www.edebiyatbilgihanesi.com YAPISI BAKIMINDAN CÜMLELER Cümleler, bildirdikleri yargı sayısına ve öğelerin yüklemle olan ilişkisine göre çeşitlere ayrılırlar. Cümlede bir ya da birden fazla yargı vardır. Başka bir deyişle birden fazla cümle bir araya gelip bir cümleymiş gibi görünebilir. Bir ceylan gibi ürktü. (Tek yargı) Ne yapacağını şaşırmıştı.(İki yargı) Cümleler yapı bakımından çeşitlere ayrılırken içlerindeki kelime sayısı değil yüklem, fiil veya yargı sayısı dikkate alınır. Yapı bakımından cümleler şunlardır: A) BASİT CÜMLE İçerisinde tek yargı, tek fiil, dolayısıyla tek yüklem bulunan cümledir. İçinde yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir. Bu cümleler tek bir yargı bildirir. “Bu sıcakta evde oturulur mu?” cümlesi basit bir cümledir. Çünkü “oturulur mu” yükleminden başka yargı bildiren öğe yoktur. Yan cümlecik kullanılmayan bir cümle basit demektir. Basit cümle demek, kısa cümle demek değildir. Örnek: Kitaplarını bir güzel kapladı. Annesine mutfakta yardım etti. Yarın akşam maç yapacaklar. Zayıf kolları kirli tunç rengindeydi. Tekrar başını kaldırdı. www. edebiyatbilgihanesi.com Rüzgâr, denizin yüzünde küçük savaşlar yaratıyordu. B) SIRALI CÜMLELER Bağımsız cümlelerin, aralarındaki anlam ilgisinden dolayı virgülle veya noktalı virgülle birbiri ardına sıralanmasıyla oluşan cümleler topluluğudur. En az iki cümleden oluşur. Sıralı cümlelerin bütün öğeleri ayrı olabildiği gibi bazıları ortak da olabilir. Örnek: Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu.” Otobüs her zamanki gibi yine geç geldi; biz de derse geç kaldık. Mart kapıdan baktırır; kazma kürek yaktırır. Mallarımızı önce çaldılar, sonra geri bize sattılar. Merdivenleri kardeşin yıkasın, sen de sil. İnatçı adama dil döküyor, sürekli yalvarıyordu. Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı. 1) Bağımlı Sıralı Cümle Öğrenilen en az biri ortak olan sıralı cümlelerdir. Örnek: Türkiye de bu kitabı bastırmış, satmıştı. (özne DT, N ortak) Onu bana, beni ona şikâyet eder. (yüklem ortak) www. edebiyatbilgihanesi.com Yaşlı kadın buraya kadar geldi, sizi sordu (özne ortak) Yazın Antalya ya gider orada gezerdik (özne ve zarf tümleci ortak ) 2) Bağımsız Sıralı Cümle Öğelerinden hiçbiri ortak olmayan cümlelerdir. Örnek: Evden sessizce çıktık sokakta lambalar yanmıyordu. Yağmur durmuştu yollar çamurdan görünmüyordu. O geziyordu ben çalışıyordum. www.edebiyatbilgihanesi.com Deneme başka şeydir felsefe başka şeydir. C) BAĞLI CÜMLE Aralarındaki ilgiden dolayı birbirlerine bir bağlaçla bağlanan cümlelerdir. Bağlaçlar cümle öğesi değildir. Örnek: Beni aramış ama bulamamış (özne ve nesne ortak) Bu işe başlıyorum; ama bugün bitiremem. Sabahı severiz; çünkü gündüzün başlangıcıdır. Bu ev güzel, temiz, her şeyi yerinde bir ev; ama Şinasi Bey'in istediği ev değil. Yatıp da uyuyamamaktan korktu; ama korktuğu başına gelmedi. Burnu biraz basıkça, fakat gözleri derin ve güzel. Dün resim yapmadı da maça gitti. Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde. Hava bulutlu ve durduğumuz tepe rüzgârlı idi. Okumayı bilmiyor veya numara yapıyor. D) BİRLEŞİK CÜMLE Bir temel cümle ile onun anlamını tamamlayan en az bir yan cümleden meydana gelen cümlelerdir. Yani yapısında birden fazla cümle bulunduran cümlelerdir. Temel Cümle Bir cümlenin yüklemi temel cümledir. Cümlenin bildirmek istediği asıl yargı da bu cümleyle verilir. Diğer öğeler temel cümleyi açıklayan tamamlayıcı öğelerdir. Örneğin; “Akşama geleceğim.” cümlesinde “geleceğim” yüklemi temel öğe, “akşama” sözü de onun tamamlayıcı öğesidir. Yan Cümle Tam bir yargı bildirmeyen, temel cümlenin bir öğesi durumunda bulunan ve kendi içinde değişik tamamlayıcı öğeler de alabilen söz öbeğidir. Yan cümleler iki şekilde yapılabilir: Fiilimsilerle ve çekimli fiillerle. *Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde temel cümlenin bir öğesi olan ya da bir öğenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan cümlecik yapar.Örneğin; “Öğretmen sınıfa girince herkes ayağa kalktı.” cümlesinde “ayağa kalktı” yüklemdir. “Ne zaman ayağa kalktı?” sorusuna “Öğretmen sınıfa girince” cevabı geliyor. Cümlede zarf tümleci olan bu öğe “girince” bağfiili üzerine kuruludur. Görüldüğü gibi fiilimsi, bir öğe durumundadır. Öyleyse zarf tümleci bir yan cümleciktir. Örnek: “Karadeniz’de denize fazla açılmak tehlikelidir.” “Davetime gelmeyişine çok üzüldüm.” “Onunla nerede buluşacağınızı biliyor musunuz?” “Babasını görmeden okuluna gitmezdi.” “Kapıyı açar açmaz karşımda onu gördüm.” cümlelerinde altı çizili söz öbekleri fiilimsiyle yapılan yan cümleciklerdir. *Çekimli Fiillerle yapılanlar : Fiilin yüklem olabilmesi için çekimli olması gerektiğini söylemiştik. Ancak her çekimli fiil yüklem olmaz, bazen cümlenin tamamlayıcı öğesi olur. İşte bu durumda, yani çekimli bir fiilin bir öğe olduğu durumda, bu fiil yan cümlecik olur. www. edebiyatbilgihanesi.com www.edebiyatbilgihanesi.com Örneğin;“O da gelirse gideriz.”cümlesinde “gideriz” yüklemdir; “O da gelirse” zarf tümlecidir. Bu tümleci oluşturan “gelirse” sözü “gelmek” fiilinin geniş zamanının şartıyla çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi çekimli bir fiil temel cümlenin öğesi durumundadır ve yan cümlecik oluşturmuştur. Temel cümleyle yan cümlenin bir araya geliş şekillerine göre birleşik cümleler çeşitlere ayrılır. 1)GİRİŞİK BİRLEŞİK CÜMLE Bu tür cümlelerde yan cümlecik temel cümleciğin herhangi bir öğesi olabildiği gibi, bir öğenin parçası da olabilir. Girişik birleşik cümleler, fiilimsilerle ve çekimli fiillerle kurulur. www. edebiyatbilgihanesi.com Örnek: Havalar ısındı + tatil düşkünleri sevindi = Havaların ısınması / tatil düşkünlerini sevindirdi. Çadırları çaldılar + bulunamadılar = Çadırları çalanlar / bulunamadı. Evler ne zaman bitecek + bunu bilmiyoruz = Evlerin ne zaman biteceğini / bilmiyoruz. Babasını karşısında gördü + çok sevindi = Babasını karşısında görünce / çok sevindi. Kimsenin kalbini kırmadan görevini yaptı. Kimsenin bilmediği, ıssız güzel bir yerdi. Çiçekleri koparan çocukları sonunda yakaladım. 2) ŞARTLI BİRLEŞİK CÜMLE Temel cümleye şart koşan bir yan cümlecikten oluşan cümlelerdir.Yan cümle daima -se, -sa şart kipiyle çekimlenir. Örneğin;“Bir kişi daha olursa kadroyu tamamlıyoruz.” cümlesinde “tamamlıyoruz” yüklemdir. “Bir kişi daha olursa ” öğesi ise şart bildiren yan cümleciktir. Örnek: Yarın gelmek üzere/ şimdi dağılabilirsiniz.” Hava güzel olursa / yarın pikniğe gideriz. Sınava iyi hazırlanmışsa, /onu mutlaka kazanır.” Çanakkale’yi de gezerdik, / vaktimiz olsaydı. Cihanın yurdu hep çiğnense, / çiğnenmez senin yurdun. 3) İÇ İÇE BİRLEŞİK CÜMLE Cümle içinde bulunan başka bir cümlenin yüklemin bir öğesi durumunda bulunduğu ya da bir öğenin tamamlayıcısı olduğu cümlelerdir. Örneğin; “İçeriye girerken duyduğum, dışarıda bekle, sözü beni korkuttu.” cümlesinde “korkuttu” yüklemdir. “Korkutan ne?” sorusuna “dışarıda bekle, sözü” cevap veriyor. Özne olan bu öğenin içinde bulunan “dışarıda bekle” söz öbeği aslında bir cümle olabilir; çünkü “bekle”, çekimlenmiş bir fiildir. Cümle olabilecekken temel cümlenin öğesi durumunda bulunan bu öğe, bir yan cümleciktir. Cümlenin yüklemine göre gösterdiği durum da çoğu zaman yapıyla birlikte adlandırılır. Bir temel cümleyle, herhangi bir sebeple onun içinde kullanılan bir cümleden oluşan cümlelerdir. İç cümle de temel cümle gibi bağımsız bir cümle yapısındadır. www. edebiyatbilgihanesi.com Örnek: Adam, “Kartınız geçerli değil.” demez mi? “Savaşı önce kendime karşı kazanmalıyım.” diye düşündü. Artık “Ev alma komşu al.” atasözünün hükmünün kalmadığına inanıyorum. Gönül Anadolu’da Yunus Emre’nin “Taştın yine deli gönül / Sular gibi çağlar mısın” gibi mısralarıyla şahlanır. 4)“Kİ”Lİ BİRLEŞİK CÜMLE Çekimlenmiş bir fiilden oluşan yan cümleciğin, temel cümleye “ki” bağlacıyla bağlandığı cümlelerdir. Temel cümle çoğu zaman “ki” den önceki öğedir. www.edebiyatbilgihanesi.com Örneğin; “Anladım ki o da beni seviyormuş.” cümlesinde “anladım” yüklemdir. “Neyi anladım?” diye sorarsak “o da beni seviyormuş” sözü gelir; bu nesnedir. Aslında bir cümle olabilen söz öbeği nesne görevinde kullanıldığı için yan cümlecik oluşturmuştur. Yükleme “ki” bağlacıyla bağlandığı için cümle ilgi bileşik cümlesidir. Ana cümle başta, yardımcı cümle sonra bulunur. Bu sıralanış, Türkçe cümle yapısına aykırıdır. Örnek: Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi. Kırk elli adım uzaklaşmıştı ki iki iri kanadın havada çarpışmasından çıkan boğuk bir gürültü işitti. Anladım ki bu işler böyle yürümeyecek. Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.