Şeker Hastalığına İyi Gelen Bitkiler Şeker hastalığına iyi gelen bitkiler, şeker hastalığının tedavi edilmesini sağlayan ilaçların içinde bile tıbbi bitkilerden yararlanılır. Diyabet ciddi sonuçları olabilen ve toplumda yaygın olarak görülen metabolik bir hastalıktır. Komplikasyonlarının azaltılması için çeşitli tedavi yolları bulunmaktadır. Bunların içinde yer alan bitkisel formüller düşük maliyeti ve daha az yan etkisi nedeniyle tercih edilmektedir. Şeker hastalığı için kullanılabilecek bitkiler Akasya arabica (Babul chall kabuğu): Akasya bitkisinin özü insülinin serbest bırakmak için, antidiyabetik olarak görev yapar. Toz haline getirilmiş olan akasya ağacı tohumları pankreasta beta hücrelerinin insülin salgılamasına etkili olur. Aegle marmelos: Bu bitki bengal ayvası, ahşap elma, taş elma gibi bir ağacın türüdür. Bu Hindistan'da kutsal bir ağaç olarak kabul edilmektedir. Ağacın meyveleri gıda olarak kullanılmaktadır. Yapraklarından elde edilen sulu ekstre sindirim sistemine faydalı olur, kandaki şekeri düşürür. Soğan (Allium cepa): Soğan antioksidan ve hipolipidemik etkiye sahiptir. Diyabetik hastaların soğan tüketmeleri halinde, kan şekeri kontrol altına alınabilir. Sarımsak (Allium sativum): Sarımsak kükürt ihtiva etmekte, keskin kokulu ve hipoglisemik etkiye sahip bir bitkidir. Bu nedenle pankreasta beta hücrelerinin ve insülinin salgılanmasının artmasına sebep olur. Sarımsak yağının içinde lipid peroksidasyonu içeren amino asit bulunmaktadır. Bununla diyabetik semptomlar azaltılmaktadır. Aloe vera: Bu bitki doğal bir tedavi ilacıdır. Aloe vera jeli yaprak hamurundan, aloe suyu ve dış derideki süngerimsi tabakadan elde edilmektedir. Diyabetik kişilerde yaraların çabuk iyileşmesinde etkili olur. Bektaşi üzümü (Eugenia jambolana): Bu bitkinin çekirdekleri diyabet tedavisinde etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Diyabet hastalarında kan şekerinin düşürülmesinde etkili bir bitkidir. Acı kabak (Momordika): Bitkinin tohumları, yaprakları ve bitki özü hipoglisemik etkiye sahiptir. Mango (Mangifera indica): Bitkinin yaprakları antidiyabetik olarak kullanılmaktadır. Bitkinin lifli ekstresi kandaki şeker seviyesini düşürmekte etkilidir. Bağırsaklarda glikoz emilimini azaltarak, kan şekerini kontrol altında tutar. Fesleğen (Ocimum): Tulsi olarak bilinen bitki, antik çağlardan itibaren şeker hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Diyabetin semptomlarını en aza indiren özelliklere sahiptir. Çemen (Trigonelle foenum gracum): Çemen tohumunun içinde bulunan amino asitler diyabetik insanlarda insülin salınımını arttırır. Tarçın: İştah açıcı olan bitki kan şekerini düşürmede oldukça etkilidir. Aynı zamanda el ve ayaklarda oluşan kaşıntılara ve damar tıkanıklıklarına karşı iyi gelmektedir. Sığır kuyruğu (Verbascum): Ülkemizde bol miktarda yetişen bitkinin çiçekleri ve küçük yaprakları kurutularak şeker hastalığında kullanılır. Bir litre suyun içinde 2 avuç kadar konularak, 10 dakika kaynatılır. Bunu 20 dakika kadar demleyerek, süzüp içebilirsiniz. Yemeklerden önce 1 çay bardağı içilebilir. Ginseng: Bu bitki Hba1c düzeylerinde oldukça etkilidir. Hastalarda fiziksel aktiviteyi arttırarak, canlılık etkisi gösterir ve halsizliği giderir. Özellikle insüline bağımlı olmayan şeker hastalarında çok etkilidir. Japon eriği: Bu bitki beyne giden kan akışını düzenlemektedir. Şeker hastalarında oluşabilen damarlar ve dolaşım sistemindeki olumsuz etkilerde, damar tıkanıklıklarında faydalı olur. Kudret narı: Bu meyve aktarlarda rahatlıkla bulunur. Meyvenin suyu sıkılarak içildiğinde, kan şekerini düşürücü etki yapar. Suyunu içerken, acı bir tadı olmasına rağmen, içine tatlandırıcı konulmamalıdır. Kinoa Bitkisi Kinoa bitkisi 1-2 metreye kadar uzayan uzun ömürlü bir bitkidir. Bolivya ve Peru’da, And Dağlarının çorak yamaçlarında doğal olarak yetişen kinoa, tarihi kayıtlara göre bu bölgede M.Ö. 3000-5000 yılından beri yerliler tarafından yetiştirilmektedir. Şili ve Peru’da bulunan antik mezarlarda bitkinin gıda olarak tüketildiğine dair arkeolojik keşifler yapılmıştır. İspanyol kaşiflerin kıtaya gelmesiyle birlikte kinoa Güney Amerika geneline, daha sonra da Avrupa kıtasına yayılmıştır. Kinoa bitkisinin aşırı sıcak ve aşırı soğuğa karşı dayanıksız olması ve en uygun iklim koşullarının And Dağları eteklerinde bulunması, Peru ve Bolivya’nın dünyanın en büyük kinoa üreticileri olmasını sağlamaktadır. Ancak bitki tohumları üzerinde yapılan değişikliklerle, Güney Amerika kıyı şeridi iklimlerinde yetişebilmesi için yapılan araştırmalar devam etmektedir. Kinoa Faydaları Tam Protein: Kinoa tohumları tam protein kategorisindedir. Yani vücudun ihtiyaç duyduğu tüm amino asitleri içerir. Tam protein içeren bitkiler oldukça nadirdir ve bu özelliği ile vejetaryenler arasında oldukça popülerdir. Kinoa, kolesterolü yüksek ve yağ içeren hayvansal protein kaynaklarına göre daha sağlıklı bir protein kaynağı olarak görülebilir. Glüten: Kinoa glüten içermez. Bu nedenle Çölyak hastaları ve glütensiz diyet uygulayanlar için önerilir. Kinoa ile glütensiz ekmekler, çörekler hazırlayabilirsiniz. Kinoa gevrekleri yulaf gevreğine alternatif olarak tüketilebilir. Kilo Kontrolü: Kinoa kalorisi çok düşük bir tahıl değildir ancak yine de son yıllarda düzenlenen diyet listelerinin pek çoğunda adının geçtiğini görebilirsiniz. Bunun başlıca nedeni kinoanın protein bakımından zengin olması ve yüksek oranda besin lifi içermesidir. Protein sizi uzun süre tok tutarken besin lifi kan şekeri dalgalanmalarını önleyerek öğünler arasında yaşanabilecek mide kazıntısına engel olur. Ancak fazla kinoa yemek yüksek kalorisi nedeniyle kilo kaybetmenizi zorlaştırabileceği için kontrollü tüketmelisiniz. Sindirim: Kinoa diğer tahıllardan yaklaşık 2 kat daha fazla besin lifi içerir. Beslenme uzmanları besin lifi bakımından yetersiz beslenmenin yarattığı en büyük sorun olan kabızlığa karşı kinoa öneriyor. Besin lifi aynı zamanda diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolüne yardımcı oluyor. Kabızlığın tetiklediği bir diğer sorun olan hemoroide karşı daha fazla kiona tüketerek önlem alabilirsiniz. Demir: Demir minerali bakımından zengin olan kinoa, demir eksikliği anemisi için uygulanan beslenme programlarına eklenebilir. Hücrelere taşınan oksijen miktarında önemli bir rolü olan demir minerali aynı zamanda beyin sağlığı ve zihin açıklığı içinde kritik role sahiptir. Vücut sıcaklığının korunması ve vücudun enerji üretimi demirin metabolizmada kullanıldığı diğer alanlar arasında yer almaktadır. Riboflavin: B2 (Ribofilavin) içeren kinoa beyin ve kas hücrelerinde enerji metabolizmasına katkıda bulunarak vücudun enerji üretimini destekler ve halsizliğe iyi gelir. Migren: Kinoa’da yüksek miktarda bulunan magnezyum mineralinin damarları rahatlatan etkisi vardır ve bu özelliği ile kronik migrene karşı önerilen yiyecekler arasındadır. Magnezyum minerali aynı zamanda tip 2 diyabet hastalarında etkili bir kan şekeri kontrolü sağlar. Antioksidan: Bir antioksidan olan manganez vücudun enerji üretimi sırasında oluşan hücre hasarına karşı koruma sağlar. Kinoa antioksidan etkisiyle, başta kırmızı kan hücreleri olmak üzere tüm hücreleri serbest radikallerin olumsuz etkilerine karşı korumaya yardımcı olur. Kolesterol: Yapılan araştırmalar düzenli olarak kinoa yemenin total kolesterolü düşürürken HDL (iyi kolesterol) oranını koruduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca kinoada bulunan bazı bileşenler damarları iltihaplı hastalıklara karşı korumaktadır. Kinoa Besin Değerleri 100 gram pişmiş kinoa; 120 kalori 2 gram yağ 7 gram karbonhidrat 11 gram besin lifi 4.4 gram protein 5.0 IU A vitamini 0.6 mg E vitamini 0.1 mg tiamin 0.1 mg riboflavin 0.4 mg niasin 0.1 mg B6 vitamini 42.0 mcg folat 17.0 mg kalsiyum 1.5 mg demir 64.0 mg magnezyum 172 mg potasyum 7.0 mg sodyum 1.1 mg çinko 0.2 mg bakır 0.6 mg manganez 2.8 mcg selenyum 0 kolesterol içerir. Pişmiş 100 gram kinoada su miktarı 71.6 gramdır. Yani 100 gram kinoa pişirildiğinde içerdiği su miktarı yaklaşık %77’dir. Pişmemiş 100 gram kinoa ise sadece 13.3 gram su içerir. Bu nedenle pişmemiş kinoanın kalori oranı çok daha yüksektir. 100 gram pişmiş kinoa 120 kaloriyken aynı miktarda pişmemiş kinoanın kalorisi 368’e kadar çıkmaktadır. Aynı oranda içerdiği besin lifi, protein, vitamin ve mineral miktarı da artmaktadır ancak kinoayı diyet için tüketiyorsanız pişmiş olarak yemeniz daha faydalı olacaktır. Öneri: Kionayı pişirmeden önce çekirde - See more at: http://iyigelenyiyecekler.com/kinoa-nedir-ve-faydalarinelerdir/#sthash.jEwi1Ctf.dpuf