AR&GE BÜLTEN 2013 MART– EKONOMİ KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE YÜKSELEN AKTÖR: SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI VE TÜRKİYE Övgü PINAR Şebnem BORAN Gözde SEVİLMİŞ GİRİŞ Teknolojik gelişmelere bağlı olarak ulaşım ve haberleşme imkanlarının artması, bilgiye erişimin kolaylaşması, iletişim ve bilgi transferinin anlık olarak dünyanın her köşesinde gerçekleşebiliyor olması gibi gelişmeler ülkeleri birbirlerine daha da yakınlaştırmıştır. Küreselleşme olgusu olarak tanımlayabileceğimiz bu süreçte; ülkeler ticaret politikalarında daha liberal adımlar atmakta, bu sayede de ticaretin bütünleşmesi yönündeki çalışmalar hızlanmaktadır. Sınırların ortadan kalkması ile ivme kaybeden uluslararası ticaretin önemi de hızla artmaktadır. Yapılan araştırmalar; küreselleşmenin dış ticarette artışa yol açtığını ortaya koymaktadır. Küresel ekonomi ile bağlarını güçlendiren ve uluslararası pazarlara giren ülkelerin girmeyen ülkelere göre daha hızlı büyüdüğü saptanmış, artan ticaretin ekonomik büyümeyi körüklediği ve fakirliği azalttığı belirtilmiştir. Küreselleşmenin bir avantajı olarak uluslararası ticaretin daha da kolaylaşması ve serbestleşmesi günümüzde tüm ülkelerin öncelikli hedefi haline gelmiştir. Bu hedef doğrultusunda bir yandan Dünya Ticaret Örgütü çatısı altında çok taraflı müzakereler gerçekleştirilmekte, diğer yandan da ülkeler arasında gerçekleştirilen bölgesel ve ikili anlaşmaların sayısı hızla artmaktadır. Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) da bu sürecin vazgeçilmez aktörlerindendir. Dünyadaki trendlere paralel olarak Türkiye de serbest ticaret anlaşmalarını önemli bir ticaret politikası haline getirmiştir. STA’lar aracılığıyla uluslararası ticaretteki payının arttırılması, Türkiye’nin ticaret politikasının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Türkiye’nin yeni pazarlara ulaşmak ve ihracatın yapısını ürün bazında çeşitlendirebilmek amacıyla serbest ticaret anlaşmalarına önem vermeye başlaması 1990’lı yıllara dayanmaktadır. Türkiye, ihracata dayalı büyüme stratejisinin önemli bir parçası olarak serbest ticaret anlaşmaları imzalanmasına yönelik ilk görüşmelerini EFTA ülkeleri ile başlatmıştır. 3 AR&GE BÜLTEN 2013 MART–EKONOMİ 1. Serbest Ticaret Anlaşmaları Tanımı ve Önemi Serbest Ticaret Anlaşması, iki ya da daha fazla ülke arasında ticareti etkileyen tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılarak, taraflar arasında bir serbest ticaret alanı oluşturulmasını sağlayan, ancak taraf ülkelerin üçüncü ülkeler ile ticaretlerinde mevcut ulusal düzenlemelerini sürdürmesine izin veren anlaşmalar olarak tanımlanmaktadır. Serbest Ticaret dayanmaktadır. Anlaşmaları’nın temeli Dünya Ticaret Örgütü anlaşmasına Amacı; üye ülkelerin ticaret ve ekonomi alanındaki ilişkilerini geliştirmek, hayat standartlarını yükseltmek, tam istihdamı sağlamak, reel gelir ve talep hacminde istikrarlı bir artış sağlamak, dünya kaynaklarının sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uygun bir şekilde kullanımını sağlamak ve çevreyi koruyacak ve ülkelerin ihtiyaç ve endişelerine cevap verecek şekilde mevcut kaynakları geliştirmek çerçevesinde uluslararası ticareti kısıtlayan her türlü engelin ve farklı muamelenin kaldırılması olarak tanımlanan Dünya Ticaret Örgütü, günümüzde uluslararası ticaretin kural ve çerçevesini çizmekte, temelini ise 1947 yılında imzalanan Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) oluşturmaktadır. Bu kapsamda STA’lar, DTÖ üyesi ülkeler arasında ticareti düzenleyen “en çok gözetilen ulus” kuralının temel istisnasını oluşturmaktadır. En çok gözetilen ulus kuralına göre; bir DTÖ üyesi ülke diğer DTÖ üyesi ülkelere karşı tarife oranları ve diğer ticari önlemlerde herhangi bir ülkeye tanıdığından daha az avantaj sağlayan muamelede bulunamamaktadır. DTÖ kuralları üye ülkelere bir takım koşulların yerine getirilmesi kaydıyla diğer ülkelere karşı tercihli ticaret imkanları tanımasına izin vermektedir. Bununla ilgili kurallar; GATT Anlaşması’nın 24. maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre; üye ülkelerin gönüllü anlaşmalar yoluyla Gümrük Birlikleri ve Serbest Ticaret Alanları oluşturarak daha yakın bütünleşme sağlama ve böylece ticareti serbestleştirmelerine imkan tanınmıştır. Uluslararası ekonomik ve ticari ilişkilerde yaşanan küreselleşme olgusunun da etkisiyle DTÖ üyeleri arasında sonuçlandırılan STA’larının sayısı her geçen gün artmaktadır. 2. Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşmaları Türkiye’nin STA’larının temellerini 1980’li yıllarla birlikte başlayan ihracata dayalı büyüme stratejisinde aramak gerekmektedir. Bu strateji doğrultusunda Türkiye için yeni pazarlar bulmak, ihracatı ürün bazında çeşitlendirmek önemli hedefler olarak ortaya çıkmıştır. Bu dönemde, öncelikli hedef Gümrük Birliği gerçekleşinceye kadar olan süreçte; dış ticaretin önündeki en önemli engelleri oluşturan tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılması, bu sayede de Türkiye’nin rekabet gücünün arttırılması olmuştur. 4 AR&GE BÜLTEN 2013 MART–EKONOMİ Türkiye’nin STA’ları temel olarak, İkili ticarette tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılması, Tarife indirimlerinin yol açabileceği olumsuzluklara karşı alınabilecek tedbirler ve uygulama esasları (bildirim, istişare ve tavizin askıya alınması dahil ticaret politikası savunma araçlarının uygulanması), Anlaşmanın doğru ve etkin uygulanmasından sorumlu ortaklık organlarının teşkili (Ortak Komite, Ortaklık Komitesi, Ortaklık Konseyi), Ortak menşe kuralları ve gümrük idareleri arasında işbirliği gibi düzenlemeleri içermektedir. Türkiye’nin ilk STA’sı 10 Aralık 1991 tarihinde imzalanan ve 1 Nisan 1992 tarihinde yürürlüğe giren İsviçre ve Lihteştayn, Norveç ve İzlanda’nın içinde yer aldığı EFTATürkiye Anlaşmasıdır. Türkiye, EFTA üyesi ülkelerle ayrı serbest ticaret anlaşmaları imzalamıştır. Söz konusu anlaşmalar çerçevesinde taraflar arasında sanayi ürünleri ticaretinde gümrük tarifeleri ve tarife dışı engeller kaldırılmış ve malların serbest dolaşımı sağlanmıştır. Tarım ürünleri ticaretinde ise; belirli tarım ürünleri ticareti için % 100’e yakın gümrük vergisi indirimleri tanınmıştır. Anlaşma, sanayi ve tarım ürünlerine yönelik hükümlerin yanı sıra, işlenmiş tarım ürünleri, balıkçılık ve su ürünleri, fikri mülkiyet hakları, rekabet, devlet yardımları ve damping konularına ilişkin düzenlemeleri de içermektedir. STA süreci 1996 yılında Türkiye’nin dahil olduğu Gümrük Birliği ile ivme kazanmıştır. Türkiye’nin, Avrupa Birliği (AB) ile arasındaki Gümrük Birliği ilişkisi uyarınca, AB’nin Ortak Ticaret Politikasını üstlenme yükümlülüğü bulunmakta olup, üçüncü ülkelere yönelik olarak AB’nin tercihli ticaret sistemi üstlenilmektedir. Bu kapsamda; Ortaklık Konseyi Kararı’nın 16. maddesi uyarınca Türkiye’nin, AB’nin tercihli ticaret anlaşması gerçekleştirdiği ülkelerle STA imzalaması gerekmektedir. Diğer taraftan, müzakere aşamasında karşılıklı fayda esas alınmaktadır. Ülkemizin AB tarafından imzalanmış STA’ların içeriğini aynen kabul etme yükümlülüğü bulunmamakta olup, gerçekleştirilen müzakerelerde sanayi ve ticaret politikası önceliklerimiz ile ülkemiz hassasiyetleri göz önüne alınmaktadır. Avrupa Birliği’nin yürürlükte olan STA’ları, Meksika, Güney Afrika, Şili ve Güney Kore’dir. 5 AR&GE BÜLTEN 2013 MART–EKONOMİ Bu STA’ların yanısıra AB’nin; Türkiye, Andorra ve San Marino ile Gümrük Birliği, İsviçre, Norveç, İzlanda ve Lichtenstein ile EFTA Anlaşması, Makedonya, Hırvatistan, Arnavutluk, Karadağ, Bosna Hersek, Sırbistan ayrıca, Akdeniz bölgesinde, Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün, Lübnan, Fas, Filistin, Suriye, Tunus ve Afrika-Karaipler-Pasifik (ACP) ile Tercihli Ticaret Anlaşmaları bulunmaktadır. Yanı sıra; AB’nin henüz yürürlüğe girmeyen STA’ları; Andean Ülkeleri (Peru, Kolombiya, Bolivya, Ekvador), Orta Amerika Ülkeleri (Kosta Rika, El Salvador, Guatemala, Honduras, Nikaragua ve Panama) ve Ukrayna şeklinedir. AB’nin halen müzakerelerini sürdürdüğü STA’ları; Kanada, Singapur, Malezya ve Vietnam, Hindistan, MERCOSUR Ülkeleri (Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay, Venezuella), Gürcistan, Ermenistan ve Moldovya, Afrika, Karayipler ve Pasifik (ACP) ülkeleridir. Son olarak AB’nin başlama aşamasında olan STA müzakereleri ABD ve Japonya’dır. AB ile STA’sı olup da halen Türkiye ile STA imzalamamış başlıca ülkeler Meksika, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Cezayir’dir. Türkiye, EFTA’nın yanı sıra İsrail, Macaristan, Romanya, Litvanya, Estonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Letonya, Slovenya, Bulgaristan, Makedonya, Polonya, Hırvatistan ve Bosna-Hersek ile STA imzalamış, bununla birlikte AB’nin genişleme süreci kapsamında 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren Birliğe üye olan ülkelerle Türkiye’nin ticari ilişkileri mevcut STA’ları yerine Gümrük Birliği çerçevesinde yürüyecek olduğundan AB’ne üye olan 10 ülkeden 8’iyle mevcut olan STA’larının 1 Mayıs 2004’de sona erecek şekilde feshedilmeleri yönünde gerekli işlemler yapılmıştır. Türkiye’nin halen yürürlükte olan serbest ticaret anlaşmalarının yürürlülük tarihleri Tablo 1’de yer almaktadır. Buna göre, Türkiye bugüne kadar 19 ülke ile STA imzalamıştır. Tablo 1: Türkiye’nin İmzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Ülke EFTA İsrail Makedonya Hırvatistan Bosna ve Hersek Filistin Tunus Fas Suriye Mısır Arnavutluk Gürcistan Karadağ Sırbistan Anlaşmanın Yürürlüğe Girişi 01.04.1992 01.05.1997 01.09.2000 01.07.2003 01.07.2003 01.06.2005 01.07.2005 01.01.2006 01.01.2007 01.03.2007 01.05.2008 01.11.2008 01.03.2010 01.09.2010 6 AR&GE BÜLTEN 2013 MART–EKONOMİ 15 16 17 Şili Ürdün Lüblan 18 Morityus 19 Güney Kore 01.03.2011 01.03.2011 14.07.2009’da imzalandı. İç onay sürecinin tamamlanmasının ardından yürürlüğe girecektir. 09.09.2011’da imzalandı. İç onay sürecinin tamamlanmasının ardından yürürlüğe girecektir. 01.08.2012’de imzalandı. İç onay sürecinin tamamlanmasının ardından yürürlüğe girecektir. Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı Söz konusu STA’lardan, Lübnan, Morityus ve Güney Kore ile imzalanan Anlaşmalar dışındaki STA’lar halihazırda yürürlükte bulunmakta olup, Lübnan, Morityus ve Güney Kore Anlaşmaları taraflarca iç onay sürecinin tamamlanmasının ardından yürürlüğe girecektir. Bununla birlikte Türkiye ile Suriye Arasında Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Ortaklık Anlaşması 6 Aralık 2011 tarihinde askıya alınmıştır. STA müzakeresi yürütülen veya müzakerelere başlanması yönünde girişim yapılan 21 ülke (Ukrayna, Libya, Seyşeller, Kamerun, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cezayir, Meksika, Malezya, Ekvator, Moldova, Güney Afrika Cumhuriyeti, Kolombiya, Faroe Adaları, Endonezya, Peru, Hindistan, Japonya, Vietnam, Kosova, Kanada ve Gana) ve 5 ülke grubu (Körfez İşbirliği Konseyi, MERCOSUR, ASEAN, Orta Amerika Topluluğu, CARIFORUM) bulunmaktadır. 3. STA’ların Türkiye’nin Dış Ticaretindeki Yeri ve Önemi Türkiye’nin dış ticaret verileri incelendiğinde; STA imzalanan ülkeler ile dış ticaretimizin sürekli bir artış eğiliminde olduğu görülmekte, STA imzalanan ülkelerin genel dış ticaretimiz içerisindeki payı gün geçtikçe yükselmektedir. STA akdedilen ülkelerle ihracat ve ithalat rakamları incelendiğinde, 1995 yılı ile 2001 yılı karşılaştırıldığında ihracat artışının % 53, ithalat artışının ise % 59 oranında gerçekleştiği, bu ülkelerin toplam ihracat içindeki paylarının % 8’den % 8,4’e yükseldiği, toplam ithalat içindeki paylarının ise % 6,3’ten % 8,6’ya ulaştığı görülmektedir. STA ülkeleri ile dış ticaret hacmi artış oranımızın genel dış ticaretimizin hacminin artış oranından daha yüksek olduğu da verilerden anlaşılmaktadır. 2000-2011 döneminde, Türkiye’nin genel ticaret hacmindeki artış oranı % 357 iken, STA ülkeleri ile ticaret hacmindeki artış oranı % 413 olarak gerçekleştirilmiştir. STA ülkeleriyle ticaret hacmi 2000 yılında 4,9 milyar dolar olarak iken, 2011 yılında 25,8 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. 7 AR&GE BÜLTEN 2013 MART–EKONOMİ STA’ların ihracat ve ithalat rakamlarındaki sonuçları incelendiğinde, 2000-2011 döneminde, genel ihracat artış oranı % 386 iken STA ülkelerine ihracatın artış oranı % 508 olarak gerçekleşmiştir. Böylece, STA ülkelerine ihracat 2000 yılındaki 2,1 milyar dolar seviyesinden, 2011 yılında 13,6 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Diğer taraftan, aynı dönem için, genel ithalat artış oranı % 342 olarak gerçekleşirken, STA ülkelerinden ithalatın artış oranı % 338 olmuştur. Böylece, STA ülkelerinden ithalat 2000 yılındaki 2,7 milyar dolar seviyesinden, 2011 yılında 12,2 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Türkiye’nin halen yürürlükte bulunan 16 STA ortağı ile ticareti incelendiğinde; 13,6 milyar Dolarlık ihracat, 12,2 milyar Dolarlık ithalat gerçekleştirdiği görülmektedir. Başka bir ifadeyle STA ortakları ile olan ticaretimizde ticaret fazlası verdiğimizi söylemek mümkündür. Buradan hareketle STA ortakları ile ticaret, Türkiye’nin ihracatının % 10,1’ini, ithalatının ise %5,1’ini oluşturmaktadır. Diğer taraftan, 2010-2011 verileri incelendiğinde, en fazla ihracat artışının Şili, Fas ve Gürcistan ile kaydedildiği görülmektedir. Türkiye’nin 2011 yılı ihracatındaki ilk kırk ülke içerisinde STA imzaladığımız 6 ülke (Mısır, EFTA, Suriye, Fas, İsrail ve Gürcistan) bulunmaktadır. SONUÇ Serbest Ticaret Anlaşmaları, sağladığı ticari ve ekonomik faydalarının yanı sıra siyasi ilişkileri de güçlendirmektedir. Ülkelerin karşılıklı işbirliği imkanlarını arttırmakta, birbirlerinin ekonomik ve ticari potansiyellerini ortaya koyarak farkındalıklarını anlamalarını sağlamaktadır. Bunun sonuncunda da ülkeler arasında karşılıklı dostluk ortamı oluşmaktadır. STA’lar aynı zamanda, ülkelerin belirli pazarlara olan bağımlılığını azaltarak, diğer ülke pazarlarında rakipleri ile eşit şartlara sahip olmasına da imkan tanımaktadır. Türkiye açısından durum incelendiğinde; Türkiye’nin uluslararası alanda ekonomik ve ticari gücünü arttırmasına katkıda bulunması bakımından STA’ların önemli bir yeri bulunmaktadır. STA’lar, Türkiye’nin hedef pazarlara giriş imkanlarının artırılması ve belirli pazarlara bağımlı olmasını engellemektedir. İhracatçılarımızın rakipleri ile eşit şartlara sahip olmasını sağlamaktadır. İhracatımızın, tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılması suretiyle, ürün bazında çeşitlendirilmesini mümkün kılmaktadır. Türkiye ekonomisinin uluslararası rekabet gücünün artmasına hizmet etmektedir. Sanayicimize ucuz girdi teminini sağlamaktadır. 8 AR&GE BÜLTEN 2013 MART–EKONOMİ Türkiye’nin tercihli ticaret imkanlarından yararlanmak isteyen doğrudan yabancı sermayeli yatırımların artmasına yol açmaktadır. AB’nin, halihazırda yürürlükte bulunan ancak Türkiye’nin üstlenemediği STA’ları ilgili üçüncü ülkelerle anlaşma sağlayarak Türkiye’yi de kapsayacak hale getirmesi ve bundan sonra diğer ülkelerle başlayacağı STA müzakerelerinin Türkiye ile eş zamanlı olarak başlatılması, tamamlanması ve uygulamaya konulması için gerekli tedbirleri alınmasına yönelik çalışmalar hızlandırılmalıdır. KAYNAKLAR AYDIN, Ali Kemal, “Serbest Ticaret Anlaşmalarının Yeri ve Türkiye´nin Dış Ticaretinin Geliştirilmesindeki Önemi”, http://www.mfa.gov.tr/serbest-ticaretanlasmalarinin-yeri-ve-turkiye_nin-dis-ticaretinin-gelistirilmesindekionemi.tr.mfa GENÇOSMANOĞLU, Ömer Tarık, Bölgesel Ticaret Anlaşmalarının Türkiye’nin Dış Ticaret Politikaları Açısından Önemi ve Etkileri, Ankara, 2010. http://www.ekonomi.gov.tr/sta/ KURTULUŞ KARA Yıldız Tuğba, Dünya Ticaret Örgütü Ve Bölgesel Ticaret Anlaşmaları İlişkisi: Sorunlar, Çözümler ve Türkiye’ye Yansımaları, Ankara, 2012. ÖZKAYA Hakan, “İkili ve Çok Taraflı Anlaşmaların Türkiye’nin İhracatı Üzerindeki Etkisi”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 2011. SACHS, Jeffrey D., “Globalization And Patterns Of Economic Growth”, http://faculty.nps.edu/relooney/3040_x416.pdf SHARMA, Shalendra, “The Many Faces of Today’s Globalization: A Survey of Recent Literature”, http://www.relooney.info/0_New_10705.pdf TEZBAŞARAN Hakan, Avrupa Birliği’nin Taraf Olduğu Serbest Ticaret Anlaşmaları: Türkiye Ekonomisine Etkileri, Ankara, 2011. 9