AzGelişmişliğinÖlçülmesiveUluslararasıKarşılaştırma–G.Armağan AzGelişmişliğinÖlçülmesiveUluslararasıKarşılaştırması Birülkeningelişmesürecindekiyerinibilmesimevcutekonomikdurumunusaptamasıbirçok yöndenönemlidir.Toplumunekonomikdurumuveyaşamşartlarınındiğerülkelerlekıyaslanması gelişmişliğin ölçülmesini zorunlu hale getirmiştir böylece ülkeler kalkınma aşamasında ekonomilerinde ki sorunları saptayabilir ve çözüm önerileri üretebilir. Az gelişmişliğin ölçülmesi için çeşitli ölçütler ve göstergeler geliştirilmiştir. Her ne kadar gelişmişliği ölçmek için yöntemler bulunsa da kullanılan istatistiksel verilerin yetersizliği, güvenilirlik düzeyinin düşüklüğü ve toplumlarınyaşayışfarklılığıdikkatealındığındaazgelişmişliğiölçmeninnedenligüçolduğuortaya çıkmaktadır. Azgelişmişliğinsayısalveçoğuzamanölçülebilenbirolguolmadığıunutulmamalıdır.Bilindiği gibiazgelişmişliknicelolduğukadar,nitelyönüdeolanbirolgudur. Uluslararasıgelişmefarklılıklarınagöreazgelişmişliğinölçülmesiyaklaşımındaönemliolanbir ülkenin ulaştığı mutlak gelişme düzeyi değil, uluslararası alanda elde ettiği sıradır. Bu durumda, dünyadaherzamangelişmişlerveazgelişmişlerbulunacaktır.Buaradaazgelişmişliğinanlamve kapsamıdasüreklideğişecektir.Azgelişmişliğinuluslararasısıralamayoluylaölçülmesindenegibi bir ölçüt kullanılacağı önemlidir. Bu amaçla öyle bir ölçüt bulunmalıdır ki, bu toplumların ekonomikgüçlerinivebugüçlerioluşturanetmenlerideanlamlıbirbiçimdegösterebilsin.Parasal olmayanölçütleriçindefizikseltüketimdüzeylerinigösterenendeksler,kaynakkullanımoranları, potansiyelartıkvetoplumsalvebireyselihtiyaçlarınkarşılanmaoranlarısayılabilir.Parasalölçütler içindetoplamGSMHvekişibaşınadüşenGSMHsayılabilir. Parasal olmayan ölçütlerden kaynak kullanımı durumuna göre az gelişmişliğin ölçülmesinde ise, kaynakların kullanım durumunu gösteren ölçülere ihtiyaç vardır. Dolayısıyla, birinci olarak güvenilir istatistiksel verilerin bulunması; ikinci olarak da kaynak kullanımı kavramının ölçümlemeye olanak verecek biçimde tanımlanması gereklidir. İşgücü, sermaye ve doğal kaynaklarınkullanımdurumunuyansıtanölçütlerdoğrudandoğruyailgilikaynağınkullanımoranı olabileceği gibi, “potansiyel artık” dediğimiz ölçü de olabilir. Kaynakların kullanım oranlarının ölçülmesi konusunda işgücü için işsizlik düzeyi ya da oranı, sabit sermaye için kapasite kullanım oranı ya da atıl kapasite oranı, doğal kaynaklar için ekilebilir arazinin kullanım oranı ve yeraltı zenginliklerinde ise hammadde ihracatı temel alınabilir. Ne var ki, bu ölçülerin hemen hepsi için yeterlivegüvenilirveribulamamasakıncasıherzamansözkonusudur. Potansiyel artık ile az gelişmişliğin ölçülmesinde potansiyel GSMH’ye ulaşılmaya çalışılmaktadır.Bukavramdakiartıksözcüğü,temeldekatmadeğerkavramınabenzer.Dolayısıyla 1 AzGelişmişliğinÖlçülmesiveUluslararasıKarşılaştırma–G.Armağan potansiyel artık yerine potansiyel katma değer kavramını da kullanabilir. Buradan hareketle, potansiyel gayri safi milli hasıla kavramına varabiliriz. Potansiyel GSMH’yi ise bir ülkede belli bir dönemde varolan işgücü, sermaye ve doğal kaynakların güncel teknik bilgi çerçevesinde tam ve etkinbirbiçimdekullanılmasıylaeldeedilebilecekGSMHdüzeyidir.Butanımdananlaşılacağıgibi, buölçüilebirülkeninazgelişmişlikderecesiniölçmekiçinpotansiyelGSMHilegerçekleşenGSMH arasındakifarkıbulmamızgerekir.Farknedenlibüyükiseazgelişmişlikderecesiodenlibüyüktür. Her bir ülke için yapılacak bu işlem sonucunda, ülkelerarası bir sıralama elde edilir. İki GSMH arasındaki farkın sıfır olması halinde ise, az gelişmişlik diye bir durum olmayacağı açıktır. Bu ölçütünkendimantığıiçindetutarlıolduğuanlaşılmaktadır.Ancaksorun,yukarıdakitanımauygun birhesaplamanınyapılabilmesidir. Son olarak, toplumsal ve bireysel temel ihtiyaçların karşılanmasına göre yapılan ölçümlemede insanların beslenme, sağlık, konut, eğitim v.b. ihtiyaçlarının karşılanma durumu dikkate alınmaktadır. Az gelişmişliğin tanımlanmasında temel alınan bu yaklaşım, az gelişmişliği ölçme konusunda da kullanılabilir. İnsanların beslenme, sağlık, konut, eğitim v.b. ihtiyaçlarının karşılanmasında minimum bir düzey belirlenebilir. Bu konuda bir adım daha atarak günümüz gelişmiş ülkelerince ulaşılan düzeyleri temel alabiliriz. Dolayısıyla temel ihtiyaçların karşılanma düzeyinigösterenrakamlarıazgelişmişliğinölçülmesindekullanabiliriz.Buaradatemelihtiyaçlar kavramını maddi yaşamın sürdürülebilmesi yanında, insanın sosyo-kültürel bir varlık olduğu da düşünülerek, maddi olmayan alanlara da yaydığımızda, ölçümlemede sayısal bir temel bulma olanağızorlaşmaktadır. Azgelişmişliğinölçülmesindedahaçokparasalölçütlerkullanılmaktadır.Buölçütleriçindeen yaygınolanıgayrisafiyurtiçihasılaGSYİH’dır.KişibaşınadüşenGSYİHdeğerivebunabağlısatın almagücüparitesi(PurchasingPowerParity-PPP)dekullanılmaktadır.Bilindiğigibigayrisafiyurt içi hasıla GSYİH bir ülkenin bir yıl içinde ülke sınırları içerisinde yeniden yarattığı değerlerin toplamıdır. Bu nedenle GSYİH, ülkenin ekonomik gücünün iyi bir ölçüsüdür. Kişi başına GSYİH, sıklıklabirekonomidekiyaşamstandardınınbirgöstergesiolarakkullanılır.Buyaklaşımınsağladığı kolaylıklara karşın, GSYİH hakkındaki pek çok eleştiri, onun bir yaşam standardı olarak kullanılmasına odaklanmaktadır. Kişi başına GSYİH’nın bir yaşam standardı göstergesi olarak kullanılmasının en önemli nedeni, yaygın, düzenli ve sıkça ölçülüyor olmasıdır. Dünyanın bütün ülkeleri bu ölçümlemeyi hemen hemen aynı teknikle yapar, dolayısıyla her ülkede aynı şeyin ölçüldüğünedairbirgüvenoluşmuştur.Bunakarşın,GSYİH’nınbiryaşamstandardıölçütüolarak kullanılmasınıngüçlüğüise,direkbirifadeyle,GSYİH’nınbiryaşamstandardıölçütüolmamasıdır. Ülkelerin kişi başına düşen GSYİH değerlerini karşılaştırılırken Satın Alma Gücü Paritesi (SAGP) 2 AzGelişmişliğinÖlçülmesiveUluslararasıKarşılaştırma–G.Armağan kavramı oraya çıkmıştır. Ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılaşmasını ortadan kaldıran para birimine dönüştürüldüğü orandır. Eldeki toplu para bir parite oranı ile farklı bir para birimine dönüştürüldüğünde,tümülkelerdeaynısepettekimalvehizmetlerinneölçüdesatınalınabildiğini gösterir. Bu şekilde mal ve hizmet sepetinin o ülkedeki tutarlarına göre kişi başı gelirler karşılaştırılabilir. GSYİH’nin ekonomistler tarafından yaygın kullanılmasına karşın, yaşam standardı göstergesi olarak değeri her zaman sorgulanmıştır. Bu konuda alternatif olarak, Birleşmiş Milletlerin İnsani Kalkınma Endeksi gösterilir. İnsani Kalkınma Endeksi (Human Development Index), Dünya'daki ülkeler için yaşam uzunluğu, okur yazar oranı, eğitim ve yaşam düzeyi doğrultusunda hazırlanan birölçümdür. Azgelişmiş ülkelerin demografik, sosyal, siyasal ve yönetsel özelliklerini de aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: • Bu ülkelerdeki yüksek nüfus artışı, gerek kısa gerek uzun dönemde ekonomik ve sosyoekonomik açıdan büyük olumsuzluklar doğuran temel bir özelliktir. Bu ülkelerde beslenme ve sağlıkkoşullarıyetersiz;kentleşmevebarınmakoşullarıönemliölçüdeelverişsizveçarpıktır. • Az gelişmiş ülkelerde toplumun geleneklerine çok sıkı bağlı olması, sosyal bütünleşmeyi engellerkenmoderntekniklerinkullanımını,özelgirişimcilikyeteneğininöneçıkmasınıvemodern işletmeorganizasyonlarınınkurulmasınıönemliölçüdeengellemektedir. •Azgelişmişülkelerdekadınıntoplumdageriplandakalması,geçimderdindendolayıeğitim çağındakiçocuklarınçalıştırılmasısıkçagörülendurumlardır. •Toplumdakiekonomikvesosyaldengeninenönemliunsuruolanortasınıfınbuülkelerde yeterinceortayaçıkamamışolmasıkalkınmaüzerindeolumsuzetkileryaratmaktadır. •Azgelişmişülkelersadeceokur-yazarlıkaçısındandeğil,genelveteknikeğitimaçısındanda, gelişmişülkeleregörebelirginolumsuzgöstergeleresahiptir. Son olarak siyasal ortamın hala istikrara kavuşmamış olması, sosyal ve ekonomik olumsuzluklarınsiyasaldüzenedeyansımasıveaşırıbürokrasiyeboğulmuş,yavaşveaksakişleyen birkamuyönetimmekanizmasıazgelişmişülkelerintipiközelliklerindendir. 3