Danışma Meclisi B : 48 BAŞKAN — Saym Bakan, özür dileyerek bir fconuyu hatırlatmak isfciyerum. 45 dakikalık konuş­ manızın bitmesine 15 dakikanız kaldı. Lütfen rica edeyim. ÇALIŞMA BAKANI TURHAN ESBNBR — Tamam, 15 dakika sonra efendim, eğer müsaade eder­ seniz suskunluğuma avdet edeceğim. Efendim; Şimdi yine müsaadenizle istihdam sorununa de­ ğinmek mecburiyetindeyim. Sağlık ve eğitim konularının yanında çalışma ve 'istihdam sosyal politikanın temelini teşkil eder. Er­ kek ve kadınların çoğunluğu, çalışmaları, mesleki faaliyetleri sayesinde elde ettikleri ücret geliri ile kendilerinin ve hatta ailelerinin geçimlerini sağlar­ lar. Bundan dolayıdır ki, çalışma hakkı (Dröit eau ftravalüe), iş bulma büyük bir önem taşır. Bu ise, sosyal politikayı yafcinen iflğiflendirdiiği gibi büyük bir ölçüde ekbnlomliyii, ekonomi politikasını da ilg'ilendirmıefcteoliır.f Burada, işsizlikle lişçi çılkartlma sorununa kısaca değinmekte Ibülyük yarar vardır. iBuigün dünya ekonomisi sıkıntılı günler geçiri­ yor.; 1973 ekonomik krizi, ekonomik faaiyetim yavaşilamıası, iş takanlarının eksilmesi sonucu, işsizUliğin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. îkÜnci Dün­ ya harbinden beri dövaim eden yük'steöc düzeydeki is­ tihdam, yerini tekrar elklsik i'sltlihdama ve işsizlik so­ rununa bırakmıştır., Gerçekten gerek Avrupa'nın p'ıyasa ekonomisi ülkelerinde, gerek Amerika ve Japon­ ya'da 1973 petrol krizindlön evvel üreıtimftn artması, sanayi sektöründeki büyülme sonucu işsidik sorunu ortaya çıkmamış, bilakis Güney üıllklterînJdekl Kuze­ ye doğru işgücü akıimı meydana gelmiş, işçJi gönderen ülkeler bakımından da işsizlik sorunuınun ağırlığı bissediıl'mıemdiş, işçi kabul edenler bakımından da faz­ la Ihis&ediıllmemıişttiir. Alan memnun, gönderen mem­ nundur. Genel İstihdam politikası yerine, daha çok işkblları arasında işçi haırekeitılerihe, yan'i «Yatay mobilite» delnlifleo işçi hareketlerinje önem verdirmiş, mesleki eği­ tim üzerinde durulmuş, hanigi işkolunda teknik işçi azsa ortaya işçi yetiştirilerek o kasma görıderilmiiştir; Avrupa böyle çalışmıştır. (ÜnetÜtain artması, istÜlhdaım oranının yükseMierek tam istihdama yaklaşılması ve düşük oranda bir enlfllasyon daima amaçlanmıştır; ancak 1973 krizü ile petrol fiyatlarının birdenbire yükselmesi, emflasyonist prosesi de hızlandırmış, işsizlik oranı ise büyük (hızla artmıştır.; 29 s 1 . 1982 O : 3 Mesöla Federal Almanya'da 1980 yılı EkSlm ayın­ da çalışan nüfusun (% 4,2^i olan işsizlik oranı, Elküm 1981 Me ,% 5,9, Kasım 1981 Me % 6,4, Aralık 1991' de % 7,3te yülk!selmlişltlir„: Bunun ne demek olduğunu duşüinırnıemiiz gerekir. Toplam işçi sayısı 1 milyar 703 bindir. İşsizlik oram halen İnlgiltere^de '% 12,7, Fransa-' da ,% 8,6, ttalyalda j % 9,1, 'Birieş'lk Amerika'da (ıAmerika tarihinin en son noktasına gelımlişitfir) ;% 9' dur.; Ülkemizde ise bu oran, tahminli olarak, istatisIfiilkılerimliz ıflaaleself zayıf, 1% 17,5 olarak tahmin edilmektedir. Buna karşılık AET ülkelerinde ise aktiif nüfusun ı% 8,5'u işsiz bulunmaktadır.; IBendemıiz şu kanaatteyim!: Gdlüşmüş (ülkeler işsiz­ likle mücadlete etmekte son derecede gecikmişlerdir. Buıgün içinde bulundukları eklönomıitk konjonktürün de bu mücadeleye hazır olmadığı ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda işjsiizlİğJn sebepleri ve: önleyici ted'birJer üzerinde görüş birliğine 'varılalmıamıştır. Bu ül­ kelerden bir kısmı, büitçe açıklarını para politikası ile düzeltmeye çalışmaktadırlar; Amerika gibi. IBu politikanın izlenmesi sonucu ve enflasyonun bir miktar geriye çdkjiıllmlesi sonucu yatırımlar azal­ mış, kredÜ1 faizleri yükselmiş, işsizlik çoğallmıştır^ iBuna karşılık Fransa gibi düğer bazı ülkelerde ise lişsizflikle mücaldele etmek iç'in enflasyon 'ilkindi planda 'tultuılaralk devlet müdahaleci zoru ile, devlet müdahalesd ile mesela, fazla mesailer sınırlandırılarak, ça­ lışma süreleri indirilerek, genç işçilerin (iş bulması­ na gayret edilmiş ve bunun karşılığında devlet, iş­ verenlerden sosyal sigorta primlerini almaktan vazıgeçmSşltlir., ©öylece, bazı ülkeler doğrudan doğruya enflasyon­ la muadeleyi hedef alırketo, diğerleri işsizlikle müca­ deleyi hedef almışlardır. Aradaki basılıca pol'Mka far­ kı budur,.! Bir tanesi Keynes ıteoriısinlden gel'iyor; Fransa'nınkl. Aslında her ilki politikanın da çözümleme)k dSltedliği sorun, benlim kanaaltimce farklıliık göstermemelkltedÜr.J Bakınız nledön: ®u sorunun karakteristik vasfı, bütün üretlim seıvayesıiniin düşükllüğü olan işsüzİk ve enflasyonun ay­ nı zamanida bullunmasıidır. Yani insanların işbulamaması, falbrikaîarın yavaş veya hiç çalışmaması, fiyat ve üorettleri'n dbvaimli ylükSelmesildir. Taibii Çalışma Bakanlkğı olarak bıfeim arzumuz ve iş hukukunun bü­ tün isteği bir taraftan enflasyon hızımın geri çekMmesfi, diğer taraftan aşsüzüiğin asgari hadde indiril­ mesi, 'fiyat artışlarının muti'aka önlenmesidir. — 452 —