VE MEDENiYETiNDE TARSUS

advertisement
TÜRK-İSLAM KÜL TUR
VE MEDENiYETiNDE
TARSUS
T.C.
BAŞBAKANLIK TANITIM FONU
KATKILARIYLA
28-30 MAYIS 2010
- BİLDİRİ ve MÜZAKERELER-
Editörler
Prof. Dr. A6dulkadir EVGİN
Doç. Dr. Mulı:ammet YILMAZ
_poç. Dr. Fatih Yahya AYAZ
Doç. Dr. Asım YAPlCI
~
TÜRKİYE DİYANET VAKFI TARSUS ŞUBESİ
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS
DÜZENLEME KURULU
Dr. Mehmet GÖDEK.MERDAN (Tarsus Kaymakamı)
Niyazi ERSOY (Mersin İl Müftüsü)
Abdülkerim AKBABA (Tarsus Müftiİ;Ü)
Prof. Dr. Ali Osman ATEŞ (Çukurova ü. ilahiyat F;ooutesi Dekanı)
Prof. Dr. Bünyamin ERUL (Ankara ü. ilahiyat Fakültesi)
Prof. Dr. Hüsnü Ezber BODUR (K. S. Ü. İlahiyat Fakültesi)
Prof. Dr. Abdulkadir EVGİN (K. S. Ü. ilahiyat Fakültesi, Baş~n)
Doç. Dr. Muhammet Yll..MAZ (Çukurova Ü. ilahiyat Fakültesi)
Doç. Dr. Fatih YnhyaAYAZ (Çukurova Ü. ilahiyat Fakültesi)
Yrd. Doç. Dr. Gözde RAMAZANOGLU (Çukurova Ü. ilahiyat Fakültesi)
Yrd. Doç. Dr. Hayri KAPLAN (Çukurova Ü. ilahiyat Fakültesi)
Yrd. Doç. Dr. İzzet SARGIN (K. S. Ü. ilahiyat Fakültesi)
Dr. Yasin Yll..MAZ (Araştırmacı-Yazar)
Sekreterya: .
Doç. Dr. Abdulkadir EVGİN (K. S. Ü.İlahiyat Fakültesi, Kahramanmaraş.
Tel: O 537 644 78 21)
Doç. Dr.1:fuhammet Yll..MAZ (Ç. Ü. ilahiyat Fakültesi, Balcalı!Adana.
Tel: O 530 886 60 39 )
İrfan ATIM (Tarsus Vaizi, Tarsus. Tel: 0505 726 69 91)
Sempozyum Yazışma Adresi: Tarsus Müftülüğü, Ulu Cami Yanı, TARSUS
Tel: O 324 614 04 79-81
Elektronik posta adresi:
'
tarsussempozyuın@gm.ail.com
SMS: AbdülkerimAKBABA, Tarsus Müftüsü: tel: O 534.960 75 76
ISBN: 978-975-95480-3-2
... ·~ :
Baskı:
Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Matbaacılı.k Ticaret İşletmesi-ANKARA
Tel: 0312 354 91 31
. . . . .....· ~
-
TÜRK-İSLAMKÜLTÜR VE
MEDENiYETiNDE TARSUS
TARSUSLU HADiS ALİMLERİNİN RİVAVETLERİNDE AHLAKİ MOTiFLER
Doç. Dr. Abdulkadir EVGİN•
Giriş
Tebliğimin asıl
konusuna geçmeden önce, tarihin
kaydettiği
en eski medeniyetlere
şahit
olmuş, peygamberler, imparatorlar, meşhur komutanlar ve İslam alimleri yetiştirmiş olan Tarsus ve
Tarsuslu hadis alimleri
hakkındaki bazı
hususlara
kısaca
dikkat çekmek istiyorum. Zira Tarsus gerek
İslam tarihi, gerekse Anadolu'nun Türkleşmesi ve Müslümanlaşması açısından, üzerinde önemle
durulması
gereken tarihi bir şehrimizdir.
Bilindiği
gibi Hz. Peygamber (sav)'in peygamberlik sürecinde insanlara yol göstermek için
söylediği sözleri ve yaptığı davran~şlarmın bütününü oluşturan hadisler, İslam dininin Kur'an-ı
Kerim'den sonraki ikinci
kaynağı
olarak kabul
edilmiştir.
Peygamberimiz, 23
yıllık
peygamberlik
sürecinde bir taraftan İslam dinini tebliğ ederken bir taraftan da sababileri, adeta bir öğretmenin
öğrencisini eğittiği
gibi eğitmiş,
onların da birer eğitimci
olarak yetişmelerine gayret göstermiştir.
Bu bağlamda sahabilere telkin ettiği teşvik dolu bazı prensipler, onların İslam dinini anlatmak
ıçın değişik bölgelere gitmelerine vesile olmuştur. Özellikle muhaddislerin hadis öğrenmek ve
öğretmek
arasında,
bir
için,
değişik
bölgelere
yoğun
bir
şekilde
seyahat
(rıhle)
etmelerinin
başlıca
sebepleri
Hz. Peygamberin: "Bizden bir hadis duyup onu güzelce öğrenen, muhafaza eden ve herhangi
değişiklik
yapmadan
başkalarına
öyle fakihler (bilenler/anlayanlar)
aktaran
vardır
kişinin, kıyamet
gününde Allah yüzünü ak etsin. Zira
ki, o hadisleri kendilerinden daha iyi aniayacak ve
yorumlayacak olanlara aktarmış olabilirler. Öyle fakihler de vardır ki, gerçekte fakih değildirler"1
şeklindeki buyruğunun geldiğini söylemek mümkündür. İşte hadis alimleri, gerek fetihler gerekse Hz.
Peygamberin İslam dininin yayılmasına yönelik teşviklerinin etkisiyle, Hicri ilk asırlardan itibaren
Tarsus'a da gelmeye başlamışlardır.
Bu vesileyle Tarsus'a gelen-hadis alimleri ve ravileri, Hz. Peygamberin hadislerini naklederek
bu topraklarda İslam ahlakının yayılmasına gayret göstermişler, Tarsus halkını Peygamberimizin öğüt
ve
öğretileriyle buluşturarak
önemli bir sorumluluğu yerine getirmeye
bu sorumluluk sahiplerine kucak
açması
çalışmışlardır.
Tarsuslularm da
neticesinde Tarsus, tarih boyunca Müslümanlığın önemli bir
temsilcisi olmuştur.
K,S.Ü. İlabi~at Fakültesi Hadis AnabilimDalı Öğretim "Q"yesi.
.
EbU Davud, ilim 10, 4/68-69; Tirmizi, ilim 7, 5/33-34; İbn Mace, mukaddime 18, 1184;
257
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS
Özellikle tarih, tabakat ve rical kitapları incelendiğİI!de, Hicri ilk asırlarda Tarsus'ta yaklaşık
150
civarında
görülecektir.
hadis alimi veya ravisinin
yetiştiği
veya
başka
yerlerden gelerek buraya
yerleştiği
Aynı kaynaklar çerçevesinde Tarsus'un esasen Müslümanlar tarafından fethinden
2
itibaren, birçok İslam alimine ev sahipliği yaptığı, gelen alimierin uzun yıllar bu topraklarda kalarak
şehri bir "İslam Kültür Merkezi" haline dönüştürmeye çalıştıkları sonucuna varmak da mümkündür.
•
Dolayısıyla Tarsus'ta sadece Haqis alimleri değil, tefsir, fikıh, taSavvuf gibi diğer İslam ilimlerinde de
birçok alim yetişmiştir. Mesela sadece Hadis İlmi açısından baktığımızda aralarında Abdullah b.
Mübarek (v. 181), Ahmed b. Hanbel (v. 241), Ebu Davud (v. 275), Abdullah b. Ahmed b. Hanbel (v.
290), Nesai (v. 303), Ebu Üsame Hammad b. Üsame (v. 201), Ebu Hatim er-Razi (v. 277) gibi
Tarsus'a gelen ve orada bir müddet yaşayan; Ebu Ümeyye et-Tarsı1si (v. 273), Ebu Abdullah et-Tarsı1si
(v. 217), Ebu Tevbe et-Tarsfisi (v. 241), Süneyd b. Davud et-Tarsusi (v. 226),
Ebu'I-Kasım et-Tarsı1si
(v. 231), Ebu Muhammed et-Tarsı1si (v. 224), Hüseyn b. Ziyad et-Tarsus! (v. 220), Musa b. Davud edDabbi et-Tarsusi (v. 217) gibi de Tarsus'ta yetişen erken dönem muhaddislerinin3 yer aldığı yaklaşık
150 hadis alimi veya ravisi Tar.sus'ta hadis hvayet etmiştir.
Bu hadis alimleri arasmda özellikle Horasan tarafından gelen Abdullah b. Mübarek gibi güzel
ahlaklı Türke erenleri ile onların çocukları, Tarsus hal.kın.ın, dolayısıyla Anadolu'nun İslam ahlakıyla
ahiaklanmasında etkili olmuşlardır. 4 İşte, Tarsus'ta yaşamış, Tarsus'a gelmiş ve burada ikamet etmiş
olan ISO'ye
yakın
hadis alimi ve ravisi de peygamberi
ahlakı
bu topraklara
yerleştirebilmek
için
rivayet ettikleri hadislerde ahlaki motif içerenlere de sıklıkla yer vermişler, toplumu İslam ahlakı
konusunda da bilinçlendirmeye
çalışmışlardır.
Çünkü !)nlara göre bu konuda örnek
alınması
gereken
ilk kişi, Yüce Allah'ın da buyurduğu gibi, Hz. Peygamb~rdir.
5
Ahlak
Tarsuslu hadis alimlerinin rivayet ettikleri hadislerdeki ahiakl motiflere geçmeden önce,
"Ahlak" kavramı üzerinde de kısaca durmamız gerekmektedir. Ahlak kavramı, gerek İslam alimleri
gerekse batılı filozoflar tarafından özellikle tarifi ve kapsamı hakkında farklı görüşler6 ileri sürülen
kavramlardan biridir. Biz burada önce ahiakın İslam alimlerine göre· tanımı ve İslam kaynaklarındaki
2
Bkz. Evgin, Abdulkadir, İlk Dönem Tarsuslu Hadis Alim/eri, Tarsus Mü.ftülüğü Yay., Tarsus 2011.
Tarsus'ta yaşayan ilk dönem muhaddisleri hakkında ayrica bkz. Ateş, Ali Osman, "İlk Dört Asırda Adana ve
Çevresinde Yaşayan Hadis Aıimleri", Çukurova Oniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 1,
Ocak-Haziran 2002, s. 33-40.
4
s
6
Yıldırım,
Mahmut, Ernevf/er ve Birinci Abbasiler Döneminde Tarsus
(Basılmamış
Diploma
Çalışması),
Erzurum 1997, s. 15.
33. Ah.zab, 21.
Bu görüşler hakkında bilgi için mesela bkz. İbn Miskeveyh, Tehzibu'l-Ahlôk, s. 10-11 (mektebetü'ş-şamile,
versiyon: 3.32).
258
t
1
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS
algılanış
11
biçimlerine, sonra da felsefecil er nezdindeki
Türkçemizde
11
kavramının
11
ahlak
11
tanımına kısaca
Bir toplum içinde
kişilerin
yer vereceğiz .. Ama daha önce,
benimsedi.kleri, uymak zorunda
bulundukları davramş biçimleri ve kuralları anlammda kullanılelığına işaret etmemiz gerekmektedir.'
11
Bunun yanında Yunanca'da 11 ethos11 , 8 İngilizce'de 11morality11 ve Fransızca'da 11moralite11 sözleriyle
ifade edilen ahlak, Türkçe'de Arapça 11 huy 11 , 11 m.izaç", karakter"
türeyen bir kelime olup,
insanın başka varlıklarla
anlamına
gelen 11 hulk11
sözcüğünden
gerçekleşen ilişkiler toplamını
belirli kurallara göre
ifade eder. Batılı araştırmacı De Vaux'a göre ise ahlak, insanın manevi seeiyesini temyiz eden (ortaya
9
koyan) hususiyetlerinin bütünüdür. 10
İslam alimlerine göre "ahlak" kelimesi, Arapça'da yaratılış anlamlarına gelen "el-hulku(~l)"
kelimesinin çağulu olarak kullamlmakta11 ve genel olarak şu şekilde tarif edilmektedir: 11 Ahlak,
davranışların, düşünme
ve zorlanma
nitelik, meleke, hal ve huydur" .
melekedir ki,
insanın
12
olmaksızın,
Gazali de ahlakı:
13
çıktığı
kalıcı
bir
yatkınlık,
Ahlak, insanın nefsinde yerleşen öyle bir
düşünüp taşınmadan
bu meleke sayesinde
Bu durumda İslam alimlerine göre ahlak, tutum ve
mahiyetindeki ruhi ve manevi melekeleri,
yönelik bilgi ve düşünce alanını ifade etmektedir.
insandaki
11
fiilleri, hiçbir zorlama olmadan,
kolaylıkla ortaya çıkarıo şeklinde tanımlamıştır.
davranışların kaynağı
kendinden
insanın
ruhi kemalini
sağlamaya
14
Başta hadisler olmak üzere İslam kaynaklarında da "hulk" ve "ahlak" terimleri genellikle iyi
ve kötü huyları, fazilet ve reziletieri ifade etmek üzere kullanılmıştır.
yolculuk gibi günlük hayatın
çeşitli alanlarıyla
ilgili
davranış
Ayrıca yeme,
ve görgü
kurallarına,
içme, sohbet etme,
terbiyeli, kibar ve
takdire değer davranış biçimlerine, bunlara dair öğüt verici kısa ve hikmetli sözlere ve bu sözlerin
derlendiği eseriere de ahlak ile benzer anlamları çağrıştıran "edep" veya "adab" adı verilmiştir. 15
İslam dininin temel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'e baktığ1ID1Zda 11ahlak", kelime olarak yer
alınamakla
birlikte,
11
h-l-k
(~)
kökünün türevleri Yüce Allah
tarafından yaklaşık
260 yerde
kullanılmıştır. Öte ·yandan ahlak, Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah'ın sonsuz güç ve kudret sahibi
7
Türkçe Sözlük, TDK Yay., Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1988, 1130.
Hi.lmi Ziya Ülken ise, etik (ethlque) anlamında ahlakın, "insan davranışının teorisi" olarak felsefenin bir
branşı olduğUnu belirtir (Bkz. Ülken, Hi.lmi Ziya, Sosyo/oji Sözlüğü, l\IIEB. Basımevi, İstanbul 1969, s. 5).
9
Cevizci, Ahmet, Etiğe Giriş, Paradigma Yay., İstanbul2008, s. 3.
10
De Vaux, Cara, "Ahlak" md. İA. , l\IIEB. Yay., Eskişehir, 1991, 11157 (157-160).
11
İbn Manzfu, Ebu'l-Fadl Cemaleddin Muhammed b. Mükerrem, Lisanu'l-Arab, Daru'l-Fikr, Beyrut 1994,
10/86.
12
.
Güler, İlhami, Allah'ın Ahlakfliği So~ nu, Ankara Okulu, Ankara 2000, s. 30.
13
Gazali, Muhammed b. Muhammed Ebıl Hfunid, ihyau Ulümiddin, İstanbull321, s. 3, 49, 53.
14
Çağrıcı, Mustafa,
. "Ahlak" md., DİA, İstanbul 1989, 2/1. .
Çağncı, "Ahlak", 2/1.
ıs
259
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS
olduğuna işaret eden sıfatlarından olan ve "h-1-k (~)'' 16 kökünden gelen "balik ( cjlWl)'" 7 vasfının
anlamında kullanılmıştır
insandaki tecellisi
diyebiliriz. Yani insandaki
yaratılış
ve kişilik ilişkisini net
bjr biçimde ortaya koyan en önemli şeyin ahlak mefhumu olduğunu söylemek mümkündür. Hadislerde
ise bu terimler yanında ahlak ve hulk kelimeleri de kullanılmıştır". 18
baktığımızda
Hadisiere
19
getirmek için gönderildim"
ise, bizzat Hz. Peygamberin ''Ben, ahiala en mükemmel seviyeye
buyurarak, kendisinin bir ahlak peygamberi olduğuna dikkat çektiğini
görmekteyiz. Nitekim Hz. Aişe'ye ~- Peygamberin ahlakının nasıl olduğu sorulduğunda: "O'nun
ahlakı, Kur'an ahlakıydz" diyerek net
yaratık/arına karşı
merhametli olmak,
bir cevap vermiştir. 20 Hz. Aişe'nin bu cevabını, "Allah'zn bütün
beşerf ilişkilerde
karşılzksız
dürüstlük ve güvenilirlik,
sevgi ve
fedakiirlzk, samirniyet ve iyi niyet, kötü eğilimlerden uzak durmak" şeklinde açmak mümkündür.
Hz. Peygamber,
davranışlardan
şu
sözleriyle de insanlara her
fırsatta
güzel ahlak sahibi
olmalarını,
kötü
da uzak durmalarını önermiştir:
"Kıyamet gününde, mizanda güzel qhlaktan daha ağır gelecek bir şey yoktur"21 •
''Kıyamet
şey,
gününde insanlarm cennete girmesine en çok vesile olacak iki
takva ve güzel
22
ahlaktır".
"Mü'minlerin iman balamından en mükemmeli, ahiala en güzel olanıdır". 23
"Kişi
güzel ahiala sayesinde, Allah katmda her günü oruçla, her geceyi de ibadet/e geçiren
24
kişi konumıma yükselir".
Ahlak'a vurgu yapan Peygamber sözleri
konularına
16
göre tasnif
edildiği
(ale'l-ebvab)
bWılarla sınırlı olmayıp,
kaynaklarımızda
ahlak'a ve ahlaki
özellikle hadislerin
davranışlara açıkça
Geniş bilgi için bkz. İbn ManzG.r, Lisônu'l-Arab, 10/85-91; Ürlanez, Ahmed, Ahlôk Hadislerinin Düşünce ve
Rivayet Değeri, (Basılınamış Doktora Tezi), Konya 2007, s: XIII-XIV.
Mesela bkz. 6. En'fun, 102.
Davranış Eğitimindeki Yeri ve
17
18
Çağncı, "Ahlak", 2/3.
19
İmam Malik, husnu'l-huluk, hadis no: 8, 2/904; Nisabfıri, Ebı1 Abctillah Muhammed b. Abdiilah Hakim, elMiistedrek ale's-Sahfhayn, nşr: Daru'l-Haremeyn, Kahire 1997, 2/720.
20
Müslim, müsafirin, hadis no: 139, 1/513.
21
Buhan, Muhammed b. İsmail, el-Edebii'l-Miifred, Daru'l-Ma'rife, Beyrut 1986, s. 91; Tinnizl, birr ve sıla 62,
4/362.
22
Ahmed b. Hanbel, el-Miisned, Çağrı yay., İstanbul 1992, 2/392; Buhan, Edebü'l-Müfred, s: 94, 95; İbn
Mace, zühd 29, 2/1418; Tirmizi, birr ve sıla 62,4/363.
23
Ebı1 Davud, sünnet 15, 5/60; Tirmizi, iman 6, 5/9.
24
Ebı1Davud, edeb 7, 5/149.
260
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS
işaret eden hadisler, belli ana başlıklar altında sıralanmıştır. Bu başlıklar daha ziyade "edeb/adab",25
"birr ve sıla",26 "zühd-rikiik(rekaik)"/7 "isti'zan"28 gibi isimleri taşıyan başlıklardır. Diğer taraftan bazı
muhaddisler de bizzat "Ahlak" ve "Edeb" adıyla "Mektirimü'/-Ahlak"/9 "Kitabu'l-Edeb'iJ 0 gibi
müstakil kitaplar telif
etmişlerdir.
vazgeçilmez prensiplerinin
yekı1nu
Bu
çalışmalardan açıkça anlaşılmaktadır
olarak
değerlendirebileceğimiz
ki, toplumsal
bayatın
ahlaki motifler ve bunlan daima
gÜncellemek, hadis alimlerimiz nezdinde öncelikli görevler arasmda kabul edilmiştir.
Öte yandan "ahlak", felsefeciler tarafından da üzerinde en çok durulan kavramlardan biri
olmuştur.
Felsefeciler
ahlakı
genel olarak: "Belli bir toplumun, belli bir dönemde bireysel ve
toplumsal davranış kurallarını tespit eden ve inceleyen bilim" şeklinde tanımlamışlardır. 31 Bu
bakımdan
ahlak her tarafta hayatımızın içindedir.
Diğer
taraftan ahlak kuralları bir nevi "mutlu yaşama" kuralları olarak da değerlendirilebilir.
Örneğin ticaret ahlakı, iş ahlakı, hem öğrenen hem de öğreten için ilim ahlakı, özetle her bireyin
meşguliyet alanıyla
ilgili bir
takım
kurallar
vardır
ve
bunların
hepsi de genel bir isimle "ahlak
kurallan" olarak adlandınlabilir.
Tarsuslu Hadis Aliınıerinin Rivayet Ettiği Hadislerde Ahlaki Motifler
Esasen Hz. Peygamberin
ahlaki boyutun veya motifin var
insanın davranışlarıyla
olduğunu
ilgili her sözünde
doğrudan
ya da
dolaylı
bir
söylemek mümkündür. Ancak ahiald motif içeren hadisler,
25
Mesela Bkz. Buhan, kit:abu'l-edeb, 7/68-125; Müsliın, kitabu'l-adab, 2/1682-1700; Ebu Davud, 5/132-424;
Ti.rınizl, 5/80-154; İbn Mace, 2/1206-1257. Bu konuda yazılıruş müstakil hadis kitaplan da bulunmaktadır
(Mesela bkz. Buhari, Edebii'l-Miifi·ed, Beyrut 1986). Bunun yanında Tarsus'ta yaşmış olan hadis
alimlerinden Abdullah b. Mübarek gibi bazı muhaddisler de "birr ve sı.la" adı altmda hadis kitaplan
bazırlamışlardır. (Bkz. Abdullah b. Mübarek, Ebu Abdullah el-Mervezi, Kitôbu'l-Bin· ve's-Szla, tbk. Mustafa
Osman Muhammed, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 1991).
26
Mesela bkz. Müslim, kitabu'l-birr ve's-sı.la ve'l-adab, 2/1974-2035; Ti.rınizl, kitabu'l-birr ve's-sı.la, 4/309-380.
27
"Zübd ve rikftk/fekaik" bölümü/bölümleri hadis kitaplannda bir ana başlık olarak ele alınabildiği gibi, bazı
muhaddisler de ziihd ve rikak hadislerini müstakil bir kitapta toplamışlardır. Mesela, Tarsus'a gelen ilk
muhaddislerden olan Abdullah b. Mübarek'in zübd hadislerini topladığı müstakil bir eseri bulunmaktadır.
(Bkz. Abdullah b. Mübarek, ez-Zühd ve'r-Rikiik, thk. Ahmed Ferid, Daru'l-Mi'rac, Riyad 1995). Aynı
şekilde Tarsus'ta 20 yıl kalıruş olan Ebu Davud'un da zübd hadislerini topladığı müstakil bir eseri
bulunmaktadır (Bkz. Ebu Davud, Süleyman b. Eş'as es-Sicistaru, Kitôbu'z-Ziihd, thk. Komisyon, Daru'lMişkat, Kahire 1993).
28
Mesela bkz. Buhan, kitabu'l-isti'zan, 7/125-144.
29
İbn Ebi'd-Dünya, Ebu Bekr Abdullah b. Muhammed el-Bağdadi, Mekiirimii'l-Aiılôk, thk. James A. Bellamy,
Beyrut 1973; Taberabni, Süleyman b. Ahmed b. Eyyub Ebu'l-Kasım, Mekarimü'L-Ah/ak, thk. Muhammed
Abdulkadir Ata, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 1989.
30
Mesela bkz. İbn Ebi Şeybe, Abdullah b. Muhammed el-Kılfi, Kitabu'l-Edeb, tbk. Muhammed Rız~ elKahveci, D~'l-Beşairi'l-İslamiyye, Beyrut 1999.
.
31
Özlem, Doğan, Etik-AhlôkFelsefesi-, İnkılap, İstanbul2004, s. 15-17.
261
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS
hadis
kaynak.lanmızda dağınık
ahlak
kurallarını saydığı
bir
şekilde
yer
almıştır.
tek bir hadis metninin
Bir
başka deyişle,
bulunduğunu
Hz. Peygamberin, bütün
söylemek mümkün
değildir.
Zira
Peygamberimiz 23 yıllık peygamberlik süresi içerisinde çok farklı kişiler ve durumlarla karşılaşmış ve
ona göre ahlaki tavsiyelerde
tarafından
bulunmuştur.
sonraki nesillere ulaştırılmıştır.
Bu tavsiyelerin yer
Dolayısıyla;ayn
aldığı
hadisler de yine
farklı kişiler
ayn hadis metinleri içerisinde serpiştirilmiş
bir şekilde bulunan ahlak kurallan bir araya getirildiğinde İslam Ahlak'ı diyebileceğimiz davranış
ilkeleri ortaya çıkmaktadır.
Şimdi Hicrl
ilk
asırlarda Tarsus'ta yaşamış bazı hadis alimlerinin rivayet ettiği
ahiakl motif
içerikli hadislerden örnekler vererek tebliğime devam etmek istiyorum. Önceli.kle belirtmeliyim ki bu
örnekleri, Hicrl ilk
yaptığım
tebliğ
bir
asırlarda
Tarsus'ta
yaşamış
çalışma esnasında karşılaştığım
süresini
aşacağı endişesiyle,
isminin sonunda "Tarsftsi" rusbesi
hadisler
aldığım
buraya
buluna~
olan hadis alimleri ve ravilerini tespit
arasından
amacıyla
seçtim. Yine belirtmeliyim ki, bir
örnekleri, sadece
Tarsı1s'a
nispet edilen, yani
hadis alimi veya ravilerinin rivayetleri
arasından
seçtim.
Eğer, bir müddet Tarsus'ta yaşamış olan ·ancak Tarsus'a nispet edilmeyen ravilerin rivayetlerini de
dikkate almış olsaydım, sadece Abdullah b. Mübarek'in "Kitabu'l-Birr ve's-Sıla" adlı eserinin bir
bölümünden istifade etmem bile yeterli olabilirdi. Aynı
şekilde
Ebft Davud, Nesa!, Ahmed b. Hanbel,
Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Ebft Üsame Hammad b. Üsame, Ebu Selerne el-Huzai, İshak b. İbrahim
el-Huneyni, Ebft Ubeyd Kasım b. Sellam, Ebu Hatim er-Razi gibi Tarsus'a gelmiş olan muhaddislerin
rivayetlerine de maalesef burada yer veremedim. Bundan sonra yapılabilecek bu tür sempozyunilar
çerçevesinde, ümidederim ki adı geçen muhaddislerimi~;_ de ayn ayn ele alınır ve Tarsus'taki toplumsal
bayata olan katkılan irdelenerek onlar da şükran verabmetle yad edilmiş olurlar.
işaret edeceğim hadis örneklerini kendi aralarında konularına göre şu şekilde tasnif etmeye
çalıştım.
İlimAblakı
Tarsus'lu muhaddislerin ilim
. öğrenilen
ablakı
ilmin/bilgininfbilimin mutlaka
hususunda rivayet ettj.kleri hadislerin ortak vurgusu,
diğer
insanlarla
paylaşılması gereğidir.
Mesela ravileri
arasında Ebu Ali Hüseyn b. Ziyad et-Tarsftsi (v. 220)'nin de yer aİdığı bir badise göre Hz. Peygaın.!J~r:
''.!!im. öğrenme k~nusunda samimi ve iyi niyetli olunuz. Öğrendiğiniz bilgiyi birbirinizden gizlerneyiniz
(paylaşznzz). Zira ilim konusundaki aldatma, mal konusundaki aldatmadan daha şiddetli azabz
gerektirir" buyurmuştur. 32 Bir başka Tarsuslu hadis alimi Abdulcebbar b. Ahmed et-Tarsiisi (v. ?) de
aynı bağlamdaki şu
32
badisi nakleder:
"Kıyamet
gününde en çok azab görecek olan
kişi,
ilminden hiç
Esbahani, EbU Nuaym, Hılyetü'l-Evliyd ve Tabakdtü'l-Asfiyd, Beyrut 1988, 9/20. Hadis için aynca bkz.
Suyıltl, Cel§ledd.in, el-Cdmiu's-Sağfr min Hadfsi'l-Beşfri'n-Nezfr, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 2002.
11202.
262
ı
TÜRK-İSLAMiillLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS
kimseninfayda/anmadığı alimdir". 33 Yine Tarsuslu hadis alimlerinden Ömer b. Ali b. Ca'fer et-Tarsılsi
(v. ?), Hz. Peygamberin:
"Başkalarına aktarılmayan
şeklindeki hadisinin ravileri arasmda yer almaktadır.
ilim, zekiih!sadakasz verilmeyen hazine gibidir"
34
Öte yandan Hz. Peygamber, ashiibmdan, kendi hadislerinin de sonraki nesillere aktarılmasını
istemiş
ve bu konuda onlan
teşvik etmiştir.
Hz. Peygamberin bu
isteğini
dile
getirdiği
hadisi rivayet
edenler arasında, Hicri 237 yılmda Tarsus'ta vefat eden meşhur muhaddis Ebu Ümeyye et-Tarsüsi de
bulunmaktadır.
Söz konusu hadisinde Hz. Peygamber
şöyle buyurmuştur:
"Benden bir hadis duyup ta
onu başkalarına rivayet eden kişinin kıyamet gününde Allah yüzünü ak etsin. Nice fikh sahipleri vardır
ki, o hadisi kendilerinden daha fakih birine aktarmış olabilirler. Ve nice fikh sahipleri vardır ki, onlar
gerçekte fakih değildirler". 35 Ebu Ümeyye, muhtemelen, Hz. Peygamberin duasını da içeren bu
buyruğun
etkisinde kalarak, hadis
öğrenmek
ve
öğretmek
için seyahatlere
yönelmiş
ve bu çerçevede
Tarsus'a da gelmiş ve yerleşmiştir.
Ticaret Ahlakı
Tarsuslu hadis alimlerinin ticaret
"doğruluk", "malı
Mesela
Ari.m
ahlakı
ile ilgili olarak
satmak için yalan yere yemin etmemek" ve
naklettiği
hadislerin ortak
"kanaatkiir"lığı
ön plana
teması
da
çıkarmaktır.
Ebu'n-Nu'miin Muhammed b. Fadl es-Sedüsi: Ebu Muhammed et-Tarsüsi (v. 224),
"malı satmak için çok yemin eden sahcznzn Allah'ın hoşuna gitmeyeceği" şeklindeki hadisi,36 Ebu'lFeth Mansür b. Ali b. Abdullah et-Tarsus! (v.?) de: "Yalan yere yemin (belki) malı iyi sathrır, ancak
kazanem bereketini yok eder", 31 Safiy b. Abdullah et-Tarsusi (v.?) ise "Mü'minlerin en hayır/ısı
kanaatkiir o/anıdır. En şer/isi ise tamahkiir olamdır''38 şeklindeki hadisleri nakleden Tarsuslu hadis
alimleridir.
Sorumluluk Ahlakı
Ebu Muhammed et-Tarsüsi,
sorumluluk
öğrencisi
Bubiiri
ahlakının yerleşmesine katkı sağlayan şu
güttüğünüz şeylerden
tarafından
hadisi
da tahriç edilen ve insandaki
nakletmiştir.
"Hepiniz çobansznzz ve
sorumlusunuz. Mesela bir yönetici, yönetimi alhnda bulunan
kişilerden
33
Kudai, Muhammed b. Selame b. Ca'fer Ebu Abdullah, Müsnedü'ş-Şihiib, Beyrut 1986,2/171.
34
Saydavi, İbn Cemi', Mu'cemü'ş-Şüyüh, yy., ty., 2/169 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). Hadis için ayrıca
bkz. Dfuiml, mukaddime, 11113.
35
Hadis için bkz. Dariı:ni, mukaddime 24, 1165; İbn Mace, menasik 76, 2/1015-1016. Bu hadisin farklı
varyantlan, EbU Ümeyye'nin öğrencileri arasmda yer alan İbn Hakim el-Medinl (v. 333) tarafından bir
"Cüz"de toplanmıştır. Bkz. Medini, Ahmed b. Muhammed b. İbrahim b. Haklm, Hadfsü Naddarallahü
İmra'en, Beyrut 1415, s. 11.
36
Nesaı, zekat 77, 5/89.
37
Kudai, Müsnet!ü'ş-Şihôb, 11178.
38
Kudai, Müsnedü'ş-Şihtib, 2/240.
263
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARsUS
sorumludur; bir aile reisi, ailesinin fertlerinden sorumludur; bir anne,
ailesinin bekçisidir ve sorumludur; bir köle, efendisinin
hepiniz işte böyle çoban gibisiniz ve hepiniz sorumlusunuz''.
Kişisel
eşinin olmadığı
malının çobanıdır
zamanda
ve sorumludur. Evet!
39
ı
Ahlak
Tarsuslu hadis alimleri, naklettikleri hadisler
•
arasında, kişisel ahiakın gelişmesine katkı
sağlayacak olan rivayetlere de yer vermişlerdir. Mesela Abbad h. Musa Ebil Muhammed el-Enban el-
Hutteli et-Tarsus! (v. 229/230)'nin
naklettiği
1
bir hadis, ana babaya lanet etmemeyi emretmektedir.
Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğirie göre bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Anne-
babaya lanet etmek, en büyük günahlardandır. Orada bulunanlar, anne-babaya lanet etmenin
olacağım
sorunca Allah RasU!ü:
''Kişi,
bir başkasının
babasına
nasıl
lanet okur, o da onun babasma lanet
okur. Yine aynı şekilde birinin ·annesine lanet okur, o da onun annesine lanet okur" cevabını
vermiştir.
40
Şu halde eğer birinin anne babasına lanet edersek, onun da bizim anne babaımza lanet
etmesinin yolunu açmış ve bu şekilde kendi anne babamıza lanet etmiş oluruz.
Abdülmelik b. Debsem et-Tarsus! (v. 384) ise, Hz. Peygamberin Allab'a
ahlaki durumlan
naklettiği
bir' hadisin senedinde yer
tembellikten, aciz/ikten, cimri/ikten,
katı
almaktadır.
sığındığı bazı
gayri
Bu badiste Peygamberimiz
kalp/i olmaktan, gajletten, zelil olmaktan, kü.fre
düşmekten,
fasık olmaktan, hakka rıza göstermemekten, nifaktan, gösteriş ve riyadan ... "Allah'a sığınmaktadır.
41
İşte Abdülmelik b. Dehsem et-Tarst1si rivayet ettiği bu badisle toplumdaki fertterin ahlak zedeleyic~ bu
vasillardan kaçınmalarını Peygamber örneldiğinde tavsiye etmektedir.
İçinde yaşadığımız hayat şartlan bizi baien öylesine girdapların ıçme çeker ki, ne
yapacağımızı, nasıl davranacağımızı
tiplerinin
çoğalmasına
yol
bilemez oluruz. Bu
açmaktadır. Hoşumuza
şartlar
maalesef toplumumuzda asabi insan
gitmeyen bir durumla
karşılaştığımızda, kızgınlığı
başvurulacak ilk yol olarak ~eçmek neredeyse alışkanlık haline gelmiştir. İşte böyle bir durumla
karşılaştığımızda nasıl davranınamız gerektiği
hususunu yine Tarsuslu hadis alimlerinden Sebl b.
İsmail (Ebu Salih el-Cevberi) et-Tarsus! (v. ?)'nin naklettiği şu Peygamber tavsiyesiyle öğrenmemiz
mümkündür:
"Kzzdığı
kızgınlığını
halde,
giderip
yumuşak davranış
sergileyen
kişiye,
Allah 'ın
42
muhabbeti (sevgisi) vactp_ olur".
39
Buhfui, ni.kah 81, 6/146; Buhfui, el-Edebü'l-Müfred, s. 83.
40
Ebı1 Davud, edeb 119-120, 5/352.
41
Makdis!, Dıya Ebu Abdullah Muhammed b. Abdülvahid b. Ahmed, el-Ehtidfsü'l-Muhtara, Mekke 1410,
3/42 (mektebetü'ş-şfunile, versiyon: 3.1).
42
Bağdadi, Ebı1 Belcr Hatib, el-Cami · li-Ahlala'r-Rtivi ve Adabı's-Samf, thk. Muhammed Accac el-Hatib,
Beyrut 1996, 11559.
264
i
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS
Tarsuslu
bazı
gerektiğinin kişisel
hadis alimleri de, insanda merhamet duygusunun mutlaka
ahlak
açısından
ne kadar önemli
olduğunu
vurgulamak için
şu
yerleşmesi
hadisleri rivayet
etmişlerdir. Bu hadislerden birini Harun b. Davud en-Neccar et-Tarsfisi, diğerini de Sehl b. İsmail et-
Tarsusi nakletmektedir. Harun b. Davud en-Neccar et-Tarsusi'nin naklettiği kutsr' 3 bir hadiste Hz.
Peygamber Yüce Allah'm: "Kim, benim kendisine merhametli
olmarnı
istiyorsa, yarattzklamna
merhametli olsun'M buyurd~ğunu haber vermiştir. Sehl b. İsmail et-Tarsusi ise: "İnsanlara merhamet
etmeyen kişiye, Allah da merhamet etmez"45 hadisini nakletmiştir. Bu hadisiere göre sosyal bir varlık
olan insan, gerek
davranmalıdır.
diğer
insanlara gerekse
Aksi takdirde ahiret
karşılığını aynı şekliyle
diğer canlılara karşı
hayatında,
son derece merhametli, kibar ve nazik
yaptığı
dünyada
merhametten uzak
davranışların
Yüce Yaratıcı'dan bulacaktır.
İslam Ahlaki
Tarsuslu bazı hadis alimlerinin rivayetleri arasında, önemli İslam ahlak prensiplerine vurgu
yapan hadisler de bulunmaktadır. Mesela Hicri 23 1 yılında Tarsus'ta vefat eden Abdurrahman b.
Muhammed b. Sellam eL-Cümahi
Ebu'I-Kasım et-Tarstısi
samirniyet ve iyi niyet beslerler.
Ayrı ayrı
(v. 231) "Mü'minler birbirleri
hakkında
memleketlerden olsalar da hep birbirlerini sever/er.
Münafiklar ise, aynı memleketten olsalar bile, hep birbirlerini aldatzrlar'.46 hadisini naklederek,
birbirleri
hakkında
iyi niyet beslemenin,
Müslümanlığın
bir
gereği olduğuna işaret
etmek
istemiştir.
Ebu Ümeyye et-Tarsfrsi de: "İnsanlar arasında laf götürüp-getiren, iftira eden ve şiddete
başvuranların yeri cehennemdir. Bu vaszjlar, bir mü'minde asla bulunmaz'141 hadisini naklederek adeta
Ebu'I-Kasım
et-Tarsusi'ye
destek
vermektedir.
Ebu
değerlendirilmesine vesile olan özelliklerin sayıldığı hadisi
48
insanın
Ümeyye,
kişinin
münafık
olarak
de naklederek, İslam ahlakına sahip bir
bu davranışlardan uzak durması gerektiğine vurgu yapmıştır.
43
Kutsi Hadis: Manası Yüce Allah'~,. lafzı Hz. Peygambere. ait olduğu söylenen söz (hadis). Bkz. Aydınlı,
Abdullah, Hadis Istzlahları Sözlüğü, Hadisevi, İstanbul 2006, s. 116.
44
Taberam, Mekôrimü'l-Ahlôk, s. 326.
45
İbn Manzfir, Muhtasaru Tôrfhi Dımaşk, Daru'l-Fikr, Beyrut 1998 (mektebetü'ş-ş8mile, versiyon: 3.1), 3/420.
46
Taberaru, Mekarimü'l-Ahlôk, s. 335.
47
Tarsılsi, Ebu Ümeyye, Muhammed b. İbrahim, Müsnedü Abdiilah İbn Ömer, thk. Ahmed Ratib Armüş,
Daru'n-Neiais, Beyrut 1981, s. 26.
48
Hadisin Ebu Ümeyye tarafından nakledilen varyantı şu şekildedir: "Dört şey vardır lci, bunlar kimde
bulunursa o kişi gerçek anlamda münafıktır. Bu dört şeyden biri her kimde var ise, onlan terk edinceye
kadar, o kişide münafıklık alameti var olmaya devam eder. Bunlar: konuştuğu zaman yalan söylemek,
yaptığı yeminden vazgeçmek, tartışmaya girdiği zaman konuşmasını kontrol etmeyip kötü sözler söylemek,
verdiği sözde.durmamak'tır" (Bkz. Ebü Avane, Yakub b. İshak el-İsferayini, Müsiı7!dü Ebf Avône, Daru'lMa'rife, thk. Eymen b. Afif ed-Dımaşki, Beyrut 1998, 1/30).
265
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARsUS
Öte yandan Ebu Bekr el-Müsteınli Muhammed b. Yezid et-Tarsfisi (v. ?) "Kim İsiama uygun
bir gençlik yaşarsa, kıyamet gününde onun için, sadece kendisinin söndürebileceği bir nur vardır'.49
şeklindeki hadisi naklederek, gençlik yıllarını İslam dinin öngördüğü ahlak ilkelerine uygun
yaşamanın önemine işaret ederken, Muhammed b. Abdullah el-Kattan et-Tarsfısi (v.?) de "İslam'da
insanlarm karşılıklı birbirlerine zarar vermeleri yasaktır'' 50 şeklindeki hadisi rivayet ederek, haksız
yere hiç kimsenin başka bir kimseye zarar vermenie~i gerektiğinin altını çizmiştir.
Günlük Hayat
Hz. Peygamber, asbabını sadece belli dinl konularda değil, günlUk hayatta karşılaştıkları ya da
karşılaşabilecekleri her konuda bilinçlendiriyor ve nasıl davranmaları gerektiğini öğretiyordu. Adab-ı
ı
muaşeret
j
olarak da isimlendirilen bu
karşılaştıkları
davramş
türlerinden
bazılarını
Tarsuslu hadis alimleri de
insanlara nakletriıişler ve onları bu Peygamber öğütlerinden haberdar etmeye
çalışmışlardır. Şimdi
j
Ilasen b. Ahmed b. Habib et-Tarsusi (v. 291), Hz. Peygamberin yeni bir elbise
yaptığı duayı
içeren: "Ey Allah 'ımf Bu ·elbisenin ve bu elbise içinde
giydiğinde
yapılan işin hayırlı olmasını
senden dilerim. Bu elbisenin ve bu elbise içinde yapılacak işin şerrinden sana sığımrım" 51 şeklindeki
hadisi rivayet edenlerdendir.
Ebu'I-Kasım Alıdulbaki
kardeşiyle konuşurken
b. Ahmed b. Muhammed et-Tarsusi (v. 448), "Bir kimsenin din
ona değer vermesi, iltifat etmesi (yüzünü ona dönerek konuşması),
insanlığının
52
gereğidir'' şeklindeki hadis nakledenlerdendir.
Ahmed b. Ca'fer b. Hamdan: Ebu'l-Hasen
selam veriniz.
Kalkacağınız
kalkacağımzda vereceğiniz
et-Tarsfısi
zaman da, selam vererek
selamdan daha önemli
değildir
girdiğiniz
zaman,
kalkınız. Geldiğinizde verdiğiniz
selam,
(v.?), uBir meclise
(Yani her iki halde verilen selam da
ayın
derecede önemlidir)" şeklindeki hadisi nakletmiştir.
53
49
Taberi, Ebu Ca'fer M\lhaınmed b. Cerir, Tehzfbu'l-Asar (el-Cüz'ü'l-MejkUd), Dımaşk 1995, s. 458
(mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1).
50
EbU Davud, Süleyman b. Eş'as es-Sicistfuı1, Kitabu'l-Medisil, yy., ty., s. 45l.
51
Nesai, A.hıp.ed b. Ali b. Şuayb, es-Sünenü'l-Kübra, Beyrut 1991, 6/85 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1).
Hadisin farklı vıuyant ve metinleri için ayrıca bkz. Ebu Davud, libas ı, 4/309; Tirmizi, libas, 29,41239.
52
İbn Kudame el-Makdisi, el-Mütehôb~fneFillahi, Dımaşk 1991, s. 54 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1).
53
Bağdadi, el-Cami li-Ahlôla'r-Ravf, 11269.
266
ı
.J
de bu alimler ve rivayet ettikleri badisiere bazı örnekler verelim:
·,
ı
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS
Ahmed b. Muhammed b. Ubeydullah Ebu Ca'fer et-Tarsfist (v. ?), Hz. Peygamberin tuvalet
ihtiyacını
gidermek için tenha bir yere
gittiğini
ve elbisesini yere
yakın
mesafeye kadar
uzattığını
haber veren rivayeti nakledenler arasında yer almaktadır.
54
Ebu Bekr Muhammed b. Abdullah b. Cebele et-Tarsust (v.?), Peygamberimizin insanlara karşı
sevgi ve nefret
gösterınede iktisatlı olmayı önerdiği: "Sevdiğin
gün gelir ona buğzedebilirsin.
dostunu sevrnede
Aynı şekilde buğzettiğin kişiye buğzetmede aşırı
aşırı
olma, zira bir
gitme, zira birgün gelir
55
onu sevmek durumunda kalabilirsin" şeklindeki hadisi rivayet edenlerdendir.
Ebu Bekr Muhammed b. Harun b. el-Heysem b. Yahya el-Cevheri et-Tarsusi (v.?), "Size,
sevap ve ecir getirisi balamından, paranın en efdalini ve en güzelini söyleyeyim mi? Ecir balamından
en üstün para annene
verdiğin
harcadığın, akrabaların
için
(infak
ettiğin} paradır.
harcadığın
Bunu babana
para takip eder. Ecir
verdiğin,
balamından
kendin ve ai/en için
en güzel getiri
sağlayan
56
para ise, Allah yolunda infak ettiğin paradır" hadisini rivayet edenlerdendir.
Ebu Bekr Muhammed b. Yezid el-Eslemt et-Tarsı1si (v.?), "Kim bir işi, (Allah
de)
başkalarına
duyurmak için yaparsa,
kıyamet
gününde Allah, o
kişinin
o
işi
rızası
için
değil
ne maksatla yaptığını
51
herkese duyurur" hadisini nakledenlerdendir.
Ebu Hafs Ömer b. Zürara el-Hadsi et-Tarsusi (v.?), "Kim, din kardeşine 'Allah seni hayırla
cezalandırsın (cezakallahu hayran)' derse, onu en yüksek derecedeki bir övgü sözüyle övmüş olur''58
hadisini nakledenler arasında yer almaktadır.
Muhammed b. İbrahim b. Ebu Ümeyye et-Tarsusi (v.?), dedesi EbU Ümeyye et-Tarsust
vasıtasıyla: "İnsanların arasındaki Jargznlzğılküslüğü gidermek için söylenen yalan, yalan yerine
geçmez',s 9 hadisini nakledenlerdendir.
Muhammed b. İbrahim er-Razi et-Tarsusi (v.?), "Kim ömrilnün uzatılmaszm ve · ecelinin
ertelenmesini isterse, müttakf bir kul olsun ve akrabalarını ziyaret etsin"60 şeklindeki hadisi
nakledenlerden biridir.
54
Beyhaki, Ahmed b. Hüseyn b. Ali, Sünenü'l-Beyhaki'l-Kübrô, thk. Muhammed Abdulkadir Ata, Mektebetü
Dan'l-Baz, Mekke 1994, 1/90.
ss
Razi, Temmam b. Muhammed Ebu'l-Kasım, el-Fevaid, Riyad 1402, 2/209. Hadisin başka kaynaklan için
bkz. Tirmizi, birr ve sıla, 60, 4/360.
s6
Bkz. Ebu'1-Fadl ez-Zühıi, Ubeydullah b. Abdurrahman b. Muhammed b. Ubeydullah b. Sa'd b. İbrahim,
Hadfsu Ebi'l-Fadl ez-Zühri, Riyad 1418,2/57 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1).
51
R.a.zl, İbn Ebi Hatim, Kitabu'l-Cerh ve't-Ta'dfl, thk. Muhammed İbrahim e1-Mavsıll, Daru'l-Beşiiiri'l­
İslamiyye, Beyrut 1952, 8/129; Hadisin benzer birrivayetiiçin bkz. Buhan, ri.kak 336, 7/189; Müslim, :zühd
ve rikak, hadis no: 47, 3/1189.
ss
59
Bağdadl,
Ebil.Bekr el-Hatib, Tarfhu Bağdôd, Beyrut, ty., ll/202.
Saydavi, İbn Cemi', Mu'cemü'ş-Şüyfih, yy., ty., 1/55 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1).
267
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS
taDlD.IDlş hacası
Ebu Davud'un Tarsus'taki en
şeyler yapmalarını,
kötü
şeyleri
Ebu Tevbe Rebi' b. Nati (v. 241), insanlara güzel
yapmaktan da uzak
durmalarını
emredenlerin ve yoldan, insanlara
zarar veren taş, çalı veya benzeri şeyleri kaldıran kişilerin, cehennem ateşinden korunacağını6 1
müjdeleyen hadisi nakledenlerdendir.
Musa b. Said et-Tarsftsi (v.?) ise, Hz. Peygamberin ayakta bir
şey
yemeyi yasakladığını haber
veren hadsi nakledenler arasında yer almaktadır.
62
Sonuç
Normal şartlarda bir insanın ibadet ve ibadete dayalı arnellerle geçireceği zaman ile dünya
işleriyle geçireceği
ibadet ve arnelleri ölçü
anlaşılmaktadır.
arasında eşitlik olmadığı ortadadır. Dolayısıyla dindarlık
zaman
almanın
yetersiz
Ahlak normlanndan
olacağı, ahiakın
soyutlanıp,
düzeyinde sadece
da en az bunlar kadar etkili
olduğu
sadece ibadet ve amel miktanna göre dikkate
alınan
bir dindarlık düzeyi değerlendirmesi, eksik bir değerlendirme olacaktır. Öyle ise kişinin iyi veya kötü
olarak değerlendirilmesinde ahlaki dav,ranışlarının rolü· büyük bir etkiye sahiptir. İşte Tarsus'ta
yaşamış
olan hadis alimleri, toplumu bu yönde de bilinçlendirmek için, rivayet ettikleri hadisler
arasında,
ahlak içerikli olanlara da yer vermişlerdir.
Tarsuslu hadis alimlerinin rivayet ettiği örneklerde de görüleceği üzere İslam dininin insandan
yapmasını istediği
ahlaki
davranışlar,
onun zorlanmadan
yapabileceği davranışlardır. Verdiğimiz
bu
hadis örnekleri de esasen toplum olarak yabancısı almadığımız ve gereklerini hayatımıza indirgerneye
çalıştığımız davranışlardır.
Bugün toplum olarak bu hadislerin
yabancısı olmayışımız,
yönüyle güzide bir toplum meydana getirebilmek' için gayret
göstermiş
Tarsus'ta her
olan Tarsuslu hadis
alimlerinin, bu gayretlerinin başanya ulaştığının önemli bir göstergesidir diyebiliriz. Çünkü Tarsuslu
hadis alimleri bir taraftan yaşantılanyla topluma örnek olmaya çalışırken, bir taraftan da İslam dininin
öngördüğü ahlaki değerleri irisanlığa
sunma gayreti içinde olmuşlardır.
Sonuç olarak Tarsus fiziki konumu itibariyle verimli topraklara,
loskanılacak
yaşanılacak
bir iklime ve
derecede stratejik bir konuma sahiptir denilebilir. Bu.yüzden olsa gerek, tarih boyunca
sık sık diğer din salikierinin istilasına maruz kalmıştır. Fakat Tarsuslular İslam dinini tanır tanımaz
hemen benimseyip özümsemişler ve bir daha da ondan ayrılmamışlardır. Tüm Anadolu'da olduğu gibi,
Tarsus
insanının yüzünd~n
de, Peygamberi
öğütleri alıp
ona sahip
çıkmış olmanın verdiği
huzuru
okumak mümkündür. Yani Tarsus, sünneti yaşayışı.n"a yansıtmış, özümsemiş ve benimsemiş kişilerin
şehri
olarak görünmektedir. Bunda da Hz. Peygamber ile bu topraklar .arasında köprü kurmaya
60
Taberaru, Süleyman b. Ahme~ b. Eyyub Ebu'J-Kasım, el-Mu'cemü'l-Evsat, Kahire 1415,7/70.
61
Müsliın. zekat, hadis no: 54, 11698:
62
Ebı1 Avaoe, Müsned, 5/150.
268
çalışan
TÜRK-İSLAMKÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS
çok sayıdaki muhaddisin ve İslam aliminin emeğinin varlığı göz ardı edilmeyecek bir gerçektir.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Kaynakça
ABDULLAH B. MÜBAREK, Ebu Abdullah el-Mervezi, Kitiibu'l-Birr ve's-Sıla, thk: Mustafa Osman
Muhammed, Dfuu'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 1991.
_ __, ez-Ziihd ve'r-Rikôk, thk: Ahmed Ferid, Daru'l-Mi'rac, Riyad
ı995.
AHMED B. HANBEL, el-Miisned, Çağrı Yay., İstanbul, 1992.
ATEŞ,
Ali Osman, "İlk Dört AsırdaAdana ve Çevresinde Yaşayan Hadis alimleri", Çukurova Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı ı, Ocak-Haziran 2002, s. ı-48.
AYDINLI, Andullah, Hadis lstılahları Sözlüğü, Hadisevi, İstanbu12006, s. 116.
BAGDAni, Ebu Bekr el-Hatib, Tiirfhu Bağdiid, Beyrut, trs.
_ __ ,el-Cami li-Ahliikı'r-Riivi ve Adabz's-Siimf, thk: Muhammed Accac el-Hatib, Beyrut 1996.
BEYHAKl, Ahmed b. Hüseyn b. Ali, Sünenii '1-Beyhaki'l-Kiibrii, thk: Muhammed Abdulkadir Ata,
Mektebetü Dan'l-Baz, Mekke 1994.
BUHAR.t, Muhammed b. İsmail, el-Edebii'l-Miifred, Daru'l-Ma'rife, Beyrut 1986.
_ _ _, es-Sahfh, Çağrı Yay., İstanbul 1992.
CEVIZCI, Ahmet, Etiğe Giriş, Paradigma Yay., İstanbul2008.
ÇAGRICI, Mustafa, "Ahlak" md. DİA, İstanbull989, 2/1-3.
DARiMi, Ebu AbdiHalı b. Muhammed, es-Siinen, Çağrı yay., İstanbul1992.
DE VAUX, Cara, "Ahlak" md. İA., MEB. Yay., Eskişehir, ı997, 11157 (157-160).
EBÜ AVANE, Yakub b. İshak el-İsferayinl, Miisnedii Ebf Aviine, Daru'l-Ma'rife, tbk: Eymen b. Afif edDımaşki,
Beyrut
ı998.
EBU DAVUD, Süleyman b. Eş'as es-Sicistaru, es-Siinen, Çağrı Yay., İstanbul 1992.
-----J
Kitiibu'l-Meriisfl, yy., ty.
-----J
Kitiibu'z-Ziihd, thk: Komisyon, Daru'l-Mişkat, Kahire
ı993.
EBU'L-FADL EZ-ZÜHRi, Ubeydullah b. Abdurrahman b. Muhammed b. Ubeydullah b. Sa'd b. İbrahim,
Hadfsu Ebi'l-Fadl ez-Ziihrf, Riyad 1418 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1).
ESBAHANI, Ebu Nuaym, Hılyetii'l-Evliyii ve Tabakôtii'l-Asfiyii, Beyrut 1988.
EVGIN, Abdulkadir, İlk Dönem Tarsuslu Hadis Alimleri, Tarsus Müftülüğü Yay., Tarsus 201 ı.
269
J
1
TÜRK-İSLAMKÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS
GAZALi, Muhammed b. Muhammed Ebı1 Hamid, İhyau Ulumiddin, İstanbul1321.
GÜLER, İlhami, Allah'ın Ahlakfliği Sorunu, Ankara Okulu, Ankara 2000.
İBN EBİ ŞEYBE, Abdullah b. Muhammed el-Kı1fi, Kitabu'l-Edeb, thk: Muhammed Rıza el-Kahveci,
Daru'l-Beşairi'l-İslamiyye, Beyrut 1999.
İBN EBİ'D-DÜNYA, Ebı1 Belcr Abdullah b. MuhcÜi:ımed el-Bağdadi, Mekôrimü'l-Ahlak, tbk: James A.
Bellamy, Beyrut 1973.
İBN KUDAME el-Makdisi, el-Mütehôbbfne Fillahi, Dımaşk 1991 (mektebetü'ş-şiimile, versiyon: 3.1).
İBN MACE, Ebu Abdilialı Muhammed b. Yezid el-Kazvl.nl, es-Sünen, Çağrı Yay., İstanbul1992.
İBN MANZÜR, Ebu'l-Fadl Cemaleddin Muhammed b. Mükerrem, Lisônu'I-Arab, Daru'l-Filcr, Beyrut
1994.
İBN MANZÜR, Muhtasaru Tarihi Dzmaşk, Daru'l-Fikr, Beyrut 1998 (mektebetü'ş-şiimile, versiyon: 3.1).
İBN JvfİSKEVEYH, Tehzfbu'l-Ahlak, (melqebetü'ş-şamile, versiyon: 3.32).
İMAM MALiK, el-Muvatta', Ça~ Yay. İstanbull992.
KUDAİ, Muhammed b. Selame b. Ca'fer Ebı1 Abdullah, Müsnedii 'ş-Şihôb, Beyrut 1986.
MAKDİSİ, Dıya Ebı1 Abdullah Muhammed.b. Abdülvahid b. Ahmed, el-Ehôdfsü'l-Muhtara, Mekke 141 O.
MEDİNİ, Ahmed b. Muhammed b. İbrahim b. Hakim, Hadfsii Naddarallahü İmra'en, Beyrut 1415, s. 11.
MÜSLİM, Ebu'l-Huseyn Müslim b. Haccac el-Kuşeyri, es-Sahfh, Çağrı Yay., İstanbull992.
NESAİ, Ahmed b. Ali b. Şuayb, es-Sünenü'l-Kübra, Beyrut 199l(mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1).
_ __ , Sünen, Çağrı Yay., İstanbul 1992.
NİSABÜRİ, Ebı1 Abdillah Muhammed b. Abdiilah Hakim, el-Müstedrek ale's-Sahihayn, nşr: Daru'lHaremeyn, Kahire 1997.
ÖZLEM, Doğan, Etik-Ahlak Felsefesi-, İnkılap, İstanbul2004.
ÖZSOY, Ömer-Güler, İlhami, Konularına Göre Kur'an (Sistematik kur'iin Fihristi), Fecr Yay., Ankara
2003.
RAzİ, Temmam b. Muhammed Ebu'l-Kasım, el-Feviiid, Riyad 1402.
RAzi,
İbn Ebi Hatim, Kitabu'l-Cerh ve't-Ta'dfl, tbk: .. Muhammed İbrahim .el-Mavsıli, Daru'l-Beşairi'l­
İslamiyye, Beyrut 1952.
SAYDAvi, İbn Cemi', Mu'cemü'ş-Şüyuh, yy., ty., (mektebetü'ş-şiimile, versiyon: 3.1).
SUYÜTİ, Celaleddin, el-Ciimiu's-Sağfr min Hadfsi'l-Beşfri'n-Nezfr, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 2002.
270
ı
TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS
TABERANİ, Süleyman b. Ahmed b. Eyyub Ebu'l-Kasım., Mekôrimü'l-Ahlak, thk: Muhammed Abdulkadir
__
Ata, Daru'l-Kütübi'l-İlıniyye, Beyrut 1989.
___,
el-Mu'cemü'l-Evsat, Kahire 1415.
TABERİ, Ebu Ca'fer Muhammed b. Cerir, Tehzibu'l-Asar (el-Cüz'ü'l-MejkUd), Dımaşk 1995 (mektebetü'ş­
şamile,
versiyon: 3.1).
TARSÜSI, Ebu Ümeyye, Muhammed b. İbrahim, Müsnedü Abdiilah İbn Ömer, thk: Ahmed R.atib Armuş,
Dfuu'n-Netais, Beyrut 1981.
TiRMiZI, Ebu İsa Muhammed b. İsa, es-Sünen, Çağrı Yay., İstamnul 1992.
TÜRKÇE SÖZLÜK, TDK. Yay., Türk Tarih Kurumu Bası.ınevi, Ankara 1988.
ÜLKEN, Hilmi Ziya, Sosyoloji Sözlüğü, MEB. Basımevi, İstanbull969.
ÜRKMEZ, Ahmed, Ahlak Hadislerinin
(Basılmanuş
Düşünce ve Davranış Eğitimindeki Yeri ve Rivayet Değeri,
Doktora Tezi), Konya 2007.
YILDIRIM, Mahmut, Ernevi/er ve Birinci Abbasiler Döneminde Tarsus (Basılmanuş Diploma Çalışması),
Erzurum 1997.
***
Oturum Başkanı Prof. Dr. H üsnü Ezber Bodur:
Çok teşekkür ediyoruz. Burada bir hususun altını çizmek istiyorum. Tabii ki arkadaşlarımız,
hocalanmız
sının vardır.
büyük emek mahsulü olarak bir
O yüzden sunumlar on
hazırlık yapmışlar.
beş dakikayı
Ama
buranın
da bir zaman ve süre
geçmesin diyorum, yani işin doğrusu bu. Benim,
sempozyumlarda en hoşlanmadığım sözler: "son beş dakikan kaldı, hadi bitir, toparla" sözleridir.
Bunları
çok sevmiyorum ama iş başa düşünce de bunu belli bir zaman içinde bitirmek durumundayız.
O yüzden hocalarımızdan buna dikkat etmelerini özellikle rica ediyoruz.
Şimdi, Hocaının
bu tebliğinden çok önemli sonuçlar çıkarabiliriz. Bunlardan bir tanesi şudur:
Bir kere Tarsus, kendine özgü bir hadis ilim merkezidir. Yani "Tarsus hadis ekolü" diyebileceğimiz bir
ilim merkezidir. Bu yunik bir karakterdedir. Başka bir yerde eşine rastlanmayan bir karakterdedir. Bu
da toplumsaliaşma ve milletleşme sürecinde çok önemli bir rol oynamıştır. Şu hususu belirtıneden
edemiyorum: Bir kere bugün dünyada toplumların en ciddi problemi, birlik halinde sosyal birliği ve
düzeni nasıl sürdürecekleri problemidir. Bu, herkesin üzerinde durduğu, bilhassa sanayileşmiş
ülkelerin üzerinde durduğu bir problemdir. Şimdi biz kendi kültürüroüze baktığımızda sahip çı.kmamız
271
TÜRK-İSLAMKÜLTÜR VE :MEDENİYETİNDE TARSUS
gereken, toplumumuzda sosyal
birliği
değerlerimiz vardır.
temin etmede çok önemli
bulunmuşlardır.
alimleri, bizlere toplumsal ahiakla ilgili çok önemli tavsiyelerde
birliğini sağlamada değerler
o halde toplumların
üzerinde veyahut ta ahlaki ilkeler üzerinde o toplumun
onlan kabul etmesi, o toplumun
varlığı
Bu büyük hadis
bütünleşmesi
için vazgeçilmez bir şarttır. Yani, toplumun var
ve
olması aynı
insanın var olması gibidir. İnsan nasıl varlığını sürdürüyorsa, toplum da varlığını sürdürecekse, ahlaki
ilkeler üzerinde bir fikir
Bizim elimizde böyle
birliğine
•
varmak
zorundadır.
kıymetli değerlerimiz vardır.
bunların etrafında oluşturduğumuz
Bu, bugün
O halde bu
dünyanın
değerlere
en büyük problemidir.
dört elle
sanlmalıyız.
birliktelik, bizim ebediyete kadar gidecek olan bu
Ve
yapımızm
sorunsuz devam etmesinde çok önemli girdiler sağlayacaktır diye düşünüyorum. Bu bakımdan Hocaını
bir kez daha kutluyorum.
Şimdi ikinci olarak Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden ve çok sık
bir araya
geldiğipıiz,
her zaman
görüşlerine saygı duyduğum
Hocam Doç. Dr.
Asım Yapıcı
Bey,
"Tarsus'a Ait Edebf- Folklorik Ürünler~e lslamf Motifler" isimli güzel bir tebliğ sunacak, buyurun.
272
Download