gürcistan - türk-gürcü eğitim ve kültür vakfı

advertisement
GÜRCİSTAN
ÜLKE BÜLTENİ
Eylül 2005
GENEL BİLGİLER
Resmi adı:
Gürcistan
Yönetim şekli:
Cumhuriyet
Başkent:
Tiflis
Diğer şehirler:
Kutaisi, Batum, Sokhumi, Rustavi
İdari yapı:
9 Bölge, 9 Şehir, 2 Özerk Cumhuriyet
Komşuları:
Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Rusya Federasyonu
Yüzölçümü:
69,700 km2 (Dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip 118. ülkesi)
Nüfus:
4.7 milyon (Dünyanın en fazla nüfusa sahip 114. ülkesi)
Etnik dağılım:
Gürcü (%70.1), Ermeni (%8.1), Rus (%6.3), Azeri (%5.7), Osetyalı
(%3), Abhaz (%1.8), diğer (%5.0)
Dil:
Gürcüce
Para birimi:
Lari (9 Eylül 2005 itibariyle 1 USD = 1.8050 GEL)
Saat dilimi:
Türkiye saati + 1
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
საქართველო
Sakartvelo
Siyasi Görünüm
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla 9 Nisan 1991 tarihinde
bağımsızlığını ilan etmiş olan Gürcistan, ilk yıllarda büyük
istikrarsızlıklar yaşamış, ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Zviad
Gamsakhurdia askeri bir darbeyle görevinden alınmış ve 1995 yılına kadar ülkeye bir iç
savaş ortamı hakim olmuştur. Ekim 1995’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve anayasa
referandumundan beri ise ülke demokratik bir Cumhuriyet olarak yönetilmektedir.
Gürcistan’da yasama yetkisi, 235 sandalyeli parlamentoya aittir. Milletvekilleri halk
tarafından dört yıllık dönemler için seçilir. Yürütme yetkisini elinde bulunduran
Cumhurbaşkanı ise yine halk tarafından, beş yıllık dönemler için seçilir ve aynı şahıs en
fazla iki dönem Cumhurbaşkanlığı yapabilir. Cumhurbaşkanı, anayasal yükümlülükleri
gereğince ülkenin iç ve dış politikalarını icra etmekle, ülkenin bütünlüğünü korumakla ve
kamu kurumlarının faaliyetlerini anayasaya uygun bir şekilde sürdürmelerini temin
etmekle sorumludur. Cumhurbaşkanı, aynı zamanda silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır.
Şubat 2004’te değişiklikler yapılmış olan Gürcistan anayasası, hükümete yürütme
yetkisinin ülke kanunlarına uygun bir biçimde icra edilmesini sağlama görevini vermiştir.
Hükümet, doğrudan Cumhurbaşkanı’na sorumludur.
Gürcistan’da anayasa tarafından teminat altına alınmış olan yargı yetkisi ise yerel
mahkemelerin elindedir. En yüksek mahkeme olan Anayasa Mahkemesi’nin başkanı
Cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Gürcistan Hükümeti
Cumhurbaşkanı:
Başbakan:
Başbakan Yardımcıları:
Parlamento Sözcüsü:
Mikheil Saakaşvili
(25 Ocak 2004’ten beri)
Zurab Noghaideli
(17 Şubat 2005’ten beri)
Kote Kemularia, Vano Merabişvili
Nino Burjanadze
Dışişleri Bakanı:
Maliye Bakanı:
İçişleri Bakanı:
Savunma Bakanı:
Adalet Bakanı:
Tarım Bakanı:
Kültür Bakanı:
Salome Zurabiçvili
Aleko Aleksişvili
Vano Merabişvili
İrakli Okruaşvili
Kote Kemularia
Niko Simonişvili
Giorgi Gabaşvili
Ekonomi ve Altyapı Bakanı:
Eğitim ve Bilim Bakanı:
Çevre Bakanı:
Enerji Bakanı:
Mülteciler Bakanı:
Sağlık ve Sosyal İşler Bak.:
Devlet Bakanı (Avrupa ile bütünleşmeden sorumlu):
Devlet Bakanı (Ayrılıkçı bölgelerden sorumlu):
Devlet Bakanı (KOBİ’lerden sorumlu):
Devlet Bakanı (Ulusal uzlaşmadan sorumlu):
İrakli Çogovadze
Kakha Lomaia
Giorgi Papuaşvili
Nika Gilauri
Eter Astemirova
Lado Çipaşvili
Giorgi Baramidze
Goga Khaindrava
Kakha Bendukidze
Zinaida Bestayeva
Siyasi Partiler ve Seçimler
Gürcistan siyasetinde parlamento içerisindeki blokların önemli bir ağırlığı vardır. Bu
bloklar, siyasi partiler ve bağımsız milletvekillerinden oluşur. Zaman zaman karşı
görüşteki partilerden milletvekillerinin de diğer bloklara katıldığı gözlemlenmektedir.
Gürcistan anayasası bu blokları yasal siyasi güçler olarak kabul etmektedir.
Gürcistan’da faal olan bloklar ve partiler ile liderlerinin listesi aşağıdaki gibidir.
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
1
Ulusal Hareket – Demokratlar
Ulusal Demokratik Parti
Ulusal Bağımsızlık Partisi
Sağ Muhalefet
Cumhuriyet Partisi
Yeşiller
İşçi Partisi
Özgürlük Partisi
Halk Cephesi
Halk Partisi
Sosyalist Parti
Birleşik Komünist Parti
Mikheil Saakaşvili
Akaki Asatiani
İrakli Tsereteli
David Gamkrelidze
David Berdzenişvili
Giorgi Gaçeçiladze
Şalva Natelaşvili
Konstantin Gamsakhurdia
Nodar Natadze
Mamuka Giorgadze
İrakli Mindeli
Panteleimon Giorgadze
Güller Devrimi
1995 yılında Cumhurbaşkanı olan Eduard Şevardnadze’nin döneminde ülkede ekonomik
ve siyasi istikrarsızlık artmış, Gürcistan, Avrupa standartlarına göre son derece fakir bir
ülke olarak kalmış, Rusya tarafından desteklenen Abhazya ve Güney Osetya bölgeleri
ise tamamen Tiflis’in kontrolü dışına çıkmışlardır. Acara Özerk Cumhuriyeti ise Aslan
Abaşidze’nin liderliğinde kendi yolunu izlemeye başlamıştır. Giderek derinleşen siyasi ve
sosyoekonomik kriz, 2 Kasım 2003’de yapılan parlamento seçimleri öncesinde en
yüksek seviyesine ulaşmıştır.
Söz konusu seçimlere Şevardnadze’nin “Yeni Gürcistan İçin”
ve Abaşidze’nin “Gürcistan’ın Demokratik Canlanışı” isimli
bloklarının yanısıra halk tarafından destek gören
Saakaşvili’nin “Birleşik Ulusal Hareket” ve parlamento
sözcüsü Nino Burjanadze ile parlamento eski sözcüsü Zurab
Zhvania’nın liderliğini yaptığı “Burjanadze-Demokratlar”
hareketi de katılmıştır.
43 ülkeden 450 gözlemcinin takip ettiği ve hükümet tarafından
geniş çapta usülsüzlük yapıldığı tespit edilen seçimlerden
sonra Şevardnadze’nin bloğunun yüzde 21.3 ile en fazla oyu
aldığı ve bu bloğu yüzde 18.8 ile Abaşidze’nin ve yüzde 18.1
ile Saakaşvili’nin takip ettiği açıklanmıştır. Ancak, Saakaşvili
sonuçları kabul etmeyerek kendisine destek veren halkı Şevardnadze’ye karşı şiddet
içermeyen protesto gösterilerinde bulunmaya teşvik etmiş ve Saakaşvili’nin başlattığı bu
akım, diğer muhalefet partileri tarafından destek bulmuştur. Kasım ayı içerisinde önce
Tiflis’te başlayan ve daha sonra diğer şehirlere yayılan
gösteriler giderek büyümüş, 22 Kasım’da yeni parlamento ilk
oturumunu yapmışsa da üç gün sonra Anayasa Mahkemesi
seçim sonuçlarının geçersiz olduğunu ilan etmiştir.
Şevardnadze, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı İgor
İvanov’un aracılığıyla Saakaşvili ve Zhvania ile görüştükten
sonra istifa etmiştir. 4 Ocak 2004 tarihinde gerçekleştirilen
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların yüzde 96’sını alan
Mikheil Saakaşvili, 25 Ocak’ta görevine başlamıştır. 28 Mart
2004 tarihinde yenilenen parlamento seçimlerinden ise
Saakaşvili’nin Ulusal Hareket’i oyların yüzde 67.6’sini alarak
galip çıkmış ve yeni hükümet Zurab Zhvania’nın
başbakanlığında kurulmuştur.
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
2
Saakaşvili’nin hükümetini kurmasından sonra da Acara yönetimi ile gerginlik devam
etmiştir. Mayıs 2004’te Aslan Abaşidze’nin ayrılıkçı ve militarist politikalarını protesto
eden binlerce kişi Batum ve Kobuleti sokaklarında gösteriler yapmış ve yönetim
gösterileri şiddet kullanarak önlemeye çalışmıştır. Bu girişimin faydasız olması üzerine 6
Mayıs’da Abaşidze istifa etmiş ve ertesi gün Saakaşvili, Batum’da halk tarafından büyük
sevgi gösterileriyle karşılanmıştır.
Gürcistan’da Güller Devrimi ile yeni bir dönem başlamıştır. Yeni
hükümet tarafından reformlar uygulanmaya ve yolsuzluğun üzerine
etkin bir biçimde gidilmeye başlanmış ve ülkenin dış siyaseti ağırlıklı
olarak Batı’ya yönelmiştir. Bununla birlikte, Gürcistan’da özellikle
Abhazya ve Güney Osetya gibi ayrılıkçı bölgeler ile ilgili konular halen
çözüme kavuşturulmayı beklemektedir.
3 Şubat 2005 tarihinde Başbakan Zurab Zhvania’nın evinde gaz
zehirlenmesi nedeniyle ölü bulunması, uluslararası çeverelerde
ülkedeki ekonomik ve siyasi istikrarın geleceği konusunda bir takım
endişeler oluşmasına yol açmışsa da kısa bir süre içerisinde bunların
yersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanı Saakaşvili tarafından Başbakanlık için
önerilen Maliye Bakanı Zurab Noghaideli, 17 Şubat’ta büyük bir çoğunlukla
parlamentonun onayını almış ve kabinesini oluşturarak göreve başlamıştır.
Dış İlişkiler
Gürcistan, Karadeniz, Rusya Federasyonu ve
Türkiye arasındaki coğrafi konumu nedeniyle büyük
bir stratejik öneme sahiptir. Tarihsel sebepler
nedeniyle Rusya ile uzun ve köklü bir geçmişe sahip
olan Gürcistan, son dönemlerde bu ülkeye alternatif
olarak Batı ülkeleri ve komşu ülkelerle de ilişkilerini
geliştirmeye başlamıştır. Avrupa Birliği ile bir Ortaklık
ve İşbirliği Anlaşması imzalamış olan Gürcistan,
Barış için Ortaklık programına da iştirak etmektedir.
Kafkaslar’daki stratejik konumu nedeniyle Gürcistan, gerek Rusya, gerekse ABD’nin etki
alanı içerisine girmektedir. ABD askerlerinin Gürcistan topraklarında konuşlandırılmış
olması Tiflis ile Moskova arasında gerginlik oluşmasına yol açmıştır. Bununla birlikte
Moskova, Gürcistan’daki ayrılıkçı bölgelere destek vermekte ve buralarda askeri kuvvet
bulundurmaktadır. ABD’nin Gürcistan’daki çıkarları ise daha çok Bakü-Tiflis-Ceyhan
Ham Petrol Boru Hattı ve bu boru hattının güvenliği konusu etrafında yoğunlaşmaktadır.
Gürcistan, Türkiye için ise stratejik bir ortak konumundadır.
Siyasi ve askeri açından son derece kuvvetli olan ilişkilerin
ekonomik boyuta da yansıtılabilmesi için çalışmalar
sürdürülmektedir. Ankara, bugüne değin Gürcistan’a 40
milyon doları aşan boyutta askeri yardımda bulunmuş ve
Gürcü subaylarının yetiştirilmesinde önemli sorumluluklar
üstlenmiştir. Bununla birlikte Türkiye’de çok sayıda Gürcü
kökenli vatandaşın yaşıyor olması, ülkeler arasındaki
ilişkileri kuvvetlendiren önemli bir faktördür.
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
3
Gürcistan Ekonomisi
Gürcistan ekonomisi, geleneksel olarak Karadeniz sahillerinde ve ülkenin dağlarında
yoğunlaşan turizm sektörüne, narenciye, üzüm ve çay yetiştiriciliğine ve madenciliğe
odaklı bir yapı sergilemekte, bununla birlikte sanayi olarak da şarap, metaller, makine
imalat, kimyasal ürünler ve tekstil sektörleri ön plana çıkmaktadır. Ülke, enerji ihtiyacını
büyük ölçüde ithalat yoluyla karşılamaktaysa da Gürcistan nehirlerindeki küçük baraj ve
hidroelektrik santraller vasıtasıyla elektrik üretimi de yapılmaktadır.
Sovyet döneminde Gürcistan, ekonomi açısından en gelişmiş cumhuriyetlerden birisi
olarak kabul edilmekte iken, birliğin dağılması ve daha sonra yaşanan siyasi
istikrarsızlık, Gürcistan ekonomisi üzerinde olumsuz bir etki yaratmış ve Gürcistan
ekonomisi oldukça istikrarsız bir yapıya bürünmüştür. Bireysel gelirlerde, tarımsal ve
sanayi üretiminde düşüş yaşanmış, enflasyon ve işsizlik önemli oranda artmıştır.
1994 yılından itibaren Gürcistan, ticaretin ve döviz kurunun serbestleştirilmesi ile birlikte
özelleştirme ve vergi reformunu içeren bir istikrar programı uygulamaya başlamıştır. Söz
konusu ekonomik istikrar programıyla birlikte ülkedeki ekonomik kalkınmanın temelleri
atılmış, 1995 yılından itibaren pozitif GSYİH büyüme rakamları yakalanmış ve enflasyon
kontrol altına alınmıştır.
1998 yılında Rusya Federasyonu’nda yaşanan ekonomik kriz bu ülkeyle önemli ticari
ilişkileri olan Gürcistan’ı da etkilemiş ve büyüme hızı 1998’de yüzde 2.9’a gerilemiştir.
Krizden sonraki yıllarda Gürcü ekonomisi tekrar bir toparlanma sürecine girmiş ve 2003
yılında
yüzde
11.1’lik
büyüme ile kriz sonrasındaki
en
yüksek
düzeyine
ulaşmıştır.
Kasım 2003’te halkın büyük
desteğiyle gerçekleştirilen ve
Eduard
Şevardnadze
yönetimine
son
verip
Gürcistan’da
yeni
bir
dönemin
başlamasını
sağlayan “Güller Devrimi” ile
Gürcistan ekonomisi için de
yeni bir sayfanın açıldığı izlenimi oluşmaktadır. Ülkede yeni yönetimin göreve
başlamasından bu yana yaşanan gelişmeler Gürcistan’da siyasi istikrarın sağlanması
yolunda önemli birer adım olarak görülmekte ve ülke ekonomisinin kalkınmasının
önündeki en ciddi engel olan istikrarsızlığın ortadan kalkması ve dolayısıyla iş ve yatırım
ortamının iyileşmesi yönünde olumlu izlenimler oluşmaktadır. Saakaşvili hükümetinin
öncelikli programında yer alan “yabancılar için yatırım ortamının sağlıklı hale getirilmesi”
konusu da, tüm bu gelişmeler tarafından desteklenmektedir.
Yapılan reformlar, özellikle yasal, finansal ve enerji sektörü reformlarıyla özelleştirme,
vergi sistemi, kamu harcamaları ile yolsuzluk ve kaçakçılıkla mücadele konuları üzerinde
yoğunlaşmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi bu konularda önemli gelişmeler
sağlanmaktaysa da, mevcut yasaların uygulanmasındaki yetersizlikler nedeniyle istenen
hıza henüz ulaşılamamıştır.
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
4
Makroekonomik Performans
TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER
GÖSTERGELER
GSYİH (milyar $)
GSYİH (büyüme, %)
Sınai üretim (büyüme, %)
Enflasyon (TÜFE, ort., %)
İhracat (milyon $)
İthalat (milyon $)
Döviz Kuru (ort., $:GEL)
Döviz rezervleri (milyon $)
2000
3.0
1.8
11.0
4.1
459.0
970.5
1.98
109.4
2001
3.2
4.8
- 4.5
4.6
496.1
1,045.6
2.07
159.4
2002
3.4
5.5
7.8
5.6
601.7
1,084.7
2.20
197.6
2003
4.0
11.1
14.0
4.8
830.5
1,466.7
2.15
190.7
2004
5.1
8.4
12.2
5.7
1,092.5
2,008.6
1.92
382.9
Kaynak: Economist Intelligence Unit, Georgian Economic Trends
Büyüme: 2003 yılında Gürcistan’da GSYİH’nin yüzde 11.1’lik büyüme ile 1997’den bu
yana en yüksek oranına ulaşmış olması, ülke ekonomisinin enerji kaynakları nakliyatına
ne kadar bağımlı olduğunu ortaya koymaktadır. 1996-97 döneminde ekonominin
gerçekleştirmiş olduğu büyüme Bakü-Supsa Boru Hattı’nın inşasına bağlıyken, 2003
yılındaki büyüme de büyük ölçüde Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı’nda inşaat
çalışmalarının başlamış olmasından kaynaklanmaktadır. Mayıs 2005 itibariyle BTC’nin
tamamlanmış olması ve kısa bir süre içerisinde Bakü’den verilmiş olan petrolün
Ceyhan’a ulaşmasıyla hattın işler hale gelmesi de ekonomiye olumlu bir etkide
bulunacaktır. Diğer yandan 2006 yılında tamamlanacak olan Güney Kafkas Doğalgaz
Boru Hattı Projesi de Gürcistan ekonomisini olumlu yönde etkilemektedir.
Boru hatlarının inşaat sektörünün yanısıra ekonomiye dolaylı yoldan katkıları da
değerlendirilmelidir. Söz konusu projeler, inşaat sektörüyle birlikte taşımacılık,
telekomünikasyon, otelcilik ve turizm gibi birçok sektöre olumlu etkide bulunmaktadır. Bu
projeler istihdam yaratmakta, ücretlerin yükselmesini sağlamakta ve dolayısıyla da iç
talebe ivme kazandırmaktadır.
Büyüme üzerinde önemli bir etkisi olan diğer bir sektör de tarım sektörüdür. 2005 yılında
bu sektörün olumsuz etkisi gözlemlenmektedir. Ülkede meydana gelen sel ve diğer
doğal olaylar nedeniyle tarım arazileri büyük zarar görmüştür. Bu nedenle, The
Economist Intelligence Unit’in tahminlerine göre 2005 yılında GSYİH büyüme oranının
bir önceki yıla göre düşüş kaydederek yüzde 8 olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir.
Yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen büyüme oranı yüzde 7.3’tür.
Döviz kuru: Gürcistan Merkez Bankası’nın
uygulamakta olduğu sıkı para politikası
sayesinde döviz kurlarında önemli ölçüde
istikrar sağlanmış ve Gürcistan’ın ulusal para
birimi lari, son dönemlerde nominal olarak dolar
karşısında değer kazanmıştır. Bunun sebebi
euro’nun dolar karşısında güçlenmesi ve
AB’nin BDT’ten sonra Gürcistan’ın en büyük
ticaret partneri olmasıdır. Bununla birlikte
ülkeye gelen dış yardımlar ve yurtdışında yaşayan Gürcülerin gönderdiği dövizler de
lari’nin değerini korumasına katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, 2005-2006 döneminde
lari’nin dolara karşı gerek nominal gerekse reel olarak değer kazanması
öngörülmektedir.
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
5
Ülkede her ne kadar parasal istikrarın büyük ölçüde sürdürülmesi beklense de, ihracat
gelirleri zayıf kalırken ithalat harcamalarının artması nedeniyle ülkenin döviz rezervleri
üzerinde bir baskı oluşmakta ve dolayısıyla döviz kuru istikrarı konusunda bir risk söz
konusu olmaktadır. Döviz rezervlerinin 2004 yılı içerisinde yüzde 100’ün üzerinde bir
artış göstererek 190.7 milyon dolardan 382.9 milyon dolara çıkmış olması, söz konusu
risklere karşı bir ölçüde önlem olarak değerlendirilebilir.
Enflasyon: 2003’de yıllık yüzde 4.8, 2004’te ise yüzde 5.7 olarak gerçekleşen enflasyon
oranı (TÜFE), 2005 yılının ilk aylarında aylık bazda nispeten düşük değerlerde
gerçekleşmiş ve hatta Mayıs ve Haziran aylarında eksi değerlere düşmüşse de
TÜFE’nin genel olarak bir artış eğiliminde olduğu söylenebilir. Nitekim 2005’in ilk altı ayı
itibariyle yıllık bazdaki artış yüzde 9.1 oranındadır.
Bu durumun en önemli sebebi lari’nin euro karşısında değer kaybetmesidir. Boru hattı
projeleri için yapılan ithalat çoğunlukla AB’den gerçekleştirilmekte ve dolayısıyla artan
euro talebi de lari’nin değeri üzerinde aşağı doğru bir baskıda bulunmaktadır. Bununla
birlikte son dönemlerde dünya piyasalarında rekor seviyelere ulaşan petrol fiyatlarının da
enflasyonun artmasına sebep olacağı düşünülmektedir. Ayrıca gıda ürünlerinin
fiyatlarının hangi yönde gelişeceği enflasyon oranları üzerinde belirleyici olacaktır. The
Economist Intelligence Unit’in tahminlerine göre yıllık TÜFE artışının 2005 yılında yüzde
8.0, 2006 yılında ise yüzde 7.6 oranında gerçekleşmesi öngörülmektedir.
Başlıca Ekonomik Sektörler
Sanayi:
Gürcistan’ın
başlıca
sanayi kolları arasında; demir-çelik,
demir ihtiva etmeyen metaller,
mühendislik, kimyasallar, inşaat
malzemeleri, hafif sanayi ve ağaç
işleme yer almaktadır. Sanayi
sektörü üretiminin yüzde 50-60'ı
gıda
ve
hafif
sanayide
gerçekleştirilmektedir.
Hükümet
bazı önemli tesisleri yatırıma
açmış, ancak elverişsiz koşullar
nedeniyle
ciddi
yatırımcıları
çekememiştir. Bu nedenle, sanayi
sektöründeki yatırım çoğunlukla
Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma
Bankası (EBRD) tarafından verilen kredilerle gerçekleşmiştir.
Son yıllarda Gürcistan’da sanayi sektöründe ciddi ölçülerde bir büyüme
gözlemlenmektedir. 2001 yılına kadar düşük oranlarda büyüme gerçekleştiren, 2001
yılında ise küçülen sanayi sektörü, 2002 yılında yüzde 7.8, 2003 yılında yüzde 14.0,
2004 yılında ise yüzde 12.2 oranında büyümüştür. 2005 yılının üç aylık döneminde
büyüme, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.1 olarak gerçekleşmiştir.
Bu büyüme, büyük ölçüde madencilik (alüminyum, demir, bakır, altın ve hurda metal) ile
imalat (gübre, maden suyu ve şarap) sektörlerinden kaynaklanmıştır. Toplam sınai
üretimin yüzde 40’ı özel sektör tarafından gerçekleştirilmektedir. Ülkede faaliyet
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
6
göstermekte olan yaklaşık 2,800 sınai işletmenin 50’si toplam üretimin yüzde 75’ini
gerçekleştirmektedir.
Gürcistan’daki sanayi tesislerinin büyük bir bölümü eski teknolojilerle çalışmaktadır.
İmalat sanayii alanında özellikle gıda işleme ve alkollü içecek üretimi ağırlık
kazanmaktadır. Önde gelen ürünler bira, şarap, süt ürünleri ve maden sularıdır.
Zestafoni Demir Alaşımları Fabrikası ile Rustavi Metalurji Kompleksi ülkenin en büyük iki
sanayi tesisidir. Gürcü kömürü, Azeri demiri ve Ukrayna’dan gelen hammaddeler
kullanılarak demir ve çelik üretilmektedir. Tiflis, Poti ve Batum şehirlerinde yoğunlaşan
mühendislik sektörü kapsamında elektrikli aletler, hava taşıtları, kamyon ve gemi üretimi
gerçekleştirilmektedir.
Kimya sanayisi esas olarak barit, kalkit, arsenik, betonit, diatomit, talk, zeolit gibi ülke
içinde çıkarılan hammaddeleri işleyen tesislerden ibarettir. Hafif sanayi kapsamında ise
yün, deri, saf ipek, naylon ve pamuk gibi hammaddeler dışarıdan ithal edilerek, tekstil,
örgü giyim eşyası ve ayakkabı üretimi gerçekleştirilmektedir.
İnşaat sektörü, boru hattı ve diğer enerji altyapı projeleri sayesinde önemli bir atılım
gerçekleştirmiştir. 2002 yılında yüzde 31.3 oranında büyümüş olan inşaat sektörü, 2003
yılında yüzde 16.3, 2004 yılında ise yüzde 4.5’lik bir büyüme oranı yakalamıştır.
Tarım: Tarım, Gürcistan ekonomisindeki en önemli sektörlerden birisidir. Sektörün
GSYİH içerisindeki payı yüzde 20’ler seviyesinde seyretmektedir. Nüfusun yarısından
fazlası bu sektörde istihdam edilmektedir ve Gürcistan geleneksel olarak tarım ürünleri
ihraç eden bir ülkedir. Gürcistan topraklarının yarıya yakını tarımsal üretim için
kullanılmaktadır ve bu toprakların da yüzde 25’i özel mülkiyettir, yüzde 30’u ise devlet
tarafından özel sektöre kiralanmış durumdadır.
Sovyetler Birliği döneminde ülkedeki tarımsal üretim, narenciye, diğer meyveler, şaraplık
üzüm ve sebze üretimine yönelmiştir. Bununla birlikte, aynı dönemde tahıl ihtiyacının
yarısı, süt ürünlerinin yüzde 60’ı ve et tüketiminin yüzde 33’ü ithalat yoluyla
karşılanmıştır. Bağımsızlıktan sonra ise üretim büyük ölçüde gerilemiş ve 1995’te
1990’lardaki seviyesinin yarısına düşmüştür.
Son yıllarda tarımsal üretimin özel sektör tarafından yürütülmeye başlanması ve başta
Dünya Bankası, AB ve Japonya olmak üzere uluslararası kaynaklardan temin edilen
düşük faizli krediler sayesinde tarım sektörü gelişmeye başlamıştır. Şu anda
Gürcistan’da tarım üretiminin tamamına yakını özel sektör tarafından gerçekleştirilmekte,
devlet sadece çay ve tohum üretimiyle ilgilenmektedir.
2002 yılında kötü hava şartları nedeniyle tarımsal üretimde önemli bir düşüş yaşanmış,
2003 yılının ilk aylarında da bu durum devam etmişse de daha sonra bir toparlanma söz
konusu olmuş ve sektör yüzde 7 oranında büyümüştür. Ne var ki, 2004 yılında yüzde 6.7
ile tekrar bir küçülme söz konusu olmuştur. Kötü hava koşullarının yanısıra tarım
sektörüne açılan kredilerin, modern ekipman ve yüksek kaliteli gübre çeşitlerinin
yetersizliği de tarım sektörünün gelişimini engellemektedir.
Madencilik ve Enerji: Gürcistan zengin maden yataklarına sahiptir. Ülkede petrol ve
doğalgaz dışında 500 adet maden rezervi mevcut olmasına rağmen petrol ve doğalgaz
rezervleri oldukça sınırlıdır. Ülkede çıkarılan başlıca mineraller arasında magnezyum ve
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
7
perlit yer almaktadır. Bunun yanısıra, Gürcistan’da maden suyu kaynakları ve kaplıcalar
bulunmaktadır.
Metal alaşımları üretiminde kullanılan ve önemli bir ihracat potansiyeline sahip olan
magnezyum mineralinin üretimi hala Sovyetler döneminden kalma eski teknolojilerle
sürdürülmektedir. Ülkenin sahip olduğu doğal kaynakların bir kısmının çıkarılması mali
sorunlar nedeniyle durdurulmuştur. Keşfedilen mineral kaynaklarının toplam değerinin 50
milyar doların üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Gürcistan ekonomisinde bağımsızlık sonrasında yaşanan ekonomik krizin başlıca sebebi
enerji üretimindeki yetersizliktir. Ülkede yıllık enerji üretimi yaklaşık 7 milyar KW’dır.
Bunun yüzde 85’lik kısmı hidroelektrik santrallerinden elde edilmektedir. Ülkede özellikle
kış aylarında enerji sıkıntısı yaşanmaktadır. Buna karşılık, yaz aylarında elektrik üretimi
ihtiyacın üzerinde gerçekleşmekte ve başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelere elektrik
enerjisi ihraç edilmektedir. Hidroelektrik konusunda oldukça büyük bir potansiyele sahip
olan Gürcistan, bu potansiyelin ancak yüzde 10-20 arasında bir bölümünü üretime
çevirebilmektedir.
Ekonomi, önemli oranda Rusya ve Türkmenistan’dan ithal edilen doğalgaza bağımlıdır.
Ülkenin dış borçlarının önemli bir bölümü doğalgaz ithalinden kaynaklanmaktadır.
Bakü-Supsa Hattı, Azerbaycan Uluslararası Petrol Konsorsiyumu'nun, Azeri petrolünün
nakli için kullanmaya karar verdiği iki rotadan birisidir. 1999 yılının Nisan ayında açılmış
bulunan bu hat Hazar bölgesinden Gürcistan yoluyla Batı’ya petrol sevkiyatı yapan ilk
hat olmuştur. Diğer yandan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının tamamlanmış olması
da oldukça önemli bir gelişmedir.
Bankacılık: Gürcistan’da gerçekleştirilmekte olan ekonomik reformlar ve ticaret
liberalizasyonu çerçevesinde bankacılık ve finans sektörü de bir yapılanma sürecinden
geçmektedir. 1994’te başlamış olan reformlar Gürcistan hükümeti, IMF, Dünya Bankası
ve AB’nin sağlamış olduğu teknik ve maddi yardımları kullanarak makroekonomik istikrar
ve sistemli yapılanma konularında büyük aşamalar kaydetmiştir.
Gürcistan bankacılık ve finans sektörünün gelişmesi için dört öncelikli konu vardır:
Uluslararası finans ve kredi kuruluşlarıyla işbirliğinin artırılması, bankacılık sektörünün
yatırımlar için daha cazip hale getirilmesi, banka kapitalizasyonunda artış sağlanması ve
bankalar arasında hem rekabetin hem de işbirliğinin geliştirilmesi.
Gürcistan’ın bankacılık sektöründe gerçekleştirilmesi planlanan reformlar ise şunlardır:
•
•
•
•
Asgari kayıtlı sermayenin 11 milyon Lari’ye yükseltilmesi.
Bankacılık hizmetlerinin hem yerel hem de uluslararası alanda çeşitlendirilmesi.
Bankacılık alanında bölgesel işbirliğinin artırılması.
Kara para aklama ile mücadele konusunda gerekli mevzuatın oluşturulması ve
bu konuyla ilgili bir kurumun hayata geçirilmesi.
Her ne kadar bankacılık sistemi son yıllarda önemli aşamalar kaydetmişse de finans
kaynaklarının kısıtlı olması ve bankacılık sisteminde kapitalizasyonun düşük seviyelerde
kalması nedeniyle ekonominin ve finansal piyasaların gelişmesi için gerekli olan uzun
vadeli kaynak temini güçleşmektedir.
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
8
Ulaştırma: Ulaştırma, Gürcistan'ın yüksek önceliğe sahip sektörlerinden birisidir. Bu
çerçevede, Gürcistan farklı ülkelerle havacılık, demiryolu, deniz yolu ve kara
taşımacılığına ilişkin olarak 80 uluslararası anlaşma imzalamıştır.
Doğu-Batı Karayolu Ağı, Gürcistan’ın liman kentleri olan Batum ile Poti’yi Bakü ve
Erivan’a bağlamaktadır. Bu kentler arasında demiryolu taşımacılığı da mevcuttur. Yine
karayolu ile Sarp Sınır Kapısı üzerinden Gürcistan, Türkiye’ye bağlanmaktadır. Şu an
proje aşamasında olan Kars-Tiflis demiryolu tamamlandığı zaman bölge ticaretine büyük
katkıda bulunacaktır.
Gürcistan’ın taşımacılık alanında üzerinde durduğu en önemli konular şunlardır:
•
•
•
•
Lojistik sistemlerinin ve kombine taşımacılığın geliştirilmesi.
Mevzuatların uyumlu hale getirilmesi.
Ulaştırma filolarının modernize edilmesi ve araçların yenilenmesi.
Taşımacılık şirketlerine finansman sağlanması.
Gürcistan’ın Karadeniz sahilinde iki limanı mevcuttur: Poti ve Batum limanları. Bu
limanlar Hazar ham petrolu için transit noktası özelliğini taşımaktadır.
2002 yılı içerisinde önemli ölçüde yenilenmiş olan Poti Limanı, akaryakıt, vagon,
konteyner, tahıl, gübre, metal, boru, yolcu ve genel kargo için gerekli tesislere sahiptir.
Demiryolu ve karayolu bağlantıları sayesinde Poti, kombine taşımacılığın tüm
gereksinimlerine cevap vermektedir.
Batum Limanı da son yıllarda büyük çaplı modernizasyon çalışmalarına sahne olmuştur.
Yeni feribot hatları kurulmuş ve demiryolu bağlantıları yapılmış ve konteyner terminali
inşaatı da son aşamasına gelmiştir.
Karadeniz–Güney Kafkasya koridorundaki tek derin deniz limanı olan Batum’da (derinlik
25 m’ye kadar ulaşmaktadır) 2003 yılı itibarıyle toplam 200 milyon dolarlık bir geliştirme
programı uygulanmıştır. Bu programın başlıca amacı yeni trafik çeşitleri (LPG, Ro-Ro,
konteyner) için hizmet vermek ve mevcut trafiğin (petrol, kuru yük, genel kargo)
konsolidasyonudur. Proje kamu-özel sektör ortaklığı şeklinde yürütülmüş ve proje
kapsamında Batum ve çevresinde lojistik, sınai tesisler ve turizm konularında da yatırım
yapılmıştır.
Gürcistan demiryolları 125 yıllık bir geçmişe sahiptir. Ülkenin mevcut 1,583 kilometrelik
demiryolu ağı ağırlıklı olarak ülkeyi, Rusya ile Bakü, Erivan ve Karadeniz limanlarına
bağlamaktadır. Demiryollarının tamamının elektrifikasyonu tamamlanmıştır. Kars-Tiflis
demiryolunun inşasına ilişkin Türkiye ve Gürcistan arasında mutabakata varılmıştır. Bu
demiryolu sayesinde, Gürcistan’ın Batı Avrupa ve Akdeniz’e ulaşma olanakları artacak,
Türkiye ise Kafkasya ve Orta Asya ile daha ucuz ve kısa ulaşım koridoruna sahip
olacaktır.
Avrupa Birliği'nin desteklediği Haşuri-Zestafoni, Batum-Samtredia ve Samtredia-Poti
demiryollarının yeniden inşa ve modernizasyon projeleri tamamlanmıştır.
Gürcistan'ın hava ulaşımı, en büyüğü Air Zena-Gürcistan Havayolları olan birkaç yerli
firma tarafından gerçekleştirilmektedir. Ülkenin başlıca uluslararası havaalanı olan Tiflis
Havaalanı, bir Türk ortaklığı tarafından modernize edilecek ve işletilecektir. Batum, Poti,
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
9
Senaki ve Kutaisi'de daha küçük olmakla birlikte Karadeniz limanlarına yakın olmaları
itibariyle öneme sahip havaalanları mevcuttur. Batum Havaalanının, Gürcü-Türk ortaklığı
şeklinde yenilenmesi ve beraber işletilmesi projesi gündemdedir.
Dış Ticaret
1991 yılında bağımsızlığını kazandığından beri Gürcistan’ın dış ticareti her sene açık
vermiştir. 1998 yılında Rusya’da yaşanan mali krizin etkisi nedeniyle ihracatta önemli bir
düşüş yaşanmış, ancak müteakip yıllarda Gürcistan’ın ihracatı düzenli olarak artarken,
ithalat da istikrarlı bir seyir çizmeye başlamıştır.
Gürcistan’ın ihracatını olumlu yönde etkileyen faktörlerden birisi de Dünya Ticaret
Örgütü (DTÖ) üyeliğidir. 2000 yılı Temmuz ayında DTÖ’ye kabul edilen Gürcistan,
Kırgızistan, Letonya ve Estonya’nın ardından DTÖ üyeliğine alınan dördüncü eski
Sovyet cumhuriyetidir.
2004 yılında Gürcistan’ın toplam ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 18.8 oranında
artarak 987 milyon dolar olarak gerçekleşirken, toplam ithalat ise yüzde 26.0 artışla 1.85
milyar dolar olmuştur. Böylelikle 2003 yılında 636 milyon dolar olan ticaret açığı da 2004
yılında 861 milyon dolara yükselmiştir. Açığın büyümesinin en büyük sebebi Bakü-TiflisCeyhan Boru Hattı inşaatı nedeniyle yapılan sermaye malı ithalatının artmasıdır.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) verdiği bilgilere göre ise Gürcistan’daki
kayıtdışı ekonomi, GSYİH’nin yüzde 45-50’sini bulmakta ve özellikle Türkiye ile yapılan
kayıtdışı ticaret nedeniyle Gürcistan’ın ticaret açığının resmi rakamlara göre daha büyük
olduğu tahmin edilmektedir.
Gürcistan, daha çok katma değeri düşük mamüller ihraç ettiğinden fiyatlardaki
dalgalanmalardan da bir hayli etkilenmektedir. İhraç edilen imalat sanayi ürünleri düşük
kalitededir ve dolayısıyla yabancı pazarlarda rekabet gücüne sahip değildir. 2004 yılı
itibariyle Gürcistan’ın toplam ihracatının yüzde 14.8’ini demir cevheri, bakır ve altın,
yüzde 14.4’ünü hurda demir ve demir-çelik, yüzde 12.6’sını ise şarap ve maden suyu
oluşturmaktadır.
GÜRCİSTAN’IN DIŞ TİCARETİNİN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (2004)
İHRACAT
ÜLKE
Türkiye
Rusya Federasyonu
Ermenistan
İngiltere
Azerbaycan
ORAN (%)
18.3
16.1
8.4
4.9
3.9
İTHALAT
ÜLKE
Rusya Federasyonu
Türkiye
İngiltere
Azerbaycan
Almanya
ORAN (%)
14.0
11.0
9.3
8.5
8.2
Kaynak: The Economist Intelligence Unit
Gürcistan’ın ihraç mallarının dış pazarlarda rekabet güçlerinin düşük olması ve ülkenin
coğrafi konumundan kaynaklanan yüksek nakliyat giderleri nedeniyle bu ülkenin en
büyük ihracat partnerleri coğrafi yakınlık avantajının bulunduğu Rusya ve Türkiye’dir.
Gürcistan, geleneksel olarak Rusya’dan enerji, Türkiye’den de tüketim malları ithal
etmektedir. 2004 yılı itibariyle Gürcistan’ın ithalatının yüzde 16’sını petrol, doğalgaz ve
elektrik, yüzde 6.3’ünü otomotiv, yüzde 4.3’ünü ise boru hattı inşası için kullanılan boru
parçaları ve diğer bağlantılı ürünler oluşturmaktadır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
10
inşaatı için gerekli maddelerin ithalatının artmasıyla AB ülkelerinin de Gürcistan’ın
ithalatı içinde payları artmaya başlamıştır.
Yabancı Sermaye
Gürcistan’a giren yabancı
yatırım
miktarı
1998
yılında
en
yüksek
seviyesine
ulaşmıştır.
Bunun
sebebi
BaküSupsa
Boru
Hattı
projesidir.
2003 yılında
ise yabancı yatırım girişi
tekrar çıkışa geçmiş ve bu
eğilim 2004 yılında da
hızlanarak devam etmiştir.
Söz konusu artış, büyük
ölçüde Bakü-Tiflis-Ceyhan
Boru
Hattı’ndan
kaynaklanmaktadır.
Gürcistan’a gelen yabancı
doğrudan
yatırımın
yoğunlaştığı
başlıca
alanlar
enerji,
tarım,
ticaret, turizm ve ulaştırma olmakla beraber gıda imalat ve telekomünikasyon alanlarında
da önemli yatırımlar mevcuttur.
Özellikle petrol ve doğal gaz alanlarında tutarları 100 milyon dolardan 4 milyar dolara
kadar çıkabilen büyük projelerin finansmanı için Gürcistan’ın finans piyasaları yeterli
olmamakta, uluslararası finans kuruluşlarına ve yabancı yatırımcılara ihtiyaç
duyulmaktadır. Örneğin Bakü-Supsa boru hattı projesinin bir kısmı EBRD ve IFC
tarafından, diğer kısmı da 3 yabancı bankanın oluşturduğu bir konsorsiyum tarafından
finanse edilebilmiştir.
Şimdiye kadar Gürcistan’a Dünya Bankası 650 milyon dolar, EBRD 200 milyon Euro ve
OPİC ise 45 milyon dolar kaynak sağlamıştır. Proje finansmanı ve başarılı özelleştirme
için iyi bir menkul kıymetler piyasasına ihtiyaç duyulmakta ve bu konuda da çalışmalar
olumlu yönde ilerlemektedir.
Büyük projelerin finansmanı için gerekli olan yabancı yatırımların Gürcistan’a
çekilebilmesi yolunda da somut adımlar atılmıştır. Devlet bütçesinden kaynak alan
Ulusal Yatırım Ajansı, bu konuda önemli bir role sahiptir.
Gürcistan’da yatırım ortamının iyileştirilmesi için çalışmalar 1996’dan beri sürdürülmekte,
vergi yükünün hafifletilmesi ve korumacı uygulamaların kaldırılması öncelikli konular
olarak ele alınmaktadır.
Vergi konusunda sağlanan avantajların bazıları ise şunlardır:
•
Yüzde 20’lik standart vergi oranı.
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
11
•
•
Zarardaki işletmeler için 5 yıla kadar vergi muafiyeti.
Ham madde ithalatına vergi muafiyeti.
Özelleştirme
Gürcistan’da ekonomik reformlar, ülkenin altyapısının ve stratejik işletmeler hariç
sanayinin tamamen özelleştirilmesini öngörmektedir. 1993-96 yıllarında yapılan büyük
çaplı kupon özelleştirilmelerinden sonra hükümet daha çok nakit karşılığı ve yabancı
yatırımcılara doğrudan yapılan satışlara ağırlık vermeye başlamıştır. Açılan ihalelerde
istihdam seviyesinin korunması ve yatırım programlarına uyulması gibi koşullar
getirilmektedir.
1998 yılı sonu itibariyle kamuya ait küçük ölçekli işletmelerin tamamına yakını
özelleştirilmiş ve 12,860 adet işletme özel sektöre geçmiştir. Bunlardan yüzde 80’i ticaret
ve hizmet sektöründe faaliyet göstermektedir. Diğer yandan 1200 büyük ölçekli işletme
ortak teşebbüs haline getirilmiş ve bunlardan da 910 tanesi özelleştirilmiştir. Sektörel
bazda bakıldığında özelleştirilen işletmelerin yüzde 28.5’i tarım, yüzde 18.5’i inşaat ve
yüzde 15.2’si sanayi sektöründedir. Özelleştirme oranının en düşük olduğu sektör ise
yabancı yatırımcılar için oldukça cazip olmasına rağmen enerji sektörüdür.
Gürcistan hükümeti büyük ve orta ölçekli işletmelerin özelleştirme sürecini hızlandırmayı
amaçlamaktadır. Halen özelleştirme projeleri 19 Ekim 2004 tarihinde çıkartılmış olan
kanun çerçevesinde yürütülmektedir. Bugüne değin ihalelerde öne sürülen şartların
çoğunlukla gerçekleri yansıtmaması ve söz konusu işletmelerin büyük ölçüde yatırıma
ve yeniden yapılandırılmaya ihtiyaç duyduklarını gözardı etmesi nedeniyle bu ihalelere
yeteri kadar katılım sağlanamamaştır. Ancak bu konularda iyileştirme sağlanmakta ve
özelleştirmelerden sağlanan verim artmaktadır.
2005 yılı içerisinde elde edilen özelleştirme gelirleri de bu konuda iyiye doğru bir gidişat
olduğunu ortaya koymaktadır. Yıl içerisinde Rusya’nın en büyük çelik üreticisi olan
Evrazholding, Çiyatura manganez fabrikasını 132 milyon dolara, İngiltere’den Marina
Capital firması ise Georgia Ocean denizcilik firmasını 93 milyon dolara satın almıştır.
Tamamlanmış olan Madneuli bakır fabrikasını ihalesinin galibi ise Eylül ayı içerisinde
açıklanacaktır. Bu özelleştirmeden de 40 milyon dolarlık bir gelir beklenmektedir.
Rustavi Metallurji Kompleksi’nin özelleştirilmesi için teklifler 5 Eylül 2005 itibariyle
verilmeye başlanmıştır. Gündemdeki diğer projeler ise sabit hat telekomünikasyon
firması Elektrovaşiri ve gübre üreticisi JSC Azotİ işletmelerinin özelleştirilmesidir.
Bununla birlikte, Acara’da kamu mülkiyetinin özelleştirme programına dahil edilmesi için
de çalışmalar sürdürülmektedir. Bu bağlamda Batum Limanı ve Batum Petrol
Terminalinin özelleştirilmesi gündemdedir.
* * *
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
12
Türkiye-Gürcistan Ticari ve Ekonomik İlişkileri
Gürcistan, Türkiye’nin askeri ve siyasi alanda oldukça ileri düzeyde işbirliği geliştirdiği
nadir ülkelerden olmasına ve iki ülkenin bir kara sınırını paylaşmalarına rağmen
ekonomik ve ticari ilişkiler bu özel konumu kesinlikle yansıtmamaktadır. Bu durumun en
büyük sebebi, bugüne değin Gürcistan’daki ekonomik ve siyasi istikrarın yeterli seviyeye
gelmemiş olmasıdır. Bununla birlikte özellikle son dönemlerde Gürcistan’da yatırım ve iş
ortamının iyileşmeye başlaması, reformların yapılması ve yolsuzlukla kararlı bir şekilde
mücadele edilmeye başlanması nedeniyle iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin
de ivme kazanmaya başladıkları gözlemlenmektedir.
Türk Firmalarının Yatırımları
Gürcistan’da faaliyet gösteren 100 civarında Türk firması içinde az sayıda büyük şirket
vardır ve ağırlık KOBİ’lerdedir. Ülkedeki toplam Türk sermayesi ise 150 milyon dolar
civarındadır. Bu toplam rakamın büyük bir kısmı telekomünikasyon ve imalat
sektörlerinde olmakla birlikte liman işletmeciliği, tekstil, su şişeleme ve bankacılık
alanlarında da Türk yatırımları bulunmaktadır.
Turkcell’in çoğunluk hissesine sahip olarak Gürcistan firmaları ile 1996 yılında yapmış
olduğu ortaklık sonucu kurulan Geocell Telecom, Gürcistan’da GSM hizmetleri
vermektedir. 27 Mart 2001’de ülkenin üçüncü büyük GSM operatörü olan GT Mobile’ı da
satın alan Geocell, şu anda Gürcistan nüfusunun yüzde 85’ine ulaşabilmektedir ve 41
ülkeden 61 operatör ile dolaşım anlaşması mevcuttur.
Şişecam, 1997 yılında özelleştirilen Mina Ksani Cam Fabrikası’nın yüzde 76’sını almış,
1999 yılında ise fabrikanın hisselerinin tamamına sahip olmuştur. Fabrika geniş çaplı bir
renovasyondan geçirildikten sonra yılda 20 bin ton kapasitesiyle üretime başlamıştır.
2002 yılında açılan tesislerle kapasite yükseltilmiş ve Mina Ksani Cam Fabrikası, bir
sonraki yıl içerisinde toplam 50 bin tonluk üretim gerçekleştirmiştir.
Transteknik Holding bünyesindeki Delta Petrol, Poti’de bir petrol depolama tesisi
kurmuştur. Karadeniz çevresindeki ülkelerde etkinliğini artırmayı hedefleyen şirket;
depolama tesislerini ve ulaşım ağlarını oluşturmaya devam etmekte ve ticaret faaliyetini
de bünyesindeki deniz taşımacılığı işlevi ile güçlendirmektedir.
Bünyesinde ağır sanayi, lojistik, inşaat ve gıda imalat şirketlerini bulunduran Şener Arda
Grubu, Gürcistan’a Batumi Enterprizes Limited (BEL) adlı bir ortak teşebbüs ile girmiş ve
ilk olarak Batum Limanı’nın feribot terminalini inşa etmiştir. Firma daha sonra aynı
limanda çok amaçlı bir terminal inşasını da tamamlamıştır. Her iki proje de yap-işletdevret şeklindedir ve Şener Arda Grubu bu tesislerin 30 yıllığına işletme haklarını
almıştır. Grup ayrıca Tiflis Havaalanı’na sadece 2 km uzaklıkta olan Türk-Gürcü Ticaret
Merkezi’ni de inşa etmiştir. Grubun bünyesindeki şirketlerden Arda Enterprizes Ltd ise
Batum’a 20 km uzaklıktaki Kobuletti’de ayda 1200 ton kapasiteli bir un fabrikası projesini
gerçekleştirmiştir.
Tiflis Havaalanı’nın yenilenmesi ve işletilmesi, Tepe Akfen Ventures (TAV) tarafından
üstlenilmiştir. 6 Eylül 2005 tarihinde imzalanan anlaşmaya göre TAV, Tiflis Havaalanı
için 62 milyon dolarlık bir yatırım yapacak ve bir ay içinde mevcut havaalanını devralarak
işletmeye başlayacaktır. TAV, aynı anda yeni terminal binası inşaatına ve pistlerin
yenilenmesiyle ilgili çalışmalara da başlayacaktır. “Yap-işlet-devret" modelinin
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
13
uygulanacağı havaalanının inşaat ve işletmesini yine bir Türk firması olan Urban İnşaat
ile birlikte yürütecek olan TAV, projeyi öncelikli olarak kendi kaynakları ile finanse
edecektir. Tiflis Havaalanı’nı 10 yıl süreyle işletecek olan TAV aynı anda 15 milyon
dolarlık bir havaalanı yatırımını da Batum'a yapacaktır. Yapılan anlaşmaya göre Batum'a
yapılacak yatırım karşılığında TAV’a, Tiflis Havaalanı’nın 10 yıllık işletme süresine 5 yıl
daha eklenerek 15 yıla çıkartılması öngörülmektedir.
Ticari İlişkiler
Türkiye, Gürcistan’ın en önemli dış ticaret ortaklarından birisidir. Buna karşılık,
Gürcistan, Türkiye’nin dış ticareti içerisinde önemli bir paya sahip değildir. Türkiye ile
Gürcistan arasında 1992 yılında 17.8 milyon dolar olan toplam dış ticaret hacmi 2004
yılında 498.9 milyon dolar ile bugüne kadarki en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Halen
Türkiye Gürcistan’ın en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında birinci, en çok ithalat yaptığı
ülkeler arasında da ikinci sırada bulunmaktadır.
YILLAR İTİBARİYLE TÜRKİYE–GÜRCİSTAN DIŞ TİCARETİ (Milyon Dolar)
Yıllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2004/7
2005/7
İhracat (X)
11.5
34.4
67.1
68.1
110.3
173.5
164.1
114.2
131.7
144.0
100.6
154.5
198.7
101.8
141.8
İthalat (M)
6.3
21.8
25.6
50.1
32.5
65.9
91.0
93.3
155.3
127.2
137.5
272.0
300.2
165.4
155.4
X/M
1.82
1.57
2.63
1.35
3.39
2.72
1.80
1.22
0.84
1.13
0.73
0.57
0.66
0.62
0.91
Denge
5.2
12.6
41.5
17.9
77.8
107.6
73.1
20.9
-23.5
16.8
-36.9
-117.5
- 101.5
- 63.6
- 13.6
Hacim
17.8
56.3
92.8
118.2
142.8
239.4
255.1
207.5
287.0
271.2
238.1
426.5
498.9
267.2
297.2
Kaynak: DİE
MADDELER İTİBARİYLE TÜRKİYE–GÜRCİSTAN DIŞ TİCARETİ (2004)
TÜRKİYE’NİN İHRACATI
MADDELER
TUTAR ($)
Değirmen Ürünleri
20,210,775
Plastikler
19,708,723
%
10.17
9.92
Kazanlar, Makinalar
Demir Çelik Eşya
Elektrikli Makinalar
Kağıt Karton
İnorganik Kimyasallar
Boya Kul.Hülasaları
Mobilyalar
Seramik Mamülleri
Diğer
17,189,680
11,246,947
10,405,103
9,472,704
8,284,935
7,324,843
7,108,921
6,845,978
80,940,286
198,738,895
Toplam
8.65
5.66
5.24
4.77
4.17
3.69
3.58
3.44
59.3
TÜRKİYE’NİN İTHALATI
MADDELER
TUTAR ($)
Demir Çelik
184,439,857
Mineral Yakıtlar
45,542,616
Aluminyum ve
Aluminyum Ür.
35,822,157
Bakır ve Bakır Ürünleri
11,245,487
Ağaç, Ahşap Eşya
8,384,758
Gübreler
5,824,337
Metal Cevherleri
4,463,907
Gemiler
2,112,168
Kazanlar, Makinalar
756,249
Mobilyalar
434,228
Diğer
1,211,726
11.93
3.75
2.79
1.94
1.49
0.70
0.25
0.14
0.04
100.0
Toplam
300,237,490
100.0
%
61.43
15.17
Kaynak : DİE
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
14
2000 yılında Türkiye-Gürcistan ticareti ilk defa Türkiye aleyhine açık vermiştir. 2001
yılında tekrar bir fazla oluştuysa da 2002 yılında ticaret dengesi yine aleyhimize
gerçekleşmiştir. 2003 yılında ise Türkiye’nin ticaret açığı 117.5 milyon dolarla tarihindeki
en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bunun sebebi de Gürcistan’dan ithal edilen demir-çelik
ürünlerinde yaşanan artıştır. 2004 yılında sağlanan ihracat artışıyla açık bir ölçüde
kapanmış ve iki ülke arasındaki ticaret hacmi 500 milyon doları bulmuştur.
Yükselen ticaret hacmine ve buna ilaveten iki ülke arasında önemli tutarda sınır ticareti
bulunmasına rağmen iki ülke arasındaki ticaret imkanları bugüne kadar yeterince
değerlendirilememiştir. Bunun başlıca sebebi iki ülkeyi birbirine bağlayan altyapıdaki
eksiklikler, gelişmemiş bankacılık ilişkileri ve mevzuat boşluklarıdır. Bununla birlikte, alım
gücünün düşük olması nedeniyle Gürcistan pazarında ucuz ve kalitesiz Türk
mamüllerine talep vardır. Bu nedenle yapılan kamuoyu araştırmaları, Türk mallarının
Gürcistan’da çok olumlu bir imaja sahip olmadıklarını göstermekte ve bu durum Türk
firmaları açısından bir olumsuzluk oluşturmaktadır.
Müteahhitlik Hizmetleri
Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre Gürcistan’da 31 Aralık 2004 itibariyle 16 Türk
müteahhitlik firması toplam değeri 332 milyon dolar olan 30 proje almış durumdadır. Bu
rakam, Türk firmalarının diğer Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinde gerçekleştirdikleri
rakamlara kıyasla oldukça düşüktür.
Gürcistan’da iş yapan başlıca müteahhitlik firmaları Baytur, Borova, Burç, TML, Urban,
Üstay ve Zafer’dir. Türk firmalarının tamamlamış olduğu başlıca projeler arasında
Türkiye Büyükelçilik Binası, Tiflis toplu konutları, Supsa Petrol Terminali, Tiflis
Havaalanı’nın bir kısmı, Kobuleti Un Fabrikası, Türk-Gürcü Ticaret Merkezi, Poti Petrol
Depolama Tesisleri ve Batum Limanı terminalleri sayılabilir.
Ticari ve Ekonomik Nitelikli Anlaşmalar
Anlaşma / Protokol Adı
Ticaret ve Ekonomik Işbirliği Anlaşması
Gürcistan'a Eximbank Kredisi Verilmesine Ilişkin Mutabakat Muhtırası
Haberleşme Alanında İşbirliğine İlişkin Protokol
Güvenlik, Tarım, Sanayi, Gümrük, Spor ve Turizm Alanlarında İşb. Anlaşmaları
Serbest Ticaret ve Ekonomi Bölgesi Kuruluşuna İlişkin Protokol
Denizcilik Anlaşması
Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşması
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması
Vize Kolaylığı Anlaşması
Gümrük Geçiş Noktaları Anlaşması
İki Ülkenin Demiryolu ve Diğer Altyapı Şebekelerinin Bağlantısına İlişkin Protokol
Gürcistan Petrol ve Enerji Devlet Şirketleri ve Türkiye Arasında Enerji Alanında Işbirliği
Protokolü
Haberleşme Alanında İşbirliği Anlaşması
Hava Taşımacılığı Anlaşması
Ulaştırma Alanında İşbirliğine İlişkin Protokol
Sınai Mülkiyetin Korunması Alanında Patent Kuruluşları Arasında İşbirliği İle İlgili Niyet
Protokolu
Gürcistan Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik İşbirliği
Protokolü
Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması (Müzakere edilmektedir)
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
Yürürlüğe
Girdiği Tarih
1993
1993
1993
1994
1995
1995
1995
1995
1996
1996
1996
1996
1997
1997
1998
1999
2000
-
15
Türkiye ve Gürcistan arasında ekonomik ilişkilerin gelişmesine olanak sağlayacak olan
hukuki temeller önemli ölçüde atılmıştır. Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması ile
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma yürürlüğe girmiştir.
Çifte Vergilendirmenin Önlenmesine İlişkin Anlaşma ise müzakere halindedir ve bu
Anlaşmanın bir an önce imzalanıp yürürlüğe girmesi iki ülke işadamları tarafından
arzulanmaktadır.
Türk Eximbank Kredileri
Bugüne kadar Türk Eximbank, Gürcistan'a yönelik 41.5 milyon dolarlık kredi
kullandırmıştır. Ödemelerde gecikmelerin söz konusu olması nedeniyle de 4 Şubat 1998
tarihinde bir Borç Erteleme Anlaşması imzalanmıştır. Böylece ana para ve faiz ödemeleri
için yeni bir ödeme planı oluşturulmuş ve Gürcü tarafı söz konusu plan çerçevesinde
düzenli olarak ödeme yapmaya başlamıştır.
Ticari ve Ekonomik İlişkilerde Karşılaşılan Sorunlar
• Gürcistan’da sosyo-ekonomik koşulların henüz istenen seviyeye gelmemiş olması ve
halkın beklediği refah artışının sağlanamaması. Siyasi ve ekonomik istikrar konusunda
son dönemlerde olumlu gelişmeler yaşanmışsa da yabancı yatırımcılar için ülkedeki
yatırım ortamınının henüz beklenen seviyede olmaması.
• Zaman zaman karşılaşılan Gürcü devlet görevlilerince makbuzsuz ceza kesilmesi gibi
rutin haline gelen keyfi uygulamalar.
• Ulaştırma sektöründe yaşanan güvenlik sorunu, kara ulaşımı ücretsiz geçiş
belgelerinde dağıtımın tam olarak yapılamamış olması, değişik bölgelerdeki farklı
uygulamalar ve olumlu yöndeki mevzuat değişikliklerinin uygulamaya aynen
yansımaması.
• Ulaşım altyapısının yetersizliği. Kars-Tiflis demiryolunun halen tamamlanamamış
olması.
• Ödeme problemleri ve hukuki ihtilaflar. Yasalardaki boşluklardan veya yasaların
yorumlanmasından ortaya çıkan ihtilaflar ve bunları çözecek mekanizmaların eksikliği.
• Rus ürünlerinin yoğun bir şekilde Gürcistan’a gümrüksüz girmesinin yarattığı haksız
rekabet. Gümrüklerde yaşanan boşluklar, ithalatta ödenen yüksek vergiler.
• Türk malı ürünlerin Gürcistan’da kalitesiz ürünler olarak kabul edilmesi. Kayıtdışı
ticaret ile kalitesiz ve ucuz ürünlerin geniş çapta pazara girmesi.
İşbirliği İmkanları
Türkiye ile Gürcistan arasında ikili ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik birçok
alanda işbirliği imkanı mevcuttur. Bu bağlamda gündeme getirilebilecek bazı konular
şunlardır:
• Oldukça gelişmiş tarım sektörüne sahip olan Gürcistan'ın tarım ürünlerinin
işlenmesinde, paketlenmesinde ve ihracatında işbirliği mümkündür. Özellikle meyve
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
16
suyu üretimi, et ve süt ürünleri alanında ortak çalışmalar desteklenmelidir. Bilhassa sınır
bölgeleri arasında işbirliğinin teşvik edilmesi ve tamamlayıcı tarımsal politikaların
izlenmesi faydalı görülmektedir.
• Gürcistan'in tekstil sanayisinin yenilenmesi ve deri sanayisinin geliştirilmesinde, ülke
içinde midibüs-minibüs ve kamyonet tipi özel girişim açısından önem taşıyan araçların
üretiminde işbirliği yapılmasına yönelik imkanlar vardır.
• Özellikle içme suyu ihracatı konusunda birikime sahip olan firmalarımız Gürcistan'ın
olağanüstü büyük kaynak suyu rezervlerinin değerlendirilmesine ilgi göstermektedir.
• Gürcistan'ın ve Türkiye'nin önemli enerji açıklarının bulunduğu bir dönemde Gürcistan
nehirlerinde küçük baraj ve hidroelektrik santraller kurmak suretiyle elektrik üretilmesi ve
bu elektriğin Gürcistan'da ve Türkiye'nin Doğu bölgelerinde kullanılması önem
kazanmaktadır.
• Gürcistan’ın Karadeniz kıyısındaki turistik bölgelerinde bir canlanma sözkonusudur. Bu
çerçevede, ülkeye gelen toplam turist sayısının yakında 1 milyona çıkması ve turizm
gelirlerinin kısa zamanda ikiye katlanması mümkün gözükmektedir. Türk firmalarının bu
alanda sahip oldukları geniş deneyim düşünüldüğünde, turizm, iki ülke arasında önemli
bir işbirliği alanını teşkil etmektedir.
• Gürcistan’da devlet - özel sektör işbirliği ile Türk mallarının tanıtımına yönelik bir
kampanya ihtiyacı vardır. Özellikle kaliteli ve rekabet gücü yüksek ürünlerin tanıtımı için
Türk firmaları tarafından tekstil ve gıda alanında perakende ve toptan satış noktalarının
oluşturulması teşvik edilmelidir.
• Gürcistan’da halen serbest bölge uygulaması mevcut değildir. Türk firmalarının yoğun
biçimde yer alacakları bir serbest bölge açılmasına çalışılmalı ve bu bölgenin bir ihtisas
bölgesi olması için öncelikli sektör / ürün tespiti yapılmalıdır.
• Üçüncü ülkelerle üçlü işbirliği modelleri geliştirilmelidir. Özellikle yeni ve ileri teknoloji
transferleri ve büyük finansman kaynakları gerektiren projelerde bu tür işbirliği
düşünülebilir. Bu projeler arasında hidroelektrik santrallerinin inşaatı, petrol çıkarımı ve
işlenmesi, gaz türbin ve termik santrallerinin inşaatı, elektrik dağıtımı, hidrokarbon
ürünlerinin nakliyesi ve karayollarının, limanların ve demiryollarının rehabilitasyonu gibi
projeler yer almaktadır.
• Türkiye ile Gürcistan arasındaki ticaretin kayıt altına alınması ve geliştirilmesi için
çabalar son dönemlerde hızlandırılmış durumdadır. Hopa ile Batum arasındaki
karayolunun genişliği iki katına çıkartılmıştır ve Hopa’dan sonra Trabzon’a kadar yolun
genişletilmesi gündemdedir. Sarp sınır kapısı tamamen bilgisayarlı sisteme geçirilmiştir
ve bu kapının Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yenilenmesi
gündemdedir.
• Kars-Tiflis demiryolu projesinin tamamlanması büyük önem taşımaktadır. Bu hat,
sadece iki ülke arasındaki ulaşım açısından değil, Türk ihracatçısının Orta Asya’ya
açılımı olarak görülmelidir. Şu anda Türkiye’nin Orta Asya ile demiryolu ulaşımı İran
üzerinden sağlanmaktadır ve Gürcistan alternatifi daha ekonomik bir çözüm olacaktır.
125 km uzunluğundaki bu demiryolu toplam 600 milyon dolara mal olacak ve finansman
dış kaynaklardan sağlanacaktır. Kars-Tiflis demiryolunun ikinci bir kolunun Trabzon
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
17
Limanı’na kadar ulaşması planlanmaktadır. Kars-Tiflis demiryolunun kullanıma açılması,
Doğu Anadolu bölgesindeki ihracatçıların Kafkaslar ve Orta Asya’ya daha rahat
açılmalarını sağlayacak ve dolayısıyla bu bölgenin kalkınmasında itici güç olacaktır.
• Eğitim alanında da iki ülke arasında işbirliği potansiyeli mevcuttur. Türk ve Gürcü
üniversiteleri arasında işbirliği ve öğrenci değişimi projeleri geliştirilebileceği gibi, teknik
eğitim hizmetleri veren Türk firmaları Gürcistan’ın bu alandaki ihtiyacını karşılayabilirler.
21 Mayıs 2004 tarihinde Türk-Gürcü İş Konseyi tarafından gerçekleştirilen çalışma
yemeğine katılan Cumhurbaşkanı Saakaşvili, iki ülke arasındaki bazı işbirliği imkanlarını
değerlendirmiştir. Saakaşvili tarafından dile getirilen hususlar ise şunlardır:
• Uzun zamandır Acara yönetimi tarafından ihmal edilmiş olan Batum Havaalanı yeniden
yapılandırılmaktadır. Bu havaalanının Türkiye ve Gürcistan tarafından beraber
kullanılması ve turizm için bir “merkez” haline getirilmesi söz konusudur.
• İstanbul’u Trabzon üzerinden Batum’a bağlayacak olan karayolu projesiyle de
İstanbul’dan Batum’a 9-10 saatte ulaşılabilecektir. Sarp Sınır Kapısı geçişleri Gürcistan
Hükümeti tarafından kolaylaştırılmaktadır.
• Gürcistan’ın turizm alanında da önemli bir potansiyeli vardır. Karadeniz sahillerinde
çok güzel plajlar olmasına rağmen buralarda turizm altyapısı yoktur. Bu bölgelerde ortak
projelerle turizm tesisleri açılması durumunda tüm Avrupa’dan turist çekilebilir. Sadece
deniz turizmi değil, Gürcistan’da dağ turizmi ve sağlık turizmi için de büyük bir potansiyel
vardır.
• Türkiye ile Gürcistan arasında enerji alanında işbirliği yapılabilir. Bu alanda
Gürcistan’dan ucuz hidroelektrik kaynaklarının Türkiye’ye ihraç edilmesi mümkündür.
Ayrıca Gürcistan’dan Kars’a uzanan 500 kW’lık bir elektrik hattı projesi de gündemdedir.
Türkiye ve Gürcistan’ın enerji ağlarının birbirleriyle entegre edilmesi her iki ülkenin de
çıkarına olacaktır.
• Acara’nın kalkınması
bütünleşmesidir.
için
tek
yol,
bu
bölgenin
ekonomisinin
Türkiye
ile
• Hemen hemen tüm kamu teşebbüsleri özelleştirilmektedir.Bu çerçevede
turizm,ulaştırma altyapısı ve küçük teknoloji firmaları alanında Türkiye için önemli
imkanlar mevcuttur.
*
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
*
*
18
Türk-Gürcü İş Konseyi
Türk-Gürcü İş Konseyi, 1992 yılının Temmuz ayında kurulmuştur ve 210 üyesi olan
Türk-Avrasya İş Konseyleri’nin bünyesinde faaliyet göstermektedir. İş Konseyi'nin Türk
Tarafı Başkanlığını İntekno Teknoloji Transfer Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu
Başkanı Halil Kulluk yürütmektedir. Karşı kanat başkanı ise Gürcistan Uluslararası Petrol
Şirketi Genel Müdürü Vladimir Gurgenidze’dir.
Türk-Gürcü İş Konseyi’nin 2004-2005 döneminde gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerden
belli başlıları şunlardır:
Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikheil Saakaşvili
ile İş Konseyi üyeleri, 21 Mayıs 2004 tarihinde
İstanbul’da yapılan bir çalışma yemeğinde bir
araya gelmişlerdir.
Türk-Gürcü İş Konseyi, 11-12 Ağustos 2004
tarihlerinde
Başbakan
Recep
Tayyip
Erdoğan’ın Gürcistan ziyaretine katılmış ve bir
çalışma yemeği düzenlemiştir.
13 Eylül 2004 tarihinde İstanbul’da “US
Eximbank Finansman İmkanları” konusunda
bir seminer düzenlenmiştir.
16 Şubat 2005 tarihinde İstanbul‘da Gürcistan
Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Levan
Varşalomidze ile bir toplantı düzenlenmiştir.
Ticaret ve yatırım gibi konuların yanısıra
ülkeler arasındaki ilişkilerin kültürel boyutuna
da önem veren İş Konseyi, 5-9 Mayıs 2005
tarihleri arasında İstanbul ve Ankara’da Gürcü ve Türk Akademisyenlerin katılımıyla tarih
konusunda toplantılar düzenlenmiştir
19-20 Temmuz 2005 tarihlerinde Batum’a turizm alanındaki imkanların tespit edilmesi
amacıyla bir ziyaret düzenlenmiş, Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Levan
Varşalomidze, 1 Ağustos 2005 tarihinde İstanbul’da İş Konseyi’nin düzenlediği bir
çalışma yemeğinde Batum’da yatırım yapmayı düşünen işadamları ile biraraya gelmiştir.
* * *
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
19
Ek-1: Başlıca Siyasetçiler
Mikheil Saakaşvili
Cumhurbaşkanı
21 Aralık 1967’de Tiflis’de doğan Mikheil Saakaşvili,
1992 yılında Ukrayna’daki Kiev Devlet Üniversitesi
Uluslararası Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan
sonra ABD’de Columbia University’den 1994 yılında
yüksek lisans derecesi ve bir sonraki yıl da George
Washington University’den SCD (hukuk bilimleri
doktoru)
derecesi
almış,
1995
yılında
Strasburg’daki
Uluslararası
İnsan
Hakları
Enstitüsünde de çalışmalarda bulunmuştur. Aynı sene New York’taki bir avukatlık
firmasında çalışmaya başlayan Mikheil Saakaşvili, daha sonra şu andaki Gürcistan
Başbakanı olan Zurab Zhvania’nın teşviki üzerine ülkesine dönerek siyasete atılmış ve
Aralık 1995’te yapılan parlamento seçimlerinde milletvekili olmuştur.
Gürcistan siyasetinde basamakları hızla çıkan Saakaşvili, kısa bir süre sonra yeni bir
seçim sistemi, bağımsız bir yargı organı ve siyasetten uzak bir emniyet teşkilatının
kurulması amacıyla parlamentoda bünyesinde oluşturulan komisyonun başına
getirilmiştir. Halk tarafından sevilen ve o dönemde yapılan anketlere göre Gürcistan’ın
Şevardnadze’den sonra en popüler siyasetçisi olarak gösterilen Saakaşvili, Ocak
2000’de de Avrupa Konseyi Parlamenterler Asemblesi’nin Başkan Yardımcısı olmuştur.
12 Ocak 2000 tarihinde Şevardnadze Hükümeti’nde Adalet Bakanı olan Saakaşvili,
gerçekleştirdiği reformlarla uluslararası alanda da büyük beğeni kazanmış, ancak 5
Ocak 2001 tarihinde “yolsuzluğun hükümetin merkezine işlediğini ve Şevardnadze’nin bu
durumla mücadele etmekte yetersiz kaldığını” ileri sürerek istifa etmiştir.
Hükümetten ayrılan Saakaşvili, aynı yılın Ekim ayında Ulusal Hareket Partisi’ni
kurmuştur. Zurab Zhvania ve Parlamento Sözcüsü Nino Burjanadze’nin partisi olan
Birleşik Demokratlar’la güçbirliği yapan Saakaşvili, 2002 yılının Haziran ayında Tiflis
Şehir Asemblesi’nin başkanı olmuş ve mevcut yönetime muhalefetini bu platformdan
yapmaya başlamıştır.
2 Kasım 2003 tarihinde yapılan ve gözlemciler tarafından uluslararası standartlara
uymadığı için eleştirilen seçimlerden sonra Saakaşvili, seçimleri aslında kendi partisinin
kazandığını öne sürmüştür. “Güller Devrimi” adı verilen süreçten sonra tekrarlanan
seçimlerde Saakaşvili’nin partisi çoğunluğun oyunu kazanmış ve 4 Ocak 2004 tarihinde
yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde geçerli oyların yüzde 96’sını alan Saakaşvili,
Cumhurbaşkanı olmuştur. Sandra Roelofs ile evli olan Mikheil Saakaşvili bir çocuk
babasıdır.
Zurab Noghaideli
Başbakan
22 Ekim 1964’te Acara’nın Kobuleti kentinde doğan
Noghaideli, 1987 yılında Moskova Devlet Ünivesitesi’nin
Fizik Fakültesi’nden mezun olduktan sonra dört yıl
Gürcistan Bilimler Akademisi Coğrafya Enstitüsü’nde
çalışmıştır. 1992 yılında Cumhurbaşkanı Gamsakhurdia’nın
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
20
devrilmesinden sonra meclise giren Noghaideli, Mayıs 2000’de Şevardnadze
hükümetinde Maliye Bakanı olmuştur. İki yıl sonra bu görevinden alınan Noghaideli,
Güller Devrimi’nden sonra devlet yönetimine dönmüş ve Nino Burjanadze’nin kurduğu
geçici hükümette ekonomi danışmanı olmuştur. Noghaideli’ye Şubat 2004’te kurulan
hükümette ise yine Maliye Bakanlığı görevi verilmiştir. Başbakan Zurab Zhvania’nın
ölümünden sonra 17 Şubat 2005’te Başbakan olarak göreve başlayan Noghaideli
herhangi bir partiye üye değildir ve yolsulukla mücadelede taviz vermeyen bir teknokrat
olarak tanınmaktadır. Zurab Noghaideli evli ve bir çocuk babasıdır.
Nino Burjanadze
Parlamento Sözcüsü
16 Temmuz 1964’te Kutaisi’de doğan Nino Burjanadze, 1986
yılında Tiflis Devlet Üniversitesi Hukuk Bölümü’nden mezun
olduktan sonra eğitimine Moskova Devlet Üniversitesi’nde
devam etmiş ve 1990 yılında uluslararası hukuk alanında
doktorasını tamamlamıştır. 1991 yılından bu yana Tiflis
Devlet Üniversitesi Hukuk Bölümü’nde öğretim görevlisi olan
Burjanadze, meclise 1995 seçimlerinde girmiş 1999 yılına
kadar parlamento hukuk komitesinin, 1999-2000 döneminde parlamento dış ilişkiler
komitesinin, 2001-2002 döneminde ise Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler
Asemblesi’nin başkanlığını yapmıştır. Kasım 2001’de parlamento sözcülüğüne getirilen
Burjanadze, ertesi yıl Şevardnadze’nin partisinden ayrılarak kendi partisini kurmuş ve 2
Kasım 2003 seçimlerine katılmıştır. Söz konusu seçimlerden sonra gerçekleşen Güller
Devrimi’nde Saakaşvili’ye destek veren Burjanadze, Şevardnadze’nin istifasıyla birlikte
anayasa uyarınca geçici olarak Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmiş, yeni hükümetin
kurulmasından sonra da parlamento sözcülüğü görevine geri dönmüştür. Evli olan Nino
Burjanadze, iki çocuk annesidir.
Salome Zurabiçvili
Dışişleri Bakanı
18 Mart 1952’de Gürcü siyasi mülteci bir ailenin çocuğu olarak
Paris’de doğan Zurabiçvili, 1972’de Paris Sosyal Bilimler
Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra, ABD’deki Columbia
Üniversitesi’nde
yüksek
lisansa
başlamış,
ancak
tamamlamadan Fransa’ya dönerek Dışişleri Bakanlığı’na
girmiştir. Burada kariyer yapan Zurabiçvili, Roma, Washington
ve Njamena’daki (Çad) görevlerinin yanısıra, Fransa’nın
Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı,
NATO ve Batı Avrupa Birliği nezdindeki temsilciliklerinde de değişik dönemlerde görev
yapmıştır. 2003 yılında Fransa’nın Tiflis Büyükelçisi olarak atanan Salome Zurabiçvili,
kendi görev süresi esnasında gerçekleşen Güller Devrimi’nden sonra Saakaşvili’nin
isteğiyle Gürcistan’ın Dışişleri Bakanı olmuştur. Salome Zurabiçvili, evli ve iki çocuk
annesidir.
* * *
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
21
Ek-2: Acara Özerk Cumhuriyeti
Gürcistan’ın güneybatısında yer alan, özerk cumhuriyet statüsündeki Acara, Türkiye
sınırında yer alması nedeniyle ülkemiz için ayrı bir öneme sahiptir. 2,900 km2’lik
yüzölçümüne sahip, 400 bin nüfuslu Acara’nın statüsü, Güller Devrimi’nden sonra Mayıs
2004’te yeniden belirlenmiş ve Gürcistan’ın bağımsızlığından beri Acara’yı otoriter bir
rejimle yöneten Aslan Abaşidze’nin ülkeyi terketmesinden sonra Levan Varşalomidze
Başbakanlığında yeni bir hükümet kurulmuştur.
Acara’nın Karadeniz sahilleri Gürcistan’ın turizm
sektörünün kalbi olarak değerlendirilmektedir.
Bölgede 6 turizm merkezi (Kobuleti, Çikhisciri,
Yeşil Burun, Makhinjauri, Batum ve Beşumi), 30
sanatoryum ve 51 otel bulunmaktadır. Acara’yı
2004 yılında ziyaret eden turist sayısı bir önceki
yıla göre yüzde 10 artışla 83,300 olarak
gerçekleşmiştir.
Acara topraklarında çay, narenciye ve tütün yetiştirilmektedir. Sanayi ise çay
paketlenmesi, balık ve meyve konserve, sigara üretimi, petrol rafinericiliği ve gemi inşası
alanlarında yoğunlaşmaktadır. Başkent Batum, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan
arasındaki ticarette önemli bir yere sahiptir. Batum Limanı ise Kazakistan ile
Türkmenistan’dan gelen petrolün tankerlere yüklenerek ihraç edilmesi için
kullanılmaktadır. Bakü’den Supsa’ya gelen ham petrol, buradan demiryolu aracılığıyla
Batum’daki petrol rafinerisine getirilmektedir.
Türk-Gürcü İş Konseyi Acara Ziyareti
Türk-Gürcü İş Konseyi’nin Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Levan Varşalomidze’nin
davetlisi olarak 19-20 Temmuz 2005 tarihlerinde Batum’a düzenlediği ziyarette
Türkiye’nin Acara ile ticari ve ekonomik ilişkileri değerlendirilmiştir. Ziyaret çerçevesinde
gerçekleştirilen toplantıdan notlar şu şekildedir:
Levan Varşalomidze (Acara Başbakanı): “Amacımız Acara’yı dünyaca tanınan bir
turizm merkezi haline getirmektir. Bu sektöre özellikle Türkiye’den yatırımcı
beklemekteyiz. Yatırımcılara her türlü kolaylık sağlanmaktadır. Yabancı yatırımcılar,
Gürcü yatırımcılar ile tamamen aynı haklara sahiptirler. Daha önce yürürlükte olan 26
çeşit verginin sayısı 1 Ocak 2005 tarihi itibariyle 6’ya indirilmiştir. Acara’da tam anlamıyla
bir güven ve istikrar ortamı yaratılmıştır.”
“Ülkeye giriş çıkışlar kolaylaştırılmıştır ve artık kısa zamanda tüm gümrük işlemleri
tamamlanabilmektedir. Bu uygulamalar sonucunda ülkeye giriş çıkış yapan Türklerin
sayısında gözle görülür bir artış vardır. Temmuz ayında gelen turist sayısı bir önceki yılın
aynı dönemine göre 6 kat artmıştır ve Ukrayna, Rusya, Azerbaycan, Ermenistan ve
Türkiye’den gelen turist sayısında önemli bir artış söz konusudur.”
“Yatırımcılara uygun bir ortam sağlamak için Batum’da altyapı çalışmalarına
karayollarından başlanmıştır ve söz konusu çalışmalara su şebekesi ile kanalizasyon
sistemlerinin yenilenmesi ile devam edilecektir. Batum’un sahip olduğu Karadeniz’in en
güzel plajlarını içeren sahil şeridine paralel olarak 5 km uzunluğunda bir yürüyüş yolu
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
22
inşa edilmiştir ve turizme yönelik düzenlemelere önümüzdeki dönemde de yer
verilecektir.”
“Gelecek yıl Batum’da biri Holiday Inn olmak üzere iki büyük otelin, Kobuleti de ise dört
yıldızlı bir otelin inşaatına başlanacaktır. Geçen yıla göre gayrımenkul fiyatları bu yıl dört
misli artmıştır ve bu artış devam edecektir.”
“Acara bölgesi sadece deniz turizmine değil, aynı zamanda ekoturizm, sağlık, kongre,
eğlence, dağcılık, rafting ve köy turizmine de uygundur.”
“Türkiye ve Acara’nın ziyarete gelen turistleri birbirlerine yönlendirmeleri son derece
faydalı olacaktır. Trabzon ile Batum arasında seferlere başlayan deniz otobüsleri bu
uygulamayı kolaylaştıracaktır.”
Halil Kulluk (Türk - Gürcü İş Konseyi Başkanı): “Türk firmaları, özelleştirmeye açılan
turistik tesislere ilgi göstermektedir. Batum’da başta karayolları olmak üzere çok sayıda
olumlu değişiklik söz konusudur ve bu değişiklikler Batum’un dünyada önemli bir turizm
merkezi gelmesine önemli katkılar sağlayacaktır.”
“Turizm alanında son 20-30 sene içerisinde çok önemli aşamalar kaydeden Türkiye’nin
bu tecrübelerini Acara’ya aktarması ve bölgede yapılacak olan özelleştirmelerde yer
alması, Acara’nın turizm alanındaki gelişimine hız katacaktır.”
Şevki Mütevellioğlu (T.C. Batum Başkonsolosu): “Batum ve civarında yerleşik irili
ufaklı 100 Türk firması mevcuttur. Batumiteks tekstil fabrikasının ürettiği hazır giyim
ürünleri AB ve ABD’ye ihraç edilmektedir. Bir kereste ve bir çay fabrikası üretime devam
etmektedir. Batum’da 40 odalı bir otel, bir Türk firması tarafından işletilmektedir. Türk
sermayeli bir deterjan fabrikası Türkiye’den ana maddeyi getirip, Batum’da şişeleyerek
BDT ülkelerine ihraç etmektedir. Batum’da Beko ve Vestel markalı ürünlerin satışını
yapan mağazalar bulunmaktadır. Arhavi’de yaşayıp her gün Batum’daki dükkanını açıp
akşam Arhavi’ye dönen tüccarlar bulunmaktadır.”
* * *
TOBB Plaza Talatpaşa cad. No:3 Kat:5 34394 Gültepe Levent İstanbul
Telefon: 0 212 339 50 00 (pbx)
Faks:
0 212 270 30 92
0 212 270 41 90 (pbx)
Web:
www.deik.org.tr
E-mail: info@deik.org.tr
©DEİK/Türk-Gürcü İş Konseyi
23
Download