T. B. M. M. B: 43 Bu düşüncemizin geniş bir ilgi ve 'tasviple karşılandığını söyleyebilirim, Ni­ tekim, Türkiye'nin önerisi üzerine, islam ülkeleri anasında güven ve güvenlik artı­ rıcı önlemler konusunu incelemek üzere beş kişiden oluşan bir komitenin kurul­ ması kararlaştırılmıştır. Bazı üye ülkele­ rin temsilcileri, bunu, Mam ülkeleri dış­ işleri baklanlarımın Amman toplantısında alınan en önemli kararı olarak nitelendir­ mişlerdir. Türkiye, bu alandaki çalışma­ lara aktif katkısını sürdürecek ve böyle­ ce Avrupa ile islam ülkeleri arasında oy­ nadığı köprü rolüne, yeni ve önemli bir boyut kazandırmış olacaktır. Konferansta, Bulgaristan'daki soydaş­ larımızın durumu da önemle ele alınmıştır. Bu konudaki görüşlerimizi bakanlar top­ lantısında dile getirdim. Bulgaristan ile imzaladığımız protokolün meseleye çözüm getirmediğini; ancak, çözüme götürecek mekanizmaları oluşturduğunu; önümüz­ deki dönemde islam ülkelerimin Bulga­ ristan'daki gelişmeleri aktif ve etkili bir şekilde izlemeye devam etmelerinin önem taşıdığını vurguladım. iki yıl önce Fez'de yapılan 16 ncı İs­ lam Konferansı Dışişleri Bakanları Top­ lantısında, kurulması kararlaştırılan üç ki­ şilik temas grubumun raporu Amman toplantısı sırasında dışişleri bakanlarına sunuldu. İslam Konferansı Genel Sekre­ terince atanan ve bütün islam âleminde itibar «ahibi olan üç tarafsız şahsiyet ta­ rafından, Bulgaristan'da yapılan incele­ melerin sonucunda hazırlanan bu rapor­ da, soydaşlarımıza yapılan baskılar, onla­ rın dinî ve kültürel haklarını ortadan kal­ dırmaya yönelik faaliyetler çok açık bi­ çimde ifade edilmiştir. Bu konuda bir ka­ par tasarısı hazırlayan yüksek memurlar­ dan oluşan siyasî komite, temas grubu başkanının verdiği fevkalade etkileyioi 30 . 3 . 1988 0: 1 izahatı da dinledikten sonra, karar ta­ sarısına son şeklini vermiştir. Baklanlar Komitesinde kabul ©dilen kararda, temas grubunun verdiği sonuçlar aynen tekrar­ landıktan sonra, Bulgaristan'da baskı al­ tında yaşayan Müslüman azınlık ile Mam Konferansının tam dayanışma içinde ol­ duğu belirtilmekte, Bulgaristan'ın uygula­ dığı baskı politikalarının esefle karşılan­ dığına işaret edilmekte ve Bulgaristan Hükümetine, Müslüman azınlığım ikili ve milletlerarası anlaşmalarla sahip olduğu bütün dinî ve kültürel hakların iadesi için çağrıda bulunulmaktadır. Kararda ayrı­ ca, Türkiye lile Bulgaristan arasında 23 Şubat 1988 tarihinde imzalanan protoko­ lün tam olarak uygulanması liçin cağrıdıa bulunulmaktadır. Neticede, islam Konferansı Temas Grubunun, Bulgaristan'daki durumu ya­ kından izlemesi, İslam Konferansı Dışiş­ leri Bakanlarına her yıl rapor sunması ve Konferansın, bu mesele tatminkâr bir şe­ kilde çözümleninceye kadar konuyla ilgi­ lenmesi kararlaştırılmıştır. Aynı hususlar, konferansın sonunda yayımlanan ortak bildiride de yer almıştır, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerek temas grubunun raporu, gerek kon­ feransta alman karar, Bulgaristan'daki soydaşlarımız meselesine bütün İslam âle­ minin sahip çıktığını açık biçimde ortaya koymaktadır. Esasen, medenî âlemde şim­ diye kadar bu baskı politikasını tasvip edene ve bunu mazur göstermeye çalışa­ na rastlamadık. Ümit ediyoruz ki, Bul­ garistan Hükümeti, bu gelişmeleri gereği gibi değerlendirecek ve soydaşlarımızın dinî ve kültürel haklarını iade etmeyi ve arzu edenlerin göçüne imkân tanımayı kabul edecektir. Çeşitli vesilelerle de açıkladığımız gi­ bi, Türkiye, Bulgar Hükümetinin bu ıis- — 436 —