Fazıl Say Yeniden Yargılanırken

advertisement
Zeynep Oral
Fazıl Say Yeniden Yargılanırken...
"Fazıl Say Yeniden yargılanacak"... Haberi çeşitli kaynaklardan
okudum. Aklımda soru işaretleri: Neden , nasıl, vb.? Akın
Atalay'a sordum, anlattı daha iyi anladım.
Fazıl Say, 10 yıl hapse mahkum edilirken, "hükmün açıklanması
geri bırakılmıştı.." (Aslında bu bile kendi içinde tutarsızlık ve de
saçma sapan bir çelişki: Hükmü hem açıklıyor, hem de
açıklanmasını geri bırakıyor! Hukuk dili böyle bir şey!) Özetle 5
yıl içinde ayni "suçu" (tırnak içinde "ayni suçu" ) işlerse hapis
cezası uygulanacaktı... Bence bütün bu süreçte en korkunç olay
da bu. Sadece Fazıl Say'a değil, bu ülkede yazan, çizen,
düşünen, karşı çıkan, kul olmayı ret eden herkese verilen bir
gözdağıydı bu. Bir tehdit, bir baskı unsuruydu. Ayağını denk al,
bizim gibi düşünmezsen, seni de yola getirmeyi biliriz demekti!
Şimdi ne Olacak
seferber oldu. (Teşekkürümüz sonsuz) Her görüşten gazetenin
özellikle internet ortamında haberimiz yer buldu. Haberi her
kullanan, kendi seçtiği isimleri öne çıkardı.
48 Saat ve
kampanya sonlandığı halde hala tepkiler, mektuplar, şiirler
gelmeye devam ediyor. Tüm imzaların neden yayınlanmadığını
soranlara yanıt: gazete sayfalarının yetmeyeceğidir. Duygu ve
düşüncelerinizi elbet Fazıl Say'a info@fazilsay.com adresine
bildirebilirsiniz.
Bu arada Fazıl Say ne mi yapıyor? İki havaalanı arasındayken
telefonla konuştuk: Sağlığı yerinde. Çalışmaya devam. Nisan ayı
boyunca yurt dışında tam 15 konser verdi. 30 Nisan'da
Viyana'da konseri var. Sonra Türkiye ile hasret gidermece: 5
Mayıs'ta İstanbul, 7 Mayıs'ta İzmir, 20 Mayıs'ta Ankara
konserleri... Her gittiği yere insanlığı taşımaya devam ediyor
hala...
Şimdi, Fazıl Say'ın, daha doğrusu avukatının bir üst mahkemeye
yaptığı itiraz, kabul edildi. Yargıç Yaşar Yetiş özellikle şu
noktaları vurguluyordu. "Hükmün
açıklanmasının geri
bırakılması" Fazıl Say'a sorulmamıştı. Usulen bu geri bırakmayı
isteyip istemediği sorulmalıydı....
Ayrıca dava açılmasına
neden olan Ali Emre Bukağalı, ayni zamanda Fazıl Say'ın
talebinin reddi için dilekçe vermişti. Bu usul yasasına aykırıydı.
Ve Yargıç raporunda şunlara yer veriyordu: "Sadece İslam
dinine mensup diye" bu kişinin
davaya katılamayacağı...
"Yargılama yapacak hakimin İslam dinine mensup olması
halinde davanın tarafı olacağı"... Şikayetçi şahsın "sadece
ihbarcı olabileceği," ; bu şahsın" taleplerinin incelenmeksizin
reddi..."
Şimdi yeniden yargılanmada, on yıl hapis hükmü veren ilk
hakim değişmeyecek. Belki de yine ayni kararı verecek. Ama
hükmün açıklanması geri bırakılmazsa, o zaman
temyiz,
Yargıtay yolu açılacak. Hatta
Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine kadar yolu var...
Haydi bakalım, içeride ve dışarıda rezil olmaya devam!
Fazıl Say'ı dinlerken
Sevgili Okurlar, bu yazıyı yazarken Fazıl Say'ın "Hezarfen Ney
Konçertosu"nu dinliyorum. Muhteşem... " İstanbul Senfonisi"yle
birlikte CD kayıtları yeni çıktı. Sırada öteki eserler var.
"Mezopotamya" ve "Universe" senfonilerinin de CD olarak
piyasaya çıkmasını bekliyorum.
Anımsayacaksınız, Fazıl Say'a 10 yıl hapis hükmü çıkar çıkmaz.
Osman Kavala'yla birlikte bir imza destek kampanyası başlattık.
48 Saatle sınırladık.
Çok büyük bölümü sanatçı, yazar,
müzisyen, eleştirmen ve bilim insanlarından oluşan 1111
imza... Basına dağıtılmasında
Banu K. Zeytinoğlu İletişim
http://www.mgkmedya.com
Çarşamba, Mayıs 1, 2013 - Sayfa 1 / 1
Download