SİFR (ROLE)LER VE KtTAPLAR Deliiletii'l-lliiiriıı, Musa L.Meymun Fakültesi İneeleyen ve Yayıma Tanıtan el.Kurtulıl d-Endelüsi. (İlahiyat 1975, 850 s. Hazırlayan: Ord. ARASINDA Prof. Prof. Dr. Dr. Hüseyin Salahüddin ATAY. en-Nahi (Bağdad Vnivp.rsitesi) Çeviren Ramazan Musa h.Meymun, ŞİMŞEK, Yahudi asıllı, Endclüslü Hairin adlı kitap, letinin nesiini doğru yola ve hidayete anla~ılrnaktadır. deleştiren eserlerinin Gayesi: gerçı~kleri ettikleri maddi Yahudi olduğu ağırlığı Yahud i diyanetini sahip verilecek şeye Iıağlanmasına taraf tutmaktır. ve irfan hikmetc konuş." sıfatlarına sunmak ne dercce bizee şudur: dayanır: daima bu nite- doğrudur? Bu ki- midir? nezaket "Ya İslam orta kurallarına ki, müslümanlara Bütün gerçeklerin bir şekil- temeli şu ayet-i onlarla daima ve yolu göste- uygun dini akıl ve hakkaniyet içindir bir ilirnde km ar ve müba- prensiplerinin Muhammed, ve doğ- körü körüne düşmanı ve tatbikatta Bu konudaki için uğraş- Yerindedir Onun en büyük Düşünce ilih-e gerçek bilginin yerinde Evet! ma d- perdesini arındırarak Çünkii İslam Dini insanın eder. öğütler. Şüphesiz dini olduğu öğütlemiştir. ederek hahsetmesi karşıdır. olanlarla de tcmas kurulmasını şünceyi Allah'uı katkıdan mil. yazdığı Allah'ı taassup İslam dini dinde aşırı gidenleri tavsiye rir. Başka dinlerden güzeliyle cevap olmasııı? şiddetle laga etmemelerini kerimedeki gözlerindeki, izaha sürükleyen, incelemesi kendi için bu kitabı Atay gibi bir müslüman emek harcayarak Niçin yerinde irfanda etmek her türlü bir eseri araştırıp, bu kadar Bu sorulara rudur. davet old uğu gibi tefsir ve te'vil liklere Delaletü'l- bir filozoftur. gibi göstermektir. Saym Prof.Dr.Hüseyin Okutmam. Muasırı bulunan oğullarına kaldırıp, mıştır. taptan, en değerlisidir. ve O'nu şekil ve biçimlerle yırtarak Arapça üslupların dinidir. öğrenmeyi kendi temelinde olduğunu en İlim ve düiddia 1.62 RAMAZA)," etmemiştir. Seyiyeli miiııakaşayı ve ilmi araştırmaları d üşünd üklerini ve neler deki miııetIerin ayrı ayrı isimlere olan ilahi iradeye olduğunu kabul etmiştir. teşkil Milletleri mdindeki melini, "Biz, kardı~şçe tek Tanrı inancına topyekfın neliktir. Kur'an'da: etrafında hlamiyet davet asıl tabii Ye miIIetkr diye." çağırmıştır. yaşamaya dant edişi hu ılinin bilgi a1ış-verişinin işe haşlamas1U(laki yaşama huzuruııu temin dinIere inananları Kur'an'da buna benzer ayetler ve yapıcı tenkidlere bütün kapıları açık olduğuna iç alemimizi tumamıza ve bizi saran bizi ısrarla Necran'daıı Hıristiyan yaptığı inyö- bir nokta bütün kelimesi adalet olmasa kainatı doğru anlamında hilc, İslam'ın şüphemiz yok- iJlcelememiz(~, araş- çağırmaktadır. Peygamberimiz, defa tartışma seva'in t(~te- hikmet, müşterek kullanılmaktadır. Kendi Buradaki hir amacına De ki: "Ey kitap ehli, aramızdaki birleşelim." tur. yarat- ve yarılı mlaş malarına bir söz etrafında düşünee halinde Tabiatlarındaki öğret miştir. ederek Diğer Semavi birleşmeye yaratılışlarındaki gelir. Milletlerarası birlik içerisinde neler Yeryüzün- ırk ve isim farklılığının taııış malarına prensibinden sanların oluşIı.nlıı, sizi kabileler yine sulh içinde, adiilet sahip başkalarılUn emretmiştir. ve yardımlaşasınız aralarında etmeyeeeğini bilmemizi Aralarındaki tanışasıııız isim farklılıklarının engel hildiklerini bağlamıştır. tık ki, birbirinizle ŞiMŞEK ve Yahfıdiler'le dini konularda halde, hiçbir zaman kırıcı ve usandırıcı gelen Nasrani heyetle yaptığı gırışıınızııı bu kadar tartışma herkes birliok olmamıştır!. tarafından bi- lin mektedir. Konuya Meymfın gibi Yahfıdi tenkit edilecek takım müslümanlarca bir davranış lar şunu bilmelidir tartışmaktan olarak kabul akliyle ölçen, iradeyle mayı saymış ibadet olmallığlll1n hilinmesi olmasmllaki gitmekten sayar. maksat, konuşmanın ve o meseleleri asla ı;ekinınez. Çünkü değeri Bütün konularda Bunun halife olmak en mükemmel içindir veren ki insanoğlunu değeri en güzel şekilde sıfatları ve şahsıııda müsliimanen nazik ınc- açık açık, enine-boyuna İslam her şeyde yegane üstün kılan din, İslam dinidir. hakettiği Musa h.- kınanacak hilgisiz ve gaflct içindc olan bir- gayesinı~ ma'tfıftur. eılen ve ona hakettiği ve insana uzun hakkında ki İslam dini felsefi ve itikaıli seleleI'in dahi üzerine inceleyip bir filozof Düşünce 1 Bak: İslam ve Medeni Kannn Metinleri (I.ve 2.basım). olmayı t nsanı ve araştır- yeryüzünün vermiştir. toplamış aklı esas dindir. halifesi Y(~ryüzüne gerektirir. SİFH Bu sıfatlardan ne esaslara bütün (ROLF.)r,ER titizlikle "Deliiletü'l-Hiiirın" kitabını metodu Wilfinson" Sayın takip isimli H.Atay kitaba kitabının Mfısa b.Meymun'uIl Bu vasfa dir? Musa h.Meymilu Bu husus luııda Keliimı'ını incelemiştir. ve İslam ğunlukla konuları büyük inaneı hudi Yahildi inancına kfmdi inancına diyanetini hi:l., değerli at.amayı:l.. mektedir. miştir. anlam satır alarak satırlar ileri gelen Ya- kabul mıdır, filozof ve Söz konusu olarak müstehak okumuş bu filozofa hocalık edilmelidir. yoksa İslami felsefesini Sayın değil mi- Felsefe Oku- ve İsliim İlm-i yapanlar, katkıda Çünkü Muhitinin İslam birlikte, getirmeye şeriatına önüne Yahudi yatar. diye düşünmüştür. çalışmıştır: "Allah'ın kitabını incelerken; olduğu olmalıdır. Bu arada Tevhid sıfatları Allah'ın Ya- Öyleyse sözünü hakim 2 Bak: Deliileıü'I-HiJirin, Prof.Dr.Hüseyin Atay, 5.25. 3 Bak: Telıiifüıü'I-Fel<isefe, Mahmud Ehu'I-}'eyd, 5.138. tabia- Atay'ın filo:l.ofu olarak çalışmıştır. yahana adı kabul bir muhittc Muhitiudeu kavramına sıfatları, ne ka. parlak ayrı et- yetiş- kendi inancını zatındau koÇo- ileri sürmüşİnsanın ilimler onu da etkilemiş ve ondan da müstakil değildir" demiştir. olduğu Belki de böylelikle Musa b.Meymun'un diyanet.indeki Dolayısiyle çalışmıştır. dair konuları alırım İslami ve müslüman İncelemiş basmaya Sayın Prof.Dr.Hüseyin da vermeye Arp garipsenmemelidir. bağlılık Kendi. ve filozofların yapmıştır. bulunmuştur. O, İsliim kültürünün havası etmemiştir3• damgasını ve Yahudi şeklen ve rilhen incelemiştir. müslimlerin büyiik incelemeler dininin H.Atay, konuları gayr.i da ihmal ve milletine İslam dar aldı ise, o kadar rumakla "İsrail birkaç Musa b.Meymun, filozofu bu tutumu arkadaşımız geçen filozofu Önsöz'den incelediği olan Yahudilik Musa b.Meymun'un tında Abdurrezzak'ııı zikretmektedir. inceleyen eserleri üzerinde medeniyetine kendi Atay Sayın Bu Yahudi Endülüs'te konuları durduğu d üşünürlerinin nulara Prof.Dr.Hüseyin ve İslam in- kalmıştır. Mustafa ilimler muasırlarının önce İslami üzerinde Atay ilgilidir. kitabı kelamcılarıydı. Filozofumuz, sinden Prof.Dr.Hüseyin gerf,ekten Yunan filozofları Söz konusu Sayın inceleyen araştırılmalıdırı. yetişmiştir. gerekir. yazdığı İslami . .Adilii. ve akla uymayan itmek Önsöz'ünde hayatıyla duygusudur mantığa sunan hağlı etmiştir. hudi filozofIarıııdandır. tür. bir tarafa esaslara da aynı Adalete, hizmetine 463 ARA!>INDA ve hakkaniyet vermektir. ve okuyucuların da saydığımız KİTAPı,AR biri de tarafsızlık göre hüküm şüphe ve hurafeleri celeyen YE kobir değildir; "Allah'ın za. 464 RA)IAZAN tından müstakil edemez" lerken rum. olarak demektedir. karşılaşmış olduğu Sayın Hairin" kitabını özetleyerek yueuyu, manda kitabı yoluyla maksadımız, kitaptaki sunmak değildir. zevkinden düşünce sadece dikkat takdir olmayan ve araştırma sahasını daraltmış edeceğiz; yanlışlarını maktan gayesinin, inançlarııı duğunu "teşbih ortaya ve teesim" müteşabih et.rafındaki evhamı söylemektedir. zahiri kaldırıp; gcrçekleri ayetler vardır. alarak, ona inanıp daşmayan "tcesim" maniHarının ortaya ve "teşbih" kavramlarını ede- ilk dik- olmasıdır: Kitabı yaz- ifade ettiği çıkarmak has müşterek Bilgisiz insanlar Cenab-ı Tak- Musa b.Meymun, le ilgili insanoğluna de ettiği oluruz. işaret Kitapta mes'clesidir. ayetlerin "Teşbih" manayı koyacağız. za- görüşümüzlc açıkça ilan ct.mekt.edir. lerle ifade edilen birçok zahiri ve adilane mes'ele ile söze başlamış karşı olduğunu Aynı duracağız. olan noktalara ise tarafsızca iki önemli mes'ele sakıncalı üzerinde bilgileri olsak, oku- oluruz. noktalarda "tecsim"e Şayet böyle yapmış çeken noktalar V(~- "Delalct.ü'lbütün bırakmış kadariyle Birinci olsun mahrum kati çeken konu, kitabın başlangıçta Türkiye'mezunları- hir çaba içeri- takdim etmekten Türkiye'- kendi dilleriyle olsun samimi Sa- hu uğurda için yeni ılahiyat yazımızda; gerekeni yapabiirliğimiz yapmıştır. ve hoealarııun de en bariz delilidir. bulunabilmek kar- Aslında Bu sayıdaki inceleme, ceğiz. Doğru bir çalışma müessese neşretmek okumak iııee- görmüyo- anlatmaktadır. anlaşılmaktadır. Biz bu yazımızda dir edilmesi gereken göğüs gerdiklerinin okuyucuya onun hizzat yapan katkıda yazmalan oldukları kitabını zorunluluğunu ilgili büt.ün eserleri inceleyerek; ya eski arapça sinde değiıımek kitabında öğretim kültürüne nın bu konuyla "Delıiletü'l-Hiiirin" Atay'ın, karşılanması ne gibi fedakarlıklara de İslam bir mana ifadı~ arC!ştırmaktaki metodunu ve hu uğurdaki kitabı konularda gibi kendi başına zorluklara zorlukları, yın Atay, takdirle de İslami düşünülemediği olduğu Çünkü kendisi, şılaşmış ŞİMŞEK bu ayetlerin Hakk'ın olisim- zatıyla ifabağ- olduğu gibi kabul etmiş- bulma ı;abalandır. Daha lerd ir. ıkinci mes'ele ince bir deyimle, sözünü ettiği rafından bir tarafı ise; akılla şeriatla her iki konu asırlarca ça görebilir. Bu husust.a inceleme ilm-i bulmaktır. Musa b.Meymun önce gelen İslam enine-boyuna "Müşebbihe" ve münazaraları arasını arasını kendisinden önce incelenmiş, kalmamıştır. münakaşa şeriatın felsdenin düşünürleri tartışılmış, ta- değinmedik ve "Mücesside"nin arasında zahmetine her şahıs açık- keliim kat.lanan hilginlerinin geçen küçümscnmeyecek SİFR sayıd a kitabıarı bu konudaki t.aplarını (ROLE)LER YE ortadadır. eserleri, "Kitah İbn Hüşd'e saydığımız bilginler Musa b.Meymi'ın mıştır. Diğer semavi dinlere ve ayetlerin manalarını arasındaki luğu psikolojik inanmayı, larını zahiri "Tecrid" sız şartsız meydana mutlak Bu uyuşmazlığı i\fusa doğruluğuna müşterek noktaya mana ifade hayret.e düşecektir. leri bir tarafa ile, zor- ruhi bakımdan tam görmektedir. ayetleri etmeğc tarafIar Bu konudaki Huhi bakım- ve Allah'ın razı sıfat- oImamaktadır. Böylece semh.-i kitaplara felsefe ve akılcılar arasında b.Meynııııı şu sözleri ilc izah inanan kayıt- uyuşmazlık sırtını na olduğunu mecazi manalarda kullanıldığı bıraktığını dinınez (s. 10). Ancak batıni sık sık karşımıza dolayı özür dilemektedir. bu bir ma- bu metinlerin (s. 10). Anladığımız Yunan Fdsefesindcu bağlı bir acı, ycni değiIdir.Çünkü ötesinde, ve isim- metinIerine attığı ideal alem görüşünün şeriatmda AIJdu'r-Uahnıau, dehşet müşterek edecektir ulaş- mahhıkatla vakit, kalbinde dcvam tt~'vil metodu yeni değildir ortaya Çünkü Yahudilik ,~ Dr.Muhammed taşımaya kendisini kaidelerini haşka bir şey değildir. Eflatun'ulI kavramlarından şeriatın mana ifade eden şeriatın ifade eden metinIerin kabul etmektcn Mfıs:ı b.Meymun, çıktığı peşine takılıp Bu durumda etmektedir: bağlı kalmak iht.iva ettiği, karşısına ki böylelikle kullandığı ve "tcesim" ister ve aklının şeriatın ya aklının sonu gelmez bir hayret "teşbih" ye "tcşbih" metinIer dönecektir. Musa b.Meymıııı'un kapılmıştır. isterse, Bu durumda . Veya. müşterek aklına kafasında eden insan, onun metinlerine yürütmek gitmek bırakacaktır, zannedecektir nıetod gibi kabul felsefi ilimIeri bir arada t.ırmak istediği kalacak, taşımaktadır- eden tesli miyetçi İnsanoğlu tercih etmektedir. güz un- iyi kavra- ifade eden ilahi sıfatların Akıl ise bu konudaki inananlarla, hakikati durumlarını çözmeğp- çalışmıştır. ile olduğu yakıııçalışma- gelmektedir. "İl m-i kelamın şartıyla iııcderken, ııp-sneye tam teslimiyettc manası arasını büyük da aynı duyguları bir sebebc bağlamaktadır. ve "tenzib"i İbn Rüşd ve ki- hususunda YP-"teesim" old uğu gihi kabul dan da buna pek meyyaldir. Farabi'nin felsefenin psikolojik inananlar uyuşmaZıığı inandığı ortadadır. bu konuyu "teşbih" Ye'n.ı\ihal", kitaplarla inananIarın lar. Semavi kitaplardaki akılcılar ait kitaplar birleştirmek kitabında Tevrat'a 465 ARASINDA eL'Milcl semavi laştırmak ve ikisini bir noktada lar yapmışIardır4• den vurmuştur. KİTAPLAR kadariyle etkisine çıkan "teesim" Tevrat.'ta: "Allah'ın İslum Felsefcsinc adlı eseri. 5.379. 466 RAMAZAN ŞİMŞEK insanı kendi suretinde yarattığı" vardır. :\iusa b.Meymfuı ise ehediyet idealine yorumlayarak: "Bundan maksat, (yani" İnsanoğlunu kendi suretimiz üzere yarattık" sözünden maksat) kalite ve akıl yoluyla idrak edişidir, şekil ve maketi değildir" demektedir (s.27). Kitabııun diğer bir yerinde "teesim" ifade eden metinleri ve sıfatları, ifade ettiği manalardan soyutlayarak "sudur" ve "feyz" nazariyeleri ile izaha çalışmaktadır. Bunlardan maksa{hn zahiri mana ıleğil, insanoğlunun sahib olduğu aklın iIahi akla bağlı olmasıdır, (s.28) diye izaha çalış maktadır. Kitabın diğer hir yerinde ise: "Allah insanoğl una aklı vermekle III ükemmeIliği vermiş olmaktadır." Bu ise Adem'in isyanından önee meydana gelmiştir. Buna dayanılarak: "Allah Adem'i kendi şeklinde yarattı" denilmektedir (s.29). Şurası bir gerçektir ki, Tevrat'taki "teesirn" ve "teşbih" ifade eden, Allah'ın insanoğlunun kendi suretinde, yarattığını ortaya koyan ayetlerden hiç birisi Kur'an-ı Kerim'de mevcut değildir. Kur'an-ı Kerim'de: "Biz insanı en güzel bir surette yarattık" denilmektedir. Yahudi şeriatındaki metinlerin tam zıddına Kur'an'da: "Allalı seni dilediği surette yarattı" ayeti mevcuttur. Yahudi inançlarının aksine olarak İslam inancında Allah hiç bir surette tasavvur edilemez. Onların inancının aksine Allah eisim değildir, mahlukattan hiç birisine benzemez. Yahudiliktc olduğu gibi, İslam fırkalarından Müeessime de, "teesim" ve "teşbih" de çok ileri giderek Allah'ı, mahlukata benzetmişlerdir. Bunlardan başta gelenler "Kerramiyye" fırkasıdır. Musa b.Meymun'u şu yönden takdir etmek gerekir: "Tesbih" ve "teesim" i ifade eden ilahi sıfatları, zahiri manil.Iarından arındırmak için harcamış olduğu çabaların umulan sonucu vermediğini açıkça itiraf etmektedir. Bir dereceye kadar bunda muvaffak olduğunu mütevazi bir ifade ile anlatmaktadır. Mfısa b.Meymun'u, kendisinden öneeki Yahudi filozoflarıımı "tecsim"i hafifletmek için ne kadar çaba harcadıklarına işaret ettiği için de ayrıca takdir etmekteyiz (s.63). Burada şöyle bir soru akla gelebilir: Filozofumuz, yazımızın başında ifade ettiğimiz vahy ve gayb'e boyun eğenler grubunda mı yer alm.ıştır; yoksa felsefe ve tabii iIimlere inananlar safında mı yer almıştır? Anlaşıldığına göre Musa b.Meymun her iki ilmi bir arada yürüttüğüne bizi inandırmaya çalışmaktadır. Taraf tutmadığını ve iki görüşten birisini tercih etmediğini ifade etmektedir. İlahi kitapların her iki ilmi bir arada taşı- SİFR (ROLE)LEH YE KİTAPLAR (lığını; hunlarııı hirbirine mavı kitapların felsefi ilimIeri ihtiva "tckvın" sunun konusuna tabiı mektedir. kapalı iIminden yer verdiklerini ilimler (s.14). değildir. dairesi hir parçasıdır. maddeden Mi'ısa b.Meymun'u zu, ilahı sıfatlar filozoflar men Musa b.Meymun Böylece sefeyi tercih zeri olmayan dar ilahi sıfatları yalnız durmaya Tevrat'a lüzum özür dilesin, hu konuda etmektedir. Biz ancak itiraf rat'ta: "Allah "Rahman, rını tesbit gök benim "Arş" ettiği, veya ancak bir sonuç mes'elesi variddir. semaya teşhih Mcymun, ifade eden manalardan "arş ve kiirs"ü Kitapta la zamanında eğitilmesini konudaki görüşünde mektcdir. Tcesim'i lam Mezheplerinin h.Meymun reddeden anlamı ve İslam olamaz diyor. ifadelerinıı karşılık Kur'- müteşabih ayet- Musa h. reddetmeden "Teesım"i Zira "teesim" tedir. İkilik ifade etmektedir. daha hir'iok parçalara Buna da ayrılması karşı birbirinden "tevhid"in ortadan gençlerin "tee- Filozofumuzun ayıu noktada çıkan Yahudi olamayacağını madde ve şekilden ve İs. meydana (s.37). kabul Musa açık "tevhid"in göre ikiye taksimi bu birleş- farklı değildir. kaldırmadan mümkündür (s, 39.40) dayalı dinı bir inanç- metodudur. mezhepleri Tcv. Kur'an'da: arşın hududla- Kur'an'daki temellerine ka- kendisi duracağız. karşılık, Tevratlarda ve her çeşidine görüşü dı~ bu konuda ifade ile anlatmaktadır. istediği vermediğini biri d(~yeni yetişen "tevhid" öneren öğretim Yahu(li "teesim"i ile ilgili konular çok uzak olduğu ortadadır. noktalardan arındırılmış ve felbir ben- haşrnet ve büyüklükle tefsir etmektedir. cn enteresan sim" katkılarından çekinmemek- Kerim'de üzerinde hasrettiği ,hı'da benzeri bir ayete rastlanmamaktadır. lerin, rağ- ve "teşbıh" dedi, ibaresine arşa hakim oldu" ibaresi me\'- Musa h.Meymun çahalarının arşımdır" ihtilaf kelameılara geçmektedir, Kur'an-ı has "teesim" hangi (m ince konularda, etmekten grubuna görmemekteyiz. de- felsefesinin evrenin Söz konusu açıkça inkar felsefeeiler tarih öte bir şey değildir. mes'elede gözden kaçmamaktadır. tabii alanların yaratılış takıştıkları görüyoruz. de- insanlarına olması, felsefesinde İşte bu kritik konu- edemez" kaleme felsefl çabalardan safında Musa b.Meymun ettiği Varoluş felsefe ile Kelam'ın ınes'elesidir. "Tekyın" inkar geçmiş Tevrat'ı Se- bu kitapların bu sözü biz XX.asır Bu rivayetler girer. araştıran kimse sözünün ileri geçemez. ilimIere doğduğunu Her şeyı~ rağmen üzerinde "Tekvin" böyle demektedir. Tabiı çalışmaktadır. delilolarak, girdiğini Musa b.Meymun'un bir parça olmaktan isbatlamaya ettiğine ileri sürmektedir. içerisine Tevrat'ta diği gibi Tevrat'ta tedir. zıt olmadığını 467 ARASINDA hir hir gelmekettiği gibi 468 RAl\IAZAi'i Şİ:lIŞEK Yine kitapta dikkati çeken konulardan biri de ruhtan bahsetmesidir. Ruh kilinesinin birçok anlamlara geldiğini ve birkaç mana ifade ettiğini ileri sürmektedir. Bu konudaki sözlerinden anlaşıldığına göre, cesetlerin ölümnen sonra dirilişine inanmadığı anlaşılıyor. Bu noktada ayuen şöyle der: Ruh kelimesinin manalarından biri hayvani ruhtur. Bu hayvani ruh insan ölünce insanı bırakır gider ve bir daha ona dönmez. Böylelikle cesetten ayrılan hayat bir daha eesede dönmez. Ruh kelimesinin bir anlamı da insanın ölümünden sonra geriye kalan ve hiç yok olmayan bir şeyin adıdır. Bu ruh, kendini vareden AIIah'a döner (cesetten ayrıldıktan sonra). Yine rfıhun anlamlarından biri de "el-Feyz el-İlahi" denilen ilahi aklın taşışının adıdır, ki, bu iUihi akıl "feyz" peygamberlerin üzerine taştığında ve doğduğunda, onlar peygamber olurlar." (s.96). Yukardanberi anlattığımız konu, bize aşağıda anlatacağımız tarihi hadiseyi hatırlatmaktadır: Kureyş Kabilesinin ileri gelenleriyle anlaşmalar yaparak Hz.Peygamber'e ruh hakkında bir takım sorular yönelten Yahudi hahamlarını hatırlatmaktadır. Her yönden engellemeye çalıştıkları yeni dine "akli feyz" teorisine dayanan bit takım felscfi manalar karıştırarak bu yeni dinin sadeliğini ve inancındaki berraklığı bozmak istemişlerdir. Feyz felsefesinin karışık kavramlarıyla bu dini, esaslarından saptırarak sonuç alınmaz felsefi konulara sürükleyerek onun inanç berraklığını bulandırmaya çalışmışlardır. J:<~akatKur'an'da bunlara verilen cevap kesin ve susturucu olmuştur. Ruh konusunda İslam inancının açıklayabileceği bir ruh tarzı yoktur. Rfıh Allah'ın sırlarından bir sır olarak kalacaktır. Kur'an-ı Kerim'de habamlara cevap mahiyetinde inen ayet bu manayı ifade etmektedir. "Rfıhun hakikat ve mahiyetini Allah'tan başka kimse bilemez" denilmektedir. Başlangıçta da dediğimiz gibi Musa b.Meymun kelameı olmaktan çok felsefecilere daha yakındır. Bütün bu konulara felsefi açıdan bakmaktadır. Sıfatlar konusuyla meşgulolmaktan kendilerini alamayan kelameılar grubuna daha uzak bir noktada bulunduğuna en kuvvetli delil ise, Allah'ın ahval ve zati sıfatlarmı taptan inkar etmesidirs. "Hiçbir durumda, hiç bir bakımdan Allah'ın zati sıfatları yoktur. Allah'ın eisim olması mümkün olmadığı gibi, zatl sıfat sahibi olması da mümkün değildir. Onun zatmm birliğine, sıfatlarmm çokluğuna inanan biri tarafından ileri siirülen böyle bir fikir, bundan sonraki gelenler tarafından kabul edilmiştir. Bu söz lafızda bir, manada çok olmak gibi çelişkili bir sözdür" (8.119). Musa b. 5 Bak.: Amidi, 5.27-30. Bu konu İslam ilııı-i Kelaııu'nda felsefi ve karmaşık hir konudur. sİFR :\feyıııun (ROLE)I,ER bu sözleri ile Yahudi na karşı çıkmakla kalmayıp, çıkıp Mutezilenin sıfatlar N asranilerin Aynı konuda deyam ederek "Allah'uı lerine benzer Onlar da: "Aııah hem birliğine inanıp fatları eisim değildir. birdir, diyenin sıfatları kendisi diyerek toptan değildir. dediği kuvvetlendirıııeye Siz de benim inkar gibi. yermiş İnsaııı zati bir sıfada tarif eden insandır önermesi, önermc içine alaıı zatın Bu nitelikler, varlığının hir bağlantısı insan yan yoktur. Ona insan da birden zatında bir artma olması zor"unludur. şünmek miimki.in birden Konuşma olmaz. değildir. fazla İmanın niteliğe edeinsan konuşan ve konuşma mantıki bir öner- fazla Çünkü olması ilc vasıflarıııı kaybeden insan, Bu vasıfları kendinde topla- diye insan olabilmesi Adı gec;en nitelikler d.:ğildir. sahip itiraz için, gerektirmez. birden ta bu tutarsız olmadığı olmasını ko- insanın olduğu eden benz(~r "İnsan hayvan, Zira hayat bir veya da denemez. başilc görü- Ancak "o insan ihtiva ve canlılık fazla mana bir önermedir. niteliklerin kendisi derneğe benzer. ve tutarsızlığa bir ayııı olduğunu insanın saydığımız adını alamaz. bir insan bir henzersizlik ise doğru bir haldir zatın (kaziye) insandır gibi Mfısa h.l\feymuıı'un doğru sıfat bir önerıne İnsan sı- gelen mezhebi- haııerinden varlıkla önermesi "H basİt- deliller ileri sürmek- Şayet Konuşan misaııerdeki Allah karşılığı sözde(telaffuzda)tekrardan ceksiniz. medir. mantıki veya bir ismi açıklamaya sözü sözO'nun (s.119). zatının mantık! önermeIert: bir varlıktır" inanan, etme manasına Allah'ın hu söz, yani mürekkebin etmektedir: mantıki insan söyler- üçü de birdir" sözü gibidir e;"alışınaktadır. nuşan bir hayvandır" kendisidir (s.120). "İşte çokluğuna manada gibi) sıfat Sanki misal vermektedir, sıfatlarını açıkça de ima yolu ile sözü, X asraniler'in üçtür, göre bir takım şöyle devam (Mu'tezilenin diyerek a ynıdır" aneak Nasranilerin ka hiç bir şey olmayacaktı. şünü birdir, "Felsefi için kendisine Sıfat zatm olsaydı görüşüne şiiyle demektedir: zatının hem de sıfatlarılUn İşte hu konuda tedir. sıfatları sözii aynen ni desteklemek ve geçicidir, üç esasına da karşı de karşı çıkmaktadır. karşı old uğunu konusundaki anlayışı- söylemektedir. Mu tezilenin: tir" sıfatlar diyanetinin görüşlerine görüşlerine sıfatlar 469 ARASI:'lDA müeessem Hıristiyanlık konusundaki mutezilesinin olduğunu KİTAPI,AR diyanetindeki üç esasa dayanan ken İslam karşı YE olmaksl7.ın o nitelikler sayısınca için bu niteliklere insanın varlığını haiz dü- 470 HAMAZA"" Musa L.Meymltn'la Allah'ın sıfatlarmı ınana(la m~fhum bir olmayan demektedir gisi olmayan yer alaııları, zatının aynı diyenler dilerini aldatmaktadır" demektedir. herhangi Musa b.Meymun basit varlık keyfiyetc delalct "Aııah'ın bütün (lan fazla bir mana Böylelikle eden sıfat1ar sıfatları ifade Allah'm larmdaki ifadc fiillerinin deHtlet ed(~r (s.126). nadığı gerekirken bu fiilleri şunu yaratmaya kunreti reli zatıdır" sözü ile eş anlamd adır. şu açıklamasıyla lanndan soyutlama çek anlamıla tına daha da açıklık sıfatlandırma hir eksiklik; Illcktellir. yoluyla veya Ama onu bir takım ifade ed"r. Halbuki Biz bu mantığı, karsak, hiiıiin islam kclfllJlcıların İlm-i veya sıfat- ki, kemaliyete başkalarını zatıııa aittir" ifade eden bir itiraf kmlinkarı (Allah'ı vasıftır. vasıflandırma bir mana sıfat- Onu gerO'nun düşüncesi za- getirme- ise şirk ve eksiklikler açıkladık) Kdaınının nazarınıla (s.140). vasfetmek yeterince ken- sözü Al- İşte bu sözü "Allah'm en doğru ziyade kı- samimiyetle çok gördüğünü Mfısa b. Me)' mfın' u n sıfatları sıfatlarla biz konuyu "Kutmuhtelif anlamını aynıdır. Ru şekilde zatına marıa- ifade eden, problcıııe kazanmaktadır: budur. Allah'a, Sonuç olarak: zatındaki Allah'ın vasıflanıhrmak O'nun eismi olma- dönüp ifade ettiği gerekir Esas vardır sıfatı ise zatıllln (s.121). getirmektedir: başkalarma fiilleri, Kudret değildir eder. (Zatındaki belirtmek ıleğil midir? ken- bir şeyi va- edip, zatının ise Allah'm düşmektedir. bütün sıfatları Öyleyse bu iki tekrar manalar delalet ipten ipc atlarcasma "Aııah'ın il- kar- dcr (s.126). değişik çokluğuna is- bir şey bulamamak- çalışmaktadır di yerek, Bazı sıfatlar kendi olmayan sözü şu noktaya ettiği Burada söz oyunlarına disi iera etmiştir. lah'm aittir görüşünde Allah'm inkar sonra, ve oyunlarıyla mümkün sıfatlarını etlll~mektenir" ve işaret onlar başka izafc etmeye zatına \~okluğa değil). eğilmesi bütün nitelendirdikten Sözde görüşünün mantık kurmak bu kazanamaz" uğraşmaktadırlar. bir bağlantı Musa b.Meymfin sal kitapların sıfatlar, Çünkü ve hayretten Allah'ın olarak "Kendi ve küçük O ancak sözler ve gerçekle suçlamaktadır. misaller Hayal manasız etmektedir. zıt şeyin arasını birlcştirmeye zıt şeyin arasında yan kabul hayali mefhum zatıllln aynı olmadığı bir görüşü, ohun, etmektedir. açık bir delilsiz iddiacılıkla uğraşmaktadır. tadırlar.İki sıfatları dışında ııe olursa Vahdaniyelin iddia gerçekten bir görüş olarak şısında et.mektedir. kazanabileceğini "tevhid Bunun görii~ ayrılıkları inkar (s.121). "Allah'ın rar etmektedir. retmeye aramızdaki topyekün şekild(~ a,:ık bir ŞİMŞEK (s.140-141). görüşüyle reddcılilll1cyc incelemeye mahkümdur. kalZira SİFR Allah'ın (ROLE)LER VE maksat, O'nun sıfatlarılHlan leri demektir. Bu zatıııa gerektirmez. müsbet Allah'ı diğer de olabilir, 'oirden fazlalığa mahsus ram adlı kitabında, olmayan Je olmayıp da başkasında mümkündür sıfatlarla celerine devamlı etmeyi Evrendeki evrimler delalet eden edildiği bütün ayakta fazla görüşlerini sında yaratılmış Yehova açıkça ilgisi yuktur kullaııdığı göre, hayattaki bir gizli idi. Sahiiyy.:'- kelime ilc ifade üçüncü şahsa delalet. eden edilemez. şekline dönüştüğü delilidir. Allah'ın gürmemektedir. Allah'ın güre, sanki güriişleriIlden varlığı kanaatı felsefi varlığı ile dünyanın Allah'lJI çalışmak sıfa tlanııı hir tanesi ve ileri siır- ile d ünyanın Bu giirüş ise kendisini olması ile isbata Bu konuda ınantığlJIa zamanla ki, keramel- zatıııa hiçbir kullanılmakt.a hiçbir Arapça'da biri, Allah'nı savunmasıdır. bir çelişki güç manasına olan Allah en tehlikeli konulardan fazla kaptırdığının olmayan dır. Allah'ın Diğer isimlerle hakkm. hir ismi vardır mümkün (Yahve) sıfatmı isimleri ağır basıyor. Mi'ısa b.Meymun'un d üğü kritik bii- arasııı- bir kudret Allah'ın Ona göre Allah'ın tasavvuru mümkündür. erkek veya dişi zamirleriIlin daha ma'nada bu isim eski Sami kavimlerinin tutan Allah'ı enerji ile madde Bu isim eski Sami kaviml.:re Belki zamirIe ifadesi bende vardır. zaman, ye göre de V acihü'l- Viieud isnad et- isnad etmek felsefi yönden en kamil özel isimdir. Bana geliyor. canlılan v(: tarif et- siz de benim gibi onun düş ün- Musa b.l\'Ieymun'un Bu isim ise Yclıova en büyük (s.153 ve sonrası). isim olarak var olup, gibi, k('ndiıı- ınüsb(~t sıfatlar değişiklikler Yaratan'a has görüşleri o isimle tevessül ler gerçekleşir. olduğu Bu gürüş ise hiçbir semav! din ölc;ülerine sonsuz gerektiriyor. ila da kendine Gaye/ii'l. Me- Zira ona göre bu düşünce sdbi sıfatlar tf:crİd etmektir. sığmamaktadır. daki Hf'atlar hiç hiri zatıııda da açıklamak g~bi Allah'a olması bakımıııdan Çünkü Allah'a isnad yani Bu konuda mümkün olan selb! sıfatlarla zannettiği kaydırıcı tün sıfatlardan özellikler dcr ki; "Bir varlığı kendinde tarif etmek özellik- fazla olma",lllı Bunlardan gelmez. belki de katılmamaktasınız. maddeleştirir. ayıran ayrılan birden (s.28). Musa b.Meymt1n'un menin ayakları zatıııın da olabilir. eder anlamına başkasında mek yaratıklardan İmam d-Amidi 471 ARASI:'iDA diğer yaratıklanıan özellikler sel bİ sıfatlar delalet KİTAPLAR varlığını, inkar ctmekte ikizdir. daha ezeli olması ara- ıl ünyaııın isı:, pek t.utarlı Allah '.C dünya ClicIi olduğu konulara sonradan bir görüş değildir. hir sakınca İkişj hir anda giirıııı:yen hlılunJUu~- 472 tur. RAMAZAN şhışEK Konu ile ilgili olarak varlığını ve birliğini felsefecilerin aynen şüphe görüşü,ı ür. Bu görüş dayanmaktadır. Allah fiile dönüştürdü mahiyetinde,lir. rum. Felscfeeilı,rin mümkündür: olmayışı" tç şuras) maddeyi ise d ünyanın yaratmadı, Allah'ın ki, burada katılma konusunda ezeli old uğu Farabi varlığı, birliği Farabi'nin Farabi Her asırda da varlığım için ondan başka etmek bir uyum h.Meymfm ve ne de yoktan sürdürmektedir. varlıkları yoktur. zamanımızdaki denin dönüştüğü olarak Sayın tedir. Musa b. Meymun'a ğildir. Farabi'ye dünyalUn tedir. varlığı lığlJl arasındaki Hangisi en iyi delil, yine kendisinin vet değildir. dünyayı güçtür. Aneak idare etmesi ve hasiı: olursa daki inayet ve te,ll,irinilı olsun, maddenin da işaret mad- ettikleri zatidir, olması öncedir. ina)'et en küçük izaH de- Bu varoluş ezelidir kararsızlığına kainatm açıkla ya- delalet isminde ve tedbirinin Allah'ın hizim eseridir. hir zerre dahi, ddalet eden bir kuv- bir kuvvettir. ise anlamak mevcudiyetine Yu- demek- ezeli olan bu iki var- eseri olduğunu müstakil gi- etmemek- Musa b.Meymun AlIahda Ancak, keyfiyetini eserlerinin araMusa olan ezeli "Allah dışında BUJlun delili ise, (lünya(laki olsaydı, içerisinde kabul Bu konuda kesintisizdir, etmek görüşler açıklamasmı diğerinin sözleridir: maıldenin dar küçük ile dini bir anda varetmiştir. beraberdir. tabidir? isbat yaratıldıklarını gözükmektedir. bilmiş de ezelidir, ve hangisinin diğerine dediği gihi varlığını felsefe At.ay'ın zamandan madde devamlı ilişkiyi kavü- nasıl ezeli olabilir. göre dünyanın doğan sonıma inanınaktadıl". sonradan değişim bu konudaki ilc birleşerek mamışl:ır. Durmadan göre ise Allah dünyayı hareketinden vc zamansız filozoflarmın aczi içerisinde Prof. Dr. Hüseyin nan filozofları İkisinin veya Burada görülünee, Farabi'nin Yalnız var olaeağma ilmi gelişmeleri savunamazdı. yetişme bir şey varsa Bilhassa Allah'ın ipt.al etme ezeli olduğunu Sonuç etmek madde görüşt.e değildir. sağlayarnamanın bi, ihn Meymun, inanıyo- ve O'nun görüşlerine ilc aynı görüşt.edir. ile aynı zorunluluğu enerjiye teorisine Kuvveden ishat Bil(liğimiz takibedememektedir. ne yok olacağına sında geçirdi, bir şekilde Her ne olursa olsun Mus:ı b.Meymi'Ln, Yunan kabul tek yolu, ezeli olduğuna eseri görem"mekteyiz. görüşlerinde eud düşüncesinde maddenin göre Allah'ın etmenin harekete il" üç şeyi doğru kasıt: bir gerçektir Feyz ve Sudur "Bana isbat ve devamı). oıııın çabalarına (lar Farahi'yi delillerIc Ben diinyaııın hu metodu şeyden (s.187 şöyle demektedir: götürmez O'nun eder. için Ne kadünyaKemal Sh'R (IWLE)Um VE KİTAPı,AR ARASINDA 41:\ sıfa tiyle gözleri nıizi kamaştıran Allah Ile yiie(~dir" (s.198-199). Bu sözlerde Prof.d-Mcnııfi'nin Tehlifüt el. Felsefe adlı kitabında :MııSab.Me)'mfın'a bağladığı görüşe rastlayaınamaktayız. Ki orada !\fııSah.Meyınfın'. un "Allah heytılayı yarattı V(~ diinvavı yoktan tas\'ir etti" d(~fliğiyazılmaktadır. İSLAM FtLOZOFLAHJ AHASINDA MUKA YESE Son olarak Deliiletü'l-lliiirin kitabında takdirc şayan bit noktaya işaret etmek isteriz: Mıısa h.Meymtın, İslam filozoflarının Allah'ın fiil. leri emir ve nehiyIeri hususundaki göriişlerini sebebli ve sebebsiz olmak hakımından karşılaştırmış olmasıdır. Yapmış olduğu karşılaştırmanın kısa olmasına rağmen çeşitli semavi dinlerdeki hüküm ve emidere filozofların toplu bakışlarını detaylı olarak incelemiş olması gerçekten takdire şayandır. lslfım Dininde müetehidin ietihad felsefesi denilen bu konuda kendisinden önce epeyce çaha sarfetmiş olanlar arasına ismini yazdırma yı başarmıştır. Kendisinden önce bu sahada biiyük çalışmalar yapmış olanlar şunlardır: Şatibi, GazzaIi, d-İz b.Abdü's.ScIam ve Farabi gibi düşünürlerdir. Mıısa b.Meymıın'un yapmış olduğu hu çalışmalar, bu saydığımız kişilerin eserlerine ne kadar hakim olduğunu açıkça ortaya kor. Filozofumuz kitabında şöyle der: "İslam müetehidlerinin ve filozoflarının tartıştıkları gibi tartışmaya değer bir konu vardır. Allah'ın yapmış olduğu işler kulların kavrayabileceği bir hikmete mi bağlıdır, akıl ve ınantık bunları kavrayabilir mi? Yoksa hiç bir akli nedene dayanmaksızın s'adeee Allah'ın mutlak iradesinin gereği olarak öyle istemiş olmasına mı dayanır? Bütün semavi dinlerin hükümlı~rini bu açıdan inceleyen müetehidler iki kısma ayrılırlar: Lgrup Lgörüşü savunurken, II.grup da II.görüşü savunmaytadır. Mıısil b.Meymtın'a göre bütün ila. hi emirler kulların kavrayabileceği akli hir nedene hağlıdır Ancak biz kuIIar bu sebep ve hikmetlerden bazılarını idrak eder, bazılarını idrak edemeyiz (s.574).lslam Mezhepleri Düşünürlerinin umumi görüşü bu merkezdedir Bizim yolumuz da budur. Son olarak yıldıza ve güneşe tapanların ibadetlerine de işaret etmektedir. Onlara göre güneş en büyük tanndır, diğer 7 tane gezegen ise küçük tanrılardır Ancak güneş ve Ay en büyükleridir (s.584). Objektif olarak si.izümüzü şu şekilde bitirmek istiyoruz Ansiklopedik bir musannif karşısında olduğumuzu bihnemiz gerekir. Felsefe ve kelam konularını bir araya toplamış, "Ulubiyet" kavramını "teesim" 4.74. RA i\lAZA:'i' ~b''iEK den soyutlanıış, mütpş[ıhih olan üYl'tlprİ nkli n~nll'c£i7.1yorumlamnlarln teesim if,ıde' etmekten kurtarmıştır. Felsefe ile dini inançların arasında bir uyum sağlamaya çalışmıştır. Bu çabaların başarı derecesi ne olursa olsun Yahudi diyanetini, onu ağır bir şekilde perdeleyen te esim kavramından arındırmıştır. Ye şunu da açıklamıştır ki Yahudı diyanetinin hükümleri aynen diğer semavi dinlerin hükümleri gibidir. Bu sözleriyle hükümleri ve metinleri tahlil etmekte ve incelemekte, aklı ve mantığı yeterince büyük çabalar sarfetmiştir. Metinleri açıklığa kavuşturmuştur. il[ıve ve katkılardan temizleyerek kaynaklarını göstermiştir. Bu çabaların Musa h.Meymun'a göre yeni olmamasıyla birlikte taklidçilik yolu ilc yapmıştır da diyemeyi7.. Onun kendisine göre akli metodu ve bazan çabalarında başarısızlığa uğraması konuların tabiatından ileri gelmiştir. Metod ve mnhteva hakımından ittifak sağlanması mümkün olmayan kouularda birbirine zıt olan fikirleri hir araya getirmekteki çabaları başarısl7.lıkln sonuçlanmıştır.