Amaryl® (Glimepirid) 3 mg Prospektüs Bilgisi

advertisement
Amaryl® 3 mg
Çentikli Tablet
FORMÜLÜ
Bir çentikli tablette:
Glimepirid
3 mg
(Boyar madde olarak sarı demir oksit (E 172) içerir.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Farmakodinamik özellikler:
Glimepirid, sülfonilüre grubuna dahil, kan şekeri düşürücü etkiye sahip oral bir
antidiyabetik ajandır. Fonksiyon gören pankreas beta hücrelerinden insülin salınımını
uyararak kan glukoz konsantrasyonlarını düşürür.
Glimepirid diğer sülfonilürelerde olduğu gibi beta hücre zarındaki ATP’ye duyarlı
potasyum kanallarını kapatarak beta hücresinin depolarizasyonuna ve kalsiyum
kanallarını açarak da kalsiyumun hücre içinde artışına yol açmaktadır. Bunun sonucu
olarak ekzositoz yolu ile insülin salgılanmasını sağlamaktadır. Glimepirid diğer
sülfonilürelerden farklı olarak beta hücre zarında farklı bir bölgeye yüksek bir değişim
hızı ile bağlanmaktadır.
Ayrıca pankreas dışı etkiler de glimepirid aktivitesinde rol oynayabilir. Kandan
periferik kas ve yağ dokusu içine glukoz alınımı hücre zarında bulunan özel taşıyıcı
proteinler yoluyla gerçekleşir. Bu iletim glukoz kullanımında hız kısıtlayıcı bir aşama
olup glimepirid kas ve yağ hücrelerinin plazma membranındaki aktif glukoz taşıyıcı
moleküllerin sayısını son derece hızla artırarak glukoz alımının uyarılmasına yol açar.
Farmakokinetik özellikler:
Glimepirid, oral alımını takiben gastrointestinal sistemden tamamen emilir.
Yemeklerden 30 dakika önce veya hemen önce verilmesi etkisinde önemli bir farklılık
oluşturmaz. Gıda alımının absorbsiyon üzerine anlamlı bir etkisi yoktur, yalnızca
absorbsiyon hızı hafifçe azalır. Diyabetik hastalarda tek bir günlük doz ile 24 saat
boyunca süren iyi bir metabolik kontrol sağlar.
Oral alımdan sonra maksimum serum konsantrasyonlarına yaklaşık olarak 2.5 saatte
ulaşılır. Ortalama serum yarılanma ömrü, 5-8 saat kadardır. Glimepirid, albumin
dağılım hacmi ile hemen hemen eşit olan son derece düşük bir dağılım hacmine
(yaklaşık 8.8 litre), yüksek proteine bağlanma oranına (> % 99) ve düşük bir klerense
sahiptir (yaklaşık 48 ml/dakika).
Glimepirid, vücutta tamamen metabolize olur. İki majör metaboliti siklohekzil hidroksi
metil (M1) ve karboksil’dir (M2). Sitokrom P450 II C9 glimepiridin M1’e
biyotransformasyonunda yer alır. Anlamlı bir birikim görülmez. Farmakokinetik
parametreler kadın ve erkekte ve aynı zamanda 65 yaş üstü kişilerde değişiklik
göstermez. Radyoaktif maddeyle işaretlenmiş glimepirid’in tek bir dozun alımını
SB Onay Tarihi: 21.07.2006
1
takiben idrarda % 58 ve feçeste % 35 radyoaktivite saptanmıştır. İdrarda değişmemiş
madde bulunmamıştır.
ENDİKASYONLARI
Kan şekeri düzeylerinin tek başına diyet, fiziksel egzersiz ve kilo kaybı ile yeterince
kontrol edilemediği insüline bağımlı olmayan (tip II) diyabet olgularında kullanılır.
KONTRENDİKASYONLARI
Amaryl aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır;
İnsüline bağımlı diyabet, diyabetik koma, ketoasidoz, şiddetli böbrek ya da karaciğer
fonksiyon bozukluğu, glimepirid, diğer sülfonilüreler veya sülfonamidler veya
içeriğindeki diğer yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılık.
Şiddetli böbrek ya da karaciğer fonksiyon bozukluğunda, insüline geçiş gereklidir.
Amaryl, gebelik ve laktasyonda kontrendikedir.
UYARILAR / ÖNLEMLER
ARTAN KARDİYOVASKÜLER MORTALİTE RİSKİNE İLİŞKİN ÖZEL UYARI
Oral hipoglisemik ilaçların uygulanmasının, tek başına diyet ya da diyet artı
insülinle tedaviye kıyasla kardiyovasküler mortalitede artışla bağıntılı olduğu
bildirilmiştir. Bu uyarı, University Group Diabetes Program (UGDP) tarafından
yürütülen, glukoz düşürücü ilaçların insüline bağımlı olmayan diyabet
hastalarında vasküler komplikasyonları önleme veya geciktirmedeki etkililiğini
değerlendirmek amacıyla tasarlanmış uzun süreli, prospektif bir klinik
çalışmaya dayanmaktadır.
Bu araştırma, randomize olarak dört tedavi
grubundan birine ayrılan 823 hastayı kapsamıştır
UGDP, diyet artı tolbutamidin sabit bir dozu (1.5 g/gün) ile 5 ila 8 yıl süreyle
tedavi edilen hastaların, tek başına diyet ile tedavi edilen hastalara kıyasla
yaklaşık 2.5 katı kardiyovasküler mortalite oranı gösterdiklerini bildirmiştir.
Toplam mortalitede anlamlı bir artış gözlenmemiş, ancak kardiyovasküler
mortalitedeki artışa dayanarak tolbutamid kullanımı kesilmiş, bu da
araştırmanın genel mortalitede bir artışı gösterme olanağını sınırlamıştır. Bu
sonuçların yorumlanmasına ilişkin tartışmaya karşın, UGDP araştırmasının
bulguları bu uyarı için yeterli bir dayanak oluşturmaktadır. Hastalar AMARYL
(glimeprid tablet) ve alternatif tedavi yollarının potansiyel riskleri ve avantajları
konusunda bilgilendirilmelidir.
Düzensiz öğün aralıkları ve kaçırılan öğünler, Amaryl ile tedavinin hipoglisemiye yol
açmasına neden olabilir. Olası hipoglisemi semptomları arasında; baş ağrısı, aşırı
açlık, bulantı, kusma, halsizlik, uyku hali, uyku bozukluğu, huzursuzluk, saldırganlık,
konsantrasyon bozukluğu, dikkat ve reaksiyonda bozulma, depresyon, konfüzyon,
SB Onay Tarihi: 21.07.2006
2
konuşma ve görme bozuklukları, afazi, tremor, paraziler, duyu bozuklukları, baş
dönmesi, güçsüzlük, otokontrol kaybı, deliryum, serebral konvülsiyonlar, somnolans
bilinç kaybı sayılabilir. Ayrıca, terleme, ıslak deri, anksiyete, taşikardi, hipertansiyon,
çarpıntı, angina pectoris ve kardiyak aritmiler gibi adrenerjik karşı düzenleme
belirtileri olabilir.
Ağır hipoglisemik atağının klinik tablosu inme tablosuna benzeyebilir.
Semptomlar, hemen karbonhidrat (şeker) alımı ile hemen hemen her zaman istenen
biçimde kontrol edilebilir. Suni tatlandırıcılar etkisizdir.
Diğer sülfonilürelerden bilindiği üzere başlangıçta alınan başarılı önlemlere rağmen,
hipoglisemi tekrar ortaya çıkabilir.
Alışılmış miktarda şeker alımı ile sadece geçici olarak kontrol altına alınabilen şiddetli
hipoglisemi veya uzun süre devam eden hipoglisemi, acil ilaç tedavisini ve bazı
durumlarda hastanede tedaviyi gerektirir.
Hipoglisemiyi destekleyen faktörler:
hastanın iletişim isteksizliği ya da (yaşlı hastalarda daha sık olarak)
yetersizliği,
beslenme yetersizliği, düzensiz öğün aralıkları veya kaçırılan öğünler,
fiziksel egzersiz ile karbonhidrat alımı arasında dengesizlik,
diyette değişiklikler,
alkol tüketimi, özellikle de kaçırılan öğünlerle birarada,
böbrek fonksiyon bozukluğu,
ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu,
Amaryl dozaşımı,
karbonhidrat metabolizmasını etkileyen kompanse edilmemiş belirli endokrin
sistem bozuklukları veya hipoglisemi karşı düzenlemesi (tiroid fonksiyonlarının belirli
bazı bozukluklarında ve ön hipofiz veya kortikoadrenal yetmezliği örneğindeki gibi),
belirli diğer ilaçlarla birlikte uygulama (‘’İlaç Etkileşmeleri‘’ bölümüne bakınız).
Amaryl tedavisi sırasında, kan ve idrar glukoz düzeyleri düzenli olarak kontrol
edilmeli, ek olarak glikozillenmiş hemoglobin oranı da izlenmelidir.
Amaryl tedavisi sırasında, hepatik ve hematolojik (özellikle lökosit ve trombosit)
kontrol gereklidir.
Ayrıcalıklı stres durumlarında (örneğin kazalar, akut cerrahi, ateşli enfeksiyonlar)
geçici olarak insüline geçiş gereklidir.
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda ve diyaliz hastalarında kullanılmasına
ilişkin hiçbir deneyim kazanılmamıştır. Ciddi böbrek ya da karaciğer fonksiyon
bozukluğu olan hastalarda insüline geçiş gereklidir.
Gebelik ve laktasyonda kullanım:
Gebelik kategorisi C’dir. Amaryl gebelikte kontrendikedir.
SB Onay Tarihi: 21.07.2006
3
Böyle durumlarda insüline geçiş yapılmalıdır. Gebe olduğunu düşünen hastalar
doktorunu bilgilendirmelidir. Glimepirid gibi sülfonilüre türevleri anne sütüne
geçtiğinden, Amaryl, emziren kadınlar tarafından alınmamalıdır.
Araç ve makine kullanımına etkileri:
Hipo- veya hiperglisemiye bağlı olarak konsantrasyon ve reaksiyon yetenekleri
bozulabilir. Bu da, bu yeteneklerin özellikle gerekli olduğu durumlarda (örneğin
taşıt veya makina kullanımında) risk teşkil eder.
Hastaya, direksiyon başında hipoglisemiden kaçınmak için önlemler alması
konusunda tavsiyelerde bulunulmalıdır. Hipogliseminin uyarıcı semptomlarının
farkına varamayan ya da yakın zamanda hipoglisemi hikayesi olan hastalarda bu
durum özellikle önemlidir. Böyle hastalarda taşıt ve makine kullanımının tavsiye edilip
edilmemesi konusunda düşünülmelidir.
YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER
Amaryl ve diğer sülfonilüreler ile kazanılmış deneyimlere dayanarak, aşağıdaki yan
etkiler göz önünde bulundurulmalıdır:
Kan ve lenfatik sistem bozuklukları: Amaryl tedavisi sırasında kan tablosunda
değişiklikler ortaya çıkabilir; Nadir olarak trombopeni, çok nadir durumlarda, lökopeni,
eritrositopeni, granülositopeni, agranülositoz, hemolitik anemi ve pansitopeni
gelişebilir. Genel olarak tedavi kesildiğinde semptomlar kaybolur.
Metabolizma ve beslenme bozuklukları: Nadir durumlarda Amaryl kullanımından
sonra hipoglisemik reaksiyonlar gözlenebilir. Bu reaksiyonlar çoğunlukla aniden
gelişir, şiddetli olabilir ve düzeltilmesi her zaman kolay olmayabilir. Bu reaksiyonların
oluşması, diğer hipoglisemik tedavilerde de olduğu gibi, diyet alışkanlıkları ve doz gibi
tek tek faktörlere bağlıdır (Bakınız Uyarılar/Önlemler).
Göz bozuklukları: Özellikle tedavinin başlangıcında, kan şekeri düzeylerindeki
değişikliğe bağlı olarak geçici görme bozukluğu görülebilir.
Gastrointestinal bozukluklar: Bulantı, kusma, diyare, midede bası ya da doluluk hissi
ve karın ağrısı gibi gastrointestinal şikayetler çok nadirdir ve seyrek olarak tedavinin
kesilmesine neden olurlar.
Hepato-biliyer bozukluklar: Karaciğer enzim düzeyleri yükselebilir. Çok nadir
durumlarda karaciğer fonksiyon bozukluğu (örneğin kolestaz ve sarılık) ve karaciğer
yetmezliği ile sonuçlanabilecek hepatit gelişebilir.
Çok nadir durumlarda, sodyum serum konsantrasyonlarında düşüş ve allerjik vaskülit
veya ciltte ışığa karşı hassasiyet gelişebilir.
Zaman zaman, kaşıntı, döküntü ve ürtiker gibi allerjik veya psödo allerjik reaksiyonlar
ortaya çıkabilir. Böyle hafif reaksiyonlar, şoka varan, dispne ve kan basıncında
SB Onay Tarihi: 21.07.2006
4
düşme ile birlikte ciddileşebilir. Ürtiker oluşması durumunda derhal doktorunuza
haber veriniz.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİILEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER
Amaryl’in diğer bazı ilaçlarla birlikte alınması, hipoglisemik etkisinin düşmesi veya
artması gibi istenmeyen etkilere neden olabilir. Bu nedenle diğer ilaçlar sadece
doktorun bilgisi altında alınmalıdır.
Glimepirid, sitokrom P450 2C9 (CYP2C9) ile metabolize olur. Glimepirid, CYP2C9
indükleyicileri (örn. Rifampisin) veya inhibitörleri (örn. Flukonazol) ile birlikte
uygulandığında bu durum dikkate alınmalıdır.
Literatürlerde rapor edilmiş olan bir in vivo etkileşim çalışmasının sonuçları, glimepirid
EAA’nın flukonazol ile (en potansiyel CYP2C9 inhibitörlerinden biri) yaklaşık iki kat
arttığı gösterilmiştir.
Amaryl ile elde edilen deneyimlere ve diğer sülfonilüreler hakkında bilinenlere
dayanarak aşağıdaki etkileşimler göz önünde bulundurulmalıdır.
Amaryl’in hipoglisemik etkisini arttıran ilaçlar;
İnsülin ve diğer oral antidiyabetikler, ACE inhibitörleri, anabolik steroidler ve erkek
seks hormonları, kloramfenikol, kumarin deriveleri, siklofosfamid, disopiramid,
fenfluramin, fibratlar, fluoksetin, guanetidin, ifosfamid, MAO inhibitörleri, mikonazol,
flukonazol, paraaminosalisilik asit, yüksek doz parenteral pentoksifilin, fenilbutazon,
azapropazon, oksifenbutazon, probenesid, kuinolon, salisilatlar, sülfinpirazon,
sülfonamid antibiyotikler, tetrasiklinler, tritokualin, trofosfamid, gemfibrozil, betablokerler, metildopa, dijital glikozidler, trisiklik antidepresanlar
Amaryl’in hipoglisemik etkisini azaltan ilaçlar;
Asetazolamid, barbitüratlar, kortikosteroidler, diazoksit, diüretikler, epinefrin
(adrenalin) ve diğer sempatomimetikler, glukagon, laksatifler, nikotinik asit (yüksek
dozlarda), östrojenler, oral kontraseptifler ve progestojenler, fenotiazinler, fenitoin,
rifampisin, tiroid hormonları, kolestiramin, NSAID’ler, izoniyazid, aktif kömür
H2 antagonistleri, klonidin ve rezerpin kan şekerini düşürücü etkinin artmasına ya da
zayıflamasına yol açabilir. Beta-blokerler, klonidin, guanetidin ve rezerpin gibi
sempatolitik ilaçların etkisi altında, hipoglisemiye karşı adrenerjik karşı düzenleme
belirtileri azalmış olabilir ya da hiç olmayabilir.
Alkol alımı, Amaryl’in kan şekerini düşürücü etkisini önceden tahmin edilemeyen bir
biçimde artırabilir ya da zayıflatabilir.
Kumarin türevlerinin etkisi artabilir ya da azalabilir.
SB Onay Tarihi: 21.07.2006
5
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU
Diyabetin başarılı tedavisinin temelini, kan ve idrarın düzenli kontrolünün yanısıra, iyi
diyet ve düzenli fiziksel egzersiz oluşturur. Tavsiye edilen diyetin yapılmamasının
sonuçlarını, tablet alımı veya insülin uygulanması tek başına telafi edemez.
Başlangıç ve idame dozları, kan ve idrar glukozunun düzenli kontrolünün sonuçlarına
dayanarak ayarlanır.
Başlangıç dozu, günde bir kez 1 mg Amaryl’dir. Eğer iyi kontrol sağlanabilirse, bu doz
devam tedavisi için kullanılabilir.
Yeterli kontrol sağlanamıyorsa, glisemi düzeylerine dayalı olarak, kademeli ve her
kademe (aşama) arasında 1-2 haftalık aralar olacak şekilde günlük 2, 3, 4 mg’a kadar
doz artırılabilir.
Sadece istisnai durumlarda günde 4 mg’dan fazla doz iyi sonuç verebilir. Tavsiye
edilen maksimum doz günde bir kez 6 mg glimepiriddir.
Metforminin günlük maksimum dozu ile yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda,
glimepirid ile kombine kullanım tedavisine başlanabilir. Metformin dozu devam
ettirilirken kombine tedavi olarak alınacak olan glimepirid en düşük doz ile başlanmalı
ve daha sonra metabolik kontrol için gerekli olan doz, maksimum günlük dozu
geçmeyecek şekilde, ayarlanmalıdır. Kombine tedavi yakın medikal gözlem altında
uygulanmalıdır.
Eğer gerekli ise, Amaryl’in maksimum günlük dozu ile yeterince kontrol
sağlanamayan hastalarda, birlikte insülin tedavisine başlanabilir. Glimepirid dozu
aynen devam edilirken, insülin tedavisi düşük doz ile başlamalı ve metabolik kontrol
için gerekli olan seviyeye kadar ayarlanmalıdır. Kombinasyon tedavisi yakın medikal
gözlem altında uygulanmalıdır.
Normal olarak; günlük tek bir doz Amaryl yeterlidir. Bu dozun kahvaltıdan hemen
önce ya da kahvaltı sırasında alınması, -hiçbir şey yenmemişse- ilk ana öğünden
hemen önce ya da öğün sırasında alınması önerilmektedir. Amaryl alındıktan sonra
öğün atlamamak çok önemlidir.
Bir dozun alınmasının unutulması gibi hatalar, hiçbir zaman bunu takiben daha
yüksek bir dozun alınması ile düzeltilmemelidir. Amaryl tabletleri, yeterli miktarda sıvı
ile bütün olarak yutulmalıdır.
Günlük 1 mg glimepirid dozunun hipoglisemik reaksiyona neden olduğu durumlar bu
hastalarda, kontrolün sadece diyet ile sağlanabileceğini gösterir.
Diyabet kontrolü düzeldikçe, insüline duyarlık artmaktadır; dolayısıyla tedavi
ilerledikçe glimepirid ihtiyacı düşebilir. Hipoglisemiden kaçınmak için Amaryl
tedavisinde zamanla doz azaltımı veya kesilmesi göz önünde bulundurulmalıdır. Doz
ayarlaması da; hastanın ağırlığı değiştiğinde veya yaşam tarzı değiştiğinde;
hipoglisemiye veya hiperglisemiye karşı artmış bir duyarlığa neden olabilecek diğer
faktörler ortaya çıktığında göz önüne alınmalıdır.
Amaryl, yemeklerden kısa bir zaman önce veya yemeklerle birlikte alınmalıdır.
SB Onay Tarihi: 21.07.2006
6
Diğer oral antidiyabetiklerden Amaryl’e geçiş: Amaryl ile diğer kan şekerini
düşürücü ajanlar arasında kesin bir doz ilişkisi yoktur. Amaryl diğer bu tip ajanların
yerine kullanıldığı zaman, günlük başlangıç dozu 1 mg’dır. Bu durum bir diğer oral
kan şekerini düşürücü ajanın maksimum dozundan olan geçişlerde bile uygulanır.
Herhangi bir Amaryl doz artışı yukarıda verilen ‘’Başlangıç dozu ve doz ayarlaması‘’
ile uyumlu olmalıdır. Daha önceki kan şekerini düşürücü ajanın etki süresi ve gücü
göz önünde bulundurulmalıdır. İlaç alımına bir süre ara verilmesi hipoglisemi riskini
artıran ek etkilerden kaçınmak için gerekli olabilir.
İnsülinden Amaryl’e geçiş: İnsülin ile kan şeker regülasyonu sağlanan bazı Tip 2
diyabet hastalarında, istisnai olarak, Amaryl’e geçiş gerekebilir. Bu geçiş yakın
medikal gözlem altında yapılmalıdır.
Hepatik ve renal yetmezliği olan hastalarda kullanımı için ‘’Kontrendikasyonları ‘’
bölümüne bakınız.
16 yaşın altındaki hastalarda güvenlik ve etkinliğine ait yeterli klinik veri mevcut
değildir.
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ
Bir doz aşımını takiben hipoglisemi oluşabilir, 12 ila 72 saat sürebilir ve ilk
düzelmeden sonra tekrar oluşabilir. Doz aşımının gerçekleşmesinden sonra 24 saate
varan süreyle semptomlar görülmeyebilir. Bu gibi durumlarda genellikle hastanede
gözlem önerilmektedir. Bulantı, kusma ve epigastrik ağrı görülebilir. Hipoglisemiye
genellikle huzursuzluk, tremor, görme bozuklukları, koordinasyon problemleri, uyku
hali, koma ve konvülsiyonlar gibi nörolojik semptomlar eşlik edebilmektedir.
Tedavi esas olarak, kusturma yoluyla absorpsiyonun önlenmesi ve daha sonra aktif
karbon (adsorban) ve sodyum sülfat (laksatif) içeren su veya limonata içirilmesinden
oluşur. Eğer büyük miktarda doz aşımı gerçekleşmişse, gastrik lavajı takiben aktif
kömür ve sodyum sülfat endikedir. Ağır doz aşımı durumunda yoğun bakım
ünitesinde tedavi gereklidir. Glukoz uygulanmasına en kısa zamanda başlanmalı,
eğer gerekirse kan şekeri çok iyi izlenerek 50 ml %50 solüsyonun bir bolus
intravenöz enjeksiyonu ve ardından % 10’luk glukoz solüsyonun infüzyonu
uygulanmalıdır. Daha sonra semptomatik tedavi yapılmalıdır.
Özellikle Amaryl’in bebekler ve küçük çocuklarda kazara alınmasına bağlı hipoglisemi
tedavi edilirken, tehlikeli hiperglisemi meydana getirme olasılığından kaçınmak için
verilen glukoz dozu dikkatli olarak kontrol edilmelidir.
Kan şekeri yakından
izlenmelidir.
SAKLAMA KOŞULLARI
25oC’nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAKLARI YERLERDE SAKLAYINIZ.
SB Onay Tarihi: 21.07.2006
7
TİCARİ ŞEKLİ VE AMBALAJ İÇERİĞI
Amaryl 3 mg, 30 çentikli tablet içeren blister ambalajlarda.
Piyasada mevcut diğer farmasötik dozaj şekilleri:
Amaryl 1 mg, 30 çentikli tablet içeren blister ambalajlarda.
Amaryl 2 mg, 30 çentikli tablet içeren blister ambalajlarda.
Amaryl 4 mg, 30 çentikli tablet içeren blister ambalajlarda.
Ruhsat sahibi
: Sanofi aventis İlaçları Ltd. Şti.,
No:209, 4.Levent-İstanbul
Üretim yeri
: PharmaVision San. ve Tic. A.Ş.,
34010 Topkapı - İstanbul.
Ruhsat no. ve tarihi
: 196/85–01.06.2001
Reçete ile satılır.
Prospektüs onay tarihi
SB Onay Tarihi: 21.07.2006
: 21.07.2006
8
Download