İşletme Çevresinin Tanımı ve Çevresel Faktörlerin Yönetilmesi File

advertisement
İŞLETME ÇEVRESİNİN TANIMI VE
ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN
YÖNETİLMESİ:
ÇEVRE: bir kişi veya topluluğu etkileyen,
fiziksel ve sosyal şartların toplamı olarak
ifade
edilmektedir.
Çevre
örgütsel
faaliyetlerin herhangi bir yönünü etkileyebilen
dış ve iç çevre güçlerinin toplamını ifade eder.
Bir işletmenin dış çevresi incelenirken, üç
farklı çevre tanımlaması yapılabilir:
1. Gerçek Çevre
2. Algılanan Çevre
3. Karar Alanı veya Uygulama Çevresi
1.
2.
3.
Gerçek Çevre: İşletmeyi saran ve faaliyetlerini
etkileyen çevredir. Ör: rakipler, satıcılar, tüketiciler,
teknolojik çevre.
Algılanan Çevre: Yöneticilerin algıladığı çevredir.
İşletmenin dış çevresinde meydana gelen bir durum,
bazı yöneticiler açısından fırsat olarak, bazı yöneticiler
tarafından da tehdit olarak algılanabilmektedir. Dış
çevrenin
tam
ve
doğru
olarak
algılanması
gerekmektedir.
Karar Alanı veya Uygulama Çevresi: Yöneticinin
algılanan çevre içinde tercih ettiği alanı ifade eder.
Yöneticiler sadece önemsedikleri ve öncelik verdikleri
çevre faktörleri içinde karar alır ve uygulama yaparlar.
İşletmeyi az veya çok, dolaylı veya
doğrudan
etkileyen
ve
kararlarını
şekillendiren faktör dizisine ilgili dış faktörleri
adı verilir.
İşletmeler, sermaye sahipleri, tedarikçi
işletmeler, kredi kuruluşları, devlet, eğitsel
çevre, doğal çevre, tüketiciler, iş görenler,
uluslar arası kurumlar, teknoloji gibi birçok
çevresel faktör ile çeşitli bağlantılar ve ilişkiler
yoluyla etkileşim içinde bulunmaktadır.
Şekil III-1.2, Sayfa 305.
İşletmeyle ilgili dış çevre faktörleri:
1. İşletmeyi
Doğrudan Etkileyen Yakın Çevresi:
Müşteriler, satıcılar, finansman kuruluşları, işçi
piyasası ve sendikalar, rakipler.
2. İşletmeyi Dolaylı Olarak Etkileyen Ulusal Çevresi:
Ekonomik çevre, teknolojik çevre, politik çevre,
sosyal ve kültürel çevre, hukuki çevre ve doğal
çevre.
3. İşletmeyi Hem Doğrudan Hem de Dolaylı Olarak
Etkileyen Küresel Çevre: Hem işletmenin içinde
yaşadığı toplumu ve ulusal çevreyi dolaylı olarak
etkileyen, hem de rekabet çevresini doğrudan
etkileyen çevredir.
Şekil III-1.3, Sayfa 306


İç
Çevre
Faktörleri:
İşletmenin iç çevresini
oluşturan temel unsurlar; çalışanlar, işletme
sahipleri, hissedarlar ve örgüt kültürüdür.
Yakın Çevre Faktörleri: İşletmenin yakın çevresini
oluşturan faktörler; tüketiciler, rakipler, satıcılar,
sendikalar, ve finansal kuruluşlardır.
Tüketiciler: Pazar, bir mal veya hizmeti satın
almak isteyen ve satın alma gücü bulunan tüm
kişi, grup ve örgütleri ifade eder. Pazar türleri
tüketici pazarları, kullanıcı pazarları ve uluslar
arası pazarlar olmak üzere üç grupta toplanır.
Tüm bu pazarlarda yer alan mal veya hizmetlerini
tüketen kişi veya gruplardan oluşan tüketicilerin
özellikleri analiz edilmelidir ve tüm değişme ve
gelişmeler sürekli gözden geçirilmelidir.
Rakipler: Genel olarak rakiplerin analizi
yapılırken aşağıdaki unsurlar göz önünde
bulundurulur:
 Rekabet yapısı ve rakiplerin analizi
 Rekabet üstünlüğü
 Stratejik gruplar
 Pazar payı
 Piyasaya giriş ve çıkış engelleri
Satıcılar: İşletmeye hammadde, yarı mamul,
enerji gibi her türlü girdiyi temin eden kişi
veya örgütlerdir.
Finansal Kuruluşlar: Bankalardan alınacak
krediler,
borç
sermayeler
ve
ticari
borçlanmalar, işletmenin ihtiyaç duyduğu
zaman
müracaat
edebileceği
fon
kaynaklarındandır.
Sendikalar: istihdam edilenlerin ekonomik ve
diğer
şartlarını
iyileştirmek
amacıyla
kurulmuş, üyeliği ve üyeler arası dayanışmayı
esas alan kurumlardır.
 Ulusal
(Yapısal)
Çevre
Faktörleri:
İşletmeyi
etkileyen yakın çevre faktörlerinin dışında, onu
etkileyen ulusal çevre faktörleri bulunmaktadır.
Bu faktörler, işletmenin faaliyet gösterdiği
ülkenin ekonomik, sosyo-kültürel ve demografik,
hukuki ve politik, teknolojik ve tabii (doğal) yapısı
ile ilgili faktörlerdir.
Ekonomik Çevre Faktörleri: Milli gelirdeki
eğilimler, Ekonomik büyüme ve yatırımlar, İşsizlik
oranları, Faiz oranları, v.b.
Sosyo-Kültürel ve Demografik Çevre Faktörleri:
Başta eğitim ve kültür olmak üzere, toplumsal
inançlar, gelenekler, değer yargıları gibi faktörler
sosyal çevreyi oluşturur. Nüfusun yapısı ile ilgili
olan demografik faktörler de işletmelerin
işleyişlerini ve kararlarını etkilemektedir.
Hukuki ve Politik Çevre Faktörleri: Bir ülkedeki politik ve
yasal güçler, yasal sınırları, düzenlemeleri ve korumaya
yönelik yaptırımları içermesi bakımından, o ülkedeki güç
dağılımını belirleyici niteliktedir.
Teknolojik Çevre Faktörleri: Teknoloji genel çevrenin en
hızlı değişen öğesidir. Teknolojinin işletmelere sağladığı
yararlar; daha kaliteli ve düşük maliyetle üretim, üretim
daha az hatayla işleyen, müşteriyi tatmin eden bir
süreçtir. İnternetin yaygınlaşması işletmelerin dağıtım
ve işlem maliyetlerini de azaltmış ve direkt satış yapma
imkanını vermiştir.
Tabii (Doğal) Çevre Faktörleri: Maden yatakları, petrol
rezervleri, limanlara ve havaalanına uygun bir coğrafi
yapıya ve konuma sahip olan bir bölgede faaliyet
göstermek gibi faktörler düşünülmelidir.

Küresel Çevre Faktörleri: Savaş olasılıkları, gümrük
birliği
anlaşmaları,
ortak
Pazar
anlaşmaları,
ambargolar ve kotalar işletmelerin özellikle ihracat ve
ithalat stratejileri üzerinde oldukça etkili olmaktadır.
Küresel çevre faktörleri incelenirken işletmeler iki
farklı şekilde ele alınabilir:
Ulusal Pazara Yönelik İşletmeler: Birçok işletme
ürettiği ülkenin sınırları içinde faaliyet gösterir ve o
sınır içinde kalmayı tercih eder.
Uluslar arası Pazara Yönelik İşletmeler: Bazı
işletmeler, uluslar arası pazarların çekiciliği ve ulusal
pazardaki iş olanaklarının yetersizliği nedeniyle
uluslar arası pazarlarda faaliyette bulunmayı tercih
etmektedirler. Birbirine yakın coğrafyayı paylaşan
ülkelerin bir araya gelip serbest ticaret anlaşmalarıyla
aralarındaki
ticareti
serbestleştirici
girişimde
bulunmalarına bölgeselleşme denir.




Avrupa Birliği (EU-European Union): Bütün üye ülkeler
arasındaki ticari engeller kalktığı gibi, birlikteki ülkeler
ortak para birimi olan “euro”ya geçmişlerdir.
NAFTA (North American Free Trade Agreement): ABD,
Kanada ve Meksika arasında yapılan Kuzey Amerika
Serbest Ticaret Anlaşması’dır. Bu ülkeler arasındaki tüm
ticari engelleri kaldırmış ve çok büyük bir Kuzey
Amerika pazarı oluşturmuştur.
ASEAN (Association of Southeast Asian Nation):
Bankok’ta Filipinler, Malezya, Tayland, Endonezya ve
Singapur’un kurduğu uluslar arası bir örgüttür.
GAFTA (Greater Arab Free Trade Area): Büyük Arap
Serbest Ticaret Anlaşması, Arap ülkeleri arasında
işbirliği
ve
ekonomik
anlamda
dayanışmayı
amaçlamaktadır.



APEC (Asia-Pacific Economic Cooperation): Asya
Pasifik Ekonomik Birliği olarak adlandırılan APEC,
Pasifik Okyanusu çevresinde yer alan ülkelerde
ticareti geliştirmek ve özgürleştirmek amacıyla
21 ülkenin üyeliğiyle kurulan bir örgüttür.
Güney Amerika Ülkeleri Birliği (Union of South
American Nations): Güney Amerika ülkeleri
arasındaki siyasi diyalogun güçlendirilmesi,
ekonomi, finans, sosyal gelişme ve kültürel
temaslar gibi alanlarda bölgesel bütünleşmenin
sağlanmasıdır.
Ek olarak Dünya Bankası (World Bank), Uluslar
arası Para Fonu-IMF (International Monetary
Fund), Dünya Ticaret Örgütü-WTO (World Trade
Organization)gibi uluslar arası kuruluşlar da
küresel çevrede faaliyet göstermektedir.






İç Büyüme: İşletmelerin ürün hattına yeni bir ürün veya
makineler katarak, personel alımı veya sermaye artırımı
yaparak büyümesine denir.
Dış Büyüme: Bir işletmenin diğer işletme veya işletmelerin
tamamını veya bir bölümünü ya da varlıklarını satın alarak
büyümesine denir.
Yatay Büyüme: Bir işletmenin faaliyette bulunduğu iş
kolundaki Pazar payını artıracak yönde büyümesidir.
Dikey Büyüme: Girdi üretiminden perakende satışa kadar
birbirini
izleyen
aşamaların
aynı
firma
bünyesinde
toplanmasıdır.
Çapraz Büyüme: Bir işletmenin kendi esas faaliyeti dışındaki
sektörlere de yatırım yapması veya başka iş kollarında
faaliyette bulunan işletmeleri satın alması, yönetimleri ele
geçirmesi ya da onlarla birleşmesidir.
Benzer Alanlarda Büyüme: Birbirleriyle ilişkili olmakla beraber
aynı ürünü üretmeyen ya da aralarında dikey üretim ilişkisi
olmayan işletmelerin birleşmesi yoluyla sağlanan büyüme,
benzer alanda büyüme olarak tanımlanabilir.

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla: Bir ekonomide belli bir
dönemde (1yılda) üretilen nihai mal ve
hizmetlerin parasal değeridir. Bir ekonomide belli
bir dönemde yaratılan katma değerler toplamı
veya bir ekonomide belli bir dönemde iktisadi
faaliyetler sonrası elde edilen gelirler toplamıdır.
Fiyat ve üretim artışı gayri safi yurtiçi hasılayı
arttırır.
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, iktisatçılar tarafından
tüketim
harcamaları,
özel
kesim
yatırım
harcamaları, kamu harcamaları ve net ihracat
olarak bileşenlere ayrılır.
Tüketim Harcamaları: hane halkı, firma ve
devletin yaptığı harcamalardır.
Özel Kesim Yatırım Harcamaları: özel kesimin
yaptığı makine ve teçhizat harcamaları ile
satın alınan yeni konutları ve firmaların
ürettikleri malları içerir.
Kamu Harcamaları: hükümetin ve belediyenin
yaptığı mal ve hizmet alımlarını ifade eder.
Net İhracat: ihracat ile ithalat farkını ifade
eder.




Gayri Safi Milli Hasıla: bir ülkenin yurttaşlarının
ürettiği mal ve hizmetleri içerir. Yani ülke
vatandaşlarının yurtdışındaki mal ve hizmet
üretimlerini de kapsar.
Net Milli Gelir: Gayri safi milli hasıladan
amortismanların çıkarılmasıyla bulunur.
Milli Gelir: ekonomide herkesin elde ettiği
gelirlerin ölçümüdür. Bu gelirler; ücret gelirleri,
faiz ve kira gelirleri olarak sıralanabilir.
Kişisel Gelir: milli gelirden şirket karlarını , sosyal
güvenlik primlerinin ve net faiz ödemelerinin
çıkartılarak, milli gelire kar paylarının, hükümetin
bireylere yönelik transfer ödemelerinin ve kişisel
faiz gelirlerinin eklenmesiyle bulunur.





Kişisel Harcanabilir Gelir: bireylerin ve şirket olmayan
işletmelerin harcayabilecekleri toplam geliri ifade
eder. Kişisel gelirden kişisel vergilerin ve vergi
olmayan ödemelerin çıkarılmasıyla elde edilir.
Net İhracat: ihracat ile ithalat arasındaki farktır.
Dış Ticaret Açığı: ithalatın ihracattan fazla olması
durumudur.
Dış Ticaret Fazlası: ihracatın ithalattan fazla olması
durumudur.
Dış Ticaret Hacmi: ithalat ve ihracat toplamına denir.



Enflasyon: ortalama fiyatlar genel düzeydeki
sürekli artıştır. Enflasyon satın alma
gücündeki düşüşe neden olmakla birlikte,
aynı zamanda gelir dağılımını da ciddi bir
şekilde bozar.
Bütçe Açığı: kamu harcamalarının gelirleri
aşması olarak tanımlanabilir.
Bütçe Fazlası: kamu gelirlerinin kamu
harcamalarını aşmasıdır.
Download