yönetim kurulu üyelerimiz - KKTC Din İşleri Başkanlığı

advertisement
KKTC
DİN İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Adres: Müftü Raci Sokak No:24 Lefkoşa TEL: 0392 227 4908 FAX: 0392 227 4866
E-mail: kktcdinisleri@hotmail..com
Web: www.kktcdinisleri.com
Bu hutbe 17 Nisan 2009 Cuma günü
okunacaktır.
PEYGAMBERİMİZ ve ÇOCUK SEVGİSİ







: 
Lokman Suresi Ayet 31
Muhterem Müslümanlar!
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) in bütün
çocuklara karşı derin bir ilgisi ve alakası vardı.
Karşısındaki bir çocuk yetişkin birisiymiş gibi ciddiyet
gösterir, değer verir, hata ve yaramazlık yaptıkları zaman
çocuk olduklarını düşünüp ona göre davranırdı.
Kâinatın efendisi (sav) çocuklarımızın bizlere
Allah’ ın birer emaneti olduklarını, onları konuşmaya
başlar başlamaz eğitmemiz gerektiğini, onlara güzel örnek
olmamızı, Allah ve peygamber sevgisini kalplerine
nakşetmemizi, iyiyi-kötüyü, helâlı-haramı öğretmemizi,
vatan ve millet aşkını aşılamamızı, terbiyeli güzel ahlaklı
kimseler olarak yetiştirmemizi istemektedir.
Muhterem Mü’minler!
Bir gece evlerinde misafir kaldığı sırada,
torunu Hasan uyanarak su ister. Hz. Muhammed (sav)
kızından önce davranarak bardağı uzatır. Bu arada
Hüseyin de uyanmış ve O da su istemektedir. Ama Hz
Muhammed (asm) özellikle önce Hasana suyu verir.
Durumu dikkatlice izleyen Hz. Fatma sorar
“Babacığım, Hasanı daha mı çok seviyorsunuz”. Allah
rasulu cevaben: “hayır, ancak önce Hasan
istemişti.”(1) buyurur.
Çocuklarımızın eğitim ve öğretimini ihmal
etmememizi isteyen peygemberimiz: “küçük yaşta
çocuğa ilim öğretmek taşa yazı yazmak gibidir.”(2)
buyurmuşlardır.
Peygamberlik görevine başladığı sırada içinde
yaşadığı toplum kız çocuklarını diri diri toprağa
gömmektedir. Bundan kurtulduğu için şanslı sayılabilecek
olanlar ise ömürleri boyunca mal gibi alınıp satılan insanlahayvan arası bir canlı muamelesi görerek yaşarlardı.
İşte böyle bir toplum Hz. Muhammed(SAV) in
başta kendi kızları olmak üzere bütün kız ve kadınlara
karşı davranışlarını şaşkınlıkla izlerler ve nasıl
davranılması gerektiğini öğrenirlerdi.
Peygamberimiz
“Bağış ve ödüllendirmede çocuklarınızın arasını eşit
tutun, eğer ben birini üstün tutacak olsaydım kızları
üstün tutardım.”(3) Bir başka hadisi şeriflerinde:
“çocuklarınızın size iyilik, hürmet ve itaatte adil
olmalarını sevdiğiniz gibi sizde onlar arasında hediye
vermede ve bağışda bulunmada adil olunuz.”(4)
buyurdular.
Peygamberimiz
Hz.
Muhammed(s.a.v)’in karıncaya varıncaya kadar bütün
canlılara karşı şefkatle dolu olan yüreğinde çocukların
yeri çok özeldir. Ağlamalarına asla dayanamaz ve
“Kim ağlayan çocuğunu susturuncaya kadar
gönlünü alır, hoş davranırsa, Allah da ona cennette
memnun olacağı kadar nimet verir.”(5) buyururdu.
Yine bir defasında Cuma namazı hutbesi için minberde
hutbelerini irad ederken; torunları Hasan ve Hüseyin
üzerlerinde kırmızı birer elbise olduğu halde
sendeleyerek düşe kalka mescidin kapısından
göründüler. Nebi (sav) konuşmalarını keserek
minberden indi ve Onları alarak tekrar minbere çıktı.
Torunları yanı başına oturttu. “Allah doğru
söylemiştir: Evlatlarınız ve mallarınız birer imtihan
vesilesidir. Bunları elbiseleri içerisinde sendeler
gördüm,
dayanamayıp
sözümü
kestim
ve
kucakladım”(6) buyurdu.
Değerli müminler!
Enes bin malik on yaşından yirmi yaşına kadar
peygamberimizin hizmetine bakan günlük işlerini gören
zeki bir o kadar da yaramaz bir Medinelidir. Bu on yıllık
uzun süre Enes’in yaramazlıklarıyla doludur.
Yaşlandığında Hz. Muhammed (SAV)’le birlikte
geçirdiği yılların değerlendirmesini yapan Enes Bin
Malik şöyle diyor. “küçük yaşta yanına girdim ve tam
on sene hizmetinde bulundum. Bana bir defa olsun
kötü söz söylemedi, beni bir defa olsun dövmedi.
Yaptığım bir hatadan dolayı “niçin bunu yaptın?
Veya ihmal ettiğim, yapmadığım bir işten dolayı
niçin bunu yapmadın” diye kızmadı azarlamadı.
Yüzüme karşı somurtmadı.(7)
Bütün bu örneklerden anlaşılacağı gibi Hz.
Peygamber (s.a.v) çocuk ve torunları ile çok yakından
ilgilenmiş, onlara her zaman ve mekânda sevgi,
anlayış ve sorumlulukla yaklaşmış şefkatle muamele
etmişken; bizim çocukları cami ve çevresinden
uzaklaştırmak için yaptığımız hareketleri nasıl
yorumlayabiliriz? Cami ve cemaate alıştırma
hususunda bizlere en güzel örnek Hz. Peygamber
(s.a.v) olmalıdır. O ne güzel örnektir.
Aile terbiyesinde dini terbiyeye öncelik
verilmesine rağmen günümüzde Müslümanların
çocuklarının yetişmesinde, bütün gayret ve maddi
manevi imkânlarını, sadece dünyevi geleceklerini
kazanma
doğrultusunda
harcamaları,
onların,
ahiretlerine yatırım yapmamaları inançlarına son
derece aykırı bir durumdur.
---------------1- Hz. Peygamberin sünnetinde terbiye metodu
İbrahim Canan s.176-177
2- Acluni, Keşfu’l Hafa, 2-85
3- İbrahim Canan A.g.e. s.174
4- İbrahim Canan A.g.e. s.134
5- İbrahim Canan A.g.e. s.166
6- İbrahim Canan A.g.e. s.171
7- İbrahim Canan A.g.e. s.140
* Bu hutbe KKTC Din İşleri Başkanlığı ve Din
Hizmetleri Müşavirliği tarafından hazırlanmıştır.
Download