"Eğer din, Ülker Takımyıldızında bile olsaydı, Fars`tan bazı kimseler

advertisement
Sorularlarisale.com
"Eğer din, Ülker Takımyıldızında bile olsaydı, Fars'tan
bazı kimseler ona ulaşıp alabileceklerdi..." hadisinin
geçtiği yeri açıklar mısınız? Bir de Risalelerde neden
İmam Şafii hakkınaki rivayet alınmış, İmam Azam
hakkında alınmamıştır?
َ ِ‫"[" ﺍِﻥَّ ﺍﻟﺪِّﻳﻦَ ﻟَﻮْﻛَﺎﻥَ ﻣَﻨﻮُﻃًﺎ ﺑِﺎﻟﺜُّﺮَﻳَّﺎ ﻟَﻨَﺎﻟَﻪُ ﺭِﺟﺎَﻝٌ ﻣِﻦْ ﺍَﺑْﻨَﺎۤﺀِ ﻓﺎَﺭ‬Eğer din, Ülker
‫ﺱ‬
Takımyıldızında bile olsaydı, Fars'tan bazı kimseler ona ulaşıp
alabileceklerdi." (Buharî, Tefsir: 62; Tirmizî, 47. sûrenin tefsiri: 3.)] deyip,
başta Ebu Hanife olarak, İran'ın emsalsiz bir surette yetiştirdiği
ulema ve evliyaya işaret ediyor, haber veriyor."(1)
Peygamber Efendimiz (asm)'in gaybi mucizelerinden bir tanesinedir bu mucize. Fars
kavmi içinden yani bugünkü ifadesi ile İran bölgesinden, İslam aleminin en parlak
evliya ve alimleri çıkmıştır. Peygamber Efendimiz (asm) bu hakikati mucizevi bir
şekilde beyan ediyor.
Fars derken kavim anlamında değil, bir bölge, bir medeniyet anlamındadır. İran
bölgesi ve medeniyeti bir dönem İslam açısından çok parlak ve verimli bir tarla gibi,
çok alim ve evliyaları yetiştirmiştir. İmam Azam Ebu Hanife bunların en meşhurudur.
İmam Azam mâlum, Küfe şehrinde doğmuştur. Küfe o dönemlerde ilim ve
medeniyetin beşiği idi. Şimdi Küfe ise bugünki Irak topraklarında bir yerdir, Irak
bölgesi o zamanlarda Fars medeniyetinin içinde idi.
İslam tarihinde belli bölgeler İslam medeniyetinin beşiği olmuştur. Ama bu sürekli
olmamıştır. Mesela; asr-ı saadette hicaz bölgesi İslam’ın en verimli ve parlak bir
bölgesi iken bu zamanla Şam, Küfe, Mısır İstanbul, gibi bölgelerde dolaşmıştır.
Peygamber Efendimiz (asm) din çok uzakta da olsa, İran bölgesindeki kabiliyetlerle
buluşurdu, manasını ifade etmek için "Eğer din, Ülker Takımyıldızında bile
olsaydı, Fars'tan bazı kimseler ona ulaşıp alabileceklerdi." şeklinde ifade
etmiş.
(1) bk. Mektubat, On Dokuzuncu Mektup.
page 1 / 1
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download