Sara Nöbetinde Soğan Koklatmayın

advertisement
On5yirmi5.com
Sara Nöbetinde Soğan Koklatmayın
Uzmanlar, epilepsi nöbeti geçirenlere soğan koklatmanın hayati tehdit
yaratabileceğine dikkat çekiyor…
Yayın Tarihi : 2 Aralık 2010 Perşembe (oluşturma : 10/21/2017)
Nöbet geçiren epilepsi hastasını 'ayıltır' düşüncesiyle soğan koklatmak hayati tehdit yaratıyor. İşe
yaramayan uygulama, solunum yolunu kapatarak hastanın nefes almasını engelleyebiliyor.
Her yüz kişiden 1’inde görülen epilepsi hakkında toplumda ‘doğru’ bilinen ‘yanlışlar’, hastaların
sosyal yaşamını olumsuz etkilediği gibi hatalı uygulamalar, tablonun daha da ciddileşmesine yol
açabiliyor.
Halk arasında "sara hastalığı" olarak da bilinen epilepsi, beyin hücrelerinin çeşitli nedenlerle normal
olmayan elektriksel boşalması ile ortaya çıkan tekrarlayıcı, beyine ait kontrol dışı hareket
bozuklukları olarak nitelendiriliyor.
Epilepsi nöbetleri her yaşta görülse de sıklıkla çocukları ve ileri yaştaki bireyleri etkiliyor. Bu
hastaların çoğunda nöbetlere yol açacak etkenler saptanamıyor. Bazılarında ise kafa travmaları,
menenjit, yüksek ateş ile seyreden hastalıklar ve beyin tümörleri gibi beyin dokusunu etkileyen
etkenler saptanıyor.
Epilepsi, hastaların sağlığı kadar sosyal yaşamını da olumsuz yönde etkileyen bir hastalık. Çünkü
epilepsi hakkında ‘zihinsel bir bozukluktur’ gibi toplumda ‘doğru’ olarak bilinen hurafeler bu
hastaların sosyal çevreden uzaklaşmalarına, kendi içlerine kapanmalarına ve toplum tarafından
kabul görmemelerine neden olabiliyor. Ayrıca ‘nöbetler mutlaka şiddetli kasılmalarla seyreder’ veya
‘nöbet sırasında soğan koklatılması gerekir’ gibi yanlış bilgiler de tablonun daha da ciddileşmesine
neden olabiliyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Fehim Arman, epilepsi hakkındaki doğru olarak bilinen
yanlış bilgileri anlattı:
EPİLEPSİ SADECE ÇOCUKLUK ÇAĞINDA GÖRÜLMEZ
Epilepsi genellikle doğum travmasına bağlı olarak doğumdan hemen sonra veya çocukluk çağında
ortaya çıkıyor ve yakınmalar ergenlik döneminde azalıyor. Ancak daha önce hiçbir sağlık sorunu
olmayan kişiler de, geçirmiş oldukları trafik kazası, kurşun yaralanmaları, menenjit veya beyin
tümörleri gibi nedenlerle erişkin yaşta da epilepsiye yakalanabiliyor. Üstelik günümüzde ömrün
uzamasıyla birlikte epilepsi artık ileri yaşlardaki kişilerde çocuklardan daha fazla görülüyor. Bu
hastalığın görülme oranı özellikle 65 yaşından sonra hızla yükselişe geçiyor.
EPİLEPSİ ZİHİNSEL BİR BOZUKLUK DEĞİL
Epilepsinin zihinsel bir bozukluktan kaynaklandığı veya hastalık ortaya çıktıktan sonra zihinsel
kapasite kaybına yol açtığını düşünülüyor. Oysa epilepsinin zihinsel bozukluklarla bir ilgisi yok ve
ancak istisna sayılabilecek durumlar dışında zekâ gerilemesine yol açıyor. Hatta epilepsili hastalar
arasında Büyük İskender, Julius Caesar, Fyodor Dostoyevsky, Socrates, Napoleon Bonaparte,
Vincent Van Gogh gibi çok zeki isimler de bulunuyor. Epilepsili çocuklar arasında zihinsel özürlülerin
sayısının normal popülasyona göre daha fazla olmasının nedenini ise şöyle açıklamak mümkün:
Epilepsi genellikle doğum travması gibi beyin hasarının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Eğer ciddi
bir hasar meydana gelirse, doğal olarak bundan zeki gelişimi de olumsuz yönde etkileniyor. Yani,
zekâ düzeyindeki geriliğin kaynağı epilepsi olmuyor, tam aksine zekâdaki geriliğe yol açan beyin
hasarı epilepsiyi oluşturuyor. Aynı şekilde dikkatin dağılması aşırı sinirlilik, çekingenlik gibi davranış
bozuklukları da epilepsiden değil, bu nöbetlerin temel nedeni olan beyin hasarından kaynaklanıyor.
NÖBET MUTLAKA KASILMALARLA SEYRETMEZ
Epilepsi denilince hemen hepimizin aklına ‘sert kasılmalar ve ağızdan akan salyalar’ ile gelişen nöbet
tabloları geliyor. Ancak ‘boşluk nöbeti’ olarak adlandırılan ve belirtilerin çok silik olduğu nöbetler de
var. Örneğin bazı epilepsi nöbetlerinde hasta hantal ve yorgun görünebiliyor, çok az konuşuyor ve
adeta bir kukla gibi hareket ediyor. Bazı nöbet türlerinde ise aniden dalarak çevreyle irtibatı
koparıyor. Saniyeler sonra da ‘bana ne oldu’ deyip, yaşadığı nöbeti hatırlamayabiliyor. Bazı epilepsi
nöbetleri de sadece el titremesi veya aniden yerinden sıçrama şeklindeki belirtilerle seyrediyor.
Eğer bu belirtiler dikkat alınmaz ve doktora başvurulmazsa epilepsi nöbetleri zamanla beynin
kasılmasıyla seyreden tehlikeli nöbetlere dönüşebiliyor.
NÖBET SIRASINDA HASTANIN AĞZINA BİR ŞEY SOKULMAMALI
Nöbet sırasında dilini ısırmasını önlemek için hastanın ağzına sert bir cisim yerleştirmek gerektiğine
yönelik yanlış bir bilgi daha var. Oysa nöbet geçiren hastanın ağzına kesinlikle bir cisim
konulmamalı. Aksi halde dişler kırılabileceği gibi boğaz bölgesine kaçabilecek bir cisim hastanın
nefes almasını önleyerek hayatını tehdit edebiliyor.
Bu nedenle nöbet sırasında; kusma ve salyalar solunum yolunu tıkayabileceği için hasta yan
yatırılmalı, başını çarpmaması için altına yastık konulmalı, çevresindeki zarar verici eşyalar
uzaklaştırılmalı, rahat soluk alabilmesi için varsa kravatı gevşetilmeli ve gözlükleri çıkarılmalı. En
önemlisi de nöbet 5 dakikadan uzun sürerse mutlaka bir ambulans çağrılarak hastanın sağlık
merkezine ulaştırılması sağlanmalı.
SOĞAN KOKLATMAK HASTAYI AYILTMAZ
Nöbet geçiren hastayı ayıltır düşüncesiyle ‘soğan koklatmak’ da yaygın olarak yaptığımız hatalardan
biri. Soğan koklatmak epilepsi nöbeti geçiren hastayı ayıltmadığı gibi, solunum yolunu kapattığı
takdirde hastanın nefes almasını da önleyerek hastanın hayatını tehdit edebiliyor.
HASTALARIN SPOR YAPMALARI SAKINCALI DEĞİL
Halk arasındaki yaygın inanışın aksine epilepsi hastalarının spor yapmalarında bir sakınca yok. Tabii
futbol, voleybol ve basketbol gibi kalabalıkta oynanan ve risk içermeyen spor türlerini yaptıkları
takdirde. Epilepsili hastaların dağcılık, kaya tırmanışı, araba yarışları ve yüzme gibi riskli spor
türlerinden ise uzak durmaları gerekiyor.
EPİLEPSİ TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK
Halk arasında epilepsinin yaşam boyu sürdüğü ve tedavi edilemediğine dair bir inanış var. Ancak
yaygın inanışın aksine epilepsi tedavi edilebilen bir hastalık. İlaç tedavisi ile epilepsili hastaların
yüzde 60’ında nöbetler tamamen durdurulabiliyor. Geriye kalan ve tedaviye dirençli epilepsi olarak
adlandırılan grupta ise ilaçla tedaviye yanıt alınamıyor. Bu hastalarda da cerrahi operasyona
başvuruluyor."
Ntvmsnbc
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Sara Nöbetinde Soğan Koklatmayın
Download