DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 ► IMF, Ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda global ekonomiye ilişkin risklerin arttığını belirtmiş ve bu çerçevede global ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmiştir. ► Dünya ekonomisindeki zayıf görünüme bağlı olarak küresel ölçekte uygulanan para politikalarının ekonomik aktiviteyi destekleyici nitelikte olduğu görülmekte ve bu sürecin önümüzdeki dönemde de devam edeceği tahmin edilmektedir. ► Türkiye’de açıklanan Orta Vadeli Program’a göre 2012 yılının son çeyreğinden itibaren net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının tedrici olarak azalması, iç talebin ise nispi olarak toparlanması öngörülmektedir. Söz konusu varsayımlar çerçevesinde 2012 yılında büyümenin %3,2 olacağı tahmin edilmektedir. 2013 yılında GSYH büyümesi ise %4 olarak öngörülmüştür. ► Son aylarda, iç ve dış talepteki zayıf seyre ve altın ihracatındaki artışa bağlı olarak azalan dış ticaret açığının etkisiyle cari açıkta belirgin bir daralma eğilimi gözlenmektedir. Nitekim, Ağustos ayında cari açık aylık bazda Kasım 2009’dan bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir. ► Cari açık ve enflasyona ilişkin risklerin bir miktar azalmasıyla birlikte ekonomik aktiviteyi desteklemeyi amaçlayan politika uygulamalarını ön plana çıkaran TCMB, Eylül ayındaki 150 baz puanlık indirimin ardından Ekim ayında da gecelik borç verme faizini 50 baz puan indirerek %9,5’e düşürmüştür. ► Son dönemde, Türkiye’nin kredi notunun artırılacağına ilişkin beklentilerin güçlendiği gözlenmektedir. Bu durum, uluslararası piyasalardaki dalgalı seyre karşın yurtiçi piyasaların olumlu yönde ayrışmasına neden olmaktadır. İÇİNDEKİLER Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler................................................................................... 2 Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler................................................................................. 4 Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler.................................................................................. 10 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER IMF, global ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti. Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu‟nda global ekonomiye ilişkin risklerin arttığını belirtmiş ve bu çerçevede global ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmiştir. Raporda, büyümenin özellikle gelişmiş ülkelerde zayıf seyrini sürdüreceği öngörülürken, gelişmekte olan ülkelerin bir miktar yavaşlamakla birlikte gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek büyüme oranlarına ulaşacağı belirtilmiştir. Ayrıca, finansal piyasalardaki kırılganlıkların önümüzdeki dönemde de varlığını sürdüreceği vurgulanırken, birçok ülkede işsizlik oranının yüksek seviyelerde kalacağı not edilmiştir. Bu çerçevede, dünya genelinde gevşek para politikalarının sürdürüleceği tahmin edilmektedir. Orta Vadeli Program açıklandı. 9 Ekim‟de Türkiye‟de 2013–2015 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklanmıştır. Türkiye‟de makroekonomik göstergelerin 2012 yılı gerçekleşme tahminlerini içeren ve önümüzdeki üç yıla ilişkin Hükümet‟in planladığı makroekonomik çerçeveyi çizen program, temel olarak dünya ekonomisindeki aşağı yönlü risklerin önümüzdeki dönemde de devam edeceği varsayımıyla hazırlanmıştır. Üç yıllık program döneminde Türkiye ekonomisinde yıllık ortalama reel büyüme oranının %4,7 civarında gerçekleşeceği ve büyümenin yurt içi talep kaynaklı olacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, Program dönemi sonunda işsizlik oranının %8,7‟ye, cari işlemler açığının milli gelire oranının %6,5‟e, AB tanımlı genel yönetim nominal borç stokunun milli gelire oranının ise %31‟e gerileyeceği öngörülmektedir. OVP‟ye göre, TÜFE‟deki yıllık artış da 2014 ve 2015 yıllarında %5 düzeyinde gerçekleşecektir. Cari açık aylık bazda Kasım 2009’dan bu yana en düşük seviyesinde... Cari işlemler açığı Ağustos ayında piyasa beklentisinin oldukça altında ve $1,2 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Açık, aylık bazda Kasım 2009‟dan bu yana en düşük seviyesindedir. Yılın ilk 8 aylık döneminde de, dış ticaret açığındaki daralmanın etkisiyle cari açık bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %33,4 azalarak $36 milyara gerilmiştir. Ağustos ayı itibarıyla 12 aylık kümülatif cari açık ise $59 milyar seviyesindedir. Böylece, Orta Vadeli Program‟ın 2012 yılı tahminine ($58,7 milyar) önemli ölçüde ulaşılmıştır. Bununla birlikte, iç talebin yeniden canlanma eğilimine girmesinin beklendiği 2013 yılında cari açıktaki iyileşmenin yavaşlayacağı tahmin edilmektedir. TCMB faiz koridorunu daraltmaya devam etti. Son aylarda cari açık ve enflasyona ilişkin risklerin bir miktar azalmasıyla birlikte ekonomik aktiviteyi desteklemeyi amaçlayan politika uygulamalarını ön plana çıkaran TCMB, Ekim ayında faiz koridorunu daraltmaya devam etmiştir. TCMB toplantı sonrası yayımladığı açıklamada iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü ifade ederken, iç talebin ılımlı bir seyir izlediğini belirtmiştir. Not artırım beklentisi sürüyor. Son dönemde, Türkiye‟nin kredi notunun artırılacağına ilişkin beklentilerin güçlendiği gözlenmektedir. Bu durum, uluslararası piyasalardaki dalgalı seyre karşın yurt içi piyasaların olumlu yönde ayrışmasına neden olmaktadır. Bu çerçevede, İMKB-100 endeksi Haziran ayından bu yana devam eden yükselişini sürdürmüş ve Ekim ayı sonunda 72.529 puanla rekor seviyeye ulaşmıştır. Gösterge tahvilin bileşik faizi de 31 Ekim itibarıyla %7,09 seviyesine kadar gerilemiştir. 1 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler Euro Alanı’nda devam eden kriz en büyük risk… ABD’de mali uçurum endişesi… IMF, Ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu‟nda global ekonomik görünüme ilişkin en büyük riskin Euro Alanı‟nda devam eden kriz olduğunu ifade etmiştir. Avrupa Merkez Bankası‟nın (ECB) Euro Alanı‟nın çevre ülkelerinin (Yunanistan, İrlanda, İtalya, Portekiz, İspanya) borçlanma maliyetlerini düşürmek için aldığı tedbirlerin olumlu olduğu, bununla birlikte sorun yaşayan ülkelerin taahhütlerini yerine getirmeleri gerektiği vurgulanmıştır. ABD‟de 2012 yılsonunda bazı vergi teşviklerinin sona erecek olması nedeniyle mevcut kanun uyarınca maliye politikalarında milli gelirin %4‟ü kadar sıkılaştırmaya gidileceği öngörülmektedir. “Mali uçurum” olarak adlandırılan bu durum kamu harcamalarında kısıntı yapılması olasılığını artırmakta ve büyüme üzerinde risk oluşturmaktadır. IMF raporunda “mali uçurum”un önüne geçileceğini ve borçlanma tavanının yükseltileceğini varsaymıştır. Bu konunun, 6 Kasım‟da yapılacak seçimlerin ardından netleşeceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, ABD‟de hanehalkı borçluluğunun yüksek seviyesinin ve zayıf tüketici güveninin büyüme performansını olumsuz etkilemeye devam edeceği tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan ülke ekonomilerinde ise, önümüzdeki dönemde gevşek para politikası uygulamalarına bağlı olarak istihdam artışının ve iç tüketimin büyümeyi destekleyeceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, bu ülkelerde de büyüme oranlarının krizden önceki seviyelerin altında seyretmeye devam edeceği ifade edilmiştir. IMF Tahminleri (%) 2011(G) Büyüme Dünya Gelişmiş Ülkeler ABD Euro Alanı Japonya Gelişmekte Olan Ülkeler Çin Brezilya Türkiye Enflasyon Gelişmiş Ülkeler Gelişmekte Olan Ülkeler Dünya Ticaret Hacmi Artışı Ekim ayı Tahminleri 2012 2013 Temmuz ayı Tahminlerinden Farkı 2012 2013 3,8 1,6 1,8 1,4 -0,8 6,2 9,2 2,7 8,5 3,3 1,3 2,2 -0,4 2,2 5,3 7,8 1,5 3,0 3,6 1,5 2,1 0,2 1,2 5,6 8,2 4,0 3,5 -0,2 -0,1 0,1 -0,1 -0,2 -0,3 -0,2 -1,0 0,7* -0,3 -0,3 -0,1 -0,5 -0,3 -0,2 -0,2 -0,7 0,3* 2,7 7,2 5,8 1,9 6,1 3,2 1,6 5,8 4,5 -0,1 -0,2 -0,6 0,0 0,2 -0,7 G: Gerçekleşme * Nisan ayı tahminlerinden farkı Kaynak: IMF – Dünya Ekonomik Görünüm Raporu Ekim 2012 Gevşek para politikalarının IMF, küresel ölçekte uygulanan para politikalarının ekonomik aktiviteyi destekleyici sürdürüleceği öngörülüyor. nitelikte olduğunu ifade ederken, piyasalarda önümüzdeki dönemde de bu sürecin devam edeceği tahmin edilmektedir. Nitekim, ECB‟nin sorunlu ülkelerin tahvillerini almaya başlayacağını duyurması, FED‟in üçüncü tur varlık alımına başlaması ve daha önce 2014 sonuna kadar devam edeceği ifade edilen düşük faiz politikasının 2015 ortalarına kadar sürdürüleceğini açıklaması global likidite koşullarını olumlu yönde etkilemektedir. ECB ve FED‟in yanı sıra Japonya Merkez Bankası da (BoJ) varlık alım programını genişletirken, diğer birçok gelişmiş ülke yakın zamanda politika faizlerini indirmiş ya da faiz artırımlarını ertelemiştir. Gelişmekte olan ülke merkez bankaları da zayıflayan ekonomik aktivite ve düşük enflasyon oranlarına bağlı olarak para politikalarını gevşetici yönde adım atmaktadırlar. Para politikalarında gevşek duruşun global likidite koşullarını destekleyeceği beklentisine karşın, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının, finansal kırılganlıkların devam etmesi ve yüksek risk algısına bağlı olarak dalgalı bir seyir izlemesi beklenmektedir. 2 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 S&P İspanya’nın kredi notunu düşürdü. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor‟s (S&P) Ekim ayı başında İspanya‟nın BBB+ olan kredi notunu iki basamak indirerek BBB-„ye çekmiş ve not görünümünü negatif olarak belirlemiştir. Ülkenin kredi notu bir basamak daha düşürüldüğünde “yatırım yapılabilir“ seviyenin altına inecektir. Derecelendirme kuruluşu, not indirimine gerekçe olarak ülkede büyüme ve bütçe performansının olumsuz görünümünü ve borç krizinin çözümüne ilişkin belirsizlikleri sıralamıştır. Son dönemde, İspanyol bankalarına ilişkin olumsuz görünüm de belirginleşmektedir. Ekonomik aktivitenin zayıf seyrine ve yüksek işsizlik oranına bağlı olarak İspanya‟da geri dönmeyen kredilerin toplam kredilere oranı Ağustos 2012 itibarıyla %10‟u aşmıştır. Söz konusu oran Aralık 2006‟da %0,72 seviyesindeydi. Euro Alanı’nda ortak bankacılık otoritesine ilişkin görüşmeler sürüyor. Haziran ayında yapılan Euro Alanı Liderler Zirvesi‟nde gelecekteki bankacılık sektörü krizlerini önlemek amacıyla ortak bir bankacılık otoritesi kurulması yönünde alınan kararın ardından çalışmalar devam etmektedir. Bununla birlikte, ECB bünyesinde oluşturulması planlanan otoritenin 2014 yılından önce tam anlamıyla etkin olması beklenmemektedir. €/$ paritesi Eylül ayında yükseldi. Ekim ayının ilk yarısında risk algılamasındaki iyileşmeyle birlikte genel olarak artış eğiliminde olan €/$ paritesi, ayın geri kalan kısmında nispeten yatay bir seyir izlemiştir. 31 Ekim itibarıyla €/$ paritesi 1,30 düzeyinde gerçekleşmiştir. Ekim ayında BoJ‟un varlık alım programını genişletmesi paralelinde artış kaydeden $/¥ paritesi de 31 Ekim itibarıyla 79,8 seviyesindedir. 10 VIX Endeksi ve €/$ Paritesinin Seyri* 1,32 12 1,30 14 1,28 16 €/$ Paritesi (sol eksen) 1,26 18 Risk Algısında İyileşme 1,34 VIX Endeksi (Ters Ölçek) 26.10.12 21.10.12 16.10.12 11.10.12 06.10.12 01.10.12 26.09.12 21.09.12 16.09.12 11.09.12 06.09.12 20 01.09.12 1,24 Kaynak: Reuters *Kasırga nedeniyle ABD piyasalarında işlem yapılmamasından ötürü veriler 26 Ekim itibarıyladır. Petrol fiyatları yüksek seyrini koruyor. Ekim ayında ABD‟de petrol stoklarının artış eğilimi sergilemesi petrol fiyatlarının gerilemesinde etkili olmuştur. 31 Ekim itibarıyla Brent türü ham petrolün fiyatı $/varil 109 düzeyinde gerçekleşmiştir. Ekim ayının ilk haftasında $/ons 1.796 ile 2012 yılı içerisindeki en yüksek seviyesine yaklaşan altın fiyatları ise ayın geri kalan kısmında gerilemiştir. 31 Ekim itibarıyla altın fiyatları $/ons 1.720 seviyesindedir. 3 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler Orta Vadeli Program açıklandı. 9 Ekim‟de açıklanan Orta Vadeli Program‟ın global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2013-2015 döneminde global büyümedeki artışın tedrici olacağı, buna karşılık Türkiye‟nin ticaret ortaklarının daha ılımlı büyüyeceği, yükselen piyasa ekonomilerine sermaye girişinin devam edeceği öngörülmüştür. 2013 yılında özel tüketim ve yatırım harcamalarının hızlanacağı öngörülüyor. OVP‟ye göre, küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler ve cari işlemler açığındaki artışa karşı alınan önlemler sonucunda, Türkiye ekonomisinde başlayan ivme kaybı 2012 yılının ilk yarısında da devam etmiştir. Son bir yılda net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının giderek artması sonucunda iç talep yavaşlamasının büyüme üzerindeki olumsuz etkisi ise sınırlı kalmıştır. 2012 yılının son çeyreğinde net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının azalması, iç talebin ise nispi olarak toparlanması öngörülmektedir. Söz konusu varsayımlar çerçevesinde 2012 yılında büyümenin %3,2 olacağı tahmin edilmektedir. 2013 yılında GSYH büyümesi ise %4 olarak öngörülmüştür. 2014 ve 2015 yıllarında da büyümenin potansiyel seviyesine yakınsayarak %5 düzeyinde gerçekleşmesi hedeflenmektedir. 2013-2015 döneminde büyümenin kompozisyonunun da 2012 yılına göre değişiklik göstermesi, büyümeye net ihracatın katkısının sınırlı kalması ve büyümenin esas itibarıyla yurt içi talep kaynaklı gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Bu dönemde, özellikle 2012 yılında önceki yıllara kıyasla zayıf bir görünüm sergileyen özel tüketim ve yatırım harcamalarının artış kaydetmesi beklenmektedir. Maliye politikasında temkinli duruş devam edecek. OVP‟de maliye politikasının makroekonomik istikrarın güçlendirilmesine, özel sektör öncülüğünde bir büyüme sürecinin desteklenmesine ve cari açık ile enflasyonla mücadeleye yardımcı olacak bir yaklaşımla yürütülmesi öngörülmektedir. 2012 sonunda %2,3 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilen merkezi yönetim bütçe açığının GSYH‟ye oranının program dönemi boyunca tedrici bir şekilde azalarak 2015 sonu itibarıyla %1,8‟e gerilemesi hedeflenmektedir. Harcama ve gelir kalemlerinin seyrine ilişkin öngörüler dikkate alındığında, maliye politikasında genel olarak temkinli duruşun korunduğu anlaşılmaktadır. GSYH‟ye oran olarak 2011 yılında %39,2 düzeyinde gerçekleşen AB tanımlı genel yönetim nominal borç stokunun da 2012 yılında %36,5 düzeyine gerilemesi ve düzenli bir azalma eğilimi göstererek Program dönemi sonunda %31 düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Cari açıktaki iyileşmenin ivme kaybedeceği tahmin ediliyor. Program döneminde Türkiye‟nin dış ticaret ortaklarının büyümesinin ılımlı seyredeceği, ihracatta pazar ve ürün çeşitlendirmesinin artacağı tahmin edilmektedir. 2012 yılında $58,7 milyar (milli gelirin %7,3‟ü) düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilen cari açığın, iç talepte beklenen canlanmaya bağlı olarak 2013 sonunda $60,7 milyara yükselmesi, GSYH‟ye oranının ise %7,1‟e gerilemesi öngörülmektedir. Orta Vadeli Programda, 2012 yılında iç talebin zayıf seyrine ve ihracattaki pazar çeşitlendirmesine bağlı olarak gerileme eğilimine giren cari açığın milli gelire oranındaki azalmanın tedricen sürdürüldüğü bir çerçeve çizilmiştir. 2013-2015 döneminde, artması öngörülen iç talebe rağmen tasarruf oranlarının artırılmasına yönelik çalışmalar ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik adımlar sayesinde cari açığın milli gelire oranının %6,5-7 civarında seyredeceği öngörülmektedir. Enflasyondaki gerileme eğiliminin devam edeceği öngörülüyor. Programda, toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde yaptığı katkının 2013-2015 döneminde devam edeceği ve emtia fiyatlarının büyük ölçüde yatay seyredeceği öngörülmektedir. Bu çerçevede, TÜFE yıllık artış hızının 2013 yılında %5,3, 2014 ve 2015 yıllarında ise orta vadeli hedef olan %5 civarında 4 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Öte yandan, program döneminde büyümenin tüketim ve yatırım harcamaları kaynaklı olacağı yönündeki varsayım dikkate alındığında, enflasyon öngörülerinin bir miktar iyimser kaldığı düşünülmektedir. Orta Vadeli Program Öngörüleri BÜYÜME VE İSTİHDAM GSYH (Milyar USD, Cari fiyatlarla) Kişi Başına Milli Gelir (GSYH, USD) GSYH Büyümesi (%) Toplam Tüketim (%) Toplam Sabit Sermaye Yatırımı (%) İşsizlik Oranı (%) KAMU MALİYESİ Bütçe Dengesi (GSYH’ye Oran, %) Faiz Dışı Denge (GSYH’ye Oran, %) AB Tanımlı Genel Yönetim Nominal Borç Stoku (GSYH’ye Oran, %) ÖDEMELER DENGESİ İhracat (FOB) (Milyar USD) İthalat (CIF) (Milyar USD) Cari İşlemler Dengesi (milyar USD) Cari İşlemler Dengesi / GSYH (%) ENFLASYON TÜFE Yıl Sonu % Değişim 2012 2013 2014 2015 799 10.673 3,2 1,0 -0,5 9,0 858 11.318 4,0 3,1 6,8 8,9 919 11.982 5,0 4,3 6,7 8,8 998 12.859 5,0 4,3 6,2 8,7 -2,3 1,1 -2,2 1,2 -2,0 1,1 -1,8 1,2 36,5 35,0 33,0 31,0 149,5 239,5 -58,7 -7,3 158,0 -253,0 -60,7 -7,1 172,3 -272,2 -63,6 -6,9 187,1 -291,2 -64,7 -6,5 7,4 5,3 5,0 5,0 Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Sanayi üretimi geriledi. Sanayi üretim endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,5 azalmıştır. 2012 yılında ilk defa düşüş kaydeden endeks, Türkiye ekonomisinde özellikle üçüncü çeyrekte belirginleşen ivme kaybını teyit etmektedir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, sanayi üretim endeksinde en büyük paya sahip imalat sanayi endeksinin geçtiğimiz yılın aynı ayına göre %2,6 gerilediği, buna karşılık madencilik ve taş ocakçılığı ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı endekslerindeki artışın toplam sanayi üretimdeki gerilemeyi bir miktar sınırlandırdığı görülmektedir. Ağustos ayında imalat sanayi endeksini oluşturan 24 sektörden 15‟inde üretim geçtiğimiz yılın aynı ayına göre gerilemiştir. Özellikle mobilya imalatı ve motorlu kara taşıtı imalatı sektörlerindeki gerileme dikkat çekmektedir. Sanayi Üretim Endeksi (yıllık % değişim) 25 20 15 10 5 0 Tem.12 Nis.12 Oca.12 Eki.11 Tem.11 Nis.11 Oca.11 Eki.10 Tem.10 Nis.10 Oca.10 -5 Kaynak: TÜİK Reel Kesim Güven Endeksi geriledi. TCMB‟nin açıklamış olduğu verilere göre, Reel Kesim Güven Endeksi Ekim ayında bir önceki aya göre 0,7 puan düşüş kaydederek 102,4 seviyesine gerilemiştir. Üst üste dördüncü ayında da düşen endeksin alt kalemleri incelendiğinde, özellikle gelecek üç aya ilişkin üretim hacmi ve ihracat siparişlerine yönelik beklentilerdeki bozulmanın endeksin gerilemesinde etkili olduğu görülmektedir. Bu dönemde, 5 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) da bir önceki yılın aynı ayına göre %2,1 gerileyerek %74,9 düzeyinde gerçekleşmiştir. Eylül ayında Tüketici Güven Endeksi de bir önceki aya göre 2,3 puan düşerek 88,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Tüketici güvenindeki düşüşte, tüketicilerin önümüzdeki döneme ilişkin genel ekonomik durum ve satın alma gücü beklentilerindeki bozulma etkili olmuştur. Güven Endeksleri 130 120 110 100 90 Reel Kesim Güven Endeksi 80 Tüketici Güven Endeksi Eki.12 Tem.12 Nis.12 Oca.12 Eki.11 Tem.11 Nis.11 Oca.11 Eki.10 Tem.10 Nis.10 Oca.10 70 Kaynak: TÜİK, TCMB İşsizlik oranı %8,4 seviyesinde… TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü İstatistikleri‟ne göre, Temmuz ayında işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 0,7 puan azalarak %8,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde, tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayındaki seviyesi olan %11,8‟den %10,7‟ye düşerken, genç nüfusta işsizlik oranı da 2 puan azalarak %16,3‟e gerilemiştir. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla toplam istihdamın 545 bin kişi arttığı görülmektedir. İstihdam artışına en yüksek katkıyı hizmetler sektörü yapmıştır. Bununla birlikte, mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı verileri incelendiğinde Türkiye‟de özellikle üçüncü çeyrekte belirginleşen ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın istihdamı da olumsuz etkilemeye başladığı dikkat çekmektedir. Nitekim, Haziran ayında %8,9 ile yılın en düşük seviyesine gerileyen mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı Temmuz ayında %9,1‟e yükselmiştir. Temel İşgücü Göstergeleri Nüfus (1.000 kişi) 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus (1.000 kişi) İşgücü (1.000 kişi) İstihdam (1.000 kişi) İşsiz (1.000 kişi) İşgücüne katılma oranı (%) İşsizlik oranı (%) Tarım dışı işsizlik oranı (%) Genç nüfusta işsizlik oranı (%) İşgücüne dahil olmayanlar (1.000 kişi) Tem. 2011 72.421 53.635 27.462 24.953 2.509 51,2 9,1 11,8 18,3 26.173 Tem. 2012 73.638 54.759 27.821 25.498 2.323 50,8 8,4 10,7 16,3 26.937 Kaynak: TÜİK Dış ticaret açığındaki daralma devam ediyor. TÜİK‟in açıkladığı verilere göre, Eylül ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %34,7 daralarak $6,8 milyar olmuştur. İhracat Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %21 artarken, ithalat %6,4 daralmıştır. Eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı ise bir önceki yılın aynı ayına göre 14,9 puan artarak %65,6‟ya yükselmiştir. 6 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 Dış Ticaret Dengesi Eylül (milyon $) İhracat İthalat Dış Ticaret Dengesi Karşılama Oranı (%) 2011 10.751 21.204 -10.453 50,7 2012 13.013 19.838 -6.825 65,6 Değişim (%) 21,0 -6,4 -34,7 - Ocak - Eylül 2012 2011 99.444 113.023 181.679 176.500 -82.236 -63.477 54,7 64,0 Değişim (%) 13,7 -2,9 -22,8 - Kaynak: TUİK Altın dış ticareti… Altın ihracatı Eylül ayında da $1,4 milyar ile yüksek düzeyini korumuştur. İlk dokuz aylık dönemde $10,7 milyara ulaşan altın ihracatı toplam ihracatın %9,5‟ini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, altın ihracatı hariç tutulduğunda da Eylül ayında ihracattaki yıllık artışın belirgin olduğu dikkat çekmektedir. İhracat (Yıllık Değişim, %) Eyl.12 Tem.12 Altın* Hariç İhracat Mar.12 Oca.12 Kas.11 Eyl.11 Tem.11 May.11 Mar.11 Oca.11 İhracat May.12 35 30 25 20 15 10 5 0 -5 -10 Kaynak: TÜİK (*) Parasal olmayan altın Tüketim malı ithalatındaki gerileme ivme kaybetti. Yılın ilk dokuz aylık döneminde toplam ithalatın %74,5‟lik kısmını oluşturan ara malı ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yatay bir seyir izlerken, sermaye ve tüketim malları ithalatı sırasıyla %11,2 ile %13,5 oranında gerilemiştir. Öte yandan, bir önceki yılın aynı dönemine göre aylık bazda tüketim malı ithalatındaki gerilemenin son üç aylık dönemde ivme kaybettiği dikkat çekmektedir. Geniş Ekonomik Kategorilere Göre İthalat (Yıllık Değişim, %) 80 Ara Malları 60 Tüketim Malları Sermaye Malları 40 20 0 -20 Eyl.12 Tem.12 May.12 Mar.12 Oca.12 Kas.11 Eyl.11 Tem.11 May.11 Mar.11 Oca.11 -40 Kaynak: TÜİK Cari açık aylık bazda Kasım 2009’dan bu yana en düşük seviyesinde... Cari işlemler açığı Ağustos ayında piyasa beklentisinin ($1,8 milyar) oldukça altında ve $1,2 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Açık, aylık bazda Kasım 7 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 2009‟dan bu yana en düşük seviyesindedir. Yılın ilk 8 aylık döneminde de, dış ticaret açığındaki daralmanın etkisiyle cari açık bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %33,4 azalarak $36 milyara gerilemiştir. Ağustos ayı itibarıyla 12 aylık kümülatif cari açık ise $59 milyar seviyesindedir. Böylece, Orta Vadeli Program‟ın 2012 yılı tahminine ($58,7 milyar) önemli ölçüde ulaşılmıştır. Enerji ithalatı hariç tutulduğunda ise 12 aylık kümülatif cari açık $189 milyona gerilemektedir. Ödemeler Dengesi (milyon $) Cari İşlemler Dengesi Dış Ticaret Dengesi Hizmetler Dengesi Turizm (net) Gelir Dengesi Cari Transferler Sermaye ve Finans Hesapları Sermaye Hesapları Finans Hesapları Doğrudan Yatırımlar (net) Portföy Yatırımları (net) Hisse Senetleri Borç Senetleri Diğer Yatırımlar (net) Varlıklar Efektif ve Mevduat Yükümlülükler Krediler Bankacılık Sektörü Bankacılık Dışı Sektörler Mevduat Yurt Dışı Bankalar Yabancı Para Türk Lirası Yurt Dışı Kişiler Rezerv Varlıklar (net) Net Hata ve Noksan Ağustos 2012 -1.181 -4.295 3.435 3.038 -439 118 631 0 631 584 2.720 429 1.355 4.222 1.661 1.634 2.561 1.102 121 1.345 2.209 2.267 1.882 385 354 -6.895 550 Ocak-Ağustos 2011(I) 2012(II) -54.210 -36.082 -61.339 -45.191 11.662 13.138 11.514 12.266 -5.571 -4.853 1.038 824 45.184 31.839 -21 0 45.205 31.839 8.969 6.833 17.456 20.313 -1.218 2.393 16.493 15.209 23.442 20.428 6.850 3.008 8.680 3.407 16.592 17.420 14.583 5.103 9.112 2.625 5.696 3.835 -1.081 9.736 -2.232 9.102 2.964 7.595 -5.196 1.507 2.321 2.031 -4.662 -15.735 9.026 4.243 % Değişim (II/I) -33,4 -26,3 12,7 6,5 -12,9 -20,6 -29,5 -29,6 -23,8 16,4 -7,8 -12,9 -56,1 -60,7 5,0 -65,0 -71,2 -32,7 156,2 -12,5 237,5 -53,0 Eyl.11Ağu.12 -59.013 -72.944 19.472 18.796 -7.061 1.520 52.380 -9 52.389 11.433 24.843 2.625 19.000 25.373 7.468 7.569 17.905 9.483 5.960 5.436 6.458 5.493 6.390 -897 3.157 -9.260 6.633 Kaynak: TCMB TCMB Ağustos ayında döviz rezervlerini $6,9 milyar artırdı. Kayıtlı işlemlerle Türkiye‟ye net sermaye girişi $7.526 milyona ulaşmış ve söz konusu girişin $6.895 milyonu ödemeler dengesine TCMB döviz rezervlerinin artışı olarak yansımıştır. Yılın ilk 8 aylık döneminde net doğrudan yatırımlar bir önceki yılın aynı dönemine göre %24 gerileyerek $6,8 milyar düzeyinde kalmıştır. Yurt dışı yerleşiklerin Ağustos ayında hisse senedi piyasasında gerçekleştirdiği $429 milyon tutarındaki alımla birlikte, hisse senetleri piyasasına yılın ilk sekiz aylık dönemindeki toplam net sermaye girişi $2,4 milyara yükselmiştir. Yurt dışı yerleşiklerin Ağustos ayındaki $1,3 milyar DİBS alımı ile birlikte ilk sekiz aylık dönemde toplam $10,4 milyar tutarında DİBS alımı gerçekleştirdiği görülmektedir. Bankaların tahvil ihraçları ile birlikte borç senetleri piyasasına gerçekleşen net sermaye girişi yılın ilk 8 ayında $15,2 milyara yükselmiştir. 12 aylık kümülatif verilere göre, Ağustos 2012 itibarıyla doğrudan yabancı yatırım ve uzun vadeli sermaye hareketlerinin cari açığın finansmanındaki payı %34,4 düzeyindedir. Bankacılık sektörünün uzun vadeli borç çevirme oranı Ağustos ayında %69, OcakAğustos 2012 döneminde %88 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde bankaların uzun vadeli kredilerde net geri ödeyici, kısa vadeli kredilerde ise net kullanıcı olduğu göze çarpmaktadır. Bankacılık dışı sektörlerin uzun vadeli borç çevirme oranı ise Ağustos ayında %127, Ocak- Ağustos 2012 dönemi için %107 seviyesinde gerçekleşmiştir. 8 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 Cari açıktaki iyileşmenin ivme kaybedeceği tahmin ediliyor. Son aylarda, iç ve dış talepteki zayıf seyre ve altın ihracatındaki artışa bağlı olarak azalan dış ticaret açığının etkisiyle cari açıkta belirgin bir daralma eğilimi gözlenmektedir. Türkiye‟nin altın üretiminde sınırlı kapasiteye sahip olduğu dikkate alındığında, önümüzdeki dönemde parasal olmayan altın ihracat ve ithalatının 2012 öncesindeki seviyelerine dönmesi beklenmektedir. İç talebin yeniden canlanma eğilimine girmesinin beklendiği 2013 yılında cari açıktaki iyileşmenin yavaşlayacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, Türkiye‟nin enerji ithalatçısı bir ülke olduğu dikkate alındığında petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki dalgalanmaların cari açığın seyrinde etkili olacağı düşünülmektedir. Yılın ilk dokuz ayında bütçe açığı TL14 milyarı aştı. Merkezi Yönetim Bütçesi Eylül ayında TL5,8 milyar açık vermiştir. Eylül ayında bütçenin aynı zamanda faiz dışı açık da verdiği dikkat çekmektedir. Yılın ilk dokuz ayı itibarıyla bütçe açığı TL14,4 milyar, faiz dışı fazla ise TL25 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Merkezi Yönetim Bütçesi Eylül 2012 Yıllık % Değişim Değişim 2011 2012 Yıllık % Değişim Bütçe Hedefi* 29,0 21,3 220,9 258,0 16,8 362,7 3,3 8,2 34,8 39,5 13,7 49,0 25,8 23,2 186,1 218,5 17,4 313,7 23,2 5,2 221,1 243,7 10,2 329,2 Vergi Gelirleri 19,8 4,5 188,4 201,9 7,2 278,8 Diğer Gelirler 3,4 9,6 32,7 41,8 27,6 50,4 Bütçe Dengesi -5,8 211,6 0,2 -14,4 - -33,5 Faiz Dışı Denge -2,6 - 35,0 25,2 -28,0 15,5 (milyar TL) Harcamalar Faiz Harcamaları Faiz Dışı Harcamalar Gelirler Ocak-Eylül *Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nda yer alan 2012 yılsonu bütçe tahminleri Kaynak: Maliye Bakanlığı Vergi gelirlerinde sınırlı artış… Ekonomik aktivitedeki ivme kaybına bağlı olarak bütçe gelirleri zayıf bir seyir izlemektedir. Yılın ilk dokuz ayında bütçe gelirleri geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %10,2 artmıştır. Bu dönemde vergi gelirlerindeki artış %7,2 düzeyindedir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, zayıf iç talebe bağlı olarak Dahilde Alınan KDV tahsilatı yalnızca %2,7 artarken, İthalde Alınan KDV tahsilatı ithalattaki gerilemeye bağlı olarak %1,9 gerilemiştir. İlk dokuz ayda, Kurumlar Vergisi tahsilatı %6,3, Gelir Vergisi tahsilatı %14,7 artmıştır. Öte yandan, yılın ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,5 artan Özel Tüketim Vergisi tahsilatının yeni düzenlemelerin ardından önümüzdeki dönemde ivme kazanması beklenmektedir. Ayrıca, yılın ilk dokuz ayında KİT ve Kamu Bankaları Gelirleri %103 artarak bütçe gelirlerine katkı sağlamıştır. Cari transferlerdeki hızlı artış bütçe harcamalarını artırıyor. Yılın ilk dokuz aylık döneminde bütçe harcamaları büyük ölçüde cari transferlerdeki yükselişe bağlı olarak %17‟lik bir artış kaydetmiştir. Merkezi yönetim bütçe giderlerinin alt kalemleri incelendiğinde, sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderlerinin %26‟lık artış kaydettiği dikkat çekmektedir. Ayrıca, söz konusu dönemde %19‟luk bir artış kaydeden personel giderleri de bütçe açığının genişlemesinde etkili olmuştur. TCMB faiz koridorunu daraltmaya devam etti. Son aylarda cari açık ve enflasyona ilişkin risklerin bir miktar azalmasıyla birlikte ekonomik aktiviteyi desteklemeyi amaçlayan politika uygulamalarını ön plana çıkaran TCMB, Ekim ayında gecelik borç verme faizini 50 baz puan indirerek %9,5‟e düşürürken, politika faizi olan %5,75‟lik bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmemiştir. TCMB toplantı sonrası yayımladığı açıklamada iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü ifade ederken, iç talebin ılımlı bir seyir izlediğini belirtmiştir. Enflasyondaki düşüşün yılın son çeyreğinde belirginleşeceğini tahmin eden TCMB, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve 9 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 enerji fiyatlarındaki artışların ikincil etkilerine karşı temkinli bir tavır sergileyeceğini vurgulamıştır. Rezerv opsiyonu katsayıları artırıldı. TCMB, TL yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilecek kısmına ilişkin rezerv opsiyonu katsayılarını da (ROK) her bir dilim için 0,1 puan artırmıştır. TCMB, ROK‟ların artırılmasının yanı sıra faiz koridorunun daraltılmasının finansal istikrarı destekleyeceği değerlendirmesinde bulunmuş ve gerekli görülmesi halinde önümüzdeki dönemde aynı doğrultuda ölçülü bir adım atılabileceğini ifade etmiştir. TCMB, yılın son Enflasyon Raporu’nu açıkladı. TCMB, yılın son enflasyon raporunda 2012 yılsonu enflasyon tahminini petrol ve ithalat fiyatları ile vergi ve yönetilen fiyat ayarlamalarına bağlı olarak toplamda 1,2 puan yukarı revize ederek %7,4 seviyesine çıkarmıştır. Raporda, likidite koşullarının ekonomik aktiviteyi daha fazla destekleyecek konuma getirildiği vurgulanmıştır. Bununla birlikte, TCMB daha önce belirttiği gibi küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde esnekliğin korunacağını belirtmiştir. Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler Mevduat hacmi yılsonuna göre %7,3 arttı. BDDK tarafından yayımlanan Haftalık Bülten verilerine göre, 19 Ekim 2012 itibarıyla toplam mevduat hacmi yılsonuna göre %7,3 artış kaydederek TL785 milyar düzeyine yükselmiştir. TP mevduat %8,3, YP mevduatın USD karşılığı da %11,4 oranında artış kaydetmiştir. Kredi hacmi yılsonuna göre %11,3 arttı. 19 Ekim 2012 itibarıyla toplam kredi hacmi yılsonuna göre %11,3‟lük artış kaydederek TL772 milyara yükselmiştir. Bu dönemde, TP krediler %15,4 düzeyinde artış kaydederken, YP kredilerin USD karşılığı %7,3 oranında artarak $116 milyara ulaşmıştır. Kredi türlerine göre incelendiğinde ise, iç talepteki zayıf seyre paralel olarak tüketici kredilerinin artış hızındaki yavaşlamanın daha belirgin olduğu görülmektedir. Kredi Türlerine Göre Yıllık % Değişim* 60 50 40 30 20 Tüketici Kredileri ve Bireysel Kredi Kartları 10 Eki.12 Tem.12 Nis.12 Oca.12 Eki.11 Tem.11 Oca.11 Nis.11 Ticari Krediler 0 (*)Kur etkisinden arındırılmıştır. Kaynak: BDDK Haftalık Bülten Menkul kıymetler portföyü… Bankacılık sektörü menkul kıymetler portföyü 19 Ekim 2012 itibarıyla yılsonuna göre %3 gerileyerek TL277 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Vadeye kadar elde tutulacak menkul kıymetler ile repo konusu menkul değerler gerilerken, satılmaya hazır menkul değerlerde artış kaydedilmiştir. Emanet menkul kıymetler portföyü… 19 Ekim 2012 itibarıyla bankalar emanetindeki menkul kıymetler portföyü yılsonuna göre %26,4 artış kaydederek TL207 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde, yurt içi yerleşiklerin menkul kıymetler portföyü %11,1, yurt dışı yerleşiklerin portföyü ise %47,6 artış kaydetmiştir. 10 İktisadi Araştırmalar Bölümü Kasım 2012 Yabancı para net genel 19 Ekim 2012 itibarıyla bankacılık sektörünün yabancı para net genel pozisyonu pozisyonu (+) $1.914 milyon (+) $1.914 milyon düzeyinde gerçekleşmiştir. Yabancı para net genel pozisyonu düzeyinde… bilanço içi kalemlerde (-) $15.984 milyon, bilanço dışında ise (+) $17.898 milyon seviyesindedir. Beklentiler… Euro Alanı’nda devam eden makroekonomik sorunlar ile ABD’ye ilişkin mali uçurum endişesi global ekonomik görünümü olumsuz etkilemektedir. Bu çerçevede, Fed ve ECB’nin yanı sıra birçok ülkenin merkez bankaları da para politikalarını gevşetmektedir. Yurt içinde ise büyümenin kompozisyonunda önümüzdeki dönemde net ihracatın katkısının tedrici olarak azalıp, tüketim ve yatırım harcamalarının katkısının artacağı öngörülmekte, iç talepte beklenen nispi canlanmanın bankacılık sektörü kredi hacmi artışını destekleyeceği, öte yandan, cari açıktaki iyileşmenin bir miktar ivme kaybedeceği düşünülmektedir. TCMB’nin ise faiz koridorunun üst sınırını ölçülü şekilde indirmeye devam edeceği tahmin edilmektedir. 11 EK- GÖSTERGELER MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER BÜYÜME GSYH (Yıllık % Değişim) Sektörlere Göre Katkı Puan (%) 15 13 10 8 5 2,9 3 0 -2 2012/2 2012/1 2011/4 2011/3 2011/2 2011/1 2010/4 2010/3 2010/2 2010/1 2009/4 2009/3 2009/2 2009/1 2008/4 2008/3 2008/2 2008/1 2007/4 2007/3 Hizmetler İnşaat Sanayi Tarım GSYH 2007/1 2012/2 2012/1 2011/4 2011/3 2011/2 2011/1 2010/4 2010/3 2010/2 2010/1 2009/4 2009/3 2009/2 2009/1 2008/4 2008/3 2008/2 -17 2008/1 -20 2007/4 -12 2007/3 -15 2007/2 -7 2007/1 -10 2007/2 -5 SINAİ ÜRETİM İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (%) Sınai Üretim (Yıllık % Değişim) 30 80 2011 2011 2012 25 20 2012 77,0 19,2 74,9 75 14,0 15 12,1 10,6 8,9 10 5 8,2 7,0 5,9 4,4 1,5 2,6 3,0 1,5 7,5 7,0 8,5 3,7 3,3 3,8 70 0 -1,5 -5 O Ş M N M H T A 65 E E K A O Ş M N M H T A E E K A DIŞ TİCARET Dış Ticaret (Yıllık % Değişim) 60 50 Cari İşlemler Açığı (milyar $) Aylık 8 İhracat 12 Aylık 7 İthalat 40 85 Aylık 12 Aylık 80 6 75 Tem.12 Oca.12 Eyl.12 Ağu.12 Tem.12 Haz.12 May.12 Nis.12 Mar.12 Şub.12 Oca.12 Ara.11 Kas.11 Eki.11 Ağu.12 45 -20 Haz.12 50 0 -6,4 May.12 1 Nis.12 55 -10 Mar.12 2 Şub.12 60 0 Ara.11 3 Kas.11 65 10 Eki.11 70 4 21,0 Eyl.11 5 20 30 ENFLASYON Aylık Enflasyon (%) 4 Yıllık Enflasyon (%) 16 TÜFE ÜFE 14 3 12 2 1,03 1 9,19 10 1,03 8 0 6 -1 TÜFE -2 4 ÜFE 4,03 Eyl.12 Ağu.12 Tem.12 Haz.12 May.12 Nis.12 Mar.12 Şub.12 Oca.12 Ara.11 Kas.11 Eyl.12 Ağu.12 Tem.12 Haz.12 May.12 Nis.12 Mar.12 Şub.12 Oca.12 Ara.11 Kas.11 Eki.11 Kaynak: TCMB, TÜİK, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü Eki.11 2 -3 12 Eki.12 170 Eki.12 Eyl.12 Ağu.12 Tem.12 Haz.12 May.12 Eki.12 Eyl.12 Ağu.12 Tem.12 Haz.12 May.12 Nis.12 Mar.12 Şub.12 Oca.12 2,4 Eyl.12 270 1,40 Ağu.12 370 Tem.12 470 Haz.12 Risk Primleri Nis.12 7,5 Ara.11 Kurlar May.12 7 Mar.12 8 Nis.12 10 Şub.12 Hazine İhalelerinde Oluşan Ortalama Bileşik Faiz (%) Mar.12 11 Şub.12 1,15 Oca.12 1,6 Ara.11 1,20 Oca.12 1,8 Kas.11 2,0 Kas.11 Eki.12 Eyl.12 Ağu.12 2,2 Ara.11 Eki.12 Eyl.12 Ağu.12 Tem.12 Haz.12 May.12 Nis.12 Mar.12 Şub.12 Oca.12 Ara.11 Kas.11 €/TL $/TL Sepet (0,5*€+0,5*$) Kas.11 Eki.12 Eyl.12 Tem.12 Haz.12 May.12 Nis.12 Mar.12 Şub.12 Oca.12 Ara.11 Kas.11 2,6 Ağu.12 Tem.12 Haz.12 May.12 Nis.12 Mar.12 Şub.12 Oca.12 220 Ara.11 Kas.11 DÖVİZ 1,45 Parite €/$ 1,35 30 Günlük Hareketli Ortalama 1,30 1,25 BONO-TAHVİL 5 TL DİBS'lerin Beklenen Reel Getirisi (%) 4 9 3 2 1 0 0,2 40 VIX Endeksi 420 30 320 20 EMBI+ EMBI+(TR) 10 Kaynak: TCMB, Reuters, Kalkınma Bakanlığı, İMKB, JP Morgan, CBOE, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü 13 2. 2. 8 Ekim 1. Kasım 1. 2. Aralık 1. 2. 2012 Ocak 1. 2. Şubat 1. 2. Mart 1. 2. Nisan 1. 2. Mayıs 1. 2. Haziran 1. 2. Temmuz 1. 2. Ağustos 1. 2. Eylül 1. 2. Ekim 1. 2. 2. 65.000 2. Eylül 1. 2. Ağustos 1. 2. Temmuz 1. 2. Haziran 1. 2. Mayıs 1. 2. Nisan 1. 2. Mart 1. 2. Şubat 1. 2. 2012 Ocak 1. 2. Ekim 1. 3,2 Eyl.12 Ağu.12 12 Ay Sonrasının Yıllık TÜFE Beklentisi (%) Tem.12 2. 1,65 Aralık 1. 1,8047 Kasım 1. 2. Bankalararası Döviz Piyasası Cari Yıl Sonu Dolar Kuru Beklentisi (TL) Haz.12 2. Ekim 1. 2. Eylül 1. 2 May.12 2. Eylül 1. 2. Ağustos 1. 3 Nis.12 2. Ağustos 1. 2. Temmuz 1. 75.000 Mar.12 2. Temmuz 1. 2. Haziran 1. 6 Şub.12 2. Haziran 1. 2. Mayıs 1. Yıl Sonu GSYH Büyüme Beklentisi (%) Oca.12 2. Mayıs 1. 2. Nisan 1. 7 Ara.11 2. Nisan 1. 2. Mart 1. 80.000 Kas.11 2. Mart 1. 2. Şubat 1. 8 Eki.11 2. Şubat 1. 2012 Ocak 1. 2. Aralık 1. 2. Kasım 1. 4 2. 7 Ekim 1. 2. Eylül 1. 2. Ağustos 1. 2. Temmuz 1. 2. Haziran 1. 2. Mayıs 1. 2. Nisan 1. 2. Mart 1. 2. Şubat 1. 2012 Ocak 1. 2. Aralık 1. 2. Kasım 1. 1,95 2. 2012 Ocak 1. 2. Aralık 1. 2. Kasım 1. BEKLENTİ ANKETİ VE DİĞER ÖNCÜ GÖSTERGELER Yıl Sonu Cari Açık Beklentisi (milyon $) 5 70.000 60.000 60.528 55.000 11 Yıl Sonu TÜFE Beklentisi (%) 10 1,80 9 7 7,29 6 8 Tüketici Güven Endeksi 6,70 88,8 6 Kaynak: TCMB, TÜİK 14 EKONOMİK GÖSTERGELER TABLOSU BÜYÜME GSYH (milyon $) Büyüme Oranı (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012/Ç1 2012/Ç2 526.429 648.754 742.094 616.703 731.608 774.188 6,9 4,7 0,7 -4,8 9,2 8,5 3,3 2,9 ENFLASYON (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Ağu.12 Eyl.12 ÜFE (yıllık) 11,58 5,94 8,11 5,93 8,87 13,33 4,56 4,03 TÜFE (yıllık) 9,65 8,39 10,06 6,53 6,40 10,45 8,88 9,19 DÖVİZ KURLARI 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Ağu.12 Eyl.12 TÜFE Bazlı Reel Kur Endeksi 111,9 131,3 115,0 116,8 125,7 109,5 118,9 116,4 $/TL 1,4131 1,1647 1,5123 1,5057 1,5460 1,9065 1,8070 1,7820 1,7928 Euro/TL 1,8586 1,7102 2,1408 2,1603 2,0491 2,4592 2,2683 2,2929 2,3216 Euro/$ 1,3196 1,4589 1,3978 1,4316 1,3377 1,2945 1,2575 1,2858 1,2958 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Ağu.12 Toplam Mal İhracatı 93.613 115.361 140.800 109.647 120.902 143.396 106.331 Toplam Mal İthalatı 134.669 162.213 193.821 134.497 177.347 232.488 151.522 Dış Ticaret Dengesi -41.056 -46.852 -53.021 -24.850 -56.445 -89.092 -45.191 Cari İşlemler Dengesi -32.249 -38.434 -41.524 -13.370 -46.643 -77.141 -36.082 YURTDIŞINDAN SAĞLANAN KREDİLER(1) (milyon $) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Ağu.12 Bankalar 5.814 5.609 3.267 -4.450 12.913 12.477 2.625 Uzun Vade 9.766 7.272 928 -1.662 895 5.553 -835 Kısa Vade -3.952 -1.663 2.339 -2.788 12.018 6.894 3.460 Diğer Sektörler 18.812 26.612 23.407 -10.070 -4.637 7.297 3.835 Uzun Vade 18.317 26.398 22.888 -9.368 -6.071 4.252 1.265 495 214 519 -702 1.434 3.045 2.570 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Ağu.12 Eyl.12 178.126 204.068 227.031 268.219 294.359 314.607 229.005 258.041 42.232 36.264 39.533 132.163 155.315 176.369 215.018 246,060 272.375 192.741 218.508 173.483 190.360 209.598 215.458 254.277 296.824 220.484 243.691 137.480 152.835 168.109 172.440 210.560 253.809 182.177 201.939 ÖDEMELER DENGESİ(1) (milyon $) Kısa Vade BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ (milyon TL) (1)(2) Harcamalar Faiz Harcamaları Faiz Dışı Harcamalar Gelirler Vergi Gelirleri Diğer Gelirler 45.963 48.753 50.661 53.201 48.299 36.003 37.525 41.490 43.018 43.715 43.014 38.307 41.752 Bütçe Dengesi -4.643 -13.708 -17.432 -52.761 -40.081 -17.783 -8.520 -14.350 Faiz Dışı Denge 41.320 35.045 33.229 440 8.217 24.448 27.744 25.183 MERKEZİ YÖNETİM TOPLAM BORÇ STOKU (milyar $) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Ağu.12 Eyl.12 İç Borç Stoku 178,9 219,2 181,7 219,2 228,2 195,2 213,0 217,2 66,6 67,1 69,8 74,1 78,1 79,2 79,2 80,0 245,5 286,3 251,5 293,2 306,3 274,4 292,2 297,2 Dış Borç Stoku Toplam Eki.12 Kaynak: TÜİK, TCMB, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, Reuters (1) Ödemeler dengesi ve bütçe verileri kümülatiftir. (2) Veriler Merkezi Yönetim Bütçesi’ne göredir. 15 BANKACILIK SEKTÖRÜ 2008 2009 2010 2011(I) Eyl.12 19 Eki.12(II) Değişim*(%) (II/I) Toplam Mevduat (milyon TL) 464.234 531.492 644.583 731.074 781.798 784.556 7,3 TL 299.270 348.167 447.551 473.408 509.482 512.726 8,3 YP 164.965 183.325 197.032 257.667 272.316 271.831 5,5 YP (Milyon $) 111.321 123.185 128.610 137.259 153.100 152.947 11,4 35,5 34,5 30,6 35,2 34,8 34,6 - 2008 2009 2010 2011(I) Eyl.12 19 Eki.12(II) Değişim*(%) (II/I) Toplam 96.779 115.255 127.965 163.524 200.141 206.703 26,4 Yurtiçi Yerleşikler 69.739 88.363 87.372 94.870 104.456 105.370 11,1 Yurtdışı Yerleşikler 27.040 26.892 40.593 68.654 95.685 101.334 47,6 2008 2009 2010 2011(I) Eyl.12 19 Eki.12(II) Değişim*(%) (II/I) 192.834 262.852 287.902 285.029 277.948 276.570 -3,0 2008 2009 2010 2011(I) Eyl.12 19 Eki.12(II) Değişim*(%) (II/I) Kredi Hacmi 373.862 400.510 535.336 693.395 768.407 772.083 11,3 TL 267.093 293.425 389.329 490.846 565.143 566.243 15,4 YP 106.770 107.085 146.007 202.549 203.264 205.840 1,6 Bireysel Krediler 156.029 168.693 227.985 301.237 339.964 342.530 13,7 Tüketici ve Taksitli Ticari Krediler 121.799 131.213 182.794 243.296 267.568 270.053 11,0 83.219 93.319 129.041 168.429 184.811 186.419 10,7 Konut 39.278 44.896 60.800 74.588 81.043 82.286 10,3 Taşıt 5.530 4.421 5.666 7.365 7.677 7.710 4,7 33.206 38.396 45.843 62.086 65.081 65.346 5,3 34.230 37.480 45.191 57.941 72.396 72.477 25,1 Bireysel Krd./Toplam Krediler (%) 41,7 42,1 42,6 43,4 44,2 44,4 - TASFİYE OLUNACAK ALACAKLAR ORANI (%) 2008 2009 2010 2011 Eyl.12 19 Eki.12 Toplam Krediler 3,4 5,1 3,6 2,6 2,9 2,9 Bireysel Krediler 3,8 6,6 4,4 3,0 3,2 3,1 Tüketici ve Taksitli Ticari Krediler 2,9 5,4 3,5 2,4 2,6 2,5 Tüketici Kredileri 2,2 4,1 2,7 1,9 2,1 2,1 Bireysel ve Kurumsal Kredi Kartları 6,7 10,4 7,9 5,7 5,4 5,3 2008 2009 2010 2011 Eyl.12 19 Eki.12 16 408 41 315 1.539 1.914 Bilanço içi -3.015 -11.528 -13.917 -17.764 -19.331 -15.984 Bilanço dışı 3.032 11.936 13.958 18.079 20.871 17.898 MEVDUAT YP Mev./Toplam Mev. (%) MÜŞTERİLER ADINA BANKALAR EMANETİNDE TUTULAN MENKUL KIYMETLER (milyon TL) (piyasa değeri) MENKUL KIYMETLER PORTFÖYÜ (milyon TL) Toplam KREDİLER (milyon TL) Tüketici Kredileri İhtiyaç Bireysel ve Kurumsal Kredi Kartları YABANCI PARA NET GENEL POZİSYONU (milyon $) Toplam Kaynak: BDDK (*) Yılsonuna göre değişim 16 İletişim Bilgileri İsim-Soyadı Unvan Tel E-mail İzlem Erdem Bölüm Müdürü +90 (212) 316 16 52 izlem.erdem@isbank.com.tr Alper Gürler Müdür Yardımcısı +90 (212) 316 16 81 alper.gurler@isbank.com.tr Kıvılcım Eraydın İktisat Uzmanı +90 (212) 316 16 86 kivilcim.eraydin@isbank.com.tr H. Erhan Gül İktisat Uzmanı +90 (212) 316 16 72 erhan.gul@isbank.com.tr Bora Çevik İktisat Uzman Yrd. +90 (212) 316 16 83 bora.cevik@isbank.com.tr Eren Demir İktisat Uzman Yrd. +90 (212) 316 16 73 eren.demir@isbank.com.tr Mustafa Kemal Gündoğdu İktisat Uzman Yrd. +90 (212) 316 16 93 kemal.gundogdu@isbank.com.tr Gamze Can İktisat Uzman Yrd. +90 (212) 316 16 74 gamze.can@isbank.com.tr Bu rapor Bankamız uzmanları tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. Bu raporda yer verilen görüş ve değerlendirmeler, hiçbir şekilde Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin kurumsal yaklaşımını yansıtmamakta olup, raporu kaleme alan uzmanların kişisel görüş ve değerlendirmeleridir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgi, görüş ve değerlendirmelerin doğru, değişmez ve eksiksiz olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan Türkiye İş Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. İşbu rapor üzerinde Bankamızın telif hakkı olup, Bankamızın yazılı izni alınmaksızın herhangi bir kişi tarafından, herhangi bir amaçla, kısmen veya tamamen çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayımlanamaz. Tüm haklarımız saklıdır. 17