Hazırlayan: Gizem Yıldız Otizm, yaygın gelişimsel bozukluk yelpazesi içerisinde yer alan (1) toplumsal etkileşimde ve iletişimde yetersizlikler ile davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerle ve (2) toplumsal etkileşim, toplumsal iletişimde kullanılan dil ya da sembolik/imgesel oyun becerilerinin en az birinde 3 yaşından önce gecikmelerin ya da olağandışı bir işlevselliğin olması ile karakterize gelişimsel bir bozukluktur. Otizmli birey, sosyal etkileşim, sözel ve sözle olmayan iletişim, ilgi ve etkinliklerdeki sınırlılığı erken çocukluk döneminde ortaya çıkan bu özellikleri nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir. Otizm spektrum bozukluğu beş alt gruba ayrılmaktadır: OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU Otizm Rett Bozukluğu Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu Asperger Bozukluğu Atipik Otizm Günümüzde alanyazında tüm gruplar birleştirilerek YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK ismini aldı • Üzerinde en çok çalışılan yaygın gelişimsel bozukluktur. • Sosyal etkileşim ve iletişimde yetersizlikler ile sınırlı ilgiler ve yinelenen davranışlar temel özellikleri olarak kabul edilir. • Bu alanlardan en az birisinde üç yaştan önce belirtilerle ortaya çıkar. • Konuşmada gecikme ya da zihinsel yetersizlik ile birlikte ortaya çıkabilir. • Zihinsel yetersizliği olmayan otizmli bireyler yüksek işlevli bireyler olarak tanımlanır. • Çok seyrek olarak ortaya çıkan YGB'nin daha ağır olan türüdür ve genetik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. • Bazı davranışlara ilişkin ortak özellikleri nedeniyle YGB içinde yer alan bu sendrom, genellikle kızlarda görülür. • Sendrom, 6-12. aylarda normal gelişim sonrasında, var olan motor ve iletişim becerilerinde ani kayıplar olması ile tanımlanır. • Rett senderomu genellikle zihinsel engel ile birlikte ortaya çıkar. • İletişim, sosyal etkileşim, ilgiler ve etkinliklerdeki sınırlılıklar açısından otizme benzeyen, 2 yıl normal gelişimden sonra ortaya çıkan bir YGB tur. • 2 yaştan sonra, önceden kazanılmış tuvalet kontrolu, uyumsal davranışlar motor ve iletişim becerileri ile oyun becerileri kaybolur. • Otizmde temel yetersizlik sosyal etkileşim alanında iken ÇDB da iletişim alanındadır. ÇDB, çocuğun gelişimini otizmden daha ağır düzeyde etkiler. • Otizmden daha geç yaşta, genellikle 3-5 yaştan sonra ortaya çıkar. • Sosyal özellikler ve sınırlı ilgiler açısından otizme benzer ancak aspergerli bireylerde konuşmada gecikme gözlenmez; iletişim, öz bakım ve zihinsel becerilerde de yetersizlik yoktur. • Bazı bireylerin çok geniş sözcük dağarcıkları vardır ve ilgilendikleri bir konuda çok uzun zaman konuşabilirler. • Ancak, sözel olmayan iletişim becerilerinde yetersizlik görülür, sözel olmayan mesajları anlama ve kullanmada güçlük çekerler. • Birçok uzman ve anne baba, daha az etiketleyici olduğunu düşünerek, asperger terimini otizm yerine kullanmayı tercih eder. • YGB altında yer alan bozuklukların bazı ölçütlerini karşılayan ama herhangi birinin tüm ölçütlerini karşılayamayan çocuklara tanı koymak amacıyla kullanılan bir terimdir. • Atipik otizm için net ve açık ölçütler yoktur, ancak Asperger sendromu ve atipik otizm tanısı konan çocukların güçlükleri benzerdir, her iki grubun güçlükleri otizmli çocuklardan daha hafif düzeydedir. Otiszmingörülme sıklığı 150’de 1’dir. Erkeklerde kızlardan dört-beş kez daha fazla görünür. Otistik Bozukluk Otistik Bozukluk Toplum GENETİK FAKTÖR • DNA, otizmin sorumlusu olarak görülebilmektedir. Fakat otizmin tek başına nedeni olamamaktadır. BEYİN İŞLEVLERİNDE ANORMALLİKLER • Beynin sinirsel-kimya yapısında anormallikler oluşu, beyincik, motor kontrol, denge ve bilişsel işlevlerle ilgilidir. ÇEVRESEL FAKTÖRLER • İlk inanış olarak otizmin nedeni ailenin çocuğun bakımını suistimal ve ihmali yer alırken günümüzde doğru olmadığı, çevrenin semptomları etkilediği görülmüştür. AŞILAR • Özellikle kızamık, kabakulak gibi aşılar otizmle ilişki göstermektedir. Ancak bazı araştırmacılar bunu yalanlamaktadır. 1.ay › yüze bakma 2.ay › gülümseme 2-3. ay › obje takibi 2-6..ay › sesli uyaranlara tepki 3-6.ay › kavrama becerileri 4-7.ay › yüz ifadelerini ayırma 6. ay › heceler 7. ay › konuşma seslerini taklit 8-10.ay › bakımverenleri tercih etme 12. ay › bakımverenden ayrılmaya tepki yoksa, 12-24. ay› işaret etmiyor, objeyi yetişkine göstermiyor, isme cevap vermiyor, uygun jestleri göstermiyor, sosyal uyaranlara tepkisiz davranıyor ise; 12. ayda babıldama yok, 16.ayda sözcük yok ise, 24. ayda spontan iki kelime ile cümle yoksa , bir uzman tarafından çocuğun değerlendirilmesi kritik önem taşımaktadır. Çoğunda değişik düzeylerde zihinsel yetersizlikler görülmektedir. Zihinsel olarak başkalarını anlamada, sohbetlere katılmada zorluk çekmektedirler. Motivasyonun olumsuz etkilenmesi en sık görülen bilişsel ve akademik özelliktir. Zekalarını testler ile değerlendirebilmek çok güçtür, çünkü çoğu zeka testi otistik olmayan bireylere göre düzenlenmiştir ve otistiklerin alışılmış yollarla çevreyi algılamamaları ve ilişki kurmamaları test almalarını güçleştirir. Testlerin performans bölümünde oldukça iyi olmalarına rağmen, sözel bölümlerinde düşük puanlar alabilirler. IQ ile ilgili yanlış kanı ise IQ’nun erken bir yaşta belirlenmiş ve değiştirilemez olduğudur. Bir yıl içinde sözel IQ puanının 25 puan artabileceği bazı araştırmacılarla dile getirilmektedir. Otizm tanısı almış kişilerde görsel algılama ve öğrenme, hafıza ve matematik gibi bazı alanlarda gözlenen bu dikkat çekici üstünlükler, onların üstün zekalı olduklarını düşündürebilmektedir. Ancak otistik çocukların zekaları (IQ) geniş bir dağılıma sahiptir. Otistik bireylerin yaklaşık %10-15’inin normal ve üstü, %25’inin sınır veya hafif zihinsel yetersiz ve geriye kalanların da orta ve ileri düzeyde zihinsel yetersiz olduğu düşünülmektedir. Dil gelişiminde gecikme, dili iletişim amaçlı kullanamama, etkileşim kurmada güçlük, iletişimi başlatma ve sürdürmede güçlük. Ekolali (Stereotipik ve tekrarlayan sözel ifade kullanımı), sohbet becerilerinde yetersizlik, sözel olmayan dili algılamada güçlük, zamirleri yerinde kullanama Sözel olmayan davranışlarda bozukluk, yetersiz akran ilişkileri, başkaları ile başarı, ilgi ve zevk almayı kendiliğinde paylaşmadaki sınırlılıklar, karşılıklı etkileşimde yetersizlikler Göz kontağı kurmada, fiziksel yakınlık kurmada, hayali oyunlar oynamada, empati kurmada sınırlılıklar, ısırma, kafa vurma gibi kendini uyarıcı davranışlar, sallanma, elleri sallama, çırpma gibi yineleyici davranışlar Dokunsal denge, vücut farkındalığı, görsel, işitsel, tat ve koklama duyularına ilişkin problemler