M. Meclisi B : 47 19 . 2 . 1980 O : 3 rumları ile tıp fakülteleri

advertisement
M. Meclisi
B : 47
rumları ile tıp fakülteleri kliniklerinden toplu ayrıl­
malar olmuş ve bu dönem içinde yalnız bakanlığımı­
za bağlı hastanelerden mesleki tecrübe sahibi 806 de­
ğerli meiskktaşım emeklilik talebi ya da istifa sure­
tiyle muayenehane çalışmalarını tercih etmişlerdir.
!Bu ayrılmalardan sonra, Doğu, Güneydoğu, Orta ve
Kuzey Anadolu yörelerinin illerinin tümü ile bir kı­
sım BaJtı illerimizde hastanelerimiz hekimsiz kalmış
ve 57 ilimizde sağlık kurulu oluşturulamamıştır.
Hekimi bulunmayan hastanelerde tedavi edici
sağlık hizmetleri bütünü ile aksamış ve vatandaşımız
bunalım içinde kalmıştır. Yasanın Yüce Meclislerden
geçirildiği Temmuz 1978 tarihini takip eden günler­
de zamanın Sayın Başbakanı Sağlık Bakanlığı tara­
fından düzenlenen BrifingMe T R T ekranlarına yaptık­
ları konuşmalarında Yasayı ülke sağlık hizmetlerine
getireceği yarar ve yenilikler bakımından
devrim
olarak nitelemişler ve bu Yasanın yürürlüğe girmesi
ile hekimlerin özel muayenehaneleri ile hastane yatak­
ları arasındaki ilişkilerin tümü ile yok edileceği ve
haksız çıkar sağlanma'sının önüne geçileceğini ifade
ederek çok sayıda değerli mesleklbaşırmn mesleki ve
kişisel haysiyetlerini de rencide etmişlerdir. Yasa uy­
gulamasının eleştirilen diğer bir yönü de bu haksız
ithamlar olmuştur.
2162 sayılı Yasanın hekimlere muayenehanelerini
kapatmaları karşılığında ödenmesini öngören tazmi­
natların dağıtımı da tembelliğe, beceriksizliğe ve ye­
teneksizliğe prim
veren 'bir genelleme
biçiminde
oluşturulmuştur, çalışkan, bilgili, yetenekli ve her yö­
nü ile yararlı hekim personel bir ölçüde cezalandırilmış'tır.
Bir buçuk yıllık süre ile yasa uygulamasının ve­
rimsiz, başarısız sonuçları kamuoyunun değer yargı­
sı ile de belirlenmiştir. Bu uygulama ile Devlet Hazi­
nesinden milyarları bulan harcamalar yapılmış olma­
sına rağmen hizmet üretiminde vatandaş lehine en
ufak bir ilerleme ve yararlı bir yenilik olmamış aksi­
ne vatandaş hastane kapılarında günlerce bekletil­
miştir.
Göreve başladığım gün bu uygulamanın yurt öl­
çüsünde yarattığı sıkıntıları gidermek, zedelenen he­
kim haysiyetini onarmak ve yataklı tedavi kurumla­
rına işlerlik kazadırarak vatandaşa sağlık hizmeti
sunabilmek çalışmalarına başladım.
'Sorunuzda bu yasayı tümüyle niçin yürürlükten
kaldırmayıp değiştirmek yöntemini seçmiş bulundu­
ğuma değinmektesiniz.
19 . 2 . 1980
O : 3
Devlet Sağlık kuruluşlarında görev alan hekimle­
rin tam süre olarak çalışmalarını temel ilke olarak
benimsediğimi Parlamento karşısında, yaptığım ko­
nuşmada ve değişik zamanlarda Basına verdiğim de­
meçlerde defalarca açıkladım. Ancak yeterli kadro
oluşturulmadan ve kurumsal gelişmeler sağlanmadan
hekimlerin mesleki çalışmalarını ve hastalarıyla iliş­
kilerini böylesine katı devletleştirmeci ve kısıtlayıcı
yasaklamalar getiren yasaların ülke sağlığı açısından
yararlı olabileceğine inanmamaktayım. Olaylar dizisi
bu inancımı teyid etmiştir. Yasayı değiştirme kararı­
mız bu düşünce Ve görüşlerden kaynaklanmıştır.
2 ne i ve 3 ncü sorunuzda <<Hastanın hekimimi
seçme özgürlüğü» deyimini dar anlamıyla değerlen­
dirmekte olduğunuz anlaşılıyor. Sizin işaret ettiğiniz
anlam ile hastanelere başvuran hiç bir hastanın dile­
diği hekime muayene, ameliya't ve tedavi olabilmesi
ve 2162 sayılı Yasadan önceki dönemlerde ne yasa­
nın uygulanmakta olduğu şimdiki dönemde ve ne de
yasanın değiştirilerek uygulanacağı dönemde kesinlik­
le geçerlik kazanabilmiş değildir. 'Bu isteğe hastane­
lerimizin çalışma düzeni, işletme yönetmelikleri, nö­
bet sistemleri aykırı düşer. Ancak bu isteğin yerine
gelebilmesi de imkânsız değildir. Hastalar muayene
olmayı dilediği hekiminin çalıştığı servisin ya da biz­
zat kendisinin nöbet hizmetini gördüğü günlerde has­
taneye müracaatları halinde dilediği hekime muaye­
ne olabilme imkânını bulabilirler. Hastanelerimizin
günlük çalışmalarında bu tür tercihli muayeneler hergün olagelmektedir. Bizim ifade ettiğimiz hastaların
hekimini seçme özgürlüğü sizin anlayış ve yorumu­
nuzla bağdaşmayan başka bir anlam taşımaktadır.
İzin verirseniz, bu anlayışımı size şöylece
edebilirim;
ifade
2162 sayılı'Yasa bek'imlerin günlük mesâileri dı­
şında, hasta muayene ve tedavi edebilmelerini kesin­
likle yasaklanmıştır. Oysaki, gecenin geç saatlerinde
acil bir durumla karşılaşan hastalar veya yakınları ön­
ceden mesleki bilgi ve faziletine inanıp güvendikleri
hekimleri ile bir yakınlık kuramamışlar ve nereye
başvurabileceklerini bilememenin telaşı ve çaresizliği
içinde kalmışlardır. Bu tür olayların örnekleri ve sa­
ylarım çoğaltmak istemiyorum. Ancak halkın güven­
diği ve günün, her saatinde rahatlıkla diyalog kura­
bileceği hekimine başvurma özgürlüğünden yoksun
bırakılması, hekimini seçme özgürlüğüne sahip ola­
maması ile eşdeğerdir.
— 354 —
Download