Ağustos 1989 İSLAM'DA KADININ YERİ VE ÖNEMİ İsmet Selim Sakarya Müftüsü َٓيَا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا َخلَ ْقنَا ُك ْم ِم ْن َذ َك ٍر ۜ ُارف وا َ َواُ ْن ٰثى َو َج َع ْلنَا ُك ْم ُشعُوبا ً َوقَـ َٓبَائِ َل لِتَ َع ٰ ٰ ّللاِ اَ ْت ٰقي ُك ۜ ْم اِ َّن ٰ ٰ اِ َّن اَ ْك َر َم ُك ْم ِع ْن َد ّللاَ َع ۪لي ٌم َخ ۪بي ٌر Muhterem Müslümanlar, islamiyette kadının önemli bir yeri ve değeri vardır. Bu önem ve değeri İslam'dan başka hiç bir dinde bulmak mümkün değildir. Gerçekten İslamdan önce kadın, dünyanın her yerinde yaşayan, pek çok toplumda içtimai ve hukuki alanda tamamen şahsi görüşlere terkedilmiş, hürriyeti elinden alınmış ve bayağı bir varlık sayılmıştı. Şirk ve putperestliğin hüküm sürdüğü Arabistan'da ise kadının durumu daha da kötü idi. Kız çocukları babalarının yüzkarası sayılarak diri diri toprağa gömülürdü. Kadın için hürriyet, izzeti nefis, şeref ve namus kavramı yoktu. Kadın sokağa itilmiş, hiçbir hakka sahip değildi. (1) Bu haller devam ederken, islamiyet doğdu. İslamın doğması ile Kuranı Kerim erkekle kadını yan yana zikrediyor, ikisinin de yaratılmış bir kul olduğunu ifade ediyordu. "Ey İnananlar, doğrusu biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık" (2) diyerek erkek ve kadının yaradılışına işaret ediyor, yaradılıştaki eşitliği vurguluyordu. İslamın doğuşu ile kadın gerçekten bütün haklarına kavuşmuştur. Önce yaşama hürriyetine sahip olmuştur. Diri diri toprağa gömülmekten, alınıp satılmaktan, itilip ka kılmaktan, horlanmaktan, hakir görülmekten, zevklere alet edilmekten kurtulmuştur. Kuranı Kerim bu muamelelerin kadına yapılmasını yasaklamıştır. İslam, kadını ailenin ve cemiyetin en değerli bir ferdi olarak kabul etmiş, ev hanımlığı ve annelik gibi en yüksek bir mertebeyi ona vermiştir. İslamın gelişi ile kadın evlenme ve boşanma hakkına sahip olmuş, ailenin aktif bir unsuru haline gelmiştir. İslamın gelişi ile kadın mal ve mülk edinme hakkına da sahip olmuştur. Artık o da meşru yollardan çalışıp kazanabiliyor, menkûl ve gayrimenkul mal sahibi olabiliyor. Ayrıca kadın İslam dini ile okuma ve yazma hakkını da elde etmiştir. Kuranı Kerim'in ilk emri "Oku" ile başlamış, peygamberimiz okuma yazmanın kadın ve erkek her ferde gerekli olduğunu ifade buyurmuşlardır. Bu emirlere uyan bir çok müslüman hanım, ilim tahsil etmişler ve İslam'a hizmette bulunmuşlardır. İslam dini kadına örtünme, iffet ve namusunu koruma hakkını da vermiştir. Kadının izzet ve şerefi bu sayede muhafaza edilmektedir. İslamiyet bu haklara karşı kadını hiçbir güç ve zor işle mükellef kılmamıştır. Kadının kendi ihtiyaçları, çocuklarının bakım ve nafakaları da kocasına aittir. Geçim sıkıntısını sırtına yükleyerek kadını sokağa sürükleyip çocukların başka ellerde yetiştirilmesine gayret göstermek; sağlam bir nesil yetişmesini engellemektedir. Çünkü çocuğa en güzel terbiyeyi ancak annesi verir. Bunu çok iyi bilen insanlık düşmanları, aileyi ayakta tutacak olan kadını moda ve israfa kaptırarak sokağa sürüklemeye, kocasından, evinden, ocağından ederek neslimizin iyi yetişmesini engellemeye, bozuk bir neslin meydana gelmesine sebep olmaya çalışmaktadırlar. Müslüman Türk hanımları bu oyunlara gelmemeli, bu tuzaklara kapılmamalı, annelik görevine talip olmalı ve sahip çıkmalıdırlar. Zira gerçek bir anne en makbul bir insandır. Peygamberimiz "Cennet annelerin ayakları altındadır" (3) buyurarak kadına anne olarak verilen değeri ifade etmişlerdir. Kadın yaradılış itibari ile nazik ve narin bir insandır. Bu sebeple korunma ve kollanmaya, güzel muameleye layıktır. O halde özellikle yaşlı, hasta ve çocuklu kadınları kuyruklarda bekletmemen ve otobüslerde onlara yer verilmelidir. Nitekim Peygamberimiz de "Sizin en hayırlınız kadınlara karşı huyu en iyi olanlarınızdır" (4) buyurarak kadınlara karşı iyi davranma tarzını göstermektedir. Hutbemizi özetlersek, İslamiyet kadınlara verdiği haklara kadınların sahip çıkmasını istemektedir. Kadını sokağa dökmek, kadın haklarına sahip çıkmak olmadığını herkes bilmelidir. Kadın için en önemli vazifenin, iffet ve hayalı bir ömür sürdürmesidir. Kadın eşine karşı da saygılı olmalıdır. Cemiyetin temel taşı olan çocuklarını terbiyeli, ahlaklı, büyüklerine saygılı, vatan ve milletini seven ve gerektiğinde yurdu ve milleti için canını veren bir evlat yetiştirmelidir. Bu görevleri yerine getirenler şüphesiz Cennetlik kadınlardır. Hutbemizi bir Hadisi Şerif meali ile bitirelim: "Dünya bir metadır. Dünya metanın en hayırlısı da iyi kadındır". (5) *** (1) İslâmda Kadın, Bekir Topaloğlu. (2) Hücurat Sûresi, 13. (3) Cami'us Sağir, cilt 1, sayfa 125. (4) Müslim T., cilt 5, sayfa 110. (4) Keşfu'l Hata, cilt 2, sayfa 263.