Muhasebenin Temel Kavramları

advertisement
MuhasebeninTemelKavramlarõ
Öºr.Gör.SamiEfMEN
1
DƵŚĂƐĞďĞŶŝŶdĞŵĞů<ĂǀƌĂŵůĂƌŦ
1.SosyalSorumlulukKavramõ,
2.KiçilikKavramõ,
3.GçletmeninSürekliliºiKavramõ,
4.DönemsellikKavramõ,
5.ParaylaÖlçülmeKavramõ,
6.MaliyetEsasõKavramõ,
7.TarafsõzlõkveBelgelendirmeKavramõ,
8.TutarlõlõkKavramõ,
9.TamAçõklamaKavramõ,
10.GhtiyatlõlõkKavramõ,
11.ÖnemlilikKavramõ,
12.ÖzünÖnceliºiKavramõ.
2
ϭ͘^ŽƐLJĂů^ŽƌƵŵůƵůƵŬ<ĂǀƌĂŵŦ
Bu kavram, muhasebenin içlevini yerine getirme
hususundaki sorumluluºunu belirtmekte ve muhasebenin
kapsamõnõ, anlamõnõ, yerini ve amacõnõ göstermektedir.
muhasebenin
kavramõ;
sorumluluk
Sosyal
uygulamalarõnõn
muhasebe
organizasyonunda,
yürütülmesinde ve mali tablolarõn düzenlenmesi ve
sunulmasõnda; belli kiçi veya gruplarõn deºil, tüm
toplumun çõkarlarõnõn gözetilmesi ve dolayõsõyla bilgi
üretiminde gerçeºe uygun, tarafsõz ve dürüst davranõlmasõ
gereºini ifade eder.
3
Muhasebenin sunduºu mali bilgiler, tüm
içletme ilgilileri için önemlidir. Bu nedenle
muhasebeci, muhasebenin bilgi sunma görevini yerine
getirirken, hukuki sorumluluktan daha geniç kapsamlõ
olan sosyal sorumluluk (tüm ilgililerin ortak çõkarõnõ
koruma, birini diºerine tercih etmeme gibi) bilinci ile
hareket etmelidir. Bu çekilde sunulan bilgiler; gerçekçi
ve tarafsõz olabilir.
4
Örnek (1): Gçletme bir kredi kuruluçundan
kredi talebinde bulunurken kârõ yüksek göstermek,
vergi beyannamesi verirken karõ düçük göstermek
muhasebecinin sosyal sorumluluºu ile çeliçir. Bu
durum içletme sahipleri yararõna, vergi idaresi
zararõna bir sonuç doºurur.
5
Örnek (2): Kardan prim alarak çalõçan bir üst
düzey yöneticinin, karõn olduºundan çok
açõklanmasõnõ istemesi, muhasebecinin sosyal
sorumluluºu ile çeliçir. Bu durum, yönetici lehine,
içletme sahiplerinin aleyhine bir sonuç doºurur.
6
Ϯ͘<ŝƔŝůŝŬ<ĂǀƌĂŵŦ
veya
sahip
içletmenin
kavram;
Bu
sahiplerinden, yöneticilerinden, personelinden ve
diºer ilgililerden(içletme ilgilileri) ayrõ bir kiçiliºe
sahip olduºunu ve o içletmenin muhasebe içlemlerini
sadece bu kiçilik adõna yürütmesi gerektiºini
öngörür.
Her içletme yasal statüsü (kiçi içletmesi, kiçi
çirketi veya sermaye çirketi gibi), ne olursa olsun,
muhasebe içlemleri açõsõndan ayrõ bir kiçilik olarak
düçünülür. Buna muhasebe kiçiliºi denir.
7
Örnek (1): Gç adamõ A, çocuºunun özel okul
taksitini içletmesinin kasasõndan ödetebilir. Ödenen
bu tutar, kiçilik kavramõ gereºince içletmenin
giderleri arasõnda yer almaz. Bu ödeme söz konusu
kiçinin özel (cari) hesabõna kaydedilir.
8
Örnek (2): Gç adamõ B’nin, içletmesine tahsis
etmediºi bir gayri menkulünün kirasõ, kiracõ
tarafõndan içletme kasasõna ödenebilir. Bu bedel
içletme gelirlerine kaydedilmez, söz konusu kiçinin
özel hesabõna kaydedilir.
9
ϯ͘7ƔůĞƚŵĞŶŝŶ^ƺƌĞŬůŝůŝŒŝ<ĂǀƌĂŵŦ
Bu kavram, içletmelerin faaliyetlerini bir
süreye baºlõ olmaksõzõn sürdüreceºini ifade eder. Bu
nedenle içletme sahiplerinin ya da hissedarlarõnõn
yaçam süreleriyle baºlõ deºildir. Gçletmenin sürekliliºi
kavramõ maliyet esasõnõn temelini oluçturur.
açõsõndan
içletmeler
kavramõn,
Bu
geçerliliºinin bulunmadõºõ veya ortadan kalktõºõ
durumlarda ise, bu husus mali tablolarõn
dipnotlarõnda açõklanõr.
10
Ana sözleçmesinde aksine hüküm olmadõkça
içletmeler sürekli faaliyette bulunmak için kurulur.
uygulanacak
içletmede
kavramõ,
Süreklilik
muhasebe politika ve tekniklerinin günübirlik deºil,
geniç kapsamlõ tasarlanmasõnõ öngörür.
11
Örnek (1): Gçletmenin edindiºi varlõklar,
içletmenin hemen kapanacaºõ varsayõmõyla, tasfiye
deºeri ile deºerlenmezler.
Örnek (2): Gçletmenin yaptõºõ çeçitli yatõrõmlar
ve uzun dönemde yarar saºlayacak harcamalar
(reklam harcamalarõ gibi), ekonomik ömürleri
dikkate alõnarak giderleçtirilir.
12
ϰ͘ƂŶĞŵƐĞůůŝŬ<ĂǀƌĂŵŦ
Dönemsellik kavramõ; içletmenin sürekliliºi
kavramõ uyarõnca sõnõrsõz kabul edilen ömrünün, belli
dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet
sonuçlarõnõn diºer dönemlerden baºõmsõz olarak
saptanmasõdõr.
Gelir ve giderlerin tahakkuk esasõna göre
muhasebeleçtirilmesi, hasõlat, gelir ve karlarõn aynõ
zararlarla
ve
gider
maliyet,
ait
döneme
karçõlaçtõrõlmasõ bu kavramõn gereºidir.
13
açõsõndan
içletmeler
kavramõn,
Bu
geçerliliºinin bulunmadõºõ veya ortadan kalktõºõ
durumlarda ise, bu husus mali tablolarõn
dipnotlarõnda açõklanõr.
14
Sonsuz içletme ömrünün belirli zaman
dilimlerine (dönemlere) bölünmesi ve bu dilimlere
bildirilmesini
durumun
mâli
iliçkin
(raporlanmasõnõ) ifade eder. Gçletme faaliyetlerine
iliçkin sonuçlarõ bildirmek için sonsuz yõlõnõ
beklemek gerekebilirdi.
15
Olaºan koçullarda, vergi idaresi, bir muhasebe
dönemini, bir takvim yõlõ olarak (1.1.2017 Ǧ 31.12.2017)
belirlemiçtir. Bunun dõçõnda kalan özel dönemler
için niteliºine göre belirlenir. Bu tür özel dönemlere,
bazõ tarõm içletmeleri ile inçaat içletmelerini örnek
olarak verebiliriz.
16
bir
önemli
kavramõnõn
Dönemsellik
tahakkuk
muhasebenin
da;
uygulamasõ
(gerçekleçme) ilkesi ile ilgilidir. Buna göre; gelirler ve
giderler, gerçekleçme durumlarõna göre dikkate
alõnõrlar. Gelir ve giderin gerçekleçtiºini kanõtlayan
belgelerle olay, muhasebe kayõtlarõna alõnõr. Gelir
veya giderle ilgili tahsilat veya ödemenin yapõlõp
yapõlmamasõ, gelir veya giderin gerçekleçmesinin
belirlenmesinde dikkate alõnmaz, bunlar sadece borç
veya alacak iliçkilerinin izlenmesinde dikkate alõnõr.
17
Dönemsellik kavramõ ayrõca, dönem kar veya
zararõnõn doºru saptanabilmesi açõsõndan, gelir ve
giderlerle ilgili olmak üzere, her dönemin gelirinin,
o dönemin gideri ile karçõlaçtõrõlmasõ gerektiºini de
anlatõr.
18
Örnek (1): Gçletmenin 1 Kasõm günü 5 aylõk
yakõt parasõ olarak 5.000 TL ödendiºini varsayarsak,
bu ödemenin tamamõ cari yõla gider yazõlmaz.
Yalnõzca 2 aylõk kõsmõ olan 2.000 TL cari yõla gider
yazõlõr. Kalan 3 aylõk kõsmõ ise gelecek yõlõn giderini
oluçturur. Örnekteki olay, içletmenin aylõk mali
de
göre
durumuna
düzenlemesi
tablo
deºerlendirilebilir.
19
Örnek (2): Bir basõn içletmesinin; 1 Eylül
günü, sattõºõ derginin bir yõllõk abone bedelini peçin
tahsil ettiºini varsayarsak, bu tahsilatõn 4 aylõk kõsmõ
cari yõlõn geliri, kalan 8 aylõk kõsmõ ise gelecek yõlõn
geliri olur. Örnekteki olay, içletmenin aylõk mali
de
göre
durumuna
düzenlemesi
tablo
deºerlendirilebilir.
20
ϱ͘WĂƌĂLJůĂPůĕƺůŵĞ<ĂǀƌĂŵŦ
Parayla ölçülme kavramõ, parayla ölçülebilen
iktisadi olay ve içlemlerin muhasebeye ortak bir ölçü
olarak para birimiyle yansõtõlmasõnõ ifade eder.
Muhasebe içlemleri ulusal para birimine göre yapõlõr.
21
Bir ülkedeki muhasebe kayõtlarõ, ülke milli
parasõ cinsinden olmalõdõr. Yabancõ ülke paralarõ ile
içlem varsa, bunlar milli para cinsine dönüçtürülerek
Bu kavram ayrõca
muhasebe sürecine alõnõr.
muhasebenin yalnõzca, fiziki birimlerle (kg, ton vb.)
kayõt yapamayacaºõnõ da ifade eder. Muhasebe fiziki
birimleri, parasal boyuta ek olarak ayrõca izleyebilir.
kayõtlarda, ülke milli parasõndan ifade
Ancak
edilmiç, parasal boyut zorunludur.
22
Örnek (1): Gçletmenin elindeki nakit fazlasõnõ
deºerlendirmek için satõn aldõºõ $ 100, satõn alma
günündeki cari kurdan TL’ye çevrilerek kayõtlara
alõnõr.
Örnek (2): Gçletme 10 adet X malõ almõçtõr.
Muhasebe, faturaya istinaden X malõnõ yalnõzca adet
üzerinden kayõtlara alamaz. Parasal tutar cinsinden
kayõtlara alõr.
23
ϲ͘DĂůŝLJĞƚƐĂƐŦ<ĂǀƌĂŵŦ
Maliyet esasõ kavramõ; para mevcudu,
alacaklar ve maliyetinin belirlenmesi mümkün veya
uygun olmayan diºer kalemler hariç, içletme
hizmetlerin
ve
varlõk
edinilen
tarafõndan
muhasebeleçtirilmesinde, bunlarõn elde edilme
maliyetinin esas alõnmasõ gereºini ifade eder.
24
Her varlõºõn bir maliyet deºeri vardõr. Bu deºer,
alõç fiyatõ ile edinme (sahip olma) içlemi bitinceye
kadar yapõlan harcamalardan oluçur. Her varlõºõn
ayrõca deºiçik deºerleme yöntemlerine göre
belirlenen, deºiçik deºerleri olabilir. Örneºin, piyasa
deºeri, borsa deºeri, tasfiye deºeri gibi. Maliyet esasõ
kavramõ, bir varlõºõn muhasebe kayõtlarõna maliyet
deºeri ile kaydedileceºini ifade eder.
25
Günümüzün enflasyonist çartlarõ bu kavramõn
geçerliliºi hakkõnda tartõçma oluçturmaktadõr.
Enflasyon, muhasebe veri ve bilgilerinin geçerliliºini
Enflasyon
azaltmaktadõr.
güvenilirliºini
ve
muhasebesi modelleri içinde çeçitli çözüm
yöntemleri geliçtirilmiç olmakla birlikte, mali
içlemlerin muhasebeleçtirilmesinde maliyet esasõnõn
terk edilmesi pek mümkün görülmemektedir.
26
Benzer çekilde, yeni teknolojiler bir çok
makine ve donanõmõn deºerini düçürmektedir. Bu
durum da, muhasebe bilgilerinin geçerlilik ve
güvenilirliºi üzerinde olumsuz etki yapmaktadõr.
27
Örnek: Bugün alõnan ve içletmeye 10.000
TL’ye mal olan bir makine, bir kaç dönem sonra
muhasebe kayõtlarõnda aynõ deºerde görünür.
Halbuki makinenin piyasa deºeri, 10.000 TL’nin çok
üzerinde olabilir. Belki de teknolojik geliçmeler
sonucunda, makinenin piyasa deºeri 10.000 TL’nin
oldukça altõnda da olabilir. Her iki durumda da
muhasebe bilgileri gerçeºi tam yansõtmõç olamaz.
28
ϳ͘dĂƌĂĨƐŦnjůŦŬǀĞĞůŐĞůĞŶĚŝƌŵĞ<ĂǀƌĂŵŦ
Bu kavram, muhasebe kayõtlarõnõn gerçek durumunu
yansõtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiç objektif
belgelere dayandõrõlmasõ ve muhasebe kayõtlarõna esas
alõnacak yöntemlerin seçilmesinde tarafsõz ve ön yargõsõz
davranõlmasõ gereºini ifade eder.
29
Her muhasebe kaydõ, (için niteliºine göre
ortaya çõkan ve yasal olarak belirlenmiç istisnalar
hariç) mutlaka bir belgeye dayanmalõdõr. Bu belge
mali olayõ tarafsõz ve yargõsõz bir biçimde
yansõtmalõdõr.
30
Örnek (1): Gçletmenin patron yöneticisi veya
sorumlu müdürü, içletmeye aldõºõ çeçitli varlõklarõ
telefonla muhasebeciye bildirebilir. Bu durumda,
olaya iliçkin belge olmadõºõndan her hangi bir
muhasebe kaydõ yapõlmaz.
31
Örnek (2): Gçletenin aldõºõ yakõtla ilgili olarak,
faturada 5 Ton kömür ifadesinin olmasõ, faturanõn
objektifliºi konusunda kuçku verir. Çünkü,
kömürün cinsi (taç kömürü, kok kömürü, linyit
kömürü gibi) belirtilmemiçtir yani kiçisel yargõya
açõk bõrakõlmõçtõr. Bu durumda bu fatura, usulüne
uygun olarak düzenlenmiç belge tanõmõna uymaz.
32
Örnek (3): Bir Aºõrlama içletmesinin, mutfak
maliyetlerine
yiyecek
malzemelerinin
yüklenmesinde, son giren ilk çõkar yöntemini
uygulamasõ, için niteliºi açõsõndan, muhasebe
kayõtlarõna esas alõnacak yöntemlerin seçilmesinde
tarafsõz ve ön yargõsõz davranõlmasõ ile çeliçir. Çünkü,
dikkate
süreleri
dayanõklõlõk
malzemelerin
alõndõºõnda, öncelikle ilk girenlerin kullanõlmasõ
daha anlamlõdõr.
33
ϴ͘dƵƚĂƌůŦůŦŬ<ĂǀƌĂŵŦ
Tutarlõlõk kavramõ; muhasebe uygulamalarõ
için seçilen muhasebe politikalarõnõn, birbirini izleyen
dönemlerde deºiçtirilmeden uygulanmasõ gereºini
ifade eder. Gçletmelerin mali durumunun, faaliyet
sonuçlarõnõn ve bunlara iliçkin yorumlarõn
karçõlaçtõrõlabilir olmasõ bu kavramõn amacõnõ
oluçturur.
34
Tutarlõlõk kavramõ, benzer olay ve içlemlerde,
ölçülerinin
deºerleme
ile
düzenleri
kayõt
deºiçmezliºini ve mali tablolarda biçim ve içerik
yönünden tek düzeni öngörür. Geçerli nedenlerin
bulunduºu durumlarda, içletmeler, uyguladõklarõ
muhasebe politikalarõnõ deºiçtirebilirler. Ancak bu
deºiçikliklerin ve bunlarõn parasal etkilerinin mali
tablolarõn dip notlarõnda açõklanmasõ zorunludur.
35
Muhasebe sistemi; içletme faaliyetlerine iliçkin
sonuçlarõn, doºru yorumlanabilmesi ve anlamlõ
sonuçlar verebilmesi açõsõndan, karçõlaçtõrmaya
elveriçli olmalarõnõ saºlamakla yükümlüdür. Faaliyet
sonuçlarõna iliçkin karçõlaçtõrma, aynõ içletmede
farklõ dönemler arasõnda ve farklõ içletmelerde aynõ
dönemler arasõnda yapõlabilir.
36
Her iki durumda da, içletmeler arasõ
karçõlaçtõrmanõn doºru yapõlabilmesinde ön koçul,
tutarlõlõk kavramõnõn uygulanmasõdõr. Böylelikle
içletmeler arasõ karçõlaçtõrma ve bir içletmede
dönemler arasõ anlamlõ karçõlaçtõrmalar yapõlabilir.
Bu kavram raporlama sistemi açõsõndan oldukça
önemlidir.
37
Örnek (1): Bir içletmede amortismanlar; sabit
tutarlõ amortisman yöntemine göre hesaplanõrken,
diºerinde azalan bakiyeler yöntemine göre
hesaplanõyorsa, iki içletmenin karlõlõklarõ anlamlõ
çekilde karçõlaçtõrõlamaz. Anlamlõ bir karçõlaçtõrma
için, her iki yöntem arasõndaki farkõn ayrõca
deºerlendirmeye katõlmasõ gerekir.
38
Örnek (2): Bir içletmede amortismanlar, bir
dönemde sabit tutarlõ yönteme, diºer dönemde ise
azalan bakiyeler yöntemine göre hesaplanõrsa, aynõ
içletmede, iki dönem arasõnda anlamlõ karlõlõk
bir
Anlamlõ
yapõlamaz.
deºerlendirilmesi
karçõlaçtõrma için, her iki yöntem arasõndaki farkõn
ayrõca deºerlendirmeye katõlmasõ gerekir.
39
Örnek (3): Bu iki örnekte olduºu gibi, stok
deºerleme yöntemlerindeki farklõlõklar da, içletmeler
arasõ ve bir içletmede dönemler arasõ anlamlõ
karçõlaçtõrma yapmayõ önemli ölçüde zorlaçtõrõr.
40
ϵ͘dĂŵĕŦŬůĂŵĂ<ĂǀƌĂŵŦ
Tam açõklama kavramõ; mali tablolarõn, bu
tablolardan yararlanacak kiçi ve kuruluçlarõn doºru
karar vermelerine yardõmcõ olacak ölçüde yeterli, açõk
ve anlaçõlõr olmasõnõ ifade eder.
Mali tablolarda finansal bilgilerin tam olarak
açõklanmasõ yanõnda, mali tablo kalemleri
kapsamõnda yer almayan ancak alõnacak kararlarõ
etkileyecek, gerçekleçmesi muhtemel olaylara da yer
verilmesi bu kavramõn gereºidir.
41
Tüm muhasebe süreçlerindeki veri ve
bilgilerin, yeterince açõk ve anlaçõlõr biçimde ortaya
konmasõnõ ifade eder. Buna göre muhasebenin
sunduºu mali bilgiler, ilgili kiçilerce çok fazla
uºraçmadan anlaçõlacak türde olmalõdõr. Ayrõca,
içletme hakkõnda yapõlacak deºerlendirmelerin
objektifliºi açõsõndan, içletmenin dönem sonucuna
ve mali durumuna önemli ölçüde etki edebilecek,
mali olaylarla ilgili gerekli tün bilgiler, mali
tablolarda veya eklerinde sunulmalõdõr.
42
Örnek (1): Gçletme direkt amortisman kayõt
yöntemini uyguluyorsa, ilgili duran varlõklar net
deºer olarak bilançoda yer alacaºõndan, birikmiç
amortismanlar bilançoda gözükmeyecektir. Bu
durum bilgi kullanõcõlarõ açõsõndan bir eksiklik
oluçturur.
Örnek (2): Varlõklar üzerinde bir ipotek varsa,
bu durumun bilanço dip notunda belirtilmesi, bilgi
kullanõcõlarõ açõsõndan oldukça önemlidir.
43
ϭϬ͘7ŚƚŝLJĂƚůŦůŦŬ<ĂǀƌĂŵŦ
Bu kavram, muhasebe olaylarõnda temkinli
davranõlmasõnõ ve içletmenin karçõlaçabileceºi
risklerin göz önüne alõnmasõ gereºini ifade eder. Bu
kavramõn sonucu olarak, içletmeler, muhtemel
giderleri ve zararlarõ için karçõlõk ayõrõrlar, muhtemel
gelir ve karlar için ise gerçekleçme dönemlerine kadar
herhangi bir muhasebe içlemi yapmazlar. Ancak bu
kavram gizli yedekler veya gereºinden fazla karçõlõk
ayrõlmasõna gerekçe oluçturamaz.
44
Bu kavram gereºince kesinleçmeyen gelirler
tanõnmaz. Buna karçõlõk kesinleçmese bile
muhtemel giderler tanõnõr.
Örnek (1): Bir iç kazasõ sonucu, iççi tarafõndan
dava edilen içletme, mahkeme sonuçlanmasa bile,
dönem sonunda tahmini bir tazminat bedeli kadar
bir gideri kabul edebilir. Mahkeme kesinleçtiºinde,
kesin sonuca göre gerekli kayõtlar ayrõca yapõlõr.
45
Örnek (2): Gçletmenin kõsa vadeli olarak aldõºõ
çeçitli hisse senetlerinde, sene sonunda oluçan deºer
düçüklüºü dikkate alõnõr. Ancak aynõ senetlerde
oluçan deºer artõçõ dikkate alõnmaz.
46
ϭϭ͘PŶĞŵůŝůŝŬ<ĂǀƌĂŵŦ
Önemlilik kavramõ, bir hesap kalemi veya mali
bir olayõn nisbi aºõrlõk ve deºerinin, mali tablolara
dayanõlarak yapõlacak deºerlemeleri veya alõnacak
kararlarõ etkileyebilecek düzeyde olmasõnõ ifade eder.
Önemli hesap kalemleri, finansal olaylar ve
diºer hususlarõn mali tablolarda yer almasõ
zorunludur.
47
Muhasebe sürecinde ortaya çõkacak önemsiz
içlemlerin dikkate alõnmamasõnõ ifade eder. Neyin
önemli, neyin önemsiz olduºuna muhasebe ile
yönetim birlikte karar verir. Bu kavram ayrõca her
gün gerçekleçen bazõ içlemlerin dönem sonlarõnda
bir defa da kayda alõnmasõnõ öngörür. Varlõk ve
kaynaklarõn, gider ve gelirlerin bölümlenmesi,
olup
önemli
açõsõndan
yönetimi
içletme
olmadõklarõn göre yapõlõr.
48
Örnek (1): Gçletmede çalõçan iççilere ait
iççilikler her gün oluçtuºu (tahakkuk ettiºi) halde ay
sonunda bir defada muhasebeleçtirilir.
Örnek (2): Gçletmede kullanõlan maddi duran
varlõklar her gün eskidiºi halde, yõl sonlarõnda bir
defada amortisman kaydõ yapõlõr.
49
Örnek (3): Bir dönem boyunca ne kadar
kõrtasiye kullanõldõºõ önemli ise, ilgili ana hesaba,
kõrtasiye ile ilgili alt hesap açõlabilir. Ancak, kõrtasiye
içinde ne kadar teksir kaºõdõ veya kalem harcandõºõ
ile ilgili bir ayõrõma gitmek, önemlilik kavramõ ile
çeliçir. Benzer çekilde, hep tek bir bölgeye satõç
yapan bir içletmede, satõçlar, bölgelere göre alt
hesaplar açõlarak izlenmez.
50
Örnek (4): Her bir alõcõ veya satõcõya ayrõ bir
ana hesap açõlmamasõ, bir ana hesap içinde alt
hesaplar açõlmasõ, önemlilik kavramõ gereºidir.
51
ϭϮ͘PnjƺŶPŶĐĞůŝŒŝ<ĂǀƌĂŵŦ
Özün önceliºi kavramõ, içlemlerin muhasebeye
yansõtõlmasõnda ve onlara iliçkin deºerlendirmelerin
yapõlmasõnda biçimlerinden çok özlerinin esas
alõnmasõ gereºini ifade eder.
Genel olarak içlemlerin biçimleri ile özleri
paralel olmakla birlikte, bazõ durumlarda farklõlõklar
ortaya çõkabilir. Bu takdirde, özün biçime önceliºi
esastõr.
52
muhasebe
uygulamalarõnda,
Muhasebe
kavram ve ilkeleriyle deºiçik düzenlemeler (vergi
yasalarõ, ticaret kanunlarõ, çeçitli yönetmelikler gibi)
durumlarda,
arasõnda çeliçki oluçabilir. Böyle
içletmenin yaçamasõ ve baçarõsõ açõsõndan hangisi
daha geçerli ise o uygulanmalõdõr.
53
Örnek (1): TTK’na göre çekte vade yoktur.
vadeli
genellikle
çeki
içletmelerin
Ancak
kullandõklarõ bilinmektedir. Bu durumda, belli bir
vadeye haiz bir çeki alan içletme, bu çeki TTK
hükmüne göre, nakit gibi kabul edip kasa hesabõna
kaydetmek yerine, doºrudan durumuna uygun bir
baçka hesaba (alõnan çekler) kaydeder.
54
Örnek (2): Vergi yasalarõna göre çüpheli
alacak çartlarõnõ taçõmayan, ancak fiilen tahsilinde
çüphe duyulan bir alacak için karçõlõk ayrõlabilir. Bu
durumda söz konusu karçõlõk için oluçan gider,
kanunen kabul edilmeyeceºinden vergi matrahõna
ilave edilmelidir.
55
Download