AKILLI ANTEN SĠSTEMLERĠ ĠÇĠN ĠġARET GELĠġ AÇISI KESTĠRĠM YÖNTEMLERĠ Tuna ORUL YÜKSEK LĠSANS TEZĠ ELEKTRĠK ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ HAZĠRAN 2012 ANKARA Tuna ORUL tarafından hazırlanan “AKILLI ANTEN SİSTEMLERİ İÇİN İŞARET GELİŞ AÇISI KESTİRİM YÖNTEMLERİ” adlı bu tezin Yüksek Lisans tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Doç. Dr. Erkan AFACAN ………………………..........… Tez Danışmanı, Elektrik Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği ile Elektrik Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. Erdem YAZGAN ………………………..........…. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı, Hacettepe Üniversitesi Doç. Dr. Erkan AFACAN ………………….........………. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Doç. Dr. Timur AYDEMİR …………………….........……. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tarih: ......../….…/…… Bu tez ile G.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Yüksek Lisans derecesini onamıştır. Prof. Dr. Bilal TOKLU Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü ………………………………. TEZ BĠLDĠRĠMĠ Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. Tuna ORUL iv AKILLI ANTEN SĠSTEMLERĠ ĠÇĠN ĠġARET GELĠġ AÇISI KESTĠRĠM YÖNTEMLERĠ (Yüksek Lisans Tezi) Tuna ORUL GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ Haziran 2012 ÖZET Sinyal kaynaklarının tespiti, radar sistemleri, konum bulma sistemleri, elektronik harp sistemleri gibi askeri uygulamalarda büyük önem taĢımaktadır. Günlük hayatta, sinyal kaynağı kestirim sistemleri, örneğin, mobil iletiĢim sistemlerinde, maden rezervlerinin tespit edilmesinde, kaçak radyo yayınlarının bulunmasında, kaybolan dağcıların yerinin tespit edilmesinde kullanılmaktadır. Ġlk ortaya çıktığı dönemlerde yalnızca tek bir sinyal kaynağının konumunu belirleyen sistemler günümüzde alt uzay tekniklerinin geliĢmesi ile aynı anda birçok sinyal kaynağının konumunu tespit eder hale gelmiĢtir. MUSIC ve ESPRIT algoritmaları en çok bilinen ve kullanılan sinyal kaynağı kestirim yöntemlerinden ikisidir. Bu çalıĢmada söz konusu iki tekniğin performanslarının karĢılaĢtırılması amaçlanmıĢtır. Bu çalıĢmada ilk olarak düzgün doğrusal anten dizisi üzerine gelen sinyallerin MUSIC algoritması kullanılarak kestirimi yapılmıĢtır. Daha sonra, aynı yapıda anten dizisi kullanılarak ESPRIT algoritması ile kestirim yapılmıĢtır. Elde edilen veriler göz önünde bulundurularak bu iki algoritmanın iĢaret geliĢ açısı kestirim performansları incelenmiĢtir. v Elde edilen sonuçlar MUSIC algoritmasının düĢük sinyal gürültü oranlarında daha kesin ve doğru sonuçlar verdiğini, yüksek sinyal gürültü oranlarında ESPRIT Algoritması ile yapılan kestirim sonuçlarının daha doğru olduğunu göstermektedir. Getirdiği iĢlem kolaylığı nedeni ile kapasiteye olan ihtiyacın azalması, dolayısı ile azalan maliyet ESPRIT algoritmasının avantajıdır. Bilim Kodu : 905 Anahtar Kelimeler : Yön Bulma, Doğrusal anten dizisi, DOA, MUSIC Algoritması, ESPRIT Algoritması, Altuzay Yöntemi. Sayfa Adedi : 80 Tez Yöneticisi : Doç. Dr. Erkan AFACAN vi DIRECTION OF ARRIVAL ESTIMATION METHODS FOR SMART ANTENNA SYSTEMS (M.Sc. Thesis) Tuna ORUL GAZĠ UNIVERSITY INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY June 2012 ABSTRACT Determination of signal sources has been an important problem in military applications such as radar systems, location finding systems and electronic warfare systems. In daily life, signal source estimation systems are used, for example, in mobile communication systems, for the determination of mine reservations, for the detection of illegal radio broadcasting and for finding the lost mountaineers. When the systems first appeared, they could determine the position of only one signal source. Nowadays, with the development of subspace techniques, it has been possible to determine the positions of multiple signal sources. MUSIC and ESPRIT algorithms are two of the most widely known and used signal source estimation techniques. This study aims the comparison of the performances of these two techniques. In this study, the signals coming toward uniform linear antenna arrays are first estimated using MUSIC algorithm. Then, estimation is performed with ESPRIT algorithm for the same antenna structure. Estimation performances of the two techniques related to signal arrival angle are compared with each other. vii The obtained results show that MUSIC algorithm gives more accurate and definite results for moderately low signal to noise ratios, whereas ESPRIT algorithm gives accurate results for moderately high signal to noise ratios. On the other hand, ESPRIT algorithm provides ease of calculation, decrease in capacity and cost. Science Code Key Words Page Number Adviser : 905 : Direction Finding, DOA, MUSIC Method, ESPRIT Method, Linear antenna array, Subspace method : 80 : Assoc. Dr. Erkan AFACAN viii TEġEKKÜR Çalışmalarım boyunca değerli yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren Hocam Doç. Dr. Erkan AFACAN‟a yüksek lisans eğitimim süresince beni maddi açıdan destekleyen TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Dairesi‟ne, maddi ve manevi destekleriyle beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan Anne ve Babama teşekkürü bir borç bilirim. ix ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa TEZ BİLDİRİMİ............................................................................................... V ABSTRACT ................................................................................................... Vİ TEŞEKKÜR................................................................................................. Vİİİ ŞEKİLLERİN LİSTESİ ................................................................................... Xİ ÇİZELGELERİN LİSTESİ ............................................................................ XİV SİMGELER VE KISALTMALAR ................................................................... XV 1. GİRİŞ ...................................................................................................... 1 2. MAXWELL DENKLEMLERİ .................................................................... 4 3. 2.1. Maxwell Denklemleri Ve Özellikleri ............................................................. 4 2.2. Maxwell Denklemlerinin İntegral Formda Gösterimi...................... 5 TEMEL ANTEN PARAMETRELERİ ....................................................... 8 3.1. Işıma Örüntüsü...................................................................................................... 8 3.1.1. Alan Bölgeleri ........................................................................................... 8 3.1.2. İzotropik, Yön Bağımlı ve Yön Bağımsız Antenler .............. 11 3.2. Işıma Güç Yoğunluğu ..................................................................................... 12 3.2.1. Kapalı Bir Yüzeyden Geçen Toplan Güç Yoğunluğu ....... ..12 3.2.2. İzotropik Antenlerde Güç Yoğunluğu ......................................... 13 4. 3.3. Işıma Şiddeti........................................................................................................ 14 3.4. Yönelticilik ............................................................................................................. 14 3.5. Anten Kazancı .................................................................................................... 15 ANTEN DİZİLERİ .................................................................................. 16 4.1. Doğrusal Anten Dizileri ................................................................................... 16 4.1.1. 2-Elemanlı Anten Dizisi .................................................................... 17 4.1.2. N-Elemanlı Doğrusal Dizi ................................................................ 19 x 4.2. Düzlemsel Anten Dizileri................................................................................ 22 4.3. Dizi Geometrisi ve Dizi Elemanlarının Dizilişi ...................................... 23 4.4. Dizi Faktörü .......................................................................................................... 24 4.4.1. Eleman Sayısının Dizi Faktörü Üzerine Etkisi ....................... 24 4.4.2. Elemanlar Arasındaki Açıklığın Dizi Faktörüne Etkisi........ 25 5. AKILLI ANTENLER ............................................................................... 28 5.1. Akıllı Anten Çeşitleri......................................................................................... 30 5.1.1. Uyarlamalı Anten Dizileri ................................................................. 32 5.1.2. Anahtarlamalı Anten Dizileri .......................................................... 34 5.2. Akıllı Antenlerin Yapısı ................................................................................... 35 5.2.1. Akıllı Anten Alıcıları ............................................................................ 37 5.2.2. Akıllı Anten Vericileri ......................................................................... 39 5.3. Akıllı Anten Sistemlerinin Değerlendirilmesi ........................................ 41 5.3.1. Akıllı Anten Sistemlerinin Faydaları ........................................... 41 5.3.2. Akıllı Anten Sistemlerinin Sakıncaları ....................................... 42 6. GELİŞ AÇISI KESTİRİM YÖNTEMLERİ ............................................... 43 6.1. MUSIC Algoritması ........................................................................................... 45 6.1.1. Veri Modeli ............................................................................................. 45 6.1.2. MATLAB Simülasyonu...................................................................... 48 6.2. ESPRIT Algoritması ......................................................................................... 61 6.2.1. Dizi Geometrisi ..................................................................................... 62 6.2.2. Veri Modeli ............................................................................................. 62 6.2.3. TLS ESPRIT Algoritması ................................................................. 65 6.2.4. ESPRIT Simülasyonu ....................................................................... 69 7. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................ 77 KAYNAKLAR ............................................................................................... 78 ÖZGEÇMİŞ .................................................................................................. 80 xi ġEKĠLLERĠN LĠSTESĠ ġekil Sayfa Şekil 3.1. Işıma örüntüsü için koordinat sistemi 8 Şekil 3.2. Alan bölgeleri 9 Şekil 3.3. a) Yön bağımlı antenin ışıma örüntüsü b) Yön bağımsız antenin ışıma örüntüsü 12 Şekil 4.1. 2-elemanlı anten dizisi 17 Şekil 4.2. 2-elemanlı anten dizisi uzak alan gözlem noktası 19 Şekil 4.3. M=2N elemanlı doğrusal anten dizisi 21 Şekil 4.4. M=2N+1 elemanlı doğrusal anten dizisi 21 Şekil 4.5. Düzlemsel anten dizisi 22 Şekil 4.6. a) N=10, d=𝜆/4 ve ß=0 b) N=10, d= 𝜆 ve ß=0 24 Şekil 4.7. 2 (kırmızı), 5 (yeşil), 10(mavi) elemanlı doğrusal dizilerin yönelimini gösteren grafik. (Elemanlar arasında ki açıklık 0,4 λ) 25 Şekil 4.8. Elemanlar arasındaki açıklıkları 0.2 (kırmızı), 0.3 (yeşil) ve 0.5 (mavi) 5 elemanlı diziler için dizi faktörü 26 Şekil 4.9. Elemanlar arasındaki açıklıkları 0.5 (kırmızı), 0.75 (yeşil) ve 1 (mavi) 5 elemanlı diziler için dizi faktörü 26 Şekil 5.1. Çoklu yol zayıflaması 28 Şekil 5.2. a)İnsanın duyu sistemi b) İki elemanlı akıllı anten sistemi 30 Şekil 5.3. Anahtarlamalı anten dizisi ve uyarlamalı anten dizisi için kapsama alanı deseni 31 xii ġekil Şekil 5.4. Sayfa Anahtarlamalı sistemlerin (sol) ve uyarlamalı sistemlerin (sağ), kullanıcı sinyalleri (açık renkli çizgi) ve ortak kanal sinyalleri (koyu renkli çizgiler) için seçmesi gereken ışıma deseni kulakçıkları ve sıfır noktaları 31 Uyarlamalı anten dizi hüzmesi (Ana kulakçık kullanıcı yönüne doğrultulmakta ve ortak kanal girişimci sinyalleri “sıfır” 0 noktalarına gelmekte) 32 Şekil 5.6. Uyarlamalı anten sistemlerinin fonksiyonel blok şeması 33 Şekil 5.7. Anahtarlamalı anten dizilerinin hüzme yapısı 35 Şekil 5.8. Akıllı antenlerin genel yapısı 36 Şekil 5.9. Akıllı anten alıcısı 38 Şekil 5.5. Şekil 5.10. Anten dizileri (a) Doğrusal anten dizisi (b) Dairesel anten dizisi (c) 2-boyutlu anten dizisi (d) 3-boyutlu anten dizisi 38 Şekil 5.11. Akıllı anten için verici şeması 40 Şekil 6.1. Şekil 6.2. Şekil 6.3. Şekil 6.4. Şekil 6.5. Şekil 6.6. Şekil 6.7. SNR=40, M=10, D=2, Gelen işaret açıları (θ) = 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu 49 SNR=40, M=15, D=2, Gelen işaret açıları (θ) = 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu 50 SNR=40, M=18, D=2, Gelen işaret açıları (θ) = 20, 25 için geliş açısı kestirim spektrumu 51 SNR=40, M=25, D=2, Gelen işaret açıları (θ) = 20, 25 için geliş açısı kestirim spektrumu 51 SNR=40, M=25, D=4, Gelen işaret açıları (θ) = 20, 25, 30, 35 için geliş açısı kestirim spektrumu 52 SNR=40, M=30, D=4, Gelen işaret açıları (θ) = 20, 25, 30, 35 için geliş açısı kestirim spektrumu 53 SNR=40, M=30, D=8, Gelen işaret açıları (θ) = 5, 10, 15, 20, 25, 30, 35, 40 için geliş açısı kestirim spektrumu 54 xiii ġekil Şekil 6.8. Şekil 6.9. Sayfa SNR=40, M=30, D=15, Gelen işaret açıları (θ) = -40, -35, -30, -25, -20, -15, -10, -5, 5, 10, 15, 20, 25, 30, 35 için geliş açısı kestirim spektrumu 54 SNR=40, M=25, D=4, Gelen işaret açıları (θ) = 20, 30, 40, 50 için geliş açısı kestirim spektrumu 55 Şekil 6.10. SNR=40,M=25, D=8, Gelen işaret açıları (θ)= -10, 0, 10, 20, 30, 40, 50, 60 için geliş açısı kestirim spektrumu 56 Şekil 6.11. SNR=40, M=25, D=8, Gelen işaret açıları (θ)= 5, 10,15, 20, 25, 30, 35, 40 için geliş açısı kestirim spektrumu 56 Şekil 6.12. SNR=40, M=25, D=15, Gelen işaret açıları (θ)= -40, 35, -30, -25, -20, -15, -10, -5, 5, 10, 15, 20, 25, 30, 35 için geliş açısı kestirim spektrumu 57 Şekil 6.13. SNR=0, M=10, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu 58 Şekil 6.14. SNR=0, M=25, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu 59 Şekil 6.15. SNR=100, M=10, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu 60 Şekil 6.16. SNR=100, M=5, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu 60 Şekil 6.17. ESPRIT dizi geometrisi 63 xiv ÇĠZELGELERĠN LĠSTESĠ Çizelge Sayfa Çizelge 1.1. Maxwell Denklemlerinin noktasal ve integral şekilleri 7 Çizelge 6.1. ESPRIT Benzetim Sonuçları - İşaret Sayısının Etkisi 72 Çizelge 6.2. ESPRIT Benzetim Sonuçları - İşaret Sayısının Etkisi (2) 73 Çizelge 6.3. ESPRIT Benzetim Sonuçları - SNR Değişiminin Etkisi 75 Çizelge 6.4. ESPRIT Benzetim Sonuçları – Anten Değişiminin Etkisi 75 Çizelge 6.5. ESPRIT Benzetim Sonuçları - Örnekleme Sayısının Etkisi 76 xv SĠMGELER VE KISALTMALAR Bu çalışmada kullanılmış bazı simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur. Simgeler Açıklama dizi faktörü ⃗ manyetik akı yoğunluğu ⃗ elektriksel akı yoğunluğu maksimum yönelticilik uzak bölge elektrik alan bileşenleri ⃗ ( ⃗⃗⃗ manyetik alan şiddeti ) noktasındaki elektrik alan şiddeti akım yoğunluğu MUSIC uzaysal spektrumu ortalama güç giriş gücü toplam ışınan güç korelasyon matrisi giriş kovaryans matrisi anten dizisine gelen işaret vektörü izotropik antenin ışıma yoğunluğu maksimum ışıma şiddeti öz vektör matrisi ̂ birim vektör öz vektör en küçük özdeğer beyaz gürültü varyansı Wav zaman ortalamalı poynting vektörü Wrad ışıma yoğunluğu Δ anten çiftleri arasındaki mesafe xvi Simgeler Açıklama λ dalga boyu Λ köşegeninde özdeğerler olan matris Φ ikili elemanlar arasındaki faz gecikmelerinden oluşan birim matris en büyük anten boyutu, gelen işaret sayısı anten yönelticiliği anten kazancı Hermityen operatörü dizi elemanı sayısı anten sayısı anlık toplam güç kürenin yarıçapı ışıma yoğunluğu anlık poynting vektörü DOA açısı ışık hızı ‟ye ilişkin yöneltme vektörü dizi elemanları arasındaki mesafe eleman çifti gürültü bileşeni gelen işaret vektörü toplam anten verimi ağırlık vektörü weber anten çifti tarafından alınan işaret vektörleri anten çiftine gelen işaret vektörü faz farkı ortamın yayılma sabiti dielektrik sabiti ortamın karakteristik empedansı xvii Simgeler Açıklama dikey açı yük yoğunluğu Σn gürültü korelasyonu Kısaltmalar Açıklama CDMA Kod Bölmeli Çoklu Erişim CSI Kanal Durum Bilgisi D/A Dijitalden Analoğa (Digital to Analog) DOA İşaret Geliş Açısı DSP Sayısal Sinyal İşleme EM Elektromanyetik Alan ESPRIT Rotasyonel İnvaryans Yöntemi Yoluyla İşaret Parametrelerinin Kestirimi EWF Elektronik Harp FDM Frekans Bölmeli Çoklama FDMA Frekans Bölmeli Çoklu Erişim LS En Küçük Kareler ML Maksimum Olabilirlik MSE Ortalama Karesel Hata MUSIC Çoklu Sinyal Sınıflandırma RCVR Temelbant frekans düşürücü RF Radyo Frekansı SDMA Uzay Bölmeli Çoklu Erişim SIR Sinyal Girişim Oranı SNR Sinyal Gürültü Oranı TDM Zaman Bölmeli Çoklama TDMA Zaman Bölmeli Çoklu Erişim TLS Toplam En Küçük Kareler xviii TLS-ESPRIT Toplam En Küçük Kareler - Rotasyonel İnvaryans Yöntemi Yoluyla İşaret Parametrelerinin Kestirimi 1 1. GĠRĠġ Günümüzde ses, veri ve video bağlantılı hizmetlerin gelişimi hızlanmaya devam etmektedir. Dünya pazarının ihtiyacını karşılamak için büyük paralar harcanmasına rağmen, insanların büyük çoğunluğunun hala kaliteli iletişim olanaklarına erişim imkanı bulunmamaktadır. Servis sağlayıcılarının karşılaştıkları en büyük sorun “son mil” bağlantısı olarak adlandırılan, dünya çapında ağ (worldwide network) ile kullanıcıların kişisel evleri arasındaki son bağlantıdır. Bakır kablolar ile sağlanan bu “son mil” bağlantısı hem pahalı hem de bant genişliği yoğun olan uygulamalar için yetersizdir [1]. Koaksiyel kablolar ve güç hatları ile sağlanan iletişim için ise teknik olarak bazı sınırlamalar mevcuttur. Teknik açıdan oldukça üstün, geniş bir kullanım alanı bulan fiber kabloların ise her eve ve işyerine döşenmesi oldukça pahalıdır. İşte bu nedenle, hızlı bir şekilde ve düşük maliyet ile esnek geniş bant bağlantılar için gerekli ihtiyaçları karşılamak açısından kablosuz bağlantı daha iyi bir alternatif olarak görünmektedir [1]. Mobil telefon servislerinin kullanımındaki artış, insanların kablosuz iletişim teknolojisini kabul ettiğinin bir kanıtıdır. Dünyanın en ücra bölgelerine dahi şu an hücresel tip kablosuz sistemler sayesinde kaliteli ses servisleri sağlanmaktadır. Son birkaç yıl içerisinde, kablosuz iletişim üzerinden hizmet sağlanmasına olan talep beklenenlerin üzerinde bir artış göstermiştir. Geçen yüzyılın sonunda Amerika Birleşik Devletleri‟nde 20 milyondan fazla kullanıcı sadece bu teknolojiden istifade etmiştir [1]. Teknik açıdan baktığımızda, bilgilerin aktarımı, kaynak olarak bir bant genişliği ve güç gerektirir. Genel olarak, artan aktarım oranı daha fazla güç ve bant genişliğine ihtiyaç duyar. Uzayda oldukça kısa mesafelerde bir aktarım bile, yüksek miktarda enerji aktarımı gerektirir; çünkü aktarılan bu enerji tüm uzaya yayılmaktadır. Yayılan bu enerjinin oldukça küçük bir kısmı hedef kullanıcı tarafından alınmakta ve harcanan enerjinin büyük bir kısmı sistemdeki diğer kullanıcılara girişim 2 olarak gitmektedir [1]. Kısaca özetlenecek olursa, bu sistemlerin maksimum menzili aktarılan enerjinin miktarı ile kapasite ise mevcut bant genişliği miktarı ile belirlenir. Mevcut güç miktarı (yasal veya pratik olarak sınırlandırılmış) ve sınırlı bant genişliği ile operatörler kullanıcılarına yalnızca küçük bir miktar kapasite satabilmektedirler. Burada iki temel problem ortaya çıkmaktadır: 1. Talebin çok olduğu bölgelerde, düşük fiyat ile birlikte belli kalite seviyesinin korunması için gerekli olan daha fazla kapasite ihtiyacının nasıl sağlanacağı, 2. Talebin çok az olduğu bölgelerde, altyapı ve bakım masraflarını düşük tutarak geniş kapsama alanına nasıl sahip olunacağıdır. İşte bu problemlere çözüm bulabilmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bunlar; Kod Bölmeli Çoklu Erişim (CDMA), Zaman Bölmeli Çoklu Erişim (TDMA), Frekans Bölmeli Çoklu Erişim (FDMA) ve Uzay Bölmeli Çoklu Erişim (SDMA) yöntemleridir. SDMA aynı hücre içerisinde, aynı anda ve aynı frekansta birden çok kullanıcıya olanak sağlamaktadır. Bu filtreleme tekniği (SDMA) akıllı antenler vasıtası ile gerçekleştirilmektedir. Akıllı antenler zamanı ve frekansı değiştirme yeteneğine sahip oldukları için operatörlere önemli avantajlar getirmektedir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: Kapasite artışı: Akıllı antenler ile gerçekleştirilen SDMA işlemi, aynı hücre içerisinde birçok kullanıcının birbirlerini etkilemeden aynı frekansı kullanmasına olanak sağlamaktadır. Artan kapsama alanı: Akıllı antenler sayesinde anten kazancının artması ile ulaşılabilen mesafe de artmıştır. Bu da baz istasyonlarının daha az enerji harcayarak daha geniş bir coğrafyaya ulaşmasına imkan sağlamıştır. Yüksek veri hızı kabiliyeti, Kablosuz sistemler için kapasite önemli bir yer tutmaktadır. Akıllı Anten Sistemlerinin kablosuz haberleşme sistemlerinin ihtiyaç duyduğu tüm gereksinimlere karşılık verebilecek yapılar olduğu görünmektedir. Bu nedenle 3 bu tez çalışmasında Akıllı Anten Sistemleri incelenmiş ve bu yapı kullanılarak sinyal kaynağı tespiti gerçekleştirilmiştir. Maxwell Denklemleri hem haberleşmenin hem de elektromanyetik alanların temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle ilk olarak bu kavramların tam olarak anlaşılması ve konuya temel oluşturması açısından tezin ikinci bölümünün bu konuya ayrılması uygun görülmüştür. Bu temel denklemlere değinildikten sonra üçüncü bölümde temel anten parametreleri incelenmiş ve antenler ile ilgili olan temel bilgiler verilmiştir. Bu bölümde anten yapılarının anlaşılabilmesi için gerekli olan tüm temel parametrelerden bahsedilmiştir. Akıllı anten sistemleri dediğimiz yapılar, aslında birden çok antenin bir araya gelerek oluşturduğu anten dizileridir. Bu anten dizilerinden yararlanılarak, bazı algoritmalar vasıtası ile sinyal kaynağının yönünün bulunması gibi işlemler gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle akıllı anten sistemlerinin temelini oluşturan anten dizileri tezin dördüncü bölümünde detaylı olarak incelenmiştir. Tezin beşinci bölümünde çalışmanın temelini oluşturan akıllı anten sistemlerinden bahsedilmiş ve bu sistemlerin yapısı incelenmiştir. Bunun yanı sıra Uyarlamalı Anten Dizileri ve Anahtarlamalı Anten Dizilerinin avantaj ve dezavantajları verilmiştir. Altıncı bölüm ise tez çalışmasının ana kısmını oluşturan bölümdür. Bu bölümde doğrusal anten dizileri kullanılarak MUSIC Algoritması ve ESPRIT Algoritması kullanılarak işaret geliş açısı kestirim benzetimi gerçekleştirilmiş ve algoritmanın performans karşılaştırılması yapılmıştır. 4 2. MAXWELL DENKLEMLERĠ Maxwell denklemleri elektromanyetik teorinin temelini oluşturmaktadır. Bu denklemler zamanla değişen EM (Elektromanyetik) alanları tanımlamaktadır. Aşağıda detayları ile gösterilmiş olan bu dört denklem sırası ile elektrik alanın elektrik yükler tarafından oluşturulduğunu (Gauss Yasası), manyetik alanın sebebinin manyetik yükün olmadığını, değişen elektrik alanların manyetik alan ürettiğini (Manyetik Akının Korunumu Yasası) ve değişken manyetik alanın da elektrik alan ürettiğini (Faraday Elektromanyetik İndüksiyon Yasası) gösterir [2]. 2.1. Maxwell Denklemleri ve Özellikleri 1) ⃗ ⃗ (2.1) ⃗ ( ) ⃗ Gauss Yasası: Gauss Yasası elektrik alanın skaler kaynağının yük yoğunluğu olduğunu ve kapalı bir yüzeydeki elektrik alanın akısının o yüzeyin içindeki toplam yükle doğru orantılı olduğunu gösterir [2]. 2) ⃗⃗⃗ ⃗ (2.2) ⃗ ( ) Manyetik Akının Korunumu Yasası: Bu yasa manyetik yükün olmadığını yani manyetik alanın kaynağının olmadığını göstermektedir. Bu denkleme göre herhangi bir kapalı yüzeydeki manyetik alanın akısı 0‟dır [2]. 3) ⃗ ⃗ ⃗ (2.3) ( ) 5 ⃗ ( ) Faraday Elektromanyetik İndüksiyon Yasası: Bu denkleme göre elektrik alanın vektörel kaynağı zamanla değişen manyetik akıdır. Herhangi bir kapalı eğri üzerinde elektrik alanın dolaşımı, bu eğrinin çevrelediği yüzey üzerindeki manyetik akının zamanla değişiminin negatifine eşittir [2]. 4) ⃗ ⃗ (2.4) ⃗ ( ) ( ) ⃗ ( ⃗ ) Genelleştirilmiş Amper Yasası: Amper Yasası manyetik alanın kapalı bir halka boyunca çizgisel integrali, o halka içinden akan net akım ile orantılıdır şeklinde açıklanabilir [2]. 2.2. Maxwell Denklemlerinin Ġntegral Formda Gösterimi Yukarıda gösterilen Maxwell Denklemleri uzayda bir nokta için kullanılabilirler. Ancak bir alan veya bir bölge düşünüldüğünde bu denklemlerin integral formlarını kullanmak gerekir [2]. Bunun için Stokes ve Diverjans Teoremleri aşağıdaki gibi özetlenebilir. Stokes Teoremi 𝑛 S . ∮A.dl ∮x A.nds S C 𝑑𝑙 C (2.5) 6 Diverjans Teoremi 𝑛 V S . ∮x A.dv ∮A.nds V (2.6) S Eş 2.1 ve Eş 2.2‟de “Diverjans Teoremi”ni uygularsak: ∮D.nˆ.ds ∮.dv S (2.7) V ve ∮B.nˆ.ds 0 (2.8) S elde edilir. Eş 2.3 ve Eş 2.4 denklemlerine “Stokes Teoremi”ni uygularsak: ∮E.dl C d B.nˆ.ds dt S (2.9) ve ∮H .dl ( J C elde edilir. S dD ).nˆ.ds dt (2.10) 7 Çizelge 1.1. Maxwell Denklemlerinin noktasal ve integral şekilleri Diferansiyel Formda ⃗ İntegral Formda d ⃗ ∮E.dl dt B.nˆ.ds C ⃗ ⃗ ⃗⃗⃗ ⃗ S dD ).nˆ.ds dt ∮D.nˆ.ds ∮.dv S V ∮B.nˆ.ds 0 S Faraday Yasası S ∮H .dl ( J C ⃗ ⃗⃗ Yasa Ampere Yasası Elektrik Alan için Gauss Yasası Manyetik Alan için Gauss Yasası Çizelge 1.1.‟deki bu dört denklem, elektrik alanın elektrik yükler tarafından oluşturulduğunu (Elektrik alan için Gauss Yasası), manyetik alanın kaynağının manyetik yük olmadığını (Manyetik alan için gauss yasası), akım yoğunluklarının ve değişken elektrik alanların manyetik alan ürettiğini (Ampere Yasası) ve değişken manyetik alanın elektrik alan ürettiğini (Faraday'ın İndüksiyon Yasası) göstermekte ve elektromanyetiğin temelini oluşturmaktadır. 8 3. TEMEL ANTEN PARAMETRELERĠ Bir antenin performansını incelemek için, çeşitli parametrelerin tanımı önemlidir. Akıllı anten sistemlerinde yön bulma algoritmalarını incelemeden ve akıllı anten yapılarına giriş yapmadan önce antenlerin genel özelliklerinden bahsetmek yerinde olacaktır. 3.1. IĢıma Örüntüsü Işıma örüntüsü antenlerin ışıma özelliklerinin uzay koordinatlarının bir fonksiyonu olarak grafiksel gösterimine veya matematiksel ifadesine denir [3]. Işıma örüntüsü antenin uzak alan bölgesinde belirlenebilmektedir ve yönlü koordinatların bir fonksiyonu olarak gösterilir. Koordinat sistemi Şekil 3.1‟de gösterilmiştir. Şekil 3.1. Işıma örüntüsü için koordinat sistemi [3] 3.1.1. Alan bölgeleri Anteni çevreleyen uzayı reaktif yakın alan, yakın ışıma alanı (Fresnel) ve uzak alan (Fraunhofer) olarak 3 bölgeye ayırabiliriz [3]. (Şekil 3.2) Alan 9 yapılanmasına baktığımızda, bu alanların geçişlerinde çok ani bir değişim olmamasına rağmen, aralarında belirgin farklılıklar vardır. Bu bölgeleri ayıran sınırlar özgün değildir, ancak çeşitli kriterler konulmuştur ve bunlar genellikle bölgeleri tanımlamak için kullanılırlar. Şekil 3.2. Alan bölgeleri Reaktif Yakın Alan Reaktif yakın alan; reaktif alanın baskın olduğu ve yakın alan bölgesinin hemen anteni çevreleyen bölümü olarak tanımlanmaktadır. Bu alanda yayılmadan ziyade enerji depolaması görülür ve çoğu anten için reaktif yakın alan bölgesi şu şekilde tanımlanır: √ ⁄𝜆 (3.1) Burada: λ : dalgaboyu D: antenin en büyük boyutudur. Küçük dipoller için, bu alanın dış sınırının anten yüzeyinden uzaklığı 𝜆 olarak alınır. 10 Yakın Işıma Alanı Reaktif yakın alan ile uzak alan bölgelerinin arasında kalan bölgedir. Burada ışıma alan bileşenleri baskındır ve açısal alan dağılımı antene olan uzaklığa bağlı olarak değişmektedir. Eğer anten dalga boyu ile kıyaslandığında daha büyük olmayacak şekilde maksimum boyutlarda ise, bu bölge oluşmayabilir. Sonsuza odaklı bir anten için, yakın ışıma alanı bazen optik terminolojinin temeline göre Fresnel bölgesi olarak adlandırılır [3]. Formülle gösterecek olursak: √ ⁄𝜆 ⁄𝜆 (3.2) Burada: λ : dalgaboyu D: antenin en büyük boyutudur. Uzak Alan Açısal alan dağılımının antene olan uzaklıktan bağımsız olduğu bölgedir. Eğer anten dalga boyu ile kıyaslandığında daha büyük olacak şekilde maksimum boyutlara (D) sahip ise, uzak alan bölgesi şu şekilde tanımlanır: ⁄ (3.3) λ : dalgaboyu D: antenin en büyük boyutudur. | | ile kıyaslandığında büyük olacak şekilde en Gerçek ortamda, anten büyük boyutlara (D) sahip ise, uzak alan bölgesinin antenden uzaklığı yaklaşık olarak | | olarak alınır [3]. Burada: ortamın yayılma sabiti olarak verilmektedir. Sonsuza odaklanmış bir anten için, uzak alan bölgesi bazen Fraunhofer Bölgesi olarak da adlandırılmaktadır [3]. 11 3.1.2. Ġzotropik, yön bağımlı ve yön bağımsız antenler İzotropik Anten İçin Işıma Örüntüsü İzotropik antenler her yönde eşit ışıma yapan anten çeşitleridir. Bu antenlerde, aynı uzaklıkta olmak kaydıyla, her yönde güç yoğunluğu eşittir. Yön Bağımlı Anten İçin Işıma Örüntüsü Kazanç ve yönlülük antenler ile yakından ilişkili kavramlardır. Yönelticilik (Directivity) bir antenin güç yoğunluğunu bir veya iki farklı doğrultuda nasıl doğrulttuğuna bağlıdır. Çünkü toplam enerji aynı kalmasına karşın, enerji belirli bir yöne doğrultulduğunda sinyal gücü artacaktır. Sinyal gücündeki bu artış aynı zamanda anten kazancını da arttıracaktır. Güç yoğunluğunu bu şekilde belli bir yönde yoğunlaştırarak ışıma yapan antenlere yön bağımlı antenler denir. Şekil 3.3.a‟da yön bağımlı bir anten örneği gösterilmiştir. Ana kulakçık maksimum göstermektedir. Yan ışıma yapılan kulakçıklar ve veya arka sinyal alınan kulakçık doğrultuyu kayıp enerjiyi göstermektedir ve iyi bir anten dizaynında bu kulakçıkların en aza indirilmesi gerekmektedir. Bu yön bağımlı anten A, C ve D sinyali bastırılırken B sinyali maksimize edilmiştir [4]. Yön Bağımsız Anten (Omni Direksiyonel) İçin Işıma Örüntüsü Yön bağımsız antenler tüm yönlere eşit miktarda ışıma yapar ve sadece belirli bir yönde ışıma yapmaması nedeni ile yön bağımsız antenler olarak adlandırılırlar. Şekil 3.3.b yön bağımsız bir antenin ışıma örüntüsünü göstermektedir. Şekil 3.3.b‟de gösterilen yönlü anten ışıma örüntüsünü incelediğimizde, örüntünün azimut düzleminde yönsüz (θ=sabit), yükselme düzleminde yönlü olduğu görülmektedir. Yön bağımsız antenler de azimut düzleminde yönsüz, yükselme düzleminde yönlü antenler olarak tanımlanmaktadır. Buradan yön bağımsız antenlerin yön bağımlı anten türlerinin özel bir türü olduğunu söyleyebiliriz [4]. 12 Şekil 3.3. (a) Yön bağımlı antenin ışıma örüntüsü, (b) Yön bağımsız antenin ışıma örüntüsü [5] IĢıma Güç Yoğunluğu 3.2. Elektromanyetik dalgalar bir noktadan bir noktaya kablosuz olarak bilgi iletmek için kullanılırlar. Doğal olarak bu dalgaların bir güç ve bir enerjiye sahip olduğu söylenebilir. ⃗⃗⃗ ⃗ ⃗ (3.4) ⃗⃗⃗ ( ⃗ ) ( ) ⃗ 3.2.1. Kapalı bir yüzeyden geçen toplam güç yoğunluğu Madde 3.2‟de bahsedilen poynting vektörü güç yoğunluğuna eşittir. Poynting vektörünün alan integralini aldığımızda kapalı bir yüzeyden geçen toplam gücü bulabiliriz. P ∬W .ds ∬W .nda . S S (3.5) 13 ⃗ [⃗ ] (3.6) ⃗ [⃗ ] (3.7) ⃗⃗⃗ ⃗ ⃗ [ ⃗ ⃗⃗⃗⃗ ] ⃗ ⃗ (3.8) Zaman ortalamalı Poynting vektörü: ⃗⃗⃗ ⃗⃗⃗ [ ⃗ ⃗⃗⃗⃗ ] (3.9) olarak bulunur. Eş 3.9‟a göre ortalama güç yoğunluğu: Prad Pav ∬W rad .ds ∬W av .nda . S S 1 Re Ex H * .ds ∬ 2 S (3.10) olarak bulunur. 3.2.2. Ġzotropik antenlerde güç yoğunluğu İzotropik antenler her yönde eşit ışıma yapmaktadır. Bu simetrik yayılmadan dolayı Poynting vektörü θ ve Φ‟nin bir fonksiyonu olmayacaktır ve sadece açısal bileşene sahiptir. Toplam güç: Prad ∬W0 .ds S 2 0 0 aˆrW0 r .[aˆr r 2 sin d dΦ] 4 r 2W0 (3.11) olarak bulunur. Güç yoğunluğu: P W0 aˆrW0 aˆr rad 2 4 r şeklinde gösterilir. (3.12) 14 Eş 3.12‟de belirtilen güç yoğunluğu r yarıçapında bir küre etrafında eşit yoğunluğa sahip olduğunu gösterir. 3.3. IĢıma ġiddeti Işıma şiddeti “birim katı açı başına antenin ışıdığı güç” olarak tanımlanmaktadır [3]. Işıma şiddeti bir uzak alan parametresidir ve ışıma yoğunluğu ile mesafenin karesinin çarpımı ile hesaplanmaktadır. U r 2Wrad (3.13) Burada; U = ışıma şiddeti (W/birim katı açı) Wrad = ışıma yoğunluğudur. (W/m2) Işıma şiddeti uzak bölge elektrik alanına da şu şekilde bağlıdır: U , Φ 2 2 r2 r2 2 E (r , , ) E (r , , ) E (r , , ) 2 2 (3.14) ̅ 3.4. Yönelticilik Bir antenin belirli bir yönde, bir noktada meydana getirdiği güç yoğunluğunun aynı gücü yaydığı varsayılan yönsüz antenin aynı noktada meydana getirdiği güç yoğunluğuna oranına denir [3]. Matematiksel olarak şu şekilde ifade edilir: D U 4 U U0 Prad (3.15) 15 Maksimum yönelticilik ise şu şekilde ifade edilir: Dmax D0 U max U0 (3.16) ⁄ ⁄ ⁄ 3.5. Anten Kazancı Anten performansının belirlenmesi için en önemli parametrelerden bir tanesi de kazançtır. Anten kazancı yönelticilik ile doğrudan ilgilidir ve yöneltme kapasitesi ile olduğu kadar antenin verimliliği ile de yakından alakalıdır. kazanç 4 ışıma yoğunluğu U ( , ) U ( , ) 4 4 toplam giriş gücü Pin Prad / v (3.17) Eş 3.17‟ye göre anten kazancı, anten verimi ile yönelticiliğin çarpımına eşittir. (3.18) Anten kazancı “dB” cinsinden de ifade edilebilir. (3.19) Temel anten parametreleri, özellikle anten kazancı ve yönelticilik, anten dizilerinin ve akıllı antenlerin kavranması için oldukça önemli parametrelerdir. 16 4. ANTEN DĠZĠLERĠ Tek bir antenin ışıma örüntüsü incelendiğinde, hüzme açıklığının geniş olduğu ve yönelticiliğinin az olduğu görülmektedir. Ancak uzak mesafeler ile haberleşme gerektiren durumlarda veya radar uygulamalarında anten gücünün istenen bir doğrultuda yoğunlaştırılması beklenmektedir. Tek bir antenin bu ihtiyacı karşılaması ancak ve ancak anten gücünün yani sağladığı elektriksel alan gücünün yeteri miktarda yükseltilmesi ile gerçekleştirilebilir. Fakat bu gücü sağlayacak tek bir antenin üretilmesinin, montajının zor olması bu güçte tek bir antenin beslemesinin pratik olarak elverişli olmaması anten dizilerinin doğmasına neden olmuştur. Birden fazla anten belirli şekillerde birlikte kullanılarak istenen anten gücü sağlanmıştır. Bu tip birden fazla antenin belli bir geometrik şekilde bir araya getirilmesi ile oluşan anten yapılarına anten dizileri denir. Dizi elemanlarından her biri farklı yapılarda ve farklı elektriksel özelliklerde olabilirler. Ancak işlem kolaylığı açısından her bir eleman özdeş olarak kabul edilmektedir. Anten dizileri 1 veya 2 boyutlu olabilirler. Bu dizilerde her bir dizi elemanı uzayın belirli bir noktasına ışıma yapar ve dizinin o noktada yaptığı ışıma her bir elemanın yaptığı ışımaların toplamından oluşmaktadır. Bu sayede tek bir anten elemanının ışıma deseninden daha farklı bir ışıma deseni ortaya çıkar. 4.1. Doğrusal Anten Dizileri Anten dizileri içerisinde en basit ve en pratik olanı bir doğru üzerine yerleştirilmiş elemanlardan oluşan doğrusal anten dizileridir. Bu tip anten dizilerinin en basit hali olarak Şekil 4.1‟de gösterilmiş, aynı eksen üzerine yerleştirilmiş ve aralarında d kadar mesafe bulunan 2 adet dipol düşünülebilir. 17 4.1.1. 2-elemanlı anten dizisi Seçilen referans noktasında dizi elemanlarının oluşturduğu elektrik alan ile dizi faktörünün çarpımı bize o referans noktasında oluşan toplam elektrik alanı verir. (4.1) Her bir dizi kendi dizi faktörüne sahiptir. Bu dizi faktörü genellikle, dizi eleman sayısının, geometrik dizilimin, elemanlar arasındaki boşluğun, faz ve genliğin bir fonksiyonu olarak ifade edilmektedir. Şekil 4.1. 2-elemanlı anten dizisi [3] 2 eşdeğer dipol arasındaki mesafenin d, faz farkının β olduğunu ve elemanlar arasında bir bağlaşım olmadığını varsayarak, dizinin Şekil 4.1‟de gösterilen P noktasında oluşturduğu elektrik alan ifadesi: 18 (4.2) E T aˆ j kl0l e j[ kr1 ( /2)] e j[ kr2 ( /2)] cos cos 2 1 4 r1 r2 (4.3) olarak yazılabilir. Gözlem noktasının uzak alanda olduğunu düşündüğümüzde Şekil 4.2‟de gösterilen durum oluşur. Bu durumda olarak alabiliriz. (4.4.a) (4.4.b) (4.4.c) Eş.4.3 bu ifadelere göre düzenlendiğinde; | |[ | |⏟ ⁄ ⁄ ] (4.5.a) (4.5.b) elde edilir. Eş. 4.5.b ifadesinde görüldüğü gibi Şekil 4.2‟de gösterilen dizinin P noktasında oluşturduğu elektrik alan ifadesi, referans noktadaki yani “0” noktasındaki bir antenin P noktasında oluşturduğu elektrik alan ifadesi ile dizi faktörünün çarpımına eşittir. 19 Her bir dizi için diziyi oluşturan eleman sayısına, bu elemanlar arasındaki mesafeye, dizi elemanları arasındaki faz farkına bağlı olarak dizi faktörü farklı olacaktır. Şekil 4.2. 2-elemanlı anten dizisi için uzak alan gözlem noktası [3] Normalize edilmiş dizi faktörü ifadesi: [ ] (4.6) olarak gösterilir. Bu dizi faktörü ifadesi sadece Şekil 4.2‟de gösterilen diziye ait dizi faktörüdür. 4.1.2. N-elemanlı doğrusal dizi Dizi elemanı sayısı M=2N olan dizinin dizilişi Şekil 4.3‟de gösterilmiştir. Dizide yer alan tüm elemanların özdeş olduğunu ve aralarında β kadar faz 20 farkı olduğunu varsayarsak, bu durumda +z ekseninde uzanan dizi elemanları için elektrik alan ifadesi şu şekilde olacaktır: ET a1e j (1/2) kd sin a2e j (3/2) kd sin e j[ 2 N 1/2]kd sin (4.7) N ET an e j[ 2 n1 /2]kd sin (4.8) n 1 Dizinin –z ekseninde uzanan dizi elemanları için elektrik alan ifadesi ise Eş. 4.7‟de gösterilen ifadenin eşleniği olacaktır. O halde: N ET an e j [ 2 n 1 /2] kd sin (4.9) n 1 bulunur. Bu durumda Şekil 4.3.‟te gösterilen dizi için dizi faktörü ifadesi: N (2n 1) AF ( ) 2 an cos d sin n 1 (4.10) şeklinde ifade edilebilir [3]. Ancak Şekil 4.4‟de gösterildiği gibi dizi elemanı sayısı M=2N+1 olan bir dizi için dizi faktörü benzer olarak; N 1 (2n 1) AF ( ) 2 an cos d sin n 1 ifade edilir [3]. (4.11) 21 Şekil 4.3. M=2N elemanlı doğrusal anten dizisi [3] Şekil 4.4. M=2N+1 elemanlı doğrusal anten dizisi [3] 22 4.2. Düzlemsel Anten Dizileri Düzlemsel anten dizileri, dizi elemanlarının bir düzlem üzerine yerleştirilmesi ile oluşur. Şekil 4.5‟de kare düzlemsel anten dizisi gösterilmiştir. Düzlemsel anten dizilerinin doğrusal anten dizilerine göre en önemli avantajı, ışıma örüntüsünün uzayda (θ ve Φ açısal eksenlerinde) iki boyutlu tarama yapabilmesidir. Yani doğrusal anten dizileri sadece kendi bulunduğu düzlemde uzayı tarayabilirken, düzlemsel diziler bulunduğu düzlemde iki boyutlu tarama yapabilmekte ve ışıma hüzmesini iki boyutlu olarak yönlendirebilme imkanı sunmaktadır. Şekil 4.5. Düzlemsel anten dizisi [3] Düzlemsel anten dizileri için dizi faktörünün türetilmesi aşağıdaki gibi olur. M adet dizi elemanının x ekseni boyunca eşit aralıklar ile yerleştirildiğini düşünürsek, dizi faktörü; M AF Im1e j m1kd xsinθcos β x m 1 şeklinde yazılır [3]. (4.12) 23 Burada: Im1 = uyarım katsayısı dx= x ekseni üzerinde dizi elemanları arasındaki mesafe = x ekseni üzerinde dizi elemanları arasındaki faz farkı Yukarıda bahsedilen x ekseni üzerine eşit aralıklarla yerleştirilmiş olan doğrusal diziyi eşit aralıklar ile y ekseni boyunca dy aralığında ve faz farkı ile yerleştirdiğimizde Şekil 4.5‟de yer alan diziyi elde ediyoruz. Bu durumda dizi faktörü şu şekilde ifade edilmektedir. N M j m 1 kd sinθcos β x j n 1 kd y sinθcos β y AF I1n Im1e x e n 1 m1 (4.13) Burada (m,n)‟nci elemanın genlik katsayısı şu şekilde yazılabilir. (4.14) Genlik katsayısını homojen olarak düşünürsek, Imn=I0 olacaktır. Bu durumda dizi faktörü: M AF I 0 e m 1 j m 1( kd x sin cos x ) N e j n 1( kd y sin cos y ) (4.15) n 1 olur. Dizi faktörü ifadesi her bir anten dizisi için farklılık göstermektedir ve anten dizilerinin karakteristik özelliklerinden bir tanesidir. Dizi faktörünü etkileyen en önemli değişkenlerden bir tanesi dizinin geometrisi ve dizi elemanlarının dizilişidir. 4.3. Dizi Geometrisi ve Dizi Elemanlarının DiziliĢi Dizi faktörü terimlerine baktığımızda, bu ifadelerin elemanlar arasındaki uzaklığa bağlı olduğu söylenebilir. Elemanlar arasındaki mesafe (d) dizi 24 faktörü için oldukça önemli bir değişkendir. Eğer elemanlar arasındaki mesafe dalga boyunun yarısı (λ/2) değerinden daha fazla olursa anten dizisinin performansında bir azalma olduğu gözlenir. Dizi elemanları arasındaki mesafe λ/2 değerinden daha az olduğunda ise, dizi ışıma deseni incelendiğinde ana kulakçığın ve yan kulakçıkların genişlediği gözlemlenir. Elemanlar arasındaki mesafenin etkisi Şekil 4.6‟da görülmektedir. Pratik uygulamalarda dizi elemanları arasındaki mesafe genellikle λ/2 olarak seçilmektedir. 4.4. Dizi Faktörü Doğrusal Anten Dizilerini ve Düzlemsel Anten Dizilerini incelerken ifade edilen “dizi faktörü” terimini bu bölümde ele alacak olursak; dizi faktörü, dizi eleman sayısına, elemanlar arasındaki açıklığa, her bir elemana gelen sinyalin genlik ve fazına bağlıdır. Eleman sayısı ve bu elemanlar arasındaki açıklık miktarı toplam ışıma yapısının yüzey alanını yani açıklığını belirleyen faktörlerdir. Açıklığın büyük olması yüksek kazanç sağlar [6]. (a) (b) Şekil 4.6. (a) N=10, d=𝜆/4 ve ß=0 (b) N=10, d= 𝜆 ve ß=0 [3] 4.4.1. Eleman sayısının dizi faktörü üzerine etkisi Dizi yönelticiliği eleman sayısı ile doğru orantılı şekilde artmaktadır. Şekil 4.7‟de 2 (kırmızı), 5 (yeşil) ve 10 (mavi) elemanlı 3 adet farklı doğrusal dizi gösterilmektedir. Bu grafikte elemanlar arasındaki uzaklık 0.4λ olarak 25 alınmıştır. Şekilden de görüldüğü üzere yan kulakçık sayısı ve seviyesi eleman sayısı arttıkça artmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise 0° ve 180° de iki adet ana kulakçığın oluşmasıdır. Bu dizi faktörü ifadesinden gelmektedir. 4.4.2. Elemanlar arasındaki açıklığın dizi faktörüne etkisi Dizi elemanları arasındaki açıklığın dizi faktörü üzerine etkisi oldukça fazladır. Açıklığın fazla olması dizinin yönelticiliğini arttırmakta, ancak elemanlar arasındaki açıklığın λ/2‟den az olması dizi ışıma örüntüsünde istenmeyen tepelerin oluşmasına neden olmaktadır [6]. Şekil 4.7. 2 (kırmızı), 5 (yeşil), 10 (mavi) elemanlı doğrusal dizilerin yönelimini gösteren grafik. (Elemanlar arasındaki açıklık 0.4 λ) Şekil 4.7 dizi elemanı sayısının dizinin ışıma örüntüsünü nasıl değiştirdiğini göstermektedir. Şekil incelendiğinde, dizi elemanı sayısının artması, dizinin yönelticiliğinin de artmasına sebep olmaktadır. 26 Şekil 4.8. Elemanlar arasındaki açıklıkları 0.2 (kırmızı), 0.3 (yeşil) ve 0.5 (mavi) olan 5 elemanlı diziler için dizi faktörü Şekil 4.9. Elemanlar arasındaki açıklıkları 0.5 (kırmızı), 0.75 (yeşil) ve 1 (mavi) olan 5 elemanlı diziler için dizi faktörü 27 5 elemanlı bir dizi için dizi elemanları arasındaki farklı açıklıkların dizi faktörüne etkisi Şekil 4.8, Şekil 4.9‟da gösterilmiştir. Elemanlar arasındaki açıklığın λ değerine ulaştığı durumda dizinin yönelticiliğinin Şekil 4.8‟de gösterilen grafiğe göre arttığı gözlenmektedir. Ancak istenmeyen tepelerin değerinin de arttığı gözlenmektedir [6]. hatta ana kulakçık ile aynı seviyeye çıktığı 28 5. AKILLI ANTENLER Akıllı anten sistemleri bir bütün olarak ele alınmalıdır. Sistemi akıllı kılan en önemli parça sayısal sinyal işleme kapasitesidir. Bu teknoloji her ne kadar yeni bir teknoloji olarak bilinse de, aslında temelleri 1970 ve 1980‟lere dayanmaktadır. Akıllı antenler ilk olarak askeri uygulamalarda kullanılmıştır [4]. Özellikle, EWF (Elektronik Harp)‟de elektronik sinyal karıştırıcılara karşı önlem olarak kullanılmışlardır. Ayrıca 2. Dünya Savaşı‟nda askeri radar sistemlerinde de aynı teknik kullanılmıştır. Günümüzde ise düşük maliyetli sinyal işleme işlemcileri kullanılarak akıllı anten sistemleri ticari alanlarda da kullanılmaya başlanmıştır. Son yıllarda gezgin haberleşme sistemlerinin giderek yaygınlaşması ve kullanıcı sayısının yüklü miktarda artması, beraberinde kapasite ihtiyacını arttırmış ve iyi bir servis kalitesi gereksinimi ortaya çıkarmıştır. Gezgin haberleşme sistemlerinde kapasite ve servis kalitesini sınırlayan şartlar 3 ana başlık altında incelenmektedir. Bunlar: Çoklu yol zayıflaması Yayılma gecikmesi Komşu ve aynı kanal frekans girişimidir. Akıllı anten sistemlerine duyulan ihtiyaç işte bu 3 ana nedenden dolayı artmaktadır. Çünkü akıllı anten sistemleri, çoklu yol zayıflamasını (Şekil 5.1) büyük oranda azaltabilmektedir. Şekil 5.1. Çoklu yol zayıflaması [6] 29 Bu zayıflamadaki herhangi bir azalma sistemin performansını büyük oranda arttırdığı için büyük bir avantaj sağlamaktadır. Diğer yandan hüzmeyi belirli bir doğrultuda yöneltebilme özelliğinden dolayı diğer kullanıcı girişimini engellemekte, (komşu ve yan kanal frekans girişimi) bu sayede kanal kapasitesi ve performansını, kapsama alanını diğer sistemlere göre arttırmaktadır. Bu avantajlarından dolayı akıllı anten sistemleri ticari alanlarda tercih edilmeye başlanmış ve büyük önem kazanmaya başlamıştır. Akıllı anten sistemlerini bir bütün olarak ele aldığımızda, daha iyi anlaşılması açısından, insanların duyma sistemi ile benzetim kurulması faydalı olacaktır. İnsanlar, karanlık bir ortamda veya gözlerini kapattığında dahi etrafında hareket eden bir nesneyi veya canlıyı, onun çıkarttığı ses sayesinde konumlandırabilir, gelen bir sesin mesafesini kestirebilir. Bu işlem şu 3 adımda gerçekleştirilir: Kulaklar ses dalgalarını alır Kulaklar arasındaki konum farkından dolayı, bu sinyaller her bir kulağa farklı zamanda ulaşır ve zaman gecikmeli olarak ses dalgaları alınır İnsan beyni, alınan bu zaman gecikmeli ses dalgalarını kullanarak bir dizi işlemden sonra ses kaynağının konumunu kestirmemize yardımcı olur. Akıllı anten sistemlerinin nasıl çalıştığını anlayabilmek için bir örnek daha vermek faydalı olacaktır. Şekil 5.2.a yalıtılmış bir ortamda bulunan iki konuşmacıyı ve bir dinleyiciyi göstermektedir. Böyle bir durumda, insan beyni yine kulaklar vasıtası ile iki farklı konuşmacıdan gelen zaman gecikmeli olarak alınan ses dalgalarını kullanarak, bir dizi işlem yaptıktan sonra bu iki konuşmacının konumlarını kestirmemize yardımcı olmaktadır. Konuşmacılardan bir tanesinin istenmeyen, diğerinin ise dinleyicinin duymak istediği konuşmacı olduğu düşünülürse; insan beyni bu iki konuşmacının seslerini ayırt edebilmekte ve istenmeyen konuşmacının sesini bastırarak, 30 dikkatimizi duymak istenilen konuşmacıya yoğunlaştırmamıza yardımcı olmaktadır [4]. Akıllı anten sistemleri, iki adet kulak yerine iki anten ve insan beyni yerine işlemci kullanarak aynı şekilde çalışan sistemlerdir (Şekil 5.2.b). Yani, antenler vasıtası ile zaman gecikmeli olarak alınan sinyaller bir işlemci tarafından işlenerek geliş açısını kestirir, istenmeyen sinyalleri bastırır veya istenilen doğrultuda gücü yoğunlaştırabilir. Şekil 5.2. (a) İnsanın duyu sistemi, (b) İki elemanlı akıllı anten sistemi [4] 5.1. Akıllı Anten ÇeĢitleri Akıllı anten sistemleri, temel olarak anahtarlamalı hüzme (switched beam) ve uyarlamalı dizi sistemleri (adaptive-array systems) olarak iki ana grupta incelenmektedir. Düşük düzeyde girişimin varlığında, her iki akıllı anten çeşidi de konvansiyonel sistemlere göre önemli kazançlar sağlamaktadır. Buna rağmen, yüksek düzeyde bir girişim olduğunda, parazit reddetme yeteneği sayesinde uyarlamalı sistemler, konvansiyonel sistemlere veya anahtarlamalı hüzme sistemlerine göre önemli ölçüde daha fazla kapsama sağlamaktadır. 31 Şekil 5.3 anahtarlamalı hüzme sistemleri ve uyarlamalı anten sistemlerinin ilgili kapsama alanlarını göstermektedir. Akıllı anten sistemi içeren bir haberleşme istasyonuna bir adet esas sinyal ve iki adet ortak kanal girişimi geldiği varsayılırsa, Şekil 5.4 bu senaryoya göre her bir konfigürasyonun ışıma örüntüsünü göstermektedir. Şekil 5.3. Anahtarlamalı anten dizisi ve uyarlamalı anten dizisi için kapsama alanı deseni [4] Şekil 5.4. Anahtarlamalı sistemlerin (sol) ve uyarlamalı sistemlerin (sağ), kullanıcı sinyalleri (açık renkli çizgi) ve ortak kanal sinyalleri (koyu renkli çizgiler) için seçmesi gereken ışıma deseni kulakçıkları ve sıfır noktaları [4] Sol tarafta gösterilmiş olan anahtarlamalı anten sistemi, sağ tarafta gösterilmiş olan ise uyarlamalı anten sistemidir. Açık renk ile gösterilmiş olan çizgi ilgili kullanıcı sinyalini gösterirken, koyu renkli çizgiler ortak kanal girişim sinyallerini göstermektedir. İki yapıda ana kulakçığı çok iyi bir şekilde kullanıcı sinyaline doğrultmuşlardır. Ancak, anahtarlamalı hüzme sistemi daha iri bir ana kulakçık elde etmiştir. Uyarlamalı anten dizisi ise daha doğru yerleştirme yapmıştır, böylece daha iyi bir sinyal oluşmasını sağlamıştır. Benzer bir şekilde, ortak kanal girişim sinyalleri, ana kulakçığın dışında daha 32 düşük yoğunluklu bölgelere gelmiştir. Uyarlamalı anten dizileri, ana kullanıcı sinyalinin maksimum düzeyde arttırılmasını sağlarken, ortak kanal girişim sinyallerinin ise en yüksek seviyede bastırılmasını sağlamaktadırlar. Ancak uyarlamalı anten sistemlerinin bu başarısı beraberinde daha karmaşık bir yapı ve daha yüksek maliyet gerektirmektedir. 5.1.1. Uyarlamalı anten dizileri Şekil 5.5 uyarlamalı anten dizi sistemleri ile ilgili olarak genel bir fikir ortaya koymaktadır. Bu şekilde de görüldüğü üzere uyarlamalı anten sistemleri sadece kullanıcı sinyalini ana kulakçığın maksimum olan noktasına yerleştirmekle sınırlı kalmayıp, ortak kullanıcı girişimlerini de tamamen bastırmaktadır. Bunun yanı sıra, tüm ışıma örüntüsünü kontrol edebilmesi nedeni ile, çok geniş bir kapsama yayılma sağlayabilmektedir. Uyarlamalı sistemler, sinyalleri bulabilmekte ve takip edebilmekte, sayısal sinyal işleme kullanarak diğer girişimleri bastırırken, sinyal alımını arttırmaktadır. Uyarlamalı anten sistemlerinin bir parçası olan sayısal sinyal işleme sürecinin blok şeması Şekil 5.6‟de gösterilmektedir. Şekil 5.5. Uyarlamalı anten dizi hüzmesi (Ana kulakçık kullanıcı yönüne doğrultulmakta ve ortak kanal girişimci sinyalleri “sıfır” 0 noktalarına gelmekte) [4] 33 Şekil 5.6. Uyarlamalı anten sistemlerinin fonksiyonel blok şeması [4] Fonksiyonel Blok Şemasında görüldüğü gibi dizi elemanlarından alınan veriler DOA‟ya (İşaret Geliş Açısı) gönderilerek burada dizi elemanlarından alınan veriler arasındaki zaman kayması hesaplanarak işaret geliş açısı hesaplanmaktadır. Daha sonra uyarlamalı algoritma, maliyet fonksiyonunu kullanarak, optimum ışıma örüntüsü için uygun ağırlık fonksiyonlarını hesaplar. Uyarlamalı anten sistemleri, karmaşık sayısal sinyal işleme yöntemleri kullandıkları için anahtarlamalı anten sistemlerine göre çok daha maliyetli olmaktadırlar. Uyarlamalı anten sistemleri, işaret geliş açısını kestirmek, sürekli olarak; istenen sinyal, çoklu yol ve girişim sinyallerini birbirinden ayırt edebilmek için sofistike sinyal işleme algoritmalarından yararlanmaktadır. (ör. MUSIC, ESPRIT veya SAGE). 6. Bölümde MUSIC ve ESPRIT Algoritmaları daha detaylı bir şekilde incelenmiştir. Uyarlamalı anten sistemlerinde 2 temel yöntem belirlenmiştir. Bunlardan ilki istenen sinyalin önceden bilinmesine dayanmaktadır. Bilinen bu sinyal daha sonra alınan sinyal ile karşılaştırılır ve ağırlık vektörü bilinen sinyal ve alınan 34 sinyal arasındaki MSE (ortalama karesel hata) minimize edilecek şekilde ayarlanır. Bu sayede, ışıma örüntüsündeki 0‟lar girişimlere denk gelecek şekilde ayarlanabilir. Ağırlık değerleri gelen sinyale göre şekillendirildiğinden, girişim sinyallerinin bastırılmasının yanı sıra çoklu yol zayıflaması da azaltılmaktadır. İkinci yöntemde, tüm sinyal kaynaklarından anten dizisine iletilen işaretlerin geliş açısı ilk olarak tanımlanmaktadır. Kompleks ağırlıklar, belirlenen açıya maksimum yönelim, girişim sinyallerine ise 0 (sıfır) noktaları gelecek şekilde ayarlanır [7]. Bu yöntemin, çoklu yol gibi nedenlerle çok fazla işaret geliş açısının olduğu pratik uygulamalarda eksik kaldığı görülebilmekte ve algoritmalar kestirimde hatalı olabilmektedirler. Uyarlamalı anten sistemlerinin diğer bir önemli avantajı ise paylaşılabilir spektruma sahip olmasıdır. Sistemin doğru takip ve güçlü girişim engelleme kapasitesi sayesinde birçok kullanıcı aynı hücre içerisinde aynı kanalı paylaşabilmektedirler. Hareketli kullanıcı olduğunda ise, ışıma örüntüsü bu pozisyonu sabitlemek için sürekli olarak güncellenmektedir. 5.1.2. Anahtarlamalı anten dizileri Anahtarlamalı anten sistemleri akıllı antenler içerisinde en basit olan anten sistemleridir. Belirli yönlere doğrultulmuş sabit hüzmelerden meydana gelen bir yapıdan oluşmaktadır. Böyle bir sistem, öncelikle sinyal gücünü ölçer, önceden belirlenmiş olan sabit hüzmelerden birini seçer, mobil telefon hareket ettikçe bir hüzmeden diğerine anahtarlayarak geçiş yapar. (Şekil 5.7) Anahtarlamalı anten sistemleri, basit bir anahtarlama işlemi ile alınan en güçlü sinyal doğrultusunda bulunan hüzmeyi seçer. Bu dizilerde kullanılan elemanlar, besleme ağları (feed network) vasıtası ile alıcılara ve kaynaklara bağlı olmak zorundadırlar. 35 Şekil 5.7. Anahtarlamalı anten dizilerinin hüzme yapısı [4] Yönlü anten örüntüsünün, metalik yapılar ile ve tek bir elemanın fiziksel dizaynından faydalanılarak oluşturulması yerine, anahtarlamalı anten sistemleri, tek bir anten elemanına göre daha ince bir yönlü anten örüntüsü ve hüzmesi elde edebilecek şekilde birçok antenden faydalanarak bunların çıkışlarının bileşimini kullanır. 5.2. Akıllı Antenlerin Yapısı Akıllı anten sistemleri genel olarak, ışıma örüntüsünü şekillendiren anten dizilerinden ve ışıma örüntüsünün şekillendirilmesini ve yönlendirilmesini sağlayan işlemciden oluşmaktadır. Genel bir uyarlamalı anten sistemi Şekil 5.8‟de gösterilmiştir. Uyarlamalı anten sistemi Şekil 5.8‟de görüldüğü gibi dört ana kısımdan oluşmaktadır: Anten dizisi RF dönüştürücüler Işın Şekillendirici Demodülatör Anten dizisi N adet antenden oluşmaktadır. Her bir dizi elemanı kendine gelen işaretleri bir araya getirerek tek bir çıkış işareti üretir. Bu işaret RF (Radyo Frekans) Dönüştürücüler vasıtası ile sayısal işarete çevrilirler. Işın Şekillendirici birim karmaşık ağırlık vektörlerini belirleyerek, her bir dizi 36 elemanından gelen işaretle bu ağırlık vektörlerini çarpar. Bu sayede anten ışıma örüntüsü şekillendirilir. Daha önceki bölümlerde de görüldüğü üzere bu anten sistemleri hem büyütme hem de bastırma işlemini gerçekleştirebilmektedir. Hüzme şekillendiriciden elde edilen ışıma örüntüsü, istenilen kullanıcıdan gelen işaretin en büyük yapılması veya girişim sinyallerinin bastırılması ölçütlerine göre optimize edilir. N adet dizi elemanından oluşan bu akıllı anten sistemi en fazla N-1 adet işareti ayırt edebilme özelliğine sahip olmasına karşın, bu değer çoklu yol işaretlerinden dolayı değişkenlik göstermektedir. Hüzme şekillendirme biriminde yapılan hesaplamalar bir tür sayısal sinyal işleme işlemleridir. Bu birimde, üzerinde işaret geliş açısı kestirme algoritmasının koştuğu bir işlemci tabanlı birim bulunmaktadır. Şekil 5.8. Akıllı antenlerin genel yapısı [4] Her bir kablosuz sistem alıcı ve verici kısımlarından oluşmaktadır. Ancak akıllı anten sistemlerinde bu iki kısım daha büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü akıllı anten sistemlerinin çalışmasında alıcı ve verici kısımlarının birbirleri ile koordineli çalışmaları önemlidir. Bu iki yapı alt kısımlarda incelenmiştir. 37 5.2.1. Akıllı anten alıcıları Şekil 5.9‟da bir akıllı anten sisteminin alıcı kısmı şematik olarak gösterilmektedir. Anten dizisi M adet dizi elemanından oluşmaktadır. M adet antenden alınan sinyaller tek bir sinyale birleştirilir ve bu sinyal alıcının diğer kısımları için giriş sinyali olarak kabul edilir. Şekil 5.9‟da görüldüğü üzere, akıllı antenlerin alıcı kısmı 4 birimden oluşmaktadır. Anten dizisine ek olarak, bir RF birimi, bir RF hüzmesi oluşturma birimi (beamforming network) ve bir DSP (sayısal sinyal işleme) birimi bulunmaktadır [1]. Sayısal sinyal işleme biriminde karmaşık işlemlerin gerçekleştirilmesinden ötürü bu birime olduğunca az yük bindirmek gerekmektedir. Bu nedenle anten dizi elemanı sayısı minimumda tutulmalıdır. Burada bahsi geçen anten dizileri bir, iki veya üç boyutlu olabilmektedir. Şekil 5.10, 4 farklı geometriye sahip anten dizilerini göstermektedir. Burada gösterilen ilk iki yapı yatay düzlemde hüzme şekillendirmek amacı ile kullanılan anten dizileridir. Bu yapılardan ilki 4.Bölüm‟de de bahsedilen düzgün doğrusal anten dizisidir. Elemanları arasındaki boşluk olan bu düzgün doğrusal anten dizisi açısal sektör içinde azimut açısında hüzme şekillendirme yapabilmektedir. Yapısal basitliği nedeni ile bu yapı en çok tercih edilen anten dizisi yapısıdır. Şekil 5.10.b ise elemanları arasındaki boşluk ⁄ olan dairesel diziyi göstermektedir. Bu anten dizisi yapısı tüm azimut açılarında hüzme şekillendirme yapabilmektedir. Yatay düzlemdeki elemanları arasındaki açıklık , düşey düzlemde bulunan elemanları arasındaki açıklık olan iki boyutlu dizi ise Şekil 5.10.c‟de gösterilmiştir. Bu iki boyutlu anten dizisinin z düzleminde mesafe ile üst üste konulması ile 3 boyutlu kübik anten dizisi oluşturulabilir. (Şekil 5.10.d) 38 Şekil 5.9. Akıllı anten alıcısı [1] Şekil 5.10. Anten dizileri (a) Doğrusal anten dizisi (b) Dairesel anten dizisi (c) 2-boyutlu anten dizisi (d) 3-boyutlu anten dizisi [1] 39 5.2.2. Akıllı anten vericileri Uyarlamalı işlemler sadece alma (uplink) yönünde uygulanır (mobil aygıttan yer istasyonu yönünde). Bu durumda mobil birim daha az iletim gücü harcamış olur ve bataryanın çalışma süresi artar. Ancak, verme (downlink) yönünde hüzme şekillendirme uygulanmadığında, uyarlamanın faydaları kısıtlı kalmaktadır. Bu nedenle uyarlamalı işlemler verme yönünde de uygulanmıştır. Şekil 5.11‟de verilen akıllı anten verici şeması incelendiğinde akıllı anten alıcısı ile çok benzer bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Giden sinyal M adet alıcı anten tarafından, hüzme şekillendirme birimince farklı ağırlık katsayıları ile çarpılan M adet kola bölünmektedir. Verme yönündeki ışıma örüntüsünü belirleyen bu ağırlıklar daha öncesinde sayısal sinyal işleme birimi tarafından hesaplanmaktadır. Radyo birimi D/A (Dijital/Analog) çeviricilerden oluşur. Pratikte antenler ve DSP Birimi gibi bazı parçalar alıcıdaki birimler ile aynıdır. Alma ve verme yönü arasındaki temek fark, kullanıcı terminalinde akıllı antenlerin olmaması nedeni ile CSI (Kanal Durum Bilgisi) bilgisinin sınırlı olmasıdır. TDM (Zaman Bölmeli Çoklama) Sistemi‟nde mobil kullanıcı ve yer istasyonu zamanda ayrılmış aynı taşıyıcı frekansı kullanırlar. Bu durumda eğer kanal, uplinkten downlinke iletim periyodu süresince değişmez ise, uplinkte hesaplanan ağırlık katsayıları downlink için de optimum olacaktır. Ancak bahsedilen bu durum genel olarak gerçekleşmeyecek bir durumdur. Özellikle mobil kullanıcının yüksek hızla hareket ettiği durumlarda gerçekleşmesi oldukça güçtür. FDM (Frekans Bölmeli Çoklama) Sistemi kullanıldığında ise, uplink ve downlink zamanda değil frekansta ayrılırlar. Bu durumda frekansa bağımlı kanal tepkisi nedeni ile optimum ağırlık çarpanları aynı olmayacaktır. Bu nedenle, downlink yönünde optimum ışıma örüntüsü zordur ve uplink yönü ile aynı performansa erişilemez. 40 Bu durumun üstesinden gelebilmek için iki adet yaklaşım bulunmaktadır. Bunlardan birincisi hiçbir CSI gerektirmeyen, Vasiyet Metodu (Devise Method)‟dur. Ancak bu yöntem sınırlı performans kazancına sahiptir. İkinci yöntem ise Yönlü Karşılıklılık Varsayımıdır. Bu varsayım son deneysel sonuçlar ile daha da güçlendirilmiştir [4]. Uplink yönünde gelen sinyalin doğrultusunun downlink yönündeki kullanıcıya iletilen sinyalin doğrultusu ile aynı olması bu varsayımı açıklayan bir örnek olarak verilebilir. Bu yöntem alınan kullanıcı sinyalinin geliş doğrultusunu kestirir. Bu doğrultu downlink yönünde w1,…,wm ağırlık katsayıları kullanılarak uygulanır. Farklı sinyal yollarındaki sönümlenmeler nedeni ile, downlink yönünün, uplink kanalının bir süre içerisindeki ortalaması göz önünde bulundurularak seçilmesi tavsiye edilmektedir [1]. Şekil 5.11. Akıllı anten için verici şeması [4] 41 5.3. Akıllı Anten Sistemlerinin Değerlendirilmesi Akıllı anten sistemlerinin doğuşu, özellikle mobil iletişim başta olmak üzere gerek sivil gerekse askeri alanda birçok değişime ve gelişime neden olmuştur. Akıllı antenler ile birlikte birçok sistemin performansında artış sağlanmasının yanı sıra maliyet faktörü de değişen önemli parametreler arasındadır. Bu bölümde akıllı anten sistemlerinin faydalarından ve sakıncalarından bahsedilmiştir. 5.3.1. Akıllı anten sistemlerinin faydaları Akıllı antenlerin ortaya çıkması ile bu sistemler hücresel iletişim ağlarının performansını büyük ölçüde etkilemişlerdir. Akıllı anten sistemlerinin faydalarını ve mobil sistemlere getirdiği yenilikleri maddeleyecek olursak bunlar; Kapasite Artışı Menzil Artışı Yeni Servisler Güvenlik SIR (Sinyal-Girişim Oranı) Artışı olarak sıralabilir. Akıllı anten sistemlerinin mobil sistemlerin yayılması ve planlanması açısından etkisi oldukça fazladır. Özellikle kapasite ve menzil artışı sağlaması akıllı anten sistemlerine olan ilgiliyi arttırmaktadır. Yoğun nüfuslu bölgelerde gürültünün asıl kaynağını diğer kullanıcılardan meydana gelen girişimler oluşturmaktadır. Uyarlamalı sistemlerin geliştirilmesi ile birlikte, alınan sinyalin güçlendirilmesinde ve girişim sinyal seviyelerinin azaltılmasında ve bu sayede SIR‟da önemli ölçüde gelişme sağlanmıştır. Ayrıca, akıllı antenler kullanıldığında, kullanıcı ile ilgili mekânsal bilgiye ulaşılabilmektedir. Bu bilgi kullanılarak kullanıcının konumu diğer sistemlere oranla daha kesin bir şekilde belirlenebilmektedir. Konumlandırma acil durum 42 çağrılarının yerinin tespit edilmesi gibi birçok değişik uygulamada kullanılabilmektedir. Bu sayede birçok yeni servis imkânı sağlanmaktadır. 5.3.2. Akıllı anten sistemlerinin sakıncaları Yukarıda bahsedilen teknik birçok alanda gelişme sağlamasıyla birlikte akıllı anten sistemlerinin bazı dezavantajları ve sakıncaları mevcuttur. Bunları maddeleyecek olursak: Maliyet Faktörü Yapısal Karmaşıklık olarak sıralanabilirler. Fiziksel olarak akıllı anten sistemlerinin görünüşü her ne kadar geleneksel antenlere benzese dahi, akıllı anten sistemleri çok daha karmaşık bir yapıya sahiptirler. Özellikle uyarlamalı diziler kullanılıyor ise hüzme şekillendirme yoğun bir işlem gerektirmektedir. Bunun anlamı, akıllı anten sistemi barındıran baz istasyonlarının çok güçlü nümerik işlemciler ve kontrol sistemleri içermesi gerektiğidir. Bu nedenle hiç kuşkusuz akıllı anten sistemi ile kurulan baz istasyonları geleneksel baz istasyonlarından çok daha maliyetlidir. 43 6. GELĠġ AÇISI KESTĠRĠM YÖNTEMLERĠ Geliş açısı kestirimi, bir sinyal kaynağından çıkan işaretin hangi doğrultuda bulunduğunu tespit etmeye yarayan bir işlemdir. Radar antenleri için bahsedecek olursak, radar anteninin gönderdiği işaret gönderilen doğrultuda bulunan bir hedefe çarptıktan sonra tekrar radar anteni tarafından alınır. Geri dönen bu işaretin hangi doğrultuda bulunduğunu tespit edebilmek için işte bu işaret geliş açısı kestirimine ve buna bağlı olarak ta işaret geliş açısı kestirim algoritmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Sinyal kaynağının bir anten dizisi vasıtasıyla tespit edilebilmesi için birçok yöntem mevcuttur. Kaynağın bir veya birden fazla olması durumuna göre kullanılan teknikler farklılık göstermektedir. Sadece bir adet kaynağın bulunduğu durumlarda, anten dizisinin iki elemanı arasındaki faz farkını kullanabilir ve kolaylıkla geliş açısını kestirebiliriz. Bunu yaparken antenler arasındaki mesafe farkından dolayı işaretin diğer elemana daha gecikmeli ulaşması baz alınır. Ancak ortamda birden fazla işaretin olduğu (radarın gönderdiği işaretlerin birden çok hedeften geri döndüğünü düşünelim) ve bunların her bir elemana farklı farklı zamanlarda ulaştığı düşünülecek olursa, bu teknik ile geliş açısı kestirmek imkansız görünmektedir. Bu durumda devreye işaret geliş açısı kestirim algoritmaları girmektedir. 1960‟lardan itibaren bu yönde çalışmalar başlatılmıştır. Öncelikle ML (Maximum Likelihood Estimation) birden fazla işareti inceleyebilecek şekilde Capon tarafından 1969 yılında yeniden düzenlenmiştir [8]. 1970‟lerin ortalarından itibaren alt uzay kestirim teknikleri kullanılmaya başlanmıştır. Pisarenko (1973), gürültü içeren sistemi kovaryans yaklaşımıyla ilk olarak modelleyerek bu alanda yeni bir devir açmıştır. Daha sonra ise Schmidt (1977) tarafından ortaya atılan MUSIC (Multiple Signal 44 Classification) yöntemiyle sensör dizilerinin geometrisinden bağımsız olarak ölçüm modeli geliştirilmiştir [8]. MUSIC yönteminin oldukça sık kullanılması ve yüksek hassasiyetle yön bulma özelliğine sahip olmasına karşın bütün parametre uzayını taramak zorunda olması nedeniyle yüksek bir hesaplama ve veri depolama maliyeti getirdiğinden bu sorunu aşmak için ESPRIT (Estimation of Signal Parameters via Rotational Invariance Techniques) yöntemi geliştirilmiştir [9]. Bu yöntemle bütün parametre uzayını taramaya gerek kalmadan hesaplama yapılabilmekte, böylece MUSIC yönteminde karşılaşılan hesaplama ve depolama maliyetleri büyük oranda azaltılmaktadır [8]. Yön bulma probleminde dikkat edilmesi gereken birkaç önemli husus vardır. Bunlar; uygun dizi yapısı ve algılayıcı geometrisinin seçimi ile algılayıcıların yapısıdır. Ayrıca uygun metodun seçilmesi de çok önemlidir. Değişik kombinasyonlar üzerine yapılan birçok çalışma vardır, bu da yön bulma probleminin karmaşıklığını kanıtlamaktadır [8]. İşaret geliş açısı kestirim algoritmaları sistemin maliyetini arttırabilecek en önemli faktörlerden bir tanesi olarak düşünülebilir. Bunun için algoritmalardan beklenen başlıca özellikler bulunmaktadır. Kullanılan algoritmanın çok fazla hafıza gerektirmeyecek şekilde kurulması ve kapasite ihtiyacının en düşük düzeyde tutulması ve işlemci üzerinde çok fazla aritmetik işlem yükü oluşturmaması beklenmektedir. Tercih edilen başlıca geliş açısı kestirim yöntemleri En Büyük Olabilirlik Yöntemi (Maksimum Likelihood Method) ve alt uzay tabanlı algoritmalar olan MUSIC ve ESPRIT algoritmalarıdır. MUSIC Algoritması ve ESPRIT Algoritması çok isabetli kestirimler yapması nedeni ile ve özellikle ESPRIT Algoritmasının işlemci üzerine çok az yük bindirmesi dolayısı ile son zamanlarda en çok kullanılan işaret geliş açısı kestirim yöntemleridir. 45 6.1. MUSIC Algoritması MUSIC algoritması, giriş kovaryans matrisinin öz değerlerini kullanan yüksek çözünürlüklü çoklu işaret sınıflandırma yöntemidir [10,11]. MUSIC Algoritması ile gelen işaret sayısı, DOA, gelen işaretlerin güçleri ve aralarındaki çapraz korelasyonlar, gürültü gücü kestirilebilir [11]. Standart MUSIC (Çoklu İşaret Sınıflandırması) Algoritması Schmidt tarafından geliştirilmiştir. 6.1.1. Veri modeli İşaret geliş açısı kestirimi için öncelikle sinyal modeli oluşturulur. M adet özdeş, izotropik antene sahip doğrusal bir anten dizisi için, uzak alan bölgesinde bulunan D adet işaret kaynağından alınan toplam işaret aşağıdaki bağıntı ile ifade edilebilir. D 1 u t a i Si t n t (6.1) i 0 Burada gelen işaret vektörü; u t [a(1 )a(2 ) s0 (t ) n(t ) As(t ) n(t ) a(D 1 )] sD 1 (t ) (6.2) s(t ) [ s0 (t ) s1 (t ) sD1 (t )]T (6.3) n(t ) [n0 (t ) n1 (t ) nM 1 (t )]T (6.4) biçiminde gösterilebilir. 46 X ve A matrislerinin elemanları kompleks değerler içermektedir [11]. A matrisinin sütun vektörleri yöneltme vektörüdür. a( i), açısı için gelen i. işaret için dizi yayılım vektörü veya yöneltme vektörünü gösterir [12]. Anten dizisinden alınan toplam işaret alınarak, giriş kovaryans matrisi elde edilir. X vektörünün m*m kovaryans matrisi (S) şu şekilde ifade edilir. Ruu E[u t u t ]* ARss A* n2I (6.5) Ruu‟nun özdeğerleri {λ0,…, λM-1} şeklinde gösterilirler. Bu özdeğerler Eş. 6.6‟da gösterilen denklemi sağlarlar. R UU i I 0 i=0,1,…,M-1 (6.6) Eş.6.6‟yı düzenleyecek olursak, ARSS A* n2I i I ARSS A* (i n2 )I 0 (6.7) bulunur. Bu durumda ARSS A* nın özdeğerleri şu şekilde gösterilir. vi i n2 (6.8) A matrisi, lineer bağımsız yöneltme vektörlerinden oluştuğundan tam sütun rankına sahiptir, Rss gelen işaretler çok ilintili olmadıkları müddetçe tekil değildir [13]. Gelen işaret sayısı D, dizi eleman sayısı M‟den küçük olduğunda ARSS A* matrisinin M-D adet özdeğeri 0 değerini alır. Bu durumda Eş.6.8‟e 47 baktığımızda i n2 , i=D,D+1,…,M-1 olduğunu görüyoruz. “0” değerini alan özdeğer sayısını K olarak gösterirsek, gelen işaret sayısı D, DM K (6.9) olarak bulunur. Belirli λi özdeğerine karşılık gelen özvektör qi Eş. 6.12‟yi sağlar. (Ruu i I)qi 0 (6.10) ARSS A*qi 0 (6.11) A*qi=0, i D, D 1,..., M 1 (6.12) Yani gelen işaretlere karşılık gelen yöneltme vektörleri Ruu‟nun öz vektörlerine diktir [12]. {a(0 ),..., a(D1 )} {qD ,..., qM 1} (6.13) Bu, MUSIC Algoritmasının temelini oluşturmaktadır. Ruu‟nun özvektörlerine dik olan, anten dizisinin yöneltme vektörleri bulunarak, alınan işaretin yöneltme vektörü kestirilebilir [13]. Ruu kovaryans matrisinin öz vektörleri, birbirine dik iki alt uzaydan ya işaret alt uzayına ya da gürültü alt uzayına aittir. DOA‟ya karşı düşen yöneltme vektörleri işaret alt uzayı içindedir ve dolayısıyla gürültü alt uzayına diktir. Tüm dizi yöneltme vektörleri taranıp, içlerinden gürültü alt uzayına dik olanları bulunarak DOA‟lar yani l‟ler belirlenebilir. Gürültü alt uzayını taramak üzere, gürültü öz vektörlerini içeren Vn matrisi oluşturulur [13]. vn [qD qD1 qM 1 ] Gelen işaretlerin DOA‟ları Eş. 6.14‟de gösterildiği gibi olmak üzere, (6.14) 48 * PMUSIC ( ) *a ( )a*( ) a ( )vnvna( ) (6.15) uzay spektrumundaki tepelere karşı düşer. MUSIC Algoritması adım adım şu şekilde özetlenebilir: 1) Alınan sinyaller ile oluşan toplam dizi çıkış vektörünü kullanarak R uu kestirimi elde edilir. 2) R uu matrisinin genelleştirilmiş öz değer ayrımı yapılır. 3) R uu matrisinin M-D adet öz değeri 0 değerini alır. D M K formülü ile gelen işaret sayısı bulunur. 4) R uu matrisinin öz değerlerine karşılık gelen öz vektörleri bulunur. 5) Bu öz vektörlerden yöneltme vektörlerine dik olanları tespit edilir. {a(0 ),..., a(D1 )} {qD ,..., qM 1} 6) Tespit edilen bu vektörler kullanılarak gürültü alt uzayı oluşturulur. vn [qD qD1 qM 1 ] 7) Elde edilen veriler * PMUSIC ( ) *a ( )a*( ) a ( )vnvna( ) formülünde kullanılarak geliş açıları kestirilir. 6.1.2. MATLAB simülasyonu MUSIC Algoritması için MATLAB programı kullanılarak benzetim yapılmıştır. Gerçekleştirilen benzetim için giriş parametreleri; Sinyal/gürültü oranı değeri (SNR), Dizi elemanı sayısı (M), Gelen işaret sayısı (D), Gelen işaretin açısı (θ)‟dır. 49 Program, giriş parametrelerini kullanarak, MUSIC algoritması yardımı ile geliş açısı kestirimi yapmaktadır. Programa SNR değeri olarak girilen “0” en yüksek gürültü seviyesini, “100” en düşük gürültü seviyesini, “40” ise gerçek koşullardaki gürültü seviyesini temsil etmektedir. Benzetim sonucunda elde edilen grafikler yardımı ile giriş parametrelerinin MUSIC algoritmasının kestirim performansı üzerine etkisi incelenmiştir. Dizi elemanı sayısının etkisi Dizi elemanı sayısının MUSIC algoritmasının kestirim performansı üzerine etkisini incelemek için aynı sinyaller farklı sayıda anten içeren dizilere gönderilmiştir. Elde edilen sonuçlar Şekil 6.1 - 6.6‟da gösterilmiştir. Şekil 6.1, 10 adet antenden oluşan bir anten dizisinin, Şekil 6.2 ise 15 adet antenden oluşan anten dizisinin üzerine gelen 2 adet sinyal için geliş açısı kestirim performansını göstermektedir. Şekil 6.1. SNR=40, M=10, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu 50 Şekil 6.2. SNR=40, M=15, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.1 ve Şekil 6.2 incelendiğinde, 15 dizi elemanına sahip anten dizisinin 10 dizi elemanına sahip anten dizisinden daha net bir kestirim performansı sergilediği ve Şekil 6.1‟de sapmanın daha fazla olduğu görülmektedir. Şekil 6.3, 18 adet antenden oluşan bir anten dizisinin, Şekil 6.4 ise 25 adet antenden oluşan anten dizisinin üzerine gelen 2 adet sinyal için geliş açısı kestirim performansını göstermektedir. 51 Şekil 6.3. SNR=40, M=18, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 25 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.4. SNR=40, M=25, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 25 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.3 ve Şekil 6.4‟de gösterilen grafikler incelendiğinde, 25 elemanlı anten dizisinin, 18 elemanlı anten dizisinden daha net sonuç verdiği görülmektedir. Şekil 6.4‟deki iki tepe daha net bir şekilde birbirinden ayrılırken, Şekil 6.3‟deki tepeler birbirine daha bitişik bir yapı göstermektedir. Bu, eleman sayısı fazla olan antenin daha iyi bir geliş açısı kestirimi yaptığını göstermektedir. 52 Sapmalara baktığımızda yine Şekil 6.4‟de verilen grafikte daha az sapma olduğu görülmektedir. Dizi elemanı sayısının kestirim performansına etkisinin gösterilmesi açısından bir benzetim daha gerçekleştirilmiştir. Şekil 6.5, 25 adet antenden oluşan bir anten dizisinin, Şekil 6.6 ise 30 adet antenden oluşan anten dizisinin üzerine gelen 4 adet sinyal için geliş açısı kestirim performansını göstermektedir. Şekil 6.5. SNR=40, M=25, D=4, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 25, 30, 35 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.5 ve Şekil 6.6‟da gösterilen grafikler incelendiğinde; aynı sinyallerin farklı sayıda dizi elemanına sahip diziler tarafından geliş açısı kestirimleri görülmektedir. Şekil 6.5‟te yer alan grafiklerin tepe değerlerinde önemli oranda bir düşme görülmektedir. Ancak Şekil 6.6‟da yer alan grafik daha keskin ve net tepe noktalarına sahiptir. 53 Şekil 6.6. SNR=40, M=30, D=4, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 25, 30, 35 için geliş açısı kestirim spektrumu 30 dizi elemanı ile yapılan kestirim, 25 eleman ile yapılan kestirime oranla daha iyi sonuç vermektedir. Anten sayısı arttıkça işaret geliş açısı kestirim performansında iyileşme görülmektedir. Gelen işaret sayısının etkisi Gelen işaret sayısının MUSIC algoritmasının işaret geliş açısı kestirim performansı üzerine etkisini incelemek için, aynı anten dizisi üzerine farklı sayılarda sinyal gönderilerek benzetimler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Şekil 6.7 – 6.10‟da gösterilmiştir. Şekil 6.7, 8 adet sinyalin, Şekil 6.8 ise 15 adet sinyalin 30 antenden oluşan bir anten dizisi üzerine gönderilmesi sonucunda, MUSIC algoritmasının geliş açısı kestirim sonuçları göstermektedir. 54 Şekil 6.7. SNR=40, M=30, D=8, Gelen işaret açıları (θ)= 5, 10, 15, 20, 25, 30, 35, 40 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.8. SNR=40, M=30, D=15, Gelen işaret açıları (θ)= -40, -35, -30, -25, -20, -15, -10, -5, 5, 10, 15, 20, 25, 30, 35 için geliş açısı kestirim spektrumu Yukarıda verilen grafikler ve tepe değerleri incelendiğinde, dizi üzerine gelen sinyal sayısı arttığında dizinin geliş açısı kestirim performansının düştüğü görülmektedir. 55 Şekil 6.9. SNR=40, M=25, D=4, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30, 40, 50 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.9, 4 adet sinyalin 25 antenden oluşan dizinin işaret geliş açısı kestirim sonuçlarını göstermektedir. Aynı anten dizisinin 4 adet sinyal kaynağı için kestirim sonuçları Şekil 6.5‟de gösterilmişti. Bu iki grafik karşılaştırıldığında, gelen işaret sayısının kestirim performansı üzerine etkisi daha net görülmektedir. Bu iki şekilde verilen grafiklerin tepe değerleri ve sapmalar incelendiğinde, aynı dizinin az sayıdaki sinyali daha doğru bir şekilde kestirdiği görülmektedir. İşaret geliş açısının etkisi Gelen işaret açılarının MUSIC algoritmasının işaret geliş açısı kestirim performansı üzerine etkisini incelemek için aynı anten dizisi üzerine aynı sayıda ancak aralarındaki açı değeri farklı olan sinyaller gönderilerek benzetimler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Şekil 6.10 ve 6.11‟de gösterilmiştir. 56 Şekil 6.10, aralarında 10‟ar derece olan 8 adet sinyalin, Şekil 6.11 ise aralarında 5‟er derece olan 8 adet sinyalin 25 antenden oluşan bir anten dizisi üzerine gönderilmesi sonucunda, MUSIC algoritmasının geliş açısı kestirim sonuçlarını göstermektedir. Şekil 6.10. SNR=40,M=25, D=8, Gelen işaret açıları (θ)= -10, 0, 10, 20, 30, 40, 50, 60 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.11. SNR=40, M=25, D=8, Gelen işaret açıları (θ)= 5, 10,15, 20, 25, 30, 35, 40 için geliş açısı kestirim spektrumu 57 Gelen işaretlerin aralarındaki açı farkının kestirim performansı üzerine etkisi vardır. Gelen işaretlerin aralarındaki açı 10 derece iken yapılan kestirim sonucunda elde edilen sonuçların gösterildiği Şekil 6.10 incelendiğinde, Şekil 6.11‟e göre daha net sonuçlar elde edildiği görülmektedir. Şekil 6.11‟de tepe değerlerinde düşme ve grafiklerde birleşmeler görülmüştür. Bu durumda gelen işaretlerin arasındaki açı değeri ne kadar fazla ise MUSIC algoritmasının işaret geliş açısı kestirim performansı o kadar iyi olmaktadır. Şekil 6.12. SNR=40, M=25, D=15, Gelen işaret açıları (θ)= -40, -35, -30, -25, -20, -15, -10, -5, 5, 10, 15, 20, 25, 30, 35 için geliş açısı kestirim spektrumu MUSIC algoritmasının 15 adet sinyal için, geliş açısı kestirim performansını göstermek açısından Şekil 6.12‟de sonuçları verilen kestirim benzetimi yapılmıştır. 25 adet antenden oluşan bir diziye aralarında 5‟er derece fark bulunan 15 adet sinyal gönderilmiştir. Elde edilen sonuçlar MUSIC algoritmasının 25 dizi elemanı ile 15 adet sinyal kaynağını gayet net bir şekilde kestirebildiğini göstermektedir. 58 SNR değerinin etkisi SNR değerinin yani ortamdaki gürültü miktarının, MUSIC algoritmasının işaret geliş açısı kestirim performansı üzerine etkisini incelemek için minimum ve maksimum gürültülü ortamda kestirim benzetimleri yapılmıştır. Şekil 6.13. SNR=0, M=10, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu SNR=0 (Maksimum gürültü) SNR değeri 0 iken, yani ortamdaki gürültü miktarı maksimum seviyede iken iki farklı benzetim gerçekleştirilmiştir. Şekil 6.13‟deki grafik, 10 adet dizi elemanından oluşan bir anten dizisine 2 adet sinyalin maksimum gürültülü ortamda gönderilmesi ile gerçekleştirilen geliş açısı kestirim benzetiminin sonuçlarını vermektedir. Bu grafik incelendiğinde tepe noktalarındaki açı değerlerinin sapmaları ortalama gürültülü bir ortamdan (Şekil 6.1) çok da fazla değildir. Ancak grafiğin sağ tarafında görülen tepe noktasına bakıldığında sanki 60. dereceye yakın bir açıdan sinyal geliyormuş gibi görülmektedir. Bu tepe noktası gürültü nedeni ile oluşan yanıltıcı bir tepe noktasıdır. 59 Şekil 6.14. SNR=0, M=25, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.14‟deki grafik, 25 adet dizi elemanından oluşan bir anten dizisine 2 adet sinyalin maksimum gürültülü ortamda gönderilmesi ile gerçekleştirilen geliş açısı kestirim benzetiminin sonuçlarını vermektedir. Elde edilen sonuçlar incelendiğinde alınan işaretler sonucunda oluşan iki adet yüksek tepe değerinin yanı sıra, gürültü nedeni ile oluşan bir çok tepe noktası görülmektedir. Açı değerlerindeki sapma az olsa da, diğer tepe noktaları yanıltıcı olmaktadır. Şekil 6.13 ve Şekil 6.14 karşılaştırıldığında, maksimum gürültülü bir ortamda aynı sinyalin geliş açısı kestirimi 25 dizi elemanı ile yapıldığında 10 dizi elemanı ile yapılan kestirime göre daha iyi sonuç vermektedir. SNR=100 (Minimum gürültü) MUSIC algoritmasının minimum gürültüde sinyal geliş açısı kestirim performansını incelemek için SNR değeri 100 iken iki farklı benzetim gerçekleştirilmiştir. 60 Şekil 6.15. SNR=100, M=10, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu Şekil 6.16. SNR=100, M=5, D=2, Gelen işaret açıları (θ)= 20, 30 için geliş açısı kestirim spektrumu Minimum gürültüde işaret geliş açısı kestiriminin daha kolay olduğu görülmüştür. Bu nedenle daha az dizi elemanı ile kestirim yapılabilmektedir. (Şekil 6.15 ve Şekil 6.16) 61 6.2. ESPRIT Algoritması Sinyal parametrelerinin kestirimi için optimum çözümün çok boyutlu doğasının, pratik yaklaşımlardaki ilerlemesinde yer alması açısından MUSIC algoritmasının gelişimi önemli bir başarıdır [14]. Bu bölümde, DOA kestirimi için kullanılan yaklaşımlardan bir tanesi olan ESPRIT incelenmiştir. ESPRIT, veri modelinden doğru bir şekilde yararlanması yönüyle MUSIC‟e benzer; ancak MUSIC ile kıyaslandığında önemli avantajlar sunmaktadır. ESPRIT, diğer algoritmaların aksine anten dizi geometrisi ve her bir anten elemanının özelliği ile ilgili (örneğin: örüntü, anten kazancı) detaylı bir bilgi gerektirmez. Sonuç olarak, zor olan bu dizi kalibrasyonu, yapılmasının mümkün olmadığı durumlarda gerekli değildir. Bu, aynı zamanda, çoklu boyut parametre uzayları için depolama ihtiyacını da ortadan kaldırır. ESPRIT, diğer algoritmalarda yer alan tarama işlemini uygulamadığı için hesaplama açısından daha basittir. Ayrıca ESPRIT, sapma ve çözünürlük yönünden geleneksel MUSIC algoritmasına oranla daha gelişmiş bir performans gösterir [14]. ESPRIT, kök MUSIC ya da geleneksel MUSIC algoritmalarına göre dizi geometrisindeki hatalara karşı daha az duyarlıdır [14]. ESPRIT, iki özdeş anten alt dizisi tarafından elde edilen veriler ile oluşturulan sinyal alt uzayının ve yöneltme vektörünün belirlenmesine dayanmaktadır [14]. Bu yöneltme vektörü, sensör çifti sayısına eşit boyutlara sahip kovaryans matrisin öz değerlerinin hesaplanmasıyla bulunabilir. Ayrıca, bu işlem için, dizi manifoldunun tüm karakteristik özelliğine ihtiyaç duyulmadığı önemle vurgulanmalıdır [14]. 62 6.2.1. Dizi geometrisi MUSIC Algoritmasının en önemli buluşlarından bir tanesi, keyfi anten dizilerini yönetme yeteneğine sahip olmasıydı. Daha önceki teknikler dizi yönlü duyarlılık desen bilgisine ihtiyaç duymaktaydı ve anten tasarımcıları, anten dizisini önceden belirlenmiş duyarlılık örüntüsüne göre inşa ediyordu [14]. Schmidt yaptığı çalışmada, dizi kalibrasyonu ile analitik karmaşıklığın azalmasını sağlayarak tasarımcıların işlerini kolaylaştırmıştır. MUSIC algoritması DOA kestirim probleminin çözümünün hesaplanmasındaki karmaşıklığı azaltmamaktadır. Ancak MUSIC algoritması keyfi anten dizilerine uygulanabilmekte ve bu tür diziler için yüksek çözünürlüklü kestirime olanak sağlamaktadır [14]. ESPRIT keyfi anten dizilerinin en temel özelliklerini korur, ama dizi üzerinde kısıtlama uygulayarak hesaplama karmaşıklığında önemli ölçüde azalma sağlar [14]. Bu kısıtlamayı bir örnekle açıklayalım. Şekil 6.17‟de m/2 anten çiftlerinden oluşan keyfi bir düzlemsel anten dizisi gösterilmiştir. Görüldüğü gibi, her bir çiftin elemanları özdeş hassasiyet modeline sahiptir ve bilinen sabit bir yer değiştirme vektörü (Δ) kadar birbirlerinden ayrılmışlardır. Her bir çiftin elemanlarının kazanç, faz ve kutuplanma duyarlılığı özdeştir. Ayrıca, çiftlerin herhangi birisi için aynı hassasiyete sahip olmaları gibi bir gereklilik yoktur [14]. Sensör kazançları ve faz desenleri özdeş olduğu için ve ESPRIT dizi örüntüsü ile ilgili herhangi bir bilgiye ihtiyaç duymadığı için, yer değiştirme vektörü (Δ) referans yön olarak kullanılır. DOA kestirimi geliş açısının, Δ vektörünün doğrultusuna bağlı olarak bulunması ile gerçekleşir. 6.2.2. Veri modeli Bu algoritma için, iki eşit boyutlu özdeş alt diziye ayrılabilen bir yapıya sahip anten dizisi gerekmektedir. Bu alt dizilerin elemanları arasındaki mesafe 63 sabittir ve rotasyonel değildir. Böylece, dizi yer değiştirdiğinde değişmez ve elemanlar eşit yer değiştirmeye sahip olurlar [13]. Şekil 6.17. ESPRIT Dizi Geometrisi [9] Anten dizisi, ZX ve ZY iki alt diziden oluşmaktadır ve bu iki alt dizi arasında Δ kadar mesafe bulunmaktadır. i.nci anten çifti tarafından alınan sinyal aşağıdaki şekilde gösterilir. d xi (t ) sk (t )ai (k ) nxi (t ) (6.16) k 1 d yi (t ) sk (t )e j cosk ai (k ) nyi (t ) k 1 Burada; : Zx alt dizisinin 1. elemanı tarafından alınan k.ncı sinyal (6.17) 64 k : k. kaynağın geliş açısı Δ : yerdeğiştirme vektörü d : gelen işaret sayısı nxi (.) , nyi (.) : Zx ve Zy alt dizisi için gürültü bileşenleri ai ( k ) : dizi yönelticilik vektörü 2 / olarak verilmektedir. İki alt dizi tarafından alınan veri vektörü aşağıdaki gibi yazılabilir. x(t ) As(t ) nx (t ) (6.18) y(t ) AΦs(t ) ny (t ) (6.19) Burada; xT (t ) [ x1 (t ),..., xm (t )], nTx (t ) [nx1 (t ),..., nxm (t )], yT (t ) [ y1 (t ),..., ym (t )], (6.20) nTy (t ) [ny1(t ),..., n ym (t )], olarak verilmektedir. s(t); X alt dizisinin referans sensörü tarafından alınan gelen sinyal bilgisini içeren dx1 boyutlu matristir. Φ : çiftler arasındaki faz gecikmelerini gösteren dxd diyagonal birim matris Φ diag[e j 1 ,..., e j d ] (6.21) k sin k (6.22) 65 Burada Φ Zx alt dizisinden Zy alt dizisindekilere kadar olan ölçümleri ifade eden birim matristir [14]. Amxd matrisi, sütunları {a(k ), k 1,...., d} d adet dalga cephesi için yön vektörlerinden oluşan yön matrisidir. Yön vektörleri: a(k ) [a1 (k ),..., am (k )]T (6.23) ile verilir. Bahsedildiği gibi, bunlar rastgele olabilirler. Burada daha şaşırtıcı olan ise dizi manifoldu olarak adlandırılan a( ) bilgilerine ihtiyaç olmamasıdır [14]. DOA kestirim uygulamalarında, iki alt dizinin çıkışları eş zamanlı olarak örneklenmek zorundadır. Aksi takdirde, alt dizi çıkış vektörleri arasında tesadüfi faz kayması meydana gelir. Bu faz kayması da gözlenen yön ve ESPRIT'in kullandığı DOA arasındaki ilişkiye zarar verir [14]. Toplam dizi çıkış vektörü z(t) Eş. 6.24‟de gösterilmiştir. x(t ) z (t ) As(t ) n z (t ) y (t ) (6.24) n z (t ) A A , n z (t ) AΦ n y (t ) (6.25) Burada işaret alt uzayı x(t) ve y(t) alt dizilerinden oluşmaktadır. ̅ matrisi, A‟yı bilmek durumunda kalmadan B‟nin köşegen elemanlarının kestirimlerini elde etmek için kullanılan yapıdır. 6.2.3. TLS (Toplam En Küçük Kareler) ESPRIT algoritması Bu bölümde TLS ESPRIT Algoritması anlatılmıştır. Sensör dizi çıkışının Eş.6.24‟te verilen z(t) olduğunu ve hem ölçümlerin kovaryansı Rzz‟nin, hem de gürültü korelasyonunun Σn bilindiğini varsayalım. 66 Dizi çıkışlarının eş zamanlı örneklenmesi ile aynı işaret alt uzayını tarayan E x ve Ey vektörleri elde edilir. İşaret alt uzayı, giriş kovaryans matrisi Rzz‟den elde edilebilir. R zz ASA* 2 n (6.26) D≤M koşulu sağlanıyor ise, R zz ‟nin M-D (2m-D) tane özdeğeri n2 ‟ye eşittir. D adet en büyük öz değerlere karşılık gelen D adet öz vektör Eş. 6.27‟de verilen sinyal alt uzayını elde etmede kullanılır. Es n e1 ed (6.27) R Es R A (6.28) olduğu için; Es AT (6.29) eşitliğini sağlayacak tekil olmayan bir T matrisi vardır. Bunun yanı sıra, dizinin değişmezlik yapısından dolayı Es vektörü, Ex mxd ve E y mxd olacak şekilde ayrıştırılır [14]. Ex AT Es Ey AΦT (6.30) Bu durumda; R Ex R Ey R A (6.31) elde edilir. E x ve E y aynı ortak sütun uzayını paylaştıklarından, def E xy Ex | Ey (6.32) 67 matrisinin rankı D‟ye eşittir. Dolayısıyla, aşağıdaki eşitliği sağlayan, rankı D olan tek bir F C2dxd matrisi vardır ve F matrisi Exy „nin sıfır uzayını kapsar. [Ex | Ey ]F Ex Fx Ey Fy ATFx + AΦTFy (6.33) 0 def Eş.6.33‟de verilen denklemi Ψ Fx [Fy ]1 ile tanımlanan matris yardımı ile tekrar yazılır [14]: ATΨ AΦT (6.34) ATΨ-1 AΦ (6.35) elde ederiz. A matrisinin tam ranka sahip olduğu varsayılırsa, bu durumda, TΨT1 Φ (6.36) bulunur [14]. Böylece, Ψ ‟nın öz değerleri Φ matrisinin köşegen elemanlarına eşit olmak zorundadır ve T matrisinin sütunları Ψ matrisinin öz vektörleridir. Bu ESPRIT algoritmasının gelişmesindeki en önemli ilişkidir [14]. Sinyal parametreleri Ψ matrisinin öz değerlerinin lineer olmayan fonksiyonu şeklinde elde edilir. Sonlu sayıda gürültü ölçümlerinin elde edilebilir olduğu pratikte, Eş. 6.33 sağlanamaz. Bu gibi durumlarda en çok başvurulan yöntem En Küçük Kareler (LS) kriteridir. Bu yöntem ile elde edilen çözüm şu şekildedir. ˆ (E *E )1 E *E Ψ x x x y (6.37) 68 Ψ elde edildikten sonra Φ matrisinin köşegen elemanlarına karşılık gelen öz değerler hesaplanır. Bu öz değerler Eş. 6.22 ve Eş. 6.25‟de kullanılarak işaret geliş açısı yönü kestirilir. Ancak burada Ex ve Ey vektörleri eşit gürültüye sahip oldukları için en küçük kareler kriteri (LS) yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle hem E x hem de Ey vektörlerindeki gürültüyü göz önünde bulunduran toplam en küçük kareler kriteri (TLS) tercih edilmelidir. Eş. 6.31‟de verilen sıfır matrisi yerine Frobenius Normu kullanılır. Bu kriter [15]‟te daha detaylı bir şekilde anlatılmıştır. TLS-ESPRIT Algoritması adım adım şu şekilde özetlenebilir. 8) Alınan sinyaller ile oluşan toplam dizi çıkış vektörünü kullanarak R zz kestirimi elde edilir. R zz matrisinin genelleştirilmiş öz değer ayrımı yapılır. 9) Rzz E n EΛ (6.38) Λ diag{1 ,..., 2m}, 1 ... 2m öz değerler E [e1 | | e2 m ] öz vektörler 10) En küçük öz değer min kullanılarak gelen işaret sayısı kestirilir ve D=M-K olarak bulunur. 11) İşaret alt uzay kestirimi Sˆz (Es ) elde edilir ve Ex ve Ey ayrışımı yapılır. def Es n [e1 | Ex | ed ] Ey (6.39) 12) 1 ... 2 dˆ olmak üzere öz değer ayrışımı yapılır. * XY E E XY E*X * E X | EY EΛE* EY def ˆ ˆ ve E dxd boyutlarında alt matrislere bölünür. (6.40) 69 def E11 E21 E E12 E22 (6.41) 1 13) Ψ E12E 22 vektörünün öz değerleri hesaplanır. ˆk özdeğer (E12E1 ), k 0,....., Dˆ 1 22 (6.42) 14) Bulunan öz değerler Eş. 6.42‟de yerine konularak DOA hesaplanır. ˆk sin 1{c arg(ˆk ) } w0 (6.43) 6.2.4. ESPRIT simülasyonu SNR değeri, dizi elemanı sayısı, gelen işaret sayısı ve gelen işaret açısı değeri programa girilerek, ESPRIT Algoritması ile işaret geliş açısı kestiriminin bir benzetimi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar sırası ile aşağıda verilmiştir. İşaret Sayısının Performansa Etkisi (1) Anten sayısı 15, örnekleme sayısı 100 ve SNR değeri 40 olarak seçilmiş ve bu değerler sabit tutularak anten dizisine gelen işaret sayısı değiştirilmiştir. Bu benzetimde ESPRIT Algoritmasının kestirim performansının gelen işaret sayısı ile nasıl değiştiği gözlenmiştir. Elde edilen sonuçlar Çizelge 6.1‟de gösterilmiştir. Çizelgeden de görüldüğü gibi gelen işaret sayısı arttıkça kestirimdeki hata oranı da artmaktadır. Tek bir sinyal geldiğinde %0,0225 gibi bir hata oranı ile karşılaşılırken, diğer parametreleri sabit tutarak gelen işaret sayısını 5‟e çıkardığımızda, elde edilen kestirim sonuçlarının ortalama hata yüzdesi %30‟lara kadar varmaktadır. Bu da gelen işaret sayısı arttıkça dizinin kestirim performansının azaldığını göstermektedir. İşaret Sayısının Performansa Etkisi (2) Anten sayısı 70, örnekleme sayısı 500 ve SNR değeri 40 olarak seçilmiş ve bu değerler sabit tutularak anten dizisine gelen işaret sayısı değiştirilmiştir.. 70 Elde edilen sonuçlar Çizelge 6.2‟de gösterilmiştir. İlk benzetimde de görüldüğü gibi gelen işaret sayısı arttıkça kestirimdeki hata oranı da artmaktadır. Sekiz adet sinyal geldiğinde %0,10816 gibi bir hata oranı ile karşılaşılırken, aynı şartlar altında gelen işaret sayısını 12‟ye çıkardığımızda, elde edilen kestirim sonuçlarının ortalama hata yüzdesi %20‟lere kadar varmaktadır. Bu da ilk benzetimden elde edilen sonuçlarda olduğu gibi gelen işaret sayısı arttıkça dizinin kestirim performansının azaldığını göstermektedir. SNR Değişiminin Performansa Etkisi İkinci benzetimde SNR değerinin kestirim performansı üzerine etkisi gözlenmiştir. SNR değeri dışında kalan diğer parametreler sabit bir değer seçilmiştir. Burada anten sayısı 15, örnekleme sayısı 50, gelen işaret sayısı 3 olarak belirlenmiş ve gelen işaretlerin geliş açıları sırası ile 20, 50 ve 70 derece olarak seçilmiştir. Bu parametreler sabit iken SNR değeri kademe kademe arttırılarak kestirim performansı gözlenmiştir. Elde edilen sonuçlar Çizelge 6.3‟de verilmiştir. Bu sonuçları değerlendirdiğimizde görülmektedir ki; algoritma yüksek SNR değerlerinde oldukça keskin doğrulukta hatta tam sonuçlar verirken düşük SNR değerlerinde kestirim performansı oldukça düşmektedir. Anten Sayısının Performansa Etkisi SNR değişiminin etkisini gözlemledikten sonra, sonuçları Çizelge 6.4‟de verilmiş olan bu benzetim ile değişen anten sayısının kestirim performansı üzerine etkisi incelenmiştir. Çizelge 6.4‟deki sonuçlardan da anlaşılacağı gibi anten sayısı arttıkça kestirim performansı artmakta ve daha kesin sonuçlar elde edilmektedir. Ancak dizi elemanı sayısının yani anten sayısının artması, sistem performansında düşüşe, kapasite ihtiyacında artışa neden olacaktır. 71 Örnekleme Sayısının Performansa Etkisi Son olarak örnekleme sayısının dizinin kestirme performansı üzerine nasıl bir etkisi olduğunu inceleyelim. Dizi elemanı sayısı (12) ve SNR değeri (40) sabit tutularak, farklı örnekleme sayıları ile yapılan kestirim sonuçları Çizelge 6.5‟de gösterilmiştir. Bu sonuçları daha detaylı şekilde incelediğimizde görülmektedir ki; örnekleme sayısındaki artış dizinini kestirim performansını arttırmaktadır. Örneğin örnekleme sayısını 50 seçerek yapılan kestirim sonucunda elde edilen hata oranı ortalama değeri %5,93 iken örnekleme sayısı 400 olarak seçildiğinde hata oranı ortalama değeri %1,3 olarak görülmektedir. Bu sonuçlar göstermektedir ki; yüksek örnekleme değerleri için elde edilen kestirim değerleri çok daha keskin olmaktadır. 72 Çizelge 6.1. ESPRIT Benzetim Sonuçları – İşaret Sayısının Etkisi ĠĢaret Sayısı (D) ĠĢaret GeliĢ Açısı (DOA) 1 ESPRIT Kestirim Farkı % Hata Ort. Hata Oranları (%) 20 19,9955 0,0045 0,0225 0,0225 -15 -14,9985 -0,0015 0,0100 20 20,0220 -0,0220 0,1100 -15 -15,2871 0,2871 1,9140 10 11,2147 -1,2147 12,1470 30 29,3755 0,6245 2,0817 -25 -20,9273 -4,0727 16,2908 -15 -23,9251 8,9251 59,5007 20 18,4694 1,5306 7,6530 70 68,7621 1,2379 1,7684 -25 -21,7680 -3,2320 12,9280 -15 -6,2409 -8,7591 58,3940 20 32,7184 -12,7184 63,5920 50 55,9258 -5,9258 11,8516 70 68,1848 1,8152 2,5931 2 3 0,06 4 5 5,3809 21,3032 29,8717 73 Çizelge 6.2. ĠĢaret Sayısı (D) ESPRIT Benzetim Sonuçları – İşaret Sayısının Etkisi (2) ĠĢaret GeliĢ Açısı (DOA) ESPRIT Kestirim Farkı % Hata -60 -59,9919 -0,0081 0,013502 -40 -39,9624 -0,0376 0,094088 -20 -20,0751 0,0751 0,3741 10 9,9649 0,0351 0,352236 30 30,0817 -0,0817 0,27159 50 50,0937 -0,0937 0,18705 70 70,0769 -0,0769 0,10974 80 80,3073 -0,3073 0,38266 -70 -70,2045 0,2045 0,292143 -60 -59,6762 0,3238 0,539667 -50 -46,3206 3,6794 7,3588 -40 -37,2889 2,7111 6,77775 -30 -25,4928 4,5072 15,024 10 14,4258 4,4258 44,258 20 26,4225 6,4225 32,1125 30 38,6006 8,6006 28,66867 40 46,5292 6,5292 16,323 50 49,9567 0,0433 0,0866 Ort. Hata Oranları (%) 0,10816 8 10 15,14411 74 Çizelge 6.2. ĠĢaret Sayısı (D) 12 ESPRIT Benzetim Sonuçları – İşaret Sayısının Etkisi (2) (Devam) ĠĢaret GeliĢ Açısı (DOA) ESPRIT Kestirim Farkı % Hata -80 -79,4488 0,5512 0,689 -70 -66,2100 3,79 5,414286 -60 -52,2203 7,7797 12,96617 -50 -31,1204 18,8796 37,7592 -40 -29,9036 10,0964 25,241 -30 -27,4654 2,5346 8,448667 10 -0,2468 10,2468 102,468 20 13,5944 6,4056 32,028 30 31,4791 1,4791 4,930333 40 44,5406 4,5406 11,3515 50 46,2381 3,7619 7,5238 60 60,2177 0,2177 0,362833 Ort. Hata Oranları (%) 20,76523 75 Çizelge 6.3. ESPRIT Benzetim Sonuçları – SNR Değişiminin Etkisi GeliĢ Açıları ve Hata Oranları SNR °20 % Hata °50 % Hata °70 % Hata Ort. Hata Oranı (%) 0 6,7192 66,4040 18,0530 63,8940 62,6388 10,5160 46,9380 10 19,6904 1,5480 30,8616 38,2768 60,4863 13,5910 17,80527 20 5,4583 72,7085 22,2384 55,5232 64,0999 8,4287 45,55347 30 20,7067 3,5335 55,9959 11,9918 62,7978 10,2889 8,604719 40 19,9514 0,2430 49,3487 1,3026 69,3562 0,9197 0,821771 60 20,0143 0,0715 50,4512 0,9024 69,9548 0,0646 0,346157 80 19,9993 0,0035 50,0175 0,0350 70,0247 0,0353 0,024595 100 20,0000 0,0000 50,0010 0,0020 69,9985 0,0021 0,001381 Çizelge 6.4. ESPRIT Benzetim Sonuçları – Anten Sayısının Etkisi GeliĢ Açıları ve Hata Oranları Ort. Hata % Hata Oranı (%) Anten Sayısı °20 % Hata °50 % Hata °70 3 8,7895 56,0525 67,367 34,734 23,8903 65,8710 52,21917 5 10,0721 49,6395 60,9354 21,8708 37,8371 45,9470 39,15243 7 15,9619 20,1905 32,711 34,578 48,3267 30,9619 28,57679 10 21,5357 7,6785 64,0079 28,0158 43,4946 37,8649 24,51972 15 20,1447 0,7235 69,7955 39,591 50,751 27,4986 22,60436 20 19,8011 0,9945 49,6794 0,6412 69,4519 0,7830 0,806233 50 19,9983 0,0085 49,9796 0,0408 69,9268 0,1046 0,05129 100 20,000 0,0000 50,0074 0,0148 70,0084 0,0120 0,008933 76 Çizelge 6.5. ESPRIT Benzetim Sonuçları – Örnekleme Sayısının Etkisi GeliĢ Açıları ve Hata Oranları Ort. Hata Oranı (%) Örnekleme Sayısı (K) °20 % Hata °50 % Hata °70 % Hata 5 16,6969 16,5155 39,1075 21,785 58,4525 16,4964 18,26564 20 20,1479 0,7395 42,2152 15,5696 64,7723 7,4681 7,925748 50 21,6502 8,251 51,8025 3,605 74,1725 5,9607 5,938905 100 19,1742 4,129 51,7618 3,5236 75,5674 7,9534 5,20201 400 20,0752 0,376 49,1999 1,6002 71,4071 2,0101 1,328781 800 20,3135 1,5675 50,8691 1,7382 71,5336 2,1909 1,832186 1000 19,8143 0,9285 50,1734 0,3468 70,2539 0,3627 0,546005 77 7. SONUÇ VE ÖNERĠLER Bu çalışmada doğrusal anten dizileri kullanılarak işaret geliş açısı kestirimi benzetimi yapılmıştır. Bu amaçla alt uzay yaklaşımları, MUSIC ve ESPRIT algoritmaları incelenmiş ve bu algoritmaların hata analizleri yapılmıştır. Bu iki alt uzay yaklaşımını kullanan algoritma kullanılarak gerçekleştirilen kestirim sonuçları değerlendirilerek performans analizi yapılmıştır. Doğrusal anten dizileri kullanılarak, SNR oranının, gelen işaret sayısının, örnekleme sayısının ve dizi elemanı sayısının algoritmaların performansı üzerindeki etkisini gözlemlemek için kestirim benzetimleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara bakarak MUSIC ve ESPRIT algoritmalarının performansları değerlendirilmiştir. Bölüm 6‟da elde edilen sonuçlar incelendiğinde görülmüştür ki; MUSIC algoritması ile yapılan kestirimler düşük SNR oranlarında ESPRIT algoritması ile elde edilen verilerden çok daha keskin ve hata oranı düşüktür. Ancak bunun yanı sıra MUSIC algoritmasının, tüm uzayı taramak zorunda olmasının beraberinde getirmiş olduğu işlem yükü ve kapasite ihtiyacı özellikle maliyet anlamında büyük dezavantaj yaratmaktadır. ESPRIT algoritmasının düşük SNR oranlarında ortaya çıkan yüksek hata oranlarına karşılık tüm uzayı tarama gerekliliğinin olmaması ile birlikte çok fazla işlem yükü getirmemesi, kapasite ihtiyacı doğurmaması kullanıcı için avantaj olarak görünmektedir. Bu çalışmada benzetimi gerçekleştirilen bu iki algoritma ile gerçek ortamda kestirim yapılabilmesi için, özdeş, yönsüz antenlerden oluşan anten dizisine, yazılımın üzerinde koşacağı donanımlara, verilerin kayıt edileceği depolama birimine ihtiyaç vardır. Ayrıca çoklu yol zayıflamasına neden olacak engellerin olmadığı açık bir alanda çalışılması önerilebilir. Aksi takdirde yansıyan sinyallerin de sinyal kaynağı olarak algılanması ihtimali ortaya çıkacak ve algoritma sonuçlarında hata oluşacaktır. 78 KAYNAKLAR 1. Stevanovic, I., Skrivervik, A. and Mosig, J.R., “Smart Antenna Systems for Mobile Communications”, Final Report, Laboratoire d’Electromagn´etisme et d’Acoustique Ecole Polytechnique Federale De Lausanne, Lausanne, 8-25, (2003). 2. Cheng, D.K., “Fundamentals of Engineering Electromagnetics”, Addison-Wesley Publishing Company, Inc., USA, 228-268, (1994). 3. Balanis, C.A., “Antenna Theory - Analysis and Design 2nd ed”, John Willey & Sons Inc., USA (1997). 4. Balanis, C. A., Panayiotis I. Ionnides, “Introduction to Smart Antennas”, Morgan&Claypool, USA (2007). 5. “Smart Antenna Systems”, The International Engineering Consortium, http://www.iec.org, (Erişim tarihi: Mart 2011) 6. Moernaut, G.J.K. ve Orban, D., “The Basics of Antenna Arrays”, Orban Microwave Products, www.orbanmicrowave.com. 7. Afacan, E., Aksoy, E., “Pattern Nulling in Linear Arrays with Fewer Elements by Using Differential Evolution Algorithm”, Eleco, Bursa, 260265, (2007). 8. Elma, İ., “Anten Dizilerini Kullanarak Sinyal Kaynakları Tespiti”, Yüksek Lisans Tezi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Zonguldak, (2007). 9. Roy, R., Kailath, T., “ESPRIT – Estimation of Signal Parameters via Rotational Invariance Techniques”, IEEE Transactions on Acoustics, Speech and Signal Processing, 37:7, (1989). 10. Schmidt, R. O., “Multiple Emitter Location and Signal Parameter Estimation”, Proc. Of RADC Spectrum Estimation Workshop, Griffiss AFB, NY, 243-258, (1979). 11. Schmidt, R. O., “Multiple Emitter Location and Signal Parameter Estimation”, IEEE Trans. on Antennas and Propagation, AP-34:3, 276-281, (1986). 12. Karabıyık, G. N., Işık, C., “MUSIC Algoritması ile DOA Kestirimi için Düzgün Aralıklı Dairesel Anten Dizisi Optimizasyonu”, URSI Türkiye 3. Bilimsel Kongresi, 508-510, (2006). 79 13. Karabıyık, G. N., “Kablosuz Algılayıcılarda MUSIC Algoritması ile DOA Kestirimi”, Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, (2007). 14. Roy, R.H., “ESPRIT - Estimation of Signal Parameters via Rotational Invariance Techniques”, Ph. D. Dissertation. Stanford Univ., Stanford, CA, (1987). 15. Golub, G. H. and Van Loan, C. F., “Matrix Computations”, Baltimore. MD: Johns Hopkins University Press, (1984). 80 ÖZGEÇMĠġ ĠletiĢim Bilgileri ve KiĢisel Bilgiler Ad-Soyad : Tuna ORUL Uyruk : T.C. Doğum yeri ve tarihi : Ankara, 12/10/1986 Medeni Hali : Bekar Telefon : +(90) 5302860269 E-mail : tunaorul24@hotmail.com; torul@csgb.gov.tr Eğitim Bilgileri Derece Eğitim Birimi Mezuniyet Yüksek Lisans Gazi Üniversitesi/ Elektrik-Elektronik Müh. 2012 Lisans Gazi Üniversitesi/ Elektrik-Elektronik Müh. 2009 Lise Dr. Binnaz Ege Dr. Rıdvan Ege A.L. 2004 ĠĢ Deneyimi Yer Görev 2010 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bak. İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü İSG Uzman Yard. 09-12/2010 ELSİS A.Ş., Ankara Mühendis Yabancı Dil İngilizce: İleri Seviye İspanyolca: Başlangıç Seviyesi Kazandığı Burs ve Ödüller Yıl Yer Burs 10/2010-06/2011 TUBİTAK Yurtiçi Y. Lisans Burs Programı Hobi ve Ġlgi Alanları Kitap okumak, müzik dinlemek, model araba koleksiyonu, karting yapmak