T. B. M. M. B : 39 torunuzu! yekûnu o rakamlara ulaşır. Anoa'k, döviz (tevdiat hesapları bir nevi Türk parası mevduat he­ saplarından fariksız anlamdadır ve bunların hepsli de (kısa vadeli değildir, 6 aylık, 1. senelik, 1,5 senelik, hatta 2 senelik döviz tevdiat hesapları vardır; bun(lar dışarı çıkarıldığı takdirde de, Türkiye'nin dış borç­ ları içerisindeki kısa vadeli 'borçlarının tutarı nor­ mal rakamların altına inımektedir. Bütün 'bunlara rağ­ men (biz, 1987 yılında kısa vadeli 'borçlarımızı orta vadeli horca çevirerek (daha da azaltmayı düşünüyo­ ruz. 1987 yıllı 'bu yöndeki çalişmailarla geçecektir. Türkiye'nin 1987 yılında döviz yönünden herhangi 'bir problemile karşılaşmayacağını sizlere burada, açıık açılk söylemek istiyorum. İç borçlanma dle alakalı konulara da 'temas ede­ yim : Devletin, (bütçe açıklarını karşılamak üzere iç 'borçlanmaya gitmesi, normal 'bütçenin tabiî ;bir ne­ ticesidir. Şunu diyebiliriz ki, ülkenin durumu çok iyi olur, imkânları çok fazla odur, hatta devlet ola­ rak harcayacağı imkânlar az olur, bu takdirde büt­ çe olarak fazla da verebilir; ama genel olarak, 'be­ lirli hir açığın ekonomide menfi etki yapmayacağı görüşüyle, bu açığın da iç borçlanma ile karşılanma­ sı dünyada uygulanan genel (bir usuldür. Ülkelerin çoğunda 'bütçe acıkılan iç (borçlanma suretiyle kar­ şılanır; ama 'bunun merkez (bankası kaynaklarından (karşılanması, ekonomide enflasyonist etki yapacağı (için, iç (borçlanma imkânlarıyla karşılanması genel bir teamüldür.; Biz 1985 yılında ne kadar iç (borçlanma yaptık, 1986 yılında ne kadar iç borçlanma yaptık, bunları belirtmökte yarar var. Çünkü rakamlar çok deği­ şik. 1986 yılında net borçlanma 695 milyardır. Ör­ neğin biz, 1,5 'trilyon (borç ödüyoruz, karşılığında 2 trilyon 100 milyar İra horç alıyoruz; yani net ola­ rak piyasadan 1986 yıllında çektiğimiz 695 milyar liradır. 1987 yılında hu rakam ne olacaktır 1987 yı­ lında» anapara olarak 'ödeyeceğimiz horca mukabil, alacağımız 850 milyar lira fazla olacak. Ancak, 1 trilyon 260 milyar (bütçeden piyasaya iç borç faizi ödeyeceğiz. Yani, 850 allıyoruz, ama devlet olarak 1 (trilyon 260 milyar lira faiz ödediğimliz için; (biz, 1987 yılında özel sektöre kaynak için, kaynakları çekmek değil, aksine kaynak veriliyor; özelikte hu yönüy­ le de, arkadaşlarımın «Devlet bütün paraları toplu­ yor, özel sektöre finansman kaynağı bırakılmıyor» dediği ve dolayısıyla finansman malıiyetHerinin artic şımın nedenleri arasında söylediği hu konuya işti— 58 12 . 12 . 1986 0: 2 ralk etmek mümkün değil. Bu konu zaten burada, bütçe görüşmelerinde Sayın Maliye Balkanının ko­ nuşmalarında da, açık açık yer almıştır ve gerçek de budur. Hatta biz, Katma Değer Vergisindeki 'artma­ lar ve diğer aldığımız tedbirlerle 850 milyar liralık •bir dış-iç borçlanmaya da (ihtiyaç kalmayacak bir po­ litika uygulamak istiyoruz 1987 yılında. Bunu yaptı­ ğımız takdirde, 850 milyar liralık iç borçlanmayı belki 200-300 milyar lirayla kapayabiliriz. Bu ara­ da faizler de düşme eğilimine girerse ve burada gösterilen faizlerin de yüzde 48, yüzde 50'ye göre hesabı da düşünülürse, bu faizler de aşağıya indiği takdirde, 1 trilyon 260 milyar liralık faiz ödeme­ sinden de bütçe olarak tasarruf edeceğiz. Dolayı­ sıyla bütçedeki bu borç yükünün de azalacağını bek­ liyoruz ve zaten uygulamak istediğimiz politika da bu yöndedir. Yine bu yönüyle de bütçede bir tasar­ rufa gitme imkânına da sahip ollacağız. Hazinenin en son aldığı tahvillerin, bonoların fa­ izleri yüzde 48, yüzde 50 değildir. En son alınan yüzde 45,8'dir zannedlyoruım. Bu, daha da aşağıya inecektir ve dolayısıyla 1987 yılında faiz ödemele­ rinden de büyük ölçüde Hazine daha az bir ödeme ile karşı karşıya kalacaktır; bunu da açıklamakta ya­ rar görüyorum. BAŞKAN — Sayın Bakan, toparlamanızı nica ediyorum. DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIM­ CISI İSMET KAYA ERDEM (Devamla) — Evet Sayın Başkan, sözlerimi şu şe!k)ilde kapatmak işiti­ yorum. Enflasyon rakamlarında Sayın Sarp; «Mukayese 'imkânları yaptırmamak için, değişik endeksler* ve hat­ ta Devlet İstatistik Enstitüsünün 1981 endeksleri kul­ lanılıyor», demişlerdi. Şunu açıklamak istiyorum; Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının endeksleri muntazaman devam ediyor. Devlet istatistik Ensti­ tüsü en son 1981'den itibaren istatistik rakamilarını yeni modern esaslara göre, daha çok kapsamlı, enf­ lasyon hesabını daha doğru gösterebilecek modern bir tarzda teşkil etmiştir. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının endeksleri 1930'lara dayanmaktadır. Hatta, orada mangal kömürünün endekste ağırlığı çök fazla, mumun ağırlığı var, gazın ağırlığı var. (Bunlara göre yapılmış olan bir endekse nazaran bi­ zim uluslararası kuruluşlarla 'mutabakatımız, Devlet İstatistiik Enstitüsünün toptan eşya endekslinin enflas­ yon hesabında gösterilmesidir; daha anlamlı ve da­ ha geniş kapsamlı olduğu için. Yoksa, kafaları ka­ rıştırmak için değil.