1l-G. l L/L HZ. MUHAMMED. VE EVRENSEL MESAJI SEMP02YUMU' 20-'22 NİSAN 2007 )'ayına Hazırlayari Doç. Dr. Mahfuz Söylemez ·ruı' ·ı~e t11Vatıet vmm hılüm AN\~mm!\lim Maı·k@:ııi Küt!.i!'lhi!Mfll Tas. No: 2-C)J. . 5 2_ \,..-\ A :t_ . 'tl\ · İslami İlimler Dergisi Yayınlan Aralık 2007 . İsliimi İlimler Dergisi Yayınlan: 2 İslfuni İlimler Dergisi Yayınlan Dizgi Kapak: İslfuni İlimler Dergisi Baskı, kapak baskı, cilt: Özkan Matbaacılık Birinci Basım: Aralık 2007 ISBN: 978-975-98073-3-7 İsliimi illm.ıer Dergisi Yayınlan Yeniyol Mahallesi l.Gazi Sok. No:9/2 ÇORUM Web: islamillimlerdergisi.com Tif: o 364 224 81 18 ' e-posta: islami_ilimlerdergisi®yahoo.com Her yazının dil ve bilimsel sorumluluğu yazarına aittir. I. OTURUM: HZ. PEYGAMBER'İ ANLAMAK OLAGANÜSTÜ ANLATlMLAR ARASINDA HZ. PEYGAMBE,Jl'İ ANLAMAK Mehmet AZİMLİ' Diniere en büyük düşmanlığı kendi mensuplan yapmıştır dersek yanlış olmaz. Bütün dinler için geçerli olan bu kaideye İslam dini mensuplan da dahildir. Nasıl ki Kuran'ın dediği gibi; Ehl-i Kitap kendilerine gelen dini tahrif ettilerse, son dinin mensubu olan Müslümanlar da kendilerine gelen dinirı kitabını. tahrif edemeseler de, kitabın uygulayıcısı olan insanın hayatını örneklik zemirıinden, örnek alınamayacak bir noktaya taşıyarak bu tahrifi gerçekleş­ tirmişlerdir. Bu bağlamda İslam'ın doğru bir şeltilde anlaşılmasındaki en büyük problemlerden biri, dinirı iki kaynağından biri olarak telakki edilen Hz. Peygamberin hayatının yanlış anlaşılması veya daha doğrusu yanlış ve abartılı olarak anlatıl­ masıdır. Bu bağlamda günümüzde İslam'ın net ve gerçek olarale anlaşılmasında en büyük engellerden biri Müslümanların Hz. Peygamberi yaşadığının ötesinde bir anlatırula yüceltmek amaçlı olarak aniatmalan ve algılamalandır. Dinirı bize alctanlmasındaki en önemli kaynağımız olan Hz. Peygamberin ha- ya.tının olduğunun çok ötesinde arz edilmesi, insanların gerçekte olanı değil de, kafalarında oluştunnalc istedilderi peygamber tipolojisirıi olmuş gibi bir sonraki nesillere aletarınalan ve bunun asırlar boyunca katmerleşerek devam etmesi, önümüze yaşanamayan, ulaşılamayan, her anı mucizelerle dolu insanüstü olan ve adeta insani özelliideri olmayan bir peygamber inancı ve anlatımı ortaya çı­ karmıştır. Bundaki hedef, en masum okumayla Hz. Peygamberi yüceltmektir. Ancak ulaşılan gaye ise tam tersi olmalctadır. Hz. Peygamber, insanlara örnek olma seviyesiriden, örnek olamayacağı insanüstü noktalara taşınmış, böylece örnektiği söz konusu olamayacak nolctaya getirilmiştir. Hz. Peygamber, İslam tarihinirı ilk dönemlerinden itibaren haldeında yığın­ la eser yazılan bir şahıstır. Şu ahda bile dünyada hiç kimse onun kadar bu şansa sahip değildir. Hatta dünya tarihinde hayatı onun kadar geniş anlatı­ lan ve yine hayatı bu kadar genişçe araştınlan başka bir insan yoktur dersek yanlış söylemiş olmayız. Aslında dünyada hayatı örnek alınabilecek lider bir insanın bütün özellilderine sahiptir. Tarihi bir şahsiyettir, hayatı derli toplu çeşitli yörılerden tam ve kesintisiz olarak bilinmektedir. 1 Doç. Dr., Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ögretıın Üyesi. Süleyman Nedv!, Hz. Peygamber HaldcuıdaKonferanslar, Çev; Osman Kesk!oğlu. Ankara, trz .. 51. Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı Sempozyumu 56 Ancak, onun hayatım anlatan eserler yazılırken, yukarda işaret ettiğimiz tehlike belirmiş ve üretilen inşai hayat kurgusu bu eseriere yansımıştır. Bunun sebebi, insanoğlunun fıtratında bulunan, lider ittihaz ettiği ve sevdiği insanı yüceltınek duygusunun çok güçlü olmasıdır. İnsanoğlu, önder olarak gördüğü insanı, kendinden üstün görmeye meyillidir. Ancak bu sayede onu lider kabu1 edebilir. Hz. Peygamberin de hayatında bu anlamda mübalağa ve abartılar bol miktarda·mevcuttur. Bu anlatırnlara göre nübüvvet adeta ona doğumundan itibaren hatta "Adem ceset ile ruh arasmdaylcen" 2 verilmiştir ve hayatı doğumundan itiba- ren yığınla mucize ile doludur. Bu bağlamda o doğmadan mucizeleri başlar ve peygamber olmadan da mucizeler gösterir. Buna göre babasının almndan gelen bir nurun nesiller boyu devam ettiğfı, doğumu sırasında evden çıkan bir nurun Şam bölgesini aydınlattığı veya o gece onun doğumunu haber veren bir yıldız doğduğu , sütannesinin yarıındayken göğsünün yarılıp içindeki günahlann temizlenip tekrar dikildiği , o çocukken birçok kahin verahibin onun peygamber olacağım müjdelediğF gibi olağan üstü olaylar anlatılarak mesele izah edilmeye çalışılmaktadır. 4 5 6 Bu şekildeki aktanlan rivayetler, belki onu önder ittihaz eden biz müslümanlar açısından hoş ve ruhu okşayıcıdır. Ancak Hz. Peygamberi, daha kolay örnek aJ.ı.nabileceği bit i;nsani boyuttan çıkarıp örnek alınamaz noktaya götüren bu türde rivayetlerle ortaya çıkan Hz. Peygamber portresinde, Cebrail tarafindan durmadan kollanan, suikastlerden korunan, tedbir almasına ihtiyaç duyulmayan, dolayısıyla dinin anlaşılmasında örnekliği olamayan veya yarılış örneldiği olan bir peygamber portresi çizilmektedir. Sonuçta bu rivayetler Hz. Peygamberin olduğu gibi resmedilmesinin önünde de önemli bir engeldir. Bu tür anlatınıların oluşumunda o dönem Müslümanlarının Ehl-i Kitap ile tartışıp Hz. Musa, Hz. Yahya ve Hz. İsa'nın çocukluklarında meydana geldiği ileri sürülen olaylara karşı,· kendi peygamberlerini bir savunma psikolojisi içerisinde bu tür olağanüs~ülükleri üretmelerinin payı büyüktür. Bu üretilen mucizeler, asırlar geçtikçe kartopunun yükseldikten yuvarlarıırken kat be kat büyüdüğü gibi çağalmış ve onun hayatının gerçekleri, geri plana itilmiştir. 8 Doğrusu, bizim için bir anlam ifade etıneyen, bize bir şey kazandırmayan, bize örnek olamayan bir peygamber hayatı ile karşı karşıya bırakılmışızdır. Miraç anlatımlannda uçarale yolculuk eden bir peygamberin hayatı, böyle bir 2 3 4 5 6 7 8 Zehebi. Tarihu'!-İslam, es-Siret'ü-Nebeviyye. Beyrut. 1994. I. 41. İbn Hlşam es-Siretu'n-Nebeviyye. Beyrut, 1994. II. 91. İbn İshak. Siret-üİbniİshalc, Konya, 1981. 28. p. İbn Hlşam. II. 92: İbn Sad. et-Tabalcatıı'l-Kübra. Beyrut, 1985, ı. 160. İbn İshak. 32. Belazurı. Ensabu'l-Eşraf, Dımeşk, 1997, 110. . Bünyamln Erul. "Hz. Peygamberin Risalet öncesi hayatına Farklı bir Yaklaşım" Diywıet İlmi DergL Peygamberimiz Özel Sayısı. Ankara. 2003. 58. Hz. Peygamber'i Anlamak 57 yolculuk kabiliyeti olmayan bizim için ifade edeceği anlam, sadece hilı:aye dinleyip vıikit geçiren bir insanın durumundan farksızdır. İnsanüstü demesek de insanın Ötesinde meleK gibi. işlerini olağanüstü yardımlarla yürüten bir peygamber hayatı bizim için çok anlamsızdır ve bize örnek olamaz. Ancak tatlı efsanevi hilı:ayelerle vakit geçirmeye yarayacaktır. Halbuki Hz. Peygamber, hayatı boyunca bu türden olaylan müşriklere karşı ilzam edici bir delil olarak sunmarıııştır. 9 Onun hayatı tetkik edilirse gösterilen bir mucize ile Müslüman olan bir şahsa da rastlarımayacaktır. 10 Üstelik tersine mucize gösterildiği halde müşriklerin inkar etmeye devam ettikleri şekUndeki anlatımları da bulmak mümkündür. Şu ayet durumu çok güzel izah etınektedir; "Ona Rabbinden mucizeler indiıilmesi gerekmez miydi?" derler. De lci: "Mucizeler aneale Rabbimin lcatmdadır. [)oğrusu ben, sadece apaçık bir uyarıcıyım." Kendilerine olaınan bir Kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan topluluk için rahmet ve ibret vardır." 11 Bu türde mübalağalı anlatımlar, esasen Müslümanların hoşuna gitınesi ve böyle bir peygambere sahip olmanın hazzını duymalarının ardında belki de dile getirilemeyen, ancak gizli olarak içlerinde kalan Hz. Peygamberin Kuran'da ifade edilen: "Andolsun ki; sizin için Rasulullah'ta güzel bir örnele vardır" 12 ayeti gereği örnek almamız gereken örnek hayatına uymama isteği de olabilir. Bu bağlamda onun ne kadar yüce bir peygamber olduğunu belirtip, anlatılan türde mucizevi bir hayat tarzı yaşayan peygamberin hayatının, örnek alınamayacağı gerçeğinden hareketle, peygamberin örnektiğiili de ortadan kaldırabilmektedir­ ler ve bunu şu sözlerle ifade edebilmektedirler: "o, peygamberdir, biz onu nasıl örnele alalım, nasıl onun gibi olalım?' Aslında bu sözlerdeki mazeret doğrudur. Hayatının her anı mucizelerle dolu olarak anlatılan bir peygamber örnek alına­ maz. Çünkü insanlar böyle mucizevi bir hayat yaşayamazlar. Esasen bu mazeretin benzerini o dönemdeki müşrilder de farklı bir şekilde Onlar da Hz. Peygambere itirazlarının başında Kuran'ın anlat- yapmışlardır. tığı şekilde;"Onlar şöyle yiyor, dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemele Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da çarşılarda dolaŞıyor! uyarıcı olmalıydı! 9 10 ll 12 13 şeklinde 1 itiraz ederler. ~ Onların itirazı peygamberin insan gibi yaşamasınadır. Hz. Peygamber, insan gibi olmasa, insanüstü bir varlığın örnek alınamayacağı için hayatiarına karışmayan, mÜdahale edemeyen bir peygamberi onlar da kabullenirlerdi. Onların Hz. Peygambere en büyük tepkileri hayat standartlannda değişiidik talep etmesiydi. " Adem Apak, İslam Taıi/ı~ İstanbul, 2006, 109. Muhammed Hüseyin Heykel. Hz. Muhammet'in Hayatı, (Çev; Vahdettin İnce), İstanbul, 2000, I. 99. Ankebut 50-51 Ahzab, 21. Kuran da bize bildirtlen bu ayette gereği onun insanlar için ömekltği söz konusudur. Furkan, 7. Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı Sempozyıımıı 58 Bu anlayış ile günümüzde Hz. Peygamberin notmal insan gibi değil de insanüstü olduğu tezini ileri süren ilk anlayışın, aynı kategoride yani Hz. Peygamberi insanüstü görme noktasında buluştuklannı görebiliyoruz. İki anlayışın da geliştirdiği tavır, onun normal bir insan olmaması gerektiğidir. Müslümanlar: "o çolc yüce, insanüstü biz ona uyamayız" diyerek itaati reddederlerken, Müşrikler:"onun çok yüce biri olması gerekir, insan gibi olmwnası gerekir" diyerek ona itaati reddediyorlardı. Kuran, bu konuyu şu şekilde bildirir; "Zaten. kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf "Allalı, peygamber olarale bir beşeri mi gönderdiT demeleri engellemiştir. " 14 "Biz onları (peygamberleri), yemele yemez birer (cansız) ceset olarale yaratmadık Onlar (bu dünyada) ebedi de değillerdir. " 15 ğil, Kuran, bize Hz. Peygamberi olağanüstülüklerle donatılmış biri olarak deöncelilde insan olduğunu, sonra peygamber olduğunu telkin eder: "Onlar: "Sen, dediler, bizim için yerden bir lcaynalcjı.şlcırtmadıleça sana asla inanmaVeya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle lci, içlerinden gürül gürül ırınalelar alcıtmalısm. yahut iddia ettiğin gibi, üzerimize göleten parçalar yağdırmalısm veya Allah'ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin. Yahut da altından bir evin olmalı, ya da göğe çılcmalısm. Bize, olcuyacağımız bir kitap indirmediğin sürece (göğe) çıletığma da asla inanmayız." Bütün bu talepyacağız. lere karşı tek bir cevap ~erilmiştir: "De lci: Rabbimi tenzih ederim Ben. sadece insandan bir elçiden başica neyim lci?" 16 Yani aslında onun elinde bir şey yoktur. O mucizeler indiren biri değil­ dir. Müşriklerin mucize istekleri de Kuran tarafından devamlı reddedilmiştir. Bu konuda ondan bela getirmesini isteyenlere karşı verdiği cevapta bunun mümkün olmadığım, her istediğini yapamayacağım şöyle ifade eder: "De lci: Acele istediğiniz şey benim elimde olsaydı, elbette benimle sizin aranızda iş bitirilmişti. " 17 Mekkelilerin Hz. Peygamberden; "Melelee'nin dağlarını düzleyip ova yapsın. içinde sular soralırri' türündeki isteklerine "ben bunlan getirmelde cevap vermiştir. alcıtsırı atwnız K usay dirilsin de ona senin durumunu bir emrolunmadım" diyerek 18 Bu anlamda o, elinden mucize türü şeylerin gelmediği beşerdir ve peygamberdir. O, bu beşeri özelliklerini devamlı icra ediyordu. Zaman zaman, kızıyor, seviniyor, aç kalıyor, kazamyor, mağlup oluyor, bazen unutarak abctestsiz olduğunu hatırlıyor, bazen namazım geçiriyordu. O bir insandı. 19 Zaten bizi ilgilendiren bölümleri de bu yönleri olması değil mi? Onun insanı aşan türdeki davramşlan -eğer varsa- bizi ne kadar ilgilendirir? Ne kadar örnek alınabilir? 14 15 16 ı7 18 19 İsra. 94. Enbiya, 8. İsra, 90-93. Fnaın. 58. İbn İshak, 254. Buhar!, Gusul, i7. Hz. Peygamber'i Anlamak 59 Örnek alınamayan bu yönler bizimle ne kadar ilgili olacaktır? Veya göremedimucizeler bizim için ne onUıda mucize olabilecektir? Veya bizim için ne anlam ifade edecektir? Aslında mucize arayan insaniann en az ilgilendiklert mucize de Kuran'dır. @ıni.z Hz. Peygamber, Kuran'da beşer üstü özelliklerinden ve yüceliklerinden bahsedilmeyen tek peygamberdir. 2° Kuran onu bize böyle anlatmalctadır. Kendisi de kendini şöyle vasfetmelctedir. "Ben AbduUah oğlu Muharrunedim. Allah'ın lculu ve peygamberiyim. Beni yüceltmenizi sevmiyorum. " 21 Muhtemelen yukanda saydığıım.Z övgülü anlatımlan hisseden ve bu tehlikeyi tahmin eden Hz. Peygamber: "Hıristiyanlarm Meryem oğlu İsa'ya yaptıkları gibi, siz de bana mübalağalı medihlerde bulunmayın" diyerek bunu önlemeye çalışmıştır. 22 Aslında o, toplum içinde bakılınca hemen tarunabilen biri olmayacak şekil­ de mütevazı, toplum içinde kaybolmuş bilinmeyen biridir. Nitekim dışandan gelen bir elçi. satıabeler içinde onu tanıyanıamışlı ve sahabe topluluğuna şöy­ le sormuştu: "İçinizde Abdillmuttalib'in tarunu hangisid.ir?' 23 Yine Medine'ye ulaşlıklan sırada Hz. Peygamber, sukut edip bir kenara oturmuştu. Ensar, Hz. Ebu Bekir'i peygamber zannettiler. Biraz sonra Hz. Ebu Bekir'in Hz. Peygambere hürmet ve hizmetini görünce onu tanıyabildiler. 24 O, insanlardan kendisini ayırmamaya çalışıyor. özelleşmemeye özen gösteriyordu. Kendisinden korkan bir bedeviye: "Mekke'de kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum" diyordu. 25 Hz. Peygamberin hayalım anlatan eserler iyi tetkik edilirse genel olarak en fazla abartılı anlatımlan ve mucize türü olaylann anlatıldığı dönem peygamberlikten önceki 40 yaşına kadarki dönemdir. İkinci sırada Mekke dönemi üçüncü sırada ise Medine dönemi gelmelctedir. Bu durum şunu gösteriyor ki; en fazla gözleınlenen Medine döneminde bu tür anlatıınlan azalması ve en az gözleınlenen peygamberlik öncesi dönemde zirveye çıkması bu tür rivayetlerin sonradan boşluk doldurmaya yönelik uydurulduğunu göstermektedir. Hz. Peygamberin tanıtılmasındaki yanlış aktanınlardan bir diğer nolcta ise, özellikle Medine dönemindeki anlatıınlann sadece savaşlara endeksli olarak sunulmasıdır. Bunun belki de en öneınli sebebi siyer adına öncelikle Kitabu'IMeğazi'lerin oluşturulmasıdır. Buna göre ı. yıl Bedir, ~- yıl Uhut, şeklinde devam eden bir öğretim ne kadar doğrudur? Sanki o, hep kanla uğraşan bir peygamber midir? Tüccarlığı. adaleti, insani yönü, evliliği, toplumsal ilişkileri, ahlakı neden ön plana alınmamaktadır? Onun hayatına komple bakılması ge20 21 22 23 24 25 Mehmet Sait Hatipoğlu, Miislflman Kiiltiiril Üzerine, Ankara, 2004. 145. İbn Hanbel, Mıısned, III, 241. Buhaıi, Enbiya, 48. Müsllm, İman. 10; Daıirn!, Taharet, ı. Buhaıi, Menakıbu'l-Ensar, 44. İbn Sad, I, 23. Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı Sempozyumu 60 rekmez midir? Bazılannın ön plana çıkardı@ gibi O, sadece kıyafeti, oturuşu ve yemek adabıyla mı örnektir? Gerçek örnekliği, mazlumayardım etmesi, açlan doyurması, fakirleri himaye etmesi, af, hoşgörü ve misafirperverliği neden daha ön plana alınmamaktadır? Normal insanlar arasına karışmış olan bu insan neden belli yönleri ortaya çıkarılmaktadır? Söz gelimi zahitçe bir hayat yaşamayı tercih etmemesi önemli değil midir?26 Dinin doğru anlaşılması için bu dinin bize aktancısı olan Hz. Peygamberi anlamak zorunludur. Bu bağlamda yukanda aktardı@nıız örneklerin de gerektirdiği şekilde Hz. Peygamberi efsanevi anlatıınlardan kurtarıp günümüz insanının önüne sade ve gerçekliği olan bir şekilde sunmamız gerelanektedir. Bu da onun hayatını anlatan kitaplarırnızın İslam rivayet kültüründen gelen rivayetleri iyi tahlil edip siyer kitaplarındaki tercih edilen bu rivayetlerden öte, Hz. Peygamberin insani boyutta örnekliğini ortaya çılcaracak rivayetler ortaya çıkarılmalı ve onu insanüstü gösterip örneklikten yoksun bırakan rivayetler bir kenara bıralillmalıdır. doğru Hz. Peygamberin örnek hayatı aktarılırken, siyer ve hadis kaynaklarındaki bize ulaşan tüm malzemeler toplanmalı ve karşılaştınlmalar yapılmalıdır. Bu malzemedeki verilerin aralarında kıyaslar yapılıp rivayetler arası açınaziara dikkat edilip tutarlı tercihler yapılmalıdır. Bu işleınler yapılırken en önemli ölçütlerden biri tarihsel bağlam olmaTarihsel bağlam ile şunu kastediyoruz: bir olayı, tarihi ve gerçek bir vakıa olarak kabul edebilmemiz için o olayın, isnat edildiği tarihte var olan sosyal-çevre, kültür ve olayın akliliği/imkfuıı gibi hususlara göre ortaya çıka­ bilmesinin mümkün olması gerekmektedir. Bu şartlara uygun olduğu zaman bir olay tarihi bir vakıa olur. Bize ulaşan malzemeyi de bu açıdan dillliatle incelememiz önemlidir. Bir rivayet tarihsel bağlama oturuyor mu oturmuyor mu? Yani incelenen olaydaki anlatılan veriler o tarih dilimi içerisinde olması ve gerçeldeşmesi mümkün mü? O dönemin insanlan aktanlan olaya tepkileri ne olabilir? Acaba anlatıldı@ gibi mi davranırlar, yoksa farklı bir tepki mi vermeleri gerekirdi? lıdır. Her tarihi olaya bu sorular sorulmalı ve eğer incelenen olaya sorduğumuz bu sorulara pozitif cevaplar alabiliyorsak o zaman bu olay tarihi bir olaydır diyebiliriz. Bunu çok önemsiyoruz. Eğer bir rivayet tarihsel bağlam yönünden gerçeldeşmesi mümkün görülmüyorsa veya mürııkün değilse ne kadar sahih olduğu belirtiise de kabul edilmemelidir. Çünkü aktancılar uydurdukları birçok olaya sağlam senetler ekleyerek aktarrnışlardır. Zaten bu senet olayı da kendi zaman diliminde çok öneınli işler görse de, şu anda bizim açımızdan sadece o rivayet o tarihte nasıl değerlendiriliyorrlu şeldinde bilgi vermekten başka bir anlam ifade etmeyecektir. Bütün bu işleınler yapılırken Hz. Pey26 Nedvi. 51. Hz. Peygamber'i Anlamak 61 gambert.insani platformlar çerçevesinde bir yere oturtup bu yönü ön plana çıkanimalı dır. Bu yapılacak çalışmalar İslam dinini çağa sunmayı amaçlayan bu dinin önüne yaşanabilen, örnek alınabilen, anlatılabilen bir peygamber portresi sunacaktır. Bu peygamber portresi de hem Kuran'ın hem de Hz. Peygamberin ortaya koyduğu davetin gayesine en uygun bir portredir. Değilse klasik peygamber algısı yeniçağın insanının zihinlerinde efsanevi türdeve ancak masal türü bir algı olarak kalacaktır ve devamlı da sorgulanmaya hazır bir halden kurtulamayacaktır. Çünkü anlatılan portreyi hiçbir insan örnek alamayacağı için bu türde bir hayat lıikclyesi yani siyerin hiç de örnektiği olmensuplannın mayacaktır.