JgNQZsYIw6PJKoA3P50V3UWs069SEvk2

advertisement
DEVRİMLER ÇAĞI


Sonuçları itibariyle yalnız Avrupa’yı değil tüm
dünyanın siyasi dengesini bozmuştur.
Mutlakiyet ve Monarşinin yerini Cumhuriyet
ve Demokrasinin, dinin yerini laikliğin, toprak
sahibi asilzadelerin yerini tüccar burjuva
sınıfının,
imparatorlukların
yerini
ulus
devletlerin almasının yolunu Fransız Devrimi
açmıştır.







İngiltere-Fransa mücadelesi ve Yedi Yıl Savaşları
(1756-1763) mağlubiyeti
“Aydınlanma” fikrinin ve aydınların etkisi
Kilise dogmalarının yerini laikleşmenin alması
“Doğal hak” ve “doğal hukuk” kavramları
Ansiklopedicilerin etkisi (Diderot, Voltaire,
Montesquieu, Rousseau)
13
Amerikan
kolonisinin
İngiltere’den
bağımsızlığını kazanması
Kral, aristokrasi ve Kilise ittifakına karşı vergi
yükünü çeken Burjuvanın halk önderliği





Kral XVI. Louis 1789’da yeni vergi için Etats
Generaux’yu topladı.
Kazandıkları ekonomik güce rağmen yönetimden uzak
tutulan Burjuvazi vergi artırımını kabul etmeyip halkı
kışkırttı.
Burjuva halkı yanına alıp E. G.’ya paralel bir “Milli
Meclis” kurdu.
Bu meclisi tanımayan Kralı protesto etmek için Bastille
hapishanesi önünde toplanan halka asker müdahale
edince kanlı olaylar çıktı ve halk hapishaneyi ele
geçirip tüm kraliyet mahkumlarını serbest bıraktı.
Kral Milli Meclis’i tanıdığını ilan etse de devrim
başlamıştı.







Devrimciler saltanatı değil feodalizmi kaldırdı.
Tam bir demokrasiye geçişi asla düşünmediler.
(liberté?)
Rousseau’nun değil Montesqieu’nun fikirleri
Jakobenler kralın güçlü olduğu bir parlamento,
radikaller ise güçsüz bir kral istedi.
1791’de Kral’a meclisi askıya alma yetkisi tanıyan
anayasa kabul edildi.
25 yaş üzeri vergi veren erkekler (Burjuvazi)
seçmen sayıldı. (egalité & fraternité?)
Kilisenin mallarına el konulması dış muhalefeti
güçlendirdi





Devrimden kaçan Fransız soyluları, devrimden
kaygılanan Avrupa monarkları ve Kilise yanlıları
Fransa’ya cephe aldı.
Savaşın
halkı
konsolide
edip
devrimi
güçlendireceğini düşünen devrimciler 1792’de
Avusturya İmparatorluğuna savaş açtı.
Prusya, İngiltere ve Hollanda da Fransa’ya karşı
cephede yer aldı.
1815’e kadar aralıklarla süren bu savaşlara
Koalisyon savaşları denir.
Bu ortamda Louis ve eşi Marie Antoinette
giyotinle idam edildi.


Sağcı Jakobenlerin lideri Robespierre
öncülüğünde kurulan Kamu Güvenliği
Komitesi devrime büyük katkısı olan solcu
Girondinler dahil rejime düşman gördükleri
herkesi vatan haini ilan edip 1 yılda toplam 17
bin kişiyi idam etti. 25 bin de köylü öldürüldü.
Aslında cumhuriyet yanlısı olan Robespierre
bir yıl sonra bu sefer kendisi vatan haini ilan
edilerek diğer Jakobenlerle birlikte idam edildi.





1795’te yapılan anayasa değişikliğiyle iki meclisli
sisteme geçildi; Beşyüzler meclisi ve Yaşlılar
meclisi.
Yasama ve Yürütme birbirinden ayrıldı.
Yürütme Yaşlıların seçtiği 5 direktörün eline
verildi.
İç isyanları bastıran komutan Napoleon Bonaparte
İngilizleri halletme işiyle görevlendirildi ve
1798’de Osmanlılar’ın elindeki Mısır’ı işgal etti.
İngiltere ve Rusya’nın koalisyonu sonucu yenilen
Bonaparte 9 Kasım 1799’da Paris’e gelip darbe
yaptı ve yönetimi ele geçirdi






Napoleon yönetim sistemini değiştirip önce yürütmeyi elinde
bulunduran halk tarafından seçilen üç konsülden birincisi olarak
iktidarını sağlamlaştırdı.
İngiltere, Rusya ve Avusturya ile barış yaptı ve bazı sömürgelerden
çekildi. Bu halkın desteğini artırdı.
Sürgündekileri geri çağırdı. Meritokrasiyi getirdi. Kanun önünde
herkese eşitlik getiren Fransız Medeni Kanunu’nu (Code Napoleon)
yaptı.
Lise (lycée) kurumlarını açtı ve Kilise ile barışıp Katolik mezhebini
çoğunluk dini olarak tanıdı. Bu halkın desteğini daha da artırdı.
Bunun üzerine bir halk oylaması daha yaptırarak 1802’de kendisini
ömür boyu konsül olarak seçtirdi.
Bununla da yetinmeyip 1804’te rejimi değiştirip imparatorluk yaptı ve
kendisini I. Napoleon unvanıyla “Fransızların İmparatoru” ilan ettirdi.




Fransa Malta ve Belçika topraklarında hak iddia
edince rakibinin güçlenmesinden çekinen İngiltere
barışı bozup 1805’te Fransa’ya savaş açtı.
Bir süre sonra Avusturya ve Rusya da İngilizlerin
yanında yer alarak Fransa’ya karşı yeni bir
koalisyon kuruldu.
Denizde İngilizlere yenilen Napoleon karada
sırasıyla Avusturya, Rusya ve Prusya (Alman)
ordularını yendi ve Kıta Avrupası’nın büyük
bölümünü egemenliği altına aldı.
1807’de
yapılan
Tilsit
antlaşmasıyla
durdurulabildi.



Trafalgar deniz savaşında İngiltere’ye yenilen
Napoleon güçlü İngiliz donanmasını yenip
İngiltere’yi istila edemeyeceğini anlayınca
ekonomik savaş başlatıp İngiltere ile ticareti
yasakladı. Rusya ve Prusya’yı da bu ablukaya
katmayı başardı.
Bunun üzerine İngiltere donanması Fransız
limanlarını ablukaya alıp Fransa’yı zor
durumda bıraktı.
Napoleon hatasında ısrar edip 1812’de
ablukayı delen Rusya’ya savaş açtı.





1809’daAvusturya’da şansölye (başbakan) olan ve 40 yıl
bu görevi sürdürecek olan Metternich’in dış politik
başarısı etkili oldu.
Fransa’dan ziyade Rusya’yı daha büyük tehdit olarak
gören Metternich, Napoleon ile ittifak yaptı.
Napoleon halkın tüm sosyal sınıflarının desteğiyle
iktidara gelmesine rağmen yeni aristokratlara dönüşen
burjuvayı egemen sınıf haline getirip halka yüz çevirdi.
İngilizlere ablukayı kaldıran Rusya’ya 1812’de Moskova
Seferi’ni düzenledi. Soğuğa ve Rusların vurkaç taktiğine
yenilen Fransız ordusu 600 bin kayıpla geri çekildi.
1814’te İngiltere, Rusya, Prusya ve Avusturya’dan oluşan
“Dörtlü İttifak” Napoleon’u Leipzig’de yenerek Paris’e
girdi. Napoleon Elbe adasına haps edildi. XVI. Louis’nin
kardeşi XVIII. Louis Fransa kralı ilan edildi.






Napoleon tehlikesini savuşturan müttefikler (İngiltere, Rusya,
Prusya, Avusturya) yeni dünya düzeninin nasıl olacağını ve
yeni sınırları görüşmek üzere Viyana’da toplandı.
İngiltere’nin amacı denizlerin serbest statüsünün ve dolayısıyla
sömürgeciliğin devamını sağlamak, Rusya’nın amacı ise
Osmanlı’dan aldığı toprakların onaylanmasıydı.
Kongre tam bir diplomatik savaş halini aldı. Güç dengesini
korumak için Hollanda ve Prusya’ya yeni topraklar verildi.
Germen federasyonu kuruldu. Sınırlar çizilirken milliyet ve dil
farklılıkları gözetilmedi.
Küçük Alman prenslikleri ve Prusya Avusturya ve Alman
topraklarının birleşip tek bir Alman devletinin kurulmasını
istedi ancak Metternich buna karşı çıktı.
Polonya Fransız kontrolünden çıkarıldı.
Kongre uluslararası statüyü düzenlemesi, korsanlığı ve köle
ticaretini yasaklaması ile de uluslararası hukukun ortaya çıkışı
açısından çok önemli bir kongredir.


Kongre sırasında Napoleon sürgünde olduğu
Elbe adasından kaçıp Paris’e geldi.
Yandaşlarının desteğiyle yeniden
imparatorluğunu ilan etti.
Kongreyi askıya alan müttefikler Belçika’ya
sefer düzenleyen Napoleon’un ordusunu
Haziran 1815’de Waterloo’da yendiler. Bu
yenilgi Napoleon’un siyasi kariyerinin sonu
oldu. Tekrar sürgün edilen Napoleon 1821’de
St. Helene adasında sürgünde öldü.




Napoleon sonrası “güç dengesi”ni herhangi bir taraf
lehine olmayacak şekilde sağlamayı amaçlayan
konferanslar dizisine Avrupa Uyumu denir.
Mimarları Avusturya şansölyesi Meternich, İngiliz
başbakanı Castlereagh ve Fransız dış işleri bakanı
Talleyrand’dır.
Fransa’ya da mağlup devlet statüsü sunulmamış ve
monarşisi tekrar kurularak uyum sürecine dahil
edilmiştir.
Monarşilerin özgürlükçü ve milliyetçi akımlara karşı
meşru hakları olarak gördükleri egemenliklerini
koruma mücadelesidir. Ancak 1830 ve 1848 ihtilalleri
Avrupa Uyumu’nu sarsacaktır. Zira devletler ikna
edilmiş ancak halklar devre dışı tutulmuştur.


Sanayileşmenin ve uzun savaşların neden olduğu
toplumsal eşitsizlik, zulüm ve haksızlıklar
Avrupa’da yeni akımların ortaya çıkmasına neden
oldu.
Romantizm, dönemin geçmişi öcüleştiren
karmaşık ve acımasız ortamına karşı duyguyu ve
geçmişin güzel yanlarını ön plana çıkararak
temelde siyasal olamasa da milliyetçilik gibi
duyguya dayalı siyasal akımları tetiklemiş bir
akımdır. Almanya’da Goethe ve Schiller, Fransa’da
Hugo ve La Martin önemli temsilcileridir.








19. yüzyıla damgasını vuran akımdır.
Statükoya karşı özgürlüğü ve bağımsızlığı
savunmuştur.
Parlamenter rejime veya en azından meşruti (anayasal)
monarşiye geçişi savundular.
Amerikan, İngiliz ve Fransız insan hakları bildirilerini
temel metin kabul ettiler.
Mülkiyet hakkını, serbest piyasa ekonomisini, düşünce
ve inanç özgürlüğünü savundular.
Askeri olana karşı sivil olanı, savaşa karşı barışı, güce
karşı hukuku benimsediler.
Devrimi değil toplumsal evrimi (dönüşümü)
desteklediler.
Adam Smith ve John Locke temel öncüleridir.





Hukuki eşitlikten ziyade sosyal ve ekonomik eşitliği
savundular.
Sanayileşme ve fabrikalaşmanın neden olduğu
adaletsizliklere, çalışma şartlarının ağırlığına ve aşırı
sermaye birikimiyle oluşan gelir eşitsizliğine karşı
çıktılar.
Özel mülkiyeti değil üretim araçlarında (sermaye,
toprak, emek, hammadde) ortak mülkiyeti savundular.
Üretim artırımını değil üretimin eşit dağıtımını
önemsediler.
Sosyalizm deyince akla Robert Owen ve Saint Simon,
Komünizm deyince onları ütopyacı bulan Marks ve
Engels gelir.






Milliyetçilik sanayileşme öncesi dağınık feodal
birimlerin birleştirilip bir millet potasında birleşmesine
hizmet etmiştir.
Bu dağınıklığa karşı ortak geçmişi, dili, ırkı, kültürü
gerekirse dini kullanarak birleştirici bir rol oynamıştır.
Başlangıçta amaç siyasi birliği sağlamak ve dil, ırk ve
kültür birliği bunun aracı iken zamanla araçlar da
amaca dönüşmüştür.
Siyasi birliği olan İngiltere, Fransa ve İspanya’da değil
siyasi birliği olmayan Almanya ve İtalya’da ortaya
çıkmasının nedeni budur.
Avusturya ve Osmanlı gibi çok uluslu devletleri
olumsuz etkilemiştir.
Emperyalist devletlerdeki refahın siyasi birliklerinden
kaynaklandığı zannıyla art arda uluslar kendi ulus
devletlerini kurmaya başlamıştır.


Temelde özgürlük idealinden ortaya
çıkan sıklıkla Liberalizmle
özdeşleştirilen halk hareketleridir.
İlk olarak Fransa’da ortaya çıkmış
ardından diğer Avrupa ülkelerine
yayılmıştır.






XVIII. Louis’nin yerine tahta çıkan X. Charles baskıcı
bir yönetim kurdu.
Ekonomik sıkıntıları çözmek yerine basına sansür
konulması ve siyasi hakların kısıtlanması halkı
galeyana getirdi.
Paris’te başlayan ayaklanmalarda Cumhuriyetçi
aydınlar, öğrenciler ve işçiler başı çekti.
Ordu da ayaklanmacılardan yana olunca kral tahtı
bırakıp İngiltere’ye kaçtı.
Cumhuriyetçiler demokratik bir cumhuriyet kurmak
istedilerse de Burjuva monarşinin devamında diretti.
1814 Anayasası’na bağlı kalacağına söz veren Bourbon
hanedanından Louis Philippe 1848 ihtilallerine kadar
tahta oturdu.




1815 Viyana Kongresi’nde Hollanda ile birleştirilen
Katolik ama özgürlükçü Belçika halkı Protestan
ama baskıcı Hollanda kralına tepkiliydi.
Fransızca konuşmalarına karşın Flemenkçenin
zorunlu kılınmasına karşıydılar.
Başlangıçta özerklik talep eden isyancılar Hollanda
kralı ayaklanmalarda aşırı kuvvet kullanınca
bağımsızlık istedi.
Fransa da Belçika’yı tekrar kendi topraklarına
katmak isteyince İngilizler araya girip Belçika’nın
bağımsız bir devlet olmasını sağladılar.





1815 Viyana Kongresi’nde Rusya’ya bağlı devlet
olarak statülendirilen Polonya halkı Rus Çarı’nı
kral olarak tanımadıklarını ilan edip ayaklandılar.
Rus Çarı I. Nikola ordu gönderince kaçan 10 bin
kadar Polonyalı isyancı Osmanlı’ya sığındı.
Osmanlı kendileri için Polonezköy’ü bir mülteci
köyü olarak kurdu.
Sultan Abdülmecid Polonyalıları isteyen Ruslara
“Tahtımı veririm fakat devletime sığınanları asla
geri vermem” demiştir.
Osmanlı’nın bu tutumu Avrupa’daki liberaller
tarafından mitingler yapılarak tebrik edilmiştir.
Rusya Polonya’yı tamamen kendine bağladı.




İngiltere, İspanya, İsviçre ve İtalya’da da
ayaklanmalar çıkmış ve İngiltere’de 1832’de siyasi
haklar genişletilmiştir.
İhtilaller sonucu Burjuvazi güçlenmiştir. Çünkü
dönemin hakim liberal anlayışına göre ancak
kaybedecek bir şeyi olanlar yani varlıklılar
toplumu yönetmeliydi.
Orta sınıf olan Burjuvanın daha da güçlenip
zenginleşmesi alt sınıfların (işçilerin ve köylülerin)
ezilmesine neden oldu.
Bu durum devrimci işçi hareketlerinin,
sendikacılığın ve Sosyalizmin güçlenmesine yol
açtı.




1789 yılında monarşilere karşı halkın yanında olan
Burjuva, sermayesi ve iktidarı artınca 1830 ihtilalleri
sonrası daha belirgin biçimde işçi ve köylü sınıfına yüz
çevirdi.
Sanayileşmenin sonucu olarak gelişen fabrikalaşma el
atölyeleriyle çalışan zanaatkarları da fabrikalarda ağır
ve sağlıksız koşullarda çalışan işçileri de emeklerinin
karşılığını alamayan köylüleri de memnun etmedi.
Devrimler liberalizmi savunan Burjuva tarafından da
kaosun vereceği ekonomik kaygılardan ötürü
desteklenmemiştir.
1830 devrimlerinin ardındaki itici güç Liberalizm iken
1848 devrimlerinin ideolojileri Milliyetçilik ve
Sosyalizm olmuştur.






1830 ihtilalleri sonucu bastırılan Cumhuriyetçiler
monarşinin sona ermesi ve oy hakkının genişletilmesi
talebiyle işçileri de aralarına katarak 1848’de isyan ettiler.
Ordu 1830’da olduğu gibi yine halka silah sıkmayı reddetti.
Kral Louis Philippe de yine İngiltere’ye kaçtı.
“Kanlı Haziran” denilen isyanlarda işçiler Paris’i kan gölüne
çevirdi.
Anarşiden çekinen halk yapılan seçimlerde kurtarıcı olarak
gördükleri Napoleon Bonaparte’ın yeğeni Louis Napoleon’u
açık farkla başkan seçti.
O da 4 yıl sonra İmparatorluğunu ilan ederek III. Napoleon
unvanını aldı. İkinci Cumhuriyet (1848-1852) böylece sona
erdi.





1815 düzeninin baş aktörü ve liberallerle milliyetçilerin
baş düşmanı olan Metternich’in Avusturyası çok
uluslu yapısıyla 1848 devrimlerinden ağır biçimde
etkilendi.
Devrimlerin baş aktörü milliyetçi Macarlar oldu.
Sosyalist işçiler ve öğrenciler de kendi ajandalarıyla
Viyana’da isyan edip sarayı bastılar
Metternich İngiltere’ye kaçtı.
Ancak Macar milliyetçiliğinden endişe eden aydınlar
ve diğer isyancılar anarşiden çekinip kralın yanında
yer alınca Macarların isyanı Rusların desteğiyle
bastırıldı.
Lajos Kossuth önderliğindeki Macar milliyetçileri önce
Osmanlı’ya ardından ABD’ye sığındılar.




Devrimcilerin sosyal düzeni önemsememeleri ve
isyanların anarşiye dönüşmesi yüzünden 1848
devrimleri amacına ulaşamamış ve başarısız olmuştur.
Bu isyanlar Avrupa’da demokrasinin uzun süre askıya
alınmasına neden olmakla birlikte sosyalistlerin
başarısız olması açısından liberal demokrasi
taraftarlarını da motive etmiştir.
Avrupa 50 yıl boyunca iç karışıklardan ve
devrimlerden uzak biçimde anayasal ve liberal
demokrasilere evrilmiştir.
Yeterli güce sahip olmadan girişilen idealist
hareketlerin başarısızlığı Romantizm’in yerine
Realizmin ve Moralpolitiğin yerine Reelpolitiğin
güçlenmesine zemin hazırlamıştır.




Sömürgecilik yarışında dolayısıyla Amerika
kıtasındaki hakimiyet 15. ve 16.yüzyıllarda İspanya ve
Portekiz’in elinde iken daha sonra İngiltere, Fransa ve
Hollanda güçlenmiştir.
Önce Hollanda’yı daha sonra Yedi Yıl Savaşları (17561763) ile Fransa’yı Amerika’dan atan İngiltere Kuzey
Amerika’ya tamamen hakim oldu.
Kuzey Amerika kolonileri Avrupa’dan dini baskılar ve
ekonomik zorluklardan ötürü göç etmiş kitlelerdi.
İngiltere’nin Fransa ile yaptığı savaşın mali sıkıntılarını
karşılamak için koloni halklarına ağır vergiler koyması
Amerikan kolonilerinin 1774’te ayaklanmasına neden
oldu.



13 koloninin başlattığı Amerikan Bağımsızlık
Savaşı, Fransa ve İspanya’nın kolonileri
desteklemesi sayesinde 4 Temmuz 1776’da
kazanılmış ve İngiltere 1783’te ABD’nin
bağımsızlığını tanımıştır.
Halkın çok büyük bir çoğunluğunun İngilizce
konuşması ve yine büyük çoğunluğunun Protestan
olması vatandaşlık bilincinin gelişmesini
kolaylaştırırken Mississipi nehrinin suladığı 2,5
milyon metrekarelik verimli topraklar da
ekonominin gelişimini kolaylaştırmıştır.
Kızılderilileri 19. yüzyılın ortalarında kontrol
altına aldı ve tüm kıtaya yerleşti.




John Locke’un ve Montesqieu’nun fikirlerinden
etkilenen George Washington ve diğer “kurucu
babalar” kuruluşundan itibaren ABD’yi bir cumhuriyet
olarak yönettiler.
1800’lü yıllarda Avrupa’da süren Koalisyon savaşlarına
katılmayarak kıta içindeki yayılmayla meşgul oldular.
Bu tutum İkinci Dünya Savaşı’na kadar sürecek olan
Yalnızcılık (İzolasyonizm) politikasını ABD’nin resmi
dış politikası haline getirdi.
Amerika kıtasındaki Avrupa nüfuzunu azaltmak için
1822’de Başkan Monroe, “Monroe Doktrini” olarak
bilinen politikayla Amerika’da bağımsızlık kazanmak
isteyen toplulukların bağımsızlığı için ekonomik
yardım yaptı (Brezilya, Arjantin, Bolivya, Venezüella,
Kolombiya vb.)



Ekonomisi tarıma dayalı olan güney eyaletleri ile
ekonomisi sanayiye dayalı olan kuzey eyaletleri
arasında 1861-1865 yılları arasında yapılan iç
savaştır.
Kuzeyin lideri ve komutanı Abraham Lincoln
sanayi için gerekli işgücü temin etmek amacıyla
köleliği kaldırmaya kalkışınca güneyliler Jefferson
Davis komutasında ayaklanmış ve savaş
başlamıştır.
Savaşı kuzeyliler kazanmış ve kölelik
kaldırılmıştır. Ancak siyahların eşit vatandaş
statüsünü kazanması ancak 1960’larda mümkün
olmuştur.
Download