Fentanyl

advertisement
®
Fentanyl
0,05 mg/ml
10ml Solüsyon içeren I.V. Ampul
FORMÜLÜ: Her bir ml enjeksiyon 0.05 mg fentanil içerir.
Fentanil sitrat
0,0785 mg
Sodyum klörür
9
mg
Enjeksiyonluk su
1000μl’ye yeter miktarda
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Farmakodinamik özellikleri: Fentanil güçlü bir narkotik analjeziktir. Fentanil genel anesteziye ilave analjezik
olarak ya da tek başına bir anestezik olarak kullanılabilir. Fentanil kardiyak stabiliteyi korur ve yüksek
dozlarda strese bağlı hormonal değişimleri önler. 100μg (2.0 ml) düzeyinde bir dozun etkisi 10 mg morfinin
analjezik aktivitesine denktir. Etkisi hızlı başlar. Bununla birlikte maksimum analjezik ve solunumu baskılayıcı
etkisi bir kaç dakika içinde ortaya çıkmayabilir. Analjeziğin normal etki süresi 100μg’a kadar tek i.v. dozdan
sonra yaklaşık 30 dakikadır. Analjezinin derinliği dozla ilişkilidir ve cerrahi uygulamada ağrının düzeyine göre
ayarlanabilir. Fentanilin güvenlik sınırları geniştir. Sıçanlarda en düşük analjezi düzeyindeki LD50/ED50 oranı
277’dir, bu oran morfinde 69.5, petidinde ise 4.6’dır. Diğer narkotik analjeziklerde olduğu gibi fentanil de doz
ve uygulama hızına bağlı olarak kas rijiditesi kadar öfori, miyozis ve bradikardiye neden olabilir. İnsanlarda
histamin deneyleri ve cilt-kabartı testi köpeklerdeki in-vivo testlerde olduğu gibi fentanil ile klinik olarak
anlamlı histamin serbestleşmesinin nadir olduğunu ortaya koymuştur. Fentanil tüm etkileri nalokson gibi
spesifik bir narkotik antagonisti ile çabucak ve tamamen geri döndürülebilir.
Farmakokinetik özellikleri: İntravenöz enjeksiyondan sonra fentanilin plazma konsantrasyonları hızla
düşer, ardışık dağılım yarı ömürleri yaklaşık 1 dakika ve 18 dakikadır, terminal eliminasyon yarı ömrü ise 475
dakikadır. Fentanilin Vc’si (merkezi bileşenin dağılım hacmi) 13 l ve total Vdss’si (kararlı durumdaki dağılım
hacmi) 339 l‘dir. Fentanilin plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık %84’tür. Fentanil esasen
karaciğerde ve hızla metabolize edilir. Fentanil klirensi 574 ml/dakikadır. Uygulanan dozun yaklaşık %75’i 24
saat içinde atılır ve yalnızca %10’u değişmemiş ilaç olarak elimine edilir.
ENDİKASYONLARI
Fentanyl’in endikasyonları şunlardır:
- Genel ya da lokal anestezide narkotik analjezik katkısı olarak kullanılır.
- Anestezinin indüksiyonunda droperidol gibi bir nöroleptik ile birlikte anestetik premedikasyon olarak ve
genel ya da lokal anestezinin idamesinde yardımcı olarak uygulanır.
- Majör cerrahi operasyona girecek yüksek-riskli hastalarda oksijen ile anestetik ajan olarak kullanılır.
KONTRENDİKASYONLARI
İlacın bileşenlerinden birine ya da başka morfinomimetiklere karşı toleransı olmayan hastalarda.
UYARILAR VE ÖNLEMLER
Tüm güçlü opiodlerde olduğu gibi:
Solunum depresyonu dozla ilişkilidir ve nalokson gibi spesifik bir narkotik antogonisti ile geri döndürülebilir,
ancak solunum depresyonunun opioid etkisinden daha uzun sürebilmesi nedeniyle daha sonra ek dozlar
gerekebilir. Derin analjeziye post-operatif periyodda da kalıcı olan ya da nüks edebilen belirgin solunum
depresyonu eşlik edebilir. Bu nedenle hastalar gerektiği şekilde izlenmelidir. Resüsitasyon ekipmanı ve
narkotik antogonistler hazır bulundurulmalıdır. Anestezi sırasında hiperventilasyon hastanın CO2‘e yanıtını
değiştirebilir bu da post-operatif solunumu etkiler. Torakal kasları da kapsayan kas rijiditesi ortaya çıkabilir
ancak aşağıdaki önlemlerle bundan kaçınılabilir: yavaş i.v. enjeksiyon (düşük dozlarda genellikle yeterlidir),
benzodiazepinlerle premedikasyon ve kas gevşeticilerinin kullanımı. Non-epileptik miyoklonik hareketler
ortaya çıkabilir. Yeterli miktarda antikolinerjik almayan hastalarda ya da Fentanyl non-vagolitik kas
gevşeticilerle kombine edildiğinde bradikardi ve muhtemelen asistol ortaya çıkabilir. Bradikardi atropinle
tedavi edilebilir. Opioidler özelikle hipovolemik hastalarda hipotansiyonu indükleyebilirler. Stabil arteryel
basıncın korunması için uygun önlemlerin alınması gerekir. İntraserebral uyumu tehlikede olan hastalarda
hızlı bolus enjeksiyonlardan kaçınılmalıdır; böyle hastalarda ortalama arteryel basınçtaki geçici düşüşe
serebral perfüzyon basıncında kısa süreli bir azalma eşlik eder. Kronik opioid terapisinde olan ya da opioid
bağımlılık öyküsü bulunan hastalarda daha yüksek doz gerekebilir. Yaşlı ya da zayıf hastalarda dozun
azaltılması önerilir. Aşağıdaki koşulların herhangi biri geçerli olan hastalarda opioidler dikkatle titre
edilmelidir: Kontrol edilemeyen hipotiroidizm; pulmoner hastalık; solunum rezervinin azalması; alkolizm;
yetersiz böbrek ya da karaciğer fonksiyonu. Bu tip hastalar daha uzun süreli post-operatif izleme gerektirir.
Fentanyl droperidol ile birlikte uygulandığında hasta her bir ilacın özel niteliklerinden, özellikle de etki
süresinden haberdar olmalıdır. Böyle bir kombinasyon kullanıldığında hipotansiyon insidansı daha yüksektir.
Droperidol ekstrapiramidal semptomları indükleyebilir ama bu durum anti-Parkinson ajanlarla kontrol altına
alınabilir.
Gebelik ve Laktasyon Döneminde Kullanımı: Hayvan deneylerinde hiç bir teratojenik ya da akut
embriyotoksik etki gözlenmemişse de insandaki her hangi bir zararlı etkinin değerlendirilmesi için yeterli veri
yoktur. Sonuç olarak ilacın gebe hastalara uygulanmasından önce riskler ve potansiyel yararlar
değerlendirilmelidir. Fentanyl’in plasentaya geçmesi ve fötal solunum merkezinin opiatlara özellikle duyarlı
olması nedeniyle doğum sırasında (sezaryen de dahil olmak üzere) uygulama önerilmez (i.m. ya da i.v.).
Fentanyl yine de kullanılacaksa, çocuk için bir antidot her zaman el altında bulundurulmalıdır. Fentanyl
anne sütüne geçebilir. Bu nedenle bu ilacın uygulanmasında sonraki 24 saat içinde emzirme önerilmez.
Araç ve Makine Kullanma Üzerine Etkileri: Hasta yalnızca Fentanyl uygulamasının ardından yeterli
zaman geçtiğinde araç ya da makine kullanabilirler.
YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER
İntravenöz opioid ugulamasıyla bağlantılı olarak ör. solunum depresyonu, apne, kas rijiditesi (torakal
kaslarıda içerebilen), miyoklonik hareketler, bradikardi, (geçici) hipotansiyon, bulantı, kusma ve baş dönmesi
gibi advers reaksiyonlar görülebilir.
Daha seyrek bildirilen diğer advers reaksiyonlar şunlardır:
- Larenks spazmı
- Allerjik reaksiyonlar (anaflaksi, bronkospazm, prurit, ürtiker gibi) ve asistol bildirilmiştir; anestezi
sırasında birkaç ilaç birlikte uygulandığından ilaçla arasında nedensel bir ilişki olup olmadığı kesin
değildir.
- Nadir olgularda operasyondan sonra sekonder rebound solunum depresyonu gözlenmiştir.
Ayrıca “Uyarılar / Önlemler” bölümüne bakınız.
Droperidol gibi bir nöroleptik Fentanyl ile birlikte kullanıldığında aşağıdaki advers reaksiyonlar gözlenebilir:
ürperme ve/veya titreme; huzursuzluk, post-operatif halüsinasyon episodlar; ve extrapiramidal semptomlar.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ VE DİĞER ETKİLEŞİMLER
Barbitüratlar, benzodiazepinler, nöroleptikler, halojenik gazlar, non-selektif MSS depresanları (ör.alkol)
narkotiklerin neden olduğu solunum depresyonunu güçlendirebilirler. Hastalar böyle ilaçlar aldıklarında
uygulanan Fentanyl dozu normalden az olmalıdır. Benzer biçimde Fentanyl uygulamasının ardından
kullanılacak diğer MSS depresanlarının dozu azaltılmalıdır. Fentanyl klirensi yüksek olan bir ilaçtır,
çoğunlukla CYP3A4 tarafından büyük ölçüde ve hızlı biçimde ve metabolize edilir. Dört gün süreyle oral yolla
verilen 200 mg/gün dozunda ıtrakonazolün (en güçlü CYP3A4 inhibitörlerinden biri) i.v. Fentanyl
farmakokinetiği üzerinde belirgin bir etkisi olmamıştır. Oral ritonavir (en güçlü CYP3A4 inhibitörlerinden biri)
i.v. Fentanyl klirensini üçte iki oranında azaltmıştır; ancak tek doz i.v. Fentanyl uygulamasının ardından elde
edilen maksimum plazma konsantrasyonu etkilenmemiştir. Fentanyl tek doz olarak kullanıldığında ritonavir
gibi güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin birlikte kullanımı özel hasta bakımı ve izlenmesini gerektirir. Sürekli
tedavide uzun süreli ya da gecikmiş solunum depresyonuna neden olabilecek Fentanyl birikiminden
kaçınmak üzere doz azaltımı gerekebilir. Herhangi bir cerrahi ya da anestezik uygulamadan 2 hafta önce
MAO-inhibitörlerinin bırakılması gerekir. Ancak bir kaç raporda MAO-inhibitörü kullanmakta olan hastalardaki
cerrahi ya da anestezik prosedürlerde Fentanyl’in herhangi bir olaya neden olmadığı bildirilmiştir.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU
Kullanım şekli:
Fentanyl dozu yaş, vücut ağırlığı, fiziksel durum, altta yatan patolojik koşullar, başka ilaçların kullanımı ile
cerrahi ve anestezinin tipine göre her hastada ayrı ayarlanmalıdır. Yaşlı ve zayıf hastalarda başlangıç dozu
azaltılmalıdır. Ek dozların hesaplanmasında başlangıç dozunun etkisi dikkate alınmalıdır. Bradikardiden
sakınmak üzere indüksiyondan hemen önce küçük bir dozda intravenöz anti-kolinerjik uygulanması önerilir.
Bulantı ve kusmanın önlenmesi için droperidol verilebilir.
Kullanımda dikkat edilmesi gereken noktalar
1. Ampulü baş ve işaret parmakları arasında tutunuz, ampulün ucunu serbest bırakınız.
2. Diğer elle ampulün ucunu işaret parmağı ampulün boynuna ve baş parmak renkli çizgilere paralel olarak
renkli noktanın üzerine gelecek şekilde tutunuz.
3. Baş parmağı noktanın üzerinde tutarak ampulün ucunu hızla kırınız,
bu sırada ampulün gövdesi diğer elle sıkıca tutulmalıdır.
Dozu:
Genel anestezide analjezik destek olarak kullanımı
Düşük doz: 2 μg/kg.
Küçük dozlardaki Fentanyl minör ancak ağrılı cerrahi uygulamaların çoğunda yararlıdır.
Orta doz: 2-20 μg/kg
Cerrahi uygulama daha komplike olduğunda daha yüksek dozlar gerekebilir.
Etki süresi doza bağlıdır.
Yüksek doz: 20-50 μg/kg
Daha uzun süren büyük cerrahi uygulamalarda ve hastanın iyi-olma haline zarar verebilecek stres yanıtı
sırasında nitrik oksid/oksijen ile birlikte 20-50μg/kg Fentanyl’in hafifletici etkisi olduğu gösterilmiştir. Bu
sınırlardaki dozlar cerrahi sırasında kullanıldığında, ileri düzeyde post-operatif solunum depresyonu olasılığı
göz önüne alınarak post-operatif ventilasyon ve izleme şarttır. Hastanın gereksinimleri ve operasyonun
tamamlanması için gerektiği tahmin edilen süreye göre 25-250 μg’lık (0.5-5 ml) ek dozlar uygulanabilir.
Anestezik ajan olarak kullanımı
Cerrahi strese yanıtın hafifletilmesi özellikle önemli olduğunda oksijen ve kas gevşetici ile birlikte 50-100
μg/kg’lık dozlar uygulanabilir. Bu teknik ek anestezik ajanlar kullanımına gerek kalmaksızın anestezi sağlar.
Belirli olgularda bu anestezik etkinin sağlanması için 150 μg/kg’a kadar dozlar gerekebilir. Fentanyl bu
biçimde miyokardın aşırı oksijen gereksiniminden korunması gereken hastalardaki açık kalp cerrahisi ve
belirli başka majör cerrahi prosedürlerde özellikle endikedir.
Yaşlılarda kullanım
Yaşlı ya da güçten düşmüş kişilerde başlangıç dozu diğer opiadlarda olduğu gibi azaltılmalıdır.
Çocuklarda kullanım
2-12 yaşlarındaki çocuklarda indüksiyon ve idame için 2-3 μg/kg kadar azaltılmış bir doz önerilir.
DOZ AŞIMI HALİNDE ALINACAK ÖNLEMLER
Belirtiler: Fentanyl’in doz aşımı farmakolojik etkilerinin artması şeklinde ortaya çıkar. Bireysel hassasiyete
bağlı olarak klinik tablo öncelikle solunum depresyonunun bradipneden apneye kadar değişen dereceleri ile
belirlenir.
Tedavi: Hipoventilasyon ya da apne bulunması halinde oksijen uygulanmalı ve gereken biçimde solunuma
yardımcı olunmalı ya da kontrol edilmelidir. Solunum depresyonunun kontrolünde nalokson gibi bir narkotik
antogonistinin kullanımı endikedir. Bu daha acil karşı önlemlerin alınmasını gereksiz kılmaz. Solunum
depresyonu antogonistin etkisinden daha uzun sürebilir; bu nedenle daha sonra antogonistin ilave dozları
gerekebilir. Baskılanan solunuma kas rijiditesi eşlik ediyorsa yardımlı ya da kontrollü solunumu
kolaylaştırmak üzere bir intravenöz nöromusküler blok ajanı gerekebilir. Hasta dikkatle gözlenmelidir; uygun
vücut sıcaklığı ve yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Hipotansiyon şiddetli ya da kalıcı ise hipovolemi olasılığı
düşünülmelidir ve mevcutsa uygun parenteral sıvı uygulaması ile kontrol altına alınmalıdır.
SAKLAMA KOŞULLARI: 15°C-30°C arasında oda sıcaklığında ışıktan koruyarak muhafaza ediniz.
Çocukların ulaşamayacakları yerlerde saklayınız.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVİYATI:
Her bir i.v. ampul 10 ml solüsyon içerir. Ampuller 5 adet ve 50 adet ampullük ambalajlar halinde karton
kutularda ambalajlanır.
RUHSAT SAHİBİ ADI ve ADRESİ: Johnson and Johnson Sıhhi Malzeme San. ve Tic. Ltd. Şti., Kavacık
Mahallesi Ertürk Sokak Keçeli Plaza No:13 Kavacık- Beykoz / İstanbul
ÜRETİM YERİ ADI ve ADRESİ: Janssen Pharmaceutica N.V., Belçika.
RUHSAT TARİHİ ve NO: 31.01.2001 – 109 / 55
Reçete ile satılır.
SmPC/May 1999
®
Tescil edilmiş marka
J3-213-45040-C
Download