ENDOMER Yayın Türü: Bu bülten üç ayda bir yayınlanır. ÜCRETSİZDİR. ENDOMER NEWS Yayın Sahibi: Özel Ankara Endomer Endokrinoloji Merkezi Doç.Dr.Ergun ÇETİNKAYA Ekim Kasım Aralık 2016 Sayı:26 Tasarım: AURA İletişim Sanatları www.aurailetisimsanatlari.com Bu bülten hekimlere yönelik olarak hazırlanmıştır. OSTEOPORO Z Merhaba, Sevgili meslektaşlarım, 15 Temmuz darbe girişiminin etkisi henüz üzerimizden geçmemişken sizlere bu yazıyı yazıyorum. Güzelim ülkemizi ele geçirmek için yapılan bu alçakça girişimin başarısız olması bizleri çok sevindirdi ancak hala tehlikenin tam anlamıyla geçmediğini unutmamamız gerekiyor. Devlet içine sızmış bu hainlerin ayıklanması ve cezalandırılması konusunda yetkililerin son derece titiz bir çalışmayla, adaletten uzaklaşmadan, kurunun yanında yaşın da yanmasını engelleyerek çalışması en büyük arzumuz. Umarız bu karanlık günleri en kısa zamanda geride bırakır, sağlık ve mutluluk içinde, barışın, hoşgörünün hakim olduğu bir dünyada yaşamaya devam ederiz. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle bu sayımızda “Osteoporoz” konusunu işlemeye karar verdik. Özellikle belli bir yaş üzerinde olan kişileri etkileyen osteoporoz konusunda bilgilerimizi tazelemek, bilmediklerimizi öğrenmek adına Sayın Prof. Dr. Tümay Sözen’in hazırladığı bu yazıyı zevkle okuyacağınızdan eminim. Sağlıcakla kalınız… Doç.Dr.Ergun Çetinkaya Prof. Dr. Tümay SÖZEN İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı - Endomer Osteoporoz kelimesi, latince “osteo (kemik)” ve “poroz (gözenekli)” kelimelerinden oluşur, gözenekli kemik demektir. Osteoporoz, kemiğin kütlesinin azalması ve kemik ince yapısının bozulmasıyla, kemiği kolay kırılabilir yapan bir hastalıktır. Halk arasında kemik erimesi olarak bilinmektedir. Kemiklerimiz, ayakta durabilmeyi, hareket edebilmeyi mümkün kılarak bize hareket özgürlüğü veren, beyin kalp ve akciğeri dış etkenlerden koruyan, hematopoezin yapıldığı, kalsiyum, fosfor, magnezyum gibi elementlerin depolandığı bir dokudur. ÖZEL ANKARA ENDOMER ENDOKRİNOLOJİ MERKEZİ 4. Cadde (Rabindranath Tagore) No: 15/B Yıldız - Çankaya / ANKARA Tel: 0312 441 66 00 Faks: 0312 441 65 00 www.ankaraendomer.com 1 ENDOMER NEWS Kemik gelişimi anne karnında başlar ve çocuklarda iskeletin boyutları giderek artar, ergenlik devresinde kızlarda 12-13, erkeklerde ise 15-16 yaşlarında doruk noktasına ulaşır ve bu devredeki kemik kütlesi Doruk Kemik Kütlesi ( DKK ) olarak ifade edilir. Kemik evriminin bu devresi kemiğin yapılanma devresidir, 30 yaşına kadar sürer. Kemik sürekli yıkılıp yeniden yapılan bir organdır. Eskimiş kemik, osteoklastlar tarafından rezorbe edilir, osteoblastlar yeni kemik yaparlar, bu olaya kemiğin yeniden yapılanması denir ve kemik sağlığının idamesi bu şekilde sağlanır. Normalde 2 www.ankaraendomer.com yapım ile yıkım arasında bir denge vardır, bu dengenin yapım aleyhine azalması veya yıkım lehinde artması kemik kütlesinin azalmasına, kemik ince yapısının bozulmasıyla Osteoporoza neden olur. DKK; ırk, genetik, hormonal faktörler ve yaşam biçiminden (diyet, sigara, oturgan yaşam, D vitamini yoksunluğu ve kalsiyum alımı) etkilenir. Erişkin yaşama düşük DKK ile girenlerde kemik kaybının diğer etkenlere bağlı olarak kaybedilmesi çok daha kolay olur. Hamilelikte başlayarak, yaşam boyunca yeterli kalsiyum alımı kemik için çok önemlidir, vücuda alınan kalsiyumun % 99’ı kemikte yerleşir. Kadınlarda östrojen, kemiğin yıkılmasını önler. Erkeklerde testosteron kemik yapımını uyarır. Kemik kaybı 35 yaşından sonra yavaş da olsa başlar, kadınlarda menopozda östrojen eksikliği kemiğin ilk 5 yıl içinde hızlı kaybına neden olur. Yaşlanma sırasında çeşitli faktörler kemiklerin yıkımını kolaylaştırır. Yaşlanan erkek ve kadında osteoporoz ÖZEL ANKARA ENDOMER ENDOKRİNOLOJİ MERKEZİ 4. Cadde (Rabindranath Tagore) No: 15/B Yıldız - Çankaya / ANKARA Tel: 0312 441 66 00 Faks: 0312 441 65 00 ENDOMER NEWS kaçınılmazdır. Kadınlarda menopozla kemiğin bir kısmı zaten kaybedildiğinden, yaşlanmanın etkisi daha belirgin olur bu nedenle Osteoporoz halk arasında bir kadın hastalığı olarak bilinir, oysa OSTEOPOROZ ERKEKLERİN DE HASTALIĞIDIR. Genç erkeklerin %10’unda çeşitli nedenlerle osteoporoz vardır. Yaşlanan erkeklerde testosteron azaldığından, 65 yaş sonrasında osteoporoz riski, kadınlardakine yakındır. Her üç kadından ve beş erkekten birinde, 60 yaş sonrasında osteopororotik kırık olmaktadır. Aşağıdaki şekillerde kemiklerde meydana değişim görülmektedir. Osteoporotik kırıklardan ölüm olasılığı 50 yaşındaki bir kadında, meme kanserinden ölme olasılığına eşit, normal kadının ölme olasılığından 2.5 katı fazladır. Hastalığın Tanısı, kemik kütlesinin ölçülmesi ( DXA) ile yapılır. 15 dakikalık radyasyona maruziyetin çok az olduğu bir yöntemdir. Tedavi alanlarda ve genelde 1-1.5 yıldan önce tekrarlanmamalıdır. Hastalığın tedavisi için ilaçlar mevcuttur ve kırıkları da önlerler. ve ameliyat gerektirir, olası komplikasyonlarla ölümcül olabilir. Postoperatif devrede, çoğu yürüyemez, tekerlekli sandalyeye veya koltuk değneğine bağımlı, günlük yaşamda başkalarına ve bakıma Osteoporozdan korunmak için; muhtaç olurlar. Çocukluktan itibaren kalsiyumdan OSTEOPOROZ ÖNLENEBİLİR zengin gıdalar (süt ve süt ürünleri) yaşla HASTALIKTIR, fetal tüketilmelidir. Donmuş, ve et gelen BİR devreden başlayarak kemik; ağırlıklı gıdaların, kolalı - gazlı DKK nin yüksek olması, yeterli kalsiyum alımı, hareketli yaşamla, kırık riskini artıran sigara ve alkol kullanımının, fazla tuz tüketiminin önlenmesi ile, güçlü kemikler oluşur ve kırık olasılıkları Osteoporoz belirti vermeksizin azaltılabilir. kemik kaybı yaptığından SESSİZ HIRSIZ diye adlandırılır, kırık K ü r e s e l olarak artan yoksa ağrı, sızı bulgusu yoktur. yaşlı nüfusta Hastalığın önemi neden olduğu osteoporoz kırıklar kırıklardır, en sık omurga, ve kalça ve kolda olur. Kırılan daha sık omurga yükseklikleri azalır, olacaktır. boy kısalması, kamburlaşma, Osteoporoz sırt ağrıları, göğüs kafesinde s ı k l ı ğ ı yaş şekil değişikliğiyle, kalp ve 50 akciğer, pelvis kaburgalara kadınlarda yaklaşınca, karın boşluğu % 5 iken, daralmasıyla barsak ve mide 85 yaşlarda fonksiyonları bozulur. Kalça %50 lere kırıkları yaşlılarda daha sıktır ç ı k m a k t a d ı r . Hastalık hormonal ve yaşlanma gibi doğal nedenlerle olduğunda Primer osteoporoz, başka hastalıklar ve ilaçlara bağlı oluşursa sekonder osteoporoz diye adlandırılır. içeceklerin fazla tüketilmesi, sigara içilmesi, alkol kullanılması osteoporozu davet eder. Hareketli bir yaşam tarzı seçilmesi, güneş ışığından yeteri kadar istifade edilmesi (D vitamini barsaktan kalsiyumun emilimi için ÖZEL ANKARA ENDOMER ENDOKRİNOLOJİ MERKEZİ 4. Cadde (Rabindranath Tagore) No: 15/B Yıldız - Çankaya / ANKARA Tel: 0312 441 66 00 Faks: 0312 441 65 00 www.ankaraendomer.com 3 ENDOMER NEWS Fiziksel aktivite sağlıklı kemikler için çok önemlidir, kemik yapan hücreler ayakta durma, yürüme, (yüzmenin etkisi olmaz) ile uyarılır, kemik kütlesi artar. Yetişkinler ve çocukların günü oturarak çalışmaları, TV seyretme veya bilgisayarla geçirmeleri, kemik kaybını artırır, gereklidir, derimizde inaktif D vitaminini, güneş ışığı ile aktive Sağlıklı ortamlarda çocukların olur,) osteoporozu önlemekte oyun oynamaları, daha güçlü, sağlıklı kemiklere sahip olmasını yararlıdır. sağlar. Düzenli egzersiz, kasları güçlendirir, denge yeteneğini artırır ve özellikle yaşlılarda kas gücünü artırarak, düşmeleri ve kırıkları azaltır. HASTALIĞIN TANI VE TEDAVİSİNDE İç Hastalıkları ve Endokrinoloji uzmanları, kırık olduğunda Ortopedi uzmanları, kemik deformiteleri olduğunda Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanlarına başvurmaları uygundur. Seçim size bağlı... Osteoporoz, kemiklerde zayıflama neş ışınlarından yeterince özelliklerimizi değişve kırık riskinin arttığı bir yararlanamamak), tiremeyiz ancak, hastalıktır. Sözcük anlamı “delikli, osteoporozu önlemek çağından itibaren veya yavaşlatmak gözenekli kemik” demektir. •Çocukluk fiziksel aktivitenin yetersiz olması için gerekli sağlıklı Özellikle yaşlı bireyler için ve düzenli egzersiz yapmamak, önemli bir sağlık sorunudur. beslenme ve yaşam Kemiklerden kalsiyum kaybının •Erkeklerde düşük testosteron k o ş u l l a r ı n ı n artması sonucunda kemikler tercihini yapabidüzeyine sahip olmak, kolaylıkla kırılabilir duruma liriz. gelir. Osteoporotik tüm kırıklar •Sigara içilmesi (Sigara, direkt besin genellikle el bileği, omurga ve kalsiyum emilimini azaltarak veya •Dört g r u b u n d aki kalça kemiğinde oluşmaktadır. kadınlarda östrojen seviyesini besinler (“süt Osteoporoz için risk faktörleri düşürerek kemik mineral yoğun- ve süt ürünleri”; luğunun azalmasına neden olur), nelerdir? “et - yumurta - kuru •Alkol tüketilmesi (Alkol, kemik baklagiller” “taze sebze •Menopoz sonrası dönemde olmak, hücrelerini harap eder, kalsiyum ve meyveler”; “ekmek ve tahıl erken menopoza girmek (45 yaş emilimini bozar, hormon grubu”) birlikte aynı öğünde öncesi), metabolizmasında değişikliklere bireyin gereksinmesine uygun •Vücut ağırlığının idealin altında neden olur) miktarlarda tüketilmeli ve her olması, Osteoporozdan Korunmak defasında grup içerisinden farklı •Özellikle süt ve süt ürünleri gibi İçin Sağlıklı Beslenme ve besinler seçilerek, besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Böylece, elzem kalsiyumdan zengin besinlerin Yaşam Önerileri besin öğelerinin sağlanmasının yeterli tüketilmemesi, besinlerin doğal •Sahip olduğumuz, kemik yanında •D vitamini yetersizliği (gü- yapımında önemli olan, genetik bileşimlerinde bulunan ve birçok 4 www.ankaraendomer.com ÖZEL ANKARA ENDOMER ENDOKRİNOLOJİ MERKEZİ 4. Cadde (Rabindranath Tagore) No: 15/B Yıldız - Çankaya / ANKARA Tel: 0312 441 66 00 Faks: 0312 441 65 00 ENDOMER NEWS kronik hastalığın oluşumunun önlenmesinde etkisinin olduğu düşünülen fitokimyasallar da vücuda alınmış olacaktır. •İyi bir potasyum ve magnezyum kaynağı olan sebze ve meyvelerin tüketiminin kemik mineral yoğunluğunu koruyucu etkisi vardır. •Kuru baklagillerden özellikle soyada bulunan östrojen benzeri maddelerin, osteoporoza karşı koruyucu etkileri vardır. •Balık içermiş olduğu elzem yağ asitleri sayesinde, kemik sağlığını geliştirir. Haftada en az 2 kez tercihen yağlı balıklar tüketilmelidir. kafein tüketiminden bakır, manganez gibi diğer •Aşırı mineraller ve K vitamini yeterli sakınılmalıdır. Çay, kahve ve miktarlarda tüketilmelidir. Badem, gazlı içeceklerin kafein içeriği fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar, yüksektir. Bunların yerine süt, kuru baklagiller, yeşil yapraklı ayran, taze meyve suları gibi sebzeler ve tahıllar magnezyumun kafein içermeyen, besin öğesi zengin kaynaklarıdır. Etler, peynir, içeriği yüksek içecekler tercih deniz ürünleri, süt, yumurta, yağlı edilmelidir. tohumlar (fındık, fıstık, ceviz vb), bulgur, kuru baklagiller, mantar •Aşırı hayvansal kaynaklı protein, tuz, şeker ve kafeinin tüketilmesi çinkodan zengindir. idrarda kalsiyum ve magnezyum •Organ etleri, susam, fındık, fıstık atımını arttırır. vb. kuru baklagiller, balık, kakao, yağ tüketimi yumurta, yeşil sebzeler bakırdan •Doymuş zengindir. Kuru baklagiller, yağlı azaltılmalıdır. Yüksek miktarda tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler doymuş yağ tüketimi, kemik manganezin iyi kaynaklarıdır. Yeşil mineralleri olan kalsiyum ve bağırsaklardan yapraklı sebzeler, kuru baklagiller magnezyumun emilimini azaltır. ve balık K vitamininden zengin besinlerdir. •Alkol tüketiminden uzak •Kalsiyum tüketimi arttırılmalıdır. Kalsiyumun yeterli alınması •Aşırı enerji kısıtlamasından, ağırlık durulmalı, sigara içilmemelidir. sadece kemik sağlığı için değil, kaybından kaçınılmalıdır. İdeal fiziksel aktivite vücuttaki diğer bazı fonksiyonların vücut ağırlığı sürdürülmelidir. •Düzenli yapılmalıdır. Fiziksel aktivite (kas hareketleri, kalp atımı, normal Beden kütle indeksi (BKİ); gençlikte kemik kütlesini arttırır, kan pıhtılaşması gibi) yerine yetişkinlerde 18.5-24.9 kg/m2, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler. getirilmesi açısından da önem yaşlılarda 22 - 26 kg/m olmalıdır. Haftada en 4 kez, 30-60 dakika taşır. Vücutta kalsiyum emilimini sağlayan D vitamini, derinin •Protein yeterli tüketilmelidir. fiziksel aktivitede bulunmak güneşe maruziyetiyle aktifleşerek Yüksek miktarda hayvansal kemik kırık riskini %50-70 etkili olur. kaynaklı protein tüketilmesinden oranında azaltır. Dans etmek, tenis, yürüyüş, basketbol, futbol kaçınılmalıdır •Kemik mineralizasyonu için gibi ağırlık aktarma ve direnç gerekli olan magnezyum, çinko, •Aşırı tuz tüketilmemelidir. egzersizleri yapılmalıdır. Bazı besinlerin 100 g’daki kalsiyum miktarı: ÖZEL ANKARA ENDOMER ENDOKRİNOLOJİ MERKEZİ 4. Cadde (Rabindranath Tagore) No: 15/B Yıldız - Çankaya / ANKARA Tel: 0312 441 66 00 Faks: 0312 441 65 00 www.ankaraendomer.com 5 ENDOMER NEWS T ip 1 Diyabet tedavisinde yıllar içinde ne kadar fazla gelişme olduğunu görmek çok mutluluk verici. 1921 yılında insülinin Dr.Frederich Bantig tarafından bulunmasının üzerinden daha 100 yıl bile geçmedi. Bu kadar kısa zamanda teknolojik olarak görülen insülin pompasında, hasta hipoglisemi limitine yaklaştığında insülin akımını kesen pompa artık kan şekerinin belli düzeylere gelmesiyle tekrar insülin akımını başlatabilmektedir. Pompa kullanıcılarında bilindiği gibi konvansiyonel yöntemlerle tedavi ir başka teknolojik gelişme B insülin enjeksiyonundan korkan çocuklar için gelişti- gelişmeler sayesinde hastaların kan şekeri regülasyonları daha iyi olmakta ve komplikasyonlar azalmaktadır. Teknolojik gelişmenin yıllar içindeki dağılımını aşağıda görmekteyiz. olanlara kıyasla hipoglisemi % 50-71 daha az görülmektedir. Pompalardaki son teknolojik gelişmeler ile hastanın hipoglisemi ile baş edebilmesi daha kolaylaşmıştır. Ayrıca son günlerde Amerika’da FDA onayı alan bir pompa türünde hastanın kan şekeri belli bir düzeyin üzerine çıkınca pompa kendiliğinden düzeltme bolusu yapabilecektir. rilmiştir. İ-port enjeksiyon portu olarak bilinen bu aparat enjeksiyon bölgesine 3 günlük süreyle takılmakta ve insülin enjeksiyonları buradan yapıldığı için ağrı ve acı olmamaktadır. Ancak, bu uygulamanın sakıncası 3 gün boyunca aynı yere enjeksiyon yapmaya bağlı lipohipertrofilerin görülebilme ihtimalini arttırmasıdır. (Bkz: Resim 1) pompalarının hasta İrahatnsülin açısından giderek daha fazla kullanılabilir hale gelmesi konusunda yapılan çalışmalar sonucu piyasaya en son çıkan 6 www.ankaraendomer.com 2017 yılında Amerika’da piyasaya çıkması beklenen bu pompanın ülkemizde de yakın zamanda kullanılmaya başlanması en büyük dileğimizdir. ÖZEL ANKARA ENDOMER ENDOKRİNOLOJİ MERKEZİ 4. Cadde (Rabindranath Tagore) No: 15/B Yıldız - Çankaya / ANKARA Tel: 0312 441 66 00 Faks: 0312 441 65 00 ENDOMER NEWS Hepimizin bildiği gibi yıllar öncesinde diyabetli hastalara uygulanan diyabetik diyet anlayışı vardı. Tıptaki son gelişmeler sayesinde hastalarımız artık karbonhidrat sayımı yaparak istedikleri her şeyi dengeli ve düzenli bir şekilde yiyebiliyorlar. öğrenmek mümkün değil, bu bağlamda “Endomer” olarak diyabetli hasta ve yakınlarına insülin pompası ve karbonhidrat sayımı eğitimlerini bir program çerçevesinde verdikten sonra kan şekerlerini daha iyi regüle etmelerini sağlayabiliyoruz. bir eğitim sürecinin sonunda diyabette oluşabilecek herhangi bir problemi çözmek için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini daha iyi öğreniyorlar. Geçtiğimiz yaz aylarında da bu eğitimler ve akabinde insülin pompası uygulamalarımız devam Ancak tıbbın her alanında olduğu gibi sadece okuyarak Hastalarımız ve yakınları iyi etti. ÖZEL ANKARA ENDOMER ENDOKRİNOLOJİ MERKEZİ 4. Cadde (Rabindranath Tagore) No: 15/B Yıldız - Çankaya / ANKARA Tel: 0312 441 66 00 Faks: 0312 441 65 00 www.ankaraendomer.com 7