BAŞ ve BOYUN KİTLELERİ OP.DR. MELTEM ÇAĞLAR S.B. GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK CERRAHİSİ KLİNİĞİ TANIM: • Boyun bölgesindeki şişlikler hem malign hastalık endişesi hemde boynun görünür bir bölge olması yüzünden kısa sürede hekime getirilir • Konjenital ve akkiz olmak üzere iki grupta incelenir. TİROGLOSSAL KİST VE FİSTÜL-1 • Tiroid bezi embriyo devresinde dil kökünde foramen çekumun bulunduğu noktadan oral mukozanın bir divertikül biçiminde larinksin önüne doğru ilerlemesi ile gelişir. • Tiroid bezinin gelişimi ile foramen çekuma uzanan bu trakt rezorbe olmaktadır. TİROGLOSSAL KİST VE FİSTÜL-2 • Tiroglossal duktus’un 7. haftada tamamen kapanmaması nedeniyle kanalın iç yüzünü döşeyen epitel hücrelerinin müküs salgılamaya devam etmesi sonucu tiroglossal kist görünür hale gelir. • 1/3’u troid dokusu içerir • Çocuklarda konjenital servikal kistlerin % 50-70’ini meydana getirir • %60 vakada hyoid kemiğin üstünde TİROGLOSSAL KİST VE FİSTÜL-3 • Genellikle süt çocuğu döneminde görünür halde değildir olguların % 25’i okul öncesi yaşlarda, % 50’si de 20 yaşından önce belirti verir. • Fizik muayenede boyun orta hatta yoid kemik hizasında 1-2 cm büyüklüğünde yumuşak , düzgün yüzeyli , yuvarlak ve hassas olmayan bir kist şeklinde görülür. • Yutkunmkla ve dilin ağız dışına çıkarılması ile hareket eder. TİROGLOSSAL KİST VE FİSTÜL-4 • Kistte enfeksiyon var ise kitle abseye benzeyebilir. Enfekte kistlerin drene olması sonucu kist ile deri arasında fistül gelişir ve boyun orta hattaki fistül ağzından aralıklı mukoid sekresyon drenajı görülebilir. Bu tablo tiroglossal fistül adı ile anılır. TİROGLOSSAL KİST VE FİSTÜL-5 • Komplikasyonlar: -Enfeksiyon -Fistülizasyon -Nadir olarak malign dejenerasyon TİROGLOSSAL KİST VE FİSTÜL-6 • Tedavi; hyoid korpusunun kist traktusu ile beraber çıkarılmasıdır.Enfekte ise önce enfeksiyon tedavi edilmelidir.Çünkü nüksler ve çevre dokuları zarar verilebilir. EKTOPİK TİROİD: • % 90 dil kökünde rastlanır • Olguların % 70 inde fonksiyon gösteren yegane tiroid bezi bu dokudur. • Disfaji veya solunum sıkıntısına yol açabilir. • Normal troid bezi varsa doku çıkarılır DERMOİD KİSTLER: • Ancak histolojik inceleme ile ayırd edilir • Tiroglossal kistten farklı olarak dil hareketlerinden etkilenmezler. • İçi sebase materyalle doludur • Tedavi cerrahi eksizyon . BRANKİAL ARTIKLAR-1: • Anomalilerin % 90’ı ikinci, % 8’i birinci brankial sistemle ilgilidir. • Kız ve erkeklerde eşit sıklıkta görülür • Hastaların % 5’inde fistül traktusu tamdır • Traktusun inkomplet olduğu olgulara brankial sinüs denir. • Hekime müracaat enfeksiyon veya dış orifisden mukoid bir drenaj nedeniyledir. BRANKİAL ARTIKLAR-2: • Traktın kordon şeklinde palpe edilmesi ve yukarıdan sıvazlamakla mukoid drenajın artması tanı için yeterlidir. • Brankial kistler boynun 1/3 üst kesiminde ve SCM kasının önünde ve derindedir. • Tedavi; total eksizyon (eğer enfekte ise önce antibiyotik tedavisi ile enflamasyonun kaybolması KİSTİK HİGROMA-1 • Embriyo devresinde lenfatik damarlar santral ve periferik olmak üzere iki farklı merkezden gelişirler. Daha sonra bu oluşumlar birleşerek lenf dolaşımını sağlayacak bağlantıları oluştururlar. • Bu birleşmenin gerçekleşememesi durumunda periferik lenfatikler içinde biriken lenfatik sıvı kistik higroma olarak anılan multikisitk kitlelerin gelişimine neden olmaktadır. KİSTİK HİGROMA-2 • Kistik higroma vücudun her yerinde görülebilir • En sık servikal bölgede ikinci sıklıkda aksillada görülmektedir • Boyunda tipik olarak SKM kasının arkasında kalan bölge olan boyun arka üçgeninde bulunur • Sıklıkla birden fazla sayıda kist içerir KİSTİK HİGROMA-3 • Kistik higroma zemininde malign dejenerasyon bildirilmemiştir. • Fönksiyonel ve kozmetik kusurlara neden olduğu için eksize edilmelidir. • Tedavide eksizyon yerine kist içine bleomisin enjeksiyonu da yapılabilmektedir. PREAURİKÜLER SİNÜS VE KİSTLER: • Kulak önünde bulunurlar • Bebek doğduğu anda mevcuttur • Sinüs ağızından drenajın olması cerrahi endikasyondur. • Sıklıkla dallı budaklı olabildiklerinden nüks oranı yüksektir.(% 42) TORTİKOLLİS-1: • Latince bükülmüş boyun anlamına gelir • Tortikollisi olduğu bilinen önemli kişilerden biri Büyük İskender’dir • Konjenital veya akkiz olabilir. • Olguların %2-8 iki taraflıdır • Vertebral anomaliler, servikal ve farinjial enfeksiyonlar, gastroösefajial reflü, ekstraoküler kaslarınkonjenital paralizisive musküler nedenlerle TORTİKOLLİS-2 • Muskuler tortikolis SKM kasının hastalığın erken devrelerinde kas içindeki kitle nedeniyle, geç devrede ise kitlenin yerini fibrozise bırakarak gerilmesiyle meydana gelir. • Hastanın yüzü etkilenen adalenin karşı tarafına dönük, boynu ise aynı tarafa eğiktir. • Palpasyonda kitle veya fibrozis palpe edilebilir. TORTİKOLİS-3 • Yaşa bağlı olmaksızı fasial asimetri gelişmediği sürece musküler tortikolisin tedavisi nonoperatifdir. • Pasif boyun germe egzersizleri önerilebilinir. • Fasial asimetri gelişmeye başlarsa hasta ameliyat edilmelidir. • Ameliyatta SKM kasının her iki demeti de kesilmelidir. SERVİKAL LENFADENOPATİ: • Lenf düğümlerinin 1 cm çapından daha büyük boyuta erişmesine lenfadenopati denir. • Servikal lenf düğümlerinin 20 mm den büyük olanları patolojik kabul edilir. • Genellikle enfeksiyon, travma ve maling hastalıklar nedeniyle olur. • Enfeksiyon nedenlilerin büyük çoğunluğu viral dir. RANULA: • Dil altında yer alan ve sublingual tükrük bezinin kistik lezyonudur. • Oluşum nedeni kanalın kısmi tıkanıklığıdır. • Tedavi kistin insize edilip marsupiye edilmesinden ibarettir. SİALADENETİS: • Tükrük bezlerinin enflamasyonudur. – Akut süpüratif(Stafilokok, streptokok, pnömokok) – Kronik (Ektazi, tıkanma) – Granülomatöz • Tedavide akut olgularda antibiyotik ve masaj kronik olgularda taşın çıkarılması veya kanalın dilatasyonu yapılır. TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ: • Büyük çoğunluğu neoplastik değildir. • %60’ı atipik mikobakteriel, kedi tırmığı hastalığı • Tüm tükrük bezi neoplazmlarının %1.7-5’i çocuklarda görülür. • Benign epitelyal tümörlerin çoğunluğu mikst tiptedir. NAZOFARİNGEAL KARSİNOMA: • Pediatrik malignansilerin % 1’ini oluşturur • Beyaz ırkta nadirdir. Ensık Çin, Afrika ve Alaska bölgesi eskimolarında görülür. • Etyolojisinde EB virus enfeksiyonunun rol oynadığı sanılmaktadır. • %9’u 15 yaş altında görülür.Erkek çocuklarda daha sıktır. • Klinik olarak lenfadenopati, kulak ağrısı, tek taraflı seröz otit, işitme kaybı, kulak çınlaması, epistaksis ve burun tıkanıklığı görülür • Tümörün histolojisi, tedavisi ve prognozu erişkinlerle aynıdır.