İLETİŞİM MODELLERİ 1 Grup sözcüğü en genel anlamda çoğulluk ifade eder. Bunun dışında belirli bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmiş, birbirleriyle ilişkide bulunan iki veya daha çok kimse için kullanılır. Grup; birbirleriyle etkileşimde bulunan, psikolojik olarak birbirlerinin varlığından haberdar olan ve kendisini bir grup olarak algılayan küçük veya büyük insan toplulukları olarak tanımlanır. Örnek; aile, okul, sınıf (bu insanların ortak bir amacı vardır ve sürekli bir etkileşim bulunmaktadır.) GRUPLARDA İLETİŞİM Tüm insanlar yaşamlarının büyük bir bölümünü küçük gruplar içinde geçirir. Örneğin iş yaşamı ya da sosyal ilişkilerde, küçük gruptaki insanlarla iletişim söz konusudur. Tartışmalar, dedikodular, şakalar en basit etkileşim çeşitleridir. Gruplardaki iletişim bazen belirli bir kişi etrafında yoğunlaşırken, bazen mesaj bütün grup üyeleri arasında serbestçe aktarılabilmektedir. GRUPLAR IÇINDE ILETILER (MESAJ, GÖRÜŞ, ÖNERI, RICA, EMIR, YÖNERGE VB.) a) Tek Yönlü İletişim Araçları Örgüt içi süreli yayınlar, Mektuplar, Afişler ve duyuru panoları, Dilek kutuları, Eğitsel faaliyetler-konferans ve seminerlerdir. b) Çift Yönlü İletişim Araçları Danışma ve işgörenle ilişki büroları, Üst düzey yöneticilerin bölüm ziyaretleri, İşgörenlerin ailelerine yönelik iletişim, Telefon enformasyonu, Toplantılar Özellikle spor takımlarında her bir spor branşında yer alacak sporcu sayısının birbirinden farklı olması sporcuların yapısal özelliklerindeki faklılıklar ve antrenörlerin farklı liderlik modellerini benimsemeleri nedeniyle iletişim modelleri birbirine benzemeyebilir. KİŞİLER ARASI İLETİŞİM AĞLARI Sıklıkla kullanılan iletişim ağları; tekerlek, zincir, Y, çember ve yıldız tipi (şebeke tipi) iletişim ağlarıdır. 1. TEKERLEK TÜRÜ İLETİŞİM (MERKEZİ MODEL) Otorite ve karar alma süreçlerinin liderde toplandığı bir modeldir. Sıklıkla geleneksel bir yapıya sahip gruplarda görülür. Grubun bütün üyeleri grubun lideri ile bilgi alışverişinde bulunur ancak kendi aralarında bir iletişim söz konusu değildir. 2-ÇEMBER TÜRÜ İLETİŞİM AĞI: Demokratik bir yapı söz konusudur. Tüm üyeler eşit durumdadır, belirgin bir lider yoktur. Her bir üye kendine yakın durumda olan üyelerle iletişim kurabilir, herhangi bir üye iletişimi başlatabilir, birbirlerinden uzak olan üyeler kendine yakın olan üyeler aracılığıyla bilgiye ulaşır. Bilginin doğruluğu çok kişiden geçtiğinden dolayı azalabilir. 3-ZİNCİR TÜRÜ İLETİŞİM: Tüm üyeler birbiriyle iletişim kurabilir ancak bazı kısıtlamalar söz konusudur. İletişim, üyelerinin birbirine yakınlık derecesine göre işlenir. Ortadaki üyeler hem altındaki hem de üstündeki üyelerle iletişim kurabilir, uçta kalan üyeler ise sadece altındaki veya üstündeki üyelerle iletişim kurabilirler. Bilgiler kademe olarak atladığından doğruluk olasılığı ve hızı azalabilir. 4. Y TIPI İLETIŞIM AĞI Daha az iletişim kanalına sahiptir. Basit problemler söz konusu olduğunda hızlı ve doğru karar almak için etkili olabilir, Karmaşık problemlerde ise daha yavaş ve yanlış karar alınmasına neden olabilir. 5-YILDIZ TÜRÜ İLETIŞIM AĞI (SERBEST İLETİŞİM MODELİ) Serbest iletişim modeli olarak da adlandırılan bu iletişim ağı çember türü iletişim ağının bir tür uzantısı niteliğindedir. Çemberdeki her üyenin birbiriyle etkileşimde bulunması yıldız türü iletişim ağını ortaya çıkarır. Bu iletişim ağında her üyenin istediği üyeyle özgürce iletişim kurabilmesi mümkündür. Yıldızda, merkezi bir pozisyonun olmamasının yanı sıra üyeler için iletişim kısıtlaması da yoktur. Bu yönüyle yıldız türü iletişim ağında iletişim daha demokratik bir yapıya sahiptir ve belirgin bir lider yoktur. DIKKAT ! Eğer takım içi dinamiklerin zayıf olduğu takımlarda “T” modeli uygulanırsa zayıf olan iletişim tamamen ortadan kalkabilir. Takım içi iletişimin iyi olduğu ve antrenörün “şebeke modelini” uyguladığı durumlarda iyi olan iletişim mükemmel düzeye çıkacak ve başarılar tüm takımın olacağı için her bir sporcunun başarma isteği ve doyumu daha da mükemmel olacaktır. Sporda tekerlek ”T” modeli en uygun gibi gözükse de, takımda antrenörün tek söz sahibi bir kişi olması sağlanacak, sporcular arka plana çekilecek ve hem antrenmanlarda hem de müsabakalar çok çaba göstermeyecektir. Sporcular ortaya çıkan başarısızlığı antrenörün üzerine atacak ve sporcular açısında içsel doyum olmayacaktır.