COĞRAFYA 10 ETKİNLİKLERİ

advertisement
COĞRAFYA 10 ETKİNLİKLERİ
Sayfa 14 İnceleme Çalışması
Kitabınızda verilen Bakırçay Vadisi yüzey şekillerini gösteren uydu fotoğrafı ile jeoloji haritasının
karşılaştırılması.
Yukarıdaki haritada Madra dağının hemen altındaki bölge Çandarlı körfezine kadar inen yeşil alan
Bakırçay vadisidir.Altındaki kahverengi bölgede Yunt dağlarıdır.
1-Bakırçay vadisi Ege bölgesinde yer alır ve oluşum olarak kırık dağlar arasında kalmış bir graben
özelliği göstermektedir.Yani vadinin olduğu bölgenin kuzeyinde madra güneyinde Yunt dağları yer
alır vadi bu iki dağın arasında kalan çöküntü alanıdır.Bu olay kitabınızdaki 1. haritada vadinin yeri
gösterilerek belirtilmiş kuzey ve güney de ise renklerde koyulaşma yükseltinin artığının bir
göstergesidir.
2-Alt resimdeki değerlendirme ise dağlık alanlara yani Madra ve Yunt dağları yamaçları geçmiş
zamandaki volkanizmanında etkileriyle Mağmatik(a) kayaçlarla kaplanmış.Yamaçların bittiği
noktalarda yer yer yüksek sıcaklık ve basınca maruz kalarak başkalaşmış Metamorfik (P)Vadi
boyunca ise çukurda kalması tortulanma alanı olması ve birikmelerden dolayı dönemine göre
Yeni ve eski Tortul Kayaçlar görülmektedir.Bu noktada dirençli kayaçlar üzerinde dağlık alanlar
dirençsiz kayaçlar üzerinde aşınmaya birikmeye daha müsayit tortul kayaçlar yer alır sonucuna
varılır.
Sayfa 15 Topoğrafya ve Kayaçlar ÖlçmeDeğerlendirme
TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME (SAYFA 15)
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.
1.
Tor topoğrafyası ...... granit...bloklarından oluşur.
2.
Tortul kayaçlar .....sıcaklık... ve ...basınç...etkisi ile metamorfik kayaçlara dönüşür.
3.
Mağma ...soğuma... ve ...katılaşma... sonucu püskürük kayaçlara dönüşür.
4.
Sıcaklık ve basınç altında formasyona uğrayarak oluşan kayaçlara ....başkalaşım
kayaçları...adı verilir.
5.
Pamukkale travertenleri oluşum bakımından ....kimyasal tortul...kayaçlar grubuna girer.
Aşağıdaki ifadelerin doğru veya yanlışlığını belirtiniz.
1.
Kalkerli arazide peri bacaları oluşur (Y)
2.
Kireç taşlarının çözülmesi ile karstik mağaralar oluşmuştur. (D)
3.
Kömürün metamorfizmaya uğraması sonucu elmas oluşur. (D)
4.
Kolay aşınan ve parçalanan kayaçlar alçak ve belirgin olmayan yer şekilleri meydana getirir.(D)
Sayfa 22 Volkanizma ve Depremler Etkinlik Çalışması
LİSE 2. SINIFLAR SAYFA 22 VOLKANİZMA VE DEPREMLER ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Tabloda belirtilen ülkelerdeki sıcak su kaynaklarının oluşumunda etkili olan faktörü dünya deprem
ve volkan haritalarından faydalanarak bulunuz.?
Fay ve volkanizma
Deprem
Volkanizma
HAWAİİ:
JAPONYA:
TÜRKİYE:
İTALYA:
YENİ ZELENDA:
İZLANDA:
FAS:
X
X
X
X
X
X
X
Konu ile ilgili açıklama: Dünya üzerindeki volkanik alanlarla; deprem bölgeleri, fay hatları, genç
kıvrım dağları ve sıcak su kaynakları arasında bir paralellik vardır. Bu alanların çoğu Kıta veya levha
sınırlarında yer alır. Genç sıradağlar, Volkanlar, volkanik ada yayları, Okyanus ortası sırtları, Büyük
trans form faylar, grabenler, sıcak su kaynakları, deprem zonlarının hemen hepsi bu hatlardadır.
Sebebi bu alanlarda yer kabuğunun hareket halinde olmasıdır.
Ancak volkanik kökenli olan Hawaii adaları ve çevresinde levha sınırlarına çok uzak volkanik
sahalarda oluşabilir.Bunlar mantoda sıcaklığı çok yüksek olan ve bu nedenle sıcak nokta adı
verilen küçük noktalardan yerkebuğu dışına kadar yükselen mağma etkisiyle oluşur.Levhalar
hareketli ancak sıcak noktalar sabit olduğu için yer yer yanardağlar yada yanardağ adaları ortaya
çıkar.
Birbirin den uzaklaşan levhaların olduğu noktalarda (İZLANDA) ise okyanus sırtları oluşur bu
noktalarda yeteri kadar enerji açığa çıkmayacağı için volkanizma ön plana çıkar deprem
faaliyetleri biraz daha geri planda kalır.Yeni Zelanda ise eski kara kütlesi özelliği gösterir.
Sorunun köküne dikkat edilmeli soruda sıcak su oluşumunda etkii olan faktör sorulmuş yoksa
belirtilen yerlerde voknanizma ve deprem olup olmadığı değil.Cevaplamaları bu noktada
değerledirmek lazım.
ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI LİSE 2. SINIF SAYFA (24-25)
VOLKANLARIN DEPREM ve SICAKSU KAYN. DAĞILIŞ HART.
Dünya Deprem Haritası Dünya Volkan haritası
Sıcak Su Haritası
AŞAĞIDAKİ SORULARI CEVAPLAYINIZ.
SORU-1-Yeryüzünde depremler ve volkanik olaylar neden levha sınırlarında yoğunlaşmıştır.
Cevap-1 Gerek deprem hatları, gerekse volkanik alanların ikisinin de levha sınırlarında yoğunlaştığı
görülmektedir.
Özellikle deprem alanları ile levha sınırları aynen birbiri üzerine oturmaktadır. Volkanik alanlarda
genel olarak aynı dağılışa
uygun düşmekte, genel olarak ta kavuşan veya ayrılan levhaların sınırlarını takip etmektedir.
Not: Dünya üzerindeki volkanik alanlarla; deprem bölgeleri, fay hatları, genç kıvrım dağları ve sıcak su
kaynakları arasında bir paralellik vardır.
Bu alanların çoğu Kıta veya levha sınırlarında yer alır. Genç sıradağlar, Volkanlar, volkanik ada
yayları, Okyanus ortası sırtları,
Büyük trans form faylar, grabenler, sıcak su kaynakları, deprem zonlarının hemen hepsi bu
hatlardadır. Sebebi bu alanlarda yer kabuğunun hareket halinde olmasıdır.
Tektonik depremler özellikle son jeolojik devirlerde oluşmuş arazilerde daha çok görülür. Çünkü bu
gibi alanlarda yer katmanları henüz tam yerine oturmamıştır ve kırıklarla parçalanmıştır.
SORU-2-Dünyada deprem riskinin az olduğu alanlar nerelerdir.Nedenini açıklayınız.
Cevap-2-Deprem riskinin az olduğu alanlar levha karşılaşma alanlarından uzakta kalan oluşumunu
tamamlamış eski kara kütlelerinin olduğu noktalardır.
Buralar artık tam olarak oturmuş noktalardır tektonik hareketlere çok fazla uygunluk
göstermez.Kitabınızdaki haritalardan yararlanarak bu alanları yazabilirsiniz.
Örnek:Amerika kıtasının doğusu,Afrika’nın batısı Asya kıtasının kuzey kesimleri örnek verilebilir.
SORU-3-Endonezya depreminde etkili olan levhalar hangileridir.
Cevap-3-HinT,Avustralya,Filipin,Avrasya levhaları etkilidir.
SORU-4-İzlanda’nın kutba yakın olmasına rağmen sıcak su kaynaklarına sahip olmasının sebebini
açıklayınız.
Cevap-4-İzlandanın bulunduğu noktadan sayfa 18-19 daki haritalarda levha hareketleri görülür bu
nedenle bölgede volkanik faaliyetler görülür.
Volkanizma faaliyetleri sıcak su kaynaklarını destekleyici bir etkiye sahiptir.Burası birbirinden
uzaklaşan levha özelliği gösterir okyanus sırtı oluşturur volkanizma ön plana çıkar.
SORU-5-Sıcak su kaynakları dünyanın neresinde yoğunlaşmıştır.
Cevap-5-Sayfa 21 deki haritadan ve atlaslarınızdan faydalanarak cevaplayabilirsiniz.
AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDE BOŞ BIRAKILAN YERLERİ UYGUN KELİMELERLE DOLDURUNUZ.
1-Depremsellik
2-Levha sınırlarının karşılaşma alanları
3-Yükselti ve derinlik
AŞAĞIDAKİ İFADELERİN DOĞRU VEYA YANLIŞLIĞINI YANLARINDAKİ KUTUCUKLARA
İŞARETLEYİNİZ.
1-Y
2-D 3-Y 4-D 5-Y
1-A 2-C
6-D 7-Y 8-Y
3-E 4-E 5-D 6-A 7-B
Dünya'da Önemli GÖLLER ve AKARSULAR-Etkinlik
(Sayfa 32-34)
AKARSULAR
GÖLLER
10. SINIF SAYFA 38 -39 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Soru-1- Yeryüzünde farklı renkte toprak bulunmasının nedenlerini yazınız?
Bunun en büyük nedeni iklim şartlarıdır. Çünkü farklı iklim şartlarında farklı sıcaklık ve yağış
şartları vardır. Bitki örtüleri ve toprağa verdikleri organik madde miktarları da farklıdır.
Genel olarak bitki örtülerinin gür olduğu bölgelerde bitki kalıntıları toprağa karışarak koyu renk
almasına yol açmaktadır. Buna karşılık bitki örtüsünce fakir alanlarda humus miktarı az olan
sahalarda toprak açık renkli olmaktadır.
Soğuk ve nemli bölgelerde bitki örtülerinin kalıntıları sıcaklık yetersiz olduğu için ayrışamamakta
ve toprağın üst kısmında organik madde katı olarak birikip koyu renkli toprakları
oluşturmaktadır.
Ayrıca sıcak ve yağışlı bölgelerde toprak aşırı şekilde yıkanmaktadır. Buda bitki kalıntılarını
götürmektedir ve rengi açmaktadır. Bundan başka bir olayda sıcak kuşak alanlarında toprak
içinde bulunan demir ve alüminyum elementler oksitlenerek toprakların kızıl renk almasına yol
açmaktadır.
Ana kayanın farklı yapılarda olması da üzerinde oluşan topraklara damgasını vurabilmektedir.
Özellikle bu durum kurak ve yarı kurak bölgelerde daha etkili olabilmektedir.
SORU-2- 1 cm. kalınlıkta bir toprak oluşabilmesi için ne kadar süre geçmesi
gereklidir?
Toprak oluşumu oldukça uzun bir süreçtir. 1 cm. kalınlıkta toprak için yüzlerce yıl geçmesi
gerekir ( 200- 1000 yıl arası). Ana kayanın ayrışması, ayrışan bu kısma canlıların yerleşmesi,
canlıların kalıntılarının humusa dönüşmesi, toprağa başka maddelerin katılması ve toprakta
yıkanma –birikme olaylarının oluşup toprak katmanlarının meydana geldiği olgun bir toprak
profiline ulaşmak için yüzlerce yıllık süreye ihtiyaç vardır. Ayrıca bunda yaşanan şartlar ( İklim,
arazi, ana kaya yapısı) uygun değilse bu süre binlerce yıla kadar uzayabilmektedir.
SAYFA 39 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Soru-1-Soğuk bardak içine sıcak su doldurulduğunda bardak çatlar. Neden?
Sıcaklık farkının fazla olması ve sıcaklığın ani değişmesi sonucu genleşme için yeterli vakti
olmaması sonucu bardak çatlar.
Soru-2- Aynı olaylar kayaçlar üzerinde nasıl etkili olabilmektedir?
Aynı olaylar kayaçlar üzerinde farklı etkiye sahip olabilmektedir. Çünkü kayaçların yapıları,
kimyasal dokuları ve aşınmaya karşı dirençleri ve içerisindeki mineral yapıları farklıdır. Bazı
kayalar kimyasal özelliklerinden dolayı sıcaklık ve suyla eriyebilmektedir. Bazıları ise
eriyememektedir.
Bazı kayaların aşınmaya karşı direnci düşük olup ( Kumtaşı kil taşı, marn gibi) kolay
parçalanmaktadır. Bazı kayalarda aşınmaya karşı dirençli olup ( Granit, mermer vb) ayrışması
çok uzun sürebilmektedir.
Bazı kayaların yapıları çok silisli olup bunlar ayrıştığında bitki besin maddesi az olmakta(
granit), bazıları ise besin maddesi yönünden zengin olmakta( bazalt, Volkanik tüf) buda
bitkilerin yerleşmesi, organik madde oluşumu ve toprak gelişimini yakından etkileyebilmektedir.
Soru-3-Resim 16 da hangi parçalanma etkili olmuştur.Bu parçalanmada iklimin hangi özellikleri
etkilidir?
Fizikse parçalanma etkili olmuştur. Burada iklimin sıcaklık etkisi kendini göstermiştir. Bu
bölgede sıcaklık farklarının fazla olması nem azlığı aşırı ısınma ve soğuma bu tür çözülmeye yol
açmaktadır.
Soru-4- Şekerin ve tuzun suda çözünmesi hangi olaya örnek verilebilir.
Şekerin ve tuzun suda çözünmesi fiziksel çözülmeye örnektir.Ancak konu ile ilgili kimyasal
çözünme olduğuna dair çeşitli yorumlar yapılmaktadır.Ancak maddenin kimyasal çözünmeye
uğraması halinde kimyasal formülünün yapısının değişmesi gerektiğini söyledi.Böyle bir olay
olmamaktadır bu nedenle Fiziksel çözünme cevabı doğrudur.
10. SINIF SAYFA 46 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Kitabınızdaki harita ve fotoğrafları inceleyerek aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
SORU-1-Akdeniz kıyılarında görülen maki Avustralya'nın güneyinde ve Güney Afrika’nın kap
bölgesinde görülmesinin nedenini açıklayınız.
Bu bölgelerde de Akdeniz ikliminin özelliklerinin görülmesidir.Ürünler benzerse iklimlerde
aynıdır.
SORU-2- Dönenceler çevresinde bitki örtüsünün seyrek olmasının sebebi nedir.
Dönence çölleri
Dönenceler bölgesi dünyanın günlük hareketinden dolayı şıkışarak alçalan hava kütlelerinin
oluşturduğu dinamik yüksek basınç alanlarıdır.Burda alçalan hava ile birlikte havanın
ısınması ve nem açığının artması buraları çöl özellikte bir yapıya getirir.Çöl özellik
göstermesi de bitki örtüsünün seyrelmesine neden olur.
SORU-3-Bitki topluluklarının dağılış alanlarına bakarak yeryüzünde en çok yağış alan yerleri
belirleyiniz.
En çok yağış alan yerler ekvator bölgesi,Batı Avrupa kıyıları,Muson Asyası denilebilir…
10.SINIF SAYFA 48 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
DÜNYAYI KAPLAYAN ÖRTÜ:
BİTKİLER
Dünya Bitki Örtüsü Haritası
Dünya üzerindeki iklim tiplerine bağlı olarak bitki örtüsü ekvatordan kutuplara
doğru;
Geniş yapraklı ormanlar
Savanlar
Kaktüs
Bozkır
Maki
Orman-çayır
İğne yapraklı ormanlar
Tayga ormanları
Tundra
Şeklinde sıralanır.
Her bitkinin kendine has bir iklim özelliği vardır. Başka bir ifadeyle benzer iklim
şartlarında benzer bitki türleri görülür.(kutup iklimi hariç)
Farklı bölgedeki iklimin benzerliği tabii bitki örtüsünün benzerliğini kanıtlar.
Yer şekillerinin kısa mesafeler dâhilinde değişmesi bitki örtülerinin de kısa mesafeler
dâhilinde değişmesini sağlar.
Bitki örtüleri yeryüzüne dağılışlarında aralıksız kuşaklar oluşturmazlar.
Enlem farkı arttıkça ve farklı enlemlerden oluştukça bitki örtüsüde çeşitlenir.
Bitki örtüsü iklimin bir nedeni değil iklimin bir sonucudur.
BİTKİ TOPLULUKLARININ COĞRAFİ DAĞILIŞI
Ekvatoral yağmur ormanları
Amazon Havzası, Senegal’den Gine körfezine kadar olan saha
Kongo Havzası, Güneydoğu Asya adaları
Muson Ormanları
Güneydoğu ve Doğu Asya’da Hindistan, Japonya, Tayland, Vietnam,Endonezya,
Doğu Çin, Kore, Avustralya’nın kuzeybatısı, Filipinler, Güneydoğu Afrika
MUSON ORMANLARI VE PİRİNÇ TARLALARI
Batı Rüzgarları sebebiyle Ilıman Kuşak karalarının batısında görülür (Batı ve K.Batı
Avrupa, Amerika’nın batısı). Yurdumuzda ise Karadeniz kıyılarında etkilidir
Tayga Ormanları
Deniz etkisinden uzak kara içlerinde ve ılıman kuşak karalarının doğu kıyılarında (soğuk
su akıntısından dolayı) görülür. Orta ve doğu Avrupa Asya’nın kuzeyi(Sibirya) Kanada ve
ABD nin kuzeyinde görülür.
Maki
Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler (Libya, Mısır ve Lübnan hariç. Buralarda görülmeme
sebebi yer şekillerinin engebesiz olmasıdır.), Avustralya’nın güneybatısı, G. Afrika
Cumhuriyetinde Kap bölgesi, Şili’nin orta kesimleri Kuzey Amerika’da Kaliforniya
çevresinde etkilidir.
En geniş anlamıyla 30-40 derece enlemleri arasında kıtaların özellikle batı kıyıları
Savan
Güney ve Orta Afrika, Sudan,Güney Amerika‘da Brezilya’daVenezüella,
Kolombiya, Peru ve Bolivya’da etkilidir. Ekvatoral iklim ile çöl iklimi arasında
(10-20° kuzey ve güney enlemleri arasında görülür)
Bozkır(Step)
Sıcak ve ılıman kuşak kara içlerinde görülür.
Yurdumuzda İç Anadolu Bölgesinde ve Ergene Bölümünde görülen karasal iklim buna
örnektir.
Çayır
Batı Rüzgarları sebebiyle Ilıman Kuşak karalarının batısında görülür (Batı ve K.Batı
Avrupa, Amerika’nın batısı).
Alpin çayırlar dağların yüksek kesimlerinde görülür
Tundra
Sibirya, İskandinavya Yarımadasının kuzeyinde, Kanada’nın kuzeyinde,
Grönland adasının kıyı kesimleri.Yaklaşık olarak 70-80 enlemleri çevresinde
görülür.Güney yarımküredeki etki alanı KYK dekine oranla çok azdır bunun nedeni GYK
de okyanusların geniş alan kaplamasıdır.
Çöl Bitkileri
Kızılkum (Özbekistan), Karakum (Türkmenistan), Gobi (Moğolistan), Taklamakan
(Çin) , Arizona (A.B.D) çölleri,Kuzey AfrikaArap yarımadası
Avustralya’nın iç kesimleri
10.SINIF SAYFA 50-51 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Şekildeki iklim grafiklerini inceleyerek hangi iklim bölgesine ait oldukları ve
bitki örtülerini yazınız.
1.GRAFİK:
Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz ikliminin grafiğidir. Bitki
örtüsü makiler olup yükseklerde ormanlar görülür.
2.GRAFİK:
Yazları yağışlı, kışları kurak olan ancak yıl boyu sıcak olan tropikal iklimin grafiğidir.
Buralarda savan bitkileri yer alır. Ayrıca akarsu boylarında Galeri ormanları görülür.
3.GRAFİK:
Yazları sıcak kurak kışları soğuk karlı yağışa sahip karasal iklim ( Step) grafiğidir. Bu
iklimde azami yağışlar ilkbahar aylarında görülmektedir. Bu iklimin bitki örtüsü
bozkırlardır. (step)
4.GRAFİK:
Bu grafik yıl boyu sıcak ve yağışlı olan ekvatoral iklimin grafiği olup, bu iklimin bitki
örtüsü ekvatoral ormanlardır.
10.SINIF SAYFA 51 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
SORU-1-Ormanların Ekvatordan Kutuplara doğru farklı kuşaklar oluşturmasının nedenleri
nelerdir?
Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe sıcaklık ve yağış şartları birbirinden farklı iklim
kuşakları bulunmaktadır. Her bitkinin kendine has bir iklim isteği özelliği vardır. Başka
bir ifadeyle benzer iklim şartlarında benzer bitki türleri görülür. Bu nedenle bitkiler
kuşaklaşma gösterir.
SORU-2- Yükseltinin artmasıyla bitki örtüsü kuşaklarında görülen değişimin nedenleri
nelerdir?
Atmosferde alçaklardan yukarı doğru çıkıldıkça sıcaklık azalmaktadır. Bundan
dolayı yukarılara doğru sıcaklık isteği az ve soğuğa dayanıklı bitkiler, ayrıca yukarı doğru
yağış arttığı için suyu nemi seven bitkiler yukarılara doğru sıralanacaktır. Bu nedenle
aşağıda sıcaklık isteği fazla ve su isteği az bitkiler bulunurken, yukarıda soğuğu seven ve
dayanıklı ve su isteği bitkiler kümeleşir.
Bulmaca etkinlik soruları:
1-Göl
2-Tuzlu
3-Amazon
4-Kar
5-Kimyasal
6-Laterit
7-Podzol
8-Tundra
10.SINIF SAYFA 52-53 ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME
SORULARI
10.SINIFLAR SAYFA 52-53 ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
Kitabınızdaki kavramları şemadaki kutulara yerleştiriniz.
Yer kabuğundaki büyük
çanaklar
OKYANUS
Kara içinde çukur alanlarda
oluşur
GÖL
Yeryüzündeki vadi içlerinde akar
AKARSU
Yer altındaki tabakaların içinde
oluşur
YER ALTI SUYU
Aşağıdaki soruları cevaplayınız…
SORU-1-Yeryüzündeki sular hangi kaynaklardan beslenir.
Su döngüsü ile oluşan yağışlar la beslenir.Kar ve buz erimeleriyle beslenir.
SORU-2-Yer altı suyu bakımından zengin alanlar hangileridir.Bu alanları yer şekilleri
ve iklim özellikleri bakımından değerlendiriniz.
Bol yağışlı ve zemini geçirimli taşlardan oluşan alanlarda yer altı suyu fazladır. Az yağış alan,
eğimi fazla ve geçirimsiz zeminlerde ise, yer altı suyunun oluşumu zordur. Kum, çakıl,
kumtaşı konglomera, kalker, volkanik tüfler, alüvyonlar, geçirimli zeminleri oluşturur. Bu
nedenle alüvyal ovalar ve karstik yöreler yer altı suyu bakımından zengin alanlardır. Kil, marn,
şist, granit gibi taşlar ise geçirimsizdir. Yer altı suyu oluşumunu engeller
SORU-3-Göl sularının farklı kimyasal özelliklere sahip olmasının sebeblerini yazınız.
İklim,beslenme kaynakları,gölün bulunduğu arazi yapısı,gölün büyüklüğü,derinliği,ve
gideğeninin olup olmamasıyla ilgilidir.
SORU-4-Toprak oluşumunda etkili olan faktörleri yazınız…
İklim,ana kaya,zaman,yer şekilleri,canlılar ve bitki örtüsü etkili olur.
SORU-5-Canlıların toprak oluşumuna etkilerini yazınız.
Toprak yüzeyine düşen dal,yaprak ,meyve gibi bitki kalıntıları ,canlı organizmaların artıkları ve
leşleri toprak için önemli bir karışım malzemesi olarak toprağı humus bakımından
zenginleştirir.Yine canlılar toprakdaki humus dağılımını ve toprağın havalanmasını sağlar.
SORU-6-Ekvatordan kutuplara gidildikçe bitki örtüsünün kuşaklar şeklinde
değişmesinin nedenlerini yazınız.
Ekvatordan kutuplara gidildikçe sıcaklık ,yağış şartlarının değişiklik göstermesi bitki örtüsü
kuşaklarının değişiklik göstermesine sebeb olur.
SORU-7-Bitki örtüsü benzer olan bir bölgede başka hangi koşullar benzer olabilir.
Bitki örtüsü benzer olan bölgelerin iklimleri de benzerlik gösterir.Bununla bağlantılı olarak
ekonomik faaliyetlerde benzerlikler göürlebilir.
SORU-8-Kuzey yarım kürede dağların güneye bakan yamaçlarında orman üst sınırı
daha yüksektir nedenini belirtiniz…
Kuzey Yarım Küre’de güneye bakan yamaçlar kuzeye bakan yamaçlara oranla güneşi daha
fazla görür ve sıcaklık şartları daha elverişli olduğundan ormanlar daha yüksek bölgelere
kadar yetişme koşulu bulur.Buda orman üst sınırını yükseklere çeker.
SORU-9-Çöllerin bazı kesimlerinde hurma palmiye gibi ağaçların yetişmesi ,vaha
denilen yerlerin bulunması nasıl açıklanır.
Çöllerde Suyun bulunduğu, Bitkilerin yetişebildiği, insanların yerleşip barındığı yerdir. Vahalar
akarsu boylarında, kuyuların açıldığı yerlerde, büyük su kaynakları yanında gelişmiştir.
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.
1-Düzenli 2-Yer Altı Suları ve Yer Üstü Suları 3-Boğazlardır
5-Su
6-Erozyon
7-Sıcak ve Nemli
8-Yıl boyu
Tundra 11-Geniş ve iğne 12-Savan
4-Tatlı
9-Sıcaklık,yağış,nem
10-
Aşağıdaki ifadelerden doğru ve yanlışlığını yanlarındaki kutucuklara yazınız.
1-D 2-Y 3-D Acı ,tatlı,tuzlu,ve sodalıdır.
11-D 12-D 13-Y 14-Y 15-D
4-D
5-D
6-D
7-Y
8-Y
9-D
10-Y
Aşağıdaki çoktan seçme soruları cevaplayınız.
1-D
2-D
10.SINIF SAYFA 56-57 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Aşağıdaki tablodan faydalanarak verilen soruları cevaplayınız…
Nüfus Kategorilerine göre Nüfus miktarı
Nüfus Kategorileri
Erkek nüfus
Kadın nüfus
Kent nüfusu
Kır nüfusu
Çalışan nüfus
Çalışmayan nüfus
Okuma yazma bilen nüfus
Nüfus Miktarı
22.200.000
21.800.000
24.000.000
20.000.000
15.000.000
29.000.000
39.600.000
SORU-1-Okuma yazma bilmeyenlerin sayısı: 22.200.000+21.800.000: 44.000.000 toplam
nüfus – 39.600.000 (Okuma yazma bilen nüfus) :4.400.000 okuma yazma bilmeyen nüfus
Soru-2-Toplam nüfus 44.000.000 çalışan 15.000.000 yani 1/3 ü kadar.İşsizlik oranı yaklaşık
%60-65 arasındadır.
Soru-3-Kır ve kent nüfusundan faydalanarak bu ülkedeki ekonomik etkinlikler hakkında bilgi
veriniz.
Bu ülkede nüfusun yaklaşık %48 i kırsal kesimde yaşamaktadır. Nüfusun bu oranda kırsal
alanda yaşadığı ülkelerde hayvancılık ve tarım etkinlikleri hala önemini korumaktadır. Ancak
kır nüfusu ile kent nüfusu arasındaki farkın fazla olmaması bu ülkenin gelişmekte olan bir ülke
olduğunu ortaya koyar. Bu ülkelerde tarım ve hayvancılık ana geçim kaynağı olmakla birlikte
şehir merkezleri için sanayi ve hizmet sektörlerinin de gelişmekte olduğu ve nüfusun yavaş
yavaş bu sektörlere kaymaya başladığı da söylenebilir.
SAYFA 57 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Kitabınızda 2. yüzyıl öncesi nüfus sayımlarının amaçlarına örnekler
verilmiştir.
20. yüzyıl öncesi
nüfus sayımlarının
amaçları
Modern nüfus sayımlarının amaçları

Asker sayısını
belirlemek,

Vergi yükümlülerini
belirlemek

Devlete belirli hizmetler
yapmakla yükümlü memur ve
sipahilere bırakılan gelir
kaynaklarının nicelik ve
değişmelerini saptamak
amacıyla,

Tarım ve arazi
konularında bilgi toplanmaya
çalışılması,

Okuma yazma bilmeyen nüfusun belirlenmesi ve buna göre
okuma yazma seferberliğine başlanması,

İşsizlerin sayısının belirlenmesi ve buna göre iş sahalarının
açılması,

Okula başlayacak çocuk sayısının belirlenmesi ve ona göre okul
ve derslik yapılması,

Ülkelerin ihtiyacı olan öğretmen, doktor, mühendis vb. ihtiyacını
belirlemek,

Ülkelerin nüfus artış hızını tespit etmek ve nüfus planlamasının
yapılması veya nüfus artırma çalışmalarına başlanması,

Ülke kaynaklarının tespiti ve nüfusa göre kullanımının
planlanması,

Ülkelerde meydana gelen nüfus hareketlerini tespit etmek ve
bunun ortaya koyacağı sonuçlara gerekli önlemler almak,

Asker sayısı ve askerlik sürelerinin belirlenmesi,
10.SINIF SAYFA 59-60 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
SORU-1-Dünyada ne kadar insan yaşamaktadır?
2000- yılı itibari ile 6.060 milyar olup, günümüzde 6,5 milyarın üzerindedir.
2006- 6.644.000.000(Kasım)
SORU-2-Dünyada nüfus artışında etkili olan faktörler nelerdir?
Nüfus artışını etkileyen faktörler: 1- Doğumlar 2- Ölümler
Açıklamak gerekirse geri kalmışlıktan dolayı yeterli nüfus planlamasının yapılamaması özellikle
Afrika kıtasında ,mevcut savaşlar sonrası ölümler,gelişmiş ülkelerdeki yaşam standartları
sonrası doğum oranlarının düşmesi,Sağlık hizmetlerindeki gelişmeler sonrası doğan bebek
ölüm oranlarının azalması etkili faktörlerden biridir.
Burada dikkat edilmelidir ki göçler ve ülke sınırlarının değişmesi sadece ülke yada bu olayların
gerçekleştiği bölgeleri etkiler artan nüfus mevcut dünyadaki nüfustur değişmez yani A yada B
ülkesine göç dünya nüfusunu değil o bölge nüfusunu değiştirir.
SAYFA 60 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Dünya nüfusunu gösteren tablo 1 ve kitabınızdaki grafik 2 yi inceleyerek aşağıdaki soruları
cevaplandırınız.
Yıllar
Dünya nüfusu
1000
310 milyon
1250
400 milyon
1650
500 milyon
1700
610 milyon
1750
790 milyon
1800
980 milyon
1850
1.260 milyar
1900
1.650 milyar
1910
1.750 milyar
1920
1.860 milyar
1930
2.070 milyar
1940
2.300 milyar
1950
2.520 milyar
1960
3.020 milyar
1970
3.700 milyar
1980
4.440 milyar
1990
5.270 milyar
2000
6.060 milyar
SORU-1- Hangi yıldan sonra dünya
nüfusundaki artış belirginleşmiştir?
1950 yılından sonra en fazla nüfus artışlı
olmuştur.
Tablo incelendiğinde en çok artış 1950 den sonrasında görülmüş ancak başlangıç noktası
olarak 1850 den sonra sanayi devrimi sonrası dünyamız kısmen hızlı bir nüfus artışına
girmiştir.
SORU-2- 1930- 1950 yılları arasında nüfus artında meydana gelen yavaşlamanın
nedenleri nelerdir?
Bu dönem dünyada siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar dönemidir. Bunun öncesinde 19141918 yılları arası yaşanan 1. Dünya Savaşı ve bunun ortaya koyduğu ekonomik, siyasi ve
sosyal yıkımları etkisi henüz bitmeden dünyanın 1930 lu yıllardan sonra başlayan siyasi
çekişmeler ve 1940 ta başlayan II. Dünya savaşı yıllarının ortaya koyduğun siyasi sosyal,
ekonomik sorunlar, mal ve can kayıpları ve hastalık ve ölümlerdir. Bu yıllarda güvende
olmayan insanlarda doğumlar azalmış, genç nüfus silâh altında oluğu evlilikler azalmış ve
savaşın yol açtığı yıkımlar ve can kayıplarıdır.
SORU-3–1960 yılından sonra dünya nüfusu daha hızlı bir artış sürecine girmesinin
nedenleri nelerdir?
1- Tarımdaki Gelişme ve Endüstrileşme: Tarım ve endüstri alanındaki gelişmelere yasam
koşullarının iyileşmesini sağlamıştır. Böylece kötü beslenmeden kaynaklanan ölümler
azalmıştır.(Gelir düzeyinin artması, Beslenme düzeyinin artması)
2- Tıp Bilimindeki gelişmeler: Tıp bilimindeki gelişmelere bağlı olarak doğum oranlarının
artması ve ölüm oranlarının azalması nüfus artışına yol açmıştır.(Aşılama çalışmalarının artması,
Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili ilaçların bulunması),
3-Teknolojik Gelişmeler: Teknolojik gelişmeler, yasam koşullarını iyileştirerek, nüfus
artışına dolaylı olarak etki eder.
4-Kadınların eğilim düzeyinin ve ekonomik bağımsızlıklarının artması,
10.SINIF SAYFA 63 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
DÜNYADA NÜFUSUN ALANSAL DAĞILIŞI
Nüfus Dağılışı: Belirli bir yerdeki nüfusun sık veya seyrek olma durumudur. Nüfusun sayısı ve
özellikleri yanında dağılışının da iyi bilinmesi gerekir. Çünkü dünya genelinde veya dünyanın
herhangi bir alanında ekonomik ve sosyal özelliklerin ve sorunların tespit edilmesi, çözülmesi
açısından nüfusun mekânsal dağılışını iyi bilmek gereklidir.
Nüfusun dağılışında kullanılan kavramlar
Nüfusu fazla olan yerler için- Yoğun nüfuslu ( Sık nüfuslu)
Nüfusu fazla olmayan yerler için - Orta nüfuslu ( Orta yoğunlukta veya sıklıkta)
Nüfusu az olan yerler için - Seyrek nüfuslu ifadeleri kullanılır.( Tenha)
Dünyada nüfusunda geçmişten bu güne doğru sürekli bir değişim yaşanmıştır. Bu
değişimlerden bir de dünyada nüfusun alansal dağılışıdır.
Dünya nüfusu yeryüzünde eşit ve dengeli bir şekilde dağılmamıştır. Nüfus kıtalara, ülkelere,
ülkeler içerisinde bölgelere ve illere göre de farklılıklar gösterir. Dünya nüfusunun
yeryüzündeki dağılımı çok dengesiz bir şekilde olup, İnsanların üçte ikisi karaların onda
birinden daha az topraklar üzerinde toplanmıştır. Diğer taraftan kuzey yarı küre insanların
90’nını, eski dünya karaları da %85 ini barındırmaktadır.
Dünya nüfusunda tarih boyunca sürekli artış yaşanırken, bu artışlar kıtalara göre aynı
olmamıştır.
NÜFUS DAĞILIŞINI ETKİLEYEN ETMENLER
Nüfus Dağılışını etkileyen doğal Faktörlerin başlıcaları şunlardır:
A) Yer şekilleri (Topografik özellikler):
1 -Yükselti: Genel olarak yükselti arttıkça nüfus yoğunluğu azalır. Dağlık alanlarda nüfus az ve
dağınıktır. Yüksek dağ ve platolarda 1500 m ‘den sonrası yaklaşık olarak boştur. Bunun
nedeni, kışların uzun yazların kısa sürmesi, tarımsal etkinliklerin kısıtlanmasıdır. Ulaşım
güçlükleri de nüfuslanmanın az olmasında etkilidir.
Ekvatoral bölgede alçak kesimler çok yağışlı, nemli ve sıcak olmasından dolayı bu bölgelerde
nüfus, iklim koşullarının elverişli olduğu yüksek kesimlerde toplanmıştır.
2 -Eğim ve Bakı: Dünyada eğimi az olan ve düz alanları sık nüfusludur. Çünkü buralardaki
iklim ve arazi şartları Tarıma müsait, ulaşım imkânları da gelişmiştir. Eğimin fazla olduğu
engebeli sahalar seyrek nüfusludur. Kuzey Yarımkürede dağların güneye bakan yamaçları
daha fazla ısınır. Güney yarım kürede ise dağların Kuzeye bakan yamaçları daha fazla ısınır Bu
yüzden dünyada Kuzey Yarımkürede dağların güneye bakan yamaçlar, kuzeye bakan
yamaçlara göre daha sık nüfuslanmıştır.
3-Dağların Uzanış doğrultusu: Kıyı paralel uzanan dağların denize bakan yamaçları deniz etkisi
ile daha nemli, ılıman şartlara sahiptir. Genel olarak sıcaklık yüksektir. Bu yüzden dağların
denize bakan yamaçları sık nüfuslu iken, içlere bakan yamaçları seyrek nüfusludur.
B-)İklim şartları: İklim elemanlarından SICAKLIK ve YAĞIŞ nüfus dağılışında en etkili
olanlardır. Ilıman ve yeterli yağış alan yerler sık nüfusludur. Dünya nüfusunun zaten çoğu
ılıman iklim kuşağında yaşar. İklim koşullarının insan yaşamına uygun olmadığı soğuk iklim,
çöl iklimi, karasal iklim, çok aşırı sıcak ve yağışlı ekvatoral iklimle kutup altı iklim bölgeleri
seyrek nüfusludur.
C)Bitki örtüsü: Bitki örtüsünün, özellikle ormanların sık ve gür olduğu alanlarda nüfus az ve
seyrektir. Çünkü ormanlık alanlarda tarıma ve yerleşmeye elverişli alanlar sınırlıdır.
D)Toprak verimliliği: Kıyılardaki verimli düzlükler, delta ovaları ve verimli iç ovalar nüfusun
yoğun olduğu alanlardır. Kalkerli arazinin yaygın olduğu alanlar, tuzlu, çorak, jipsli ve aşırı
yıkanmış verimi az topraklar tarıma uygun olmadığı için seyrek nüfusludur.
E)-Su kaynakları: İçme ve kullanma suyu temini, tarım ve sanayide suya ihtiyaç duyulması
nedeniyle nüfusun çoğu, akarsu, göl vb. su kaynakları çevresinde yoğunlaşmıştır.
F)- Enlem: Dünyada insanlar çok sıcak şartların yaşandığı ekvatoral iklim bölgesi ( Sıcak
kuşak) ta, çok soğuk şartların yaşandığı kutup bölgeleri insan yaşamına uygun olmadığı
seyrek nüfusludur.
Buna karşın insanların çoğu ılıman kuşakta yaşar. Sıcak ve soğuk kuşakların az, ılıman
kuşağın sık nüfuslu olmasının temel nedeni iklimdir.
Nüfus Dağılışını Etkileyen Beşeri ve Ekonomik faktörlerin başlıcaları şunlardır:
A- Tarihi, İdari faktörler ve Askeri Faktörler: Dünyada eskiden beri yerleşme alanı olan ve çok
eski dönemlerden beri ticaret yollarının kavşak noktası yerler ve buralarda kurulan
yerleşmeler daha sık bir nüfusa sahiptir.
Dünyada bazı kentler başkentlik yapmış olmaları sayesinde, bazı kentler de tarihten
günümüze gelen askeri önemi ile yoğun nüfuslanmıştır.
B-Ekonomik faktörler: Dünyada bazı alanlar da sanayi, madencilik, tarım, turizm, ticaret,
hizmet ve ulaşım şartlarının iyi olması veya önemli kara, demir, deniz yolları, önemli
havaalanları ve limanları ile insanları kendine çok çekmiş ve yoğun nüfuslanmıştır.
Dünyada sık nüfuslu alanların ortak özellikleri:
1- Arazisi düz ve verimli alanlardır.
2-İklim şartlarının uygun olduğu alanlardır.
3- Endüstrinin geliştiği alanlardır.
4- Ulaşımın kolay olduğu alanlardır.
5-Yeraltı ve yer üstü kaynakları bol olan alanlardır.
6- Tarım, hayvancılık, ticaret, turizm etkinliklerinin yoğunlaştığı alanlar.
Dünyada seyrek nüfuslu alanların ortak özellikleri:
1- Arazinin yüksek, engebeli ve eğimli alanlar ile toprağı verimsiz alanlar.
2- Ulaşımın zor yapıldığı yerler.
3-İklimin sert, yağışın az, kuraklığın fazla olduğu yerler.
4- Sanayi, ticaret, turizm ve bayındırlık çalışmalarının gelişmediği
alanlar.
5- Sık ve gür ormanların olduğu alanlarda nüfus seyrektir.
6- Kurak karakterli çöl alanları,
7- Buzullarla kaplı kutup bölgeleri.
Dünya üzerinde en sık ve seyrek nüfuslanmış yerler ve nedenleri:
A-Sık Nüfuslanmış Yerler:
resim kaynak: www.cografyatutkudur.com
Dünya nüfusunun büyük bir bölümü uygun yasama koşulları taşıyan ılıman iklim kuşağında
toplanmıştır.
Muson Asyası: Asya kıtasının güney ve güneydoğusundaki ülkeleri kapsayan bu bölgede, bol
yağışlı iklim nedeniyle pirinç ve çay tarımı önem taşır.
Dünya’nın en kalabalık ülkeleri olan Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan bu bölgede
bulunmaktadır. ( tarım) Japonya: Sanayileşmenin ve kısmen madenciliğin etkisiyle sık
nüfuslanmıştır.
Akarsu Havzaları: Tarım koşullarının elverişli olduğu Ganj, İndus, Fırat, Nil gibi akarsu
havzaları sık nüfuslanmıştır.
Akarsu boyları enleme göre farklı nüfus yoğunluğuna sahiptir. Örneğin sıcak kuşakta Amazon,
Kongo nehirlerinin havzası seyrek nüfuslu iken, orta kuşakta, Tuna, Ren, Fırat nehirlerinin
havzası yoğun nüfusludur.
Güney ve Batı Avrupa: Madencilik, endüstri ve ticaretin çok geliştiği Avrupa’nın bütünü sık
nüfuslanmıştır.
Amerika: Kuzey Amerika’nın kuzeydoğu kıyıları; Sanayi, tarım imkânları, deniz etkisi, uygun
iklim şartları ve ulaşım kolaylığı.
B-Seyrek Nüfuslanmış Yerler
İklim şartlarının olumsuzluğuna bağlı olarak nüfusun çok az olduğu, tenha yerlerdir.
Soğuk Bölgeler: Kuzey Kutup Dairesi içinde bulunan Gröndland, Alaska, Kanada’nın Kuzeyi,
İskandinav Yarımadası ve Sibirya’nın kuzey bölgeleri düşük sıcaklık nedeniyle seyrek
nüfuslanmıştır.
Yüksek Dağlar: İklim koşullarının her türlü ekonomik faaliyeti, özellikle tarımı sınırlamasına
bağlı olarak seyrek nüfuslanmıştır. ( Himalayalar)
Sıcak ve Nemli Ekvatoral Bölgeler: Tropikal kuşakta, Amazon, Kongo havzaları gibi alçak
yerler, yüksek sıcaklık, aşırı nemlilik, sık ormanlar ve geniş alan kaplayan bataklıklar
nedeniyle az nüfuslanmıştır.
C-Nüfuslanmamış Yerler
İklim ve zemin koşulları nedeniyle insanlarin yerleşmesine elverişli olmayan, nüfuslanmamış
yerlerdir.
Kutup Bölgeleri: Güney Kutup Bölgesi’nde bulunan Antarktika Kıtası 14 milyon km2
genişliktedir. Kalın buzullarla kaplı bir kıta olduğu için nüfuslanmamıştır.
Bataklıklar: Bataklık, yağış miktarının fazlalığı nedeniyle, toprağın çok ıslak olduğu, yer yer
suların yüzeyde biriktiği yerlerdir. Yerleşmeyi ve ekonomik faaliyeti sınırlandırdıkları için
nüfuslanmamıştır.
Çöller: Dönenceler çevresindeki Meksika, Büyük Sahra, Arabistan, Kalahari, Avusturalya
çölleri ile Asya’nın iç kesimlerindeki Iran, Kızıllkum, Kara kum, Taklamakan ve Gobi çölleri,
insanlarin yaşamasına ve yerleşmesine uygun değildir.
Bu nedenle nüfuslanmamıştır. Ancak vaha adi verilen sulak yerlerde az da olsa nüfuslanma
görülür
10.SINIF SAYFA 64-65 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
Aşağıdaki soruları dünya iklim,fiziki,ve nüfus dağılışı haritalarından yararlanarak cevaplayınız.
SORU-1- Kitabınızdaki haritada nüfusun en yoğun ve en seyrek olduğu yerlerden bazıları
oklarla gösterilmiştir.Amazon ormanlarının seyrek Batı Avrupa’nın sık nüfuslu olmasının
nedenlerini açıklayınız…
A-Amazon Ormanları: Yıl boyu bol yağışlı ve aşırı sıcaktır. Buralarda çok sık ve gür yağmur
ormanları bulunur. Ormanların tabanları güneş görmez ve aşırı nem, küf ve hastalıklar
mevcuttur. Tarım yapılacak arazi yoktur. Burarda yaşam şartları iletişim ve ulaşım çok zordur.
Diğer ekonomik faaliyetlerde gelişmemiştir. Bu yüzden nüfus ve yerleşmeye uygun
değildirler.
B-Batı Avrupa:
Burada iklim şartları ılımandır. Yağışlar yeterince vardır. Arazileri düz ve tarıma
elverişlidir.Buralarda madencilik, endüstri ve ticaret çok gelişmiştir.
SORU-2-Diğer dört alandaki nüfus dağılımını inceleyerek yoğun yada seyrek nüfuslu
olmalarının nedenlerini açıklayınız.
Himalaya dağları: Buraları çok yüksek sahalardır. Yüksek olmasından dolayı çok soğuk ve kar
yağışlı sert bir karasal iklim özellikleri görülür. Ayrıca belli yükseklerden sonra buzullarla
kaplıdır. Yükseklikten dolayı, belli yükseltiden sonra tarım, yerleşme, orman ve üst sınırlara
ulaşılır. Arazi dağlık ve engebeli tarım alanları yok denilecek kadar azdır. Dağlık olması ve
şiddetli kış şartlarından dolayı ulaşım çok zordur. İklim koşullarının her türlü ekonomik
faaliyeti, özellikle tarımı sınırlamasına bağlı olarak seyrek nüfuslanmıştır.
www.resimadasi.com/img2017.search.htm
Güneydoğu Asya: Buralarda sıcak karakterli muson iklimi etkilidir. Sıcaklık ve yağış bol ve tarıma
uygun önemli ovalar ve düzlük alanlar bulunur. Ayrıca buralar tarihten kaynaklanan eski dünya
olmasından dolayı da eskiden beri terleşme alanlarıdır. Buralarda zengin yeraltı ve yer üstü
kaynakları bulunur. Bu bölge ülkeleri nüfus özelliği olarak eğitim seviyesi az ve doğum
oranlarının yüksek olduğu ülkelerdir. Bol yağışlı iklim nedeniyle pirinç ve çay tarımı önem taşır.
Dünya’nın en kalabalık ülkeleri olan Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan bu bölgede
bulunmaktadır.
Kutup Bölgesi- Antarktika: Güney Kutup Bölgesi’nde bulunan Antarktika Kıtası 14 milyon km2
genişliktedir. Soğuk iklim şartlarında oluşan örtü buzulları ile kaplıdır. Gerek iklim şartları
olumsuzluğu, gerekse de toprağın olmaması ve diğer geçim kaynaklarının bulunmamasından
dolayı, kalın buzullarla kaplı nüfuslanmamıştır. Yani nüfus yönünden boştur.
Sahra Çölü:Buralar yeryüzünün sıcak ve kurak alanlarıdır. Gerek yağış ve su yetersizliği,
gerekse aşırı sıcaklık ve sıcaklık farkları, kum fırtınaları, toprak oluşumunun olmaması gibi
nedenlerle başta tarım olmak üzere ekonomik faaliyetlere uygun sahalar değildirler.
insanlarin yaşamasına ve yerleşmesine uygun olmayan bu tür alanlar nüfuslanmamıştır. Yani
nüfus yönünden boş alanlardır. Ancak vaha adı verilen sulak yerlerde az da olsa nüfuslanma
görülür.
SORU-3-
Nüfusun dağılışında belirtilen yerlerin hangilerinde doğal ekteler etkili olmuştur.
Nüfus dağılışı haritasında bakılarak Amazon bölgesi, Sahra Çölü, Himalaya dağları, Kutup
Bölgesi- Antarktika,
SORU-4-Dünya nüfusunun genelde kıtaların kenar kesimlerinde yoğun, iç kesimlerde seyrek
olma nedenleri nelerdir?
Kıyalarda deniz ve okyanusların etkisiyle ılıman ve yağışlı iklimler vardır. Bu iklimler tarım
ürünlerinin bol ve çeşitli olduğu yerlerdir, ayrıca bu kıyılarda akarsuların oluşturduğu en
verimli topraklar olan delta ovarlı bulunur. Kıyı bölgelerin dünyanın diğer kesimleri ile
bağlantılarını sağlayan ulaşım imkânları geniştir. Bu nedenle kıyılar sık nüfuslu, buna karşılık
yağışların az, kuraklığın fazla olduğu, sıcaklıkların yetersiz olduğu iç bölgelerde ekonomik
faaliyetler sınırlıdır. Denizden uzaklaştıkça bu özellikler iyice belirginleşir. Bu nedenle iç
kesimlerde nüfus daha seyrektir.
SORU-5-Okyanusya kıtası diğer kıtalara oranla az nüfusludur nedenlerini yazınız.
Avustralya kıtası mevcut yaşam bölgelerine uzakta ana karalara bağlantısı olmaması iç
kesimleri dönence çölleri ile kaplı bir özellik gösterir.Nüfus daha çok kıyı kesimlerdeki
noktalarda uygun iklim koşullarına bağlı olarak yoğunluk kazanmıştır.
SORU-6-Amazon ve Nil Dünyanın en önemli nehirleri iken Amazon Havzası seyrek, Nil
Havzası neden sık nüfusludur:
Amazon havzası: Buralarda çok sık ve gür yağmur ormanları bulunur.Yüksek sıcaklık ve nem
yaşam şartlarını zorlaştırır.Bu bölgede şehirler daha çok 2000 m yükseltide kurulmuştur.
Ormanların tabanları güneş görmez ve aşırı nem, küf ve hastalıklar mevcuttur. Tarım
yapılacak arazi yoktur. Burarda yaşam şartları iletişim ve ulaşım çok zordur. Diğer ekonomik
faaliyetlerde gelişmemiştir. Bu yüzden nüfus ve yerleşmeye uygun değildirler.
Nil Havzası: Amazon bölgesine oranla daha elverişli iklim koşullarına sahiptir. Ayrıca Nil
Havzası yağmur Ormanları gibi araziyi sık kaplayan ve tarım alanlarını kapatan bir bitki
örtüsüne sahip değildir. Nil Havzasında çok verimli ve düzlük ovalık alanlar mevcuttur. Yaz
Kuraklığının yaşandığı alanlara da Nil hayat verir.
Bu yüzden çok sık nüfusludur.
KONU İLE İLGİLİ EK BİLGİ
Dünya üzerinde en sık ve seyrek nüfuslanmış yerler ve nedenleri:
Sık Nüfuslanmış Yerler: Dünya nüfusunun büyük bir bölümü uygun yasama koşulları
taşıyan ılıman iklim kuşağında toplanmıştır.
Muson Asyası: Asya kıtasının güney ve güneydoğusundaki ülkeleri kapsayan bu bölgede, bol
yağışlı iklim nedeniyle pirinç ve çay tarımı önem taşır. Dünya’nın en kalabalık ülkeleri olan Çin
Halk Cumhuriyeti ve Hindistan bu bölgede bulunmaktadır. ( tarım) Japonya: Sanayileşmenin
ve kısmen madenciliğin etkisiyle sık nüfuslanmıştır.
Akarsu Havzaları: Tarım koşullarının elverişli olduğu Ganj, İndus, Fırat, Nil gibi akarsu
havzaları sık nüfuslanmıştır. Akarsu boyları enleme göre farklı nüfus yoğunluğuna sahiptir.
Örneğin sıcak kuşakta Amazon, Kongo nehirlerinin havzası seyrek nüfuslu iken, orta kuşakta,
Tuna, Ren, Fırat nehirlerinin havzası yoğun nüfusludur.
Güney ve batı Avrupa: Madencilik, endüstri ve ticaretin çok geliştiği Avrupa’nın bütünü sık
nüfuslanmıştır.
Amerika: Kuzey Amerika’nın kuzeydoğu kıyıları; Sanayi, tarım imkânları, deniz etkisi, uygun
iklim şartları ve ulaşım kolaylığı.
Seyrek Nüfuslanmış Yerler
İklim koşullarının olumsuzluğuna bağlı olarak nüfusun çok az olduğu, tenha yerlerdir.
Soğuk Bölgeler: Kuzey Kutup Dairesi içinde bulunan Gröndland, Alaska, Kanada’nın Kuzeyi,
İskandinav Yarımadası ve Sibirya’nın kuzey bölgeleri düşük sıcaklık nedeniyle seyrek
nüfuslanmıştır.
Yüksek Dağlar: İklim koşullarının her türlü ekonomik faaliyeti, özellikle tarımı sınırlamasına
bağlı olarak seyrek nüfuslanmıştır. ( Himalayalar9
Sıcak ve Nemli Ekvatoral Bölgeler: Tropikal kuşakta, Amazon, Kongo havzaları gibi alçak
yerler, yüksek sıcaklık, aşırı nemlilik, sık ormanlar ve geniş alan kaplayan bataklıklar
nedeniyle az nüfuslanmıştır.
Nüfuslanmamış Yerler
İklim ve zemin koşulları nedeniyle insanlarin yerleşmesine elverişli olmayan, nüfuslanmamış
yerlerdir.
Kutup Bölgeleri: Güney Kutup Bölgesi’nde bulunan Antarktika Kıtası 14 milyon km2
genişliktedir. Kalın buzullarla kaplı bir kıta olduğu için nüfuslanmamıştır.
Bataklıklar: Bataklık, yağış miktarının fazlalığı nedeniyle, toprağın çok ıslak olduğu, yer yer
suların yüzeyde biriktiği yerlerdir. Yerleşmeyi ve ekonomik faaliyeti sınırlandırdıkları için
nüfuslanmamıştır.
Çöller: Dönenceler çevresindeki Meksika, Büyük Sahra, Arabistan, Kalahari, Avusturalya
çölleri ile Asya’nın iç kesimlerindeki Iran, Kızılkum, Kara kum, Taklamakan ve Gobi çölleri,
insanlarin yaşamasına ve yerleşmesine uygun değildir. Bu nedenle nüfuslanmamıştır. Ancak
vaha adi verilen sulak yerlerde az da olsa nüfuslanma görülür
10.SINIF SAYFA 67 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
10.SINIF SAYFA 67 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
SORU-1-Kitabınızda verilen grafikte gördüğünüz gibi dünya nüfusu kıtalara göre farklı dağılış
göstermiştir.
Bunun nedenleri nelerdir.
Kıtaların genel iklim koşulları,konum özellikleri,yer altı kaynakları bakımından farklılıklar göstermesi nüfus
dağılımının farklı olmasında etkili faktörlerdir. Eskiden beri yerleşme sahası olan ayrıca doğum oranları yüksek olan
ve insan ömrünün de uzamasıyla Asya, Afrika, Güney Amerika’da hızlı bir artma yönünde değişim yaşanırken, buna
karşılık Avrupa, Kuzey Amerika’da ise doğum oranları düşme eğiliminden dolayı farlılıklar yol açmaktadır. Karaların
geniş yer tutması nedeniyle Dünya nüfusunun yarıdan fazlası Kuzey Yarımkürede yaşar.
SORU-2-Dünya siyasi haritasından yararlanarak harita 3 teki yoğun nüfuslu alanlardaki
ülkeleri söyleyiniz.
Asya’da; Hindistan, Japonya, Endonezya, Malezya, Bangladeş, Tayvan, Güney Kore, Kuzey Kore, Japonya,
Filipinler, Pakistan, Vietnam, Tayland, Birmanya( Burma), Laos, Kamboçya, Nepal, Bhutan
Avrupa’da; İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Danimarka ( Gröndland hariç), İtalya, Almanya, İsviçre,
Avusturya, İspanya, Portekiz, Gürcistan, Ukrayna, Romanya, Macaristan, Çek Cum. Slovakya, Polonya vb.
Afrika’da; Güney Afrika, Sierra Leone, Liberya, Fildişi Sahili, Gana, Togo, Benin, Nijerya, Senegal, Gine, Zambiya
vb.
Amerika’da; A.B.D. doğu kıyıları ve batı kıyıları, Meksika, Guatemala, Honduras, Nikaragua, Kostarika, Panama,
Kolombiya, Venezuela, Brezilya doğu kıyıları,
Avustralya’nın güneydoğu kıyıları,
SORU-3-Nüfus artışının olumlu olumsuz sonuçlarını araştırıp bir metin haline getiriniz.
Nüfus artışı hızının az olması;
A-Nüfus sayısı azalır.
B-Yaşlı nüfus artarak, nüfus dinamik özelliğini yitirir.
C-İş gücü Azalması veya sıkıntısı başlar.
D-Ülkenin geleceği tehlikeye girer.
Nüfus artışı (artış hızının yüksek olması) olumlu etkilere de yol açabilmektedir. AMal ve hizmetlere talep artar.
B-Yeni sanayi kollarının doğmasına yol açar.
C-İşçi ücretleri düşer
D-Vergi gelirleri artar.
E-Piyasa genişler, yeni yatırım sahaları açılır.
F-Askeri açıdan savunmada önemlidir.
Nüfusun aşırı artması birtakım sıkıntılara neden olur.
1. Milli gelirin büyük bölümünün artan nüfus tarafından tüketilmesine bağlı olarak ekonomik
kalkınma hızı yavaşlar. ( Milli gelirin azalması, demografik yatırımların artması)
2.İşsizliği arttırır.
3.Tüketici durumda olan çocuk yaştaki nüfusu ve tüketimi artırıp çalışanların yükünü artırır.
4.Kırsal kesimden kentlere doğru olan göçler yoğunluk kazanır.
5.Gelir dağılımındaki dengesizliği arttırır. ( Düşük gelirli ailelerde çocuk sayısı daha fazladır)
6-Kişi başına düşen milli gelir payı azalır.
7-Dengeli beslenmeyi zorlaştırır.
8-Eğitim, sağlık ve alt yapı hizmetlerini aksatır, yetersiz kalmasına neden olur. Belediye
hizmetleri zorlaşır.
9-Konut yetersizliği; çarpık kentleşme ve çeşitli çevre sorunları ortaya çıkar.
10-Doğal kaynakların aşırı kullanımı ile doğal kaynaklar tez tükenir.
11-Artan nüfusu beslemek için toprağın aşırı kullanılması toprak erozyonunu hızlandırır.
10.SINIF SAYFA 68 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
LİSE 2. SINIFLAR SAYFA 68 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Dünya nüfus artış oranları
Yıllar
Artış
Oranları (%)
1950
1,47
1955
1,89
1960
1,33
1965
2,07
1970
2,07
1975
1,73
1980
1,69
1985
1,70
1990
1,58
1995
1,38
2000
1,22
2005
1,15
Soru-1- Nüfus arştı Hangi yıllar arasında daha yüksektir?
1965- 1970 yılları arasında daha etkilidir.
SORU-2-Nüfus artış oranları hangi yıllardan itibaren düşmeye
başlamıştır?
197o den sonraki yıllardan sonra düzenli bir şekilde düşmeye
başlamıştır.
SORU-3-En az artışlar hangi yıllar arasında olmuştur?
2000- 2005 yıllarda en az olmuştur.
10.SINIF SAYFA 69 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
LİSE 2 SAYFA 69 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Ülke
Çin
Hindistan
Fransa
Japonya
Kenya
Meksika
İngiltere
ABD
Türkiye
2004
Doğum
Oranı %0
21
31
13
12
47
17
14
14
19,1
Ölüm
Oranı %0
7
10
10
8
10
6
12
9
6,2
Doğal artış
14
21
3
4
37
11
2
5
12.9
SORU-1-Boşlukları doğal artış oranları ile doldurunuz.
SORU-2-Doğal artış oranı en yüksek ülke hangisidir.
( Kenya)
SORU-3-Doğal artış oranı en az olan ülke hangisidir?
( İngiltere)
SORU-4-En dengeli nüfus hangi ülkeye aittir?
( İngiltere)
Gelişmiş ülkelerde doğum oranlarına örnekler.
Rusya’da Kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.27 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
İsveç’te kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.53 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
Çin’de Kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.82 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
ABD’de kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 2.06 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
İngiltere’de Kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.73 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
Japonya’da kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.41 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
Gelişmemiş ülkelerde bu oranlar ileri ülkelere göre yüksek olmakla beraber son yılarda önemli
düşüşler olmaktadır. Bu ülkelerde doğurganlık oranı 1970 lerde 6,7 den, 2,6 ya kadar düşmüştür.
Gelişmemiş ülkelerde doğum oranlarına örnekler:
Zimbabwe’de kadın başına Ortalama çocuk sayısı 3.28 çocuk (2001 tahmini) ,
Uganda’da kadın başına Ortalama çocuk sayısı 6.88 çocuk (2001 tahmini),
Sudan’da kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 5.35 çocuk
Somali’de kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 7.11 çocuk
Suudi Arabistan’da kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 6.25 çocuk,
Honduras’ta kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 4.15 çocuk/1 kadın (2001 tahmini)
Türkiye’de kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 2.46 bebek (2002 tahminleri), 2004 yılı için 2,21
10.SINIF SAYFA 70 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
LİSE 2 SAYFA 70 ETKİNLİK ÇALIŞMASI -1SORU-1-Doğurganlık oranlarında düşüşün nedenleri nelerdir?
1- Eğitim seviyesinin artması,
2- Nüfus planlamasının yapılmaya başlanması,
3- Kadının çalışma hayatındaki yerinin artması,
4- Sanayileşme ve kentleşmenin etkileri,
5- Kişi başına düşen milli gelir miktarının artması ve yaşam şartlarının iyileşmesi,
6- Erken evlenmelerin önlenmesi
Doğurganlık hızı, eğitime, kültüre ve ekonomik gelişime bağlı olarak değişir. Ekonominin tarım
ve hayvancılığa dayalı olduğu, eğitim ve kültür düzeyinin geri olduğu ülke ve bölgelerde
doğurganlık hızı fazladır. Ayrıca kırsal kesimde doğurganlık hızı kentlere göre daha yüksektir.
Doğurganlık oranları kadınların yaşı ve eğitimi, çalışma hayatındaki yerine göre değişir.
Kadınların eğitimi yükseldikçe, yaşı arttıkça, çalışma hayatında yer aldıkça doğum oranları
düşmektedir.
SORU-2-Nüfusun değişiminde etkin olan faktörler nelerdir?
1- Doğumlar. 2- Ölümler. 3- Göçler. 4- Ülke sınırlarında meydana gelen değişmeler.
SORU-3-Ülkelerin hayat standartlarının yükselmesi doğum ve ölüm oranlarını nasıl
etkilemektedir?
Ülkelerde hayat standardı yükseldikçe sanayileşme ve kentleşme arttıkça sağlık ve beslenme şartları iyileşmeye, eğitim
seviyeleri artmaya ve kadınlar çalış hayatına girmeye başlayacaktır. Bu özellikler doğum oranlarının azalmasına neden
olacaktır.
Yine mevcut şartların iyileşmesi insan ömrünü uzatacak insan ölümlerini azaltıcı etkide
bulunacaktır.
Etkinlik Çalışması:-2Ülkelerin nüfus artışları sadece doğum ve ölümlere bağlı değildir.
Jamaika
Doğum oranı
%0 27
Ölüm oranı
%0 6
Doğal artış
%021
Hong-Kong
Doğum oranı
%0 18
Ölüm oranı
%0 5
Doğal artış
%0 13
Gerçek yıllık
nüfus artışı
%0 12
Gerçek yıllık nüfus
artışı
%0 33
Jamaika iş imkanlarının yetersiz olduğu daha çevre bölgelere işçi göçü veren bir özellik
gösterirken,Hong-Kong ise daha çok mevcut gelişimi ile çevre bölgelerden göç alma özelliği
göstermiştir.
Burada Jamaika’da doğal artış %0 21 iken Gerçek artışın %0 12 olması bu ülkenin dışarı göç
verdiğini gösterir. (% 09 nüfus göç vermiştir); Buna karşılık Hong- Kong ta ise doğal artış %
013 iken, gerçek artışın % 33 olması burada ülkenin dışarıdan göç aldığını gösterir.
10.SINIF SAYFA 71 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
10.SINIFLAR ETKİNLİK ÇALIŞMASI SAYFA 71
Aşağıdaki soruları harita 11 ve dünya siyasi haritasından faydalanarak
cevaplandırınız.
Dünya nüfus dağılım haritası
SORU-1- Dünyanın her tarafında nüfus artış oranları aynımıdır?
Her yerde nüfus artış oranları aynı değildir.Dünya ülkelerinin gelişmişlik yapıları birbirinden
farklı olduğu için nüfus artış oranları da birbirinden farklıdır.
SORU-2-Nüfus artışının yüksek olduğu ülkeler veya alanlar nerelerdir?
Afrika ülkeleri, Orta doğu ülkeleri, Güney ve güney doğu Asya ülkeleri, Latin ve Orta Amerika
ülkeleri ( Arabistan, Kenya, Kuveyt, Nijerya, Andora, Libya, Suriye vb.)
Bu ülkelerde en önemli artış nedeni doğum oralarının çok yüksek olması,gelişmişlik
durumlarının çok iyi olmaması ,eğitim seviyesinin düşük olması etkili olmuştur.Ayrıca bu
ülkelerde de hayat şartlarının iyileşerek ömrün uzaması da son yıllarda artış etkili olmaktadır.
SORU-3-Nüfus artış oranlarının düşük olduğu ülkeler hangileri ve nedenleri?
ABD, Rusya, Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri, Balkan ülkeleri, Yeni Zelanda vb.
Bu ülkelerde artışın düşük olmasın en büyük doğum oranlarının düşük olmasıdır.Gelişmişlik durumları iyidir,kadının iş
hayatındaki rolü fazladır.Yaşam standartları yüksektir aileye bakış açısı daha çok bireysel yaşam değerlerine
dayanır.Erken yaşata evlenmeler söz konusu değildir şeklinde açıklanabilir.
SORU-4- Nüfus artışları gelecekte nasıl bir seyir izleyecektir?
Dünyada nüfus artışlarının çoğunun gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanması
beklenmektedir. Dünya nüfusunu 2 milyardan 5 milyara çıkaran ilk büyüme dalgasından
sonra, Dünyada önümüzdeki otuz yılda hızlı atış devam edecektir.( 1995’den 2025’e kadar)
Bu da 5,7 milyar insandan 8,3 milyar nüfusa ulaşması demektir.
Dünya nüfusunun çoğunun bulunduğu merkez üssü Asya olan kuzey( Asya, Avrupa ) nüfus ağırlığı, gelecek yıllarda yön
değiştirip; güneye ( Afrika ve güney Amerika) kayacaktır. Bu kadar eşitsiz bir dağılım 30 yıl içerisinde yeryüzünün
şeklini bir hayli değiştirecektir.
Afrika nüfusu 1950 de 221 milyondan önündeki 70 yılda yani 2020 lerde1,6 milyara çıkarak
tam 7 kat artması beklenmektedir. Latin Amerika’nın nüfusun da 4,5 kat artış göstermesi, Bu
iki kıta 2025 yılında dünya nüfusunun yüzde 28’ini barındırıyor olması beklenmektedir. Oysa
1950 yılında iki kıtada dünya nüfusunun sadece yüzde 15’i yaşıyordu.
Avrupa’ya gelince kıta 1950 yılında dünya nüfusunun yüzde 16’sına sahipti. Kıtada nüfus
artışının yavaşlaması hatta bazı ülkelerde durağan veya eksilen yapıda olmasından dolayı
dünya nüfusu içindeki payı azalarak 2025 yılında de sadece yüzde 6’sına sahip olacaktır.
Güney ülkeleri ( Afrika Ve güney Amerika) bir taraftan nüfuslarının büyük oranda arttığını
görülürken, öte yandan, doğurganlığın hızlı düşüş göstermesi ve ortalama ömrün
uzamasından dolayı nüfus yapılarında yaşlıların oranının yükseldiğini de göreceklerdir.
Çin’de 1957–1990 arsı 15 yaşından küçük olanların toplam nüfus içindeki payı yüzde 40’dan
yüzde 26’ya düşmüş, 2020 yılında da yüzde 12’ye düşecektir. 65 yaşından büyük olanların Çin
nüfusundaki oranı 1990’da yüzde 6 iken, 2025 yılında iki misline çıkacak yüzde 13 oranıyla
Avrupa seviyesine ulaşacaktır. Bu gelişim Avrupa’da yüz yıl sürerken Çin ve diğer bazı güney
ülkelerinde aynı gelişim sadece 25 yılda gerçekleşecektir.
SORU-5-Gelişmişlik düzeyi ile nüfus arasında nasıl bir ilişki vardır.
Gelişmiş ülkeler ekonomik yapılarını sağlamlaştırmış yaşam koşullarının yüksek olduğu iş
imkanları bakımından avantajlı ülkelerdir.Bu bölgeler mevcut yapılarından dolayı göç almaya
müsayit bölgeler yada insanların yerleşme için tercih ettiği alanlardır.Ancak bu ülkelerde
mevcut standartların yüksek olması eğitim seviyesinin iyi olması kadının iş hayatındaki
rolünün fazla olmasından dolayı doğum oranları düşüktür.Nüfusu fazla ancak nüfus artış hızı
düşük hatta eksilere doğru giden bir yapıdadır.
Geri kalmış ülkeler de ise mevcut ekonomik yapının yetersiz olması sağlık şartlarının iyi
olmaması kadının iş hayatındaki rolünün az olması aile planlaması konusunda yeterli alt
yapıya sahip olmadıklarından dolayı ciddi bir nüfus ve nüfus artış oranını vardır.
SORU-6-Sağlık koşulları dünya nüfus artış oranlarını nasıl etkilemiştir.
Sağlık şartlarının iyileşmesi bulaşıcı hastalık ve benzeri sebeplerden dolayı ölen bebek sayısını
azaltır.İnsan ömrüne uzatıcı etkide bulunur buda dünyada nüfus artış oranını artırcı etkide
bulunmasına sebep olur.
10.SINIF SAYFA 74 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
10.SINIF SAYFA 74 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
SORU-1- Bu bilgileri kullanarak 1.ci için geri kalmış 2.için gelişmiş ülke piramiti
çizilebilir.
SORU-2-Tablodaki veriler ve bu piramide bakarak bu ülkelerin nüfusları ile ilgili hangi
özellikleri belirleyebiliriz.
Nüfus piramitlerinden neler elde edilir:
1.
2.
Ülkelerin toplam nüfusu,
Kadın erkek sayıları ve toplam nüfusa oranları,
3.
Nüfus basamakları ( Çocuk, yetişkin, yaşlı) ve bunların birbirlerine
oranları
4. Ülkedeki doğum ve ölüm oranları,
5. Çalışma çağındaki nüfus miktarı ve tüketici nüfusa oranı,
6. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi,
7. Ülkelerin farklı yıllarda ki grafikleri karşılaştırılarak nüfus yapısında meydana gelen gelişmeler
gözlenebilir.
8. Ülkelere göre nüfus hareketleri gözlenebilir.
SORU-3- Belirlenen özelliklerden bu ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile ilgili neler
söyleyebiliriz.
I. Ülkenin nüfus piramidi düzgün üçgene benzemektedir. Bu piramitte, doğum ve ölüm oranlarının yüksek olduğu, geri
kalmış ülkelerin nüfus yapısını göstermektedir.
II: Ülkenin nüfus piramidi Arı kovanına benzer şekildedir. Bu piramit doğum ve ölüm oranlarının
düşük olduğu, endüstrisi gelişmiş ülkelerin nüfus yapısını göstermektedir.
SORU4- Bu tür piramitlere benzer özellikteki ülkeler belirleyiniz.
1. piramide örnek olarak, İran, Irak, Somali, Uganda, Libya, Arabistan, Kenya, Bangladeş vb
2. Piramide benzer, İngiltere, Fransa, ABD, Kanada, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç, Norveç,
İsviçre vb.
10.SINIF SAYFA 76-77 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
LİSE 2. SINIFLAR SAYFA 76-77 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
Aşağıdaki soruları kitabınızdaki dünya ortalama yaşam süresi dağılış haritasını inceleyerek
cevaplandırınız.
SORU-1- Ortalama yaşam süresinin en yüksek olduğu kıta ve ülkeleri bulunuz,
Haritada verilen lejant anahtarındaki renkler yorumlandığında karşımıza aşağıdaki yorumlar
çıkar.Bu çalışmadan faydalanırken atlas kullanarak bu ülkelerin yerlerini bulmanız sizin
menfaatinize olacaktır.
Avusturalya, Yeni Zelanda,
Kuzey Amerika ( Kanada, ABD) Meksika, Güney Amerika’da Şili, Arjantin, Uruguay, Paraguay,
Kolombiya, Ekvator, Kostarika, Venezuela, Panama, Fransız Guyana’sı.
Avrupa’da:
Kuzey Avrupa ülkeleri ( Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka) Batı Avrupa’da İngiltere,
Fransa, İspanya, Portekiz, Almanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Avusturya, İsviçre,
Güneyde İtalya, Yunanistan,
Asya’da Çin, Japonya, Güney Kore, Malezya, Filipinler
Neden:Bu ülkeler gelişme şartlarını tamamlamış sağlık şarlarının ve beslenme şartlarının çok iyi durumda olduğu
insanların yaşam standartlarının yüksek olduğu ,bundan dolayı ölüm oranlarının düşük olduğu ülkelerdir.
SORU-2- Ortalama yaşam süresinin en düşük olduğu kıta ve ülkeleri bulunuz,
Afrika Kıtası, ( Kuzey Afrika Dışında tamamı), Asya’da Hindistan, Yemen, Irak, Kazakistan,
Papua Yeni Gine, Nepal, Bangladeş, Kamboçya, Laos, Vietnam
Neden:Bu ülkelerde sağlık ve beslenme şartlarının iyi olmaması, önemli bir kısmının açlık
çekmesi, salgın hastalıklara maruz kalmaları ve bir kısmı da sürekli savaşların içinde olması.
SORU-3- Ülkemizin ortalama ömür yönünden durumu ve diğer ülkeler arasındaki
yeri nedir.
Ülkemiz 65- 69 yıl olan ortalama ömür grubuna girmektedir. Ülkemiz hayat seviyesi çok iyi
olan ülkelere göre az olmakla beraber, gelişmemiş ülkelerden daha iyi durumdadır.
DİE verilerine göre 2004 yılı itibari ile Erkeklerde 68,8yıl, kadınlarda 73,6, toplam ortalamada 71,1 yıl olarak tahmin
edilmektedir.
LİSE 2. SINIFLAR SAYFA 77 ETKİNLİK ÇALIŞMASI:
SORU-1-Bir ülkenin kalkınmasında nüfus nasıl bir etkiye sahiptir?
Nüfus artışı ekonomiye yaptığı olumlu katkılar:
1.Mal ve hizmetlere talep artar.
2.Yeni sanayi kollarının doğmasına yol açar,
3.İşçi ücretleri düşer,
4.Vergi gelirleri artar.
5.Piyasa genişler, yeni yatırım sahaları açılır,
6.Askeri savunmada önemlidir
Nüfus artış hızı düşük olursa ne gibi sonuçlara yol açar:
1-Nüfus sayısı azalır.
2-Yaşlı nüfus artarak, nüfus dinamik özelliğini yitirir.
3-İş gücü Azalması veya sıkıntısı başlar.
4-Ülkenin geleceği tehlikeye girer.
Nüfusun fazla olması:
1.İşsizlik sorununu oluşmasına,
2.milli gelirden alınan payın azalması,
3-Ülke kalkınma hızının düşmesine,
4-Nüfus hareketlerinin (Göç hareketleri)artmasına,
5.Konut yetersizliği ve gecekondulaşma ve çarpık kentleşme sorunlarının oluşmasına,
6-Çevre sorunlarının artmasına,
7-Eğitim ve sağlık hizmetlerinde aksamalar vb sorunları oluşturur.
Ülke kaynakları mevcut nüfus potansiyelini kaldırabilecek potansiyele sahip ve bu potansiyel
doğru kullanılırsa nüfus bir avantajdır.Ancak ülke kaynaklarının daha önünde bir nüfus
potansiyeline sahip ülkeler mevcut imkanları da iyi kullanamazsa bu ülke içerisinde çeşitli
sosyal ve ekonomik sorunlara yol açar.Bazı gelişmiş ülkelerde nüfus potansiyelinin gittikçe
yaşlanması doğrum oranlarının düşmesi nüfusun yaşlanması ülke için ileriki dönemlerde ciddi
sıkıntılar oluşturur.Ülke gelişmeye müsayit bir alt yapıya sahipse genç nüfus dinamiği o
ülkenin kalkınmasında olumlu rol oynar.
SORU-2-Doğal kaynakların kullanımı ile nüfus arasında nasıl bir ilişki vardır?
Doğal kaynakların kullanımı nüfus ile doğrudan bağlantılıdır.Nüfus potansiyelinin yüksek
olması mevcut kaynakların daha fazla kullanılmasına ve daha erken tüketilmesine yol açar.Dış
ülkelerden ithalatı arttırır buda ülke ekonomisi için olumsuz bir etkidir.
Artan nüfusu beslemek için toprağın aşırı kullanılması toprak erozyonunu hızlandırır.
SORU-3- Savaşların ülke nüfusları ve cinsiyetlere dağılımında etkisi nedir?
Savaşlarda genel olarak erkek nüfusun cepheler gitmesi ve buralarda kayıplar vermesinden
dolayı nüfusun içinde payı düşer ve savaş yıllarında ve kadın nüfusun fazla olduğu görülür.
Ayrıca savaş yıllarında evlenmeler ve doğumlar azalır. Bu yüzden genel nüfus artışı ve
doğurganlık oranları düşer. Savaşlarda özellikle yıkım çok olmakta ölü oranları artarak nüfus
azalmasına da neden olmaktadır.
SORU-4- Aşağıdaki tabloda boş olan kutucukları uygun bilgilerle doldurunuz.
Ekonomik
gelişmişlik
düzeyi
Gelişmekte
olan
ülkeler
Nüfus artış
oranları
%0
20- den
yukarıda
Gelişmiş
ülkeler
10 - dan
daha az
Artış nedeni
Kalkınma durumu
Doğum
oranlarının
yüksek
olması
Hayat
standardı
yüksek ve
sağlık iyi
ölümlerin
düşük
olması
Kalkınma hızları düşüktür. Çünkü nüfus artı
oranları yüksek olmasından dolayı kaynaklarının
demografik yatırımlara harcalar.
Kalkınma hızları yüksektir. Çünkü demografik
yatırım az, çalışan nüfus fazla üretim fazladır.
10.SINIF SAYFA 78-79 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
SORU-1-Nüfus artışının olumlu ve olumsuz sonuçlarını yazınız.
Nüfus artışının olumlu sonuçları
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Üretim artar.
Vergi gelirleri artar.
Mal ve hizmetlere talep artar.
Yeni endüstri dalları doğar.
İşçi ücretleri ucuzlar.
İhracatta rekabet kolaylaşır.
Nüfus artışının olumsuz sonuçları
1. İşsizlik artar.
2. Kalkınma hızı düşer.
3. Kişi başına düşen milli gelir azalır.
4. Tasarruflar azalır.
5. Tüketim artar.
6. İç ve dış göçler artar.
7. İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır.
8. İhracat azalır.
9. Demoğrafik (nüfusa bağlı) yatırımlar artar.
10. Çevre kirlenmesi artar.
11. Belediye hizmetleri zorlaşır.
SORU-2-Coğrafi konum ve iklim koşullarının nüfus dağılışı üzerinde nasıl bir etki sahiptir.
Coğrafi konum ve iklim özellikleri elverişli olan bölgeler dünya üzerinde sanayi ticaret tarım faaliyetlerinin
geliştiği noktalardır.Bu nedenle bu alanlar yoğun nüfus çeker.
Konum özellikleri olarak orta kuşak ve kutup kuşağı civarında iki ülkeyi karşılaştırdığımızda
orta kuşak ülkesi daha uygun yaşam koşullarına sahiptir bu nedenle daha yoğun nüfusludur.
İklim şartları bakımından aşırı sıcak ve nemli tropikal bölge ile çöl,ve kutup ikliminin
görüldüğü alanlar farklı bir sebep yoksa seyrek nüfusludur.İklim koşulları elverişli olan ılıman
iklimler daha fazla nüfus çeker.
SORU-3-Nüfus sayımlarında hangi bilgileri öğrenebiliriz.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
Nüfusun sayısı,
Artış hızı,
Kır – kent nüfus özelliği,
Yaş gruplarına göre dağılım,
Cinsiyet durumuna göre dağılım,
Nüfusun eğitim durumu,
Nüfus hareketleri (İç ve dış göçler),
Aktif nüfus özelliği,( Üretici- tüketici nüfus)
Nüfusun meslek gruplarına dağılımı yani sosyo ekonomik yapısı öğrenilir
SORU-4-Kuzey yarım kürede nüfusun Güney Yarım küreye oranla fazla olmasının nedenlerini
açıklayınız.
Kuzey yarım kürde karaların oranı güney yarım küreden fazladır.İnsanlar için en doğal yaşam
ortamı karalar üzerindedir.Bu noktadan yola çıkarak yerleşmelerin çoğu kuzey yarım kürde
yer alır nüfus da bu noktalarda artmaktadır.
SORU-5-Nüfus artış hızını düşüren sebebler nelerdir.
Nüfus artış hızını düşüren etkenler
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Doğumların azalması
Sanayileşme,Şehirleşme
Evliliklerin ve erken evliliklerin azalması
Kitle iletişim araçları aracılığıyla eğitimin artması
Yaşam standartlarının yükselmesi
Savaşlar,Bulaşıcı hastalıklar,afetler
Kadının çalışma hayatındaki yerinin artması
SORU-6-Bağımlı nüfus oranını belirleyen temel etken nedir.
Doğum oranlarıdır.Doğum oranları yüksek olan ülkelerde çocuk ve genç nüfus oranı bağımlı
nüfusun fazlalığını belirler bu durum doğumlarla ilgilidir.
SORU-7-Gelişmiş bir ülkenin nüfus yapısını açıklayınız.
1. Gelişmiş ülkelerde, nüfusun büyük bölümü sanayi sektöründe ve hizmet sektöründe
çalışır.
2. Tarımda çalışan nüfus ortalama olarak % 2 - % 5 oranındadır. Tarımsal üretim fazladır.
3. Eğitim, sağlık, altyapı, barınma hizmetleri oldukça gelişmiştir.
4. Kent nüfus oranı % 95 civarındayken, kır nüfusu % 5 civarındadır.
5. Ülke içi nüfus hareketleri, yani iç göç çok düşük oranlardadır.
6. Dış göç alımı, ülke dışına göç verme oranından çok daha fazladır.
7. Gelişmiş ülkelerin nüfus piramidi çan eğrisine benzer
8. Doğum oranları düşük, bebek ve çocuk ölümü çok azdır. Ortalama yaşam süresi fazladır.
9. Doğal nüfus artış hızı düşüktür.
10. Zengin ülkelerdir.
11. Nüfusun yaşlanması söz konusudur.
12. Toplam nüfusunun önemli bir bölümünü orta yaş ve yaşlı nüfus grubu oluşturur.
13. Gelişmiş ülkelerin nüfus piramidinde 80’li, 90’lı yaş grupları önemli bir yer tutar.
14. Gelişmiş bir ülkede piramidin tabanı ile önceki dönemler arasında pek bir değişim yoktur.
Ülkenin özel şartlarına göre, doğumlarda önemsiz miktarlarda artış yada azalış görülebilir.
(Belçika, 2000)
15. Doğum oranları düşük, bebek ve çocuk ölümü çok azdır.
16. Ortalama yaşam süresi fazladır.
17. Nüfusun doğal artış hızı düşüktür.
18. Toplam nüfusunun önemli bir bölümünü orta yaş ve yaşlı nüfus grubu oluşturur.
19. Gelişmiş bir ülkede piramidin yaşlı nüfusu gösteren üst kısımları geniş sayılabilecek bir
biçimdedir.
20. Gelişmiş ülkelerin nüfus piramidi çan eğrisine benzer.
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.
1-Azdır 2-Okyanusya,Antartika
6-Yaşlı 7-Genç
3-Asya ve Avrupa
4-Kentlerde
5-Doğum Ve Ölüm
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D ,yanlış olanların yanına Y
harfini yazınız.
1-D
2-D
3-D
4-D
5-D
6-Y
7-D
Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.
1-B
2-D
3-D
4-E
5-C
6-D
7-B
8-C
Kaynak: http://geograpy.blogcu.com
10.SINIF SAYFA 82-87 YARDIMCI BİLGİLER
GÖÇLERİN NEDENLERİ VE SONUÇLARI
SAYFA 82-87 ARASI ETKİNLİKLER İÇİN YARDIMCI BİLGİLER
GÖÇ: İnsanların doğal, ekonomik, sosyal ve siyasal nedenlerden dolayı sürekli yaşadığı yerlerden
başka yerlere tolu olarak veya bireysel olarak yerleşmeleri olayına Göç denir.
Göç olayının temelindeki faktör insanların geçimlerini sağlamak için tarım, hayvancılık, açısından
elverişli yerleri elde etme isteğidir.
İnsanların nüfusları artınca doğal kaynaklar artan nüfusu beslemekte yetersiz olduğu yerlerden, tarım
hayvancılık potansiyeli fazla olan yerlere doğru gitmektedirler.
Göçler bireysel veya toplu olabilir. Bu olay sürekli veya geçici olabilir. Göç olayları bazen gönüllü,
bazen de zorunlu olabilir. Göçler bazen kısa mesafeli olduğu gibi, bazen de uzun mesafelerde
gerçekleşebilir.
Göç İle ilgili kavramlar:
İç göç: Ülke sınırları içindeki belirli alanlar (il, bölge v.b.) arasındaki nüfus hareketliliği iç göç olarak
tanımlanmaktadır.
Mevsimlik Göç: Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı
yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir.
Dış Göç: Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir.Göçlerin coğrafya açısından
önemi:
1-Nüfusu artırma ve azaltma etkisi vardır. Bir bölgedeki nüfusun, artmasında veya azalmasında
göçlerin büyük etkisi vardır. 2- Nüfusun dağılışını etkileyerek coğrafyayı değiştirmektedir. Bu yüzden
de coğrafyanın konusunu oluşturur.
1-Türklerin Anayurdu Orta Asya’dan Göçü:
Türklerin ilk yurdu: Türklerin ilk ve anayurdu Orta Asya’dır. Orta Asya’nın sınırları şöyledir: Doğuda
Kingan ( Kadırgan ) Dağları, Güneyde Hindikuş, Karanlık dağları, Batıda Hazar Gölü, Kuzeyde
Sibirya ovaları ile çevrili toprak parçasıdır.
Türklerin burada yaşayışları
Türklerin Orta Asya‘da ki yaşayışlarının, bulundukları yerin iklimi, bitki örtüsü ve yeryüzü şekilleri
belirlemişti. Bu nedenle Türkler, ana yurtta, tarım ticaret ve daha çok hayvancılıkla geçinirlerdi.
Türklerin Yerleştikleri Bölgeler
Orta Asya ‘da yaşayan Türkler çeşitli nedenlerle ana yurtlarından göç ettiler. Tarihte buna Büyük
Göçler diyoruz. Göçlerin en büyük nedeni ekonomik nedenlerdir. Dünyada iklim şarlarının değişmeye
başlaması ile Buzulların kuzeye ekilmesi ile Orta Asya da sıcaklığın artması kuraklık ve çölleşmeye
yol açmıştır. Yurtlarında iklim değişikliği sonucu oluşan kuraklık, toprakları verimsizleştirdi. Ortaya
çıkan geçim sıkıntısı ve artan nüfusa toprakların yetmemesi göçe neden olmuştur. Çoğunluğunu
Türklerin oluşturduğu insan grupları çeşitli yönlere doğru göç etmişlerdir.
Türk Göçlerinin nedenlerini;
1-İklim koşulları ve ekonomik güçlükler,
2-Türk boyları arasındaki mücadeleler ve dış baskılar şeklinde özetleyebiliriz.
3-Atın evcilleştirilmiş olması, araba ve tekerleğin bilinmesi göçleri kolaylaştırmıştır.
www.karalahana.net/resimler/turkler%20harita.jpg
Göç Yolları:
1. Göç eden Türklerin bir kısmı Maveraünnehir'e ( Seyhun – Ceyhun arası ),
2. Bir kısmı Ural dağları ile Volga ( İtil ) ırmağı boylarına gittiler.
3. Doğuya gidenler ise Altay dağları taraflarına, başkaları da Çin’de Kansu bölgesine ve
4. Uzak doğu ülkelerine,
5. Güneye gidenler ise Hindistan, Afganistan ve Çin’e yerleştiler.
6. Kuzeye gidenler Sibirya’ya,
7. Batıya gidenlerin bir kısmı Hazar denizi’nin kuzeyinden Karadeniz’in kuzeyi ve Avrupa’ya, Bir
kısmı da Hazar Denizi’nin Güneyinden İran, Irak, Suriye, Mısır, Anadolu’ya doğru oldu.
8. Göçler uygarlıkların yayılmasına yeni kültürlerin doğmasına neden oldu. Göç etmeyen Türk
boyları yurtta kaldılar, burada devletler kurdular.
9. Göç eden kavimler ise gittikleri bölgelerdeki kavimleri sıkıştırarak onları da göçe
zorladılar.
Kavimler Göçü:
Asya Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra Hunlar dağıldı. Hunlar’ın bir bölümü Balkaş gölü ile Aral
gölü arasındaki topraklarda yaşamaya devam etti. Aral gölü civarında 200 sene kadar hayatlarını
sürdüren Batı Hunlarının nüfusları arttı. Toprakları yetersiz kalmaya başladı. Başka Türk Boylarının
katılmasıyla güçlendiler. MS. 374 yılında Volga (İtil) nehrini aşarak Batı'ya (Avrupa'ya) doğru
ilerlemeye başladılar.
Bu yıllarda, Karpat Dağlarının kuzeyinde Lombardlar, Güney Rusya`da Ostrogotlar ve Vizigotlar,
Macaristan’da Vandallar Ren ve Elbe arasında Angıllar ve Saksonlar Yukarı Ren boylannda Franklar
Tuna ve Ren nehrinin kesiştiği mıntıkada ise Almanlar yaşamakta idiler.
Türklerin bu ilerlemeleri karşısında önlerinde bulunan Vizigot, Ostrogot, Vandal, Sakson, Frank,
Germen gibi birçok kavim hareketlenerek Türklerden kaçmaya başladılar. Hun baskısı karşısında bu
saydığımız gruplar Roma topraklarına girdiler. Romalılar kendilerinden olmayan bu insanlara barbar
diyorlardı. Barbar akınları Roma’da büyük bir yıkıma yol açtı.
Böylece Batı Hun Türklerinin, sebep olduğu Avrupa’nın siyasi haritasının değişmesine neden olan ve
toplumları etkileyen bu olaya tarihte Kavimler Göçü denir ( 375 ).
Bu arada Angıllar ve Saksonlar Büyük Britanya adasına, Franklar Fransa`ya, Gotlar İspanya' ya, diğer
kavimler de uygun yerlere giderek batının bugünkü etnik ve siyasal yapışını oluşturmaya başladılar.
Yurt bulmak isteyen büyük nüfus hareketlerinin yarattığı siyasal istikrarsızlık ve terör uzun yıllar
etkinliğini sürdürdü. İnsanlığın en uzun dönemi olan ilk çağ, bu karmaşa içinde sessizce kapanırken
tüm Orta Çağ boyunca etkinliğini sürdürecek olan Feodalizm kökleşmeye başladı.
Haritanın büyük hali için tıklayınız:
Kavimler göçü sonunda:
1)- Roma İmparatorluğu; Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olmak üzere ikiye ayrıldı.(395). Batı
Roma İmparatorluğu 476 yılında bu Germen kavimleri tarafından yıkıldı.
2)- Avrupa'nın etnik yapısı değişti. (Germen kavimlerinin Avrupa'daki yerli kavimlerle karışması
sonucu yeni milletler ortaya çıktı.)
3)- Bu göçlerin sonunda Tuna nehri boylarına kadar gelen Türkler Avrupa'da Batı Hun Devleti’ni
(Avrupa Hun) kurdular.
4)- İngiltere, Fransa gibi Avrupa devletlerinin temeli atıldı.
5)- Avrupa'da Feodalite ( Derebeylik) rejimi ortaya çıktı.
6)- İlk çağ kapandı, Ortaçağ başladı.
YENİDÜNYAYA GÖÇLER:
Coğrafi Keşifler: Coğrafi Keşifler, 15.yüzyıl ve 16. yüzyıllarda Avrupalılar tarafından yeni ticaret
yollarının bulunması amacıyla başlattıkları ve yeni okyanusların ve kıtaların bulunmasıyla
gerçekleşmiş olan keşifleri ifade eder. Bu keşifler özellikle 15.yüzyıldan itibaren açık bir
şekilde ekonomik nedenlerden kaynaklanmıştır.
http://s.azbuz.com/uploads/
Keşfedilen yerlere, özellikle Amerika'ya Avrupa'dan pek çok insan göç etti. Avrupa kültür ve uygarlığı
yeni yayılma alanları buldu.
İşte bu keşifler sonunda bulunan yeni kıtalara veya kara parçalarına başta Amerika olmak üzere
Avrupa’dan göçler başladı. Yaklaşık 60 milyon insan bu nedenle yer değiştirdi.
Avrupalılar keşifler sonucunda yeni kıtalara yayılma ve onların zenginlik kaynaklarını ele geçirme
olanağı elde etmiştir. Avrupa düşüncesi ve kültürü, evrensel bir değer olarak bu süreçten itibaren
yayılmaya ve egemen kılınmaya başlanmıştır. Bunu yaparken Avrupalılar, yerli halkları ve yerel
yaşamı dağıtmış ve hatta yok etmiş, Avrupa kültürünü egemen kılma sürecini şekillendirmiştir.Klasik
Sömürgecilik olarak bilinen sömürgecilik süreci bu dönemle başlamıştır. Avrupalılar keşfedilen
kıtalarda koloniler kurmuşlardır. Özellikle İngiliz ve Fransızlar kuzey Amerika’da, İspanyollar ise
Güney Amerika’da koloniler kurdular.
Bu göçlerle Amerika’da yeni devletlerin kurulması dünya tarihinde önemli değişmelere neden oldu.
Özellikle sanayi inkılâbı sonucu gelişen teknoloji ile bu kıtaya göçler yoğunlaştı.
Avrupa’dan Amerika’ya insanların gitme nedenleri;
1- Siyasi baskılardan kaçmak ve özgürlük ortamından faydalanmak,
2- Dini inançlarını özgürce yaşayabilmek
3- Yenidünyanın yeni ortamını tanımak ve maceraya atılmak,
4-Kendi ülkelerinde bulamadıkları ekonomik ve sosyal imkânları yakalayabilmek için
gitmişlerdir.
MÜBADELE GÖÇLERİ: ( Yer Değiştirme) :
Bir antlaşmanın esaslarına dayanılarak yapılan, ülke nüfuslarının karşılıklı olarak yer değişmesi ile
oluşan göçlerdir. Örneğin Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan ile yapılan anlaşmalarla ülkemizde
yaşayan Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler arasında yer değiştirme göçleri yaşanmıştır.
www.mustafakemalinaskerleri.com/.../10.jpg
Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye ile Yunanistan arasında nüfus mübadelesi protokolü
imzalanmıştır. Bu göçler Romanya ile Bulgaristan arasında da olmuştur. Bu protokol ile İstanbul’daki
Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkleri kapsamıştır.
Bu protokol ile Yunanistan’dan 400.000 Türk Türkiye’ye, Buna karşılık Türkiye’den 150.000 Rum
Yunanistan’a gitmiştir. Bu göçler insanların gönüllü olarak yaptıkları göç hareketleri olmayıp, zorunlu
göçlerdir.
BEYIN GÖÇÜ:
Bilim ve tekniğin gelişmesine katkıda bulunabilecek nitelikteki elemanları çalışmak üzere başka
ülkelere göç emesi olayına Beyin Göçü denir.
İyi eğitilmiş elemanların daha iyi çalışma olanakları sağlayan ülkelere gitmesiyle oluşan göçlerdir. Az
gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin nitelikli kişilerinin sanayileşmiş ülkelere gitmesidir. Örneğin
II. Dünya Savaşı sırasında Alman bilim adamlarının ABD’ye göçü bu türdendir.
Göç veren ülkeler açısından en büyük kayıp olarak değerlendiren göçtür. Ekonomisi gelişmemiş
ülkelerin yüksek paralar harcayarak yetiştirdiği elemanlar ellerinden kaçmaktadır. Ülkeler arasında
gelişmişlik farkının artmasına neden olmaktadır. Zor şartlarda yetiştirdikleri kaliteli elemanları
kaybeden gelişmekte olan ülkelerin kalkınmaları yavaşlamaktadır.
Özellikle beyin göçü 1960 yıllardan itibaren artmaya başlamıştır. Doktor, mühendis, ekonomist,
sanatçı v.b. alanında iyi yetişmiş insanların göç etmesi, ülkemizde de önemli bir sorundur.
En çok Beyin göçü veren ülkeler: Hindistan, Pakistan, Çin, Filipinler, Cezayir, Fas, Tunus, İran,
Nijerya, orta Asya devletleridir.
En Çok Beyin Göçü alan ülkeler: A.B.D. Kanada, Avustralya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Almanya,
Fransa, İsviçre, İsveç, Norveç, vb.
Bazı ülkeler beyin göçü alırken aynı zamanda beyin göçü verebilir. Kanada bunun en iyi örneğidir.
Ülkemize de son yıllarda bazı Orta Asya devletlerinden az sayıda yetişmiş insan gelmektedir.
Avrupa ve ABD’de çok sayıda Türk uzman başka ülkeler için çalışmaktadır bu da ülkemiz için bir
kayıptır.
Beyin göçünün başlıca nedenler:
1.Sanayileşmiş ülkelerin ödedikleri yüksek ücretler
2.Çalışma şartlarının kolaylığı, teknoloji ve gelişmelerden en iyi şekilde yararlanma imkânı
3.Göç gönderen ülkede iyi yetişmiş kişilerin kendi alanı ile ilgili uygun iş bulmakta zorlanmaları veya
kariyer yapmakta imkân bulamamaları.
İŞÇI GÖÇLERI:
Ekonomik gelişmenin yavaş olduğu ülkelerde iş olanaklarının az olması, bu imkânların geliştiği
ülkelere ve bölgelere doğru göçlere neden olmaktadır. İşsizlik nedeniyle yapılan göçlere işgücü
göçü denir. İşgücü göçleri mevsimlik, kısa süreli veya uzun süreli olabilir. Örneğin ülkemizde yaz
mevsiminde pamuk işçilerinin Çukurova’ya gelmesi mevsimlik işgücü göçüdür.
II. Dünya Savaşından sonra yıkılan Avrupa ekonomisini yeniden kurmak için 1952- 1954 yılları
arasında Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya, Hollanda gibi ülkeler kalkınma hamlesi başlatmış, bu
hamle sonucu yetersiz gelen işgücünü karşılamak için dış ülkelerden işçi talebinde bulunmak zorunda
kalmışlardır.
1952 de Federal Almanya yabancı işçi çalıştırmaya başlamıştır. Avrupa’da yukarıda sayılan gelişme
hamlesi başlatan ülkelerde Almanya’yı takip ederek yabancı işçi çalıştırmaya başlamışlardır.
Bunlara karşılık ise gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde yaşanan işsizlik sonucu birçok ülke de
dış ülkelere işgücü göçü vermeye başlamışlardır.
Avrupa’da Yunanistan, İspanya, Portekiz, Yugoslavya, İtalya vb, Afrika’da Cezayir, Fas, Tunus, gibi
sömürge devletleri de Avrupa ülkelerine işgücü vermişledir. Bu gün ise dünyada başta Asya, Afrika,
Güney Amerikanın gelişmekte olan ve geri Kalmış ülkeleri başta Avrupa, Kuzey Amerika, ( ABD,
Kanada) ve Avustralya’ya işgücü vermektedir.
Özellikle bu gelişen ülkeler artık vasıfsız işçileri pek almamakta yetişmiş, kaliteli eğitimli insanları
almaktadır. Artık bu olay daha çok beyin göçüne doğru dönmüştür.
Türkiye’de yurt dışına işgücü veren ülkelerin başında gelmektedir. Ülkemizde iş gücü göçleri 1960’tan
sonra başlamıştır. Türkiye göç veren bir ülke olmaya başladı. Bu yıllarda başta batı Avrupa ülkelerine
olmak üzere Avrupa’nın diğer ülkelerine de işgücü göçü meydana gelmiştir.
1958–1986 arasında başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, Avusturya, İsviçre, Danimarka,
İngiltere ve İsveç 1,3 milyon işçi göç etti.
1980 lerden sonra göç olayları hem sayısal hem de mekânsal açıdan değişme göstermiştir. Batı Avrupa
ülkelerinin işçi alımın bırakmasıyla göçlerin yönü değişti. 1980lerden sonra altyapı ve inşaat
hizmetleri için Orta doğudaki S.Arabistan, Libya, Ürdün, Kuveyt gibi Arap ülkelerine göçler
yönelmiştir.
1990 yılarda ise Bağımsız Devletler topluluğuna işçi göçleri olmuştur. Bugün yurtdışındaki
nüfusumuzun %88,7 i Batı Avrupa ülkelerinde ( 1.500.000),%8,5 u Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Arap
ülkelerinde,%0,5i Türk cumhuriyetlerinde,%2,3 ü diğer ülkelerde yaşamaktadır. Avustralya’da 30bin,
ABD’de 130 bin Türk yaşamaktadır.
Ancak işçilerimizde kesin dönüş eğilimi giderek artmaktadır. Farklı kültüre sahip Avrupa toplumuna
uyum sağlayamamaları, maruz kaldıkları baskılar, yabancılar için zorlaşan hayat şartları ve ekonomik
doyumvatandaşlarımız kesin göçe zorlamaktadır. Yaklaşık 250.000 kadarı ülkemize geri dönüş
yapmıştır.
Yurt dışındaki Türk işçilerinin ülke ekonomisine büyük katkıları vardır. Biriktirdikleri paraları
ülkemize göndermeleri döviz açısından ülkemizin en önemli gelir kaynaklarındandır. İşçilerimizin
ailelerinin ve çocuklarının eğitim, dil, din vb. meselelerdeki sıkıntılarını gidermek için devletimiz
oralara gerekli uzmanları gönderiyor.
DOĞAL AFETLERİN NEDEN OLDUĞU GÖÇLER:
Deprem, heyelan, kuraklık ve çölleşme, taşkın, sel, çığ, volkanik püskürmeler gibi doğal yıkımlar
birçok sosyal ve ekonomik sorunların yanı sıra göçlere de neden olmaktadır. Doğal yıkımlardan zarar
gören insanlar bulundukları yerleri terk ederek koşulları daha iyi olan yerlere göç ederler.
Örneğin:
IV. Ve V. Yüzyılda Hunların ve Moğolların Orta Asya’dan başka yerlere göç etmelerinde kuraklık ve
çölleşme etkili olmuştur.
ABD Deprem
Kırgızistan Toprak Kayması Adana Deprem
ABD’ de Kaliforniya’daki deprem olayı binlerce insanın göç etmesine neden olmuştur.
1994 de Kırgızistan’daki heyelan olayları 270.000 insanın göç etmesine yol açmıştır.
Ülkemizde 1998’de Adana’da meydana gelen depremde zarar gören birçok kişi başka kentlere göç
etmişlerdir. Yine 1998’de Bartın’da meydana gelen sel felaketi ise ilçeyi yaşanamaz hale getirmiş ve
göçe neden olmuştur.1999 depremi ile de birçok insanımız başka bölgelere göç etmek zorunda
kalmıştır.
Aral Gölü: Dünyanın dördüncü büyük gölü Aral gölü giderek Asya’nın ortasında bataklık ve çöle
dönüşmektedir. Küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle iki göle dönüşmüş durumdadır. Gölün su
seviyesi düşerek göl sürekli içeri doğru çekilmektedir. Bir zamanların liman ve tersaneleri gemi
mezarlığına dönüşmektedir. Bunun nedenleri bu gölü besleyen Pamir dağlarından inen Amu derya ve
Siri derya nehirlerinin sularının azalmasıdır. Bu nehirlerin suyu sulama faaliyetleri ile azalmıştır.Gölün
kuruması ile göl tabanındaki tuzlu toprakların rüzgârlar tarafından verimli topraklar üzerine taşınacağı
ve çevre topraklarının veriminin de düşeceğini söyleyen uzmanlar; bunun da yeni bir göçe sebep
olacağını belirtmektedirler.
10.SINIF SAYFA 92-93 ÖLÇME-DEĞERLENDİRME
10.SINIF SAYFA 92-93 ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
SORU-1-Türklerin Orta Asya’dan göç nedenleri nelerdir.
Kitabınızda sayfa 82 de 2. paragrafta sebepler belirtilmiştir.
SORU-2-Sanayi devrimi ve savaşların göçe etkilerini söyleyiniz.
Sanayi devrimi’yle gelişen teknoloji ve seyahat imkanları göç hareketlerinin hızlanmasında en
önemli etkenlerden biridir.Savaşlardan bunalan insanlar göç hareketlerini hızlandırmıştır.
SORU-3-Köyden kente göçün nedenleri nelerdir.
1. Hızlı nüfus artışı,
2. Tarım alanlarının miras yoluyla küçük parçalara ayrılması,
3. Tarımda makineleşme ile işsizliğin oluşması (bu genelleme Karadeniz bölgesi için
geçerliliğini yitirir.).
4. Eğitim hizmetleri, alt yapı hizmetlerinin yetersizliği,
5. Kan davaları ve terör.
6. İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri.
7. Sağlık hizmetlerinin yetersizliği (en az etkili).
8. İş imkanlarının sınırlı olması.
9. Kentlerde sanayinin gelişmiş olması.
SORU-4-Göç veren bölgede ne gibi sorunlar ortaya çıkar.
1. Göç veren ülkede veya kırsal alanlarda nüfus azalır.
2. Genelde genç erkek nüfus göç ettiği için göç veren alanlarda erkek nüfusu azalır. Kadın
nüfusu fazla olur.
3. Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.
4. Kırsal alanlarda araziler boş kalmakta, bağ ve bahçeler ile konutlar bakımsızlıktan
bozulmaktadır.
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.
1. Göç vermesidir.
2.
3.
4.
5.
6.
Mübadele göçü
Doğal afet göçü
Beyin göçü
Erkek nüfus
Azalma
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D yanlış olanların yanına Y harfini yazınız.
1-Y 2-Y 3-D ancak ülke imkanları ve gelişmişlik,bilimsel çalışmalara verilen önemde
önemlidir.
Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.
1-Alt yapı sorunu yaşanır D
2-Erozyon B
3-İşçi ihtiyacı C
4-Ülke eğitim görmüş insanını kaybeder.D
5-Avrupa’dan Amerika’ya Göç E
6-Çarpık kentleşme görülmez D
7-Madencilik D
8-Ürün çeşidinin fazlalığı
9-Köyden kente göç B
10.SINIF SAYFA 96-97-99 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE GEÇİM TARZLARI
Etkinlik Çalışması: (Sayfa96)
Resimlere bakıldığında avcılık ve toplayıcılıkla geçinen sürekli yer değiştiren bir yaşam tarzına
sahiptir. Yerleşik hayata henüz geçmemiş ve mağara kovuklarının barınma yeri olarak
kulanıldığı bir yaşam şeklidir.
Hazırlık Çalışmaları:
1-Günümüzde başlıca geçim kaynakları nelerdir?
1.Tarım: Tarla ve bahçe kültürleri, hayvancılık, ormancılık, balıkçılık.
2.Sanayi: İmalat sanayi ve madencilik.
3.Hizmetler: Elektrik, su, gaz, ticaret, ulaşım, haberleşme, inşaat, mali kurumlar, toplum hizmetleri ( eğitim, sağlık
vb.
2-Ülkeler arasında geçim tarzları yönünden ne gibi farklılıklar vardır?
Ülkelerin bulunduğu, iklim, yer şekilleri, gelişmişlik durumu ve kültürel özellikleri yönünden
farklı özelliklerine göre;
yetiştirdikleri ürünler, toprağa bağımlılık durumları, sanayileşme durumlarına göre geçim
tarzları farklıdır. Gelişen sanayi ülkelerinde insanlar sanayi ve hizmetler sektörü ağırlıklı geçim
sürdürürken, gelişmemiş ülkelerde insanların çoğu tarım sektörünün meslekleri olan çiftçilik,
hayvancılık, avcılık vb. geçim kaynakları ile geçim sağlamaktadırlar.
Dünyada farklı hayat tarzlarının nedenleri nelerdir?
1-Coğrafya şartları
A-Bulunulan alanın konumu
B-Yer şekilleri özellikleri
C-İklim şartları
D-Bitki örtüsü şartları
Dünyada konumu iyi olan ülkeler kolay gelişebilmektedir. Bunun yanında konumun önemi
zamanla değişebilir. Örnek ilk Çağda İngiltere ve batı Avrupa ücra köşeler iken Kıtaların
bulunması ile önemleri artmıştır. Buda gelişmelerine olumlu etki etmiştir. İklim ve bitki örtüsü
hayat tarzının kolay veya zor olması yönünden etki eder. Ekvatoral bölge, çöller ve kutup
bölgeleri insanları göçebeliğe zorlamıştır.
Orta kuşak veya ılıman bölgenin coğrafi şartları yerleşik hayatı kolaylaştırmıştır.
2- Tarihi ve sosyal Sebepler: Örneğin Japonya ve İskandinav ülkeleri bundan 100- 200 yıl öncede aynı tabiat
şartları altında geri kalmış ve uygar dünya ile fazla ilgisi olmayan toplumları iken, coğrafi şartlar aynı kalmasına rağmen
tarihi, sosyal ve ekonomik etkenler neticesinde dünyanın en ileri ülkeleri haline gelmişlerdir.
Etkinlik çalışması: (Sayfa 97)
Geçim kaynaklarının çeşitlenmesi toplumsal yaşamın farklılaşmasında etkili olmuş
mudur?
Ekonomik faaliyetlerdeki çeşitlilik insanları arası etkileşimi arttırmıştır.
Geçim kaynaklarının çeşitlenmesi toplumsal yaşamın farklılaşmasında etkili olmuştur. Çünkü farklı geçim kaynakları
farklı mesleklerin ve meslek gruplarının doğmasına neden olmuştur. Farklı meslek grupları farklı ekonomik yapıları ve
bu da farklı toplumsal yapıları doğurmuştur.
Etkinlik: çalışması: (Sayfa 99)
Buharlı tren
Buharlı gemi
Buharlı traktör
1-Buhar makinesinin bulunması tarım dışındaki diğer ekonomik etkinlikleri nasıl
etkiledi?
Sanayinin gelişmesi bu makine ile olmuş, insan ve hayvanlardan faydalanılarak yapılan üretim
makine gücü ile yapılır olmuş, güçlü makineler seri üretimi getirmiştir.
Sanayinin gelişmesi ile gereken hammaddeyi sağlamak ihtiyacı ve üretilen mamul maddelerin
satılması için böyle kaynaklar arayışına itti. Bu ülkeler arası ticaretin gelişmesine yol açtı. İlk
zamanlarda bu Avrupa’nın sömürgecilik anlayışını doğurmuştur.
Üretilen malların götürülüp satılması, gereken hammaddenin uzak ülkelerden getirilmesi,
fabrikalarda çalışacak işçilerin taşınması için güçlü ulaşım araçları gerekli idi. Bunun sonucu
olarak başta buharla çalışan gemiler ve trenlerle başlayan güçlü ulaşım araçlarının yapılması ile
de ulaşım gelişti.Ulaşımın gelişmesi haberleşme ve iletişimi kolaylaştırdı. Toplumlar arası
etkileşim çoğaldı.Ulaşımın iletişimin gelişmesi ile turizm faaliyetleri de gelişmiştir.
2-Buharlı gemi ve buharlı trenin gelişmesi sanayi ve ticaret üzerine nasıl etki
etmiştir?
Bu araçlar büyük yüklerin kısa zamanda ve daha ucuz maliyetle taşınmasına dolayısıyla
hammadde sağlayarak sanayi üretimini kolalaştırma, üretilen malların pazarlara götürülmesi ve
tüketimini sağlayarak da yine üretimi ve sanayinin gelişmesini teşvik edip kolaylaştırmıştır.Yeni
kıtaların keşfine imkan sağlamış keşfedilen bölgeler ile ticaret faaliyetlerini olumlu etkilemiştir.
3-Buharlı çekme traktörü tarıma nasıl etki etmiştir?
Buharlı traktör, toprağın daha kolay, daha hızlı ve daha iyi işlenmesini sağlamıştır.
Böylece tarım alanları genişlemiş, üretim artmıştır.Buharlı traktör tarımda kullanılması
arazilerin daha kısa sürede kaliteli şekilde işlenmesine tarım ürünlerinin de kısa sürede ürün
kaybına uğramadan hasat edilmesine imkân vermiştir. Bu daha fazla araziden yararlanmayı, daha
fazla ürün veriminin gerçekleşmesine, hasatta ürün kaybının azalması yönünden katkı yapmıştır.
Kırdan kente göçe neden olmuştur.
10.SINIF SAYFA 103-104 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
Etkinlik :103
Balıkçı, polis, demirci, çiftçi, bankacı, mobilyacı, Otobüs şoförü, Fırıncı, İtfaiyeci, Doktor,
Muhasebeci, Satış elemanı, öğretmen, Overlokçu, Mobilyacı, Demir-çelik işçisi, Demirci,
Çiftçi, Maden iççisi vb kavramlarını sınıflayınız.
Birincil
faaliyetler
Balıkçı
Çiftçi
Maden iççisi
Tarım
Hayvancılık
İkincil
faaliyetler
Mobilyacı
Demir-çelik işçisi
Demirci
Tekstil
Üçüncül Faaliyetler
Polis
Bankacı, Overlokçu
Otobüs şoförü, Fırıncı
İtfaiyeci, Doktor,
Muhasebeci
Satış elemanı, öğretmen
İnşaat ustası, Çoban
Etkinlik:104
Ulaşım, Ticaret, Balıkçılık, Ormancılık, Tekstil, Eğitim, Enerji, Sağlık, Tarım, Hayvancılık,
inşaat ve bayındırlık, Sigortacılık, Haberleşme kavramlarından oluşan ekonomik faaliyetler
şeması yapınız.
EKONOMİK FAALİYETLER
Birincil
İkincil
Üçüncül
faaliyetler
faaliyetler
faaliyetler
Ormancılık
Tekstil
Ticaret
Tarım
Enerji
Eğitim
Hayvancılık
Mobilyacı
Sağlık
Balıkçılık
Demir çelik
İnşaat
işçisi
bayındırlık
Tekstil
Sigorta
Ulaşım
Genel açıklama bu faaliyetlerin belirlenmesinde tarımla ilgili toprakla bağlantılı olanlar
1.faaliyet,hammaddenin işlenmesi yeni bir ürüne dönüşüm 2.faaliyet ,hayatımızı
kolaylaştırıcı hizmet amaçlı yapılan faaliyetlerde 3.faaliyet gurubuna girer.
10.SINIF SAYFA 106 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Etkinlik çalışması: İngiltere’nin nüfusun ekonomik faaliyetlere dağılımının değişimi
Yıllar
1790
1890
1990
Birincil
faaliyetler
%
75
4
3
İkincil
Faaliyetler
%
15
56
32
Üçüncül
Faaliyetler
%
10
40
65
1-En çok değişim birincil Faaliyetlerde olmuştur.%75 den %4 e düşmüştür.
2-Bu ülke tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş yaşamıştır.
3-Ülkede sanayi devrimi sonrasında başlayan sanayileşme hareketleri bunun sonucu kırsal
alandaki işsizlik sonucu kentlere göç, büyüyen kentlerde gelişen sanayide çalışma olanağı ile
kentlerde artan nüfus ve bu nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması için artan üçüncül ekonomik
faaliyetler değişime neden olmuştur.
10.SINIF SAYFA 107 ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME SORULARI
SORU-1-Biyoteknolojinin ileride hangi gereksinimleri karşılayacağı beklenmektedir.
Bitki, hayvan veya mikroorganizmaların tamamı yada bir barçası kullanılarak yeni bir organizma
(bitki, hayvan yada mikroorganizma) elde etmek veya var olan bir organizmanın genetik
yapısında arzu edilen yönde değişiklikler meydana getirmek amacı ile kullanılan yöntemlerin
tamamına “Biyoteknoloji“ denmektedir.

Kanser, AIDS gibi bir çok hastalığın tedavisi ve önlenmesinde kullanılacak genetik ürünler
elde edilmesi

Büyüme geriliği gibi sorunlara çare olacak ya da bulaşıcı hastalıklara karşı koyacak
proteinlerin üretimi

Rekombinant ilaç ve aşıları sentezleyecek transgenik bitkilerin geliştirilmesi

Hasar görmüş beyin hücrelerinin ve omuriliğin onarımı

Organik atıkları metabolize edecek bakterilerin elde edilmesi biyoteknoloji uygulamalarına
verilebilecek örneklerdir.
Kitabınızda 100.sayfada 2.paragraftan itibaren açıklamalar devam etmektedir.
SORU-2-Selçuklular zamanında Kervansarayların yaygınlaşması hangi ekonomik faaliyetin ön
planda olduğunu gösterir.
Ticaret faaliyetlerinin ön plana çıktığının bir göstergesidir.
SORU-3-Sanayi devrimi tarımı nasıl etkilemiştir.
Tarımda makineleşme faaliyetleri ön plan çıkmış daha fazla arazinin işlenmesi ve üretimin
artmasına sebep olmuştur.
SORU-4-Bilgisayar insanların ekonomik faaliyetlerini nasıl etkilemiştir.
Ekonomik faaliyetlerde pazar payı büyümüş insanlar daha geniş kitlelere ulaşma imkanı
bulmuşlardır.İşlerini daha kolay idare etmeleri konusunda büyük bir avantaj
sağlamıştır.Pazarlama ve reklâm kolaylıkları olmuştur.
SORU-5-Paleolitik ve Neolitik dönemini birbirinden ayıran ekonomik faaliyet hangisidir.
Neolitik zamanda tarıma geçilmesidir.
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.
1-Birincil faaliyet
2-İkincil faaliyet
3-Üçüncül faaliyet
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D yanlış olanların yanına Y yazınız.
1- Y
2- Y
3- Y
4- D
5- D
Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.
1-Tarım başlamıştır C şıkkı
2-Baskı hatası doğru cevap Ticari ilişkilerin geliştiğini olacak D şıkkı
10.SINIF SAYFA 110 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
10.SINIF SAYFA 110 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Kitabınızdaki Türkiye Toprak Haritası’nı inceleyerek soruları cevaplandırınız.
SORU-1-Kahverengi Orman topraklarının Karadeniz kıyılarında yaygın olmasının
sebepleri:
Kahverengi orman toprakları orman örtüsü altında oluştuğu için Karadeniz kıyılarında daha
yaygındır.
Karadeniz kıyılarında ılıman nemli ve yağışlı iklim ve buna bağlı gür ormanların varlığı
kahverengi orman topraklarının çok yaygın olmasını sağlamıştır.
SORU-2-Terra-Rossa topraklarının Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olmasının
sebepleri:
Bölgede etkili olan iklim şartları ile bağlantılıdır. Yine içinde demir oksitlerin yer aldığı kireç
taşlarının erimesinden sonra kalan killi malzemelerin çok olması.Ayrıca bu bölgelerde oksitlenme
için gerekli yüksek sıcaklıkların olmasıdır.
SORU-3- Kahverengi ve Kestane renkli bozkır topraklarının iç bölgelerde yaygın olma
sebepleri:
Karasal iklim ve buna bağlı bozkırların varlığı iç bölgelerde bu toprakların yaygın olmasının
temel sebebidir.Yağış azlığı ve cılız bitki örtüsü kahverengi ve kestane bozkır topraklarını
oluşturmaktadır.
SORU-4-Kolüviyal ve Litosol toprakların iç bölgelerde yaygın olma sebepleri:
Kolüviyal ve litosol topraklar bitki örtüsünden yoksun eğimli yüzeylerin bulunduğu arazilerde
oluşmaktadır. İç bölgelerimizde bitki örtüsü bakımından fakir olduğu için yüzeysel aşınma çok
olur. Böylece eğimli yamaçlarda litosoller, dağların eteklerinde de kolüviyal topraklar
oluşmaktadır. Ayrıca bu bölgelerde yağışların düzensiz olması ve sağanak yağışlar sonucu
oluşan sellerin çok olması.
SORU-5-Alüviyal toprakların dağılışında belirleyici faktör:
Alüviyal topraklar akarsular tarafından oluşturulmaktadır, dolayısı ile dağılışları akarsuların dağılışına bağlıdır.
SORU-6-Toprak tiplerinin dağılışı ile yağış-bitki örtüsü ilişkisi:
Toprak oluşumunda en etkili faktör iklimdir. Çünkü fiziksel ve kimyasal ayrışma olayları,
bitkilerin yetişmesi, toprağın yıkanması, topraktaki organik maddelerin parçalanması, topraktaki
organizma faaliyetleri iklime bağlıdır. Yağış miktarı değiştikçe bitki örtüsü ve toprak tipleri de
değişir. Örneğin yağışın bol olduğu Karadeniz bölgesinde bol ormanlar ve kahverengi orman
toprakları oluşurken, iç bölgelerde yağışın az olduğu yerlerde bozkır ve kestane ve kahverengi
bozkır toprakları oluşmaktadır.
Nerede hangi toprak tipi var
Karadeniz İklim bölgesinde:
a)Ilıman-Nemli yerlerde:
Kahverengi orman toprakları
b)Soğuk-Nemli yerlerde:
Podzol
Akdeniz İklim bölgesinde:
Terra-Rossa
Karasal İklim bölgesinde:
a)Ilıman karasal iklim olan yerlerde: Kestane ve Kahverengi Bozkır toprakları
b)Soğuk karasal iklim olan yerlerde: Çernezyom
Akarsuların kıyılarında ve denize döküldüğü yerlerde:
Alüviyal
Eğimli yüzeylerin bulunduğu yerlerde:
Litosol ve Kolüviyal
Volkanik arazilerde:
Regosel
Kapalı havzalarda ve eski göl tabanlarında:
Tuzlu topraklar
10.SINIF SAYFA 112 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
10.SINIF SAYFA 112 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Toprak Tipi
Etkili olan Faktör
Kolüvyal
topraklar
Litosoller
Arazi yapısı, Yağmur ve
sel suları
Arazi, bitki örtüsü,
akarsu aşındırması
Volkanizma, akarsu
biriktirmesi, yer şekilleri
Akarsuların biriktirmesi,
iklim, bitki örtüsü
Regosoller
Alüvyal
topraklar
Terra- Rosa
Kahverengi
orman
toprakları
Kireçli orman
İklim, Karstik arazi
yapısı
İklim, Bitki örtüsü, Yer
şekilleri
İklim, Bitki örtüsü, Ana
toprakları
kaya
Kahverengi ve
kestane rengi
bozkır toprakları
İklim, Bitki örtüsü
Çernezyom
İklim, Bitki örtüsü, Yer
şekilleri ( Yükselti)
İklim, arazi ve ana
kaya
Tuzlu Topraklar
Kaynak: http://geograpy.blogcu.com
10.SINIF SAYFA 113-114-116 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI
Kitabınızdaki resimlerde ülkemizde toprak kullanım alanlarından bazıları verilmiştir.
ETKİNLİK SAYFA 113
SORU-1-Çevrenizde hangi ekonomik faaliyetler yürütülmektedir? Bunun nedenleri nelerdir?
Sorusu sorularak;
Resimlerden de faydalanarak çevremizdeki ekonomik faaliyetleri düşünelim ve bu faaliyetlerin
toprakla bağlantısını anlamaya çalışalım.Bur da toprakla birlikte iklim şartları da kendisini
gösterebilir;çeşitli farklılıklara yol açabilir.
Yaşadığımız çevrede, Tarım çalışmaları( sebze, endüstri bitkileri, baklagiller, tahıl, çiçek
yetiştiriciliği), Ormancılık, Bağ ve bahçe bitkileri yetiştiriciliği, toprağa bağlı sanayiler
(çimento, seramik, çinicilik) yapılmaktadır. Çünkü yaşadığımız çevrede düz arazilerde tarla
bitkileri, eğimli arazilerde zeytin, bağcılık, yüksek dağlık alanlarda ormancılık yapılması için
yer şekilleri, iklim şartları uygundur.
SORU-2-Kitabımızdaki resimlerde görülen faaliyetler dışında ülkemiz topraklarından nasıl
yararlanılır.
Resim dışında ülkemiz topraklarından dikili araziler (meyve bahçeleri ve bağlar)Çayırlık ve
mera alanları,Sanayi tesislerine hammadde sağlanması,yerleşim alanları,kara ve demir yolları
şeklinde yorumlanabilir.Çevrenizde gördüğünüz ekonomik faaliyetleri toprakla ilişkilendirip
örnekleri arttırabilirsiniz.
ETKİNLİK ÇALIŞMASI SAYFA 114
Kitabınızdaki Türkiye arazi kullanım haritasından faydalanarak;
Büyük hali için haritaya tıklayınız...
SORU-1-Yaşadığınız yeri bularak burada topraklardan hangi alanlarda faydalanıldığını
bulunuz?
Bu soruyu cevaplandırırken harita üzerinde yaşadığınız bölgeyi bulunuz harita lejant
bölümünden o bölgede yapılan faaliyetleri yazabilirsiniz.
Endüstri bitkileri alanında, Bağ ve bahçe kültürlerinde, Tarım alanları, Ormancılık alanında
faydalanılmaktadır.
SORU-2-Kuzeydoğu Anadolu’da toprak daha çok hangi amaçlar için kullanılmaktadır?
Otlak çayır alanları yaygın olup buralarda büyükbaş hayvancılık faaliyetleri yaygın olarak
yapılmaktadır. Buranın yükseltisi fazla iklim tarıma çok uygun değil, yaz yağışları uzun boylu
çayırları oluşturmuştur. Arazide dağlık ve engebeli olması buralarda hayvancılığı
geliştirmiştir.
Ayrıca buralarda çöküntü ovalarında tarım faaliyetler, yüksek alanlarda ormancılık faaliyetleri yapılmaktadır.
SORU-3-İç kesimlerde toprak en çok hangi amaçlar için kullanılmaktadır?
İç kesimlerde arazi daha çok tarım ( tarla)alanlarından oluşmuştur. Ayrıca otlak ve çayır
alanları mevcuttur. Az olarak ta bağ ve bahçe alanları vardır. Çünkü bu bölgelerde arazi düz
tarıma uygundur. Ancak iklimin karasal olması bağ ve bahçe alanlarını kısıtlamış, bölgelerde
var olan bozkırlar ise mera alanlarını oluşturarak özellikle küçükbaş hayvancılığın gelişmesine
imkân vermiştir.
SORU-4-Topraklardan faydalanma açısından kıyı ile iç kesimler arasında ne gibi farklılıklar
vardır?
PAMUK
ZEYTİN
MISIR
Ülkemizde kıyı kesimlerde arazinin çoğu endüstri bitkileri, orman, bahçe ve bağ bitkileri gibi alanlarda
kullanılmaktadır. Bu bitkiler hem daha fazla yağış isteyen, hem de birçoğu kış soğuğuna dayanamayan bitkilerdir.
İç kesimlerde ise daha çok tarla bitkileri çayır ve mera alanları ağırlıktadır.
BUĞDAY
NOHUT
YULAF
Buralarda su isteği az olan kuraklığa dayanıklı (tahıllar, baklagiller) ve bozkırlar ise mera alanlarını oluşturarak
özellikle küçükbaş hayvancılığın gelişmesine imkân vermiştir. Buralarda endüstri bitkileri yetiştiriciliği ve ormanlar
azdır. Bağ ve bahçe bitkileri de az yer tutar.
SORU-5-Tarım alanları nerelere daha çok yoğunlaşmıştır?
Daha çok iç kesimlerde yoğunluk kazanmıştır.Harita incelendiğinde bu bölgede özellikle iklim
şartları çok elverişli olmaması su problemi bölgede tarla tarımını desteklemiştir.Kıyı
kesimlerde tarımsal faaliyetler daha çok bağ bahçe ,endüstriyel bitki ağırlıklıdır.Arazi yapısı da
tarım alanları bakımından son derece geniş düzlükleri barındır.
ETKİNLİK SAYFA 116
SORU-1-Ormanlarımızın kıyı bölgelerimizde yoğunlaşmasının nedenleri:
Kıyı bölgelerin nem ve yağış özellikleri ağaç yetişmesine daha uygun olması ve ormanlar
tahrip edilse bile kendini yenileyebilme özelliğini taşıması.
İç bölgelerde nem ve yağış özellikleri ağaç yetişmesini kısıtlamıştır ve önceleri var olan
ormanlar tahriplerle yok edilmiştir.tahrip edilen yerlerde orman kendini yenileyemediği için iç
bölgeler orman bakımından fakirleşmiştir. Yani iç bölgeler günümüzde fakir, geçmiş
dönemlerde iç bölgelerde zengin orman alanları vardı.
SORU-2-Ormanların asıl ve yan ürünleri:
Asıl ürünler: Tomruk, Tel Direği, Maden Direği, Parke, Mobilya, Sunta, Kontrplak
Yan ürünler: Reçine, Sığla Yağı, Kozalak, Keçi Boynuzu, Defne Yaprağı, Ihlamur, Çıra
SORU-3-Orman ürünleri sanayisinin geliştiği yerler:
Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Kıyı Ege ve Adana Bölümleri orman ürünleri sanayisinin en
fazla geliştiği yerlerdir.
Orman Ürünleri Sanayisi:
Ağaç malzemeden üretilen tüm malzemeler orman ürünleri endüstrisine girer. Karadeniz
Bölgesi’nde hammadde fazla bulunduğundan burada gelişmiştir.
Başlıca kereste fabrikaları Düzce, Bartın, Ayancık, Rize, Ordu, Ardeşen, Burdur, Antalya ve
Isparta’da bulunur.
Mobilya Sanayii: Adapazarı, Ankara, İnegöl, İstanbul, İzmir ve Kayseri’de gelişmiştir. Türkiye mobilya ürünlerini
ihraç edebilmektedir.
Kâğıt fabrikaları: İzmit, Balıkesir, Giresun, Zonguldak, Taşucu, Dalaman, Bolvadin, Bartın ve Denizli çevresinde
bulunur.
SAYFA 116 PERFORMANS ÖDEVİ
Türkiye de ham maddesi toprağa dayalı fabrikların nerelerde kurulduğunu ,bu fabrikalarda
nelerin üretildiğini araştırınız.
Çimento fabrikaları:
Hammaddesi kolay temin edilir. Her bölgede inşaat sanayiinde kullanılır. Ayrıca ulaşım
masrafları maliyeti artırır. Bu nedenle çimento fabrikaları Türkiye’nin her bölgesine dağılmıştır.
İstanbul, İzmit, Adana, İzmir, Elazığ, Mersin, Yozgat, Denizli, Adıyaman, Ordu gibi merkezler
bunlardan bazılarıdır.
Cam fabrikaları:
İstanbul, Denizli, Mersin, Kırklareli ve Sinop’ta cam fabrikaları bulunmaktadır. Ülkemiz cam ürünleri üretiminde ve
ihracatında Dünya’da sayılı ülkeler arasındadır.
Seramik fabrikaları:
Çanakkale, Bilecik, Kütahya, İstanbul ve İzmir’de bulunmaktadır. Üretimin bir kısmı yurt
dışına ihraç edilir.
Kiremit fabrikaları;
İzmir-Salihli arası, Manisa, Uşak, Afyon ve Kütahya’dadır.
Tuğla fabrikaları
Bolu, Eskişehir ve Bartın’dadır.
TÜRKİYEDE ÇİMENTO FABRİKALARI
ADANA
ADIYAMAN
AFYON
ANKARA
ANTALYA
AYDIN
BARTIN
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
HATAY
ISPARTA
İSTANBUL
İZMİR
KARABÜK
KARS
KAYSERİ
KIRKLARELİ
KOCAELİ
KONYA
MARDİN
MERSİN
NEVŞEHİR
NİĞDE
SAMSUN
SİİRT
SİVAS
ŞANLIURFA
TRABZON
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
10.SINIF SAYFA 117 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
SORU-1- Çevremizde bulunan bitki türleri adları nelerdir?
Bu soruyu Marmara bölgesi için cevaplıyorum sizde kendi bölgenizin iklim özelliklerine
göre yazabilirsiniz.Diğer bölgeler için aşağıdaki linke tıklayıp araştırma yapabilirsiniz.
Marmara kıyılarında 250–300 m yükseltiye kadar maki görülür. Karadeniz kıyıları ile Uludağ’da
ormanlar yer alır.Yıldız Dağları Bölümü ise ormanların en geniş alan kapladığı yerdir.Orman
bakımından 4. sırada yer alan bölgede iç kesimlere doğru gidildikçe antropojen bozkırlar görülür.
Mersin, defne, kocayemiş, zeytin, süpürge çalısı, tesbih, sandal, zakkum, Delice Zeytin, Zeytin, kızılçam, sarıçam,
karaçam, kayın, kestane, meşe, ıhlamur, kavak, ladin, köknar, böğürtlen, çınar, gürgen, incir, mazı, nergis, nilüfer,
servi, Uludağ göknarı, dağ çayırları,
SORU-2- Bu bitkiler hangi özellikleri ile birbirinden ayrılır?
1-Büyüklükleri yönünden, kimi ağaç, kimi çalı, ot gibi
2-Yaprak özellikleri yönünden geniş ve iğne yapraklı olanlar gibi,
3-Yağış ve sıcaklık istekleri yönünden farklıdır.
4-Bitkilerin bazıları çok yıllık ve uzun ömürlü, bazıları ise tek yıllıktır.
5-Bazıları yıl boyu yeşil kalır, bazıları yaprak dökerler.
6-Bitkilerin bazıları ağaçsı gövdeye, bazıları ise otsu gövdeye sahiptir.
SORU-3- İklim ile bitki örtüsü arasındaki ilişki:
Konu ile ilgili genel bilgiler
1. Her bitkinin kendine has bir iklim özelliği vardır. Başka bir ifadeyle benzer iklim şartlarında
benzer bitki türleri görülür.
2.
Farklı bölgedeki iklimin benzerliği tabii bitki örtüsünün benzerliğini kanıtlar.
3. Yer şekillerinin kısa mesafeler dâhilinde değişmesi bitki örtülerinin kısa mesafeler dâhilinde
değişmesini sağlar.Bitki örtüleri yeryüzüne dağılışlarında aralıksız kuşaklar oluşturmazlar.Ancak,
genel olarak Ekvator'dan kutuplara doğru, geniş yapraklı ormanlar, karışık ormanlar ve iğne
yapraklı ormanlar, şeklinde kuşaklar meydana gelmiştir.
4. Kuzey güney yönünde mesafe arttıkça ve enlem farkı arttıkça oluştukça bitki örtüsü de
çeşitlenir.
5. Bitki örtüsü iklimin bir nedeni değil iklimin bir sonucudur. Örneğin; Maki bitki örtüsü Akdeniz
ikliminin bir göstergesidir. Maki bitki örtüsü Akdeniz ikliminin oluşmasına sebep değil bu iklimin
sonucudur. Maki bitki örtüsüne bakılarak Akdeniz iklimi hakkında tahminlerde bulunulabilir.
ETKİNLİK ÇALIŞMASI SAYFA 117
Ülke
Yüzölçümü
Türkiye
İran
İtalya
İspanya
Yunanistan
Fransa
814.000
1.648.000
301.000
504.000
131.000
551.000
Bitki
tür.
12.000
8000
5600
5000
5000
4650
Endemik b.
3778
1880
712
500
745
135
Tabloda yer alan ülkeler Türkiye, İran,
İtalya, İspanya, Yunanistan, Fransa
Dünyadaki konumları itibarı ile aynı iklim
kuşağında yer almaktadırlar.
Tabloda görüldüğü gibi ülkelerin kapladığı
alan ile sahip olduğu bitki ve endemik bitki türü yoğunlukları doğru orantılı dağılmamıştır.
Tablodaki ülkeler içinde kapladığı alana göre bitki türü ve endemik bitki türü açısından en zengin
ülke TÜRKİYE iken, bitki türünde İran Endemik bitki türünde ise Fransa en fakir ülkedir.
Türkiye’nin bitki zenginliği aynı iklim kuşağında yer almalarına rağmen çeşitlilik bakımından
Türkiye de iklim çeşitliliği daha fazladır..Endemik bitkiler için geçmiş dönemlerde farklı iklim
şartları yaşanmış olmasıdır.
10.SINIF SAYFA 118 PERFORMANS ÖDEVİ
Relik ve Endemik Bitki Türleri
Endemik, alanları belirli bir ülke veya bölgeye ait, yerel, ender ve çok ender bulunan türler endemos (indigenous)
kelimesinden gelir ve “yerli” anlamında kullanılır.
Ülkemizdeki endemik türlerin en önemlilerinden birkaçı; Kazdağında orman meydana getiren Kazdağı göknarı (Abies
equi-trojani), Eğridir güneyindeki Kasnak meşesi (Quercus vulcanica), Köyceğiz-Dalaman arasında yaygın olan Sığla
veya Günlük ağacı ve ormanları (Liquidambar orientalis), Beşparmak Dağları (Ege bölümü)ndaki Kral eğreltisi
(Osmunda regalis) ile Datça yarımadasında bulunan Datça hurması (Phoneix theophrasti)dır.
ülkemiz, hem çeşitli familyalara ait hem de endemikler yönünden de çok zengindir.
Türkiye’de yetişen endemik türler tabiatta, aşırı otlatma, yangın, bilinçsiz kesim, söküm,ıslah çalışmaları, yapılaşma,
şehirleşme ve herbisit kullanımı gibi çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır.Bu olumsuz faktörler kimi zaman bitkinin yok
olmasına ve bir anlamda yer yüzünde ortadan kalkması anlamına gelmektedir.
Kaz dağı göknarı:
Türkiye’de yalnızca Kazdağı’nda yetişen endemik bir göknar alt türü. 30 metreye kadar boylanabilir. Tomurcukları
bol reçinelidir.
tıklayınız.
İğne yapraklı uzun sürgünler üzerinde tek tek ışığa yönelik olarak tarak biçiminde dizilmişlerdi.Yaprağın üst yüzü hafif
olukludur, alt yüzünde ise iki tane belirgini gümüşi renkte beyaz stoma bandı bulunur. İğne yapraklar sürgünler
üzerinde uzun süre, 7-10 yıl kalır
Kasnak meşesi
25-30 m boya ulaşabilen geniş ve yaygın tepeli bir meşe türü.
Genç sürgünler sarımtrak veya kırmızımtrak olup, önceleri tüylü daha sonraları çıplaktır. Tomurcuklar büyük yumurta
biçiminde kahverengi kırmızı, tüysüzdür. Tomurcuk pullarının kenarları kirpiklidir.
tıklayınız.
Yapraklar sürgünler üzerinde oldukça aralıklı dizilmiştir. Yaprak ayası ters yumurta veya eliptik biçimli, dip tarafı
çarpıktır. Yaprakların alt yüzü basık ve yıldız tüylüdür. Üst yüzü çıplak ve koyu yeşildir. Kadeh çok belirgin ve
yarımküre şeklindedir.
Endemik bir türdür.Kütahya, Konya, Afyon, Isparta, Eğirdir yörelerinde bulunur. 1300-1800 m yükseltilere kadar
çıkabilir.
Datça hurması
Datça Hurması, Datça Yarımadasında batı-doğu yönünde uzanan sıradağların kuzey ve güney aklanlarında olmak
üzere, iki ayrı yörede bulunmaktadır.
Datça Hurması bu aklanda küme ve guruplar halinde veya tekil olarak da geniş bir alanda yayılış yapmakta ve yayılış
sahilden 300-350 m yükseltiye kadar ulaşabilmektedir.
tıklayınız
Kuzeyi kapalı, sıcak, deniz etkisi altındaki vadi tabanlarının uygun kısımları ile deniz kenarındaki kum ve çakıl
üzerinde yer almaktadır. yaklaşık 10 m boyunda olup Datça’da 10-15 m. boylara ulaşabilmektedir.
Sığla ağacı
25-40 m’ye kadar boylanan yaprak döken kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaçtır. İlk bakışta çınara benzer. Yaşlandıkça,
kabuğu koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alır.
tıklayınız.
Çiçekler küçüktür. Çiçek kurulu 1-2 cm çapında olup küre şeklinde çok sayıda çiçek kümesini bulundurur. Meyve 2-4
cm çapında çok sayıda kapsülden oluşur
Istranca meşesi:
25 m’ye kadar boylanabilen düzgün gövdeli dar tepeli bir meşe türüdür. Gövde kabuğu düzenli aralıklarla çataklıdır.
Yapraklar ters yumurta biçimindedir. 7-10 civarında yaprak damarı bulunur. Damarlar birbirine paraleldir.
tıklayınız.
Her iki yüzüde çıplaktır. Alt yüzünde basit ya da yıldız tüyler bulunur. Meyve sapı 2-7 cm uzunluğundadır. Bir sapta 34 tane meyve bulunur.
RELİK (RELİKT) BİTKİ: (Relikt Plant): Kalıntı, eskiden kalma, günümüze gelme…Paleoklimatik koşullarda yetişerek
yaygın bir durum alan, fakat iklim koşullarının değişmesi üzerine günümüzde zorlukla yaşamını sürdüren bitki
toplulukları ve bunların üyeleri
Örneğin, Karadeniz Bölgesinde yer yer kıyı kuşağında ve ve ardındaki oluklarda bulunan Akdeniz bitki toplulukları,
daha önce bu bölgeye Akdeniz iklim koşulları egemen iken yerleşmişler; ancak, günümüz koşulları altında da
yetişmelerini sınırlı olarak sürdürme olanağı bulmuşlardır. Güneybatı Anadolu’da Köyceğiz, Marmaris dolaylarında
küçük ormanlar oluşturan Sığla (Günlük) ağacı (Liquidambar Orientalis) de relik bitki özelliği göstermektedir.
Ihlamur
Boyları 20-30 m’ye kadar ulaşabilir. Büyüklüğü 5-10 cm arasında değişen yaprakları genellikle yürek şeklinde ve
çarpık, kenarları dişli ve uzun saplıdır.
tıklayınız.
Sarkık çiçek demetleri sarımsı bir renge ve karakteristik bir kokuya sahiptir. Çok geç açan bu çiçekler (HaziranTemmuz) kurutularak çay gibi içilir.
Kestane
Kuzey Anadolu ve Marmara Bölgesi’nde yayılış gösterir. Türkiye’de doğal olarak yetişen tek kestane türü olan
“Anadolu kestanesi” 30 m boya erişebilen, geniş tepeli bir ağaçtır. Ülkemizde 25.278 hektar koru, 3.614 hektar
baltalık kestane ormanı bulunmaktadır.
tıklayınız.
Gençken düzgün olan gövde kabukları yaşlandıkça çatlaklı bir görünüm alır. Mızraksı yapraklarının kenarları kaba
dişlidir. Çiçekleri önemli bir bal kaynağı olan kestanenin meyvesi de ekonomik değere sahiptir.
Ladin
Kuzey yarıkürenin ılıman ve soğuk bölgelerinde yayılış gösteren ladinin 40 değişik türü ve bu türlere ait varyete ve
formları vardır. Uzaktan bakıldığında göknara benzese de piramide benzer tepesi ve sarkık dalları ile ondan ayırt
edilebilir. Boyu 40-50 m’ye kadar ulaşabilir. İğne yaprakları kısa, sivri uçlu ve kesitli dört köşedir.
tıklayınız.
Olgunlaşmış kozalağının pulları dağılmaz.
Ülkemizde Doğu Karadeniz dağlarının denize bakan yüksek kesimlerinde saf ya da karışık ormanlar kuran türü Doğu
ladinidir (P. Orientalis, Y). Ülkemizde 146.300 hektar saf Ladin ormanı bulunmaktadır.
Kızılağaç
Trakya, Marmara çevresi, Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz’de saf ve karışık olarak yayılış gösteren kızılağaç, boyu
20 m’yi aşabilen, esmer kabuklu, seyrek dallı bir ağaçtır. Daha çok serin bölgelerde ve nemli dere yataklarının
bulunduğu yerlerde görülür.
tıklayınız.
Ülkemizde 66.357 hektar koru, 297 hektar baltalık kızılağaç ormanı bulunmaktadır. Uzunluğu 4-9 cm genişliği 3-7 cm
arasında değişen ters yumurta biçimli ve testere dişli yaprakları vardır. Köklerinde bulunan, havanın serbest azotunu
bağlayan yumrular nedeniyle toprakları azotça zenginleştirir.
ardıç
Sürüngen çalılardan büyük ağaçlara kadar çok çeşitli türleri olan ardıç, hemen hemen bütün bölgelerimiz yüksek
dağlık kesimlerinde doğal yayılış gösterir.
tıklayınız.
Bazıları servi gibi pul yapraklara, bazıları da batıcı iğne yapraklara sahiptir.
Göknar
40m’ye kadar boylanabilen göknarlar, kendine özgü formu, gövde kabuğu iğne yaprakları ve hatta kokusu ile
Çamgiller familyasının diğer türlerinden ayırt edilebilir.
tıklayınız.
Yapraklarının alt yüzeyinde beyaz çizgiler vardır.Kozalaklar sonbaharda olgunlaşınca pulları dökülür. Ülkemizde
213.652 hektar saf göknar ormanı bulunmaktadır.
Karaçam
Bütün kıyı bölgelerimizin dağlık kesimlerinde saf ya da karışık ormanlar kurar, hatta stebe kadar sokulur.Ülkemizde
2.527.685 hektar saf karaçam ormanı bulunmaktadır.
tıklayınız.
Gövdesinin ve dallarının kalınlığı, gri ve derin çatlaklı kabuğu, iğne yapraklarının koyu yeşil rengi ile diğer çam
türlerinden ayrılır.30-35 m’ye kadar boylanabilir.
Türkiye'de Topraklardan Yararlanma-Etkinlik
TOPRAĞIN TARIMDA KULLANILMASI
ETKİNLİK
Kuzeydoğu Anadolu’da Toprak Kullanımı ve Nedeni:
Kullanım şekli: Otlak ve Çayır Alanları
Nedeni: Kuzeydoğu Anadolu’da yaz kuraklığı olmadığı için her zaman yeşil ve bol otlaklar
hayvancılık faaliyetleri için uygundur. Kuzeydoğu Anadolu’nun yüksek olması, yaz sıcaklıklarının
yetersizliği tarım yapmayı engellemektedir. Bu nedenle kuzeydoğu Anadolu’da topraklardan tarım
yerine hayvancılıkta daha çok yararlanılmaktadır.
İç Bölgelerde Toprağın En çok kullanım alanı:
Kullanım şekli: Tarla Tarımı
Nedeni: iç bölgelerde düzlüklerin geniş yer kaplaması ve yağış azlığı tarla tarımını ön plana
çıkarmıştır. İç bölgelerde yağış azlığı ve sulama imkânlarının yetersizliği nedeniyle bağlık, bahçelik
ve endüstri bitkileri üretim alanları oldukça azdır.
Toprak kullanımında kıyı ile iç bölgelerin karşılaştırılması:
Kıyı bölgelerde daha çok endüstri bitkileri ön planda iken, iç bölgelerde tarla tarımı ön plandadır
Kıyı bölgelerin iklim şartları özellikle sıcaklık ve yağış uygunluğu nedeniyle tarım alanlarında daha
çok gelir getiren endüstri bitkileri üretilir. İç bölgelerde ise fazla yağış istemeyen tarla tarımı ürünleri;
tahıllar, baklagiller gibi ürünler üretilir.
Tarım alanları nerelerde yoğunlaşmıştır?
Tarla tarımı alanları daha çok iç bölgelerde yoğunlaşmıştır. İç bölgelerde yağış azlığı, kuraklık ve su
kaynaklarının yetersizliği tarla tarımını zorunlu kılmaktadır. İç bölgelerdeki tarım alanlarında daha
çok tahıl tarımı ön plana çıkmıştır.
TOPRAĞIN ORMANCILIKTA KULLANIMI
DERS DIŞI ETKINLIK
Ormanlarımızın kıyı bölgelerimizde yoğunlaşmasının nedenleri:
Kıyı bölgelerin nem ve yağış özellikleri ağaç yetişmesine daha uygun olması ve ormanlar tahrip
edilse bile kendini yenileyebilme özelliğini taşıması.
İç bölgelerde nem ve yağış özellikleri ağaç yetişmesini kısıtlamıştır ve önceleri var olan ormanlar
tahriplerle yok edilmiştir.tahrip edilen yerlerde orman kendini yenileyemediği için iç bölgeler orman
bakımından fakirleşmiştir. Yani iç bölgeler günümüzde fakir, geçmiş dönemlerde iç bölgelerde
zengin orman alanları vardı.
Ormanların asıl ve yan ürünleri:
Asıl ürünler: Tomruk, Tel Direği, Maden Direği, Parke, Mobilya, Sunta, Kontrplak
Yan ürünler: Reçine, Sığla Yağı, Kozalak, Keçi Boynuzu, Defne Yaprağı, Ihlamur, Çıra
Orman ürünleri sanayisinin geliştiği yerler:
Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Kıya Ege ve Adana Bölümleri orman ürünleri sanayisinin en fazla
geliştiği yerlerdir.
Orman Ürünleri Sanayisi:
Ağaç malzemeden üretilen tüm malzemeler orman ürünleri endüstrisine girer. Karadeniz
Bölgesi’nde hammadde fazla bulunduğundan burada gelişmiştir.
Başlıca kereste fabrikaları Düzce, Bartın, Ayancık, Rize, Ordu, Ardeşen, Burdur, Antalya ve
Isparta’da bulunur.
Mobilya Sanayii: Adapazarı, Ankara, İnegöl, İstanbul, İzmir ve Kayseri’de gelişmiştir. Türkiye
mobilya ürünlerini ihraç edebilmektedir.
Kâğıt fabrikaları: İzmit, Balıkesir, Giresun, Zonguldak, Taşucu, Dalaman, Bolvadin, Bartın ve
Denizli çevresinde bulunur.
HAMMADDESİ TOPRAĞA DAYANAN SANAYİ KOLU
Çimento fabrikaları: Hammaddesi kolay temin edilir. Her bölgede inşaat sanayiinde kullanılır.
Ayrıca ulaşım masrafları maliyeti artırır. Bu nedenle çimento fabrikaları Türkiye’nin her bölgesine
dağılmıştır. İstanbul, İzmit, Adana, İzmir, Elazığ, Mersin, Yozgat, Denizli, Adıyaman, Ordu gibi
merkezler bunlardan bazılarıdır.
Cam fabrikaları: İstanbul, Denizli, Mersin, Kırklareli ve Sinop’ta cam fabrikaları bulunmaktadır.
Ülkemiz cam ürünleri üretiminde ve ihracatında Dünya’da sayılı ülkeler arasındadır.
Seramik fabrikaları: Çanakkale, Bilecik, Kütahya, İstanbul ve İzmir’de bulunmaktadır. Üretimin bir
kısmı yurt dışına ihraç edilir.
Kiremit fabrikaları; İzmir-Salihli arası, Manisa, Uşak, Afyon ve Kütahya’dadır.
Tuğla fabrikaları ise, Bolu, Eskişehir ve Bartın’dadır.
TÜRKİYE'NİN BİTKİ VARLIĞI ETKİNLİK-2
ETKİNLİK
MAKİ BİTKİSİNİN KIYI BÖLGELERİMİZDE ÜST SINIRININ FARKLI OLMASININ
SEBEBİ:
Maki yetişme sınırı için enleme bağlı olarak sıcaklıkların kuzeye doğru azalması buna bağlı olarak ta
nemlilik ve kuraklık şartlarındaki değişme.
MAKİ BİTKİSİNİN AKDENİZ İKLİMİNE UYUM SAĞLADIĞININ GÖSTERGELERİ:
Maki yaz sıcaklığına ve kuraklığına karşı; yaprak yapısı, kaygan, tüylü kadifemsi yüzeyi ile
buharlaşmayı azaltmış olması nedeniyle dayanıklıdır. Kurak ortama uyum sağlayabilmek için
derinlerdeki sulardan yararlanmak için çok uzun kök sistemlerine sahiptir.
Kısaca YAPRAK ve KÖK yapısı sıcak ve kurak ortama dayanıklı özelliklere sahiptir.
ETKİNLİK
Çayır; karasal iklimin soğuk ve nemli yaz yağışı alan, yak kuraklığının olmadığı
yerlerinde, Bozkır ise; karasal iklimin az yağışlı kurak özellikle yaz kuraklığının belirli olduğu
alanlarda yetişir.
ETKİNLİK
GİRESUN-MERSİN ARASI BİTKİ FARKLILIĞININ SEBEPLERİ:
Nemlilik ve Yağış ile Sıcaklık şartlarıdır.
Bitki örtüsünün ağaç, çalı ve ot olması bir yerin nem ve yağış miktarına bağlıdır.
Ağaçların iğne yapraklı ya da geniş yapraklı olması ise sıcaklık şartlarının soncudur.
Sıcaklığın düşük olduğu yerler ile sıcaklığın çok yüksek olduğu kuraklığın belirginleştiği yerlerde iğne
yapraklı ağaçlar yetişirken, ılıman sıcaklıkların olduğu ortamlarda geniş yapraklı ağaçlar
yetişmektedir.
KASTAMONU-ANTALYA ARASI BİTKİ YAPISI:
Harita aşağıda verilmiş Sinop’tan hareketle öncelikle1000 m ye kadar geniş1000-1500 metre arası
karışık 1500- 2000 arası iğne yapraklı ağaçlar 2000 metre üstü çayır.Taşköprüye doğru İnerken iğne
yapraklı ağaçlar. Taşköprü’den Devrez’e doğru çıkarken 1000-2000 arası karışık 2000 üstü iğne ve
çayır Devrez çayına inerken iğne yapraklı güneye baktığından pek çayır olmaz. Tekrar Devrez den iç
Anadolu’ya doğru çıkarken karışık ve iğne yapralı ağaçlar. Devrez’den Emir dağı arası bozkır. Emire
çıkarken karışık. Akşehir oluğu ve Beyşehir olukları bozkır. Beyşehirden Toroslara çıkarken karışık
ormanlar 2ooo den sonra çayır. Toraslardan Antalya’ya doğru iniş çayır, iğne yapraklı, 700 metreden
aşağılar maki olur.
TÜRKİYE HARİTASINDA BOYANMIŞ BAZI İLLERİMİZİN DOĞAL BİTKİ ÖRTÜLERİ:
İZMİR: Maki
Bolu: Orman
Bartın: Orman
Aksaray: Bozkır
Antalya: Maki
Erzurum:Çayır
Ağrı:Çayır
Download