T.C. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ÖZEL HUKUK ANABĠLĠM DALI MEDENĠ HUKUK BĠLĠM DALI BORSADA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠ VE HAKKIN ĠNTĠKALĠ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Hazırlayan Hatice Ebru AYHAN Tez DanıĢmanı Prof. Dr. Ġhsan ERDOĞAN Ankara-2008 ONAY Hatice Ebru AYHAN tarafından hazırlanan “Borsada Hisse Senedi Alım Satım 17.10.2008 SözleĢmesi Ve Hakkın tarihinde yapılan Ġntikali” baĢlıklı savunma sınavı bu çalıĢma, sonucunda oybirliği ile baĢarılı bulunarak jürimiz tarafından Özel Hukuk Ana Bilim Dalında Medeni Hukuk tezi olarak kabul edilmiĢtir. Prof. Dr. Ġhsan ERDOĞAN (BaĢkan) ………………………………… Doç. Dr. Fadıl YILDIRIM ……………………................. Doç. Dr. KürĢat YALÇINER ….…………….……………… i ÖNSÖZ Tezin konusu, Borsada hisse senedi alım satım sözleĢmesi ve hakkın intikalidir. Tezin amacı, sözleĢmenin kuruluĢu ve ifası bakımından Borçlar Hukuku’nun; sözleĢmeden doğan hakkın konusu ve intikali bakımından ise Medeni Hukuk ve Kıymetli Evrak Hukuku’nun genel hükümlerinden ayrılan ve benzeyen yönleriyle, Borsa nezdinde gerçekleĢen hisse senedi alım satım sözleĢmelerinin ve bu sözleĢmelerden doğan hakkın intikalini kaydi sistemin iĢleyiĢ kuralları çerçevesinde ve kaydi kıymetli evrak kavramıyla bir arada incelemektir. Anonim ortaklıklarda pay kavramı önem arz ettiği kadar, bu pay üzerindeki hakkın, dolayısıyla pay sahibinin tespiti de önem arz etmektedir. Özellikle hisse senetlerinin kaydileĢtirilmesi sonrasında sermaye piyasalarının kendine özgü yapısı ile genel hukuk hükümlerinin bire bir örtüĢmemesi, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesi ile bu sözleĢmeden doğan iliĢkilerin hukuki nitelendirmesinin yapılması bakımından çeĢitli sorunlar doğurmuĢtur. Tezde, konunun gebe olduğu muhtemel sorunlar ve mevcut tartıĢmalar çerçevesinde gerek sözleĢmenin kuruluĢu ve ifasından doğan hukuki iliĢkilere, gerek sözleĢmeden doğan hakkın konusu ve intikaline iliĢkin tespit ve değerlendirmelere yer verilmeye çalıĢılmıĢtır. Tezde doğrudan ve dolaylı olarak katkısı bulunan herkese teĢekkür etmekle birlikte, öncelikle manevi desteğini esirgemeyen aile fertlerime, saygıdeğer danıĢman hocam Prof. Dr. Ġhsan ERDOĞAN’a ve yoğun çalıĢma temposu içerisinde bu çalıĢmayı hazırlamamda beni yüreklendiren ve yönlendiren değerli Sermaye Piyasası yardımcılarına teĢekkürü bir borç bilirim. Kurulu uzman ve uzman ii ĠÇĠNDEKĠLER ÖNSÖZ .......................................................................................................... i ĠÇĠNDEKĠLER ............................................................................................... ii KISALTMALAR ........................................................................................... vi GĠRĠġ ............................................................................................................ 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM .......................................................................................... 3 BORSADA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠNĠN KAVRAMSAL ÇERÇEVESĠ ve KURULUġU ....................................................................... 3 I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ...................................................................... 3 A. Sermaye Piyasaları ........................................................................... 3 B. Borsa ................................................................................................. 5 1. Genel olarak ................................................................................... 5 2. Ġstanbul menkul kıymetler borsası (ĠMKB) ...................................... 6 a. ĠMKB hisse senetleri piyasası ..................................................... 7 (1) GeliĢimi ve tarihçesi ............................................................... 7 (2) Hisse senedi piyasasında pazarlar ve seans saatleri ............ 8 (i) Birinci ulusal pazar .............................................................. 8 (ii) Ġkinci ulusal pazar ............................................................... 9 (iii) Yeni ekonomi pazarı ........................................................ 10 (iv) Toptan satıĢlar pazarı ...................................................... 10 (v) Gözaltı pazarı ................................................................... 11 b. ĠMKB’de diğer piyasalar ............................................................ 12 C. Aracı KuruluĢ................................................................................... 12 D. Aracılık Faaliyeti .............................................................................. 15 1. Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesi ..................................... 16 a. Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin Ģekli ..................... 18 b. Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin hukuki niteliği ....... 18 (1) Doktrinde yer alan görüĢler .................................................. 18 (2) Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin hukuki niteliğine iliĢkin görüĢümüz ...................................................................... 21 2. Alım Satıma Aracılık SözleĢmesinden Doğan Borçlar .................. 24 a. Aracı kurumların alım satıma aracılık sözleĢmesinden doğan borçları.......................................................................................... 24 (1) ĠĢin müĢteri menfaatine ve talimatlarına uygun olarak yapılması................................................................................... 24 (2) Elde edilen varlıkların teslimi ............................................... 25 (3) Bilgi verilmesi ....................................................................... 26 b. MüĢterilerin alım satıma aracılık sözleĢmesinden doğan borçları ..................................................................................................... 26 (1) Ücret ve masrafların ödenmesi ............................................ 26 (2) Hisse senedi veya nakdin teslimi ......................................... 26 D. Yatırımcı/MüĢteri ............................................................................. 27 iii II. BORSADA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠNĠN KURULMASI ........................................................................................... 28 A. Genel Olarak SözleĢmelerin Kurulması ........................................... 28 1. SözleĢmenin unsurları .................................................................. 28 a. Taraflar ..................................................................................... 29 b. KarĢılıklı irade beyanları ........................................................... 29 (1) Ġcap ...................................................................................... 30 (i) Tanımı ve nitelikleri ........................................................... 30 (ii) Ġcabın bağlayıcı olduğu süre ............................................. 31 (2) Kabul ................................................................................... 34 (i) Tanımı ve nitelikleri ........................................................... 34 (ii) Kabulün hükmü ................................................................ 35 (3) Ġcap ve kabulün geri alınması .............................................. 35 c. Ġrade beyanlarının birbirine uygunluğu ...................................... 36 2. SözleĢmenin kurulduğu an ........................................................... 37 3. SözleĢmenin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu an....................... 38 B. Borsada Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmesinin Kurulması ......... 39 1. SözleĢmenin tarafları ................................................................... 39 2. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde icap ve kabul iradeleri ............................................................................................ 40 a. ĠMKB hisse senedi piyasasında emir çeĢitleri ........................... 43 (1) Normal emirler ..................................................................... 43 (2) Küsurat emirler .................................................................... 45 (3) Özel emirler ......................................................................... 45 b. Emirlerin veriliĢ Ģekli ve emirlerde bulunacak unsurlar ............. 46 c. Emirlerin geçerlik süresi ............................................................ 48 3. Borsa’da hisse senedi alım satımı ile ilgili genel kurallar .............. 50 a. Fiyat önceliği kuralı ................................................................... 51 b. Zaman önceliği kuralı ............................................................... 51 c. MüĢteri emirlerinin önceliği kuralı .............................................. 51 4. Borsa’da hisse senedi alım satımına yönelik emirlerin eĢleĢmesi 52 ĠKĠNCĠ BÖLÜM ........................................................................................... 55 BORSA’DA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠNĠN ĠFASI VE ĠFA EDĠLMEMESĠ ............................................................................................. 55 I. SÖZLEġMENĠN ĠFASI ......................................................................... 55 A. Genel Olarak ................................................................................... 55 B. SözleĢmenin Ġfasında Takasbank.................................................... 57 1. KuruluĢu ve yapısı ........................................................................ 57 2. Takasbank’ın iĢlevi ....................................................................... 60 3. Hisse senetleri piyasasında takas prensipleri............................... 63 a. Net bakiye/NetleĢtirme.............................................................. 63 b. Teslim karĢılığı ödeme.............................................................. 64 c. Kaydi takas ............................................................................... 65 d. Merkezi takas ........................................................................... 65 e. Aynı gün valörlü ödeme ............................................................ 66 iv C. SözleĢmenin Ġfasında Kaydi Sistem ve Merkezi Kayıt KuruluĢu A.ġ. ............................................................................................................. 66 1. Kaydi sistem öncesi uygulamalar ................................................. 66 a. Münferit saklama uygulamaları ................................................. 66 b. Toplu saklama uygulamaları ..................................................... 67 c. Toplu senet uygulamaları.......................................................... 69 2. Hukuki boyutuyla kaydileĢtirme .................................................... 69 3. Ülkemizde kaydileĢtirme süreci .................................................... 71 4. Merkezi Kayıt KuruluĢu A.ġ.......................................................... 74 a. KuruluĢu, hukuki statüsü ve görevleri ....................................... 74 b. Üyeleri ...................................................................................... 76 D. Kaydi Sistemde Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları ............... 78 1. Genel olarak kayıtların tutulması .................................................. 78 2. Hesap türleri ................................................................................. 79 a. Ġhraççı hesabı ........................................................................... 81 b. Aracı kuruluĢ hesabı ................................................................. 82 c. Yatırımcı hesabı ........................................................................ 83 d. Yetkili takas ve saklama kuruluĢu hesabı ................................. 85 e. Ortak, katılımcı ve yatırımcı hesaplarının alt hesapları ............. 86 3. Alım satım iĢlemlerinin kayıtlarının tutulması ............................... 86 E. Takas Süreci ................................................................................... 87 1. ĠĢlem günü (T günü) iĢlemleri ....................................................... 87 2. T+1 günü iĢlemleri ........................................................................ 88 3. T+2 günü (Takas günü) iĢlemleri .................................................. 89 a. Hisse senedi borcunun kapatılması .......................................... 89 (1) Fiziki teslim .......................................................................... 90 (2) MüĢteri hesabından virman ................................................. 90 (3) BaĢka bir aracı kuruluĢ hesabından virman ......................... 91 b. Hisse senedi alacaklarının dağıtımı .......................................... 92 c. Nakit borçlarının kapatılması .................................................... 92 d. Nakit alacaklarının ödenmesi.................................................... 94 II. SÖZLEġMENĠN ĠFA EDĠLMEMESĠ .................................................... 96 A. Borcun Ġfa Edilmemesi Hallerinin Borsa’da Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmelerine Uygulanabilirliği .......................................................... 96 B. Genel Olarak Borçlunun Temerrüdü ................................................ 97 1. Borçlunun temerrüdünün koĢulları ............................................... 97 2. Borçlunun temerrüdünün sonuçları .............................................. 98 C. Borsa’da Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmesinin Ġfasında Borçlunun Temerrüdü ........................................................................................... 99 1. Aracı kurumların temerrüdü ve bu temerrüdün sonuçları ............. 99 a. Aracı kurumların temerrüdünün koĢulları .................................. 99 b. Aracı kurumların temerrüdünün sonuçları............................... 100 2. Yatırımcıların temerrüdü ve bu temerrüdün sonuçları ................ 105 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM .................................................................................... 110 BORSA’DA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠNDE HAKKIN ĠNTĠKALĠ ................................................................................................... 110 v I. GENEL OLARAK ............................................................................... 110 II. TTK UYARINCA HĠSSE SENETLERĠNĠN DEVRĠ............................. 111 A. TTK Uyarınca Hamiline Yazılı Hisse Senetlerinde Devir Prosedürü ........................................................................................................... 111 B. TTK Uyarınca Nama Yazılı Hisse Senetlerinde Devir Prosedürü .. 114 1. Nama yazılı hisse senetlerinin devrinde ciro .............................. 115 2. Senedin teslimi ........................................................................... 117 3. Pay defterine kayıt ..................................................................... 117 III. KAYDĠ SĠSTEMDE HĠSSE SENETLERĠNĠN DEVRĠ ve KAYDĠ HĠSSE SENEDĠNE BAĞLI HAKLARIN ĠNTĠKALĠ ............................................ 121 A. Kaydi Sistemde Ġntikal Eden Hakkın Konusu ................................ 121 B. MKK Kayıtlarının Hukuki Niteliği .................................................... 123 C. Kaydi Hisse Senedine Bağlı Hakların Devri .................................. 127 D. TTK md. 417 Hükmünün Hisse Senedine Bağlı Hakların Devri Bakımından Ġncelenmesi ................................................................... 131 IV. TTK TASARISI ÇERÇEVESĠNDE HĠSSE SENETLERĠNĠN DEVRĠ 133 SONUÇ ..................................................................................................... 138 KAYNAKÇA ............................................................................................. 141 ÖZET ........................................................................................................ 150 ABSTRACT .............................................................................................. 152 vi KISALTMALAR AO : Anonim Ortaklık aspx : Active Server Pages A.ġ. : Anonim Ģirket AÜHF : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi AÜHFD : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi BATĠDER : Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi BK : Borçlar Kanunu Bknz. : Bakınız. C. : Cilt CML : Capital Markets Law com : commercial CRA : Central Registry Agency Inc. Dr. : Doktor E. : Esas EFT : Elektronik Fon Transferi EX-API : Express Application Programming Interface GÜHFD : Gazi Üniverstesi Hukuk Fakültesi Dergisi HAAO : Halka Açık Anonim Ortaklık htm. : Hyper Text Markup http. : Hyper Text Transfer Protocol gov. : Government ISE : Ġstanbul Stock Exchange ĠMKB : Ġstanbul Menkul Kıymetler Borsası jsp. : Java Server Pages vii K. : Karar Kgm : Kanunlar Genel Müdürlüğü KHK : Kanun Hükmünde Kararname KĠE : Kalanı iptal et md. : Madde MK : Medeni Kanun MKK : Merkezi Kayıt KuruluĢu A.ġ. MKS : Merkezi Kaydi Sistem Pdf. : Portable Document Format Prof. : Profesör R.G. : Resmi Gazete s. : Sayfa S. : Sayı SICOVAM : Socie’te’ Interprafessionelle pour la Comsessetion des Valeurs Mobilie’res. SPK : Sermaye Piyasası Kurulu SPKn : Sermaye Piyasası Kanunu Takasbank : ĠMKB Takas ve Saklama Bankası A.ġ. TCMB : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tdk. : Türk Dil Kurumu TKHK : Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun tr. : Türkiye TTK : Türk Ticaret Kanunu TTSG : Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi YTL : Yeni Türk Lirası vb. : ve benzeri viii vd. : ve devamı v.d. : ve diğerleri www. : World Wide Web 1 GĠRĠġ Orta, uzun ve sonsuz vadeli fon arz ve talebini buluĢturan sermaye piyasalarının bir ayağını teĢkil eden ikincil piyasalarda, teĢkilatlanmıĢ piyasa iĢlemleri ile tezgahüstü (borsa dıĢı) piyasa iĢlemleri gerçekleĢtirilmektedir. TeĢkilatlanmıĢ borsaların bir türü olan menkul kıymet borsalarında, yatırımcıların hisse senedi alım satım iĢlemlerini doğrudan yapması yerine, borsa üyelik belgesine sahip aracı kuruluĢlar vasıtasıyla ve borsa tarafından belirlenen kurallar dâhilinde yapması esası benimsenmiĢtir. Böylece, borsa nezdinde hisse senedi alım satım sözleĢmesi Borçlar Hukuku alanında düzenlenmiĢ olan klasik alım satım sözleĢmesinden farklılaĢmıĢtır. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK, Kurul)’nun 28.10.2005 tarih ve 43/1318 sayılı kararı ile Ġstanbul Menkul Kıymetler Borsası (ĠMKB, Borsa)’nda iĢlem gören Ģirketler bakımından 28.11.2005 tarihinde kaydi sisteme geçilmesiyle birlikte, hisse senetleri Kıymetli Evrak Hukuku alanında düzenlenmiĢ olan senet kavramından; Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin konusu da, Medeni Hukuk alanında üzerinde ayni hak tesis edilen eĢya kavramından uzaklaĢmıĢtır. Bu çerçevede, “Borsada Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmesi Ve Hakkın Ġntikali” adlı tezimizde, bir yandan konunun bütünlüğünü gözetirken diğer yandan konuyu sınırlandırmak amacıyla, çalıĢmamızın kapsamı, genel hükümlerle karĢılaĢtırmalı olarak, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda geçerli olarak kurulmuĢ ve peĢin ödeme usulünün uygulandığı bir alım satım sözleĢmesine konu hisse senedine bağlı hakların intikali olarak tespit edilmiĢtir. Buna göre, Borsa dıĢında akdedilen sözleĢmeler ile, Borsa’da akdedilmekle birlikte kredili alım satım sözleĢmesi niteliğini haiz olan sözleĢmeler ve Borsa nezdinde akdedilen sözleĢmelerde geçersizlik halleri çalıĢmamızın kapsamı dıĢında bırakılmıĢtır. 2 Tezin birinci bölümünde, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin kavramsal çerçevesi çizilmiĢ, bu kapsamda olmak üzere sermaye piyasaları, borsa, aracı kuruluĢ ve yatırımcı kavramlarına değinilmiĢtir. Yatırımcıların borsa iĢlemlerini, alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmeleri uyarınca aracı kuruluĢlar vasıtasıyla gerçekleĢtirdikleri nazara alınarak, anılan sözleĢmenin Ģekli ve hukuki niteliği değerlendirilmiĢtir. Bölümün devamında, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin kuruluĢu, genel olarak sözleĢmelerin kurulmasıyla bir arada incelenmiĢtir. “Borsa’da Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmesinin Ġfası ve Ġfa Edilmemesi” baĢlıklı ikinci bölümde, Borsa sistemi içerisinde alım ve satım emirlerinin eĢleĢmesiyle taahhüt safhası tamamlanan sözleĢmenin, tasarruf safhasını oluĢturan ifa aĢaması incelenmiĢtir. Bu amaçla, sözleĢmenin ifasında ĠMKB Takas ve Saklama Bankası A.ġ. (Takasbank) ve Merkezi Kayıt KuruluĢu A.ġ. (MKK)’nin rolleri irdelendikten sonra, ifaya iliĢkin takas süreci tanıtılmıĢ ve yine genel hükümlere kıyasen sözleĢmeden doğan borcun ifa edilmemesinin hüküm ve sonuçlarına değinilmiĢtir. Tezin “SözleĢmeden Doğan Hakkın Ġntikali” baĢlıklı üçüncü bölüm baĢlığı altında öncelikle, TTK sisteminde hisse senetlerinin devir prosedürü, hamiline ve nama yazılı hisse senetleri bakımından ayrı ayrı incelenmiĢ; daha sonra kaydi sistemde intikal eden hakkın konusu belirlenerek, MKK nezdinde tutulan kayıtların hukuki niteliği çerçevesinde hakkın intikali ve hak sahiplerinin belirlenmesi hususları açıklanmıĢtır. Sistematik bütünlüğü sağlamak amacıyla, bölümün devamında, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nda konunun ele alınıĢ Ģekli de incelenerek çalıĢmaya son verilmiĢtir. Sonuç bölümünde ise tezde inceleme konusu yapılan konulara ve tartıĢmalı hususlara iliĢin olarak katıldığımız görüĢler, ana hatları ile özetlenmeye çalıĢılmıĢtır. 3 BĠRĠNCĠ BÖLÜM BORSADA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠNĠN KAVRAMSAL ÇERÇEVESĠ ve KURULUġU I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE A. Sermaye Piyasaları Piyasa kavramı en genel anlamıyla arz ve talebin karĢılaĢtığı yeri, sermaye kavramı ise kiĢilerin para ile ölçülebilen varlığından, mal ve hizmet üretme ve bundan bir artırım sağlama amacıyla ayrılabilen, el değiĢtirebilen bölümün tutarını ifade eder.1 Sermaye piyasası ise bu iki kavramın birlikteliğinden ayrı, bağımsız bir anlama sahiptir. Zira, sermaye piyasası bakımından sermaye kavramı orta, uzun ve sonsuz vadeli fonları ifade etmekte olup, bu çerçevede sermaye piyasası; orta, uzun ve sonsuz vadeli fon arz ve talebinin karĢılaĢtığı piyasa olarak tanımlanmaktadır.2 Mali piyasaların, para piyasalarından sonraki ikinci ayağını teĢkil eden sermaye piyasaları, yapısal olarak birincil ve ikincil piyasalardan oluĢmaktadır. Birincil piyasalar, menkul kıymetlerin ihraççıları ile tasarruf sahiplerinin doğrudan karĢılaĢtıkları piyasalardır. Bu tür piyasalarda, tasarruf sahipleri menkul kıymetleri, onları ihraç eden kuruluĢlardan veya bu 1 ÇAPANOĞLU, Mustafa Birol, Türkiye ve DıĢ Ülkelerde Sermaye Piyasası ÖzelleĢtirme Uygulamaları ve Menkul Kıymet Borsaları, Ġstanbul, 1993, s. 4. 2 ÇAPANOĞLU, s. 4; Ġstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Klavuzu (Klavuz), http://www.imkb.gov.tr/yayinlar/spkilavuzu.htm, s. 2, EriĢim Tarihi: 05.01.2008; YASAMAN, Hamdi, Menkul Kıymetler Borsası Hukuku (Menkul Kıymetler Borsası), Ġstanbul, 1992, s. 5. 4 kuruluĢlara ihraçta aracılık eden kurumlardan, bir baĢka deyiĢle “ihraçtan” almaktadır.3 Menkul kıymetleri birincil piyasada alan tasarruf sahiplerinin, sonsuz vadeli menkul kıymetler (hisse senetleri) bakımından hiçbir zaman, orta ve uzun vadeli menkul kıymetler (tahviller) bakımından ise vadesinden önce ihraççı kuruluĢlara paraya çevirme talebiyle baĢvuramamasından kaynaklanan likidite sıkıntısını bertaraf etmek amacıyla ikincil piyasalar oluĢturulmuĢtur. Ġkincil piyasa ile kastedilen, birincil piyasada ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının alım satımının yapıldığı borsa veya teĢkilatlanmamıĢ diğer piyasalardır.4 Menkul kıymetler, ikincil piyasalarda yatırımcılar arasında, aracı kuruluĢlar arasında veya aracı kuruluĢlar vasıtasıyla yatırımcılar arasında gerçekleĢtirilen alım satım iĢlemleri ile el değiĢtirmekte ve bu alım satım iĢlemlerinden kaynaklanan fiyat farklarından kar veya zarar edilmektedir. Ġkincil piyasalar menkul kıymet borsaları (teĢkilatlanmıĢ piyasalar) ile borsa dıĢı (tezgahüstü) incelenebilmektedir. piyasalar Özellikle olmak teĢkilatlanmıĢ üzere ikili borsalarda, bir ayrımla yatırımcıların borsada doğrudan alım satım iĢlemi yapmasına izin verilmemekte, borsa iĢlemlerinin borsa üyelik belgesine sahip ve borsada alım satım iĢlemi yapmasına izin verilmiĢ yetkili kurumlar tarafından gerçekleĢtirilebileceği kabul edilmektedir. Bu tür piyasalarda, yatırımcıların alım satım iĢlemlerine aracı kuruluĢların da taraf olmasının zorunlu tutuluĢu ve iĢlemlerin aracı kuruluĢların yürüttüğü aracılık faaliyeti çerçevesinde gerçekleĢmesi, söz konusu alım satım iĢlemlerinin, Borçlar Hukuku alanında düzenlenmiĢ olan 3 KARSLI, Muharrem, Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler, GeniĢletilmiĢ 5. Baskı, 2004, s. 31. 4 ÜNAL, Oğuz KürĢat, Aracı Kurumlar: Türk ve Amerika BirleĢik Devletleri Hukukunda Aracı Kurumlar (Aracı Kurumlar), Ankara, 1997, s. 34. 5 alım satım sözleĢmelerine bire bir uyum göstermemesi sonucunu doğurmaktadır.5 Bu çerçevede, Borsa’da gerçekleĢtirilen hisse senedi alım satım iĢlemleri kapsamında hakkın intikalini irdeleyebilmek için öncelikle menkul kıymet borsalarının tanıtılmasında fayda görülmektedir. B. Borsa 1. Genel olarak Ġnsanların bir araya gelerek mal alıp satmasını sağlayan pazarlar, fuarlar gibi fiziki ortamlar, ekonomik geliĢmelere paralel olarak biçim değiĢtirmiĢ ve alım satıma konu mallar fiziken orada olmaksızın malları temsil eden değerlerin alım satımlarının yapılabildiği “borsa” 6 denilen yapılanmalar oluĢmuĢtur. Buna göre borsalar, herhangi bir biçimde temsil edilmeleri mümkün olan değerlerin ticaretinin yapıldığı yerlerdir. 7 SPKn’nun 40/I. maddesinde sermaye piyasası araçlarının iĢlem göreceği borsalar, “özel kanunlarında yazılı esaslar çerçevesinde teĢkilatlanarak, menkul kıymetlerin ve diğer sermaye piyasası araçlarının güven ve istikrar içinde, serbest rekabet Ģartları altında kolayca alınıp satılabilmesini sağlamak ve oluĢan fiyatları tespit ve ilan etmekle yetkili olarak kurulan kamu tüzel kiĢiliğini haiz kurumlardır.” Ģeklinde tanımlanmaktadır. Menkul Kıymetler Borsaları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (91 Sayılı KHK) 3/I. maddesinde de borsalar, “Menkul 5 ÇETĠN, Nusret, “Borsada Hisse Senedi Alım Satım ĠĢlemlerinin Hukuki Niteliği”, Sermaye Piyasası Kurulu Yeterlik Etüdü, Ankara, 2004, s. 8. 6 Borsa adının, Brugge kentinde ticaret ile uğraĢan “Von Der Bourse” ailesinden geldiği söylenmektedir. ÇAPANOĞLU, s. 133. 7 TEOMAN, Ömer, “Menkul Değer Borsaları ve Alman Sistemi” (Menkul Değer Borsaları), Otuz Yıl Ticaret Hukuku Tüm Makalelerim, C:1, Ġstanbul, 2000, s. 196. 6 kıymetler borsaları bu Kanun Hükmünde Kararnamede yazılı esaslar dairesinde menkul kıymetlerin alım ve satımı, fiyatlarının tespit ve ilanı iĢleriyle yetkili olarak kurulan tüzel kiĢiliği haiz kamu kurumları” olarak tanımlanmaktadır. Menkul Kıymetler Borsalarının KuruluĢ ve ÇalıĢma Esasları Hakkında Yönetmelik’in (Genel Yönetmelik) 4. maddesinde ise, “borsada iĢlem görmesi kabul edilen menkul kıymetlerin, alım satımının 91 sayılı KHK’da yazılı esaslar dairesinde, belli kurallara göre düzen içinde yapılmasını sağlayan, oluĢan fiyatların ilanına yetkili, tüzel kiĢiliği haiz kamu kurumları” borsa olarak tarif edilmektedir. Genel olarak borsanın tanımı bu Ģekilde yapıldıktan sonra, döviz, ticaret, altın, menkul kıymetler, vadeli iĢlemler ve opsiyon borsası gibi değiĢik ayrımlara tabi tutulan borsalardan, konumuzla iliĢkisi göz önünde bulundurularak yalnızca ülkemiz menkul kıymet borsalarına iliĢkin açıklamalarda bulunulacaktır.8 2. Ġstanbul menkul kıymetler borsası (ĠMKB) Ülkemizde hisse senetlerinin alım satımı ĠMKB’de yapılmaktadır. ĠMKB, 91 sayılı KHK’nın 3. maddesi uyarınca kurulmuĢ, yetkilerini kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak kullanan ve SPK’nın gözetim ve denetimi altında olan tüzel kiĢiliği haiz bir kamu kurumudur. 91 sayılı KHK’nın 11. maddesi uyarınca borsalarındaki alım satım iĢlemlerine iliĢkin kurallar, menkul kıymet Borsa yönetim kurulunca bir yönetmelikle tespit olunmaktadır. Bu çerçevede, ĠMKB’nin çalıĢma esas ve usulleri de ĠMKB Yönetmeliği (R.G.:19.2.1996 tarih ve 1996/22559 sayılı) ile belirlenmiĢtir. 8 ÇalıĢmanın içeriği esas olarak ĠMKB’de yürütülen hisse senedi alım satım iĢlemlerine dayandırıldığından, bu çalıĢmada kullanılacak “Borsa” kelimesi, aksi belirtilmediği sürece ĠMKB’yi ifade edecektir. 7 ĠMKB aynı zamanda bir meslek kuruluĢu niteliğini haiz olup, her meslek kuruluĢu gibi üyeleri bulunmaktadır.9 ĠMKB üyeleri, anonim Ģirket statüsünde kurulmuĢ bankalar ve aracı kurumlardan oluĢmakta olup, borsa piyasa ve pazarlarında iĢlem yapan bu Ģirketlerin esas itibariyle üç baĢlık altında incelenmesi mümkündür.10 Bunlar, SPK’dan yetki belgesi almıĢ olan yatırım ve kalkınma bankaları, ticari bankalar ve aracı kurumlardır. ĠMKB nezdinde bulunan piyasalar, hisse senedi piyasası, tahvil ve bono piyasası ile yabancı menkul kıymetler piyasası olarak sınıflandırılmakta olup, konumuzla ilgisi nedeniyle çalıĢmamız kapsamında hisse senetleri piyasasına iliĢkin açıklamalara yer verilmesi uygun görülmüĢtür. a. ĠMKB hisse senetleri piyasası (1) GeliĢimi ve tarihçesi 3.1.1986 tarihinde ilk hisse senedi iĢleminin gerçekleĢmiĢ olduğu ve baĢlangıçta, otuz altı Borsa üyesinin iĢlem yapma yetkisine sahip olduğu ĠMKB hisse senetleri piyasasında, anılan tarih itibariyle kırk bir anonim Ģirketin hisse senedi iĢlem görmekteydi ve iĢlemler fiyatların yazıldığı iĢlem panolarının kullanımı ile “Tek Fiyat-Çok Fiyat” veya “Toplu AçılıĢ Fiyatı Yöntemi” olarak adlandırılan sistemle yürütülmekteydi. Kasım 1988’e kadar uygulanan bu yöntemin ardından 1993 yılı Aralık ayına kadar panolara emirlerin aktarılmasıyla “Çok Fiyat, Sürekli Müzayede Sistemi” uygulamasına geçilmiĢtir. 1993 yılı Aralık ayından 1994 yılı Kasım ayına kadar aĢamalı olarak tüm hisse senetleri bilgisayarlı sisteme aktarılmıĢtır. Bir baĢka deyiĢle, Kasım 1988 ile Kasım 1994 arasında panolar aracılığıyla 9 Klavuz, s. 211. 10 www.imkb.gov.tr/üyeler, EriĢim Tarihi: 06.01.2008. 8 uygulanan “Çok Fiyat, Sürekli Müzayede Sistemi”, Kasım 1994’ten sonra bilgisayar aracılığıyla iĢlemeye devam etmiĢtir. 11 1994 yılının sonunda, Borsa’nın kuruluĢundan o döneme kadar iĢlem yapılan pazarın adı Ulusal Pazar olarak belirlenmiĢ ve sadece borsa kotunda bulunan Ģirketlerin hisse senetlerinin bu pazarda iĢlem görmesine olanak tanınmıĢtır. 1995 yılının ilk aylarından itibaren kotasyon Ģartlarını sağlayamayan Ģirketler için Bölgesel Pazar ve Yeni ġirketler Pazarı12 faaliyete geçirilmiĢtir. Bu süreç içerisinde piyasadaki geliĢime paralel olarak Toptan SatıĢlar Pazarı ve Gözaltı Pazarları da kurulmuĢtur. (2) Hisse senedi piyasasında pazarlar ve seans saatleri ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda Birinci Ulusal Pazar, Ġkinci Ulusal Pazar, Yeni Ekonomi Pazarı, Toptan SatıĢlar Pazarı ve Gözaltı Pazarı olmak üzere beĢ pazar bulunmaktadır. (i) Birinci ulusal pazar ĠMKB’de hisse senedi alım satım iĢlemleri, Birinci Ulusal Pazar ve Gözaltı Pazarı’nda gerçekleĢtirilmektedir. ĠMKB’nin ana pazarı olan Birinci Ulusal Pazar’da, borsa kotunda bulunan ve asgari tedavül kriterlerini 13 haiz hisse senetleri iĢlem görmektedir. Dolayısıyla, Birinci Ulusal Pazar’da hisse senetleri iĢlem gören 11 Klavuz, s. 315. 12 3 Mart 2003 tarihinden itibaren Bölgesel Pazar’ın ismi Ġkinci Ulusal Pazar olarak ve Yeni ġirketler Pazarı’nın ismi ise Yeni Ekonomi Pazarı olarak değiĢtirilmiĢtir. 13 Ulusal pazarda iĢlem gören hisse senetleri için asgari tedavül kriterleri tespit edilerek, üçer ayda bir yapılan değerlendirmelerde, bu kriterleri sağlamayan hisse senetleri, Ġkinci Ulusal Pazar’a geçirilmektedir. Aynı Ģekilde Ġkinci Ulusal Pazar’da iĢlem gören Ģirketlerden bu kriterleri sağlayan ve aynı zamanda diğer kotasyon Ģartlarını taĢıyanlar, ĠMKB Yönetim Kurulu tarafından Ulusal Pazar’a alınabilmektedir. Klavuz, s. 253. 9 tüm Ģirketler, ĠMKB tarafından önceden belirlenmiĢ kotasyon Ģartlarını tümüyle karĢılayan Ģirketlerdir. Ulusal Pazar’da hisse senedi iĢlemleri öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere iki ayrı seansta gerçekleĢtirilmekte, söz konusu seansların baĢlangıç ve bitiĢ saatleri ise emir iletim yöntemleri14 uyarınca belirlenmektedir.15 Buna göre, gün içinde birinci seansın baĢlangıcı saati 9:30 olup, 9:30-9:45 arasında elektronik emir iletimi, 9:45-12:00 arasında ise klavye ve Ex-API sistemi ile emir iletimi yapılabilmektedir. Ġkinci seansın (öğleden sonra seansının) baĢlangıcı saat 14:00 olup, 14:00-14:10 arasında elektronik emir iletimi, 14:10-16:30 arasında ise klavye ve Ex-API sistemi ile emir iletimi yapılabilmektedir. (ii) Ġkinci ulusal pazar ĠMKB Kotasyon Yönetmeliği’nin 27. maddesine dayanılarak, kotasyon koĢullarını sağlayamayan Ģirketler, kottan çıkarılan Ģirketler ve ülkenin çeĢitli bölgelerinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli Ģirketlerin hisse senetleri ile Borsa Yönetim Kurulu’nca geçici veya sürekli olarak Ġkinci Ulusal Pazar’a alınmalarına karar verilen Ģirketlerin hisse senetleri, bu pazarda 9:30-12:00 ve 14:00-16:30 saatleri arasında iĢlem görmektedir.16 Ġkinci Ulusal Pazar’da iĢlem görecek Ģirketler ĠMKB’nin 30.1.1995 tarih ve 9 sayılı Genelgesi’nde yer alan koĢulları taĢımalıdır.17 14 Emir iletim yöntemlerine iliĢkin ayrıntılı http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm, EriĢim Tarihi: 17.03.2008 bilgi için 15 ÇETĠN, s. 13. 16 http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#ikinci_ulusal, EriĢim Tarihi: 06.01.2008. 17 ÇETĠN, s. 13; ĠMKB’nin 30.1.1995 tarih ve 9 sayılı Genelgesi http://www.imkb.gov.tr/mevzuat/genelgeler1995.htm, EriĢim Tarihi: 05.05.2008 için bknz.; bknz.; 10 Birinci Ulusal Pazar ile Ġkinci Ulusal Pazar’ın seans saatleri emir iletim yöntemine bağlı olarak aynı olup, Birinci Ulusal Pazar’daki iĢleyiĢ kuralları ve takas esasları Ġkinci Ulusal Pazar için de geçerlidir. (iii) Yeni ekonomi pazarı Yeni Ekonomi Pazarı, telekomünikasyon, biliĢim, elektronik, internet, bilgisayar üretim, yazılım, donanım, medya veya Borsa Yönetim Kurulu’nca kabul edilecek benzeri alanlarda faaliyet gösteren teknoloji Ģirketlerinin sermaye piyasasından kaynak elde etmelerini sağlamak ve söz konusu Ģirketlerin hisse senetlerinin Borsa’da güven ve Ģeffaflık ortamında, organize ikincil piyasada iĢlem görmesini temin etmek amacıyla oluĢturulmuĢ olup, bu pazarda bulunan hisse senetleri de ulusal pazarlarda olduğu gibi 9:30-12:00 ve 14:00-16:30 saatleri arasında iĢlem görmektedir.18 Yeni Ekonomi Pazarı’nda gerçekleĢtirilecek iĢlemlerin takası bakımından da Birinci ve Ġkinci Ulusal Pazarlarda geçerli takas esasları geçerlidir.19 (iv) Toptan satıĢlar pazarı Toptan satıĢlar pazarı, alıcıları önceden belli olan veya olmayan belli bir miktarın üzerindeki hisse senedi iĢlemlerinin gerçekleĢtirilmesi amacıyla kurulmuĢ bir pazardır.20 Hisse senetleri ĠMKB’de iĢlem gören ve görmeyen Ģirketlerin, sermaye artırımı yoluyla ihraç edilecek hisse senetleri veya bu Ģirketlerin mevcut ortaklarının sahip oldukları hisse senetlerinin, önceden anlaĢma yapılmıĢ ya da yapılmamıĢ alıcılara tahsisli veya toplu olarak satıĢı ile 18 http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#yeni_ekonomi, EriĢim Tarihi: 06.01.2008. 19 ÇETĠN, s. 14. 20 ġENGÜL, Selami, Sermaye Piyasası Mevzuatı Açıklama ve Yorumları, Ankara, 2002, s. 427. 11 özelleĢtirme kapsamında bulunan Ģirketlerin hisse senetlerinin blok satıĢı Toptan SatıĢlar yapılmaktadır. Pazarı’nda saat 11:00-12:00 saatleri arasında 21 Toptan SatıĢlar Pazarı kapsamına giren satıĢ iĢlemlerinin kaç seans süreceği, iĢlemin taraflarının talebi dikkate alınarak, Borsa BaĢkanlığı tarafından belirlenmekte ve Borsa Günlük Bülteni’nde ilan edilmektedir. (v) Gözaltı pazarı Hisse senetleri Borsa’da iĢlem gören Ģirketlerle ve/veya hisse senedi iĢlemleri ile ilgili olarak olağandıĢı durumların ortaya çıkması, hisse senetleri Borsa’da iĢlem gören Ģirketler tarafından kamunun zamanında, tam ve sürekli olarak aydınlatılmasına ve mevcut düzenlemelere uyum konusuna gerekli özenin gösterilmemesi ve yatırımcıların haklarının korunması ve kamu yararı gereği hisse senetlerinin Borsa kotundan ve/veya iĢlem gördüğü pazardan geçici ya da sürekli çıkarılması sonucunu doğurabilecek geliĢmelerin oluĢması halinde, söz konusu hisse senetleri Gözaltı Pazarı’na alınarak iĢlem görmektedir.22 Gözaltı Pazarı’nda hangi hisse senetlerinin iĢlem göreceğine karar verme yetkisi ĠMKB Yönetim Kurulu’na ait olmakla birlikte, Borsa BaĢkanı’nın gerekli gördüğü durumlarda, diğer pazarlarda iĢlem gören hisse senetlerinin en fazla yedi gün için Gözaltı Pazarı’na alınmasına ve bu hisse senetlerinin tekrar ilgili olduğu pazara döndürülmesine karar verebilmektedir.23 Gözaltı 21 http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#Wholesale, EriĢim Tarihi: 06.01.2008. 22 http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#Watch, EriĢim Tarihi: 06.01.2008. 23 ÇETĠN, s. 15. 12 Pazarı’nda hisse senedi iĢlemleri saat 14:00-15:00 arasında gerçekleĢmektedir.24 b. ĠMKB’de diğer piyasalar ĠMKB’de Hisse Senetleri Piyasası dıĢında, Tahvil ve Bono Piyasası ve Yabancı Menkul Kıymetler Piyasası da bulunmakla birlikte, konumuzun kapsamı dıĢında kalan bu piyasa türlerine iliĢkin ayrıntılı bilgi verilmeyecektir. C. Aracı KuruluĢ Türk hukuk sisteminde tasarruf sahiplerinin Borsa’da doğrudan hisse senedi alıp satmaları mümkün olmayıp, söz konusu iĢlemi yapma yetkisi, SPKn’ye göre kurulmuĢ ve SPK’dan izin almıĢ aracı kuruluĢlara tanınmıĢtır.25 Sermaye piyasası mevzuatında aracı kuruluĢ kavramının açık bir tanımı yer almamakla birlikte, SPKn’nin 3. maddesinin (i) bendi uyarınca, aracı kuruluĢların aracı kurumlar ile bankaları ifade etmek üzere kullanılan bir üst kavram olduğu söylenebilir. ĠMKB Yönetmeliği’nin 6. maddesinde de, SPK’dan alım satıma aracılık yetki belgesi almıĢ olan aracı kurumlar ile Bankacılık Kanunu’na göre Türkiye’de faaliyette bulunan ve SPK’dan yetki belgesi almıĢ olan bankalar Borsa üyeleri kavramı altında değerlendirilmiĢtir. 24 25 http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#Watch, EriĢim Tarihi: 06.01.2008. KONURALP, Haluk, KONURALP, Aynur, “Borsa Uyuşmazlıkları”, Prof. Dr. Ali BOZER’e Armağan, Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü, Ankara, 1998, s. 591; YASAMAN, Menkul Kıymetler Borsası, s.154. 13 Ana faaliyet alanları sermaye piyasası araçlarının kendi nam ve hesabına, baĢkası nam ve hesabına, kendi namına baĢkası hesabına alınıp satılması olan aracı kuruluĢların faaliyet esasları, SPK’nın Seri:V, No:46 sayılı Aracılık Faaliyetleri ve Aracı KuruluĢlara ĠliĢkin Esaslar Tebliği (Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ) ile düzenlenmiĢtir. Sermaye piyasası mevzuatında, aracı kuruluĢları oluĢturan bankalar ile aracı kurumlar arasında yapabilecekleri faaliyetler bakımından bir ayrıma gidilmiĢtir. Buna göre, Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 4. maddesinde aracı kurumların, aracılık faaliyetleri kapsamında her bir faaliyet için SPK’dan yetki belgesi almak kaydıyla; sermaye piyasası araçlarının ihracına veya halka arz yoluyla satıĢına, daha önce ihraç edilmiĢ olan sermaye piyasası araçlarının alım satımına, ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı vadeli iĢlem ve opsiyon sözleĢmeleri dahil türev araçların dayandığı kategoriler itibarıyla ayrı ayrı veya bütün olarak türev araçların alım satımına aracılık edebileceği hüküm altına alındıktan sonra, aracı kurumların ayrıca; sermaye piyasası araçlarının geri alım veya satım taahhüdüyle alım satımı (repo-ters repo), yatırım danıĢmanlığı ve portföy yöneticiliği faaliyetlerini, her bir faaliyet için Tebliğ’deki genel Ģartlar ve ilgili tebliğlerde belirlenen esaslar çerçevesinde SPK’dan yetki belgesi almak suretiyle yapabileceği esası benimsenmiĢtir. Aracı kurumlar, Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 4. maddesinde sayılan bu faaliyetlerin yanı sıra, SPK’nın uygun görüĢünü almak suretiyle diğer finansal ürün ve hizmetleri de sunabilmektedir. Söz konusu finansal hizmet ve ürünlerin sunumunun kendi özel mevzuatında özel bir izne veya yetkiye bağlanmıĢ olması durumunda, bu kapsamda hizmet veya ürünün sunumuna baĢlanmadan önce aracı kurumlar tarafından gerekli izinlerin alınması zorunlu olup, SPK her aĢamada, bu tür hizmet ve ürünlerin sunumunu, tüm aracı kurumlar veya münferit aracı kurum bazında geçici veya sürekli olarak durdurmaya yetkilidir (Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ md. 4/A). 14 Öte yandan, bankaların sermaye piyasası faaliyetleri ise, Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 5. maddesinde, daha önce ihraç edilmiĢ sermaye piyasası araçlarının, borsa dıĢında ve hisse senedi iĢlemleri hariç olmak üzere Borsa’da alım satımına aracılık, repo-ters repo ve ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı vadeli iĢlem ve opsiyon sözleĢmeleri dahil türev araçların dayandığı kategoriler itibariyle ayrı ayrı ya da bütün olarak türev araçların alım satımına aracılık ile sınırlandırılmıĢtır. Anılan madde uyarınca, mevduat kabul etmeyen bankalar, sayılan bu faaliyetlerin yanı sıra sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satıĢına aracılık, portföy yöneticiliği ve yatırım danıĢmanlığı faaliyetlerini de SPK’dan yetki belgesi almak suretiyle yapabilmektedir. SPK’nın 15.8.1996 tarihli ilke kararı ile, Borsa üyesi bankaların 2.1.1997 tarihinden itibaren Hisse Senetleri Piyasası’nda iĢlem yapamayacakları hükme bağlanmıĢ olmakla birlikte, anılan Kurul ilke kararı DanıĢtay 10. Dairesi’nin 3/11/1998 tarih ve E.1996/9498, K.1998/5507 sayılı kararı ile iptal edilmiĢtir. 26 Söz konusu iptal kararına rağmen, uygulamada bankalar, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası’ndaki iĢlemlerine bir aracı kurum kurmak ve mevcut yetki belgelerini bu aracı kuruma devretmek veya mevcut aracı kurumlardan birini satın almak suretiyle devam etmektedir. Bu nedenle çalıĢmamızın devamında, aracı kuruluĢlara atıf yapılacak hallerde bankaları da kapsayan aracı kuruluĢ kavramı ayrıca zikredilmeyecek, bunun yerine aracı kurum kavramı, bankaların hisse senedi piyasası faaliyetlerini gerçekleĢtirmek üzere kurdukları veya devraldıkları aracı kurumları da kapsayacak Ģekilde kullanılacaktır. 26 www.spk.gov.tr., Sermaye Piyasası Mevzuatı, IX. Bölüm Sermaye Piyasası Kurulu Ġlke Kararları ve Duyuruları, EriĢim Tarihi: 02.08.2008. 15 D. Aracılık Faaliyeti Sözlük anlamıyla aracılık etmek, bir iĢin çözümünde araya girerek yardım etmek, tavassut etmektir.27 SPKn’nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise sermaye piyasalarında aracılık kavramı daha ayrıntılı olarak Ģöyle tanımlanmıĢtır: “Aracılık, sermaye piyasası araçlarının 31. madde çerçevesinde yetkili kuruluĢlar tarafından kendi nam ve hesabına, baĢkası nam ve hesabına veya kendi namına baĢkası hesabına alım satımıdır”. Sermaye piyasasında aracılık faaliyeti birincil ve ikincil piyasa olmak üzere iki ayrı zeminde gerçekleĢtirilmektedir. Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında sermaye piyasasında aracılık faaliyetlerinin, halka arza aracılık, alım satıma aracılık ve türev araçların alım satımına aracılıktan oluĢtuğu açıkça hüküm altına alınmıĢtır.28 Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin temelini, aracı kurumun Borsa’da hisse senedi alım satımına aracılık faaliyeti teĢkil etmektedir. Alım satıma aracılık faaliyeti Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 45. maddesinde, ilgili mevzuata uygun olarak daha önce ihraç edilmiĢ olan sermaye piyasası araçlarının aracılık sıfatıyla ve ticari amaçla alım satımı olarak tanımlanmıĢtır. 27 28 http://www.tdk.gov.tr/TR/sozbul, EriĢim Tarihi: 02.08.2008. Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 38. maddesinde Kurul kaydına alınacak sermaye piyasası araçlarının halka arz yoluyla satıĢına aracılık yapılması faaliyeti olarak tanımlanan halka arza aracılık ve aynı Tebliğ’in 53. maddesinde Kanun’un 30’uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı vadeli iĢlem ve opsiyon sözleĢmeleri dahil her türlü türev araçların aracı sıfatıyla ve ticari amaçla alım satımına aracılık yapılması faaliyeti olarak tanımlanan türev araçların alım satımına aracılık faaliyeti, çalıĢma konumuzun kapsamı dıĢında kalmaktadır. 16 Ġkincil piyasaları ilgilendiren bu tür aracılıkta aracı kurumlar, müĢteri emirlerine uygun olarak Borsa’da veya Borsa dıĢında sermaye piyasası araçlarının alım satımı faaliyetinde bulunmaktadırlar.29 Aracı kurumların, alım satıma aracılık faaliyetini yerine getirebilmeleri için öncelikle müĢterileriyle alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesini imzalamaları gerekmektedir. Aracı kurumlar müĢterilerinin sermaye piyasası araçlarının alım satımına iliĢkin emirlerini ancak bu sözleĢmeyi akdettikten sonra kabul edebilmektedir (Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ, md. 45). 1. Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesi BK’da tanımı yer almamakla birlikte, çerçeve sözleĢme, doktrinde ileride aynı türden birden fazla sözleĢme akdetmeye niyetli kiĢilerin, her bir sözleĢmenin kuruluĢu sırasında ayrıca kararlaĢtırmasına gerek bırakmayacak Ģekilde belirli Ģartlar üzerinde kısmen veya tamamen mutabık kalmaları olarak tanımlanmaktadır.30 Bu tanımdan hareketle, doktrinde çerçeve sözleĢmenin ileride bireysel sözleĢmeler akdetme yükümü doğurduğunu savunanların31 yanı sıra, çerçeve sözleĢmenin en önemli özelliklerinden birinin, taraflardan birinin çerçeve sözleĢmeye dayanarak diğerinden bireysel sözleĢme kurulmasını talep etme veya onu bireysel sözleĢme akdetmeye hukuken zorlama imkânı tanımaması olduğunu savunanlar da mevcuttur.32 Çerçeve sözleĢme genel iĢlem Ģartlarından farklı olarak, tek taraflı olarak belirlenen bir normlar bütünü olmayıp, tarafların ileride akdedilecek 29 BERZEK, AyĢe Nur, “Sermaye Piyasasında Aracılık Faaliyeti”, Prof. Dr. Reha POROY’a Armağan, Ġstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 1995, s. 56. 30 BARLAS, Nami, “Çerçeve Sözleşme Kavramı ve Çerçeve Sözleşmenin Özellikleri”, Prof. Dr. Erdoğan MOROĞLU’na 65. YaĢ Günü Armağanı, Ġstanbul, 1999, s. 808. 31 KIRCA, Ġsmail, Hukuki Yönüyle Opsiyon ĠĢlemleri, Ankara 2000, s. 87 vd. 32 BARLAS, s. 815. 17 sözleĢmelerin bağlayıcı içeriğini oluĢturma konusundaki ortak iradelerinden oluĢan bir sözleĢme niteliğini haizdir. Her sözleĢme gibi bu sözleĢmenin de taraflar için mutlaka hak ve borç doğurucu olması gerektiği dikkate alınarak, çerçeve sözleĢmenin taraflara bireysel sözleĢme akdetme yükümü yüklediği, dolayısıyla bireysel sözleĢmelerin akdinden kaçınılmasının çerçeve sözleĢmenin ihlali sayılacağı kanaatindeyim. Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 13. maddesi uyarınca, aracı kurumlar, müĢterileriyle alım satıma aracılık, portföy yöneticiliği, yatırım danıĢmanlığı, repo-ters repo, türev araçların alım satımına aracılık, kredili menkul kıymet, açığa satıĢ ve menkul kıymetlerin ödünç iĢlemi yapmaya baĢlamadan önce, yazılı bir sözleĢme yapmak zorundadırlar. Borsa’da hisse senedi alım satım iĢlemlerine aracılık etmek isteyen aracı kurum ile müĢteri arasında akdedilen alım satıma aracılık sözleĢmesinde yer verilmesi gereken asgari hususlar SPK tarafından belirlenmektedir. Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 13. maddesine göre, bu sözleĢme, aracı kurumla müĢterisi arasındaki iliĢkiyi genel olarak düzenlemek üzere, baĢlangıçta bir kez akdedilmekte ve münferit iĢlemlerin esasını oluĢturmaktadır. Münferit iĢlemler ile kastedilen, aracı kurumun ilgili mevzuattaki esaslar çerçevesinde müĢterilerinden gelen alım satım emirlerini kabul etmesidir. Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 13/IV. maddesi ve SPK’nın 28.09.2001 tarih ve 45/1280 sayılı kararı uyarınca sermaye piyasası faaliyetleri çerçevesinde müĢterilerle yapılacak tüm çerçeve sözleĢmelerde, sermaye piyasası mevzuatına aykırı hükümler ile müĢterilerin haklarını ciddi Ģekilde zedeleyici ve aracı kuruluĢlar lehine tek taraflı olağanüstü haklar sağlayan hükümlere ve emirlerin ispatının müĢteriye yüklenmesine iliĢkin hükümlere yer verilememekte, sözleĢmelerde hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanmaktadır. 18 a. Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin Ģekli Doktrinde alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin yazılı Ģekil Ģartına tabi olduğunu ve yazılı Ģeklin bir sıhhat Ģartı olduğunu ifade eden yazarların33 yanı sıra, BK’nın komisyonculuğu düzenleyen 416 ve devamı maddelerinde sözleĢmenin geçerliliğine iliĢkin bir Ģekil Ģartı öngörülmemiĢ olması nedeniyle, yazılı Ģeklin geçerlilik değil, ispat Ģekli olduğunu savunan yazarlar34 da vardır. BK’nın 11. maddesinde Ģekil serbestisi kuralı düzenlenmiĢ olup, buna göre Ģekil mecburiyeti, ancak kanunla veya taraf iradeleriyle öngörülebilmektedir. Oysa, SPKn’da alım satıma aracılık sözleĢmesinin yazılı yapılacağına veya SPK’ya bu konuda Ģekil mecburiyeti getirilmesine yönelik düzenleme yetkisi verilmiĢ olduğuna dair açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu gerekçeyle, Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’de yer alan yazılı Ģekil Ģartının geçerlilik Ģartı sayılamayacağı yönündeki görüĢe 35 katılmaktayım. b. Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin hukuki niteliği (1) Doktrinde yer alan görüĢler Bir iĢ görme sözleĢmesi olan aracılık sözleĢmesinin hukuki niteliği, aracılık faaliyetinin içinde barındırdığı iĢlemler kapsamında değerlendirilmelidir. SPKn md. 31 uyarınca, aracılık faaliyetinde, baĢkasının 33 BERZEK, s. 61, ACAR, Faruk, “Sermaye Piyasası Hukukunda Aracılık Faaliyeti ve Aracılık Yüklenim Sözleşmesi”, Prof. Dr. Vecdi ARAL’a Armağan, Kocaeli, 2001, s. 324; YASAMAN, Menkul Kıymetler Borsası, s. 113. 34 GÖKYAYLA DEMĠR, Cemile, “Aracı Kuruluşların İkinci El Piyasalardaki Alım-Satıma Aracılık Faaliyetlerinden Doğan İspat Sorunları”, Prof. Dr. Mahmut Tevfik BĠRSEL’e Armağan, Ġzmir, 2001, s. 176. 35 ÇETĠN, s. 24. 19 nam ve hesabına, kendi namına baĢkası hesabına veya kendi nam ve hesabına iĢlem gerçekleĢebilmektedir. Aracı kurumların, sermaye piyasası araçlarını ihraççılardan veya ikincil piyasadan kendi nam ve hesaplarına satın almaları ve müĢterilerine kendi nam ve hesaplarına satmaları halinde aracı kurum bir komisyondan ziyade alım satım arasındaki fiyat farkından yararlanmakta olduğundan, bu faaliyete menkul mal satıĢına iliĢkin hükümlerin uygulanması gerektiği savunulmaktadır.36 Öte yandan, doktrinde, baĢkası nam ve hesabına hareket edildiğinde iç iliĢkide vekâlet sözleĢmesi, dıĢ iliĢkide doğrudan temsil iliĢkisinin; kendi namına baĢkası hesabına hareket edildiğinde ise dıĢ iliĢkide dolaylı temsil, iç iliĢkide komisyon sözleĢmesinin söz konusu olduğu savunulmaktadır.37 Ġlk halde, vekâlet, aracı kurum ile ihraççı kurum arasındaki iliĢkiyi; doğrudan temsil ise aracı kurum ile yatırımcı arasındaki iliĢkiyi ifade etmektedir. Ġkinci halde komisyoncu olarak nitelenen aracı kurum kendi namına müvekkili hesabına menkul kıymet alım satımı yaptığından, BK’nın 416. maddesinde tanımlanmıĢ olan komisyon sözleĢmesinin varlığından söz edilmektedir. Bununla birlikte, doktrinde bir kısım yazar 38, aracılık iĢlemlerinde tellallığa iliĢkin hükümlerin de uygulanmasının mümkün olabileceğini; zira tellallığın vekâletin bir alt çeĢidi olduğunu, aracı kurumların ihraççı kurum ile yatırımcı arasında alım satım akdinin yapılmasına imkân hazırladığını, dolayısıyla bu iliĢkide tellallık ile ilgili hükümlerin ve bunu tamamlamak üzere vekâletle ilgili hükümlerin bir arada uygulanması gerektiğini savunmaktadır. 36 ÜNAL, Aracı Kurumlar, s. 77. 37 YASAMAN, Menkul Kıymetler Borsası, s. 114; BERZEK, s. 57; MANAVGAT, Çağlar, Sermaye Piyasasında Aracı Kurumlar (Aracı Kurumlar), Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü, Ankara, 1991, s. 84. 38 YASAMAN, Menkul Kıymetler Borsası, s. 114-115, BERZEK, s. 58. 20 Buna karĢın diğer bir kısım yazar39 ise, SPKn md. 30’da kullanılan aracılık terimi ile TTK md. 100’de kullanılan aracılık teriminin birbirinden farklı anlamlar içerdiği gerekçesiyle aracının baĢkası nam ve hesabına hareketinin tellallık olarak nitelenemeyeceğini savunmaktadır. SözleĢme serbestisi ilkesi gereği, kiĢilerin kanunen önceden tayin edilmemiĢ tipte bir sözleĢme akdedilebilmesi de mümkün olup, bu tür sözleĢmeler isimsiz sözleĢmeler olarak adlandırılmaktadır.40 Ġsimsiz sözleĢmelerin de kendi içinde, tamamen atipik olan “kendine özgü sözleĢmeler”, unsurlarının tamamı tipik akitlere özgü olan fakat bunların kanunda öngörülmeyen Ģekilde bir araya getirildiği “karıĢık muhtevalı akitler” ve her iki tür arasında kalan, “unsurlarının bir kısmını tipik, bir kısmını atipik sözleĢmelerden almıĢ olan akitler” olmak üzere üç baĢlık altında incelenmesi mümkündür.41 Buna göre, alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin, aracılık faaliyetinin kapsamı dâhilinde, vekâlet, komisyon veya tellalık gibi kanunda düzenlenmiĢ olan sözleĢme tiplerinin unsurlarını, kanunda öngörülenden farklılık arz edecek biçimde bünyesinde barındıran karıĢık muhtevalı bir akit olduğu, dolayısıyla, alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmelerine uygulanacak hükümlerin tespitinde öncelikle, mahiyetine uygun düĢtüğü ölçüde vekâlet, komisyon ve tellallık sözleĢmelerine iliĢkin özel hükümlerin, bu hükümler ile somut uyuĢmazlığın çözülemediği durumlarda BK’nın genel hükümlerinin uygulanmasının uygun olacağı doktrinde savunulan bir diğer görüĢtür.42 39 ÜNAL, Aracı Kurumlar, s. 78. 40 KUNTALP, Erden, KarıĢık Muhtevalı Akit, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara, 1971, s. 10. 41 KUNTALP, s. 10-12. 42 ÇETĠN, s. 32. 21 Bunun yanı sıra, aracı kurumlar tarafından alım satıma aracılık faaliyeti kapsamında, yatırımcı emirlerini yerine getirmek dıĢında, yönetimsel ve mali hakların kullanımı, müĢteri hesaplarındaki nakit bakiyelerin kullanımı ve yatırımcılara sermaye piyasası araçları ve bunların ihraççıları hakkında yönlendirici nitelik arz etmeyen bilgi verilmesi gibi birçok baĢka hizmet sunulmakta olduğu da göz önünde bulundurularak, çerçeve sözleĢmeden kaynaklanan bu yükümlülüklerin vekâletin ifası niteliğinde olduğu da savunulmaktadır.43 (2) Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin hukuki niteliğine iliĢkin görüĢümüz Doktrindeki bu tartıĢmalar ıĢığında alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin hukuki niteliğine iliĢkin Ģahsi değerlendirmelerimiz aĢağıda yer almaktadır. Sermaye piyasası alanında düzenlenmiĢ olan sözleĢmeler ile borçlar hukuku alanında düzenlenmiĢ olan sözleĢmeler arasında bir bağlantı kurulmasının uygulamada çıkacak ortaya uyuĢmazlıkların çözümü “aracılık sözleĢmesi” ayrı bir bakımından fayda sağlayacağı açıktır. Sermaye sözleĢme piyasası mevzuatında olarak tanımlanmamıĢ olmakla birlikte, sermaye piyasası alanındaki aracılık faaliyetlerinin BK ve TTK bağlamında çeĢitli hukuki iĢlemlere aracılığa iliĢkin düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilebilmesi mümkündür. Bu noktada, BK’da düzenlenmiĢ olan temsilcilik, komisyonculuk, vekâlet ve tellallığa iliĢkin hükümler ile TTK’da düzenlenmiĢ olan ticari iĢler 43 ĠNCEOĞLU, Mehmet Murat, Sermaye Piyasasında Aracı Kurumların Hukuki Sorumluluğu, Ankara, 2004, s. 144-145. 22 tellallığı ve acenteye iliĢkin hükümlerin aracılık sözleĢmesinin hukuki niteliğinin tespiti bakımından irdelenmesi gerekmektedir. Bir baĢkası adına üçüncü bir kiĢiyle hukuki iĢlemler icra etme halinde temsil iliĢkisi söz konusu olup, temsil müessesesi BK’nın 32-40. maddeleri arasında düzenlenmiĢtir. Buna göre; bir kiĢinin sahip olduğu temsil yetkisine dayanarak baĢkası nam ve hesabına iĢlem yapması halinde doğrudan doğruya temsil, kendi adına fakat temsil olunan hesabına iĢlem yapması halinde ise dolaylı temsil söz konusu olur.44 Temelini temsil iliĢkisinden alan vekâlet sözleĢmesi gereğince vekil, vekâlet verenin çıkarına ve iradesine uygun olarak bir iĢ görme borcu yüklenmektedir.45 Vekâlet iç iliĢkiye, temsil ise dıĢ iliĢkiye yönelik olup, vekâlet hukuki bir yükümlülük tesis eden eksik iki tarafa borç yükleyen bir sözleĢme iken, temsil yetkisi tek taraflı bir hukuki iĢlemle bir hak vermektedir.46 Bu çerçevede değerlendirildiğinde, a) Aracılık faaliyetinin yatırımcı nam ve hesabına gerçekleĢtirilmesi halinde, aracı kurum ile yatırımcı arasında “alım satım sözleĢmesi yapılması” iĢinin görülmesine yönelik bir vekâlet sözleĢmesi mevcuttur. Zira, aracı kurum yatırımcı adına alım satım sözleĢmesi akdetmeyi yükümlenmekte, bu sonuca yönelmekte ve bunun için emek harcamaktadır. Bu noktada konu, tellallığa iliĢkin hükümler bakımından irdelenecek olursa, aracılık faaliyetinin yatırımcı nam ve hesabına gerçekleĢtirilmesi 44 EREN, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 9. Bası, Ġstanbul, 2006, s. 386-388. 45 ZEVKĠLĠLER, Aydın, Borçlar Hukuku Özel Borç ĠliĢkileri, YenilenmiĢ 8. Baskı, Ankara, 2004, s. 359. 46 ZEVKLĠLER, s. 359. 23 halinde tellalın iĢ sahibi adına sözleĢme yapmaması, yalnızca sözleĢmenin yapılması için tarafların bir araya getirilmesine aracılık etmesi nedeniyle, bu iliĢkiye tellallığa iliĢkin hükümlerin uygulanamayacağı sonucuna varılacaktır. Zira, adi iĢler tellalı bir ücret karĢılığında bir akdin yapılmasına veya icrasına aracılık etmekle görevlendirilen kiĢi olup, iĢ sahibi adına sözleĢme akdetmemekte, yalnızca sözleĢmenin akdedilebilmesi için tarafları bir araya getirmektedir. Benzer düzenleme ticari iĢler tellallığı hakkında da yapılmıĢ, TTK md. 100 hükmünde ticari iĢler tellalı, “taraflardan hiçbirine ticari mümessil, ticari vekil, satıĢ memuru, müstahdem veya acente gibi bir sıfatla daimi suretle bağlı olmaksızın, ücret karĢılığında ticari iĢlere müteallik sözleĢmelerin akdi hususunda taraflar arasında aracılık yapmayı meslek edinen kimse” olarak tanımlanmıĢtır. Oysa Borsa’da hisse senedi alım satım iĢlemi, alım ve satıma yönelik emirlerin eĢleĢmesi ile gerçekleĢmekte olduğundan, sözleĢmenin taraflarını bir araya getirmekten öte, fiilen iĢ sahibi adına sözleĢme akdedilmektedir. b) Aracılık faaliyetinin aracı kurum tarafından kendi namına, yatırımcı hesabına gerçekleĢtirilmesi halinde komisyon sözleĢmesi gündeme gelmektedir. BK md. 416-430 hükümleri arasında düzenlenmiĢ olan alım satım iĢleri komisyoncusu, ücret karĢılığında kendi adına müvekkili hesabına kıymetli evrak ve menkul eĢya alım satımını iĢ edinen kiĢidir. Ancak söz konusu hükümler uyarınca komisyoncu ile müvekkili arasında sürekli bir vekâlet iliĢkisi bulunmayıp, bu hususun yapılacak değerlendirmede göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Buna göre, aracılık faaliyetinin aracı kurum tarafından kendi namına, yatırımcı hesabına gerçekleĢtirilmesi halinde gündeme gelen aracılık sözleĢmesi, BK’da düzenlendiği Ģekliyle bir komisyon sözleĢmesi niteliğinde değildir. Bu durumda komisyon sözleĢmesinin ücret karĢılığında kendisi adına müvekkili hesabına alım satım iĢlemi gerçekleĢtirme unsuru ile vekâlet sözleĢmesinin süreklilik unsurunun bir araya getirildiği karıĢık muhtevalı bir akit gündeme gelmektedir. 24 c) Aracı kurumların, sermaye piyasası araçlarını kendi nam ve hesaplarına satın almaları ve müĢterilerine kendi nam ve hesaplarına satmaları halinde aracı kurumların alım satım arasındaki fiyat farkından yararlanmakta olduğu nazara alınarak, bu faaliyete menkul mal satıĢına iliĢkin hükümlerin uygulanabileceğine iliĢkin görüĢe47 katılmaktayım. 2. Alım Satıma Aracılık SözleĢmesinden Doğan Borçlar a. Aracı kurumların alım satıma aracılık sözleĢmesinden doğan borçları (1) ĠĢin müĢteri menfaatine ve talimatlarına uygun olarak yapılması Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 11. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, aracı kuruluĢların, a) Faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında iĢin gerektirdiği mesleki dikkat ve özeni göstermeleri, bu doğrultuda gerekli önlemleri almaları, b) ĠĢlemlerini gerçekleĢtirirken müĢterilerinin çıkarını ve piyasanın bütünlüğünü gözeterek dürüst davranmaları, bu amaç doğrultusunda müĢterileriyle olan iliĢkilerinde çıkar çatıĢmalarını önlemeye çalıĢmaları ve buna uygun bir organizasyon oluĢturmaları, doğrudan veya dolaylı olarak kendileri ile müĢterileri arasında bir çıkar çatıĢması olduğunda, öncelikle müĢterilerinin menfaatini gözetmeleri, müĢterileri arasındaki çıkar çatıĢmalarının önlenememesi halinde müĢterilerine adil davranmaları, c) Faaliyetlerini sürdürmeleri için sahip oldukları kaynakları etkin bir biçimde kullanmaları, 47 Bknz.; yukarıda, s. 18. 25 d) MüĢterileriyle olan iliĢkilerinde müĢteri ismine saklama uygulaması ve yatırımcıyı korumaya iliĢkin diğer düzenlemeler ile müĢteriyi ilgilendiren tüm konularda yeterli bilgilendirme ve Ģeffaflığı sağlamaları gerekmektedir. Anılan madde ile aracı kurumların genel özen yükümlerinin sınırı çizildikten sonra, söz konusu Tebliğ’in 45. maddesinde de aracı kurumların ilgili çerçeve sözleĢmeyi imzaladıktan sonra müĢterilerinden sermaye piyasası araçlarının alım satımına iliĢkin emirleri kabul edebileceği ve borsada iĢlem yapmayı gerektiren emirlerin, ilgili mevzuatta belirlenen esaslar çerçevesinde alınıp yerine getirileceği açıkça hüküm altına alınmıĢtır. Dolayısıyla, aracı kurumlar sözleĢme koĢullarına ve müĢterilerinden gelen talimatlara uygun olarak alım satıma aracılık faaliyeti gerçekleĢtirme borcu altında olup, söz konusu borcu yerine getirirken, gerekli özeni göstermek ve müĢteri menfaatini gözetmekle de yükümlüdür.48 (2) Elde edilen varlıkların teslimi Borsa’da hisse senedi alım satımına aracılık eden aracı kurum, sözleĢmenin kurulmasının ardından sözleĢmenin ifası ve takasına iliĢkin hükümler çerçevesinde hisse senetlerini veya nakdi yatırımcıya teslim yükümü altındadır.49 48 ÇETĠN, s. 34. 49 ÇETĠN, s. 40. 26 (3) Bilgi verilmesi Vekâlet sözleĢmesinde olduğu gibi süreklilik arz eden bir sözleĢme olan alım satıma aracılık sözleĢmesinde de aracı kurumun müĢterisini bilgilendirme yükümü bulunmaktadır. Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ’in 4. maddesinin 5. fıkrasında da konuya iliĢkin olarak, aracı kurumların, aylık dönemler itibariyle ilgili dönemi izleyen yedi gün içinde müĢterilerin adreslerine taahhütlü olarak hesap ekstresi göndermek zorunda oldukları hüküm altına alınmıĢtır. b. MüĢterilerin alım satıma aracılık sözleĢmesinden doğan borçları (1) Ücret ve masrafların ödenmesi ĠMKB Yönetmeliği’nin 40. maddesi uyarınca, Borsa üyeleri, aracı olarak müĢterilerinden ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenen esaslara göre “kurtaj” adı altında bir ücret almaktadır. Kurtaj aracı kurumun yatırımcı adına gerçekleĢtirdiği iĢlemlerin tutarının vergiler hariç binde % 0.2’sinden az olmayacak Ģekilde alım satım sözleĢmesinde belirtilen oranda aldığı komisyonun adıdır. Geçerli bir aracılık sözleĢmesinin bulunması ve aracı kurumun faaliyetini gereği gibi ifa etmiĢ olması halinde, müĢteri ücret ve masrafları ödeme borcu altına girmektedir. Benzer Ģekilde, aracılık sözleĢmesinde kararlaĢtırılan iĢin görülmesi sırasında aracı kurum 50 tarafından yapılan masraflar da müĢteri tarafından ödenmektedir. (2) Hisse senedi veya nakdin teslimi MüĢteri, aracı kuruma vermiĢ olduğu emrin gerçekleĢmesi üzerine, en geç takas gününe kadar, alım emri vermiĢ olması halinde gereken tutarda 50 MANAVGAT, Aracı Kurumlar, s. 94. 27 nakdi, satım emri vermiĢ olması halinde satıma konu hisse senedini aracı kurumun emrine hazır olarak bulundurmakla yükümlüdür.51 D. Yatırımcı/MüĢteri SPKn’nun “Konu ve amaç” kenar baĢlıklı 1. maddesinde “Bu Kanunun konusu, tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir Ģekilde katılmasını sağlamak amacıyla; sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalıĢmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını düzenlemek ve denetlemektir.” hükmü yer almaktadır. Kanun’da “yatırımcı” tanımına açıkça yer verilmemiĢ olmakla birlikte, anılan Kanun maddesi çerçevesinde sermaye piyasasında yatırımcı kavramı; tasarruflarını menkul kıymetlere yatıran, bir baĢka deyiĢle sermaye piyasalarında fon arz eden kiĢi ve kuruluĢlar olarak tanımlanabilir.52 Borsa’da gerçekleĢtirilen hisse senedi alım satım iĢlemlerinde, aracı kurumların iĢ gören sıfatı ile nam ve hesabına iĢlem yaptığı, bir baĢka deyiĢle hizmet verdiği ve bu hizmetleri karĢılığında da kendilerinden ücret elde ettiği kiĢilerin “yatırımcı” olarak nitelendirilmesi mümkündür. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin taraflarını teĢkil eden yatırımcıların, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) hükümleri uyarınca tüketici sayılıp sayılmayacakları hususunda, TKHK’nın kapsamını belirleyen 2. maddesine değinilmesi gerekmektedir. Anılan maddede taraflardan birinin tüketici olduğu her türlü iĢlemin Kanun kapsamında olduğu belirtilmektedir. Anılan Kanun’un tanımlar baĢlıklı 3. maddesinin (e) bendinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kiĢi” olarak tanımlanmıĢ olmakla birlikte, TTK’nın 21. maddesi uyarınca tüzel kiĢilerden 51 ÇETĠN, s. 42. 52 TANÖR, Reha, Sermaye Piyasası Hukuku: Taraflar, C:I, Ġstanbul, 1999, s. 135. 28 ticaret Ģirketlerinin tüm iĢlemleri ticari nitelikte olacağından, bunların tüketici sayılmaları mümkün değildir.53 Bu çerçevede değerlendirildiğinde, Borsa’da hisse senedi alım satım iĢlemi yapan gerçek kiĢiler, aracı kurumların hizmetleri ile sınırlı olarak tüketici sayılabilirken; tüzel kiĢilerden ticaret Ģirketleri TKHK kapsamında tüketici sayılamayacaktır.54 II. BORSADA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠNĠN KURULMASI A. Genel Olarak SözleĢmelerin Kurulması 1. SözleĢmenin unsurları Hukuki iĢlemlerin en önemli türlerinden birini oluĢturan sözleĢmenin tanımı BK’da yer almamakla birlikte, BK’nın “Akdin Ġnikadı” kenar baĢlıklı 1. maddesinde yer alan; “Ġki taraf karĢılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan ettikleri takdirde akit tamam olur.” hükmü uyarınca sözleĢme, iki tarafın karĢılıklı ve birbirine uygun irade beyanı ile hukuki sonuca yönelmiĢ bir iĢlem olarak tanımlanabilir. Tek taraflı hukuki iĢlemlerde, yalnızca iĢlem yapan Ģahsın irade beyanı yeterli iken, bir sözleĢmeden söz edebilmek için en az iki irade beyanı bulunması gerekmektedir.55 Dolayısıyla, bir sözleĢmeden, özellikle de inceleme konumuzda olduğu gibi borç doğuran bir sözleĢmeden söz edilebilmesi için en az iki taraf, tarafların karĢılıklı irade beyanları ve bu irade beyanlarının birbirine uygunluğu gerekmektedir. 53 ÇETĠN, s. 21; ZEVKLĠLER, Aydın, AYDOĞDU, Murat, Tüketicinin Korunması Hukuku, Ankara, 2004, s. 72 vd. 54 ÇETĠN, s. 21. EREN, s. 203; KILIÇOĞLU, Ahmet M., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, GeniĢletilmiĢ 9. Bası, Ankara, 2007, s. 37. 55 29 a. Taraflar SözleĢmeler genellikle iki taraflı olmakla birlikte, ortaklık sözleĢmesinde olduğu gibi çok taraflı sözleĢmelerin gündeme gelmesi de mümkündür.56 Bir sözleĢmenin kuruluĢuna katılan ve sözleĢmenin hukuki sonuçlarından etkilenen kiĢiler “taraf” olarak nitelendirilmektedir.57 Hak ve fiil ehliyetine sahip kiĢiler sözleĢmenin tarafı olabilmekle birlikte, fiil ehliyetine sahip olmayan kiĢinin akdettiği sözleĢme de kurulmuĢ sayılır, ancak geçersizdir.58 Bu noktada, sözleĢmenin kurulması ve geçerli sayılması ile hüküm ve sonuçlarını doğurmasının farklı kavramlar olduğunun da belirtilmesi gerekmektedir. SözleĢmelerin kurulmasına taraflar dıĢında veya onların yanında temsilci, haberci, noter, tercüman gibi kiĢilerin katılması mümkün olduğu gibi, bazı hallerde sözleĢmenin sonuçlarını doğurması da üçüncü kiĢilerin muvafakatine bağlanmıĢ olabilir.59 b. KarĢılıklı irade beyanları Ġradelerin karĢılıklı olması ile kastedilen, aynı anda beyan edilmeleri değil, zaman yönünden birbirlerini takip etmeleridir.60 Bir sözleĢmenin kurulması bakımından karĢılıklı olması gerektiğinden bahsedilen irade beyanları icap ve kabul olarak adlandırılmaktadır. 56 EREN, s. 186. 57 EREN, s. 203. 58 EREN, s. 204; REĠSOĞLU, Sefa, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 14. Bası, Ġstanbul, 2000, s. 46 vd. 59 EREN, s. 205. 60 EREN, s. 219. 30 (1) Ġcap (i) Tanımı ve nitelikleri SözleĢmenin meydana getirilmesine iliĢkin esaslı unsurları içeren, bağlanma iradesi taĢıyan ve bu itibarla zaman olarak daha önce yapılan, karĢı tarafa varması gerekli, tek taraflı irade beyanı icap olarak tanımlanmaktadır.61 SözleĢme kurmaya yönelik bir irade beyanının icap mı kabul mü olduğunun tespiti zaman itibariyle önce mi yoksa sonra mı yapıldığının tespitine bağlıdır.62 Tanımı çerçevesinde bir icapta bulunması gereken nitelikler, irade beyanının karĢı tarafa yöneltilmiĢ olması, sözleĢmenin esaslı unsurlarını içermesi ve bağlanma iradesi taĢıması olarak sıralanabilir. Ġcap, belirli kiĢi veya kiĢilere yöneltilmiĢ olabileceği gibi genele, bir baĢka deyiĢle kim olduğu bilinmeyen kiĢi veya kiĢilere de yöneltilmiĢ olabilir.63 SözleĢmenin esaslı unsurları ile kastedilen sözleĢmenin kurulabilmesi için asgari olarak bulunması gereken unsurlar olup, kanunda düzenlenmiĢ olan sözleĢme türlerinde sözleĢmenin esaslı unsurları genelde kanun tarafından belirlenmektedir. Örneğin; satım sözleĢmesinde esaslı unsurlar satılan mal ve bedel olup, icabın bu unsurları kapsaması gerekmektedir. 61 EREN, s. 219; KARAHASAN, Mustafa ReĢit, Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler Öğreti Yargıtay Kararları (Türk Borçlar Hukuku), C.1, Ġstanbul, 2003, s. 121; KILIÇOĞLU, s. 40; REĠSOĞLU, s. 53. 62 EREN, s. 219; OĞUZMAN, M. Kemal, ÖZ, M. Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Gözden GeçirilmiĢ 5. Baskı, Ġstanbul, 2006, s. 46. 63 OĞUZMAN, ÖZ, s. 46. 31 SözleĢmenin esaslı olmayan unsurları ise tarafların üzerinde uyuĢmamıĢ olmaları halinde dahi sözleĢmenin kurulmuĢ sayılacağı unsurlardır. 64 Ġcabın temel belirleyici niteliği, bağlanma iradesi taĢıması, bir baĢka deyiĢle, muhatabın kabul beyanıyla birlikte sözleĢmenin kurulması konusunda ciddi bir teklifte bulunulmasıdır. Bir irade beyanı sözleĢme kurulmasını değil, sadece müzakerelere giriĢilmesini ve muhatabın bu irade beyanını yönelten kiĢiye icapta bulunmasını sağlamayı amaçlıyorsa, icaptan değil, icaba davetten söz edilmektedir.65 Ġcaba davette, baĢkalarının kendisine icapta bulunmasını sağlama amacı bulunmakta olup, iki kavram arasında yapılacak ayrımda açıklanan iradenin sözleĢmenin esaslı unsurlarını içerip içermediği ve bağlanma niyeti taĢıyıp taĢımadığı esas teĢkil etmektedir.66 BK’nın 7. maddesinde irade beyanlarının icap mı icaba davet mi olduğu hakkında yorumlayıcı düzenlemeler yer almaktadır.67 Anılan maddenin ilk üç fıkrası uyarınca, beyan sahibi teklifi ile bağlı olmadığını açıkça belirtirse veya somut durumdan beyan sahibinin teklifi ile bağlı olma niyetinin bulunmadığı anlaĢılırsa ya da katalog veya fiyat listesi gönderilmesi söz konusuysa icaba davetten; üzerinde fiyatı gösterilmek suretiyle mal sergilenmesi söz konusuysa icaptan söz edilecektir. (ii) Ġcabın bağlayıcı olduğu süre Ġcapta bulunanın bu beyanıyla bağlı olduğu sürenin tayini, icabın süreli veya süresiz olmasına göre değiĢmektedir. 64 KILIÇOĞLU, s. 40-41. 65 KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 123; OĞUZMAN, ÖZ, s. 46; REĠSOĞLU, s. 54. 66 KILIÇOĞLU, s. 42. 67 EREN, s. 223; OĞUZMAN, ÖZ, s. 47. 32 BK’nın 3. maddesine göre, icapta bulunanın bir süre belirtmiĢ olması halinde, bu sürenin sonuna kadar kabul haberinin kendisine ulaĢmaması halinde icabıyla bağlı olmayacağının kabulü gerekir. Ġcabı yapan kiĢi sonradan bu süreyi uzatabilir, ancak kısaltamaz.68 Ġcapta bulunanın, icabıyla bağlılık süresini belirtmemiĢ olması halinde, icabın bağlayıcı olacağı süre ise, sözleĢmenin hazırlar arasında veya hazır olmayanlar arasında akdedilmesine göre değiĢmektedir.69 Hazırlar arasındaki süresiz icap BK md. 4’te, hazır olmayanlar arasında süresiz icap ise BK md. 5’te hüküm altına alınmıĢtır. Ġcabın, yapıldığını anında öğrenebilecek bir muhataba yönelmiĢ olması halinde hazırlar arasında yapılmakta olan bir sözleĢme görüĢmesi gündeme gelmektedir.70 Hazırlar arası sözleĢme görüĢmelerinde süresiz icabın bağlayıcılık süresine iliĢkin olarak BK’nın 4. maddesinde; “Kabul için bir müddet tâyin olunmaksızın hazır olan bir Ģahsa karĢı vâkı olan icap derhal kabul olunmadığı takdirde, onu yapan bağlı kalmaz. Ġki taraf yahut vekillerinin bizzat telefon ile yaptıkları akitlere hazırlar arasında icra olunmuĢ nazariyle bakılır.” hükmü yer almaktadır. BK’nın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle kiĢilerin fiziken karĢılıklı bulunmadığı halde, hazır imiĢ gibi görüĢme yapabilmesini sağlayan tek araç telefon olduğu için, ilgili Kanun maddesinde yalnızca telefonla yapılan görüĢmeler zikredilmiĢtir.71 Oysa, günümüzde teknolojik geliĢmeler ıĢığında internet aracılığıyla dahi sözleĢme akdedilebilmesi mümkün olup, bu durumda da hazırlar arasında bir sözleĢmenin kurulmasından söz 68 OĞUZMAN, ÖZ, s. 53; 69 EREN, s. 225; KILIÇOĞLU, s. 45.; OĞUZMAN, ÖZ, s. 54; REĠSOĞLU, s. 55. 70 OĞUZMAN, ÖZ, s. 55; REĠSOĞLU, s. 55. 71 KILIÇOĞLU, s. 45. 33 edilebilecektir. Nitekim, çalıĢmamız kapsamında incelenen Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde de taraflar bizzat karĢı karĢıya gelmemekte, Borsa’ya ilettikleri icap ve kabul iradeleri Borsa nezdinde kurulu bir sistem içinde karĢılaĢmakta olup, bu halde dahi sistemin iĢleyiĢi hazırlar arası bir sözleĢmeye vücut vermektedir. BK’nın 4. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere, hazırlar arasındaki sözleĢme görüĢmelerinde, karĢı taraf derhal kabul beyanında bulunmamıĢsa, icapçı icabıyla bağlı olmaktan kurtulmaktadır. Derhal kabul ile kastedilen, hazırlar arası görüĢmenin Ģartları dâhilinde, icapla uyumlu bir kabul iradesinin açıklanması için geçmesi gereken makul süre veya görüĢmeler kesilinceye kadar geçecek süredir.72 Hazır olmayanlar arasındaki sözleĢme görüĢmelerine gelince; BK’nın 5. maddesinin konuya iliĢkin düzenlemesi; “Hazır olmayan bir Ģahsa karĢı müddet tâyin olunmaksızın dermeyan olunan icap zamanında ve muntazam surette irsal olunmuĢ bir cevabın vusulüne intizar edebileceği dakikaya kadar, onu yapan hakkında lüzum ifade eder. Bu kimsenin icabını zamanında vâsıl olmuĢ addetmeğe hakkı vardır. Vaktinde gönderilen kabul haberi icabı yapana geç varır o kimse onunla mülzem olmamak iddiasında bulunursa keyfiyeti derhal kabul edene bildirmeye mecburdur.” hükmünü amirdir. Buna göre; hazır olmayanlar arası sözleĢme görüĢmelerinde icabın bağlayıcılık süresinin tespitinde, icabın kabulcüye varması için geçecek sürenin, kabulcünün makul düĢünme süresinin ve kabul haberinin icapçıya varması için geçecek sürenin toplanması ile bulunacak sürenin aĢılıp aĢılmadığına bakılmalıdır. 73 72 KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 128; KILIÇOĞLU, s. 45. 73 EREN, s. 226-227; KILIÇOĞLU, s. 46; OĞUZMAN, ÖZ, s. 55-56. 34 Öte yandan, icabın bağlayıcılık süresinin yukarıda açıklanan genel hükümlerden farklı olarak Kanunla ayrıca düzenlenmiĢ olması da mümkündür. Örneğin; BK md. 175 uyarınca borcun nakline iliĢkin icap, alacaklı tarafa bir baĢkası yeni bir icapta bulunana veya borç sona erene kadar bağlayıcıdır.74 (2) Kabul (i) Tanımı ve nitelikleri Kabul, kendisine icapta bulunulan kiĢinin, icabın içeriğine uygun biçimde ve sözleĢmenin kurulmasına imkân sağlayacak Ģekilde icapçıya yönelttiği veya icapçıya yöneltmemekle birlikte iradi faaliyetleriyle açıkladığı tek taraflı irade beyanıdır.75 BK’nın 6. maddesinde zımni kabul düzenlenmiĢ olup, bu suretle, kabul iradesinin açık veya zımni olarak beyan edilebileceği esası kabul edilmiĢtir. Kabul iradesinin bir yorum veya tahmin gerektirmeksizin net bir biçimde ortaya konulması halinde açık kabulden; iradenin açık kabul sayılmaya elveriĢli araçlarla değil de bu anlama gelecek baĢka davranıĢ biçimleriyle ortaya konulması halinde ise zımni kabulden söz edilmektedir.76 Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesi kapsamında açık bir kabul iradesinde bulunulması öngörülmüĢ olduğundan zımni kabul veya susmaya bağlanacak sonuçlar bu sözleĢmeler bakımından gündeme gelmeyecektir. Bununla birlikte, kısaca değinmek gerekirse, susmanın zımni kabul olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine iliĢkin olarak BK’nın 6. 74 OĞUZMAN, ÖZ, s. 56-57. 75 EREN, s. 228; KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 132; KILIÇOĞLU, s. 48; OĞUZMAN, ÖZ, s. 57-58; REĠSOĞLU, s. 57. 76 KILIÇOĞLU, s. 48; REĠSOĞLU, s. 57. 35 maddesine göre; icapçı, iĢin veya durumun özelliği gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, icap makul bir süre içinde reddedilmediği takdirde sözleĢme kurulmuĢ sayılmaktadır. Muhataba gönderilen bir Ģeyin kullanılması veya tüketilmesi zımni kabulün en yaygın örneğidir. 77 (ii) Kabulün hükmü Kabul beyanı kurucu yenilik doğuran bir hakkın kullanımı niteliğini haiz olup, bu niteliği gereği sözleĢmenin kurulması sonucunu doğurur.78 Bununla birlikte, kabul beyanı, bu beyanın icapçıya ulaĢması için tanınan süre içinde icapçıya ulaĢmamıĢsa veya kabul beyanının gönderilmesinden ve fakat icapçıya ulaĢmasından önce icapçının veya muhatabın ölmesi veya hukuki iĢlem ehliyetlerini kaybetmeleri gibi hallerde akdin kurulmuĢ olduğundan söz edilemez.79 Bir irade beyanı icabın esaslı noktalarını değiĢtiriyorsa, bu halde sözleĢmenin kurulmasını sağlayan kabul beyanı değil, icabın reddi veya yeni bir icap söz konusu olur.80 (3) Ġcap ve kabulün geri alınması BK’nın 9. maddesinde; “Ġcabın geri alındığı haberi icabın vusulünden evvel yahut aynı zamanda mürselünileyhe vâsıl olur yahut icaptan sonra vâsıl olmakla beraber mürselünileyhe icaba muttali olmazdan evvel kendisine tebliğ olunursa, icap keenlemyekün addolunur. 77 EREN, s. 231; KILIÇOĞLU, s. 49. 78 EREN, s. 232; OĞUZMAN, ÖZ, s. 60. 79 OĞUZMAN, ÖZ, s. 61. 80 KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 132. 36 Bu kaide kabulün geri alınmasına da tatbik edilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, icap veya kabul iradesi karĢı tarafa varmadan önce geri alma iradesinin varması ya da icap veya kabul iradesi ile dönme iradesinin karĢı tarafa aynı anda varması yahut icap veya kabul iradesi karĢı tarafa vardığı ve fakat muhatap bunu henüz öğrenmediği halde geri alma iradesinin sonradan varması durumunda geri alma iradesine üstünlük tanınmaktadır.81 Dolayısıyla, hazırlar arasındaki sözleĢme görüĢmelerinde icap veya kabul beyanını geri almak kural olarak mümkün değilken, hazır olmayanlar arasındaki sözleĢme görüĢmelerinde kabul beyanı, icapçıya bu beyandan daha önce ulaĢacak bir geri alma beyanıyla geri alınabilmektedir.82 Bu çerçevede, hazırlar arası bir sözleĢme olduğu tespit edilen Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesi bakımından icap veya kabulün geri alınması kural olarak mümkün olmamakla birlikte, ĠMKB Yönetmeliği’nin 23. maddesi çerçevesinde emir iptali gündeme gelebilmektedir.83 c. Ġrade beyanlarının birbirine uygunluğu Bir sözleĢmeden söz edilebilmesi için gerekli olan son unsur, karĢılıklı icap ve kabul iradelerinin birbirine uygun olmasıdır. Zira BK’nın 1. 81 EREN, s. 232-233; KILIÇOĞLU, s. 49. 82 EREN, s. 232; OĞUZMAN, ÖZ, s. 60. 83 ĠMKB Yönetmeliği’nin 23. maddesi uyarınca, bilgisayar ortamından kaynaklanan hata oluĢmuĢ ise, gerçekleĢen iĢlem üyelerden en az birinin hatalı emri sonucunda oluĢmuĢ ise, 24. madde kapsamında belirtilen ve yapay fiyat ve piyasa oluĢturulmasında yasaklanan hallerin herhangi birinin var olduğu tespit edilmiĢse veya üye ve/veya menkul kıymetlerin iĢlemlerini durduracak diğer maddi unsurların ortaya çıkması halinde, Borsa BaĢkanı iki veya daha fazla borsa üyesinin baĢvurusu üzerine ya da re’sen, üye ve/veya menkul kıymet bazında bekleyen emirleri ve/veya gerçekleĢen iĢlemleri belirli bir zaman dilimi içinde veya zaman dilimine bağlı olmaksızın iptal edebilir. Ġptal kararları verildikleri günü izleyen ilk iĢ günü çıkan Borsa Bülteni’nde ve Borsa’da ilan edilir. 37 maddesinde karĢılıklı irade beyanlarının birbirine uygunluğu da sözleĢmenin kurucu unsurları arasında zikredilmiĢtir.84 Ġcap ve kabul iradeleri arasındaki uygunluk ile kastedilen, bu irade beyanlarının sözleĢmede zorunlu olarak yer alması gereken esaslı noktalar üzerinde birleĢmesidir.85 SözleĢmenin kurulmasına yönelik iradeler arasında uyumsuzluk bulunduğu yönünde bir ihtilaf söz konusu olduğunda, bu durum, hâkim tarafından tarafların irade beyanlarının yorumlanması suretiyle çözümlenmektedir.86 2. SözleĢmenin kurulduğu an SözleĢmenin kurulduğu anın tespiti, yarar ve hasarın kime ait olduğunun tespiti, ölüm halinde mirasçıların sözleĢmeden dolayı sorumlu olup olmayacakları gibi konular bakımından önem taĢımaktadır. Bu husus, sözleĢmenin kurulduğu anın belirlenmesine yönelik olarak ortaya atılmıĢ olan açıklama, gönderme, varma ve öğrenme teorileri çerçevesinde, hazırlar arası ve hazır olmayanlar arası sözleĢme görüĢmeleri bakımından ayrı incelenmelidir. Hazırlar arası sözleĢmelerde, sözleĢme kabulcünün kabul haberini açıkladığı anda kurulmuĢ sayılmakta; bir baĢka deyiĢle hazırlar arası sözleĢmelerin kurulma anının tespitinde açıklama teorisine üstünlük tanınmaktadır.87 84 EREN, s. 205; KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 112. 85 KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 113. 86 EREN, s. 206. 87 EREN, s. 235; KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 135; KILIÇOĞLU, s. 50; OĞUZMAN, ÖZ; s. 65. 38 Hazır olmayanlar arasında sözleĢmenin kurulduğu anın tespitine iliĢkin olarak, açıklama teorisine göre; sözleĢme muhatabın kabul beyanını açıklamasıyla, gönderme teorisine göre; muhatabın kabul beyanını icapçıya göndermesiyle, varma teorisine göre; kabul beyanının icapçının hâkimiyet alanına (hukuki alanına) ulaĢmasıyla, öğrenme teorisine göre ise; icapçının kabul beyanını öğrenmesiyle kurulmuĢ sayılmaktadır.88 BK, hazır olmayanlar arası sözleĢmeler bakımından bu teorilerden varma (ulaĢma) teorisini kabul etmiĢtir.89 Buna göre, kabul beyanının, icapçının hâkimiyet alanına ulaĢtığı an sözleĢme kurulmuĢ olmakla birlikte, sözleĢmenin kurulması için açık bir kabul beyanına ihtiyaç duyulmayan hallerde, icabın, muhatap tarafından makul bir süre içinde reddedilmemesi halinde, icabın muhatabın hâkimiyet alanına girmesiyle sözleĢmenin kurulmuĢ olduğunun kabulü gerekmektedir.90 Bu husus BK’nın 6. maddesinde yer alan “Ġcabı dermeyan eden kimse gerek iĢin hususi mahiyetinden gerek hal ve mevkiin icabından naĢi sarih bir kabule intizar mecburiyetinde olmadığı takdirde, eğer icap münasip bir müddet içinde reddolunmamıĢ ise, akde münakit olmuĢ nazariyle bakılır.” düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıĢtır. 3. SözleĢmenin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu an SözleĢmenin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu anın tespiti de, kurulduğu anda olduğu gibi hazırlar arası ve hazır olmayanlar arası sözleĢmeler bakımından farklılık arz etmektedir. 88 EREN, s. 234-235; KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 135. 89 EREN, s. 235; KILIÇOĞLU, s. 50. 90 EREN, s. 235; KARAHASAN, Türk Borçlar Hukuku, s. 135. 39 Hazırlar arası sözleĢmelerde kural olarak, sözleĢmenin kurulduğu an ile hüküm ve sonuçlarını doğurduğu anın aynı olduğu kabul edilmektedir. 91 Bununla birlikte, hazır olmayanlar arası sözleĢmeler bakımından BK’nın 10. maddesinde yer alan; “Gaipler arasında icra olunan akitler, kabul haberi irsal olunduğu anda hüküm ifade ederler. Eğer sarih bir kabule ihtiyaç bulunmazsa akdin hükmü, icabın vusulü anından itibaren cereyana baĢlar.” hükmü uyarınca, sözleĢmenin hükümlerini doğurduğu anın tespitinde gönderme ve varma teorileri esas alınmıĢtır. Buna göre, kabul haberinin muhatap tarafından icapçıya gönderildiği anda sözleĢme hükümlerini doğurmaya baĢlamakla birlikte, açık bir kabule ihtiyaç duyulmayan hallerde, sözleĢme hükümlerini, icabın muhataba vardığı andan itibaren doğurmaktadır.92 B. Borsada Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmesinin Kurulması 1. SözleĢmenin tarafları Borsa’da hisse senedi alım satım iĢlemi yapabilmek için öncelikle Borsa’da iĢlem yapmaya yetkili bir aracı kuruluĢ ile sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık sözleĢmesi yapılması gerektiği, bundan sonra, her bir iĢlem için müĢteri tarafından aracı kuruma verilen talimatların, aracı kurum tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde Borsa’ya iletilebildiği yukarıda kısaca ifade edilmiĢti.93 Borsa’da gerçekleĢtirilen bir alım satım iĢleminde, aracı kuruluĢ ile yatırımcı arasında, aracı kuruluĢ ile Borsa arasında ve nihayetinde sözleĢmenin asıl tarafları olan alıcı, satıcı ve bu Ģahısları temsil eden aracı 91 EREN, s. 235; KILIÇOĞLU, s. 50. 92 EREN, s. 236. 93 Bknz.; yukarıda, s. 12-14. 40 kurumlar arasında birden fazla hukuki iliĢkinin ortaya çıktığı açıktır. Bu iliĢkiler silsilesi içerisinde, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin tarafları esas itibariyle alıcı ve satıcı sıfatını haiz olan yatırımcılardır. Ancak kural olarak yatırımcıların Borsa’da doğrudan alım satım iĢlemi yapmalarına izin verilmemesi ve Borsa iĢlemlerinin borsa üyelik belgesine sahip ve Borsa’da alım satım iĢlemi yapmasına izin verilmiĢ yetkili kurumlar tarafından yapılabileceğinin kabul edilmesi nedeniyle, bu sözleĢmede aracı kurumların da temsilci sıfatıyla yer aldıklarının belirtilmesi gerekmektedir. Genel olarak sözleĢmenin kurulmasına yönelik iradelerin taraflarca bizzat açıklanması mümkün olduğu gibi, tarafların temsilcilerince açıklanması da mümkündür. Temsil, doğrudan ve dolaylı temsil olmak üzere iki ayrı baĢlık altında incelenebilmektedir. Buna göre doğrudan temsil, bir kiĢinin sahip olduğu temsil yetkisine dayanarak, baĢka bir Ģahıs adına ve hesabına iĢlem yapmasını; dolaylı temsil ise kendi adına fakat baĢkası hesabına iĢlem yapmasını ifade etmektedir.94 Bu bağlamda Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde, aracı kurumun müĢteri nam ve hesabına hareket etmesi halinde doğrudan temsil iliĢkisi, kendi namına müĢteri hesabına hareket etmesi halinde ise dolaylı temsil iliĢkisi gündeme gelmektedir. 2. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde icap ve kabul iradeleri Borsa’da hisse senedi alım satımına yönelik iradeler, aracı kurumların yatırımcılardan aldığı talimatları edilmektedir. 94 EREN, s. 386-388; REĠSOĞLU, s. 116. Borsa’ya iletmeleri yoluyla beyan 41 Aracı kurumlara müĢterileri tarafından onlar adına Borsa’da hisse senedi alım satımı yapılmasına yönelik olarak verilen talimatlar, “emir” veya “müĢteri emri” olarak nitelendirilmektedir. MüĢteri emri, esas itibariyle, aracı kurumun çerçeve sözleĢmeden kaynaklanan borcunu ifa etmesini sağlamaya yönelik tek taraflı bir hukuki iĢlem olup, hukuki niteliği itibariyle, yatırımcının hisse alım satım sözleĢmesi kurulmasına yönelik bu irade beyanları, aracı kurum tarafından Borsa’ya iletilmekle duruma göre icap veya kabul niteliğine bürünmektedir.95 Bu noktada belirtmek gerekir ki; bir kısım yazarın96 savunduğunun aksine, müĢteri tarafından aracı kuruma iletilen alım veya satım emirleri, bir baĢka deyiĢle müĢteri emirleri, karĢı tarafa (alıcıya) yöneltilmiĢ bir icap veya kabul olmayıp, alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesi kapsamında aracı kurumun emri Borsa’ya iletmesini talep etmeye yönelik vekâlet niteliğinde bir irade beyanından ibarettir.97 Zira, aracılık faaliyetinin yatırımcı nam ve hesabına gerçekleĢtirilmesi halinde, aracı kurum ile yatırımcı arasındaki “alım satım sözleĢmesi yapılması” iĢinin görülmesine yönelik vekâlet sözleĢmesinde, vekilin iĢ görmeyi müvekkilin iradesine ve özellikle talimatına uygun yapma borcu bulunmaktadır. Bu kapsamda talimat, müvekkilin vekâlet sözleĢmesinin kurulmasından sonra vekile tevdi edilen iĢi nasıl yapacağını belirten tek taraflı varması gereken bir irade beyanıdır. 98 Dolayısıyla, yatırımcı tarafından aracı kuruma iletilen alım satıma yönelik talimat, vekâlet sözleĢmesinin konusunu oluĢturan fiil olup, aracı kurum tarafından Borsa’ya iletilmediği müddetçe icap niteliğini kazanmayacaktır. 95 ÇETĠN, s. 34-35. 96 GÖKYAYLA DEMĠR, s. 180-182; ÜNAL, Aracı Kurumlar, s. 277. 97 ÇETĠN, s. 35; KARSLI, s. 250. 98 YAVUZ, Cevdet, Borçlar Hukuku Dersleri Özel Hükümler, YenilenmiĢ 3. Bası, Ġstanbul, 2004, s. 388. 42 Aracı kurum tarafından müĢteri emirlerinin Borsa’ya iletilmesi halinde müĢteri emri “borsa emri”ne dönüĢmekte; bir baĢka deyiĢle Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin kurulmasını sağlayan icap ve kabul iradeleri, yatırımcıların aracı kuruma ilettikleri müĢteri emirlerinin aracı kurum tarafından Borsa’ya iletildiği anda bu sıfatları kazanmaktadır.99 ĠMKB Hisse Senedi Piyasası’nın bilgisayarlı alım satım sisteminde aracı kurumlar tarafından, disketle veya Ex-API kanalıyla veya klavye ile sisteme emir iletilebilmektedir.100 Hazırlar arasında kurulan bir sözleĢme olan Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesi bakımından da genel hükümlerde olduğu gibi, zaman itibariyle önce iletilen emirler icap, bu emirleri karĢılamaya yönelik olarak iletilen emirler ise kabul olarak nitelendirilmektedir. Bununla birlikte, sistemde bekleyen emirler her zaman alım satım sözleĢmesinin kurulmasına yönelik icap niteliğindedir. Borsa’da alım satım sözleĢmesi kurulmasına yönelik icap, belirsiz bir yatırımcı kitlesine yöneltilirken; kabul, genel olarak sistemde bekleyen ve kurulması istenen sözleĢmenin esaslı noktalarının belirlendiği icaba yöneltildiği için, kabul beyanının muhatabı, icabı yapan kiĢidir.101 Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesini kurmaya yönelik icap beyanı, klasik satım sözleĢmelerinde olduğu gibi satılacak malı ve bedelini içerecek Ģekilde sisteme iletilmekte ve aynı esaslı unsurları içeren kabul beyanı ile karĢılaĢmakla sözleĢmenin kurulmasına vücut vermektedir. Bu çerçevede icap ve kabul iradelerini oluĢturan borsa emirleri, aĢağıda türleri itibariyle incelenmiĢtir. 99 ÇETĠN, s. 35. 100 Emir iletim yöntemlerine iliĢkin ayrıntılı http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm , EriĢim tarihi: 17.03.2008. 101 ÇETĠN, s. 35. bilgi için bknz.; 43 a. ĠMKB hisse senedi piyasasında emir çeĢitleri ĠMKB Yönetmeliği’nin 19. maddesinde Borsa’da hisse senetlerinin iĢlem göreceği piyasa ile pazarlarda uygulanacak yöntem ve kuralların ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nde düzenlendiği belirtilmiĢtir. Aynı Yönetmelik’in 28-32. maddeleri arasında ise müĢteri emirlerinin veriliĢ Ģekli, emirlerde bulunacak bilgiler, fiyatların belirlenme Ģekilleri ve müĢteri emirlerinin geçerlik süreleri hüküm altına alınmıĢtır. ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 19. maddesinde “Borsa Emirleri” baĢlığı altında Borsa emirlerinin aĢağıdaki Ģekillerden biriyle verilebileceği düzenlenmiĢtir. (1) Normal emirler ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde normal emir, “iĢlem birimi halinde verilmiĢ, tam olarak 1 (bir) lot ve katlarından oluĢan emirler” Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Anılan bent uyarınca normal emirler üç Ģekilde verilebilmektedir. Bunlardan limit fiyatlı emirler, fiyat ve miktarın belirtildiği emirlerdir. Bir defada sisteme girilebilecek emir miktarı ĠMKB Yönetim Kurulu tarafından belirlenen miktardan fazla olamamaktadır. Emrin gerçekleĢmeyen bölümü sistemde pasif olarak geçerlik süresi102 kadar beklemektedir (ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği md.19/2-a-1). Buna göre, limit fiyatlı emirlerin tam olarak gerçekleĢmemesi halinde, gerçekleĢmeyen kısım sistemde bekleyen (pasif) emir olarak görünmektedir. Böyle bir durumda, emir baĢlangıçta sistemde bekleyen emirleri karĢılamaya yönelik kabul niteliğinde irade beyanı iken, emrin gerçekleĢmeyen kısmı sistemde bekleyen emir konumuna girerek icap durumunda olmakta ve diğer yatırımcılar tarafından 102 Bknz.; aĢağıda s. 49. 44 sisteme iletilecek kabul beyanını beklemektedir. Bu halde, klasik Borçlar Hukuku kurallarından farklı olarak kabul, sistemin iĢleyiĢi gereği icaba dönüĢmektedir. dosyasında 103 Limit fiyatlı emirlerde, yeni girilen emrin miktarı, emir bekleyen emirlerin miktarından büyükse, bütün emirler karĢılanana kadar, yeni emrin limit fiyatına eĢit veya daha iyi fiyatlı olan bütün emirlerle eĢleĢmekte, karĢılanmayan miktar ise emir dosyasında emir giriĢinde belirtilen fiyattan yerini almaktadır. Yeni girilen bir emrin miktarı, emir dosyasındaki tek bir emrin miktarından düĢük ise, yeni emrin tamamı karĢılanmakta ve emir dosyasında mevcut bulunan emrin karĢılanmayan kısmı ise ayrıca bir geçerlik süresi belirtilmemiĢse emir dosyasında gün sonuna kadar kalmaya devam etmektedir. 104 Normal emirlerin ikinci türünü oluĢturan kalanı iptal et (KĠE) emirleri, bir defada girilebilecek emir miktarı sınırına bağlı kalmaksızın, fiyat ve miktar belirtilerek girilen ve emrin girildiği anda karĢılanmayan bölümünün otomatik olarak iptal edildiği emirlerdir (ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği md.19/2-a-2). Dolayısıyla iĢlem gerçekleĢmezse, emrin tamamı; iĢlem kısmen gerçekleĢirse, iĢlem görmeyen kısmı limit fiyatlı emirlerde olduğu gibi emir dosyasına pasif olarak yazılmayıp, sistem tarafından otomatik olarak iptal edilmektedir. Normal emirlerin son çeĢidi olan özel limit fiyatlı emirler, tanımlanan fiyata kadar olan karĢı emirlerin tümünü gerçekleĢtirmek amacıyla girilen emirlerdir (ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği md.19/2-a-3). Borsa Yönetim Kurulu sermayenin belli bir oranını ve/veya iĢlem tutarını aĢan emirlere izin vermeyebilmektedir. Bu tür emirlerde emir miktarı “0” (sıfır) olarak girilmekte ve emir sadece fiyat verilerek sisteme aktarılmaktadır.105 103 ÇETĠN, s. 36. 104 Klavuz, s. 240. 105 ÇETĠN, s. 36; Klavuz, s. 281-282. 45 Bu sayede, miktarına bakılmaksızın belirli bir fiyata kadar olan tüm emirlerin karĢılanması amaçlanmaktadır. (2) Küsurat emirler Küsurat emirler, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, iĢlem biriminin (1 lot) içerdiği hisse senedi sayısından daha az miktarda verilmiĢ emirler olarak tanımlanmıĢtır. Anılan bent uyarınca küsurat emirler, hisse senedi sayısı olarak fiyatsız girilmekte ve o andaki son normal emir iĢleminin fiyatından gerçekleĢtirilmektedir. ĠMKB’nin 4.6.2004 tarih ve 1616 sayılı Genel Mektubu uyarınca, YTL’li yapıda Borsa dahilinde tüm Hisse Senetleri Piyasası pazar ve piyasalarında küsurat iĢlemlerinin yapılmasına son verilerek bu iĢlemlerin Borsa dıĢı lot altı iĢlemleri kapsamında yürütülmesine karar verilmiĢtir. ÇalıĢmamız kapsamında Borsa’da gerçekleĢen hisse senedi alım satım iĢlemleri incelenmekte olduğundan, küsurat emirlere iliĢkin ayrıntılı bir açıklamaya yapılmayacaktır. (3) Özel emirler ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde özel emirler, ĠMKB Yönetim Kurulu tarafından, menkul kıymet bazında belirlenen hisse sayısını aĢan ve baĢka bir özel emir ile eĢlendiğinde eksper onayıyla gerçekleĢtirilen emirler olarak tanımlanmıĢtır. Anılan bent uyarınca özel emirler bölünememekte ve bir bütün olarak alınıp satılmaktadır. Özel emir iĢlemleri, sistemde bekleyen diğer özel emirlerle eĢleĢtirilip Borsa tarafından onaylandıktan sonra gerçekleĢmektedir.106 Bir baĢka 106 Klavuz, s. 283. 46 deyiĢle, özel emirlerde otomatik eĢleĢme uygulanmamakta, özel emirlerden dolayı iĢlem gerçekleĢmesi için Borsa’nın onay vermesi gerekmektedir. Borsa’nın onaylamadığı durumlarda, iĢlem gerçekleĢmemekte ve ilgili özel emirler iptal edilmektedir. Dolayısıyla, özel emirler bakımından Borsa onayı kurucu nitelik arz etmektedir. Girilen özel emrin karĢısında girilmiĢ eĢit ya da daha iyi fiyatlı ve girilen özel emri bütünüyle karĢılayacak miktarlarda özel veya limit fiyatlı emirler varsa önce bu emirler karĢılanmak suretiyle iĢlem gerçekleĢtirilmektedir (ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği md. 19/2c/2). Bir özel emrin zaman önceliği kazanabilmesi diğerleri ile fiyatı ve miktarının aynı olmasına bağlıdır. Her özel emir, bölünemez oluĢu nedeniyle ayrı bir bütündür. Miktarları farklı olmak kaydı ile en iyi fiyatlı özel emrin diğerlerine göre önceliği bulunmamaktadır. Bir aracı kurum, farklı miktardaki bir emri, en uygun fiyatlı emre tercih edebilmektedir (ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği md. 19/2-c/3). Bu emir türlerinin yanı sıra, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 19. maddesinin (d) bendinde ĠMKB Yönetim Kurulu tarafından belirlenen miktarın üzerinde bir bütün olarak iĢlem gören ve Toptan SatıĢlar Pazarı’nda verilebilen “Toptan AlıĢ SatıĢ Emirleri” ve (e) bendinde sahip olunmayan hisse senedinin ödünç alınmak suretiyle satılmasını ifade eden “Açığa SatıĢ Emirleri” de düzenlenmiĢ olup, söz konusu emir türleri çalıĢmamızın kapsamı dıĢında kaldığından ayrıntısına girilmemiĢtir. b. Emirlerin veriliĢ Ģekli ve emirlerde bulunacak unsurlar ĠMKB Yönetmeliği’nin 28. maddesinin 1. fıkrasında Borsa’da hisse senedi alım satım emirlerinin esas itibariyle yazılı olarak verileceği, ancak 47 Borsa üyelerinin telefon ve benzeri iletiĢim araçlarıyla ya da sözlü olarak kendilerine iletilen emirleri de isterlerse kabul edebilecekleri hüküm altına alınmıĢtır. Anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca aracı kurumlar, nedenini açıklama zorunluluğu olmaksızın emirleri kısmen veya tamamen kabul etmeyebilmektedir. Ancak, bu halde durumu müĢterilerine veya onların temsilcilerine hemen bildirmek zorundadırlar. Aynı maddenin 4. fıkrasında emri veren müĢterinin, emrin Borsa’ya intikal ettirilmesinden önce emri değiĢtirebileceği veya geri alabileceği esası kabul edilmiĢtir. MüĢteri emri Borsa’ya intikal ettikten sonra icap niteliğini kazanmakta olup, hazırlar arası bir sözleĢmede icaptan dönülmesi kural olarak mümkün olmadığından, emrin geri alınmasının Borsa’ya intikal etmesinden önceki zamanla sınırlı tutulmuĢ olması yerinde bir tercihtir. Bununla birlikte, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 20. maddesi çerçevesinde, girilen emirler miktar azaltılmaksızın mevcut emrin fiyatı iyileĢtirilerek düzeltilebilmektedir. 107 Bu Ģekilde iyileĢtirilen emir daha önce girilmiĢ aynı fiyatlı emirlerden sonra yer almaktadır. Sisteme girilmiĢ ve henüz iĢleme dönüĢmemiĢ emirlerin aracı kurumlar tarafından iptal edilmesine iliĢkin usul ve esaslar Borsa Yönetim Kurulu tarafından belirlenmektedir. Anılan madde uyarınca, alıĢ ve satıĢ emri bazında, zaman olarak en son konumdaki emir istenildiğinde iptal edilebilmektedir. Bunun yanı sıra, bir üyenin iĢlem yapma yetkisinin Borsa ve/veya SPK tarafından geçici veya sürekli olarak kaldırılması durumunda, üyeye ait sistemde bekleyen tarihli emirler Borsa tarafından re'sen iptal edilmektedir. 107 Emir iyileĢtirilmesi, alıĢ emri için fiyatı yükseltmek, satıĢ emri için fiyatı düĢürmek anlamındadır. 48 MüĢteri emirlerinde bulunması gereken asgari unsurlar, ĠMKB Yönetmeliği’nin 29. maddesinde düzenlenmiĢtir. Buna göre; bir müĢteri emrinde en az Ģu bilgilerin bulunması gerekmektedir: Emrin verildiği borsa üyesinin adı, soyadı veya unvanı, emri verenin adı, soyadı veya unvanı ve adresi, emrin alım emri mi satım emri mi olduğu, satın alınacak veya satılacak menkul kıymetin cinsi, adedi, varsa nominal değer tutarı, emrin limitli mi, yoksa serbest fiyatlı emir olarak mı verildiği, limitli emirlerde limit fiyatı, varsa, emrin geçerlilik süresi, emrin verildiği yer, tarih, saat ve dakika, emrin, borsa üyesi tarafından alındıktan sonra ilk seansta mı, yoksa geçerlilik süresi içinde uygun göreceği bir seansta mı borsaya intikal ettirileceği ve müĢteri emir numarası. Anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca müĢteri emirleri en az iki nüsha düzenlenmekte ve bir nüshası emri veren müĢteriye verilmektedir. Sözlü emir istisnası dıĢında, yukarıda sayılan bilgileri içermeyen emirler iĢleme konulmamaktadır (ĠMKB Yönetmeliği md. 29/3). MüĢteri emirlerinde fiyat, ilgili piyasa Yönetmeliklerinde belirlenen piyasada iĢlem yapılabilecek fiyatlarla verilmekte olup, fiyat belirleme Ģekilleri ĠMKB Yönetmeliği’nin 30. maddesinde hüküm altına alınmıĢtır. Buna göre; yatırımcılar, Borsa üyesine verdikleri emirlerinde alım veya satım fiyatlarını belirleyebilecekleri gibi fiyat belirleme konusunda aracı kurumu serbest de bırakabilmektedirler. MüĢteri emirlerinde alım veya satım fiyatları “limitli” ve “serbest fiyatla” olmak üzere iki türlü belirlenebilmekte, bunlar dıĢındaki fiyat belirleme Ģekilleri ĠMKB Yönetim Kurulu’nun teklifi ve SPK onayı ile düzenlenebilmektedir. c. Emirlerin geçerlik süresi ĠMKB Yönetmeliği’nin 31. maddesi uyarınca, müĢteriler emirlerinin geçerlik süresini belirlemekte serbest olup, müĢteri tarafından belirlenen süre içinde emrin gerçekleĢmemesi halinde emir geçerliğini yitirmektedir. 49 Süresi belirlenmemiĢ olan emirler seans içerisinde verilmiĢ ise o seans için, aksi takdirde takip eden ilk seans için geçerli sayılmaktadır. Anılan madde uyarınca Borsa’ya iletilen emirlerin geçerlik süreleri günlük emirler, KĠE emirleri ve tarihli emirler bakımından farklılık arz etmektedir. Verildiği seansın sonuna kadar iĢlem görmek üzere sistemde bekleyen emirler günlük emir olarak adlandırılmakta olup, aksi belirtilmedikçe Borsa’ya iletilen tüm emirler sistem tarafından günlük emir olarak kabul edilmektedir.108 KĠE emirleri, emrin mümkün olan miktarının karĢılanması sonrasında kalan miktarı iptal ederek emrin geçerliliğini ortadan kaldırmaktadır. Bir baĢka deyiĢle KĠE emri Ģeklinde yapılan icabın bağlayıcılığı, emrin gerçekleĢmeyen kısmı bakımından sistem tarafından iptal edilmekle sona ermektedir. Mevcut uygulamada, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğü’nün 12.11.1998 tarih ve 103 sayılı Genelgesi uyarınca, 16.11.1998 tarihinden itibaren emirlerin maksimum geçerlik süresi 1 (bir) gün olarak belirlenmiĢ olup, bu bağlamda tarihli emirler ile günlük emirler arasındaki fark ortadan kaldırılmıĢtır. Buna göre tarihli emirler de birinci seansta verilen emrin ikinci seansın sonuna emirlerdir.109 108 Klavuz, s. 285. 109 Klavuz, s. 285. kadar geçerli olarak sistem tarafından tutulduğu 50 3. Borsa’da hisse senedi alım satımı ile ilgili genel kurallar Borsa’da hisse senedi alım satımında icap ile kabulün karĢılaĢması sırasında sistemin gerektirdiği birtakım iĢlem kuralları uygulanmaktadır. Hisse senedi alım satım sözleĢmesi kurmak isteyen tarafların temsilcisi konumundaki aracı kurumlar, müĢteri emirlerini sisteme aktardıktan sonra emirlerin karĢılaĢması ĠMKB hisse senetleri piyasası için belirlenmiĢ olan ve aĢağıda incelenecek olan öncelik kurallarına uygun olarak sistem tarafından otomatik olarak gerçekleĢtirilmektedir.110 ĠMKB’de hisse senetlerinin alım satımında, emirlerin her Ģirket için bilgisayarlı alım satım sistemine kaydedildiği, sürekli müzayede sistemi111 ile çalıĢmakta olan “çok fiyat” yöntemi kullanılmaktadır (ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği md. 21). ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 22. maddesi uyarınca, çok fiyat yönteminin uygulanmasında ilgili hisse senedinin iĢlem gördüğü sistemde, üyelerin alıĢ ve satıĢ emirlerinin ve gerçekleĢen iĢlemlerin ilgililerin izleyebileceği ve Borsa Yönetimi’nin uygun göreceği bir Ģekilde gösterilmesi esastır. Bir hisse senedini satın almak veya satmak isteyen aracı kurum, alıĢ veya satıĢ emrini sisteme girebilmekte; daha önce baĢka aracı kurum veya kurumlar tarafından sisteme girilmiĢ olan alıĢ veya satıĢ emirleri üzerinde tamamen veya kısmen iĢlem gerçekleĢtirebilmekte; daha önce kendi girdiği alıĢ veya satıĢ emri var ise, kendi emrinden daha iyi fiyatla emir olmamak Ģartıyla kendi alıĢ emri veya satıĢ emri üzerinde ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 24. madde hükmüne göre iĢlem gerçekleĢtirebilmektedir. 110 111 Klavuz, s. 261. Anglosakson veya tahta sistemi olarak da anılan bu sisteme göre, borsadaki menkul kıymetlerin ticareti, seans boyunca alım ve satım tekliflerinin teker teker iĢlem görmesi ile yapılmaktadır. Bunun dıĢında serbest pazarlık sistemi, merkezcil sistem ve teknolojisi yüksek borsaların kullandığı sistem gibi değiĢik borsa sistemleri de mevcuttur. Ayrıntılı bilgi için bknz.; ÇAPANOĞLU, s. 147-149. 51 Çok fiyat yönteminin uygulanmasında, bir hisse senedinin iĢlem göreceği en üst ve en alt fiyatlar o hisse senedinin en son iĢlem tarihindeki ağırlıklı ortalama fiyatına göre belirlenmekte ve o hisse senedini satın almak veya satmak isteyen aracı kurum alıĢ veya satıĢ emrini o seans için tanımlanan marjlar ve fiyat adımlarına112 uymak koĢuluyla istediği fiyattan sisteme girebilmektedir.113 a. Fiyat önceliği kuralı Fiyat önceliği kuralı daha düĢük fiyatlı satıĢ emirlerinin, yüksek fiyatlı satıĢ emirlerinden; daha yüksek fiyatlı alıĢ emirlerinin de düĢük fiyatlı alıĢ emirlerinden önce iĢlem görmesini sağlayan öncelik kuralıdır (ĠMKB Hisse Senetleri Yönetmeliği md. 23/1-a). b. Zaman önceliği kuralı ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 23. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca zaman önceliği kuralı, girilen emirlerde fiyat eĢitliği olması halinde, sisteme zaman açısından daha önce kaydedilen emirlerin öncelikle karĢılanmasını sağlayan iĢlem kuralıdır. c. MüĢteri emirlerinin önceliği kuralı ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 23. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, “Fiyat ve zaman öncelikleri açısından eĢitliğin söz konusu olduğu emirler arasında müĢteri emirleri, Borsa üyelerinin kendi nam ve hesaplarına verdikleri Borsa emirlerinden önce sisteme girilir.” hükmü yer 112 Fiyat adımı, her hisse senedi fiyatı için bir defada gerçekleĢebilecek en küçük fiyat değiĢimini; fiyat marjı/fiyat aralığı ise bir hisse senedi için seans içinde önerilebilecek en düĢük ve en yüksek fiyatları ifade etmektedir. http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm, EriĢim Tarihi: 05.05.2008; ġENGÜL, s. 428. 113 ÇETĠN, s. 43; YASAMAN, Menkul Kıymetler Borsası, s. 158. 52 almakta olup, anılan hükümde ifadesini bulan kural, müĢteri emirlerinin önceliği kuralı olarak anılmaktadır. 4. Borsa’da hisse senedi alım satımına yönelik emirlerin eĢleĢmesi Borsa’da gerçekleĢen alım satım sözleĢmelerinde bedel ve edim dıĢındaki sözleĢme koĢulları mevzuat tarafından önceden belirlenmekte ve icap ve kabul beyanları sistem tarafından otomatik olarak eĢleĢtirilmektedir. Bu nedenle icap ve kabul beyanları veya sözleĢmenin kuruluĢu bakımından öngörülen teorilerin Borsa’daki alım satım sözleĢmeleri için bire bir uygulanabilir olduğunu söylemek güçtür.114 Dolayısıyla, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesi, kendine özgü nitelikleri olan bir sözleĢmedir. Menkul Kıymet Borsalarının KuruluĢ ve ÇalıĢma Usulleri Hakkında Yönetmelik’in 54. maddesinde Borsalarda alım satım iĢlemlerinin, Borsa Yönetim Kurulu’nca atanan borsa eksperleri huzurunda, Borsa’ya intikal eden menkul kıymet arz ve talebinin rekabet koĢulları altında karĢılaĢtırılması suretiyle yürütüleceği hüküm altına alınmıĢtır. Bu çerçevede, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesini kurmaya yönelik icap ve kabul iradeleri tek bir merkezi bilgisayar ağında toplanmakta ve yukarıda açıklanan öncelik kuralları çerçevesinde icap ve kabulün eĢleĢtirilmesi, emir çeĢitleri de nazara alınarak sistem tarafından gerçekleĢtirilmekte; sözleĢmenin kurulduğu an, emirlerin eĢleĢtiği an ile örtüĢmektedir. Buna göre, Borsa’ya iletilen limit fiyatlı satıĢ emrinin fiyatı sistemde bekleyen en iyi alıĢ fiyatından daha düĢük; Borsa’ya iletilen alıĢ emri fiyatının sistemde bekleyen en iyi satıĢ emrinin fiyatından daha yüksek olması halinde, emir, yettiği oranda fiyat ve zaman önceliğine göre emir dosyasında 114 ÇETĠN, s. 44. 53 bekleyen iyi fiyatlı emir veya emirlerin fiyatından karĢılanmaktadır.115 Yeni girilen bir emrin miktarı, emir dosyasında bekleyen emirlerin miktarından büyükse, bütün emirler karĢılanana kadar, yeni emrin limit fiyatına eĢit veya daha iyi fiyatlı olan bütün emirlerle eĢleĢmekte, karĢılanmayan miktar ise emir dosyasında, emir giriĢinde belirtilen fiyattan yerini almaktadır. Yeni girilen bir emrin miktarı, emir dosyasındaki tek bir emrin miktarından düĢük ise, yeni emrin tamamı karĢılanmakta ve emir dosyasında mevcut bulunan emrin karĢılanmayan kısmı yine dosyada kalmaya devam etmektedir.116 KĠE emirlerinde, sistem en iyi fiyat seviyesindeki emirlerden baĢlayarak girilen fiyat seviyesi sınır olmak üzere, yazılan miktar tamamıyla karĢılanıncaya kadar iĢlem yapmakta, ancak girilen fiyatın dıĢında diğer fiyat seviyeleri ile iĢlem yapılmamaktadır. Özel limit fiyatlı emirler, belirtilen fiyat seviyesine kadar tüm fiyat seviyelerindeki emirleri karĢılarken, limit değerli emirlerde, sistem, belirtilen tutardan fazla olmamak Ģartıyla, girilen limit fiyat seviyesini de dikkate alıp, en iyi fiyatlı emirlerden itibaren iĢlem gerçekleĢmesine olanak sağlamaktadır. Eğer belirtilen fiyat seviyesine ulaĢmadan, girilen tutar karĢılanmıĢ ise, daha fazla iĢlemin gerçekleĢmesine sistem izin vermemektedir. Emirler eĢleĢip sözleĢme kurulduktan sonra, iĢlem miktarı 1 (bir) lot veya bunun üstünde ise, Borsa tarafından iĢlemler kayda alınmaktadır.117 Kayıt iĢlemi, Borsa’nın sözleĢmeyi tanıması anlamına gelip, sözleĢmenin meydana gelmesine kurucu etkisi bulunmamaktadır.118 115 ÇETĠN, s. 44; Klavuz, s. 281. 116 ÇETĠN, s. 44; Klavuz, s. 281. 117 Klavuz, s. 303. 118 ÇETĠN, s. 45. 54 Buraya kadar yaptığımız açıklamalar, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin taahhüt safhasını oluĢturmaktadır. Taahhüt iĢlemleri veya borçlandırıcı iĢlemler, muamele yapan kiĢinin malvarlığının pasif kısmını artıran iĢlemler olup, bu iĢlem ile borçlu alacaklıya karĢı, borçlanılan yükümlülüğe uygun olarak belirli bir edimde bulunmayı yüklenmektedir. 119 Borçlandırıcı iĢlem kendini genellikle satım sözleĢmesinde olduğu gibi bir borç sözleĢmesi ile göstermekte olup, borçlanılan edimin konusunu teĢkil eden Ģeyin mülkiyetini karĢı tarafa geçirmeye elveriĢli değildir. 120 Bir baĢka deyiĢle, bu aĢamada borçlanılan edimin konusunu teĢkil eden Ģey, borçlunun malvarlığında kalmaya devam etmektedir. Buna göre, Borsa iĢlemlerine konu edilen hisse senedine bağlı hakların intikali için emirlerin eĢleĢmesiyle tamamlanan taahhüt safhası sonrasında borçlunun borçlandığı edimi yerine getirmesi, bir baĢka deyiĢle hisse senedi veya nakit teslim borcunu ifa etmesi gerekmektedir. 119 EREN, s. 158. 120 EREN, s. 159. 55 ĠKĠNCĠ BÖLÜM BORSA’DA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠNĠN ĠFASI VE ĠFA EDĠLMEMESĠ I. SÖZLEġMENĠN ĠFASI A. Genel Olarak Borsa nezdinde alım satım emirlerinin eĢleĢmesi ile taahhüt safhası tamamlanan hisse senedi alım satım sözleĢmesinin tasarruf aĢamasının tamamlanması için edimlerin ifası gerekmektedir. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinden doğan edimler, iĢlemlerin takasının tamamlanmasıyla ifa edilmektedir. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin tasarruf safhasını oluĢturan takas iĢlemi, BK’nın 118. maddesi anlamında bir takas olmayıp, oluĢan borç ve alacakların karĢılıklı olarak tasfiye edilmesini, ödeme ve teslimin gerçekleĢmesini, bir baĢka deyiĢle karĢılıklı edimlerin mübadelesini ifade etmektedir. Zira, BK’nın 118. maddesinin 1. fıkrası uyarınca takastan söz edilebilmesi için iki kiĢinin karĢılıklı olarak bir miktar parayı veya konuları itibariyle aynı türden malı takas etmeleri gerekmektedir. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin takasında ise, aynı türden olmayan menkul kıymet ve nakit borçları karĢılıklı olarak değiĢtirilmektedir. Buna göre, sözleĢmenin tasarruf safhasının gerçekleĢebilmesi için, Borsa’da hisse senedi alımına aracılık eden aracı kurumun, almıĢ olduğu hisse senetlerinin bedelini satıcıya ödemesi ve hisse senedi satımına aracılık eden aracı kurumun da satmıĢ olduğu hisse senetlerini alıcıya teslim etmesi gerekmektedir. 56 Mevcut sistemde, sözleĢmenin kurulduğu gün T günü121 olarak kabul edilip, sözleĢmenin kuruluĢundan iki gün sonra (T+2 günü) iĢlemlerin takası gerçekleĢtirilmekte ve bu suretle sözleĢmenin tasarruf aĢaması tamamlanmaktadır. Borsa’da iĢlem gören hisse senetlerinin sayısının fazlalığı, bireysel olarak her bir sözleĢme iliĢkisinin ifasının ayrı ayrı gerçekleĢtirilmesini güçleĢtirmiĢtir. SözleĢmelerin tek tek ifasının yaratabileceği karıĢıklık, iĢ gücü ve zaman kaybı nazara alınarak, ifa safhasının alıcı ve satıcının temsilcisi konumundaki aracı kurumlar arasında gerçekleĢtirilmesi esası benimsenmiĢtir. Buna göre, Borsa’da hisse senedi alım satım iĢlemleri bakımından takas ile aracı kurumların aynı cins menkul kıymetten hem alım hem de satım yapmaları halinde takas merkezine sadece aradaki farkı teslim etmeleri veya takas merkezinden bu farkı teslim almaları kastedilmektedir.122 Bu çerçevede, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin ifasını oluĢturan takas, aracı kurumlar bazında gerçekleĢtirilmekte olup, aracı kurum ile Takasbank arasında netleĢtirme ve tasfiye yapıldıktan sonra, aracı kurumlar, aracılık sözleĢmesinden kaynaklanan elde edilen varlıkları teslim borçları gereği sözleĢme bazında elde ettikleri hisse senetlerini veya nakdi yatırımcı hesaplarına yansıtmakta, yatırımcılar da yine aracılık sözleĢmesinden kaynaklanan borçları gereği aracı kurumu yüklenmiĢ olduğu borçtan kurtarma amacıyla ödemeleri karĢılamaktadırlar.123 SPK’nın 28.10.2005 tarih ve 43/1318 sayılı kararı ile ĠMKB’de iĢlem gören Ģirketler bakımından 28.11.2005 tarihinde kaydi sisteme geçilmesine 121 T günü, Ġngilizce’deki kullanılmaktadır. 122 ÇETĠN, s. 49. 123 ÇETĠN, s. 54. “Transaction Day” iadesinin kısaltmasını karĢılamak üzere 57 karar verilmiĢtir.124 Bu çerçevede, Takasbank nezdinde bulunan aracı kuruluĢ saklama hesaplarındaki menkul kıymetler kaydileĢtirilerek, MKK nezdinde açılan saklama hesaplarına aktarılmıĢtır. Mevcut durumda ĠMKB Hisse Senedi Piyasası’nda sadece kaydileĢtirilmiĢ hisse senetleri iĢlem görebildiğinden, takas iĢlemleri aracı kuruluĢların MKK nezdindeki saklama hesapları üzerinden sonuçlandırılmaktadır.125 Buna göre, sözleĢmenin tasarruf aĢamasını oluĢturan takas iĢlemi, Takasbank ile MKK’nın rol oynadığı merkezi kaydi takas sistemi vasıtasıyla gerçekleĢtirilmektedir. Bu çerçevede, Borsa’da hisse senedi alım satım iĢlemlerinde hakkın intikaline iliĢkin tespit ve değerlendirmelerimizin hemen öncesinde, çalıĢmamızın bu aĢamasında öncelikle Takasbank, MKK ve kaydi sistemin tanıtılmasında, daha sonra kaydi sistemde takas sürecine değinilmesinde fayda görülmektedir. B. SözleĢmenin Ġfasında Takasbank 1. KuruluĢu ve yapısı Borsa’da alınıp satılan hisse senetlerinin ve bunların bedellerinin teslim yeri takas merkezidir.126 ĠMKB Takas ve Saklama Merkezleri Yönetmeliği’nin 3. maddesinin 1. fıkrasında; “Takas Merkezi, Borsa'da gerçekleĢtirilen alım satım iĢlemlerinden doğan menkul kıymetlerin teslimi ve bedellerinin ödenmesine iliĢkin taahhütlere ait takasın yapıldığı merkezdir. Borsa üyelerinin alım satım iĢlemlerinden doğan menkul kıymet teslim etme veya 124 www.spk.gov.tr, Sermaye Piyasası Mevzuatı, 9. Bölüm: Kurul Ġlke Kararları ve Duyurular, s.153, EriĢim Tarihi: 23.04.2008. 125 Klavuz, s. 371. 126 Klavuz, s. 371; YASAMAN, Menkul Kıymetler Borsası, s. 166. 58 teslim alma taahhütleri ile alım satıma konu olan menkul kıymetler karĢılığındaki ödeme taahhütleri Takas Merkezi aracılığıyla hesaben sonuçlandırılır.” hükmü yer almaktadır. Anılan Yönetmelik’in 2. maddesinde ise Takas Merkezi ve Saklama Merkezi’nin Borsa’da kurulu ilgili Müdürlük bünyesinde görev yapacağı, Borsa Yönetim Kurulu kararı ve yapılacak anlaĢma ile bu merkezlerin yönetimlerinin, birlikte veya ayrı ayrı Borsa dıĢında kurulu, münhasıran takas ve saklama faaliyetlerinde bulunan, bir Ģirket ve/veya bankaya verilebileceği düzenlenmiĢtir. ĠMKB’nin ilk kez faaliyete geçtiği dönemde (Aralık 1985) Borsa’da gerçekleĢtirilen iĢlemlerin takası, Borsa dıĢında aracı kurumlarca yerine getirilirken, daha sonra Borsa bünyesinde kurulan bir müdürlük nezdinde yerine getirilmiĢ, Ağustos 1990 tarihinde ise Borsa’da gerçekleĢen iĢlemlerin takası ve saklanması görevi ĠMKB ve üyelerinin ortaklığı ile kurulan Takas ve Saklama A.ġ.’ye verilmiĢtir. 127 23.3.1995 tarih ve 22236 sayılı R.G.’de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 26.1.1995 tarih ve 95/6551 sayılı kararına istinaden, SPKn, Bankacılık Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere bir yatırım bankası olan Takasbank kurulmuĢ, bu tarihten sonra Borsa’da gerçekleĢen alım satım iĢlemlerinin takası ve saklanması Takasbank tarafından yerine getirilmiĢtir.128 Takasbank esas sözleĢmesinin 3. maddesinin 1. fıkrasında Banka’nın baĢlıca amaç ve konusunun sermaye piyasası ve borsa mevzuatı çerçevesinde takas ve saklama hizmetleri vermek, Ana SözleĢme, Bankacılık Kanunu ve diğer bankacılık düzenlemeleri çerçevesinde yatırım bankacılığı iĢlemleri ile iĢtigal etmek olduğu düzenlenmiĢtir.129 127 ÖZÇAM, Ferhat, AYYILDIZ, Musa, Türkiye’de Takas ve Saklama (Takas ve Saklama), Sermaye Piyasası Kurulu AraĢtırma Raporu, 1999, s. 3. 128 129 ÖZÇAM, AYYILDIZ, Takas ve Saklama, s. 4. Takasbank Ana SözleĢmesi, http://www.takasbank.com.tr/userfiles/documents/Ana_Sozlesme.pdf, EriĢim Tarihi: 08.04.2008. 59 Borsa’da gerçekleĢen hisse senedi alım satım iĢlemlerinde takas ve saklama; Menkul Kıymetler Borsalarının KuruluĢ ve ÇalıĢma Esasları Hakkında Yönetmelik’in 58/f maddesi, ĠMKB Yönetmeliği’nin 33, 34, 35 ve 53/c/2 maddeleri, ĠMKB Takas ve Saklama Merkezleri Yönetmeliği, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 32, 33, 34 ve 35’inci maddeleri, SPK’nın Seri:V, No:46 sayılı Aracılık Faaliyetleri ve Aracı KuruluĢlara ĠliĢkin Esaslar Tebliği’nin 50/f maddesi ile düzenlenmiĢtir. Takasbank esas sözleĢmesinin 3.1. maddesinin (p) bendinde ifadesini bulan sermaye piyasası mevzuatı uyarınca verilen görev ve iĢler ile ilgili mevzuatın gerektirdiği diğer iĢlemleri yapma görevi çerçevesinde Takasbank tarafından “Genel Mektuplar” yoluyla takas ve saklama iĢlemlerine iliĢkin düzenlemeler de yapılmaktadır.130 Takasbank, ĠMKB ve ĠMKB’nin seksen yedi üyesinin ortak olduğu, mevduat kabul etmeyen bir yatırım bankası olup, esas sözleĢmesine göre, ĠMKB dıĢında hiçbir ortağın sermayedeki payı %5’i geçememektedir (Takasbank Ana SözleĢmesi, md. 7). Takasbank yönetim kurulu, SPK, ĠMKB, ĠMKB üyelerinin temsilcileri ve Takasbank Genel Müdürü’nün üyeliğinde on bir kiĢiden oluĢmaktadır. ĠMKB BaĢkanı, yönetim kurulu baĢkanı olup, yönetim kurulu üyelerinden dördü ĠMKB’nin elinde bulundurduğu A grubu pay sahipleri arasından seçilmekte, B grubu paylar ise yönetim kurulunda iki üye bankalardan, iki üye aracı kurumlardan, bir üye ise genel kurulda bunlardan en çok oyu alarak seçilen üyeden oluĢacak Ģekilde beĢ üye ile temsil edilmektedir. Yönetim kurulunun bir üyesi, SPK tarafından SPK temsilcisi olarak atanmakta, Takasbank Genel Müdürü ise yönetim kurulunun doğal üyesi olarak görev yapmaktadır (Takasbank Ana SözleĢmesi, md. 9). 130 ÖZÇAM, AYYILDIZ, Takas ve Saklama, s. 4. 60 2. Takasbank’ın iĢlevi Menkul kıymetlerin merkezi yöntemle saklanması, sermaye piyasasının temel unsurlarından birini oluĢturmakta olup, menkul kıymetlerin fiziken el değiĢtirmesine gerek kalmaksızın hesaplar arasında virman yoluyla kayden devrini sağlamak amacına hizmet etmektedir.131 Ülkemizde menkul kıymetlerin saklanması hizmeti 1995 yılına kadar aracı kurumlar tarafından gerçekleĢtirilmiĢ olmakla birlikte, SPK’nın 1.3.1995 tarihinde yayımlanan Seri:V, No:19 sayılı Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kurumlara ĠliĢkin Esaslar Tebliği’nin 50. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi ile menkul kıymetlerin yetkili takas ve saklama kuruluĢu dıĢında saklanması yasaklanmıĢ, saklama hizmeti verme konusunda yetkili kuruluĢ olarak Takasbank belirlenmiĢtir. 132 Benzer Ģekilde, SPK’nın Seri:V, No:19 sayılı Tebliği’ni yürürlükten kaldıran Seri:V, No:46 sayılı Tebliği’nin 58. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde de “Aracı kurumlar sadece, müĢterileri tarafından verilen satıĢ emrinin yerine getirilmesi için teslim edilen menkul kıymetlerle, müĢterinin alım emri gereği satın alınan menkul kıymetleri, borsa mevzuatında belirlenen satıĢ emrinin geçerlilik süresi ve gerçekleĢen alım emrinin tasfiyesi için öngörülen azami süre içinde emanetinde tutabilir. Bu halin dıĢında, aracı kurum, gerek kendisine gerekse müĢterilerine ait menkul kıymetleri yetkili Takas ve Saklama KuruluĢu dıĢında hiçbir yerde tutamaz.” düzenlemesine yer verilmiĢtir. AĢağıda ayrıntısıyla açıklanacağı üzere, kaydi sistemle birlikte, Borsa’da iĢlem gören hisse senetlerinin takası Takasbank’ta yapılmakta ve 131 MANAVGAT, Çağlar, “Menkul Kıymetlerin Merkezi Saklanmasında Kullanılan Yöntemin Sözleşmenin Hukuki Niteliğine Etkisi” (Merkezi Saklama), BATĠDER, C.XVIII, S.4, Aralık 1996, s. 129. 132 MANAVGAT, Merkezi Saklama, s. 130. 61 devir iĢlemleri de tamamen kaydi olarak gerçekleĢtirilmektedir.133 ĠMKB Takas ve Saklama Merkezleri Yönetmeliği’nin 4. maddesinin 3. fıkrası uyarınca Takasbank, menkul kıymet bedellerini Borsa üyelerinin anılan Yönetmelik’in 3. maddesinde belirtilen bankalar nezdindeki cari hesaplarına, menkul kıymetleri ise Saklama Merkezi’ndeki saklama hesaplarına virman suretiyle ödemektedir. Fiziki sistemden kaydi sisteme geçiĢ aĢamasında fiziki sertifikaların teslim alınması, saklanması ve imhası iĢlemleri MKK’nın Kaydi Sistem Acentesi sıfatıyla Takasbank tarafından yapılmaktadır.134 KaydileĢtirme öncesinde Takasbank menkul kıymetlerin saklanması hizmetini de görmekte olduğundan, saklama sözleĢmesinin hükümlerinin usulsüz tevdi ve ardiye sözleĢmesine iliĢkin hükümlere göre belirleneceği esası kabul edilmekte; bununla birlikte, takasa iliĢkin iĢlevin de vekâlet sözleĢmesinin unsurlarını taĢıması dolayısıyla aracı kurumlar ile Takasbank arasındaki sözleĢmenin karma akit niteliği taĢıdığı savunulmaktaydı. 135 KaydileĢtirme sonrasında, Takasbank’ın saklama fonksiyonunun ortadan kalkmasıyla birlikte, Takasbank ile alım satım sözleĢmesinin taraflarının temsilcisi konumunda olan aracı kurumlar arasındaki iliĢkinin alt vekâlet iliĢkisi olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Nitekim, BK’nın 390. 133 MANAVGAT, Çağlar, “Sermaye Piyasası Kanunu’nun 10/A Maddesi Hükmüne Göre Kaydi Sistemin Esasları” (Kaydi Sistemin Esasları), AÜHFD, C. 50, S. 2, 2001, s. 178-179. 134 http://www.mkk.com.tr/MkkComTr/assets/files/tr/yay/formlar/is_bilisim.pdf, Merkezi Kaydi Sistem ĠĢ ve BiliĢim Uygulama Ġlke ve Kuralları (MKS Ġlke ve Kuralları), Yayın Tarihi: 5.5.2008, Sürüm:1.6, s.7, EriĢim Tarihi: 20.05.2008. (SPK’nın 30.12.2004 tarih ve 51/1719 sayılı kararı ile; kaydi sistem kapsamında MKK ile üyeleri arasında gerçekleĢtirilecek bilgi akıĢı ve iĢlemlerin MKK tarafından Kurul’a sunulan “Merkezi Kaydi Sistem (MKS) Elektronik İşlem Esasları” çerçevesinde yürütülmesi gerektiğinin Kurul Haftalık Bülteni aracılığıyla duyurulmasına, söz konusu esasların uygulanmasına iliĢkin ayrıntıların ise Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 5’inci maddesi uyarınca mevcut teknolojik imkanlar ve piyasa ihtiyaçları göz önünde bulundurularak MKK tarafından belirlenmesine ve üyelerine duyurulmasına” karar verilmiĢtir. Bu çerçevede, MKK tarafından ilgili mevzuatta belirlenmiĢ kurallar çerçevesinde hazırlanmakta olan MKS’nin MKK Yönetim Kurulu’nca uygun görülen temel iĢlere ve iĢ süreçlerine iliĢkin ana uygulama ilkeleri “Merkezi Kaydi Sistem ĠĢ ve BiliĢim Uygulama Ġlke ve Kuralları” ile belirlenmiĢtir.) 135 MANAVGAT, Merkezi Saklama, s. 131-132. 62 maddesinin 3. fıkrası ile müvekkilin rızası, örf gereğince iĢin baĢkasına gördürülmesi imkanı bulunması ve halin gerekleri nedeniyle iĢin baĢkasına gördürülmesinin zorunlu olduğu hallerde, vekilin iĢ görme edimini üçüncü bir kiĢiye yaptırma imkanının bulunduğu belirtilmiĢtir.136 BK’nın 391. maddesinin 3. fıkrasında da müvekkilin, vekilin alt vekile karĢı sahip olduğu tüm hakları alt vekile karĢı ileri sürebileceği esası benimsenmiĢtir.137 Borsa’da gerçekleĢtirilen hisse senedi alım satım iĢlemlerinin ifası, Takasbank ve MKK tarafından iĢletilen entegre bir sistemle sağlanmakta olduğundan, yatırımcıları temsilen aracı kurumların ifa iĢlemlerini yürütebilmesi mevzuat uyarınca mümkün bulunmamakta, dolayısıyla halin icabı gereği aracı kurumların takas iĢini Takasbank’a gördürmeleri zarureti bulunmaktadır. Bu halde sözleĢmenin tarafı olmamasına rağmen Takasbank, sözleĢmenin ifasını gerçekleĢtirme iĢini görmekte, bu suretle Takasbank ile aracı kurumlar arasında yatırımcı ile aracı kurumlar arasındakinden bağımsız bir vekâlet sözleĢmesi kurulmaktadır. Konuya iliĢkin olarak, Seri:IV, No:28 sayılı “KaydileĢtirilen Sermaye Piyasası Araçlarına ĠliĢkin Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ” (Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ)’in 12. maddesinde yer alan düzenlemede de yetkili takas ve saklama kuruluĢunun hesaplarından olan takas hesabının vekil sıfatıyla aracı kurumların iĢlemlerini gerçekleĢtirme amacıyla; havuz hesabının ise hesap sahibinin vekili sıfatıyla takas iĢlemlerini gerçekleĢtirme amacıyla kullanıldığı açıkça ifade edilmiĢtir. BK md. 386 uyarınca ücret vekâlet sözleĢmesinin zorunlu unsurlarından sayılmamıĢ olmakla birlikte, takas ve saklama hizmetleri karĢılığında Takasbank’ın ücret isteme hakkı mevzuatla öngörülmüĢ, ĠMKB Takas ve Saklama Merkezleri Yönetmeliği’nin 8. maddesinde takas ve saklama 136 137 AKĠPEK, ġebnem, Alt Vekâlet, Ankara, 2003, s. 110-112. ARAL, Fahrettin, Borçlar Hukuku Özel Borç ĠliĢkileri, GeniĢletilmiĢ 5. Baskı, Ankara, 2003, s. 423. 63 hizmetleri karĢılığında alınacak ücret tarifelerinin Borsa Yönetim Kurulu’nca belirleneceği ve SPK’nın onayı ile yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıĢtır. 3. Hisse senetleri piyasasında takas prensipleri a. Net bakiye/NetleĢtirme ĠMKB Takas ve Saklama Hizmetleri Yönetmeliği’nin 5. maddesi uyarınca aynı valörlü iĢlemlerin takası, çok taraflı netleĢtirme prensibi ile yapılmaktadır. Buna göre aracı kurumlar, aynı valör günü ile bir menkul kıymeti hem almıĢ hem satmıĢlarsa alıĢları ile satıĢları netleĢtirilmekte, varsa net farklarını Takasbank’a teslim etmektedirler. Bununla birlikte, ĠMKB Yönetimi, mahsup iĢlemi yapılmadan takas yükümlülüklerinin yerine getirilmesini isteyebileceği gibi, blok satıĢ ve özel emir iĢlemlerinin takası, ĠMKB BaĢkanı’nın izni ile netleĢtirme dıĢında tutulabilmektedir. Bu çerçevede net bakiye prensibi, gün içinde yapılan iki seansın toplam iĢlemleri üzerinden alıĢ ve satıĢ iĢlemleri netleĢtirilerek net bakiye üzerinden menkul kıymet ve nakit takasının gerçekleĢtirilmesi esasına dayanmaktadır.138 Anılan prensip uyarınca, bir aracı kurum gün içinde gerçekleĢen iki seans süresince aynı tür hisse senedinden hem satıĢ hem alıĢ iĢlemi gerçekleĢtirmiĢ ise satıĢları alıĢlarına mahsup edilerek, net (-) bakiye kadar Takasbank’a borçlanmakta veya Takasbank’tan net (+) bakiye kadar alacaklı olmaktadır.139 Bir baĢka deyiĢle, aracı kurumun alıĢlarının tutarı fazla ise takasa net bakiye kadar borçlu, satıĢlarının tutarı fazla ise takastan net bakiye kadar alacaklı olmaktadır. Net bakiye prensibi, beraberinde günlük netleĢtirme esasını getirmektedir. Buna göre, her iĢlem günündeki seanslara ait takas iĢlemleri 138 ÇETĠN, s. 50; Klavuz, s. 313; ÖZÇAM, AYYILDIZ, Takas ve Saklama, s. 5. 139 Klavuz, s. 313. 64 ilgili takas günü olan T+2 gününde yapılmakta, dolayısıyla günler arasında yükümlülük ve alacak geçiĢi bulunmamaktadır.140 mümkün Günlük netleĢtirme ilkesi uyarınca aracı kurumun takas gününde ödeyemediği borcu kalması durumunda, bu borç ertesi günkü alacağından mahsup edilmemekte; ayrı bir temerrüt borç hesabına aktarılarak takip edilmekte; borç kapatıldığında bu hesap sıfırlanmaktadır.141 b. Teslim karĢılığı ödeme ĠMKB Takas ve Saklama Merkezleri Yönetmeliği’nin “Takas ĠĢlemleri Ġçin Teslim ve Ödeme” kenar baĢlıklı 4. maddesinin 4. fıkrası uyarınca takas, teslim karĢılığı ödeme prensibiyle yapılmaktadır. Buna göre; satın aldığı menkul kıymetlerin bedelini ödemeyen üyeye kıymet teslimatı, sattığı menkul kıymetleri teslim etmeyen üyeye para ödemesi yapılmamaktadır. Kısmi ödeme karĢılığında kısmi teslimat; kısmi teslimat karĢılığında kısmi ödeme yapılması kuralları, Borsa Yönetim Kurulu’nca belirlenmektedir. Anılan hüküm uyarınca takas iĢlemleri gerçekleĢtirilirken, önce aracı kurumların menkul kıymet veya nakit yükümlülüklerini yerine getirmeleri, daha sonra kendilerine menkul kıymet veya nakit alacaklarının ödenmesi esastır. Teslim karĢılığı ödeme prensibi, aracı kurumların takasa olan borçlarını kapatmadıkça, takastan olan alacaklarının kendilerine ödenmemesi sonucunu doğurmakta; borcun kısmen kapatılması halinde alacak, kapatılan borca orantılı olarak ödenmektedir.142 Aracı kurumların takas borçları karĢılığında alacaklarına bloke konması en likitten en az likide doğru, borçların kapatılması durumunda blokelerin kaldırılması da en az likitten en likide doğru gerçekleĢtirilmektedir. Hisse 140 ÇETĠN, s. 50; Klavuz, s. 313; ÖZÇAM, AYYILDIZ, Takas ve Saklama, s. 5; ÖZKUL, Levent, “Merkezi Kayıt KuruluĢu A.ġ. ve Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi”, Sermaye Piyasası Kurulu Yeterlik Etüdü, Ġstanbul, 2003, s. 6. 141 Klavuz, s. 313. 142 ÇETĠN, s. 50-51; Klavuz, s. 313; ÖZÇAM, AYYILDIZ, Takas ve Saklama, s. 5. 65 senetleri için uygulanan likidite sırası; Ulusal Pazar (ĠMKB 100 Endeksi), Ulusal Pazar (Endeks dıĢı), Ġkinci Ulusal Pazar, Yeni Ekonomi Pazarı ve Gözaltı Pazarı Ģeklindedir.143 c. Kaydi takas Kaydi sisteme geçilmeden önce menkul kıymetlerin fiziki dolaĢımı söz konusu olabildiğinden, Takasbank nezdinde saklanmakta olan menkul kıymetler talep halinde aracı kurumlara teslim edilmekteydi. Bu dönemde yalnızca fiziki teslimatın istenmediği durumlarda söz konusu olan menkul kıymet hareketlerinin aracı gerçekleĢtirilmesi prensibi, kurum hesapları üzerinden kaydi sisteme geçilmesiyle birlikte kayden takas sisteminin en temel ilkelerinden biri haline gelmiĢtir. Kaydi takas prensibi, aracı kurumların takasa olan para borçları ile takastan olan para alacaklarının hesaben ödenmesi ve takasa olan menkul kıymet borçlarının da saklama (havuz) hesaplarından virman (borç kapatma) suretiyle kapatılmasını, takastan olan menkul kıymet alacaklarının ise saklama hesaplarına virman (alacak aktarımı) suretiyle aktarılmasını ifade etmektedir. 144 Buna göre, takas hesaplarına fiziken menkul kıymet tevdiatı veya takas hesaplarından fiziken menkul kıymet teslimi mümkün değildir. d. Merkezi takas Merkezi takas prensibi uyarınca, Borsa yönetim kurulu tarafından kapsam dıĢında tutulanlar hariç Borsa’da gerçekleĢen tüm iĢlemlerin takasının Takas Merkezi’nde sonuçlandırılması zorunludur.145 Ülkemiz bakımından söz konusu Takas Merkezi Ocak 1992 yılında Takas ve 143 Klavuz, s. 372. 144 ÇETĠN, s. 51; Klavuz, s. 372; ÖZÇAM, AYYILDIZ, Takas ve Saklama, s. 5-6; ÖZKUL, s. 7. 145 Klavuz, s. 372; ÖZKUL, s. 7. 66 Saklama Merkezi’nin ayrı bir Ģirket haline dönüĢtürülmesi ve 1996 Ocak ayından itibaren bu Ģirketin, ĠMKB Takas ve Saklama Bankası A.ġ. adıyla bir sektör bankasına dönüĢmüĢ olmasıyla birlikte Takasbank’tır.146 e. Aynı gün valörlü ödeme Aynı gün valörlü ödeme prensibi, takas gününde takasa olan borcunu ifa eden aracı kurumların takastan olan alacaklarını aynı gün almalarını ifade etmektedir.147 C. SözleĢmenin Ġfasında Kaydi Sistem ve Merkezi Kayıt KuruluĢu A.ġ. 1. Kaydi sistem öncesi uygulamalar a. Münferit saklama uygulamaları Pay sahibinin hisse senedini saklayıcı kuruluĢa tevdi ettiği hallerde söz konusu olan münferit saklama, kendi içinde kapalı ve açık saklama olarak iki baĢlık altında değerlendirilmektedir. Kapalı saklama, müĢterinin senetleri saklamacı kuruluĢa, kutu, zarf veya torba içinde kapalı bir Ģekilde vermesi halinde söz konusu olmaktadır. Açık saklama ise bankanın müĢteri tarafından kendisine açık biçimde tevdi edilen kıymetli evrakı, saklama yükümlülüğünün yanı sıra, ayrıca yetkilendirilmek suretiyle idare etme yükümlülüğünün de bulunduğu hallerde gündeme gelmektedir.148 Münferit saklama, hisse senetlerinden kaynaklanan kar payı, oy hakkı gibi malvarlıksal ve yönetsel hakların idaresi, gerekli olan fiziki ortamın ve 146 http://www.takasbank.com.tr/Pages/Tarihce.aspx , EriĢim Tarihi: 23.04.2008. 147 ÇETĠN, s.51; Klavuz, s. 372; ÖZKUL, s. 7. 148 TURANBOY, Asuman, Varakasız Kıymetli Evrak (Varakasız), Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü, Ankara, 1998, s. 5-6; URKAN, Ercan, KaydileĢtirilen Halka Açık Anonim Ortaklık Pay Senetleri Üzerinde Ayni Hak Tesisi (KaydileĢtirilen HAAO Pay Senetleri), Sermaye Piyasası Kurulu Yeterlik Etüdü, Ankara, s. 8. 67 personelin sağlanması, çok sayıdaki pay sahibinin her zaman pay senetlerinin iadesini isteyebilmesi gibi çeĢitli sorunlar yaratmıĢ, bu sorunların aĢılması amacıyla toplu saklama uygulamaları geliĢtirilmiĢtir. 149 b. Toplu saklama uygulamaları Toplu saklama, senetlerin misli eĢya niteliklerinden yararlanılarak, aynı hakları veren aynı cinsten menkul kıymetlerin hamillerinin adı görünmeksizin saklanmasıdır.150 Pay sahibi, hisse senetlerini saklatmak üzere bir hesap açtırmakta, bankaya tevdi edilen hisse senetleri hamillerine göre tasnif edilmeksizin bu banka veya onun aracılığı ile baĢka bir banka tarafından saklanmaktadır.151 Buna göre, fiziken basılı olan hisse senetleri hareketsizleĢtirilerek, bunlar üzerinde yapılacak hukuki iĢlemler, senetlerin pay sahibine fiziken teslim edilmesi ile değil, iĢlemi gerçekleĢtirecek olan kiĢilerin hesapları yapılmaktadır. arasında kayden gerçekleĢtirilmesi yoluyla 152 Toplu saklama uygulamasında müĢteri tarafından bankaya tevdi edilen menkul kıymetler bakımından, bankaya bunları kendisinin veya bir baĢka toplu saklama merkezinin elinde bulunan aynı cinsten diğer kıymetli evraklarla birleĢtirme yetkisi tanınmaktadır.153 Buna göre, toplu saklamanın kurum içinde toplu saklama ve üçüncü kurum nezdinde toplu saklama olmak 149 URKAN, KaydileĢtirilen HAAO Pay Senetleri, s. 8. 150 ERĠġGĠN, Nuri, “Toplu Saklamada Saklatanlar Arasındaki İlişkiler ve Hukuki Sonuçları”, BATĠDER, C. 22, S. 1, 2003, s. 157; SEVĠ, Ali Murat, Anonim Ortaklıklarda Payın Devri, Ankara, 2004, s. 226; TURANBOY, Varakasız, s. 14. 151 SEVĠ, s. 227; MANAVGAT, Merkezi Saklama, s. 131. 152 URKAN, KaydileĢtirilen HAAO Pay Senetleri, s. 8-9. 153 ERGĠNCAN, Yakup, YAYLA Ümit, “Hisse Senetlerinin Kaydileştirilmesi Sonrasında Halka Açık Anonim Ortaklıklarda Oy Hakkının Kullanılması”, Prof. Dr. Aydın AYBAY’a Armağan, Ġstanbul, 2004, s. 145. 68 üzere iki türü bulunduğu söylenebilir.154 Toplu saklama sisteminde, pay sahibi, saklamacı kuruluĢa hisse senetlerini teslim etmekte, saklamacı kuruluĢ ise, bu hisse senetlerini ihraç eden ortaklık bazında aynı hak ve yükümlülükleri temsil eden diğer pay senetleri ile birlikte bir havuz içerisinde karıĢtırarak saklamakta olduğundan pay sahibi bazında saklama mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla, talep halinde saklamacı kuruluĢ pay sahibine kendisine teslim ettiği hisse senetlerinin aynısını değil, aynı hak ve yükümlülükleri temsil eden hisse senetlerinden vermektedir.155 Bu iliĢkinin BK md. 475 hükmü çerçevesinde açıklanması mümkündür. Anılan madde uyarınca, ardiye sahibi, açıkça izin verilmedikçe, aynı nevi ve vasıfta bulunan misli eĢyaları birbiri ile karıĢtıramaz, izin almak suretiyle karıĢtırılan eĢya üzerinde her tevdi eden hakkı ile orantılı bir pay talep edebilir. Ġzin verilmemesi halinde, MK’nın iki malın karıĢması veya birleĢmesi halini düzenleyen 776. maddesinin uygulanması gündeme gelir.156 Toplu saklamaya ve dolayısıyla kaydi devre konu olabilecek menkul kıymetlerin baĢında hamiline yazılı hisse senetleri gelmekte; nama yazılı hisse senetlerinin toplu saklanması ise senedin beyaz ciroyla devri yoluyla mümkün olmaktadır.157 Münferit saklamada pay sahiplerinin senet üzerindeki hakları korunmakla birlikte, toplu saklamaya konu menkul kıymetler bir eĢya birliği 154 TEKĠNALP, Ünal, “Evraksız Kıymetli Evraka veya Kıymet Haklarına Doğru” (Evraksız Kıymetli Evrak), BATĠDER, C. XIV, S. 3, 1988, s. 6. 155 URKAN, KaydileĢtirilen HAAO Pay Senetleri, s. 9. 156 SEVĠ, s. 228. 157 TURANBOY, Varakasız, s. 20. 69 oluĢturduğundan, bu yeni senet yığını üzerinde pay sahiplerinin müĢterek mülkiyet hakkı bulunmaktadır.158 c. Toplu senet uygulamaları Anonim ortaklıklar tarafından ihraç edilen misli nitelikte ve birden çok kiĢiye ait olan kıymetli evrakın tamamının bir senede bağlandığı, ortaklıkların kuruluĢta ya da sermaye artırımlarında ihraç edecekleri senetler için tek bir senet çıkardığı sistem toplu senet olarak anılmaktadır.159 Toplu senet uygulamasında aslında içeriğinde çok sayıda senedi barındıran tek bir senet bulunmakla birlikte, pay sahibi tarafından talep edilmesi üzerine pay sahibine münferit senet verilmesi gerekliliği de varlığını korumaktadır.160 Bu uygulamada da hisse senetleri üzerindeki iĢlemler, hesaplar arasında kayden gerçekleĢtirilmekte ve toplu senet üzerinde anonim ortaklık pay sahiplerinin müĢterek mülkiyet hakkı bulunmaktadır. 161 Toplu senet, basım ve saklama maliyetlerini düĢürmüĢ olmakla birlikte, tam anlamıyla bir kaydi kıymetli evrak yaratamamıĢ, kıymetli evrakın evraksızlaĢması yolunda kaydileĢtirmeden önceki en önemli aĢama olarak kalmıĢtır. 2. Hukuki boyutuyla kaydileĢtirme SPKn’nun 3. maddesinin (b) bendinde menkul kıymet; ortaklık veya alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri halinde çıkarılan, 158 TEKĠNALP, Evraksız Kıymetli Evrak, s. 7, TURANBOY, Varakasız, s. 24-29. 159 TURANBOY, Varakasız, s. 37; URKAN, KaydileĢtirilen HAAO Pay Senetleri, s. 10, 160 SEVĠ, s. 229; TEKĠNALP, Evraksız Kıymetli Evrak, s. 13; ÖZKUL, s. 11. 161 SEVĠ, s. 229; URKAN, KaydileĢtirilen HAAO Pay Senetleri, s. 11. 70 ibareleri aynı olan ve Ģartları SPK’ca belirlenen kıymetli evrak olarak tanımlanmıĢtır. Anılan tanımda yer alan unsurları bünyesinde barındıran hisse senetlerinin, bu anlamda menkul kıymet ve dolayısıyla kıymetli evrak olduğu açıktır. TTK’nın 557. maddesi uyarınca kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunlarda mündemiç olan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilemeyeceği gibi baĢkasına da devredilemez. Anılan hükümle kıymetli evrakın bir senet olduğu belirlenmiĢ olmakla birlikte, senet kavramıyla kağıdın kastedildiği açıkça belirtilmemiĢtir.162 Bir kıymetli evrakın varlığından söz edilebilmesi için senedin okunabilmesi ve anlaĢılabilmesi yeterli olup, kağıttan oluĢmamakla birlikte, optik olarak okunabilen irade beyanı taĢıyıcıları, elektromanyetik araçlar veya lazer disk vasıtasıyla oluĢan taĢıyıcılar kağıtsız kıymetli evraka vücut vermektedir; yeter ki hak bu araçlara bağlanmıĢ olsun.163 Bu suretle ulaĢılan kaydi kıymetli evrak kavramı, kıymet hakkı kavramını da beraberinde getirmiĢtir. Bu noktada, hakkın senetten çözülmesi sonucunda ortaya çıkmıĢ olan kıymet hakkı bir senette görünmemekle birlikte kayıt olarak görünen hak olarak tanımlanmıĢtır.164 Dolayısıyla kaydi kıymetli evrak kavramının geliĢtirilmesiyle birlikte, TTK anlamında kıymetli evrak tanımının kapsamının daraltılması ve kıymetli evrak hukukunda öngörülen sıkı Ģekil Ģartlarından uzaklaĢılması gereği doğmuĢtur.165 Zira, kıymetli evrakın TTK’da yer alan tanımı uyarınca hakkın ileri sürülebilmesi için mutlaka senedin ibrazı ve hakkın devredilebilmesi için 162 TURANBOY, Varakasız, s. 48. 163 TURANBOY, Varakasız, s. 49-50. 164 ÖZÇAM, Ferhat, AYYILDIZ, Musa, Menkul Kıymetlerin KaydileĢtirilmesi ve Merkezi Kayıt KuruluĢu (Menkul Kıymetlerin KaydileĢtirilmesi), Sermaye Piyasası Kurulu AraĢtırma Raporu, Ekim, 1999, s. 7; ÖZKUL, s. 12; TURANBOY, Varakasız, s. 43-45; TEKĠNALP, Evraksız Kıymetli Evrak, s. 14. 165 ÖZÇAM, AYYILDIZ, Menkul Kıymetlerin KaydileĢtirilmesi, s. 8. 71 senedin de devredilmesi gerekmekteyken; kaydi sistemde kıymetli evrakın fiziki varlığı ortadan kalkmakta, kıymetli evrak üzerindeki haklar kaydi olarak izlenmektedir. 3. Ülkemizde kaydileĢtirme süreci Mevzuatımız kaydi sistemle ilk kez 558 sayılı KHK ve SPKn’nun 22. maddesine eklenen ve SPK’ya sermaye piyasası araçlarının kaydi değer haline getirilmesini düzenleme ve denetleme yetkisi veren (n) bendi ile tanıĢmıĢtır. Kurul, anılan maddeden doğan yetkisini Seri:IV, No:22 sayılı “Sermaye Piyasası Araçlarının Kaydi Değer Haline Getirilmesine ĠliĢkin Esaslar Tebliği” ile kullanmıĢtır. Bununla birlikte, 558 sayılı KHK’nın Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi üzerine, anılan KHK’ya dayanılarak çıkarılan Seri:IV, No:22 sayılı Tebliğ de DanıĢtay 10. Dairesi’nin 25/5/2000 tarih ve E.1997/577, K.2000/1934 sayılı kararı ile, Tebliğ’in yasal dayanağını oluĢturan 558 sayılı KHK’nın Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi nedeniyle Kurul’un kaydi sistemi düzenleme konusunda özel bir yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilmiĢtir.166 Bunun üzerine, kaydi sistemin yasal çerçeveye oturtulması amacıyla SPKn’na 15.12.1999 tarih ve 4487 sayılı Kanun ile 10/A maddesi eklenmiĢtir.167 Söz konusu madde uyarınca, sermaye piyasası araçları ve bunlara iliĢkin hakların, özel hukuk tüzel kiĢiliğini haiz bir Merkezi Kayıt KuruluĢu tarafından kayden izleneceği; bu kuruluĢun, SPK’nın gözetim ve denetimi altında olduğu; Merkezi Kayıt KuruluĢunun kuruluĢ, faaliyet, çalıĢma ve denetim esaslarının Bakanlar Kurulu’nca çıkarılacak bir yönetmelikle belirleneceği esası benimsenmiĢtir. 166 www.spk.gov.tr , Sermaye Piyasası Mevzuatı, IV. Bölüm, EriĢim Tarihi: 10.04.2008. 167 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 160; SEVĠ, s. 233. 72 Maddede ayrıca sermaye piyasası araçlarının nama veya hamiline yazılı hesaplarda kayıt esasları ile kayıtların nasıl tutulacağı ve kayıtların tutulmasında yapılacak iĢlemlere iliĢkin usul ve esasların SPK’ca bir tebliğ ile belirleneceği hüküm altına alınmıĢ olup, bu düzenlemeye istinaden SPK tarafından Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ ve 21.6.2001 tarihli “Merkezi Kayıt KuruluĢunun KuruluĢ, Faaliyet, ÇalıĢma ve Denetim Esasları Hakkında Yönetmelik” (MKK Yönetmeliği) yürürlüğe konulmuĢtur. SPKn’nun Geçici 6. maddesinde ise 10/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra, Kurulca aynı maddeye göre kaydı tutulması kararlaĢtırılan sermaye piyasası araçlarını temsilen senet çıkarılamayacağı; ancak 10/A maddesinin yürürlüğe girmesini izleyen üçüncü yılın sonuna kadar (31.12.2004) yapılan ihraçlarda, hak sahiplerinin, ihraçcı kuruluĢlardan senet bastırılmasını talep edebileceği, bu taleplerin yerine getirilme süresi, yöntemi ve uygulama esaslarının SPK’ca belirleneceği hüküm altına alınmıĢtır. Anılan hüküm ile, SPK’ca Kanun’un 10/A maddesine göre kaydı tutulması kararlaĢtırılan ve Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce ya da bu maddenin birinci fıkrası uyarınca bastırılan sermaye piyasası araçlarının 10/A maddesinin yürürlüğe girmesini izleyen altıncı yılın sonuna kadar (31.12.2007) ihraççı kuruluĢlara, bunların yetkili kıldığı aracı kuruluĢlara veya sermaye piyasası araçlarının kaydını tutacak Merkezi Kayıt KuruluĢuna teslim edilmesi zorunlu tutulmuĢtur. Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in Geçici 3. maddesinde de benzer yönde hüküm tesis edilmiĢtir. Bu suretle teslim alınan senetlerin, SPK’ca belirlenecek esaslar çerçevesinde Merkezi Kayıt KuruluĢunda toplanarak, iptal ve imha edilmesi, araçların temsil ettiği hakların ise Kanun hükümlerine göre Merkezi Kayıt KuruluĢunda kaydedilmesi esası benimsenmiĢtir. Belirlenen bu sürelerin sonuna kadar teslim edilmeyen sermaye piyasası araçlarının, bu tarihten sonra Borsa’da iĢlem göremeyeceği, aracı kurumlarca alım satımına aracılık edilemeyeceği düzenlenmiĢtir. Bu senetlere bağlı mali haklar, Merkezi Kayıt KuruluĢunda 73 kayden izlenmekte ve senetlerini maddenin ikinci fıkrasındaki esaslara göre teslim etmeleri halinde hak sahiplerinin hesaplarına aktarılmakta; yönetime iliĢkin haklar ise Merkezi Kayıt KuruluĢu tarafından kullanılmaktadır. SPKn’nun 10/A maddesi ile kanun koyucu, kaydileĢtirilmesine karar verilmiĢ sermaye piyasası araçlarını temsilen 31.12.2004 tarihinden sonra senet basımını yasaklamıĢ; bununla birlikte, bu senetlerin iptal ve imhasının sağlanabilmesi için belirli bir süre tanımıĢtır.168 Öte yandan, aynı maddede maddenin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen sürelerin Bakanlar Kurulu Kararı ile bir katına kadar uzatılabileceği hüküm altına alınmıĢ olup, bu düzenlemeye istinaden SPK’nın 13.12.2007 tarih ve 45/1235 sayılı kararı ile; “ SPKn’nun Geçici 6’ncı maddesinin dördüncü fıkrasında kaydileĢtirme için öngörülen geçiĢ sürecinde süreden doğabilecek sorunların aĢılması amacıyla Bakanlar Kuruluna anılan maddenin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen süreleri bir katına kadar uzatma yetkisinin tanındığı dikkate alınarak, mevcut durumda 6 yıl olarak (31.12.2007’ye kadar) öngörülen teslim süresinin Bakanlar Kurulu kararıyla 2 yıl (31.12.2009’e kadar) uzatılmasına, söz konusu Bakanlar Kurulu kararının alınmasına yönelik çalıĢmaların yürütülmesi konusunda Kurul BaĢkanlık Makamının yetkili kılınmasına, Bakanlar Kurulu kararı ile süre uzatımını müteakip, konunun nihai olarak çözüme kavuĢturulması amacıyla; a) SPKn’nun Geçici 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında “yönetimsel hakların, sermaye piyasası araçları teslim edilip kaydileĢtirilmeden kullanılamayacağı”na yönelik bir değiĢiklik yapılarak yönetimsel hakların ne yatırımcılar ne de MKK tarafından kullanımına imkân verilmemesi, 168 ERGĠNCAN, Yakup, “Hisse Senetlerinin Kaydileştirilmesi: Dünya ve Türkiye Uygulaması”, Geleneksel Finans Sempozyumu 2004, Ġstanbul, 2005, C: 2, s. 175. 74 b) SPKn’nun Geçici 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında “sermaye piyasası araçlarının belirlenecek bir sürenin sonuna kadar MKK’ya teslim edilmemesi halinde bunların mülkiyetinin Hazineye intikal edeceği”ne yönelik bir değiĢiklik yapılarak hak düĢürücü süre belirlenmesi, Ģeklindeki kanun değiĢikliği önerilerine iliĢkin olarak, MKK’nın kaydileĢtirilen sermaye piyasası araçlarının iptal ve imha süreciyle ilgili baĢvuruları da göz önünde bulundurularak, izlenecek yöntemin kararlaĢtırılmasına” karar verilmiĢtir. SPK’nın anılan kararı çerçevesinde süre uzatımı talebiyle Bakanlar Kurulu’na yapılan baĢvuru, çalıĢmamızın tamamlandığı tarih itibariyle sonuçlanmamıĢ; dolayısıyla anılan Kurul Kararı’nda ifadesini bulan Kanun değiĢiklikleri ile ek süre zarfında yapılacak iĢlemler gerçekleĢtirilememiĢtir. Bakanlar Kurulu’nun geçiĢ süresinin uzatımı talebiyle yapılan baĢvuruyu reddetmesi halinde hisse senetleri üzerindeki hakların durumu SPKn’nun mevcut Geçici 6. maddesi hükmü uyarınca belirlenecektir. 4. Merkezi Kayıt KuruluĢu A.ġ. a. KuruluĢu, hukuki statüsü ve görevleri SPKn’nun 10/A maddesinde MKK’nın özel hukuk tüzel kiĢiliğini haiz olarak kurulacağı hüküm altına alındıktan sonra, MKK Yönetmeliği’nin 5. maddesinde de anonim ortaklık Ģeklinde kurulacağı esası benimsenmiĢtir. Maddenin devamında MKK’nın organlarının, genel kurul, yönetim kurulu ve denetleme kurulundan; teĢkilatının ise genel müdür, genel müdür yardımcıları ve bunlara bağlı birimlerden oluĢacağı belirtilmiĢtir. Ġlgili mevzuat uyarınca MKK esas sözleĢmesi, 26.9.2001 tarih ve 5390 sayılı TTSG’de yayımlanmak suretiyle MKK’nın kuruluĢ iĢlemleri tamamlanmıĢ, 75 kadrosunun oluĢturulmasıyla birlikte MKK 1.6.2002 tarihinden itibaren faaliyete geçmiĢtir.169 Bununla birlikte, SPKn ve MKK Yönetmeliği’nin çeĢitli hükümlerinde, MKK’nın SPK gözetimi ve denetimi altında olacağının, MKK genel kurul kararlarının SPK’nın onayı ile yürürlüğe gireceğinin, yönetim kurulu baĢkanının SPK tarafından atanacağının ve MKK paylarının devrinin SPK onayına bağlı olduğunun düzenlenmiĢ olması karĢısında, MKK’nın hukuki statüsü kendine özgü bir hale gelmiĢ ve yarı kurumsal bir niteliğe bürünmüĢtür.170 SPKn’nun 10/A maddesi ile kaydi sisteme iliĢkin olarak MKK’ya verilen görev ve yetkiler esas itibariyle MKK Yönetmeliği’nde ayrıntılandırılmıĢtır. Söz konusu Yönetmelik’in 7. maddesinde MKK’nın görevleri; a) Sermaye piyasası araçlarını ve bunlara bağlı hakları, bilgisayar ortamında, üyeler ve hak sahipleri itibariyle kayden izlemek, b) Kayıtların üyeler itibariyle tutarlılığını izlemek, tutarsızlık ve kaydi sisteme iliĢkin düzenlemelere aykırılık tespiti halinde üyeler nezdinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını istemek ve durumu derhal Kurul’a bildirmek, sistemin güvenli çalıĢmasını sağlayacak önlemler almak ve uygulamak, c) Kayıtların mevzuatta öngörülen çerçevede gizliliğini sağlamak, d) Kurul tarafından Kanun’un 10/A maddesine göre kaydı tutulmasına karar verilen sermaye piyasası araçlarının kaydileĢtirilmesine iliĢkin iĢlemleri 169 www.mkk.com.tr/MkkComTr/tr/mkk/tan_kurulus.jsp, EriĢim Tarihi: 5.5.2008. 170 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 170-173; SEVĠ, s. 235. 76 yapmak, öngörülen sürenin sonuna kadar teslim edilmeyen araçların yönetime iliĢkin haklarını kullanmak, mali haklarını kullanmak ve izlemek, e) Yatırımcıları Koruma Fonunu idare ve temsil etmek, mevzuat gereğince Fon adına yapılması gereken iĢlemleri yapmak, f) Kurul tarafından tedrici tasfiyelerine karar verilen aracı kurumların tasfiye iĢlemlerini Yatırımcıları Koruma Fonu adına ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütmek, g) Kurul tarafından sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde verilen diğer görevleri ve düzenlemelerin gerektirdiği iĢlemleri yapmak, h) MKK üyeleri veya üyelerle MKK arasında sistemin iĢleyiĢine iliĢkin olarak çıkabilecek uyuĢmazlıkların çözümünde tarafların 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde tahkim sistemini kullanabilmelerine yardımcı olmak olarak sıralanmıĢtır. Ġlk bakıĢta, anılan Yönetmelikle, Yatırımcıları Koruma Fonu’nun idare ve temsili ile bu Fon adına aracı kurumların tedrici tasfiye iĢlemlerini yürütme görevleri bakımından SPKn’nun 10/A maddesinde yer alan kaydileĢtirmeye iliĢkin temel düzenleme aĢılarak MKK’ya ek görevler verildiği düĢünülebilirse de, Yönetmelik’te yer alan bu görevlerin SPKn’nun 46/A-2. ve 46/B.1. maddelerinde yasal dayanağını bulduğunun belirtilmesi gerekmektedir.171 b. Üyeleri MKK Yönetmeliği’nin “Merkezi Kayıt KuruluĢu Üyeleri” kenar baĢlıklı 11. maddesi uyarınca MKK üyeleri, ihraççı, aracı kuruluĢ, yetkili takas ve 171 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 170. 77 saklama kuruluĢları ile Kurul tarafından belirlenen diğer kuruluĢlardır.172 MKK üyelerinden aracı kuruluĢlar, çalıĢmamızın birinci bölümünde tanıtılmıĢ olan aracı kurum ve bankalardan; ihraççılar, SPKn’nun 3. maddesinin (h) bendi uyarınca anonim ortaklıklar, mevzuata göre özelleĢtirme kapsamına alınanlar dahil kamu iktisadi teĢebbüsleri, mahalli idareler ile bunlarla ilgili özel mevzuatları uyarınca faaliyet gösteren kuruluĢ, idare ve iĢletmelerden; Kurul tarafından belirlenen diğer kuruluĢlar ise SPK’nın 11.2.2005 tarih ve 5/155 sayılı kararı uyarınca portföy yönetim Ģirketleri ile Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ uyarınca aracı kurumlarla acentelik sözleĢmesi imzalayan katılım bankalarından oluĢmaktadır. MKK Yönetmeliği’nin 12. maddesinde üye gruplarına dâhil kuruluĢların üyeliğe kabulü için; a) Kayıtların tutulmasını, izlenmesini ve diğer kuruluĢlarla bilgi alıĢveriĢini kolaylaĢtıracak ve asgari nitelikleri MKK tarafından belirlenmiĢ teknik donanım ve güvenlik sistemine sahip olmaları, b) Kayıtların yanlıĢ tutulmasından dolayı doğacak zararların tazmini için, MKK yönetim kurulu tarafından gerekli görüldüğü hallerde sorumluluk sigortası yaptırmaları, c) Kayıt iĢlemlerinin yapılmasını ve izlenmesini yürütecek yeterli sayıda ve nitelikte personeli istihdam etmiĢ olmaları, d) MKK yönetim kurulu tarafından belirlenip, Kurul’ca onaylanmıĢ üyeliğe giriĢ aidatını yatırmaları, 172 MKK üyesi aracı kurumlar, portföy yönetim Ģirketleri, bankalar, katılım bankaları, ihraççılar ve takas ve saklama kuruluĢları ile ilgili ayrıntılı bilgi için bknz; http://www.mkk.com.tr/MkkComTr/tr/uyeler , EriĢim Tarihi: 23.04.2008. 78 e) MKK yönetim kurulu tarafından belirlenip Kurul’ca onaylanan diğer Ģartları taĢımaları gerektiği öngörülmüĢtür. Aynı maddede üyelik için baĢvuracak kuruluĢlardan aracı kuruluĢların, SPK’ca verilen alım satım aracılığı yetki belgesine sahip olmalarının ya da sermaye piyasası aracına iliĢkin kaydileĢtirme tarihi itibariyle yetkili takas ve saklama kuruluĢları ile saklama sözleĢmesi imzalamıĢ olmalarının; ihraçcıların ise, sermaye piyasası aracı ihraç etmiĢ olmalarının zorunlu olduğu hüküm altına alınmıĢtır. MKK Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 6. fıkrasında yönetim kurulunun, genel kurul tarafından seçilen üyelerden oluĢacağı; bununla birlikte, bir üyenin, SPK tarafından TTK’nın 275. maddesi hükmü çerçevesinde Kurul temsilcisi olarak atanacağı ve SPK’yı temsil eden bu üyenin, yönetim kurulu baĢkanı olacağı belirtilmiĢtir. D. Kaydi Sistemde Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları 1. Genel olarak kayıtların tutulması SPKn’nun 10/A maddesinin 2. fıkrasında SPK’ya tanınan yetki çerçevesinde, sermaye piyasası iĢlemlerinin güvenli, hızlı ve etkin bir Ģekilde yürütülebilmesi için, sermaye piyasası araçları ve bunlara iliĢkin hakların MKK tarafından kayden izlenmesine iliĢkin usul ve esasları belirleyen Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 5. maddesinde kayıtların tutulmasına iliĢkin olarak kaydi sermaye piyasası araçları ve bunlara iliĢkin haklarla ilgili kayıtların, MKK’da bilgisayar ortamında üyeler itibariyle tutulacağı, hesapların açılması ve hesaplarda kayıt ve değiĢiklik yapılmasının usul ve esaslarının MKK tarafından belirlenecek elektronik iĢlem yöntemleriyle 79 üyeler tarafından hak sahiplerinin talimatlarına uygun Ģekilde kayıtlarda değiĢiklik yapılması suretiyle gerçekleĢtirileceği esası benimsenmiĢtir.173 Aynı maddede takas iĢlemlerinin yürütülmesi için, yetkili takas ve saklama kuruluĢları itibariyle de kayıt tutulacağı; hak sahiplerinin kayıtlarının, üye hesapları ile bağlantı kurularak izleneceği ve kaydedilen hakların senede bağlanmayacağı açıkça hüküm altına alınmıĢtır. Tebliğ’in 5. maddesinin 5. fıkrası uyarınca aracı kurumların, MKK sisteminde iĢlemleri yerine getirmeye yetkili görevlileri, MKK’ya bildirilmekte ve iĢlemler, münhasıran bu görevlilerce yerine getirilmektedir. Aracı kurumlar tarafından hesaplarda hatalı veya eksik kayıtları düzeltmek amacıyla kayıt yapılması durumunda, düzeltme yapıldığı bilgisi MKK’nın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde aracı kurum tarafından MKK’ya ve hak sahibine bildirilmekte ve aracı kurumlara hesap açma veya kayıt amacıyla yapılan baĢvurularda eksikliklerin bulunması halinde talep reddedilebilmektedir.174 2. Hesap türleri SPKn’nun 10/A maddesinin 2. fıkrasında kayıtların ihraççılar, aracı kuruluĢlar ve hak sahipleri itibariyle tutulacağı düzenlenmiĢ olmakla birlikte, esasen birbirinden ayrı üç kayıt türü mevcut olmayıp, gerçek hak sahipliğinin belirlenmesi, aracı kuruluĢlarla yatırımcıların mal varlığının karıĢmasının önlenmesi, üçüncü kiĢilerin aracı kuruluĢa yönelik talep ve takiplerine karĢı yatırımcıların malvarlıklarının güvenceye alınması gibi amaçlarla kayıtlar nihai olarak hak sahiplerini gösterecek Ģekilde tutulmaktadır. Hak sahiplerini gösteren bu hesaplarda tutulan kaydi hakların hangi ihraççı tarafından ihraç 173 ÜNAL, KürĢat, “Sermaye Piyasası Araçlarının Kaydileştirilmesi” (Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi), GÜHFD, Haziran-Aralık 2001, C:V, S:1-2, s. 10. 174 ÜNAL, Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi, s.11. 80 edildiği görülebilmekte; ayrıca hesapların yetkili aracı kuruluĢ ile bağlantısı sağlanmaktadır. Buna göre, madde metninde belirlenen kayıt grupları birbirinin alternatifi olmayıp, birbirini tamamlar niteliktedir.175 Buna göre kayıtlar, pay sahiplerinin kimlik bilgileri ve bunlara bağlı hesap kodları ile anonim ortaklıklara veya fonlara iliĢkin bilgilerden oluĢmaktadır.176 Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi uyarınca MKK nezdinde tutulacak hesaplar ihraççılar, aracı kuruluĢlar, yetkili takas ve saklama kuruluĢları ile Kurul tarafından belirlenen diğer kuruluĢlar itibarıyla açılmakta olup, hak sahipleri adına hesaplar ise, kimlik bilgilerinin MKK’ya bildirilmesi üzerine açılmakta ve söz konusu hesaplar üzerinde iĢlem yapmaya yetkili üyeler ile bağlantı kurulmaktadır. Ancak yetkili takas ve saklama kuruluĢları, herhangi bir üye ile bağlantı kurmaksızın, doğrudan MKK’da hesap açtırabilmekte, yabancı merkezi saklama kuruluĢlarının MKK nezdinde hesap açtırması ve hesapların tutulmasına iliĢkin usul ve esaslar ise MKK tarafından belirlenmektedir.177 MKK Yönetmeliği’nin 8. maddesi, MKK’da tutulan kayıtların yetkili takas ve saklama kuruluĢunda da tutulmasını ve MKK’ya aynen aktarılmasını öngörmüĢ olup, takas aĢamasında da hak sahipliği kayıtlarının takas kurumu nezdinde oluĢması ve dolayısıyla takas sonucunda kayıtların oluĢturulması bakımından MKK ve Takasbank arasında entegre bir sistem yaratılması sağlanmıĢtır. Bu çerçevede, Tebliğ’de düzenlenen hesap türlerine aĢağıda değinilmiĢtir. 175 176 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 179-180. ÜNAL, Oğuz KürĢat, Sermaye Piyasası Hukuku ve Mevzuatı (Sermaye Piyasası Hukuku), Ankara, 2005, s. 45. 177 ÜNAL, Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi, s. 11. 81 a. Ġhraççı hesabı Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 7. maddesinde, ihraççı hesabının kaydi sermaye piyasası araçları için açılacağı; kural olarak ihraççı havuz hesabı, ortak hesabı ve bilinmeyen ortak hesabından oluĢacağı; ancak ihraççının yatırım fonu kurucusu olması halinde ihraççı havuz hesabı, katılımcı hesabı ve bilinmeyen katılımcı hesabından oluĢacağı belirtilmiĢtir. Aynı maddede, ihraççı havuz hesabının, kaydi sermaye piyasası araçları ihracına iliĢkin geçici kayıtların izlenmesi amacı ile tutulduğu, ihraç edilecek kaydi sermaye piyasası araçlarının halka arz süresi boyunca takibinin havuz hesabında yapıldığı ve satıĢa konu olan tutarlar halka arz süresinde kaydi sermaye piyasası araçlarının satılması ile veya satıĢ öncesinde, ilgili hesaplara yapılacak kayıt neticesinde bu hesaptan düĢüldüğü hüküm altına alınmıĢtır. Ortak ve katılımcı hesabı, ihraççı tarafından münferiden pay sahipleri için, Tebliğ’in (2) nolu ekinde yer alan bilgilerden MKK tarafından uygun görülenlerin MKK’ya iletilmesi ile açılmakta ve ihraççının yatırım fonu kurucusu olması hali hariç olmak üzere, ortak hesabına sadece daha önce Borsa’da iĢlem görmemiĢ payların kayıtları yapılabilmektedir. Bu hesaptaki kaydi sermaye piyasası araçları, ihraççının verdiği bilgiler doğrultusunda türleri ve hak sahipleri itibariyle tutulmaktadır (Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ md. 7/4). Bilinmeyen ortak ve bilinmeyen katılımcı hesabı, kaydi dönüĢtürme aĢamasında, hak sahiplerinin ihraççı tarafından bilinmemesi durumunda, bu nitelikteki payların toplu olarak izlenmesi amacı ile oluĢturulmakta ve bu hesapta izlenen sermaye piyasası araçlarının baĢka üyeler aracılığıyla kaydileĢtirilmesi halinde MKK kayıtlarında gerekli düzeltmeler yapılmaktadır. Bu durumda ihraççı ve ilgili diğer üyeler MKK tarafından istenecek bilgileri 82 temin ederek kayıtlardaki değiĢiklikleri yapmaktadır (Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ md. 7/5). Anılan Tebliğ’in 8. maddesinde de ihraççı hesaplarının açılmasına iliĢkin düzenlemeler yer almaktadır. Buna göre, ihraççı hesabının MKK tarafından açılması için ihraççılar, kaydi sermaye piyasası araçlarının SPK kaydına alınmasına iliĢkin kayıt belgesi tarihi ile izahnamenin ilgili ticaret siciline tesciline kadar geçecek süre içerisinde Tebliğ’in 1 nolu ekinde yer alan bilgiler ile birlikte MKK’ya hesabın açılması için baĢvuruda bulunmakla yükümlüdürler. MKK’ya yapılacak baĢvuru, halka arza aracılık eden aracı kurum tarafından da yapılabilmektedir.178 Ortak ve katılımcı hesabının açılmasında ise Tebliğ’in 10. maddesinde yer alan esaslara uyulacağı; ancak söz konusu maddede yer alan bilgi ve belgelerin MKK’ya bildiriminin ihraççı kuruluĢ tarafından yapılacağı hüküm altına alınmıĢtır. Bilinmeyen ortak ve bilinmeyen katılımcı hesabının açılması bakımından Tebliğ’in 8. maddesinin 3. fıkrasında, ihraççının Tebliğ’in (1) nolu ekinde yer alan kaydi sermaye piyasası araçlarına iliĢkin bilgiler ile MKK’ya baĢvuracağı düzenlenmiĢtir. b. Aracı kuruluĢ hesabı Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 9. maddesi uyarınca aracı kuruluĢ hesabı, aracı kuruluĢ havuz hesabı ve yatırımcı hesabından oluĢmaktadır. Aracı kuruluĢ havuz hesabı, aracı kuruluĢun, hesap sahibinin vekili sıfatıyla takas iĢlemlerini yerine getirmesi için kullanılmaktadır. Yatırımcı hesabı ise aracı kuruluĢun iĢlem yapmaya yetkili olduğu hak sahipleri adına açılmıĢ 178 ÜNAL, Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi, s. 12. 83 hesaplardan oluĢmakta ve bu hesapların açılmasında Tebliğ’in 10. madde hükmü uygulanmaktadır (Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ, md. 9). c. Yatırımcı hesabı Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 10. maddesinde düzenlenmiĢ olan yatırımcı hesabı, hak sahibi adına açılmıĢ, nama veya hamiline hakların izlendiği hesaptır. Yatırımcıların talepleri üzerine, üye sıfatını haiz aracı kuruluĢlar ve yetkili takas ve saklama kuruluĢları tarafından MKK’ya yapılacak baĢvuru çerçevesinde açılmaktadır. MKK tarafından yatırımcı hesabı açılabilmesi için öncelikle, Tebliğ’in (2) nolu ekinde yer alan bilgilerden MKK tarafından gerekli görülenlerin üyeler tarafından MKK’ya bildirilmesi gerekmektedir. Anılan bilgilerin MKK’ya ulaĢtırılmasını takiben hesap kullanıma açılmakta, ilgili Tebliğ’in (2) nolu ekinde yer alan tüm bilgilerin tamamlanmasıyla birlikte yatırımcıya bir sicil numarası verilmektedir. SPK’ca uygun görülen hallerde, hesabın ilgili aracı kuruluĢ tarafından açılarak kimlik bilgilerinin MKK’ya Kurulca belirlenecek ve otuz günü aĢmayacak bir süre sonuna kadar tamamlanmasına izin verilebilmektedir. Belirlenen sürenin bitimine kadar kimlik bilgilerinin istenen Ģekilde MKK’ya bildirilmemesi durumunda hesap hareketsizleĢtirilebilmektedir. Aynı yatırımcı bilgileri ile, baĢka bir aracı kuruluĢ tarafından yatırımcı hesabı açılmak üzere yapılan baĢvurularda, yatırımcıya MKK tarafından aynı sicil numarası tahsis edilmekte, aynı yatırımcı için birden fazla sicil numarası oluĢturulduğunun daha sonra tespiti halinde, MKK tarafından yatırımcıya bildirimde bulunulması kaydıyla, tek sicil numarası kullanılmaktadır. Maddede ayrıca müĢterek hesaplara iliĢkin düzenleme de yapılmıĢ, müĢterek hesap açtırma talepleri üzerine, aracı kurumlar tarafından 84 müĢterek mülkiyet yatırımcı hesabı açılacağı ve maliklerin iĢtirak oranlarının da kayden izleneceği belirtilmiĢtir.179 SPKn’nun 10/A maddesinin ikinci fıkrasında sermaye piyasası araçlarını kayden izleme amacıyla açılacak hesapların nama veya hamiline yazılı hesap ayrımına tabi tutulacağı da hüküm altına alınmıĢtır. Anılan maddede hesabın hamiline veya nama olmasından söz edilmekte olup, hesabın altında yer alan hisse senetlerinin niteliğine iliĢkin bir tespitte bulunulmamıĢtır. Konuya iliĢkin olarak Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 10. maddesinde yer alan ve yatırımcı hesabını hak sahibi adına açılmıĢ nama veya hamiline yazılı hakların izlendiği hesap olarak tanımlayan hüküm de nazara alındığında, hamiline bir hesabın altında nama yazılı hisse senetlerinin bulunmasının veya tersinin mümkün olduğu sonucuna varılacaktır. Nama hesapların nihai olarak yatırımcı adına açılmıĢ, hesap sahibinin kimlik bilgilerinin MKK nezdinde tutulduğu hesaplar olduğu açıktır. Kanun’un lafzından hamiline hesapların özellikleri anlaĢılamamakla birlikte, hamiline olma niteliğini sağlamak amacıyla hesap sahibinin kimlik bilgilerinin MKK tarafından da bilinmemesi gerekmekte; bir baĢka deyiĢle, hamiline yazılı hesaplar bakımından MKK kayıtlarında hesap sahibinin kimlik bilgilerinin yer almaması, bununla birlikte, MKK üyesi olan ve hesapta iĢlem yapmaya yetkili kılınan aracı kuruluĢta bu bilgilerin bulunması gerekmektedir. 180 Öte yandan, Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 10. maddesinde yatırımcı hesabının, yatırımcıların talepleri üzerine, üye sıfatını haiz aracı kuruluĢlar 179 180 ÜNAL, Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi, s. 13. MANAVGAT, hesabın hamiline olmasından söz edildiğine göre, sadece ihraççı ortaklığa karĢı hamiline olma niteliğini sağlamanın yeterli olmadığını, hesap sahibinin kimliğinin MKK tarafından da bilinmemesinin bu hesabın ayırıcı özelliği olduğunu savunmaktadır. MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 180. 85 ve yetkili takas ve saklama kuruluĢları tarafından MKK’ya yapılacak baĢvuru çerçevesinde açılabileceği belirtilirken, nama ve hamiline hesaplar arasında bir ayrıma gidilmemiĢtir. Anılan maddede MKK tarafından yatırımcı hesabı açılabilmesi için öncelikle, Tebliğ’in (2) numaralı ekinde yer alan bilgilerden MKK tarafından gerekli görülenlerin üyeler tarafından MKK’ya bildirilmesi gerektiği öngörülmüĢtür. Anılan ekte yatırımcıların genel ve özel nitelikli kimlik bilgileri de yer almaktadır. Dolayısıyla, MKK nezdinde açılan tüm yatırımcı hesapları bakımından hesap sahibinin kimlik bilgilerinin esasen MKK tarafından bilinmekte olduğunu savunmak yanlıĢ olmayacaktır. Bu bağlamda, mevcut durumda hesabın hamiline olmasının hesap sahibinin ihraççı tarafından bilinmemesini ve hesap sahibinin kimlik bilgileri MKK tarafından bilinmekle birlikte, bu bilgilerin kayıtlarda görünmemesini ifade ettiği kanaatindeyim. d. Yetkili takas ve saklama kuruluĢu hesabı Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 12. maddesinde, yetkili takas ve saklama kuruluĢu hesabının, takas havuz hesabı, havuz hesabı ve yatırımcı hesabından oluĢtuğu, yetkili takas ve saklama kuruluĢunun faaliyetlerinin gerektirdiği diğer hesapların da MKK’nın onayıyla açılabileceği, ancak bu kurumların yatırımcı hesaplarında kayıtları izlenebilecek yatırımcı türleri için önceden Kurul onayı alınmasının zorunlu olduğu düzenlenmiĢtir. Takas havuz hesabı, takas ve saklama kuruluĢunun, vekil sıfatıyla üyelerin takas iĢlemlerini gerçekleĢtirmesi için; havuz hesabı ise yetkili takas ve saklama kuruluĢunun hesap sahibinin vekili sıfatıyla takas iĢlemlerini yerine getirmesi için kullanılmaktadır. Yatırımcı hesaplarının açılmasında ise yine Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 10. madde hükmü uygulanmaktadır. 86 e. Ortak, katılımcı ve yatırımcı hesaplarının alt hesapları Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 13. maddesinde son hesap türü olarak düzenlenmiĢ olan ortak, katılımcı ve yatırımcı hesaplarının alt hesapları bakımından, “Rehin, haciz, genel kurul blokajı, yatırımcı blokajı, satıĢ blokajı ve MKK tarafından uygun görülecek diğer iĢlemlerin yapılması durumunda, bu iĢlemlere konu haklar MKK tarafından ilgili hesaplarla bağlantılı alt hesaplar açılmak sureti ile izlenir.” hükmü getirilmiĢtir. 3. Alım satım iĢlemlerinin kayıtlarının tutulması Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 15. maddesi uyarınca takas iĢlemleri, yetkili takas ve saklama kuruluĢu tarafından Borsa’nın takas düzenlemelerine uygun olarak MKK nezdindeki takas havuz hesabı ve aracı kuruluĢ havuz hesapları kullanılarak yapılmaktadır.181 Borsa iĢlemlerinin gerçekleĢtirilmesinden sonra aracı kurumlar, Borsa’da satıĢı yapılan sermaye piyasası araçlarını, Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 13. maddesine göre ilgili yatırımcı hesaplarının alt hesabı Ģeklinde, MKK tarafından bu iĢlem için açılmıĢ olan alt hesaba aktarabilmektedirler. Takas günü, takas yükümlülüğünün yerine getirilmesi amacı ile satıĢı yapılan kaydi sermaye piyasası araçları, aracı kurumlar tarafından yatırımcı hesaplarından aracı kuruluĢ havuz hesaplarına aktarılmaktadır. Aracı kuruluĢ havuz hesaplarında bulunan sermaye piyasası araçlarının takas havuz hesabına aktarılması ile söz konusu aracı kuruluĢun takas borçları kapanmaktadır (Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ, md. 15/2). Takas alacakları ise, yetkili takas ve saklama kuruluĢu tarafından takas havuz hesabından ilgili aracı kuruluĢ havuz hesaplarına aktarılmakta ve söz konusu sermaye piyasası araçlarının yatırımcı hesaplarına dağıtımı 181 ÖZKUL, s. 37, ÜNAL, Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi, s. 15. 87 aracı kuruluĢlar tarafından gerçekleĢtirilmektedir (Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ, md. 15/3). E. Takas Süreci Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ ve MKS Ġlke ve Kuralları çerçevesinde, takas sürecinde gerçekleĢtirilen iĢlemler iĢlem gününden baĢlamak üzere aĢağıda incelenmiĢtir. 1. ĠĢlem günü (T günü) iĢlemleri ĠMKB’den iĢlem gününde online olarak alınan sözleĢme bilgileri ile aracı kurum bazında ve müĢteri detaylı netleĢtirme, Takasbank sisteminde yapılarak müĢteri detayında oluĢturulan net borç veya alacak bilgileri, iĢlem günü (T günü) akĢamında, kayıtların oluĢturulabilmesini teminen Takasbank sisteminden MKK sistemine transfer edilmektedir.182 Bu transfer üzerine, MKK sisteminde müĢteri hesap kontrolleri yapıldıktan sonra, müĢteri detayında borç veya alacak bilgileri, hata kodları ile birlikte Takasbank sistemine geri aktarılmaktadır. Zira, iĢlem gününde MKK’ya iletilen alım satım iĢlem sonuçlarının MKK sisteminde yatırımcı hesaplarına yansıtılabilmesi için, Takasbank tarafından bildirilen hesabın MKK sisteminde açılmıĢ ve kimlik bildiriminde bulunulmuĢ bir hesap olması gerekmektedir.183 MKK sisteminde, aracı kurum onayına bağlı olarak yatırımcı bazında netleĢtirme bilgileri doğrultusunda, satıĢ yapmıĢ olan ve bu nedenle T+2 günü hisse senedi teslim yükümlülüğü bulunan yatırımcı hesaplarında yer 182 183 Klavuz, s. 373. Bunun yanı sıra, aracı kurumun hesap iĢlem durumunun ve hesap yasaklılık durumunun normal iĢlem yapabilir durumda olması ve takas tarihi itibariyle hareketsizleĢmeyecek hesaplar olması da gerekmektedir. MKS Ġlke ve Kuralları, s. 19. 88 alan hisse senetlerine, net borç miktarı kadar takas amaçlı virman blokaj talimatları oluĢturularak mevcut bakiyeler için blokaj iĢlemi uygulanmaktadır. Yeterli bakiye olmayan borçlu hesaplar için de hesaba hisse senedi geldikçe, takas borcu miktarına ulaĢılıncaya kadar blokaj iĢlemi otomatik olarak gerçekleĢtirilmektedir.184 Buna paralel olarak, alacaklı yatırımcı bilgileri doğrultusunda aracı kurum takas havuzlarından yatırımcı hesapları yönünde T+2 valörlü alacak talimatları oluĢturulmaktadır. Alım ve satıma iliĢkin netleĢmiĢ iĢlem bilgileri, Takasbank ve MKK ekranlarından aracı kurumlarca raporlanabilmektedir.185 2. T+1 günü iĢlemleri Yukarıda açıklandığı çerçevede iĢlem gününde netleĢtirilmiĢ ve MKK tarafından müĢteri hesap durumları kontrol edilmiĢ olan kayıtlar, iĢlem gününü takip eden gün (T+1 günü), Takasbank üye ekranlarına yansıtılmakta ve aracı kurumlar tarafından iĢlem bilgileri bu ekranlardan izledikleri kayıtlar üzerinden kontrol edilmektedir. Söz konusu kontroller dahilinde, herhangi bir hata tespit edilmesi durumunda, aracı kurumlar, T+1 günü saat 17:00’ye kadar hatalı sözleĢme ile ilgili düzeltme taleplerini ĠMKB’ye bildirmektedirler. T+1 günü ĠMKB’ye iletilen bu düzeltme taleplerinin Takasbank’a aktarılması üzerine, Takasbank sisteminde yeniden müĢteri detaylı netleĢtirme yapılmakta ve iĢlem gününde yapılan netleĢtirme sonuçları ile düzeltmelerden sonra yapılan netleĢtirme sonuçlarının karĢılaĢtırması ile bildirilmektedir.186 184 Klavuz, s. 373; MKS Ġlke ve Kuralları, s. 18. 185 Klavuz, s. 373; MKS Ġlke ve Kuralları, s. 19. 186 Klavuz, s. 373; MKS Ġlke ve Kuralları, s. 19. elde edilen farklar, tekrar MKK’ya 89 MKK sisteminde, Takasbank tarafından gönderilen bu fark dosyasına istinaden, iĢlem gününde gerçekleĢtirilen takas amaçlı virman blokaj iĢlemleri ile talimat iĢlemlerinde gerekli güncellemeler yapılmakta ve iĢlem gününde yapılan kontroller tekrarlanarak Takasbank sistemine gönderilmektedir. MKK’dan gelen bu bilgilere göre, aracı kurum ve müĢteri alt hesabı detayında oluĢturulan netleĢtirme sonuçlarının nihai halleri, Takasbank üye ekranlarına yansıtılmaktadır.187 3. T+2 günü (Takas günü) iĢlemleri Seri:IV, No:28 sayılı Tebliğ’in 15. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca takas günü, takas yükümlülüğünün yerine getirilmesini teminen satıĢı yapılan hisse senetleri, aracı kuruluĢlar tarafından yatırımcı hesaplarından aracı kuruluĢ havuz hesaplarına aktarılmakta, bu hesaplarda bulunan hisse senetlerinin takas havuz hesabına aktarılması ile söz konusu aracı kuruluĢun hisse senedi takas borcu kapanmaktadır. Takas alacakları da, Takasbank tarafından, takas havuz hesabından ilgili aracı kuruluĢ havuz hesabına aktarılmakta ve aracı kuruluĢlarca yatırımcı hesaplarına dağıtılmaktadır. Takasın gerçekleĢtirileceği günü ifade eden T+2 günündeki takas süreci, aĢağıda hisse senedi ve nakit takası bakımından ayrı ayrı incelenmiĢtir. a. Hisse senedi borcunun kapatılması Takasa hisse senedi borcu olan aracı kuruluĢlar bu borçlarını; fiziki teslim, müĢteri hesabından virman ve baĢka bir aracı kuruluĢ hesabından virman yollarından birini veya birkaçını kullanarak kapatabilmektedir. Takas yükümlülüklerinin zamanında yerine getirilmiĢ sayılabilmesi için mutlaka T+2 187 Klavuz, s. 373. 90 günü saat 16:00’a kadar borç kapatma iĢleminin yapılmıĢ olması gerekmektedir.188 (1) Fiziki teslim KaydileĢtirmeye iliĢkin düzenlemeler uyarınca, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda yalnızca kaydi hisse senetleri iĢlem görebildiğinden, fiziki hisse senetleri ile takas yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için, bu hisse senetlerinin en geç takas gününe kadar kaydileĢtirilmesi gerekmektedir.189 Bu amaçla, kaydileĢtirilmesi aracı kuruluĢ talebinde tarafından bulunulması MKK’ya ve hisse senetlerinin hisse senetlerinin fiziki Takasbank’a teslim edilmesi gerekmektedir. Takasbank’ın aracı kurumdan teslim aldığı hisse senetleri kaydileĢtirilme amacıyla MKK sistemine bildirilmektedir. MKK tarafından kaydileĢtirilen hisse senetleri, ilgili müĢteri hesabına aktarıldıktan sonra, aĢağıda ayrıntısıyla anlatılacak olan müĢteri hesabından virman yoluyla takas borcunun kapatılmasında kullanılabilmektedir. (2) MüĢteri hesabından virman T+2 sabahı, MKK sisteminde satıĢ yapmıĢ olarak görünen müĢteri hesaplarından satıĢı yapılan hisse senetleri aracı kurumun takas havuz hesabına aktarılmaktadır. Aracı kurum takas havuzuna aktarılan hisse senetleri ile, aracı kurumun takas borcunun kapanması amacı ile Takasbank takas havuzuna aktarım iĢlemleri aracı kurumun onayı ile MKK sistemi tarafından otomatik olarak yapılmaktadır. Buna göre, Takasbank, aracı kurum bazında borç alacak durumunu takip ederek, MKK nezdinde açılan Takasbank takas havuz hesabı 188 ÇETĠN, s. 52; Klavuz, s. 374. 189 Klavuz, s. 374. 91 üzerinden takas iĢlemlerini yapmakta, MKK ise Takasbank’a MKK nezdindeki takas havuz hesabı hareketlerini eĢ zamanlı olarak 190 iletmektedir. Takasbank, MKK’dan gönderilen, aracı kurum havuz hesabından Takasbank takas havuz hesabına aktarılan hisse senedi ve miktar bilgilerine göre borç kapatma iĢlemini gerçekleĢtirmektedir. (3) BaĢka bir aracı kuruluĢ hesabından virman Bu yöntemle hisse senedi borcunun kapatılmasında, virman iĢlemi, hisse senetlerinin bir aracı kuruluĢun müĢteri hesabından diğer bir aracı kuruluĢun müĢteri hesabına aktarımını ifade etmektedir.191 Aracı kurum takas yükümlülüğünün, baĢka bir aracı kurumdan virman yoluyla gelecek hisse senetleri ile yerine getirilecek olması durumunda, müĢteri hesabına virmanlanan hisse senetleri, borçlu müĢteri hesabından Takasbank takas havuz hesabına aktarılarak, aktarıma iliĢkin bilgiler MKK sisteminden Takasbank’a gönderilmekte ve aracı kurumun takas borcu kapatılmaktadır.192 Bu yöntemin müĢteri hesabından virman yolundan farkı, baĢka bir aracı kurumdan gelen hisse senetlerinin, aracı kurumun takas havuz hesabına geçmeden doğrudan geçmesidir. 190 Klavuz, s. 374; MKS Ġlke ve Kuralları, s. 19. 191 ÇETĠN, s. 52; Klavuz, s. 374. 192 Klavuz, s. 374. Takasbank takas havuz hesabına 92 Aracı kuruluĢlar arası virman iĢlemleri, serbest ve Ģartlı virman olarak iki Ģekilde gerçekleĢtirilebilmektedir.193 b. Hisse senedi alacaklarının dağıtımı T+2 günü, aracı kurumun takastan olan alacaklarının kendisine ödenebilmesi için teslim karĢılığında ödeme ilkesi gereği, önce takasa olan borçlarını ödemeleri gerekmektedir. Bu ilke uyarınca, kapatılan takas borçları karĢılığında takas alacakları serbestleĢtirilmekte ve takas havuz hesaplarının bakiye durumuna bağlı olarak, hisse senedi alacaklarının dağıtımı için MKK sistemine gerçek zamanlı elektronik alacak dağıtım mesajı gönderilmektedir. MKK sisteminde yer alan ve T günü oluĢturulup T+1 günü akĢamı güncellenmiĢ olan alacaklar öncelikle Takasbank takas havuz hesabından aracı kuruluĢ takas havuz hesabına, buradan da alacaklı müĢteri hesaplarına aktarılmaktadır.194 Eğer takasa olan borcun kapatılması iĢlemi sonucunda serbestleĢen alacak karĢılığı Takasbank havuz hesabında bulunmazsa, ilgili alacağın serbestleĢmesini sağlayan borç kapatma iĢleminin Takasbank sisteminde yapıldığı saat dikkate alınarak, hisse senedi bazında alacak sırası oluĢturulmakta ve dağıtım bu sıraya göre yapılmaktadır.195 c. Nakit borçlarının kapatılması Aracı kurumlar hisse senedi iĢlemlerinden doğan nakit yükümlülüklerini, takas ekranlarında bulunan nakit borç kapatma ekranından borç kapatma iĢlemi ile, hisse senedi takas borcu (22-1 nolu) hesabına aracı 193 Serbest ve Ģartlı virman iĢlemlerine iliĢkin ayrıntılı bilgi için bknz.; Klavuz, s. 374-376. 194 Klavuz, s. 376. 195 Klavuz, s. 376. 93 kurumlar arası virman yapma ya da EFT gönderme ve Türkiye ĠĢ Bankası A.ġ. Borsa ġubesi nezdindeki 7002 nolu hesaba nakit yatırma 196 yollarından birini veya birkaçını kullanarak yerine getirebilmektedir.197 Nakit borçlarının takas süresi içerisinde kapatılabilmesi için nakit yatırma iĢleminin saat 14:30’a kadar yapılması, takas merkezine karĢı borçlu olan aracı kuruluĢların baĢka bir bankadan EFT yoluyla takas süresi içerisinde borçlarını kapatabilmeleri için ise en geç saat 16:00’a kadar iĢlemin gerçekleĢmesi gerekmektedir. Hisse senedi borç hesabına EFT ile gönderilen iĢlemlerde, TCMB nezdindeki Takasbank hesabına geçiĢ saati dikkate alınmaktadır.198 Aracı kuruluĢların, gerek kendi hesaplarından, gerek baĢka aracı kuruluĢların hesaplarından yapılan virman yoluyla borçlarını kapatabilmeleri için virman talimatlarının en geç saat 16:00’a kadar Takasbank’a verilmesi ve hesap bakiyelerinin de virman yapılacak miktar için yeterli olması; aracı kuruluĢların, ĠMKB Hisse Senedi Piyasası iĢlemlerinden doğan borçlarını, ĠMKB Tahvil ve Bono Piyasası, Borsa Para Piyasası iĢlemleri gibi diğer piyasalardan olan alacaklarının mahsubu yoluyla kapatabilmeleri için ise mahsup talimatlarını Tahvil Piyasası için en geç saat 14:30’a kadar, Borsa Para Piyasası için ise saat 15:45’e kadar Takasbank sistemine girmeleri gerekmektedir.199 196 Türkiye ĠĢ Bankası A.ġ. Borsa ġubesi nezdindeki 7002 nolu hesaba yatırılan nakitlerin Takasbank sisteminde iĢleme alınması için Türkiye ĠĢ Bankası A.ġ. tarafından 7002 nolu hesaptan Takasbank nezdindeki hisse senedi borç hesabına EFT ile gönderilmesi gerekmektedir. Türkiye ĠĢ Bankası A.ġ. tarafından gönderilen EFT’lerin hisse senedi takas borcu hesabı olan 22-1 nolu hesaba giriĢi gerçekleĢtikten sonra üyenin borcu kapanmakta ve bloke tutulan alacakların blokajlarının kaldırılmasında ve alacak dağıtım sırası oluĢturulmasında bu saat dikkate alınmaktadır. Klavuz, s. 377. 197 ÇETĠN, s. 53; Klavuz, s. 377. 198 Klavuz, s. 377. 199 Klavuz, s. 377. 94 d. Nakit alacaklarının ödenmesi Nakit borçlarının kapatılması bakımından öngörülen yollardan biriyle hisse senedi borç hesabına gelen nakitler için geliĢ sırasına göre otomatik olarak sistem tarafından borç kapatma iĢlemi yapılmakta ve borç kapatma iĢlemi ile takas havuzuna aktarılan her tutar için, yine otomatik olarak alacak aktarımı programı ile, nakit alacakları serbestleĢen üyeler için, serbestleĢme sırasına göre takas alacakları serbest cari hesaplarına aktarılmaktadır. SerbestleĢme sırası için yukarıda belirtilen yollardan her birinde nakdin hisse senedi nakit borcu hesabına geliĢ saati dikkate alınmaktadır.200 ĠMKB tarafından, nakit takası iĢlemlerini hızlandırmak amacıyla Garanti Fonu adı altında bir fon oluĢturulmuĢtur (ĠMKB Yönetmeliği, md. 34). Bu Fon, ĠMKB’nin kuruluĢta aktarmıĢ olduğu tutara nakit temerrüt cezalarının aktarılmasından ve bu tutarların nemasından oluĢmaktadır. Garanti fonu, her takas gününde nakit takası iĢlemleri için takas havuz hesabına alınmakta ve gün sonunda tüm nakit borçları kapatıldıktan sonra fon/ortaklık hesabına iade edilmektedir.201 Takasa olan nakit yükümlülüğünü yerine getirmeyen bir ya da birden fazla aracı kuruluĢ olduğunda ve bu tutarın Garanti Fonu’ndan karĢılanamayan kısmı kadar alacaklı olan aracı kuruluĢlara ödeme yapılamayacağından, mağduriyetlerinin önlenmesi için Takasbank’ın yükümlülüğünü yerine getirmeyen aracı kuruluĢlardan tahsil ettiği temerrüt cezasından karĢı üyelere mağduriyet ödemesi yapılmaktadır.202 Aracı kuruluĢların nakit alacakları, Takasbank nezdindeki serbest cari hesaplarına alacak kaydedilmekte, aracı kuruluĢlar, serbest cari hesaplarına 200 ÇETĠN, s. 53; Klavuz, s. 378. 201 Klavuz, s. 378. 202 Klavuz, s. 378. 95 alacak olarak geçen tutarları nakden, EFT ile baĢka bir bankaya, Takasbank nezdindeki baĢka bir hesaba aktarabilmekte veya diğer piyasalardan olan borçlarına mahsup edebilmektedir.203 Aracı kuruluĢlar serbest cari hesaplarına aktarılan takas alacaklarını Takasbank’tan fiziki olarak çekmek isterlerse, bu taleplerini en geç saat 13:30’a kadar Takasbank’a iletmeleri gerekmektedir. EFT ile baĢka bir bankaya aktarım yapmak isteyen aracı kuruluĢlar Takasbank Elektronik Transfer Sistemi üyesi değillerse, EFT talimatlarını en geç saat 16:00’a kadar kendi modemlerinden girebilmektedir. Bu iĢlemi son doğrulama saati 16:45’tir. Takasbank Elektronik Transfer Sistemi üyesi olan aracı kuruluĢların ise EFT iĢlemlerini en geç saat 16:45’e kadar girmeleri ve aynı zamanda doğrulamaları gerekmektedir. 16:45 ile 17:00 arasında girilmiĢ olan EFT talimatları ise ancak gecikme bedelinin ödenmesi Ģartıyla gerçekleĢtirilmektedir.204 Bunlar dıĢında, Takasbank nezdindeki baĢka bir hesaba aktarım yolunda aracı kuruluĢlar, bu hususa taalluk eden talimatlarını en geç saat 17:30’a kadar Takasbank Operasyon Merkezi’ne iletmek zorundadır. Bununla birlikte, bu iĢlemleri kendi ofislerindeki takas terminallerinden de yapabilmektedirler. ĠMKB Hisse Senedi Piyasası’ndan doğan alacaklarını ĠMKB Tahvil ve Bono Piyasası’ndan ya da Borsa Para Piyasası’ndan doğan borçlarına mahsup etmek isteyen aracı kuruluĢların ise, mahsup talimatlarını ĠMKB Tahvil ve Bono Piyasası için en geç 14:30, Borsa Para Piyasası için ise 15:45’e kadar Takasbank sistemine girmeleri gerekmektedir.205 203 ÇETĠN, s. 53; Klavuz, s. 378. 204 Klavuz, s. 378. 205 Klavuz, s. 378. 96 II. SÖZLEġMENĠN ĠFA EDĠLMEMESĠ A. Borcun Ġfa Edilmemesi Hallerinin Borsa’da Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmelerine Uygulanabilirliği Borca aykırılık edilmemesinin, baĢlığı alacaklının altında temerrüdü, değerlendirilen kusurlu sonraki borcun ifa imkânsızlık, borçlunun temerrüdü ve sözleĢmenin gereği gibi ifa edilmemesi gibi çeĢitli görünümleri bulunmaktadır. Borçlu tarafından sözleĢmeye uygun olarak ifası teklif edilen bir edimin haklı bir neden olmaksızın alacaklı tarafından kabul edilmediği veya alacaklının ifanın gerçekleĢebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık iĢlemlerini yapmaktan haksız olarak kaçındığı durumda alacaklının temerrüdü söz konusu olmaktadır.206 Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde alacaklı ve borçlu sıfatını haiz yatırımcıların karĢı karĢıya gelmediği, sözleĢmenin ifasını sağlayan takas iĢleminin aracı kurumlar baz alınarak Takasbank tarafından kaydi merkezi takas sitemi çerçevesinde otomatik olarak gerçekleĢtirildiği nazara alınacak olursa, bu sözleĢmelerde alacaklının temerrüdünden söz etmek mümkün olmayacaktır. Benzer Ģekilde, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesi bakımından sonraki kusurlu imkânsızlık ve gereği gibi ifa etmeme hallerinin de gündeme gelmesi mümkün görünmemektedir. Zira, kaydi sistem dolayısıyla, aracı kurumların hisse senedi borcunun konusu olan Ģeyi, yakma, yok etme vb. bir yolla ortadan kaldırması söz konusu olamayacağından imkansızlıktan; borç ifa edilmekle hesaplar arasında kayden izleneceğinden, ayıplı veya kötü ifa edilmiĢ olmasından, bir baĢka deyiĢle edimin borca uygun olarak yerine getirilmemiĢ olmasından söz edilemeyecektir. 206 EREN, s. 968; KILIÇOĞLU, s. 493. 97 Bu halde, konumuz bakımından önem arz eden ifa engeli borçlunun temerrüdüdür. B. Genel Olarak Borçlunun Temerrüdü 1. Borçlunun temerrüdünün koĢulları Borçlunun temerrüdü, ifası mümkün olan bir edimin zamanında yerine getirilmemesi, borca aykırı olarak ifada gecikilmesi halini ifade etmektedir. 207 Genel olarak BK md. 101-108 arasında düzenlenmiĢ olan borçlunun temerrüdü, belirli vadeli ticari satımlar bakımından özel olarak BK md. 187188 arasında düzenlemeye tabi tutulmuĢtur. BK md. 101 uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olacağından, borçlunun temerrüdünden söz edilebilmesi için kural olarak muaccel bir borcun yanı sıra ihtar ya da ihtar yerini tutan bir durumun bulunması gerekmektedir. Anılan maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Borcun ifa edileceği gün müttefikan tâyin edilmiĢ veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen bir ihbarda bulunmak suretiyle tespit etmiĢ ise, mücerret bugünün hitamı ile borçlu mütemerrit olur.” hükmü ile ihtar yerini tutan durumlar bakımından genel bir düzenleme getirilmiĢtir. Buna göre, ifa gününün taraflarca açıkça belirlenmiĢ olması veya ifa gününü belirleme yetkisinin taraflardan birine bırakılmıĢ olması hallerinde ihtara gerek olmadığı açıkça düzenlenmiĢtir. Bunların dıĢında tarafların sözleĢmede ihtar koĢulundan vazgeçmesi mümkün olduğu gibi, ihtarın gereksiz ya da faydasız olduğu hallerde veya borcun bir haksız fiilden doğduğu durumlarda, borcun muaccel olmasıyla borçlunun temerrüde düĢeceğinin kabulü gerekmektedir.208 207 EREN, s. 1046; KILIÇOĞLU, s. 503; OĞUZMAN, ÖZ, s. 295; REĠSOĞLU, s. 297. 208 EREN, s. 1051-1053; KILIÇOĞLU, s. 506-507; REĠSOĞLU, s. 299. 98 Ġki tarafa borç yükleyen sözleĢmeler bakımından borçlunun temerrüdünün koĢulları ise BK md. 106’da düzenlenmiĢtir. Anılan hüküm uyarınca, iki tarafa borç yükleyen sözleĢmeler bakımından yukarıda sayılan genel temerrüt koĢullarının yanı sıra, borçluya mehil (son süre) verilmiĢ olması veya mehil verilmesine gerek bulunmayan bir durumun209 söz konusu olması koĢulu da aranmaktadır.210 2. Borçlunun temerrüdünün sonuçları Borçlunun temerrüdünün tüm sözleĢmeler bakımından geçerli olan sonuçları BK md. 102-105’de hükme bağlanmıĢken, iki tarafa borç yükleyen sözleĢmeler bakımından bunlara ilaveten BK md. 106’da özel bazı sonuçlar öngörülmüĢtür. Borçlunun temerrüdünün genel sonucu, alacaklının, aynen ifa yükümlülüğü ve kusur halinde gecikme tazminatı istemesi olup, para borcunun ifasında temerrüde düĢülmesi halinde, ayrıca temerrüt faizi ödenmesi, hatta bu ifada borçlunun kusuru ve alacaklının munzam bir zararı bulunması halinde temerrüt faiziyle karĢılanmayan zararının da ödenmesidir. Ġki tarafa borç yükleyen sözleĢmeler bakımından, bu genel sonuçların yanı sıra, BK md. 106’nın 2. fıkrasında alacaklının gecikmiĢ ifayı reddederek, müspet zararının tazminini veya sözleĢmeyi feshetmek suretiyle menfi zararının tazminini isteyebileceği de hüküm altına alınmıĢtır. 209 BK md. 107’de mehil verilmesine gerek bulunmayan haller, mehil verilmesinin etkisiz olması, faydasız olması ve kesin vadeli bir sözleĢme bulunması halleri ile sınırlı olarak düzenlenmiĢtir. 210 EREN, s. 1066-1069; KILIÇOĞLU, s. 508-509. 99 C. Borsa’da Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmesinin Ġfasında Borçlunun Temerrüdü Kaydi takas sistemi çerçevesinde iĢleyen takas sürecinin aracı kurumlar ile Takasbank ve MKK’nın rol oynadığı bir sistem dâhilinde gerçekleĢmesi dolayısıyla, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde temerrüt de Takasbank’ın karĢısında borçlu olan aracı kurumların nakit veya hisse senedi yükümlülüklerini öngörülen zamanda yerine getirmemelerini ifade etmektedir. Bununla birlikte, aralarında mevcut alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesi dolayısıyla, aracı kurumlara karĢı ücret ve masraf ödeme borcu ile nakit veya hisse senedi teslim borcu bulunan yatırımcıların da temerrüdü söz konusu olabilmektedir. Bu iki temerrüt durumunun birbirinden farklı hüküm ve sonuçları bulunmakta olup, ayrı baĢlıklar altında değerlendirilmeleri uygun görülmüĢtür. 1. Aracı kurumların temerrüdü ve bu temerrüdün sonuçları a. Aracı kurumların temerrüdünün koĢulları KarĢılıklı iki tarafa borç yükleyen bir sözleĢme olarak Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde borçlunun temerrüdünün genel koĢulları, muaccel bir borç bulunması, ihtar ya da ihtar yerine geçen bir durumun mevcudiyeti ile borçluya son mehil verilmiĢ olması veya son mehil verilmesini gerektirmeyen bir durumun mevcudiyetidir. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin iĢlem gününü takip eden ikinci gün saat 16:00’a kadar ifa edilmiĢ olması gerektiğinden, takas günü mevzuatla açık bir Ģekilde tayin edilmiĢ olup, kesin bir mehil 100 bulunmaktadır. Dolayısıyla, bu sözleĢmeler bakımından borçlunun temerrüdü için borcun muaccel olmasının gerekli ve yeterli olduğunu, ayrıca bir ihtar veya mehile gerek bulunmadığını söylemek yanlıĢ olmayacaktır. Buna göre, T+2 günü saat 16:00’a kadar borcunu kapatmayan aracı kurumlar, herhangi bir bildirime veya ek süre verilmesine gerek kalmaksızın temerrüde düĢmüĢ sayılmaktadır.211 Nitekim, ĠMKB Takas ve Saklama Merkezleri Yönetmeliği’nin “Temerrüt” kenar baĢlıklı 6. maddesinde de taahhütlerinin gerektirdiği ödeme veya menkul kıymet teslimatlarını Borsa Yönetim Kurulu’nca tespit ve ilan edilen süreler zarfında gerçekleĢtirmeyen aracı kurumun, herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düĢmüĢ sayılacağı ve bu durumda ĠMKB Yönetmeliği ile ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin ilgili hükümlerinin uygulanacağı açıkça hüküm altına alınmıĢtır. Buna paralel olarak, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 32. maddesinin 2. fıkrasında da aracı kurumların, ĠMKB Yönetmeliği ile ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde, yükümlülüklerini belirlenen koĢullara uygun olarak süresi içinde yerine getirmemeleri halinde temerrüde düĢmüĢ sayılacakları düzenlenmiĢtir. b. Aracı kurumların temerrüdünün sonuçları ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin 33. ve 34. maddelerinde nakit temerrüdünde uygulanacak yönteme iliĢkin olarak, aracı kurumların satın aldıkları hisse senetleri karĢılığında oluĢan parasal yükümlülüklerini tamamen veya kısmen yerine getirmemeleri halinde, yerine getirilmeyen yapılmayacağı 211 parasal hüküm yükümlülük oranında altına alınmıĢtır. hisse Hisse senedi teslimatı senedi temerrüdünde ÇETĠN, s. 56; GÜNGÖR, Ali Ġhsan, ÖZÇAM, Ferhat, “Takas Yükümlülüklerinin Takas KuruluĢları Tarafından Garanti Edilmesi”, Sermaye Piyasası Kurulu AraĢtırma Raporu, 1999, s. 15; Klavuz, s. 379. 101 uygulanacak yönteme iliĢkin olarak ise aracı kurumların satım sonucu oluĢan hisse senedi yükümlülüklerini tamamen veya kısmen yerine getirmemeleri halinde, yerine getirilmeyen yükümlülük oranında parasal ödeme yapılmayacağı düzenlenmiĢtir. ĠMKB Yönetmeliği’nin 35. maddesinin 3. fıkrasında aracı kurumların kesinleĢen alım satım iĢlemlerine ait karĢılıklı yükümlülüklerinin, iĢlemin kesinleĢmesini takip eden ve ĠMKB Yönetim Kurulu’nca tespit edilen süreler içinde yerine getirilmesi gerektiği belirtildikten sonra, bu süreler içinde yükümlülüğünü yerine getirmeyen aracı kurumdan, temerrüde düĢtüğü tarihten itibaren taahhüdünü yerine getirdiği tarihe kadar ve tesliminde temerrüde düĢülen menkul kıymetlerin iĢlem günlerindeki ağırlıklı ortalama fiyatlarından hesaplanan toplam Borsa değerleri veya nakit borcu esas alınarak ĠMKB Repo Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Ġnterbank Para Piyasası’nda oluĢan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanın, her piyasa için ĠMKB Yönetim Kurulu’nca belirlenerek SPK tarafından onaylanan katına tekabül eden faiz oranından hesaplanan faiz tutarının tahsil olunacağı hüküm altına alınmıĢtır. Buna göre, Borsa’da hisse senedi alım satım iĢlemlerinde temerrüt faizinin hesaplanma usulü Ģöyledir: Aracı kurum, takas süresi sonu itibari ile yükümlülüklerini yerine getirmeyerek temerrüde düĢmekle birlikte, aynı gün içinde EFT kapanıĢ saatine kadar yükümlülüğünü yerine getirirse, ĠMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda oluĢan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanı esas alınarak hesaplanan tutar kadar; yükümlülüğünü takas gününde EFT kapanıĢ saatinden sonra ve izleyen günlerde yerine getirirse, ĠMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda oluĢan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanın üç katı esas alınarak hesaplanan tutar kadar günlük temerrüt faizi uygulanmaktadır. Temerrüt 102 faizi, temerrüde düĢülen tarih ile yükümlülüklerin yerine getirildiği tarih arasındaki takvim günleri esas alınarak hesaplanmaktadır.212 Anılan faiz oranlarının 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ĠliĢkin Kanun çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira, gerek adi gerek ticari iĢlerde faiz oranları 3095 sayılı Kanun’a göre belirlenmektedir. Anılan Kanun’un 1. maddesinde BK ve TTK’ya göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleĢme ile tespit edilmemiĢse bu ödemenin yıllık yüzde on iki oranı üzerinden yapılacağı esası benimsenmiĢ, Bakanlar Kurulu, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkili kılınmıĢtır. 3095 sayılı Kanun’un ticari iĢlerde temerrüt faizini düzenleyen 2. maddesinin 2. fıkrasında TCMB’nin önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranının, 2. maddenin 1. fıkrasında açıklanan miktardan fazla olması halinde, arada sözleĢme olmasa bile ticari iĢlerde temerrüt faizinin bu oran üzerinden istenebileceği, söz konusu avans faiz oranının, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beĢ puan veya daha çok farklı olması halinde yılın ikinci yarısında bu oranın geçerli olacağı hüküm altına alınmıĢtır. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmelerinde sözleĢmenin akdi sırasında aracı kurumlarca ayrıca temerrüt faiz oranı kararlaĢtırılmadığından, söz konusu faiz oranının 3095 sayılı Kanuna göre belirlenmesi gerekmektedir. Her ne kadar Borsa’da hisse senedi ve nakit borcunda temerrüde düĢülmesinin önüne geçecek caydırıcılıkta bir düzenleme ile piyasanın güven ve kararlılık içinde iĢlemesinin teminine çalıĢıldığı savunulabilirse de, temerrüt faiz oranları 3095 sayılı Kanun’la açıkça belirlenmiĢ iken, ĠMKB Yönetmeliği’nin yukarıda anılan düzenlemesine istinaden ĠMKB Yönetim Kurulu’nca belirlenerek SPK tarafından onaylanan faiz oranları hukuka aykırılık teĢkil etmektedir. 212 ÇETĠN, s. 56; Klavuz, s. 379. 103 Aracı Kurum temerrüt durumundan kaynaklanan yükümlülüklerinin gerektirdiği ödemeleri yapmazsa ödenmesi gereken para, aracı kurumun Borsa’ya yatırmıĢ olduğu teminattan Borsa tarafından re’sen karĢılanmaktadır. Taahhüdünü yerine getirmeyip temerrüde düĢen aracı kurumun bu durumundan dolayı kendisine teslimat veya ödeme yapılamayan aracı kuruma, gecikilen günler karĢılığı olarak temerrüde düĢen aracı kurumdan tahsil olunan temerrüt faizinin üçte ikisi ödenmekle birlikte, alacaklı aracı kuruma aynı gün içinde ödeme yapılması durumunda bu mağduriyet ödemesi gündeme gelmemektedir.213 T+2 günü saat 16:00 itibariyle temerrüde düĢmüĢ aracı kurumların ve temerrüde konu iĢlemlerin bildirimi Takasbank tarafından T+3 günü saat 9:15 itibariyle Borsa BaĢkanlığı’na yapılmakta ve Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğü tarafından T+3 günü ilk seansta aynı gün valörlü alım veya satımlarla temerrüt kapatma iĢlemleri yaptırılmaktadır.214 Bir baĢka deyiĢle, ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğü tarafından yapılacak borç kapatmaya yönelik alım satımlara iliĢkin nakit veya hisse senetlerinin takası aynı gün kayden sonuçlandırılmaktadır.215 Nitekim, ĠMKB Yönetmeliği’nin 35. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, temerrüde düĢen aracı kuruma temerrüt halini sona erdirmesi için, ĠMKB BaĢkanlığı’nca belirlenen bir süre verilmekte ve bu sürenin sonunda iĢlem konusu menkul kıymetler, Borsa tarafından re’sen aldırılmakta veya sattırılmaktadır. ĠMKB Yönetim Kurulu re’sen alıĢ ve satıĢ yöntemlerini, temerrütlerin tahsil ve dağıtım esaslarını belirlemeye yetkili kılınmıĢtır. Dolayısıyla, hisse senedi borcunda temerrüt halinde aracı kurumun aynen ifa yükümü mevzuat dolayısıyla devam etmekte, gecikmiĢ ifayı red veya sözleĢmeyi feshetme yetkileri tanınmamaktadır. 213 ÇETĠN, s. 57; Klavuz, s. 379. 214 ÇETĠN, s. 57; Klavuz, s. 379. 215 ÇETĠN, s. 57. 104 Bununla birlikte, temerrüde düĢmekte borçlunun kusuru bulunsa bile geç ifadan dolayı bir zarar doğması söz konusu olmadığından temerrüt halinde aynen ifa yanında gecikme tazminatı talep edilmesi gündeme gelmemektedir. Zira, yapılan alım veya satımın sonuçları, yerine getirilmeyen alım veya satıma göre daha olumlu ise, herhangi bir iĢlem yapılmamakta; iĢlem eskisine göre daha olumsuz Ģartlarda yapılmıĢsa, yükümlülüğünü yerine getirmeyen aracı kurum aradaki farkı Takas Merkezine ödemek zorunda kalmaktadır. ĠĢlem konusu menkul kıymetleri satın almak veya satmak mümkün olmamıĢsa ve/veya anapara, değer farkları ve temerrüt faizi gibi aracı kurumun yükümlülüğünün gerektirdiği ödemeler yapılmamıĢsa, ödenmesi gereken para, üyenin Borsa’ya yatırmıĢ olduğu teminattan Borsa tarafından re’sen karĢılanmaktadır. Bu halde, ifa yerine geçen bir edim söz konusu olmakta, hisse senedi borcu, para borcuna dönüĢmektedir. Ġfa yerine geçen edim, niteliği itibariyle bir ifa ikamesi olup, borç, ikame edimin ifasıyla sona ermektedir.216 Borsa Yönetim Kurulu tarafından, temerrüde düĢen üyeden 35. maddenin üçüncü fıkrasında açıklanan temerrüt faizi ile birlikte ĠMKB Yönetmeliği’nin 12’nci maddesinin beĢinci fıkrası çerçevesinde, temerrüt halinin sona erdirilme zamanlarına, temerrüt tutar ve sayılarına göre farklı oranlarda veya farklı tutarlarda ve farklı sürelerle ilave teminat yatırması da istenebilmektedir. Menkul kıymet veya nakit yükümlülüğünün takas süresi içinde yerine getirilmemesi, Borsa, Takas Merkezi veya TCMB’den veya aracı kurumun kendi iradesi dıĢında ortaya çıkan teknik veya benzeri diğer nedenlerden kaynaklandığı takdirde, bu hususların geçerli bilgi ve belgeler ile tespit edilmesi halinde aracı kurumdan temerrüt faizi alınmayacağı gibi ilave teminat yatırması da istenmemektedir (ĠMKB Yönetmeliği, md. 35/4). 216 EREN, s. 878. 105 2. Yatırımcıların temerrüdü ve bu temerrüdün sonuçları ÇalıĢmamızın birinci bölümünde değinildiği üzere, yatırımcıların alım satıma aracılık sözleĢmesinden doğan temel borçları ücret ve masrafların ödenmesi borcu ile, aracı kuruma vermiĢ olduğu emrin gerçekleĢmesi üzerine, en geç takas gününe kadar, alım emri vermiĢ olması halinde gereken tutarda nakdi, satım emri vermiĢ olması halinde satıma konu hisse senedini aracı kurumun emrine hazır olarak bulundurma borcudur. Yatırımcının nakit veya hisse senedini teslim borcu bakımından da ifa günü (T+2 günü) açıkça belirlenmiĢ olduğundan, temerrüt, borcun muaccel olmasıyla gerçekleĢmektedir. Dolayısıyla, takas gününe kadar aracı kuruma karĢı borcunu ifa etmeyen yatırımcı, ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düĢmüĢ olmaktadır.217 Yatırımcının temerrüdünün sonucunda aracı kurum da Takasbank’a karĢı temerrüde düĢmüĢ olabileceği gibi, yatırımcının temerrüdüne rağmen aracı kurum Takasbank’a olan borçlarını zamanında ifa etmiĢ de olabilir. Eğer yatırımcının temerrüdü dolayısıyla, aracı kurum takas merkezine karĢı temerrüde düĢmüĢ ise, yatırımcının iĢlemi ister alıĢ ister satıĢ iĢlemi olsun aracı kuruma olan borcu hisse senedi tesliminden para borcuna dönüĢmektedir.218 Zira, satıĢ iĢlemi bakımından, yukarıda açıklandığı üzere aracı kurumun hisse senedi borcunda temerrüde düĢmesi halinde, aracı kurum ya kendi satın aldığı hisse senetleri ile takas yükümlülüğünü ifa etmekte ya da ĠMKB tarafından re’sen yapılan alımların bedelini takas merkezine ödemekte olup, sonuç itibariyle yatırımcı bu alımların bedelini teĢkil eden nakit borcu altına girmektedir. Bu halde, aracı kurum kendi satın aldığı hisse senetlerini Takasbank’a teslim etmek suretiyle temerrüdün 217 ÇETĠN, s. 58. 218 ÇETĠN, s. 58-59. 106 sonuçlarını ortadan kaldırmıĢ ise, yatırımcıdan gecikmiĢ ifayla birlikte, kusurun varlığı halinde gecikme tazminatı talep etme imkânı bulunmaktadır. AlıĢ iĢlemleri bakımından ise yatırımcının borcu baĢlangıçtan itibaren bir miktar paranın ödenmesi borcu olup, aracı kurum, yatırımcının temerrüdü dolayısıyla Takasbank’a ödemiĢ olduğu paranın sözleĢmede aksi kararlaĢtırılmamıĢ ise, yasal temerrüt faizi ile birlikte yatırımcı tarafından kendisine ödenmesini talep edebilecektir. Zira, para borçlarında temerrüt halinde BK md. 103 hükmü uyarınca faiz istenebileceği açıkça hüküm altına alınmıĢtır. Ayrıca borçlunun para borcunu ifada gecikmesi nedeniyle bu faizin alacaklı aracı kurumun gecikmeden dolayı uğradığı zararı karĢılayamaması halinde munzam zararın talep edilmesi de gündeme gelebilecektir. Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinde yatırımcının temerrüdü halinde ayrıca cezai Ģart ödeneceği kararlaĢtırılmıĢ ise, aracı kurum cezai Ģartın ödenmesini de talep edebilecektir.219 Öte yandan, yatırımcı temerrüde düĢmüĢ olmasına rağmen, aracı kurum takas merkezine karĢı temerrüde düĢmemiĢse, yatırımcının temerrüdünün sonuçları alıĢ emri veya satıĢ emri verilmiĢ olmasına göre farklılık arz etmektedir. GerçekleĢen satıĢ emirlerinin tasfiyesinin düzenlendiği ĠMKB Yönetmeliği’nin 38. maddesinin 4. fıkrasında, menkul kıymet veya bunu temsil eden belgelerin müĢteri tarafından daha önce teslim edilmemiĢ olması halinde, aracı kurumun ihbarı üzerine, menkul kıymet veya bunu temsil eden belge teslim edilerek bedel ödeme iĢlemlerinin yapılacağı hüküm altına alınmıĢtır. Buna göre, satıĢ emri vermiĢ olan yatırımcı, sözleĢmeye konu hisse senetlerini takas anına kadar aracı kuruma tahsis etmemiĢ ise, aracı kurum takas yükümlülüğünü yerine getirmek üzere satın almak durumunda 219 ÇETĠN, s. 59. 107 kaldığı söz konusu hisse senedine ödemiĢ olduğu bedeli, sözleĢmede aksi kararlaĢtırılmıĢ olmadıkça, yatırımcının temerrüde düĢtüğü tarihten itibaren iĢletilecek yasal temerrüt faizi ile birlikte talep etmektedir.220 Bu halde yatırımcının hisse senedi borcu para borcuna dönüĢmekte olup, aynen ifa ve temerrüt faizinin yanı sıra kusur ve zarar koĢullarının da gerçekleĢmiĢ olması kaydıyla gecikme tazminatı talep edilmesi de mümkün görünmektedir. Bunların yanı sıra, alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinde yatırımcının temerrüdü halinde ayrıca cezai Ģart ödeneceği kararlaĢtırılmıĢ ise, aracı kurum cezai Ģartın ödenmesini de talep edebilecek, Ģartları varsa munzam zararın tazmini gündeme gelebilecektir. Yatırımcının alıĢ emri vermiĢ olması ve temerrüde düĢmesi halinde gerçekleĢen alıĢ emirlerinin tasfiyesine iliĢkin ĠMKB Yönetmeliği’nin 39. maddesinin incelenmesi gerekmektedir. Anılan hüküm uyarınca; Borsa üyesi, Borsa’da müĢterileri için alım emirlerini gerçekleĢtirdikten sonra, izleyen ilk iĢ günü sonuna kadar Ģekli ve muhteviyatı Borsa Yönetimince belirlenen ihbarnameyi düzenleyerek müĢterisine göndermektedir. MüĢteri ihbarnameyi almasını izleyen ilk iĢ günü içinde baĢvurarak, aralarında yazılı baĢka türlü herhangi bir anlaĢma olmadığı takdirde, satın aldığı menkul kıymetlerin bedelleriyle kurtaj ücreti ve giderlerin tamamını ödemek suretiyle menkul kıymetleri teslim almaktadır. Emrin verildiği sırada kaparo alınmıĢsa, kaparo menkul kıymet bedeline ve ilgili giderlere mahsup edilmektedir. Emrin kısmen yerine getirilmesi halinde alınan kaparodan menkul kıymet bedeline mahsup edilmeyen kısım kalırsa, bu derhal müĢteriye elden ödenmekte veya göstereceği yere giderleri müĢteriye ait olmak üzere, posta veya banka havalesiyle gönderilmektedir. 220 ÇETĠN, s. 59. 108 MüĢteri, kendisine tebliğ edilen ihbarnamede belirtilen sürede satın alınan menkul kıymeti veya onu temsil eden belgeyi teslim almak için baĢvurmadığı takdirde, borsa üyesi ayrıca bir ihbara gerek kalmaksızın söz konusu menkul kıymetleri kendi portföyüne satın alabileceği gibi, Borsa’da da satabilmektedir. Borsa’da satıĢ halinde menkul kıymetin Borsa’da satıĢından veya satılamamasından doğan zarar, taahhüdünü yerine getirmeyen müĢteriye; bu iĢlerden doğan kar üyeye ait olmaktadır. ĠĢlemden zarar doğmuĢsa, varsa müĢterinin yatırdığı kaparodan mahsup edilmekte, kaparo yetmediği takdirde müĢteriden tahsil edilmektedir. Bu çerçevede, ĠMKB Yönetmeliği’nin 39. madde hükmünde, alım emri vermesine rağmen, para borcunu ifada temerrüde düĢen yatırımcı karĢısında aracı kurumun sahip olduğu imkânlar aracı kurum tarafından yatırımcıya ihbarname gönderilmesi Ģartına bağlı kılınmıĢtır. Söz konusu ihbarname gönderilmemiĢse veya gönderilmesine rağmen aracı kurum maddede sayılan imkânlardan faydalanmak istemiyorsa, aracı kurum alım bedelini ve diğer masrafları, sözleĢmede aksi kararlaĢtırılmıĢ olmadıkça, yatırımcının temerrüde düĢtüğü andan itibaren iĢletilecek yasal temerrüt faizi ile birlikte talep etme hakkına sahiptir.221 Benzer Ģekilde, temerrüt faizinin yanı sıra BK’daki Ģartların gerçekleĢmesi koĢuluyla aracı kurumun munzam zararını ve sözleĢmede kararlaĢtırılmıĢ ise cezai Ģartın ödenmesini talep hakkı da mevcuttur. Aracı kurumun komisyon ücreti daima para alacağı olacağından, temerrüt anından itibaren komisyon ücretinin, öngörülmemiĢ ise, yasal temerrüt faizi ile birlikte edilebilecektir. 222 221 ÇETĠN, s. 59-60. 222 ÇETĠN, s. 60. sözleĢmede aksi ödenmesi talep 109 Borsa üyelerinin isteği üzerine, Yönetim Kurulu, taahhütlerini yerine getirmemek fiili tekerrür eden gerçek veya tüzel kiĢi müĢteriler için boykot kararı alabilmekte, bu Ģekilde boykot edilenlerin Borsa emirlerini hiçbir Borsa üyesi kabul edememektedir. Boykot edilen gerçek ve tüzel kiĢilerin ad ya da unvanlarını ihtiva eden liste Borsa’nın ilan koymaya mahsus yerlerinde ilan edilmekte ve her boykot kararı bütün üyelere tebliğ edilmektedir. 110 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BORSA’DA HĠSSE SENEDĠ ALIM SATIM SÖZLEġMESĠNDE HAKKIN ĠNTĠKALĠ I. GENEL OLARAK Kıymetli evrak niteliğini haiz olan hisse senetlerinin devri, kıymetli evrakın devriyle ilgili hükümlere tabidir.223 TTK md. 559, devir Ģekillerine göre nama, emre ve hamiline yazılı olmak üzere üç gruba ayrılan hisse senetlerinin devri için senet zilyetliğinin devralana geçirilmesini Ģart koĢmuĢ; TTK md. 415 ve 416’da da hamiline ve nama yazılı hisse senetlerinin devri için senedin tesliminin gerektiği açıkça hüküm altına alınmıĢtır. Bununla birlikte, kaydi sisteme geçilmesiyle birlikte anonim ortaklık paylarının senede bağlanması uygulamasından vazgeçilmiĢ olduğundan, kaydi sistemde Borsa’da gerçekleĢen alım satım iĢlemi sonucunda hisse senedinin ve senet üzerindeki hakların devri gerek nama gerek hamiline yazılı hisse senetleri bakımından TTK’da öngörülen sistemden farklılık arz etmektedir. Bu çerçevede, öncelikle TTK sistemi uyarınca menkul mal niteliğini haiz olan hisse senetlerinin nasıl devredileceği ve bu devirle birlikte hisse senedine bağlı hakların devralana ne Ģekilde geçeceğinin hamiline ve nama yazılı hisse senetleri bakımından irdelenmesi, daha sonra kaydi sistemde hakkın konusu, nasıl ve ne zaman intikal ettiği hususlarının kaydi takas sistemi ve MKK kayıtlarının hukuki niteliği kapsamında incelenmesi uygun görülmüĢtür. 223 KINACIOĞLU, Naci, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara, 1984, s. 47; ÜNAL, Sermaye Piyasası Hukuku ve Mevzuatı (Sermaye Piyasası Hukuku), Ankara, 2005, s. 61. 111 II. TTK UYARINCA HĠSSE SENETLERĠNĠN DEVRĠ A. TTK Uyarınca Hamiline Yazılı Hisse Senetlerinde Devir Prosedürü TTK’nın 570. maddesi uyarınca senedin metin veya Ģeklinden hamili kim ise o kimsenin hak sahibi sayıldığı senetler hamiline yazılıdır. TTK’nın 559. maddesi düzenlemesi dolayısıyla kıymetli evrak niteliğini haiz tüm senetlerde olduğu gibi hamiline yazılı hisse senetlerinde de senet zilyetliğinin devri, hissenin devri bakımından temel kural olarak karĢımıza çıkmaktadır. TTK’nın 415. maddesinde de hamiline yazılı hisse senetlerinin devrine iliĢkin olarak bu senetlerin devrinin anonim ortaklık ve üçüncü Ģahıslar hakkında ancak teslim ile hüküm ifade edeceği düzenlenmiĢtir. Dolayısıyla, hamiline yazılı hisse senetleri üzerindeki ortaklık hakları, menkul mallarda olduğu gibi teslimle intikal etmektedir. TTK md. 415 hükmünde ifadesini bulan teslim ile zilyetliğin devri ifade edilmektedir.224 Zilyetliğin devrinin mülkiyetin intikali sonucunu doğurabilmesi, zilyetliğin mülkiyeti geçirme amacıyla yapılmasına, zilyetliği geçirenin malik olmasına ve tasarruf yetkisi bulunmasına bağlıdır.225 Bu noktada öncelikle, zilyetliğin devri ile neyin kastedildiğinin açıklığa kavuĢturulması gerekmektedir. MK’nın 977-980. maddeleri arasında zilyetliğin devren kazanılma yolları düzenlenmiĢ olup, anılan hükümlerden zilyetliğin devrinin teslimle veya teslimsiz olarak iki Ģekilde gerçekleĢmesinin mümkün olduğu sonucu çıkarılmaktadır. Hazırlar arasında zilyetliğin devrini düzenleyen MK’nın 977. maddesine göre zilyetlik, Ģeyin veya Ģey üzerinde hâkimiyeti sağlayacak 224 225 DOĞANAY, Ġsmail, Türk Ticaret Kanunu ġerhi, 1. Cilt, 4. Bası, Ġstanbul, 2004, s.1234. KARAHASAN, Mustafa ReĢit, Yeni Türk Medeni Kanunu EĢya Hukuku (Yeni Türk Medeni Kanunu), Birinci Cilt, 2007, s. 1447; PULAġLI, Hasan, ġirketler Hukuku (ġirketler Hukuku), Gözden GeçirilmiĢ ve GeniĢletilmiĢ Ġkinci Bası, Konya, 1995, s. 305. 112 araçların, edinene teslimi veya edinenin önceki zilyedin rızasıyla Ģey üzerinde hâkimiyeti kullanacak duruma gelmesi halinde devredilmiĢ olur. Buna göre zilyetliğin teslim yoluyla devrinde, senedin bizzat kendisi teslim yoluyla devredilerek zilyet kılınacak kiĢinin dolaysız zilyetliği 226 sağlanabileceği gibi, senet üzerinde fiili hâkimiyeti mümkün kılan araçların teslimi ya da teslim yerine geçen bir sözleĢme ile de zilyetlik devredilebilmektedir.227 Zilyetliğin teslim yoluyla devrinde senet üzerindeki fiili hâkimiyet zilyetliği kazanan kiĢiye geçmekteyken; zilyetliğin teslimsiz devrinde devre konu hisse senedi kimin hâkimiyet alanında ise orada kalmaya devam etmekle birlikte, zilyetliğin nakledildiği kabul edilmektedir. Zilyetliğin teslimsiz devri, kısa elden teslim, hükmen teslim, zilyetliğin havalesi ve emtiayı temsil eden senetlerin teslimi yoluyla zilyetliğin kazanılması olmak üzere baĢlıca dört yolla gerçekleĢebilmektedir. Zilyetliğin teslimsiz devri yollarından kısa elden teslimde, zilyetlik, asli zilyet228 olmayan dolaysız zilyedin veya zilyet yardımcısının 229 bir hukuki iĢlemle eĢyanın dolaysız zilyetliğini kazanması yoluyla devredilmektedir. Bu yolda belirli bir nedenle zilyet bulunan dolaysız zilyet, zaten fiili egemenliği altında bulunan eĢyada yeni ve özel bir hukuki nedene dayalı olarak zilyetlik kazanmaktadır.230 Hisse senedini intifa hakkına dayanarak elinde 226 Dolaysız zilyetlik, mal üzerinde fiziki egemenliği bulunan kiĢinin zilyetliğini; dolaylı zilyetlik ise mala bir baĢkası aracılığıyla hâkim olan kiĢinin zilyetliğini ifade eder. 227 AKINTÜRK, Turgut, Medeni Hukuk, GeniĢletilmiĢ 12. Bası, Ġstanbul, 2006, s. 379; OĞUZMAN, Kemal, SELĠÇĠ, Özer, EĢya Hukuku, Ġstanbul, 2002, s. 65. 228 Asli zilyetlik, eĢyayı malik sıfatıyla elinden bulunduran kiĢinin zilyetliğini; fer’i zilyetlik ise mala bir baĢkası aracılığıyla hâkim olan kiĢinin zilyetliğini ifade eder. 229 Zilyet yardımcısı, eĢya üzerinde hizmet dolayısıyla ve malik adına zilyet bulunan kiĢiyi ifade eder. 230 SEROZAN, Rona, TaĢınır EĢya Hukuku (TaĢınır EĢya), Ġstanbul, 2002, s. 111. 113 bulunduran kiĢinin daha sonra hisse senedinin mülkiyetini kazanması bu devir çeĢidine örnek olarak verilebilir.231 Hükmen teslim yoluyla zilyetliğin devrinde ise zilyetliği devreden kiĢinin kira, ariyet, istisna veya vedia akti gibi Ģahsi hak sağlayan özel bir hukuki iliĢkiye dayanarak malı kendi hâkimiyetinde alıkoymak suretiyle kazanana yalnızca dolaylı bir zilyetlik tanıması söz konusudur.232 Bir baĢka deyiĢle, zilyet, hisse senedinin zilyetliğini bir baĢkasına geçirirken, o kiĢiyi asli dolaylı zilyet konumuna sokmakta, hisse senedini ise kendi fiili egemenliği altında alıkoymaktadır.233 Hükmen teslim için bir zilyetlik anlaĢması bulunması ve senedin dolaysız zilyetliğinin önceki zilyette kalmasını mümkün kılan hukuki bir iliĢkinin mevcut olması gerekmektedir.234 Zilyetliğin teslimsiz devri yollarından bir diğeri zilyetliğin havalesidir. Zilyetliğin havalesi yoluyla devirde, senet devir sırasında özel bir hukuki sebebe dayanarak devreden ve devralan dıĢında üçüncü bir kiĢinin hâkimiyet alanında bulunmakta olup, söz konusu özel hukuki iliĢki nedeniyle senedin dolaysız zilyetliğini elinde bulunduran kiĢi dıĢında, malik ile senedi devralmak isteyen kiĢi arasında zilyetliğin havalesine iliĢkin bir sözleĢme yapılmaktadır. Bu sözleĢmede zilyetlik hakkının devriyle birlikte üçüncü kiĢinin dolaysız zilyet olarak kalmaya devam edeceği kararlaĢtırılmaktadır. SözleĢmenin yapılması herhangi bir Ģekil Ģartına tabi olmayıp, zımni olarak yapılması da mümkündür.235 Zilyetliğin havalesinin dolaysız zilyet bakımından hüküm ifade edebilmesi için ona bu havalenin bildirilmesi gerekmekte olup, dolaysız fer’i zilyet, zilyetliği havale etmiĢ olan kiĢiye karĢı 231 SEVĠ, s. 125. 232 AYĠTER, NuĢin, EĢya Hukuku, AÜHF Yayınları, Ankara, 1977, s. 16; OĞUZMAN, SELĠÇĠ, s. 68; SEVĠ, s. 125-126; SĠRMEN, Lale, EĢya Hukuku Dersleri, Ankara, 1995, s. 61. 233 SEROZAN, TaĢınır EĢya Hukuku, s. 111. 234 AYĠTER, s. 16. 235 SEVĠ, s. 128. 114 ileri sürebileceği savunmaları, devralan kiĢiye karĢı da ileri sürebilmektedir.236 Dolaylı zilyetliği havale edilecek olan eĢyanın bir taĢıyıcının veya ardiyecinin elinde bulunması halinde, bu eĢya için emtia senedi düzenlemek ve bu senet devredilmek sağlanabilmektedir. 237 suretiyle de dolaylı zilyetliğin havalesi Buna iliĢkin MK md. 980 uyarınca, bir taĢıyıcıya veya umumi mağazaya teslim edilmiĢ bir mal bulunmalı ve bu mal için kıymetli evrak niteliğinde bir senet verilmiĢ olmalıdır. Emtiayı temsil eden kıymetli evrakın teslimi ile kazanan kimseye malın dolaylı zilyetliği geçirilmektedir.238 Anılan yollardan biriyle zilyetliğin devredilmesiyle birlikte, hamiline yazılı hisse senedi üzerindeki hak devralan tarafından iktisap edilmiĢ olmaktadır. B. TTK Uyarınca Nama Yazılı Hisse Senetlerinde Devir Prosedürü Nama yazılı hisse senetleri, belirli bir kiĢinin adına yazılı olup, anonim ortaklıktaki payı gösteren senetlerdir.239 TTK md. 416/1 uyarınca esas sözleĢmede aksine hüküm olmadığı sürece devri mümkün olan nama yazılı hisse senetlerinin devrine iliĢkin olarak aynı maddenin ikinci fıkrasında nama yazılı hisse senetlerinin ciro yoluyla devredilebileceği ve devrin Ģirkete karĢı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade edeceği düzenlenmiĢtir. 236 SEROZAN, TaĢınır EĢya, s. 114-115. 237 AYĠTER, s. 17; SEROZAN, TaĢınır EĢya, s. 116. 238 OĞUZMAN, SELĠÇĠ, s. 74. 239 PULAġLI, Hasan, Bağlı Nama Yazılı Pay Senetleri (Bağlı Nama Yazılı Pay), Ankara, 1992, s. 14. 115 Anılan hüküm uyarınca nama yazılı hisse senetleri, ciro, teslim ve ortaklık pay defterine devredilebilmektedir. kayıttan oluĢan üç aĢamalı bir süreçle 240 1. Nama yazılı hisse senetlerinin devrinde ciro Ġsviçre ve Alman hukuklarında kanunen emre yazılı kıymetli evrak olarak kabul edilen nama yazılı hisse senetlerinin devri bakımından TTK md. 416/2’de ifadesini bulan “ciro” ile neyin kastedildiği Türk doktrin ve yargı kararlarında farklı yorumlara yol açmıĢtır.241 Bu yorumlardan ilkine göre, TTK md. 416/2 hükmünde öngörülen cironun, senedin arkasına veya alonj üzerine yazılması gereken bir temlik beyanı olarak anlaĢılması gerektiği ileri sürülmekteyken; bir diğer yoruma göre, nama yazılı hisse senetlerinin, pay sahiplerinin adlarına düzenlenmiĢ olmalarına karĢın, ciro yoluyla devredilebilmeleri dolayısıyla kanunen emre yazılı kıymetli evrak sayılmaları gerekmekte, bu cihetle nama yazılı hisse senetlerinin devri tam veya beyaz ciro yoluyla gerçekleĢtirilebilmektedir.242 Kanaatimizce, nama yazılı hisse senetleri menfi emre kaydını içermiyorsa kanunen emre yazılı senet olarak kabul edilerek, bu senetlerin devrinin beyaz ciro da dâhil olmak üzere ciro ve teslim yoluyla gerçekleĢeceğinin kabulü gerekmektedir. Zira, ciro edilebilme, TTK’ya göre emre yazılı kıymetli evrakın belirleyici bir özelliği olup, Kanun’da “nama” kelimesinin kullanılması, hisse senedinin devri halinde dahi pay sahibinin tanınması amacına hizmet etmektedir. 240 MOROĞLU, Erdoğan, “Nama Yazılı Pay Senetlerinin Devri ve Yargıtay Kararları” (Nama Yazılı Pay Senetleri), Makaleler I, 3. Bası, Ġstanbul, 2006, s. 244. 241 242 MOROĞLU, Nama Yazılı Pay Senetleri, s. 244-245; PULAġLI, Bağlı Nama Yazılı Pay, s. 14. MOROĞLU, Nama Yazılı Pay Senetleri, s. 245-246; PULAġLI, Bağlı Nama Yazılı Pay, s. 15; PULAġLI, ġirketler Hukuku, s. 307. 116 Bununla birlikte, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27.2.1968 tarih ve E.1966/2607, K.1968/1191 sayılı kararında, TTK md. 416/2 hükmünde yer alan “ciro”nun temlik beyanı olarak anlaĢılması gerektiği, emre yazılı bir senetteki hakkın devralana naklini sağlayan hukuki bir iĢlem ve geçerlilik Ģartı anlamında değil; devre iliĢkin yazılı irade beyanının devredilecek nama yazılı hisse senedinin arkasına da yazılabileceği manasında kullanılmıĢ olduğu ifade edilmiĢtir.243 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.11.1978 tarih ve E.1977/11-922, K.1978/978 sayılı kararında da söz konusu maddede geçen ciro ile emre yazılı bir senetteki hakkın devralana naklini sağlayan mücerret bir hukuki iĢlemin değil, temlik beyanının kastedildiği ve bu beyanın da tam ciro Ģeklinde ve senet arkasına yazılmak suretiyle yapılacağı belirtilmiĢtir.244 Buna göre, TTK md. 416/2 hükmü ile, nama yazılı hisse senetlerinin devrinin ciro ile yapılacağı öngörülmüĢ iken, yargı içtihatlarıyla bu devir Ģekli temlik beyanına dönüĢtürülmüĢtür. Bu noktada önemle belirtilmesi gerekir ki; emre yazılı kıymetli evrak olarak nama yazılı devredilmesini hisse engelleyen senedinin ciro herhangi dıĢında bir temlik beyanıyla hukuki düzenleme bulunmamaktadır.245 Nitekim, nama yazılı hisse senetlerinin depo edilmek suretiyle bankalarda saklanması halinde, senetlerin devredilebilmesi için yüz binlerce senedin ciro edilmesi külfetli bir iĢ olup, bu külfetin temlik beyanıyla devir yoluyla bertaraf edilmesi mümkündür.246 243 Anılan karar ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin benzer yöndeki muhtelif kararları için bknz.; MOROĞLU, Nama Yazılı Pay Senetleri, s. 246-251. 244 MOROĞLU, Erdoğan, “Hukuki Açıdan Sermaye Piyasası ve Menkul Kıymetler Borsası” (Hukuki Açıdan Sermaye Piyasası), Makaleler II, 3. Bası, Ġstanbul, 2006, s. 247. 245 NARBAY, ġafak, Anonim Ortaklık Pay Defteri, Ankara, 2003, s. 204. 246 NARBAY, s. 204-205. 117 Nama yazılı hisse senedinin ciro edilmeksizin BK md. 162 vd. hükümleri çerçevesinde yazılı temlik beyanıyla devredilmesi durumunda, senedin devralana teslim edilmesi de zorunludur.247 2. Senedin teslimi TTK md. 416/2 hükmünde nama yazılı hisse senetlerinin mülkiyetinin devralana geçmesi için ayrıca senedin tesliminin de gerektiği düzenlenmiĢ olup, burada geçen teslim de hamiline yazılı hisse senetlerinde olduğu gibi zilyetliğin devri olarak anlaĢılmalıdır. Nitekim, TTK’nın 559. maddesinin 1. fıkrasında genel olarak kıymetli evrakın devri için senet üzerindeki zilyetliğin devri gerekli ve yeterli görülmüĢtür. Buna göre; nama yazılı hisse senetlerinin tesliminde, yukarıda248 hamiline yazılı hisse senetlerinin devri bahsinde yaptığımız açıklamalara atıf yapılmakla yetinilecektir. Nama yazılı hisse senetlerinin ciro veya temlik yoluyla devredilmesi ve senet zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle birlikte, devralan, senede bağlı hakları iktisap etmektedir. Ancak bu devrin anonim ortaklığa karĢı hüküm ifade etmesi için pay defterine kaydı gerekmektedir. 3. Pay defterine kayıt TTK’nın 417. maddesinde “ġirket, nama yazılı hisse senetleri sahiplerini ad, soyad ve adresleriyle bir pay defterine kaydeder. Hisse senedinin yukarıdaki maddeye uygun olarak devredildiği ispat edilmedikçe devralan pay defterine yazılamaz. Ġdare meclisi, kaydın yapıldığını hisse senedine iĢaret eder. 247 MOROĞLU, Nama Yazılı Pay Senetleri, s. 58. 248 Bknz.; yukarıda, s. 110-113. 118 ġirkete karĢı ancak pay defterinde kayıtlı bulunan kimse ortak sıfatını haizdir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, nama yazılı hisse senedini ciro ve teslim yoluyla devralan kiĢi, pay defterine kaydedilmekle ortaklığa karĢı pay sahibi sıfatını kazanabilmektedir. Esasen pay defterinin amacı, anonim ortaklığı her genel kurul toplantısında, nama yazılı pay sahiplerinin meĢru hamil olup olmadığını araĢtırma yükümlülüğünden kurtarmaktır.249 Nama yazılı hisse senetlerinin devrinde pay defterine yapılacak kayıtların bağlı nama yazılı hisse senetleri bakımından ayrıca incelenmesi gerekmektedir. Nama yazılı hisse senetlerinin devri, ana sözleĢmede yer alan birtakım koĢullara tabi tutulabilmekte, bu suretle ortaklığa istenmeyen kiĢilerin ortak olarak girmeleri engellenebilmektedir. Bu halde senetler, bağlı nama yazılı hisse senetleri olarak anılmaktadır. Bağlı nama yazılı hisse senetlerinde devir ancak bağlama uyulması ile gerçekleĢtirilebilmektedir. Bağlam kuralları senedin devir Ģeklinde herhangi bir değiĢiklik yaratmadığından, bağlı nama yazılı hisse senetleri de üzerinde devir sınırlaması bulunmayan olağan nama yazılı hisse senetleri gibi ciro ve zilyetliğin devri yoluyla devredilmektedir. 250 Söz konusu devir uyarınca devralan esas sözleĢmede yer alan bağlam kurallarına uyuyor ve düzgün ciro zincirine göre meĢru hamil olarak görünüyorsa, pay defterine kaydedilmektedir. Yetkili organ tarafından pay devrinin kabul edilmemesi ve pay defterine kaydedilmesinden imtina edilmesi halinde, TTK md. 417/4 uyarınca devralanın pay defterine kaydedilmekle ortak sıfatını kazanacağına iliĢkin 249 PULAġLI, Bağlı Nama Yazılı Pay, s. 43. 250 NARBAY, s. 131. 119 hüküm de göz önüne alınarak, devreden ve devralanın hukuki durumlarını açıklayan çeĢitli teoriler ileri sürülmüĢtür. Bağlı nama yazılı hisse senetlerinin devri halinde hakkın intikaline iliĢkin bu teorilerden birlik teorisine göre bağlam, ortaklık haklarının tümünü (malvarlığı hakları, yönetimsel haklar, koruyucu haklar ve senet üzerindeki mülkiyet hakkı) kapsamakta olup, senet içerdiği tüm haklarla birlikte devredilmektedir.251 Ġntikal teorisine göre ciro ve senedin teslimi ile ortaklıktan doğan tüm haklar intikal etmekle birlikte, senedi iktisap eden kimse bağlam nedeniyle ortaklığa karĢı bu haklarını kullanamamaktadır. Bölünme teorisi olarak anılan bir diğer görüĢe göre, hisse senedinden doğan haklar, malvarlıksal haklar ve yönetimsel haklar olarak ikiye ayrılmakta; bağlı nama yazılı hisse senedinin devrine rağmen devralanın pay defterine kaydedilmemesi durumunda, hisse senedi üzerindeki mülkiyet hakkı ve malvarlıksal hakların devralana geçtiği; bununla birlikte, yönetimsel hakların devredende kaldığı savunulmaktadır. Askıya alma teorisi olarak anılan bir diğer teori, bölünme teorisine katılmakla birlikte, yönetimsel hakların kullanılmasının geçici olarak askıya alınabileceğini savunmaktadır.252 Türk hukukunda hâkim olan görüĢ253 bölünme teorisine göre Ģekillenen görüĢtür. Öte yandan, anonim ortaklık esas sözleĢmesinde devri kısıtlayan bir bağlam hükmü yoksa, yönetim kurulu, devralanı pay defterine kaydetmek zorundadır. Nama yazılı hisse senedinin yeni malikinin pay defterine kaydedilebilmesi için senedin zilyedi olduğunu ve ciro silsilesi ya da 251 PULAġLI, Bağlı Nama Yazılı Pay, s. 173-174. 252 PULAġLI, Bağlı Nama Yazılı Pay, s. 177-182. 253 POROY, Reha, “Nama Yazılı Pay Senetlerinin Devri”, Ġktisat ve Maliye Dergisi, 1972, C. XVII, S. 8, s. 305; TEOMAN, Ömer, “Bağlı Nama Yazılı Pay (Senedi) ve Halka Açık Anonim Ortaklık Kavramları Üzerine Düşünceler” (Bağlı Nama Yazılı Pay), Otuz Yıl Ticaret Hukuku Tüm Makalelerim, C:1, Ġstanbul, 2000, s. 46 vd., YASAMAN, Menkul Kıymetler Borsası, s. 43; MOROĞLU, Nama Yazılı Pay Senetleri, s. 52 vd.; KARAYALÇIN, YaĢar, Ġsviçre Borçlar Kanunu’nda Anonim ġirketler Hukuku Alanında Yapılan DeğiĢiklikler, BATĠDER, C.17, S.1, 1993, s. 17. 120 temliknameye göre malik olduğunu kanıtlaması gerekli ve yeterlidir. 254 Buna göre, en son pay defteri hissedarı ile kayıt için baĢvuruda bulunan kiĢi arasında ciro ve temlik zincirinde bir kopukluk tespit edilemiyorsa, kaydın pay defterine yapılması gerekmektedir.255 Burada belirtilmesi gereken bir diğer husus, anonim ortaklığın hisse senedinin devrinden haberdar olması halinde dahi bu devri pay defterine kendiliğinden kaydedemeyeceği, bunun için bir baĢvurunun mevcudiyetinin gerektiğidir.256 TTK md. 417/2 hükmünden bu baĢvurunun hisse senedini usulüne uygun olarak devralan kiĢi tarafından ortaklığa yapılacağı anlamı çıkarılmaktadır. Bununla birlikte, devrin pay defterine kaydı için baĢvuru yükümlülüğünün taraflar arasında yapılan bir sözleĢme ile devredene bırakılması ya da zaten devredende veya üçüncü bir kiĢide bulunması hallerinde baĢvurunun devreden tarafından da yapılabileceği açıktır.257 Doktrinde, ortaklık pay defterindeki kayıtların kurucu değil, açıklayıcı nitelikte olduğunu savunan hâkim görüĢün258 yanı sıra, söz konusu kaydın kurucu nitelikte olduğunu savunan görüĢ259 de mevcuttur. 254 MOROĞLU, Nama Yazılı Pay Senedi, s. 253. 255 PULAġLI, Bağlı Nama Yazılı Pay, s. 64. 256 PULAġLI, Bağlı Nama Yazılı Pay, s. 55; TAġDELEN, Nihat, AO’ta Pay Sahipliği Sıfatının Kazanılması, Ġstanbul, 2005, s. 141. 257 TAġDELEN, s. 142-143. 258 ERĠġ, Gönen, Açıklamalı-Ġçtihatlı En Son DeğiĢikliklerle Birlikte Türk Ticaret Kanunu: Ticari ĠĢletme ve ġirketler, 2. Cilt, 4. Baskı, s. 2439; MOROĞLU, Nama Yazılı Pay Senedi, s. 253; NARBAY, s. 146; POROY, Reha, v.d., Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, GüncelleĢtirilmiĢ 9. Basıdan 10. Tıpkı Basım, Ġstanbul, 2005, s. 644; PULAġLI, Bağlı Nama Yazılı Pay, s. 88-89; PULAġLI, ġirketler Hukuku, s. 327; TAġDELEN, s. 155; TEKĠNALP, Ünal, “Nama Yazılı Kaydi Payların Devrinde Merkezi Kayıt Kuruluşunun Kayıtlarının Etkisi” (Nama Yazılı Kaydi Paylar), Prof. Dr. Tahir ÇAĞA’nın Anısına Armağan, Ġstanbul, 2000, s. 541; YASAMAN, Hamdi, “Nama Yazılı Hisse Senetlerinin Devri” (Nama Yazılı Hisse Senetlerinin Devri), ġirketler Hukuku ve Sermaye Piyasası Hukuku ile Ġlgili Makaleler, BilirkiĢi Raporları, Ġstanbul, 2006, s. 221. 259 TEKĠNAY, Selahattin Sulhi, “Nama Yazılı Hisse Senetlerinin Devri”, Ticaret ve Banka Hukuku Haftası, 1959, s. 139 vd; DOĞANAY, s. 1242. 121 Kanaatimizce, TTK’nın ilgili maddelerinin lafzından pay defterine kaydın kurucu nitelik arz ettiği sonucunun çıkarılabilmesi mümkün ise de, uygulama bakımından ortaklığın pay defterini düzgün tutmamıĢ olmasından veya kayıtların bir Ģekilde gerçeği yansıtmamasından kaynaklanan nedenlerle pay sahipliği sıfatının kazanılamamasından söz edilmesi hakkaniyete uygun değildir. Bu nedenle, maddenin amaçsal yorumu ile pay defterindeki kayıtların aksi ispat edilinceye kadar pay sahipliğine karine oluĢturduğu, dolayısıyla pay defterindeki kayıtların kurucu değil, açıklayıcı niteliği haiz olduğu yönündeki hâkim görüĢe katılmaktayım. III. KAYDĠ SĠSTEMDE HĠSSE SENETLERĠNĠN DEVRĠ ve KAYDĠ HĠSSE SENEDĠNE BAĞLI HAKLARIN ĠNTĠKALĠ A. Kaydi Sistemde Ġntikal Eden Hakkın Konusu Hisse senetlerinin kıymetli evrak olma özelliği nedeniyle devir yalnızca menkul mal olan senedin devrini değil, senetten doğan hakkın devrini de içermektedir.260 Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmelerinde kaydileĢtirme öncesi dönemde, hisse senedinin dolaysız fer’i zilyetliği aradaki saklama sözleĢmesi uyarınca Takasbank’ta bulunmakta idi. Bu halde, özel bir hukuki nedene dayalı olarak Takasbank’ın dolaysız zilyetliğinde bulunan hisse senetleri üzerindeki asli zilyetlik, alım satım sözleĢmesinden kaynaklanan borcun ifasıyla birlikte zilyetliğin havalesi yoluyla alıcıya geçirilmekte ve Takasbank senetlerin dolaysız fer’i zilyedi olarak kalmaya devam etmekteydi. KaydileĢtirmeyle birlikte, hisse senetlerinin maddi mal olma vasfının ortadan kaldırılmıĢ olması dolayısıyla hisse senetleri, üzerinde ferdi 260 KINACIOĞLU, s. 23; ÜNAL, Sermaye Piyasası Hukuku, s. 61. 122 hâkimiyet sağlanabilen, iktisadi bir değer taĢıyan, kiĢi dıĢındaki cismani varlıkları ifade eden “eĢya” tanımı ve dolayısıyla bir yerden bir yere taĢınabilen “menkul mal” tanımı dıĢında kalmıĢtır. 261 Bununla birlikte, kayıtlar esas itibariyle hisse senetlerini temsil etmek üzere oluĢturulmuĢ olup, hisse senetleri üzerindeki haklar kayıtlarla izlenmektedir. Nitekim, kaydi sistemde, elle tutulabilir bir fiziki varlık göstermemekle birlikte, anonim ortaklık paylarını temsil eden hisse senetleri bilgisayar kayıtları olarak izlenebilmekte, bu kayıtlar üzerinde hakimiyet kurulabilmekte ve kayıtlar iktisadi bir değer içermektedir. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, kaydi sistemde hisse senetleri üzerindeki hakkın intikalinin kayıtlar üzerinde gerçekleĢtirildiğini söylemek yanlıĢ olmayacaktır. Türk-Ġsviçre hukukunda, kural olarak sadece eĢyalar mülkiyet hakkının konusunu teĢkil edebilirken, kanun koyucunun belirli nitelikleri olan haklara da eĢya niteliğini vermesi ve üzerlerinde mülkiyet kurulabileceğini öngörmesi mümkündür.262 Bununla birlikte, MK’da kaydi kıymetli evraka bağlı haklar üzerinde mülkiyet hakkı tesis esilebileceğine iliĢkin açık bir hüküm öngörülmediğinden, kayıtların eĢya niteliğini taĢıdığını savunmak güçtür. Kaydi sistemde, kayıtlar üzerinden intikal eden, maddi varlığı ortadan kalkmıĢ olan hisse senedi değil, bu senede bağlı ortaklık veya pay sahipliği haklarıdır263. Buna göre, kaydi sistem gereğince senede bağlanmamıĢ olan anonim ortaklık payı, kaydi değer niteliğini taĢıyan haklardan 261 Aksi görüĢü savunan ÖZTAN’a göre, kağıtsız beyan taĢıyıcılar, MK’daki anlamda bir “Ģey” olmanın bütün sonuçlarını yaratabilecek vasıfları haiz olduğundan, kağıtsız senetlerin “eĢya” sayılabilmesi mümkündür. ÖZTAN, Fırat, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Bası, Ankara, 1997, s. 336. 262 AKĠPEK, Jale G., Türk EĢya Hukuku Ayni Haklar, Ġkinci Kitap Mülkiyet, 2. Bası, Ankara, 1973, s. 18. 263 Bu haklar, konularına göre malvarlıksal haklar (kar payı hakkı, tasfiye payı hakkı, bedelsiz payları edinme hakkı, rüçhan hakkı, tesislerden yararlanma hakkı), katılma hakları (Genel kurula katılma, konuĢma ve öneride bulunma hakkı, oy hakkı), aydınlatıcı haklar (Bilgi alma hakkı, inceleme ve denetleme hakkı) ve koruyucu haklar (Genel kurul kararları aleyhine dava açma hakkı, azlık hakları) olmak üzere dört ana baĢlık altında incelenebilir. Ayrıntılı bilgi için bknz.; POROY v.d., s. 502-503. 123 oluĢmaktadır.264 Senet olmasa da, hak kayıtlar üzerinde mevcut olup, senet nasıl bu hakkı açıklayan bir belge ise, kayıtlar da hakkı açıklayan belgeler olarak kabul edilerek hakkın intikali gerçekleĢtirilmektedir. Öte yandan, doktrinde, kaydi sistemde üzerinde hak tesis edilen Ģeyin senetten ayrılmıĢ olan kıymet hakkı olduğu, evraksız hale getirilen hakların birer kıymet hakkı olarak yerleĢmesinin SPKn’nun 10/A maddesi ile getirilen düzenlemeyle mümkün kılınmıĢ olduğu da belirtilmekte, bir baĢka deyiĢle hisse senedine bağlı haklar kıymet hakkı olarak nitelendirilmektedir. 265 B. MKK Kayıtlarının Hukuki Niteliği Sermaye piyasası araçlarının kaydileĢtirilmesinde, kayıtların hakkın doğumu bakımından kurucu veya bildirici olduğu iki ayrı sistem söz konusudur. Kurucu kayıt sistemi olarak adlandırılan ilk sistemde, kaydileĢtirilmiĢ hisse senedine bağlı haklar kayıtlarla doğmakta ve sona ermekte, kayıtlar doğrudan gerçek hak sahipleri adına yapılmakta ve kayıtların aleniyet ve güven fonksiyonları bulunmaktadır.266 Açıklayıcı kayıt sisteminde ise, kurucu kayıt sisteminin aksine, kayıtların, hakkın doğumunda herhangi bir etkisi olmayıp, yalnızca bildirici nitelikleri bulunmaktadır. Bu nedenle, açıklayıcı kayıt sisteminde kayıtların aleniyet ve güven fonksiyonlarından değil, yalnızca var olan durumun üçüncü kiĢilere bildirilmesi fonksiyonundan söz edilmektedir. 264 SEVĠ, s. 246. 265 TURANBOY, Asuman, “2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na 4487 sayılı Kanunla Eklenen 10/A Maddesine Göre Kaydi Değer Düzenlemesi” (Kaydi Değer Düzenlemesi), AÜHFD, C. 48, S. 14, 1999, s. 45. 266 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 161. 124 SPKn’nun 10/A maddesinde MKK kayıtlarının hukuki niteliğinin açıkça belirtilmemiĢ olması karĢısında, doktrinde söz konusu kayıtların kurucu olduğunu savunanların267 yanı sıra, bildirici olduğunu savunanlar268 da olmuĢtur. MKK kayıtlarına kurucu etki tanınması hakkın sicile kayıtla kurulduğunu; açıklayıcı etki tanınması ise, zaten kurulmuĢ olan hakkın sicil yoluyla açıklandığını ifade etmektedir. Zira, kurucu nitelikteki sicillerin hükümleri, olumlu ve olumsuz olmak üzere iki baĢlık altında incelenmekte olup, sicilin olumsuz hükmü ile sicile kayıt yapılmaksızın herhangi bir hakkın doğumunun ve terkin yapılmaksızın hakkın son bulmasının söz konusu olamayacağı; olumlu hükmü ile de geçerli bir tescile dayanan haklarda sicil dıĢı bir değiĢiklik meydana gelmesi suretiyle sicil ile gerçek durumun birbirine uymaması halinde tescilin iyi niyetli üçüncü kiĢiler bakımından sicil dıĢında gerçekleĢtirilen iĢlemlerden arî olarak hüküm ifade etmesi, diğer bir anlatımla iyi niyetli üçüncü kiĢiler bakımından sicil kayıtlarına itibar olunması ve sicile olan güvenlerinin korunması ifade edilmektedir. 269 Kayıtların hukuki niteliğini tayin bakımından öncelikle SPKn’nun 10/A hükmünde MKK tarafından tutulan kayıtların olumlu ve olumsuz sicil hükümlerinin bulunmadığını ve kurucu nitelikte bir sicil yaratmaya yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğini belirtmek gerekmektedir. 270 267 TURANBOY, Kaydi Değer Düzenlemesi, s. 46-51. 268 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s.181; NARBAY, s. 163; TEKĠNALP, Nama Yazılı Kaydi Pay, s. 542. 269 AKĠPEK, Jale, Türk EĢya Hukuku: Ayni Haklar, Gözden GeçirilmiĢ 2. Bası, Ankara, 1972, s. 378; OĞUZMAN, SELĠÇĠ, s. 187-192 vd.; SĠRMEN, s. 193-203; URKAN, Ercan, “Hisse Senetlerinin Rehni” (Hisse Senetlerinin Rehni), Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2005, s. 110. 270 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 181. 125 Nitekim, Kanun metninde ayni hakların kayden “oluĢturulması” değil “izlenmesi” hali düzenlenmiĢtir. 271 Kurucu etkiyi haiz bir kayıt tesis edilmesi halinde bu kayda aleniyet ve güven fonksiyonlarının da yüklenmesi zarureti olduğu272 nazara alınacak olursa, SPKn’nun 10/A maddesinde düzenlenmiĢ olan kayıtların kurucu değil, bildirici niteliği haiz olduğu sonucuna varılmalıdır. Zira, hakkın kayıtla doğacağına ve terkinle sona ereceğine, MKK nezdindeki kayıtlara iyi niyetle güvenen kiĢinin hak sahibi olacağına iliĢkin madde metninde herhangi bir belirleme bulunmamakta; kanun koyucu, bu konudaki tercihini susmak suretiyle açıkça belirtmektedir. Kaldı ki; SPKn md. 10/A-6 hükmünde tutulan kayıtlar nedeniyle MKK, ihraççı ve aracı kuruluĢların kusursuz değil, kusurlu sorumlu olduklarının düzenlenmiĢ olması da kayıtlara açıklayıcı bir nitelik tanınmıĢ olduğunu desteklemektedir.273 Öte yandan, kayıtların kurucu niteliği haiz oldukları savunulurken, SPKn’nun 10/A maddesinin “Kayden izlenen sermaye piyasası araçları üzerindeki hakların üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülebilmesinde, Merkezi Kayıt KuruluĢuna yapılan bildirim tarihi esas alınır.” hükmünü ihtiva eden 3. fıkrasına dayanılmaktadır. Bu çerçevede, söz konusu hükmün, MKK tarafından tutulan kayıtlarda, kurucu nitelikteki sicillere özgü olan “sicile itimat prensibi”nin bulunduğu ve buradan hareketle kayıtlara güvenerek iĢlem gerçekleĢtiren iyi niyetli üçüncü kiĢilerin kazanımlarının korunacağı Ģeklinde yorumlanmasına yol açtığını savunanların 274 yanı sıra; MK’nın 1023. maddesinde tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle güvenerek ayni hak 271 URKAN, Hisse Senetlerinin Rehni, s. 110-111. 272 TURANBOY, Varakasız, s. 154. 273 URKAN, Hisse Senetlerinin Rehni, s. 111. 274 URKAN, Hisse Senetlerinin Rehni, s. 112. 126 kazanan üçüncü kiĢinin bu kazanımının korunacağının açıkça öngörülmüĢ olması karĢısında böyle bir anlamı doğrudan veya dolaylı olarak vermeyen md. 10/A-3 hükmünün tek baĢına bu noktaya varılmasında yeterli dayanak teĢkil etmediğini savunanlar275 da bulunmaktadır. Anılan hükmün lafzı dolayısıyla MKK tarafından tutulan kayıtlara kurucu etki tanınmıĢ olduğu düĢünülebilirse de maddenin, amaçsal yorumuyla birlikte nazara alınması gerekmektedir. Zira, söz konusu hüküm Borsa ve MKK dıĢı devirler bakımından öngörülmüĢ olup, açıklayıcı kayıt sisteminin ihtiva ettiği tehlikeleri önlemeye yöneliktir.276 Buna göre hükmün amacı, sermaye piyasası araçları üzerindeki iĢlemlerin, MKK dıĢında gerçekleĢtirilen iĢlemlerden arî olarak devam etmesinin, iĢlem güvenliği açısından yaratacağı tehlikeyi bertaraf ederek, düzenli olarak MKK’ya bildirim yapılmasını ve bu bildirime hukuki etki tanınmasını sağlamaktır. 277 Bu çerçevede değerlendirildiğinde, SPKn’nun 10/A maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenleme, açıklayıcı sistemle bağdaĢtırılırken, hükmün açıklayıcı sistemin beraberinde getirdiği sorunları aĢmak amacıyla getirildiği göz önünde bulundurulmalıdır. Kanunun, kayıtlara ayni etki tanıyan açık bir düzenleme ihtiva etmemesi, bu bağlamda kayıtların kamu güvenliğini haiz olmaması dolayısıyla üçüncü fıkrada yer alan düzenlemeye dayanılarak iyi niyetli hak iktisabının mümkün olmaması gerekmektedir. Söz konusu düzenleme nedeniyle MKK’ya yapılacak bildirim tarihinin esas alınması, iyi niyetli hak iktisabı değerlendirmesi yapmak için yeterli bir düzenleme değildir. Zira, MKK kayıtları, sadece hakkın ileri sürülmesi bakımından hüküm ifade etmekte, hakkın kurulmasını sağlamamaktadır. Nitekim, SPKn’nun 10/A-3 hükmü yalnızca Merkezde mevcut bir kayıt varken, 275 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, 181-183; SEVĠ, s. 245; TEKĠNALP, Nama Yazılı Kaydi Pay, s. 43; 276 277 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 182; SEVĠ, s. 246. MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 182. 127 Merkez dıĢında gerçekleĢtirilen devrin Merkeze bildirilmemesi halinde, hisse senedine bağlı hakların varlığını ileri sürerken, devirleri Merkez nezdinde gerçekleĢtiren ve hak sahibi olarak görünen kiĢinin hak sahibi olmasını düzenlemektedir. Buna paralel olarak, hisse senedinin sahibinin Merkez dıĢında ardarda devirler gerçekleĢtirmesi halinde hisse senedine bağlı hakların üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülmesinde, Merkeze yapılan bildirimlerden hangi devrin önceki tarihli olduğunun esas alınması ve önceki tarihli bildirim uyarınca hak sahibi olan kiĢiye öncelik tanınması esasını benimsemekte, bunuN ötesinde bir anlam ihtiva etmemektedir.278 Kaldı ki; kaydileĢtirilmiĢ hisse senetlerinin alım satımının Borsa içerisinde gerçekleĢmesi ve iĢlem anının Borsa kayıtlarında bulunması ve bu an itibariyle MKK ve Takasbank kayıtlarına yansıtılacak olması iyi niyetle bir hak kazanımını mümkün kılmamaktadır. Bununla birlikte, Borsa’da iĢlem gören anonim ortaklıkların halka kapalı olan kısımlarının da kaydileĢtirilmesi sağlandığında, söz konusu hisse senetlerinin devrinin Borsa’da gerçekleĢtirilmemesi nedeniyle aynı hisse senedinin birden fazla kez devri halinde SPKn md. 10/A-3 hükmü gereği MKK’ya öncelikli bildirimde bulunan kiĢinin hakkı korunacaktır. C. Kaydi Hisse Senedine Bağlı Hakların Devri Yukarıda hesap türleri açıklanırken değinildiği üzere, MKK tarafından kayıtlar; ihraççılar, aracı kuruluĢlar ve pay sahipleri itibariyle tutulmakta, ancak üyelerle bağlantılı olarak müĢteri ismine açılmıĢ hesaplarda izlenmektedir. Bankacılık uygulamasında eski zamanlardan beri, bankada saklanan menkul kıymetlerin maliki tarafından satılması halinde, zilyetliğin havalesi 278 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 182-183. 128 yoluyla devredileceği esası benimsenmiĢtir.279 Bu yöntem, kaydi kıymetli evrak iĢlemlerini de kolaylaĢtırmakta; senetler mekanik okuyucular tarafından okunarak zilyetliğin havalesi iĢlemleri bilgisayarlar vasıtasıyla gerekleĢtirilmektedir. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin konusunu oluĢturan kaydi hisse senetlerine bağlı hakların intikali bakımından nama ve hamiline yazılı hisse senetleri arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Zira Borsa’da iĢlem gören nama yazılı hisse senetleri de beyaz ciro ile hamiline yazılı hisse senetlerine dönüĢmektedir. Nitekim, ĠMKB Kotasyon Yönetmeliği’nin 9. maddesinin (m) bendinde, kotasyon baĢvurusuna eklenecek olan belgeler arasında “Nama yazılı hisse senetlerinin devir ve temlikinde beyaz cironun kabul edildiğine dair yönetim kurulu kararı”nın baĢvuruda bulunan anonim ortaklık tarafından Borsa yönetimine verilmesinden söz edilmekle, nama yazılı hisse senetlerinin Borsa’da devri bakımından beyaz ciro yeterli görülmüĢtür.280 Kayden izlenen hisse senedine bağlı hakkın intikali, tıpkı kaydi sistem öncesi saklama uygulamasında olduğu gibi, Takasbank nezdinde takas iĢlemlerinin tamamlanmasının ardından Takasbank kayıtlarında gerekli değiĢikliklerin yapılması ve zilyetliğin nakli yoluyla sağlanmaktadır.281 Öte yandan, kaydi sistemle birlikte, hisse senetlerinin fiziki varlığı ortadan kalkmıĢ olduğundan, TTK sisteminde olduğu üzere nama yazılı payların ciro yoluyla devri gündeme gelemeyecektir. Bu çerçevede, Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde hakkın intikalinin ancak alacağın temliki hükümleri çerçevesinde gerçekleĢtirilebileceğinin 279 ÖZTAN, s. 337. 280 MOROĞLU, Hukuki Açıdan Sermaye Piyasası, s. 254. 281 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 182. kabulü 129 gerekmektedir.282 Buna göre devir, BK md. 163 hükmü gereği, payın devredildiğini içeren yazılı bir temlik beyanının devralana verilmesi ile gerçekleĢmektedir. Dolayısıyla kaydi sistemle birlikte, hamiline ve nama yazılı hisse senetlerinin devrine iliĢkin farklılaĢtırılmıĢ uygulama, Borsa’da iĢlem gören kaydi paylar bakımından ortadan kaldırılmıĢ, pay ister nama ister hamiline yazılı olsun devrin alacağın temlikine iliĢkin hükümler çerçevesinde gerçekleĢtirileceği esası kabul edilmiĢtir. Nitekim, SPKn’nun 10/A maddesi ile kaydi payın alacağın temliki hükümlerine göre temlikname ile devri engellenmemiĢtir.283 Söz konusu devir prosedüründe, devir amacıyla düzenlenecek olan temlik beyanının, sözleĢmenin ifasına iliĢkin takas aĢamasında tarafların temsilcisi konumundaki aracı kurumlar tarafından yetkili takas merkezine verilmesi gerekmektedir.284 Temlik beyanının verilmesi üzerine MKK nezdinde kayıtların tutulması aĢamasına geçilmekte olup, hisse senetlerine bağlı hakların devri yazılı temlikname veya alım satım emirleriyle gerçekleĢtirilebilmekte285; alacağın temlikinin yazılı olarak zorunluluğu nedeniyle sözlü beyan üzerine icra edilmemektedir. yapılması 286 Açıklayıcı kaydi sistemin 1984 yılından beri uygulanageldiği Fransız Merkezi Kayıt KuruluĢu SICOVAM’da takas, iĢlemi takip eden üçüncü güne kadar gerçekleĢmeyecek olsa bile menkul kıymetler iĢlem günü (belli istisnai 282 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 186; SEVĠ, s. 246. 283 TEKĠNALP, Nama Yazılı Kaydi Pay, s. 542. 284 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 186; SEVĠ, s. 246; TEKĠNALP, Nama Yazılı Kaydi Pay, s. 542. 285 Uygulamada, Borsa’da gerçekleĢen iĢlemlerde zaman kavramının ve takas iĢlemlerinin pratik bir Ģekilde sonuçlandırılmasının taĢıdığı önem nazara alınarak, yetkili takas merkezi aracı kurumlardan ayrıca bir temlikname vermelerini talep etmemekte, Borsa’ya iletilen alım satım emirleri temlik beyanı olarak kabul görmektedir. 286 TEKĠNALP, Nama Yazılı Kaydi Pay, s. 542. 130 durumlarda iĢlemi izleyen gün), satıcının hesabından alıcının hesabına aktarılmaktadır.287 Ülkemizde mevcut kaydi takas sisteminde ise, kaydi paylar, ancak takasın tamamlanmasının ardından aracı kurumlarca yapılan dağıtım iĢlemi ile nihai hak sahiplerinin hesaplarına aktarılmaktadır. Dolayısıyla, iĢlem tarihinden takasın tamamlanma tarihine kadar geçen sürede, tasarruf aĢaması tamamlanmadığından, hakkın intikalinden söz edilememektedir. Öte yandan, zilyetliğin naklinin takas iĢleminin sonuçlanmasıyla birlikte gerçekleĢmesi dolayısıyla MKK kayıtlarındaki hak sahipliği değiĢiklikleri de bu anda gerçekleĢmektedir.288 Nitekim, MK’nın hazır olmayanlar arasında zilyetliğin devrini düzenleyen 978. maddesinde temsilciye yapılan teslimin, temsil edilene yapılmıĢ gibi zilyetliği geçireceği düzenlenmiĢtir. Bu çerçevede, esasen Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinde alıcı ve satıcının temsilcisi konumundaki aracı kurumlara yapılan teslim, alıcı ve satıcıya zilyetliğin geçirilmesi sonucunu doğurmaktadır. Zira, temsilci sıfatıyla hareket eden aracı kurum kendisi için zilyetlik iradesi taĢımamakta; fiilen hakimiyet alanına girmiĢ evraksız hisse senedi üzerinde müvekkili olan müĢterisi için zilyet olmaktadır. T+2 günü takas alacaklarının Takasbank takas havuz hesabından, ilgili aracı kuruluĢ havuz hesabına aktarılmasıyla zilyetliğin temsilciye devri gerçekleĢtirilmiĢ olmaktadır. ĠĢte bu anda, hisse senedi üzerindeki haklar yatırımcıya intikal etmekte; hakkın intikal ettiğinden söz edebilmek için aracı kurum tarafından yatırımcı hesabına yapılacak aktarımın beklenmesine gerek bulunmamaktadır. Zira, bu aktarım alım satım sözleĢmesinin ifasıyla değil; aracı kurum ile yatırımcı arasındaki alım satıma aracılık sözleĢmesinin ifasıyla ilgili bir husustur. Nitekim, BK md. 373/1’de vekilin iktisabettiği hakların müvekkiline intikali bakımından, “Müvekkil vekiline karĢı olan 287 ÖZÇAM, AYYILDIZ, s. 17-18. 288 TAġDELEN, s. 196. 131 muhtelif borçlarını ifa edince, vekilin kendi namına ve müvekkili hesabına üçüncü Ģahıstaki alacağı, müvekkilin olur.” düzenlemesine yer verilmiĢtir. Anılan hükme kıyasen, yatırımcı aracı kuruma karĢı olan tüm borçlarını takas anından önce ifa etmiĢse, aracı kurumun kendi namına, yatırımcı hesabına yapmıĢ olduğu iĢlemlerden doğan hakkın yatırımcıya ait olduğunun kabulü gerekmektedir.289 Hisse senedine bağlı hakların merkezde kaydı, devredilen hisse senetlerinin karĢısında adı yazılan kiĢinin adının silinmesi ve bu hisse senetlerini devralan kiĢinin adına kaydedilmesi suretiyle gerçekleĢtirilmektedir.290 D. TTK md. 417 Hükmünün Hisse Senedine Bağlı Hakların Devri Bakımından Ġncelenmesi ĠMKB’de iĢlem gören nama yazılı hisse senetleri beyaz ciro ile devredilmekte, devir yetkisi MKK kayıtlarına göre belirlenmektedir. MKK kayıtları nama yazılı hisse senetleri bakımından pay defterinin niteliğini değiĢtirmemiĢ, TTK md. 417 ile getirilen yükümlülüğün esası ile ilgili bir farklılık yaratmamıĢtır.291 Zira, nama yazılı hisse senetlerinin devrinde pay defterine yapılacak kayıt, kaydi sistemde de ortaklığa karĢı pay sahipliği sıfatının kazanılması bakımından aranmaktadır.292 Bununla birlikte, SPKn’nun 10/A maddesinin 5. fıkrası ile “Payların devrinin, Türk Ticaret Kanununun 417. maddesi çerçevesinde ortaklıklar tarafından pay defterine kaydında, ilgililerin baĢvurusuna gerek kalmaksızın 289 ÇETĠN, s. 55. 290 ÜNAL, Sermaye Piyasası Hukuku, s. 45. 291 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 183; SEVĠ, s. 246. 292 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 183; TEKĠNAP, Nama Yazılı Kaydi Pay, s. 542. 132 Merkezi Kayıt KuruluĢu nezdinde ihraççılar itibariyle tutulan kayıtlar esas alınır.” düzenlemesi getirilmiĢtir. Anılan hüküm uyarınca artık, pay defterine yapılacak kayıtlarda tarafların baĢvurusuna gerek bulunmamakta, MKK nezdinde tutulan ihraççı hesaplarında yer alan kayıtlar esas alınmaktadır. 293 BaĢvuruya gerek olmamakla birlikte, nama yazılı kaydi hisse senedini devralan kiĢi pay defterine kayıt müracaatında bulunacak olursa, anonim ortaklığın MKK kayıtlarını getirtmesi ve kayıt baĢvurusunu MKK kayıtları çerçevesinde sonuçlandırması gerekmektedir.294 Bununla birlikte, ihraççıların MKK üyesi oldukları ve doğrudan bilgisayar yoluyla MKK sistemine bağlanabildikleri nazara alındığında, MKK tarafından anonim ortaklığa aktif ve fiili bir bildirim yapılmasına da gerek bulunmamaktadır. Borsa’da iĢlem gören hisse senetleri hızlı bir tedavül hacmine sahip olduğundan, ortaklık yönetim kurulunun devirleri pay defterine kaydında MKK kayıtlarının belirleyici rol oynaması yerinde bir tercihtir. Bununla birlikte, mevcut durumda, Borsa’da iĢlem gören nama yazılı hisse senetlerinin devri halinde, pay defterinden hak sahipliğini belirlemek sorun yaratmaktadır Zira, Borsa’dan nama yazılı hisse senedi iktisap eden yatırımcılar, çoğunlukla bu devri ortaklığa bildirerek pay defterine kendilerini kaydettirmediklerinden, pay defteri, Borsa’da iĢlem gören hisse senetleri bakımından gerçek durumu yansıtmadığı gibi, nama yazılı hisse senetlerini uzun süre önce devretmiĢ eski ortaklar genel kurula katılıp oy haklarını kullanabilmektedir. SPKn md. 10/A hükmünde, hisse senetlerinin devrinin ortaklıklar tarafından pay defterine kaydında ilgililerin baĢvurusuna gerek kalmaksızın MKK nezdinde ihraççılar itibariyle tutulan kayıtların esas alınacağı hükme bağlanarak, pay defterinin güncellenmesi sorununa kaydi sistem içinde bir çözüm bulunmuĢtur. Anılan madde, pay defterini güncellemek isteyen 293 SEVĠ, s. 247. 294 NARBAY, s. 161; TEKĠNALP, Nama Yazılı Kaydi Pay, s. 540. 133 ortaklıklara esas alabilecekleri bir hak sahipliği kaydı göstermekte, ancak pay defterini güncelleme zorunluluğu getirmemektedir. Doktrinde, SPKn md. 10/A-5 hükmünde esas alınan kayıtların ihraççılar itibariyle tutulan kayıtlar olması da eleĢtiri konusu olmuĢtur. Buna göre; ihraççılar hakkında tutulan kayıtların sadece ihraç yönünden önemli olduğu, hisse devirlerinde herhangi bir iĢlevinin bulunmadığı ileri sürülerek, madde metninde esas alınması gereken kayıtların aracı kuruluĢ ve hesap temsilcileri itibariyle tutulan kayıtlar olması gerektiği ifade edilmektedir.295 Oysa, MANAVGAT tarafından da savunulduğu üzere, madde metninde ifadesini bulan “ihraççılar itibariyle tutulan kayıtlar”dan anlaĢılması gereken üye sıfatıyla ihraççı hesabında izlenen ve statik olan sermaye piyasası bilgilerinden oluĢan ihraççı havuz hesabı kayıtları değil; MKK nezdinde bulunan aracı kuruluĢlar ve hak sahipleri adına açılmıĢ hesaplarda izlenen ve bir anonim ortaklığın ihraç ettiği tüm paylar üzerindeki hak sahipliklerini gösteren kayıtlardır.296 Zira, SPKn md. 10/A-2 hükmü ile ihraççı, aracı kuruluĢ ve hak sahipleri itibariyle tutulan kayıtlar birbirini tamamlar nitelikte bir kayıt bütünlüğü teĢkil edecek biçimde oluĢturulmuĢtur. SPKn md. 10/A-5 hükmünde ifadesini bulan ihraççılar itibariyle tutulan kayıtlar da bu Ģekilde hak sahiplerini gösteren kayıtlar olarak yorumlanmalıdır. 297 IV. TTK TASARISI ÇERÇEVESĠNDE HĠSSE SENETLERĠNĠN DEVRĠ Türk Ticaret Kanunu Tasarısı298 (Tasarı)’nın “Menkul Kıymetler” baĢlıklı yedinci bölümünün Pay Senetleri baĢlıklı birinci ayrımının 489-501. maddeleri arasında hamiline ve nama yazılı hisse senetlerinin devri düzenlenmiĢtir. 295 NARBAY, s. 161; SEVĠ, s. 247; TEKĠNALP, Nama Yazılı Kaydi Pay, s. 541. 296 MANAVGAT, Kaydi Sistemin Esasları, s. 184. 297 NARBAY, s. 161. 298 http://www.kgm.adalet.gov.tr/ttk.htm , EriĢim Tarihi: 19.05.2008. 134 Tasarı’nın 489. maddesi ile TTK’nın 415. maddesinde yer alan hamiline yazılı hisse setlerinin devrinin ġirket ve üçüncü kiĢiler hakkında teslim ile hüküm ifade edeceği Ģeklindeki düzenleme, zilyetliğin geçirilmesi ile hüküm ifade edeceği Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. Bu husus, doktrinde bu yönde yapılan yorumların Kanun metni ile açıkça benimsenmesini sağlamıĢtır. Nama yazılı hisse senetleri bakımından Tasarı’nın 490. maddesinde Kanunda veya esas sözleĢmede aksi öngörülmedikçe, bunların, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebileceği; hukukî iĢlemle devrin, ciro edilmiĢ nama yazılı hisse senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabileceği hüküm altına alınmıĢtır. Bununla birlikte, doktrinin hâkim görüĢü doğrultusunda nama yazılı hisse senetleri, emre yazılı kıymetli evrak olarak nitelendirilmemiĢtir.299 Tasarı’nın 492. maddesi uyarınca, esas sözleĢmede nama yazılı payların ancak anonim ortaklığın onayıyla devredilebileceğinin öngörülebileceği düzenlenmiĢtir. Tasarı’nın 494. maddesinin 1. fıkrası ile devir için gerekli onay verilmediği sürece payların mülkiyetinin ve paylara bağlı tüm hakların devredende kalacağı düzenlenmiĢ olup, anılan hükümle bağlı nama yazılı hisse senetlerinde, Türk doktrinine hâkim olan bölünme teorisinden birlik teorisine dönüldüğü anlaĢılmaktadır.300 Tasarı’nın 495 ve devamı maddelerinde, Borsa’ya kote edilmiĢ nama yazılı payların devrine iliĢkin hükümlere yer verilmektedir. 495. madde uyarınca, anonim ortaklık, Borsa’da kote edilmiĢ nama yazılı payları iktisap 299 MOROĞLU, Erdoğan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Değerlendirme ve Öneriler (TTK Tasarısı), 5. Baskı, s. 266; ARKAN, Sabih, “Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na İlişkin Değerlendirmeler”, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Konferans, Banka ve Ticaret Hukuku Enstitüsü, 13-14 Mayıs 20505, s. 56. 300 ARKAN, s. 57. 135 eden bir kimseyi, pay sahibi olarak tanımayı, ancak esas sözleĢme, iktisap edilecek nama yazılı paylar ile ilgili olarak iktisap edenin pay sahibi olarak tanınacağı, sermayeyi esas alan ve yüzde ile ifade edilen bir iktisap üst sınırı öngörmüĢ ve bu üst sınır aĢılmıĢsa reddedebilmektedir. Ayrıca istemde bulunmasına rağmen devralan, payları kendi ad ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse, Ģirket, payların pay defterine kaydını reddedebilmektedir. ĠMKB Kotasyon Yönetmeliği md. 9 hükmü uyarınca Borsa yönetimi, kotasyon baĢvurusu yapan ortaklıkların yönetim kurulundan, Borsa’daki nama yazılı pay devirlerini kabul edeceğine iliĢkin bir taahhütname almakta ve ortaklıklar ana sözleĢmelerinde, Borsa’da iĢlem gören nama yazılı hisse senetleriyle ilgili bağlam hükmüne yer verememektedirler. Ancak tabi oldukları özel kanun hükümleri gereğince pay sahipliği sınırlamalarını gözetmek zorunda olan bazı borsa ortaklıkları, bu uygulama nedeniyle ciddi hukuki ve ekonomik riskler altına girmekte; henüz Borsa’da iĢlem görmeye baĢlamamıĢ olanlar ise halka açılmalarını dahi erteleme yoluna gitmektedirler. Kanımca, Tasarı’nın 495. maddesindeki çözüm, menfaatler dengesine uygundur. Tasarı’nın bu maddesi mevcut haliyle kanunlaĢırsa, Borsa yönetiminin de taahhütname alma uygulamasından vazgeçmesi yerinde olacaktır. Öte yandan Tasarı’nın 495. maddesi, payını Borsa’dan iktisap edeni pay defterine kayıttan kaçınma halini sınırlamıĢtır. Ancak ana sözleĢmede belirlenen yüzdesel sınır aĢıldığı takdirde kayıttan imtina mümkün olacaktır. Hemen belirtelim bu hüküm, yürürlükteki TTK’ya ve Tasarı’nın 493. maddesine kıyasla, Borsa’daki iktisap hallerinde kayıttan kaçınma halini Borsa yatırımcısının lehine önemli ölçüde sınırlasa da, mevcut fiili duruma göre ihraççı ortaklığı rahatlatan bir hükümdür. Tasarı’nın 496. maddesi uyarınca, Borsa’ya kote edilmiĢ nama yazılı payların Borsa’da satılmaları halinde, MKK, SPK’nın yapacağı düzenlemeye uygun olarak devredenin kimliğini ve satılan payların sayısını anonim ortaklığa bildirecek ve anonim ortaklığın bunu ekranda görmesini teknik 136 açıdan sağlayacaktır. Bu noktada, mevcut merkezi kaydi sistemin bu fonksiyonu hali hazırda ifa ettiğinin belirtilmesi gerekmektedir. Tasarı’nın 497. maddesi uyarınca, Borsa’ya kote nama yazılı paylar Borsa’da iktisap edildikleri takdirde, paylardan kaynaklanan haklar payların devri ile birlikte devralana geçmektedir. Bu çerçevede, Borsa’da hisse senedi alım satım iĢlemine konu hisse senedine bağlı hakların, kaydi takas sistemi çerçevesinde hisse senedinin devriyle birlikte intikal edeceğine iliĢkin tespitimiz TTK Tasarısı’nda da benimsenmiĢ bulunmaktadır. Borsa’ya kote nama yazılı payların, Borsa dıĢında iktisap edilmeleri halinde ise söz konusu haklar, pay sahipliği sıfatının Ģirket tarafından tanınması için, devralanın Ģirkete baĢvuruda bulunmasıyla devralana geçmektedir. Anılan maddenin devamında, devralan anonim ortaklık tarafından tanınıncaya kadar, paylardan doğan, genel kurula katılma ve oy hakkını ve oy hakkına bağlı diğer hakları kullanamayacağı düzenlenmiĢtir. Tüm diğer pay sahipliği haklarının, özellikle rüçhan hakkının kullanılmasında, iktisap eden herhangi bir sınırlamaya tabi bulunmamaktadır. Anonim ortaklık tarafından henüz tanınmamıĢ bulunan devralanlar, hakların geçmesinden sonra, oy hakkından yoksun pay sahibi olarak pay defterine yazılmaktadır. Söz konusu paylar genel kurulda temsil edilememektedir. Red hukuka aykırı ise anonim ortaklık, mahkeme kararının kesinleĢmesinden itibaren, oy hakkını ve buna bağlı hakları tanımakta, kendisine herhangi bir kusurun yükletilemeyeceğini ispat edemediği takdirde, devralanın red nedeniyle uğradığı zararı gidermekle yükümlü olmaktadır. Tasarı’nın 498. maddesi uyarınca, ortaklık, devralanın, pay sahibi olarak tanınması istemini, istemi aldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde reddetmezse, devralan pay sahibi olarak tanınmıĢ sayılmaktadır. Anılan hüküm çerçevesinde Borsa’da nama yazılı hisse senedini iktisap eden ortağın hiçbir baĢvuruda bulunmasına gerek kalmaksızın pay sahipliğini kazanma süreci iĢlemekte, sadece ortaklık red kararı verdiği takdirde pay 137 sahibinin mahkemeye baĢvurma hakkı bulunmaktadır. Tasarı’nın 497. ve 498. maddeleri, sermaye piyasası iĢlemlerinin niteliğine uygun bir çözüm getirmekle birlikte, maddelerde “Borsaya kote edilmiĢ nama yazılı paylar”ın değil, “Borsa’ya kote edilmiĢ paylar”ın esas alınması, bu suretle, Borsa’da iĢlem gören hamiline yazılı hisse senetleri bakımından da düzenleme yapılması, maddenin düzenleme amacına daha uygun olurdu. 138 SONUÇ Borsa nezdinde hisse senetlerinin alım satımı, ancak SPKn uyarınca kurulan ve Borsa üyelik belgesini haiz aracı kurumlar vasıtasıyla gerçekleĢtirilmekte; dolayısıyla klasik borçlar hukuku sözleĢmelerinden farklı olarak taraf sıfatını haiz olan alıcı ve satıcıların yanında, aracı kurumlar da sözleĢmeye katılmaktadır. Aracı kurumların alım satıma aracılık faaliyetini ifa edebilmesinin ön Ģartı, SPK’nın Seri:V, No:46 sayılı Tebliği’nin 13. maddesi uyarınca yatırımcı ile yazılı bir alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesi akdetmesidir. Anılan hükümde ifadesini bulan yazılı Ģekil Ģartı bir geçerlik Ģartı olmayıp ispat Ģartıdır. Alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesinin hukuki niteliğine iliĢkin olarak, aracılık faaliyetinin yatırımcı nam ve hesabına gerçekleĢtirilmesi halinde, aracı kurum ile yatırımcı arasında vekâlet iliĢkisi bulunduğu; öte yandan aracılık faaliyetinin aracı kurum tarafından kendi namına yatırımcı hesabına gerçekleĢtirilmesi halinde komisyon sözleĢmesi ile vekâlet sözleĢmesinin bir araya getirildiği karıĢık muhtevalı bir akdin gündeme geldiği; buna karĢın söz konusu iliĢkiye tellallığa iliĢkin hükümlerin uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmıĢtır. Anılan sözleĢme çerçevesinde Borsa’da hisse senedi alım satımına yönelik iradeler, aracı kurumların yatırımcılardan aldıkları talimatları Borsa’ya iletmeleri yoluyla beyan edilmektedir. Yatırımcılar tarafından aracı kurumlara onlar adına Borsa’da hisse senedi alım satımı yapmalarına yönelik olarak verilen talimatlar icap olmayıp, aracı kurumlar tarafından söz konusu talimatların Borsa’ya iletilmesi ile icap niteliğini kazanmaktadır. Hazırlar arası bir sözleĢme niteliğini haiz olan sözleĢme, Borsa’da hisse senedi alım satımıyla ilgili genel kurallar çerçevesinde eĢleĢen alım ve satım emirleri ile kurulmaktadır. 139 Bu suretle taahhüt aĢaması tamamlanan sözleĢmenin tasarruf aĢaması, iĢlemlerin takasının tamamlanmasıyla ifa edilmektedir. SPK’nın 28.10.2005 tarih ve 43/1318 sayılı kararı ile ĠMKB’de iĢlem gören ortaklıklar bakımından 28.11.2005 tarihinde kaydi sisteme geçilmesiyle birlikte, takas iĢlemleri, Takasbank tarafından ĠMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda geçerli olan takas prensipleri çerçevesinde, MKK nezdindeki takas havuz hesabı ve aracı kuruluĢ havuz hesapları kullanılarak gerçekleĢtirilmektedir. Takas iĢlemlerini gerçekleĢtiren Takasbank ile aracı kurumlar arasında alt vekâlet iliĢkisi bulunmaktadır. Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesi bakımından uygulama alanı bulan borçlunun temerrüdü takas günü mevzuatla açık bir biçimde tayin edilmiĢ olduğundan borcun muaccel olmasıyla gerçekleĢmekte; ayrıca bir ihtar veya mehile gerek bulunmamaktadır. Temerrüde düĢen aracı kurumdan ĠMKB Yönetim Kurulu’nca belirlenerek, SPK tarafından onaylanan oranda temerrüt faizi tahsil edilmekte olup, anılan faiz oranları ve bu oranların belirlenme usulü 3095 sayılı Kanun’a aykırılık teĢkil etmekle birlikte, piyasanın güven ve kararlılık içinde iĢleyiĢinde caydırıcı bir fonksiyon ifa etmektedir. Temerrüde düĢen aracı kurumun aynen ifa borcu mevzuat gereği devam etmekte ve satım sözleĢmesine konu hisse senetleri Borsa tarafından re’sen aldırılıp sattırılarak, bu mümkün olmazsa aracı kurumun Borsa nezdindeki teminatlarına baĢvurularak ifa sağlanmaktadır. Kaydi sistemle birlikte, hisse senedinin menkul mal olma vasfı ortadan kalkmıĢ olduğundan, hakkın konusunu kaydi paya bağlı ortaklık hakları oluĢturmaktadır. SPKn’nun 10/A maddesinde MKK kayıtlarına sicillerin olumlu ve olumsuz hükümlerinin yüklenmediği, iyi niyetle hak iktisabının açıkça öngörülmediği ve sicile aleniyet tanınmamıĢ olduğu nazara alınarak kayıtların kurucu değil, bildirici nitelikte olduğu sonucuna varılmıĢtır. Bu çerçevede, sözleĢmenin konusunu teĢkil eden hisse senedine bağlı hakların intikalinden söz edilebilmesi bakımından MKK nezdinde yatırımcı 140 hesaplarına safhasının gerekli kayıtların tamamlanmasıyla yapılması birlikte, zarureti alıcı ve bulunmamakta; satıcının ifa temsilcisi konumundaki aracı kurumlara yapılan teslim, alıcı ve satıcıya zilyetliğin geçirilmesi sonucunu doğurmakta; dolayısıyla aracı kuruluĢ havuz hesabına yapılan aktarımla birlikte, yatırımcı kaydi hisse senedine bağlı ortaklık haklarını kazanmaktadır. Bununla birlikte, nama yazılı paylar bakımından pay defterine yapılacak kayıt, kaydi sistemde de ortaklığa karĢı pay sahipliği sıfatının kazanılması bakımından aranmakta; ancak SPKn md. 10/A-5 hükmü uyarınca, pay defterine yapılacak kayıtlarda tarafların baĢvurusuna gerek bulunmamakta, MKK nezdinde tutulan ihraççı hesaplarında yer alan kayıtlar esas alınmaktadır. Konuya iliĢkin olarak TTK Tasarısı’nda genel olarak kaydi sistemle uyumlu düzenlemelere yer verilmiĢ olmakla birlikte, nama yazılı hisse senetlerinin Türk doktrininde hâkim olan görüĢ çerçevesinde emre yazılı kıymetli evrak olarak nitelendirilmemiĢ olması ve Borsa’ya kote edilmiĢ payların değil, yalnızca Borsa’ya kote edilmiĢ nama yazılı payların düzenlemeye tabi tutulmuĢ olması birer eksiklik olarak tespit edilmiĢtir. 141 KAYNAKÇA ACAR, Faruk, “Sermaye Piyasası Hukukunda Aracılık Faaliyeti ve Aracılık Yüklenim SözleĢmesi”, Prof. Dr. Vecdi ARAL’a Armağan, Kocaeli, 2001, s. 318-336. AKINTÜRK, Turgut, Medeni Hukuk, GeniĢletilmiĢ 12. Bası, Ġstanbul, 2006. AKĠPEK, ġebnem, Alt Vekâlet, Ankara, 2003. AKĠPEK, Jale, Türk EĢya Hukuku: Ayni Haklar, Gözden GeçirilmiĢ 2. Bası, Ankara 1972. ARAL, Fahrettin, Borçlar Hukuku Özel Borç ĠliĢkileri, GeniĢletilmiĢ 5. Baskı, Ankara, 2003 ARKAN, Sabih, “Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na ĠliĢkin Değerlendirmeler”, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Konferans, Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü, 13-14 Mayıs 2005, s. 41-60. AYĠTER, NUĢin, EĢya Hukuku, AÜHF Yayınları, Ankara, 1977. BARLAS, Nami, “Çerçeve SözleĢme Kavramı ve Çerçeve SözleĢmenin Özellikleri”, Prof. Dr. Erdoğan MOROĞLU’na 65. YaĢ Günü Armağanı, Ġstanbul, 1999, s. 807-828. BERZEK, AyĢe Nur, “Sermaye Piyasasında Aracılık Faaliyeti”, Prof. Dr. Reha POROY’a Armağan, Ġstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 1995, s. 60 vd. ÇAPANOĞLU, Mustafa Birol, Türkiye ve DıĢ Ülkelerde Sermaye Piyasası ÖzelleĢtirme Uygulamaları ve menkul Kıymet Borsaları, Ġstanbul, 1993. 142 ÇETĠN, Nusret, “Borsa’da Hisse Senedi Alım Satım ĠĢlemlerinin Hukuki Niteliği”, Sermaye Piyasası Kurulu Yeterlik Etüdü, Ankara, 2004. DOĞANAY, Ġsmail, Türk Ticaret Kanunu ġerhi, 1. Cilt, 4. Bası, Ġstanbul, 2004. EREN, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 9. Bası, Ġstanbul, 2006. ERGĠNCAN, Yakup, “Hisse Senetlerinin KaydileĢtirilmesi: Dünya ve Türkiye Uygulaması”, Geleneksel Finans Sempozyumu 2004, C:2, Ġstanbul, 2005, s. 170-177. ERGĠNCAN Yakup, YAYLA, Ümit, “Hisse Senetlerinin KaydileĢtirilmesi Sonrasında Halka Açık Anonim Ortaklıklarda Oy hakkının Kullanılması”, Prof. Dr Aydın AYBAY’a Armağan, Ġstanbul, 2004, s. 143-159. ERĠġ, Gönen, Açıklamalı- Ġçtihatlı En Son DeğiĢikliklerle Birlikte Türk Ticaret Kanunu: Ticari ĠĢletme ve ġirketler, 2. Cilt, 4. Baskı. ERĠġGĠN, Nuri, “Toplu Saklamada Saklatanlar Arasındaki ĠliĢkiler ve Hukuki Sonuçları”, BATĠDER, C:22, S.1, 2003. GÖKYAYLA DEMĠR, Cemile, “Aracı Kurumların Ġkinci El Piyasalardaki AlımSatıma Aracılık Faaliyetlerinden Doğan Ġspat Sorunları”, Prof. Dr. Mahmut BĠRSEL’e Armağan, Ġzmir, 2001, s. 173-199. GÜNGÖR, Ali Ġhsan, ÖZÇAM, Ferhat, “Takas Yükümlülüklerinin Takas KuruluĢları Tarafından Garanti Edilmesi”, Sermaye Piyasası Kurulu AraĢtırma Raporu, 1999. ĠNCEOĞLU, Mehmet Murat, Sermaye Piyasasında Aracı Kurumların Hukuki Sorumluluğu, Ankara, 2004. 143 KARAHASAN, Mustafa ReĢit, Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler Öğreti ve Yargıtay Kararları, C:1, Ġstanbul, 2003 (Türk Borçlar Hukuku). KARAHASAN, Mustafa ReĢit, Yeni Türk Medeni Kanunu EĢya Hukuku, Birinci Cilt, 2007 (Yeni Türk Medeni Kanunu). KARAYALÇIN, YaĢar, “Ġsviçre Borçlar Kanunu’nda Anonim ġirketler Hukuku Alanında Yapılan DeğiĢiklikler”, BATĠDER, C.17, S.1, 1993. KARSLI, Muharrem, Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler, GeniĢletilmiĢ 5. Baskı, 2004. KILIÇOĞLU, Ahmet M., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, GeniĢletilmiĢ 9. Bası, Ankara, 2007. KINACIOĞLU, Naci, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara, 1984. KIRCA, Ġsmail, Hukuki Yönüyle Opsiyon ĠĢlemleri, Ankara, 2000. KONURALP, Haluk, KONURALP, Aynur, “Borsa UyuĢmazlıkları”, Prof. Dr. Ali BOZER’e Armağan, Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü, Ankara, 1998, s. 591-608. KUNTALP, Erden, KarıĢık Muhtevalı Akit, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara, 1971. MANAVGAT, Çağlar, Sermaye Piyasasında Aracı Kurumlar, Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü, Ankara, 1991. MANAVGAT, Çağlar, “Menkul Kıymetlerin Merkezi Saklanmasında Kullanılan Yöntemin SözleĢmenin Hukuki Niteliğine Etkisi”, BATĠDER, C:XVIII, S.4, Aralık, 1996 (Merkezi Saklama), s. 129-188. 144 MANAVGAT, Çağlar, “Sermaye Piyasası Kanunu’nun 10/A Maddesi Hükmüne Göre Kaydi Sistemin Esasları”, AÜHFD, C:50, S.2, 2001 (Kaydi Sistemin Esasları), s. 159-191. MOROĞLU, Erdoğan, “Nama Yazılı Pay Senetlerinin Devri ve Yargıtay Kararları”, Makaleler I, 3. Bası, Ġstanbul, 2006, s. 243-271. MOROĞLU, Erdoğan, “Hukuki Açıdan Sermaye Piyasası ve Menkul Kıymetler Borsası”, Makaleler II, 3. Bası, Ġstanbul, 2006, s. 247-256. MOROĞLU, Erdoğan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Değerlendirme ve Öneriler, 5. Baskı, Ġstanbul, 2007 (TTK Tasarısı). NARBAY, ġafak, Anonim Ortaklık Pay Defteri, Ankara, 2003. OĞUZMAN, Kemal, SELĠÇĠ, Özer, EĢya Hukuku, Ġstanbul, 2002. OĞUZMAN, M. Kemal, ÖZ, M. Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Gözden GeçirilmiĢ 5. Baskı, Ġstanbul, 2006. ÖZÇAM, Ferhat, AYYILDIZ, Musa, “Türkiye’de Takas ve Saklama”, Sermaye Piyasası Kurulu AraĢtırma Raporu, Ankara, 1999 (Takas ve Saklama). ÖZÇAM, Ferhat, AYYILDIZ, Musa, “Menkul Kıymetlerin KaydileĢtirilmesi ve Merkezi Kayıt KuruluĢu, Sermaye Piyasası Kurulu AraĢtırma Raporu, Ekim, 1999 (Menkul Kıymetlerin KaydileĢtirilmesi). ÖZKUL, Levent, “Merkezi Kayıt KuruluĢu A.ġ. ve Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi”, Sermaye Piyasası Kurulu Yeterlik Etüdü, Ġstanbul, 2003. ÖZTAN, Fırat, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Bası, Ankara, 1997. 145 POROY, Reha, “Nama Yazılı Pay Senetlerinin Devri”, Ġktisat ve Maliye Dergisi, 1972, C. XVII, S. 8, s. 302 vd. POROY, Reha v.d., Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, GüncelleĢtirilmiĢ 9. Basıdan 10. Tıpkı Basım, Ġstanbul, 2005. PULAġLI, Hasan, Bağlı Nama Yazılı Pay Senetleri, Ankara, 1992 (Bağlı Nama Yazılı Pay). PULAġLI, Hasan, ġirketler Hukuku, Gözden GeçirilmiĢ ve GeniĢletilmiĢ Ġkinci Bası, Konya, 1995 (ġirketler Hukuku). REĠSOĞLU, Sefa, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ġstanbul, 2000. SEROZAN, Rona, TaĢınır EĢya Hukuku, Ġstanbul, 2002 (TaĢınır EĢya). SEVĠ, Ali Murat, Anonim Ortaklıklarda Payın Devri, Ankara, 2004. SĠRMEN, Lale, EĢya Hukuku Dersleri, Ankara, 1995. ġENGÜL, Selami, Sermaye Piyasası Mevzuatı, Açıklama ve Yorumları, Ankara, 2002. TANÖR, Reha, Sermaye Piyasası Hukuku: Taraflar, C:1, Ġstanbul, 1999. TAġDELEN, Nihat, AO’ta Pay Sahipliği Sıfatının Kazanılması, Ġstanbul, 2005. TEKĠNALP, Ünal, “Evraksız Kıymetli Evraka veya Kıymet Haklarına Doğru”, BATĠDER, C:XIV, S.3, 1988 (Evraksız Kıymetli Evrak), s. 1-16. TEKĠNALP, Ünal, “Nama Yazılı Kaydi Payların Devrinde Merkezi Kayıt KuruluĢu Kayıtlarının Etkisi”, Prof. Dr. Tahir ÇAĞA’nın Anısına Armağan, Ġstanbul, 2000, s. 537-543. 146 TEKĠNAY, Selahattin Sulhi, “Nama Yazılı Hisse Senetlerinin Devri”, Ticaret ve Banka Hukuku Haftası, Banka ve Ticaret Hukuku AraĢtırma Enstitüsü, 1959, s. 139 vd. TEOMAN, Ömer, “Bağlı Nama Yazılı Pay (Senedi) ve Halka Açık Anonim Ortaklıklar Üzerine DüĢünceler”, Otuz Yıl Ticaret Hukuku Tüm Makalelerim, Cilt I, Ġstanbul 2000, s.46-59. TEOMAN, Ömer, “Menkul Değer Borsaları ve Alman Sistemi”, Otuz Yıl Ticaret Hukuku Tüm Makalelerim, Cilt 1, Ġstanbul, 2000, s. 195-214. TURANBOY, Asuman, Varakasız Kıymetli Evrak, Banka ve Ticaret Hukuku Enstitüsü, Ankara, 1998 (Varakasız). TURANBOY, Asuman, “2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na 4487 Sayılı Kanunla Eklenen 10/A Maddesine Göre Kaydi Değer Düzenlemesi”, AÜHFD, C:48, S:1-4, 1999, s. 39-55. URKAN, Ercan, “KaydileĢtirilen Halka Açık Anonim Ortaklık Pay Senetleri Üzerinde Ayni Hak Tesisi”, Sermaye Piyasası Kurulu Yeterlik Etüdü, Ankara, 2005 (KaydileĢtirilen HAAO Pay Senetleri). URKAN, Ercan, “Hisse Senetlerinin Rehni”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2005. ÜNAL, Oğuz KürĢat, Aracı Kurumlar: Türk ve Amerika BirleĢik Devletleri Hukukunda Aracı Kurumlar, Ankara, 1997 (Aracı Kurumlar). ÜNAL, Oğuz KürĢat, “Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi”, GÜHFD, C:V, S.1-2, Haziran Aralık 2001 (Sermaye Piyasası Araçlarının KaydileĢtirilmesi), s. 1-19. 147 ÜNAL, Oğuz KürĢat, Sermaye Piyasası Hukuku ve Mevzuatı, Ankara, 2005 (Sermaye Piyasası Hukuku). YASAMAN, Hamdi, Menkul Kıymetler Borsası Hukuku, Ġstanbul, 1992 (Menkul Kıymetler Borsası). YASAMAN, Hamdi, “Nama Yazılı Hisse Senetlerinin Devri”, ġirketler Hukuku ve Sermaye Piyasası Hukuku Ġle Ġlgili Makaleler, Mütalaalar, BilirkiĢi Raporları, Ġstanbul, 2006 (Nama Yazılı Hisse Senetleri). YAVUZ, Cevdet, Borçlar Hukuku Dersleri Özel Hükümler, YenilenmiĢ 3. Bası, Ġstanbul, 2004. ZEVKLĠLER, Aydın, Borçlar Hukuku Özel Borç ĠliĢkileri, YenilenmiĢ 8. Baskı, Ankara, 2004. Yararlanılan Ġnternet Siteleri: http://www.imkb.gov.tr/yayinlar/spkilavuzu.htm, Ġstanbul Menkul Kıymetler Borsası Sermaye Piyasası ve Borsa Temel bilgiler Klavuzu (Klavuz). www.imkb.gov.tr/üyeler, EriĢim Tarihi: 06.01.2008. http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm, EriĢim Tarihi:17.03.2008 http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#ikinci_ulusal, EriĢim Tarihi: 06.01.2008. http://www.imkb.gov.tr/mevzuat/genelgeler1995.htm, EriĢim Tarihi: 05.05.2008 http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#yeni_ekonomi, 06.01.2008. EriĢim Tarihi: 148 EriĢim http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#Wholesale, Tarihi: 06.01.2008. http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#Watch, EriĢim Tarihi: EriĢim Tarihi: 06.01.2008. http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm#Watch, 06.01.2008. www.spk.gov.tr., Sermaye Piyasası Mevzuatı, IX. Bölüm Sermaye Piyasası Kurulu Ġlke Kararları ve Duyuruları, EriĢim Tarihi: 02.08.2008. http://www.tdk.gov.tr/TR/sozbul, EriĢim Tarihi: 02.08.2008. http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm , EriĢim tarihi: 17.03.2008. http://www.imkb.gov.tr/piyasalar/hisse.htm , EriĢim tarihi: 05.05.2008 http://www.takasbank.com.tr/userfiles/documents/Ana_Sozlesme.pdf, Takasbank Ana SözleĢmesi, EriĢim Tarihi: 08.04.2008. http://www.mkk.com.tr/MkkComTr/assets/files/tr/yay/formlar/is_bilisim.pdf, Merkezi Kaydi Sistem ĠĢ ve BiliĢim Uygulama Ġlke ve Kuralları (MKS Ġlke ve Kuralları), Yayın Tarihi: 05.05.2008, Sürüm:1.6, s.7, EriĢim Tarihi: 20.05.2008. http://www.takasbank.com.tr/Pages/Tarihce.aspx , EriĢim Tarihi: 23.04.2008. www.spk.gov.tr , Sermaye Piyasası Mevzuatı, IV. Bölüm, EriĢim Tarihi: 10.4.2008. www.mkk.com.tr/MkkComTr/tr/mkk/tan_kurulus.jsp, 05.05.2008. EriĢim Tarihi: 149 http://www.mkk.com.tr/MkkComTr/tr/uyeler , EriĢim Tarihi: 23.04.2008. http://www.mkk.com.tr/MkkComTr/assets/files/tr/yay/formlar/is_bilisim.pdf, EriĢim Tarihi: 23.04.2008. http://www.kgm.adalet.gov.tr/ttk.htm , EriĢim Tarihi: 19.05.2008. 150 ÖZET AYHAN, Hatice Ebru, Borsada Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmesi Ve Hakkın Ġntikali, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008. “Borsada Hisse Senedi Alım Satım SözleĢmesi Ve Hakkın Ġntikali” konulu tezimizin ilk bölümünde, sözleĢmenin kavramsal çerçevesi ve tarafları tanıtılmıĢ, Borsa nezdinde sözleĢmenin kuruluĢu incelenmiĢtir. Buna göre; menkul kıymet borsalarında hisse senedi alım satım sözleĢmesi akdetmek isteyen yatırımcıların, öncelikle SPKn uyarınca kurulan ve Borsa üyelik belgesini haiz bir aracı kurum ile alım satıma aracılık çerçeve sözleĢmesi imzalaması gerekmektedir. Anılan sözleĢme dairesinde aracı kurum, yatırımcının temsilcisi sıfatıyla, ondan aldığı talimatları Borsa’ya iletmektedir. Borsa sisteminde geçerli kurallar çerçevesinde alım ve satıma yönelik bu talimatların eĢleĢmesiyle sözleĢme kurulmaktadır. Tezin ikinci bölümünde sözleĢmenin ifa safhası ve ifa edilmemesi incelenmiĢtir. SözleĢmenin ifasını sağlayan takas, iĢlem gününü takip eden ikinci günün sonunda, Takasbank tarafından, MKK nezdindeki takas havuz hesabı ve aracı kuruluĢ havuz hesapları kullanılarak gerçekleĢtirilmektedir. Takas günü hisse senedi ve/veya nakit borcunu ifa etmeyen aracı kuruluĢ herhangi bir ihtar veya mehile gerek olmaksızın temerrüde düĢmektedir. Bu halde, satım iĢlemine konu hisse senetleri Borsa tarafından re’sen aldırılıp sattırılmak yoluyla ya da aracı kurumun Borsa nezdindeki teminatlarına baĢvurulmak yoluyla ifa gerçekleĢtirilmekte; ayrıca aracı kurumdan temerrüt faizi tahsil edilmektedir. Yatırımcının takas gününe kadar aracı kuruma olan hisse senedi veya nakit teslim borcunu ifa etmemesi nedeniyle aracı kurum da temerrüde düĢerse yatırımcının borcu her halde para borcuna dönmektedir. Yatırımcının temerrüdüne rağmen aracı kurum temerrüde düĢmemiĢse, yatırımcının temerrüdünün sonuçları ĠMKB Yönetmeliği’nin 38. ve 39. maddeleri çerçevesinde belirlenmektedir. 151 Üçüncü bölümde, ifa safhasının tamamlanmasıyla birlikte, kaydi hisse senedine bağlı ortaklık haklarının intikali incelenmiĢtir. MKK kayıtlarının kurucu nitelikte olmadığı tespit edilerek, takas havuz hesabından aracı kuruluĢ havuz hesabına yapılan aktarımla yatırımcının kaydi hisse senedine bağlı hakları kazandığı sonucuna varılmıĢtır. Öte yandan, SPKn md. 10/A-5 hükmü uyarınca nama yazılı hisse senetlerini devralan kiĢinin pay defterine kaydında, ilgililerin baĢvurusuna gerek kalmaksızın MKK nezdinde tutulan kayıtların esas alınacağı hüküm altına alınmıĢtır. TTK Tasarısı’nda da genel olarak kaydi sistemle uyumlu düzenlemelere yer verilmiĢ olduğu tespit edilmiĢtir. Anahtar Sözcükler: 1- Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin kuruluĢu 2- Borsa’da hisse senedi alım satım sözleĢmesinin ifası ve ifa edilmemesi 3- Kaydi sistemde takas 4- Hisse senedine bağlı hakların intikali 5- MKK kayıtlarının hukuki niteliği 152 ABSTRACT AYHAN, Hatice Ebru, The Sale and Purchase of Shares Contract Acted In Stock Exchange and Transition of The Right, Graduate Dissertation, Ankara, 2008. Dissertation entitled “The Sale and Purchase of Shares Contract Acted In Stock Exchange and Transition of The Right” is divided into three parts. Part one describes the conceptual framework, the parties and the conclusion of the trading contract. According to these analysis, investors willing to complete a sale and purchase contract in Stock Exchange have to sign a framework agreement with an intermediary institution that holds a Stock Exchange membership certificate and which is established in accordance with CML. Within the framework of this agreement, the intermediary institution as the agent of the investor forwards the investor instructions to the Stock Exchange and the transaction is concluded when the buying and selling instructions match consistent with the principles existing in the system of Stock Exchange. Second part presents, the proper fulfillment and nonperformance of the contract. The clearing which provides the fulfillment of the contract is performed on the second consequent day of the transaction via the clearing account and intermediaries’ account of CRA by ISE Settlement and Custody Bank. The intermediary in breach of its obligations will default without any need of notice or respite. In this state, the share is bought by the Stock Exchange or the obligation is fulfilled from the guarantee account of the intermediary institution. The intermediary institution is also obliged to pay a default interest. In case of default by the intermediary due to the investor’s default, the obligation of the investor turns into a cash obligation. If the intermediary does not default despite the default of the investor, the 153 consequences of the default will be determined according to the Articles 38 and 39 of the ISE Regulation. Lastly, third part addresses the issues with regard to the transition of right when the contractual obligations are properly executed. Upon the analysis, it is determined that the records of the CRA has not a founder effect and the clearing account to intermediary’s account is sufficient for the transition of the right. On the other hand, according to the Article 10/A-5 of CML, in registering the transfer of registered shares at the share register of companies, the records at the CRA shall accepted as accurate without the need for further application by any party. It is also determined that the provisions of the Draft of Turkish Commercial Code is generally harmonious with the registered system. Key Words: 1- Complete a sale and purchase contract in Stock Exchange 2- Fulfillment and nonperformance of a sale and purchase contract in Stock Exchange 3- Clearing in registered system 4- Transition of rights related to the share 5- Legal effect of the registeries of CRA.