SEPSİS VE SEPTİK ŞOK Septik şok vazojenik şokların bir türüdür. Vazojenik şok: Distribütif şok. Vasküler tonus ve permeabilitenin bozulması sonucu intravasküler volümün dağılımı bozulmuştur, etiyolojik sebeplerine göre kardiyak volüm artmış, azalmış yada normal olabilir. Septik şok, anafilaktik şok, nörojenik şok, ilaç veya toksisitelere bağlı olarak ortaya çıkan şok tabloları vazojenik şok örnekleridir. Sepsis ve septik şok: kan dolaşımında bakterilerin bulunmasına bakteremi, bu durumun tetiklediği iltihabi – inflamatuar cevaba sepsis, sepsis tablosunun ilerleyerek dolaşımı ve solunumu bozması ile gelişen şok tablosuna septik şok denir. Septik şok genellikle kan dolaşımının gram negatif bakterilerle invazyonu sonucu ortaya çıkan bakteriyeminin bir sonucudur. ( endotoksik şok). Bakteremi, sepsis ve septik şok birbirini takip eden patolojik süreçlerdir (Septik kaskad). Bakteremi—-( %20-40)—> %25-40)—-> Septik şok Sepsis —–( Gram negatif bakteriler dışında gram pozitif bakteriler, virüsler, mantarlar da septik şok tablosu meydana getirebilir. İntra abdominal enfeksiyonlar gibi ağır lokal enfeksiyonların varlığında bakteremi olmadan septik şok tablosu gelişebilir. Toksik şok sendromu gibi herhangi bir enfeksiyon oplmadan lokal bir bölgeden toksinlerin vücuda girmesi sonucunda da septik şok tablosu ortaya çıkabilir. Vücudun immün sistemini bozan yada vücuda mikropların girişini kolaylaştıran her türlü faktör septik şoka zemin hazırlar. Etkili antibiyotikler ve yoğun bakım desteğine rağmen septik şok tabloları % 45 gibi yüksek bir oranda ölümle sonuçlanır. Gram negatif bakteremilerin % 40 ında gram pozitif bakteremilerin %20 sinde sepsis tablosu gelişir. Vakaların çoğunda bu tablo bakteremiyi takiben 12 saat içinde ortaya çıkar. Sepsisli hastaların ise % 25- 40 ında septik şok gelişir. Predispozan hastalıkların varlığında septik şok riski artar. Septik şok gelişme riski baktereminin yoğunluğundan, endotoksin miktarından ve bakterinin cinsinden bağımsızdır. Sepsis tablolarının: %40 ından gram negatif bakteriler , %32 sinden gram pozitif bakteriler sorumludur, %16 sı polimikrobiyaldir, %6 sı fungaldir, %5i non klasifiye mikroorganizmalar ile meydana gelir, %2 si intraabdominal anaeroblar ile meydana gelir. Sepsis vakalarının %25 inde septik şok tablosu ortaya çıkar. Gram negatif bakteremilerin sebepleri nelerdir ? en sık görülen Üriner sistem toplumdan kazanılmış ve nasokomial gram negatif bakteremilerin en sık görülen kaynağıdır. Bakteremi genellikle üriner kataterizasyon veya cerrahi girişimi takiben ortaya çıkar. Hepatobilier sistem: kolesistit, kolanjit, Abdominal kavite: apse, perforasyon, peritonit, Deri: dekubit yaraları, cerrahi yara enfeksiyonları, yanık, Ürogenital sistem: özellikle kadınlarda PİD, Hospitalize hastalarda her türlü kateterizasyon ve invaziv girişim, Üst GİS endoskopisi, Granülositopenik hastalarda aşikar bir enfeksiyon odağı olmadan ortaya çıkan gram negatif bakteremi ve sepsisler genellikle alt GİS kaynaklıdır. Bakteremi ve sepsiste sık rastlanan predispozan faktörler nelerdir? Hospitalizasyon, kateterizasyon ( özellikle İCU yatışı), Travma, Cerrahi girişimler, özellikle kirli cerrahi girişimler, kolorektal, ürogenital, Diyabet, özellikle kontrolsüz diyabet, Lösemi, granülositopeni, Genitoüriner sistem enfeksiyonları, Radyoterapi, kemoterapi, Kortikosteroid ve immün süpressif ilaç kullanımı, Bunlar içinde granülositopeni ( WBC<1000/mm3)gram negatif bakteremiye zemin hazırlayan en önemli faktördür. Gram negatif bakteremi riski granülositopeni nin ağırlığı ve süresi ile doğru orantılıdır. Hücre sayısı 1000 in altında ise 3 hafta içinde gram negatif bakteremi şansı %50, hücre sayısı 100 ün altında ise şans %100 dür. Toplumdan kazanılmış ve nasokomial bakteremilerde etkenler TOPLUMDAN KAZANILMIŞ BAKTEREMİLERDE EN SIK ETKENLER NOSOKOMİAL BAKTEREMİLERDE EN SIK ETKENLER E. coli E. coli Klebsiella spp. Klebsiella spp. Proteus spp. Enterobacter spp. Haemophilus influenza tip b Serratia spp. Bakteroides spp. Pseudomonas spp. Septik kaskad: sepsis basamakları. Enfeksiyon: mikroorganizmaların normalde bulunmamaları gereken yerde bulunmaları veya bulundukları yerde inflamasyona neden olmalarıdır. Bakteremi: bakterilerin kan dolaşımına katılmaları ( hemokültür ile tespit edilir). Sepsis ( septisemi)-SIRS (Septic İnflamatory Response Syndrome) bakteri yada bakteri ürünlerinin kan dolaşımına katılmaları sonucu ortaya çıkan septik inflamatuar cevaptır. Kanıtlanmış bir enfeksiyon varsa bu tabloya SEPSİS; kanıtlanmış bir enfeksiyon yoksa bu tabloya SIRS denir. SEPSİS ve SİRS tanısı için aşağıdakilerden en az ikisi bulunmalıdır: 1. Ateşin >38 C veya <36 C olması, 2. Nabzın >90/dk olması, 3. Solunum sayısının >20 / dk olması veya PaCO2 <32 mmHg olması, 4. Beyaz küre sayısının >12000/mm3 yada <4000 /mm3 olması. Ciddi sepsis: Sepsis sonucu hipotansiyon, perfüzyon bozuklukları ve organ disfonksiyonlarının ortaya çıkması ile karakterizedir. Sepsis bulgularına ilaveten aşağıdakilerden en az birinin varlığı ciddi sepsis tanısıkoydurur: 1. Laktik asidoz, 2. Oligüri, 3. Bilinç bulanıklığı, Septik şok: sepsis sırasında yeterli sıvı replasmanına rağmen sistolik tansiyon un 90 mmHg nin altına düşmesi veya tansiyonun normal değerinden 40 mmHg düşmesi haline septik şok denir. Refrakter septik şok: 1 saat boyunca yapılan sıvı replasmanına ve farmakolojik müdahalelere rağmen septik şok halinin devam etmesidir. MSOF: Sepsis tablosu sırasında en az iki organ sistemde ortaya çıkan yetmezlik tablosudur. Hiperdinamik ve hipermetabolik bir tablodur ve mortalitesi %60 dır. Sepsisin en önemli komplikasyonları nelerdir ? Lökopeni, Trombositopeni, Septik şok, Akut Tübüler Nekroz, Dissemine İntravasculer Coagulopati (DİC), Akut Respiratuvar Distress Sendromu ( ARDS), Multi Sysyteme Organ Failure (MSOF ) yada (MODS). Sepsis fizyopatolojisi: Gram negatif bakteri duvarındaki Lipo Poli Sakkarit (LPS) kısmı veya diğer bakteri ürünlerinin ( Peptidoglikan, TSST, piyojenik toksin A, süperantijenler) kan dolaşımına katılması immün hücreler aracılığıyla bir inflamatuar cevabın gelişmesini tetikler. Bu maddelere eksojen mediatörler denir. SEPSİSİ BAŞLATAN BAKTERİYEL KOMPONENTLER EKSOJEN MEDİATÖRLER KAYNAK ÖRNEK Tüm gram negatif Endotoksin ( LPSLipid A) bakterilerin hücre duvarında bulunur Peptidoglikan Tüm bakterilerin hücre duvarında vardır. Lipoteikolik asit Tüm gram pozitif bakterilerin hücre duvarında vardır. E. coli sepsisis, meningokoksemi. Stafilokokal, Streptokokal septik şok. Delici S. aureus, S. exotoksinler ( pore forming Pygoenes, E. Coli, Aeromonas exotoksins) spp. Süperantijenler enzimler S. aureus,S. pyogenes S. pyogenes,C. perfringens Alfa hemolizin, Streptolizin-O, E. Coli hemolizin, Aerolizin. TSST-1, Entero AF, piyojenik exotoksin A+C, IL-1 beta convertaz, Fosfolipaz C Eksojen mediatörler makrofaj, nötrofil, endotel hücreleri ve lenfositlerden ağır bir inflamatuar reaksiyonun tetiğini çekecek olan endojen mediatörlerin salınımını başlatır. Endojen mediatörler de ( prostaglandinler, lökotrienler, kinin interlökin, tümör nekroz faktör ve platelet aktive edici faktör ) diğer immün hücreleri uyararak yaygın ve sistemik bir inflamatuar cevaba neden olur. Sistemik inflamatuar yanıt sonucu ortaya çıkan reaktif oksijen radikalleri ve proteolitik enzimler yaygın doku hasarına, vazodilatasyon ve hipotansiyona, myokardial depresyona, nötrofil akümilasyonuna, dolaşımın aksamasına, intravasküler volümün dağılımında bozulmaya ve şoka yol açarlar. Sonuçta septik şokta hızla ilerleyen hipoperfüzyon ve dokur hasarıyla karşılaşırız ( ARDS, DİC, ATN, MODS vb). Bilinen en önemli endojen mediatörler ( sitokinler): TNF – alfa, İL-1,2,6,8 ve PAF dır. TNF-alfa ve İL-1 inflamasyonu başlatan en önemli sitokinlerdir. Endojen mediatörler hücre metabolizmasını ve oksijen ihtiyacını arttırır, kapiller permeabiliteyi arttırır, vazodilatasyon yaparlar. Myokard kontraktilitesini ve sistemik vasküler rezistansı düşürerek intravasküler volümün redistribüsyonuna, dokularda hipoksiye, yani sonuçta vazojenik şoka yol açarlar. SEPTİK ŞOK EPİDEMİYOLOJİSİ Sepsis hastane başvurularının %2 sini oluşturur ancak vakaların 2/3 ü hastanede gelişir. Sepsis mortalitesi yüksektir; Sepsiste %6 SIRS %7 Ciddi Sepsis %20 Septik şok %46 Gram negatif septik şokta %25 MSOF %60 mortalite vardır. Septik şokta nelerdir? mortaliteyi arttıran sebepler Erken ölüm Ciddi asidoz, Hipoperfüzyon, 2 veya daha fazla organ yetmezliği, Geç ölüm Var olan predispozan hastalıklar, Hipotermi, Trombositopeni, Multipl enfeksiyon odaklarının varlığı. SEPTİK ŞOK ETİYOLOJİSİ Septik şokun en sık sebebi gram negatif bakteri enfeksiyonlarıdır, daha az sıklıkla gram pozitif bakteriler, virüs ve mantar enfeksiyonları görülür. GRAM NEGATİF BAKTERİLER 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Coli ( en sık), Klebsiella pneumoniae, Enterobacteriaceae, Proteus, Pseudomonas ( özellikle nosokomial), Serratia, Neisseria meningitidis. Gram negatif bakteriyel Sepsis için predispozan faktörler: Yenidoğan dönemi, Üsriner disfonksiyon ( çok büyük risk .. özellikle yaşlı hastalarda), İmmün sistemi bozan hastalıklar; 1. Diyabet, 2. 3. 4. 5. Siroz, Alkolizm, Kanser, İatrojenik immün süpresyon; 1. Kemoterapi, 2. Radyoterapi, Kortizon, 1. Sitotoksik ilaçlar , 1. Total parenteral beslenme, 2. Üriner, bilier, gastrointestinal enfeksiyonlar. GRAM POZİTİF BAKTERİLER ( %20 – 40) 1. Stafilokoklar, 2. Streptokoklar ( özellikle pnemokok) 1. Gram pozitif Sepsis için predispozan faktörler 1. Toplumdan kazanılmış enfeksiyonlar ( pnemoni), 2. İV katater, 3. Kronik enfeksiyon odakları, 4. Fonksiyonel yada cerrahi splenektomi varlığı ( kapsüllü bakteriler: pnemokok, menengokok ve Hib sepsisi riski artar) OPORTÜNİSTİK FUNGUSLAR (%2-3) Fungal sepsisler için predispozan faktörler: İmmün süpresyon, Post op dönem, Total parenteral beslenme, Uzun süre yüksek doz antibiyotik kullanımı, Uzun süre kalmış kataterler. VİRÜSLER, MYCOBAKTERİLER, PROTOZOOLAR 1. Özellikle falciparum sıtmasında Sepsis tablosu gelişir. İmmün süpressif hastalarda grip Sepsis tablosuna yol açabilir. SEPSİS KLİNİĞİ Sepsis ve septik şokta klinik non spesifiktir. ( sepsise has klinik bir bulgu yoktur, etken patojenden ve primer patolojiden bağımsız bir klinik tablodur, enfeksiyon ve enfeksiyon dışı birçok sebeple aynı tablo ortaya çıkabilir ör: pankreatit, yanıklar vb.) Sepsise özel bir klinik tablo yoktur en büyük özelliği akut başlangıçlı olmasıdır. 1. Ateş, 2. Titreme, 3. Taşikardi, 4. Terleme, 5. Taşipne, 6. Hipotansiyon, 7. Mental konfüzyon erken dönemde görülebilir. Predispozan faktörler varlığına veya infeksiyon odağının varlığına bu klinik bulgular sepsis şüphesi uyandırmalıdır. Yenidoğan döneminde ve ileri yaşlarda başlangıç yavaş ve bulgular belirsiz olabilir. 1. Hipotermi, 2. Hiperventilasyon ve respiratvuar alkaloz, 3. Döküntü 1. Peteşial döküntü – meningokok – 2. Ectyma gangrenosum – pseudomonas— 4. İshal, 5. Bulantı, 6. Kusma, 7. İleus varlığı Sepsis in ön bulgusu olabilir. Sepsis in en sık rastlanan bulgusu ateştir. Ateşin yüksekliği ve süresi ile enfeksiyon arasında korelasyon vardır. Ancak yenidoğan da, çocuklarda ve yaşlılarda hipotermi görülebilir. Sepsis in en sık rastlanan ikinci bulgusu titremedir. Genellikle ateşin çıkışından önce görülür. Sepsis in en sık rastlanan üçüncü bulgusu terlemedir ve genellikle ateşin düşüş döneminde görülür. Sepsis in az görülen ancak en önemli bulgusu mental konfüzyondur. Mental bozukluk halsizlik dalgınlık şeklinde de olabilir. İleri dönemde anksiyete, ajitasyonlar, stupor ve koma görülür. Hiper vantilasyon ve respiratuvar alkaloz sepisin ilk bulgularıdır. Artmış metabolik yük ve sitokinlerin solunum merkezini uyarması sonucu ortaya çıkar. Beraberinde taşikardi vardır. Sepsis in bu fazına sıcak faz da denir. Ekstremiteler sıcaktır, kapillerler dilatedir. Hasta kompansatuvar dönemdedir, daha sonra hayati organlarda hipoperfüzyon ortaya çıkar, bilinç iyice bulanıklaşır, laktik asit artar, respiratvuar alkaloz asit yükünü kompanse edemez ve metabolik asidoz başlar, periferik vazokonstrüksiyon sebebiyle perifer soğur (soğuk faz = dekompansasyon), solunum bozulur, bradikardi başlar, hasta şok tablosu içindedir, perfüzyonun daha da bozulması ile hasta kaybedilir. SEPSİS TE LABORATUVAR Kan sayımı 1. Lökositoz + sola kayma veya lökopeni, 2. PNL lerde toksik granülasyon yada intrastoplazmik vakuolizasyon, 3. Trombositopeni ( DİC başladığını gösterir), 4. Eritrosit morfolojisi normaldir DİC gelişimini takiben mikroanjiopatik hemolitik anemi gelişir. Kan kültürü ( %95) İnfeksiyon odaklarının kültürü 1. İdrar, 2. 3. 4. 5. 6. Balgam, Deri ve lokal enfeksiyon odaklarının kültürü, BOS kültürü, Kateter kültürü, Özellikle granülositopenik – immün süpressif hastalarda enfeksiyon lehine bulgu olmasa da her türlü odaktan kültür alınmalıdır. TİT 1. Erken dönemde hafif proteinüri, 2. Şok u takiben ATN gelişimi ve oligüri görülür, 3. Özellikle diyabetiklerde ve yaşlılarda sepsisin kaynağı genellikle üriner enfeksiyonlardır. Elektrolitler ve glikoz 1. Sepsis ve septik şok sırasında hipoglisemi nadiren görülür ancak yenidoğan sepsisi sırasında hipoglisemi sık görülür. 2. Diyabetiklerde ise hiperglisemik ataklar görülür, 3. Geç dönemde laktik asit ve hipoperfüzyon nedeniyle bikarbonat azalır –aniyon gap metabolik asidoz – ortaya çıkar. Karaciğer fonksiyon testleri: 1. Transaminazlarda artış ve hafif hiperbilürübinemi, 2. Hafif hipoalbüminemi görülür. Enfeksiyon odağını tespite yönelik girişimler 1. Akciğer filmi 2. Tüm batın us 3. Gerekirse Lomber Ponksiyon 4. Sintigrafi yapılmalıdır. AYIRICI TANI Sepsis ve septik şok tablosu hemodinamik bozukluğa sebep olacak her türlü şok tablosu ile karışır. En çok vazojenik şok ile karışır. Bunlar içinde septik şok ile en çok karışanlar Toksik şok, Anafilaktik şok, İlaç intoksikasyonlarına bağlı şok tabloları, Okült hemorajilere bağlı şok tablosu, Pulmoner SEPTİK ŞOKTA TEDAVİ Sepsiste ve septik şokta tedavi farklıdır. Sepsisin tedavisinde birinci amaç enfeksiyon etkenini ortadan kaldırmaktır. Septik şok ta ise ilk iş şok tablosu ile mücadele etmektir. Sepsis kliniği ile uyumlu bulguların varlığına amaç Sepsis in varlığını konfirme etmek, odağı bulmak ve bir an önce tedaviye başlamaktır. İlk önce hemokültürler alınır, antibiyotik verilmeden önce alınan hemokültürlerde %95 oranında etkeni saptamak mümkün olur. Muhtemel enfeksiyon odaklarından kültürler alınır ( balgam, idrar, yara kültürü, plevral – peritoneal mailer, gerekirse BOS kültürleri alınır). Kültürlerin alınmasını takiben antibiyogram sonuçları alınıncaya dek muhtemel odak ve patojene yönelik ampirik antibiyoterapi başlanır. Hemo kültür sonuçları okült enfeksiyon odaklarının tespitinde yol gösterici olabilir Ör1: Yaşlı bir hastada hemokültürde Klebsiella üremiş ancak akciğerde bir bulgu yoksa intraabdominal enfeksiyon odağı aranmalıdır ( kolanjit, perforasyon, divertikülit vb). Ör2: genç bir hastada hemokültürde Haemophilus İnfluensa üremiş ancak akciğerde enfeksiyon odağı yoksa endokarditten şüphelenilmelidir. Ör3: YB hastasında Pseudomonas cephacia üremiş ve bir enfeksiyon odağı yoksa İV ekipmanların ve solüsyonların kontamine olduğu düşünülmelidir. Ör4: yaşlı bir hastada salmonella colerasuis üremiş ancak odak yoksa enfekte anevrizma akla gelmelidir. Septik şokta ise ilk yapılacak iş şok tablosu ile mücadeledir, yeterli doku perfüzyonu ve oksijenizasyonun sağlanmasına çalışılır. Solunum dolaşım desteği, Oksijenizasyon, Sıvı replasmanı: amaç yeterli doku perfüzyonu sağlamaktır. Erişkinde 0,5 – 1,5 ml/kg/saat, Çocukta 30 – 60 ml/saat idrar çıkışı sağlamaktır. İv bolus SF yada ringer laktat ile başlanır. Verilen sıvı miktarını bir pulmoner arter katateri ile izlemek yerinde olur. Pulmoner arter wedge basıncı 12 – 14 mmHg ye çıkana dek sıvı replasmanı yapılır. Katater yoksa boyun venleri dolana kadar replasman yapılır. Erişkinde 1 – 2 saatte 1 – 1,5 litre verilir, Çocukta 2 – 5 dakikada 20 ml/ kg hesabıyla verilir. Gerekirse kan transfüzyonu yapılır. Pozitif inotrop ilaçlar: amaç sıvı replasmanına rağmen düzelmeyen perfüzyonu düzeltmektir. Bu amaçla dopamin ( 5-10 mikro grm /kg/dk ) veya dobutamin ( 2-20 mikro grm / kg/ dk ) verilir. Bu ilaçlar ile doku perfüzyonu hala sağlanamaz ise norepinefrin ( 2 – 12 mikro gr/ dk ) başlanabilir. Solunum yetmezliği ve arteriyel oksijen basıncı 50 mmHg altında olan hastalar entübe edilmelidir. Gram negatif endotoksinlere karşı monoklonal antikorlar Antibiyotikler :amaç en kısa sürede dolaşımı mikroplardan ve mikrobik yan ürünlerden temizlemektir. Damar yolu açılıp kan kültürü alındıktan hemen sonra antibiyoterapi başlanmalıdır. Kültür sonuçları çıkıncaya dek ampirik tedavi başlanmalıdır. SEPSİS VE SEPTİK PROTOKOLLERİ ŞOK TA ANTİBİYOTERAPİ TOPLUMDAN KAZANILMIŞ ENFEKSİYON – LÖKOPENİ YOK ( PNL >1000) Üriner sistem kaynaklı 3. j. Sefalosporin ,piperasilin, mezlosilin, tikarsilin, kinolon +/- aminoglikozid Üriner sistem dışı 3. J sefalosporin+metronidazol, tikarsilin+klavulonik asit, ampisilin+sulbaktam, piperasilin+tazobaktam. +/- aminoglikozid NASOKOMİAL NÖTROPENİ YOK ( PNL >1000/mm3) 3.J Sefalosporin+metronidazol, tikarsilin+klavulonat, Ampisilin+sulbaktam, Piperasilin+tazobaktam, İmipenem. +/- aminoglikozid NOSOKOMİAL NÖTROPENİK HASTA Piperasilin+tazobaktam, Tikarsilin klavulonat+aminoglikozid, İmipenem+aminoglikozid, Seftazidim+metronidazol+aminoglikozid. Katater kaynaklı enfeksiyon düşünülüyor ise + vankomisin INTRA ABDOMİNAL ENFEKSİYON Ampisilin+gentamisin+metronidazol, Tikarsilin+gentamisin, 3. J Sefalosporin+metronidazol. BİLİNMEYEN ODAK Vankomisin+Gentamisin+Metronidazol, Sefoksim+gentamisin. Sepsiste ampirik antibiyotik pratik tablo Muhtemel odak Muhtemel organizma Ampirik Antibiyoterapi Ürosepsis Gr – çomak / enterokok Ampisilin + genta, Vankomisin + genta, 3. J SS + / – genta İntra abdominal enfekiyon Polimikrobik / anaerob Ampisilin+genta+metronidazol, Tikarsilin+genta, 3.JSS+metronidazol Nasokomial Dirençli gram pnemoni negatif Sellülitis Streptokok / Stafilokok AG ( Genta yada Tobra)+Antipseudomonal (Tikarsilin yada Piperasilin yada Seftazidim) 1.J SS sefazolin S. aureus, S. İV katater epidermidis, Gr – Çomaklar Vanko+Genta Bilinmeyen Geniş spektum odak Vanko+Genta+Metro, Sefotaksim+Genta. MURKORMİKOZ Zygomikoz; Mucormycosis; Zygomycosis; Mukormikoz sinüsler, beyin, akciğerler ve nadiren cildi içeren mantar hastalığıdır. Çok ağır ve hızlı seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır. İmmün sistemi zayıf hastalarda ortaya çıkar. Genellikle kısa sürede ölümle sonuçlanan bir mantar enfeksiyonudur. Mukormikoz neden olur? Hastalık doğada özellikle toprakta bolca bulunan mantarlar nedeniyle ortaya çıkar. Mukor cinsi mantarlar çürüyen kütük ve ağaçlarda, toprakta, gübrede, çöp alanlarında bol bulunur. Vücuda kesik, çizik yada solunum ile bulaşır, mukozalardan göze bulaşabilir. Vücuda bir kez yerleştikten sonra hızla çoğalır ve yayılarak ölüme yol açar. Sağlıklı bireylerde normal immün sistem mukor cinsi bu mantarın yayılmasını durdurur ve herhangi bir hastalığa yol açmadan mantarı öldürür, uzaklaştır. İmmün sistemin bozulduğu durumlarda mantar hızla yayılır ve genellikle hızla ölüme yol açar. Mukormikoz kimlerde görülür? Hastalık immün sistemi zayıflamış kişilerde görülür: Kontrolsüz diyabet, HİV enfeksiyonu ve AİDS, Lösemi, Lenfoma, Organ nakli nedeniyle immün sistemi baskılayan ilaç kullanımı, Kemoterapi, Uzun süre steroid ve kortizon kullanımı, Demir zehirlenmesi nedeniyle deferroksamin kullanımı, Metabolik asidoz varlığı, Kronik sinüzit varlığı Mukormikoz için hazırlayıcı nedenlerdir. Mukormikoz belirtileri nelerdir? Hastalığın yerleştiği alana göre şikayetler değişir. Solunum sistemine yerleşen Mukormikoz da aşağıdaki bulgular görülür. Mukormikoz un saatler içinde geliştiği ve bu bulguların birkaç saat içinde ortaya çıkarak genel durumu hızla bozduğu unutulmamalıdır: Ateş, Öksürük, Yüz ağrısı, Gözde şişme ve göz yuvarlağının dışarı doğru itilmesi, Sinüsler üzerinde kızarıklık, Kanlı öksürük, Nefes darlığı, Kanlı kusma, Karın ve göğüs ağrısı, Fenalık hissi, şuur bulanıklığı, Uykuya meyil ve genel durumda hızla bozulma. Cilt enfeksiyonlarında ise hızla gelişen kızarıklık, enfeksiyon yerinde sıvı birikimi ve akıntı, şiddetli ağrı, sertlik, şişlik ve siyahlaşma olur. Mukormikoz teşhisi nasıl konur? Enfeksiyon yerinden alınan bir örneğin laboratuarda incelenmesi ve kan testleri ile tanı konur. Görüntülenme yöntemleri, röntgen, bilgisayarlı tomografi ve MR sinüz tutulumu hakkında bilgi verir. Mukormikoz tedavisi: Mukormikoz çok ciddi ve hızlı yayılan ölümcül bir mantar hastalığıdır. Hastalıktan şüphe edilmesi bile hızla hastaneye yatırılıp incelemeyi gerektirir. Tanı konur konmaz en hızlı şekilde tedavi başlanmalıdır. Erken tedavi ile hayatta kalmak mümkün olabilir. Tanı konur konmaz antifungal tedavi başlanır, cerrahi istenir ve ölü dokuların hızla cerrahi olarak çıkarılması gerekir. Mukormikoz dan korunma Doğada yaygın olarak bulunan mukor cinsi mantarlardan korunmak mümkün değildir. Hastalıktan korunmanın en önemli yolu immün sistemi bozan durumların bir an önce düzeltilmesidir. Mukormikoz en sık kontrolsüz diyabet hastalarında görülür. Diyabetin kontrolü immün sistemin normal çalışması için şarttır. Referanslar : National Foundation for Infectious Diseases http://www.nfid.org/ Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ The Canadian Lung Association http://www.lung.ca/ Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/ Mucormycosis. Center for Disease Control and Prevention (CDC) website. Available at: http://www.cdc.gov/fungal/mucormycosis/ . Accessed May 20, 2013. Mucormycosis. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated May 16, 2013. Accessed May 20, 2013. Radha S, Tameem T, Fernandez DK, Satyanarayana G. Gastric zygomycosis (mucormycosis). The Internet J Pathol . 2007;5(2). KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit C sırasında görülür. 3 tip kriyoglobülin vardır ve kanda bu proteinlerin varlığına Kriyoglobülinemi denir. Kanda kriyoglobülin varlığına neden bakılır? Kriyoglobülinemi den şüphelenilen her durumda kanda kriyoglobülin bakılır. Kriyoglobülinemi birçok sistemi etkileyen bir hastalıktır deri, eklemler, böbrekler ve sinir sistemi etkilenir. Kriyoglobülin testi için normal değer: Normalde kanda kriyoglobülin negatif olmalıdır. Kanda kriyoglobülin varlığı ne anlama gelir? Hepatit ( özellikle hepatit C ), • İnfeksiyöz mononükleozis, • Lösemi, • Lenfoma, • Makroglobülinemi, • Romatizmal artrit, • Sistemik Lupus Eritematozus, • Nefrotik sendrom hastalığına bağlı kriyoglobülin testi pozitif olabilir. olarak ÜRİK ASİT Ürik asit protein metabolizmasının artığıdır. Günde 750 mg ouşur. Birkısmı idrar birksımı dışkıyla atılır. Ürik asit için normal değerler: Erkek: 3,4-7,0 mg/dl Kadın: 2,4-5,7 mg/dl Ürik Asidi Arttıran Sebepler • Aşırı protein alımı • Gut hastalığı • Lösemi, • Kan hastalıkları, • Bazı tümörler, • Böbrek yetmezliği, • Kurşun zehirlenmesi, • Bazı kalıtsal metabolik hastalıkarda ürik asit değeri yükselir. Ürik Asidi Azaltan Sebepler • Hepatit ler, • Metabolik hastalıklar, • İnsulin kullanımında ürik asit değeri düşer. PERİFERİK YAYMA Formül Lökosit; Blood differential; Kan içindeki hücrelerin mikroskop altında detaylı incelenmesidir. Hücrelerin normal, anormal, immatür olanları ve yüzde oranları sayılır. Kanı oluşturan eritrositler ve 5 ana hücrenin incelemesi yapılır: • • • • • Nötrofil lökositler, Lenfositler, Monositler, Eozinofiller, Bazofiller sayılarak incelenir. Periferik yayma ne için yapılır? Kansızlık, enfeksiyonlar, lösemi araştırması amacıyla yapılır. Kan Sayımı İçin normal değerler: • • Nötrofiller: % 40 ila 60, Lenfositler: % 20 ila 40, • • • Monositler: %2 ila 8, Eozinofiller: %1 ila 4, Bazofiller: % 0,5 ila 1 oranında bulunur. Kanda beyaz küre artışı: • • • • • Enfeksiyonlara, Akut streslere, İnflamatuar hastalıklara, Lösemiye, İlaçlara bağlı olabilir. Kan hücrelerinden birinin aşırı rölatif olarak düşmesine yol açar. Nötrofil lökosit artışı: • Akut enfeksiyonlara, • • Akut streslere, Eklampsiye, • • • • Gut hastalığına, Myelositik lösemiye, Romatizmal ateşe, Romatoid artrite, yükselmesi diğerlerinin • • Tidoidit e, Travmalara bağlı olabilir. Nötrofil sayısında düşme: • Aplastik anemiye, • Kemoterapiye, • İnfluenza ve diğer viral enfeksiyonlara, • Ağır bakteriyel enfeksiyonlara, • Radyoterapi ve radyasyona maruz kalmaya bağlı olabilir. Lenfosit artışı: • Kronik bakteriyel enfeksiyonlara, • Hepatitlere, • İnfeksiyöz mononükleozis e, • Lenfositik lösemiye, • Multipl myelomaya, • Kabakulak, kızamık gibi bazı viral enfeksiyonlara bağlı olabilir. Lenfositlerde düşüklük: • • • • • Kemoterapiye, HIV enfeksiyonuna, Lösemiye, Radyasyon tedavisi yada radyasyona maruz kalmaya, Sepsise bağlı olabilir. Monosit artışı: • • Kronik inflamatuar hastalıklara, Paraziter enfeksiyonlara, • • Tüberküloza, İnfeksiyöz mononükleozise, • Kızamık, kabakulak gibi bazı viral enfeksiyonlara bağlı olabilir. Eozinofil sayısında artış: • • • • Alerjik reaksiyonlara, Kanserlere, Kollajen vasküler hastalıklara, Paraziter enfeksiyonlara bağlı olabilir. Bazofil miktarında düşme alerjik reaksiyonlarda görülür. Referanslar: Bagby GC. Leukopenia and leukocytosis. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 173. Dinauer MC, Coates TD. Disorders of phagocyte function and number. In: Hoffman R, Benz EJ Jr, Shattil SJ, et al, eds. Hoffman Hematology: Basic Principles and Practice. 5th ed. Philadelphia, Pa: Churchill Livingstone Elsevier; 2008:chap TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde hemogram bilgisayarlı otomatik cihazlar tarafından yapılmaktadır. Bu sayma işleminde: Akyuvarların; Eritrositlerin sayısı ( RBC), Alyuvarların; Beyaz kan hücrelerinin sayısı (WBC), Kanın oksijen taşıyan molekülü olan hemoglobin in miktarı ( Hb ), Kırmızı kan hücrelerinin kan içindeki oranı; Hematokrit ( Htc ) olarak belirtilir. Tam Kan Sayımı bu bilgilere ek olarak aşağıdaki ölçümler değerli bilgiler sunar: Ortalama eritrosit büyüklüğü (MCV), Her bir eritrositteki ortalama hemoglobin miktarı (MCH), Her bir eritrositteki ortalama hemoglobin konsantrasyonu ( MCHC), Trombosit sayısı (PLT) hemogram değerlerini oluşturan ana ölçümlerdir. Tam kan sayımı ne için yapılır? Tam kan sayımı bir çok hastalıkta çok değerli bilgiler sunan bir testtir. Kan ve kan hücreleri hakkında bilgiler verir. Kan hücrelerinin yapımı, yıkımı, iltihabi reaksiyonlar, enfeksiyon, pıhtılaşma problemleri, alerjiler hakkında değerli bilgiler sunar. Eritrosit değerleri, ortalama eritrosit hacmi ( MCV), hemoglobin ve konsantrasyonu (MCH ve MCHC) anemiler hakkında değerli bilgiler verir. Tam Kan Sayımı için normal değerler: Eritrosit sayısı ( RBC): Erkek: 4,7 – 6,1 milyon/mcL, Kadın: 4,2 – 5,4 milyon/mcL, Lökosit sayısı ( WBC):4,500 ila 10000 hücre / mcL, Hematokrit (HTC): Erkek: % 40,7 ila 50,3 Kadın: % 36,1 ila 44,3 Hemoglobin (Hb): Erkek: 13,8 ila 17,2 mg/dL, Kadın: 12,1 ila 15,1 mg/dL, MCV: 80 – 95 Femtolitre MCH: 27 – 31 pg/hücre, MCHC:32 – 36 mg/dL dir. Not: sonuçlar ve normal değerler laboratuarlar ve cihazlar arasında değişiklik arz edebilir. Kan sayımı değerleri özellikle değerleri yükseklik ile değişir. hemoglobin ve eritrosit Eritrosit sayısı ( RBC ) ve Hematokrit değerini arttıran sebepler: İshal, kusma vb sebeple susuz kalmak (dehidratasyon), Eritropoietin salgılayan böbrek hastalıkları, Bazı Böbrek tümörleri, Düşük oksijen konsantrasyonunda yaşamak; Sigara içmek, Deniz seviyesinden yüksekte yaşamak, Polistemia vera, Kanda oksijen konsantrasyonunun düşük olması; Kalp hastalıkları, Kor pulmonale, Pulmoner fibrozis, Kronik Obstruktif Akciğer Hastalıkları. Eritrosit sayısını ve Hematokrit seviyesini düşüren ( yani anemiye neden olan ) sebepler: Kan kayıpları, Otoimmün kollajen vasküler hastalıklar, Kemik iliğinde kan yapımının bozulması; İnfeksiyon, Tümör, Radyasyon, Otoimmün hastalıklar, Genetik hastalıklar talasemi vb, Böbrek hastalıklarına bağlı eritropoietin eksikliği, Ertrositlerin parçalanması( Hemoliz), Lösemi, Beslenme bozukluğu (malnutrisyon ) sonucu; Folat, Vitamin B12, Vitamin B6, Demir eksikliği, Multipl Myelom, Lökosit sayınının (WBC) düşmesine neden olan hastalıklar: Otoimmün, kollajen vasküler hastalıklar ( sistemik Lupus Eritematozus vb. ), Kemik iliği yetmezliği, Karaciğer dalak hastalıkları, Kemoterapi, Radyoterapi, İlaçlar, Zehirlenmeler, Bazı enfeksiyon hastalıkları, Lökosit sayısını (WBC) arttıran sebepler. Enfeksiyon hastalıkları, İnflamatuar hastalıklar ; Romatizmal hastalıklar, Alerjiler, Otoimmün hastalıklar, Lösemi, Stres ( fiziksel yada ruhsal stres), Yanık gibi doku zedelenmeleri. Hemoglobin seviyesinin düşmesine anemi denir. Eritrositler ( RBC) içindeki hemoglobin oksijeni taşıyan proteindir. Dokulara oksijen taşınabilmesi yeterli eritrosit ve hemoglobin varlığına bağlıdır. Lökositler immün sistemin askerleridir. Her türlü infeksiyon ve inflamasyonda savaşmak üzere lökositler o bölgeye gider. İltihabı oluşturan ana hücreler lökositlerdir. Lökosiler birkaç çeşittir . Nötrofiller ( PNL de denir) iltihabi, mikrobik reaksiyonlarda savaşan hücrelerin en önemlisidir, Band Nötrofil ( daha genç nötrofillerdir) fazla olması yeni bir enfeksiyon varlığını gösterir, T lenfosit ( hücresel immün cevapta yer alan savaşcılardır) mantar ve virüslere karşı savaşta görev alırlar, B lenfositler ( antikorların yapımında yar alan lenfositlerdir), Monositler Eozinofiller ( alerjik reaksiyonlarda yer alırlar), Bazofiller. Referanslar: 1. Newland J. The peripheral blood smear. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 161. 2. Zuckerman K. Approach to the anemias. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders GLOBULİN Globülin hem bazı maddelerin kanda taşınması ve hemde vücudun savunmasında yer alan kan proteinleridir ve 4 guruba ayrılır. Alfa 1 / Alfa 2 / Beta ve Gamma globulinler. Gamma globulinler savunma proteinleridir immunoglobulin olarak bilinirler ( IgG, IgM, IgA, IgE, IgD ). Elektroforezde saptanan normal protein oranları: Albumin: Totalin %52-68 Alfa 1 globulin: Totalin %2,4,4,4 Alfa 2 globulin: Totalin %6,1-10,1 Beta globulin: Totalin %8,5-14,5 Gamma globulin: Totalin %10-21 Globulinlerde artışa neden olan sebepler: Enfeksiyon hastalıkları, Kronik iltihabi hastalıklar, Bazı kemik iliği tümörleri, Romatizmal hastalıklar, Kanser metastazları, Böbrek hastalıkları, Karaciğer hastalıkları Globülin miktarına artışa neden olur. B LENFOSİT / T LENFOSİT ORANI B and T cell screen; Direct immunofluorescence; Erosetting; T and B lymphocyte assays; B and T lymphocyte assays; Kandaki T ve B lenfositlerin miktarın ve oranına bakan test dir. Kanda bakılır. Aşağıdaki durumlar B ve T hücre oranını etkiler: • • • • • • • Kemoterapi, HIV enfeksiyonu, Radiyoterapi, Geçirilmiş enfeksiyonlar, Steroid ilaç tedavisi, Stres, Cerrahi girişim. T lenfositlerini arttıran sebepler: • • • • • • • Akut lenfoblastik lösemi, Kronik lenfositik lösemi, İnfeksiyöz mononükleoz, Multipl myelom, Sifiliz, Toksoplazmoz, Tüberküloz. B Lenfositlerin sayısını arttıran sebepler: • • • • Kronik lenfositik lösemi, DiGeorge Sendromu, Multipl Myelom, Wladenstrom Makroglobülinemisi, T lenfositlerini düşüren sebepler: • Konjenital T hücre eksikliği sendromları: o Nezelof sendromu, o DiGeorge sendromu, o Wiskott-Aldrich sendromu, • Kazanılmış T hücre eksikliği: o HİV enfeksiyonu, o HTLV-1 enfeksiyonu, • B hücre proliferatif hastalıkları; o Kronik lenfositik lösemi, o Waldenstrom makroglobülinemisi, B lenfosit sayısını düşüren sebepler: • • • • AİDS, Akut lenfositik lösemi, Doğumsal immünglobülin eksikliği sendromları, Kazanılmış immünglobülin eksikliği sendromları. Referanslar: Marks PW, Rosenthal DS. Hematologic manifestations of systemic disease: infection, chronic inflammation, and cancer. In: Hoffman R, Benz EJ Jr, Shattil SJ, et al, eds. Hoffman Hematology: Basic Principles and Practice. 5th ed. Philadelphia, Pa: Churchill Livingstone Elsevier; 2008:chap 15 BENCE – JONES PROTEİNİ İdrarda Bence-Jones proteini; Immunoglobulin light chains – urine; Urine Bence-Jones protein; Bence – Jones proteini immün sistemin bir parçası olan immün globülinlerin hafif zinciridir. Bir proteindir, böbreklerden süzülerek idrarla atılır. Test idrarda bakılır. Normalde idrarda bulunmaz ancak Multipl Myelom hastalığında anormal miktarlarda üretildiği için idrarla atılır. Bence Jones Proteini için normal değerler: Normalde Bence –Jones proteini negatif olmalıdır. Bence Jones Proteinin varlığı neyi gösterir? İdrarda Bence Jones proteini aşağıdaki hastalıklarda pozitif olur: • • • • Multipl Myelom, Waldenstrom makroglobülinemisi, Kronik lenfositik lösemi, Amiloidoz hastalıklarında test pozitif olur. Referanslar: 1. McPherson RA, Pincus MR, eds. Henry’s Clinical Diagnosis and Management by Laboratory Methods. 21st ed. Philadelphia, Pa: WB Saunders; 2006. 2. Hoffman R, Benz Jr. EJ, Shattil SJ, et al., eds. Hematology: Basic Principles and Practice. 5th ed. Philadelphia, Pa: Churchill B CELL PANELİ LÖSEMİ / LENFOMA B-cell leukemia/lymphoma panel; B Lenfosit Yüzey Marker Paneli; B lenfositleri kanın beyaz hücreleridir. İmmün sistemin önemli hücreleridir. B cell Lösemi Lenfoma panelinde bu hücrelerin yüzeyinde yer alan proteinlere bakılır. Bu proteinler lösemi / Lenfoma tanısında kullanılır. Kan, kemik iliği yada Lenfoma şüphesinde lenf bezi biyopsisinden bakılır. Kan örneği immün fenotipleme ile flow citometri yöntemiyle incelenir. B cell lösemi / Lenfoma paneli ne için istenir? • Periferik yaymada anormal lökositler / lenfositler görülürse, • Lösemi yada Lenfoma dan şüphelenilirse, • Lösemi / Lenfoma nın tipini belirlemek amacıyla istenir. Referanslar: 1. Appelbaum FR. The acute leukemias. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier;2007:chap 194. 2. Bierman PJ, Harris N, Armitage JO. Non-Hodgkin’s lymphomas. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier;2007:chap 196. 3. Kantarjian H, O’Brien S. The chronic leukemias. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier;2007:chap 195. 4. Najfeld V. Conventional and molecular cytogenetic basis of hematologic malignancies. In: Hoffman R, Benz EJ, Shattil SS, et al, eds. Hematology: Basic Principles and Practice. 5th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2008:chap 55