M. Meclisi B : 58 21 . 2 . 1969 O : 3 sahteciliğin içerisine

advertisement
M. Meclisi
B : 58
sahteciliğin içerisine bizzatihi kendileri düşmüş
bulunuyorlar.
Muhterem milletvekilleri, keza aynı şekilde
sayın arkadaşımız buradaki beyanlarında, «dış
ülkelerde çalışmak yüz kızartıcı bir kurnazlık­
tır» şeklinde bir ifadede bulundu. Eğer arkada­
şımız batı memleketlerini tetkik etmek fırsatı­
nı, objektif olarak tetkik etmek fırsatını bulsaydı böyle bir ifade tarzında bulunmazdı. Sosyalist
İsveç'ten tutunuz, keza sosyalist bir partinin
muhafazakâr bir partiye iktidarı nöbetleşe dev­
ralıp devrettiği İngiltere işçisine kadar, Batı
Almanya işçisine kadar, (artık dünya küçüldü)
çeşitli ülkelerin işçileri bir diğer ülkede çalışı­
yor ve temin ettikleri dövizlerle memleketlerine
imkân sağlıyorlar. Daha iyi hayat şartını işçi
nerede buluyorsa, oraya gidiyor. Batı - Almanya
işçisi bugün Avusturalya'da çalışıyor. Bizim iş­
çilerimizin çalıştığı Batı - Almanya'dan Avus­
turalya'da çalışan işçiler var. Keza İsveç'te ça­
lışan İngiliz işçileri var, Fransa'da çalışan başka
ülkelerin işçileri var;^ Dış ülekelerde işçi çalış­
tırmak yüz kızartıcı bir kurnazlık değildir.
Bunu bu şekliyle Yüce Meclisin zabıtlarına in­
tikal ettirmek amacı ile bahsetmek istiyorum.
Amerikan işverenleri kimlere yardım ediyor?
Burada, değerli sözcü arkadaşımın muhatabolduğu işverenler, büyük ölçüde Amerikan ser­
mayesiyle çalışan iş yerleri. Arkadaşım o iş yer­
lerinin bünyesinde çalışan işçi aidatlarından ku­
rulu bir sendikanın aynı zamanda başkanı
bulunuyor. Şimdi bu tezadı çözmeye imkân
yok. Bir sosyalist parti iddiası altında hem
Amerikan sermayesiyle, Amerikan finansmanı
ile uluslararası teşkilâtlanmış bulunan, ulus­
lararası işçi teşkilâtlarından yardım alacaksı­
nız, hem Amerika'ya gideceksiniz AID fonun­
dan istifacfe edeceksiniz, hem de geleceksiniz
buraya; yıkıcı olmadığı için, tahripkâr olmadı­
ğı için, işgallere taraftar olmadığı için Türki­
ye'nin ümidi millî bir konfederasyonu suçluyacaksımz. Buna kimse inanmaz, buna, tabiri ca­
izse teeddübederek huzurunuzda arz ediyorum,
kaplumbağalar bile güler arkadaşlarım.
Keza, Sayın 0. H. P. sözcüsü değerli arka­
daşım Hayrettin Uysal'ın yaptığı konuşmaları
da büyük bir dikkatle dinledim. Ondan sonra
diğer sözcülere de kısaca temas edecek ve ko­
nuşmamın esasına geçeceğim.
21 . 2 . 1969
O :3
Sayın Hayrettin Uysal arkadaşımız, belli
sloganlarla belli bir üslûp içerisinde, seçim ari­
fesinde bulunan Türkiye'de işçi arkadaşlarımı­
za güzel bir yatırım konuşması yapmak hüviye­
tinin dışına çıkamadı. Daha önce, geçen seneki
bütçe konuşmalarında burada çok heyecanlı ha­
tipleri dinlemiştik, Sayın Şeref Bakşık, bir ge­
ce yarısı yaptığı bir konuşmada sayın milletve­
killerini âdeta birbirine düşürecek bir konuş­
ma üslûbunun içerisine girmişti; «Kıdem tazmi­
natı elden gidiyor, grev hakkı kısıtlanıyor, ey
Türk işçisi, Anayasa neredesin, seni mutlak
surette savunacak birisi yok mu?» şeklinde za­
bıtlara tescil «dilen konuşmalar yapmıştı. Şim­
di, bu sene Sayın Hayrettin Uysal, geçen sene
C. H. P. Grupu adına yapılan konuşmadan da­
ha insaflı olduğu için, etraflıca ona temas et­
mek, dokunmak kanaatimce lüzumsuz. Ne grev
hakkı kısıtlandı Türkiye'de, ne de işçinin kıdem
tazminatına el uzatıldı. Birtakım icadedilmiş
dedikodularla iktidarı suçlamak zihniyeti ve
niyeti aslında iflâs etti muhterem arkadaşlarım,
biraz sonra arz edeceğim.
Diğer sayın sözcü arkadaşlarıma, fikirleri­
ne pekçok ölçüde iştirek ettiğim sayın sözcü ar­
kadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. A. P.
Grupu adına yaptığım bu konuşmada, Sayın
G. P. Sözcüsü Vefa Tanır'm konuşmalarının
bir kısmına aynen katıldığımızı belirtmek ye­
rinde olacaktır. Bilhassa ideolojik çalkantılar
içerisine sürüklenmek istenen memleketimizde,
Sayın Sözcünün beyan ettiği konuşmalarla be­
raber olmamaya imkân yok.
Sayın Bölükbaşı'nm konuşmalarının pek ço­
runa katılmamak imkân harici, ama Sayın Bölükbaşı'ya verilen malûmatların bir kısmı yan­
lış. Eğer Karma Bütçe ve Plân Komisyonunda
yapılan müzakereleri Sayın Bölükfbaşı'ya duyur­
malardı, meselâ otomobil sanayiine yabancı ül­
kelerde çalışan işçilerimizin iştirak ettirileceği­
nin Hükümet yetkilileri tarafından sık sık ifa­
de edildiğini, o zaman bizim yaptığımız konuş­
maya cevaben de belirtildiğini Sayın Bölükbaşı
her halde duymuş olacaktı.
Keza Sayın Bölükbaşı'nm temenni olarak bu­
radan ileri sürdüğü bâzı konular halen Millet
Meclisinin gündemine intikal etmiş konulardır.
Eğer yeniden bir tasarı bekliyorsa Sayın Bölükbaşı, o zaman bu Meclisin gündeminde bulu­
nan teklif veya tasarıların kanunlaşmasından
— 483 —
Download