Bilişim Teknolojilerinin Tedarik Zinciri Performansına Katkıları ve Satıcı Yönetimli Envanter Modeli Uygulamaları *Gökçe CANDAN ve Harun Reşit YAZGAN Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü, Sakarya, Türkiye Özet Bilişim teknolojilerindeki yenilikler ve internet ağları ile bilgi paylaşımlarının kolaylaşması, üreticilere tedarik ağı boyunca tedarik zinciri performansının kolay ve güvenilir şekilde izlenmesini sağlamaktadır. Gelişen bu teknolojilere bağlı olarak “bir müşteri ve tedarikçinin, stok yönetimini, iki firma için de en az maliyetli olacak şekilde optimize ettikleri bir işbirliği” olarak tanımlanan satıcı yönetimli envanter modelleri kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada; kurulan bilişim altyapısıyla firmaların tedarik zinciri maliyetlerini azaltan satıcı yönetimli envanter modelinin, uygulandığı sektörler ve başarılı sonuçlar ile klasik tedarik zinciri metotlarıyla kıyaslandığında kazandıracağı avantajların ortaya konulması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Tedarik Zinciri, Satıcı Yönetimli Envanter, Bilişim Teknolojileri Abstract Innovation and sharing of information with Internet networks in information technologies provides manufacturers to monitor supply chain performance in an easy and reliable way throughout the supply network. According to these developing technology; vendor-managed inventory model that defined as "a collaboration between a customer and the supplier, to optimize inventory management that will be least costly for both companies" have been used. In this study, the main objective is to identify the sectors which are implemented vendor-managed inventory model with generated information infrastructure to reduce supply chain costs and to demonstrate the advantages of VMI when compared to traditional supply chain method. Keywords: Supply Chain, Vendor managed Inventory, Information Technology 1. Giriş Günümüzde işletmeler kaliteli, tam zamanında ve sürdürülebilir bir hizmet anlayışıyla pazardaki rekabetçi ortamda farklarını ortaya koyma çabasındadırlar. Gelişen bilişim teknolojileriyle müşteriye daha hızlı ve nitelikli hizmet verme kolaylaşırken, bilginin bu denli izlenebilir olması tedarik zinciri üyelerinin tamamının işlerini kolaylaştırmaktadır. Bilgi teknolojisinin tedarik zinciri yönetimindeki amaçları temel olarak bilginin toplanması, ulaşılması ve analizidir. Her bir ürün için üretimden teslimatına kadar olan bilgiyi toplamak ve tüm tedarik zinciri bileşenleri için görünür yapmaktır. Sistemdeki herhangi bir veriye tek bağlantı noktasından ulaşmak ve tüm tedarik zinciri üzerindeki bilgiye dayanarak analiz ve planlar yapmak tedarik zincirinde bilgi teknolojisinin en önemli amaçlarındandır. Tedarik zincirinde perakendeciler siparişlerin durumunu bilmek isterken tedarikçiler de imalatçıdan *Sorumlu Yazar: Adres: Sakarya Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü 54187, Sakarya TÜRKİYE. E-mail address: gcandan@sakarya.edu.tr, Phone: +902642956367 Fax: +902642956233 G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain 727 gelecek siparişleri öngörmek isterler. Bu durumlar zincir üyelerinin diğer üyelerin bilgi sistemlerinde aynı zamanda da kendi fonksiyonel ve coğrafi yerleşimleri üzerinde bulunan verilere ulaşmasını gerektirir [1]. Bu beklentilerin sonucunda, tedarikçi ve dağıtıcı arasındaki işbirliğinden ortaya çıkan satıcı yönetimli envanter modeli (SYE), günümüzde bilişim teknolojilerinin katkılarıyla bir çok sektörde uygulanmakta ve klasik tedarik zinciri metotlarıyla kıyaslandığında oldukça fazla faydası olduğu görülmektedir. Literatürdeki çalışmaların irdelenmesiyle ortaya konan sonuçların betimlendiği bu çalışmada ayrıca ilaç sektöründe yapılan bir uygulama üzerinde gösterilmek üzere klasik tedarik zinciri metotlarıyla kıyaslandığında, satıcı yönetimli envanter modelinin kazandıracağı avantajların ortaya konulması amaçlanmıştır. 2. Tedarik Zinciri ve Stok Kontrolü Tedarik zinciri ortaklar, tedarikçiler, imalatçılar, perakendeciler ve müşteriler arasında iletişimi geliştirmek, ortaklaşa çalışmak, müşteri isteklerini karşılamak, kaynakları etkin ve verimli kullanmak, planlı, hızlı ve esnek bir tedarik, üretim ve dağıtım zinciri kurmak temelleri üzerine ortaya çıkmış bir kavramdır [2]. Basit bir tedarik zinciri, tedarikçi, üretici, dağıtıcı ve müşteri olmak üzere dört bileşenden meydana gelir. Bir işletmenin tedarik zincirinde işletme dışında yer alan hammadde ve malzeme tedarikçileri, işletmenin kendi içinde bulunan yarı mamul ve malzeme tedarikçileri, ürüne dönüşümü sağlayan üretim birimi, bitmiş ürünleri dağıtım kanallarından nihai tüketiciye ulaştıran toptancı, perakendeci gibi değer yaratan birçok unsur bulunur. Bu unsurlar bir zincirin halkalarıdır ve temel fikir bu zincirin bir bütün olarak düşünülmesidir. Zincirdeki tüm üyeler birbirini etkilediğinden, tedarik zincirini oluşturan tüm işletmelerin entegrasyonunu sağlamak ve bu zincirdeki malzeme, bilgi ve nakit akışlarını koordine etmek temel amaçtır [3]. Şekil 1’de etkileşimli bir tedarik zinciri görülmektedir. Tedarikçi Bilgi Akışı Üretici Bayi Malzeme Akışı Müşteri Para Akışı Şekil 1: Etkileşimli Tedarik zinciri [4] Tedarik zincirinde ürünlere değer katmak ve istenilen miktarlarda, uygun nitelikte ve istenen zamanda rekabetçi bir maliyet anlayışıyla dağıtılmasını sağlamak amaçlanır. Tedarik zinciri kaynak temininden tüketime kadar tüm ürün ve bilgi akışlarının uyum içerisinde yönetimi sayesinde gelişmiş müşteri değerlerinin ve ekonomik değerlerin dağıtımı şeklinde ifade edilebilir [5]. Stok; tedarik veya üretim yoluyla elde edilen, kullanılmadan veya müşteriye arz edilmeden önce az veya çok belirli bir süre bekletilen mal miktarıdır. Ekonomik değeri olan ve atıl kaynaklar olarak tanımlanan stoklar, birçok işletmede büyük yatırımları temsil ederler. Çoğu zaman stok ve envanter sözcükleri birbirlerine yakın anlamda kullanılmıştır. Stok, somut olup, belli bir sınıra sahip, birikmiş bir düzeydir. Envanter ise, bir birime sahip ölçülmüş stok büyüklüğüdür ve muhasebede genellikle yılsonlarında yapılan fiziksel sayım yolu ile stok G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain 728 tespiti anlamına gelir. Envanter aynı zamanda işletmenin sahip olduğu malların ve servetin gerekli özellikleri ile birlikte gösterildiği ayrıntılı bir listenin hazırlanmasını ifade etmektedir. Talepteki belirsizliği ve tedarik süresindeki teslim gecikmelerini karşılamak amacıyla elde bulundurulan stoğa emniyet stoğu denir. Özellikle talebin belirsiz olduğu durumlarda gereklidir. Verimli ve etkin bir stok sisteminde, özellikle üretim planlama, kontrol ve satışın çok önemli rolü vardır. Genel olarak stok kontrol; stok miktarının ve stok çeşitlerinin, işletmelerin tedarik, üretim ve mali imkânlarına göre en rasyonel ve ekonomik bir şekilde belirlenmesi yöntemidir. Stok kontrolünün amacı; işletmelerin üretim sürecinde kullanılan, malzeme girdi ve çıktılarının kayıtlarını, ayrıntılı bir şekilde tutmak, sipariş verilen malzemelerin kayıtlarını tutarak, istenen anda malzeme sayımlarını gerçekleştirmek ve sonuçları kontrol ederek, aksaklıkları ortaya çıkarmak, uygun bir stok politikası belirleyerek, birbiriyle ilişkili olan tüm masrafları, minimum düzeyde tutmaktır. Stok kontrolünde temel amaç, malzemenin optimum miktarlarda işletmede hazır bulundurularak, üretimin aksatılmadan yürütülmesidir. Diğer bir deyişle stok kontrol, istenilen zamanda, istenilen miktarda, istenilen yerde, istenilen kalitede ürünün hazır bulundurulması anlamını taşımaktadır. Üretim sistemi büyüdükçe ve ürün çeşitliliği arttıkça, tedarik, talep ve imalata ilişkin faktörlerdeki belirsizlik ve aralarındaki ilişkilerin karmaşıklığı, stok bulundurmayı zorunlu kılar. Stok kontrolü, malzemelerin ve ürünlerin gerektiği zaman, yeterli miktarda sağlanmasını güvence altına almalı ve aşırı stok maliyetlerine engel olmalıdır [6]. Firmalarda stok kontrol için uygulanan birçok yöntem mevcuttur. Bunlardan başlıcaları; ekonomik sipariş miktarı modeli, basit stok kontrol sistemi, periyodik kontrol sistemi, malzeme ihtiyaç planlaması sistemi, tam zamanında tedarik sistemi, kanban yöntemi şeklinde sayılabilir. Gelişen internet teknolojileri ve piyasadaki rekabet ortamının artması sebebiyle ortaya çıkan yeni tedarik zinciri yaklaşımlarıyla geleneksel stok yenileme yöntemlerine alternatif olarak yeni yöntemler ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de Satıcı Yönetimli Envanterdir. 3. Satıcı Yönetimli Envanter Rekabetçi baskılar, işletmeleri hammadde temininde ürünün müşteriye teslimine kadar değer zincirinin her aşamasında maliyet ve zaman kullanımını azaltmaya zorlamaktadır. Dağıtıcı ve tedarikçi arasındaki işbirliği esasına dayalı ilişkiler işletmelere maliyet ve zaman kullanımını azaltma fırsatı vermekle beraber böyle bir ilişkinin oluşturulması ancak taraflar arasında güncel ve güvenilir bilgi akışının geliştirilmesine bağlıdır. Geleneksel yazışmaya dayalı sistemler bilgi akışının tesisinde yetersiz kalmakta bilişim teknolojileri bilginin toplanması, işlenmesi ve dağıtılmasındaki üstünlükleriyle birbirinden bağımsız olan tedarik zinciri üyelerinin etkin bir şekilde entegre edilmesini kolaylaştırmaktadır [3]. Bilişim sistemi bir işletme içindeki verileri toplayıp bilgiye dönüştüren ve gerektiğinde istenen şekilde sunan bir sistem olup çalışanlar, donanım, yazılım, iletişim ağları, veri kaynakları gibi bölümlerden oluşur. Bilişim sistemlerinin başarısı yalnızca verimlilikle değil iş stratejilerini destekleme, iş süreçlerine yardım gibi etkinliklere göre değerlendirilmelidir. Bilişim sistemlerinin önemli rolleri işletmelerin desteklenmesi, yönetimin karar vermesinde destek olma ve stratejik rekabet avantajı kazandırma konuları üzerindedir [7]. Satıcı Yönetimli Envanter, müşteri taleplerine daha hızlı cevap verebilme olanağı sağlayan yöntemlerden birisidir. Bu yöntemde, tedarikçi, dağıtıcıların stok seviyelerini korumak amacıyla, dağıtıcıların stok verilerine erişebilir ve satın alma siparişlerini oluşturmakla sorumludur. Şekil 2’de Satıcı yönetimli envanter sistemi görülmektedir. G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain 729 Şekil 2: Satıcı yönetimli envanter sistemi [8] Satıcı Yönetimli Envanter modelinde, iki firma arasında İnternet gibi bir elektronik veri değişimi sayesinde bağlantı kurulabilmektedir. Bu bağlantı sayesinde, tedarikçi, dağıtıcının satış ve stok seviyelerini gerçek zamanlı olarak görebilmektedir. Stok planını oluşturmaktan ve stok seviyesini korumaktan tedarikçi sorumludur ve siparişleri dağıtıcı yerine tedarikçi oluşturur [9]. Perakendecinin satış bilgilerini ve envanter düzeyini tedarikçisiyle paylaştığı, tedarikçinin de perakendeciye ne zaman ne kadar ürün teslimatı yapması gerektiğine karar verdiği bir tür ortaklık olan bu yöntemle bilgi akış koordinasyonu sağlanmaktadır. İdeal Satıcı Yönetimli Envanter sistemlerinde, üst kademe alt kademe stok alanlarının kontrolünü üstlenirken, stok yenileme parametreleri yeniden sipariş noktası ve sipariş miktarını belirleyebilmek için paylaşılan talep tahmini, malzeme, nihai ürün ve satıcı stoğu ve taşınmakta olan mallara ait bilgileri almakta ve stok yenileme planlarını oluşturmak için kullanmaktadır [10]. Şekil 3’te satıcı yönetimli envanter yaklaşımıyla yönetilen tedarik zinciri yapısı görülmektedir. Envanter ve Satış Bilgileri Üretici Dağıtıcı Toptancı Perakendeci Malzeme Akışı Sipariş Bilgileri Satıcı Yönetimli Envanter yaklaşımını uygulamak için firmalar, bu yaklaşım ile elde edecekleri yararlara karşılık, tedarik ağında bilgi paylaşımını güvenerek kabul ederler. Otomotiv, sağlık, iletişim, perakendecilik ve ilaç sektörü gibi bir çok sektörde SYE’nin uygulamaları mevcuttur. Bu uygulamalara Wall-Mart öncülük etmektedir [12]. Şekil 3: Satıcı Yönetimli Envanter Yaklaşımıyla Yönetilen Tedarik Zinciri Yapısı [11] G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain 730 Klasik tedarik zincirlerinde tedarik ağında sadece satış bilgisi paylaşılırken, SYE de satış bilgisi ile birlikte, stok seviyeleri, satış noktalarından alınan siparişler ve pazar hareketleri verileri paylaşılır. Buna bağlı olarak da gelecek dönemlere ait talep tahminleri bu verilerle elde edilir. Tedarikçi firma anlık kontrollerle müşterisinin stoklarını takip eder, bu nedenle yapılan talep tahminleri klasik tedarik zincirine göre daha güvenlidir. Yoğun bilgi paylaşımından dolayı etkin bir teknolojiye gereksinim duyan SYE de tedarikçi ve müşteri ortak hareket etmekte, tüm tedarik zinciri ihtiyaçları güncel kontroller sayesinde esnek bir şekilde karşılanmaktadır. Tablo 1’de literatürde SYE ile ilgili yapılmış çalışmaların uygulandığı sektörler görülmektedir. Tablo 1: SYE’nin uygulandığı sektörler Sektör Perakendecilik Giyim Kimya Bilgisayar İlaç Spor Aletleri Üretimi Elektronik Boya Süt Ürünleri Mobilya Makarna İnşaat Beyaz Eşya, Otomobil Yazar Buzzell ve Ortmeyer (1995) [13] Achabal vd 2000 [14] Challener 2000 [15] Cetinkaya, ve Lee (2004) [16] Danese, 2004 [17] Cachon 2004 [18] Choi vd 2004 [19] Nachiappan vd 2007 [20] Nachiappan ve Jawahar 2007 [21] Gronalt and Rauch (2008) [22] Simchi-Levi vd 2008 [23] Tanskanen vd 2009 [24] Cebeci, 2011 [10] 4. İlaç Sektöründe Satıcı Yönetimli Envanter Modeli Bu bölümde ilaç sektöründe mevcut durumda klasik bir tedarik zinciri yapısına sahip bir firmaya Satıcı Yönetimli Envanter modeli önerildiğinde tüm tedarik zinciri maliyetleri açısında ortaya çıkan sonuçlar ele alınacaktır. Uygulama firmanın sefalosporin departmanında üretilen 10 ayrı ürün için yapılmıştır. Mevcut durumda; klasik bir tedarik zinciri şeklinde olduğu gibi, fabrikada üretilen ürünler, ecza depolarından gelen siparişler üzerine sevk edilmekte, ecza depolarından da eczanelere ve oradan da nihai kullanıcılara ulaştırılmaktadır. Fabrikadan ecza deposuna satılamadan miadı dolan ürünler imha tesisine gönderilmektedir. Ayrıca ecza depolarında eczanelere satılamadan miadı dolan ürünlerin tamamı, ecza depoları tarafından üretici firmaya gönderilmekte, bu ürünler üretici firmaya ulaştığında “red depoya” alınmakta ve imha işlemi için imha eden şirkete yollanmaktadır. Bu geri dönme işlemi esnasında harcanan tüm maliyetler (taşıma + imha maliyetleri) üretici firma tarafından karşılanmaktadır. G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain 731 Önerilen durumda ise, envanter satıcı yönetimlidir. Yapılan anlaşmaya göre, ilaç üreticisi firma, kurulan bilişim sistemiyle ecza depolarındaki envanter ve satış bilgilerini güncel olarak izleyebilmektedir. Başlangıçta tahmini talep miktarlarına göre bir üretim planı oluşturulmakta ve ecza deposundan edinilen bilgilerle üretim planları güncellenmekte, bu planlar çerçevesinde sevkiyat planları yapılarak, sevk edilecek ürün miktar ve zaman bilgisi depoya bildirilmektedir. Şekil 4’te klasik tedarik zinciri yapısı kullanıldığında ortaya çıkan tedarik zinciri maliyetlerine ait dağılımlar görülmektedir. üretim - talep- karşılanamayan talep miktarları 400000 350000 Miktar 300000 250000 200000 150000 100000 50000 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Aylar üretim miktarı müşteri talepleri karşılanamayan talepler Şekil 4 : Klasik Tedarik Zinciri için üretim - talep- karşılanamayan talep miktarları grafiği Şekil 5’te ise satıcı yönetimli envanter modeli kullanıldığında ortaya çıkan tedarik zinciri maliyetlerine ait dağılımlar görülmektedir. G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain 732 üretim - talep- karşılanamayan talep miktarları 450000 400000 350000 miktar 300000 250000 200000 150000 100000 50000 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 aylar üretim miktarı müşteri talepleri karşılanamayan talepler Şekil 5 : SYE için üretim - talep- karşılanamayan talep miktarları grafiği Tablo 2’de Klasik TZ ve SYE gelir ve maliyet karşılaştırmaları görülmektedir. Tüm tedarik zinciri maliyetlerini minimize edip, karı maksimize ederken, en iyi üretim planını ortaya koymak için oluşturulan matematik modelle mevcut durum (Klasik TZ) ve önerilen durum (SYE) kıyaslanmıştır. İki durum için de gerçek kaynaklardan elde edilmiş ortak veriler ve veri dağılımları kullanılmıştır. Tablo 2: Klasik TZ ve SYE gelir ve maliyet karşılaştırmaları Satış geliri Üretim maliyeti Karşılanamayan talep maliyeti Envanter tutma maliyeti Dağıtım maliyeti İmha Maliyeti Net Kazanç Klasik TZ 50179954 8198197 10533,23 34839,09 6461,113 15163,5 41909560 SYE 54535862 7985429 3925,04 3877,12 6859,367 290,25 46530681 5. Bulgular Sonuçlar kıyaslandığında; mevcut durumda satış geliri önerilen durumdakinden daha azdır. Aradaki gelir farkı azımsanmayacak kadar fazladır. Üretim maliyetleri de önerilen durumda daha avantajlı görünmektedir. Karşılanamayan talep miktarı da daha azdır ve buna bağlı olarak maliyeti daha düşüktür. Mevcut durumda taşıma maliyetleri önerilen durumdakinden G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain 733 daha azdır. Bunun sebepleri arasında satılan ürün miktarının daha az olması ve önerilen durumda üretilen her ürünün depoya taşınması sayılabilir. Mevcut durumda envanter elde tutma maliyetler önerilen duruma göre oldukça düşüktür. Atık ürün maliyetlerine bakıldığında ise Klasik TZ de üretimin %1,72 si atık ürün olmuştur, SYE’de ise bu oran %0,03 tür. Yani SYE atık ürün maliyeti ve israf bakımından daha avantajlıdır. Çünkü SYE’de üretim planları daha kontrollü bir şekilde ilerlemektedir. Net gelirler kıyaslandığında, önerilen durum, mevcut duruma göre %11,02 daha karlıdır. Sonuç olarak, İki durum kıyaslandığında, ürün dağıtım maliyeti hariç tüm maliyetlerde SYE daha avantajlıdır. 6. Sonuçlar Satıcı yönetimli envanter modelinin neredeyse tüm sektörlerde uygulamaları mevcuttur. SYE kurulan bilişim altyapısıyla firmaların tedarik zinciri maliyetlerini azaltmakta, tedarik zincirinin tüm üyeleri için şeffaf bir veri ortamı oluşturmakta, tahminleri kolaylaştırmakta ve pazarda sürdürülebilir başarıya imkan sağlamaktadır. Bu çalışmada SYE’nin uygulandığı sektörler ve başarılı sonuçlar ile bir uygulama olarak ilaç sektöründe klasik tedarik zinciri metotlarıyla kıyaslandığında kazandırdığı avantajlar ortaya konulmuştur. SYE net geliri de artırarak maliyetlerde önemli derecede düşüşler sağlamaktadır. Sonuç olarak SYE, bilişim altyapısı güçlü kurulup uygulanabildiği taktirde, tedarik zinciri maliyetlerinin azaldığı, müşteri hizmet seviyesinin arttığı bir tedarik zinciri modelidir. Kaynaklar [1] Bakkal Muharrem, Oflaz Arif, Lojistik Bilgi Sistemleri, Hiperlink,2011. [2] Lysons K. Purchasing and Supply Chain Management, 5th Edition, Premtice Hall, England; 2000 [3] Güleş HK, Paksoy T, Bülbül H, Özceylan E-Tedarik Zinciri Yönetimi, Gazi Kitabevi, 2012. [4] Demirdögen O, Küçük O. Malzeme Akışının Etkinliğinde Tedarik Zinciri Yönetiminin Önemi, 8. Türkiye Ekonmetri ve İstatistik Kongresi, İnönü Üniversitesi, Malatya, 2007. [5] Jayaraman V, Ross A. A Simulated Annealing Methodology to Distribution Network Design And Management. Eur J Oper Res, 2003,144:629–645. [6] Yörük N. Tedarik Zinciri Yönetiminde Tedarikçinin Yönettiği Stok Ve Bir Uygulama İstanbul Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, 2008. [7] Beşkese A. Lojistik Bilgi Sistemleri, 194.27.44.4/image/file/lbs2.ppt [8] DISNEY, SM, TOWILL DR. Vendor managed inventory and bullwhip reduction in a twolevel supply chain”, International Journal of Operations & Production Management. 2003 23(5/6), pp. 625-651. G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain 734 [9] Salzarulo P. A Vendor managed inventory programs and their effect on supply chain performance., Indiana University Doktora Tezi, 2006 [10] Cebeci Hİ. Çok Kademeli Tedarik Zincirlerinde Kamçı Etkisinin Azaltılması için Yeni bir Model Önerisi, Genişletilmiş Satıcı Yönetimli Envanter Modeli, Doktora Tezi, 2011. [11] SARI K, GÜNGÖR C. Tedarikçi yönetimli envanter yaklaşımının tedarik zinciri performansına etkileri itüdergisi/d mühendislik Cilt:6, Sayı:2, 29-40 Nisan 2007. [12] DISNEY, SM, TOWILL DR. The effect of vendor managed inventory (VMI) dynamics on the bullwhip effect in supply chains, International Journal of Production Economics, 2003 85(2), pp. 199-215. [13] Buzzell RD, Ortmeyer G. Channel Partnerships Streamline Distribution. Sloan Management Review 1995, 36 (3): 85–96. [14] Achabal DD, McIntyre SH, Smith SA, Kalyanam K. A Decision Support System for Vendor Managed Inventory. Journal of Retailing 2000, 76 (4): 430–454. [15] Challener C. Taking the VMI Step to Collaborative Commerce. Chemical Market Reporter 2000, 21: 11–12. [16] Cetinkaya C, Lee Y. A Two-Echelon Inventory Optimization Model with Demand Time Window Considerations. Journal of Global Optimization 2004,30 (4): 347–366. [17] Danese P. Beyond vendor managed inventory: the GlaxoSmithKline case. Supply Chain Forum: An International Journal 2004, 5 (2), 32–39. [18] Cachon, GP. The Allocation of Inventory Risk in a Supply Chain: Push, Pull, and Advance-Purchase Discount Contracts. Management Science 2004, 50 (2): 222–238. [19] Choi KS, Dai JG, Song JS.On Measuring Supplier Performance under Vendor-ManagedInventory Programs in Capacitated Supply Chains. Manufacturing and Service Operations Management. 2004,6 (1): 53–72. [20] Nachiappan, S. P., A. Gunasekaran, and N. Jawahar. “Knowledge Management System for Operating Parameters in Two-Echelon VMI Supply Chains.” International Journal of Production Research. 2007, 45 (11): 2479–2505. [21] Nachiappan SP, Jawahar N. A Genetic Algorithm for Optimal Operating Parameters of VMI System in a Two-Echelon Supply Chain. European Journal of Operational Research. 2007,182 (3): 1433–1452. [22] Gronalt M, Rauch P. Vendor Managed Inventory in Wood Processing Industries – A Case Study. Silva Fennica. 2008. 42 (1): 101–114. [23] Simchi-Levi, D, Kaminsky P, Simchi-Levi E. Designing and managing the supply chain: Concepts, strategies and case studies. Chap. 5 in The value of information.Third edition, 152. McGraw-Hill, 152. 2003. [24] Tanskanen K, Holmström J, Elfving J, Talvitie U. Vendor-Managed-Inventory (VMI) in Construction. International Journal of Productivity and Performance Management. 2009, 58 (1): 29–40.