HÜCRE

advertisement
HÜCRE
Canlıların en küçük yapıtaşı ve en küçük canlıdır.
Bütün canlılar hücrelerden meydana gelmiştir.canlılar
ya tek hücrelidir yada çok hücrelidir. Alg ve bakteriler
tek hücreliler olup bütün olaylar hücre içerisinde
gerçekleşir. Fakat insan , koyun , kedi vs. gibi çok
hücreli canlılarda hücreler sürekli birbirleriyle işbirliği
içerisindedir ve sürekli madde ve hormon alış-verişi
içindedir. Hücre yapı itibariyle basit görünsede
derinlere inildikçe ne kadar kompleks ve karışık bir
yapıya sahip olduğu anlaşılıyor. Hücreyi tanımamız için
hücrenin yapısını bilmemiz gerekir.
Sağlık Slaytları
http://hastaneciyiz.blogspot.com
Yandaki şekillerde bitki ve hayvan
hücresini görmektesiniz. Bitki ve
hayvan hücreleri arasında bazı
önemli farklar vardır. Şekilde de
görüldüğü gibi hayvan hücresi
küre şeklinde , bitki hücresi ise
köşeli şekildedir. Ayrıca bitki
hücresinde kloroplat bulunurken
hayvan hücresinde bulunmaz.
Organeller bölümünde bunu daha
detaylı inceleyeceğiz. Şimdi
hücrenin yapısını inceleyelim.
HAYVAN HÜCRESİ
BİTKİ HÜCRESİ
Hücrenin Yapısı
Hücrenin yapısını ele alırken en dıştan en içe
doğru olmak üzere 3 kısımdan oluşmaktadır.
Bunlar ;
• Hücre zarı
•Stoplazma
•Nukleus (çekirdek)
A) Hücre Zarı
a) YAPISI
Hücre zarının yapısı en basit olarak
fosfolipit adı verilen bir tabakadan
oluşur. Yandaki şekilde de
görüldüğü gibi fosfolipit tabakası
birbirine sırt sırta dayanmış molekül
gruplarından oluşmaktadır.
Kolesterol molekülleri protein-lipit
tabakadaki sırt sırta vermiş
molekülleri birbirine bağlamada iş
görür. Zar proteinleri ise ya iyon
transferinde yada karbonhidratlara
yataklık etmede görev alır. Şekilde
mavi renkli yapılar zar proteinleri
olup içindeki kanallar zarın seçici
geçirgen özelliğini belirler.
b) ÖZELLİKLERİ:
• Canlı-saydam ve esnektir
•Üzerinde por denilen delikler bulunur
•Seçici geçirgendir
•Zardaki proteinler enzim görevi yapar
•Akışkan bir yapıya sahiptir
b)GÖREVLERİ:
•Hücreyi dağılmaktan korur
•Hücreyi dış etkilerden korur
•Madde alış-verişini sağlar
B) Sitoplazma
İki kısma ayrlır
a)sıvı kısım
b)organeller
A)Sıvı Kısım
Yapısı; protein,karbonhidrat,yağ,vitamin,mineral,enzim ve su
gibi organik ve inorganik maddelerden oluşmuştur. Yarı
akışkan bir sıvıdır.
Görevi :
•Biyokimyasal reaksiyonlar için zemin oluşturmak
•Organellere yataklık etmek
•Organellerin hareketini sağlamak
B)Organeller
Hücrede temel olayların gerçekleştiği birimlerdir. Hücre
hayatsal faaliyetlerini yapabilmesi için bu organellere ihtiyaç
duyar. Hayvan ve bitki hücresinde organeller farklılık
gösterebilir. Tek hücrelilerde çift zarlı organeller bulunmaz.
Bunlardan bazıları;
1)RİBOZOM:
Hücrenin protein üretim yeridir. Aminoasitleri birleştirerek
protein sentezini gerçekleştirir. Bütün hücrelerde
bulunur(virüsler hariç). Ribozom çekirdekçikte üretilir.
Sitoplazmada serbest olarak endoplazmik retikulum
üzerinde , mitokondri ve kloraplast içinde bulunur.
Ribozom protein+RNA’ dan
meydana gelmiştir. Zarsız bir
organeldir. Şekilde de görüldüğü
gibi küçük ve büyük olmak üzere
iki alt birimden oluşur. Bu iki alt
birim birleşerek ribozom
kompleksini oluştururlar. Ribozom
üzerinde mRNA’nın bağlanacağı bir
bölge bulunur ki bu bölge mRNA’yı
tanıyarak ribozoma tutunmasını
sağlar.ribozom aynı zamanda
tRNA’yı da tanıyacak şekilde
özelleşmiştir.mRNA’nın ribozoma
nasıl bağlandığını ve tRNA’ların
ribozom üzerinde nasıl konumlanıp
protein sentezlediklerini bir şekille
görelim.
Birinci şekilde bir ribozom kompleksi ve bu
kompleks içinde ayırt edilen iki bölge görülmektedir.
Birisi P bölgesi diğeri A bölgesi adlandırılan bu
bölgeler,tRNA ‘ların bağlanma bölgesini temsil
eder.2. Şekilde proteini oluşturacak olan ilk
aminoasiti taşıyan tRNA ribozomun A bölgesine
bağlanır. Bağlanmadan hemen sonra ribozom
mRNA’nın 2 . Kodonunu (3’lü dizi) okumaya başlar
ve tRNA’yı P bölgesine doğru kaydırır. A bölgesi
böylelikle boşalmış olur (3 . Şekil). Ribozom böyle
yaparak 1.aminoasitin hemen arkasından
2.aminoasit için yer açmış olur.2.aminoasit A
bölgesine bağlandığında aminoasitlerde yanyana
gelecek ve birbirleriyle bağ yapacaklardır. Bu bağa
“peptid” bağı denir. Binlerce aminoasit bağlanmış
haline ise “polipeptid” denir. Böylelikle protein
sentezi tamamlanır.
2) ENDOPAZMİK RETİKULUM
Endopazmik retikulum hücre içerisinde madde iletimini
sağlayan organellerdir. Endopazmik retikulum hemen
hemen bütün hücrelerde bulunmaktadır. Çekirdek ile hücre
zarı arasında bulunur. Üzerinde ribozom bulunduran
endoplazmik retikulum ‘ lara granüllü E.R.denir. Yandaki
şekilde gösterilen E.R. Granüllüdür. Bunlara kısaca GER
denir. Ribozom bulundurmayanlara da kısaca DER (düz
yüzlü E.R. ) denir. Şekilde de görüldüğü gibi organelin
etrafını saran zar bulunmaktadır. Kahverengiyle boyalı yer
zarı dış yüzeyini , mor ile boyalı bölge iç tarafını temsil
etmektedir. Ayrıca E.R.protein ve kalsiyum gibi besinleri
de depo eder. Golgi aygıtına biyokimyasal materyaller
gönderir.
3) GOLGİ CİSİMCİĞİ
Endoplazmik retikulumla bağlantılı olarak vesikül
üretmekle görevli bir organeldir. Golgi aygıtı esas
olarak 3 bölgeden oluşur. Nukleusa yönelik kısmı
“olgun bölge”,hücre zarı tarafına bakan kısmı
“oluşma bölgesi” ,ortadaki bölge “geçiş bölgesi”
adını alır. Ribozomlar tarafından üretilen ve
E.R.biriktiren proteinler daha sonra geçiş vesikülleri
ile golgi aygıtına ulaşır. Golgi aygıtına ulaşan
proteinler hücre tarafından üretilen şeker molekülleri
ile etkileşerek golgi aygıtı içerisinde bazı işlemlere
tabi tutulur. Bu işlemler devam ederken ,moleküller
golgi aygıtının olgun bölgesine doğru hareket ederler.
Ve sonunda golgi aygıtında sentezlenen salgı ve
sindirici enzimler vesikül halinde sitoplazmada
serbest olarak yüzmeye başlar. Sindirici enzim içeren
moleküllere “lizozom” adı verilir. Lizozomlar asidik bir
yapıta sahiptir. Lizozomlar hücre içerisinde
fonksiyonunu yitirmiş organelleri eritip yok eder.
Şekilde de sindirim halinde ki lizozom görülmektedir.
Lizozom tek zarla çevrili içinde sindirim enzimi bulunduran
organeldir. Büyük moleküllü besin maddelerini parçalar. Akyuvar
hücresinde mikropları parçalar. Lizozomun etrafındaki zarı erirse
içindeki enzimler hücreyi parçalar ve bu olaya otoliz denir. Otoliz
olayında bir canlı öldükten sonra hücrelerin içindeki lizozomların
zarları parçalar ve lizozom içerisindeki asidik enzim serbest hale
geçer. Serbest hale geçen bütün hücre organellerine etki ederek
onları eritir ve hücreyi yok eder. Ölmüş hayvan cesedinin birkaç
gün içinde çürüyüp kokmasının bir nedeni de budur.
4 MİTOKONDRİ
Hücrenin ATP üretim yeridir. Yani enerji santralidir. Bu
organelde birim zar ile çevrilidir. İçteki zar kıvrımlıdır. Bu
kıvrımlara “krista” denir. Bu kıvrımları yapmasının nedeni
yüzey alanını genişleterek daha fazla kimyasal reaksiyona
yataklık yapmasıdır. Mitokondrinin kendine ait
DNA,RNA,ETS(elektron taşıma sistemi) ve ribozomu
vardır. ETS’ si olduğundan kendi enerjisini üretir. DNA’ sı
olduğundan kendini eşleyebilir. Çift zarlı bir organeldir.
Şekilde görüldüğü gibi iç ve dış zardan oluşur. Mitokondri
çift zarlı bir organel olduğundan bir hücreli ilkel canlılarda
bulunmaz. Bitki hücrelerinde az miktarda bulunur. Hayvan
hücrelerinde ise bol miktarda bulunur. Ayrıca mitokondri
oksijenli solunumun yapıldığı yerdir. Oksijenli solunum
sayesinde ATP üretilir. Oksijenli solunumda GLİKOZ
oksijenle reaksiyona girerek karbondioksit , su ve 38TAP
açğa çıkar. Bu sayede enerji ihtiyacımızı karşılarız.
5) KLOROPLAST
Sadece gelişmiş çok hücreli bitki hücrelerinde
bulunur. Bitkilerde fotosentez yapılmasını
sağlar. Bunu yapısında bulunan ışığı
soğurmaya yarayan klorofil pigmenti
sayesinde sağlar. Tek hücreli ilkel bitki
hücrelerinin fotosentez yapmasının sebebi ise
kloroplast bulunmamasına rağmen klorofile
sahip olmasıdır. Klorofil ayrıca bitkiye yeşil
rengini verir. Kloropastında mitokondri gibi
kendine ait DNA,RNA,ETS ve ribozomu vardır.
Çift zarlı bir organeldir. Bitki fotosentez
yaparak hem besin hem de oksijen üretir.
Kloroplast hem bitki için hem de bizler için
çok önemlidir.
C) ÇEKİRDEK
Hücrenin genellikle merkezinde konumlanmıştır.
Çekirdek zarla çevrilidir. Bu zarda porlar bulunur.
Yandaki şekilde çekirdek zarından alınan bir kesiti
görmektesiniz. Görüldüğü gibi çekirdek zarıda iki
tabakadan oluşmaktadır. Bu tabakalardan biri
çekirdeğin içine diğeri ise sitoplazmaya
bakmaktadır. Ribozomlardaki mRNA’nın çekirdekteki
DNA sentezlendikten sonra sitoplazmaya geçmesi
bu porlar sayesinde olur. Yapısında protein
,RNA,fibriller ve kromatin iplikler bulunur. Çekirdek,
hücre içindeki tüm metabolik faaliyetleri kontrol
eden beyin gibi bir organeldir. Örneğin dışardan
nekadar besin alınacağı,nekadar protein üretileceği,
ne kadar hormon ve besin üretileceği hep çekirdek
tarafından kontrol edilir.
Download