T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ 18. YÜZYIL OSMANLI-RUS İLİŞKİLERİ LİSANS TEZİ TEZİ HAZIRLAYAN MEHMET KARASAKAL TEZ DANIŞMANI YRD. DOÇ. DR. NİLÜFER BAYATLI EDİRNE 2002 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ.............................................................................................................................. 5 GİRİŞ................................................................................................................................. 6 A-RUSYA’NIN GELIŞMESI COĞRAFI KONUMU VE SINIRLAR........................ 6 B-XVIII. ASRA DOĞRU OSMANLI İMPARATORLUĞU....................................... 7 1-OSMANLININ AVRUPA KARŞISINDA GERI ÇEKILIŞI...................................... 7 2-GERILEMESINE RAĞMEN OSMANLININ GÜÇLÜLÜĞÜ.................................. 7 3-GENEL OLARAK XVIII. YY.’DA OSMANLI İMPARATORLUĞU...................... 8 4-OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN DEMOGRAFIK YAPISI............................. 8 C-OSMANLI-RUS İLIŞKILERININ BAŞLAMASI VE GELIŞMESI...................... 8 1-İLK SÜRTÜŞME VE 1569 SEFERI........................................................................... 8 2-ÇEHRIN SEFERI......................................................................................................... 9 D-I.PETRO VE OSMANLI İMPARATORLUĞU........................................................ 10 I.BÖLÜM I.MUSTAFA DÖNEMİ (1695-1703)............................................................................... 12 A-TAHTA GEÇIŞI VE İLK İCRAATLARI................................................................. 12 B-KARLOFÇA'DAN SONRA OSMANLI İMPARATORLUĞU............................... 12 1-BARIŞ İÇIN RUS İSTEKLERI................................................................................... 13 2-İSTANBUL ANTLAŞMASI VE ÖNEMI................................................................... 14 C II.MUSTAFA’NIN ÖLÜMÜ VE ŞAHSIYETI.......................................................... 15 II. BÖLÜM II. AHMED DÖNEMİ ( 1703 – 1730 )............................................................................ 17 A-TAHTA GEÇIŞI VE İLK İCRAATLAR................................................................... 17 B-RUSLARIN BALKANLARDAKİ FAALIYETLERI............................................... 17 C-PRUT SEFERI.............................................................................................................. 18 1-HARBIN SEBEPLERI................................................................................................. 18 2-TÜRK-RUS HARBINDEKI GELIŞMELER.............................................................. 19 3- PRUT ANTLAŞMASI................................................................................................ 21 4- PRUT’UN DEĞERLENDIRILMESI ( KRITIĞI ).................................................... 21 D-RUSYA ILE ANLAŞMAZLIK VE EBEDI BARIŞ.................................................. 22 E-III.AHMED’IN ÖLÜMÜ VE ŞAHSIYETI................................................................ 23 III.BÖLÜM OSMANLI – RUS İŞKİLER İ DAHİLİNDE ÇAR PETRO (1689 –1725).................. 24 A- ÇAR PETRO VE TARIH SAHNESINE ÇIKIŞ.......................................................24 B- PETRO’NUN ŞARK POLITIKASI........................................................................... 24 C-RUSYA’DA PETRO’NUN YENILIKLERI.............................................................. 26 D-PETRO’NUN ÖLÜMÜ VE RUS TARIHINDEKI ROLÜ....................................... 26 E- PETRO’NUN VASIYETNAMESI............................................................................. 27 F – PETRO’ NUN HALEFLERI.................................................................................... 28 IV. BÖLÜM I. MAHMUD DÖNEMİ ( 1730 – 1754 )......................................................................... 29 A-TAHTA ÇIKIŞI İLK İCRAATLARI......................................................................... 29 B- RUS ORDUSUNUN KIRIM’ I İSTILASI................................................................ 29 C-OSMANLI RUS SAVAŞLARI ( 1736 – 1739 ).......................................................... 30 1. HARBIN SEBEPLERI................................................................................................ 30 2. SAVAŞIN GELIŞIMI VE BITIŞI............................................................................... 30 3. BELGRAD ANTLAŞMASI VE ÖNEMI................................................................... 32 D. LEHISTAN MESELESI............................................................................................. 33 E- I. MAHMUD’UN ÖLÜMÜ VE ŞAHSIYETI............................................................ 34 V. BÖLÜM III. MUSTAFA DÖNEMİ ( 1757 – 1774 )...................................................................... 36 A. TAHTA ÇIKIŞ VE İLK İCRAATLARI................................................................... 36 B. 1768 – 1774 OSMANLI – RUS SAVAŞLARI............................................................36 1 – HARBIN SEBEPLERI.............................................................................................. 36 2- HARBIN GELIŞIMI VE BITIŞI................................................................................ 37 A)KARTAL SAVAŞI................................................................................................38 3- RUSLARIN MORA HAREKATI VE ÇEŞME FACIASI......................................... 39 4. RUSLAR’IN KIRIM HAREKATI.............................................................................. 42 5- HARBIN YENIDEN BAŞLAMASI........................................................................... 42 C. III. MUSTAFA’NIN ÖLÜMÜ VE ŞAHSIYETI....................................................... 43 VI . BÖLÜM I . ABDÜLHAMİD DÖNEMİ ( 1774 – 1789 )............................................................... 45 A-TAHTA GEÇIŞI VE İLK İCRAATLARI................................................................. 45 B-KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI...................................................................... 45 C-AYNALI KAVAK TENKIHNAMESI........................................................................46 D-KIRIM‘IN İLHAKI...................................................................................................... 48 E-I. ABDÜLHAMID ‘IN ÖLÜMÜ VE ŞAHSIYETI.................................................... 50 VII.BÖLÜM III.SELİM DÖNEMİ........................................................................................................ 51 A-TAHTA GEÇIŞI VE İLK İCRAATLARI................................................................. 51 B-OSMANLI-RUS SAVAŞLARI.................................................................................... 52 1-SAVAŞ DÖNEMI........................................................................................................ 52 2-YAŞ ANTLAŞMASI................................................................................................... 55 3-SAVAŞIN SONUÇLARI............................................................................................. 56 C-RUSYA İLE İLK İTTIFAK........................................................................................ 57 D-III.SELIM’IN YAPTIĞI DÜZENLEMELER........................................................... 59 E-III.SELIM’IN ÖLÜMÜ VE ŞAHSIYETI.................................................................. 60 SONUÇ.............................................................................................................................. 62 BİBLİYOGRAFYA.......................................................................................................... 65 -DİZİN-.............................................................................................................................. 67 EKLER.............................................................................................................................. 72 ÖNSÖZ Tarihi olayları incelemede iki devlet arası münasebetler her zaman ilgimi çekmiştir. Bu nedenle daha severek işleyebileceğim iki devlet ilişkileri Genel anlamda tezimin ana konusu olarak belirlenmiştir. Büyük bir imparatorluk olan Osmanlı Devleti ve en yoğun olarak ilişkide bulunduğu Rusya Devleti’nin münasebeti değerli danışman hocamın da rızasıyla bitirme tezimin konusu olmuştur. Ancak,iki ülkenin uzun siyasi geçmişi nedeniyle ben bu iki büyük devletin XVIII.yy.’ı acizane anlatmaya çalıştım. Konuları anlatırken başta Akdes Nimet Kurat, Süleyman Kocabaş ve Mehmed Saray gibi Osmanlı-Rus ilişkilerinde müstesna eserler yazmış olan hocalarımın haricinde 30’un üzerinde eserden yararlandım. Gerek arşivlerin lisans öğrencilerine kapalı olması, gerek kütüphanelerden kitap çıkarılamaması bazı olmaması gerek durumlar neticesinde pek orijinal bir çalışma yapamadığımı üzülerek ifade etmek istiyorum. Ancak,mevcut kaynakları en iyi şekilde tetkik ve tasnif ederek bu açığımı kapatmaya,sunumu en iyi şekilde tamamlamaya çalıştım. Çalışmalarım esnasında birikimlerini ve yardımlarını hiçbir şekilde benden esirgemeyen ve yönlendirmeleriyle çalışmalarımı takip eden,ayrıca örnek bir insan olan çok değerli hocama Yrd..Doç. Dr. Nilüfer BAYATLI’ya sonsuz teşekkürlerimi bir borç biliyorum. Ayrıca “Metod” konusunda bilgilerinden istifade ettiğim, bilimsellik açısından çalışmama öğretileriyle katkıda bulunan sayın hocam Prof. Dr. İlker ALP’e, ayrıca tezimi bilgisayarda yazımı sırasında önemli katkıları olan arkadaşım Yüksel ÖZDEMİR’e ve öğrenimim boyunca çok yardımını gördüğüm Araştırma Görevlisi Cengiz FEDAKAR’a,bu seviyeye gelmemde katkısı olan bütün hocalarıma ve bölümün çalışanlarına da ayrıca teşekkür ediyorum ve saygılarımı sunuyorum. EDİRNE 2002 Mehmet KARASAKAL GİRİŞ A-Rusya’nın Gelişmesi Coğrafi Konumu Ve Sınırlar Rusya’nın doğuda Sibir, Astırhan ve bilhassa Kaşan hanlıklarının yıkılmasıyla doğuya, bomboş Sibirya’ya doğru yayılışını önleyecek bir unsur kalmamıştır. Güneyi Kırım Hanlığı Kafkasya’yı Osmanlı ve İran ,batıyı Polonya ,kuzey-batıyı İsveç kapatılıyordu. Nitekim , bu engeller dolayısıyla XVII.asır içinde ciddi bir ilerleyiş ancak doğuya doğru oldu. Büyük Petro,1725’e kadar İsveç aleyhinde topraklar kazanarak Baltık Denizi’ne çıktı. 1721’de Estonya,Litvanya,Güney Korelya,Rusya’ya geçti.Büyük Petro ,sınırlarını Baltık ve Pasifik’e (Büyük Okyanus) kadar genişletmiştir. Sırada Karadeniz vardı. Ancak Osmanlı engelini bir türlü aşamadı.1 Büyük Petro ile Büyük (II) Katerina arasındaki dönemde (1725-1762) durgunluk vardı. II Katerina döneminde Polonya Krallığı aleyhine genişleyen Rusya ,üç aşama sonundaki bölüşün sonunda büyük Polonya Devletini tamamen ortadan kaldırdı. Böylece, Rusya –Almanya-Osmanlı burun buruna gelmiş ,aradaki stratejik bölge yok olmuştu. 1783’de Kırım Hanlığı Rusya’ya ilhak edildi. Bütün Ukrayna,Kırım,Azar Denizi’nin doğusu Rusya’nın eline geçti. Karadeniz deki Osmanlı tekeli sona erdi. Azak Denizi’nin tamamı ile Kırım’dan batıya doğru Dinyester’e kadar olan Karadeniz’in kuzeybatı sahiline Rusya yerleşti. Daha sonra Kafkasya’nın ve Batı Türkistan’ın tamamı fethedildi. Çin’den bazı belgeleri aldılar ve sınırlarını maksimum seviyeye ulaştırdılar.2 1750’de Polonya ve Prusya hariç Avrupa’nın en geride büyük devleti iken 1771’de Osmanlı’yı kesin şekilde mağlup etmesi ,Kırım’ı işgali , Polonya’da üstünlük kazanması üzerine birden yükseldi. Fransa ve İngiltere’den sonra Dünyanın 3.devleti oldu ve Osmanlı’yı 4.’lüğe düşürdü. 1) Yılmaz Öztuna,Devlerler ve Hanedanlar(Avrupa Devletleri), C.IV, Ankara 1996, s.213. 2) Yılmaz Öztuna, a.g.e.,, s.1-2. 3) Yılmaz Öztuna, Büyük Osmanlı Tarihi, C.V, İstanbul 1994, s.34. Bu sıralama I. Dünya Savaşından sonra sırasıyla İngiltere ,Amerika ,Fransa Almanya, Japonya, Rusya, İtalya, Çin şeklinde olmuştur. II. Dünya Savaşından sonra ise Rusya ABD’den sonra Dünyanın 2.ehemmiyetli devleti haline geldi. Aslında günümüzde de öyledir.1750’li yıllarda Rusya’nın başşehri Petersburg, yüzölçümü:16517185 kilometre kare, nüfusu: 15000000,büyük şehirleri Moskova 120000, Petersburg 100000 nüfuslu idi3. B-XVIII. ASRA DOĞRU OSMANLI İMPARATORLUĞU 1-Osmanlının Avrupa Karşısında Geri Çekilişi Osmanlı orduları Temmuz 1683’de Viyana’yı şiddetle muhasara etti. Ancak Alman-Leh kuvvetlerinin müşterek karşı koymasıyla Osmanlı bozguna uğradı ve Belgrad’a çekildi. Bu yenilgi Avrupa’nın Osmanlıyı durdurabileceği heyecanını doğurmuştu. Osmanlı İmparatorluğu ,artık eski gücünde olmadığını saklayamıyordu. Ve artık yavaş yavaş çözülüyordu .Viyana bozgunundan sonra 1699’a kadar olan devre bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi4.Osmanlının batıda büyük toprak kaybetmesi ve Rusya’nın da Avrupa’daki ittifaka katılması ile bu çözülme daha sonrada devam etti. 2-Gerilemesine Rağmen Osmanlının Güçlülüğü XVIII. asrın başlarında Osmanlı İmparatorluğu ,büyük ve derin zaaflarının açığa çıkarmış ve eski gücünden çok şey kaybetmiştir. Ancak temelleri o derece sağlam atılmıştır ki, gerilemesi ve çökmesi için daha yüzyıllar geçecektir. Henüz 1769’a kadar Osmanlı ,hemen her bakımdan Dünyanın halen birinci devletidir. Hatta 1739’da biten savaşta ,o tarihte güç kazanmış olan Almanya ve Rusya İmparatorluklarının ikisine birden karşı koyup savaşı zafer ve büyük toprak kazancıyla kapamıştır. Gerçekten bu devirde en kuvvetli diğer iki devletin birleşik kuvveti Osmanlı gücünün derecesine erişmiyordu5. 4)Feridun Emecan,Osmanlı Devleti Tarihi (Ircıca),C.I,İstanbul 1999,s.55. 5)Yılmaz Öztuna,Büyük Türkiye Tarihi,C.VI,İstanbul 1978,s.?. 3-Genel Olarak XVIII. YY.’da Osmanlı İmparatorluğu Avrupa müspet bilgi ve tenkidi görüş teşebbüslerindeki azim ve devamlılık, çalışkanlık ve ileri görüşlülüğüyle ,çoktan Doğuyu ve Doğunun en büyük ve ileri temsilcisi Osmanlı İmparatorluğu’nu geçmişti. XVIII. asırda hemen bütün müesseselerinde Avrupa’nın Türkler’e olan üstünlüğü açığa çıkacaktı. Üstelik okyanusları ele geçirmesi ,Batıya büyük bir maddi güç ve zenginlik kazandıracak ,sermaye birikmesi yolu ile Dünyanın en büyük kısmını ele geçirmeye hazırlanacaktır. XVIII. asrın ortalarından itibaren Hindistan’daki pek kudretli Türk İmparatorluğu birden çöküvermiştir. Ancak ,anavatan Anadolu ve Rumeli’ne dayanan Osmanlı Devletinde çöküntünün bu kadar ani olmaması tabiidir.6 4-Osmanlı İmparatorluğu’nun Demografik Yapısı XVIII. Y.Y ‘da Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul’dur. Yüzölçümü:15538000 kilometre karedir. Nüfusu :76150000’dir. Osmanlıların Avrupa ve Afrika’daki büyük şehirleri:İstanbul 1400000, Kahire 580000, Edirne 350000,Cezayir 125000 ,Tunus 115000, İskenderiye 93000,Bükreş 50000, Selanik 75000 ,Belgrat 74000, Vahran 53000, Filibe 50000, Bosna sarayı 50000, Silistre 50000, Sofya 50000, Üsküp 50000,Babadağı50000 Asya şehirleri bu listeye alınmamıştır. İstanbul, dünyanın en kalabalık şehriydi. 7 C-Osmanlı-Rus İlişkilerinin Başlaması Ve Gelişmesi 1-İlk Sürtüşme Ve 1569 Seferi Ruslar, bazen kendi komutanları, bazen de himayesindeki Kossoklar ,Çerkezler ve Nogaylar vasıtasıyla Osmanlı himayesindeki Azak kalesine doğru taarruz ettikleri halde, Çar IV İvan, Kırım Han’ına gönderdiği mektuplarda, tecavüz hareketlerinin kendi kontrolü dışında yapıldığını ifade ederek Osmanlı Devleti ile açık bir ihtilaftan şiddetle 6) Yılmaz Öztuna,Büyük Türkiye Tarihi,C.VI,İstanbul 1978,s.266. 7)Yılmaz Tuna,Büyük Türkiye Tarihi,C.V.İstanbul 1994,s.29-30. kaçınmıştır.8Bu sebepledir ki Osmanlı Devleti karşı tedbirler almaya başlamıştır. Ancak bunları pek hayata geçirememiştir.(Don-Volga Kanalı Projesi gibi) Sokullu Mehmed Paşa ,eskiden Nogaylar'ın elinde olan ancak şimdi kafirlerin olan Kozan ve Ejderhan’ı (Astırhan) almaya karar vermiştir. Aldığı tedbirler ve topladığı kuvvetlerle 1569 yılını Ağustos ayında Perovolok mevkiine geldi. Ancak buraları müsait bulmayıp ,zaman kaybetti. Astırhan’a yardımcı Rus kuvvetlerinin geldiğini duyunca onlardan önce çok iyi tahmin edilmiş olan Astırhan Kalesini kuşattı Kale kuşatması büyük bir kayıpla başarısızlıkla sonuçlandı. Seferin başarısızlıkla sonuçlanmasının en önemli sebebi, İstanbul’ da Sokullu’nun muhaliflerinden de cesaret alan ve hiçbir zaman oralarda Osmanlı hakimiyetini istemeyen Kırım Hanı’nın hainnane hareketlerde bulunduğudur.9 2-Çehrin Seferi Barış ancak gerçekleşmişken Sarıkamış Kassaklarının lideri olan Doresenko’nun Ruslara iltihakı ve Ukrayna’nın Rus istilasına uğraması Çehrin Seferi’nin başlamasına sebep oldu. IV Mehmet Tuna’ya kadar iştirak etmiş daha sonra geri dönmüştür. Üstün Rus kuvvetlerine karşı bir şey yapamayan ve geri çekilen Şeytan İbrahim Paşa da azledilmiştir. Bilahare Kara Mustafa Paşa kumandasındaki Osmanlı orduları Çehrin Seferinde büyük mücadelelerde bulunmuşlardır.10Çehrin Kalesi Tasma Suyu kenarında bulunuyordu. Etrafı bataklık için-deydi Meydana gelen şiddetli çarpışmalardan sonra nihayet muhasaranın otuz üçüncü günü iki lağım patlatılarak surlardan gedikler açıldı. Çehrin zapt edildi.12 Ağustos 1678’de kazanılan bu zafer ile Ruslara ağır bir darbe vuruldu.11 Çehrin Seferinde Rusların ve Kazakların yenilmelerinde Kırım kuvvetlerinin hissesi büyük olmuştur. Sefer sonunda akdedilen barışın esasları,Ruslarla Türkler değil ,Kırım ile Moskova mümessilleri arasında,Bahçesaray’da akdedilmiş olması ayrıca önemlidir.12İki yıl süren müzakerelerden sonra nihayet barış yapılabildi. 8)Mehmet Saray,Türk-Rus münasebetlerini bir analizi,İstanbul,1998,s.28,29. 9) Mehmet Saray,a.g.e.,s.32-33. 10)Mücteba İlgüreh,”IV.Mehmed” maddesi,Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi,C.II,İstanbul,1993, s.67,68. 11) Mehmet Saray,a.g.e., s.41. 12)Akdes Nimet Kurat,a.g.e., s.234. 7 maddeden ibaret olan ve “Bahçesaray Barışı” adını taşıyan bu uzlaşma Rusya ile ve aynı zamanda Osmanlı Devleti arasında yapılmış olmakla,”İlk Türk-Rus barışı” mahiyetindedir. Maddeleri şunlardır: 1-Mütareke 20 yıl müddetle olup (3 Ocak 1681’den başlayarak) Kırım Hanlığı ile Rusya devlet sınırlarını Dinyeper Nehri tespit edilecekti,Han’a geçen 3 yılın vergisi birden ödenecek ve bundan sonra Mutod yıllık gönderilecekti. 2-Dineper ile Aksu arasında Han ve Türkler hiçbir şehir (kale) yapmayacak ve mültecileri kabul etmeyeceklerdi. 3-Tatarlar,Dinyeper’in her iki tarafta sürülerini otlatabilecekler,Kazaklar da Dinyeper boyunca balık avlamak ve tuz almak için Karadeniz’e kadar gidebileceklerdi. 4-Kiyef , Moskova hükümetinin elinde kalacaktı. 5-Zaporog Kazakları ,Çar’a tabii olacaklardı. 6-Çar’ın lakapları tam olarak yazılacaktı. Tatarlar para karşılığında veya mübadele suretiyle salı verileceklerdi. 7-Sultan ve Han Çar’ın düşmanlarına yardım etmeyeceklerdi.13 Buna göre Rus-Kırım münasebetleri uzun süre bu “Bahçesaray Barışı”na göre tanzim edildi. D-I.Petro Ve Osmanlı İmparatorluğu Petro 1689 Ağustos’unda hakimiyeti eline aldı. Başa geldiğinde daha çocuk idi. Ancak 1694’den sonra devlet işleriyle ve ciddi meselelerle meşgul olmaya başladı. Petro, akıl hocaları İskoçyalı Gordon ve İsviçreli Lefort ‘un teşvikleri ile büyük bir işe teşebbüse karar verdi.Rusya’yı “sıcak” denizlere çıkarmak için harekete geçmek !.. Bu maksatla ,Osmanlı Devletinden ,Don Nehri mansıbındaki Azak Kalesinin zaptı için sefer hazırlığına başladı.14(Ancak buna II.Mustafa döneminde değineceğiz.) O zamana kadar karanlıkta kalan ,fakat başındaki adamın dehası ile Kuzeyde Osmanlılar için uğursuz ışık saçan bir millet Avrupa sahnesinde birden bire ortaya çıktı. 13) Akdes Nimet Kurat,a.g.e.,s.235. 14) Akdes Nimet Kurat,a.g.e.,s.252. Bu gelişmenin sonucu olarak bütün eğlenceler,idamlar,vezirlerin sık sık yer değiştirmeleri bıçak gibi kesildi. Bu millet Ruslar,bu adamda Çar Petro(I.)15 idi. Papaların ve Alman ileri gelenlerinin de yardımlarıyla tedricen modernleşen Ruslar, jeopolitik mevkilerinin sağladığı avantajla, ateşli silahlar bakımından pek gelişmemiş olan Doğu Türk ilerine doğru ilerlemeye başlarken, kurdukları muazzam haber alma teşkilatıyla Rus emperyalizminin de temellerini atmış oluyorlardı. Avrupa’nın Rönesans ve reform hareketlerini müteakip Türklere karşı önce dengeyi, sonra ilim ve teknikte ilerleyerek üstünlük sağlamaları ve bunun neticesi olarak askeri galebeleri, Ruslara Asya’da üstünlük kazandırmıştır16.Bütün bunlara rağmen Rusya,Osmanlı Devletine tek başına harp açmak cesaretini daha kendinde görmemektedir.II.Viyana Bozgunundan sonra Avrupa Hristiyan aleminde teşekkül eden yeni haçlı birliğine girmek suretiyle,Osmanlı’dan da toprak koparma yolunu tuttu.17 Moskova hükümeti,daha 1686’da “Mukaddes ittifak”a katılmakla,Osmanlıya karşı düşmanca bir durum almıştır.Moskova Rusya’sında “Türk Düşmanlığı”nın uzun zamanda beri mevcut olduğunu da görmüştük.1687 yılında kırıma karşı sefer açmakla Rusya,Osmanlı İmparatorluğu ile de fiilen harbe başlamış oluyordu.Petro da Kremlindeki “Türk düşmanlığı” telkini ile büyüdüğünden Karadeniz’e çıkmak ve Türkler’i en nazik yerlerinden vurmak siyasetine benimsemiş ve bu maksatla Azak Kalesi’ni zapta büyük emellerini gerçekleştirmeye karar vermiştir18.Babası Çar Aleksey Michayloloziç de azılı Türk düşmanı olup, Osmanlı Devletine düşmanlığını açıkça göstermiştir19.Çar Petro,Osmanlı tarihlerinde “Koca Petro veya Deli Petro” olarak adlandırılır.20 Viyana bozgunu (1683) ile, Türkler bütün Avrupa cephelerinde mücadele etmek mecburiyetinde kalınca,Ruslar teşebbüsü tamamen ellerine geçirmişlerdir.Bundan sonra genişledikçe hırsı artan,hırsı arttıkça saldıran bir Rus emperyalizmi,buna karşı cepheden cepheye koşan Türklerin hukuku korumak için kanlarıyla suladıkları vatan topraklarının şanlı müdafaalarına tanık olunacaktır. 15)Alohonse De Lamortine,Osmanlı Tarihi,C.II,s.795,796. 16) Mehmet Saray,a.g.e..,s.46-47. 17)Zuhuri Danışman,Osmanlı İmp. Tarihi,C.X,İstanbul 1965,s.150. 18) Akdes Nimet Kurat,a.g.e.,s.252-253. 19)Süleyman Kocabaş,Tarihte Türk-Rus Mücadelesi,İstanbul 1989,s.63. 20)Zuhuri Danışman,a.g.e..,s.150. I.BÖLÜM II.MUSTAFA DÖNEMİ (1695-1703) A-Tahta Geçişi Ve İlk İcraatları II.Mustafa, IV.Mehmed’in oğlu olup, annesi Rabia Gülnüş Sultan’dır.5 Haziran 1664 tarihinde Edirne’de dünyaya gelmiştir.Babası IV.Mehmed tarafından Lehistan seferinde Baba Dağı’na kadar beraber götürüldü.Bu dönemde hükümdar tarafından II.Mustafa iclas edilmek istenmiş ise de , halim ve selim bir zat olan II.Süleyman tahta çıkartılmış Mustafa, babası ve küçük kardeşi Ahmed ile Topkapı sarayında şimşirlik dairesinde hapsedilmiştir.1689’da her üçü de Edirne’ye nakledildi.21 IV.Mehmed’in büyük oğlu II.Mustafa amcasının ölümü üzerine tahta çıktı(6 Şubat 1695) vezir Mezomarta Hüseyin Paşa,Türklerin yetiştirdikleri son deha sahibi amiral , Venedik donanmasını, Sakız Boğazı ve Koyun Adaları açık deniz muharebelerinde ard arda iki defa ağır şekilde bozdu (9 ve 18 Şubat 1695) ve Sakız ‘ı geri aldı. (22 Şubat)22 I.Mustafa, II.Viyana muhasarasından beri devam etmekte olan harbe son vermek istiyordu. Ayrıca padişah harplerdeki muvaffakiyetsizliklerini kendisinden önceki padişahların zafiyetine bağlıyor kendisine zevk-i sefanın haram olduğunu ve niyetinin ceddi Kanuni Süleyman gibi bizzat sefere çıkmak olduğunu ifade ediyordu.II.Mustafa , ilk sefer-i hümayununa çıktı.Transilvanya ‘da Lugoş Meydan Muharebesinde Alman ordusunu yendi.(22 Eylül 1695)23 21)Alderson,”II.Mustafa” maddesi,İslam Ansiklopedisi,C.XVII,İstanbul 1964,s.696. 22)Heyet ,Osmanlı Tarihi,Türk Ansiklopedisi,C.XXVI,Ankara 1977,s.106. 23) Heyet ,Osmanlı Tarihi,Türk Ansiklopedisi,C.XXVI,Ankara 1977,s.106. 24)Heyet,Osmanlı Tarihi.,a.g.e.,s.105. B-Karlofça'dan Sonra Osmanlı İmparatorluğu 1683-1699 büyük savaşına “Felaket seneleri” denir. Bu yıllarda Osmanlı, tek başına kudretli bir koalisyonla İmparatorluğu, Polonya savaşmıştır. Almanya İmparatorluğu, Rusya Krallığı ve Venedik Cumhuriyeti bu koalisyonun büyük devletleridir, bunlara Osmanlı’nın hemen hemen daimi denecek şekilde harp halinde bulunduğu İspanya Krallığı ile bir sürü orta ve küçük boyda devlet eklenebilir.24 26 Ocak 1699 tarihinde Karlofça Antlaşması imzalanmış ve bu antlaşmayla Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme dönemi açık olarak belirtilmişti.Karlofça Antlaşması her ne kadar ittifak mensupları ile aynı mahal ve zamanda kararlaştırılmış ise de her hükümet kendisine ait meselelerde yalnız başına Osmanlı hükümeti ile anlaşmaya vardıklarından, ilk bakışta umumi bir konferans mahiyetinde görüldüğü halde, aslında ayrı ayrı müsalehalar manzumesidir.25 Karlofça Antlaşmasından sonra Osmanlı Devleti siyasi alanda kaybedilen bölgelerin geri alınması için umutsuca çaba harcamaya başlamıştı. Fakat Avrupa devletleri uygarlık yönünden büyük aşamaları başarmış olduklarından sonuç alınamamıştı. Böylece Osmanlı hükümeti de kuzeyde büyük idealler peşinde koşan güçlü ve tehlikeli bir düşman devlet olan Rusya karşısında yalnız kaldığını anlamıştı.26 1-Barış İçin Rus İstekleri Karlofça müzakerelerine Ruslar iştirak ettilerse de, Kerç Boğazı’nı istemeleri yüzünden bir anlaşmaya varılamadı. İki yıllık bir mütareke akdedildi.27Daha sonra müttefiklerinin antlaşmalar imzalamaları sonucu yalnız kalan Rusya,bu hali ile emeline ulaşamayacağını düşündüğü için İstanbul’a bir elçilik heyeti gönderdi.28Yeni Rus Çarı 25)İsmet Parmaksızoğlu,”Karlofça” maddesi ,İslam Ansiklopedisi,C.VI,İstanbul 1964 ,s.349. 26)Genelkurmay Askeri Tarihi ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı ,Prut seferi,C.III,K.IV,Ankara1981,s.3. 27)Akdes Nimet Kurat,Rusya Tarihi,Ankara 1993,s.255. 28)Sezer Tansuğ,”Osmanlı Gravürleri”,Osmanlı Ansiklopedisi,C.V,İstanbul 1996,s.253. 29)Mehmet Saray ,a.g.e.,s.49. 30)Süleyman Kocabaş,Tarihte Türk-Rus Mücadelesi,İstanbul 1989,s.70. 31)Zuhuri Danışman,Osmanlı İmparatorluğu Tarihi,C.X,İstanbul 1965,s.158. Deli Petro,ne yapıp yapıp Rus tüccarlarının Karadeniz’de ticari faaliyette bulunmalarını temine çalışıyordu.Onun içindir ki gönderdiği elçilere bu durumu ne pahasına olursa olsun iyi savunmalarını tembih etmişti.29Antlaşma şartlarını konuşmak için İstanbul’a gelen Rus elçisi Galitzin 30 Oukraintsov,Osmanlı Devleti’nden Azak ve Taygon’dan İstanbul’a kadar Karadeniz’de Rus gemilerinin serbestliğini ve diğer isteklerde bulunmuş ancak bunlar daha divan tercümanı Aleksandır Mavro kordato tarafından reddedilmiştir. Petro, İsveç ile harp etmeyi kararlaştırdığı için isteklerinde fazla ısrarcı olmamıştır.Rus elçisi Oukraintsow ile Reisülküttap Rami Mehmet Efendi ve divan-ı hümayun baş tercümanı Mavrokordato arasında yapılan müzakerelerden sonra31 iki devlet arasında 14 Temmuz 1700 tarihinde İstanbul Antlaşması imzalandı. 2-İstanbul Antlaşması Ve Önemi 1-Azak Kalesi Ruslara terk edilecekti. 2-Rusların Dinyeper üzerinde ele geçirdikleri Tavan,Kaskerman,Nusretkerman, Sağkerman kaleleri yıkılarak arazileri Osmanlılara iade edilecektir. 3-Ruslar İstanbul’da daimi elçi bulunduracaklardır. 4-Ruslar Kudüs’ü ziyarette tamamen serbest olacaklardır.32 5-Rus Kazakları Karadeniz’e inmeyecekler ,Tatar askerleri de Rusya’ya akın yapmayacaklar. 6-Son muharebeye kadar Rus Çarlığının Kırım Hanlarına verdikleri haraç kaldıracaktır ve Rusya’nın istiklali tarafımızdan tasdik edilecektir.33 7-Esirler karşılıklı iade edilecektir34 Petro bütün ısrarlarına rağmen iyi bir antlaşma yapamadığı içim tekrar faaliyete geçerek,bu seferde kuvvet yoluyla neticeye gitmeyi denedi.Ancak,bununda çıkar yol olmadığını çok geçmeden anlamıştır.Bir Rus elçisini İstanbul’da daimi olarak oturmaya başlaması kararı da Türkiye’nin aleyhindeydi.I.Petro,P.A Tolstoy’u büyükelçi olarak 31)Zuhuri Danışman,Osmanlı İmparatorluğu Tarihi,C.X,İstanbul 1965,s.158. 32) Mehmet Saray ,a.g.e.,s.158. 33)Zuhuri Danışman,a.g.e,s.49. 34)Süleyman Kocabaş,Tarihte Türk-Rus Mücadelesi,İstanbul 1989,s.70. atayarak 1702’de İstanbul’a gönderdi.Osmanlı Sarayı bu elçiye daima şüphe ile baktı.Elçi,normal elçilik görevleri dışında casusluk,reayayı kışkırtma vs. faaliyetlerinde bulunuyordu.35 Rusya bu antlaşma ile Osmanlı Devletinden ilk kazançlarını elde etmiş oluyordu. İstanbul barışı,Osmanlı imparatorluğunun Rusya’ya karşı yenilgiyi kabul ettiği ilk siyasi uzlaşma belgesi olarak nitelendirilebilir. Çünkü bu anlaşmayla Karadeniz’in kilit sayılan Azak Kalesi’nin Ruslar’a terk edilmesi Aşağı Dinyeper'e göre geniş bir bölgeyi kapsayan Kazak topraklarının yine Ruslar’a verilmesi,özellikle Kırım Hanlığı’na karşı yeni gelişmekte olan Rus tehlikesinin daha da arttırmış bulunuyordu.36 Bu antlaşmayla Rusya Karadeniz’e ayağını atmış Kırım Hanlığının gelir kaynaklarını kurutarak burasının zayıflatılıp Rusya’nın eline olgun bir meva gibi düşmesinin ortamı meydana getirilmiştir. Rusya’nın bağımsız bir devlet olduğu yani varlığı Osmanlı tarafından ilk defa tam anlamıyla resmen tanınmıştı.37 II.Mustafa’nın Ölümü ve Şahsiyeti Osmanlı merkezi yönetiminin yeni bir iç krizle karşı karşıya kaldığı dönemde Sultan II.Mustafa’nın tahtan indirilmesi ve Amcazade Hüseyin Paşa,Rami Mehmed Paşa gibi devlet adamları ile birlikte huzuru temin için çalışan fakat bu arada oldukça nüfusta kazanan padişahın hocası Şeyhülislam Feyzullah Efendinin katli ile sonuçlanan Edirne vakası idi(1703)38.Hatta isyanın hedefi ilk önce doğrudan Şeyhülislamın kendisiydi. Nitekim isyan sırasında Feyzullah Efendi feci bir şekilde öldürüldü. İkinci Mustafa tahttan çekildi. Yerine III.Ahmed geçti.Bu pek kolay olamadı,zira bu isyan sırasında ilk defa Al-i Osman’a alternatif arayışları görüldü. Sultan II.Mustafa hadiseler üzerine 23 Ağustos 1703’de tahttan indirilmiş oğlu ve yeğenleriyle birlikte Sarayda göz altına alınmıştır. Mustafa hizmetleri ortada iken karşılaştığı bu durumdan dolayı çok müteessir oldu. Zaten İstiska ve Mesane 35)Süleyman Kocabaş,a.g.e,s.71. 36)Genel Kurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt(ATASE) Başkanlığı,Prut Seferi,C.III,K.IV,Ankara 1981,s.17. 37)Süleyman Kocabaş,a.g.e,s.71. 38)Feridun Emecen,”Kuruluştan Küçük Kaynarcaya”,Osmanlı devleti Tarihi (ırcıca),C.I,İstanbul 1999,s.57. hastalıklarından muzdarip bulunan Mustafa 30 Aralık 1703’de vefat etti. Yeni Camiindeki türbede babasının ayak ucuna defnedildi.39 II.Mustafa şehzadeliğinde seferlerde bulunarak yetişmiş son harp adamı padişahtır. Ve ondan sonra padişahların bizzat orduya kumanda etmeleri Sefer-i Hümayun’a çıkmaları adeti kalmıştır40.(Bkz.Harita 1) II. Mustafa silah kullanmakta, bilhassa okçulukta çok mahir sürat-i intikal sahibi halim ve selim hakşinas zamanının ilimlerine aşina bir zat idi. Kendisine imparatorluğun düştüğü fena durumdan kurtaracak bir hükümdar nazarıyla bakıldığı için, zamanda cereyan eden vekayinin tespitine ehemmiyet verilmiştir.41 II.Mustafa orta boylu kısa boyunlu kızıl ve seyrek sakallı görünüşü itibariyle heybetli idi. II.Mustafa’nın 20 evladı dünyaya gelmiş olup bunlardan 10 tanesi erkekti. Şeyhzadelerden Mahmut ve Osman tahta cülus etmişlerdir.42 Edebiyata meraklıydı ”ikbal-i”mahlası ile bazı şiirler yazmıştır. Hüsnihat sahibi de olup sülus,nesih ve celide de mahiret kazanmıştır. Zamanın tarihine önem vermiş ve Silahtar Fındıklı Mehmet Ağa’yı bu işle görevlendirmiştir. Devrin Nusretname adlı eseri bu suretle meydana gelmiştir. 39)Mücteba İlgüler,”II.Mustafa”,Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi,C.II,İstanbul 1993,s.114. 40)Heyet, Osmanlı İmparatorluğu.,Türk Ansiklopedisi,C.XXVI,Ankara 1977,s.106. 41)Alderson,a.g.e,s.699. 42)Mücteba İlgürel,a.g.e,s.114. II. BÖLÜM III. AHMED DÖNEMİ ( 1703 – 1730 ) A-Tahta Geçişi Ve İlk İcraatlar IV. Mehmed’ in Rabia Gülnüş Sultan’dan doğma oğlu olup, 1673’ de dünyaya gelmiştir. Sultan II. Mustafa’nın öz kardeşidir. 23Ağustos 1703 (10 Rebiülevvel 1115) de Edirne ‘de tahta cülus ettiği zaman 30 yaşının içinde bulunuyordu. Bir isyandan sonra tahta çıktığı için, asi Yeniçerilerin istedikleri 60 kadar devlet adamını onların eline teslim teslime mecbur olmuştur. Bu sırada Osmanlı tarihinde, ancak üç kez vuku bulmuş olan Şeyhülislam katli hadiselerinden biri bu devride olmuştur. Şeyhülislam Feyzullah Efendi yeniçerilere teslim edilmiş ve onlar tarafından türlü hararetlerle öldürülmüştür. Baltacı Mehmet Paşa’yı sadaretten azil ile yerine Çorlulu Ali Paşa’yı getiren ( 3 Mayıs 1706 ) padişah, yedi yıl içinde yedi sadrazam değiştirmeye mecbur oldu43. Bunların ekserisi liyakatsiz kimselerdi. Bu yüzden devletin başına birçok gaileler getirmiştir.44 III. Ahmed devrinde dış siyasetin esası, Karlofça antlaşması ile verilen yerlerin geri alınmasıdır. Bu siyaset silahla yürütülmüş, Rusya ve Venedik’e Karlofça’da verilenler geri alınmış, Almanya’ya verilen topraklar ise büyük gayretlere rağmen geri alınamamıştır, Polonya’ya verilenler ise alınmak istenmemiştir. Zira Bâb-ı Ali’nin 43)Enver Ziya Koral,”III.Ahmed” maddesi,İslam Ansiklopedisi,C.I,İstanbul 1964 ,s.165. 44)Mücteba İlgürel,a.g.e,s.115. siyaseti artık Polonya’yı var gücüyle, Almanya ve Rusya’ya karşı desteklemek ve bu iki devlet arasında ezilmesini sağlayabilmektir.45 B-Rusların Balkanlardaki Faaliyetleri Rusların dostluk gösterilerini samimi olmadığını anlayan Padişah II. Mustafa (1695-1703) ve halefi III. Ahmed (1703-1730) bir yandan Rus elçilerini sorguya çekip Çar’a Azak taraflarında dostane olmayan hareketlerden sakınmasının ihtar eden sert mektuplar göndermişler, diğer taraftan da kötü niyetli komşuya karşı hudut kalelerindeki beylere hazırlıklı olmalarını bildirmişleridir. IV. İvan'dan itibaren Rus Çarlığı hristiyanlık propagandasının tesir kuvvetini iyice idrak ile Balkanlardaki hristiyan unsurların ve bilhassa Ortodoksların hamisi gibi hareket ediyorlardı.46 Rus Çarı Petro da bu sırada Balkanlardaki hristiyanlar kışkırtmaktan geri kalmıyordu. Çünkü, siyasi idealini gerçekleştire bilmek için Osmanlılara karşı savaşa girme kararlı bulunduğundan, aradaki barış antlaşmasını çiğnemekten çekinmedi.47 Ruslar, Türk hakimiyetindeki Karadağ, Bağdan, Eflak, Sırbistan ve Mora ya propagandacılar gönderiyorlar ve bu faaliyetten neticede alıyorlardı. Nitekim, Bağdan voyvodası Dimitri Kantemir, Eflak voyvodası Brankovan, Rus Çarının vaatlerine kanmış, biri alenen diğeri gizli olarak Ruslara yardım edeceklerine dair birer antlaşma imzalamışlardır. Sırp lideri Boğdan Popoviç de,Ruslar harekete geçer geçmez her türlü yardımı esirgemeyeceğine dair söz vermiştir. Deli Petro, İsveç Kralı XII. Karl (Demirbaş Şarl) ‘ı yenince, Doğu Avrupa da birden bire üstün duruma geçiverdi. Çar, Baltık kıyılarını emniyet altına aldıktan sonra ikinci büyük gayesi olan güney politikasına döndü. Çar Petro, İsveç harbi devam ederken bir yandan Azak taraflarındaki hazırlıkların tamamlamış, bir taraftan da Balkanlardaki hristiyan Ortodoksları kışkırtarak kendisi için müsait zemini hazırlamıştı. Harp için bahane arıyordu. İsveç Kralının Osmanlıya ilticası kendisine bu vesileyi vermiş ve bundan sonra Çar gönderdiği elçilerle Osmanlı Hükümetini tehdide başlamıştır.48 45)Heyet,Osmanlı İmparatorluğu,Türk Ansiklopedisi,C.XXVI,Ankara 1977,s.106. 46)Mehmet Saray,a.g.e.,s.52. 47)Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik (ATASE)Başkanlığı,a.g.e.,s.18. 48)Mehmet Saray,a.g.e.,s.52. C-Prut Seferi 1-Harbin Sebepleri İsveç kralı XII. Şarl‘ın, Rusya ile savaşa devam ederken, Osmanlı-İsveç askeri ittifakının kurulmaması hem İsveç hem de Osmanlı açısından bir talihsizlik olmuştur.49 İsveç Kralı Ukrayna Kazakları ile anlaşıp Ruslara saldırdı. Ancak Poltova da yenilgiye uğrayarak müttefiki Kazak hatmanı ile Osmanlı topraklarına sığındı 50. Poltova zaferi ile şımaran Ruslar Osmanlı hükümeti üzerindeki baskılarını arttırmışlardır.51 Petro, Osmanlılarla harbe karar vererek Osmanlı idaresindeki Ortodoks Reayayı (Rum, İslav, Eflak ve Bağdonlılar) metbutları aleyhine tahrik ile Türkler ile yapacağı muharebede dahili isyanlarda istifade etmek istedi52. Ayrıca, Rusların Osmanlıya iltica etmiş olan İsveç Kralı ile askerlerini vurmak için Türk topraklarına tecavüz edip 48 saat içerilere kadar ilerlemeleri, Kırım Hududuna sarkıntılığa başlamaları, Osmanlı-Rus sulhüne rağmen Azak denizinde bir Rus Donanması kurmuş olmaları ve bilhassa İstanbul’daki Moskof elçisi Tolstoy’un Türk milletine iltica etmiş olan İsveç Kralı XII.Charles (Karl-Şarl)’ın hudut haricine atılması ve Mazeppa’nın da hemen Rusya’ya teslimini isteyecek kadar küstahlığa kalkışması nihayet sulhçu padişahın ikazıyla neticelenmiştir.53(Bkz.Harita 4) Kırım Han’ın ve hudut valilerinin verdiği malumattan sonra Osmanlı Devleti, Ruslarla Harbin kaçınılmaz bir hal aldığını anlamış ve 1710Aralığında bütün eyaletlere gönderdiği fermanlarla ertesi sene baharında ordunun toplanmasını emretmiştir. Türk ordusu 1711 Nisanın da sadrazam ve serdar-ı Ekrem Baltacı Mehmet Paşa’nın komandasın da Tuna nehrine ilerlerken Rus Çarı da Lehistan ve Bağdan hudutlarına yığdığı kuvvetlerle, Tuna'yı Türk orduları gelmeden ele geçirmek üzere ileri harekete geçti.54(Bkz. Harita 3) 49)Süleyman Kocabaş,Tarihte Türk-Rus Mücadelesi,İstanbul 1989,s.75. 50)Feridun Emecen,a.g.e.,s.58. 51)Genelkurmay Askeri Tarihi ve Stratejik Etüt(ATASE) Başkanlığı,a.g.e.,s.51. 52)İsmail Hakkı Uzunçarşılı,Osmanlı Tarihi,C.VI,s.179. 53)İsmail Hami Danişmend,İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi,C.IV,İstanbul,s.3. (*)Mazeppa:Lehistan Kralının hizmetine verilmiş olan genç bir Leh soylusudur.Polonyalı bir soylunun karısına aşık olduğu için suçlanmıştır.Vahşi bir atın sırtına bağlanmış sırtındaki yükünde etkisiyle at onu, Kazakların ülkesi Ukraynaya kadar getirmişti. 2-Türk-Rus Harbindeki Gelişmeler 1711 ilkbaharında, 100 bin kişilik bir Türk ordusu, Baltacı Mehmet Paşanın kumandasında harekete geçti. Kırım kuvvetleri ise Dinyester boyunda Rusların karşılamaya hazırlandılar. Petro Yaş şehrinden hareketle, Prut nehrinin sağ sahilini takiben Tuna boyuna inmekte iken, Türk ordusu karşına çıkı verdi. Bunun üzerine, Ruslar çekilmeye başladılar. Fakat Devlet Giray Hanın süratli manevraları neticesinde Rusların ricat yolları kesildi ve Çar, 38 bin kişilik bütün kuvveti ile Pagunluk mevkiinde, Prut boyundaki bataklık bir sahada kuşatıldı.55 (2 Temmuz 1711)(Bkz. Harita5-6) Türkler hem asker hem de topların sayısı bakımından, Ruslara nispetten dört misli fazla idiler. Rus Ordusunun yarısından fazlası muhabere kabiliyetini kaybetmiş, yorgun ve açtı. Türk topları Rus ordugahını her taraftan ateş altına almıştı. Baltacı Mehmet Paşa tam yürüyüş emrini vermek üzere iken, Ruslar barış için girişimlere başladılar. Muhaberenin üçüncü günü idi. Katerina, I. Petro’nun çadırına girerek, onu Osmanlılara sulh teklifinde bulunmaya razı etti.56 Kırım Hanı Devlet Giray bir daha ele geçmeyecek bu fırsatın kaçırılmaması için ısrar etmiştir.57 Devlet Giray Han ile XII. Şarl’ın Türk ordugahında ki mümessili Poniatovski’nin itirazlarına rağmen Baltacı Mehmet Paşa ile Şafirov arasında muahede akdedildi.58 Baltacının kendi söylediğine göre çok muzaffer, çok af edici padişahın bu antlaşmayı müsamaha ile karşılayacağı ümidiyle imzaladı.59 Rusları sulha zorlayan sebepler beli idi. Baltacıyı ise sulha sevk eden sebepler nelerdi? Bu durum daima tartışma konusu olmuştur. Baltıcı çevresine verilen mücevherle paralar sebep gösterilse de bu yanlıştır. Sebeplerin tümü değildir.60 Ayrıca, bizzat Katerina’nın, Baltacının çadırına kadar geldiği ve istirhamlarda bulunduğu hakkında da zayıf rivayetler vardır. Bu nokta aydınlık değildir.61 Bu askeri başarı, diplomatik başarı ile neticelendirilseydi Ruslara karşı önemli bir engel teşkil edilebilirdi. Yani, Rus ordusu Çarı ile birlikte teslim alına bilseydi, Rus kalkınmasının hızı kesilecek ve gelişme planları hiç olmazsa 50-100 yıl daha geriye 54)Mehmet Saray,a.g.e,s.54. 55)Akdes Nimet Kurat,Rusya Tarihi,Ankara 1993,s.260. 56)Süleyman Kocabaş,a.g.e,s.82. 57)Mehmet Saray,a.g.e,s.58. 58)Mücteba İlgürel,a.g.e,s.118. 59)Joseph Van Hammer,Büyük Osmanlı Tarihi,C.VII,s.152. 60)Süleyman Kocabaş,a.g.e,s.84. 61) Zuhuri Danışman,Osmanlı İmparatorluğu Tarihi,C.X, İstanbul 1965,s.202. atıla bilecekti. Gerek askeri gerek siyasi bakımdan dünyada benzerine çok az rastlanabilecek bu büyük tarihi fırsat böylece elden kaçırılmıştır.62 Kırım Hanı ile İsveç Kralının sürekli uyarıların karşı anlaşılmaz nedenlerle direnerek, çok mütevazı koşullarla bir mütareke ve barış antlaşmasına razı olmak, Osmanlı Devletini ele gelecek yönelik büyük tarihi çıkarlarının gerçekleşmesine kesin olarak engel olmuştur. 3- Prut Antlaşması 22 Temmuz 1711 de Türk ordugahına gelen Rus murahhası Şafirov ile şu şartlarla sulh antlaşması yapıldı : 1- Azak Kalesi ne şekilde teslim alınmış ise yine öylece ( Türklere ) teslim edilecek. 2- Muahede hilafına yapılan Taygon, Kamanke, Yeni Kule kaleleri yıkılacak ve bundan sonra oralarda kale yapılmayacak. Kamanke kalesindeki bütün harp levazımı Osmanlılara terk edilecek. 3- Ruslar, Lehistan işlerine müdahale etmeyecek. 4- Baraboş, Potkalı ve Kırım hanına tabi Kassaklara Ruslar tarafından müdahale edilmeyecek. 5- Osmanlı Devleti misafiri olan İsveç Kralı XII. Şarl’ın memleketine gitmesine Ruslar tarafından katiyen mani ve taarruz olunmayacak ve isterlerse sulh yapabilecekler. 6- Osmanlıya gelip giden Rus tüccarından başka, Osmanlıda Rus elçisi bulunmayacak. 7- Osmanlı Hükümet Rus reayasını ve Ruslarda Osmanlı reayasını metbuları aleyhine tahrik etmeyecekler. 8- Evvelce ve sonradan elde edilen Müslüman esirler Osmanlı Hükümetine iade olunacak. 9- Ruslar tarafından eskisi gibi Kırım Hanına yine vergi verilecek63 10- Ruslar, İstanbul da daimi elçi bulunduramayacaklar.64 11- Bu antlaşma şartları yerine getirilinceye kadar Başbakan Şafirof, Başkomutan Seremetef, Çarın oğlu Petroviç Mihal, İstanbul da rehin tutulacaktı65. 62)Genelkurmay Askeri Tarihi ve Stratejik Etüt(ATASE) Başkanlığı,a.g.e,s.152. 63)Mehmet Saray,a.g.e,s.58-59. 64)İsmail Hakkı Uzunçarşılı,a.g.e,s.180. 65)Süleyman Kocabaş,a.g.e,s.78. 4- Prut’un Değerlendirilmesi ( Kritiği ) 1711 Prut harbinin tarihi incelenirken, Baltacının çok güç durumda bulunan Çar’ı esir alıp, Rus ordusunu ve I. Petro’nun sulh şartı olarak “her ne isterse veririm” demesine rağmen çok hafif şartlarda antlaşma yapılması üzerinde sürekli durulur ve Baltacı suçlanır. Baltacıyı tenkit ederek önce onun şahsiyeti bilmek, tanımak gerekir. O siyasetten hiç anlamayan, kendisi bile ordunun sevk ve idaresine atandığında aciziyetini söyleyen, hak etmediği bir konumda olan bir komandandır. Şimdi onun biraz tanıdıktan sonra Prut’un kritiğini yapabiliriz. Bu Türk-Rus savaşı sonunda Divan, Eflak ve Bağdan voyvodalarının Ruslarla iş birliğini önlemek için, bundan böyle bu iki Romen ülkesine yerli asiller (boyarlar) arasından değil İstanbullu Rumlardan seçtiği prensleri göndermeye başlamıştır.(Bkz. Harita 2)66 Yapılan antlaşmada çok önemli eksiklikler bulunmaktadır. İsveç konusuna hiç deyinilmemiş ve Rusların İsveçlilerden aldıkları yerlerin geriye verilmesi, Lehistan’da Leçinshki’nin krallığa getirilmesi, milli çıkarlarımıza çok yararlı olduğu halde dikkate alınmamıştı. Ayrıca antlaşmaya, Rusların taahhütlerini ne zaman yerine getirecekleri konusunda bir zaman ve süre kaydı da konulmamıştır. 67 Prut barışı askerlik bakımından Rusların büyük bir hezimeti neticesi olmakla beraber, diploması itibari ile büyük bir Rus zaferi idi. Ruslar, ancak “ Kağıt üzerinde” Türklerin bütün isteklerini yerine getirmişlerdi. Osmanlı ricalinde bir kısmı rüşvet ve vaatlerle elde edilerek Bab-ı Ali ‘nin İsveç Kralını yüz üstü bırakılmasına yol hazırlamıştı. Baltacı Mehmet Paşanın cehaleti ve cesaretsizliği, Petro’nun ve Rus ordusun, dolayısıyla Rusya’nın muhakkak bir yıkımdan kurtarılmasına imkan verdi.68 D-Rusya ile Anlaşmazlık ve Ebedi Barış 66)Yılmaz Öztuna ,Başlangıçtan Zamanımıza Kadar Büyük Türkiye Tarihi,C.VI,İstanbul 1978,s.279 67)Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt(ATASE) Başkanlığı,a.g.e.,s.167. 68)Akdes Nimet Kurat,a.g.e.,s.261. 69)İsmail Hakkı Uzunçarşılı,a.g.e.,s.180. 70)Genel Askeri Tarihi ve Stratejik Etüt(ATASE) Başkanlığı, a.g.e,s.169. 71)İsmail Hami Danişmend,a.g.e,s.7. Çar Petro kurtulduktan sonra, yukarıda söylediğimiz gibi, muahede maddelerini tatbik etmemek için vesilelerle ve bahaneler arayarak işi uzattı.69 Rusların Barış koşullarını yerine getirmemekte direnmeleri üzerine III. Ahmed büyük divanı toplamış ve yeniden savaş açılmasına karar vermişti.70 Osmanlı iki defa harp hazırlığı yaptı. Fakat, Felemenk ve İngiltere’nin araya girmesiyle Prut muahedesi yeniden görüşüldü. 24 Haziran 1713 de Edirne antlaşması ile Prut sulhu katileştirildi. Bu suretle Kırımla Lehistan tehlikeden kurtulmuş ve Karadeniz’e yaklaşan Rus tehlikesi geri atıldı.71 Rusya için şeref verici olmayan giriş bölümün Prut Antlaşmasından çıkarılmasından başka, yeni antlaşmada çok büyük ehemmiyeti olan üç yeni madde yer alıyordu : 1- Son antlaşmadan beri Kırım Hanına verdiği vergiyi kaldırıyordu. 2- Çar’a İstanbul’da sürekli bir elçi bulundurmak hakkı veriyordu. 3- Antlaşmayı imzalayan iki devlete bu krallığın haklarını ve anayasasını korumak bahis konusu olduğundan ordularını Polonya’ya sokmakta serbestlik tanıyordu.72 E-III.Ahmed’in Ölümü Ve Şahsiyeti I.Edirne Vakası denen bir ayaklanma sonucu tahta çıkan III.Ahmed (23 Ağustos 1703-1 Ekim 1730) Patrona Halil denen diğer bir ayaklanmayla tahtan indirildi.73 III.Ahmed, asileri tatmin etmek için sadrazamlığı,Kaptan Paşayı ve Kahya beyi boğdurup,cesetlerini at meydanına yolladı. Asiler padişahın feragatını üstlendiler. III.Ahmed kendisinin ve çocuklarının hayatına kıyılmamak şartı ile tahtan feragat etti74.Ahmed kendisinden sonraki padişah(I.Mahmud) döneminde 1736 yılında öldü. Yeni Camii türbesine defnedildi. 72)Joseph Van Hammer,a.g.e,s.261. 73)F.Çetin Derin,Türk Dünyası El Kitabı(Coğrafya-Tarih),C.I,Ankara 1992,s.483 74) Enver Ziya Koral,a.g.e,s.168. 75)Mücteba İlgürel ,a.g.e.,s.136. 27 yıl Osmanlı tahtını işgal eden III.Ahmed, oldukça yakışıklı bir padişahtı. Kadınlar arasında yaşamış harpten katiyen hazmetmezdi. Ahmed’in toplam 31 tane çocuğu vardı. Şairliği ve hattatlığıyla meşhur idi75 III.BÖLÜM OSMANLI – RUS İŞKİLERİ DAHİLİNDE ÇAR PETRO (1689 –1725) A- Çar Petro ve Tarih Sahnesine Çıkışı Petro, 1689 Ağustos’unda hakimiyete geçtikten sonra da “ çocukluk eğlencelerini” bırakmadı, eskisi gibi askerlik oyunları ve gemicilikle meşgul oluyordu. Devlet işleri annesi ve patriğin elindeydi. Bu durum Petro’nun annesi ölünceye kadar devam etti(1694). Bu tarihten sonra devlet işleriyle ve ciddi meselelerle meşgul olmaya başladı.76 Petro, Çar Aleksey’in ikinci evliliğinden dünyaya gelmiş ağabeyi çılgın İvan’dan sonra Çar olmuştu. Fakat, İvan’ın adı altında devleti yöneten kız kardeşleri Sophie’nin kıskançlığına baskısına ve tehditlerine hedef olmuştu. Petro, yüz hatları, zekası ve delice cesaretiyle askerler arasında kendisini sevdirmişti. Bir saray entrikası sonunda Sophie saf dışı bırakılınca Petro, on yedi yaşında tek başına bütün iktidara sahip olmuştu. Çarların geleneğine göre soylular arasında bir genç kızla evlenmiş, karısına çok eziyet etmiş, son derece barbarlıklar 76) Akdes Nimet Kurat,a.g.e.,s.252. 77)Alphanse Lamartine,Osmanlı Tarihi,C.II,s.800-801. yapmış, kendisini içkiye, sefahati zulme vermişti. Fakat herkesin kendisine haklı olarak büyük lakabını verdirecek çalışmalardan hiçbir zaman sapmamış ve “ muazza bir sürüden” bir millet yapma azminden asla vazgeçmemişti.77 XVII. asrın son yarısında Ruslar’ın başına geçen meşhur I. Petro ( Büyük Deli Petro ) Rusya’yı Avrupalılaştırmak istiyordu. Bunun içinde, Karadeniz’ e inmek için Osmanlı Devleti ile Baltık’a çıkmak için İsveç ile, Avrupa’ya yaklaşmak için de Lehistan ile çarpışmak ve bu üç devleti bertaraf etmek icap ediyordu.78 B- Petro’nun Şark Politikası Prut hezimetinden sonra Petro, Osmanlı İmparatorluğu ile herhangi bir ihtilaftan çekildi. 1712 ‘de Azak Kalesi Türkler’e iade edildiği gibi, Azak Denizi kıyısında Rus donanmasının dayanak noktası olan Taganrog(Taygon) kalesi yıkıldı ve Rus donanması da lağvedildi. Bu suretle Ruslar’ın Karadeniz’e çıkmalarının önü alınmış oldu. Buna mukabil Petro, Hazar Denizi sahilleri boyunca Rus fütuhatını genişletti. Bu münasebetle, hatta Rusya ile Osmanlı İran’a hücum ettiler. Rusya ile İran arasında, Petersbutg’da yapılan barış şartları mucibince, İran hükümeti, Derbend ve Bakü şehirlerinden başka, Hazar Denizi’nin güneyindeki Geylani Mazerderan ve Astrabad bölgelerini Rusya’ya bırakmak zorunda kaldı. Rusya bu suretle, Kafkasların güneyine kadar inmiş oldu. Petro, Türkistan Hanlıkları ile yakından ilgilendi. Doğu Türkistan’daki Yarkend Şehri civarında çok zengin altın madeni bulunduğunu haber alan Petro, 1715 ‘de buraya askeri bir ekspedisyon gönderdi ise de, bu hareket muvaffakiyet sizlikle sonuçlandı. Petro’nun idaresinde, Rus fütuhatı, Baltık Denizi ve Hazar Denizi istikametinde gelişmiş, Rusya “emperyalist “ bir devlet olmak yolunda süratli adımlarla ilerlemeye başladı.79(Bkz.Harita II) Ruslar’ın Doğu Türk illeri, Uzak-Şark meseleleri ile daha ilmi bir şekilde meşgul olmak üzere, ilk defa Petro’nun tesis ve haleflerinin ikmal ettiği “ Şark ilimler Akademisi” meydana getirilmiştir. Alman, Rus ve diğer Avrupalı alimlerin içinde çalıştığı bu müessesenin görünüşte gayesi, bilinmeyen Şark’ı ve Şark milletlerini tetkik 78)Zuhuri Danışman ,a.g.e.,s.162-163. 79)Akdes Nimet Kurat,a.g.e,s.262-263. etmek, gerçekte ise Rus emperyalizmine zemin hazırlamaktı. Deli Petro, ölmeden önce gerçekleştirmek istediği, hayatının en büyük gayelerinden biri olarak kabul ettiği Şark ilimler Akademisi’nin temellerini atmış, kadrosunu ve masrafları tespit ederek, çalışacak alimleri dahi davet etmişti. Fakat gerçekleştirmeye vakit bulamadan 1724’de öldü. Şark İlimler Akademisi’nde, Müslüman Türk dünyası bir bütün olarak ve her yönü ile ele alınmış; psikoloji, pedagoloji ve sosyoloji ilmine göre tetkik edilip, hangi şartlarda zaaf gösterdiği, hangi şartlarda yenilmez olduğu tespit edilmişti. Petro’nun hayatı boyunca takip ettiği Türk düşmanlığı siyaseti vasiyetnamesinde işaret ettiği gayeler ve nihayet kurduğu Şark İlimleri Akademisi’nin çalışmalarıyla Rus siyaseti için çizdiği esaslar daha sonraki Çar’lar ve Rus nesilleri tarafından sadakatle takip ve icra edilmiştir.80 Şu muhakkaktır ki; hiçbir Avrupa devleti, Osmanlı İmparatorluğuna karşı Rusya kadar hunharca, zalimane ve gayri ahlaki bir siyasete takip etmemişti. XVII. Asırda başlayan bu Rus siyaseti, Türk milletini dünya yüzünden kaldırmak siyaseti,fasılasız olarak bugüne kadar devam etmiştir. Rusya daima Türkler’e düşman olmuş, dost göründüğü vakit de düşman olduğu günlerden daha fazla zararlı olmuştur.81 C-Rusya’da Petro’nun Yenilikleri Büyük Petro’nun birinci emeli nizam ve intizamdan uzak “köhne bir İslav devleti“ olan Rusya’yı Avrupa’yı örnek alarak ve yeniliklerle ıslah etmekti.82 Petro’nun bu amaçla yaptığı ve teşebbüs de bulunduğu reformlarını şu şekilde sıralayabiliriz: 1.Ordu ve donanmada yenilikler. 2.Ekonomik saha yenilikler 3.İçtimai sınıflar : “dvaryonlar*”, tüccarlar, köylüler 4.Devlet mümessilleri, Senato, Kolegium’lar 80)Mehmet Saray,a.g.e,s.66-67. 81)Zuhuri Danışman,a.g.e,s.163. 82)Süleyman Kocabaş,a.g.e,s.68-69. * Dvaryon:Rusya’da kibar,asil olan sınıfa verilen isim. ** petro’nun ıslahatları hakkında daha ayrıntılı bilgi için Akdes Nimet Kurat,Rusya Tarihi’nden faydalanabilirsiniz. 5.Kültür sahasında yenilikler** D-Petro’nun Ölümü ve Rus Tarihindeki Rolü Gayet iri yapılı, sağlam bünyeli ve fevkalade enerjik bir kimse olan Petro, hayatını çok suistimal ettiğinden ( kadınlar, alkol ve gayet çok çalışma ) bünyesi zayıf düşmüştü. 1725 kışı başında hasta olan Petro, nihayet 28 Ocak ( 8 Şubat ) 1725 tarihinde öldü, bu zaman ancak 53 yaşında idi. I.Petro’ nun Rus tarihindeki rolü çok büyüktür. O, Rus hükümdarlarının en ehemmiyetlisi sayılır. Petro, Rusya’yı eski Moskova zihniyetinden tamamen kurtarıp yeni bir Rusya oluşturdu: Rusya’yı Avrupalılaştırdı. Avrupa tekniğini ve zahiri olsa dahi, garp yaşayış tarzını Rusya’ya soktu.83 Petro, hayata geçirdiği ıslahatlara karşı gelenleri idamla cezalandırdı. Bu uğurda, oğlu hakkında dahi idam karanı verdirip, onu kendi eliyle öldürdü. Bu aşırılıkları ve çılgınlıkları sebebiyle halk ona “ deli “ lakabını taktı. Daha sonra, onun yaptığı ıslahatların Rusya tarihi açısından büyüklüğünü anlayan Rus devlet adamları ve tarihçileri de “Büyük “ lakabını verdiler84. E- Petro’nun Vasiyetnamesi Sonraki Rusya tarihi, Büyük Petro’nun çizdiği yoldan yürüyerek ,büsbütün emperyalist bir çehre aldı. Bundan dolayı tarihi literatür de “ Büyük Petro’nun siyasi vasiyetnamesi “ ‘den bahsetmek ödev olmuştur.85 Bu vasiyetnameye göre; 1- Rus milletinin her zaman harp halinde bulundurmak lazım. 2- Her türlü vasıtalarla Avrupa’nın ileri memleketlerinden harp zamanında askeri önderler , barış zamanında ise bilginler celbedilmelidir. 3- Her fırsatta Avrupa dalaverelerine ve çekişmelerine karışmalı 4- İçindeki intizamsızlığı ve keşmekeşi körükleyerek , Polonya’yı parçalamalı 5- İsveç’ten mümkün olduğu kadar , bol yer almalı ve onun bize hücum etmesi sağlamalı 83)Akdes Nimet Kurat,a.g.e,s.271. 84)Süleyman Kocabaş,a.g.e,s.68-69. 85)Akdes Nimet Kurat, a.g.e,s.272. 6- Rus Çar ailesine mensup olanların her zaman Alman Kraliyet ailesine mensup gelinler seçmeleri gerekir. 7- Ticareti geliştirmek için İngiltere’nin ittifakını aramalı .Bu devlete bahriyesinden dolayı ihtiyacımız vardır. 8- Rusya’nın sahası kuzeyde aralıksız olarak Baltık Denizi kıyıları boyunca ve güneyde Karadeniz kıyıları boyunca genişlemelidir. 9- Mümkün olduğu kadar İstanbul’a ve Hindistan’a yaklaşmalı 10- Avusturya ile sulh akdetmeli ve onu titizlikle korumalı 11- Avusturya Hanedanı Türkleri Avrupa’dan çıkarmaya teşvik etmeli. 12- Macaristan’da , Osmanlı ülkelerinde ve Güney Polonya’ da yaşamakta olan bütün müntesir Ortodoksları , Rusya ‘nın etrafına toplamak için elde olan bütün imkanlardan faydalanmalıdır. 13- İsveç parçalandıktan , İran yenildikten , Lehistan boyunduruk altına alındıktan , Türkiye istila edildikten ordularımız birbirine kavuştuktan , Karadeniz’le Baltık Denizi donanmamız tarafından muhafaza altına alındıktan sonra , dünya hakimiyetini paylaşmak için, ayrı ayrı ve gizli olarak, ilkin Versailles Hanedanına sonra da Viyana’nınkine teklifte bulunmalı 14- Farz- ı muhal her iki devlete de Rusya’nın teklifini ret ederse o vakit ikisinin arasında nifak sokmaya ve onları zayıflatmaya çalışılmalı ta ki Ruslar bütün kuvvetlerini harekete geçirebilsinler.* Bu vasiyetnamede Rusların tahakkuk ettirmek istedikleri maddelerin Büyük Petro tarafından , birer birer tespit edilmiş ve kendisinden sonraki Rus çarlarına bunu gerçekleştirmeleri için temenni de bulunduğu iddia edilmiştir. Fakat , böyle bir vasiyetnamenin sıhhati tarihten tevsik edilmiş değildir.86 F – Petro’ nun halefleri Petro ölmeden önce yakınlarına, “Ben bir kanal açtırdım, bu bitmek üzeredir. Benden sonra gelenlerin vazifesi sadece bu kanalı tamamlamak ve suyu akıtmak oluyor.“ diye Rusya’ nın durumunu ve geleceğini manalı bir şekilde ifade etmiştir. Gerçekten halefleri onun tespit ettiği esaslara harfiyen riayet etmiş , güney siyasetinde Karadeniz yoluyla boğazlara ve Balkanlara inme belli başlı hedeflerini teşkil etmiş. 86)Akdes Nimet Kurat,a.g.e., s.273 . Türkler’e karşı yapacakları mücadele, Avusturya ile mümkün olduğu kadar müttefik olarak hareket etmeye çalışmışlardır.87 Petro , bir vasiyetname ile haleflerini tespit etmeden ölmüştü. Menşikov ‘un ve hassa olayları zabitlerinin istekleri üzerine tahta Petro ‘ nun karısı çıkarıldı. I Katherina adıyla 1725 ‘den 1727 ye kadar hakimiyet sürdü. Katherina’nın bıraktığı vasiyetname mucibince Petr Alekseyeviç tahta geçti, ve II Petro adıyla ( 1727 – 1730 ) hakimiyet sürmeye başladı. II Petro 1730 da çiçek hastalığından ölünce tahta Büyük Petro‘nun kızı Anna geçirildi. ( 1730- 1740 ) Anna‘nın hakimiyeti zamanında I Petro’nun koyduğu ekonomik prensipler devam ettirildi, sanayi müesseseleri devlet tarafından korundu ve o nispette köylü zümresinin durumu daha sıkı bir hal aldı.88 IV. BÖLÜM I. MAHMUD DÖNEMİ ( 1730 – 1754 ) A-Tahta Çıkışı İlk İcraatları Osmanlı Padişah’ı II. Mustafa’nın büyük oğlu olup, 2 Ağustos 1696 ( 3 muharrem 1108)‘da Edirne Sarayı’nda dünyaya geldi. I. Mahmud Patrona Halil İsyanı neticesinde III. Ahmed ‘in tahttan indirilmesi üzerine 1730 ( 19. Rebiülevvel 1143 – 1 teşrin 1730 )‘da tahta çıktı89. Patrona Halil İhtilalini çıkaranları az zamanda temizledikten sonra , daha mutedil şekilde Lale Devri'nin hemen bütün geleneklerini devam ettirdi. Onun çeyrek asrı bulan saltanatı , Osmanlı İmparatorluğu‘nun son şevket ve bahtiyarlık çağlarından biridir. 90 I . Mahmud‘un ilk günlerinde hakimiyet tamamen asillerin elinde kaldı . Patrona Halil ‘ in Sultan Mahmud ile yaptığı ilk görüşme esnasında , bütün arzusunun , Damad İbrahim Paşa zamanında kabul edilen malikane usulü ile bazı vergilerin kaldırılması 87) Mehmet Saray,a.g.e., s.87. *Büyük Petro’nun “Vasiyetnamesi” hakkında daha ayrıntılı bilgi için bak. Mehmet Saray,Türk-Rus Münasebetleri’nin Bir Analizi. 88)Akdes Nimet Kurat,a.g.e.,s.276. 89)M.Münir Aktepe,”I.Mahmud” maddesi,İslam Ansiklopedisi,C.VII,İstanbul 1964,s.158. 90)Heyet,Osmanlı İmparatorluğu,Türk Ansiklopedisi,C.XXVI,Ankara 1977,s.107. 91)Joseph Van Hammer,a.g.e,s.454. olduğu açıkça söylediği ve I. Mahmud‘un da ilk icraat olarak, bu gibi vergilerin kaldırılmasını emrettiği görülmüştür. B- Rus Ordusunun Kırım’ ı İstilası Rus Başkumandan‘ı Münih yarımadanın batı tarafında bulunan ve Kırım‘ın en hareketli ticaret şehri sayılan Gözleve ( Kaslow ) üzerine yürüyordu . Bu şehrin zenginliği Münch‘ün askerlerinin ganimeti oldu . Perekop tahkimatı önünde belirdikten tam bir ay sonra, Rus Ordu‘su Kırım Han’larının eski ikamet şehri olan Bahçesaray ‘ın kapılarına dayandı ve kısa bir mukavemetten sonra, şehir baştan başa yağmalandı. İki bin ev ve hanın büyük sarayı alevler arasında yok oldu. Selim Giray Han tarafından kurulmuş olan zengin kütüphane bir kül yığını haline geldi; Civitlerin kütüphanesi bile askerin kızgınlığından kurtulamadı . Münch, Perekop tahkimatını ve şehrin savunma tesislerini yerle bir ettikten sonra Kırım‘ dan çıktı.91 Halbuki vaktiyle Avusturya, İngiltere ve Hollanda Rusya’nın akdinden dönmeyeceğine dair teminatta bulunmuş olmalarına rağmen , bilhassa Hollanda seferi Cornelis Calkoen ‘in bu sıradaki gayretleri sonuçsuz kalmıştı 92 Kırım felaketleri Bab- ı Ali tarafından haber alınınca memleketini son derece kötü savunduğu için Kaplan Giray azledildi. Hanlığa veliaht durumunda bulunan Feth Giray atandı. Bu ortamda Fransa‘nın İstanbul sefiri Margius de Villeneuve, Osmanlı hükümetini Rusya‘ya harp ilanı için teşvik etmeye başladı. Nihayet 2 Mayıs 1736 tarihinde Rusya’ ya harp ilan edildi. C-Osmanlı Rus Savaşları ( 1736 – 1739 ) 1. Harbin Sebepleri Ruslar, 1711 Prut ve 1713 Edirne Antlaşmalarını bir türlü hazmedemiyorlardı . İlk fırsatta , aleyhlerine gördükleri durumu lehlerine çevirmek için çalışıyorlardı . OsmanlıVenedik, Osmanlı-İran Savaşların başlaması onlara bu fırsatı verdi . Osmanlı adı geçen harplerde iyice yorulmuştu . I. Petro’ nun kızı Çariçe Anna babasının yolundan gidiyor, 92) Mücteba İlgürel,a.g.e,s:139-140. 92) Mücteba İlgürel,a.g.e,s:139-140 Osmanlı devletine harp ilan edecek ortamı meydana getirmek için faaliyetlere başlıyordu .93 Osmanlılara tabi Gürcistan ‘ a asker sokan Ruslar Gürcüleri tahrik etmişler Kral ve oğlunun Moskova ‘ya ilticasına sebep olmuşlardır. Kuban ve Azak taraflarında sınırı geçerek , Nogay ve Çerkez taifesinden 15 kişiyi katletti, 20 kişiyi esir almışlardı . Ayrıca , Kırım sınırlarına da tecavüzler eksik olmuyordu . Osmanlı , İran savaşı nedeni ile sabrediyor ve ikazda bulunmakla yetiniyordu . Bu sırada Lehistan meselesi sebebi ile Fransa‘da Osmanlı Devleti’ni Rusya ‘ya karşı harbe kışkırtıyordu. Bu arada Osmanlı Devleti’ ne karşı Avusturya Rusya ile ittifak yaptı . Yapılan tahrik ve anlaşmazlık Osmanlı-Rus harbini kaçınılmaz kıldı . Gerçi , daha sonra Avusturya’da Osmanlı’ya karşı Rusya‘nın yanında savaşa girdi. 2. Savaşın Gelişimi Ve Bitişi Türk – Rus harbi Rusya’nın Osmanlı Devleti’ni antlaşmalara aykırı davranışlarda bulunmakla suçlayarak 30 Mart 1736 ‘ da Azak Kalesi’ ne aniden 90 bin asker ve 90 adet topla saldırışıyla başladı . Osmanlı Devleti Ruslara karşı hazırlıksızdı . Rusya’nın aniden harp ilanı İstanbul’ da şok tesiri yaptı . Fransız Elçisi’nin bütün gayretlerine rağmen Avusturya ‘ da Osmanlı Devleti’ ne harp açmış bulunuyordu . Bu suretle Osmanlı devleti bir kere daha , iki büyük Avrupa Devleti ile harp haline girmişti. Şüphesiz bu çok tehlikeli idi. Sadrazamın ve kethüdasının gafletleri yüzünden de Avusturya Cephesi‘nde hiçbir hazırlık yapılmamış adeta devlet bir baskına uğramıştı.94 Özi ve Kılburnu Kaleleri, harekete geçen Osmanlı Kuvvetleri tarafından çok geçmeden geri alındı( Ekim 1738 ). Ayrıca , Kırım Hanı Mengli Giray ve Serasker Mehmet Paşa, Kırıma saldırıya geçen Rus kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Bu arada Azak Denizi yönünden harekete girişen bir Rus Kuvveti’ de Kaptan – ı Derya Süleyman Paşa tarafından bertaraf edilmiştir. Bütün bu savaşlar sırasında Karadeniz ‘deki Osmanlı Donanması‘da Ruslara karşı büyük başarılar kazanarak kara ordusunu başarılı bir şekilde destekledi . Böylece, Rusların bütün Kırım Yarımadası’nı işgalleri önlenmiş oldu95. Bu arada Fransa‘nın sulh tavassutu, mağlup durumda olan ne Rusya ne 93) Süleyman Kocabaş,a.g.e,s.96 94)Zuhuri Danışman, a.g.e., s. 261 95)Yaşar Yücel, Ali Sevim, Türkiye Tarihi, C.IV, Ankara 1992, s. 14. Avusturya tarafından müspet karşılandı. Vidin seraskerliğinden sadarete getirilen İvas Mehmet Paşa, 1739 baharında ordunun başında Belgrad üzerine yürüdü. Osmanlı ordusu Avusturya ordusunu Belgrad önünde büyük bir hezimete uğratarak sulha mecbur etti. Diğer taraftan Ruslar Hotin‘i ele geçirmiş olmalarına rağmen, İsveç – Fransa İttifak‘ı Osmanlı–Prusya antlaşması ihtimalinin belirmesi ve Osmanlı–İsveç ticaret muahedesi , onları tereddüde sevk etmişti. Tam bu sırada Avusturya’nın Osmanlı Devleti ile anlaşarak ittifaktan çekilmesi Rusya’yı da musalaha akdine mecbur etti.96 Fransız Hükümeti‘nin girişimleri sonucunda Ruslar, Osmanlı ordularının Avusturya cephesinde kendi cephesine kaydırılacaklarını düşünerek Osmanlılarla barışa razı oldular.97 Osmanlı – Rus – Avusturya Harbi’nin başlangıç ve sonunda İstanbul’ da en fazla faaliyet sarf eden 2 kişi vardı . Birisi Fransız elçisi Villeneuve diğeri de Avusturya elçisi Talman idi98 Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında mutavassıt rol oynayan Fransa seferi Marguis ‘de Villeneuve , aynı tarihte Rusya ile de bir ahidname imzalamasını sağladı . 3. Belgrad Antlaşması Ve Önemi Antlaşma tarihi 18 Eylül 1739 , onaylama tarihi ise 17 Aralık 1739 olarak tespit ve kabul edilmiştir. Antlaşma toplam 15 maddeden ve bir bitiş kısmından oluşmaktadır. Antlaşmanın esas hükümleri şunlardır. 1- Azak Kalesi tamamen yıkılarak 1700 yılında tayin edilen sınırlarıyla her iki devletin tasarrufundan çıkarılıp orada boş ve fasıla olarak kalacak. 2- Osmanlılar eski Rus hududu olan Don Nehri üzerindeki Çerkovski Adasında ve Azak Denizi yanında yeni bir kale yaptırılabileceklerdi. 3- Ruslar Azak Denizi ile Karadeniz‘de ne savaş ne de ticaret gemisi bulunduramayacaklardı. 4- Kırım , Tatarlar ile Ruslar’a tabi ve Kalmuklar’ın mücadelelerine son verileceği gibi, Kırımlılar Rus topraklarına akın yapıp şehir ve kasabaları vurmayacaklardı . 5- Kafkasya’nın kuzeyindeki büyük ve küçük Kabartaylar hiçbir tarafa tabi olmayıp müstakil kalacaklar , ve iki devlet arasında fasıla teşkil edileceklerdi . Ne Osmanlılar ne Ruslar ne de Tatarlar bunların işlerine karışmayacaktı . 96) Mücteba İlgürel,a.g.e,s.141. 97) Yaşar Yücel ,Ali Sevim,a.g.e,s.23. 98) Zuhuri Danışman,a.g.e,s.259. 6- Rus papazları Kudüs ile diğer ziyaret yerlerine serbestçe varabileceklerdi . Kendilerine vergi ve cizye teklif olunmayacaktı . 7- İki devlet arasındaki ticaret, diğer devletlerle olan antlaşmalar esası dahilinde cereyan edecekti . Rusların Karadeniz ticareti , Osmanlı tebasına ait gemilerle yapacaktı 8- Ruslar Hotin ve Bağdan’ ı terk edip eski hudutlarına çekileceklerdi . 9- Rus Hükümdarına imparator diye hitap edilmesine dair iki devlet dostane anlaşmaya çalışacaklardı. 10- Antlaşma imzalandıktan sonra en geç 3 ay içinde taraflarca tasdik edilip Fransa elçisi vasıtasıyla mübadele olacaktı.99 Rusya Osmanlı hakkında beslediği emperyalist emellerini, Petro‘nun vasiyetnamesinde belirttiği şekilde tahakkuk ettirme yollarını aramıştı . Bunun için Avusturya ile ittifak etmiş, bizi iki cephede birden mücadele etmek zorunda bırakmış ve her bakımdan sarsmış ise de Avusturya’nın yarı yolda kendisinin yalnız bırakması üzerine hedefine varamamıştır100 Osmanlı Devleti gerek Karlofça‘da gerek Pasarofça‘da imzalamış olduğu muahedelerin en müsaidi olan bu iki muahede ile zararların bir kısmını telafi ettiği gibi devrin iki büyük devletine de karşı koyabileceğini ispat etmiş bulunuyordu 101 Osmanlı Hükümeti antlaşmanın “ karşılıklı elçi gönderme “ hükümlerine göre Petersburg‘a Mehmed Emin Efendi ’ yi elçi olarak göndermişti 102(Bkz. Harita-7) D. Lehistan Meselesi II . Viyana seferinden sonra Rusya ile antlaşma yaparak onu “ Mukaddes ittifak “ a sokmak pahasına bir kısmını Türklerden alığı Ukrayna üzerindeki hakimiyetinden bilhassa Kiyef ‘ den vazgeçmesi , Lehistan için affedilecek hatalardan değildi . Zira , bu 99)Heyet ,Mufassal Osmanlı Tarihi,C.V,İstanbul 1971,s.2517. 100)Mehmet Saray,a.g.e,s.75. 101)Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.142. 102)Yaşar Yücel ,Ali Sevim,a.g.e..,s.23. 103)Mehmet Saray,a.g.e..,s.75. 104) Heyet,Mufassal Osmanlı Tarihi,C.V,İstanbul 1971,s.2563. havaliye hakim olan Rusya bundan sonra Lehistan ve Osmanlı Devleti ile yaptığı mücadelelerde stratejik bakımdan daima avantajlı bir halde bulunmuştur103 Osmanlı Devleti Belgrad Antlaşması ‘na sadık ve barışı muhafaza eden bir politika izlemiştir. Rusya’ da Osmanlı Devleti’nin fiilen bir tecavüze uğramadan bu barışçı gidişatını bozmayacağını bildiğinden hemen harekete geçmiş, Lehisan’a asker sevk edip bu memleketin iç işlerine karışmaktan çekinmemiş Bab – ı Ali’nin şiddetli protestolarına hiç aldırmamıştır. Bu hal halk arasında büyük hiddet yaratmış ve padişahı da kızdırmıştı. Ancak , Bab – ı Ali yine barış politikasına bağlı kalmış ve meseleleri müzakere yoluyla hale çalışmıştı. 104 XVIII. Asrın ortalarına kadar Lehistan politikasında başarılı olan Osmanlı Devleti kral olarak zaman zaman kendi namzedini seçtiği gibi Rusya’nın namzetleri dışında kendisine zararlı olmayan namzetleri de destekledi . Osmanlı Devleti Lehistan meselesinde Rusya’ nın kendine düşmanlığı sebebi ile Leh Krallığı ‘na Rus taraftarı birisinin getirilmesine azami dikkat gösterdi . Çünkü Rusya Lehistan’ı zorlayıp batıya doğru yayılmak istiyordu . Lehistan’ın Rus himayesine düşmesi Osmanlı ülkeleri Eflak , Boğdan ve Kırım’ın tehdit edilmesi demekti. Aynı şekilde Avusturya’nın da Erdel ve Transilvanya‘ya yönelik tehditlerini frenlemek için Lehistan yaşatılmalıydı . Osmanlı , Lehistan‘ın güçlü bir devlet olmasını da istemiyordu . Lehistan’a karşı en baştan beri takip edilen politikanın temelini “ Ne ölsün ne onsun “ teşkil ediyordu . Bu politikanın İngiltere’ nin XIX. asırda kendi menfaatlerini tehdit eden Rus tehlikesine karşı takip ettiği Türk politikasını andırıyordu . Lehistan’ da Rusların durumlarını gittikçe sağlamlaştırmaya başlamaları ve Osmanlı Devleti’nin bunun aleyhine Fransız ve Anti- Rus taraftarı Lehlilerin tahrikleri Bab-ı Ali’ de gittikçe Rusya‘ya karşı harp düşüncesinin fiiliyata çıkmasını kamçılıyordu. Zaten Lehistan Krallığı ve Kırım Hanlığının Rus tehlikesine karşı kuzey sınırlarında kendisine bir koruma duvarı olarak gören Osmanlı Devleti, XVIII. Yüzyılda vuku buluna bütün Türk - Rus harplerine Lehistan ve Kırım sebebi ile girmişti.105 1711 Prut , 1736 – 1739 Türk – Rus harplerinin birinci sebebi bunlardı .106 105)Süleyman Kocabaş, a.g.e.,s.107-108,110. 106) Heyet,Mufassal Osmanlı Tarihi,C.V,İstanbul 1971,s.2563. Ayrıca , Rusların Osmanlı hududunu pervasızca ihlalleri ile aynı sebepler 1768 –1774 harbinin de önde gelen sebepleri oldu . E- I. Mahmud’un Ölümü ve Şahsiyeti 59 yaşının içinde bulunan padişahın bir müddettir sıhhati bozuk idi. 13 Aralık 1754 günü Bab-ı Ali civarında Ağa Caminde hasta olarak Cuma namazını kıldıktan sonra Topkapı Sarayını demir kapı denen methaninden girdiği sırada vefat etmiştir107. I.Mahmud İstanbul’un asayişi için şiddetli tedbirlere başvurmaktan hiç çekinmemiştir. Zamanında serseri ruhlular İstanbul da barınamamıştır. Ayrıca, hayırseverliği ile tanınan I. Mahmud insan sevgisi ile tanınmıştı. Devrinde çok savaş olmamakla beraber o savaşı hiç sevmezdi. Savaşa teşvik edildiğinde de “ Nasihatname ” ler göndererek saldırıları durdurmaya çalışmıştır.108 Sultan I. Mahmud döneminde Osmanlı politikasının doğruluğu Sultan III. Ahmed Dönemindeki hile dolu politikayı ortadan kaldırmıştı.109 I.Mahmud zayıf, kısa boylu bir insandı . Cirit oynamayı, ata binmeyi ve yüzmeyi severdi. Satranç oynar lale yetiştirirdi . O zaman anlayışına göre çok bilgili olduğu söylenen bu padişahın bilhassa şiir ve musiki ile uğraştığı, “ Sebkati “ mahlası kullandığı ve Arap dilinde de şiir yazdığı bilinmekteydi. Ayasofya, Fatih , Valide Camii ve Galata Sarayı’nda kurduğu kütüphanelerle milletinin minnettarlığını kazandı.110 107)M. Münir Aktepe,”I.Mahmud” maddesi,İslam Ansiklopedisi,C.VII,İstanbul 1964,s.164. 108) Mücteba İlgürel,a.g.e,s.146. 109) Alphanse Lamartine ,Osmanlı Tarihi,C.II,s.853. 110) Joseph Van Hammer,a.g.e,C.VIII,s.171. V. BÖLÜM III. MUSTAFA DÖNEMİ ( 1757 – 1774 ) A. Tahta Çıkış ve İlk İcraatları III. Ahmed’in Mihrimah Sultan’ dan doğma oğlu olup, 1717 ‘ de dünyaya gelmiştir. III.Mustafa 30 Ekim 1757 ( 16 Safer 1171 ) de 41 yaşında iken tahta çıkmıştır111. Cülusuna kadar geçen hayatını 40 yıllık devresine dair bildiklerimiz pek azdır112. III. Mustafa’nın hükümdar olarak yaptığı ilk ve tek hayırlı iş , hiç şüphesiz , Ragıp Paşa’yı Sadrazamlığa getirmiş olmasıdır. Padişahlar tahta çıkışlarında , gerek “ eskinci “ denen ve sefere takılan yeniçerilere , gerekse “ mütekaidin “ yada “ oturak ” denilen ve artık sefere katılmayan ama yedek tutulan emeklilere cülus bahşişi verirlerdi. III. 111)Mücteba İlgürel,a.g.e,s.151. 112)Bekir Sıtkı Baykal,”III.Mustafa”maddesi,İslam Ansiklopedisi,C.VIII,İstanbul 1964,s.700. Mustafa bu bahşişi veren padişahların sonuncusu oldu . Ondan sonra tahta çıkanlar , isyanların ana kaynağı haline gelen bu eski usule son verebildiler. 113 B. 1768 – 1774 Osmanlı – Rus Savaşları 1 – Harbin Sebepleri 1739 Belgrad Muahedesi‘nden sonra Rusya , açıkça Osmanlıya savaş açmaktan çekinmemekle birlikte , sinsi bir Türk düşmanlığı siyaseti gütmüştür. Osmanlı İmparatorluğu ’ nun Ortodoks tebası arasında propagandaya başlamış , Karadağ ve Batı Gürcistan ’ da huzursuzluklar çıkartmıştır.114 Rusya ’ nın Lehistan’ ı elde etmek için giriştiği teşebbüsler ve bazı Leh vatanseverlerinin Osmanlı topraklarına sığınmaları üzerine onları takip eden Rus kuvvetlerinin sınırı aşarak Lehlileri ve Türkleri kılıçtan geçirmeleri yüzyıllardan beri Lehistan meselelerine hassa olan Osmanlı ’ da tepki uyandırmış , Fransa ‘nın teşviki ve tahriki ile hazırlık yapılmadan Rusya ’ ya savaş açılması kararlaştırılmıştır.115 Vezir-i Azam Koca Ragıb Paşa‘nın ölümü Osmanlı Devleti için büyük bir olumsuzluk olmuştur. Çünkü bundan sonra , gelen vezir-i azamlar o kadar yetenekli ve tecrübeli kişiler olmamıştır. Öyle ki Ragıp Paşa, çoktandır savaş isteyen III. Mustafa ‘ ya, mantıklı gerekçeleri ve devletin o anki durumunu yetersizliğini sunarak onu caydırmıştı. Ragıp Paşa‘nın ölümü ile vezirliğe Mehmet Muhsin Zade Paşa atanmıştı ve harbe karar verilmişti.(Bkz. Harita 9) Ancak , harbe hazırlıksız olunduğu gibi, harp ilanın zamanlamasında da yanlışlık yapılmıştı. 8 Ekim'de harp ilanı , kışın başlangıcı olduğu için bu mevsimde harp yapılamayacağından düşmana hazırlanma fırsatı verilmişti. Rusya kış süresince Kafkasya Cephesi , Kırım Tuna Cephesi ve Lehistan için askeri birlikler hazırladı.116 Ayrıca Baltık Denizi’nden yola çıkacak bir filoda , Mora Yarımadasına asker döküp , Rumları ayaklandıracaktı. Görülüyor ki ikinci Katerina , Osmanlıya karşı beş ayrı cephede savaşmayı planlamış bulunuyordu. 113) Joseph Van Hammer,a.g.e.,C.VIII,s.79. 114) Yılmaz Öztuna ,Başlangıçtan Zamanımıza Kadar Büyük Türkiye Tarihi,C.VI,İstanbul 1978,s.352 . 115) F. Çetin Derin ,Türk Dünyası El Kitabı(Coğrafya-Tarih),C.I, Ankara 1992,s.485. 116) Süleyman Kocabaş,a.g.e,s:116 .. 2- Harbin Gelişimi ve Bitişi Osmanlı bu harp döneminde başından beri hata yapıyordu. Ruslara Harp ilanından 7-8 ay geçtikten sonra , gayri muntazam ve maneviyatı bozuk bir ordu ve bu orduyu sevk ve idareden aciz bir kumanda heyeti ile harekete geçilmişti . Ruslar ise , bu zaman zarfında hummalı bir çalışma ile bütün eksiklerini tamamlayıp 65 bin kişilik muntazam bir ordu hazırladıkları gibi Doğu Türk illerini parçalanmasına amil olan Kalmuklar’dan 20 bin ve Kossaklar‘dan 10 bin kişilik takviye kuvveti almışlardı. Hazırlıklarını tamamlayan Rus ordusu 5 koldan Türk topraklarına saldırdı.117 Rus General Galiçin , Hotin’i yakıp yıktıktan sonra halkını kılıçtan geçirdi. Ayrıca meydana gelen diğer olaylardan ziyade ordu karargahında da durum hiç iç açıcı değildi. Ordunun mühimmat depolarından uzaklaştıkça ulaşım yolları yapılmadığından kıtlık ve açlık kendisini hissettirmişti. Bu vaziyet askerlerin maneviyatını bozuyor günden güne firarlar çoğalıyor bu işe ordunun tam bir zaafa sürüklüyordu . Yağlıkçızade’nin aczi ve dirayetsizliği iyice ortaya çıktığından daha fazla vakit kaybetmeden azledilmiş ve yerine Moldovancı Ali Paşa getirilmiştir. Ali Paşa ilk iş olarak Galiçin kuvvetlerinin üzerine asker sevk etmiş ve böylece kışın bir daha taarruz etmemesi sağlanmıştır. Yeni sadrazam Rus ordusunu mağlup etmek üzere Tuzla’yı geçmeye teşebbüs etti. Ancak,fazla yağmurla kabaran sular köprüleri yıkınca karşıya geçen kısımla gerideki ordunun irtibatı kalmadı , ordu asker ve mühimmat bakımından ağır kayıplara uğradı . (28 Eylül 1769 ) Askerin bu perişanlığı ve kışın yaklaşması üzerine Hotin Kalesi terk edildi. Han Tepesi üzerinden Baba Dağı’na geçildi.118 Ruslar Hotin’i işgal ettiler. Eflak ve Bağdan’ a yayılmaya başladılar. Özi ve Bender Kaleleri düşman istilasına karşı açık kalmışlardı. Bender taraftarı ser askeri Ali Paşa Kırım Hanı’nın da yardımı ile Bender üzerine gelmekte olan 20 bin kişilik Rus kuvvetini ve Rus taraftarı Lehlileri bozguna uğratarak başarılar kazandılar. Fakat Ali Paşa’nın ansızın vefatı havaleyi de düşmana açık bıraktı. Öte yandan ordunun kışlaya çekilmesi üzerine Ruslar Yaş kentini işgal etmiştir. Yaş şehrine giren General Kanta Kuzen , Boğdan Voyvodası Ligor Kiga ( Griga Kiga ) ‘yı tutsak alıp şehri yağma ettirmiştir , bu arada Rus yanlısı Boğdanlılar da isyana 117) Mehmet Saray,a.g.e.,s.79. 118) Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.160. başlamışlardır. Bu sırada işgal edilen yerlerdeki Türkler acımasızca öldürülmüşlerdir. Bu sırada İbrail Muhafızı Abdi Paşa Dağıstanlı Ali Bey ve İşkodralı Mustafa Bey ‘in kuvvetleri Kalas ‘ a değin ilerleyen Rus kuvvetlerini yenilgiye uğratarak Kalas’ ı kurtarmışlardır. Daha sonra Abdi Paşa , Boğdan seraskerliğine atanmıştır. Dinyester yenilgisi dolayısıyla Hotin Kalesi’ nin kaybı üzerine Vezir- i Azam Serdar Moldovancı Ali Paşa görevden alınarak yerine Halil Paşa ( İvas Paşazade ) vezir – i azamlığa getirilmiştir.(Aralık 1769)119 a)Kartal Savaşı Ruslar Boğdan’ı aldıktan sonra Eflak ‘a Doğru yayılmaya başladılar. Kendilerine Eflak ve Boğdan ahalisi tarafından da yardım ediliyordu. Rus ordusunun yeni başkumandanı Romanzof Hantepesi’nde karargah kurarak tahkimat yapıyordu . Sadr- ı Azam Halil Paşa yeni Kırım Hanı Kaplan Giray ile Abdi Paşa’ yı Boğdan‘ın istirdadı ile vazifelendirilmiştir. Fakat Kırım Hanı ile Abdi Paşa’nın harekatından casusları vasıtası ile haberi alan Rus Kumandanı ansızın yaptığı bir baskınla Boğdan’ın geri alınması için hazırlanan kuvvetleri bozguna uğrattı. Bu baskın ile düşmanın tahmin edilenden çok daha kuvvetli olduğunu ileri süren Abdi Paşa ile Kırım Han’ ı Sadrazamın bizzat 60 bin kişilik bir ordu ile hareket etmesi gerektiğini yazdılar . Bunun üzerine derhal hareket eden sadrazam bir ay içinde orduyu kartal sahrasına geçirdi120. Harekattan haberi olmayan sayısı 100 bin kişiden fazla olan Osmanlı Ordusunu birden bire karşılarında bulan Rus kuvvetlerinin sol kanadına saldıran Kırım Han’ ı onları kuşatmaya başladı. Vaktiyle Prut savaşında Büyük Petro’ nun durumuna düşmek üzere olan Romanzov , 18 bin kişilik bir kuvvetle beşer tabur halinde kare biçiminde mevzilenen ordu savunma durumunda bulunuyordu. 5 saat süren bir savaştan sonra Rus kuvvetleri yenilgiye uğratılmıştı. Bununla birlikte ani bir karşı saldırıya geçmiş , beklenmedik bu Rus saldırısı ile düzensiz koskoca Osmanlı ordusu , karşı koyamayarak siperlere kaçmaya başladılar . Böylece Kartal Ova’sında Debbağ köprüsü civarında yapılan savaş sonrası galip durumdayken düzensizliği nedeniyle yenilgiye uğrayan Osmanlı 119) Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e.,s.49. 120) Mehmet Saray,a.g.e.,s.82 . ordusu üçte biri ( 35 bin ) şehit olmuştur. 143 top ile 7 bin yiyecek maddeleri yüklü araba düşman eline geçmiştir.121 Böylece Bender, İsmail , İbrail , Akkerman ve Kili gibi kaleler Rusların eline geçti. Baba Dağı’nda kışlamaya mecbur kalan Osmanlı ordusuna , Rus orduları başkumandanı Romanzov tarafından sulh şartları yazılan bir mektup geldi. Ancak Avusturya ve Prusya’ nın tavassut teklifleri yüzünden bu teşebbüs akamete uğradı 122. 3- Rusların Mora Harekatı ve Çeşme Faciası Eflak ve Boğdan’da Osmanlı – Rus savaşları sürüp giderken Osmanlı Devleti’ni iç sorunlarla meşgul etmeyi planlayan II . Katerina Mareşal Münih ‘ in tavsiyesiyle Mora‘daki Ortodoks halkı kışkırtıp isyan ettirme kararı aldı . II . Katerina bu amaçla Rus ordusunda topçu komutanlığı yapmakta olan Makedonyalı Mavro Mihal ( Papazoğlu )’i beraberinde İncil, kendi resmi ve haçlar olduğu halde , Mora ‘ya gönderdi.123 Baltık’da hazırlanan Rus Donanması , İngiliz zabitlerinin de yardımıyla Akdeniz’e girmiş bulunuyordu . Bu durumu daha önceden istihbar eden Fransızlar Osmanlı Devleti’ i ikaz etmişlerse de böyle bir harekete pek ihtimal vermemişti . Rus donanmasının Amiral Kont Aleksi Orlof ‘ un kumandasında fakat esasında İngiliz General ‘i Elphinstone‘un sevk ve idaresinde mora sahillerine gelmesiyle Maina ve civarı ahalisi isyana başladı. ( Mart 1770 ) 124 Mora ‘ da ayaklanmanın başlaması üzerine Osmanlı donanması Kaptan – ı Derya Hüsamettin Paşa’nın komutasında Çanakkale Boğazı’ndan Ege Denizine açıldı . Osmanlı donanmasının Mora yakınlarına gelmesi sonucunda Novarin Kalesinde bulunan Aleksi Orlof isyancı başlılar Mavro Mihal ve Bennaki ile birlikte Navori işgalden kurtulmuş Ruslarda Mora ‘dan tamamı ile çekilmişlerdir.(Haziran 1770 başları) Mora isyanından ne Ruslar ne de Rumlar istediklerini bulamamışlardır. Ruslar aldıkları havadise göre 100 bin Rum ‘un isyana hazır olduğunu zannediyorlardı . Rumlar ise “mutlaka sizi kurtaracağız“ diye vaatlerde bulunan Ruslar vaatlerini 121) Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e.,s.50 . 122) Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.160. 123) Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e.,s.51. 124) Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.160-161. tutmamakla itham ediyorlardı. Mora Seraskeri Muhsinzade Mehmet Paşa bütün asileri temizleyerek isyanı bastırdı . Osmanlı donanmasının gelmekte olduğu haberi üzerine denize açılan Orlof donanmaya rastlayamayınca Atina ve Pire taraflarındaki Rumları isyana teşvik etti ise de Mora ‘ da yüzüstü bırakılmalarına kızan Rumlar bu defa tahriklere kapılmadılar 125 . Bu arada Osmanlı donanmasının Midilli Adasının güneyinde bulunduğunu öğrenen Aleksi Orlof Türk donanmasını İstanbul’dan yardım almadan önce savaşa zorlamak amacıyla harekete geçirerek Koyun Adaları önlerinde Osmanlı donanması ile çarpışmalara girişti. ( Temmuz 1770 )126 6 Temmuz sabahı 2 donanma Sakız Boğazı’nın kuzeyinde Koyun Adaları açıklarında karşılaştı. Türk ve Rus donanmaları derhal top ateşine başladılar. Bir Türk ve Rus gemisi battı . Türk toplarının üstünlüğü karşısında Amiral Elphinstone geri çekildi. Muharebe 4 saat sürmüştü. Batan Rus gemisi Amiral Spiridov‘la Başkumandan Orlof‘un kardeşi Kont Fedor Orlof denizden güçlükle kurtarılmışlardı. Türkler ’den ise Cezayirli Gazi Hasan Bey ‘in gemisi batmış ve Türk generali yüzerek hayatını kurtarmıştı127. İki donanma karşılıklı durdukları halde alevlerden çekindikleri için birbirine hücum etmeden harp sahasını terk ettiler . Türk Donanması Çeşme Limanına çekildi . Fakat Çeşme Liman ‘ ı küçük olduğu için neredeyse üst üste , sıkışık bir şekilde demirlenmişti. Yaralı olarak yatmakta olan Hasan Paşa ( Cezayirli ) bunun mahzurunu kaptan paşaya bildirince o kıyılara top yerleştirerek emniyet tedbiri aldığını merak etmemesini söylemişti. Savunmasız bir limanın derinliğinde üst üste yığılmış 60 Osmanlı gemisinin ancak birkaç sıra halinde dizilme suretiyle Orlof, talihinin kendisine sunduğu bu fırsatı kaçırmamıştır. Üç ateş gemisini barut ve yanacak maddelerle doldurarak Amiral Grieg‘in komutasında 4 geminin yedeğinde getirdi ve denizden esen rüzgarın etkisini terk ederek Çeşme Körfezinin ağzından serbest bıraktı, ateş gemilerinden biri zamanından önce alev aldı ve Osmanlılara tehlikeyi haber verdi. Üzerinden Adriyatik Denizi’nde korsanlığa alışmış tayfalar bulunan öteki iki gemi Osmanlı gemilerinin ilk hattını oluşturan gemilere yanaştı. Birkaç dakika içinde bitişik duran Osmanlı gemisi de ateş alarak denizden esen rüzgarın itişi ile daha arkada duran gemilerin üzerine sürüklenmeye 125) Mehmet Saray,a.g.e.,s.85 . 126) Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e.,s.54 . 127) Yılmaz Öztuna,a.g.e.,s.58-59 . başladı . Bir anda çeşme limanı alev alev yanan bir deniz görünümüne bürünmüştü . Haykırışlar feryatlar arasında tayfalar ve leventler ya denize atlıyorlardı yada kayıklara doluşarak kıyıya varmaya çalışıyorlardı.128 Facia İstanbul’ da duyulunca Hüsameddin Paşa azledildi. Asıl suçlunun Cafer Bey olduğu teşhis edilemediği için Kaptan –ı Derya‘lık ona verildi. Ruslar Çeşme zaferinden sonra Limni Adasını İşgal edip Kalesini Muhasara altına aldılar. Hasan Paşa bunun üzerine Rusların üzerine yürümüş ve onları adadan uzaklaştırmıştır. Bu başarısından dolayı Hasan Paşa “Gazi “ unvanını almış Kaptan – ı Deryalığa getirilmiştir. Rus donanması Midilli , Rodos , Eğriboz Adalarını işgal teşebbüsleri netice vermeyince Ege Denizini terk etmek zorunda kaldı . Diğer taraftan Rusların Mısırda isyan halinde olan Bulut Kapan Ali Bey ‘ e Müzahereti Beyrut’u topa tutup asker çıkarma teşebbüsü de akamete uğradı . Ruslar bilahare Ege Denizine dönüp Bodrum İstanköy ve Sakız’ a asker çıkarmışlar fakat tutunamamışlardır. Ancak Sporad Adaları’nda savaş sonuna kadar kalabilmişlerdir. 129 4. Ruslar’ın Kırım Harekatı Osmanlı Hükümeti’nin Kırım hanlarını kendi valileri gibi tayin ve azledebilmesi, Ruslar‘ın menfi faaliyetlerini, bilhassa bu istikamette geliştirmesine sebep oldu. Ruslar, Kırım halkına Osmanlı aleyhtarı propaganda ve bağımsızlık taraftarı kışkırtmalarda bulunuyordu . Bu da Kırım han ve ileri gelenlerin Osmanlı Devleti ‘ ne ihanet etmelerine sebep olmuştur. Zemini hazırlayan Ruslar, 1771‘de 30 bin Rus, 60 bin Nogay ve Kassak kuvveti ile birkaç koldan Kırım’a taarruza geçtiler. Kırım Hanı Selim Giray‘ın yanlışlıkları Serasker İbrahim Paşa‘yı müşkül duruma düşürmüştü. Kırım kuvvetleri stratejik önemi büyük olan Orkapı (Urkapı)‘yı müdafaa edemedikleri gibi, halk da Rus propagandalarına aldanarak Rus kuvvetlerine kapıyı açtı. Böylece, bu mühim kapı Ruslar‘ın eline geçti. Ayrıca , Ruslar , verdikleri sözde durmayarak Kırım‘a girdikten sonra çocuk, yaşlı, kadın demeden katliamlara giriştiler. Halkın bir bölümünde Anadolu ‘ ya geçmek için denize açıldı, ancak bunların bir bölümü de boğularak öldü . Kırım Han‘ı Selim Giray ve kaçabilen halk İstanbul‘a gelmişti. Han tayin ettikleri Şahin Giray, Osmanlı askerlerinin derhal çekilmesini isteyecek kadar ileri gitti . Kefe , 128) Alphans Lamortine,a.g.e,s.885-886 . 129) Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.162 . Yeni Kale ve Kerç gibi müstahkem mevkileri ele geçiren Ruslar, yer yer görülen direnmeleri de kırdılar.130 Kırım‘ın kısmen Rus himayesine girmesi dahilinde meydana gelen olaylar esnasında sadarete Muhsin Zade Mehmet Paşa getirildi. ( 11 Aralık 1771 ) Vaktiyle savaş aleyhtarı bir sadrazamın şimdi barış yanlısı olarak tekrar gelmesi ve padişahın da artık barış yanlısı olması, üstelik Kırım’ı elde eden II. Katerina‘nın da barışı arzu etmesi üzerine 6 aylık bir mütareke imzalandı. ( Mayıs 1772 ) 5- Harbin Yeniden Başlaması İki taraf arasında yapılan barış müzakereleri Kırım‘ın serbestisi maddesi yüzünden kesildi . Fakat , Muhsin Zade Mehmet Paşa bu sırada mütarekeyi uzatmaya ve müzakereleri tekrarlatmaya muvaffak oldu. Fakat , Ruslar‘ın Kırım‘ın istiklali hususunda diretmeye devam etmeleri üzerine müzakere yeniden bozuldu. Ruslar‘ın Kırım için bu kadar direnmelerinin Kırım‘ın işgaline bir mukaddime teşkil ettiğini sezen Osmanlı elçileri müzakere mahallini terk etmişlerdi . Mütareke müddetinin sona ermesiyle Ruslar , Tuna boyunda, Kırım, Kuban ve Gürcistan‘da taarruzlara başladılar. Bir anlık fırsattan yararlanarak alınmış olan tedbirler semeresini vermiş Rus taarruzları muvaffakiyetle her cephede durdurulmuştur. Rus kuvvetleri Rusçuk ve Silistre önünde büyük bir hezimete uğramışlar , Varna önünde ise bol miktarda mühimmat bırakarak kaçmak zorunda kalmışlar. Rus kumandanı sulh yapmayı teklif etmiş fakat bu kısa başarılarla ümide kapılan İstanbul’un talimatı üzerine reddedilmiştir. Bunun üzerine Ruslar tekrar taarruza geçerek , Kozluca Cephesinde ordularımızı yenmişler ve ilerlemeye başlamışlardır. Bunun üzerine zor durumda kalan Serdar- ı Ekrem sulh teklifinde bulunmuş Rus mareşalde bu teklifi kabul etmiştir. Bir müddet önce daha müsait şartlarda sulh yapmak mümkün iken şimdi daha ağır şartlarla hem de itiraz etmeden sulh yapmak durumunda kalınışı ne kadar kötü bir duruma düştüğümüzün en açık delili idi131. Aslında , Rusya’daki Don Kazaklarının ayaklanması baş gösteren şiddetli veba salgını ve özellikle mali sıkıntıların artması nedenleri ile Rus Hükümeti de bir an önce barış yapılmasını istemekte idi132. Ancak 130) Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.162. 131) Mehmet Saray ,a.g.e.,s.91 . 132) Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e.,s.91. barışı isteyen taraf Osmanlı olduğu için galip taraf Rusya olmuştu. Bu sırada Canik mutasarrıfı Hacı Ali Paşa’nın Kırım‘ı kurtarmak üzere asker çıkarıp harekata girişmesi de iki tarafın anlaşma kabulü ile yarım kalmıştır . III. Mustafa döneminde ki Osmanlı – Rus savaşlarının bitimi ile Padişah III. Mustafa ‘da vefat etmiştir. Bu sebeple antlaşma I. Abdulhamid‘in saltanatını henüz başlarında olmuştur. C. III. Mustafa’nın Ölümü Ve Şahsiyeti III. Mustafa uzun bir süredir hastaydı . Karasu mağlubiyetini de duyunca bunun üzüntüsü ile hastalığı daha da artmıştır. Bütün bunlara rağmen , bu haldeyken bile devletin şeref ve haysiyetini kurtarmak amacıyla 1773 yazında bizzat ordunun başında sefere çıkmak istedi.133 Ancak padişahın hareketi sağlık durumunun tamamen düzelmesine kadar ertelendi 134. Bu sırada Padişahın çok sevdiği Fokşan‘a murahhas olarak gönderilen Şeyh Yasincizade vefat etti ve padişah buna çok üzüldü . Bazı batıl inançlara ve yıldız falına kapılan padişah Yasincizade‘nin ölümünün kendi ölümünün yaklaştığına bir işaret saydı. Eskiden II. Selim ve III. Murad’da öleceklerini anlamışlardı. III. Selim kendi yaptırdığı bir hamamın yanmasını III. Murad ise saraydaki köşklerden birinin camları kırılınca duyduğu şangırtılı bir gürültüyü ölümlerine işaret saymışlardı, öyle de olmuştu. III. Mustafa 21 Ocak 1774 ‘ de bir Cuma günü öğle ezanı okunurken hayata gözlerini yumdu . III. Mustafa ilme ve alime önem veren ve alimleri himaye eden yenilik taraftarı bir padişah olarak tarihe geçmiştir. Harem hayatından hoşlanmazdı . Askeri teftişlerde bulunmak , ata binmek , avlanmak , mesire yerlerini gezmek onun en büyük zevkleriydi. III. Mustafa ayrıca iyi kalpli cömert ve hayırsever bir şahsiyet olarak bilinmektedir. III. Mustafa‘nın hayırla yad edilmesi gereken diğer bir özelliği de başlattığı ıslahat çalışmalarının III. Selim ve II Mahmud‘a örnek teşkil etmiş olmasıdır. Onun en büyük talihsizliği de saltanatın çok mücadeleli bir devre rastlamasıdır.135 Bütün saltanatı boyunca memleket işlerinin 133)Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e,s.63. 134)Joseph Van Hammer,a.g.e,s.521. 135)Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.63-65. düzelmesi için boş yere çırpınmış durmuştur. Muvaffakiyetsizliğinin sebebi olarak onda devlet adamı vasıflarının noksan olduğunu göstermek doğru olmaz. Daha ziyade bunu devrin şartlarında aramak yerinde olur . İstikbal hakkındaki bütün ümidini terbiyesine büyük bir ihtimam gösterdiği oğlu Selim’ e bağlamıştır. Ragıp Paşa’dan sonra kendisini de yardımcı olabilecek gerçek bir devlet adamı bulamamış, bundan böyle kendi başına sevk ve idare ettiği devleti tek mesulü olmakla beraber Rus harbine sokmakla Osmanlı tarihinin bir devrini kapamıştır.136 (Bkz.Harita 8) VI . BÖLÜM I . ABDÜLHAMİD DÖNEMİ ( 1774 – 1789 ) A-Tahta Geçişi ve İlk İcraatları I.Abdülhamid, III. Ahmet ve Rabia Şermin Sultanın oğulları olup, 1725 senesinde ( 5 Recep 1137) doğmuş ve 21 Ocak 1774 ( 8 Zilkede 1187) ‘te büyük kardeşi III. Mustafa‘ dan sonra tahta geçmiştir 137. Osmanlı Devleti ‘ nin son derecede buhranlı döneminde saltanat tahtına çıkmıştır . Devleri Rus savaşından en az bir zararla çıkarmayı amaçlayan yeni hükümdar, sarayda geçirdiği uzun süre kapalı bir yaşam nedeniyle, bu ciddi devreyi olumlu bir sonuca ulaştıracak yetiştirecek yeteneğe sahip değildi.138 Zaten artık ok yaydan çıkmış, muahede görüşmelerine doğru adımlar atılıyordu. Küçük Kaynarca Muahedesi için hazırlıklar tamamlanmıştı. 136)Bekir Sıtkı Baykal,a.g.e,s.708. 137)M. Cavit Baysun,”I.Abdülhamid” maddesi, İslam Ansiklopedisi,C.I,İstanbul 1964,s.73;Mücteba İlgürel,a.g.e,s.166 138)Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e.,s.64. B-Küçük Kaynarca Antlaşması Çaresizlik içinde kalan Osmanlı Hükümeti murahhasları, sadaret kethüdası Ahmed Resmi ve Reisülkütab İbrahim Münib efendiler, Ruslar‘ın tensib ettikleri Küçük Kaynarca kasabasına gönderildiler. Rus murahhası General Rebnin idi. Müzakereler iki günde ve iki celsede neticelenip, 28 madde olarak 17 Temmuz 1774 ‘te imza olundu. Antlaşmanın en önemli maddeleri : 1- Kırım hanlığı, Kuban ve Bucak Tatarları müstakil oluyordu. Din işlerinden Halife‘nin makamına tabi bulunacaklardı. 2- Yenikle, Kılburunu Azak ve Kere Kaleleri Ruslar ‘ a bırakılıyor 3- Dinyeper( Özi ) ve Bum( Aksu )arasındaki arazi Ruslar ‘ a veriliyordu , Bum Nehri sınır kabul ediliyordu. 4- Küçük ve Büyük Kabartan ülkesi Ruslar’a terk ediliyor. Ruslar‘da Beserabya, Eflak, Boğdan, Akdeniz Adaları ve Gürcistan‘ı Osmanlı ‘ ya geri veriyorlardı. 5- İki ülke, sınırlarda serbestçe kale inşa edebileceklerdi. 6- Ruslar, İstanbul’da daimi elçi bulunduracaklardı. 7- İngiltere ve Fransa ‘ya verilen kapitülasyon imtiyazları Ruslar ‘a da verilecekti. 8- Rusya , Osmanlı ülkesinde münasip gördüğü şehirde konsolosluk açmakta serbest olacaktı. 9- Ruslar, Osmanlı İmparatorluğu bünyesindeki Hristiyanlar‘ı himaye edeceklerdi. 10- Karadeniz ve Akdeniz ‘ serbest ticaret yapabileceklerdi. 11- Rus seferlerinin Eflak ve Boğdan hakkındaki müracaatları dikkate alınacaktı. 12- Osmanlı , Rusya ‘ ya üç sene içinde 15 bin kese akçe ( 7,5 Milyon kuruş harp tazminatı ödeyecekti.139 13- Bab-ı Ali, milyonlarca Ortodoks tebasına en büyük şefkatle muamele edecekti. 140 Küçük Kaynarca Antlaşması’yla Rusya kati şekilde Karadeniz sahillerine uzanmış ve çok geniş mümbit ve geniş arazi elde etmişti. Kırım Hanlığı‘nın Rusya‘ya katılması için ilk adım atılmıştı. En önemli husus da, Rusya Ortodoks tebaayı himaye bahanesiyle Osmanlı’nın iç işlerine karışmak imkanını elde etmişti.141 Ayrıca, Karadeniz ve 139)Süleyman Kocabaş,a.g.e.,s.138. 140)Yılmaz Öztuna,a.g.e.,s.366. 141)Akdes Nimet Kurat,a.g.e.,s.290-291. Akdeniz‘de Rusya ‘ya serbest ticaret yapma hakkının verilmesi de “Boğazlar Meselesi“ adıyla anılan bir meselenin sarih olarak ortaya çıkmasına sebep oldu.142 1768 – 1774 Osmanlı – Rus Savaşı devlet otoritesini zayıflatmış ve bazı yerlerde isyan hareketlerinin görülmesine sebep olmuştur.143 Ayrıca, Ruslar‘la yapılan bu savaşlarda Osmanlı Devleti’nin düzen ve disiplinden yoksun toplama kuvvetlerle eğitim ve disiplinli Avrupa ordularına karşı mücadele edemeyeceği anlaşıldığı için Avrupai tarzda askeri ıslahat yapmasının son derecede zorunlu olacağı kesin dille ortaya çıkarmıştır.144 C-Aynalı Kavak Tenkihnamesi Her zamanki gibi yine Kırım konusu mesele teşkil etmiş ve iki ülke yine durumuna gelmiştir. 4 Tatar ve 1 Rus ‘ dan oluşan bir heyetin İstanbul’ a gelip, “Şahin Giray‘ın hanlığının onaylanması ” önerisini reddeden Osmanlı Hükümeti, halkın istediği III. Selim Giray‘ın atayıp gönderdi. Böylece Kırım ‘ da biri Osmanlı ve halkın, diğeri Rus yandaşı olmak üzere iki han olmuş oldu. Bu olay üzerine Ruslar Kırım ‘a kuvvet gönderdi, meydana gelen çarpışmada galip gelen Ruslar oldu. III. Selim Giray, Kırım‘ı terk etmek zorunda kaldı. (1778) Bunun üzerine Kırım’ın kurtarılması amacıyla askeri hazırlıklar yapılmış aynı zamanda diplomatik girişimlerde de bulunulmuş, ancak olumlu bir sonuç elde edilmemiş ve donanmanın Karadeniz ‘ e açılması emri verilmişti. Ancak savaş göze alınamadığından geri çekilmiş padişaha gerekçe olarak da antlaşma maddesine aykırı olmasıydı. Bunun üzerine I.Abdülhamid, “Ruslar’ın Kırım’da kuvvet bulundurmalarının anlaşmaya göre aykırı olduğunu bu durumda Osmanlı kuvvetlerinin de Kırım‘a girebileceğini, buna engel oldukları takdirde asıl Ruslar‘ın barışı bozmuş olacaklarını ”Gazi Hasan ve Hacı Ali Paşalar ‘a bildirmiştir. Daha sonra Osmanlının savaşa girmesini destekleyen Fransa‘dan “savaşa girilmeme hususunda aracı olmasını” istemiş, böylece savaş istekleri birden bire sönüvermişti.145 İstanbul‘ daki Fransız elçisinin aracılık girişimleri sonucunda, Ruslar‘la İstanbul‘da Haliç tersanesi yakındaki Aynalı kavak kasrında bir anlaşma yapıldı.(10 142)Süleyman Kocabaş,a.g.e.,s.141. 143)Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.167. 144)Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e.,s.65. 145) Yaşar Yücel,Ali Sevim,a.g.e..,s.70. Mart 1779) Küçük Kaynarca Antlaşması‘nın bazı maddeleri gözden geçirilip değiştirilerek yeniden düzenlenen bu antlaşmaya göre : 1- Rusya , Romanya prensiplerinin tayinine karışmaktan vazgeçiyordu. 2- Padişah‘da Kırım hanlarını tayin hakkından feragat ediyordu. 3- Kırımlılar tarafından seçilecek olan han, padişahın bir itirazı bahis konusu olmaksızın otomatik şekilde Osmanlı hükümdarı ve İslam Halifesi tarafından tasdik edilecekti.146 4- Ruslar, Kırımdan askerlerini çekecekler.147 5- Özü kırı otlakları Osmanlı ‘ ya bırakılıyordu. 6- Rusya, Eflak ve Boğdan Hıristiyanlarını himaye edecek bunlardan alınan vergi ağır olmayacak 7- Rus ticaret gemileri, İngiliz ve Fransız ticaret gemileriyle eşit haklara sahip olacaktı. Gemilerin tonajı 400 tonu geçmeyecek, Osmanlı tebasından mürettebat bulundurulmayacaktı.148 Bu antlaşmayla padişahın Kırım haklarından feragat etmesiyle Osmanlıların Kırım üzerindeki sonuncu haklarından biri daha ortadan kaldırılmış oluyordu. Böylece Kırım Hanı bağımsız bir duruma getirilmiş Osmanlı Hükümet, Şahin Giray’ın hanlığını onaylamıştır. D-Kırım‘ın İlhakı Küçük Kaynarca ve akabinde imzalan Aynalı kavak antlaşmasıyla Kırım bağımsız oldu. Rusya‘nın ilhakına açık hale getirildi. Avrupa devletleri içine düştüğü çıkmazları gayet iyi takip eden Katerina, durumun kendileri için elverişli yola girdiğini görerek Patemkin‘in emrine verdiği 70 bin kişilik bir Rus ordusu ile Kırım ‘ fiilen işgal ettirdi.149 Osmanlı Hükümeti Aynalı kavak Tenkihnamesi’nin beşinci maddesine istinaden Özi eyaletinin bir kısmına sahip çıktı. Bunun üzerine Şahin Giray Ruslar ‘ın teşvik ve tahrikleriyle Osmanlı Hükümetine cephe aldı. Bu Sırada tamamen bir Rus taraftarı olan Şahin Giray’ a kendi halkı isyan edince selameti Ruslar‘a sığınmakta buldu.(1781) Fakat çok geçmeden Şahin Giray II. Katerina‘nın Ukrayna valisi Potomki‘nin yardımı ile Kırım‘a avdet etti.150 Çariçe‘ in 19 Nisanda imzaladığı halde 146)M. Cavit Baysun,a.g.e.,s.75. 147)Yılmaz Öztuna,a.g.e.,s. 373-374. 148)Süleyman Kocabaş,a.g.e.,s.143-144. 149)Mehmet Saray,a.g.e.,s.95. 150)Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.170. gizli tutulan Ukaz‘ı , II. Katerina’nın tahta geçmesini 21. yıldönümü olan 9 Temmuz 1983 günü bizzat Kırımlılar‘a okudu. Bu ferman ile Kırım bir eyalet şeklinde Rusya İmparatorluğu’na katılıyordu. Osmanlı cihan İmparatorluğun bile bir vilayet şeklinde ilhaka ve iç bağımsızlığını kaldırmaya cesaret edemediği Kırım‘ın Ortodoks Rusya ‘ ya katılması büyük tepki doğurdu. Prens Potemkim, bir iki ayda 30 binden fazla Kırım ileri gelenlerini işkencelerle idam ettirerek bu tepkiye cevap verdi. Rusya’ dan ilk göçmenler getirip Kırım‘a yerleşmeye başlandı. Kırım da 1,5 Milyon kadar Türk yaşıyordu. Ancak, nüfusun bir çok bölümü öldürüldü veya göç ederken sefaletten öldü, kalan kısmı Balkanlar‘a Anadolu‘ya gelip Osmanlı İmparatorluğu‘nun hemen her tarafına yerleştirildi. Bir hamlede Kırım‘ın Türk nüfusu büyük bir kısmını kaybetmişti. Bugün bilindiği gibi Kırım‘da Türk kalmamıştır.151 Ruslar‘ın Kırım‘ı ilhakı Osmanlı Devleti‘nin çöküşünde yeni bir merhale teşkil etti. Ruslar Osmanlı için kuzeyde daha büyük tehdit unsuru haline geldiler. Bu sırada Avusturya, Fransa ve İsveç‘in Rusya‘yı desteklemeleri sonradan pişmanlıklarına sebep oldu. Çünkü Rusya‘nın büyüyüp tehlikeli rakipleri olmasını kolaylaştırdılar. İngiltere ve Prusya, Kırım‘ın ilhakına kesin karşı idi. Fakat bunlarda pasif davranmaları sonucu, Rusya ‘ yığ ilhak işinde cesaretlendirdiler. Osmanlı Devleri güçsüzlüğü sebebiyle Kırım‘ın ilhakına ve burada yapılan katliamlara seyirci kaldı. Olayları protesto bile edemedi. Osmanlı halkında ise galeyan son safhada idi. Şimdiye kadar kaybedilen toprakların hiçbirisine Kırım kadar üzünülmemişti. İlk defa ahalisinin büyük bölümü Türk ve tamamen Müslüman bir toprak elden çıkarılıyordu.152 Kırım ebediyen kaybedilmişti. Bu neticeyi hazırlayan amillerin başından Ruslar‘ın güneye inme politikalarında bitmek tükenmek bilmeyen hırsları ve ülkenin bir kapı veya kilit durumunda olmasının bu hırsı daima kamçılamış olmasıdır. İkinci amil Kırım Hanlar‘ının takip ettiği yanlış siyaset idi. Her şeyleri ile Osmanlı tebası olduklarını söyledikleri zaman bile istiklal davasından vazgeçmemişler, onun için de daima iki yüzlü davranmışlardır. Kırım‘ın Ruslar tarafından ilhakından sonra Osmanlı – Rus münasebeti birkaç senen gergin ve mütereddit devam etti. I. Abdülhamid‘in son senelerinde, sadarete Koca Yusuf Paşa‘nın geçmesiyle işler değişti. Yeni vezir –i Azam Rusya ile harbi elzem 151)Yılmaz Öztuna,a.g.e.,s.375. görüyor, İngiltere ve Prusya elçileri de Bab-ı Ali’yi Ruslar aleyhine tahrik ediyorlardı. II. Katerina 1781‘den beri Avusturya ile müttefikti, Osmanlı Devleti‘nin talsimine mütedair Avusturya İmparotoru III. Josef ile bir proje hazırlamıştı. “Rum Projesi“ adı verilen bu projenin esasları hakkında İngiltere ve Prusya, Osmanlı Devleti‘ni tenvire çalışıyorlardı. Nihayet, Çariçenin nümayişkar bir surette Kırım‘ı ziyaret edip Avusturya İmparatoru ile mülakat etmesi de Bab-ı Ali artık tahammül edemedi.153 Yeni bir Osmanlı – Rus harbini ufukta gören hükümet, Rus elçisine yedi maddelik bir ültimatom vererek kati cevap istedi. Bir müddet sonra elçiden cevap çıkmayacağını anlayan hükümet harbe karar verdi( 13 Ağustos 1787)154. E-I. Abdülhamid ‘in Ölümü Ve Şahsiyeti Özi kalesini kurtarmak için gösterilen gayretler boşa çıkmış, yardıma gönderilen ince donanma da bir iş becerememişti. Cezayir‘li Hasan Paşa‘nın Donanmasının galibiyeti ise peş peşe gelen mağlubiyetlere bir çare olmamıştı.155 Odessa yakınlarında Özi Kalesi düştü (17 Aralık 1788), 80 bin kişilik ordusuyla kaleye giren Prens Potemkim 25 bin Türk asker, sivil, kadın ve çocuğunu boğazladı. Bu tafsilatı anlatan sadaret arizasını okuyan I. Abdülhamid‘e teessüründen elinden kağıt halde inme indi ve birkaç gün sonra öldü 156( 28 Mart 1789 – 11 Recep 1203 )157. I.Abdülhamid şehzadeliğinde kapalı bir hayat yaşamış olduğu için kendisiden önemli işler beklenemezdi. Devri, Osmanlı Devleti‘nin kritik devirlerine isabet etmiş, bu yüzden sadarete dirayetli bir vezir arayıp durmuştu. Kolayca tesir altında kalır veren, dindar, halka karşı müşfik bir insandı. Ağutos1782‘de büyük İstanbul yangınında itfaiye işlerinin bizzat başında bulunarak halkın sevgini kazanmıştı. 152)Süleyman Koacabaş,a.g.e.,s.146-147. 153) M. Cavit Baysun,a.g.e..,s.75. 154)Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.171. 155) Mücteba İlgürel,a.g.e.,s.175. 156)Heyet,Osmanlı İmparatorluğu,Türk Ansiklopedisi,C.XXVI,Ankara 1977,s.108. 157)M. Cavit Baysun ,a.g.e.,s.75. I.Abdülhamid devlet işleri ile yakından alakadar olur, her mesele hakkında fikirlerini yazarak vezirlerine bildirirdi. Sadrazamlarının liyatkatlısı Halil Hamid Paşa ‘ dır. I.Abdülhamid’in bazı hayratlarıda vardır. Beylerbeyi’nde validesi Rabia Sultan namına bir cami ve mektep, Emirgan’da zevcelerinden Hümaşah Sultan ile oğlu Mehmed için bir camii ile çeşme yaptırmıştır. Ayrıca Behçekapı’da bir imaret,sebil,kütüphane,türbe ve Medine’de bir Medrese yaptırmıştır. VII.BÖLÜM III.SELİM DÖNEMİ A-Tahta Geçişi Ve İlk İcraatları Osmanlı hanedanlarının 28.Hükümdarı olup, III.Mustafa’nın oğludur. 24 Aralık 1761(27 Cemaziyelevvel 1175-24 Kasım 1761)158 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Annesinin adı Mihrişah Sultan’dır. Fransız İnkılabı zamanına tesadüf eden bu padişahın saltanat devri, Türk kültür ve medeniyet tarihinde bir dönüm noktası teşkil eder. III.Mustafa’nın oğlu III.Selim’in iyi bir tahsil görmesine itina etmiştir. XVIII.asrın başlarında itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nda Islahat teşebbüsüne girişildiği malumdur. Bir çok Türk müellifinin kanaatine göre, Selim’de ıslahat fikirlerini daha genç yaşlarda babasının tesiriyle edinmiştir.159 158)Yavuz Bahadırlıoğlu,”III.Selim” maddesi,Osmanlı Padişahları Ansiklopedisi,C.III,İstanbul 1986,s.587. 159)A. Cevat Eren ,”III.Selim”maddesi,İslam Ansiklopedisi, C.X,İstanbul 1964,s.441. I.Abdülhamid, 1789 ocağında Özi Kalesi’nin düşmesi üzerine, pek müteessir olarak hastalanmış ve Nisan 1789’da vefat etmişti. Şimşirlik’teki harem dairesinde bulunan III.Selim’e haber bildirilmiş ve muhteşem bir merasimle, III.Selim Osmanlı tahtına cülus etmiştir. Selim’in tahta geçmesi İstanbul’da ve bütün imparatorluk topraklarında sevinçle karşılandı, her tarafta şenlikler yapıldı. 1774 Kaynarca muahedesinden beri memlekette artan huzursuzluk ve 1788’den beri Avusturya-Rusya’ya karşı savaşlarda başarısızlığın sebepleri yaşlanmış padişah iradesizliğine hami olunmaktaydı. Selim’in tahta cülusu yabancı dost memleketlerde ilgi ile karşılanmıştır. III.Selim saltanatın ilk günlerinden itibaren 1788 baharından beri, Kafkasya ve Rumeli’de Rusya ile Avusturya’ya karşı savaşan ordularının gücünü arttırmaya gayret etti. Tahta çıktığı sıralarda Özi ve Hotin gibi, mühim kaleler düşmanın eline geçmiş,Avusturya’da bir koldan da Rus orduları ile birleşerek, Osmanlı kuvvetlerini Kalas civarında tazyike başlamışlardı. B-OSMANLI-RUS SAVAŞLARI 1-Savaş Dönemi 21 Temmuz 1774 tarihinde Perşembe günü “ebedi”kaydıyla akdedilen Küçük Kaynarca sulhu gittikçe şiddetlenen mütemadi bir gerginlik devresi şeklinde 13 sene 23 gün sürdükten sonra nihayet 13 Ağustos 1787 Perşembe günü Osmanlı’nın Rusya’ya harp ilanıyla sona ermiştir160. Osmanlı ordusu Şubat 1788’den itibaren İstanbul yakınlarındaki Davut paşa ordugahında toplanmaya başlamıştı. Sadrazam Yusuf Paşa da serdar-ı ekrem tayin edilmişti.!7 Mart 1788 tarihinde Padişah 1.Abdülhamit, adet olduğu sürece sancak-ı Şerifi sadrazama teslim etmişti. Bu şekilde hazırlıklarını büyük ölçüde tamamlayan Osmanlı ordusu 22 Mart 1788 tarihinde Edirne üzerinde cepheye doğru hareket etti. Ordunun Edirne’ye varmasından sonra burada son tedbirler alındı.Ordu iki ayrı cephede çarpışacağından görev bölümü yapıldı.Sadrazamla Serdar-ı 160)İsmail Hami Danişmend,a.g.e.,s.64. Ekrem Yusuf Paşa’nın Avusturya Cephesi’ne gitmesine kara verildi.Rus Cephesi komutanlığına da eski sadrazamlardan Şahin Ali Paşa tayin olundu.161 Bilindiği üzere Osmanlı-Rus-Avusturya savaşları 1.Abdülhamit döneminde (1787),başlamıştır. 7 Nisan 1789’da Abdülhamid’in ölmesi ile savaşlar, III.Selim dönemine miras kalmış, bu dönemde de sürmüştür. III.Selim’in padişah olduğu sıralarda, ilkbahar gelmiş olduğundan sefer zamanı da başlamıştı.Bilindiği gibi daha önce, Özi Kalesi kuşatılmış, Rus Cephesinde başarısızlık olmuş ordu Rusçuk’da kışlamıştı. 1788’in sonbahar aylarında Avusturya’ya karşı olan üstünlük de kaybedilmişti.Nitekim 27 Nisan 1789 günü Serdar-ı Ekrem Rusçuk sahasına çıkmıştır. Bu arada Ruslar,Özi Kalesi’ni aldıktan sonra Bender’i kuşatmışlar ve Boğdan’a yerleşmişlerdi Bir kısım Avusturya kuvveti de Bender’de bulunmaktaydı162. Yeni Padişahın cülusuyla harp yeni bir heyecan kazandı.Yusuf Paşa sadaretten azledilip, Vidin seraskerliğine nakledildi.,Sadr-ı azamlığa da, Avusturya cephelerinin muzaffer kumandanı Kethüda Hasan Paşa getirildi. Yeni bir şevk ve heyecan içinde hazırlıklar devam ederken Yer göğü kumandanı Kemankeş Mustafa Paşa’nın gafleti yüzünden Rus ve Avusturya kuvvetlerinin baskısına uğrayarak Fokşani’de mağlup olması ordunun maneviyatını yeniden bozdu. Bunun üzerine III.Selim, askerin gayretini yükseltmek için onları teşvik edici ferman gönderdi.Ordu padişahın bu fermanını alınca Fokşani mağlubiyetinin intikamını almak için yemin etti.163Ancak,yapılan mücadelelerde galip gelen taraf yine Ruslar oldu. Ve yine Osmanlı askerlerinin maneviyatı bozuldu. Harbin başlangıcında,Osmanlı Devleti Rus taarruzlarına karşı yalnız kalmamak için,keza Rus tehlikesi ile karşı karşıya olan İsveç’i müttefik olarak bulmuş,ancak iki cephede birden savaşmak zorunda olması sebebiyle İsveç İttifakı istenildiği kadar verimli olmamıştır. Diğer taraftan,Avusturya ve Rusya’nın genişlemesini istemeyen Prusya,Osmanlı Devleti’nin kuvvetli iki rakip karşında gerilemekte olmasından endişe duymaya başlayarak Osmanlı Devleti’ne ittifak teklifinde bulundu164.Görüşmeler sonucunda 31 161)Rıfat Uçaral,Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi (Osmanlı Devleti ),C.II,İstanbul 1993,s.228-229. 162)Rifat Uçaral,a.g.e.,s.233. 163)Mehmet Saray,a.g.e.,s.99-100. 164)Mehmet Saray,ag.e.,s.100. Ocak 790 günü Osmanlı-Prusya İttifak antlaşması imzalandı. Tamamı 5 madde olan bu antlaşmaya göre165 1- Avusturya daha fazla ilerlemeyecek,Rusya da Tuna’nın beri tarafına geçmeyecekti. Daha ileri gittikleri halde Prusya derhal harbe girecekti. 2- Osmanlılar’ın Avusturya ve Rusya ile sulh akdi Prusya’nın malumatı dahilinde olacak ,bu sulhu Avusturya ve Rusya’dan biri,taraflardan birine saldırarak bozacak olursa,her iki taraf bütün kuvvetleri ile diğerinin yardımına koşacaktı166 3- Osmanlı Devleti, Rusya ve Avusturya ile barış yapmadıkça Prusya’da savaşı bırakmayacak,buna karşılık Prusya,İsveç ve Lehistan birlikte veya ayrı ayrı olarak Avusturya ve Rusya ile barış yapmadıkça Osmanlı Devleti de barışa yanaşmayacaktı. 4- Osmanlı Devleti ile Prusya arasındaki 1761 ticaret antlaşması aynen yürürlükte kalacak. 5-Bu antlaşmanın onaylı metinleri 5 ay içinde,mümkün olursa daha önce İstanbul’a teati edilecekti167 Bu ittifakla Osmanlı Devleti,tarihinde ilk defa olarak, bir Hristiyan devlet ile karşılık esasına göre bir antlaşma imzalamış oluyordu. Bu süratle Avrupa diplomasisine ve ittifaklar dönemine giriyordu. Prusya ile ittifak akdedildikten sonra ağır tekliflerle sulh teşebbüsünde bulunan Avusturya ve Rusya’ya yüz verilmedi.Bu nazik devrede,bozulan nizam ve intizamı düzeltebilecek yegane devlet adamı olan Serdar-ı azam Gazi Hasan Paşa’nın vefatı büyük bir talihsizlik olmuştur. Prusya ile yapılan ittifak sonucunda Prusya kralı Friedrich Wilhelm, Osmanlı Devleti’nin düşmanlarını sulhe zorlamak için hudutlarına 150 bin asker sevk etti.Ve bizzat ordusunun başına geçti.Yeni Avusturya imparatoru Leopold, Prusya’nın bu tehdidinden korkarak,Osmanlı Devleti ile 4 Ağustos 1791’de Ziştovi Antlaşmasını yapmak zorunda kaldı.Buna göre Avusturya, Belgrad dahil işgal ettiği bütün toprakları Osmanlı’ya geri veriyordu168 Osmanlı Devleti, Avusturya ile savaşı bitirmekle her şeyden önce iki cepheli savaştan kurtulmuş oldu ve bütün dikkatini Rusya cephesine topladı.Ancak bu arada 165) Rifat Uçarol,a.g.e.,s.237. 166) Mehmet Saray,a.g.e.,s.101. 167) Rifat Uçarol,a.g.e..,s.238. 168)Süleyman Kocabaş,a.g.e.,s.159. İsveç,Osmanlı Devleti’ne haber dahi vermeden 1790 yılında Rusya ile anlaşmıştır. Bunun üzerine Rusya da cephedeki kuvvetlerini Osmanlı sınırına kaydırmıştır. İsveç’e verilen paralara rağmen, bu devletin yaptığı hareket İstanbul’da üzüntüye sebep olmuştur.Bu durum karşısında da Osmanlı Devleti müttefiki olan Prusya’nın Rusya’ya karşı savaş açmasını istemeğe başlamıştır169 Rusya’nın müttefiki Avusturya’nın harpten çekilmesi,Prusya’nın sulh için Rusya’yı harple tehdidi yanında İngiltere de Rusya’yı Osmanlı lehine tehdit ediyordu. III.Selim,tahta çıktığı andan itibaren Ruslara karşı başarı elde etmek için çalışmıştı. Fakat denizlerde bazı galibiyetler elde edilmekle beraber, karada savaşlar Osmanlı Devleti’nin aleyhine gelişiyordu. Koca Yusuf Paşa’nın yeniden sadrazamlığa getirilmesi ile ümitlene Osmanlı, 9 Nisan 1791 de yapılan Maçin Muharebesi’nden sonra, artık yeni bir zafer kazanma ümidini tamamen yitirmişti. Son çarpışmadan sonra aracılık yapan devletler,ihtilale karşı Rus silahlarının lüzumuna kani olan Fransa,İspanya ve Napoli’nin de desteklemeleri ile Bab-ı Ali’ye nihayet fedakarlıkta bulunmayı kabul ettirdiler.170 Bu sıralarda Fransız ihtilalinin yayılmasından korkan Avrupa devletleri,bu hareketi önlemek için Rusya’nın kendileri ile birlik olmalarını istemeleri üzerine, II.Katerina da bir an önce Osmanlı Devleti ile barış yapmaya gayret gösterdi.171 2-Yaş Antlaşması Son pürüzlerinde giderilmesi ile 31 Temmuz 1791’de bir barış mukaddematı ve aynı zamanda 8 aylık bir mütareke yapıldı ve 11 Ağustos’ta galatide imzalandı.172Ziştovi’de Avusturya ile sulh akdeden Osmanlı murahasları, Ruslar’la da müsaraya memur edilerek Yaş kasabasına gönderildiler.Uzun süren müzakerelerden (Kasım 1791-Ocak 1792),on üç madde ve bir hatime’den ibaret olan sulh antlaşması kararlaştırıldı.(9 Ocak1792)173.Bu antlaşmaya göre: 1-1774 Kaynarca muahedesi,1779 Aynalı kavak Tenkihnamesi, 1783 ticaret muahedesi,ve 1784’de Kırım ile Taman’ın ilhakı ve Kuban nehrinin hukuk tayini hakkındaki muahedeler yürürlülükte kalacak. 169)Rifat Uçarol,a.g.e.,s.243. 170)Joseph Van Hammer,a.g.e.,s.100. 171)Rifat Uçarol,a.g.e.,s.244. 172)Joseph Van Hammer,a.g.e.,C.IX,s.100-101. 173)Mehmet Saray,a.g.e.,s.106. 2-Turla(Dinyester)’nın sol tarafındaki arazi Ruslar’a sağ tarafındaki Bender, Akkerman, Kili, İsmail v.s. o tarafta Ruslar’ın işgal ettikleri kale ve şehirler Osmanlı’ya iade edilecekti. 3-Harekat sahası olan Boğdan voyvodalığı hakkında,Kaynarca muahedesi ve bu muahededen sonraki antlaşmalar 4- Kuban Kafkasya'daki iki devletin hududu teşkil edecek. 5-İki devletin daimi suretle sulh içinde yaşamalarını temin için Tiflis Gürcü Prensliğine Çıldır Valileri tarafında taarruz olunmayacak. 6-Garb ocakları korsanlarına karşı Rus ticaret gemileri muhafaza ve vuku bulan zararlar ocaklarca tazmin ettirilecek174. 7-Bu antlaşma beş hafta içinde,mümkün olursa daha kısa zamanda iki devletin hükümdarı tarafından onaylanacaktı.175 3-Savaşın Sonuçları Görüldüğü gibi, 1787 yılında Osmanlı Devleti’nin Kırım’ı yeniden ele geçirmek üzere Rusya’ya savaş ilan etmesiyle başlayan 1787-1791-1792 Osmanlı-RusyaAvusturya Savaşı, dört yıl sürmüş ve Osmanlı Devleti’nin yenilmesi ile sona ermiştir. 1787-92 Osmanlı-Rus harbi, daha çok Osmanlı’nın aleyhine oldu.Bu durumu Osmanlı Devleti kendi eliyle hazırladı. Kırım’ı geri alma sevdasıyla böyle büyük bir gaileye sevketmenin akıl karı olmadığı şüpheden uzak değildir. Çünkü, ordu harbe hazırlıksız girmişti. Kırım’ı kurtaralım derken, koskoca Özi eyaletini kaybettik. Ayrıca bu harpte maddi kayıplar bir tarafa ,330 bin şehit verildi.176 Antlaşmanın onaylanmasından sonra Osmanlı hükümeti Mustafa Rasih Efendi’yi büyük elçi olarak Rusya’ya Rus hükümeti de Mareşal Kufuzof’u elçi olarak İstanbul’a göndermişlerdir. Böylece,savaş sonrası Osmanlı ordusu İstanbul’a dönmüştür.(3 Nisan 1792)177 174)Mehmet Saray ,a.g.e.,s.107. 175)Rifat Uçarol,a.g.e.,s.244. 176)Süleyman Kocabaş,a.g.e.,s.163. 177)Ali Sevim, Yaşar Yücel,a.g.e., s.128. Ruslar,bu harpten azda olsa yeni kazançlar sağlamış, fakat müttefiki Avusturya ile hazırladığı Grek projesini gerçekleştirememiş,buna mukabil Osmanlı Devleti’ne iki cephede birden yıllar yılı uğraştırmakla ızdıraplarının daha çoğalmasına sebep olmuştur178. Osmanlı, Rus baskısına son vermek için harbe girmişti.Ancak Rus baskısı ve tesiri daha belirgin bir duruma geldi.Ruslar daha güneye indiler,Avusturya’da balkanlara biraz daha sokuldu.Bunlarda Osmanlı Devleti için bundan böyle balkanlarda yeni problemlerin başlangıcı oldu. Diğer taraftan bu savaş, Osmanlı Devleti’nin kuvvetinin iyice azaldığını açık olarak ortaya çıkarmıştır.Bunun kabul edilmesidir ki Osmanlı’ları tarihlerinde ilk defa olarak Avrupalı Hristiyan Devletlerin yani yabancıların yardımı aramaya sevk etmiştir.Bu da onu diplomasi alnında dışa açılmaya yöneltmiştir.Nitekim bundan böyle Osmanlı Devleti,varlığının devamı için Avrupa Devletleri arası ilişkilerden yararlanma siyasetine ağırlık vermeye başlamıştır.Ancak sadece bu siyasetle devletin geleceğe güvenle bakmasının yeterli olmayacağı anlaşılmıştır.Bu bakımdan sona eren 17871791,1792 savaşı, Osmanlı Devleti’nin kuvvetlendirmek üzere daha önce yapılanlardan daha geniş kapsamlı ıslahatların gerçekleştirilmesini düşünülmeye başlanmasına sebep olmuştur.179(bkz.harita 10) C-Rusya İle İlk İttifak Devletler arasında dostluklar ve düşmanlıklar ebedi değildir.Milli menfaatlerin gerektirdiği hallerde bunlar yer değiştirebilir.Yaklaşık olarak bir buçuk asırdan beri,birbirleriyle devamlı mücadele eden Osmanlı ile Rusya’nın XIX.asrın başında birden bire müttefik oluşları ilk bakışta yadırganabilir.İki ülkeyi birbirine yaklaştıran I. Napolyon tehlikesi olmuştur.180 Osmanlı-Rus yakınlaşmasında ilk adımı Ruslar attı. III.Selim, ezeli düşmanın bu yakınlaşma isteğini önceleri ne ret nede kabul etmiştir.Fakat Fransız’ların Malta’dan sonra Mora’ya da asker çıkarmaya kalkmaları üzerine daha önce hazır bekleyen Rus 178)Mehmet Saray ,a.g.e.,s.107. 179)Rifat Uçarol,a.g.e.,s.245. 180)Süleyman Kocabaş,a.g.e.,s.166. donanmasının yardım bahanesi ile Boğazlar’a girmesine müsaade etmekle, OsmanlıRus ittifakı bir emrivaki haline gelmiştir181. Rus elçisi Vasili Tamara ile İsmet Bey ve İngiliz elçisinin de katılımıyla ittifak antlaşmasının şartları üzerine çalışmalar yaptılar.Nihayet, 23 Aralık 1798’de Rus elçisi ile Osmanlı temsilcisinin tespit ettiği Osmanlı-Rus ittifakı imzalanmıştır.Birisi açık diğeri gizli iki bölümden oluşan 14 maddelik bu ittifakın açık hükümleri özetle şöyledir: 1- Osmanlı ve Rusya Devletleri birbirlerinin toprak bütünlüklerinin aynen korunması hususunda güvence vermişlerdir. 2- Ruslar,Fransa’nın Mısır’ı işgalinden önceki Osmanlı sınırlarını aynen kabul etmiştir. 3- Her iki devletten birine bir saldırıda bulunulacak olursa her iki tarafın çıkarları göz önüne alınarak ortak hareket edecekler,her iki devlet birbirlerine kara,deniz birlikleriyle yada para yardımında bulunacaklardır.Ancak yardım şekli,iki devlet arasında yapılacak görüşmelerle belirlenecektir,askeri yardım gönderen taraf bütün masrafları da üstlenecektir.Bu,Rusların isteği ile kabul edilmiştir. 4- İki devlet,bu anlaşmayı,kendi sınırlarına genişletmek amacıyla yapmadıkları için İngiltere,Prusya ve Avusturya devletlerinin de bu ittifaka katılmakta serbest olacaklardır. 5-Bu anlaşma,8 yıl süre ile yürürlükte kalacaktır. 23 maddeden oluşan antlaşmanın gizli maddeleri ise şöyledir: 1- Rusya,12 savaş gemisinde oluşan bir donanma ile Osmanlı Devletine yardım edecek,bu donanmanın Akdeniz’e geçmesine izin verilecek Osmanlı donanmasının da katılacağı bu donanma Fransızların Akdeniz’deki yayılma hareketlerine engel olacak ve Fransız ticaret gemilerini batıracaklardır. 2- Her iki devlet,Karadeniz’i kapalı deniz olarak tanıyacaklar,buraya girme girişiminde bulunacak olan yabancı devletlere ait gemilere bütün kuvvetleri ile karşı koyacaklardır. 3- Rusya,Fransızlar’ın Osmanlı ülkesine yeniden saldırıya geçtikleri,yada Osmanlı tebasını ayaklandırmayı başardıkları takdirde,bütün mühimmatı ile birlikte 80 bin kişilik bir kuvvet ile yardımda bulunacaktı. 181)Rifat Uçarol,a.g.e.,s.243. 4- Bu antlaşmanın Fransa'ya karşı yapıldığı hususu iki tarafın onayıyla, Fransa ile savaşa girecek başka bir devlete bildirilecektir.182 5-Taraflarda biri diğerinin gelemeyeceği kadar uzaklarda harp ediyorsa,asker yerine para yardımı yapılacaktır.183 Yukarıda özetle belirtilmiş olan bu antlaşmayla Osmanlı ile Rusya arasında karşılıklı yardıma dayanan bir ittifak oluşturulmuştur. Osmanlı Devleti tarihinde çok önemli bir yeri olan bu antlaşmayı yapmadan önce,bu tür uluslararası bir ittifaka girmemiş ve Avrupa devletlerine karşı daima yalnız kalma siyasetini uygulamıştır.Bu ittifakın kabulüne kadar geçen dönemlerde Osmanlı ve Rus devletleri,birbirleriyle sürekli savaşlar yapmışlardı.184Ancak şu da bir gerçektir ki bu ittifak,iki devletin birbirlerine karşı öteden beri beslendikleri duygulardan vazgeçmelerinin ifadesi olmayıp,hadiselerin doğurduğu zorunlu bir netice idi185. Yapılan Rus ittifak antlaşmasıyla Rus harp filosu ilk defa boğazlardan geçerek Akdeniz'e açılma imkanı buldu.Rusya’nın bu antlaşmayla geçici olarak elde ettiği ve tarihi emellerini gerçekleştiren bu imkanı kalıcı bir hak haline getirmek istemesi,bundan sonraki Rus politikasının ana hedeflerinde birini teşkil edecek ve “Boğazlar meselesi” böylece gündeme gelmiş olacaktır. Osmanlı-Rus ittifakı bu zamana kadar yalnızca savaş meydanlarında karşılaşan iki devlet kuvvetlerinin –hedefler farklı dahi olsa – müşterek düşman karşısında faaliyette bulunmalarının örneklerinden ilkini sergilemesi bakımından da önem taşımaktadır.186 Yukarıda da değindiğimiz gibi Rusya’yla dostluk uzun süreli olmadı.Çok geçmeden Osmanlı Devleti, ittifak ettiği İngilizler’in Akdeniz’deki harekatından, Ruslar’ında Hristiyan teba arasındaki yaptığı propagandalardan, her iki devletin ve hususiyle Rusya’nın eski emellerinden vazgeçmeyeceğini anlamıştır.Birazda Mısır’dan uzaklaşan Napolyon’un dostluk tezahürlerine dayanamayarak Fransa tarafına mezletmeye başladı.Böylece 25 Temmuz 1802’de yapılan Paris Antlaşması ile iki devlet arasında, Mısır’ı işgal ile başlayan düşmanlık resmen sona ermiş oluyordu.(Bkz.harita 12) 182)Ali Sevim ,Yaşar Yücel,a.g.e.,s.138. 183)Mehmet Saray ,a.g.e.,s.109. 184) Ali Sevim ,Yaşar Yücel,a.g.e.,s.138. 185) Mehmet Saray ,a.g.e.,s.109. 186)Kemal Beydilli,”Küçük Kaynarca’dan Yıkılışa”,Osmanlı Devlet Tarihi(IRCICA),C.I,İstanbul 1999, s.75. Anlaşıldığı üzere Rusya’yla mücadele her zaman zinde kamış,yeni yüzyılda da naklolmuştur.Temelini Rusya’nın Osmanlı aleyhine çalışması ve toprak bütünlüğünü tehdit etmesi olan siyaset, zaten barış ortamını aratmaya yetmiştir. D-III.Selim’in Yaptığı Düzenlemeler III.Selim iyi bir eğitim ve öğretim görmüş,şehzadeliğinde oldukça serbest bir hayat yaşamış, daha o zamanlar Avrupa Devletlerinin siyasetlerini,idari ve asker teşkilatlarını öğrenmeye merak sarmış,memleketin iç meseleleriyle alakalanmış, ileri görüşlü bazı yakın adamlarının da teşvik ve telkinleriyle ıslahat ve yenilik taraftarı olmuştur.Bunun için itimat ettiği devlet ricalinin fikirlerini alarak ticari,siyasi ve askeri alanlarda yapılacak ıslahatların geniş bir planı yapılarak işe başlanıldı.187 III.Selim dönemindeki yenilikleri ana başlıklar halinde şöyle sıralayabiliriz. 1- Nizam-ı Cedid, III.Selim’in yaptığı ıslahatların tümüne denmektedir. III.Selim büyük bir reform hareketine girmiş ve bunlar tarihte Nizam-ı Cedid adı altında toplanmıştır. 2- Nizam-ı Cedid Ordusu ve finansmanı olarak İrad-i Cedid Hazinesi kuruldu. 3- Osmanlı ordusunun teknik sınıfını teşkil eden Humbaracı,Lağımcı,Topçu ocakları ıslah edildi. 4- Avrupa kentlerinin başkentlerinde ilk daimi elçilikler kuruldu. 5- Mühendishane-i Bahri Hümayun(Deniz Mühendishanesi) ıslah edildi. 6- Mühendishane-i Berri Hümayun(Kara Mühendishanesi) okulu açıldı.188 7- Tımar ve zeamet usulleri yeni kanunlarla düzenlenerek bunların açıkta olanlarının (mahlul)gelirleri devlet hazinesine aktarıldı189. 8- Uzun zamandan beri terk edişmiş olan meşveret usulünün canlandırılması ve kurumsallaştırılması sağlanmıştır.190 9- Yapacağı yenilikler için rapor hazırlattı 10- Anadolu ve Rumeli'deki Eyaletleri tekrar düzenledi. 11- Matbaa-i Amire adıyla devlet matbaası kurdu. 12- Fransızca dili devletin ilk resmi yabancı dili oldu. 187)F. Çetin Derin,a.g.e.,s.486. 188)Rifat Uçarol,a.g.e.,s.330-335. 189)Kemal Beydilli ,a.g.e.,s.74-75. 190)Heyet, Ana Britanicca,C.XVII,s.220. E-III.Selim’in Ölümü Ve Şahsiyeti Asilerin faaliyetleri neticesinde padişah zor durumda kalmıştır.Öyle ki yenilikçi aleyhtarı asiler Padişahın hali için Şeyhülislam Ataullah Efendi’den fetva aldılar. III.Selim büyük bir üzüntü ile böyle asi tebaanın padişah ve halifesi olmaktansa,olmamak daha iyidir diyerek padişahlıktan çekildiğini bildirdi.Bu suretle 29 Mayıs1807 günü III.Selim tahtan çekildi.Yerine IV.Mustafa (1807-1808) padişah oldu.Aynı zamanda da Nizam-ı Cedid sona erdi.191 Alemdar Mustafa Paşa yanına sığınan reformcuların etkisiyle harekete geçmiş ve yeni padişah (IV.Mustafa)’a yardım etmek görüntüsüyle İstanbul’a gelmiş.Ancak, bu hareketin III.Selim’i tekrar tahta çıkartma amacı taşıdığını gören IV.Mustafa tahtını sağlamlaştırmak için çok denenmiş bir usule başvurarak amcası eski sultan ve hanedanın son ferdi olan kardeşi Mahmud’un öldürülmesine müsaade etmiştir.192Ancak zorla savaşa giren Alemdar Mustafa Paşa biraz geç kalmıştır.III.Selim öldürülmüştür.Mahmud ise hafif yaralı olarak kurtarılmıştır.(28 Temmuz 1808).Böylece Osmanlı tahtında II.Mahmud dönemi başlamıştır.(1808-1839) Nizam-ı Cedid Sekban-ı Cedid altında ihya edilmiş, mürtecilerden temizlenmiş, III.Selim’in şehit edilmesi olayıyla en uzaktan ilgili olanlar dahil (bin kişiye yakın)tamamı idam edilmiştir.23 Yaşındaki II.Mahmud, çocuğu olmayan III.Selim tarafından oğlu gibi en büyük ihtişam ve sevgiyle büyütülmüştür.III.Selim’in bütün fikirlerinin varisidir.193 III.Selim’in defni, II.Mahmud’un tahta cülusunun ertesi günü yapıldı.Selim’in cenazesi büyük bir törenle kaldırıldı.Babasının inşa ettirdiği Laleli Camii yakındaki türbesine defn olundu.Selim’in ölümü bütün memlekette büyük teessür yarattı. Osmanlı padişahları arasında III.Selim, ihtilal sonunda öldürülen ikinci padişahtır. Şair, edip musikişinas,Avrupa medeniyetini takdir eden vatansever ve devletin yükselmesinde büyük gayretler sarf eden bu padişahın ölümü devlet ve memleketin büyük bir buhran içinde kalmasına yol açacaktı. 191)Rifat Uçarol,a.g.e.,s.345. 192)Kemal Beydilli,a.g.e.,s.81. 193) Heyet ,Osmanlı İmparatorluğu,Türk Ansiklopedisi,C.XXVI,Ankara 1977,s.108. SONUÇ XVIII.yy. Osmanlı-Rus münasebetleri çerçevesinde olayları neticelendirmeden önce iki devlet arasındaki ilkleri hatırlamakta fayda görüyorum:İlk Osmanlı-Rus ilişkileri 1492 yılında Moskova Krezi’nin bir elçilik heyetinin İstanbul’a göndermesiyle başlamıştır. İlk Osmanlı-Rus çarpışması 1569’da Ejderhan Seferiyle vuku bulmuştur.İlk Osmanlı-Rus barışı da 1681’de akdolunan Bahçesaray Antlaşmasıdır. Osmanlı-Rus ilişkilerinin en yoğun yaşandığı dönem şüphesiz XVIII. yy’dır. Osmanlı İmparatorluğunun gerileme dönemini de teşkil eden bu yüzyıl,Rusların emellerini gerçekleştirmede her şeyi göze aldıkları kendilerinin iyi olduğu her durumda hiçbir şekilde savaşmaktan kaçınmadıkları, ancak zayıf oldukları dönemlerde de Osmanlı’yla barış halinde yaşayıp Osmanlı’dan gelebilecek muhtemel tehlikelerden kendilerini esirgedikleri bir dönem olmuştur.Yani iki devlet ilişkisi Rusya’nın tavrına göre belirleniyor.Rusya uslu durduğunda ilişkiler iyi,atağa kalktığında ilişkiler kötü olmuştur. Osmanlı ise bu muhtemel durumlar karşısında adeta savunma yapmaktaydı. Rusya, XVIII. yy’a gelinceye değin,iki önemli politika gütmekteydi,bu doğrultuda hareket ediyordu.Bunlardan birincisi, Osmanlı İmparatorluğu’yla diplomatik ilişkide bulunmak ikincisi ise ,Karadeniz’e ulaşmak.Nihayetinde bu iki isteğine kavuşma pek gecikmedi ve 1700 İstanbul Antlaşması’yla hem diplomatik ilişkiler kurdu hem de Azak’ı alarak Karadeniz’e olta attı.Bundan sonra ise hedeflerini daha büyük tuttu Ve Osmanlı Devleti aleyhine her şekilde gelişme ve genişlemeyi kendine ideal edindi.Zaten XVIII.yy. Osmanlı-Rus ilişkilerine baktığımızda şu husus dikkat çekicidir.Rusya Karadeniz’e yani güneye inmek istemektedir. Osmanlı ise Rusya’ya karşı toprak bütünlüğünü korumaya ve Rusya’nın güneye inmesine mani olmaya çalışmaktadır. Rusya özellikle Çar Petro(deli) döneminde Osmanlı Devletine karşı politikasının stratejisini belirlemiştir.Bunu Petro’nun vasiyetnamesinde de görmekteyiz.Bu vasiyetnameyle Petro haleflerinin de kendisi gibi düşünmesini sağlamış ve Osmanlı’ya karşı Rusya’nın çizgisini belirlemiş .Öyle ki, sırf bu yüzden Osmanlı bir çok kez birden fazla cephede savaşmak zorunda kalmıştır. Osmanlı’nın gerilemesinde daha sonra da yıkılma dönemine girmesinin de Rus yayılmacılığı en büyük amil olmuştur. 1711,1739,1768,1792 Savaşları bunun en büyük kanıtı olmuş bu yüzyıl boyunca Osmanlı Devleti nerdeyse her zaman savaşmak zorunda kalmış buda devleti ekonomik ve siyasi anlamda çökertmiştir. Öyle ki bu yüzyılda Rusya’yla meydana gelen savaşlar neticesinde imzalanan antlaşmalar , Osmanlı’nın yıkılışına kadar kendisini zor durumda bırakacak maddeleri içermekteydi.”Boğazlar Meselesi”, “Ermeni Meselesi” bunlardan en ciddi olanlarıdır. Rusya’nın XVIII. yy. dış politikamıza baktığımızda iki önemli idealist yayılış göze çarpmaktadır.Bunlardan birincisi Baltık Denizine ulaşmak ,ikincisi ise Karadeniz’in kuzeyini ele geçirerek sıcak sulara inmekti.Rusya’yı bu gayeye zorlayan sebep ise coğrafi imkansızlıkların dışında,Baltık Denizi’nin bir İsveç gölü, Karadeniz’in ise bir Türk gölü haline gelmesi ve kendisinin kuzey soğuk kara parçasına hapis olunmasıydı. Neticede Rusya XVIII.yy. başlarında yayılmacı hedeflerinden Baltık Denizi kıyılarına yerleşmeyi gerçekleştirmiştir. Fakat Karadeniz’e yerleşmeyi henüz başaramamıştır.Bundan sonrada hedef olarak sürekli buna yönelmiştir ve aşamalarda maalesef bunu da gerçekleştirmiştir. Rusya,XVIII. yy başlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğunun zayıflamasından yararlanarak önce Karadeniz’in kuzeyini ele geçirmek sonrada Kafkaslar’a, Boğazlar’a ve Balkanlara kısacası, Osmanlı sınırlarını zorlayarak güney siyasetini uygulamaya başlamıştır.Bunu da Osmanlı sınırları içindeki Ortodoksları korumak adı altında yapmıştır. 1774 Küçük Kaynarca ve 1792 Yaş Antlaşmalarıyla Osmanlı Rusya karşısında gerilemiş Rusya ise emellerinin birçoğunu gerçekleştirmiştir.Kırım’ı ilhak etmiş Karadeniz’e inmiş,Ortodoksların korumacılığını üstlenerek Osmanlı’nın iç işlerine müdahale imkanı bulmuş Akdeniz ve Karadeniz’de ticaret yapma imtiyazını elde etmiştir. Anlaşıldığı üzere XVIII. yy. Osmanlı İmparatorluğu için bir felaket yüzyılı olmuş, ekonomik açıdan çökmüş, ordusu yorgun düşmüş ve Avrupa ordularına karşı teknolojik ve diğer bakımlardan geri kalmış, yetenekli idarecilerini kaybetmiş yerine yenilerini yetiştirememiş,yani idari açıdan pasifleşmiş ve bunların sonucunda artık kendi ayakları üzerinde duramaz hale gelmiştir.Öyle ki batılı devletlerden yardım ister himaye görür duruma düşmüştür. Rusların sistematik idari-idealist politikası hedefine ulaşmış, doğunun ve dünyanın en büyük devleti yorgun düşmüş, daha sonraki yüzyıllarda hasta adam muamelesi görecek bir hale gelmiştir. Osmanlı’nın bu durumuna karşı Rusya gelişmiş İngiltere,Fransa,Almanya gibi büyük devletler arasında yerini almıştır.Bu yükselişinde Osmanlı’ya borçlu kalmıştır.Çünkü Osmanlı’nın zayıf bulunduğu her durumu değerlendirmiş kendi lehinde menfaat bulmuş, Osmanlı’nın güçlü göründüğü dönemlerde de hemen dost olmuştur.Zira, büyük tarihçilerin dediği gibi dost göründüğünde de düşman olduğundan daha zararlı olmuştur. BİBLİYOGRAFYA -AKTEPE, M. Münir, ”I.Mahmut” maddesi, İslam Ansiklopedisi C.VII, İstanbul1964. -ALDERSON, ”II.Mustafa” maddesi, İslam Ansiklopedisi, C.XVII, İstanbul1964. -BAHADIROĞLU, Yavuz, ”III.Selim”maddesi, Osmanlı Padişahları Ansiklopedisi, C.III, İstanbul 1986. -BAYKAL, Bekir Sıtkı “III.Mustafa”maddesi, İslam Ansiklopedisi, C.VIII, İstanbul 1964. -BAYSUN, M.Cavit, “I.Abdülhamid” maddesi, İslam Ansiklopedisi, C.I, İstanbul 1964. -BEYDİLİ, Kemal, “Küçük Kaynarcadan Yıkılışa”, Osmanlı Devleti Tarihi(Ircıca), C.I, İstanbul. -DANIŞMAN, Zuhuri, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C.X, İstanbul 1965. -DANİŞMEND, İsmail Hami, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, C.IV, İstanbul. -DERİN, F.Çetin,Türk Dünyası EL Kitabı (Coğrafya-Tarih),C.I, Ankara . -EMECEN, Feridun, ”Kuruluştan Küçük Kaynarcaya”, Osmanlı Devleti Tarihi(Ircıca), C.I, İstanbul 1999. -ERENA,Cevat; “III.Selim” maddesi, İslam Ansiklopedisi, C.X, İstanbul 1964. -Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE)Başkanlığı, Osmanlı Tarihi(Prut Savaşı 1711), Ankara 1981. -HAMMER, Joseph Van, Büyük Osmanlı Tarihi, C.VII,VIII,IX. -HEYET, Ana Britanicca, C.XVII.. -HEYET, Mufassal Osmanlı Tarihi, C.V, İstanbul 1971. -HEYET, ”Osmanlı İmparatorluğu”,Türk Ansiklopedisi,C.XXVI, Ankara 1971. -İLGÜREL, Mücteba, “II.Mustafa” maddesi,Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, C.II, İstanbul 1993. -KARAL, Enver Ziya, ”III.Ahmed” maddesi, İslam Ansiklopedisi, C.I, İstanbul1964. -KIREEV, Nikolay.G, “XVIII.yy. Ortalarında Karadeniz’de Türk-Rus İlişkilerinin Kurulması”, Türk-Rus İlişkilerinde 500 yıl, Ankara 1992. -KOCABAŞ, Süleyman, Tarihte Türk-Rus Mücadelesi, İstanbul 1989. -KURAT, Akdes Nimet, Rusya Tarihi, Ankara 1993. -LAMARTİNE, Alphanse, Osmanlı Tarihi, C.II. -ORESHKOVA, Svetlana F, ”1683-1737 yılları arasında Rus-Türk İlişkileri”, TürkRus İlişkilerinde 500 yıl, Ankara 1992. -ÖZTUNA, Yılmaz, Başlangıçtan Zamanımıza Kadar Büyük Türkiye Tarihi, C.V, İstanbul 1978. -ÖZTUNA,Yılmaz, Büyük Osmanlı Tarihi, C.V, İstanbul 1994. -ÖZTUNA,Yılmaz, Devletler ve Hanedanlar(Avrupa Devletleri), C.IV, Ankara 1996. -PARMAKSIZOĞLU, İsmet, ”Karlofça” maddesi, İslam Ansiklopedisi, C.VI, İstanbul 1964. -SARAY,Mehmet,Türk-Rus Münasebetlerinin Bir Analizi, Ankara 1999. -TANSUĞ, Sezer, ”Osmanlı Gravürleri”, Osmanlı Ansiklopedisi, C.V, İstanbul 1996. -UÇAROL, Rıfat, ”Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan 1839’a Kadar Osmanlı İmparatorluğu”, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, CXI, İstanbul 1993. -UZUNÇARŞILI,İsmail Hakkı,Osmanlı Tarihi,C.VI. -YÜCEL, Yaşar, SEVİM, Ali, Türkiye Tarihi, C.IV, Ankara 1992. -DİZİN- -A- -B- Abdi Paşa.....................................................38,39,67 Baltık Denizi...........................6,25,27,37,63,67 Abdülhamit(I) .........................45,47,50,51,78,80,95 Babadağı......................................................8,67 Adriyatik Denizi.............................................. 41,67 Bab-ı Ali1..............................22,38,46,49,54,67 Afrika..................................................................8,67 Bahçesaray...................................9,10,29,62,67 Ağa Camii.........................................................34,67 Bahçesaray Barışı..................................9,10,67 Ağustos..........10,15,17,23,24,29,49,52,54,55,72,73, Bakü..........................................................25,67 ................................................74,75,76,77,78,79,81, Balkan(lar)........................17,18,28,48,56,63,67 Ahmed Resmi...................................................45,67 Baltacı Mehmed Paşa..17,19,20,21,22,73,74,67 Ahmed(II) ....................................................... 72,74 Baraboş......................................................21,67 Ahmed(III)..................2,15,23,17,65,67,73,75,83,93 Batı Gürcistan............................................36,67 Akdeniz....................................40,45,46,58,59,63,67 Batı Türkistan..............................................6,67 Akkerman....................................................39,55,67 Belgrad (Antlaşması)............................32,33,67 Aksu.............................................................10,45,67 Bender Kalesi..............................38,39,52,55,67 Aleksandır Mavra Kardata...............................13,67 Bennaki......................................................40,67 Aleksey Michaylolloziç...............................11,13,67 Beserabya..................................................45,67 Aleksi Orlof......................................................40,67 Beyrut........................................................41,67 Ali Bey..............................................................38,67 Bodrum......................................................41,67 Al-i Osman..................................................15,53,67 Boğdan...................34,38,39,45,46,47,52,55,67 Ali Paşa........................................................37,37,67 Boğdan Papaviç.........................................18,67 Almanya...........................................6,7,12,17,64,67 Bosna Sarayı................................................8,67 Amcazade Hüseyin Paşa..............................15,67,73 Brankovan.................................................18,67 Amerika..............................................................7,67 Buğ.......................................................10,45,67 Anadolu...............................................8,42,48,60,67 Bulut Kapan Ali Bey.................................41,67 Anna............................................................28,30,67 Bükreş..........................................................8,67 Aralık...................15,32,34,38,42,50,51,57,72,73,74 Büyük Katherina.......................................53,67 .................................................75,76,77,78,79,80,81 -C- Arap..................................................................35,67 Cafer Paşa .................................................41,67 Astrabat.............................................................25,67 Canik.........................................................43,67 Astrhan ...........................................................6,9,67 Cemaziyelevvel.........................................51,67 Asya...............................................................8,11,67 Cezayir........................................................8,67 Ataullah Efendi.................................................60,67 Cezayirli Hasan Paşa...........................40,41,67 Avrupa.......................6,7,8,10,11,13,18,24,25,26,27 Cornelis Calkoen......................................60,67 ...................31,46,48,54,55,56,58,59,60,61,63,66,67 Cuma.........................................................44,67 Avusturya.....................27,28,29,30,31,32,33,34,39, -Ç- ...................49,51,52,53,54,55,56,57,72,73,74,75,76 Çehrin..........................................................9,67 Ayasofya.....................................................35,67,77 Çerkez.....................................................5,30,67 Aynalı Kavak ......................................4,46,47,48,67 Çerkovski..................................................32,67 Azak Denizi........................................6,19,24,31,32 Çeşme Olayı.........................................39,41,67 Azak Kalesi.....................8,10,11,14,21,24,30,32,73 Çıldır..........................................................55,67 Çin............................................................6,7,67 Çorlulu Ali Paşa........................................17,67 -D- -G- Dağıstan...................................................................37,68 Galata Sarayı.................................................35,68 Damad İbrahim Paşa...........................................29,75,68 Galati............................................................ 55,68 Daroşenko.....................................................................68 Galiçin...........................................................37,68 Debbağ Köprüsü......................................................39,68 Galidzin.........................................................13,68 Demir Kapı..............................................................34,68 Gazi Hasan Paşa.............................40,47,54,80,68 Dimitri Kantemir....................................................18 ,68 Geylan...........................................................25,68 Divan..............................................................13,14,22,68 Gözleve.........................................................29,68 Grek...............................................................56,68 -E- Edirne...............5,8,12,15,17,21,23,29,30,52,68,73,74,81 Grieg.............................................................41,68 Edirne Ant...........................................................22,30,68 Güney Litvanya...............................................6,68 Edrine Sarayı...........................................................29,68 Güney Polonya..............................................27,68 Eflak.................................18,19,22,33,38,39,45,46,47,68 Gürcistan.......................................30,36,43,45 ,68 Ege Denizi..........................................................40,41,68 Eğriboz.....................................................................41,68 -H- Ejderhan(bkz.Astrhan)..........................................9,62,68 Hacı Ali Paşa.................................................74,68 Ekim.............................................6,23,31,36,37,68,75,80 Halil Hamid Paşa......................................... 50,68 Elphinstone..............................................................40,68 Haliç..............................................................47,68 Emirgan....................................................................50,68 Halil Paşa......................................................38,68 Erdel.........................................................................34,68 Hasan Paşa...............................................41,73,68 Ermeni......................................................................63,57 Hazar Denizi.................................................25,68 Estonya......................................................................6,68 Haziran......................................12,22,40,72,73,74 Eylül.............................12,32,38,68,72,73,74,75,76,77,7 ..............................................75,76,77,78,79,80,81 8,79,80,81 Hindistan....................................................8,27,68 -F- Hotin Kalesi..............................31,32,37,38,51,68 Fatih Camii..............................................................68,77 Hristiyan...............................11,18,46,54,56,59,68 Felemenk..................................................................22,68 Hümaşah Sultan............................................50,68 Feth Giray................................................................30,68 Hüsamettin Paşa............................................40,68 Feyzullah Efendi.................................................15,17,68 Fındıklı Mehmet Ağa...............................................16,68 -İFilibe..........................................................................8,68 İbrahim Münib..............................................45,68 Fokşan............................................................44,53,68,80 İbrail.........................................................38,39,68 Fransa ................6,7,30,3,32,36,46,47,49,51,54,58,59,64 İncil...............................................................39,68 Fransız İnkilabı........................................................51,68 İngiltere............6,7,22,27,29,34,46,49,5457,64,68 Fransızca..................................................................60,68 İrad-ı Cedid..................................................59,68 Friedrich...................................................................54,68 İran.........................................6,25,27,30,76,79,68 İskoçyalı Gordon.....................................................10,69 Kaskerman kalesi..........................................14,69 İskodra.................................................................... 38,69 Katherina(I)..............................................28,29,69 İslav.....................................................................19,26,69 Katherinna(II)...............................................29,69 İsmail........................................................39,55,76,80,69 Kazak................................9,10,14,15,18,19,43,69 İsmet Bey.................................................................57,69 Kefe...............................................................42,69 İspanya................................................................12,54,69 Kemankeş Mustafa Paşa...............................52,69 İstanbul................................8,9,13,14,19,21,22,23,27,30 Kerç Kalesi....................................................42,69 .............31,34,40,41,42,43,4,47,50,54,56,60,62,75,77,78 Kılburnu Kalesi.............................................31,69 İstanbul Ant.......................................................14,62,69 Kırım(hanlığı)........6,8,9,10,14,15,34,45,46,79,69 İstanköy....................................................................41,69 Kiev.................................................................8,69 İsveç..........6,13,18,19,20,21,22,24,27,32,49,53,54,63,80 Kili...........................................................39,55,69 İsviçreli Leford........................................................10,69 Koca Ragıb Paşa...........................................37,69 İtalya..........................................................................7,69 Koca Yusuf Paşa............................49,54,69,79,80 İvan(IV)...........................................................4,18,24,69 Kont Aleksey Orlof..................................40,41,69 Kossak...........................................................37,69 -J- Koyun Adaları..........................................40,41,69 Japonya......................................................................7,69 Kozan..............................................................9,69 Josef(III)..................................................................49,69 Kremlin.........................................................11,69 Kuban.............................................30,43,45,55,69 -K- Kudüs.......................................................14,32,69 Kabartay...................................................................32,69 Küçük Kaynarca Antlaşması......45,46,47,66,69,78 Kafkasya................................................6,32,37,51,55,69 Kalas...................................................................38,51,69 -LKolegium.................................................................26,69 Lağımcı Ocağı....................................................69 Kalmuk..........................................................26,32,37,69 Lale Devri.....................................................29,69 Kamanke..................................................................21,69 Laleli Camii.............................................61,69,77 Kantakuzen..............................................................38,69 Leçinshki.......................................................22,69 Kanuni Sultan Süleyman.........................................12,69 Lehistan..12,19,21,22,24,27,30,33,34,36,37,53,69 Kaplan Giray.......................................................30,38,69 Ligor Kiga.....................................................38,69 Kara Mustafa Paşa.....................................................9,69 Limni........................................................41,69,78 Karadağ1ı......................................................................69 Litvanya..........................................................6,69 Karadeniz...........................6,10,11,13,14,15,22,24,25,27 Lugoş.............................................................12,69 ..............................................28,31,32,46,47,58,62,63,65 -M- Karasu......................................................................43,69 Macaristan.....................................................27,69 Karl (Şarl) (XII)........................................18,19,20,21,69 Maçin Muhaberesi........................................54,69 Karlofça (Ant.)...............................................13,17,73,69 Mehmet Paşa.....................7,19,20,22,73,74,76,79 Kartal Ovası.............................................................39,69 Mahmud(I).............................3,23,29,34,35,77,94 Kartal Savaşı.......................................................38,39,69 Mahmud(II)....................................44,60,61,75,79 Kasım.................................................. 51,55,74,75,77,81 Makedonyalı Mavra Mihal......................................39,70 -O- Malta........................................................................57,70 Ocak ...10,13,15,46,53,56,72,76,7,78,79,80,81,82 Margius de Villenevve.............................................30,70 Odesa.............................................................50,70 Mart.............................30,40,47,50,52,72,76,77,79,80,81 Orkapı...........................................................42,70 Matba-i Amire.........................................................60,70 Orlov........................................................40,42,70 Mayıs...................................................17,30,42,60,73,81 Ortodoks.....................18,19,27,36,39,46,49,60,70 Mayna...........................................................................70 Osman(II)...........................................................70 Mazerderan..............................................................25,70 Osmanlı.............................1,11,13,14,15,16,17,18 Mazibba.........................................................15,25,55,70 ,19,20,24,25,26,27,28,29,30,32,33,34,35,36,37,38 Medine.....................................................................50,70 ...........39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52 Mehmed Emin Efendi..............................................33,70 56,60,61,62,63,64,65,66,6,69,71,72,73,74,75,76,7 Mehmed Muhsinzade Paşa.................................70,77,78 7,79,80 Mehmed(IV)............................................................12,70 Oukraintsov..............................................13,14,70 Mengli Giray...........................................................31,70 -P- Mensikov......................................................................70 Papa...............................................................10,70 Mezomarta Hüseyin Paşa........................................12,73 Paris Antlaşması............................................59,70 Mısır..........................................................41,57,59,80,81 Pasifik.............................................................6,70 Midilli.................................................................40,41,70 Patrona Halil İsyanı..................................23,29,70 Moskova........................................7,9,10,11,26,30,62,70 Perekop.........................................................29,70 Moldovancı Ali Paşa...........................................37,38,70 Perevalog............................................................70 Mora.............................................3,18,37,39,40,57,74,78 Petersburg..................................................7,33,70 Muharrem................................................................29,70 Petr Alekseyeviç...........................................28,70 Murad(III)................................................................44,70 Petro(I)................................................10,14,26,70 Mustafa Bey............................................................38,70 Petro(II)....................................................40,62,70 Mustafa(II)......................................10,12,15,16,17,70,82 Pofkalı...........................................................56,70 Mustafa(III) .................................3,10,36,38,43,44,70,87 Pogunnuk......................................................56,70 Mustafa(IV) .............................................................60,70 Polonya............................................6,12,23,27,70 Mühendishane-i Bahri Hümayum............................60,70 Potemkim......................................................50,70 Mühendishane-i Berri Hümayum............................60,70 Prusya..........................................6,31,39,49,53,70 Münch......................................................................29,70 Prut Savaşı...............................................39,74,84 Müslüman......................................................21,25,49,70 Prut(ant.)..................................................21,23,70 -N- -R- Napolyon........................................................57,59,80,81 Rabia Gülnüş Sultan................................12,17,70 Navarin Kalesi..............................................................70 Rabia Şermin Sultan.....................................45,70 Nisan.....................................19,48,51,54,56,74,75,76,80 Ragıp Paşa..........................................36,37,44,70 Nizam-ı Cedid...........................................59.60.61.80.81 Nogay.................................................................8,9,30,42 Nusretkerman...........................................................14,70 Rami Mehmed Efendi.........................................14,52,71 -TRebiülahir................................................................17,71 Taganrog .................................................24,25,71 Rebnin......................................................................45,71 Tasma Suyu.....................................................9,71 Recep..................................................................45,50,71 Tatar..........................................10,14,32,45,46,71 Rönesans..................................................................11,71 Tavan.............................................................14,71 Rusçuk................................................................43,52,73 Taygon................................................13,21,24,71 Rusya...............1,2,3,4,8,10,11,13,14,17,19,20,21,22,24, Temmuz.............7,14,20,21,40,45,48,59,72,73,75 25,26,27,28,29,34,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48, ........................................................76,77,78,79,80 50,51,61,62,64,73,75 Tolstoy.....................................................14,19,71 Topçu Ocakları.........................................39,59,71 -S- Topkapı Sarayı.........................................12,34,71 Safer ........................................................................26,71 Transilvanya.............................................12,34,71 Sağırman Kalesi.......................................................14,71 Tuman...............................................................71 Sakız Adası..............................................................12,71 Tuna.......................................9,19,37,41,43,53,71 Sakız Boğazı.......................................................12,40,71 Tunus...............................................................8,71 Sekban-ı Cedid.........................................................61,71 Tuzla.............................................................38,71 Selanik.......................................................................8,71 Türk...............1,4,5,7,9,8,11,14,15,16,17,18,19,20 Selim Giray (III)......................................................47,71 ,22,25,27,28,29,35,38,39,41,43,49 Selim(III) ..................................51,52,53,54,59,60,61,71 Türkistan....................................................6,25,71 Serasker İbrahim Paşa.............................................42,71 U- Seremetef.................................................................21,71 Ukrayna.........................................6,9,18,43,48,71 Sırbistan...................................................................18,71 Sibir(ya).....................................................................6,71 -ÜSilistre...................................................................8,43,71 Üsküp..............................................................8,71 Sofya..........................................................................8,71 Sokullu Mehmed Paşa...............................................9,71 -V- Spiridov...................................................................40,71 Vahran............................................................8,71 Sporad Adaları........................................................41,71 Vasili Tamara...............................................57,71 Süleyman Paşa........................................................31,71 Venedik...............................................12,17,30,71 Versailles......................................................28,71 -Ş- Vidin........................................................31,52,71 Şafirov.................................................................20,21,71 Vilhelm(II).........................................................71 Şahin Ali Paşa..........................................................52,71 Viyana..............................................7,11,12,28,33 Şahin Giray....................................................42,46,48,71 Şarl (XII)(bkz karlXII).............................18,19,20,21,71 Şeyh Yasinci............................................................35,71 Şeytan İbrahim Paşa..................................................9,71 Şubat....................................................12,26,52,72,76,80 -Y- Yağlıkçızade.........................................37,71 Yarkend................................................25,71 Yaş...................13,15,18,19,21,22,28,29,50 33,36,38,40,41,44,48,49,30,51,71 Yeniçeri...........................................17,36,71 Yenikale...............................................42,71 Yergöğü...............................................52,71 Yusuf Paşa...........................................52,71 -ZZaporoğ.................................................10,71 Zilkede.................................................45,71 Zişvovi............................................54,55,71 EKLER EK-1 Dönemin Kronolojisi 1691 28 Haziran 19 Ağustos :Sultan II.Ahmed’in tahta çıkışı :Salankamen muhaberesinde Köprili Fazıl Mustafa Paşa’nın şehit edilmesi 30 Ağustos :Arabacı Ali Paşa’nın Sadrazamlığa tayini 1692 12 Haziran :Varat kalesinin Avusturyalılar tarafından alınışı 18 Temmuz :Venediklilerin Hanya kalesini kuşatması 2 Ağustos :Sadrazam Çalık Ali Paşanın Belgrad üzerine gidişi 1693 6 Ocak :Dördüncü Mehmedin ölümü 27 Mart :Çalık Ali Paşanın istifasıyla boşalan sadrazamlığa Bozoklu Mustafa Paşanın tayini 12 Eylül :Belgradın kuşatmadan kurtarılması 1694 14 Mart :Bozoklu Mustafa Paşanın azliyle Sürmeli Ali Paşanın Sadrazamlığa getirilmesi 28 Haziran :Gabella kalesinin düşman eline geçmesi 12 Eylül :Varadin kuşatması 1695 21 Eylül :Sakız kalesinin “Vire ile” (şartlı olarak) Venediklilere teslimi 6 Şubat :Sultan II.Ahmedin ölümü 6 Şubat :Sultan II:Mustafa’nın tahta geçişi 18 Şubat :Koyun Adaları zaferi 6 Mayıs :Sadrazam Sürmeli Ali Paşanın azliyle Elmas Mehmet Paşanın Sadrazamlığa tayini 30 Haziran :Sultan II:Mustafa’nın Avusturya fethine çıkması 9 Eylül :Lippa fethi 18 Eylül :Zeytinburnu zaferi 22 Eylül :Lugos zaferi 1696 6 Ağustos :Azak Kalesinin elimizden çıkması 27 Ağustos :Olasch (Olah) zaferi 1697 11 Eylül :Sente malubiyeti 18 Eylül : Sadrazam Elmas Mehmed Paşanın Sente savaşında şehit olmasıyla boşalan makama Amcazade Hüseyin Paşanın tayini 1699 26 Ocak :Karlofça Antlaşmasının taraflarca imzalanması 1700 14 Temmuz :Osmanlı-Rus barış antlaşmasının imzalanması 21 Temmuz :Kaptan-ı Derya Mezomarta Hüseyin Paşanın vefatı 1702 4 Eylül :Amcazade Hüseyin Paşanın istifasıyla boşalan sadrazamlığa Daltaban Mustafa Paşanın tayini 1703 24 Ocak :Rami Mehmed Paşanın sadrazamlığı 22 Ağustos :Edirne Olayı ve Sultan II.Mustafanın tahtan indirilmesi 1703 22 Ağustos :III.Ahmed’in Edirne’de tahta geçmesi 29 Aralık :Sultan II.Mustafa’nın vefatı 1704 28 Eylül :Enişte Hasan Paşanın sadrazamlıktan uzaklaştırılıp yerine Kalaylıkoz Ahmed Paşanın getirilmesi 25 Aralık :Baltacı Mehmed Paşanın ilk sadrazamlığı 1706 3 Mayıs 1708 :Çorlulu Ali Paşanın sadrazamlığa tayini 14 Aralık :Bektaş Hocanın Oran’ı fethi 1710 16 Haziran :Köprülüzade Numan Paşanın sadrazamlığa tayini 18 Ağustos :Baltacı Mehmet Paşanın ikinci kez sadrazamlığı. 1711 21 Temmuz :Prut savaşının kazanılmasıyla Osmanlı-Rus barış antlaşması 20 Kasım :Baltacı Mehmet Paşanın uzaklaştırılmasıyla yerine Ağa Yusuf Paşanın sadrazamlığa tayini 1712 10 Nisan :Şair Nabi’nin vefatı 12 Kasım :Silahtar Süleyman Paşanın sadrazamlığa tayini 1713 6 Nisan :Hoca İbrahim Paşanın sadrazamlığa tayini 27 Nisan :Silahtar Ali Paşanın sadrazamlığa tayini 24 Haziran :Ruslarla Edirne Antlaşmasının imzalanması 1714 8 Aralık :Venedik üstüne sefere çıkılması 1715 7 Haziran :İstendil adasının fethi 22 Ağustos :Mora fethinin tamamlanması 24 Eylül :Suda kalesinin fethi 1716 24 Nisan :Nemçe (Avusturya) seferinin açılması 5 Ağustos :Osmanlı ordusunu Varadin’de bozulmasıyla Silahtar Ali Paşa’nın şehit düşmesi 22 Ağustos :Hacı Halil Paşanın sadrazamlığa tayini Eylül sonu :Tarihçi Naima’nın (Mustafa Naim) vefatı 1717 18 Ağutos :Belgrad’ın düşman eline geçmesi 28 Ağustos :Nişancı Mehmet Paşanın sadrazamlığa tayini 1718 9 Mayıs :Nevşehirli Damad İbrahim Paşanın sadrazamlığa tayini 21 Temmuz :Pasorofça Antlaşmasının imzalanması 1719 25 Mayıs :Üç dakika süren büyük İstanbul depremi 21 Temmuz :İstanbul’da Gedik Paşa semtini kül eden büyük yangının çıkması 1723 9 Temmuz :Gürcistan’da tifli ve Gori’nin fethi 15 Ekim :Kermenşahın vefatı 1724 6 Mayıs :Hoy kalesinin fethi 31 Ağustos :Hamedan’ın fethi 3 Ekim :Revan’ın yeniden alınması 1725 3 Ağustos :Tebriz’in fethi 4 Eylül :Gence’nin fethi 6 Eylül :Hurremabad’ın fethi 1727 Temmuz başı :Matbaanın kurulması için padişahın ferman vermesi 16 Aralık :İbrahim Müteferrika matbaasının işlemeye başlaması 1729 27 Temmuz :İstanbul’un sekizde birini yakan büyük yangın 1730 2 Temmuz :Nihavend’in elimizden çıkması 3 Ağustos :Sultan III.Ahmed’in doğu seferine çıkmak için Üsküdar’a geçmesi 28 Eylül :Patrona Halil isyanı 1 Ekim :Sultan III.Ahmed’in padişahlıktan çekilmesi 2 Ekim :II.Mahmud’un Tahta geçmesi 15 Kasım :Patrona Halil ile yandaşlarının öldürülmesi 1731 22 Ocak :Kabakulak Mustafa Paşanın sadrazamlığı 28 Ocak :Patrona Halil isyanına katılmış olanlarının toplanması 30 Temmuz :Kermenşah’ın geri alınması 10 Eylül :Topal Osman Paşanın sadrazamlığı 16 Eylül :Korican zaferinin kazanlıması 11 Ekim :Urmiye kalesinin fethi 4 Aralık :Tebriz’in geri alınması 1732 10 Ocak :Osmanlı-Safevi barışı 12 Mart :Hekimoülu Ali paşanın sadrazamlığı 1733 19 Temmuz :Bağdat zaferi 1735 12 Temmuz :Gürcü İsmail Paşanın sadrazamlığı 1736 9 Ocak :Setid Mehmed paşanın sadrazamlığı 16 Haziran :Sadrazamın Rus seferine çıkması 1 Temmuz :Sultan II.Ahmed’in vefatı 4 Ağustos :Banyaluka zaferi 6 Ağustos :Muhsinzade Abdullah Paşanın sadrazamlığı 19 Aralık :Yeğen Mehmet Paşanın sadrazamlığı 1738 15 Ağustos :Orsova fethi 1739 22 Mart :Hacı İvaz Mehmed paşanın sadrazamlığı 22 Temmuz :Hisracık zaferi 1 Eylül :Belgrad kalesinin teslim alınması 18 Eylül :Avusturya ve Rusya ile Belgrad barış antlaşması 1740 23 Haziran :Nişancı hacı Ahmed Paşanın sadrazamlığı 1742 21 Nisan :Hekimoğlu Ali Paşanın ikinci kez sadrazamlığı 1743 29 Mayıs :İran şahı nadir şahın Irak sınırına saldırması 23 Eylül :Seyid Hasan Paşanın sadrazamlığı 27 Eylül :Nadir şahın Musul kuşatması 1744 29 Temmuz :Nadir Şahın Kars kuşatması 9 Ekim :Nadir Şahın kuşatmayı kaldırmak zorunda kalıp çekilmesi 1745 28 Aralık :Büyük İstanbul yangını(Balat ve Fenerde 800 ev yandı) 1746 9 Ağustos :Tiryaki Hacı Mehmed Paşanın sadrazamlığı 4 Eylül :Osmanlı-Avşar barış Antlaşması 1747 24 Ağustos :Boynueğri Seyid Abdullah Paşanın sadrazamlığı 1750 3 Ocak :Mehmet Emin Paşanın sadrazamlığı 4 Şubat :Büyük İstanbul Yangını (İstanbul’un birkaç mahallesi ve tarihi konaklar yok oldu) 27 Nisan :Çarşıların yanması 1752 1 Temmuz :Bahir Mustafa Paşanın sadrazamlığı 1754 3 Eylül :İstanbul depremi(Ayasofya,Bayezid ve Fatih camilerinin kubbeleri zarar gördü.İstanbul 5-6 gün içinde 14 defa sallandı 13 Aralık :Sultan I.Mahmud’un ölümü 1757 30 Ekim :Sultan III.Mustafa’nın tahta geçmesi 1763 8 Nisan :Hamze Hamid Paşanın sadrazamlığı 1 Kasım :Bahir Mustafa Paşanın üçüncü sadrazamlığı 1764 9 Mart :Temeli 19 nisan 1760’da atılan laleli camiinin açılışı 1765 28 Mart :Muhsinzade Mehmed Paşanın sadrazamlığı 1766 22 Mayıs :İstanbul’u yer le bir eden deprem 1768 7 Ağustos :Hamza Mahir Paşanın sadrazamlığı 8 Ekim :Rusya’ya savaş açılması 20 Ekim :Hacı Mehmed Emin Paşanın sadrazamlığı 1769 1 Mayıs :Osmanlı ordusun ilk Hotin zaferini kazanması 12 Ağustos :İkinci Hotin zaferi ve Molvadari Ali Paşanın sadrazamlığı 21 Eylül :Hotin kalesinin Rusların eline geçmesi 12 Aralık :İvazzade Halil Paşanın sadrazamlığı 1770 9 Nisan :Mora zaferi 7 Temmuz :Donanmamızın çeşmede yakılması 1 Ağustos :Bender Mağlubiyeti 22 Ekim :Limni adasının kurtarılması 25 Ekim :Silahtar Mehmed Paşanın sadrazamlığı 1771 24 Haziran :Kırım’ın elimizden çılması 2 Ağustos :Şanlı Özi (veya Özü) zaferi 12 Eylül :Yerköy zaferi 11 Aralık :Muhsinzade Mehmed Paşanın ikinci sadrazamlığı 1773 29 Haziran :Şanlı Silistre zaferi 20 Ekim :Şanlı Varua zaferi 1774 21 Ocak :Sultan III.Mustafanın vefatı 21 Ocak :Sultan I.Abdülhamid’in tahta geçişi 21 Temmuz :Küçük Kaynarca Antlaşması (Rusya ile) 4 Ağustos :Sadrazam Muhsinzade Mehmed Paşanın ölümü 10 Ağustos :İzzet Mehmed Paşanın sadrazamlığı 1775 6 Temmuz :Derviş Mehmed Paşanın Sadrazamlığı 1776 2 Mayıs :İran’a savaş ilanı 1777 5 Ocak :Darendeli Cebecizade Mehmet Paşanın sadrazamlığı 5 Mayıs :Büyük Sine zaferi 1778 1 Eylül :Yeniçeri Ağası Kalafat Mehmed Paşanın sadrazamlığı 1779 21 Ağustos :Kara vezir adıyla meşhur Seyyid Mehmet Paşanın sadrazamlığı 8 Eylül :Şehzade Mustafa Paşanın doğumu 1781 20 Şubat :Kara Vezir Seyyid Mehmet Paşanın ölümüyle boşalan sadrazamlığa İzzet Mehmet Paşanın ikinci defa tayini 1782 25 Ağustos :Hacı Yeğen Mehmet Paşanın sadrazamlığı 1783 9 Temmuz :Kırım hanlığının Rusya’ya bağlanması 1785 31 Mart :Şahin Ali Paşanın Paşanın sadrazamlığı 20 Temmuz :Şehzade Mahmud’un (II.Mahmud) doğumu 1786 24 Ocak :Koca Yusuf Paşanın Sadrazamlığı 1787 13 Ağustos :Rusya’ya tekrar savaş ilanı 1788 21 Eylül :Osmanlının kazandığı büyük Şebeş zaferi 17 Aralık :Özi Kalesinin Ruslar tarafından işgali ile 25 bin kişiyi alçakça katletmesi 1789 6/7 Nisan :Sultan I.Abdülhamid’in vefatı 7 Nisan :Sultan III.Salim’in Osmanlı tahtına çıkması 7 Haziran :Koca Yusuf Paşanın yerine Meyyit Hasan Paşanın sadrazamlığa getirilmesi 11 Temmuz :Osmanlı-İsveç işbirliği 1 Ağustos :Fokşan bozgunu 22 Eylül :Boze bozgunu 23 Eylül :İsmail Zaferi 8 Ekim :Belgrad’ın düşman eline geçmesi 3 Aralık :Cezayirli Gazi Hasan Paşanın sadrazamlığı 1790 31 Ocak :Osmanlı-Prusya işbirliği 30 Mart :Rusçuklu Çelebizade Şerih Hasan Paşanın sadrazamlığı 8 Haziran :Yerköy zaferi 22 Aralık :İsmail kalesinin düşman eline geçmesi 1791 15 Şubat :Koca Yusuf Paşanın sadrazamlığı 10 Temmuz :Maçin kalesinin düşman eline geçmesi 4 Ağustos :Ziştovi barış antlaşması 1792 4 Mayıs :Damad Melek Mehmed Paşanın sadrazamlığı 1793 24 Şubat :Nizam-ı Cedid ordusunun kurulması 1794 19 Ekim :İzzet Mehmed Paşanın sadrazamlığı 1798 2 Temmuz :Mısır seferine çıkan Napolyon Bonapert’ın İskenderiye’yi işgali 22 Temmuz :Kahire’nin Bonapart’ın eline geçmesi 30 Ağustos :Yusuf Ziyaüddin Paşanın sadrazamlığı 2 Eylül :Fransaya savaş açılması 1799 3 Ocak :Divan edebiyatının en usta şairlerinden Galip Dedenin ölümü 18 Mart :Napolyon Bonapart’ın Akka önünde yenilmesi 22 Ağustos :Napolyan’un gizlice Fransaya kaşması 1801 27 Haziran :Fransa’nın Mısır’dan çekilmesi 1802 25 Haziran :Osmanlı-Fransız barış antlaşması 1803 30 Nisan :Suud bin Abdülaziz’in Mekke’ye girmesi 1805 24 Nisan :Hafız İsmail Paşanın sadrazamlığı 8 Temmuz :Kavalalı Mehmed Ali Paşanın Mısır valiliğine tayini 24 Eylül :Osmanlı-Rus Antlaşmasının yenilenmesi 1806 2 Haziran :Nizam-ı Cedid ordusuna karşı yeniçerilerin Edirne’de ayaklanması 14 Kasım :İbrahim Hilmi Paşanın sadrazamlığı 13 Aralık :Kara Yorgi isimli haydudun sıpları ayaklandırması 22 Aralık :Rusya’ya savaş ilanı 1807 20 Mart :İngilizlerin İskenderiye’yi teslim almaları 25 Mayıs :Kabakçı Mustafa isyanın patlaması 29 Mayıs :Sultan III.Selim’in padişah olması tahtan indirilmesiyle,Sultan IV.Mustafa’nın Harita-3: Prut Savaşında Türk ordusunun yığınak planı ve uygulaması (ATASE’den alınmıştır) Harita-4 :Prut Savaşı’nda Rus yığınak planı ve uygulaması Harita 5-6: Prut Savaşı’nda tarafların ileri harekatları(11-18 Temmuz 1711)