Kendi Kendine Meme Muayenesi Çelişkisi

advertisement
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)
Derleme/Rewiev Article
TAF Prev Med Bull 2008; 7(3):257-260
Kendi Kendine Meme Muayenesi Çelişkisi
[Breast Self- Examination Contradiction]
ÖZET
Meme kanseri tüm Dünya ve ülkemiz kadınları için önemli bir sağlık sorunudur. Ancak erken tanı
ile meme kanserinde tedavi şansı oldukça yükselmekte ve yaşam süresi uzamaktadır. Son yıllarda
meme kanserinde erken tanı yöntemlerinden biri olan kendi kendine meme muayenesine ilişkin
bazı tartışmalar yapılmaktadır. Bu makale tarihsel gelişimi ışığı altında kendi kendine meme
muayenesine ilişkin yapılan tartışmaları ele almaktadır.
SUMMARY
Breast cancer is very important health problem among women in the World and Turkey. Although
treatment chance is very rising and survival is getting longer thanks to early diagnosis in breast
cancer. Some discussion is making related to breast self examination which is one of the early
detection methods in recent years. This article consider the discussions about breast self
examination under the historical development light.
Ayla Akkaş Gürsoy
KTÜ, Trabzon Sağlık
Yüksekokulu, Trabzon, Türkiye
Anahtar kelimeler: Meme kanseri,
erken tanı, kendi kendine meme
muayenesi.
Key Words: Breast cancer, early
detection, breast self
examination.
Sorumlu yazar/
Corresponding author:
Ayla Akkaş Gürsoy,
Trabzon Sağlık Yüksekokulu
Emniyet Karşısı Trabzon, Türkiye.
ayla_gursoy@yahoo.com
Meme kanseri halen tüm Dünya’da kadınlar için
önde gelen sağlık sorunlarından biridir. Erken tanı
meme kanseri ile savaşta yaşamsal rol oynamaktadır.
Meme kanserinde erken tanı; hastalığın tanısının
doğal süreci içinde tedavi edilebilme şansının olduğu
bir dönemde koyulabilmesidir. Meme kanserinde
tarama ise; hastalığa ilişkin belirti ve bulgu
göstermeyen birey ya da toplumun meme kanseri
yönünden test edilmesidir. Kendi kendine meme
muayenesi (KKMM), klinik meme muayenesi
(KMM) ve mammografi meme kanserinin erken tanı
yöntemleridir (1).
Mammografi asemptomatik olan kadınlarda meme
kanserinin tanımlanması için kullanılan bir tarama
yöntemidir. Ancak fiyatı ve teknik donanım
gerekliliği mammografi kullanımını sınırlayan iki
etmendir. Birçok ülke; ulusal ya da bölgesel
mammografi ile tarama programı için yeterli donanım
ve eğitimli sağlık personeline sahip değildir. Bu
nedenle mammografi ile tarama sağlığa ayrılan
kaynakları sınırlı olan ülkeler için yaygın kullanıma
uygun değildir. Meme ultrasonu meme kanseri
tanısında önemli bir araçtır. Ancak konu ile ilgili
kaynaklarda; ultrasonun tek başına meme kanseri
taramasında kullanılamayacağı belirtilmektedir (1, 2).
www.korhek.org
Klinik meme muayenesi mammografi gibi bir tanı
ya da tarama testidir. Kadının memesinde herhangi
bir değişiklik olduğunu fark etmeksizin doktora
başvurması ve muayene sırasında doktorun kanser
bulgusu saptaması durumunda; KMM bir “tarama
testi”dir. Ancak kadının memesinde herhangi bir
değişiklik fark etmesi, bu nedenle doktora başvurması
ve doktorun muayene sonucunda kanser tanısı
koyması durumunda; KMM “tanı testidir”. KMM
meme muayenesi mammografi olanağının bulunduğu
durumlarda tek başına önerilmemektedir. Ancak
mammografi olanaklarının sınırlı olduğu ülkelerde
KMM tek başına meme kanseri taraması için
kullanılabilir (1, 3).
Kendi kendine meme muayenesi; kadınların meme
yapılarını tanımaları ve memelerinde oluşan
değişiklikleri erken dönemde fark etmeleri amacıyla
memelerini muayene etmeleridir. Her kadın
tarafından öğrenilebilen, uygulanabilen, fazla zaman
ve işgücü gerektirmeyen, masrafı olmayan bir
uygulamadır. KKMM taraması kadınların meme
sağlığına ilişkin farkındalıklarını ve memelerinde bir
değişiklik fark ettiklerinde doktora başvurma
oranlarını artırmaktadır. KKMM özellikle kadınların
memelerine dokunmakta çekimser davrandıkları
kültürlerde önem taşımaktadır (1, 4).
257
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)
KKMM yöntemi 1900’lü yılların başında
Amerikalı bir cerrah olan William Halsted tarafından
“lokal bir hastalık olarak başlayan meme kanseri,
tanısı erken dönemde konulabilirse daha kolay tedavi
edilebilir” teorisinden doğmuştur. Bu teorinin ilk
savunucularından olan Newyork’lu doktor Hugh
Auchincloss 1929 yılında “biraz duyguyla bir kitleyi
görünür yapmayı beklemek” i yazmıştır. KKMM’nin
en güçlü savunucuları Aryan kadınlarının sağlıklarını
geliştirmek için KKMM’ni bir yol olarak gören Nazi
sağlık memurları olmuştur. KKMM’ne ilişkin
programlar ilk olarak 1950’li yıllarda Avrupa,
Avustrulya ve Kuzey Amerika’da başlamış ve yakın
zamana kadar sürdürülmüştür. 1950’li yılarda
Amerikan Kanser Birliği ile Ulusal Kanser Enstitüsü
13 milyondan fazla kadına izletilen “KKMM “ adlı
bir film yayınlamıştır. Daha sonra KKMM’nin
önemini anlatan, KKMM yapan kadınların
yaşamlarının kurtulduğunu vurgulayan birçok eğitim
materyali geliştirilmiş ve bu konuda basında ortak
mesajlar verilmiştir. 1951’de Kanada Kanser
Derneği, Amerikan Kanser Derneğinin hazırladığı
KKMM’ne ilişkin bir broşür dağıtmıştır. KKMM’ni
geliştirmeye yönelik olarak yapılan bu kampanyalar
kadınların kendi sağlık sorumluluklarını almalarında
geleneksel rol oynamıştır. Dönemin hekimlerinden
biri KKMM’nin önemini “memesinde bir kitlenin
büyümesine izin veren kadın beynine tabanca
dayayarak intihar etmeyi kabul etmiş sayılır” şeklinde
vurgulamıştır (5).
KKMM 1970’lerde Kanada ve Amerika’da
başlayan ve başka ülkelerde de yayılan kadın sağlığı
hareketine ivme kazandırmış ve kadınların kendi
sağlıklarını izlemeleri için bir mekanizma haline
gelmiştir (6). Amerika ve Kanada kanser deneklerinin
geliştirdikleri meme kanseri için resmi tarama önerisi;
mammografi ile tarama ve sağlık personeli tarafından
yıllık muayenenin yanında KKMM’ni kapsamıştır.
1959 yılında Amerikan Kanser Birliği KKMM
konusunda ilk kohort çalışmasını gerçekleştirmiş ve
çalışmada 13 yılın sonunda KKMM yapan ve
yapmayan kadınların ölüm oranları benzer
bulunmuştur (7). Ancak bu çalışmanın sonuçları
bilimsel olarak çok önemsenmemiştir; çünkü KKMM
yapan kadınların uygulamaları doğru değildi ve
KKMM yapma becerileri düşüktü. 1970’lerde meme
kanseri mortalitesinin %70’lere ulaştığı Finlandiya’da
kadınlara geniş kapsamlı bir KKMM eğitimi yapıldı
ve mortaliteye ilişkin sonuçlar yine aynı idi (8).
1990’larda birçok Batı ülkesinde yapılan çalışmalar
kadınların çoğunluğunun KKMM konusunda bilgi
sahibi olduklarını; ancak çok azının bunu düzenli
olarak yaptığını gösterdi (9). Çalışma sonuçları ayrıca
258
KKMM’nin anksiyeteye, gereksiz biyopsilere ve skar
dokusuna yol açtığını göstermekteydi (6).
1987 yılında Amerika Koruyucu Hizmetler Birliği
KKMM’ni meme kanseri tarama yöntemi olarak
önermek için var olan verileri yetersiz buldu (10).
Kanada Koruyucu Hizmetler Birliği de 1994 yılında
aynı karara vardı ve KKMM’ni “C grubu öneri”
(önermek için yetersiz kanıt) olarak kabul etti ve
1996 da aynı kararı Amerika aldı. Bu kararlar Çin ve
Rusya’da yapılan iki büyük taramaya dayandırıldı ve
KKMM’nin yararlı olduğuna ilişkin verilerin yeterli
olmadığı; ancak zararı konusunda yeteri kadar veri
olduğu belirtilerek 40–69 yaşları arasındaki
kadınlarda periyodik sağlık taramalarının KKMM
eğitimini kapsamaması kararı alındı (10).
1989–1991 yılları arasında 30–64 yaşları arasındaki
266 040 kişi üzerinde yapılan Shanghai taramasında 5
yıl süre ile KKMM eğitimine periyodik olarak devam
edilmiş; bu sürenin sonunda mortalite, tanı süresi ve
kitle büyüklüğü yönünden KKMM yapan ve
yapmayan kadınlar arasında fark olmadığı
belirlenmiştir. Bunun yanı sıra KKMM yapan grupta
benign biyopsi oranlarının daha yüksek olduğu
saptanmıştır (5,6,11,12). Bu çalışma birçok uzman
tarafından; bireysel ve grup eğitimlerinin sonuçlarını
kapsayan iyi tasarlanmış bir çalışma olarak kabul
edildi. Ancak kanser taramalarında genellikle
zararların yararlardan önce görüldüğü; bu nedenle
yapılan eğitimin sonuçlarını değerlendirmek için beş
yılın kısa bir süre olduğu belirtildi. Ayrıca bu
çalışmaya katılan deney ve kontrol grubundaki
kadınların düzenli olarak klinik muayene olmalarının
KKMM’ne ilişkin sonuçları etkileyebileceği de ifade
edilmiştir. 1985–1990 yılları arasında 120 bin kadınla
Rusya’da yapılan tarama ise bazı yönleri ile
eleştirildi. Çalışmada bireysel eğitim metodunun
kullanılmaması ve çalışmanın KKMM’nin bireysel
kullanımına ilişkin önemli farkı gösterecek güce
sahip olmaması en fazla eleştirilen yönleriydi (8,10).
Çin ve Rusya’da yapılan çalışma sonuçları aksini
ileri sürene kadar araştırmacılar KKMM’nin meme
kanseri mortalitesi üzerindeki rolünü ispatlamaya
çalışmışlardı. Söz konusu çalışmaların sonuçlarının
açıklanması çalışma sonuçlarını onaylayan ve çalışma
sonuçlarına karşı olan bilim adamları arasında bir
tartışma başlattı. Bazı araştırmacılar bu iki çalışmanın
sonunda KKMM eğitiminin düşünülen kadar kolay ve
ucuz olmadığı, bu nedenle de zaman ve enerjinin
KKMM’ni öğretmek yerine meme kanserinin
belirtilerini öğretmek ve kadınları klinik muayene
olmaları konusunda uyarmak için harcanması
gerektiğini savundular (13, 14). Hackshaw ve Paul de
çalışmalarında (2003) ilerlemiş meme kanserinde
ölüm oranlarını raporlayan 20 gözlemsel ve 3 klinik
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)
çalışma bulunduğunu, çalışma sonuçlarının KKMM
yapan grupta daha fazla biyopsiye işaret ettiğini ve
mortalite farkı olmadığını belirtmektedirler (14, 15).
Bu görüşün tam aksine KKMM’nin düzenli sağlık
kontrollerinin yapılmadığı ülkelerde kadınlarda bir
malignensiyi yakalamak için önemli olduğunu
belirten araştırmacılar da bulunmaktadır (14,16).
Weiss (2003) düzenli KKMM yapan kadınlarda;
yapmayanlara göre kitlelerin daha küçük ve lokalize
olduğunu ve yaşam süresinin daha uzun olduğunu
savunmaktadır (8). Amerikan Kanser Birliği başkanı
Robert Smith kadınların KKMM ile memelerinin
yapısını tanıyarak şüpheli durumları daha erken fark
ettiklerini, bu nedenle özelikle 40 yaşın altında meme
kanserini belirlemek için KKMM in önemli bir yol
olduğunu ifade etmiştir ( 17).
Kanada grubu 1994 yılında doktorlara ve
hemşirelere 40–69 yaşları arasındaki kadınlara
KKMM’ni öğretmemelerini önermiştir. Bu öneri; aksi
ispatlanana kadar “KKMM yaşam kurtarıcı bir
uygulamadır” mesajının verilmemesi gerektiğini
anlatmaktaydı (9.14). Unutulmaması gereken önemli
bir gerçek mammografi ile belirlenemeyen tümörlerin
günlük aktiviteler (giyinme, banyo yapma, sevişme
vb) sırasında kadınlar tarafından tesadüfen
bulunduğudur. Bu nedenle kadınların memelerine
dokunmaları için bir gerekçe olan KKMM hala
önemini korumaktadır.
Amerika’da son 25 yıldır kadınların kendi
kendilerine buldukları kitlelerin hacmi azalmıştır. Bu
süre içinde KKMM uygulamalarında belirgin gelişme
saptanamamıştır ancak kadınların memelerindeki bir
kitleye ilişkin farkındalıklarının arttığı kesindir (13).
30 yılı aşkın süredir KKMM’ni meme kanserinin
tarama aracı olarak kabul eden kadın sayısı
artmaktadır. Bu kadınlar kendi memelerini muayene
etmede daha rahat hale gelmişler ve kendi sağlık
bakımlarının kontrolünü kazanma duygusunun
güvenini yaşamaktadırlar. Kadınların KKMM
konusundaki bu öneriye nasıl tepki verecekleri ve
meme kanserinin diğer tarama yöntemlerine ilişkin
neler hissedecekleri önemli bir sorudur (10).
Erken tanı yöntemlerini kullanma oranını artırmak
için; topluma; KKMM yanında meme kanseri
belirtileri, KMM ve mammografi konusunda etkili
eğitimler verilmesi gereklidir (18). Eğitimde kadınlar
kadar erkeklerin de eğitilmesi önemlidir, çünkü
erkekler eşlerini bu konuda uyarabilir, sağlık
kuruluşuna gitmeyi engelleyen durumlara müdahale
edebilir. Özellikle eğitim seviyelerinin düşük olduğu
ve kadınların ekonomik özgürlüklerinin olmadığı
ülkelerde kadınlar erken tanı hizmetlerine ulaşmakta
güçlük yaşamaktadırlar. Erkeklerin eğitilmesi bu
güçlüğün aşılmasında da katkıda bulunabilir. Eğitimi
www.korhek.org
verecek kişiler doktor, hemşire, ebe, sağlık memuru,
bölgedeki geleneksel sağlıkçılar ya da akranlar
olabilir (1). Halkı eğitmek için eğitimi verecek
olanların eğitimi de önemlidir. Kaynaklar; özellikle
sağlığa ayrılan maddi kaynakları sınırlı olan ülkelerde
hemşirelerin bu konuda anahtar rol oynadıklarını
göstermektedir (19). Eğitimler özellikle toplumda çok
etkili olan radyo ve televizyon programları ile
desteklenmelidir.
KKMM ile ilgili çalışmalar devam etmektedir ve
elimizde KKMM’nin meme kanserinin erken tanısına
katkı sağlayan ya da sağlamayan bir uygulama
olduğu
konusunda
yeteri
kadar
kanıt
bulunmamaktadır Araştırmacılar KKMM, KMM ve
mammografi konusunda daha güçlü kanıtlar bulmak
zorundadırlar. Kendi sağlıkları konusunda neyin iyi
olduğuna karar verme kontrolünü kadınlara verme;
KKMM’nin yaşam kurtarıcı olma olasılığından daha
önemlidir. Sağlık profesyonelleri KKMM konusunda
en iyi bilimsel değerlendirmeleri kadınlara
borçludurlar. Bizler sağlık personeli olarak kadınlara
KKMM’nin yararları ve zararları konusunda bilgi
verip kullanımı konusundaki kararı onlara
bırakmalıyız Sonuç olarak her kadın bu bilgilerden
sonra KKMM’nin kendisi için uygun olup olmadığına
karar verebilir (5,10,20,21,22).
KAYNAKLAR
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Anderson B, Brown S, Lim S, Smith RA, Taplin
S, Thomas D. Early detection of breast cancer in
countries with limited resources. The Breast
Journal. 2003; 9(2): 51-59.
Zapka JG ve ark. A framework for improving the
quality of cancer care: the case of breast and
cervical cancer screening. Cancer Epidemiol
Biomarkers Prev. 2003; 12: 4-13.
Albert U, Schulz K. Clinical breast examination:
what can be recommended for its use to detect
breast cancer in countries with limited
resources? The Breast Journal. 2003; 9(2): 9093.
Smith RA, Caleffi M, Albert U, Chen, THH, Duffy
SW, Franceschi D. ve ark. Breast Cancer in
Limited-Resource Countries: Early Detection and
Access to Care, The Breast Journal. 2006;
12(1): 16-26
Lerner BH. When statistics provide unsatisfying
answers: revisiting the breast self-examination
controversy. Canadian Medical Association
Journal. 2002; 166(2): 1499-201.
Austoker J. Breast self examination. British
Medical Journal. 2003;326(4): 7379-7380.
259
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
260
Holmberg L, Ekbom A, Calle E, Mokdad A,
Byers T. Breast cancer mortality in relation to
self reported use of breast self-examination. A
cohort study of 450 000 women. Breast Cancer
Research and Treatment. 1997; 43: 137-140.
Weiss NS. Breast cancer mortality in relation to
clinical breast examination and breast selfexamination. The Breast Journal. 2003; 9(2): 8689.
Napoli M. Breast self-examination leads to
unnecessary braest biopsies, studies show.
Health Facts. 2001; 26(7): 2.
Nekhlyudov L, Fletcher SW. Is it time to stop
teaching breast self-examinatios? Canadian
Medical Association Journal. 2001; 164(13):
1851-1852.
Jatoi I. Breast cancer screening. The American
Journal of Surgery. 1999; 177: 522-523.
Thomas BD. Breast cancer study; study finds no
evidence that teaching breast self-examination
saves lives. Women’s Health Weekly. 2002; 24:
16.
Haris S, Kinsinger LS. Routinely breast selfexamination is dead, What does it mean?Journal
of National Cancer Instıtues. 2002; 94(19): 14201421.
Bradbury J. Stop teaching breast selfexamination, Say Canadian experts. The Lancet
Oncology. 2001; 2(8): 461.
Hackshaw AK, Paul EA. Breast self-examination
and death from braest cancer: a meta- analysis.
British Journal of Cancer. 2003; 88: 1047-1053.
Boyages J. Breast self-examination: be alarmed
but not alarmed?.MJA. 2003, 179(9): 456.
Larkin M. Breast self examination does more
harm than good, says task force. The Lancet
Oncology. 2001; 357(9274): 2109.
Anderson BO, Braun S, Carlson RW, Gralow JR,
Lagios MD, Lehman C ve ark. Overview of
Breast Health Care Guidelines for Countries with
Limited Resources. The Breast Journal. 2003;
9(2): 42-50.
Yarbro CH. International nursing and breast
cancer. Breast J. 2003; 9(2): 98-100.
Gollsbye MJ, Ricalde L. Critique of The
American Cancer Society Guidelines for Breast
Cancer Screening:Update 2003. Journal of The
American Academy of Nurse Practitioner.2004;
16(8): 322-325.
Gehrke AW. Breast self-examination: A mixed
message. Journal of the National Cancer Institut.
2002; 92(14): 1120-1121.
Knutson D, Steiner E. Screening for Breast
Cancer: Current Recommendations and Future
Directions. American Family Physician.2007;
75(11): 1660-1666.
www.korhek.org
Download