Komisyon olarak Nevşehir, Trabzon, Rize ve Gümüşhane

advertisement
Tuz sağlık açısından hipertansiyon,
kalp krizi ve böbrek yetmezliğinin
tetikleyicisi olarak biliniyor. Bugün
Avrupa'ya baktığımız zaman bir
kişinin ortalama harcaması gereken
tuz miktarı 6 gram, ama biz Türkiye'de
yaşayan insanlar olarak 18 gram tuz
harcıyoruz.
• Komisyon olarak Nevşehir, Trabzon,
Rize ve Gümüşhane gibi Türkiye'nin
birçok yerinde araştırmalarda
bulundunuz. Yaptığınız
araştırmalarda ne tür gözlemlerde
bulundunuz?
Öncelikli faktörler dediğimiz asbestin
ve erionitin neden olduğu akciğer
ve karın zarı kanseri hastalıkları
vardır. Bu dünya tıp literatüründe
bir Amerika Birleşik Devletlerinin
Nevada eyaletinde, bir de Türkiye'de
Nevşehir'in Tuzköy beldesi, Karain
köyü ve Sarihidir köyünde belirgin
bir oranda görülmektedir. Bu nedenle
Nevşehir'e giderek Tuzköy beldesi ve
Karain köyünde sorunları yerinde
dinledik. Tuzköy beldesi, 2004 yılında
afet alanı ilan edilmiş. O yıl, beldenin,
erionitin olmadığı derenin diğer
tarafına taşınması kararı alınmış.
Bunun için 250 konut yapılarak teslim
edilmiş. Şimdi 150 ev daha yapılıyor.
Belde, böylece erionitli alandan
erionitsiz alana taşınıyor. Taşındıktan
sonra erionitli alan ağaçlandırılarak
orman ve piknik alanına çevrilecek.
Karain köyü de böylesi sorunların
olduğu yerlerden birisi idi. Karain
köyü, Nevşehir'in hemen girişine
TOKİ tarafından yapılan 98 konuta
taşınacak. Sarihidir köyü için devletin
yapacağı işi doğa yaptı. 1950'lerde
derede bir taşkın oldu. Köylü taşkın
olmayan yere köyünü taşıyınca zaten
erionitli yerden taşınmış oldu.
Diğer yandan komisyon olarak
Doğu Karadeniz Bölgesinde de
incelemelerde bulunduk. 1986
yılındaki Çernobil kazasının etkilerinin
devam edip etmediğini incelemek
amacıyla Trabzon, Rize Sağlık
Müdürlüklerinden, Üniversiteden
ve ÇAYKUR'dan bilgi aldık.
Gümüşhane'de Çernobil'in fazla etkisi
olmadığını biliyorduk ama maden
şehri olan, açık ve kapalı maden
aramaları yapılan bu yerleşim yerinde
çevreye ve insan sağlığına zararlı
bir işletme yöntemi var mı ya da bu
madenlerin bölgede bir kısım zararlı
kimyasal salınmalarla insan sağlığına
etkileri nelerdir diye incelemelerde
bulunduk. Karadeniz'e gitmeden
Ankara da Atom Enerjisi Kurumunu,
bütün bilimsel kanser derneklerini
ve üniversite hocalarını dinledik.
Ulaştığımız verilere göre; 1986'daki
Çernobil nükleer kazasında Türkiye,
özellikle Kuzey Avrupa ülkelerine göre
kat be kat düşük radyasyona maruz
kalmıştır. Radyasyona maruz kalan
alan açısından baktığımız zaman
Rize'nin doğusu dediğimiz Pazar,
Çayeli, Ardeşen ve Fındıklı ilçeleri bu
günün şartları içerisinde en yoğun
radyasyona maruz kalmış yerlerdir.
Ama yerler özellikle Doğu Avrupa
ve Kuzey Avrupa'nın Çernobil'den
etkilenme oranına baktığımız
zaman son derece düşük. Doğu
Karadeniz bölgesinde nükleer kazaya
bağlı radyasyonun etkisi ile kanser
vakalarında bir değişim olmadığını
yine orada sigaraya bağlı akciğer
kanserinin birinci sırada olduğunu
kadınlar da ise meme kanserinin ilk
sıralarda olduğu bütün rakamlarla
ortaya konuldu. Doğu Karadeniz'
deki veriler incelendiğinde radyasyon
etkenli kanserde artışın olmadığı
kanaati bizimle paylaşılmıştır.
• "Bugün Türkiye
Cumhuriyetinin
sağlık
teşkilatlarında
özellikle
hükümetimizin
sürdürdüğü
dönüşüm
sağlıkta
başarılı
programı
doğrultusunda
kanserin
tüm taramalarının, tüm
tanılarının, tüm
tedavilerinin
yapılacağı bir alt yapı
mevcuttur. Herhangi
bir kanser
hastasının
yurt dışına gitmesini
gerektirecek
bir eksiklik söz
konusu değildir."
Download