kredi notları ve cds ilişkisi sona mı erdi?

advertisement
2011
KREDİ NOTLARI VE CDS
İLİŞKİSİ SONA MI ERDİ?
Bora ÇEVİK
Kıdemli İktisat Uzman Yardımcısı
İKTİSADİ ARAŞTIRMALAR BÖLÜMÜ
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ ....................................................................................................................................3
2. KREDİ DERECELENDİRME SİSTEMİNE KAVRAMSAL BAKIŞ..............................3
3. CDS’LERE KAVRAMSAL BAKIŞ.....................................................................................5
4. BÖLGELER İTİBARIYLA KREDİ NOTLARI VE CDS SPREADLERİ .......................6
5. CDS’LERİN GÖSTERGE OLARAK KULLANILMASINA İLİŞKİN AVANTAJ VE
DEZAVANTAJLAR .............................................................................................................. 11
6. ÜLKE BAZINDA SKORLAMA KAPSAMINDA KREDİ NOTLARI VE CDS
SPREADLERİ ....................................................................................................................... 12
7. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ ...................................................................... 15
EK 1: ÜLKELERİN SKORLANMASINA YÖNELİK METODOLOJİK AÇIKLAMA ... 17
EK 2: KREDİ NOTLARI VE VIX İLİŞKİSİ ....................................................................... 19
EK 3: CDS’LER VE VIX İLİŞKİSİ ...................................................................................... 21
KAYNAKÇA .......................................................................................................................... 23
2
1. GİRİŞ
Kriz öncesi dönemde kredi derecelendirme kuruluşları tarafından ülkelere yönelik yapılan
değerlendirmelerin küresel
piyasalardaki
belirsizliklerin arttığı
dönemde geçerliliğini
kaybetmesi, yatırımcıların farklı göstergelere yönelmesinde etkili olmuştur. Nitekim, küresel
krizin etkilerini yoğun biçimde hisseden Yunanistan’ın kredi notunun bu dönemde “A”’ gibi
oldukça yüksek bir seviyeden “CCC”ye indirilmesi, piyasalarda kredi derecelendirme
kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmelerin tutarlılığına yönelik eleştirileri de beraberinde
getirmiştir. Bununla birlikte, kriz öncesi volatilitenin düşük olduğu dönemde, ülkelerin kredi
notları ile CDS (kredi temerrüt takası) spreadleri (risk primleri) arasında gözlenen ilişkinin
piyasalardaki belirsizliklerin artmasıyla birlikte zayıfladığı yönündeki görüşler de gündeme
sıklıkla gelmektedir. Bu çalışmada, kredi derecelendirme kuruluşlarının vermiş olduğu notlar ile
seyri piyasalardaki gelişmeler tarafından şekillenen CDS spreadlerinin ülkelerin performansını
yansıtması açısından ne ölçüde başarılı olduklarının karşılaştırılması amaçlanmaktadır.
2. KREDİ DERECELENDİRME SİSTEMİNE KAVRAMSAL BAKIŞ
Kredi derecelendirme sistemi borçlu tarafın1 yükümlülüklerini yerine getirme yetkinliğini ölçen
değerlendirmeler bütünüdür. Borçlanma kağıdı ihraç eden ülkelerin kredi itibarını (credit
worthiness) ölçmeye yönelik değerlendirmelerde bulunan bağımsız kredi derecelendirme
kuruluşlarının geçmişi 19. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Günümüzde kredi derecelendirme
pazarının büyük bir kısmı Standard&Poor’s (S&P), Moody’s ve Fitch tarafından paylaşılmaktadır.
Kredi derecelendirme kuruluşları, ülkelerin değerlendirilmesi kapsamında ağırlıklı olarak
ekonomik ve politik göstergelere bakmaktadır. Ayrıca, kredi derecelendirme kuruluşları
ülkelerin küresel piyasalardaki dalgalanmalara karşı dayanıklılığını da göz önünde
bulundurmaktadır. Bu çerçevede, ülkelere yönelik skorlama yapıldıktan sonra istisnai düzeltme
faktörleri de göz önünde bulundurularak yabancı para cinsi kredi notu verilmektedir. Ülkelerin
güçlü iç dinamiklere sahip olması durumunda ise yerel para cinsi kredi notu, yabancı para cinsi
kredi notundan daha yüksek bir seviyede olabilmektedir.
1Kredi
derecelendirme sistemi kapsamında kişi, şirket ve ülkeler hakkında daha detaylı bilgi edinilebilmektedir.
3
Kaynak: S&P
Kredi derecelendirme kuruluşları, ülkelerin borç2 ödeme potansiyelini ölçmeye yönelik yaptığı
analizlerin sonuçlarını “harf cinsinden” kredi notu şeklinde yayımlamaktadır. Bir ülkenin kredi
notunun yüksek olması sözkonusu ülkeye yönelik düşük riskliliğe işaret etmektedir.
Kredi Notları ve İşaret Ettikleri Görünüm
S&P
Yatırım Yapılabilir Seviye
“En yüksek” seviye
“Yüksek” seviye
“Güçlü” ödeme kapasitesi
“Yeterli” ödeme kapasitesi
Spekülatif Seviye
Belirsizlikler olmasına karşılık ödeme yapma olasılığı yüksek
Finansal koşullarda ciddi bozulma
Borç ödeme gücüne ilişkin kırılganlıklar mevcut, ödemeler olumlu
ekonomik konjonktüre bağlı
Borç ödeme gücüne ilişkin “yüksek” kırılganlıklar mevcut
Temerrüde düşme olasılığı yüksek, ödemelerini yerine
getiremeyebilir
Yükümlülüklerini yerine getirememiş
Moody’s
Fitch
AAA
AA
A
BBB
Aaa
Aa
A
Baa
AAA
AA
A
BBB
BB
B
Ba
Ba
BB
B
CCC
Caa
CCC
CC
Ca
CC
C
C
C
D
D
Kaynak: S&P, Moody’s ve Fitch
2008 yılındaki krizin ardından bazı ülkelerin kredi notlarının hızlı bir şekilde indirilmiş olması
kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan değerlendirmelerin güvenilirliğine
yönelik tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Kredi derecelendirme kuruluşlarının, ülkeleri
birbirine yakın metotlar kullanarak değerlendirmeleri farklı kurumlar tarafından verilen
2Kredi
derecelendirme kuruluşları ülkelere yerli ve yabancı para cinsinden kredi notu vermektedir. Bu çalışmada, ülkelerin yabancı
para cinsinden kredi notları ele alınmıştır.
4
notların benzer görünüme işaret etmesinde etkili olmaktadır. Ayrıca, kredi derecelendirme
kuruluşlarının özel kurum olmaları itibarıyla yaptıkları değerlendirmelerde “yanlı” olabileceği
yönündeki görüşler de sıklıkla gündeme gelmektedir. Son dönemde finansal enstrümanların
giderek daha kompleks bir yapıya bürünmesine karşılık, denetleyici ve düzenleyici kurumların
bu gelişmeleri tam olarak takip edememeleri de piyasalardaki kırılganlıkları artırmaktadır.
Krizle birlikte önemli ölçüde itibar kaybeden kredi derecelendirme kuruluşlarının
“denetlenmesi” yönündeki düzenlemelerin önümüzdeki dönemde uluslararası kamuoyunda
gündeme gelebileceği düşünülmektedir.
3. CDS’LERE KAVRAMSAL BAKIŞ
Küresel piyasalarda likidite ve ürün çeşitliliğinin artmasıyla birlikte yatırımcıların riskten
korunmak amacıyla farklı finansal araçlara yönelme gereksinimi artmıştır. İflas riski (default
risk) içeren ülke veya şirket borç senetleri üzerinden yazılan CDS’ler, bir alacaklının üçüncü bir
kişiye borçlarını sigortalaması için ödediği primdir. CDS kontratları riskin, iflasın,
gerçekleşmediği durumlarda alıcının (yatırımcının) satıcıya (sigortacıya) dönemsel olarak risk
primi ödediği sigorta anlaşmalarıdır. Riskin gerçekleştiği durumlarda ise riski üstlenen CDS
satıcısı borç senetlerinin nominal değerini karşılamakla yükümlüdür.
Riskin Gerçekleşmediği Durum
CDS Alıcısı
Dönemsel Risk
Primi Ödemesi
Riskin Gerçekleştiği Durum
CDS Satıcısı
İlgili Borç
Senedi
CDS Alıcısı
Borç Senedinin
Nominal Değeri
Borç Senedinin
Teslimi
CDS Satıcısı
İlgili Borç
Senedi
1995 yılında JP Morgan tarafından finans dünyasına tanıtılan CDS’ler uluslararası piyasalarda
yaygın bir şekilde kullanılan finansal araçlardan biridir. Nitekim, 2001 yılında $0,9 trilyon
seviyesinde gerçekleşen CDS piyasasındaki işlem hacmi, 2007 yılında $62 trilyon ile dünya
GSYH’sinin yaklaşık 1,1 katı büyüklüğe ulaşmıştır. Küresel ekonomik krizin ardından ise varlık
fiyatlarındaki düşüşün de etkisiyle CDS piyasasında gerçekleşen işlem hacmi hızlı bir şekilde
gerilemiştir. CDS piyasasındaki işlem hacminin 2010 yılının ilk yarısında $26 trilyon düzeyinde
gerçekleştiği tahmin edilmektedir.
5
(trilyon, $)
CDS Piyasasındaki Gelişmeler
(%)
120
70
60
100
CDS Piyasasındaki İşlem Hacmi
50
80
Dünya GSYH'sine Oranı
40
60
30
40
20
20
10
0
0
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010*
*2010 yılının ilk yarısı itibarıyla yıllıklandırılmış veri
Kaynak: International Swaps and Derivatives Assosication, IMF
Son dönemde piyasalarda yatırımcılar tarafından yakından takip edilen CDS’ler aynı zamanda
bir ülkeye ilişkin makroekonomik ve politik gelişmelere karşı duyarlı olan kısa vadeli risk
göstergeleridir. Piyasalarda küresel ekonomiye veya bir ülkeye ilişkin belirsizliklerdeki artış;
borç senetlerinin üzerinden yazılan, genellikle tahvillerin, CDS spreadlerine de yansımaktadır.
Örneğin, son dönemde uluslararası piyasalarda İtalya’ya yönelik risk algılamasındaki ani
bozulmanın etkileri, İtalyan Hazine tahvillerinin CDS spreadleri üzerinde görülmektedir.
Nitekim, kamu borç sorununa ilişkin endişelerin gündeme gelmesi paralelinde İtalya’nın 5 yıllık
Hazine tahvillerinin CDS spreadleri 27 Eylül 2011 itibarıyla 446 baz puan seviyesinde
gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, portföyünde $100.000’lık İtalyan Hazine tahvili bulunduran
yatırımcının yılda yaklaşık $4.500’lük risk primi ödemesi gerekmektedir.
4. BÖLGELER İTİBARIYLA KREDİ NOTLARI VE CDS SPREADLERİ
2008-2011 arasındaki dönemde ülkelerin kredi notlarındaki değişim bölgeler itibarıyla
incelendiğinde,
Latin
Amerika
ülkelerinin
kredi
notlarının
artış
eğilimi
sergilediği
görülmektedir. Aynı dönemde, küresel krizden en yoğun biçimde etkilenen Avrupa ülkelerinde
ise kredi notları hızlı bir şekilde düşürülmüştür. 2010 yılının son aylarından itibaren Afrika’da
da politik belirsizliklerin artması bölge ülkelerinin kredi notları üzerinde aşağı yönlü baskı
yaratmıştır.
Kriz sonrasındaki dönemde not indirimlerinin hızlı bir şekilde gerçekleştiği Avrupa’da olumsuz
değerlendirmelerin Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve İzlanda’da yoğunlaştığı görülmektedir.
Nitekim, bu dönemde Yunanistan’ın notu 12 basamak indirilirken, İrlanda’nın kredi notu da
kredi derecelendirme kuruluşları tarafından verilen en yüksek seviye olan “AAA”dan “BBB+”ya
indirilmiştir. Ayrıca, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin kredi notları da genel olarak aşağı yönlü
6
bir seyir izlemiştir. Bununla birlikte, Türkiye ve Estonya’nın kredi notu yükselmiştir. Kriz (risk)
gerçekleştikten sonra bazı ülkelerin kredi notlarının hızlı bir şekilde indirilmesi kredi
derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan değerlendirmelerin ne ölçüde sağlıklı olduğu
yönündeki şüpheleri artırmıştır. Bununla birlikte, kriz sonrası dönemde güçlü bir performans
sergileyen Türkiye’nin kredi notu hâlâ yatırım yapılabilir seviyenin altındadır.
2008-2011 Döneminde Avrupa’daki Kredi Notu Net Değişimleri
Avrupa ülkelerinin CDS spreadlerindeki tarihsel gelişim incelendiğinde, kredi notunun hızlı bir
şekilde düştüğü ülkelere yönelik risk algılamasının da bozulduğu görülmektedir. Son 1,5 yıllık
dönemde, kamu borç stokunun sürdürülebilirliği ve bankacılık sektöründeki zayıflıklar gibi
yapısal sorunların görüldüğü Yunanistan, Portekiz ve İrlanda’nın CDS spreadleri tarihi yüksek
seviyelere ulaşmıştır. Bununla birlikte, 2010 yılında dalgalı bir seyir izleyen İtalya ve İspanya’nın
CDS spreadleri son dönemde Avrupa’daki borç krizinin yayılabileceği yönündeki endişelerin
etkisiyle yukarı yönlü bir seyir izlemiştir. Avrupa’nın en güçlü ekonomisi olan ve krizin
etkilerinin oldukça sınırlı görüldüğü Almanya’nın CDS spreadleri bu dönemde yatay, küresel
krizden etkilenen ilk Avrupa ülkesi olan İzlanda’nın CDS’leri ise ekonomik performansındaki
nispi düzelmeye paralel olarak aşağı yönlü bir seyir izlemiştir.
7
(baz puan)
(baz puan)
Avrupa'daki Bazı Ülkelerin 5 Yıllık
Hazine Tahvili CDS Spreadleri
1.400
7.000
1.200
6.000
Almanya
İrlanda
İtalya
Yunanistan*
1.000
800
İzlanda
Portekiz
İspanya
5.000
4.000
600
3.000
400
2.000
200
1.000
Eyl.11
Tem.11
May.11
Mar.11
Oca.11
Kas.10
Eyl.10
Tem.10
May.10
Mar.10
0
Oca.10
0
*Sağ eksen
Kaynak: Reuters
Ülkelere yönelik risk göstergeleri olan kredi notları ile CDS’lerin genel olarak benzer
görünümlere işaret etmesi beklenmektedir. Bu kapsamda, yüksek kredi notlu ülkelerin düşük
CDS spreadine sahip olmaları öngörülmektedir. Öte yandan, bu ilişki kriz sonrasındaki dönemde
değerlendirildiğinde elde edilen sonuçlar dikkat çekmektedir.
– En yüksek kredi notuna sahip olan “AAA” ile “A-“ notu aralığındaki ülkelerin genel olarak
düşük seviyelerde benzer CDS spreadlerine sahip olduğu görülmektedir. Ancak, son
dönemde Euro Alanı’nda ön plana çıkan borç krizi nedeniyle Belçika, İspanya ve İtalya’nın
CDS spreadleri önemli ölçüde yükselmiştir.
– Kriz döneminde kredi notlarının hızlı bir şekilde düşürüldüğü Avrupa ülkelerini içeren
“BBB+” ile “BBB-“ aralığındaki ülkelerin CDS’leri yüksek seviyeleri ile dikkat çekmektedir.
Bununla birlikte, aynı grupta yer alan Güney Afrika, Brezilya ve Meksika gibi gelişmekte
olan ülkelerin ise CDS spreadleri Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça düşük seviyededir.
– Gelişmekte olan ülkeleri içeren “BB+” ile “B” notu aralığındaki ülkelerin spreadleri genel
olarak yakın seviyelerde seyretmektedir. Bununla birlikte, Türkiye de dahil olmak üzere
bu gruptaki birçok ülkenin CDS spreadleri daha yüksek kredi notuna sahip olan ancak borç
krizinden etkilenen İspanya, İtalya ve Belçika’dan daha düşük seviyededir.
– Değerlendirme kapsamında alınan ülkeler içerisinde en düşük nota sahip olan
Yunanistan’ın CDS spreadleri rekor seviyelerden işlem görmektedir.
8
Kredi Notu Bazında CDS Spreadleri (27 Eylül 2011 itibarıyla)
Ülke
İsviçre
Norveç
İsveç
Hong Kong
Singapur
Finlandiya
Hollanda
Avustralya
Almanya
İngiltere
Danimarka
Avusturya
Fransa
ABD
Belçika**
İspanya**
Japonya
Çin
İtalya**
G. Kore
Polonya**
Malezya
G. Kıbrıs**
İrlanda**
G. Afrika
Rusya
Meksika
Macaristan**
Portekiz**
Brezilya
Romanya
Endonezya
Filipinler
Türkiye
Ukrayna**
Yunanistan
S&P*
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AA+
AA+
AA
AAAAA
A
AABBB+
BBB+
BBB+
BBB
BBB
BBBBBBBBBBB+
BB+
BB
BB
B+
CC
Fitch*
AAA
AAA
AAA
AA+
AAA
AAA
AAA
AA+
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AAA
AA+
AA+
AA
A+
AAA+
AABBB
BBB+
BBB+
BBB
BBB
BBBBBBBBB
BBBBB+
BB+
BB+
B
CCC
CDS Spreadi
66
50
62
94
81
79
99
94
98
85
144
156
167
53
250
368
139
158
446
184
284
176
1.191
809
201
287
177
502
1.180
177
422
267
236
286
801
5.947
I. Grup
Ortalama CDS Spreadi: 152
Düzeltilmiş Ortalama*** CDS Spreadi:110
II. Grup
Ortalama CDS Spreadi: 566
Düzeltilmiş Ortalama CDS Spreadi: 211
III. Grup
Ortalama CDS Spreadi: 402
Düzeltilmiş Ortalama CDS Spreadi: 303
*Yabancı para cinsinden kredi notu
**Kredi notu açısından aynı grupta olmalarına karşılık CDS spreadlerinin olumsuz yönde
farklılaştığı ülkeler
***Düzeltilmiş ortalama benzer kredi notuna sahip ülkelerden CDS spreadi olumsuz yönde
farklılaşan ülkelerin CDS spreadlerinin dikkate alınmaması suretiyle hesaplanmıştır.
Kaynak: S&P, Fitch, Reuters
Yüksek kredi notuna sahip ülkelerin CDS spreadlerinin düşük seviyede olduğu varsayımı
yukarıda incelenen ülkeler itibarıyla geçerliliğini kaybetmektedir. Nitekim, II. gruptaki ülkelerin
ortalama CDS spreadleri III. gruptaki ülkelere kıyasla daha yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir.
Öte yandan, aynı değerlendirme küresel krizden oldukça yoğun bir şekilde etkilenen bazı
Avrupa ülkelerinin CDS spreadleri göz önünde bulundurulmadan yapıldığında ise yüksek kredi
notuna sahip ülkelerin düşük CDS spreadlerine sahip olduğu görülmektedir. Bu çerçevede,
Avrupa ülkelerinde başta kamu borcunun sürdürülebilirliği olmak üzere kriz sonrası dönemde
gündeme gelen sorunların ilgili ülkelerin kredi notlarına aynı hızda yansımadığı ve küresel kriz
sonrası dönemde kredi notları ile CDS risk primleri arasındaki ilişkinin zayıfladığı dikkat
çekmektedir.
9
Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından ülkelere verilen kredi notları ile ülkelerin CDS
spreadleri üzerinden hesaplanan kredi notları arasındaki farkın özellikle belirsizliğin arttığı
dönemlerde açıldığı bilinmektedir. Riskin arttığı dönemlerde kısa vadeli risk göstergesi olan CDS
spreadleri üzerinden hesaplanan kredi notları aşağı yönlü bir seyir izlemektedir. Kredi
derecelendirme kuruluşları ise değerlendirmelerinde “anlık” gelişmelerin yanısıra daha yapısal
göstergeleri de göz önünde bulundurduğundan kredi notlarını CDS spreadlerindeki
dalgalanmalara göre değiştirmeyebilmektedir. Nitekim kredi derecelendirme kuruluşu S&P, son
dönemde borç krizine ilişkin risklerin artmasıyla birlikte Yunanistan’ın kredi notunu hızlı bir
şekilde indirmiştir. Öte yandan, daha güçlü ekonomik temellere sahip İngiltere’nin kredi notu
özellikle 2009 yılında kısa dönemli risk göstergelerinde gözlenen bozulmaya rağmen
değişmemiştir. Ülkelere ilişkin değerlendirmede bulunulurken yalnızca CDS spreadleri odaklı
göstergelerin
kullanılmasının
kredi
notlarında
“aşırı”
oynaklığa
neden
olabileceği
düşünülmektedir. Bu çerçevede, ülke riskinin ölçümünde kredi derecelendirme kuruluşları
tarafından verilen notlar ile CDS spreadleri gelişiminin birlikte değerlendirilmesinin daha
sağlıklı sonuç vereceği düşünülmektedir.
Yunanistan’ın CDS’leri Üzerinden Hesaplanan Kredi Notu
S&P’nin Kredi Notu
Kaynak: S&P
İngiltere’nin CDS’leri Üzerinden Hesaplanan Kredi Notu
CDS Spreadleri Üzerinden Hesaplanan Kredi Notu
CDS Spreadi (sağ eksen)
10
5. CDS’LERİN
GÖSTERGE
OLARAK
KULLANILMASINA
İLİŞKİN
AVANTAJ
VE
DEZAVANTAJLAR
Ülkelerin riskliliğini yansıtması açısından kredi derecelendirme kuruluşları tarafından verilen
notlara benzer bir işleve sahip olan CDS spreadlerini gösterge olarak kullanmanın avantaj ve
dezavantajları bulunmaktadır.
CDS Spreadleri Kredi Notlarına Göre Daha Hareketlidir: Günlük bazda işlem gören
CDS’lerin spreadleri kredi notlarına göre daha dalgalı bir seyir izlemektedir.
Nitekim, risk algılamasındaki bir değişim CDS spreadlerine daha hızlı bir şekilde
yansımaktadır. Bir ülkenin CDS spreadlerindeki “kalıcı” bir artışın kredi notunun
düşürülebileceğine işaret ettiği düşünülmektedir. CDS spreadlerindeki gerilemenin
ise kredi notu artırımı konusunda daha zayıf bir sinyal verdiği düşünülmektedir.
CDS’ler bir ülkeye ilişkin piyasa algısını daha hassas yansıtabilmektedir: Kredi
derecelendirme kuruluşları ülkelere yönelik yaptıkları değerlendirmeleri harf
cinsinden kredi notu olarak açıklamaktadır. Bu çerçevede, kredi notları aynı olan
ülkelerin CDS’leri farklı risk düzeylerine işaret edebilmektedir. CDS’ler üzerinden
yapılan bu tür değerlendirmelerin küresel kriz sonrasında olumlu bir görünüm
sergileyen gelişmekte olan ülkelere yönelik yapılan incelemelerde de faydalı olacağı
düşünülmektedir. Nitekim, kredi notlarının benzer bir görünüme işaret ettiği Güney
Afrika ve Brezilya’nın CDS spreadleri son 1,5 yıllık dönemde incelendiğinde, her iki
ülke CDS’inin de genel olarak benzer bir performans sergilediği görülmektedir. Öte
yandan bu dönemde Brezilya’nın CDS’leri, düşük ortalama değeri ve oynaklığı ile
ülke ekonomisine ilişkin daha sağlam bir görünüme işaret etmektedir. CDS’ler ve
kredi notları arasındaki ilişki bu açıdan değerlendirildiğinde, benzer kredi notlarına
sahip ülkelerin CDS’lerini incelemenin daha fazla bilgi sağlayabileceği ve hatta kredi
notlarının gelecek dönemdeki seyrine ilişkin olası bir ayrışmaya işaret edebileceği
düşünülmektedir.
11
Güney Afrika ve Brezilya CDS Spreadleri
220
Güney Afrika
185
Brezilya
150
115
May.11
Mar.11
Oca.11
Kas.10
Eyl.10
Tem.10
May.10
Mar.10
Oca.10
80
Kaynak: Reuters
CDS’lerin denetlenmesi konusunda zayıflıklar bulunmaktadır: Genel olarak sigorta
poliçelerine benzeyen CDS’lerin ikinci el piyasalarda diğer finansal enstrümanlar
gibi alınıp satılmaları kriz döneminde eleştiri konusu olmuştur. Nitekim, CDS’lerin
açığa satış gibi (naked selling) spekülatif işlemlere tabi olması riskten korunma
amacıyla üretilen bu tür enstrümanların piyasalardaki belirsizliği artırdığına yönelik
görüşlerin gündeme gelmesinde etkili olmuş ve hatta CDS’lerin açığa satışının
yasaklanması yönünde öneriler sıklıkla piyasaların odağında yer almıştır. CDS’lere
yönelik bir diğer eleştiri ise, CDS’lerin varlığa dayalı olmayan sentetik finansal
enstrümanlar olmaları nedeniyle ulaşabilecekleri büyüklüğe ilişkin bir sınırlamanın
bulunmamasıdır. CDS’lere yönelik denetim ve düzenleme mekanizmalarının yeterli
olmaması ve sözkonusu enstrümanların yüksek kaldıraç oranları ile yoğun bir
şekilde
işlem
görmelerinin
finansal
piyasalardaki
kırılganlıkları
artırdığı
bilinmektedir. Bu çerçevede, CDS spreadlerinin işaret ettiği risk seviyelerinde
ekonomik
temellerle
açıklanamayan sapmalar
olabilmektedir.
Önümüzdeki
dönemde küresel krizin etkilerinin ortadan kalkmasıyla birlikte denetleyici ve
düzenleyici otoritelerin CDS piyasasına yönelik yeni düzenlemeler yapabileceği
düşünülmektedir.
6. ÜLKE BAZINDA SKORLAMA KAPSAMINDA KREDİ NOTLARI VE CDS SPREADLERİ
Küresel kriz sonrasındaki dönemde, özellikle 2009 yılından itibaren, CDS’ler üzerinden
hesaplanan
örtük
(implicit)
kredi
notları
ile
kredi
derecelendirme
kuruluşlarının
değerlendirmeleri arasındaki fark açılmaya başlamıştır3. Nitekim, yılın ikinci yarısında ülkeler
arasındaki performans farkının belirginleşmesiyle birlikte gelişmekte olan ülkelerin CDS
spreadleri gerilemiştir. Bununla birlikte, CDS spreadlerindeki düşüşün kredi notlarına aynı
ölçüde yansımaması dikkat çekmektedir.
3
Bkz: EK 2: Kredi Notları ve VIX İlişkisi
12
Kredi derecelendirme kuruluşları ülkeleri ekonomik kriterler başta olmak üzere insani
gelişmişlik ve politik göstergeler açısından değerlendirmektedir. Çalışmanın bu kısmında,
“BBB+” ile “BB-“ aralığında benzer kredi notuna sahip 25 ülke çeşitli kriterler açısından
incelenmiştir. Yapılan skorlamada IMF tarafından açıklanan
–
–
–
–
–
–
GSYH büyümesi,
enflasyon oranı,
işsizlik oranı,
kamu borcunun GSYH’ye oranı,
cari dengenin GSYH’ye oranı verilerinin 2010 ve 2011 yılındaki ortalama değeri ile
ülkelerin 5 yıllık hazine tahvillerinin CDS spreadlerinin son 1,5 yıldaki ortalama değeri4
kriterleri kullanılmıştır.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan “İnsani Gelişmişlik endeksi5” ile Economist
Intelligence Unit’in hazırladığı “Demokrasi endeksi” birlikte değerlendirilmiştir. Bu çerçevede,
6’sı ekonomik olmak üzere, toplamda 7 kriter göz önünde bulundurularak ülkelere puan
verilmiştir.
Yapılan skorlama kapsamında kredi notları gelişiminin benzer bir seyir izlediği Güney Afrika ve
Brezilya’nın genel olarak yakın puanlar aldığı görülmektedir. Her iki ülke de cari dengenin
GSYH’ye oranı, enflasyon, CDS’lerin ortalama değeri ve insani gelişmişlik kriterlerinden aynı
puanı almıştır. Öte yandan, GSYH değişimi ve işsizlik bakımından Brezilya, Güney Afrika’ya
kıyasla daha yüksek puan alırken, borç stokunun GSYH’ye oranı açısından daha zayıf bir
görünüme sahiptir.
Güney Afrika ve Brezilya’nın Temel Göstergeler
Açısından Karşılaştırılması
Karşılaştırılması
Ülkelerin skorları ile S&P tarafından verilen döviz cinsi kredi notları arasında doğrusal bir ilişki
bulunmaktadır. Yüksek kredi notuna sahip ülkelerin skorlama çalışması sonucunda da nispeten
yüksek skora sahip olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, genel eğilim çizgisinin altında kalan
Veri kısıtlaması nedeniyle CDS spreadlerinin son 1,5 yıldaki ortalama değeri kullanılmıştır. Hindistan Hazinesi’nin CDS verisine
ulaşılamadığından, gösterge olarak devlet bankası “State Bank of India”nın verisi kullanılmıştır.
5 “İnsani Gelişmişlik endeksi” ortalama eğitim süresi daha yapısal kriterleri içerdiğinden genel olarak gelişmekte olan ülkelerde
düşük seviyededir.
4
13
ülkelerin kredi notlarının olması gerekenden düşük olduğu düşünülmektedir. Aksi durumun ise
kredi notunun olması gerekenden daha yüksek olduğuna işaret ettiği varsayılmaktadır.
Kredi Notları ve Ülke Skorları
Kredi Notu
BBB+
BBB
Eğilim Çizgisi
BBB-
HIR
PAN
BB+
BB
BB-
Ülke Skoru
Kaynak: S&P, IMF, Economist Intelligence Unit, Birleşmiş Milletler, İktisadi Araştırmalar Bölümü
Ülke skorları ile kredi notları arasındaki ilişkinin gücünü gösteren R2 değeri 0,12 civarında
hesaplanmaktadır. Bu gelişmede, ülke skorlarının işaret ettiği makul kredi notu seviyesi ile
S&P’nin açıklamış olduğu kredi notunun farklı düzeylere denk gelmesi etkili olmaktadır. Bu
çerçevede yapılan değerlendirmelerde İrlanda’nın kredi notunun aşırı yüksek olduğu
düşünülmektedir. Kredi notu “BBB+” ile yatırım yapılabilir seviyenin üzerinde olan İrlanda’nın
ülke skoru 2-3 kademe daha düşük bir nota işaret etmektedir. Diğer taraftan, Vietnam’ın ülke
skoru 2-3 basamak daha yüksek bir kredi notuna denk gelmektedir. Ülke skoru-kredi notu
arasındaki ilişkiye göre kurulan modele göre Türkiye’nin de kredi notunun ülke skorunun
öngördüğünden daha düşük seviyelerde olduğuna işaret etmektedir. Eylül ayında S&P
Türkiye’nin TL cinsi kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükselterek Türkiye’ye ilişkin
olumlu değerlendirmelerde bulunmuştur. Önümüzdeki dönemde, Türkiye ekonomisindeki
istikrarın sürmesi paralelinde yabancı para cinsi kredi notunun da yatırım yapılabilir seviyeye
yükseltilebileceği düşünülmektedir.
Kredi Notunun Ülke Skoruna Kıyasla Aşırı
Yüksek Olduğu 3 Ülke
İrlanda
2-3 Basamak
G. Afrika
2 Basamak
Tayland
1 Basamak
Kredi Notunun Ülke Skoruna Kıyasla Aşırı
Düşük Olduğu 3 Ülke
Vietnam
2-3 Basamak
Kosta Rika
2 Basamak
Türkiye
1-2 Basamak
Ülke skoruna göre hesaplanan kredi notu ile S&P’nin açıkladığı not arasındaki farkın dağılımı göz önünde bulundurulmuştur.
Veri setinde bulunan 25 ülkenin kredi notu sapmasının ortalama değeri 0’dır.
Ülkelere ilişkin bir diğer risk göstergesi olan 5 yıl vadeli CDS spreadlerinin son 1,5 yıldaki
ortalama değeri ile ülke skorları6 incelendiğinde iki seri arasındaki ilişkinin (R2=0,38) daha
güçlü olduğu görülmektedir. Nitekim, son dönemde makroekonomik göstergelerinde ciddi
CDS spreadlerinin ortalama değeri açıklanan değişken olduğu için ülke skorları kapsamında değerlendirilmemiştir. Bu
çerçevede, ülke skorları 6 kriter üzerinden hesaplanmıştır.
6
14
biçimde bozulma olan İrlanda, Portekiz ve İzlanda gibi Euro Alanı ülkelerinin CDS
spreadlerinin yüksek seviyelerde olduğu görülmektedir. Kriz sonrasındaki dönemde güçlü bir
performans sergileyen gelişmekte olan ülkelerdeki olumlu performansın ise spreadlere
yansıdığı görülmektedir.
CDS Spreadi
CDS Spreadleri* ve Ülke Skorları
MAC
Eğilim Çizgisi
Ülke Skoru
*5 yıl vadeli Hazine tahvillerinin CDS spreadi
Kaynak: S&P, IMF, Economist Intelligence Unit, Birleşmiş Milletler, İktisadi Araştırmalar Bölümü
Ülkelerin risk göstergeleri ile skorları göz önünde bulundurulduğunda zayıf görünümü olan
ülkelerin risk göstergelerinin de benzer bir performans izlediği görülmektedir. Öte yandan,
yukarıda yapılan analizler kapsamında ülkelerin içinde bulunduğu durumu yansıtması açısından
piyasalardaki belirsizliğin arttığı son dönemde CDS spreadlerinin kredi notlarına kıyasla daha iyi
sonuç verdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, kredi notları ile ülke skorları arasındaki ilişkinin
piyasalardaki dalgalanmaların düşük olduğu dönemlerde daha sağlıklı bir sonuç verebileceği
düşünülmektedir.
7. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
1990’lı yılların ilk yarısında ortaya çıkan CDS’ler bir tür sigortadır. İflas riski içeren borçlanma
senetleri üzerinden yazılan CDS’lerin esas amacı yatırımcıların kendilerini belirsizliklere karşı
korumasıdır. Bununla birlikte, ülkelere ilişkin riskliliğe işaret etmeleri bakımından kredi
notlarına benzer bir işleve sahip olan CDS’lerin farklı özellikleri de bulunmaktadır. Günlük bazda
işlem görmesi ve benzer kredi notlarına sahip ülkelere ilişkin daha detaylı bilgi sunabilmesi
bakımından kredi notlarına kıyasla daha hassas bir risk göstergesi olan CDS’lerin bu anlamda
etkin kullanımı denetim konusundaki eksiklikler ve spekülatif etkilere açık olma sebebiyle sınırlı
kalabilmektedir. Önümüzdeki dönemde denetleyici ve düzenleyici kurumların CDS piyasası
üzerindeki etkinliğinin artacağı yönünde görüşler gündeme gelmektedir.
Piyasalarda günlük işlem gören CDS spreadleri kredi notlarına kıyasla daha hareketli bir seyir
izlemektedir. CDS spreadleri gibi bir diğer günlük küresel risk algısı göstergesi olan VIX
15
endeksinin 7 2008-2011 Haziran dönemindeki seyri göz önünde bulundurulduğunda, risk
algısındaki bozulmayla VIX endeksinde gerçekleşen hızlı artışların kredi notu hareketlerine
paralellik arz ettiği görülmektedir. Risk algılamasındaki iyileşme durumunda ise kredi
derecelendirme kuruluşlarının not artırımı konusunda daha ihtiyatlı bir tavır sergiledikleri
dikkat çekmektedir.
Kıstas oluşturacak bir değerlendirme kriteri olarak kullanılmak üzere, ülkelerin makroekonomik
ve insani gelişmişlik yönünden durumlarını yansıtması amacıyla yakın kredi notuna sahip 25
ülke incelenmiş ve ülkelere bu kriterler çerçevesinde puan verilmiştir. Ülkeler bazında elde
edilen skorlar mevcut kredi notları ile karşılaştırıldığında, ülke skoru düşük olan ülkelerin genel
olarak zayıf kredi notlarına sahip olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, bazı ülkelerin kredi
skorlarının farklı kredi notlarına işaret etmesi de dikkat çekmektedir. Yapılan değerlendirmede
ülke skoruna kıyasla İrlanda, Güney Afrika ve Tayland gibi ülkelerin kredi notunun aşırı yüksek
olduğu; Vietnam, Kosta Rika ve Türkiye’nin ise ülke skoruna kıyasla daha düşük kredi notuna
sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ülke skorlarının dağılımı CDS spreadlerinin ortalama değeri
ile birlikte değerlendirildiğinde ise CDS spreadlerinin kredi notlarına göre ülke skorlarını daha
iyi yansıttığı sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak, benzer değerlendirmeler farklı ülke grupları ve
dönemler için tekrarlandığında kredi notlarının daha iyi bir sonuç verebileceği de
düşünülmektedir. Bu çerçevede, ülke riski değerlendirmelerinde CDS spreadleri ile kredi
notlarının birlikte ele alınmasının daha sağlıklı bir sonuç verebileceği öngörülmektedir.
7
Bkz: EK 3: CDS’ler ve VIX İlişkisi
16
EK 1: ÜLKELERİN SKORLANMASINA YÖNELİK METODOLOJİK AÇIKLAMA
Benzer kredi notuna sahip 25 ülkenin skorlanmasında ağırlık makroekonomik verilerde olmak
üzere insani gelişmişlik göstergeleri de kullanılmıştır. Skorlamada kullanılan GSYH değişimi,
yıllık enflasyon, işsizlik oranı, toplam borç yükümlülüğünün GSYH’ye oranı ve cari dengenin
GSYH’ye oranı verilerinde IMF’nin, CDS’lerin son 1,5 yıllık seyrinde Reuters’ın veri setinden
faydalanılmıştır. İnsani gelişmişlik kriterinde ise Birleşmiş Milletler’in İnsani Gelişmişlik endeksi
ile Economic Intelligence Unit’in Demokrasi endeksi birlikte kullanılmıştır. Ülkelerin 7 kriter
üzerinden aldığı puanlar ayrı ayrı değerlendirilmiş ve skorlama kapsamında bütün kriterlerin
aynı ağırlığa sahip olduğu varsayılmıştır. Ülkenin herhangi bir kriterden yüksek puan alması
ilgili alanda olumlu bir görünüme işaret etmektedir.
Ülke Skorları Tablosu*
Brezilya
Bulgaristan
Endonezya
Fas
Güney Afrika
Hırvatistan
Hindistan
İrlanda
İzlanda
Kazakistan
Kolombiya
Kosta Rika
Litvanya
Macaristan
Meksika
Mısır
Panama
Peru
Portekiz
Romanya
Rusya
Tayland
Tunus
Türkiye
Vietnam
GSYH
4
2
4
3
3
2
5
1
1
4
3
3
3
2
3
3
5
5
1
2
3
3
2
4
4
Enflasyon
3
3
2
5
3
4
1
5
3
2
4
3
4
3
3
1
3
4
5
2
2
4
3
2
1
İşsizlik
Oranı
4
3
4
3
1
2
3
1
3
4
2
4
1
3
5
3
4
3
2
3
3
5
2
2
5
Borç
Stoku/GSYH
2
5
4
3
4
3
2
1
1
5
4
3
3
2
3
2
3
4
1
4
5**
3
3
3
2
Cari
Denge/GSYH
3
3
4
2
3
3
3
4
3
5
3
2
4
4
4
3
1
3
1
2
5
5
2
1
2
CDS
Spreadleri
4
3
3
3
4
2
3
1
1
3
4
3
3
2
5
2
5
4
1
2
3
5
4
3
2
İnsani
Gelişmişlik
3
3
2
1
3
4
3
5
5
2
3
4
4
4
3
1
4
3
5
3
3
2
2
2
1
*Ülkeler 1-5 puan aralığında değerlendirilmiştir. Yüksek puan olumlu bir görünüme işaret etmektedir.
**Rusya’nın bu kriterden yüksek puan almasında 1998 yılında moratoryum ilan etmesinin de etkisi olmuştur.
Değerlendirme kapsamında bulunan Brezilya, Rusya ve Hindistan gibi dünya ekonomisinde
önemli bir role sahip gelişmekte olan ülkelerin güçlü büyüme performansları nedeniyle yüksek
puan alması dikkat çekmektedir. Ayrıca, Brezilya işsizlik oranı, Hindistan GSYH büyümesi, Rusya
da cari denge ve borç stoku kriterlerinden yüksek puan almış, bu ülkelerdeki sağlam
makroekonomik temellerin CDS spreadlerine de yansıdığı görülmüştür.
17
Türkiye dünya ekonomisinde söz sahibi olan diğer gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında
GSYH büyümesi dışındaki kriterlerden genel olarak daha düşük puan almıştır. Türkiye’de, kriz
sonrasındaki dönemde işsizlik oranı ve borç stokunun GSYH’ye oranında iyileşme gözlenmesine
karşılık, bu kriterler diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha düşük puan almaya devam
etmiştir. Ayrıca, Türkiye cari denge ve enflasyon oranı gibi yapısal zayıflıkları yansıtan
unsurlardan en düşük puanları almıştır. Nitekim, enflasyondaki düşüş sürecine katkı sağlayan
ucuz ara mal ithalatının, dış ticaret açığı kanalıyla cari açığı artırdığı bilinmektedir. Öte yandan,
son dönemde cari açığa ilişkin endişelerin gündeme gelmesiyle birlikte ara malı ithalatının
sınırlandırılmasına ilişkin alınan önlemlerin enflasyonu artırıcı yönde etkide bulunacağı
öngörülmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’nin orta ve uzun vadede yurtiçinde üretimi destekleyen
politikalara yönelmesinin kredi notu artışının yanısıra dünya ekonomisinde hak ettiği konuma
gelmesinde de katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
18
EK 2: KREDİ NOTLARI VE VIX İLİŞKİSİ
Piyasalarda “korku endeksi” olarak da bilinen VIX yatırımcılar tarafından yakından takip edilen
bir diğer risk göstergesidir. Chicago Opsiyon Borsası tarafından oluşturulan VIX endeksi S&P
500 endeksindeki opsiyon fiyatlarındaki oynaklık üzerinden hesaplanan bir göstergedir.
Opsiyon fiyatları üzerinden hesaplanan VIX’teki bir artış, yatırımcıların gelecek döneme ilişkin
risk algılamasının bozulduğuna işaret etmektedir. Oluşturulduğu 1990 yılından 2008 yılındaki
küresel krize kadar aritmetik ortalaması 20 civarında olan VIX endeksinin bu seviyelerin altında
seyretmesi risk algılamasındaki olumlu görünüme işaret etmektedir. Endeksin 30’un üzerine
çıkması ise risklerin arttığına işaret etmektedir.
VIX Endeksi ve Önemli Gelişmeler
90
80
2008 Küresel
Krizi
70
60
50
Rusya’nın
Moratoryumu
Körfez Savaşı
11 Eylül
Saldırıları
Euro Alanı
Borç Krizi
Dot-com
Balonu
Asya Krizi
40
30
20
10
0
1990
1993
1996
1999
2002
2005
2008
2011
Kaynak: Reuters
Piyasalardaki risk algılamasını gösteren kısa dönemli veri olan VIX endeksi ile kredi
derecelendirme kuruluşu Fitch’in ülkelerin kredi notu görünümlerine ilişkin yaptığı
değerlendirmeler arasındaki ilişki incelendiğinde her iki serinin de piyasalardaki volatilitenin
düşük olduğu 2008’in ilk yarısında benzer bir seyir izlediği görülmektedir. Ağustos ayından
itibaren küresel risk algılamasındaki artışla birlikte VIX endeksi hızlı bir şekilde yükselmiştir.
– Küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin yoğunlaşmasıyla birlikte Fitch ülkelerin kredi notu
görünümlerini hızlı biçimde indirmiştir. 2009 yılı genelinde küresel ekonomiye ilişkin
belirsizliklerin
sürmesi
Fitch’in
kredi
notlarına
ilişkin
olumsuz
değerlendirmelerde
bulunmasında etkili olmuş, kredi notu indirimlerinin özellikle yılın ilk yarısında yoğunlaştığı
görülmüştür. Yılın ikinci yarısında ise ülkeler arasındaki ayrışmanın belirginleşmeye
başlamasıyla birlikte Fitch özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelik olumlu değerlendirmelerde
bulunmuştur.
19
– 2010 yılından itibaren ise endişelerin küresel ekonomiden gelişmiş ülkelere kaymasıyla
birlikte VIX endeksi ile kredi notu görünümü arasındaki ilişki zayıflamıştır. Yılın ilk yarısında,
başta Yunanistan olmak üzere Euro Alanı ülkelerinin kamu maliyelerine ilişkin belirsizliklerin
artmasıyla VIX endeksi hızlı bir şekilde yükselmiş bu gelişmenin ardından da sözkonusu
ülkelerin kredi notu görünümlerinde aşağı yönlü baskılar artmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde
ekonomik aktivitenin güçlü seyrini sürdürmesi bu ülkelerin kredi notu görünümlerini olumlu
yönde desteklemiştir. Fitch 2010 yılında 24 defa kredi notunu görünümünü artırırken, 12 defa
kredi notu görünümünü düşürmüştür.
– 2011 yılında Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde politik gerginliklerin artması yanında Euro
Alanı’na ilişkin endişeler bu ülkelerin kredi notu görünümleri üzerinde aşağı yönlü baskı
oluştururken, gelişmekte olan ülkelerin kredi notlarındaki iyileşme eğilimi devam etmektedir.
2008-2011’in ilk yarısını kapsayan dönemde risk göstergesi olan VIX’in hızlı bir bir şekilde artış
kaydettiği dönemlerin ardından kredi notu görünümlerinde indirimlerin yoğunlaşması dikkat
çekmektedir. Nitekim 2008, 2010 ve 2011 yıllarında Fitch’in ülkelerin kredi notuna yönelik
olumsuz değerlendirmelerinin VIX endeksinin 30 değerine yaklaştığı dönemlere denk geldiği
görülmektedir. Diğer kredi derecelendirme kuruluşlarıyla genel olarak koordineli hareket eden
Fitch, krizin en yoğun biçimde hissedildiği ve belirsizliklerin oldukça yüksek seviyede olduğu
2009 yılında ise not indirimine ilişkin daha ihtiyatlı bir tavır sergilemiştir. Diğer taraftan VIX’teki
düşüşün (risk algılamasındaki iyileşmenin) tek başına kredi notu artırımına ilişkin bir sinyal
vermediği düşünülmektedir.
Kredi Notunda Kötüleşme
Olumsuz Risk
Algılaması
Olumlu Risk
Algılaması
Kredi Notunda İyileşme
(adet)
*Sağ eksen
Kaynak: Fitch, Reuters
20
EK 3: CDS’LER VE VIX İLİŞKİSİ
Genel olarak ülke bazındaki gelişmeleri yansıtan CDS’ler gibi bir diğer günlük risk göstergesi
olan VIX endeksi daha çok küresel ekonomideki risk algısını yansıtmaktadır. Bu bağlamda,
küresel kriz döneminde VIX’teki bir artışın CDS spreadleri üzerinde etkili olduğu, bölgeler
arasındaki farkın belirginleştiği dönemlerde ise CDS’lerin ilgili ülke ekonomisine ilişkin
gelişmeler çerçevesinde şekillendiği düşünülmektedir.
Son 1,5 yıllık dönemde VIX endeksi ve ülke spreadleri genel olarak benzer bir seyir izlemiştir.
2010 yılının ilk yarısında Avrupa’daki kamu borç stokunun sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler
piyasalardaki risk algılamasının bozulmasına neden olmuştur. Politika yapıcıların Avrupa’daki
sorunlu ülkelere yönelik yardım paketleri açıklamasının yanısıra ABD Merkez Bankası’nın (Fed)
ekonomik aktiviteyi desteklemek amacıyla ikinci parasal genişleme sürecini başlatmasıyla
birlikte piyasalarda nispeten olumlu bir hava oluşmaya başlamıştır. 2010 yılının son aylarından
itibaren Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerindeki belirsizliklerin artması risk algısını olumsuz
yönde etkileyerek VIX endeksinin yükselmesine neden olmuştur. 2011 yılının Mart ayında
Japonya’da meydana gelen deprem ve nükleer felakete ilişkin endişeler piyasalardaki risk
algılamasının bozmuştur. Mayıs ayından itibaren Avrupa’daki borç sorununa yönelik gelişmeler
de VIX endeksinin üzerinde yukarı yönlü baskı uygularken, Temmuz ayında İtalya ekonomisine
ilişkin olumsuz değerlendirmeler piyasalardaki endişeleri artırmıştır. Küresel piyasalara ilişkin
endişelerin artmasıyla birlikte CDS spreadleri de yükselmiştir. Ağustos ayında ABD’nin kredi
notunun beklenmedik bir şekilde düşürülmesiyle birlikte küresel piyasalarda panik havası
hakim olmuştur. Bununla birlikte, aynı dönemde Endonezya ve Brezilya gibi Avrupa’daki olası
bir krizden sınırlı ölçüde etkilenecek ülke CDS’leri sınırlı bir artış kaydetmiştir. 2011 yılının ilk
yarısında 0,36 seviyesinde gerçekleşen VIX endeksi ile ülke CDS spreadleri arasındaki
korelasyon, bu dönemde 0,95 ile oldukça yüksek bir düzeyde gerçekleşmiştir.
6
4
VIX Endeksi ve Bazı Ülke CDS'leri*
Türkiye
İtalya
VIX**
5,8
5,6
Brezilya
Endonezya
3,8
3,6
5,4
3,4
5,2
3,2
5
3
4,8
Tem.11
May.11
Mar.11
Oca.11
Kas.10
Eyl.10
Tem.10
2,6
May.10
4,4
Mar.10
2,8
Oca.10
4,6
* Verilerde logaritmik dönüşüm yapılmıştır.
** Sağ eksen
21
Son 1,5 yıllık dönemde İtalya gerek Avrupa’daki borç krizinden etkilenmesi, gerekse
ekonomisinin büyüklüğü itibarıyla meydana gelebilecek olumsuz gelişmelerin küresel krizi
tetikleyebileceği endişesiyle küresel piyasalarda risk algılamasının artmasına yol açmıştır. Bu
kapsamda, İtalya’nın CDS spreadleri ile VIX endeksi arasındaki ilişki Granger nedensellik testi ile
araştırılmıştır. Test sonuçlarına göre, 2010 yılında VIX endeksindeki artış İtalya’nın
CDS’lerindeki yükselişi tetiklemektedir. İtalya’nın CDS’lerindeki bir yükseliş ile VIX endeksi
arasında ise nedensellik ilişkisi bulunmamaktadır.
2010 Yılı
İtalya CDS Spreadindeki Değişim VIX’i
Etkilemez
VIX’teki Değişim İtalya CDS Spreadini
Etkilemez
Gözlem Sayısı
247*
F-İstatistiği
Olasılık
1,24
0,29
1,97
0,0826**
*5 günlük gecikmeli veri kullanılmıştır.
**%90 güven aralığında
2011 yılının ilk çeyreğinde meydana gelen politik gerginlikler ve doğal afetler gibi dışsal şokların
etkilerini asgari düzeye indirmek amacıyla VIX endeksi ve İtalya’nın CDS spreadlerinin
arasındaki ilişki Nisan-Temmuz 2011 dönemi itibarıyla bir kez daha incelenmiştir. Granger
nedensellik testi sonuçlarına göre bu dönemde ilişkinin yönü değişmiştir. Bu çerçevede, İtalya ve
dolaylı olarak Avrupa ülkelerine yönelik olumsuz gelişmelerin küresel piyasalardaki risk
algılaması üzerinde daha fazla etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, önümüzdeki
dönemde küresel ekonominin tamamına ilişkin endişelerin devam etmesi durumunda
nedensellik ilişkisinin yeniden şekillenebileceği öngörülmektedir.
2011 Yılı
İtalya CDS Spreadindeki Değişim VIX’i
Etkilemez
VIX’teki Değişim İtalya CDS Spreadini
Etkilemez
Gözlem Sayısı
94*
F-İstatistiği
Olasılık
2,87
0,0193**
0,73
0,60
*5 günlük gecikmeli veri kullanılmıştır.
*%95 güven aralığında
22
KAYNAKÇA
Jaramillo L. ve Tejada C., “Sovereign Credit Ratings and Spreads in Emerging Markets: Does
Investment Grade Matter?”, IMF Working Paper, Mart 2011
Jacobs M. ve Karagözoğlu A., “Measuring Credit Risk: CDS Spreads vs. Credit Ratings”, Ocak 2010
Moody’s, “Rating Transitions and Defaults Conditional on Rating Outlooks Revisited: 19952005”, Aralık 2005
Coughlin P., “Ratings and the Global Financial Markets”, IIF Sunumu, Eylül 2011
IMF World Economic Outlook Database
Standard & Poor’s, www.standardandpoors.com
Moody’s, www.moodys.com
Fitch, www.fitchratings.com
23
YASAL UYARI
Bu rapor Bankamız uzmanları tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen
bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde finansal
enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak
yorumlanmamalıdır. Bu raporda yer verilen görüş ve değerlendirmeler, hiçbir şekilde Türkiye İş Bankası
A.Ş.’nin kurumsal yaklaşımını yansıtmamakta olup, raporu kaleme alan uzmanların kişisel görüş ve
değerlendirmeleridir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgi, görüş ve değerlendirmelerin doğru,
değişmez ve eksiksiz olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. Türkiye İş Bankası A.Ş.
bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu
rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan Türkiye
İş Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir.
İşbu rapor üzerinde Bankamızın telif hakkı olup, Bankamızın yazılı izni alınmaksızın herhangi bir kişi
tarafından, herhangi bir amaçla, kısmen veya tamamen çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayımlanamaz. Tüm
haklarımız saklıdır.
Download