www.fehimahmet.tk DÝL KÝRLÝLÝÐÝ Ýnsanlarý diðer yaratýklardan ayýrt eden önemli özelliklerden biri de konuþma yeteneðidir. Düþüncelerimizi, meramýmýzý dilimizle anlatýrýz. Dolayýsýyle kendimizi ifade etmede dil önemli bir araç olmaktadýr. Bugün toplumlarýn geliþmiþliðini ortaya koyan deðerlerden biri de, dildir. Dilin güçlülüðü ile toplumun geliþmiþliði doðru orantýlýdýr. Dilini; günlük hayatlarýnda, edebiyatlarýnda, yazýlarýnda doðru kullanan ve geliþtiren toplumlar, kültürel kalkýnmayý ve geliþmeyi yakalayan toplumlardýr. Bu tür toplumlar, dil yönünden zayýf olanlarý etkilemeye baþlar ve belli bir süre sonra o dilin hâkimiyetine giriverir. Bu olay, bazen bilinçli yapýldýðý gibi bazen de farkýna varmadan bir baþka dilin özellikleri bizim günlük konuþmalarýmýza egemen olur. 7-8 Nisan 2005 tarihlerinde Ankara'da düzenlenen “Ýletiþim Araçlarýnda Türkçe” konulu, Türkçe Kurultayý'nýn Sonuç Bildirgesi'ndeki þu cümle gerçekten dikkat çekicidir: “Dil kirliliði, düþünce kirliliðine, düþünce kirliliði de kimlik kirliliðine yol açar.” Bu cümledeki “dil-düþünce-kimlik” üçlüsünün birbirine baðlý, birbirini tamamlayan ve birbiriyle bütünleþen unsurlar olarak ifade edilmiþ olmasý, bu kavramlarýn önemini ve her toplum için güncelliðini koruduðu gerçeðini karþýmýza çýkarmaktadýr. Dil kimliði belirleyici özelliðe sahiptir. Düþünce dil aracýlýðýyle ifade edilir. Dil ve düþünce, kimliði koruyan unsurlardýr. Dolayýsýyla kimliðin korunmasý için mutlaka dilin doðru ve zenginleþtirilerek canlý tutulmasý bir zorunluluk olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Dilin doðru kullanýmý ve zenginleþmesi ayný zamanda düþüncelerimizi daha güzel ifade etmemizi saðlar. Batý Trakya Müslüman Türk Azýnlýðý olarak bizlerin bir kimliði var, Türk Kimliði. Kimliðimizin gereði bir dilimiz var o da Türkçe. Bu dilimizi okullarýmýzda eðitim dili olarak, azýnlýk mensuplarý arasýnda konuþma dili olarak, iletiþim araçlarýnda da yazýlý ve sözlü olarak kullanýyoruz. Azýnlýk olarak bizler dilimizi doðru olarak kullanabiliyor muyuz? Kelime daðarcýðýmýzý zenginleþtirebiliyor muyuz? Dilimiz en doðru bir þekilde nerede kullanýlýyor? Okullarýmýzda mý? Günlük konuþmalarýmýzda mý? Yazýlý basýnýmýzda mý? Radyolarýmýzda mý? Tek bir cümle ile þunu söyleyebilirim: “Bugün azýnlýk olarak dil kirliliði içinde bocalýyoruz.” Çok iddialý bir düþünce olarak algýlanabilir. Fakat birçok insanýmýzýn kurduklarý cümlelerin içinde yunanca kelimelerin artarak kullanýldýðýný duydukça, yazýlý basýnda Türk dili adýna büyük yanlýþlarýn yapýldýðýný gördükçe, radyolarda program sunucularýn kullandýklarý Türkçe'yi iþittikçe böyle bir kanaate varmanýn da yanlýþ olmayacaðýný düþünüyorum. Sonuç itibariyle dil kirliliði, düþünce kirliliðine, düþünce kirliliði de kimlik kirliliðine yol açacaktýr. Kimliðine sahip çýkmak isteyen mutlaka diline de sahip çýkmalýdýr. Düþüncelerini doðru ifade etmek isteyen, dilini doðru öðrenmelidir. Kimliðin korunmasý, düþüncenin ifade edilmesine, düþüncenin ifade edilmesi de dilin canlýlýðýna baðlýdýr. Kimliðimizin ifadesi olan dilimizi doðru kullanalým, kelime haznemizi geliþtirelim. Dilimizi, düþüncemizi kirleterek kimliðimizi de kirletmeyelim.