Sulak alanlar, toprak ve su kaynakları arasındaki ilişki nedeniyle bir havzanın önemli elemanıdırlar. Bir sulak alandaki koşullar ve potansiyel tehditler büyük ölçüde çevresinde arazi kullanım şekilleri özellikle, sulak alanın bitki ve hayvan topluluğunun bileşimi yanında suyun miktarı, sediment miktarı, tarımsal kirleticiler ve sulak alana besin elementlerinin girişini etkileyebilen doğal bitki örtüsü tahrip edilmiş havzanın yüzdesi ile belirlenmektedir. Burdur Gölü havzasının toplam alanı yaklaşık 1671,025 km2 olup, bunun yaklaşık %8.634 (144,269 km 2 )’ini gölün alanı oluşturmaktadır. Burdur Gölü, Ramsar Sözleşmesi kapsamında yer alan ve Türkiye’deki 14 sulak alandan birisi olup, ekolojik fonksiyonları, ekonomik, kültürel, bilimsel ve rekreasyonel değerleri nedeniyle korunması ve sürdürülebilir kullanımın sağlanması yönünde, 1994 tarihinden itibaren, uluslararası öneme sahip sulak alanlar listesinde yer almaktadır. Havza alanının yaklaşık %15.74’ü (262,99 km2 ) Yaban Hayatı Geliştirme, %15.31’i (255,77 km2 ) Ramsar Alanı olarak ifade edilen sulak alandır. Bu makalede, Burdur Gölü Havzası 2013 yılında ele alınan Burdur Gölü Yönetim Planı Revizyonu (2013-2018) kapsamında ele alınmış, havza geliştirme kapsamında eksikliği görülen konular ortaya konmuş ve değerlendirilmiştir. Konu, sulak alan niteliği ve havza yönetimi disiplini bakımından ana hatları ile irdelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Burudur Gölü Havzası, Sulak Alan, Havza Yönetimi