HAFTALIK KÜRESEL DEĞERLENDĠRME BÜLTENĠ 18-24 Şubat 2013 21. YÜZYIL TÜRKĠYE ENSTĠTÜSÜ HAFTALIK KÜRESEL DEĞERLENDĠRME BÜLTENĠ İçindekiler AB Gündemi......................................................................................................................................... 1 Rusya Gündemi.................................................................................................................................... 2 ABD Gündemi ...................................................................................................................................... 4 Orta Doğu Gündemi………………………………………………………………………………………………………………………..5 Güney Kafkasya-İran-Pakistan Gündemi ............................................................................................. 8 Türkistan Gündemi ............................................................................................................................ 13 AB Gündemi "Başkanlık" sistemiyle yönetilen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi‟nde yapılacak seçim, Rum Kesimi‟nin ekonomik krizle mücadelesinde, sosyal politikaların yürütülmesinde ve Kıbrıs‟ın geleceğiyle ilgili müzakerelerin yönetilmesinde yeni bir lider ortaya çıkarmış olacak. Bu seçim kampanyasında, ekonomik kriz ve adayların ekonomi politikaları, Kıbrıs müzakerelerinden daha fazla tartışılıyor. Seçimlerde, muhafazakarların ve liberallerin oluşturduğu Demokratik Seferberlik Partisi adayı Nikos Anastasiadis başı çekmesi bekleniyor. Seçimde toplam 11 aday yarışacak. Birçok adayın ilk kez katıldığı seçimlerde başkanlık için Akel'den, Rum Ulusal Halk Cephesi'nden, Birleşik Demokratlar Partisi'nden ve bağımsızlardan adayların yarışması bekleniyor. Ulusal Halk Cephesi yaptığı gösteri ve eylemlerde, Kıbrıslı Türkleri ve göçmenleri hedef seçen Yunanistan ‟daki Altın Şafak örgütüyle bağlantılı bir hareket. Seçimlerde alacakları oy oranı, adadaki etnik durumun geleceği açısından da önemli. Akel'in adayı olarak Şubat 2008'de yapılan seçimde başkan olan şimdiki lider Dimitris Hristofyas ise bu seçimlerde yeniden aday olmadı. Avrupa Birliği‟nde etkileri derinden hissedilen ekonomik kriz ile Rum Kesimi de iflasın eşiğine gelmiş, Hristofyas‟ın liderliği sarsılmıştı. 545 bin 180 seçmenin oy kullanması beklenen seçimde, seçmenlerin 604'ü de Kıbrıslı Türklerden oluşuyor. Adaylardan birinin aldığı oy yüzde 50'yi geçemezse, seçimin en çok oy alan iki aday arasında bir sonraki hafta tekrarlanması bekleniyor. Başkan adayı Anastasiadis, 2004'te Annan Planı'na "evet" demişti. Fakat Demokrat Parti seçmenine de hitap etmek amacıyla Kıbrıs konusundaki görüşlerini seçim kampanyasında daha muhafazakar bir noktaya çektiği görüldü. Annan Planı‟na bakış açısını, seçim bildirilerinde farklı ifade etti. Anastasiadis, seçim bildirilerinde Annan Planı'na Rum halkının büyük çoğunluğunun "Hayır" dediğinin altını çizdi, bunun Kıbrıs konusunda dikkate 1 alınmasının gerektiğini söyledi. Avrupa hukukunun ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‟nin kararlarının Kıbrıs meselesinin çözümünde dikkate alınması gerektiğini ifade etti. 1960 Garanti Antlaşmalarının iptal edilmelerinin önemli olduğunu da söyleyip, Türk askerinin ve “Türk yerleşimcilerin” Kıbrıs‟tan geri çekilmeleri gerektiğini belirtti. Akel adayı Malas, adaylar arasında milliyetçi retoriği kullanmayan bir tutuma sahip. 2004‟te parti yetkili organlarının aldığı “Hayır” kararına karşın, Annan Planı‟na “Evet” diyen Malas‟ın seçimdeki en büyük dezavantajı, halen iktidardaki partisinin ve başkanlık koltuğundaki Hristofyas‟ın ekonomik krizden ve Evengelos deniz üssündeki patlamadan dolayı aşırı derecede yıpranmış olması. Malas özellikle Kıbrıs sorununda adanın bölünmüşlüğünün kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Partisinin iktidardaki yıpranmışlığı ise yüzde 30‟luk bir oy oranını bulmasını ve aşmasını güçleştiriyor. Seçimlere yönelik gerçekleştirilen anketlere göre, Anastasiadis‟in yüzde 42,1, Akel'in adayı Stavros Malas‟ın yüzde 21,1, bağımsız aday Yorgos Lilikas‟ın yüzde 19,4 civarında oy alması bekleniyor. Diğer adayların da toplam yüzde 4,2 oy alacağı tahmin ediliyor. Diğer Gelişmeler: - Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Suriye'ye yönelik yaptırımların süresini uzatmakla birlikte, yaptırımlarda, sivillerin kendini koruyabilmesi için 'öldürücü olmayan' ürünlerin ve teknik desteğin temin edilmesini sağlayacak şekilde değişikliğe gitti. - Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu arasında varılan anlaşmaya göre Komisyon, Avro Bölgesi ülkelerinin bütçe taslaklarının AB kurallarına uygun olup olmadığını kontrol edecek ve eğer uygun değillerse, değişiklik talebinde bulunabilecek. Rusya Gündemi Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bugün Brusel‟de NATO Genel Sekreteriyle bir araya gelecek. Görüşmelere de Rusya-NATO ilişkileri, Afganistan‟daki durum ve NATO‟nun 2014 sonrası hedef ve misyonu ele alınması bekleniyor. Bununla birlikte Avrupa Birliği‟nin daveti üzerinde Lavrov‟un, Rusya, AB, Norveç ve İzlanda‟nın oluşturduğu "Kuzey Ölçeği" bakanlar toplantısına katılması bekleniyor. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Amerikalı meslektaşı John Kerry ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Yarım saat süren görüşmede, iki Bakan Suriye meselesi ve Kuzey Kore‟nin nükleer denemesi ele alındığı bildirildi. Rusya 2013 Dış Politika konseptini açıkladı. Batının dünya ekonomi ve siyasetinde tarihsel üstünlüğü azalmaya devam etmektedir. dünya‟nın gücü ve kalkınması Doğuya, özellikle de Asya-Pasifik bölgesine kaydığını belirtiyor. Bundan sonra Rusya Çin ve Hindistan ilişkilerine önem vereceğinin altı çiziliyor. Rusya, dış politika ve ekonomik ilişkilerin karşılıklı çıkar ve etkin bir şekilde gelişmesinde 2 Rusya-Hindistan-Çin formatında yürütülmesi gerektiğini düşünmektedir. Bunun yanında konseptte, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerde önemli olduğunu söylemektedir. AB ilişkilerinde öncelikli olarak vizelerin kaldırılması ve ekonomik ilişkilerinin devam ettirilmesini vurgulamaktadır. Belgede bir de ABD ile olan ilişkilerin “karşılıklı ticari ilişkiler, bilimteknolojik ve diğer alanlarda işbirliği, iki ülkenin küresel istikrarın sağlanması yönünde sorumluluk temelinde olacağını belirtmektedir. Belgede belirtilen ABD ile ilişkilerde diğer bir konu ise, Moskova bundan sonra da ABD^nin Rus özel ve tüzel kişilere karşı tek taraflı olarak uygulamaya koymuş olduğu yaptırımlara karşı mücadele edeceğini de vurgulamaktadır.Kamu diplomasisi çerçevesinde Rusya dünya‟daki pozisyonuyla ilgili kamuoyunu etkileyecek tüm iletişim araçlarını kullanacağını yazmaktadır. Dünya medyası ve uluslararası enformasyon ağında Rusya‟nın pozisyonunun güçlenmesini, bu çerçevede uluslar arası enformasyon alanında işbirliğine yönelik aktif rol alabileceğini vurgulamaktadır. Bu alanda Rusya en son teknolojik ve enformasyonel tüm araçları kullanacağı belirtilmektedir. Dış politika konsepti daha açıklanmadan önce Rusya devlet başkanı Vladimir Putin, Rusya‟nın bundan sonrada dünya politikasında aktif rol alamaya devam edeceğini, Rusya‟nın ağırlığı ve saygınlığı artmaya devam edeceğini açıklamıştı. Rusya‟nın temel dış politika ilkeleri değişmez olacaktır. Bu ilkeler öncelikli olarak, açıklık, pragmatizm, herhangi bir çatışma olmadan ulusal çıkarların sağlanması ve savunulması olacağını vurgulamıştır. ABD ve AB ile ilişkilerini sadece ekonomik temelde değerlendiren dış politika konsepti, Rusya‟nın dış politika yönünü Doğu‟ya çevireceğini göstermektedir. Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev çalışma ziyareti için Brezilya‟da bulunuyor. Brezilya Başkan yardımcısı Mişel Temir‟le iki ülke arasında 6. Yüksek düzeyli Komisyon toplantısına katılacak olan Medvedev, toplantı sonrası Brezilya devlet başkanı Dilma Rousseff ve ülkenin önde gelen iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelmesi planlanıyor. Brezilya‟da, çalışma ziyaretinde bulunan Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev Rusya‟nın Brezilya ile askeri-teknik olmak üzere her alanda işbirliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı. Medvedev, “biz ortaklarınıza nasıl yardımcı olabileceğimizi düşünmemiz lazım, çünkü biz silah piyasasında en kilit ülkelerden biriyiz” ifadesini kullandı. Rusya Başbakanı Dmitriy Medevedev çalışma ziyareti ile Küba‟ya gitti. Brezilya‟nın başkentinden Havana‟ya uçan Medvedev Küba devlet başkanıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmeler neticesinde ortak deklarasyonlar imzalanması bekleniyor. Rusya 2020 Kuzey Kutup stratejisini yayınladı. Stratejide Rusya‟nın 2020 yılına kadar izleyeceği politikalar belirlenmektedir. 2020 Strateji Belgesi, Rusya‟nın Kuzey Kutup alanında ulusal güvenliğinin sağlanması, ülke egemenliği ve ulusal çıkarının korunmasını amaçlamaktadır. İtalyan enerji şirketi ENİ Rusya enerji şirketi olan GAZPROM‟a dava açmayı düşündüğünü bildirdi. ENİ şirketi GAZPROM ile hala devam eden görüşmelerde “ya al ya öde” şartının kaldırılmasını istiyor. Rusya doğal gazı alımında azaltmaya gitme çabasının nedeni, İtalya iç piyasasında doğal gaza olan talepte yaşanan düşüş olarak yorumlanmaktadır. 3 Medvedev Kuzey Kore‟nin nükleer denemesi bölgeyi istikrarsızlaştırdığını açıkladı. Rusya‟nın bölgedeki pozisyonunu belirten Medvedev, Kuzey Kore‟nin davranışları yarımadadaki durumun normalleşmesine engel olup uluslararası hukuku normlarını ihlal ettiğini vurguladı. Suriye‟de diyalogu tekrar kurulması gerektiğine söyledi. Suriye sorununun çözümü için, çatışan taraflardan herhangi birine silah sağlanması ve bunlardan birinin meşruluğunun kabul edilmesi yerine, müzakere platformu yaratılması gerektiğinin altını çizen Medvedev, Suriye yönetiminin kaderi ikincil olduğunu söyledi. ABD Gündemi ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 1 Mart‟ta yürürlüğe girecek otomatik bütçe kesintilerinin Amerikan dış politikasına zarar vereceği uyarısında bulundu. Bakan olarak yaptığı ilk önemli konuşmada Kerry, Amerikan dış politikasının küresel istikrarı güçlendirdiğini ve bunun “güçlü bir Amerika ve özgür bir dünya için yatırım” olduğunu söyledi. Virginia Üniversitesinde konuşan Kerry dış politika kararlarının alıp satılan mallardan Amerikan şirketlerinin yarattığı işlere kadar Amerikalıların “günlük yaşamlarını” etkilediğini vurguladı. Kerry, “Karşımızdaki soru, askerlerimizi bir başka savaşa gönderip göndermeyeceğimiz değil, okul mezunlarımızı gelişen bir işgücüne katıp katamayacağımızdır. Ben bugün bu soruya yanıt vermek için buradayım” şeklinde konuştu. ABD Dışişleri Bakanı küreselleşmenin dünyayı değiştirdiğini de belirterek Amerika‟nın liderlerini küreselleşme ile yüzyüze gelmeye çağırdı. Kerry, gelecek hafta bakan olarak ilk dış gezisini Avrupa ve Orta Doğu‟ya yapacak. Kerry‟nin ziyaret edeceği ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor. ABD Dışişleri Bakanı önümüzdeki aylarda Asya, Afrika ve Güney Amerika‟ya seyahat edeceğini de açıkladı. Amerika Savunma Bakanlığı, Kongre bütçe üzerinde anlaşmaya varamazsa 1 Mart‟ta çok büyük kesintiler yapmak zorunda kalacak. Kesintiler, federal hükümetin tümünü etkileyecek. Pentagon‟daki kesintilerin ilk habercisi geldi bile. Bakanlık, Şubat başında, uçak gemisi Harry Truman‟ı Basra Körfezi‟ne göndermeyeceğini açıkladı. Kesintiler bakanlık açısından kötü bir zamana rastlıyor. Bakan Leon Panetta görevi devretmeye hazırlanıyor. Bakan olmak için Kongre‟den onay bekleyen Chuck Hagel, ciddi bir bütçe krizi devralacak. Panetta, “Kesintiler yapılırsa, savunma programları ciddi bir darbe alacak, Amerika, askeri hazırlılık açısından çok zayıflayacak. Çalışmalarımızı nasıl sürdürebileceğimizi gözden geçiriyoruz ama bunun için iyi bir seçenek olmadığı da ortada,” şeklinde konuştu. Eğitim çalışmaları, uçak ve gemilerin bakımı ertelenecek veya iptal edilecek. Savunma Bakanlığı önümüzdeki 7 ay içinde 46 milyar dolarlık kesinti yapmak zorunda. Savunma 4 Bakanı Panetta, zararın etkisinin çok büyük olacağını söylüyor: “Bütün ülkede 800 bine yakın sivil bakanlık personeline 22 güne kadar ücretsiz izin vermek zorunda kalacağız. Maaşlarında yüzde 20 kesinti olacak. Bunun ekonomimize etkisi olmaması imkânsız.” Yeni kesintiler, bakanlığın 10 yılda 500 milyar dolarlık kesinti programına eklenecek. Kesinti planı henüz uygulamaya konmadı. Yeni bakanın daha küçük bir askeri güç ve daha az fonla Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Kuzey Kore‟de büyüyen tehditlerle mücadele etmesi gerekecek. Anthony Cordesman, Washington‟daki Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanı. Cordesman, “Temelde bu Kongre kesintilerden vazgeçinceye kadar ciddi bir imha operasyonu. Bundan sonra ne olacağı da belli değil. Bütçe mevcut haliyle devam mı edecek yoksa harcamalar eski düzeyine mi dönecek, kimse bilmiyor,” şeklinde konuşuyor. Herşey, Kongre‟yle Beyaz Saray arasında ne zaman bütçe anlaşmasına varılacağına bağlı. Buarada Washington‟da savunma ve güvenlik uzmanları, kesintilerin ülke savunmasına vereceği zararın boyutundan ciddi kaygı duyuyor. Öne Çıkan Diğer Gelişmeler - ABD Dış İşleri Bakanı Kerry İngiltere‟de başlayıp Katar‟da sona erecek ilk dış gezisine başladı. Brookings Enstitüsü Obama‟nın önündeki en önemli dış politika sorununun İran olduğunu ifade etti. ABD Savunma Bakanlığı F-35‟lerin uçuşunu askıya aldı. Orta Doğu Gündemi - Özgür Suriye Ordusu ile Kürt Halk Savunma Güçleri -PYD‟nin 11 maddelik bir ateşkes antlaşması yaptığına dair basında yer alan haberleri Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), yalanladı. PYD'yi bölücü siyasi hedefleri olan silahlı bir grup olarak nitelendiren İdris, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, 'PYD, ateş açıp 6 günlük bir çatışmanın çıkmasına neden olarak Re'su'l-Ayn'daki Özgür Suriye Ordusu birliklerine zarar verdi. Biz PYD'nin terörist PKK'dan, İran Kürtlerinden ve Irak'ın Kandil dağlarından gelen Kürtlerden destek aldığına dair güvenilir bilgilere ulaştık' dedi.Özgür Suriye Ordusunun kimseyi müzakere yapmakla görevlendirmediğinin ve söz konusu anlaşmayı tanımadığının altını çizen İdris, PYD'nin kendilerine müzakere talebinde bulunduğunu ancak Özgür Suriye Ordusu Birleşik Komutanlığı‟nın müzakerenin hiçbir çeşidini kabul etmediğini ve etmeyeceğini vurguladı.Konuşmasında Haseke'deki Özgür Suriye Ordusu grubunun PYD ile müzakerede bulunma ihtimaline de değinen İdris, 'Ben, Özgür Suriye Ordusu Birleşik Komutanlığı Genelkurmay Başkanı sıfatımla Haseke'deki 5 müzakere ve sonuçlarını tanımıyorum' şeklinde konuştu. İdris, Özgür Suriye Ordusu 'nun Suriye rejimi yanlısı silahlı grupların tümüne karşı savaşacağını belirterek, ordusunun kendi topraklarında başka bir ordunun bulunmasını kabul etmeyeceğini savundu.Özgür Suriye Ordusu 'nun Türkiye ile sınırını koruduğunu ve bunun görevleri olduğunu ifade eden İdris, Türkiye hükümetine ve halkına asil tutumları, yardımları ve Suriye halkının yanında yer aldıkları için teşekkür etti.Özgür Suriye ordusu ve PYD arasında r Halep ve Afrin‟de özellikle Ceylanpınar‟ın Suriye tarafındaki Resulaynkasabasında çatışmalar yaşanıyordu. Özgür Suriye Ordusu ve PYD arasında imzalandığı iddia edilen antlaşmanın bazı partilerin aracılığı ile gerçekleştiği yazılmıştı. Söz konusu antlaşmada PYD‟nin Suriye yönetimine karşı muhalifleri desteklemesi, Özgür Suriye Ordusu ile Halep ve çevresindeki Kürt grupları arasında güvenlik ve yardım alanlarında ortak komisyonların oluşturulması, tarafların birbiri aleyhinde propaganda yapmaması, bölge halkından haraç alan gruplarla mücadele edilmesi, Özgür Suriye Ordusu‟na sorun yaratan kontrol noktalarının kaldırılması ve Hassas bölgelerdeki tüm gerginlik ve çatışmaların sona erdirilmesi gibi hükümler bulunmaktaydı. Kürt ve Arap muhalif gruplar arasındaki bu anlaşmanın en kritik tarafı, iki silahlı gücün bu anlaşmayla Esad‟a karşı ortak bir askeri cephe oluşturmuş olmasıydı.Milliyet Gazetesi ile görüşen, PYD lideri Salih Müslim ise söz konusu anlaşmayı doğrulamış, "Kürt bölgelerini ortak savunacaklarını, Kürtler ve Arapların birlikte olduğu şehirlerde ortak birlik oluşturacaklarını kaydetmişti. Hatta antlaşmanın imzalandığı anda çekilen fotoğraf karesi de söz konusu gazetede yer almıştı.Selim İdris‟in söz konusu antlaşmayı, yapıldıktan 3 gün sonra, reddetmesinin nedenini ise Türkiye‟nin politikaları ile Özgür Suriye Ordusunun ters düşmemek istemesi olarak okuyabiliriz. Zira Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt bölgesi ortaya çıktığından bu yana, Türkiye rahatsızlığını göstermişti. Kürt kentlerinin PYD ve Kürt Ulusal Konseyi tarafından kontrol altına alınmasının ardından, olası bir Suriye Kürdistanı kopuşunu istemeyen AKP hükümetinin Suriye Ulusal Konseyi yetkilileri ile bu konuyu masaya yatırdığı basına yansımış bunun ardından AKP'nin girişimleriyle hemen hemen aynı tarihlerde de Özgür Suriye Ordusu da "PKK kontrolünde bir Kürt devletine izin vermeyeceği"ni açıklamıştı. 17 Şubatta yapılan bu antlaşma ile Özgür Suriye Ordusu ve Türk hükümeti arasında bu konudaki uzlaşma sona ermiş gibi gözükmekte. Ancak İdris‟in açıklamaları ise Türkiye ile ters düşmeme isteğini 6 ortaya seriyor.Öte yandan Özgür Suriye Ordusunun da yek pare bir yapılanma olmadığı aralarında herhangi bir birlik olmadığı, birbirleri ile kopuk oldukları hatta zaman zaman kendi aralarında çatıştıkları akıllarda tutulmalı. Bu aynı zamanda söz konusu antlaşmanın kırılgan bir zeminde durduğunun da göstergesidir. - Suriye‟nin Lübnan sınırındaki bölgelerde Hizbullah militanlarının Suriyeli muhaliflerle çatışmaya girdiği bildirildi. Şam rejimine karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu kaynakları, Humus yakınlarında cumartesi gününden beri devam eden çatışmada her iki tarafın da kayıplar verdiğini duyurdu. Suriye ordusuna ait helikopterlerin de Hizbullah militanlarının önünü açmak için muhaliflerin elindeki mevzileri havadan vurduğu belirtiliyor. - 70 binden fazla insanın öldüğü Suriye‟deki iç savaşa diplomatik çözüm arayışı sürüyor. Mısır‟ın başkenti Kahire‟de bulunan Birleşmiş Milletler‟in Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar el İbrahimi, Arap Birliği‟nden yetkililerle görüşmesi sonrası basının karşısına geçerek “Muhalifler ve Esad rejiminden eli kana bulaşmamış kişilerden oluşan „kabul edilebilir‟ bir heyet arasında Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda yapılacak görüşmeler, Suriye krizinin çözümü için başlangıç olacaktır,dedi - Lübnan merkezli Şii hareket Hizbullah‟ın Esad rejimine destek için Suriye‟ye 1000 savaşçı gönderdiği haberlerinin ardından, Suriyeli muhalifler, Hizbullah‟ı Humus çevresinde üç köye saldırmakla suçladı. - Suriye‟deki insan hakları ihlallerini araştırmak için Birleşmiş Milletler tarafından görevlendirilen bağımsız komisyon, bu ülkedeki son duruma ilişkin raporunu yayımladı. 2012 Temmuz‟u ile 2013‟ün Ocak ayı arasındaki süreci kapsayan raporda, Suriye‟de çatışan her iki tarafın da savaş suçu işlediği belirtildi. - Mısır'ın kuzeyindeki Port Said kentinde, başlayan sivil itaatsizlik eylemleri devam ederken, Süveyş Kanalı İdaresi'ne bağlı Port Said Tersanesindeki yaklaşık 3 bin 500 işçi de itaatsizlik eylemlerine katıldığını açıkladı. 7 Güney Kafkasya-İran-Pakistan Gündemi Orta Doğu ve Güney Asya‟nın iki önemli ülkesi İran ve Pakistan arasındaki işbirliği, karşılıklı olarak gelişme eğilimi gösteriyor. 2012 yılı boyunca enerji açığının neden olduğu ekonomik ve sosyal dalgalanmalar yaşayan Pakistan, ulusal enerji krizini Körfez‟in ikinci büyük petrol üreticisi olan İran ile geliştirdiği işbirliği ile çözüme kavuşturmak istemektedir. Buna karşın geliştirmekte olduğu nükleer program nedeniyle ABD-AB ekseninin petrokimya ürünlerine uyguladığı yaptırımların etkisini kırmak isteyen İran ise Pakistan‟ı hem büyük bir pazar hem de Çin‟e uzanan önemli bir enerji koridoru olarak görmektedir. İki ülkenin çıkar birlikteliği ise tarafların 20 Şubat 2013‟de imzaladıkları doğalgaz boru hattı projesiyle somutlaşmıştır. Proje kapsamında İran'ın Sistan-Belucistan eyaletinden başlayacak 781km. uzunluğundaki boru hattının Çabahar Limanı‟ndan Pakistan‟a uzanması planlanmaktadır. 2014 yılında faaliyete geçmesi planlanan proje ile Pakistan'a günlük 21 milyon 500 bin m3; yıllık 7.8 milyar m3 doğal gaz ihraç edilmesi hedeflenmektedir. İran ve Pakistan arasında inşa edilmesi planlanan doğalgaz boru hattının temeli ise aslında ilk kez 1994 yılında gündeme gelen ve İran'dan Pakistan‟a, oradan da Hindistan'a doğalgaz aktarımını hedefleyen IPI‟ya dayanmaktadır. Fakat Hindistan ve Pakistan‟ın 2001 yılında savaşın eşiğine gelmesi bu projenin askıya alınmasına neden olmuştur. Hindistan‟ın daha sonraki dönemlerde bu projeye isteksiz kalması, ABD‟nin IPI‟ya alternatif ve İran‟ı bypass eden TAPI gibi enerji hattı projelerine destek olması IPI‟nın gerçekleşmesini engellemiştir. Buna karşın projeye Hindistan olmadan devam etme kararı alan Pakistan ve İran, enerji boru hattının ihalesini Mart 2012‟de Alman ILF Mühendislik firması kazanmış, firma yetkilisi projenin 2014 yılında tamamlanacağını açıklamıştır. Bu açıdan İran‟ın Pakistan ile geliştirmek istediği enerji ortaklığının temel hedefi ise 1994 yılında tartışılmaya başlanan ancak bypass edilen IPI‟nın iki ayaklı olarak hayata geçirilmesidir. İran ve Pakistan arasında hız kazanan enerji odaklı işbirliği her iki ülkenin de ulusal menfaatlerinin bir sonucudur. Uzun süredir enerji kriziyle boğuşan Pakistan, İran‟dan gelecek doğalgaz ile enerji açığının en azından bir bölümünü karşılamayı hedeflemektedir. Buna karşın ABDAB eksininin ekonomik yaptırımları nedeniyle petro-kimya ürünlerini batılı ülkelere ihraç edemeyen İran, Pakistan‟ı önemli bir Pazar ve enerji koridoru olarak görmektedir. Ekonomik birlikteliğin siyasi bir ittifaka dönüşüp dönüşmeyeceğini ifade etmek şimdilik olası değildir. Ancak ABD‟nin bölgedeki politikalarının her iki ülkeyi de siyasi olarak birbirine yakınlaştırması beklenebilir. Bilhassa nükleer silah teknolojisine karşılık ucuz doğal gaz takası bu iki ülke arasındaki işbirliğinin geri dönüşü olmayan bir sürece girmesinin önünü açabilir. Bu türden bir felaket senaryosu ile karşı karşıya kalmak istemeyen ABD, şimdiden Pakistan‟ın enerji ihtiyacını karşılayacak alternatif projeler düşünerek ve beklide Afganistan‟ın yeniden inşası sürecinde İslamabad‟a daha fazla ayrıcalık göstererek müttefiklik bağlarını güçlendirmek isteyecektir. Buna karşın İran, doğalgaz ve petrol gibi enerji kaynaklarını 8 Güney Asya‟da giderek daha büyük bir ilginin odağı haline gelen Gwadar Limanı‟ndan diğer Asya ülkelerine ihraç edebilmek için Pakistan‟la geliştirdiği ilişkilerin siyasi birliktelik haline dönüşmesi için gayret gösterecektir. 18 Şubat 2013‟te gerçekleştirilen Ermenistan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kayıtlı seçmen sayısı 2,5 milyon olarak gösterilmiştir ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde toplam 7 aday yarışmıştır. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan‟ın da aday olduğu seçimlerde, Sarkisyan karşında güçlü bir rakibin bulunmaması ve Ermeni halkının seçimlere ilgisiz oluşu seçimler öncesinde yapılan anketleri yanıltmamıştır. Seçim öncesi anketlerde Sarkisyan'ın %60 oranında oy alması beklenmiştir ve Sarkisyan seçimlerde %58.64 oranıyla birinci çıkmıştır. En yakın takipçisi Miras Partisi lideri Rafi Hovanisyan'ın seçim öncesi anketlerde %25 oranında oy alacağı tahmin edilmiştir, Hovanisyan seçimlerde %36.74 oy oranıyla tahminlerin üstüne çıkmış ve Sarkisyan‟dan sonra en çok oy alan aday olmuştur. Diğer adaylardan Hrant Bagratyan %2.15, seçim sürecinde silahlı saldırıya uğrayan ve seçimlerin ertelenmesi için başvuruda bulunan, daha sonra başvurusunu geri çeken Paruir Hayrikyan %1.23, açlık greviyle gündeme gelen Andreas Ghukasyan %0.57, Arman Melikyan %0.24, Vardan Sedrakyan %0.42 oranında oy almıştır. Ermenistan'da cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından protestolar dikkat çekmiştir. Sarkisyan'ın seçimdeki rakibi Eski Dışişleri Bakanı ve Miras Partisi Genel Başkanı Raffi Hovhannisyan‟ı destekleyen yaklaşık 5 bin kişi, Erivan'daki Hürriyet Meydanı'nda toplanmıştır.1 Seçime hile karıştırıldığını ve sonucun geçersiz kılınmasını isteyen kalabalık Sarkisyan aleyhine sloganlar atmıştır. Kalabalığa seslenen muhalif lider Hovhannisyan, "Halkımıza zaferini iade etmeliyiz" diyerek seçimin gerçek galibinin kendisi olduğunu ifade etmiştir. Seçim sonuçlarına dair parti merkezinde çalışma arkadaşlarıyla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ise, Ermenistan halkının daha güvenli olan yolu seçtiğini belirtmiştir. Öte yandan Ermenistan'da seçim sonuçlarına dair tartışmalar devam ederken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Sarkisyan'ı arayarak tebrik ettiği belirtilmiştir. Putin'in görüşmede Sarkisyan'a, Rus-Ermeni ilişkilerinin gelişerek devam edeceğinden emin olduğunu söylediği bildirilmiştir. AGİT gözlemci misyonu, Ermenistan‟da dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adil rekabet ilkesine tam uyulmadığını açıklamıştır. Seçimlerde; AGİT Demokratik Kurumlar 1 “Sarkisyan karşıtları sokakta”, 21 Şubat 2013, Dünya Bülteni, erişim: http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=248220. 9 ve İnsan Hakları Ofisi, AGİT Parlamenterler Asamblesi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve BDT Parlamenterler Meclisi başta olmak üzere 26 yerli ve 12 uluslararası kuruluştan yaklaşık 7 bin gözlemcinin bulunduğu bildirilmiştir. Avrupa Birliği ise Ermenistan`ı, AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu'nun tavsiyelerine dayanarak ülkedeki seçim yasalarında değişiklikler yapmaya davet etmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Ermenistan‟ı bekleyen sürece dair olumlu değerlendirmeler yapmak zordur. Seçim sonuçları göstermiştir ki Ermenistan‟da halk Sarkisyan yönetiminden hoşnut değildir. Sarkisyan‟ın yeniden seçilmesi alternatif bir adayın olmamasına ve Rusya‟nın bölgedeki nüfuzuna bağlanabilir. Bu bağlamda ermeni halkı, güçlü bir aday olmamasına rağmen Raffi Hovannisyan‟ı desteklemiş ve Hovannisyan %37 civarında bir oy almıştır. Muhalif liderin aldığı bu oyların Sarkisyan‟a tepki olduğu ifade edilebilir. Sarkisyan ile devam edecek olan önümüzdeki 5 yılsonunda Ermenistan yönetimine talip olacak kişi ve gurupların bir enkazı devralacağını söylemek mümkündür. Ermenistan‟da her geçen gün kötüye giden ekonomik ve sosyal şartlar ve giderek azalan nüfus Sarkisyan yönetiminin Ermenistan‟ın sonunu hazırladığını göstermektedir. Sarkisyan‟ın izleyeceği dış politikada bir değişim beklemek de hata olacaktır. Yeni döneminde Sarkisyan Moskova merkezli politikalarına devam edecektir. Ermenistan, Rusya‟nın müsaade ettiği ölçülerde diğer devletlerle ilişkilerini geliştirme eğiliminde olacaktır. Erivan‟ın temel misyonu ise, Türkiye ve Azerbaycan karşıtlığıyla oluşturduğu ermeni kimliği etrafında Ermenistan‟ı ayakta tutma mücadelesini sürdürmek olacaktır. Sarkisyan‟ın yeni döneminde Türkiye‟ye yönelik soykırım suçlamaları hız kazanacaktır. Ayrıca askeri gücünü Rusya‟dan alan Sarkisyan yönetiminin yeni dönemde Karabağ‟daki işgali devam ettireceği de aşikârdır. Tansiyonun giderek arttığı ve çözümsüzlüğün artık sona ermesi gerektiği düşüncesi, Güney Kafkasya‟da küçük bir hatalı adımın büyük çatışmalara neden olacağı bir süreci beraberinde getirmiştir. Örneğin; Hocalı Havaalanı‟nın açılması konusunda ısrarcı olan Sarkisyan‟ın bu doğrultudaki bir adımı, Azerbaycan‟ın askeri müdahalesine zemin hazırlayacak bir niteliğe sahiptir. Güney Kafkasya-İran ve Pakistan’da öne çıkan diğer gelişmeler: Arap Parlamentosu, Büyük Tonb, Küçük Tonb ve Ebu Musa adaları konusunda İran ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında görüşmelerin Uluslararası Mahkemelerde gerçekleşmesini istedi. İran daha önce sorunun görüşmeler yoluyla halledilmesini 10 istemiş ve aynı zamanda söz konusu İran toprakları üzerinde İran'ın taviz vermeyeceğinin de altını çizmişti. İran ve Pakistan sınırların kontrolü ve güvenliği, organizeli suçlar, uyuşturucu madde ve insan kaçakçılığı ve karşılıklı bilgi alış verişi gibi konularda güvenlik işbirliği anlaşması imzaladılar. İran içişleri bakanı Mustafa Muhammed Neccar ve Pakistan içişleri bakanlığı yetkililerinden Rahman Melik tarafından imzalanan anlaşmaya göre, iki taraf daha önceki anlaşmalarının yürürlüğe girmesi için de çalışmalarını ve işbirliklerini sürdürecekler. Pakistan'ın 24 siyasi parti ve grubu İslamabad'da düzenlenen bir oturumda ülkenin gelecekte barış ve güvenliğini ve ayrıca Taliban örgütü ile mücadele sürecini ve barış sürecinin Taliban ile müzakere yolu ile yürütülmesini masaya yatırdı. Pakistan içişleri bakanı Rahman Malik, Taliban örgütünden İslamabad yönetimi ile müzakere yapmakta ciddi oldukları takdirde temsilcilerini açıklamalarını istemişti. Pakistan-Çin işbirliğiyle inşa edilen Gwadar Limanı‟nı pazartesi günü imzalanan anlaşma ile Çin‟e devredildi. Çin yönetimi Liman‟ın askeri bir yönü olduğu yönündeki iddiaları reddederek, işbirliğinin ekonomik temelli olduğunu ifade etti. İran‟dan Türkiye‟ye gelen bir gemide silah bulunduğu bilgisi üzerine Sahil Güvenlik ve MİT ekipleri ortak operasyon düzenledi. Mersin‟in Taşucu Limanı‟na yanaşan gemide yapılan aramada 21 bin mermi ve bir konteyner dolusu Kalaşnikof silah ele geçirildi. Mersin‟den KKTC‟ye gidecek geminin Kıbrıslı işadamı Ünal Çağınır‟a ait Akgünler Denizcilik firmasına ait olduğu belirlendi. Elde edilen bilgilere göre silah ve mermi yüklü geminin rotasının İran-Hatay, Hatay-Taşucu, ve Taşucu-KKTC olduğu belirlendi. Silahların KKTC‟den Suriye‟ye geçirilmesinin planlandığı tahmin ediliyor. İran, Pakistan'ın Gwadar stratejik limanında ülkenin en büyük petrol rafinerisini inşa ediyor. İran Petrol Bakanı Rüstem Kasımi ile Pakistan Başbakan Danışmanı Asım Hüseyin arasında gerçekleşen görüşmede Kasımi, İran‟ın Pakistan'daki enerji krizini çözümlemek için ihtiyacı olan gazı karşılamaya hazır olduğunu belirtti. Bu plana göre İran‟ın Gwadar limanında günde 400 bin varil ham petrolü işleyen büyük bir rafinerini inşa etmesi kararlaştırıldı. Projeyle ilgili anlaşmanın Pakistan Cumhurbaşkanı Zerdari'nin 27 Şubat'ta Tahran'a yapacağı ziyareti sırasında imzalanması bekleniyor. Birleşmiş Milletler Atom Enerjisi Kurumu, İran'ın Natanz nükleer tesislerinde uranyum zenginleştirmek için yeni nesil santrifüjler kullanmaya başladığını bildirdi. BBC Türkçe Servis'nin haberine göre Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), 11 İran'ın nükleer silahlar geliştirmek amacıyla patlayıcı testleri de yapmış olabileceğini kaydetti. Almanya'da yayınlanan 'Süddeutsche Zeitung' gazetesinin online ekinde yapılan bir haberde, Azerbaycan'daki gelişmelere dikkat çekilerek 2013'ün bu ülkede değişimler yılı olabileceği belirtildi. Özellikle son zamanlarda gençlerin devlet baskısı ve yolsuzluğa karşı yapılan gösterilerde daha fazla yer almasına dikkat çekildi. Azerbaycan Bakanlar Kurulu'na bağlı Terminoloji Komisyonu, Azerbaycanlı çocuklara yabancı ve toplumda yadırganacak isimlerin konulmaması için harekete geçerken, bir isim listesi hazırlayarak, Adalet Bakanlığı'na bağlı kayıt şubelerine gönderdi. Buna göre, ülkede yeni doğan bebeklerin aileleri kayıt şubelerine geldiklerinde çocuklarına koymak istedikleri isimler bu listeyle karşılaştırılacak ve listede yer almayan isimlerin konulmasına müsaade edilmeyecek. Azerbaycan Cumhurbaşkanına Bağlı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Başkanı Ferhad Memmedov Ermenistan`da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını değerlendirdi. Memmedov, Sarkisyan‟ın Ermeni halkına karşı bir zafer kazandığını vurguladı. Ermenistan'da cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından protestolar sürüyor. Sarkisyan'ın seçimdeki rakibi Eski Dışişleri Bakanı ve Miras Partisi Genel Başkanı Raffi Hovhannisyan‟ı destekleyen yaklaşık 5 bin kişi, Erivan'daki Hürriyet meydanı'nda toplandı. Seçime hile karıştırıldığını ve sonucun geçersiz kılınmasını isteyen kalabalık Sarkisyan aleyhine slogan attı. Kalabalığa seslenen Hovhannisyan, "Halkımıza zaferini iade etmeliyiz" diyerek seçimin gerçek galibinin kendisi olduğunu ifade etti. Gürcistan, Rusya karşıtı büyük eylemlere hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin Ulusal Birleşik Hareketi tarafından yapılan açıklamada 19 Nisan'da başkent Tiflis'in Özgürlük Meydanı'nda on binlerce kişi Moskova'yı protesto edecek. Parti yönetiminden yapılan açıklamada: "Yeni hükümete, geleceğimizin Rusya ile değil Avrupa ile birlikte olacağını göstermeliyiz. Çünkü yeni hükümet bizi yeni bir Sovyet yapılanmasına götürüyor." denildi. Azerbaycan Adalet Bakanlığı‟ndan basına yapılan açıklamaya göre, ülkenin çeşitli hapishanelerinde tutuklu olan 33 İranlı mahkûm, ülkesine iade edildi. Konuyla ilgili olarak İran'ın Bakü Büyükelçisi Muhsin Pak Ayin, Azerbaycan Adalet Bakanlığı‟nın ilgili yetkilileriyle görüşmüştü. Görüşmelerden sonra taraflar arasında sağlanan mutabakat üzerine mahkumların İran‟a iadesi kararlaştırılmıştı. 12 Türkistan Gündemi Hindistan Savunma Bakanlığı Tacikistan silahlı kuvvetlerine aralarında askeri helikopterin de bulunduğu 5,5 milyon dolarlık askeri teknik yardımda bulundu. Tacikistan-Hindistan arasındaki askeri teknik işbirliği, 2002'den bu yana devam ediyor. Bu çerçevede başkent Duşanbe yakınlarındaki Ayni askeri havaalanı Hindistan hükümeti tarafından sağlanan 70 milyon dolarlık kaynakla modernize edilmişti. Bunun üzerine, ülkedeki bazı basın organlarında, bu havaalanında Hindistan ordusuna ait askeri uçak ve helikopterlerin konuşlandırıldığı haberleri yer almış ancak Tacikistan Dışişleri Bakanlığı iddiaları reddetmişti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Dışişleri Bakanı Yerlan İdrisov‟u kabul etti. Kazakistan‟ın 2012 yılı içerisinde yürütmüş olduğu dış politikasının değerlendirildiği Nazarbayev- İdrisov görüşmesinde Nazarbayev, 2012 yılı için önceden belirledikleri dış politik hedefleri gerçekleştirdiklerini söyleyerek, Kazakistan‟ın dış politikasının ana ilkesinin komşu ülkelerle ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik olduğunu ve bu bağlamda ülke dış politikasının temel önceliğinin ise Avrasya bütünleşme süreci olduğunu belirttiği duyuruldu. Bununla birlikte Nursultan Nazarbayev, dış politikanın ekonomik boyutunun güçlendirilmesi gerektiğini de vurguladı. Tacikistan-ABD siyasi istişarelerine katılmak üzere 20 Şubat‟ta Duşanbe'ye giden Robert Blake, ülkenin cumhurbaşkanı İmamali Rahman ile yaptığı görüşmenin ardından bir basın toplantısı düzenledi. Blake, ABD Başkanı Obama'nın gelecek yıl Şubat ayında Afganistan'daki ABD askerlerinin çekilmeye başlayacağını dile getirdiğini hatırlatırken, çekilme sürecinde Tacikistan topraklarını kullanmayı öngörmediklerini belirtti. Tacikistan Cumhuriyet Başsavcılığı, Ukrayna'da gözaltına alınan Tacikistan muhalefetinin önde gelen isimlerinden, eski Başbakan Abdumalik Abdullajanov'un iade edilmesini talep etti. Talebin olumlu sonuçlanması halinde Abdullajanov'un iadesinin 45 gün içinde yapılacağını söylendi. Burada yapılan açıklamalar 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsüne değil, sadece yorumda bulunan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü araştırmacılarına aittir. 13