4+4+4`e pedagojik bakış

advertisement
Bildiri No: 8
Yayın Tarihi: 08.03.2012
4+4+4’E PEDAGOJİK BAKIŞ
Bir devletin ve devlet yöneticilerinin çocuklara hediye edebileceği en güzel armağan onların iyi
bir şekilde eğitilmesine fırsat veren bir eğitim sistemidir. Yeteneklerin keşfedildiği, sıra dışı
düşünmenin teşvik edildiği, bilginin keyifle öğrenildiği, temel insani değerlerin kazandırıldığı bir
eğitim sistemi ülkemiz çocuklarına bırakabileceğimiz en iyi mirastır. Ülkemiz, yeni bir eğitimde yeni
bir sistem değişikliğinin eşiğinde bulunmaktadır. Eğitim sistemindeki reform öncelikle çocukları ve
onların ailelerini ilgilendirmektedir. Derneğimiz, çocuğun bulunduğu her alanda pedagojik
değerlendirmeler yapmakta ve bunu kamuoyu ile paylaşmaktadır. 4+4+4 şeklinde adlandırılan 12
yıllık kesintisiz eğitimle ilgili görüşmelerimiz aşağıdaki gibidir.
Zorunlu Eğitim “Zorla” Eğitime Dönüşmesin
Yeni sistemle birlikte ilk atılan adımlardan biri zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıdır.
Ülkemizin genel eğitim düzeyini ve okullaşma oranını yükseltmek için zorunlu eğitimin süresini
arttırmak makul görünebilir. Ancak bizce zorunlu eğitim tek başına kaliteli eğitim anlamına
gelmemektedir. Eğitimin süresine yatırım yapmaktan öte eğitimin içeriğine yatırım yapılmalıdır.
Bununla birlikte zorunlu eğitim öğrenciye zorla verilecek eğitim anlamına gelmemelidir. Eğer, eğitim
süresi boyunca çocuklar zorla okula götürülüp, sıraya oturtturulup, zorla onlara bir şeyler
öğretilmeye çalışılacaksa, derneğimiz buna karşıdır. Çünkü çocuk dünyasında zorlama ile yapılan her
işlem o dünyanın kırılmasına ve o dünyada yaralar açılmasına sebep olmaktadır. Eğitimin
planlayıcıları eğitimin zorunluluk süresini 12 yıla çıkarırken, eğitimi daha keyifli, daha istenilebilir
hale getirmenin yollarını da aramak durumundadır. Bu amaçla, eğitimin planlanmasında,
müfredatta, okulların fiziki şartlarında, eğitimcilerin motivasyonunda ve öğrenciye yaklaşım
yöntemlerinde iyileştirmeler yapmak gerekmektedir. Kısacası, öğrenme zorla değil keyifle yapılan
bir süreç haline dönüştürülmelidir.
4+4+4 Pedagojik Açıdan Daha Uygun
Sekiz yıl boyunca kesintisiz olarak aynı okulda verilen eğitim, pedagojik açıdan çeşitli sakıncalar
içermekteydi. Ergenlik dönemine girmiş gençlerle, minik öğrencilerin bir arada bulunmasının pek
çok sakıncası bulunuyordu. Minik öğrenciler, koridorlarda büyük abileri/ablaları tarafından itilip
kakılabiliyor, kantin sırasında ezilebiliyordu. Dahası büyükler tarafından küçüklere yapılan taciz
olayları birkaç defa medya gündemine de düşmüştü. Bunun yanında yine büyük öğrencilerden
bazılarının küçüklerin harçlıklarına ve beslenmelerine zorla el koyduğu biliniyordu. Büyük
öğrencilerin olumsuz konuşma ve davranışları küçükler tarafından örnek alınabiliyordu. Tüm bu
yaşanan olumsuzluklar nedeniyle ergenlik dönemine girmiş öğrencilerin farklı okullarda öğrenim
görmesi daha doğru görünmektedir. Yeni sistemin buna imkan vermesi yerindedir. Farklı gelişim
özelliklerine ve ilgi alanlarına sahip öğrencilerin okullarını ayırmak doğru bir adımdır.
Pedagoji Derneği – www.pedagojidernegi.com
Bildiri No: 8
Yayın Tarihi: 08.03.2012
Çocukların gelişim süreçleri dikkate alındığında ilk sekiz yılı 5+3 yerine 4+4 olarak bölmek daha
makul görünmektedir. Çünkü zaman içinde ülkemizde ergenliğe giriş yaşı, tüm dünyada olduğu gibi
erken yaşlara gerilemektedir. Çocuklarımızın 11-12 yaşında ergenliğe girdiğini düşündüğümüzde ilk
dört sınıftan sonra yapılan ayırım pedagojik olarak doğrudur.
Eğitimde Esneklik Şart
Eğitimin haddizatında esnek bir eylem olması beklenir. Çünkü eğitimi alan çocuklar farklı
ilgilere, yeteneklere, beklentilere, öğrenme stiline, zekâ türüne ve kültüre sahiptir. Çok farklı
heterojen gruba verilen eğitim, ne kadar esnek ve çeşitli olursa eğitimden elde edilen sonuç o kadar
iyi olmaktadır. Geçmişte ülkemizde uygulanan eğitim sistemleri, maalesef katı sistemlerdir.
Müfredatın, ders saatlerinin, teneffüs sürelerinin, kıyafetlerin, sınavların, eğitimin başlangıç ve bitiş
tarihlerinin tamamen merkezi bir sistem tarafından belirlenmesi yeni eğitim tekniklerini uygulamaya
fırsat vermemiştir. Derneğimiz eğitim sisteminin olabildiğince esnek olmasından yanadır. Bu açıdan
bakıldığında açık öğretim, ev okulu, alternatif okul, uzaktan eğitim, yatay-dikey geçişler gibi
uygulamalar eğitime esneklik katacak uygulamalardır ve tarafımızca desteklenmektedir. Bununla
birlikte müfredatta, eğitim planlamalarında, kıyafette tanınacak esnekliklere de gerek vardır. Aile
bu esnek sistem içerisinde çocuğu için en uygun olanı seçebilmelidir. Çocukların eğitimi birinci
derecede ailenin sorumluluğundadır ve devlet ailelere talep ettikleri seçenekleri sunmakla
yükümlüdür.
Şüphesiz her esneklik çeşitli riskleri içermektedir. Yukarıda saydığımız esnek uygulamalar çocuk
gelin sayısının artması, çocuk işçi sayısının çoğalması gibi sonuçları doğurabilir. Bu nedenle eğitimde
esneklik yapılırken olası riskler göz önüne alınmalı ve ona göre planlama yapılmalıdır. Olası riskleri
ortadan kaldırma yolu olarak katı bir eğitim sistemi kurmak ise eğitim adına yapılacak büyük
yanlışlardan biri olacaktır.
Erken Mesleki Yönlendirme Doğru Değil
Sistemin öngördüğü konulardan biri de ilk dört yıldan sonra mesleki yönlendirme yapılmasıdır.
Ancak bu dönem, çocukların bir mesleğe yönlendirilmesi için çok erkendir. Çocuğun kişilik gelişimi
devam etmekte ve çocuk kendini henüz tanımamaktadır. Mesleki yönlendirmenin bu nedenle ikinci
dörtten sonraya bırakılması daha doğru bir adım olacaktır. Bununla birlikte ilk dört yıldan sonra
çocukların ilgi alanına göre geniş seçmeli dersler koymak daha doğru olacaktır. Meslek edindiren
değil, meslekleri tanıtan seçmeli dersler çocukların kendilerini ve meslekleri tanımasına ve ikinci
dördün sonrasında daha doğru tercih yapmalarına yardımcı olacaktır.
Okula Başlamak için 5 Çok Erken
Derneğimiz çocukların erken yaşta okula başlatılmasına şiddetle karşıdır. Öncelikle bu durum
çocukların ciddi bir müfredata, eğitim programına ve ödevlere tabi tutulması ile çocukluklarının ve
oyun zamanlarının elinden alınması anlamına gelmektedir. Küçük dünyaları renkli ve eğlenceli
Pedagoji Derneği – www.pedagojidernegi.com
Bildiri No: 8
Yayın Tarihi: 08.03.2012
anaokulu programı yerine yoğun müfredatlı, kalabalık sınıflarda verilen bir eğitime almak
sakıncalıdır. Bunun yanında çocukların gelişim düzeyi göz önüne alındığında, ilkokul birinci sınıfın
müfredatı 5 yaş çocukları için uygun değildir. Bilişsel gelişim olarak, çocuklar altı yaş sonrasında
sembollerle öğrenmeye, mantık yürütmeye, bilgiyi işlemeye hazır hale gelmektedir. Bu nedenle
eğitime başlama yaşını erkene alınmak yerine, anaokulunun yaygınlaştırılmasını hedeflemek
gerekmektedir.
Derneğimiz, söz konusu çocuk olduğunda, karar alırken defalarca, ince eleyip sık dokuyarak
düşünmeyi önermekte ve eğitim için hayati adımların atıldığı bu günlerde çocuklarımıza doğru bir
eğitim sistemi hediye edileceği inancını taşımaktadır.
Pedagoji Derneği
“Dünyamızda Çocuk Var”
Pedagoji Derneği – www.pedagojidernegi.com
Download