fırtına nedir? nasıl oluşur?

advertisement
●
●
●
Dünyada, meydana gelen birçok doğa olayı vardır. Çok çeşitli nedenlerle
meydana gelen bu doğa olaylarından günlük yaşamda en çok
karşılaşılanlar’dan biri de, rüzgardır.
Dünyada iki türlü basınç alanı bulunmaktadır. Bunlar yüksek ve alçak
basınç alanlarıdır. Rüzgarın oluşumunda, bu basınç alanları oldukça
etkilidir.Yüksek basınç alanlarından, alçak basınç alanlarına doğru olan ve
yatay bir biçimde gerçekleşen hava hareketlerine rüzgar adı
verilmektedir.Oluşum nedenine göre rüzgarların birçok türü bulunmaktadır.
Bu türler içinde en tehlikelisi ise, fırtınadır. Fırtına, çok şiddetli esen
rüzgarın meydana getirdiği hava hareketleridir. Bu rüzgar türü, bazen
insanlar için oldukça tehlikeli hale gelebilmektedir.
Fırtınanın oluşmasına sadece rüzgar neden olmayabilir. Bazı meteorolojik
olayların da, fırtına oluşumuna katkısı vardır. Bu meteorolojik olaylar ise,
kar, dolu ve yağmur gibi olaylardır. Bir rüzgarın esme şiddeti 60 km ve
üstüne çıkıyorsa, bu fırtınanın başlangıcı anlamına gelmektedir. Bu hız,
fırtınanın şiddetine göre, 120 km ye kadar çıkabilmektedir.
●
●
●
●
Fırtınanın oluşumu, deniz ve okyanus gibi su kütleleri ile, kara kütleleri
arasında farklılık göstermektedir. Deniz ve okyanuslarda fırtınaların
başlama sebebi, buralarda esen çok şiddetli rüzgarlardır. Karalarda
meydana gelen fırtınalar ise, rüzgarın yanında, gök gürültüsü, yağmur,
yıldırım ve şimşek gibi doğa olaylarıyla oluşmaktadır. Gök gürültüsü ve
yağmur ile oluşan fırtınalar ise, oldukça tehlikelidir.
İnsanlar için tehlikeli boyutlara gelebilme özelliğine sahip olan fırtınalar,
genellikle deniz ve okyanuslarda başlayarak, kıyılara doğru ilerler ve
kıyılara ve iç kesimlere zarar verir. Şiddeti büyük olan fırtınalar, deniz ve
okyanuslarda şiddetli kabarmalara ve büyük dalgalara neden olmaktadır.
Bu deni büyük fırtınalarda, yıldırım düşme olasılığı oldukça fazladır.
Fırtına oluştuğu andan itibaren, beraberinde bazı maddeler taşımaktadır.
Bu maddeler genelde dolu ve kar taneleridir. Ancak bu maddelere bazen,
kum taneleri de eklenmektedir. Kum tanelerinin taşındığı yerde, fırtına
çölde oluşmuştur ve bu tür fırtınalara kum fırtınası adı verilmektedir.
Bunların dışında oluşan bir diğer fırtına türü ise, uzaydaki hareketlerle
ilgilidir. Dünyanın manyetik alanı ve Güneşteki bazı patlamalar, fırtınaya
sebep olabilir.Bu tür oluşan fırtınalarda, radyo dalgaları zarar
görebilmektedir.
Önemli doğa olayları arasında bulunan kasırgalar yılın belli zamanlarında ılıman iklimde bulunan
● bölgelerde etkili olurlar.
●Son zamanlarda adı en çok duyulan Katrina kasırgası Atlas Okyanusu'nda meydana gelen ve
● en çok Amerika da New Orleans kıyı şeridinde etkili olan kasırgaydı.
●Bununla ilgili birçok film ve dizi çekilmiştir ve üzerinden zaman geçmesine
●rağmen, New Orleans'ta
●yaşayan halkı hala maddi ve manevi etkilemektedir.
●
●
●
●
●
●
●
●
●
Genellikle okyanus ülkelerinde yaşanan kasırga doğa olayı tropik iklime yakın olan ülkelerde meydana gelir.
Kasırganın oluşma nedenlerinin başında, tropik iklimde bulunan nemli ılık havanın yükselerek, daha
yukarıdaki soğuk hava ile temasından oluşan fırtına bulutlarının ve yağmur damlalarının çoğalmasıdır.
Okyanustaki ılık hava zamanla yükselerek yukarıdaki soğuk hava ile temas eder ve yoğunlaşarak fırtına
bulutlarının oluşmasına sebep olur. Bu şekilde belli aralıklarda süregelen döngü sırasında, yoğunlaşan ılık
hava zaman zaman daha da yükselerek, yoğunlaşmaya daha çok neden olur. Zaman içinde daha da
çoğalan fırtına bulutları ve yağmur damlaları atmosfere doğru ilerler ve devam eden ısı değişimi durgun
olan havanın etrafında helozonlar (girdap) şeklindeki rüzgarlar çoğaltarak kasırgayı meydana getirir.
Kasırganın oluşmasında temel olan rüzgarı okyanus yüzeyindeki ılık hava çeker ve gittikçe sertleşen
rüzgarlar su yüzeyindeki havayı içine çekerek yükselir, yoğunlaşır ve zamanla bir girdap halini alır, hortum
olayını da oluşturur.
Kasırgalar rüzgarın hızına ve yoğunluğuna göre beş farklı katagoriye ayrılmıştır.
Yılın belli dönemlerinde belli bölgeleri vuran kasırgalar büyük ölçüde can ve mal kaybına neden
olabilmektedir.
Günümüzde bilim adamları kasırgaların şiddetinin ve görülme sıklığının arttığını dile getirmektedirler. Bunun
nedenini de küresel ısınmaya bağlamışlardır. Uzmanlar, yine ileride, küresel ısınmaya karşı önlem alınmaz
ise kasırgaların daha çok meydana gelebileceği vurgulamaktadırlar.
Türkiye'de ciddi hasarlar veren kasırgalara rastlanmamaktadır fakat zaman zaman, şiddetli rüzgarlar nedeni
ile hortumlar oluşabilmektedir.
●
Hortum, oluşumunda kümülüs bulutlarının rol aldığı sıcak ve soğuk
havanın ani yer değişiminden doğan silindir şeklinde dönerek gezen bir
rüzgâr çeşididir. Bu rüzgar çeşidi bulutlardan yere kadar uzanır ve çok
büyük bir yıkıcı güce sahip olan bir doğal afettir. Hortumlar ile ilgili bir
bilimsel kuram ilk olarak 1917 yılında Alfred Wegener isimli bilim insanınca
üretilmiştir ve bu teori günümüzde de halen geçerli ve doğru olarak kabul
edilmektedir.
●
●
Hava olaylarının oluşumları ne kadar karmaşık olarak görülse bile, aslında hepsinin
oluşumları arasında büyük benzerlikler bulunur. Hortum gibi uç kabul edilen hava
olayının oluşmasındaki tek farklılık; yukarı seviyelere taşınan suyun (konveksiyon) çok
daha fazla miktarda olması ve sürekli hızlı bir biçimde yükselmesidir. Buna basit bir
misal olarak kaynayan suyu verebiliriz. Isındıkça yükselen hava, yukarı seviyedeki
soğuk hava nedeniyle içindeki su buharı sıvılaşarak milyarlarca su parçacıklarını ortaya
çıkarır. Bu milyarlarca mikro su parçacığı yukarıda birleşerek bulut diye adlandırdığımız
şekilleri oluştururlar ki, bulutların büyüklükleri de taşınan havanın hızına göre değişir.
Çok hızlıca yükselen sıcak ve nemli hava, yükselen havaya oranla çok daha soğuk olan
hava tarafından emilmeye başlar. Bu sırada hava çok kararsızdır ve bu kararsızlığın
sonucu olarak bulutun altında spiral bir şekil oluşur. Yer seviyesinden yukarı doğru hızla
yükselen hava, basıncı ve sıcaklığı düşürür. Bu esnada rüzgârın şiddeti artar ve su
buharı sıvılaşmaya başlar. Sıvılaşan su buharı, bulutun altında belirmeye başlayan
spiral şeklin daha belirgin, havanın ise daha kararsız hale gelmesine neden olarak
hortumun gücünün artmasına sebep olur. Olgunlaşmaya başlayan spiral şekil alttan
emdiği havayı hızla soğutarak sıvılaştırır ve şiddetli akıma, şimşeklerle birlikte dolu ve
yağmur sağanakları da meydana getirir. Hortumlar tropikal bir siklona oranla çok daha
küçük, ancak bir o kadarda yıkıcı güce sahiptirler.
Bir denizin veya gölün üstünde oluşan bir hortum, bu alandan çektiği sular ile bir su
hortumu oluşturur. Hatta bir yangın bölgesi üzerinde oluşan ve buradaki alevler ile
birleşmiş korkutucu alev hortumlarına dahi rastlanmıştır.
●
●
●
Yanardağlar, yer altındaki ergimiş kayaların, kaya parçalarının ve gazların yer
kabuğundaki açıklıklardan püskürdüğü oluşumlardır. Art arda olan püskürmeler
sonucunda maddelerin üst üste yığılmasıyla ortaya çıkan yükseltiler de aynı
biçimde adlandırılır. Yüzeye çıkan ergimiş durumdaki maddeler zamanla
katılaşarak volkanik kayaları oluşturur. Depremler gibi yanardağların da çoğu
levha sınırlarına yakın yerlerde bulunur. Öte yandan, nasıl ki, levha sınırlarına
uzak yerlerde de zaman zaman deprem olursa, bazı yanardağlar da levhaların
iç bölümlerinde bulunur.
Yayılma Sırtları:
Okyanus dibinde. İki levhanın birbirinden uzaklaşmakta olduğu sınırda,
okyanus ortası sırtları ya da yayılma sırtları adı verilen yanardağlardan oluşan
sıra dağlar vardır. Levha birbirinden ayrıldıklarında astenosfer üzerindeki
basınç azalır. Bunun sonucunda, levha sınırının altında bulunan katı
durumdaki minareler tanecikleri ergiyerek magmaya dönüşür. Yükselmeye
başlayan yeni magmanın çoğu levha kenarlarında katılaşıp kalır, yüzeye
ulaşan bölümü ise okyanus tabanında yanardağlar oluşturur.
●
●
●
●
Plastik Kayalar:
Bilim adamları, astenosferi genellikle “plastik” olarak tanımlarlar. Bunun
nedeni, astenosferin büyük bir bölümün yumusak olmasına karşın, sıvıdan çok
küçük miktarlarda magma bulunan katı mineral taneciklerinden oluştuğunu
düşünüyorlar. Astenosferdeki sıcaklığın, minerallerin çoğunu eritmeye yetecek
kadar yüksek olmasına karşın üsteki litosfer katmanın neden olduğu yoğun
basınç bunu engeller.
Dalma-Batma Bölgesi Yanardağları:
Yanardağlar, iki levhanın çarpışması sonucu birinin diğeri altına daldığı levha
sınırlarında oluşur. Dalan levha, 100-200 km derinlikte bulunan ve dalmabatma bölgesi adı verilen bölgede erimeye başlar ve magmaya dönüşür. Bu
magma, levhanın üzerinde biriken tortullar ve ergimiş durumdaki okyanusal
litosferden oluşur. Magma ,tortullarla birlikte yerin derinliklerine çekilen su
içerir. Oluşan yeni magma, çatlaklardan geçerek yüzeye püskürür ve üstteki
levhanın üzerinde yanardağların oluşuma yol açar. Bu çatlaklar ,levhaların
hareketi sonucunda oluşur. Üstteki levhanın okyanusal litosfer levhası olması
durumunda, yanardağların su yüzeyinin üzerinde kalan bölümleri bir dizi
volkanik ada oluşturur.
Download