KIsA ünüN rİr,cİsi 1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI PARASEDOL pediatrik eliksir 2. KALİTATİF ve KANTİTAIİr nir,nşivı Etkin madde: Bir ölçek (5 ml), l20 mgparasetamol içerir. Yardımcr maddeler: Etil alkol (%96) Glikoz Propilen glikol M eti lp arüi droksi b eıızo at 500 mg 1000 mg 750 mg Prop ilp arahidroksi b erzo at Ponceau 4R 3.50 mg 1.35 mg 0.25 mg Diğer yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız. 2. FARMASÖTİK Eliksir ronıı Krrmızı renkli fuambuaz kokulu berrak sıvı. 4. KLINIK OZELLIKLER 4.1. Terapötik endikasyonlar Çocuklarda hafif ve orta şiddetli ağnlar ile ateşin semptomatik tedavisinde endikedir. 4.2.Pozo|oji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi: 1-6 yaşa kadar: 5-l0 ml (1-2 ölçek; 120-240 mg parasetamol) 3 ay-I yaşa kadar : 2.5 -5 ml (I l2-| ölçek; 60-120 mg parasetamol). 3 ayn altındaki bebekler: 2. ayda aşl sonrasl ateş görülen bebeklere 2.5 ml (1/2 ölçek)lik bir doz uygundur. iki ayın altındaki bebeklerde kullanılmamalıdır. Bu pediatrik dozlar, her doz arasında 4 saati veya daha uzun aralık bırakılarak günde 4 kez Maksimum günlük doz 10-15 mdke bölünmüş dozlar halinde 60 mg /kg'dır. Alkol alan kişilerde hepatoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmamasl gerekir. t Hekim önerisi olmadan 3 ardışık günden daha uzun kullanılmamalıdır. Uygulama şekli: oral olarak uygulanır. PARASEDoL'ün koyu kıvamı ilacın kaşıktan döktilmesini önler ve daha kolay uygulanmasını sağlar. özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Karaciğer yetmezliği: Şiddetli karaciğer yetmezliği (Child Pugh kategorisi > 9) olan hastalarda kontrendikedir. Hafif ve orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda doktor önerisi ile dikkatli kullanılmalıdır. Böbrek yetmezliği: orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır. Pediyatrik popülasyon: Bkz:Pozoloji, uygulama sıklığı ve süresi Geriyatrik popülasyon: Farmasötik form itibariyle bu yaş; grubuna ait veri bulunmamaktadır. Parasetamol zinde-hareketli yaşlılarda erişkinlerdeki dozlam şemasl ile uygulanabilir. Düşkün, hareketsiz yaşlılarda ise doz azalıİılma|ı, doz|am aralığı uzatılmalıdır. 4.3. Kontrendikasyonlar Parasetamol ya da diğer bileşenlerden herhangi birine aşın duyarlılık, Şiddetli karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) ve böbrek yetmezliği 4.4. öze|kullanım uyarrlarr ve önlemleri Anemisi olanlar, akciğer hastalan, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. onceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda Veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezllği (kreatinin klerensi < 10 ml/dakika) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yaratl risk oranlnr dikkatle değerlendirmesi gerekir. Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan doz|annda deride kızanklık, dökiintii veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılmasl Ve kişi Parasetamol ile deri reaksi alternatif bir bir daha bu ilacı Veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püsti.iloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlanna neden olabilmektedir. Doz ayar|aması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir. 2 Kronik kullanımda rutin günlük doz|arda ve akut yüksek dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir. Hepatotoksisite riskinden öttirü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek doz|arda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar parasetamolü dikkatli kull anmalıdırlar. Terapötik doz|arda parasetamol uygulaması sırasrnda serum alanin aminotransferaz (ALT) dizeyı yükselebilir. Terapötik doz|arda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyon rczewini azaltan ilaçlann eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir. Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak hemoliz vakalan görülebilir. Yüksek dozlardaparasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasanna neden olabilir. Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamol kullanılması, kalıcı böbrek hasanna ve böbrek yetmezliği riskine (analjezlk nefropatisi) yol açabilir. Gilbert sendromu olan hastalann parasetamol kullanmasr, sanlık gibi klinik semptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolay, bu hastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar. orta düzeyde alkol ile birlikte eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesi riskinde bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalannda dikkatli kullanılmalıdır. Parasetamol içeren diğer ilaçlann PARASEDoL ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır. 3 - 5 gün içinde yeni semptomlann oluşması ya da ağrının velveya ateşin aza|maması halinde, hastalann parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışmasr önerilir. Bu tıbbi üründe hacminin yolz, 'ij kadar alkol (etanol) vardır. Her 5 ml dozda 500 mg etanol içerir. Alkol bağımlılığı olanlar için zarar|ı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır. Eğer daha önceden doktorunuz tarafindan bazı şekerlere karşı intoleransrnız söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz. gecikmiş) sebebiyet verebilir. içeriğinde bulunan propilen glikol, alkol benzeri semptomlara neden olabilir. PARAS ED oL ponceau i çermektedir. Al erj ik reaksiyonl ara sebep olabilir. 3 olduğu 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolaysıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir. Metoklopramid gıbi mide boşalmasını hız|andıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolaysıyla parasetamolün etkisinin dahahız|ı başlamasına neden olabilir. Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin,karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozoma| erızim indüksiyonuna sebep olan ilaçlann tek başına kullanıldığında zararsız o|an parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasanna yol açabilir. Aşın alkol tiiketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasanna neden olabilir. Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramt'enikolün yanlanma ömrünü ızatab1lir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini artırabilir. Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin Veya kumarin ttirevleri arasındaki etkileşimler, ''uluslararası normalleştirilmiş oran'' (Intemational Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdır. S-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir. Parasetamol ve azidotimidin (AZT - zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini artınr. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamo| AZT ile birlikte alınmamalıdır. Birden fazla ağn kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılmasr önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardlr Ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır. Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir. St. John's Wort (Hypericum perforatum -san kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabllir. Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı aza|abl|ir. Genel tavsiye Gebelik kategorisi: B Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Parasetamolün doğurganlık üzerine etkisi olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır. 4 Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır. Gebelik dönemi Parasetamol için, gebeliklerdemaruzkalmaya ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik i embriyona| l fotal gelişim / doğum ya da doğum Soffasl gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zarar|ı etkiler olduğunu göstermemektedir. Parasetamolün gebelikte kullanım güvenliliği belirlenmemiştir. Parasetamol plasentadan geçer ve maternal konsantrasyona benzer bir fotal konsantrasyona ulaşır. Bununla beraber, parasetamolün insan gebeliğindeki güvenliliği ile ilgili epidemiyolojik kanıtlar bulunmaktadır. Örneğin anne adaynın kısa süreli parasetamol kullanması teratojenik etki oluşfurmamıştır. Laktasyon dönemi Parasetamol anne sütiine geçer (650 mg oral dozun o/ol'inden daha azı). Ancak, emziren anne taraflndan terapötik doz|ardakullanılmasının bebekte bir risk oluşturması beklenmez. Üreme yeteneği/ Fertilite Hayvanlard a yapılan kronik toksisite araştrrmalannda parasetamolün testiküler atrofiye neden oldugu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir, insanlarda fertilite üzerindeki etkisini araştıran çalışma bulunmamaktadır. 4.7. Arıç ve makine kullanrmr üzerindeki etkiler Bazı hastalarda parasetamol kullanımına bağlı olarak baş dönmesi Veya somnolans görülebilir. Parasetamol kullanan hastalann uyanık kalmalannı gerektiren faaliyetler sırasında dikkatli olmalan gerekmektedir. etkiler Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası yapılan araştırmalarda rapor edilen advers etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre listelenmiştir. Çok yaygın Q1/10); yayglfl (>1/100 ila <1/10); yaygnolmayan (z1l1.000 ila <1/100); seyrek (> 1/10.000 ila<lll.000); Çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerlerden hareketle 4.8. İstenmeyen tahmin edilemiyor) Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar Yaygın: Enfeksiyon (%2.9) Çok seyrek : Agranülo sitoz, tromb o sitopeni (izo|e bildirimler) Bağışıklık sistemi hastalıkları/bozuklukları Seyrek: Erupsiyon, ürtiker Çok seyrek: Bronkospazm*, anafilaktik şok, alerji testi pozitif**, immün trombositoPeni*** 5 Sinir sistemi hastalıkları/bozuklukları Yaygın: Baş ağnsı (%s.l),baş dönmesi (% 3.5s), uyuklama (%6.97)' parestezi (%5.4) Kulak ve iç kulak hastalıkları/bozuklukları Yaygın olmayan: Denge bozukluğu (%1) Vasküler hastalıklar/bozukluklar Çok seyrek: Purpura Solunum, göğüs bozukluklart ve mediyastinal hastalıklar/bozukluklar Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyonu (%2.7) Gastrointestinal hastalıklar/bozukluklar Yaygın: Bulantı (%2'3)'diyare (%4.7),dispepsi (%2.3),flatulans (%z.3),kannağnsı(oh3'9), konstipasyo n (o/o3 .9), kusma (%7 .8) Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanam a (%0.|3) Hepatobiliyer hastalıklar/bozukluklar Çok yaygın: ALT üst sınınn üstiinde (%|].4) Yaygın: ALT üst slnlnn 1.5 katı (%4'2) Deri ve deri altı doku hastalıkları Seyrek: Deri dökiinti.isü, kaşıntı, ürtiker, aleıjik ödem ve anjiyoödem, akut genera|ize eksantematöz püsttilozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil) Böbrek ve idrar yolu hastalıkları/bozuklukları: Bilinmiyor: Parasetamolün terapötik dozlannı takiben nefrotoksik etkileri yaygndeğildir TJ zıın süreli uygulamada papiller nelçoz bildirilmiştir. Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar/bozukluklar Yaygın: Yüz ödemi (%4.5) Yaygın olmayan: Periferik ödem (%1) Çok seyrek: Ateş, asteni Cerrahi ve tıbbi prosedürler Yaygın olmayan : Post-tonsillektomi kanaması (%0.5) Yaygın: Post-ekstraksiyon kanaması (%3.3). x Bronko spazm : Asetilsali silik aside duyarlı astımlı hastalann o/o20' sinde görülür **Parasetamol ile oral provokasyon testi: Parasetamolle ilişkili ale{ik semptomlan (erüpsiyon, ürtiker, anafi laksi) olan hastal ann Yol 5 .5'unda pozitiftir. trombositlerin GPIIb/IIIa ve GPIb/D(V reseptörlerine bağlanır. Parasetamol tedavisinin kesilmesi parasetamolün plasebo ve nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar ile karşılaştınldığı 2000 hastay kapsayan bir literati.ir taramasında parasetamol ile plasebo arasında istenmeyen etkilerin sıklığı ve tedaviyi bırakma yönünden bir fark görülmemiştir. Parasetamol ile nonsteroidal antiinflamafuvar ilaçlann karşılaştınldığı 2100 hastay kapsayan ikinci bir 6 literattir taramasında parasetamol grubunda ilacın etkisinin yetersiz olmasr nedeniyle tedaviyi bırakma daha sık gözlenmiştir. Parasetamol tedavisi gören her 10 hastadan biri tedaviyi yanda kesmiş, aynca her 15 hastadan biri ilacın etkisini yetersiz buldugu için tedaviyi kesmiştir. NSAiİ'lar ile karşılaştınldığında istenmeyen etkiler nedeni ile tedaviyi bırakma oranı daha düşükttir. Klinik laborafuvar değerlendirmeleri klinik araştırmalarda terapötik dozlarda kullanılan parasetamolün istenmeyen etkileri Ve laboratuvar değerlerindeki değişmeler plasebonunkilerden farksız bulunmuştur. Karaciğer fonksiyonu ile ilgili biyokimyasal değerlerdeki değişmeler ilacın toksik doz|arda alındığını gösterir. ilaç toksik doz|arda alınmışsa aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotrasferaz (ALT) 24 saaI içinde yükselmeye başlar ve 72 saat sonra doruğa erişir. Bunlardan herhangi birinin 1000 ünitenin için tanımlaycıdır. Bunlann yanl sıra bilirubin ve kreatinin yükselir, glukoz düşer. Arteriyel pH'nın 7.30 un altına düşmesi, kreatininin 3.4 mg/dl.'nin üsttine çıkması, protrombin zamanlnln 100 saniyedeıfaz|auzamasl Ve Serum laktat düzeyinin 3.5 mi|imol/L'nin üstüne çıkması prognozun iyi olmadığını gösteren belirtilerdir. Parasetamolun advers ve toksik etkilerine karşı cinsiyet, ırk, boy. ağırlık, vücut yaplsl, yaşam şekli ve yerine bağlı duyarlılık farklan bildirilmemiştir. Bunlann dışında parasetamolün toksik etkilerine karşı duyarlılığı arttıran risk faktörleri ilaç etkileşimleri bölümünde yer almaktadır (Bkz.4.5)' 6 yaşından kiiçük çocuklar, parasetamolün toksik etkilerine daha az duyarlıdır. Bunda glutatyon rezervlerinin ve detoksifikasyon hızının yüksek olmasının rolü olduğu ileri üsti.ine yükselmesi hepatotoksisite sürülmüştiir. Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması Ruhsatlandrffna soffası şüpheli ilaç advers reaksiyonlannrn raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yararlrisk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplannrn herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi $ÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; eposta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99). 4.9.Doz aşıııu ve tedavisi Yetişkinlerde 10 gramdan fazla kullanılması halinde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşın dozun Zaran sirotik olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyükttir. Çocuklarda aşın dozu takiben karaciğer hasan göreceli olarak daha seyrektir. Karaciğer hücre hasan ile birlikte parasetamol aşın dozajında normal erişkinlerde 2 saat civannda olan parasetamol yanlanma ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere u'ur.'o t4 Co2 atılımında azakna bildirilmiştir. Bu plazma sonra "-u^ınopirinden parasetamol konsantrasyonu Veya parasetamol aşın dozajı ile karaciğer hücre hasan arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir. Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut ttibüler nekrozdan dolay böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolay fulminant karaciğer yeİmezliği olan hastalarla karşılaştınldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Seyrek olarak, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer 7 toksisitesine karşın renal ttibüler nekroz oluşabilir. Aşın dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşın doza ilaveten, parasetamolün günlük aşın miktarlarda alımından sonra karaciğer hasan ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir. Semptom ve belirtiler: Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşın dozajının sık görülen erken semptomlandır. Hepatik nekroz parasetamol aşın dozajının, dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin zamanı 12llıa 48 saat içinde ızar' fakat klinik semptomlar ilacın alımıru takiben llla6 gün içinde belirgin olmayabilir. Tedavi: Hastay gecikmiş hepatoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşın dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu aza|tmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk p|azma parasetamol konsantrasyonlan aşın dozu takiben 4 saaİe kadar gecikebilir. Bu nedenle, hepatoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasrna kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda,ıızuı süredir alkol bağımlısı olanlardaveya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir, çünkti bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşın dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir. 5. FARMAKOLoJİK özrcr.r,İrg,rn Farmakodinamik özellikler Farmakoterapotik grup : Analj ezikler ATC kodu:N02BE01 5.1. Parasetamol, ana|jezlk Ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkilerinin, siklooksijenaz enziminin inhibisyonu Sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlı oldugu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santral siklooksijenaz :üzeiıne daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolün aıa|jezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf anti-enflamatuvar özellikler gösterir. Bu durum; enflamatuvar dokulann diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerde hücresel peroksidler içermesi ve bu hücresel peroksidlerin parasetamolün siklooksijenaz inhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir Farmakokinetik özellikler Emilim: Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince barsaklardan pasif difiizyon 5.2. 8 ile olur. Gastrik boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlaycı bir basamaktır. Doruk plazmaparasetamol konsantrasyonu formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasında meydana gelir. Parasetamol değişken bir oranda ilk geçiş metabolizmasrna uğadığı için oral uygulamadan Sonra sistemik dolaşımda tam olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlı 0/o63 lken, l veya 2 g olduğu görülmektedir. oral biyoyararlanım 500 mg'lık dozdan Sonra (tablet formu) dozundan sonra yaklaşık o/o90'a yükselir. Dağılım: Parasetamol birçok vücut Slvlsrna eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 l/kg'dır. Terapötik doz|antakiben parasetamolp|azmaproteinlerine önemli oranda bağ|aıwıaz. Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir. Biyotransformasyon: Terapötik doz|ardan soffa parasetamolün plazma yanlanma ömrü 1 '5-2.5 saat arasındadır. Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayda metabolitleri tanımlanmıştır. idrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdır. Parasetamolün %l0 kadan minör bir yolla sitokrom P-450 karma fonksiyonlu oksidaz sistemi (başlıca CYP2El ve CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptiirik asit konjugatlan şeklinde atılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vital hepatoselüler makromolektillerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşrn birikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nek'roza yol açar. Çocuklarda (3-l0 yaş) ve yenidoğan|arda (0-2 gun) parasetamolün başlıca metaboliti parasetamol sülfattır. Eliminasyon: Tek dozu (l000 mg i.v.) takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır. Parasetamolün renal klerensi idrar akış hızınabağlıdır, fakat pH'ya bağlı değildir. Uygulanan ilacın o/o4'ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötik dozun yaklaşık 0^85-95'i24 saat içinde idrar ile atılır. Parasetamolün total eliminasyonhızı açısından çocuklarla erişkinler arasında yaşla ilişkili bir farklılık yoktur. Doğrusallık ve Doğrusal olmayan Durum: Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon taraflndan bağlanır ve nontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyon o|uşumunu kolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu ti.ikenir; ilacın toksik VE VE fonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler. P ozoloj iye uygun kullanıldığında farmakokineti ği doğrus aldır. Hastalardaki karakteristik özellikler Böbrek yetmezliği: 9 2-8 saatler arasında ortalama p|azma yanlanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynrdır, fakat 8-24 saatler arasrnda böbrek yetmezliğinde eliminasyon hızı aza|ır. Kronik renal yetmezlikte glukuronid ve sülfat konjugatlannda belirgin birikme olur. Ana bileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda biriken parasetamol konjugatlannda bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir. Kronik böbrek yetmezliğinde parasetamol doz aralıklannı uzatmak tavsiye edilir. Hemodiyalizde parasetamolp|azmadüzeyleri azalablleceğinden terapötik kan düzeylerini korumak için ilave parasetamol dozlan gerekebilir. Karaciğer yetmezliği: Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama p|azma yarılanma ömrü normal bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar (yaklaşık %75). Bununla beraber, yanlanma ömrünün uzamaslntn klinik önemi açık değildir; çünkti karaciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi Ve hepatoksisite oldugu kanıtlanmamış ve glutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabil karaciğer hastalığı olan 20 hastaya 13 gün günde 4 g parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmaya yol açmamıştır. Hafif karaciğer hastahğında önerilen doz|arda alındığında parasetamolün zarar|ı olduğu kanıtlanmamıştır. Bununla beraber, şiddetli karaciğer hastalığında, plazma parasetamol yanlanma ömrü önemli derecede uzamıştır. Geriyatrik popülasyon: Genç Ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen farklılıklann klinik olarak önemli oldugu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum parasetamol yanlanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık oh84) ve parasetamol klerensinin zayıf, hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilere rnzararL azal,dığını (yaklaşık %47) dnşnndüren kanıtlar vardır. Pediyatrik popülasyon: Çalışmalar 0-2 gün arasrndaki yeni doğanlarda ve 3-10 yaş arasındaki çocuklarda parasetamol major metabolitinin parasetamol sülfat olduğunu göstermiştir. Yetişkinlerdeki ve 12 yaş ve üzeri çocuklardaki veriler, major metabolitin glukoronid konjugatı olduğunu göstermiştir. Bununla beraber, parasetamolün genel eliminasyon hızında veya idrara geçen toplam ilaç miktannda yaşa ilişkin önemli farklılıklar yokfur. 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri Parasetamol erişkin sıçanlarda oral uygulama ardından hafif toksisite saptanmıştır. Yavru sıçanlarda ise hepatik enzim sisteminin olgunlaşmamış olması nedeniyle daha toksik bulunmuştur. Akut toksisite belirtileri kusmaya neden olmuştur. Kronik uygulamada kilo gözlenmiştir. Sıçanlarda, hepatotoksik doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmiş ve bu bulgu doğrudan bir DNA hasan olarak değil, hepatotoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucu olarak açıklanmıştır. 10 insanlarda kapsamh kullanımdan Sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde de sıklıkla alınmakta olup, gerek hamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz elki görülmemiştir. Hayvanlardayapılankronik toksisite araştırmalannda parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. 6. FARMASOTIK OZELLIKLER 6. l-. Yardımcr maddelerin listesi Etil alkol (%96) Glikoz Gliserin Propilen glikol Meti lparahidroksi b er.zo at Propilparahidroksi benzoat Ponceau 4R Esans frambıaz Deiyonize su 6.2. Geçimsizlikler Geçerli değildir. 6.3. Raf ömrü 24 ay 6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler 25" C'ıinaltındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklanmalıdır. Ambalajın niteliği ve içeriği Beher ölçekte (5 ml) |20 mgParasetamolihtiva eden 150 ml'lik amber renkli cam şişelerde, ml'lik plastik ölçü kaşığı ile birlikte. 6.5. 6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıklann Kontrolü Yönetmeliği"ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklannın Kontrolü Yönetmelikleri"ne uygun olarak imha edilmelidir. RUHSAT SAHIBI KOÇAK FARMA İreÇ VE KİMYA SANAYI A.Ş 7. Mahmutbey Mah. Kuğu Sok. No:18 Bağcılar ı isrRNguITel. :0212 410 39 50 Faks. :0212 447 61 65 TL 5 8. RUIISAT NUMARASI 278156 q. İLx RUIIsAT r.q.nİırinuHsAT ynNİr,rıvrrc r^Lnİırİ İlk ruhsat tarihi: 23.03.2009 Ruhsat yenileme tarihi 10. : KÜB'tIN YENİLENME TARİIIİ L2