Reçete Nedir? - Manisa Sağlık Müdürlüğü

advertisement
Reçete Nedir?
Reçete, hekim tarafından ilaçla ilgili bilgi ve talimatların
üzerine yazılan, eczacınında bu doğrultuda ilacı hastaya
sunmasına yardımcı olan belgedir.
•
Çok sayıda ilaç “normal reçete” diye adlandırılan reçeteye
yazılır ve böylecenormal izlem ve geri ödeme işlemleri dışında
herhangi bir özel denetim gerektirmeden kullanılır.
•
Bağımlılık yapma ve suistimal edilme riski taşıyan bazı
ilaçlar ise yeşil ve kırmızı reçeteye yazılarak eczaneden satın
alınabilir.
•
Bu tür ilaçlara kontrole tabi ilaçlar denir. Özel izlem ve
denetime tabi olan bazı kan vekan ürünleri vb. ise turuncu/mor
reçetelerle temin edilebilir.
•
Tüm dünyada “etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış” olan ilaçların
reçeteli statüsünden reçetesiz statüsüne geçiş eğilimi
hızlanmaktadır.
Reçetesiz ilaçlar , dünyada 100 milyar doların üzerinde bir satış
rakamı ile, toplam ilaç pazarının yaklaşık yüzde 15'ini
oluşturmaktadır.
1
Ancak dünya eğilimine baktığımızda reçetesiz ilaç, her zaman
geri ödeme listesinden çıkartılmış ya da eczane dışında
satılabilen ilaç anlamına gelmemektedir
Reçetesiz ilaç konusu, Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakereleri
çerçevesinde gündeme gelmiştir. Bu kapsamda çıkartılan “Beşeri Tıbbi
Ürünlerin Sınıflandırılmasına Dair Yönetmelik” (17 Şubat 2005) ile, reçeteli
ürün kriterleri tanımlanmış, bu kriterler dışında kalan ürünlerin “reçetesiz”
olarak satılabileceği karara bağlanmıştır.
Türkiye'de de “reçetesiz ilaç”,geri ödeme listesinden çıkartılmış olan ya da “eczane
dışında satılabilen,
reklamı yapılabilen ilaç” anlamına gelmemektedir. Özellikle ilaçta reklam
konusunda, ilgili Yönetmelik'te yer alan hekim tarafından reçetelenmeyen
ve eczacı danışmanlığında alınan ilacın reklamı yapılabilir hükmü, Türk Eczacıları
Birliği’nin
açtığı dava ile Danıştay'ca kamu sağlığını olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle
iptal edilmiştir. Bir başka deyişle, şu anda ülkemizde reçetesiz ilaç statüsü
bulunmakta, reçetesiz ilacın reklamı yapılamamakta ve eczane dışında
satılamamaktadır.
14.04.15
Sağlık Bakanlığı ilaç şirketinin talebine göre ilgili
Yönetmelik'teki koşulları yerine getiriyorsa, reçeteli ya da
reçetesiz olarak ruhsat vermekte,
O ilacın geri ödeme listesinde olup olmayacağına ise Sosyal
Güvenlik Kurumu karar vermektedir.
•
Bazı ülkelerde, birtakım ilaçlar tezgâh-üstü ilaçlar adıyla eczanelerden reçetesiz
olarak temin edilebilmektedir. Bu tür ülkelerde reçeteli satılması zorunlu
ilaçların ise, reçetesiz temin edilmemesi için çok sıkı önlemler bulunmaktadır.
•
Türkiye’de bu konuya yönelik resmi bir düzenleme yoktur. Bu yüzden de
sadece çok az sayıdaki “reçetesiz satılabilir” ürün dışında Türkiye’de tüm ilaçların
reçete ile satın alınması hükmü bulunmaktadır. Maalesef ülkemizde, antibiyotikler
de dahil “reçetesiz satılması yasak olan pek çok ilacın” sakıncalarına
rağmen, usulüne aykırı şekilde vatandaşlar tarafından kimi eczanelerden
alınabilmesi gibi kötü örnekler vardır.
•
Dolayısıyla, bizde “reçetesiz ilaç satışına yönelik özel düzenleme” olmadığı halde, bir kısım ilacın yurt dışındakilere (bu tür
düzenlemeye sahip ülkelerdekine) öykünerek, onlardaki gibi kullanılmaya kalkılması sağlıksız bir yaklaşımdır ve akılcı olmayan
bu yaklaşımdan kesinlikle uzak durulmalıdır.
•
Bir ilacın seçilmesi ve reçete edilmesinde hekimlerin dört temel kriter
•
gözettiği varsayılmaktadır: Etkinlik, güvenilirlik, uygunluk ve maliyet (5).
•
•
•
•
Reçetesiz bir ilaç etkin ve güvenilir olduğunu kanıtlasa ve maliyet etkili olsada, bu ilacın
hekim veya eczacı denetiminde verilmediğinde, uygunluğunun bilinmesi mümkün
olmayacaktır.
Bilimsel yaklaşıma göre, bir ilacın “uygunluğu” kişiye özgüdür
Son zamanlarda artan özellikle gen tedavisi ve kişiye yönelik ilaç tedavisi çalışmaları, bir ilacın her
bir birey üstünde çok farklı etkiler gösterebileceğini kanıtlamıştır.
Yani Farmakovijilans; "günlük klinik uygulamada ilaçların güvenliği ile ilgili klinik verilerin
toplanması, ilaç uygulamasında karşılaşılan sorunların takibi, sorumlu nedenlerin saptanması,
tanınması, araştırılması, kaydedilmesi, duyurulması ve gerekli önlemlerin alınması" şeklinde
tanımlanabilir. Örgütsel bir çalışmadır.
•
Fakat her şeyden önce, toplumumuzun ilaç kullanım alışkanlığı temel
sorunlardan biri olarak durmaktadır. Yapılan araştırmalar, Türkiye'de ilaç
kullanım alışkanlığı davranışının rasyonel olmadığını açık bir biçimde
göstermektedir. Örneğin bir araştırmaya göre bir çok hasta bakteri ve virüs
arasındaki farkı anlamamakta ve antibiyotiklerin her ikisine karşı da etkili
olduğunu düşünmektedir. Ayrıca aynı çalışmada, katılanların %36.1'inin
antibiyotiklerin ateş düşürdüğüne inandığını, antibiyotiklerin ağrıyı, halsizliği
ve yorgunluğu azalttığına inananların sayısının da azımsanmayacak kadar
çok olduğunu ortaya koyulmuştur.
Hastaların danışmanlık hizmeti almadan kullandıkları ilaçlarda bu
oranın
artıp artmadığına ilişkin bir bilimsel çalışma olmamakla birlikte, bu
oranın
artacağı savı yanlış olmayacaktır. Böyle bir sonucun, hasta sağlığı ve
kamu
maliyesi açısından da önemli başka sonuçlar doğuracağı ortadadır.
14.04.15
Danışmanlık Hizmeti Alınmadan Kullanılan İlaçlarda
Hastanın tedavisinde yetersiz kalınması,
• İstenmeyen etki riskinde artış,
• İlaç etkileşmeleri olasılığında artış,
• Gereksiz tedavi maliyeti, işten kalma ve kazanç kaybı gibi ekonomik
zararlar,• İlaç tedavisinin kalitesinin düşmesi, bunun kaçınılmaz sonucu
olarak
•
artan morbidite ve mortalite,
• Boşa kaynak harcanması, sonuçta temel ilaçlara ulaşılabilirliğin
azalması,
tedavi maliyetinin yükselmesi,
• Psiko-sosyal etkiler (hastaların ilaç bağımlısı olması, ihtiyaç olmadığı
halde ilaca artan talep gibi sonuçlar, kendi kendine ilaç tedavisinin ilk
akla
gelen zararlarını oluşturmaktadır
14.04.15
•
Diğer yandan, genel olarak kamu otoritesi, ilaçların reçeteli statüsünden
reçetesiz statüsüne geçmesinde reçetesiz ilaçlarda artan rekabetin fiyatları
düşürücü etkisini bir kamusal tasarruf olarak görme eğilimindedir. Oysa
rahatça ulaşılabilen ilaçlar hem ilaç kullanım oranını artırmakta, hem de
gereksiz ilaç kullanımının yarattığı sağlık sorunları tedavi ihtiyacı yaratmaktadır.
•
İlaçların reklamının yapılmasının önemli bir sağlık sorunu yaratacağına şüphe
yoktur. Küresel aktörler tarafından ilaç satışını artırmaya
yönelik bir strateji olarak dünyanın gündemine gelen reklam olgusu,
hastanın ihtiyacı olmayan ilaçları almasına yol açabilmektedir.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ' NİN BASIN
AÇIKLAMASI: OTC REKLAM DEMEK, REKLAM
DA ÖLÜM DEMEKTİR! - 18.12.2012
•
Bir Gazetede “İlaçta Yeni Rota Reçetesiz Ürün” başlığıyla yayımlanan haberde, ilaç
sektöründeki karlılığın düşmeye başlamasıyla birlikte ilaç firmalarının azalan kar
marjlarını arttırmaya yönelik çalışmaları olduğu ve firmaların reçetesiz ürüne
(OTC) yöneldikleri bilgileri yer almaktadır. Ancak haberde daha da kaygı verici bir
bilgi var. O da şudur; OTC pazarının büyümesindeki temel etkenlerin “son yıllarda
artış gösteren sağlık alanındaki genel bilinç ve farkındalık seviyeleri” nin artması
olarak gösterilmesi. Öncelikle belirtmek isteriz ki; vatandaşların sağlık alanında
hele ki ilaçlar konusundaki bilgi, bilinç ve farkındalık düzeyinin arttığı ile ilgili
bilimsel bir veri bulunmadığı gibi, OTC gibi hassas bir alanın büyümesinin sadece
bu etkene bağlanmasını da son derece tehlikelidir.
•
ABD'de OTC ilaçları gençler arasında yaygın kullanım açısından
marihuanadan sonra ikinci sırada yer almaktadır. İlaç reklamının
serbest olduğu ABD’de 2006 yılında yapılan bir araştırmada, 12-25 yaş
arası 3 milyondan fazla sayıda gencin, OTC statüsünde bulunan ve
kolay ulaşılan soğuk algınlığı ilaçlarını tedavi dışı amaçlar için
kullandığı ortaya çıkmıştır.
Nitekim Türk Eczacılar Birliği yaptığı Basın Açıklamasında Kulaktan
dolma bilgilerle, tavsiye üzerine ilaç kullanım oranının yüksek olduğu
ülkemizde, OTC kurallarının sağlık alanındaki bilinç ve farkındalık
düzeyinin arttığı iddiası üzerine kurulamayacağını Reçeteli yahut
reçetesiz ilaçta her türlü reklamın ölüm demek olduğunu, reçetelireçetesiz ilaç ayrımı yapılmadan ilaçta her türlü reklamın önüne
geçilmesini talep ettiklerini ve OTC’ye hayır dediklerini belitmişler ve
Ülkemizdeki sağlık okur-yazarlığının henüz istenilen seviyeye
ulaşmadığını, buna bağlı olarak ilaçların hekim gözetiminde ve hekim
tavsiyesiyle, sadece eczaneden ve eczacı danışmanlığıyla alınması
gerekliliği üzerinde durmuşlardır.
14.04.15
Avrupa Adalet Divanı “eczanenin sahibi ve mesul müdürü
eczacıdır” deyip “etik eczane modelini” destekleyen bir karar
aldı. Bu kararın reçetesiz ilaçların eczane dışında satılması
girişimleri konusundaki yaklaşımlarını da etkileyeceğini
umuyoruz.
Eczanenin bir ticarethane değil, sağlık merkezi olduğu gerçeği,
ilacın eczacı danışmanlığında verilmediğinde en iyi ihtimalle
düşük etkili, en kötü ihtimalle de öldürücü olabileceği gerçeği ile
yan yana duruyor. Bizler, hastalarımızın sağlığı için,
OTC ile mücadele etmek durumundayız
OTC (Over The Counter-Tezgah
Üstü Ürünler
•
•
•
•
•
OTC; “tezgah üstü” anlamında olup, OTC İlaçlar günlük hayatta sıkça
rastlanan basit rahatsızlıkların giderilmesi için, hekim müdahalesi
olmaksızın,
gerektiğinde sadece eczacının tavsiyesiyle kullanılmasında tıbbi
sakınca
olmayan, kısa bir süre kullanılmak üzere, güvenli ve belirtilen
endikasyonlar
için etkili oldukları kabul edilmiş ilaçlardır
OTC olarak adlandırılan ilaçların tanımı, hem her yerde satılabilen
hem de sadece eczanelerde satılabilen ilaçları kapsamaktadır ve
her iki gruba giren ilaçlar da reçetesiz ilaçlar kapsamına girmektedir.
Bu kategoriye giren terapötik sınıflandırmalar şunlardır:
•
a) Antiseptikler,
•
b) Analjezikler ve Antipiretikler,
•
c) Vitamin ve Mineral Suplemanları,
•
d) Antasit ve Gastrointestinal İlaçlar (Antasitler, Laksatifler, İshal
•
Kesiciler ve Antihelmentikler),
e) Antitüssifler,
f) Antihistaminikler,
g) Burun Tıkanıklığı Gidericiler,
h) Deri ve Lokal İlaçlar,
ı) Hemoroid Bileşimleri,
i) Antifungal İlaçlar.
14.04.15
Bir ilacın OTC olabilmesi için; Dünya Sağlık Örgütü'nün 2000 yılında
hazırlamış olduğu 'Kendi Kendine İlaçla Tedavide Kullanılan Tıbbi Ürünlerin
Düzenlenmesi İçin Rehber' uyarınca üç özelliği barındırması gerekir:
• Aktif madde: Amaçlanan dozda aktif maddenin doğasında düşük
zehirleyiciliği olmalıdır.
• Kullanım amacı: Kullanım amacı kendi kendine ilaçla tedavi için uygun
olmalıdır. Ürünün kullanımı, teşhisi ve tıbbi dikkat gerektiren bir durumun
tedavisini boş yere geciktirmemelidir
• Ürün özellikleri: Ürün onu istenmez yapacak özelliklere sahip olmamalı,İlaç
tedavisinin izlenmesi için doktor gözetimi gerektirmemeli, belirginoranda bağımlılık
ve zarar riski teşkil etmemeli, veya ciddi ters reaksiyonlasonuçlanacak çokça
kullanılan yiyecek ve ilaçlarla etkileşim gibi sınırlayıcıözellikler göstermemelidir
BTC (Behind The Counter-Tezgah
Arkası Ürünler)
BTC, OTC ve reçetesiz ilaç arasında bulunan ara bir kategoridir ve sadece
eczacıya danışıldıktan ve kimlik tespiti yapıldıktan sonra alınabilecek ilaçları
ifade eder. Uygulamanın amacı, bazı ilaçlara reçetesiz erişimi
engellemek ve eczacıların ilaçların yanlış kullanımın engellenmesindeki
rolünün sürdürülmesidir. Artık gelişmiş ülkelerin hemen hiçbirinde
bir ilaç BTC olmadan OTC olamamaktadır. Örneğin etkili bir dekonjestan
olan pseudoefedrinin metamfetamin üretiminde kullanıldığı tespit edildikten
sonra (metanfetaminin hafıza kaybı, agresyon, şiddet, paranoya, halisünasyon
ve potansiyel kalp ve beyin hasarına neden olduğu bilinmektedir) bu ilaç
pek çok ülkede BTC kategorisine geçirilmiştir.
OTC ve BTC Kategorilerinin
Karşılaştırılması:
OTC
Tezgah üstü ürünler
Herkes
- Herkes alabilir
- İlaç suiistimali riski artar
- İlaç bağımlılığı riski artar
- İlaç-ilaç etkileşimi riski
artar
- İlaç harcaması artar
- Sağlık riskleri artar
- Diğer sağlık sorunları
gözden kaçabilir
BTC
Tezgah arkası ürünler
Sadece eczacı
- Herkes alamaz
- İlaç suiistimali önlenir
- İlaç bağımlılığı önlenir
- İlaç-ilaç etkileşimi önlenir
- İlaç harcaması kontrol
edilir
- Sağlık riskleri minimize
edilir
- Diğer sağlık sorunlarının
yakalanması ihtimali artar
2
5
SORUMLULUK SAHİBİ TARAFLAR
•
Hekim
•
Eczacı
•
Hemşire
•
Diğer sağlık personeli
•
Hasta/ hasta yakını
•
Üretici
Reçetesiz İlaç, İlaç Toplam
Maliyetini Azaltmaz!
Kamu maliyesi baskısı altında bazı ilaçların
reçetesiz statüsüne geçirilmesinin
hem ilaç fiyatlarını baskılayacağı hem de
önemli bir kısmının kamunun geri
ödemesi listesinden çıkartılarak cepten
ödenmesi ile tasarruf sağlanacağı,
bu tasarrufun da “kronik ve acil hastaların
ilaçlarının daha kolay karşılanması
için kullanılacağı” ileri sürülmektedir
Türkiye'de kişi başına ilaç harcaması 110 dolar
olup, bu rakam diğer
Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça düşüktür. Aynı
zamanda GSMH'den
sağlık ve ilaç harcamaları için ayrılan yüzde de
diğer OECD ülkelerine göre
düşüktür. Bütün bunların ötesinde, ortak
toplumsal hayatın önemli
bileşenlerinden bir tanesi olan sağlık alanı,
sadece tasarruf amacıyla tasarruf
edilemeyecek bir alandır. Sağlıkta yapılan her
türlü tasarruf, ilaca ve sağlığa
erişememe anlamına geleceğinden, arkasından
çok daha büyük toplumsal
ve ekonomik maliyetleri getirmeye gebedir.
Reçetesiz İlaç Geri Ödenmez İlaç
Olmamalıdır!
Reçeteli / reçetesiz ilaçların sınıflandırılması, fiyatlandırma politikaları ve
geri ödeme kapsamına alınıp alınmayacağı gibi politikalar oluşturulurken
tüm ülkeler ilaç pazarının kapsamını, büyüklüğünü, etkinliğini ve güvenilirliğini
etkileyen şu kriterleri kendileri için göz önünde bulundurmak durumundadır;
Siyasi, sosyal ve ekonomik ortam :
- Ekonomik istikrar
- Nüfusun eğitim seviyesi
- Nüfusun gelir seviyesi
Sağlık sektörünün yapısı :
- Devletin sağlık harcamaları
- Eczacıların rolü
- Tüketicilerin rolü
- İlaç sanayinin rolü
Bu bakımlardan, ilaçların reçeteli ya da reçetesiz olarak sınıflandırılması,
onların geri ödeme listesindeki yerlerinden ayrı olarak düşünülmelidir. Bir
başka deyişle, bir ilacın reçetesiz olması, geri ödeme listesinden
çıkartılması
için bir gerekçe oluşturmamalıdır. Minör rahatsızlıklar denilen belirli
hastalıklar,
ilaca ulaşılamadığı durumlarda ölümcül olabilmektedir. Örneğin TÜİK
96
Türkiye İçin Durum Ve Sonuçlar
verilerine göre vitaminsizlik nedeniyle 2005 yılında 62 kişi hayatını
kaybetmiştir. Aynı yıl grip nedeniyle ölenlerin sayısı 4'tür (20).
İlaç Sadece Eczanede ve Eczacı Danışmanlığında
Satılır!
Eğitim seviyesinin istenilen düzeyde olmadığı, sağlık sisteminin net bir
şekilde oturtulamadığı ve ekonomik koşulların sıkıntılı olduğu
ülkemizde
bazı Avrupa ülkelerindekilere benzer uygulamalara geçilmesi büyük
sıkıntıları
da beraberinde getirme potansiyeline sahiptir. Kaldı ki ABD ve Avrupa
Birliği ülkelerinde de farmasötik sektöründeki bu değişimler yavaş
yavaş
etkilerini göstermeye başlamış, eczane dışı oluşumlardan bir sağlık
profesyonelinin danışmanlığı olmaksızın karşılanan OTC ilaçlarının
güvenirliliği
gündeme alınmaya başlanmış ve listeler yeniden değerlendirme
sürecine
alınmıştır.
Liberal sisteme ilk geçiş yapan ülkelerden biri olan Amerika'da
ve sırasıyla diğer ülkelerde yeni yeni ortaya çıkan OTC ve
reçetesiz ilaç
arasındaki BTC kategorisi yaşanılan bu tedirginliğin bir
sonucudur. Bu
kategori sadece eczacıya danışıldıktan ve kimlik tespiti
yapıldıktan sonra
alınabilecek ilaçları ifade eder. Reçeteli ve reçetesiz ilaç ayrımı
yapılırken,
BTC kavramıyla önemi bir kez daha kabul edilmiş olan, ilacın
halka
sunulmasında eczacı danışmanlığının kritik rolünün dikkate
alınması
gerekmektedir.
TEŞEKKÜRLER!!!
Download