Araştırma/Research Article

advertisement
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2014:13(6)
Araştırma / Research Article
TAF Prev Med Bull 2014;13(6):445- 450
Konjenital Malformasyonlu Bebek Doğurma Sıklığı ve
Etkileyen Faktörler
[The Frequency of Giving Birth to Babies with Congenital Malformation and
Affecting Factors]
ÖZET
AMAÇ: Araştırmada, Burdur ilinde en az bir kez doğum yapmış kadınlarda konjenital malformasyonlu
bebek doğurma düzeyi ve bunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre Burdur’da 30 Haziran 2010 itibariyle gebe
olan kadın sayısı 1.532 dir. Kesitsel tipte yapılan araştırmanın evrenini bu kadınlardan en az bir kez
gebelik yaşamış 958’i oluşturmuştur. Araştırmada örnek seçilmemiş, evrenin tümüne ulaşılması
hedeflenmiştir. Veriler gerekli izinler alındıktan sonra, hazırlanan soru formu ile yüz yüze görüşme tekniği
kullanılarak 1 Temmuz–30 Ağustos 2010 tarihleri arasında toplanmıştır. Veriler SPSS 10,5 paket
programında analiz edilmiştir.
BULGULAR: Araştırmada tespit edilen konjenital malformasyon sıklığı %4,2’dir. Konjenital
malformasyonlu bebek doğurma; 34 yaş ve altı kadınlar referans alındığında, 35 yaş ve üzeri annelerde 2,5
kat (OR:1,1–5,4); ortaokul ve üzeri eğitimli babalar referans alındığında, ilkokul ve altı eğitimli babalarda
2,9 kat (OR: 1,4–5,7); ölü doğum yapmayan anneler referans alındığında, ölü doğum yapan annelerde 8
kat (OR: 2,2–21,3) ve 5 yaş altı çocuk ölümü olmayan anneler referans alındığında, 5 yaş altı çocuk ölümü
olan annelerde 3,4 kat (OR: 1,0–11,5) daha fazladır.
SONUÇ: Sonuç olarak çalışmamızda konjenital malformasyon sıklığı, Türkiye verileri ile benzer
bulunmuştur. Konjenital anomalilerin azaltılabilmesi için 35 yaş üstü, 5 yaş altı çocuk ölümü ve ölü
doğum öyküsü olan ve eşi ilkokul altı eğitime sahip gebelere, gebelik sürecinde yeterli sayıda ve nitelikte
doğum öncesi bakım hizmeti sunulmalıdır.
SUMMARY
AIM : It has been aimed with this study to identify the level of delivering baby with congenital
malformations and affecting factors at women who had given birth at least once in Burdur.
METHODS: According to provincial health directorate, the number of women who was pregnant on 30
June 2010 is 1,532, and 958 of these women have experienced at least one pregnancy previously. The
universe of this conducted cross-sectional type research has been comprised of 958 women who had
experienced pregnancy once at least. A sample was not selected in the study; it was aimed to reach the
whole of universe. The data have been gathered, after getting necessary permissions, between the dates of
15 March – 21 June 2010 with a questionnaire and face to face. The data were analyzed in SPSS 10,5
package program.
RESULTS: Congenital malformation prevalence in Burdur is 4,2%. Delivering babies with congenital
malformation is 2,5 times (OR:1,1–5,4) more in mothers 35 years of age or older with reference to 34
years of age and younger mothers. Delivering babies with congenital malformation is 2,9 times greater
(OR:1,4–5,7) in fathers whose education level are primary and under with reference to fathers whose
education level are secondary and higher; 8 times greater (OR:2,2–21,3) in mothers who had stillbirths
with reference to mothers who had not stillbirths; 3,4 times greater (OR:1,0–11,5) in mothers whose
children died before the age of 5 with reference to mothers whose children not died before the age of 5.
CONCLUSİON: In conclusion, congenital malformation prevalence is similar with the data of Turkey.
For prevention of congenital malformations prenatal care as sufficient number and quality should be
provided to the mothers who were over 35 years and above, child death below 5 years or had stillbirths
and had educatiol level as primary education or less.
1
Binali Çatak
2
Can Öner
3
Sevinç Sütlü
3
Selçuk Kılınç
1
Kafkas Üniversitesi Halk
Sağlığı AD,
2
İstanbul Bilim Üniversitesi
Aile Hekimliği AD, İstanbulTürkiye
3
Halk Sağlığı Müdürlüğü,
Burdur-Türkiye
Anahtar Kelimeler:
Konjenital Malformasyon,
Risk Faktörü, Çocuk, Doğum
Öncesi Bakım
Key Words:
Congenital Malformations,
Risk Factors, Child, Prenatal
Care
Sorumlu yazar/
Corresponding author:
Binali ÇATAK
Kafkas Üniversitesi Tıp
Fakültesi Halk Sağlığı AD,
Kafkas Üniveristesi
Kampüsü Kars
bb.catak@hotmail.com
Gönderme Tarihi/Date of Submission: 22.11.2013 , Kabul Tarihi/Date of Acceptance: 10.01.2014 DOI: 10.5455/pmb 1-1384513415
GİRİŞ
Günümüzde
enfeksiyon
hastalıklarının
önlenmesi, beslenme ve hijyen koşulların
iyileştirilmesi ile önlenebilir fetal ölümlerde kayda
değer bir azalma gözlenmiştir. Buna karşılık diğer
fetal ölüm nedenleri ön plana çıkmıştır. Bunların
başında da konjenital malformasyonlar gelmektedir
www.korhek.org
(1). Konjenital malformasyon, doğumsal defekt ve
konjenital anomali ile eş anlamlı kullanılan,
doğumda var olan gelişim kusurunu tanımlayan
terimdir (2).
Yapılan çalışmalarda konjenital malformasyon
görülme
sıklığının
sosyoekonomik
durum,
beslenme alışkanlığı, coğrafi bölgeler, ırksal ve
çevresel etkenlere bağlı olarak toplumlar arasında
445
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2014:13(6)
farklılık gösterdiği bildirilmiştir (3,4). Nitekim
ülkemizde yapılan çalışmalarda, coğrafi bölgeler
arası konjenital malformasyon görülme sıklığında
farklılıklar olduğu bildirilmektedir (5,6). Her
toplumda, hatta bölgede konjenital malformasyon
dağılım ve sıklığının bilinmesi, etkili faktörlerin
saptanıp koruyucu önlemler alınması bebek
ölümleri ve toplumda doğuştan özürlü birey
sayısının azaltılmasına yönelik atılacak önemli
adımlardan birisi olacaktır.
Bu araştırmada Burdur ilinde konjenital
malformasyonlu bebek doğurma düzeyi ve bu
düzeyi
etkileyen
faktörlerin
belirlenmesi
amaçlanmıştır.
YÖNTEM
İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre, Burdur’da
2010 yılının ilk altı ayında doğum yapmış ve halen
gebe olan kadın sayısı 1.532’dir. Bu kadınların
958’i daha önce en az bir kez gebelik yaşamıştır.
Kesitsel tipte yapılan araştırmanın evrenini en az
bir kez gebelik yaşamış 958 kadın oluşturmuştur.
Araştırmada örneklem seçilmemiş olup, evrenin
tümüne
ulaşılması
hedeflenmiştir.
Evrenin
%96,8’ine (953 kadına) ulaşılmıştır. Kadınlara
ulaşamamanın en önemli nedenleri il dışı göçler
(19 kadın) ve kadının evde bulunamamasıdır (13
kadın).
Çalışmaya İl Sağlık Müdürlüğünden gerekli
izinler alındıktan sonra başlanmıştır. Veriler
araştırmacılar tarafından hazırlanan soru formu ile
1 Temmuz–31 Ağustos 2010 tarihleri arasında,
Burdur Toplum Sağlığı Merkezinde görev yapan
ebe/hemşire ve iki hekim tarafından yüz yüze
görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Soru
formu gebenin biyodemografik, sosyodemografik
özellikleri, doğurganlık hikâyesi ile konjenital
malformasyonlu bebek doğurma durumunu içeren
sorulardan oluşmaktadır. Soru formu uygulaması
öncesinde katılımcıların sözlü onamları alınmış,
çalışmaya katılmak istemediğini belirten kadın
olmamıştır.
Konjenital
malformasyonlar;
anneye
“Doğurduğunuz bebeklerden herhangi birinde,
ister ölmüş ister yaşayan olsun doğuştan
hastalığı/özrü/organ eksikliği, fazlalığı gibi bir
durumu olan var mıydı?” şeklinde sorulmuştur.
Kadın “Evet” yanıtı vermiş ise çalışmayı yürüten
ekipteki hekim devreye girerek konjenital
malformasyon
değerlendirmesini
yapmıştır.
Hekim, anne ve/veya babaya hastalıkla ilgili
ellerinde hastane ya da hekim tarafından verilmiş
446
hastalık, doğum, ölüm raporu olup olmadığını
sormuştur. Rapor varsa konjenital malformasyon
tanısı doğrudan rapordan yazılmıştır. Raporu
olmayanlarda
ölen
bebeklerin
tanısı
annenin/babanın hikâyesinden, yaşayanların tanısı
ise muayene edilerek konulmuştur.
Buna
göre
toplam
40
konjenital
malformasyondan 29’u bebeğe ait raporlardan
(hastalık raporu, bebek ölümü bildirim formu ve
ölüm raporu), yaşayan 3 çocuğun tanısı hekim
muayenesi, ölü doğum ve/veya düşük ile
kaybedilen 8 bebeğin hastalık tanısı ise anne ve
babadan alınan öykü ile belirlenmiştir. Öykü ile
belirlenen 8 bebekten 5’inin başının normalden
büyük olduğu ebeveynler tarafından ifade
edilmiştir. Bu bebekler makrosefali olarak
değerlendirilmiştir. Öykü ile belirlenen diğer 3
bebekten birisinin kafasının yarım olduğu ve
beyninin
gelişmediği,
birisinin
kafasının
normalden küçük olduğu ve birisinin ise
omurgasının oluşmadığı ebeveynler tarafından
ifade edilmiştir.
Veriler SPSS 10,5 paket programında analiz
edilmiştir. Analizlerde tanımlayıcı ölçütlerden
frekans, yüzde; sayısal verilerin analizinde ki-kare
ve
konjenital
molformasyonları
etkileyen
faktörlerin belirlenmesinde lojistik regresyon
(Backward LR) analizi kullanılmıştır.
BULGULAR
Tablo
1’de
konjenital
malformasyonlu
bebek/çocuk ve anneye ait bazı özelliklerin
dağılımı
görülmektedir.
Bebek/çocukların
%45’inde santral sinir sistemi, %15’inde kasiskelet sistemi
(Spinomusküler atrofi, kas
distrofileri) ve %12,5’unda kardiyovasküler sistem
malformasyonları mevcuttur. Vakaların %67,5’u
kızdır. Çalışmanın yapıldığı dönemde olguların
%60,5’u yaşamaktadır. Kadınların %5’inde daha
önce konjenital malformasyonlu bebek doğurma
hikâyesi bulunmakta iken, kadın ve eşinin
akrabalarının %25’inde konjenital malformasyonlu
bebek doğurma hikâyesi mevcuttur.
Tablo
2’de
sosyodemografik
özelliklerin
konjenital
malformasyonlar
üzerine
dağılımı
görülmektedir. Buna göre kadın yaşı (p=0,002),
eşinin yaşı (p=0,035), kadının eğitimi (p=0,010),
eşinin eğitimi (p=0,001) ile konjenital malformasyon
varlığı arasında istatistiksel düzeyde anlamlı fark
bulunmuştur.
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2014:13(6)
Tablo 1. Konjenital malformasyonlu bebek/çocuk ve anneye ait bazı özelliklerin yüzde dağılımı (Burdur, 2010)
Bebek ve Anneye Ait Bazı Özellikler
Konjenital Malformasyonun
Dağılımı
Cinsiyeti
Bebeğin durumu
Başka konjenital malformasyonlu
bebek doğurma hikâyesi
Kadın ve eşinin akrabalarında
konjenital malformasyon hikâyesi
Santral Sinir Sistemi
Kas-iskelet Sistemi
Kardiyovasküler Sistem
Gastrointestinal Sistem
Kromozom anomalileri
Diğer
Kız
Erkek
Bilinmeyen
Ölü doğum
Düşük
Canlı doğup sonradan ölen
Yaşayan
Evet
Hayır
Var
Yok
Sayı
(%)
18
6
5
4
3
4
27
12
1
7
5
3
23
2
38
10
30
45,0
15,0
12,5
10,0
7,5
10,0
67,5
30,0
2,5
18,4
13,2
7,9
60,5
5,0
95,0
25,0
75,0
*Diğer: Üriner Sistem, İşitme ve Görme ile ilgili konjenital malformasyonlar
Tablo 2: Annelerin sosyodemografik özelliklerinin konjenital malformasyonlar üzerine dağılımı (2010, Burdur)
Sosyodemografik Özellikler
Kadının Yaşı
Eşinin Yaşı
Aile tipi
Evde Yaşayan kişi
Eş ile akrabalık
Evlenme şekli
Kadının eğitimi
Erkeğin eğitimi
Kadının Sağlık
Güvencesi≠
Babanın İşi
Annenin çalışma
durumu
≤34
≥35
≤34
≥35
Çekirdek aile
Geniş aile
4 ve altı
5 ve üzeri
Yok
Var
Anlaşarak
Görücü usulü
İlkokul ve altı
Ortaokul ve üzeri
İlkokul ve altı
Ortaokul ve üzeri
Yok
Yeşil kart
SGK
Kamu/Özel sektör
Kendi Hesabına
İşbulukça/İşsiz
Ev dışında çalışan
Ücretsiz aile işçisi
Ev kadını
Toplam**
*Satır yüzdesi, **Sütun yüzdesi, ≠2 veri eksik
www.korhek.org
Var
n (%)*
29 (3,5)
11 (9,7)
23 (3,3)
17 (6,4)
31 (3,9)
9 (5,8)
32 (4,0)
8 (5,3)
34 (4,0)
6 (5,9)
11 (2,8)
29 (5,2)
28 (5,9)
12 (2,5)
28 (6,5)
12 (2,5)
2 (2,9)
7 (8,0)
31 (3,9)
16 (3,1)
17 (5,5)
7 (5,8)
2 (1,8)
27 (4,7)
11 (4,1)
40 (4,2)
Konjenital Malformasyon
Yok
Toplam
n (%)*
n (%)
811 (96,5)
840
102 (90,3)
113
664 (96,7)
687
248 (93,6)
265
768 (96,1)
799
145 (94,2)
154
771 (96,0)
803
142 (94,7)
150
818 (96,0)
852
95 (94,1)
101
386 (97,2)
397
526 (94,8)
555
448 (94,1)
476
465 (97,5)
477
374 (93,5)
400
539 (97,5)
553
67 (97,1)
69
80 (92,0)
87
764 (96,1)
795
508 (96,9)
524
291 (94,5)
308
114 (94,2)
121
108 (98,2)
110
547 (95,3)
574
258 (95,9)
269
913 (95,8)
953 (100,0)
P
0,002
0,035
0,266
0,450
0,355
0,063
0.010
0,001
0,160
0,149
0,382
447
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2014:13(6)
Tablo 3. Annelerin biyodemografik, sağlık davranış ve sağlık hizmet kullanımının konjenital malformasyonlar
üzerine dağılımı (2010, Burdur).
Doğurganlık, sağlık davranışı ve sağlık
hizmet kullanımı
Spontan düşük
İsteyerek düşük
Ölü doğum
Beş yaş altı çocuk ölümü
Gebelik sayısı
Sigara içme #
Gebelikte bulunduğu
ortamda sigara içilmesi §
Birinci basamakta DÖB
İkinci basamakta DÖB
Tarama testleri
Var
Yok
Var
Yok
Var
Yok
Var
Yok
3 ve altı
4 ve üzeri
İçmeyen
Her gün içen
İçmeyi bırakan
Evet
Hayır
Almış
Almamış
Almış
Almamış
Yapılmış
Yapılmamış
Konjenital malformasyon
Var
Yok
Toplam
n (%)*
n (%)*
n
12 (4,8)
236 (95,2)
248
28 (4,0)
677 (96,0)
705
5 (5,0)
95 (95,0)
100
35 (4,1)
818 (95,9)
853
7 (25,0)
21 (75,0)
28
33 (3,6)
892 (96,4)
925
4 (12,9)
27 (87,1)
31
36 (3,9)
886 (96,1)
922
30 (3,4)
857 (96,6)
887
10 (15,2)
56 (84,8)
66
32 (4,1)
740 (95,9)
772
2 (3,1)
62 (96,9)
64
6 (5,4)
105 (94,6)
111
14 (4,4)
307 (95,6)
321
26 (4,1)
602 (95,9)
628
39 (4,2)
891 (95,8)
930
1 (4,3)
22 (95,7)
23
40 (4,4)
876 (95,6)
916
0 (0,0)
37 (100,0)
37
16 (4,7)
321 (95,3)
337
24 (3,9)
592 (96,1)
616
P
0.558
0.672
0.001
0.014
0.001
0.746
0.873
0.971
0.194
0.531
*Satır yüzdesi, # 6 veri eksik, § 4 veri eksik,
Tablo 3’de anneye ait çeşitli özelliklerin
konjenital malformasyonlara etkisi özetlenmiştir.
Buna göre ölü doğum (p=0,001), beş yaş altı çocuk
ölümü (p=0,014) ve gebelik sayısı (p=0,001) ile
konjenital malformasyon görülme sıklığı arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur.
İkili analizlerde istatistiksel olarak anlamlı çıkan
parametrelerden kadının ve eşinin yaşı (referans
kategori: 34 yaş ve altı olanlar), kadın ve eşinin eğitimi
(referans kategori: ortaokul ve üzeri eğitimi olanlar),
ölü doğum (referans kategori: ölü doğum
yapmayanlar), 5 yaş altı çocuk ölümü (referans
kategori: 5 yaş altı çocuk ölümü olmayan)
parametreleri çoklu analize alınmıştır (Tablo 2,3).
Tablo 4. Konjenital malformasyonları etkileyen faktörleri içeren lojistik regresyon analizi sonuç tablosu.
Bağımlı Değişken: Konjenital Malformasyon
Bağımsız değişkenler
Kadının yaşı
Babanın eğitimi
Ölü doğum
5 yaş altı ölen çocuk
≥35
≤34
İlkokul ve altı
Ortaokul ve üzeri
Var
Yok
Var
Yok
Tablo 4’de lojistik regresyon analizi sonuç tablosu
görülmektedir. Buna göre konjenital malformasyonlu
bebek doğurma 34 yaş ve altı kadınlar referans
448
Odds Ratio
2,5
1 (Referans)
2,9
1 (Referans)
8,0
1 (Referans)
3,4
1 (Referans)
%95 Güven Aralığı
(En küçük-En büyük
değer)
1,1–5,4
1,4–5,7
2,2–21,3
1,0–11,5
alındığında; 35 yaş ve üzeri annelerde 2,5 kat (OR:1,1–
5,4); ortaokul ve üzeri eğitimli babalar referans
alındığında; ilkokul ve altı eğitimli babalarda 2,9 kat
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2014:13(6)
(OR: 1,4–5,7); ölü doğum yapmayan anneler referans
alındığında; ölü doğum yapan annelerde 8 kat (OR:
2,2–21,3); 5 yaş altı çocuk ölümü olmayan anneler
referans alındığında; 5 yaş altı çocuk ölümü olan
annelerde 3,4 kat (OR: 1,0–11,5) daha fazladır.
TARTIŞMA
Çalışma sonucunda Burdur ilinde en az bir kez
doğum yapma öyküsü olan kadınlarda, konjenital
malformasyonlu bebek doğurma sıklığı %4,2 olarak
bulunmuştur. Türkiye’de yapılan çalışmalarda
konjenital malformasyon sıklığı %1,1-%5,2 arasında
değişmektedir (1,7,8,9).Dünya’da yapılan değişik
çalışmalarda ise konjenital malformasyon görülme
sıklığı %0,73–%2,38 arasında bildirilmektedir (10–15).
Avrupa’da yapılan bir çalışmada majör konjenital
malformasyon prevelansı 1.000 canlı doğumda 23,9
olarak verilmektedir (16)
Bu
araştırmada
konjenital
malformasyon
yüzdesinin daha fazla olmasının olası nedeni; diğer
çalışmaların yalnızca doğumda fark edilen anomalileri
içermesine rağmen, bizim çalışmamızın doğumdan
sonra fark edilen anomalileri de içermesidir. Nitekim
Türkiye genelinde yapılan bir çalışmada konjenital
malformasyon sıklığı %2,0 olarak bulunmuştur. Ancak
doğumdan sonra fark edilen anomaliler, özellikle
renal/kardiak sisteme ait anomaliler de eklendiğinde
konjenital malformasyon sıklığı %5’lere kadar çıktığı
(5); Yücesan ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada ise
6–15 yaş arası çocukların %6,2’sinde konjenital
malformasyon olduğu bildirilmiştir (17).
Araştırmada 34 yaş ve altı kadınlar referans
alındığında, 35 yaş ve üzeri kadınlarda konjenital
malformasyonlu bebek doğurma 2,5 kat daha fazladır.
Yapılan çalışmalarda 35 yaş üzerindeki annelerin
bebeklerinde (10,15-18), Biri ve arkadaşlarının yaptığı
çalışmada ise 40 yaşın üzerindeki annelerin
bebeklerinde konjenital malformasyonun daha fazla
görüldüğü bildirilmiştir (8). Anne yaşının konjenital
malformayonlu bebek doğurma için risk faktörü olması
kromozomal değişimlerle ilişkili olabilir.
Eğitim düzeyi ortaokul ve üstünde olan babalar
referans alındığında, eğitim düzeyi ilkokul ve altında
olan babalar 2,9 kat daha fazla konjenital
malformasyonlu bebeğe sahip olmaktadır. Babanın
eğitiminin konjenital malformasyon sıklığına iki
şekilde etkili olabileceği düşünülmektedir. Bunlardan
birincisi ailenin sosyal statüsü, ikincisi ise toplumsal
cinsiyettir. Babanın toplumsal statüsü ulusal gelirden
alınan payı, dolayısı ile ailenin sağlık hizmetlerine
ulaşabilirliğini etkilemektedir. Eğitim düzeyi düşük
babanın iş bulması, iş bulsa bile yeterli miktarda ücret
alması oldukça güçtür. Yetersiz ücret ise sağlık
www.korhek.org
hizmetlerine erişimi önemli ölçüde etkilemektedir
(20,21). Diğer yandan ülkemizde kadın ve erkek
ilişkileri toplumsal cinsiyet bazında ayrışan denetim
mekanizmalarına tabidir. Kadın açısından bu denetim
mekanizmalarının başında “namus” konusunda
“dedikodu” diye özetlenebilecek toplumsal baskı
gelmektedir. Babanın eğitim düzeyi, bu denetim
mekanizmalarını etkilemektedir. Eğitim düzeyi düşük
erkeklerin kadın üzerindeki denetimi, kadınların sağlık
kurumları gibi kamusal alanları kullanmasını
engellemektedir (22). Sonuç olarak babanın eğitimi bir
yandan ailenin toplumsal statüsünü, diğer yandan
toplumsal cinsiyet bazında ayrışan denetim
mekanizmalarını
etkileyerek
annenin
sağlık
hizmetlerinden yararlanımını azaltabilir. Sağlık
hizmetlerinden yeterince yararlanamayan anneye,
gebeliğin erken döneminde tanı konulup müdahale
yapılamaması da beklenen bir durumdur.
Beş yaş altı çocuk ölümü olmayan anneler referans
alındığında, beş yaş altı çocuk ölümü olan annelerin
konjenital malformasyonlu bebek doğurması 3,4 kat
daha fazladır. Türkiye’de yapılan bir çalışmada
konjenital malformasyonu olan annelerin %21,3’ünün
daha önce çocuğunun öldüğü bildirilmiştir (18).
Burdur’da yapılan bir çalışmada toplumda 5 yaş
altındaki çocukların %3,4’ü, ülke genelinde ise %2,4’ü
ölmüştür (23,24).
Diğer yandan ölü doğum yapmayan anneler
referans alındığında, ölü doğum yapan annelerin
konjenital malformasyonlu bebek doğurması 8 kat
daha fazladır. Shawky ve arkadaşlarının yaptığı
çalışmada, doğumsal defekti olan annelerin %
32,3’ünde daha önce geçirilmiş düşük veya ölü doğum
öyküsü bulunduğu bildirilmiştir (15). Burdur’da
yapılan bir çalışmada toplumda annelerin %2,7’si ölü
doğum yapmış iken, ülke genelinde annelerin %4’ü ölü
doğum yapmıştır (25). Özetlemek gerekirse konjenital
malformasyonlu bebek doğuran annelerde gerek 5 yaş
altı çocuk ölümü ve gerekse ölü doğum sıklığı topluma
göre daha fazladır.
Sonuç
olarak;
bu
çalışmada
konjenital
malformasyon sıklığı Türkiye’deki diğer çalışmalara
benzerdir. Annenin doğumdaki yaşının yüksek olması,
babanın eğitim düzeyinin düşük olması, ölü doğum ve
5 yaş altında çocuk ölümü öyküsü konjenital
malformasyon için risk faktörü olarak belirlenmiştir.
Bu nedenle; bu özelliklere sahip kadınlara gebelik
sürecinde yeterli sayıda ve kalitede doğum öncesi
bakım hizmeti verilmelidir. Bu bağlamda, 2008 yılında
Sağlık Bakanlığı’nca yayınlanan “Doğum öncesi
bakım yönetim rehberi’’nin daha aktif kullanımını
sağlamaya yönelik eğitimler yapılmalıdır.
449
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2014:13(6)
KAYNAKLAR
1. Kurdoğlu M, Kurdoğlu Z, Küçükaydın Z, Kolusarı A,
Adalı E, Yıldızhan R, et al.Van yöresinde konjenital
malformasyonların görülme sıklığı ve dağılımı. Van
Tıp Dergisi. 2009;16 (3):95–98.
2. Aksoy F. Konjenital anomaliler: tanımlama,
sınıaflama, terminoloji ve anomalili fetusun
incelenmesi. Türk Patoloji Dergisi. 2001;17 (1–
2):57–62.
3. Riley MM, Hallıday JL, Lumley JM. Congenital
Malformations in Victoria, Australia, 1983–95: An
overview of infant characteristics. Journal of
Pediatrics and Child Health. 1998;34:233–240.
4. Al-Jama F. Congenital malformations in newborns
in a teaching hospital in eastern Saudi Arabia.
Journal of Obstetrics & Gyneclogy. 2001;21:595–
598.
5. Apak MY. Approach to genetic diseases and
genetic counseling.Eds.: Aydınlı K. In: Perinatal
Diagnosis and Management. 1st edition. Persepktif
Yayın;1992. p 1–18.
6. Tunçbilek E, Boduroğlu K, Alikaşifoğlu M. Results of
the Turkish congenital malformation survey. Turk J
Pediatr. 1999;41:287–297.
7. Bayhan G, Yalınkaya A, Yalınkaya Ö, Gül T, Yayla
M, Erden AC. Dicle üniversitesi tıp faktültesi’nde
konjenital anomali görülme sıklığı. Perinatoloji
Dergisi. 2000;8:99–103.
8. Biri A, Onan A, Korucuoğlu Ü, Taner Z, Tıraş B,
Himmetoğlu Ö. Bir Üniversite Hastanesinde
Konjenital Malformasyonların Görülme Sıklığı ve
Dağılımı. Perinatoloji Dergisi. 2005;13 (2):1–5.
9. Soylu F, Aygün D,Türkbay D, Yılmaz E,Kocabay
K,Güvenç
H.Fırat
Üniversitesi
Araştırma
Hastanesi’nde
1993-1994
yıllarında
doğan
bebeklerde konjenital malformasyon sıklığı, dağılımı
ve risk faktörlerinin araştırılması. Turk Ped Arch
1998;33 (1):25-29.
10. Costa SMC, Gama SGN, Leal MC. Congenital
malformations in Rio de Janeiro Brazil: Prevelance
and associated factors. Cad Saude Publica.
2006;22(11):2423-2431.
11. Perveen F, Tyyab S. Frequency and pattern of
distribution of congenital anomalies in the newborn
and associated maternal risk factors. J Coll
Physicians Surg Pak. 2007 ;17(6):340-3.
12. Sridhar K. A community-based survey of visible
congenital anomalies in rural Tamil Nadu. Indian J
Plast Surg. 2009 42(1): 184–191.
13. Chen BY, Hwang BF, Guo YL. Epidemiology of
congenital anomalies in a population-based birth
450
registry in Taiwan 2002. J Formos Med Assoc.
2009;108 (6):460-468.
14. Ahmadzadeh A, Şafikhani Z, Abdulhani M,
Ahmadzadeh A. Congenital malformations among
live births at Arvand Hospital, Ahwaz,Iran- a
prospective study. Pak J Med Sci. 2008:24 (1):3337.
15. Shawky RM, Sadik DI. Congenital malformations
prevalent among Egyptian children and associated
risk factors.The Egyptian Journal of Medical Human
Genetics. 2011;12:69-78.
16. Dolk H, Loane M, Garne E.The prevelance of
congenital anomalies in Europe.Adv Exp Med Biol.
2010;686:349-364.
17. Yücesan S, Dindar H, Olcay I, Okur H, Kılıçaslan S,
Ergören Y, et al. Prevelance of congenital
abnormalities in Turkish shool children. Eur J
Epidemiol. 1993:9(4);373-380.
18. Tomatır AG, Demirhan H, Sorkun HÇ, Köksal A,
Özdemir F, Çilengir N. Major congenital anomalies:
a five-year retrospective regional study in Turkey.
Gent Mol Res. 2009;8(1):19-27.
19. Hollier LM, Leveno KJ, Kelly MA, McIntire DD.
Maternal age and malformations in singleton
births.Obstetrics & Gynecology. 2000;96:701-706.
20. Boratav K. In:1980’li yıllarda Türkiye’de Sosyal
Sınıflar ve Bölüşüm. İmge Kitabevi; 2005.
21. Akın A, Demirel S. Toplumsal cinsiyet kavramı ve
sağlığa etkileri. C.Ü.Tıp Fakültesi Dergisi. 2003:25
(4);73-82.
22. Boratav HF. Kuştepe Gençliği: Pencereden
Gördüklerim. Eds.: Kazgan G. In: Kuştepe gençlik
araştırması.İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Sena Ofset ;2002. p 119-153.
23. Çatak B, Sütlü S, Kılınç AS, Badıllıoğlu O, Zencir M.
Burdur’da 2009 yılında doğum yapmış kadınların
doğum özellikleri ve doğum sonu bakım hizmetleri.
TAF Prev Med Bull 2011; 10(5):1-8.
24. Koç İ, Eryurt MA. Türkiye’de beş yaş altında
gerçekleşen ölümlerin zamanlamasının ve sayısal
büyüklüğünün değişimi: 1978-2008. Çocuk Sağlığı
ve Hastalıkları Dergisi 2011;54:39-44.
25. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü
(2009) Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008.
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü,
Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile
Planlaması Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Devlet
Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve TÜBİTAK,
Ankara, Türkiye.
www.korhek.org
Download