BMMYK YÜRÜTME KOMİTESİ KARARLARI ÖNSÖZ Bu Koleksiyon, (halihazırda 51 Devleti içeren) Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Yürütme Kurulu’nun 1975 yılında Uluslararası Korumaya ilişkin Alt Komiteyi kurmasından beri yıllık oturumlarında mültecilere sağlanan uluslararası koruma konusunda benimsediği kararları (Kararlar) içermektedir. Koleksiyon, Yürütme Kurulu’nun müteakip oturumlarında benimseyeceği kararların da eklenebilmesi için bir klasör halinde hazırlanmıştır. Mültecilere sağlanan uluslararası korumaya ilişkin kararlar, mülteci hukukunun oluşturulması ve geliştirilmesi açısından son derece önemli bir kaynak teşkil etmektedir. Kararların Devletler üzerinde hukuki bağlayıcılığı olmasa da, mültecilerle ilgili belirli konularda uluslararası mutabakatı ortaya koymaktadırlar ve uluslararası mülteci hukukunun gelişiminde olumlu bir katkı sağladıkları kabul edilmiştir. Kararlar aşağıdakiler dahil bir dizi kapsamlı konuyu içermektedir: - uluslararası belgelere erişim, iltica, zulüm riski olan yere geri göndermeme, sınırdışı, suçluların geri gönderilmesi, mülteci statüsünün tayin edilmesi, mülteci hukukunun yayılması, gönüllü geri dönüş, sınırlar dahilinde yerinden edilenler, vatansızlık, ailenin yeniden birleştirilmesi ilkesi gibi ilgi alanına giren genel konular. - mülteci çocuklar ve mülteci kadınlar gibi belirli grupların korunma ihtiyaçları. - mülteci kamplarına yönelik askeri saldırılar ve denizde bulunan sığınmacıların kurtarılması gibi korumayla ilgili kritik durumlarda ortaya çıkan çeşitli sorunlar. Kararların Türkçe’ye tercümesi için gereken fon Ankara’daki Kanada Büyükelçiliği tarafından sağlanmıştır ve tercümeler Türkiye’deki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Temsilciliği’nin teknik gözetimi altında Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (ASAM) tarafından yürütülmüştür. Bu çalışma esas olarak mülteci ve sığınmacılar konusunda farklı düzeylerde çalışan Türk hükümeti yetkilileri, hakimler, avukatlar ve sivil toplum örgütlerinin personeli tarafından mültecilerin korunmasında bir araç olarak kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Kararlar koleksiyonu, ayrıca, Üniversite kütüphaneleri ve öğrenciler için bir başvuru metin oluşturmanın yanısıra Türkiye’de mültecilere ilişkin konularda düzenlenen seminerler, eğitim kursları ve konferanslarda yararlanılmak üzere temel bir dokümantasyon oluşturacaktır. Mültecilere sağlanan uluslararası koruma konusundaki kararlar ile bu kararların mülteci hukuku ile olan etkileşiminin bilinmesi, mülteciler ve uluslararası korumaya ihtiyaç duyan diğer kişilerle ilgili olarak çalışan tüm hukukçular açısından son derece önemlidir. Bu şekilde, kararlar ile mültecilerle ilgili geleneksel düzenlemeler birbirlerini tamamlar ve mültecilere sağlanan korumanın hukuki dayanağı genişletilmiş olur. Ayrıca, bu çalışmanın nihai hale getirilmesinde büyük bir özveri ile çalışan BMMYK stajyerlerine de minnettarlığımızı ifade etmek isteriz. Rana Dayıoğlu, Melda Efe, Özsel Beleli, profesyonel tercümanlarla olan temasları sağlayıp, tercümelerin kontrolünde büyük çabalar sarfetmişlerdir. Bu koleksiyonun, mülteci sorununun hukuki yönüyle ilgilenen herkese ve hükümet yetkililerine yardımcı bir kılavuz olması temenni edilmektedir. İÇİNDEKİLER YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI KARARLAR Adı Yılı Sayfası No.su Adı 1 (XXVI) 2 Yılı Sayfa Alt Komite’nin Kurulması ve Genel 1975 7 (XXVII) Alt Komite’nin Çalışması ve Genel 1976 9 3 (XXVIII) Genel 1977 11 4 (XXVIII) Uluslararası Belgeler 1977 12 5 (XXVIII) Sığınma 1977 13 6 (XXVII) Zulüm riski olan yere geri göndermememe 1977 14 7 (XXVIII) Sınır Dışı Etme 1977 15 8 (XXXVIII) Mülteci Statüsünün Belirlenmesi 1977 16 9 (XXVIII) Ailenin Yeniden Biraraya Gelmesi 1977 19 10 (XXVIII) Koruma Personeli 1977 20 11 (XXIX) Genel 1978 21 12 (XXIX) Mülteci Statüsünün Belirlenmesinin Sınıraşırı Etkisi 1978 24 13 (XXIX) Mültecilerin Seyahat Belgeleri 1978 26 14 (XXX) Genel 1979 29 15 (XXX) İltica Edecek Ülke Bulamayan Mülteciler 1979 31 16 (XXXI) Genel 1980 35 17 (XXXI) Mültecilerle İlgili Suçluların İadesi Sorunları 1980 37 18 (XXXI) Gönüllü Geri Dönüş 1980 39 19 (XXXI) Geçici Sığınma 1980 41 20 (XXXI) Denizdeki Sığınmacıların Korunması 1980 43 21 (XXXII) Genel 1981 45 22 (XXXII) Kitlesel Sığınma Durumunda Sığınmacıların Korunması 1981 48 23 (XXXII) Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılmasına İlişkin Sorunlar 1981 53 24 (XXXII) Ailenin Yeniden Biraraya Getirilmesi 1981 55 25 (XXXII) Genel 1982 57 26 (XXXIII) 1982 60 27 (XXXIII) 1982 61 28 (XXXIII) 1982 63 29 (XXXIV) Çalışma Grubunun Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılmasına İlişkin Sorunlar Konusundaki Raporu Güney Afrika ve Başka Yerlerdeki Mülteci Kamplarına ve Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri Saldırılar Diğer Unsurların Yanısıra Mülteci Statüsünün Belirlenmesine ilişkin Ulusal Usullerde BMMYK’nın Rolü Bağlamında Mültecilerin Statüsünün Belirlenmesi Konusunda Uluslararası Mülteci Komitesi İle İlgili Bütünün Alt Komitesinin Daha Önce Almış Olduğu Kararların Takibi Genel 1983 65 30 (XXXIV) 1983 68 31 (XXXIV) Mülteci Statüsünün Tanınmasına ya da Sığınmaya Yönelik Açıkça Dayanaksız Olan ya da Suiistimale Açık Başvurular Sorunu Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılması 1983 70 32 (XXXIV) 1983 71 33 (XXXV) Güney Afrika ve Başka Yerlerdeki Mülteci Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri Saldırılar Genel 1984 73 34 (XXXV) 1984 75 35 (XXXV) Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılması İle İlgili Sorunlar Mültecilerin Kimlik Belgeleri 1984 76 36 (XXXVI) Genel 1985 79 37 (XXXVI) Orta Amerika Mültecileri ve Cartegena Bildirgesi 1985 81 38 (XXXVI) Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılması 1985 82 39 (XXXVI) Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma 1985 84 40 (XXXVI) Gönüllü Olarak Geri Dönüş 1985 86 41 (XXXVII) Genel 1986 89 42 (XXXVII) Uluslararası Belgelere Erişim ve Bunların Uygulanması 1986 92 43 (XXXVII) 1986 94 44 (XXXVII) Mülteci Statüsü ile İlgili 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne dair Cenevre Bildirgesi Mültecilerin ve Sığınmacıların Alıkonması 1986 96 45 (XXXVII) Mülteci Kampları ve Yerleşimlerine Yapılan Askeri ve Silahlı Saldırılar 1986 98 46 (XXXVIII) Genel 1987 101 47 (XXXVIII) Çocuk Mülteciler 1987 105 48 (XXXVIII) 1987 109 49 (XXXVIII) Mülteci Kampları ve Yerleşimlerine Yapılan Askeri veya Silahlı Saldırılar Mülteciler için Seyahat Belgeleri 1987 112 50 (XXXIX) Genel 1988 115 51 (XXXIX) Mülteci Hukukunun Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması 1988 118 52 (XXXIX) Uluslararası Dayanışma ve Mülteci Koruması 1988 120 53 (XXXIX) Kaçak Seyahat Eden Sığınmacılar 1988 122 54 (XXXIX) Kadın Mülteciler 1988 124 55 (XL) Genel 1989 127 Kamplarına ve 56 (XL) Kalıcı Çözümler ve Mülteci Koruması 1989 130 57 (XL) Mültecilerin Statüsüne dair 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolünün Uygulanması 1989 132 58 (XL) Kendilerine Halihazırda Korunma Sağlanan Bir Ülkeden Düzensiz Bir Şekilde Ayrılan Mülteciler ve Sığınmacılar Sorunu 1989 134 59 (XL) Çocuk Mülteciler 1989 137 60 (XL) Kadın Mülteciler 1989 139 61 (XLI) Genel 1990 143 62 (XLI) Uluslararası Koruma Bildirisi 1990 145 63 (XLI) Çözümler ve Koruma 1990 148 64 (XLI) Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma 1990 149 65 (XLII) Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar 1991 66 (XLII) Çalışma Grubu’nun Çözümler Ve Koruma İle İlgili Raporu 1991 67 (XLII) 1991 68 (XLIII) Bir Koruma Düzenlemesi Olarak Yeniden Yerleşim (Üçüncü Bir Ülkeye Yerleşim) Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar 69 (XLIII) Statü’nün Durdurulması 1992 70 (XLIII) Oturumlar Arası Toplantılarla İlgili Karar 1992 71 (XLIV) Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar 1993 72 (XLIV) Mültecilerin Kişisel Güvenliği 1993 73 (XLIV) Mülteci Koruması Ve Cinsel Şiddet 1993 74 (XLV) Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar 1994 75 (XLV) Ülkesinde Yerinden Edilmiş Kişiler 1994 76 (XLV) Mülteciler Ve Afrika’da Zorla Yerinden Edilmiş Nüfusa İlişkin Afrika Birliği Örgütü/BMMYK Anma Sempozyumu Önerileri 1994 77 (XLVI) 1995 78 (XLVI) Yürütme Komitesi’nin Uluslararası Mülteci Koruması’na İlişkin Olarak Aldığı Kararlar Vatansızlığın Önlenmesi Ve Azaltılması Ve Vatansız Kişilerin Korunması 79 (XLVII) Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar 1996 80 (XLVII) Bir Koruma Çerçevesine Bağlı Kapsamlı Ve Bölgesel Yaklaşımlar 1996 81 (XLVIII) Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar 1997 82 (XLIX) Koruma Amaçlı Sığınma Konusunda Alınan Kararlar 1997 83 (L) BMMYK Personeli Ile Diğer İnsani Personelin Güvenliğiyle Ilgili Karar 1997 1992 1995 EK 84 Çocuk Ve Genç Mültecilere İlişkin Karar 1997 (LI) 85 Uluslararası Korumaya Ilişkin Karar 1998 86 Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar 1999 87 Mülteci Ailerinin Korunması (XLIX) 89 Uluslararası Koruma Hakkındaki Karar 2000 Uluslararası Korumaya ilişkin Genel Karar 2002 (LI) 92 LIII 1975 (Yürütme Komitesi-26. Oturum) ULUSLARARASI KORUMA BÜTÜNÜ İÇİNDE BİR ALT KOMİTE OLUŞTURMAYA YÖNELİK OLARAK ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI KONUSUNDA YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN 1 ALINAN KARARLAR No. 1 (XXVI) ALT KOMİTENİN KURULMASI VE GENEL Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiser’e bu çok önemli ve ayrıca zor alandaki görevlerini yerine getirmesinden dolayı takdirlerini iletmiş ve mültecilere karşı işlenen çeşitli ve aleni insan hakları ihlalleri konusundaki kaygılarını tümüyle paylaşmıştır; (b) Birleşmiş Milletlere Üye Olan Devletleri ve üye olmayan Devletleri, mültecilerin korunmasına ilişkin insani ilkelere tümüyle saygı göstermeye ve ayrıca Mültecilerin Statüsü ile ilgili 1951 Sözleşmesi ve bu sözleşmenin 1967 Protokolünün hükümlerine uymaya ve hiçbir mültecinin zulmünden kortuğu bir ülkeye zorla geri gönderilmemesi ilkesine titizlikle uymaya çağıran bir başvuru yapılması konusundaki teklifi tümüyle onaylamıştır; (c) Mülteci sorununun evrensel niteliğini korumaya yönelik olarak, daha çok sayıda Devletin mültecilerin statüsüyle ilgili uluslararası düzenlemeleri kabul etmesi gerektiğini ve bu düzenlemelerin taşıdıkları lafz ve ruha göre tam olarak uygulanmaları gerektiğini vurgulamıştır; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/10012 Ek I)’de yer almaktadır. 1975 (Yürütme Komitesi-26. Oturum) (d) Bölgesel Sığınmaya dair Sözleşmenin taslağını değerlendirmek üzere, düşünüldüğü gibi tam yetkili temsilcilerin bir konferansta biraraya gelmesini ele almış ve bu konferansla ilgili masrafların Birleşmiş Milletler olağan bütçesinden karşılanmasını önermiştir; (e) Komitenin yukarıdaki (d) maddesinde ortaya koyulan görüşlerinin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na iletilmesini teklif etmiştir; (f) Aile bütünlüğüne ilişkin temel ilkelere uygun olarak, mülteci ailelerinin üyelerinin menşe ülkelerinden ayrılmalarına izin verilmesi suretiyle, aileleriyle yeniden bir araya gelmeleri için her türlü olanağın tanınması gerektiğini vurgulamıştır; (g) Yüksek Komiser’in temel koruma sorunlarını tespit etmek amacıyla bireysel olayları araştırma konusunda gösterdiği süregelen çabaları takdirle karşılamış ve Hükümetlerin bu tür sorunların hızla çözümlenmesine katkıda bulunmaları gereğini önermiştir; (h) İlke olarak yürütme komitesinin oturumları sırasında toplanabilecek ve mülteci korumasının daha teknik yönlerini daha ayrıntılı olarak inceleyerek bulgularını Komiteye rapor etmek üzere bir Uluslararası Koruma Alt Komitesinin kurulmasına kararvermiştir. 1976 (Yürütme Komitesi-27. Oturum) ULUSLARARASI KORUMA ALT KOMİTESİ İLE MÜLTECİLERİN ULUSLARARASI KORUMASI KONUSUNDA YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN 1 ALINAN KARARLAR No. 2 (XXVII) ALT KOMİTENİN ÇALIŞMASI VE GENEL Yürütme Komitesi, (a) Mültecilerin insan haklarına ve mültecilerle ilgili hukuki belgeler uyarınca tanınmış bulunan haklarına yönelik olarak tekrarlanmakta olan ciddi ihlaller konusuyla yakından ilgilenmektedir ve özellikle de güvenlikleri tehlikede olan çeşitli mülteci gruplarının durumundan kaygılanmaktadır; (b) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne yapılan yeni katılımları memnuniyetle karşılamış ve tüm Hükümetleri bu düzenlemelere katılmaya ve bunların hükümlerini ciddiyetle dikkate almaya davet etmiştir; (c) Yüksek Komiserliğin, mülteci statüsünün tanınmasıyla ilgili ulusal uygulamalar ve usuller de dahil olmak üzere, 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’nün çeşitli üye Devletler tarafından benimsenerek uygulamaya konmasını izlemeye devam etmesini ve Yürütme Komitesine uygun bir süre içinde bu konuda bir rapor sunmasını önermiştir; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Belgesi No:12A (31/12/ Ek I)’de yer almaktadır. 1976 (Yürütme Komitesi-27. Oturum) (d) Bir Bölgesel Sığınma Sözleşmesi hazırlamak ve kabul etmek üzere, Tam Yetkili Temsilciler Konferansının toplanması yönünde alınan Genel Kurul kararını memnuniyetle karşılamıştır; (e) Mültecilerin korunması konusundaki sorunlarla ilgilenen sivil toplum kuruluşlarının bundan sonraki Tam Yetkili Temsilciler Konferansı’na gözlemci sıfatıyla katılmak üzere davet edilmelerini önermiştir; (f) Memleketlerini küçük teknelerle terketmiş olan ve kurtarılmaya ya da bir ülkeye öncelikle sığınmacı olarak kabul edilmeye ve daha sonra nihai yerleşime ihtiyacı olan mültecilerin akıbetinden büyük bir endişe duymaktadır; (g) Devletleri, 1910 Brüksel Sözleşmesi ve 1958 Birleşmiş Milletler Açık Denizler Sözleşmesi’nde belirtildiği gibi, kişilerin denizde kurtarılmalarına ilişkin yasal hükümlere titizlikle uymaya ve bu yasal düzenlemelerin hükümlerine gemi kaptanı tarafından her türlü şart altında saygı gösterilmesini sağlamak üzere her türlü çabayı göstermeye çağırmıştır; (h) Ayrıca Devletlerden: (i) Denizde kurtarılmış ya da doğrudan deniz yolu ile gelmiş olan mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere ilk sığınma hakkı tanımalarını; ve (ii) İlk sığınma ülkelerinde kalıcı ikamet hakkı elde edememiş olan kişilere yeniden yerleşme fırsatları tanımalarını talepte etmiştir; (i) Koruma alanındaki rolünü genişletme yönündeki ihtiyacı tekrarlamış ve koruma konusunda yoğunlaşarak bu alandaki mevcut sorunları tespit ederek gerekli çözümleri önermek üzere, koruma alanında bir Alt Komitenin oluşturulmasını memnuniyetlekarşılamıştır; (j) Alt Komitenin, Yürütme Komitesinin yirmi sekizinci oturumundan bir gün önce toplanmasınakararvermiştir. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK ALINAN KARARLAR No. 3 (XXVIII)GENEL Yürütme Komitesi, 1 (a) Bir dizi olayda, mültecilerin temel insan haklarına halen saygı gösterilmemesinden ve mültecilerin, non-refoulement (zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesi) ilkesi göz ardı edilerek fiziksel şiddete, nedensiz ve uzun süre alıkonma uygulamasına ve zorla geri gönderme uygulamasına maruz kalmalarından kaygılanmaktadır. (b) Yüksek Komiser tarafından uluslararası koruma alanında gösterilen çabaları takdir etmiş ve bu çalışmaların özellikle mültecilerin temel haklarının tehlike altında bulunduğu alanlarda devam ettirilmesi ve yoğunlaştırılması yönündeki acil gereksinimi müşahade etmiştir. (c) Uluslararası Koruma Bütünü bünyesinde mevcut sorunları incelemek ve bu alanda gerekli çözüm önerilerinde bulunmak üzere bir Alt Komite’nin kurulmuş olmasından duyduğu memnuniyetini yeniden ifade etmiştir. (d) Uluslararası Koruma Bütünü bünyesindeki Alt Komitenin, Yürütme Komitesinin yirmi dokuzuncu oturumunun açılmasından hemen önce bir tam gün süreyle toplanmasına karar vermiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/32/12/ Ek I)’de yer almaktadır. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) No. 4 (XXVIII)ULUSLARARASI BELGELER* Yürütme Komisyonu, (a) Komitenin yirmi yedinci oturumundan bu yana, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne yalnızca bir yeni Devletin katılmış bulunmasını üzüntüyle karşılamıştır; (b) Ayrıca, çok sayıda Devletin bu belgeye taraf olmadığını belirtmiş ve daha fazla katılım olmasını teşvik etmek üzere, Yüksek Komiser’in en yüksek düzeyde yoğun ve kararlı bir girişimde bulunmasını önermiştir; (c) Bunun yanı sına, böyle bir girişimin, bazı Devletlerce halen korunmakta olan coğrafi sınırlamanın, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü kapsamındaki yükümlülükleri doğrultusunda kaldırılmasını teşvit etmek üzere genişletilmesini ele almıştır; (d) Özellikle henüz 1951 Sözleşmesini veya 1967 Protokolüne katılmamış olan ya da bu belgelerden kaynaklanan yükümlülükleri coğrafi sınırlama ile kısıtlanmış olan Devletler açısından, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevine temel oluşturan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Statüsünün asli önemini teyit etmiştir; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMI YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANAN KARAR. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) No. 5 (XXVIII)SIĞINMA* Yürütme Komisyonu, (a) Devletlerin genel olarak liberal sığınma uygulamalarını izlemeye devam ettiğini bildiren Yüksek Komiser raporunu memnuniyetle öğrenmiştir; (b) Bununla birlikte Yüksek Komiser raporuna göre, sığınmacıların kendilerine geçici sığınma hakkı verecek bir ülke bulmakta dahi zorlandığı ve geçici veya kalıcı sığınma taleplerinin reddedilmesinin, söz konusu kişiler açısından bir dizi ciddi sonuca yol açtığı birtakım olayların meydana gelmeye devam etmesinden kaygı duymaktadır; (c) Yüksek Komiser’in Hükümetlerin dikkatini sığınma alanında mevcut çeşitli uluslararası enstrümanlara çekmesini istemiş ve bu enstrümanların insani bakış açısından taşıdıkları temel önemi yeniden dile getirmiştir; (d) Hükümetlerden, doğrudan kendi topraklarına gelmiş olan mültecilere kalıcı veya en azından geçici sığınma hakkı verirken liberal uygulamaları benimsemeleri ya da benimsemeye devam etmeleri talebinde bulunmuştur; (e) Hükümetlere, Yüksek Komiser’in işlevlerini 14 Aralık 1950 tarihli Genel Kurul Kararı 428(V)’ye göre yerine getirmesinde –özellikle sığınma konusunda- Yüksek Komiser ile uluslararası dayanışma ruhu içinde işbirliği kurma çağrısında bulundu; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMI YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) No. 6 (XXVIII)ZULÜM RİSKİ OLAN YERE GERİ GÖNDERMEME* Yürütme Komisyonu, (a) Zulüm riski olan yere geri göndermemeye ilişkin temel insani ilkenin evrensel ve bölgesel düzeyde kabul edilen çeşitli uluslararası düzenlemelerde ifade edildiğini ve genel olarak Devletler tarafından kabul edildiğini hatırlatarak; (b) Yüksek Komiser tarafından verilen bilgiye göre zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin yaygın bir şekilde uygulandığı görülen bir ilke olmasına rağmen, bu ilkenin belirli olaylarda göz ardı edilmiş olmasından derin bir kaygı duyduğunu ifade etmiştir; (c) Daha önce resmi anlamda mülteci olarak tanınıp tanınmamış olmalarından bağımsız olarak, menşe ülkelerine geri dönmeleri halinde zulüm görebilecek olan kişiler açısından zulüm riski olan yeri geri göndermeme ilkesinin -gerek sınırda gerekse bir Devletin toprakları içinde- dikkate alınmasının asli önemini tekrarlamıştır. *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) No. 7 (XXVIII)SINIRDIŞI ETME* Yürütme Komisyonu, (a) 1951 Sözleşmesi’ne göre, bir Taraf Devletin sınırları içinde hukuka uygun olarak bulunan mültecilerin sınır dışı edilmeye karşı genel olarak korunduğunu ve Sözleşmenin 32. Maddesine göre bir mültecinin sınır dışı edilmesine ancak isnisnai durumlarda izin verildiğini ifade etmiştir; (b) Sınırdışı etme uygulamasının bir mülteci ve mültecinin rekafatindeki birinci dereceden ailesi için çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etmiştir; (c) 1951 Sözleşmesi’nin 32.Maddesine uygun olarak, bir mülteciye karşı girişilen sınırdışı etme işleminin çok istisnai durumlarda ve ancak tüm koşullar gerektiği gibi göz önüne alındıktan ve bununla birlikte mültecinin menşe ülkesinden başka bir ülkeye kabul edilme olasılığının da gözden geçirilmesinden sonra uygulanmasını önermiştir; (d) Bir sınır dışı etme işleminin uygulanamadığı durumlarda Devletlerin suçlu mültecilere, ulusal suçlulara uyguladığı muameleyi göstermesini ve Devletlerin bu ilkeye geçerlilik kazandıran uluslararası bir belgeyi gündeme getirme olasılığını incelemelerini önermiştir; (e) Bir sınır dışı etme kararının, ancak ulusal güvenlik veya kamu düzeni nedenleriyle kesinlikle gerekli olması halinde hapis veya gözaltı ile birlikte uygulanabileceğini ve hapis veya gözaltının aşırı derecede uzatılmaması gerektiğini önermiştir. *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMI YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) No. 8 (XXVIII)MÜLTECİ STATÜSÜNÜN BELİRLENMESİ* Yürütme Komisyonu, (a) Mülteci statüsünün belirlenmesine ilişkin usullerin önemiyle ilgili olarak Yüksek Komiser tarafından verilen raporu göz önüne almıştır; (b) 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolünü imzalayan Devletlerin ancak belirli bir bölümünün, bu düzenlemelere bağlı olarak mülteci statüsünü resmi olarak belirlenmesine yönelik usuller oluşturduğunu belirlemiştir; (c) Bununla birlikte, bu usullerin bazı Hükümetlerce etkin bir şekilde ele alınmakta olduğunu memnuniyetle görmüştür; (d) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne taraf olan ve şimdiye kadar bu çalışmayı yapmamış olan tüm Hükümetlerin söz konusu usulleri oluşturmak üzere yakın gelecekte adımlar atacağını ve bu tür usullere BMMYK’nin gerektiği gibi katılması konusunda olumlu görüş bildireceğini ümit ettiğini ifade etmiştir; (e) Mülteci statüsünün belirlenmesine ilişkin usullerin aşağıdaki temel gereklilikleri yerine getirmesini önermiştir: (i) başvuru sahibinin kendisini sınırda ya da Taraf Devletin topraklarında mukim olarak bildirdiği yetkili görevli (örn. Göçmen memuru veya sınır görevlisi polis), ilgili uluslararası belgelerin kapsamı içinde olabilecek olaylarda açık talimatlar almış olmalıdır. Görevliden, zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine uygun olarak hareket etmesi ve bu tür olayları daha yüksek bir makama göndermesi istenmelidir. *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) (ii) Başvuru sahibi izlenecek usul konusunda gereken rehberliği almalıdır. (iii) Mülteci statüsü konusunda gelen talepleri inceleme ve ilk aşamada bir karar alma sorumluluğuna sahip olan ve açık bir şekilde tanımlanmış bir makam (mümkün olduğu takdirde tek bir merkezi makam) bulunmalıdır. (iv) Başvuru sahibine, başvurusunu ilgili makamlara iletmek üzere yetkili bir çevirmenin hizmeti de dahil olmak üzere, gerekli olan olanaklar tanınmalıdır. Başvuruda bulunan kişilere ayrıca bu konuda gerektiği gibi haberdar edilerek, BMMYK’nin bir temsilcisi ile temasa geçme fırsatı verilmelidir. (v) Başvuru sahibi bir mülteci olarak tanınacak olursa, bu konuda gerektiği gibi bilgilendirilmeli ve bu kişinin mülteci statüsünü belirleyen bir belge çıkarılmalıdır. (vi) Başvuru sahibi mülteci olarak tanınmayacak olursa, bu kişiye, kararın mevcut sisteme göre idari veya adli bir makamca aynı veya farklı bir makam tarafından resmi olarak yeniden gözden geçirilmesi için başvuruda bulunmak üzere kendisine makul bir süre tanınmalıdır. (vii) Kişinin talebinin net bir şekilde suistimale girdiği yönünde söz konusu yetkili tarafından bir belirleme yapılmadığı sürece, başvuru sahibine, yukarıdaki (iii) sayılı paragraftaki makam tarafından inceleme sürecindeki ilk başvurusu hakkında bir karar verilinceye kadar ülkede kalma hakkı verilmelidir. Daha yüksek bir idari makama veya mahkemelere yapılan başvuru karara bağlanma aşamasındayken de, bu kişinin ülkede kalmasına izin verilmelidir. (f) 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne taraf olan Devletlerin görüşleri gerektiği gibi değerlendirildikten sonra, BMMYK’nin mülteci statüsünün belirlenmesinin sınır aşırı etkileri konusunda ayrıntılı bir çalışma hazırlamasını istemiştir; böylelikle bu belgelere taraf olan diğer Devletlerce tanınan mülteci statüsünün, bir Taraf Devlet tarafından kabul edilmesinin genel olarak istenen bir davranış olacağı yönünde temsilciler tarafından ifade edilen görüş Komite tarafından bir sonraki oturumda dikkate alınarak konu üzerinde anlamlı bir görüş oluşturulabilecektir; 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) (g) Hükümetlere rehberlik etmek amacıyla, mülteci statüsünü belirlemede kullanılan ölçütler ve usullere ilişkin bir el kitabı basma ve mülteci statüsünün belirlenmesiyle ilgili önemli kararları sirküle etme (bireysel taleplerin ve özel durumların gizliliğine özen gösterilmek suretiyle) olasılığının Ofis tarafından ele alınmasını talep etmiştir. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) No. 9 (XXVIII)AİLENİN YENİDEN BİRARAYA GELMESİ Yürütme Komisyonu, (a) Ailenin yeniden biraraya gelmesi ilkesinin asli önemini tekrar ifade etmiştir; (b) BMMYK’nın, birbirinden ayrılmış mülteci ailelerinin Hükümetler, hükümetlerarası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılacak yerinde müdahaleler suretiyle yeniden biraraya gelmesini teşvik etme amacını güden koordinasyon rolünü yeniden onaylamıştır; (c) Birbirinden ayrılmış mülteci ailelerinin, halihazırda BMMYK tarafından yapılan çalışmalarla yeniden biraraya getirilmesi yönünde elde edilen başarıları memnuniyetle karşılamıştır. 1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum) No. 10 (XXVIII)KORUMA PERSONELİ Yürütme Komitesi, Yüksek Komiser’in koruma personelini güçlendirmeye devam ederek özellikle BMMYK saha ofislerinde koruma işlevlerini yürütecek elemanları temin etmeye devam edecek olmasından duyulan memnuniyeti ifade etmiş ve Yüksek Komiser’in koruma görevlilerini güçlendirilmesiyle ilgili maliyetin, Yürütme Komitesinin bir sonraki oturumu gerçekleşinceye kadar program rezervinden karşılanmasını (yaptıkları son araştırmanın sonucu olarak İdari Yönetim Hizmetleri tarafından önerilebilecek uygulamalar da dahil olmak üzere tüm ilgili etkenlerin göz önüne alınmasından sonra) onaylamıştır. 1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI KARARLAR No. 11 (XXIX) GENEL Yürütme Komitesi, (a) Uluslararası korumanın asli önemini tekrar dile getirmiş, Komitenin yirmi sekizinci oturumundan bu yana Yüksek Komiser tarafından atılan adımları ve bu alanda kaydedilen ilerlemeleri memnuniyetle karşılamış ve gösterilen çabaların sürdürülerek daha da yoğunlaştırılması gereğini görmüştür; (b) Bu alanda ortaya çıkan çeşitli sorunların henüz çözülememiş olmasından ve mültecilerin temel insan haklarının halihazırda dikkate alınmayışından duyduğu derin kaygıyı dile getirmiştir; (c) Zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine uyulmasının önemiyle ilgili olarak yirmi sekizinci oturumda alınan Kararları tekrarlamış ve bu ilkenin bir dizi olayda halen göz ardı edilmekte olmasından duyulan derin üzüntüyü ortaya koymuştur; (d) Sığınma ile ilgili olarak yirmi sekizinci oturumda alınan Kararları hatırlatmış ve mültecilerin belirli bölgelerde kalıcı ve hatta geçici sığınma hakkı elde etmede halen zorlukla karşılaşmalarından duyulan kaygıyı dile getirmiştir; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/33/12/ Ek I)’de yer almaktadır. 1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum) (e) Liberal sığınma politikalarının hayata geçirilmesi ve genel anlamda uluslararası korumanın etkin bir biçimde uygulanabilmesi için uluslararası dayanışma ilkesinin temel bir koşul olduğunu bir kez daha dile getirmiştir; (f) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne yeni Devletlerin katılımdan duyulan memnuniyeti açıklamış, ancak önemli mülteci sorunları olan Devletler de dahil olmak üzere çok sayıda Devletin bu düzenlemelerin herhangi birine katılmamış olmasından kaygı duyulduğunu belirtmiştir; (g) Bu konuyla ilgili olarak yirmi sekizinci oturumda kabul edilen Kararları yinelemiş ve 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne yakın gelecekte yeni Devletlerin katılacağı yönündeki ümidini dile getirmiştir; (h) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolünün etkin bir şekilde uygulanabilmesi için ulusal düzeyde yasal veya idari önlemlerin alınması gereğini ortaya koymuş ve bu belgelere taraf olup da bunu henüz gerçekleştirmemiş olan tüm Devletleri, bu konuda gerekli önlemleri almaya çağırmıştır; (i) Özellikle 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne bağlı olarak mülteci statüsünün belirlenmesiyle ilgili usulleri konu alan ve yirmi sekizinci oturumda kabul edilmiş kararları hatırlatmış, bu usullerin önemini yeniden ifade etmiş, Komitenin yirmi sekizinci oturumundan bu yana bir dizi Devletin bunları oluşturmuş olmasından duyulan memnuniyeti ifade etmiş ve başka Devletlerin de bu tür usullerin yerleşmesine ilişkin olumlu yönde hareket etmesinin ümit edildiğini belirtmiştir; (j) Eğitsel ve bilimsel kuruluşlarla ve daha geniş kapsamda insani ve mülteci sorunlarıyla ilgilenen çevrelerle kurulan ilişkilerin ilerletilmesi suretiyle mülteci hukuku ilkesinin daha geniş biçimde yaygınlaşması için gösterilen çabaların değerini takdir etmiş ve Yüksek Komiser’ın bu tür çabalara girişmesini önermiştir; (k) Yüksek Komiser tarafından gerek BMMYK saha ofislerinde gerekse BMMYK genel merkezlerinde koruma görevi verilen ek personelin bulundurulması için gösterilen çabaları memnuniyetle karşılamış ve Yüksek Komiser’e bu konuda İdari Yönetim Hizmetleri tarafından verilen desteği takdir etmiştir; 1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum) (l) Uluslararası Koruma Bütünü’nün Alt Komitesi tarafından yapılan çalışmaları takdirle karşılamış ve Alt Komite’nin uluslararası koruma alanında ortaya çıkan belirli sorunların incelenmesinde ve doğru çözümlerin önerilmesinde bir kuruluş olarak önemini kanıtladığına inandığını belirtmiştir. 1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum) No. 12 (XXIX) MÜLTECİ STATÜSÜNÜN BELİRLENMESİNİN SINIRAŞIRI ETKİSİ Yürütme Komitesi, (a) Mülteci statüsünün en önemli yönlerinden birinin de 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü ile tanımlanmış olduğu üzere, uluslararası niteliği olduğunu belirlemiştir; (b) Mülteci statüsünün, bir Taraf Devlet tarafından belirlendikten sonra korunarak sürdürülmesinin istendiğini ifade etmiştir; (c) 1951 Sözleşmesi’nin çeşitli hükümlerinin, Taraf bir Devlet içinde bulunan bir mülteciye, bir başka Taraf Devlette -bir mülteci olarak- bazı hakları kullanmasına olanak tanıdığı ve bu tür hakların kullanılmasının söz konusu kişinin mülteci statüsünün yeniden tespitine tabi olmadığını belirlemiştir; (d) Sözleşme’nin 1A(1) Maddesi’ne göre mülteci olarak tanımlanan kişilerin bir durdurma veya hariç tutulma maddesine tabi olmadıkları sürece mülteci statülerini koruduklarını ifade etmiştir; (e) Mültecilerin, yani Taraf bir Devlet’in çıkardığı Sözleşme Seyahat Dökümanı’na sahip olanların diğer Taraf Devletlere mülteci olarak seyahat edebileceklerini ifade etmiştir; (f) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’nün belirgin amacının bir Taraf Devlet tarafından belirlenen mülteci statüsünün diğer Taraf Devletler tarafından da tanınması olduğunu belirlemiştir; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum) (g) Bu nedenle, bir Taraf Devlet tarafından tespit edilen mülteci statüsünün ancak kişinin Sözleşme koşullarını açıkça yerine getirmemesi halinde (yani ilk başta verilen beyanların sahte olduğu ortaya çıkarsa veya ilgili kişi 1951 Sözleşmesi’nin koşullarına bağlı olarak bir durdurma veya hariç tutulma hükmüne bağlı olursa) sorgulanabileceğini ifade etmiştir; (h) Ayrıca, Taraf bir Devlet tarafından mülteci statüsünün kabul edilmemesi yönünde verilen bir kararın bir diğer Taraf Devleti söz konusu kişi tarafından mülteci statüsünün tanınması için yapılan yeni bir başvuruyu değerlendirmekten alıkoymayacağını belirlemiştir. 1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum) No. 13 MÜLTECİLERİN SEYAHAT BELGELERİ Yürütme Komitesi, (a) Mültecilere oturdukları ülke dışında geçici olarak seyahat edebilmeleri ve başka ülkelerde yerleşmeleri için verilen seyahat belgelerinin verilmesinin önemini yeniden vurgulamıştır; (b) 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’nü imzalayan tüm Devletleri, ülkelerinde hukuka uygun olarak bulunan ve seyahat etmek isteyen tüm mültecilere 1951 Sözleşmesi’nde (madde 28, program ve ek) belirlendiği üzere seyahat belgesi çıkarmaya çağırmıştır; (c) Bu Sözleşme Seyahat Belgelerinin gerek coğrafi olarak gerekse süre bakımından kapsamlı bir geçerliliği olmasını (programın 13. Paragrafında belirtildiği gibi) ve çok özel bazı koşulların bulunmaması halinde, aynı geçerlilik süresi içinde seyahat dökümanının geçerlilik süresine eşit bir geri dönüş şartı taşımasını önermiştir; (d) Sözleşme Seyahat Belgelerinin geçerlilik süresini uzatmak veya yenilemek isteyen bir mülteciye, gereksiz bir şekilde zorluk çıkarmamak için söz konusu mülteciden bu amaca yönelik olarak belgeyi çıkaran ülkeye geri dönmesinin istenmemesini ve Sözleşme Seyahat Belgelerinin geçerlilik süresinin belgeyi çıkaran Devletin diplomatik temsilcilik veya konsolosluk temsilciliği vasıtasıyla altı ayı aşan süreler için de, uzatılma veya yenilenme işlemlerini yapabilmesinin sağlanmasını önermiştir; (e) Programın 6. ve 11. Paragraflarının farklı biçimde yorumlanmaması ve buna bağlı olarak mültecilere zorluk çıkarılmaması için Taraf Devletlerin Sözleşme Seyahat Belgelerinin çıkarılması sorumluluğuyla ilgili olarak iki taraflı veya çok taraflı anlaşmaları benimsemek gibi gerekli birtakım düzenlemeleri yapmalarını önermiştir; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum) (f) Vize formalitelerinin basitleştirilmesi veya vize ücretlerinin kaldırılmasına yönelik olarak vatandaşların seyahatini kolaylaştırmak üzere kabul edilen iki taraflı ve çok taraflı düzenlemelerin, Taraf Devletler tarafından ülkelerinre hukuka uygun biçimde bulunan mültecileri kapsayacak şekilde genişletilmesini ümit ettiğini belirtmiştir; (g) 1951 Sözleşmesi veya 1967 Protokolüne taraf olmayan Devletlerin, ülkelerinde hukuka uygun biçimde bulunan mültecilere, 1951 Sözleşme Seyahat Belgelerinin çıkarılmasına ilişkin koşullara olabildiğince yakın koşullarla uygun seyahat belgeleri vermeleri yönündeki ümidini bildirmiştir; (h) Yüksek Komiser tarafından sunulan Mülteci Seyahat Belgelerine İlişkin Nota’yı (EC/SCP/ 10) takdirle karşılamış; içeriği konusunda genel olarak mutabık kalmış ve yukarıdaki sonuçlarla birlikte Yüksek Komiserlik tarafından kendisinin uluslararası kabul görmüş standartlara uygun olarak mültecilerin seyahat belgelerinin düzenlenmesini kolaylaştırma yönünde gösterdiği çabaları ileri götürecek şekilde Hükümetlere iletilmesini teklif etmiştir. 1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI KARARLAR No. 14 (XXX) GENEL Yürütme Komitesi, (a) Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri tarafından yürütülen uluslararası koruma işlevinin ve bu alanda herhangi bir daraltmaya tabi olmayan ilkelerin asli önemini yeniden vurgulamıştır; (b) Uluslararası Koruma Bütününün Alt Komitesi tarafından yapılan ve Yüksek Komiserliğinin uluslararası mülteci korumasına yönelik çabalarına uygulamada büyük bir değer katan çalışmaları takdirle karşılamıştır; (c) Mültecilerin zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesi gözardı edilerek sınırlardan içeri alınmadıklarını veya zulüm görme olasılıkları olan topraklara geri gönderildiklerini ve deniz yoluyla gelen mültecilerin geçici sığınma hakkı dahi verilmeksizin hayati tehlike içinde bırakıldıklarını ve birçok olayda açık denizlerde öldüklerini kaygıyla dile getirmiştir; (d) Devletlerin kendi bayrakları altında denize açılan gemilerin kaptanlarının, denizde kurtarmayla ilgili olarak kabul edilmiş tüm kurallara itinayla uymasını ve menşe ülkelerini terkeden mülteciler ile zorunlu iç göçe tabi tutulmuş kişilerin zor durumda bulunmaları halinde kurtarılmaları için gereken her türlü önlemi almalarını sağlamak üzere Devletlere çağrıda bulunmuştur; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/34/12/ Ek I)’de yer almaktadır. 1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum) (e) Güney Afrika mülteci kamplarına son zamanlarda yapılan insanlık dışı saldırıları -ki çocuk ve kadınların da dahil olduğu çok sayıda mültecinin yaşamlarını kaybetmesine ve birçoğunun da fiil ehliyetlerinin sürekli olarak ellerinden alınmasına yol açmıştır- şiddetle kınamış ve mültecileri bu tür saldırılardan koruyarak kurbanlara yardım etmek üzere gerekli önlemlerin alınacağını ümit ettiğini belirtmiştir; (f) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne başka Devletlerin katılmasının ve bu belgelere hali hazırda katılmış bulunan Devletlerin özellikle mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda uygulanacak usullerle ilgili olarak bu belgelerde yer alan hükümleri henüz yürürlüğe sokmamış bulunanların, bu yönde gerekli önlemleri almalarının acil bir konu olduğunu belirtmiştir; (g) Arusha’da (Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti) 7-17 Nisan 1979’da gerçekleştirilen Afrika’daki Mültecilerin Durumu konulu Konferansın çalışmalarının Afrika’daki mültecilerin korunmasına büyük katkıda bulunacağı düşüncesiyle, bu konferansı büyük takdirle karşılamıştır; (h) Uluslararası korumanın etkinliğini artırmada mülteci hukukunun yaygınlaşmasının önemini belirlemiş ve bu konuda A/AC.96/INF.159 sayılı dökümanda anlatıldığı üzere, Yüksek Komiserlik tarafından gösterilen çabaları memnuniyetle karşılamıştır; (i) Ofisin etkinlikleri ve uluslararası koruma alanında ortaya çıkmakta olan sorunlarla ilgili olarak sürekli bilgilendirilme dileğini ifade etmiştir. 1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum) No. 15 (XXX) SIĞINACAK BİR ÜLKELERİ BULUNMAYAN MÜLTECİLER* Yürütme Komitesi, Devletlerin aşağıdaki kaygılar doğrultusunda yönlendirilmelerine gerek duymuştur; Genel İlkeler (a) Devletler, iyi niyetli sığınmacılara sığınma hakkı vermek için ellerinden geleni yapmalıdır; (b) Bir mültecinin, zulüm korkusu duymak için yeterli nedeni olan bir ülkeye dönmek zorunda bırakılması veya gönderilmesi tanınmış bir ilke olan zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin ciddi bir ihlalidir; (c) Tehlike altında olan, sığınacak liman arayan gemilere giriş izni vermek ve teknede olup da sığınma talebinde bulunan kişilere, sığınma hakkı tanımak veya en azından geçici sığınma sağlamak, denize kıyısı olan tüm Devletler için insani bir zorunluluktur; (d) Sığınma hakkı tanıma konusunda Devletler tarafından alınacak kararlarda ırk, din, siyasi fikir, ulus veya menşe ülkeye bağlı ayrımcılık yapılmayacaktır; (e) Devletler, ailenin yeniden birleştirilmesi için veya insani nedenlere bağlı olarak, geçici veya sürekli sığınma hakkı tanınan bir kişinin en azından eşi ile reşit olmayan veya bakmakmla yükümlü olduğu çocuklarını topraklarına kabul etmelidir; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum) Sığınmacıların Kitle Halinde Bulundukları Durumlar (f) Kitlesel bir akının söz konusu durumlarda, sığınma arayan kişilere en azından geçici sığınma hakkı her zaman için verilmelidir. Coğrafi duruma veya başka herhangi bir nedene bağlı olarak geniş çaplı mülteci girişine sahne olan Devletler, gerektiği gibi ve ilgili Devletin talebi üzerine, eşit sorumluluk paylaşımı ilkesi doğrultusunda diğer Devletlerden derhal yardım almalıdır. Bu Devletler, ilgili kişilerin tam olarak korunmasını, acil yardım almalarını ve kalıcı çözümlerin aranmasını sağlamak üzere, mümkün olan en kısa sürede Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne danışmalıdır; (g) Diğer Devletler bireysel olarak, ortak olarak veya Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri veya diğer uluslararası organlar aracılığı ile gereken önlemleri alarak ilk sığınma ülkesinin yükünün eşit bir biçimde dağıtılmasını sağlamalıdır. Bireysel Olarak SığınmaHakkı İstenen Durumlar (h) Belirli ortak ölçütlerin benimsenmesi yoluyla, sığınma talebini inceleme sorumluluğuna sahip ülkenin belirlenmesi sorununu çözmek üzere çaba gösterilmelidir. Bu tür ölçütleri belirlerken aşağıdaki ilkelerin gözetilmesi gerekir: (i) Belirlenen ölçütler, sığınma isteğini inceleme konusunda hangi ülkenin sorumlu olacağının ve sığınma arayan kişinin bireysel olarak hangi yetkiliye başvurabileceğinin olumlu bir şekilde tespit edilebilmesine olanak tanımalıdır; (ii) Bu ölçütler, sığınma isteğini incelemekten hangi Devletin sorumlu olacağı konusunda Devletler arasında çıkabilecek anlaşmazlıklardan kaçınılmasını sağlamalı ve diğer ülkelerde sığınma arayan kişinin ikametinin süresi ve niteliğini de dikkate almalıdır; (iii) Sığınma arayan kişinin sığınmak istediği ülkeyle ilgili niyetleri de mümkün olduğu ölçüde göz önüne alınmalıdır; 1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum) (iv) Bir sığınma talebinin, bu talebin ancak başka bir Devlete yapılabileceği neden gösterilerek reddedilmemesi gerektiğine özellikle dikkat edilmelidir. Bununla birlikte, bir kişi sığınma talebinde bulunmadan önce başka bir Devlet ile bir bağlantı veya yakın ilişki içinde ise, adil ve anlamlı görülüyorsa, bu kişinin ilk olarak söz konusu Devletten sığınma talebinde bulunması istenebilir; (v) Ölçütlerin belirlenmesiyle birlikte, hiçbir çözümün bulunamadığı olaylar konusunda ilgili Hükümetler arasında düzenli olarak istişare edilmesi için ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne danışılması için düzenlemeler yapılmalıdır. (vi) Başka bir taraf Devletin topraklarından kendi topraklarına hukuka aykırı bir şekilde giren kişilerin geri gönderilmesini mümkün kılan anlaşmalar, sığınmacıların özel durumları gözetilerek uygulamaya sokulmalıdır. (i) Sığınma arayan kişilerden sığınma taleplerini belirli bir zaman sınırlaması içinde sunmaları istenmekle birlikte, diğer resmi gerekliliklerin yerine getirilmemesi veya bu süreye uyulmaması, herhangi bir sığınma talebinin değerlendirmeye alınmamasına neden olmamalıdır; (j) Yürütme Komitesi tarafından yirmi sekizinci oturumda (döküman A/AC.96/549, paragraf 53(6), (E) (i)) kabul edilen öneriye uygun olarak, sığınma arayan bir kişi bir sınır makamına başvurduğunda, söz konusu yetkili bu başvuruyu merkezi bir makama iletmeksizin reddetmemelidir; (k) Kendisine daha önce bir ülkede sığınma hakkı verilmiş olan bir mülteci, mevcut sığınma ülkesini zulüm görme korkusuyla veya fiziksel güvenliği ya da özgürlüğü kısıtlandığı için terketmek durumunda olması nedeniyle başka bir ülkeden sığınma talep ettiği takdirde, ikinci ülkenin yetkilileri bu kişinin sığınma talebini olumlu bir şekilde değerlendirmelidir; 1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum) (l) Devletler, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin talebi üzerine, herhangi bir ülkeden sığınma izni alamayan sınırlı sayıda mültecinin taleplerini olumlu bir şekilde değerlendirmelidir; (m) Devletler, bir mültecinin sığınma ülkesinde ikamet etme veya o ülkeye geri dönme hakkını kaybettiği ve zulüm görme tehlikesinden kokmak için nedenleri bulunan ülke dışında herhangi bir ülkede ikamet etme olasılığı olmadığı durumlarla karşılaşmamaya özellikle özen göstermelidir; (n) Devletler, 1951 Sözleşmesi Programındaki 6 ve 11. Paragrafların amaçlarına uygun olarak, mülteci başka bir Devletin topraklarında hukuka uygun bir ikamet hakkı elde edinceye kadar sığınmaya ait seyahat belgelerinin geçerlilik süresini uzatmaya veya bunları yenilemeye devam etmelidir. Benzeri bir uygulama, 1951 Sözleşmesi’nde öngörülen seyahat belgesinin dışında başka bir belge taşıyan mültecilere de olabildiğince uygulanmaya çalışılmalıdır. DOSYA ADI: 16-28 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI 1 KARARLAR No: 16 (XXXI)GENEL Yürütme Komitesi, (a) Komite’nin otuzuncu oturumundan bu yana uluslararası koruma bağlamında belirli bir düzeyde gelişme sağlanabildiği halde, henüz çözümlenememiş olan bir dizi ciddi sorun bulunduğunu kaydetmiştir; (b) Uluslararası Koruma ile ilgili Bütünün Alt Komitesinin çalışmalarının, mültecilerin yasal durumlarındaki gelişmeye katkı sağlayan önemli bir unsur olduğunu büyük bir takdirle kaydetmiştir; (c) Uluslararası koruma ile ilgili olarak kabul edilen ilkelerin temel önemi ve bu ilkelerin, dünyanın farklı yerlerinde bulunan mültecilerin durumları bağlamında titizlikle uygulanması gereği üzerinde durmuştur; (d) Ayrıca farklı bölgelerde mevcut olan özel koşulların ışığı altında uluslararası koruma ile ilgili yasal kavramların geliştirilmesi gerektiği halde, bu çalışmaların söz konusu alanda halihazırda bulunan temel ilkelerin mutlak özelliğinden ayrılmaması gerektiğini vurgulamıştır; (e) Zulüm riski olan yere geri göndermeme temel ilkesinin göz ardı edildiği ya da mültecilerin fiziksel tehlike ya da şiddete maruz kaldığı durumların hala yaşanıyor olmasından dolayı ciddi kaygılar taşındığını belirtmiştir; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/35/12/Ek.1)’de yer almaktadır. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) (f) Güney Afrika’daki mülteci kamplarına yapılan insanlık dışı askeri saldırıları yeniden kınayarak, bu tür saldırıların kurbanlarına etkin koruma ve insani yardım verilmesi gerektiğini tekrarlamıştır; (g) 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne artan sayıda devlet taraf olmaya devam ederken, evrensel olarak uygulamaya konması gereken bu düzenlemelerin hükümlerinin diğer devletler tarafından da acilen onaylaması gerektiğini belirtmiştir; (h) Diğer devletlerin de, özellikle mültecilerin statüsünü belirlemeye yönelik usullerle ilgili olarak, Sözleşme ve Protokol hükümlerinin uygulanmasına yönelik tedbirler almasını takdirle karşılamış ve bu konu ile ilgili olarak Devletlerle BMMYK arasındaki işbirliğinin artırılması gerektiğini vurgulamıştır; (i) Uygun sonuçlara varmak amacıyla uluslararası koruma ile ilgili sorunları bölgesel bağlamda incelemenin önemini kabul etmiştir; (j) 14-18 Nisan 1980’de Manila’da düzenlenen Asyalı Uzmanlar Yuvarlak Masa toplantısında yapılan çalışmaları ve yine Yuvarlak Masa tarafından kabul edilmiş olan Uluslararası Mülteci ve Asya’daki Yerinden Edilmiş Kişilerin Korunması ile ilgili Bildirgeyi ve Mülteci ve Yerinden Edilmiş Kişilere Yapılan Korsan Saldırılarla ilgili Bildirgeyi taktirle karşılamıştır; (k) Uluslararası korumanın etkinliğini artırmak amacıyla mülteci hukuku ile ilgili daha derin bilgiler edinip gerekli kavrayışı geliştirmenin önemini tekrarlamış ve A/AC.96/INF.162 dokümanında tanımlanan ve konu ile ilgili olarak kaydedilmiş olan ilerlemeyi memnuniyetle karşılamıştır; (l) Ofis’in söz konusu işlevleri dünyanın çeşitli yerlerinde etkin bir biçimde gerçekleştirebilmesi için gerekli koruma personelini edinme ihtiyacını (uluslararası koruma alanındaki etkinliklerin genişleyen kapsamının ışığında) kabul etmiştir. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) No: 17 (XXXI) MÜLTECİLERİ ETKİLEYEN SUÇLULARIN İADESİ SORUNLARI* Yürütme Komitesi, (a) Bir mültecinin ya da mülteci olarak nitelendirilebilecek herhangi bir kişinin iadesinin istendiği durumların özel sorunlara neden olabileceğini ele almıştır; (b) Genel olarak kabul edilmiş bulunan zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin temel niteliğini teyit etmiştir; (c) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 1(A)(2) Maddesinde sıralanmış olan nedenlere bağlı olarak mültecilerin, zulüm görmekten haklı nedenlerden dolayı korktukları bir ülkeye eade edilme konusunda korunmaları gerektiğini kabul etmiştir; (d) Zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin, suçluların iadesi ile ilgili anlaşmalarda ve konu ile ilgili ulusal düzenlemelerde, gerektiği gibi gözönüne alınmasını sağlamak amacıyla tüm Devletlere çağrıda bulunmuştur; (e) Suçluların iadesi ile ilgili mevcut anlaşmaların uygulanmasında da Zlüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine gerekli özenin gösterilmesinin umulduğunu belirtmiştir; (f) Mevcut kararlar bağlamında hiç bir uygulamanın Devletleri, bir uçağa kanun dışı yollarla el konulması, rehin alma ya da insan öldürme gibi ciddi suçları, ulusal yasalar ve uluslararası düzenlemeler doğrultusunda cezalandırma konusunda etkiler biçimde anlaşılmaması gerektiğini önemle vurgulamıştır; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) (g) Suçluların iadesi ile ilgili korumanın, mülteci tanımının gerektirdiği kriteleri taşıyan ve Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 1(F)(b) maddesi doğrultusunda mülteci statüsünden çıkarılmamış olan kişiler için uygulandığını vurgulamıştır. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) No: 18 (XXXI) GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ* Yürütme Komitesi, (a) Gönüllü geri dönüşün, genelde ve özellikle de bin ülke bağımsızlığını kazandığında mülteci sorunu ile ilgili en uygun çözüm olduğunu teyit etmiştir; (b) Geri dönüşün, temelde gönüllü olma niteliğinin her zaman saygıyla karşılanması gerektiğini vurgulamıştır; (c) Hem mültecilerin bireysel olarak geri dönüşlerinin hem de kitlesel geri dönüş hareketlerinin söz konusu olduğu durumlarda, geri dönüşün gönüllü olarak gerçekleştirilebilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasının arzu edilir olduğunu ve gerektiğinde BMMYK’nın bu tür düzenlemelere katılabileceğini belirtmiştir; (d) Mülteciler geri dönüş talebinde bulunduğunda, hem menşe hem de sığınma ülkesi hükümetilerinin, kendi ulusal kanunları çerçevesinde, ve gerektiğinde de BMMYK ile birlikte, söz konusu mültecilere yardımcı olmak amacıyla tüm gerekli adımları atması gerektiği üzerinde durmuştur; (e) Mültecilerin, geri dönüş kararına yardımcı olmak için menşe ülkelerindeki koşullar ile ilgili gerekli bilgileri edinmelerinin önemi; ve ayrıca bireysel olarak mültecilerin ya da mülteci temsilcilerinin menşe ülkedeki durumu öğrenmek amacıyla bu ülkeyi ziyaret etmelerinin (bu tür ziyaretler yapılmadığı takdirde mülteci statüsünün otomatik olarak kaybolması söz konusu olacaktır) bu bağlamda yararlı olabileceği üzerinde durmuştur; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) (f) Menşe ülkelerinin hükümetlerine, geri dönen mültecilerin güvenliği konusunda resmi garantilerin verilmesi için çağrıda bulunmuş ve bu tür garantilere eksiksiz bir biçimde saygı gösterilmesinin ve mülteci konumuna gelmeye neden olan sebepler yüzünden menşe ülkelerini terk etmiş olan mültecilerin geri döndüklerinde cezalandırılmamalarının önemini vurgulamıştır; (g) Menşe ülkelerince verilmiş olan garanti koşulları söz konusu ülkedeki koşullarla ilgili bilgilerin mültecilere olduğu gibi verilmesini sağlamak amacıyla sığınılan ülkelerde gerekli düzenlemeler yapılmasını ve bu tür düzenlemelerin sığınlan ülkelerin ilgili makamları tarafından kolaylaştırılmasını ve BMMYK’nın bu tür düzenlemelerle uygun biçimde katılmasını tavsiye etmiştir; (h) BMMYK’nın, özellikle menşe ülkelerin hükümetleri tarafından sağlanmış olan her tür garanti ile ilgili olarak mültecilerin geri döndüğü durumuarı izlemek üzere uygun biçimde (ilgili tarafların onaylaması koşuluyla) görevlendirilebileceğini belirtmiştir; (i) Ülkeye gönüllü olarak geri dönen mültecilere gerekli seyahat belgelerinin, vizelerin, giriş izinlerinin ve ulaşım olanaklarının sağlanabilmesi ve mültecilerin vatandaşlıklarını kaybettikleri durumlarda söz konusu vatandaşlığın ulusal kanunlar doğrultusunda yeniden kazanılabilmesi için gerekenin yapılması konusunda ilgili hükümetlere çağrıda bulunmuştur; (j) Bazı durumlarda, geri dönen mültecilerin kabulü konusunda uygun düzenlemelerin yapılmasının ve/veya menşe ülkelerine yeniden kabul edilmelerini sağlamak amacıyla BMMYK ile birlikte projeler oluşturulmasının gerekli olabileceğini belirtmiştir. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) No: 19 (XXXI) GEÇİCİ SIĞINMA* Yürütme Komitesi, (a) Zulüm riski olan yere geri göndermemeye ilişkin insani yasal ilkenin her tür kitlesel sığınma bağlamında titizlikle gözlemlenmesi yönündeki temel gereksinimi yeniden onaylamıştır: (b) Yürütme Komitesi’nin otuzuncu oturumunda geçici sığınma sorunu ile ilgili olarak verilen kararları yeniden ele almış ve özellikle de şu noktaların üzerinde durmuştur: (i) kitlesel sığınma durumunda sığınmacıların her zaman için en azından geçici sığınma alabilmesi; ve (ii) coğrafi konum ya da başka nedenlerden dolayı kitlesel sığınma ile karşı karşıya bulunan Devletlerin, gerekli olduğu takdirde ve ilgili Devlet’in talebi üzerine, diğer Devletlerden sorunu eşit olarak paylaşma ilkesi doğrultusunda acilen yardım alabilmesi; (c) Kitlesel sığınmanın söz konusu olduğu durumlarda yoğun biçimde yapılan geçici sığınma uygulamasına dikkat çekmiştir; (d) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin, 1967 Protokolünün ve Ülkesel Sığınmaya ilişkin 1967 Birleşmiş Milletler Bildirgesinin hükümlerinin temel önemini ve kitlesel sığınmaya maruz kalan ülkelerde bu hükümlerin uygulanması ile ilgili olarak BMMYK’dan devamlı tavsiye alınması gereksinimini vurgulamıştır; (e) Geçici sığınmanın istisnai özelliğini ve kendisine geçici sığınma hakkı verilen kişilerin temel insani davranış standartlarından yararlanabiliyor olmaları gerektiğini vurgulamıştır; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) (f) Geçici sığınma hakkı tanınmasının yapısının, işlevinin ve uygulamasının tanımlanmasına duyulan ihtiyaç üzerinde durmuştur; (g) Geçici sığınma uygulamasının yeterli ölçüde incelenmediği ve bu hususun, özellikle (i) mültecilerin kabulü konusundaki usuller, (ii) kalıcı bir çözüm gerektiren statüler, (iii) sorumluluk paylaşımı da dahil olmak üzere uluslararası dayanışma açısından geçici sığınma uygulamaları gibi unsurlar bağlamında daha ayrıntılı bir biçimde ele alınması gerektiği üzerinde durmuştur; (h) Yüksek Komiser’den geçici sığınmayı, kitlesel sığınma yüzünden ortaya çıkan sorunlar kapsamında tüm yönleri ile incelemek üzere en kısa zamanda uzmanlardan oluşan bir temsilciler grubu oluşturması ve gruba tüm gerekli yardımı sağlaması yönündü talepte bulunmaya karar vermiştir. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) No: 20 (XXXI)DENİZDEKİ SIĞINMACILARIN KORUNMASI* Yürütme Komitesi, (a) Mülteci kamplarına ve denizdeki sığınmacılara yapılan askeri saldırılar da dahil olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinde mülteciler ve sığınmacıların maruz kaldığı süregelen ve suç unusuru taşıyan saldırıları üzülerek ele almıştır; (b) Güney Çin Denizi’nde deniz üzerindeki sığınmacıların maruz kaldığı, ırza geçme, kaçırma ve öldürmeyi de kapsayan fiziksel ve ahlaki açıdan tahkir edici inanılmaz uygulamalar ve aşırı şiddet içeren ve suç unsuru taşıyan saldırılarla ilgili kaygılarını özellikle ifade etmiştir; (c) İlgili tüm Hükümetlere, ister açık denizlerde ister kendi karasularında olsun, bu tür suç unsuru taşıyan saldırıları önlemek amacıyla uygun tedbirlerin alınması için acil çağrıda bulunmuştur; (d) Bu tür suç unsuru içeren saldırıların tekrarlanmasını önlemek için Hükümetlerin aşağıdaki tedbirleri almalarının yararlı olacağını vurgulamıştır; (i) bölgede sığınmacıları taşıyan teknelere yapılan saldırıları önlemek amacıyla, bu tür saldırıların bulunduğu alanlar dahilinde deniz ve hava devriyelerinin sayısının artırılması da dahil olmak üzere, hükümetlerin almış oldukları tedbirleri arttırması; (ii) bu tür suç unsuru içeren saldırılardan sorumlu kişilerin ağır bir biçimde cezalandırılmaları için gereken tüm önlemlerin alınması; (iii) sığınmacılara karşı düzenlenen bu tür saldırılara kaynaklandığı kara üslerinin yerlerinin tespit edilmesi ve bu tür saldırılarda yer aldığı bilinen kişilerin belirlenerek bu kişiler hakkında yasal takibat yapılmasını sağlamak için gösterilen çabaların artırılması; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum) (iv) denizdeki sığınmacılara yönelik saldırılarla ilgili sürekli bilgi alışverişinin sağlanması, sorumluların tevkifi ve konu hakkındaki genel bilgilerin düzenli olarak değiş tokuş edilebilmesine yönelik Hükümetler arası işbirliği için gerekli usullerin benimsenmesi; (e) Hükümetleri, korsanlığın durdurulması ile ilgili genel uluslararası hukuk kurallarını (Açık Denizler konulu 1958 Cenevre Sözleşmesi’nde tanımlandığı üzere) tam olarak uygulamaya çağırmıştır; (f) Bu tür suç unsuru taşıyan saldırıların kurbanlarına gereken tüm yardımın yapılabilmesi amacıyla Hükümetleri birbirleri ile ve BMMYK ile işbirliği yapmaya çağırmıştır; (g) Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri’ni, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi ve diğer ilgili organizasyonlarla işbirliği içinde, özellikle deniz üzerinde bulunan ve şiddet eylemlerinin kurbanı olmuş mültecileri korumaya yönelik çabaları yoğunlaştırmak için uluslararası topluluktan etkin bir biçimde işbirliği talep etmeye çağırmıştır. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI 1 KARARLAR No: 21 (XXXII) GENEL Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiser’e, kendi Ofis Tüzüğü dahilinde yerine getirmesi için verilmiş temel bir görev olan uluslararası korumanın asli önemini tekrarlamış ve Komite’nin otuz birinci oturumundan bu yana bu alanda elde edilmiş olan gelişmelerin üzerinde memnuniyetle durmuştur; (b) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesine ve 1969 Protokolüne katılma konusunda yaşanan gelişmeyi özellikle ele almış ve mültecilerle ilgili bu temel uluslararası düzenlemelere Angola, Chad, Mısır, Japonya, Lesotho, Filipinler, Sierra Leone ve Zimbabwe tarafından gerçekleştirilen katılımları memnuniyetle karşılamıştır; (c) Başka Devletlerin de Sözleşmeye ve Protokole katılmasının ve Sözleşme dahilindeki yükümlülükleri ile ilgili olarak hala coğrafi kısıtlamaları bulunan Devletlerin bu sınırları kaldırma olasılıklarını etkin biçimde ele almalarının ümit edildiğini belirtmiştir; (d) Çeşitli Devletlerin, Sözleşme ve Protokol kapsamındaki, özellikle de mülteci statüsünün A/AC.96/INF.152/Rev.3 dokümanında tanımlandığı şekilde belirlenmesi ile ilgili usuller bağlamındaki yükümlülüklerini etkin bir biçimde uygulayabilmek amacıyla aldıkları tedbirlerin üzerinde memnuniyetle durmuş ve bu tür tedbirlerin uluslararası mülteci belgelerine taraf olan tüm Devletler tarafından alınmasının ümit edildiğini belirtmiştir; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/36/12/Ek.1)’de yer almaktadır. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) (e) Uluslararası koruma ilkeleri ile ilgili olarak artan bir biçimde genişlemekte olan anlayışa rağmen, mültecilerin temel haklarının dünyanın bazı yerlerinde gözardı edildiğini belirtmiştir; (f) Bazı yerlerde mültecilerin sığınma taleplerinin geri çevrildiği, sınırdan döndürüldükleri ya da zulüm riski olan yere geri göndermeme temel ilkesine aykırı olarak sınır dışı etme ya da zorla geri gönderme uygulamalarına maruz bırakıldıkları ve sığınmacıların fiziksel şiddete maruz kaldıkları hususları üzerinde kaygıyla durmuştur; (g) Bu konuda önemli ölçüde gelişme elde edildiği halde, denizdeki sığınmacıların korsan saldırıların kurbanı olmaya devam etmeleri konusunda ciddi kaygılarının bulunduğunu ortaya koymuş ve Yüksek Komiser’i, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi ve diğer ilgili organizasyon ve Hükümetlerle birlikte, mültecileri deniz üzerindeki şiddet eylemlerinden korumaya yönelik çabaların devam ettirilmesi ve yoğunlaştırılması adına uluslararası destek sağlamaya ve kurbanlara yardımcı olmaya çağırmıştır; (h) Güney Afrika ve diğer yerlerdeki mülteci kamplarına düzenlenen ve mültecilere aşırı ve inanılmaz zorluklar yaşatan insanlık dışı askeri saldırılar üzerinde üzüntü ile durmuş ve Yüksek Komiser’i, BMMYK’nın da çalışma alanına giren, mülteci kampları ve yerleşimlerine düzenlenen askeri saldırılardan kaynaklanan ciddi insani sorunları ve bu tür mültecilerin güvenliklerini koruma ve sağlamaya yönelik özel tedbirlere duyulan ihtiyacı incelemeye ve bunları en kısa zaman içinde Yürütme Komitesi’ne raprolamaya çağırmıştır. (i) Yüksek Komiser’in mültecilerle ilgili uluslararası korumayı geliştirme çabalarına büyük ölçüde yardımcı olan ve mültecilerin karşı karşıya kaldıkları tutumlarla ilgili standartların daha net bir biçimde formüle edilmesine katkıda bulunan Uluslararası Koruma ile ilgili Bütünün Alt Komitesi’nin yapmış olduğu çalışmayı yeniden taktirle karşılamış ve özellikle Alt Komite’nin kitlesel sığınmanın söz konusu olduğu durumlardaki geçici sığınma ile ilgili çalışmasının altını memnuniyetle çizmiştir; 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) (j) Uluslararası koruma ile ilgili sorunlara hükümet, sivil toplum örgütleri ve akademik çevrelerde her geçen gün daha da artarak gösterilen anlayışı ve uluslararası mülteci hukuku konusundaki bilgilerin geliştirilmesine yönelik olarak Yüksek Komiser’in sürdürmekte olduğu çabaları memnuniyetle karşılamıştır. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) No: 22 (XXXII) KİTLESEL SIĞINMA DURUMUNDA SIĞINMACILARIN KORUNMASI* Yürütme Komitesi, 21-24 Nisan 1981’de Cenevre’de toplanmış olan Uzmanlar Grubu’nun kitlesel sığınma durumlarında geçici sığınma konusundaki raporunu memnuniyetle karşılayarak kitlesel sığınma durumlarında sığınmacıların korunması ile ilgili olarak aşağıdaki kararları almıştır. I. Genel 1. Mülteci sorunu, dünyanın farklı yerlerinde ve özellikle de gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan artan sayıdaki kitlesel sığınma durumları nedeniyle daha da kronikleşmiştir. Söz konusu kitlesel sığınmanın bir bölümünü oluşturan sığınmacılar arasında, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin ya da 1967 Protokolünün kapsamına giren mülteciler ya da harici saldırılar, işgal, yabancı ülke tahakkümü ya da menşe ülkelerinin bir bölümü ya da tamamında ya da milliyetleri bağlamında kamu düzenini ciddi anlamda bozan olaylarla karşı karşıya kalarak o ülke dışında sığınma aramak zorunda bırakılan kişiler bulunmaktadır. 2. Bu tür kitlesel sığınmaların bir bölümünü oluşturan sığınmacılar, gönüllü geri dönüş, bölgesel yerleşme ya da üçüncü bir ülkede yerleşme yoluyla kalıcı çözümler bulma konusunda genellikle zorluklarla karşılaşmaktadır. Kitlesel sığınma genelde Devletler için ciddi sorunlar yaratmaktadır; bu da bazı Devletlerin, kalıcı çözümler bulma konusunda çok kararlı davranmasına rağmen, bu tür kişilerin sığınma taleplerini kabul ederken kendi sınırları içinde onlara devamlı oturma hakkı tanımamalarına neden olmaktadır. * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) 3. Bu nedenle sığınmacıların kitlesel sığınma durumlarında tamamiyle korunabilmesi, kalıcı bir çözüme yönelik düzenlemelerden önce bu kişilere yapılacak muamelelere ilişkin minimum temel standartların yeniden onaylanması ve çok sayıda sığınmacıyı kabul eden ülkelere yardımcı olmak amacıyla uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı bağlamında etkin düzenlemeler yapılması mutlaka gereklidir. II. Korumatedbirleri A. Kabul etme ve zulüm riski olan yere geri göndermeme 1. Kitlesel sığınma durumlarında, sığınmacıların, ilk sığınma talebinde bulundukları Devlet tarafından kabul edilmeleri gerekir; söz konusu Devlet onlara sürekli sığınma hakkı tanımayacaksa, en azından geçici sığınma vermeli ve aşağıda açıklanmış ilkeler doğrultusunda korunmalarını sağlamalıdır. Sığınmacıların, ırk, din, politik görüş, milliyet, menşe ülke ya da fiziksel yetersizlikler konusunda herhangi bir ayrım yapılmaksızın kabul edilmesi sağlanmalıdır. 2. Her tür durumda zulüm riski olan yere göndermeme temel ilkesi (sınırdan geri çevirme yapılmaması da dahil olmak üzere) titizlikle gözetilmelidir. B. Kesin bir çözüme yönelik düzenlemeler yapılmadan önce bir ülkeye geçici olarak kabul edilmiş olan sığınmacılara yapılacak muamele 1. Mültecilerin Statüsü ile ilgili 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 31. Maddesinde, herhangi bir ülkeye izinsiz giriş yapmış olan ya da o ülkedeki durumu henüz belli olmayan mültecilere yapılacak muamele ile ilgili hükümler bulunmaktadır. Ancak söz konusu Maddede tanımlanmış olan standartlar, kitlesel sığınma durumunda sığınmacıya yapılacak muamele konusundaki tüm ayrıntıları içermez. 2. Bu nedenle, kesin bir çözüme yönelik düzenlemelerin yapılmasını beklediği sırada, sığınma talepleri geçici olarak kabul edilmiş olan sığınmacılara aşağıdaki minimum temel insani standartlara uygun olarak davranılması çok önemlidir: 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) (a) bu tür kişiler, sadece ülke içinde yasa dışı bir biçimde bulundukları düşünüldüğü için cezalandırılmamalı ya da kendilerine kötü bir biçimde davranılmamalı; kamu sağlığı ve kamu düzeni yararına olmadıkça hareketleri hiçbir şekilde kısıtlanmamalıdır; (b) bu tür kişiler, özellikle İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde belirtilmiş olan ve uluslararası bağlamda kabul gören temel kişisel haklardan yararlanabilmelidir; (c) bu tür kişiler tüm gerekli yardımları almalı; yiyecek, barınak ve temel temizlik ve sağlık koşulları da dahil olmak üzere temel yaşam ihtiyaçları karşılanmalıdır; bu anlamda uluslararası topluluk, uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkelerine bağlı kalmalıdır; (d) bu tür kişilere, trajik durumları özel anlayış ve sempati gerektiren kişiler olarak davranılmalıdır. Zalimce, insanlık dışı ya da onur kırıcı muameleye maruz bırakılmamalıdır; (e) bu tür kişiler ırk, din, politik görüş, milliyet, menşe ülke ya da fiziksel yetersizlikler bağlamında hiç bir ayrıma tabi tutulmamalıdır; (f) bu tür kişiler, mahkemelere ve diğer yetkili idari makamlara serbestçe erişme hakkına sahip kişiler olarak, hukukça tanınmalıdır; (g) sığınmacıların yerleşeceği alanlar, kendilerini kabul eden Devletin güvenlik ihtiyaçlarının yanı sıra, söz konusu kişilerin güvenlik ve esenlikleri de göz önüne alarak belirlenmelidir. Sığınmacılar, menşe ülkelerinin sınırlarından olabildiğince makul uzaklıkta bulunan bir yere yerleştirilmelidir. Kendi menşe ülkeleri ya da diğer Devletler aleyhinde yıkıcı faaliyetlerde yer almamalıdırlar; (h) aile bütünlüklerine saygı gösterilmelidir; (i) akrabalarının bulunabilmesi için gerekli tüm yardımlar yapılmalıdır; 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) (j) reşit olmayan ve yanlarında refakatçileri bulunmayan çocukların korunması amacıyla uygun düzenlemeler yapılmalıdır; (k) mektup gönderme ve alma uygulamasına izin verilmelidir; (l) arkadaş ve akrabalardan maddi yardım alınmasına izin verilmelidir; (m) mümkün olduğu takdirde, doğum, ölüm ve evlilik kayıtlarının tutulabilmesi için uygun düzenlemeler yapılmalıdır; (n) tatminkar ve kalıcı bir çözüm elde edebilmeleri amacıyla bu kişilere her tür olanak tanınmalıdır. (o) bulundukları topraklara getirmiş oldukları mal varlıklarını kalıcı çözüm elde ettikleri ülkeye götürme hakları bulunmalıdır; (p) gönüllü geri dönüşün sağlanabilmesi için gerekli tüm girişimlerde bulunulmalıdır, III. Birleşmiş MilletlerMültecilerYüksek Komiserliği ile işbirliği Sığınmacılar, BMMYK Ofisi ile görüşebilmelidir. BMMYK’nın da sığınmacılara erişebilmesi sağlanmalıdır. BMMYK, ayrıca, uluslararası koruma işlevini uygulama olanağına da sahip olmalı ve başvuru noktasına ya da diğer mülteci merkezlerine gelen kişilerin esenliğini denetlemesine izin verilmelidir. IV. Uluslararası dayanışma,sorumluluk paylaşımı ve Devletlerin görevleri (1) Kitlesel bir akın bazı ülkeler üzerinde aşırı ağır bir yük oluşturabilir; kapsamı ve yapısı bakımından uluslararası nitelik taşıyan tatminkar bir çözüm, uluslararası bir işbirliği olmaksızın elde edilemez. Devletler, uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkeleri dahilinde, kitlesel sığınma sırasında sığınmacıları kabul etmiş Devletlere, kendi istekleri üzerine yardım etmek amacıyla gereken tüm tedbirleri almalıdır. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) (2) Bu tür eylemler, bölgesel ya da evrensel düzeyde iki taraflı ya da çok taraflı olarak ve gerektiğinde BMMYK ile işbirliği içinde gerçekleştirilmelidir. Temelde, bölgesel bağlamda uygun bir çözüm bulma olasılığı üzerinde durulmalıdır. (3) Sorumluluk paylaşımı ile ilgili eylemler uygun olduğu biçimde, gönüllü geri dönüşü, alıcı ülkede bölgesel yerleşimi özendirmek, üçüncü ülkelerde yeniden yerleşme olanağı sağlamak gibi uygulamalara yönlendirilmelidir. (4) Bu tür sorumluluk paylaşımı düzenlemeleri kapsamında alınması gereken önlemler, söz konusu duruma göre kabul edilmelidir. Bunlar arasında, gerekli olduğu üzere, acil durum yardımı, mali ve teknik yardım, ayni yardım, ya da kesin çözümler bulunana kadar ve gönüllü geri dönüş ya da yöresel yerleşmenin öngörülemediği durumlarda, kalıcı çözümler bulunana değin acil durum safhasından sonra da sürecek daha kapsamlı mali ve diğer tür yardımların hazırlanması ve sığınmacılara, kendilerine uygun bir kültürel çevrede yeniden yerleşme olanaklarının sağlanması yer almalıdır. (5) Gerekli fon ve diğer maddi ve teknik yardımın hemen sağlanabilmesi için, mümkünse devamlı olarak, mevcut mekanizmanın güçlendirilmesine ve uygun olduğu durumlarda yeni düzenlemelerin yapılmasına özen gösterilmelidir. (6) Hükümetler, uluslararası bir dayanışma ruhu içinde, sığınmacıların kitlesel sığınmaya yönelmesine neden olan unsurların olabildiğince ortadan kaldırılması ve bu tür sığınmaların meydana geldiği yerlerde gönüllü geri dönüşe uygun koşulların sağlanması için çalışmalıdır. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) No: 23 (XXXII)DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASINA İLİŞKİN SORUNLAR* Yürütme Komitesi, Denizde tehlike altında bulunan sığınmacılarla ilgili sorunlar konusunda aşağıdaki kararları almıştır: 1. Uluslararası hukuk kapsamında gemi kaptanlarının, denizde tehlike altında bulunan kişileri, sığınmacılar da dahil olmak üzere kurtarma ve onlara gerekli her tür yardımda bulunma konusunda temel bir sorumluluk taşımakta olduğu yeniden gündeme getirilmiştir. Denizcilikle uğraşan ülkelerin, gemi kaptanlarının bu yükümlülüğü yerine getirmesi için gereken tüm tedbirleri almaları gerekmektedir. 2. Denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılması, kurtarmayı gerçekleştiren geminin bayrağını taşıdığı ülkenin, bazı kıyı ülkelerinin karaya çıkma koşulu olarak talep ettiği yeniden yerleşme garantilerini vermeye istekli olması durumunda daha da kolaylaşmaktadır. Söz konusu kıyı ülkeleri ile diğer ülkelerin, daha da desteklenmesi gereken bir olgu olan DISERO sistemi çerçevesinde bulunan yeniden yerleşim garantileri havuzuna katkıda bulunma konusunda fikir birliği içinde bulunmaları da durumu kolaylaştırmaktadır. Tüm ülkelerin, denizden kurtarılan sığınmacılar için kesin çözümler bulmaya çalışmaya devam etmesi gerekir. 3. İlgili uluslararası düzenlemeler tarafından da desteklenen ve yürürlükte bulunan uluslararası uygulamalar doğrultusunda, denizden kurtarılan kişilerin normal şartlar altında bir sonra uğranacak limanda karaya çıkartılması gerekmektedir. Bu uygulama denizden kurtarılan sığınmacılar için de geçerli olmalıdır. Kitlesel sığınmanın söz konusu olduğu durumlarda, denizden kurtarılan sığınmacılar en azından geçici olarak kabul edilmelidir. Ülkeler ayrıca, söz konusu kişilerin karaya çıkarılmasını kolaylaştırmak için, yeniden yerleşim fırsatı yaratırken uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkeleri doğrultusunda hareket etmelidir. * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) 4. Pek çok ülkenin ortak çabaları sonucunda, teknede bulunan kişilere çok sayıda yeniden yerleşim fırsatı tanınmıştır ve tanınmaya da devam etmektedir. Bu gelişme ışığında uğranılacak ilk liman olma özelliğini taşıyan ülkelerin, karaya yolcu çıkarmak için bir ön koşul olarak yeniden yerleşme garantisi isteme konusundaki mevcut politikalarını gözden geçirmek isteyip istemeyecekleri gibi bir soru ortaya çıkmaktadır. Kıyı ülkelerince yapılan uygulama gözden geçirildiği sırada, karaya yolcu çıkarma konusundaki mevcut kolaylaştırıcı düzenlemelerin kullanılmaya devam edilmesi, tabii ki, istenen bir durumdur. 5. Denizdeki sığınmacıların kurtarılması, karaya çıkarılması ve yeniden yerleştirilmesinden kaynaklanan sorunların karmaşık bir yapıya sahip olması nedeniyle, Yüksek Komiser’den denizcilikle uğraşan, konu ile en sık karşılaşan ve denize kıyısı olan Devletlerin, yeniden yerleşim potansiyeli taşıyan ülkelerin ve bu alanda uzman uluslararası kurumların temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubunu ilk fırsatta toplantıya çağırması istenmiştir. Çalışma grubu sözü edilen çeşitli sorunları inceleyip, bu sorunları çözümleyebilecek ilke ve tedbirler oluşturacak ve Yürütme Komitesi’nin otuz üçüncü oturumuna konu ile ilgili bir rapor sunacaktır. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) No: 24 (XXXII) AİLELERİN YENİDEN BİRARAYA GETİRİLMESİ* Yürütme Komitesi, Birbirlerinden ayrı düşmüş mülteci ailelerin yeniden biraraya getirilmesi konusunda aşağıdaki kararları almıştır: 1. Ailenin birliği ilkesinin uygulanması adına ve açıkça ortada olan insani nedenlerden dolayı birbirlerinden ayrı düşmüş mülteci ailelerinin yeniden biraraya getirilmesi için gereken her çaba gösterilmelidir. 2. Bu nedenle hem sığınma sağlayan ülkelerin hem de menşe ülkenin, Yüksek Komiser’in birbirlerinden ayrı düşmüş mülteci ailelerinin en kısa süre içinde yeniden biraraya getirilmesini amaçlayan çabalarını desteklemesi gerekir. 3. Birbirlerinden ayrı düşmüş mülteci ailelerinin yeniden biraraya getirilmesi konusunda genelde olumlu bir nitelik taşıyan eğilimler memnuniyetle karşılanmaktadır ancak çözüm bekleyen bazı önemli sorunlar da bulunmaktadır. 4. Herkesin, kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeyi terk etme hakkı doğrultusunda, menşe ülkeler mülteci ailelerin bireylerine yurtdışındaki akrabalarını görebilmeleri için çıkış izni sağlayarak ailenin yeniden biraraya getirilmesi konusuna katkıda bulunmalıdır. 5. Sığınılan ülkelerin, ailenin kapsamlı bir biçimde biraraya getirilmesinin desteklenmesi amacıyla, kabul edilecek olan aile üyelerinin belirlenmesi sırasında liberal ölçütler kullanacağı umulmaktadır. 6. Ailenin yeniden biraraya getirilmesine karar verirken, evliliğin ya da çocuğun soy araştırmasının resmi geçerliliği konusunda belgeye dayalı bir kanıtın bulunmaması başlıbaşına hukuki bir engel olarak değerlendirilmemelidir. * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum) 7. Mülteci ailelerin birbirlerinden ayrılması, dünyanın bazı bölgelerinde, yanlarında refakatçileri bulunmayan küçüklerin yalnız kalmaları ile ilgili çok hassas bir dizi soruna neden olmuştur. Yanlarında refakatçileri bulunmayan küçüklerin yeniden yerleştirilmesinden önce, söz konusu çocukların ebeveyn ve yakın akrabalarının bulunabilmesi için her tür çaba harcanmalıdır. Aile durumlarının yeterli netlikle ortaya konması amacıyla sürdürülen çalışmalar yeniden yerleştirme işleminin tamamlanmasından sonra da devam ettirilmelidir. Bu tür çalışmalar, özellikle bir evlat edinme işlemi (doğal aile ile aradaki bağların koparılmasını içeren) yapılmadan önce büyük önem taşımaktadır. 8. Mülteci ailelerinin, yerleşim ülkesine hızlı bir biçimde bütünleşebilmesi için, daha sonradan aileye katılan yakın aile üyelerinin de, resmi anlamda mülteci olarak kabul edilmiş olan aile başkanına tanınmış olan yasal statüden ve kolaylıklardan aynı şekilde yararlanması gerekmektedir. 9. Uygun olan bazı durumlarda ailenin yeniden biraraya getirilmesi, aile reisine bazı yardımlarda bulunularak kolaylaştırılmalıdır; böylece sığınma yapılan ülkedeki ekonomik sıkıntılar ve yerleşim sorunları, diğer aile üyelerinin giriş izninin gereksiz yere gecikmesine neden olmamış olur. 1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI 1 KARARLAR No: 24 (XXXII) GENEL Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiser’e kendi Ofis Tüzük’ü dahilinde yüklenmiş temel bir görev olan uluslararası korumanın asli önemini tekrarlamıştır; (b) Uluslararası korumunanın temel ilkelerinin ve özellikle de uluslararası hukukta kesin bir kural olma özelliğini taşımaya başlayan zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin önemini teyit etmiştir; (c) Uluslararası koruma alanında ortaya çıkan sorunların ciddiyetinin Komite’nin otuz ikinci oturumundan bu yana artmış, ve mülteci ve sığınmacıların temel haklarının diğerlerinin yanı sıra mülteci kamplarına ve yerleşimlerine düzenlenen askeri saldırılar, korsanlık eylemleri ve mülteci ve sığınmacıların menşe ülkelerine zorla gönderilmeleri gibi uygulamalar yoluyla dünyanın farklı yerlerinde ihlal edilmiş olduğunu kaygıyla belirtmiştir; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/37/12/Ek.1)’de yer almaktadır. 1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum) (d) Hükümetlerin, kitlesel sığınmadan ve dünyanın farklı yerlerindeki mevcut durgunluk eğilimlerinden kaynaklanan kaygılarını anlayışla karşılamış; ancak bu değişikliklerin sığınma kabulü konusunda kısıtlayıcı uygulamalara ya da temel uluslararası koruma ilkelerinin gözardı edilmesine yol açmamasının dilendiğini de belirtmiştir. (e) Kitlesel sığınma arayan kişi hareketlerinin nedenlerini incelemeye yönelik olarak başka forumlarda ele alınmış olan çabaları memnuniyetle karşılamış ve bu çabalar yoluyla söz konusu hareketlerde önemli azalmalar meydana gelmesinin umulduğunu belirtmiş; ancak bu tür çabaların hiç bir şekilde uluslararası koruma ile ilgili temel ilkeleri zayıflatmaması gerektiğini de vurgulamıştır; (f) Komite’nin otuz ikinci oturumundan bu yana Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne yeni katılan ülkeler konusunda süregelen gelişmeyi memnunlukla belirtmiş; Japonya, Bolivya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin söz konusu uluslararası temel mülteci belgelerine katılmış olmalarını da memnunlukla karşılamıştır; (g) Daha başka Devletlerin de Sözleşme ve Protokole ve mültecilerin temel haklarını evrensel ve bölgesel düzeyde tanımlayan diğer belgelere katılmalarının ümit edildiğini ifade etmiştir; (h) Çeşitli Devletler tarafından, özellikle de mülteci statülerinin belirlenmesi konusundaki usuller ile ilgili olarak Sözleşme ve Protokol kapsamındaki yükümlülüklerin etkin biçimde yerine getirilmesini sağlamak amacıyla alınan ya da şu sıralarda şekillendirilmekte olan önlemleri memnuniyetle karşılamıştır; (i) Hükümetlerin uluslararası koruma ile ilgili ilkeleri giderek daha çok kabul etmeye başlamasını ve Yüksek Komiser’in uluslararası mülteci hukukunun daha yaygın biçimde anlaşılabilmesi amacıyla göstermekte olduğu çabaları memnuniyetle karşılamış; mültecilerin ve sığınmacıların yeni ve değişmekte olan insani ve diğer sorunlarına yanıt olarak mülteci hukukunun geliştirilmeye ve iyileştirilmeye devam ettirilmesi gerektiğini belirtmiştir; (j) Yüksek Komiser’in Uluslararası İnsani Hukuku Enstitüsü (San Remo) ile işbirliği içinde mülteci yasaları ile ilgili kurslar düzenleme çalışmalarını memnunlukla karşılamıştır; 1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum) (k) Yüksek Komiser’in, uluslararası korumayı genişletmeye yönelik çabalarını, özellikle mültecilere ve sığınmacılara yapılan muamelelerin temel standartlarını teyid ederek, daha net bir biçimde tanımlayarak ve geliştirerek desteklemeye devam eden Uluslararası Koruma ile ilgili Alt Komite’nin çalışmasını yeniden taktir etmiştir. (l) Alt Komite’nin 1983 yılı içinde ve olabildiğince kısa bir süre içinde, Yüksek Komiser’in ilgilenmekte olduğu mülteci kamplarına ve yerleşimlere yapılan askeri saldırılar sorununu ve mültecilerin ve sığınmacıların fiziksel güvenlikleri ile ilgili diğer sorunları daha ayrıntılı bir biçimde ele almak üzere gayri resmi bir toplantı düzenlemesinin ümit edildiğini belirtmiştir. 1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum) No: 26 (XXXIII)ÇALIŞMA GRUBUNUN DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASINA İLİŞKİN SORUNLAR KONUSUNDAKİ RAPORU* Yürütme Komitesi, (a) Uzmanlardan Oluşan Çalışma Grubunun Deniz Üzerindeki Sığınmacıların Kurtarılması ile ilgili raporunu (EC/SCP/21) ele almıştır; (b) Denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılma yükümlülüğünün temel niteliğini yeniden gözden geçirmiştir; (c) Kıyı Devletlerinin, bandıra Devletlerinin, yeniden yerleşim ülkelerinin ve uluslararası kamuoyunun bir bütün olarak, söz konusu yükümlülüğün farklı yönlerinin yerine getirilmesine yardımcı olacak uygun çalışmaları yapmasının önemini vurgulamıştır; (d) Denizdeki sığınmacılarla ilgili sorunların çözümünün sadece hukuk kuralları bağlamında değil, karşılaşılan zorlukları olabildiğince bertaraf etmeyie amaçlayan fiili düzenlemeler aracılığıyla aranması gerektiğini ele almıştır; (e) Uzmanlardan Oluşan Çalışma Grubu’nun raporunda bu tür düzenlemelerin yapılmasına yönelik bir dizi öneri bulunduğunu belirtmiş ve BMMYK’ni bu önerilerin uygulanabilirliğini incelemeye davet etmiştir; (f) Yüksek Komiser tarafından sunulmuş olan ön rapor üzerinde durmuş (EC/SCP/24) ve BMMYK’den, konu ile ilgili çalışmalarını devam ettirmesini ve otuz dördüncü oturumda Uluslararası Koruma ile ilgili Alt Komite aracılığıyla Yürütme Komitesi’ne bir rapor sunmasını istemiştir. * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum) No: 27 (XXXIII)GÜNEY AFRİKA VE BAŞKA YERLERDEKİ MÜLTECİ KAMPLARINA VE YERLEŞİM YERLERİNE DÜZENLENEN ASKERİ SALDIRILAR* Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiserlik tarafından hazırlanmış olan (EC/SCP/25) notada yer alan uluslararası insani hukukun ilgili ilkelerine saygı gösterilmesinin asli önemini vurgulamıştır; (b) Yüksek Komiserliğin, kendi yetkisi kapsamında olmak koşuluyla ve Ofis’in insani ve gayri politik yapısını korumak suretiyle, sorunla ilgili diğer kurumların çalışmalarına büyük ölçüde katkıda bulunabileceğine ve bu bağlamdaki sorumlulukları yerine getirmelerine yardımcı olabileceğine duyduğu inancı dile getirmiştir; (c) Mülteci kamplarına ve yerleşimlerine sürekli olarak yapılan ve Lübnan’da yaşanan son trajik, zalimce ve insanlık dışı olaylarla da gündeme gelerek herkes tarafından haklı olarak kınanan askeri saldırılar sorunu konusunda kaygı duyulduğunu ifade etmiş; mültecilerin bu tür saldırılardan korunmasını ve bu tür saldırıların kurbanlarına yardım edilmesini sağlayacak tedbirlerin alınmasının umut edildiğini belirtmiştir; (d) Büyükelçi Schnyder’in Yüksek Komiser tarafından, BMMYK’nın ilgisi dahilinde bulunan mülteci kamplarına ve yerleşim yerlerine düzenlenen askeri saldırılarla ilgili sorunun çeşitli yönlerinin ele alınacağı bir araştırma gerçekleştirmek üzere atanmış olmasını memnuniyetle karşılamış ve bu konudaki ilk raporu (EC/SCP/23) taktirle ele alarak bu araştırmanın, mülteci kampları ve yerleşim yerlerinin askeri saldırılara şimdikinden çok daha az maruz kalmasını amaçlayan tedbirlerin alınmasına yardımcı olacağının ümit edildiğini belirtmiştir; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum) (e) Konunun aciliyetini vurgulayarak Büyükelçi Schnyder’in nihai raporunun en kısa zamanda beklendiğini ve raporun içeriğinin tartışılabilmesi için, Eylül 1983’den daha geç olmamak kaydıyla en kısa süre içinde uygun ortamın yaratılmasının umulduğunu belirtmiştir. 1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum) No: 28 (XXXIII)DİĞER UNSURLARIN YANI SIRA ULUSAL MÜLTECİ STATÜSÜNÜN BELİRLENMESİ USULLERİNDE BMMYK’NINROLÜ BAĞLAMINDA MÜLTECİLERİN STATÜSÜNÜN BELİRLENMESİ KONUSUNDA ULUSLARARASI MÜLTECİ KOMİTESİ İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN DAHA ÖNCE ALMIŞ OLDUĞU KARARLARIN TAKİBİ* Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiser’in mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda elde edilen gelişmelerle ilgili raporunu (EC/SCP/22/Rev.1) ele almıştır; (b) Yürütme Komitesi’nin yirmi sekizinci oturumundan bu yana 1951 Sözleşmesine ve 1967 Protokolüne taraf olan artan sayıda Devletin mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda usuller benimsediğini ve söz konusu usullerin Yürütme Komitesi’nin yirmi sekizinci oturumunda tavsiye edilmiş olan temel gereklilikler ile uyum içinde olduğunu memnuniyetle belirtmiştir; (c) Mülteci statüsünün belirlenmesine yönelik usullerin oluşturulmasının önemi üzerinde yeniden durmuş ve 1951 Sözleşmesi’ne ve 1967 Protokolü’ne Taraf olan ancak usul geliştirme çalışmalarına henüz geçmemiş olan Devletleri yakın gelecekte bu tür usulleri oluşturmaya çağırmıştır; (d) Mülteci statüsü kapsamında açıkça dayanaksız ya da suistimale açık uygulamalarla ilgili sorunları çözme konusunda tedbirler alınması gerektiğini belirtmiştir. Bir uygulamanın açıkça dayanaksız ya da suistimale açık olduğu konusundaki karar ancak, mülteci statüsüne karar verebilecek düzeyde yetkili bir kişi tarafından ya da o kişiye başvurulduktan sonra alınabilir. Söz konusu kararların, sadece uygulama hileli bir yapı sergilediğinde ya da Mültecilerin Statüsü ile ilgili 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde ortaya konan mülteci statüsü verme ölçütlerine uygun olmadığında alınabilmesi için usullerle ilgili bazı tedbirlerin oluşturulması konusu üzerinde de dikkatle durulmalıdır. Bu olgunun önemi doğrultusunda, mülteci statüsü ile ilgili açıkça dayanaksız ya da suistimale açık uygulamalarla ilgili sorunun Alt Komite’nin bir sonraki toplantısında, gündemde yer alacak ayrı bir madde olarak ve BMMYK’nın hazırlayacağı bir çalışma bağlamında ayrıntılı bir biçimde incelenmesi gerekmektedir; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum) (e) Çok sayıda ülkede mülteci statülerinin belirlenmesi amacıyla BMMYK’nın çeşitli formları dahilinde uygulanan usullere katılımı memnuniyetle karşılamış ve BMMYK’nın ve bu tür usuller bağlamında kendisine sunulmuş olan böyle anlamlı bir rolün değerini takdir etmiştir. DOSYA ADI: 29-43 1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI 1 KARARLAR No: 29 (XXXIV)GENEL Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin asli öneminini tekrarlamıştır; (b) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi kapsamına giren konular arasında, mültecilere yapılan uygulamalarla ilgili temel standartların geliştirilmesi ve gözlenmesini desteklemenin yanı sıra kendi yetkisi dahilinde mültecilerin ve sığınmacıların fiziksel güvenliğinin sağlanmasına yönelik tedbirlerin alınmasının sağlanmasının bulunduğunu belirtmiştir; (c) Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan çok sayıda Devletin (özellikle de ciddi ekonomik sorunlarla yüzyüze bulunan gelişmekte olan ülkelerin), mültecilere yapılan muameleler konusunda uluslararası bağlamda kabul edilmiş olan insani standartları uygulamaya ve zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine saygı göstermeye devam ettiğini memnuniyetle belirtmiştir; (d) Ancak mülteci ve sığınmacıların bazı bölgelerde askeri ve silahlı saldırılara, korsan eylemlere ve diğer zulüm örneklerine ciddi biçimde maruz kalmasını ve denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmıyor olmasını endişe ile karşılamıştır; (e) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin uygulanmasının, dünyanın çoğu yerinde sığınma izni verilmesi ve mülteci statüsünün belirlenmesi konularındaki kısıtlayıcı eğilimler nedeniyle çok daha zor bir hal aldığını kaygıyla belirtmiştir; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/38/12/Ek.1)’de yer almaktadır. 1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum) (f) Daha çok sayıda Devletin, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesine ve 1967 Protokolüne girmesinin önemini vurgulamış ve Komite’nin otuz üçüncü oturumundan bu yana meydana gelen söz konusu önemli insani belgelere gerçekleşen yeni katılımları memnuniyetle karşılamıştır; (g) Mülteci koruması ile ilgili olarak yukarıda sözü geçen ve diğer belgelere taraf olan tüm Devletleri, bu düzenlemeleri tam ve etkin bir biçimde uygulamaya çağırmıştır; (h) Daha çok sayıda Devletin, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün hükümlerinin (özellikle de mülteci statüsünün belirlenmesi konusundaki usullerle ilgili olarak) etkin biçimde uygulanmasının sağlanması amacıyla ulusal tedbirler almakta olduğunu memnuniyetle belirtmiş ve Devletlerin bu tür usulleri, adil ve eşit, aynı zamanda da Yürütme Komitesi’nin yirmi sekizinci ve otuz üçüncü oturumlarında alınmış olan kararlara uygun bir karar alma mekanizması oluşturmak amacıyla benimsemesinin önemini vurgulamıştır; (i) Yürütme Komitesi’nin otuzuncu oturumunda kabul edilmiş olan Sığınma Ülkesi Bulunmayan Mültecilerle İlgili Karar’da tanımlanan ortak ölçütlerin kabul edilmesi yoluyla sığınma talebini incelemekten sorumlu ülkenin belirlenmesinin önemini yeniden gündeme getirmiştir; (j) Hükümetler, sivil toplum örgütleri ve akademik kurumlarla sürekli diyalog içinde bulunarak koruma standartlarının geliştirilmesinin ve özellikle statüsü henüz belirlenmemiş olan sığınmacılar ile mülteci ve sığınmacıların fiziksel korunması ile ilgili uluslararası mülteci hukukunda yer alan boşlukların doldurulmasının önemini ele almıştır; (k) Yüksek Komiser’in, uluslararası mülteci kanunlarını öğretme ve geliştirme konusundaki süregelen etkinliklerinin değerini takdir etmiş ve Ofis’in yasal dokümantasyon merkezini, San Remo’daki Uluslararası İnsani Hukuk Enstitüsü ile işbirliği yaparak genişletme çabalarını memnuniyetle karşılamıştır; 1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum) (l) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi uygulamasının, sığınma hakkı tanınması, yeniden yerleşme ve yerel bütünleşme (kabul) konusunda kalıcı çözümler bulunması ve uygun ve uygulanabilir olduğu durumlarda mülteci sorunlarına getirilebilecek en istenen ve kalıcı çözüm olan gönüllü geri dönüşü sağlayacak uygun koşulların yaratılması ve geri dönüşün teşvik edilmesi konularında, Hükümetler ile işbirliği içinde bulunmasına duyulan temel ihtiyacı belirtmiş; bu tür bir işbirliği kapsamına, mültecilerin ve sığınmacıların özel ihtiyaçlarının anlaşılması konusuna daha hassas yaklaşan bir kamuoyu oluşturmak da girmelidir; (m) Mülteci ve sığınmacılara yapılan muameleler konusundaki standartları tanımlama ve geliştirme ve Yüksek Komiser’in uluslararası koruma alanında etkinliklerini desteklemek gibi önemli işlevleri yerine getirmeye devam eden Uluslararası Koruma ile ilgili Bütünün Alt Komitesi’nin çalışmalarını takdirle karşılamıştır. 1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum) No: 30 (XXXIV)MÜLTECİ STATÜSÜ YA DA SIĞINMA KONUSUNDA AÇIKÇA DAYANAKSIZ YA DA SUİSTİMALE AÇIK BAŞVURU SORUNU* Yürütme Komitesi, (a) Mülteci Statüsünün Belirlenmesi ile ilgili yirmi sekizinci oturumda kabul edilmiş olan 8 No’lu Kararı (XXVIII) ve Sığınma Ülkesi Bulunmayan Mülteciler ile ilgili olarak otuzuncu oturumda kabul edilmiş olan 15 No.’lu Kararı (XXX) yeniden gündeme getirmiştir; (b) Mülteci statüsü konusunda açıkça dayanaksız ya da suistimale açık başvurularla ilgili sorunu çözmeye yönelik tedbirlerin alınmasına duyulan ihtiyacın ortaya konmuş olduğu otuz üçüncü oturumda kabul edilmiş olan 28 No’lu Kararı (XXXIII) yeniden gündeme getirmiştir; (c) İlgili ölçütler doğrultusunda mülteci olarak tanınmalarını gerektirecek geçerli nedenleri bulunmayan kişilerin, mülteci statüsüne geçmek üzere başvuruda bulunmasının 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne taraf olan bazı Devletler açısından önemli sorunlar yaratmakta olduğu üzerinde durmuştur. Bu tür başvurular ilgili ülkeler için sorun yaratmakta, mülteci olma talebinde bulunmak için geçerli nedenleri olan başvuru sahiplerinin taleplerini ise olumsuz yönde etkilemektedir; (d) Mülteci statüsünün belirlenmesi konusundaki ulusal usuller arasında, net bir dayanağı bulunmadığı anlaşılan ve sürecin hiçbir düzeyinde tam bir inceleme gerektirmeyen başvuruların hızlı bir biçimde elden geçirilmesine yönelik özel hükümlerin yer alabileceği üzerinde durmuştur. Bu tür başvurular için “net bir biçimde suistimale açık” ya da “açık bir dayanağı bulunmayan” ibareleri kullanılmıştır; ve bu başvurular açık bir biçimde hileli olan ve hem Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde kabul edilmiş olan mülteci statüsü verme ölçütlerine hem de sığınma vermeye yönelik diğer ölçütlere uygun olmayan başvurular olarak tanımlanmalıdır; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum) (e) Mülteci statüsü kazanmak amacıyla yapılan bir başvurunun açıkça dayanaksız ya da suistimale açık olması durumunda kararın somut niteliği ve başvuru sahibi ile ilgili olarak verilen hatalı bir kararın üzücü sonuçları ve bu tür bir kararla birlikte usuli teminatların sağlanması gereğine duyulan ihtiyaç üzerinde durmuş ve bu konuda aşağıdaki uygulamaları önermiştir: (i) mülteci statüsünün belirlenmesi ya da sığınma hakkının tanınması gibi konulardaki tüm taleplerde olduğu gibi, başvuru sahibi, tam yetkili bir görevli ve mümkün olduğu takdirde mülteci statüsünü belirleme konusunda yetkili olan bir makam tarafından eksiksiz bir kişisel görüşmeye tabi tutulmalıdır; (ii) bir başvurunun, kesin dayanağı bulunmama ya da suistimale açık olma niteliği, normalde mülteci statüsünü belirleyen yetkili makam tarafından ortaya konmalıdır; (iii) başvurusu geri çevrilmiş bir kişi sınırdan geri çevrilmeden ya da ülke topraklarından zorla sınır dışı edilmeden önce, alınmış olan olumsuz kararın yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu tür bir gözden geçirme için gerekli düzenlemeler yapılmamış ise, hükümetler bu tür düzenlemelerin oluşturulması üzerinde durmalıdır. Söz konusu gözden geçirme olanağı, açıkça dayanaksız ya da suistimale açık olduğu belirlenmemiş ancak geri çevrilmiş olan başvuruların söz konusu olduğu durumlardan daha basit bir nitelik taşıyabilir. (f) Kesin bir dayanağı bulunmayan ya da suistimale açık olan başvurular konusunda alınan tedbirler mülteci statüsü için yapılan çok sayıda başvuru ile ilgili geniş çaplı sorunu çözüm getiremez ise de, her iki sorunun da mülteci statüsünü belirleme usullerini hızlandırmak amacıyla yapılacak genel düzenlemeler yoluyla hafifletilebileceğini belirtmiştir, örneğin: (i) mülteci statüsü belirleme ile ilgili organlara yeterli sayıda personel ve kaynak tahsis ederek, bu organların görevlerini hızlı bir biçimde yerine getirebilmelerini sağlamak, ve (ii) başvuru (itiraz) sürecinin tamamlanması için gerekli olan zamanı azaltacak tedbirler almak. 1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum) No: 31 (XXXIV)DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASI * Yürütme Komitesi, (a) EC/SCP/30 dokümanında yer alan istatistiklere göre denizde tehlikde altında bulunan sığınmacılardan çok daha az sayı kişinin kurtarılmakta olduğunu kaygı ile belirtmiştir; (b) Bu büyük sorunu, denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasını kolaylaştıracak tedbirler alınmasını teşvik ederek çözmeye çalışan BMMYK’nın üstlendiği girişimleri memnuniyetle karşılamış ve bu girişimlere hükümetlerin olabilecek en geniş desteceği vereceğinin umulduğunu belirtmiştir; (c) BMMYK’nın, Denizden Kurtarılanların Yeniden Yerleştirilmesi Teklifleri (RASRO) sisteminin (EC/SCP/30 dokümanında anlatıldığı gibi) teşvik edilmesi ile ilgili çabalarının desteklenmesi ve BMMYK’nın sistemi deneme maiyetinde başlatabilmesi için gerekli kota ve diğer unsurların sağlanması çalışmalarının Devletler tarafından ciddi bir biçimde ele alınmasını tavsiye etmiştir; (d) DISERO sistemine Devletlerden gelen desteği memnuniyetle karşılaşmıştır; (e) BMMYK’nın, Uluslararası Denizcilik Organizasyonu ile birlikte, denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasının kolaylaştırılmasını sağlayacak ortak eylemlerin tanımlanması amacıyla ortaya koymuş olduğu insiyatiflerden övgüyle söz etmiştir. * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum) No: 32 (XXXIV)GÜNEY AFRİKA VE BAŞKA YERLERDEKİ MÜLTECİ KAMPLARINA VE YERLEŞİMLERİNE DÜZENLENEN ASKERİ SALDIRILAR Yürütme Komitesi, (a) Mülteci kampları ve yerleşimlerine düzenlenen ve kadın, çocuk ve yaşlılar da dahil olmak üzere mültecilere tarifsiz acılar çektiren askeri ve silahlı saldırıların devam etmesi konusundaki kaygılarını dile getirmiştir; (b) Söz konusu üzücü soruna çözüm bulunmasının önemi ve aciliyetini vurgulamıştır; (c) Mülteci Kamp ve Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri ve Silahlı Saldırıların Yasaklanması ilkelerinin taslağını içeren Uluslararası Koruma Bütünün Alt Komitesi’nin raporu (A/AC.96/629) üzerinde durmuştur; (d) Mevcut süre içinde söz konusu ilkeler üzerinde fikir birliğine varılamamış olmasını üzüntü ile kaydetmiştir; (e) Bu ilkeler konusunda nihai anlaşmanın en kısa süre içinde yapılabilmesi için Başkan’dan danışmalara devam etmesini istemiştir. 1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI 1 KARARLAR No: 33 (XXXV)GENEL Yürütme Komitesi, (a) Komite’nin otuz dördüncü oturumundan bu yana uluslararası koruma alanında gelişmeler elde edilirken, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin, mülteci sorunlarının doğası ve içeriğindeki değişiklikler ve dünyanın farklı bölgelerinde ortaya çıkan kısıtlayıcı eğilimler nedeniyle büyük ölçüde karmaşıklaşıp zorlaştığını kaydetmiştir; (b) Uluslararası özel koruma sorunlarının, mülteci hareketlerinin değişik karakterine bağlı olarak ortaya çıktığını kaydetmiş, Yüksek Komiser’in bu sorunlara çözüm getirmek üzere attığı adımların memnuniyetle karşılandığını ve Yüksek Komiser’in bu bağlamda uygun göreceği yeni insiyatiflerin de beklendiğini belirtmiştir; (c) Dünyanın farklı yerlerinde temel zulüm riski olan yere göndermeme ilkesinin ihlal edilmekte olduğunu endişeyle kaydetmiştir; (d) Sığınma hakkı verilmesi, mülteci statüsünün belirlenmesi ve sığınmacı ve mültecilere karşı sergilenen tutum ile ilgili kısıtlayıcı uygulamaları derin bir üzüntü ile kaydetmiştir; (e) Askeri ve silahlı saldırılar, korsanlık eylemleri ve denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmaması da dahil olmak üzere dünyanıın çeşitli bölgelerindeki mülteci ve sığınmacıların fiziksel güvenliğini ciddi bir biçimde ihlal ve göz ardı etmeye devam eden uygulamaları büyük bir üzüntü ile karşılamıştır; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/39/12/Ek.1)’de yer almaktadır. 1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum) (f) Bu üzücü eğilimlere rağmen Devletlerin, çok sayıda mülteciye sığınma hakkı vermeye devam ediyor olmasının ve bu kişilere, kabul edilmiş olan uluslararası insani standartlar çerçevesinde muamele edilmesinin sağlanmasının memnunlukla karşılandığını belirtmiştir; (g) Mülteci kamp ve yerleşimlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar ve Alt Komite’nin dokuzuncu toplantısının raporuna (A/AC.96/649/Ek.1) yapılan eklemeler konusunda Uluslararası Koruma’ya ilişkin Bütün’ün Alt Komitesi’nde gerçekleştirilen tartışmaları dikkate almış ve Başkan’dan, mülteci kamplarına ve yerleşim yerlerine düzenlenen askeri ve silahlı saldırıların yasaklanması ile ilgili görüşmelerin devam ettirilebilmesi için gereken girişimlerde bulunmasını ve bu görüşme sonuçlarını otuz altıncı Oturum’da Yürütme Komitesi’ne bir rapor olarak iletmesini istemiştir; (h) Ofis’in (Komiserliğin) koruma işlevlerini etkin bir biçimde yerine getirilebilmesi için, BMMYK’ne sığınma başvurusunda bulunan kişilere ve mültecilere erişme olanağı sağlanmasının önemini vurgulamıştır; (i) Komite’nin otuz dördüncü Oturumu’ndan bu yana meydana gelen Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne yeni katılımları memnuniyetle karşılamış ve yakın gelecekte çok daha fazla sayıda Devletin (özellikle kitlesel sığınmaya sorunu ile karşı karşıya bulunan Devletlerin) bu temel uluslararası belgeye katılmasının ve böylece söz konusu belgelerin önemli bir yer teşkil ettiği uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı çerçevesinin güçlendirilmesinin umut edildiğini belirtmiştir; (j) Yüksek Komiser’in, uluslararası mülteci yasaları ile ilgili bilgi ve anlayışı genişletmeye yönelik olarak süregelen çabaları üzerinde memnuniyetle durmuş ve San Remo’da Uluslararası İnsani Hukuk Enstitüsü’nün Yüksek Komiser’in etkinliklerinin bu önemli bölümüne sağlamış olduğu olumlu katkıları belirtmiştir; (k) Hükümetlerin, sığınma hakkı vererek, kalıcı çözümler üreterek ve mültecilerin ve sığınmacıların özel durumları ve ihtiyaçlarının kamuoyunda daha iyi bir biçimde anlaşılmasını sağlayarak, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi konusundaki uygulamalarını desteklemelerine duyulan ihtiyacı yinelemiştir. 1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum) No: 34 (XXXV)DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASI İLE İLGİLİ SORUNLAR* Yürütme Komitesi, (a) 1983 ve 1984 yıllarında denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılma oranının önemli ölçüde azalmış olduğunu endişe ile kaydetmiştir; (b) Yürütme Komitesi’nin otuz dördüncü oturumunda denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasının kolaylaştırılmasına yönelik önlemlerin alınmasına duyulan ihtiyaç konusunda alınmış olan, Denizdeki Sığınmacıların Kurtarılması ile ilgili Kararı yeniden gündeme getirmiştir; (c) BMMYK’nın denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasına duyulan süreğen ihtiyaca dikkat çekmek üzere yaptığı etkinlikleri memnuniyetle karşılamış ve bu etkinliklerin Hükümetlerden olası en geniş desteği almasının ümit edildiğini belirtmiştir; (d) Denizde Kurtarma Yeniden Yerleşim Teklifleri (RASPO) Sistemi’nin en kısa süre içinde deneme maiyetinde uygulanmasını ve yeniden yerleşim ek alanlarının acil bir biçimde oluşturulmasını kuvvetle önermiştir; (e) DISERO (Karaya Çıkarma Yeniden Yerleşim Teklifleri) Sistemi için süreğen bir destek alma ihtiyacının bulunduğunu kabul etmiş ve Devletlerin bu sisteme katılımlarını yeniden gözden geçirmelerini önermiştir. * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum) No: 35 (XXXV)MÜLTECİLERİN KİMLİK BELGELERİ* Yürütme Komitesi, (a) Mültecilerin, kimliklerinin belirlenmesi için gereken belgelere sahip olmaları gerektiğini belirtmiş ve 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi’nin 27. Maddesi’nde Taraf Devletlerin, geçerli seyahat belgesine sahip olmayan ve taraf devletlerin topraklarında bulunan tüm mülteciler için kimlik belgeleri hazırlamalarının istendiğini belirtmiştir; (b) Yirmi sekizinci oturumda kabul edilmiş olan bir karara göre (A/32/12/Ek.1, paragraf. 53(6)(e)) Yürütme Komitesi’nin kabul edilmiş olan mülteciler için, mülteci statülerini kanıtlayan belgeler oluşturulmasını önerdiğini hatırlatmıştır; (c) Mültecilerin kimliklerinin ve mülteci statülerinin belirlenmesini sağlayan ve Devletlerin kendi ulusal yasaları doğrultusunda gerçekleştirilen mültecilere belge sağlama konusundaki genel uygulamaları takdirle kaydetmiş ve şimdiye kadar bu uygulamaları yapmamış olan Devletlerin de mülteciler için bu tür belgeler düzenlemesini tavsiye etmiştir; (d) Başvuruları hemen cevaplandırılamayacak olan sığınma başvurusunda bulunan kişilerin, yetkili makamlar tarafından başvuruları ile ilgili bir karar verilinceye kadar sınır dışı edilmemelerini ya da zulüm riski olan yere gönderilmelerine karşı korunmalarını sağlayacak geçici belgelerin düzenlemesini tavsiye etmiştir; (e) Mülteci statüsünün resmen kabul edilmediği ülkelerde BMMYK’nın, sığınma hakkı tanıyan ülke makamlarının onayı ile, söz konusu kişinin BMMYK’nin himayesi altında mülteci sayıldığını belgelemesinin gerekebileceğini kaydetmiştir; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum) (f) Kitlesel sığınma durumları söz konusu olduğunda uygun dokümanların kaydedilip verilmesinin önemini ortaya koymuş ve bu işlemi şimdiye kadar uygulamaya koymamış ülkelerin bu tür kayıt ve belgeleme programlarını, mümkünse BMMYK ile işbirliği içinde, kullanmaya başlamalarını önermiştir. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI 1 KARARLAR No: 36 (XXXVI)GENEL Yürütme Komitesi, (a) Günümüzde karşı karşıya kalınan mülteci sorunlarının gün geçtikçe artan karmaşıklığı nedeniyle, Yüksek Komiser’in, uygulanması devamlı olarak zorlaşan uluslararası koruma işlevinin önemini yeniden gündeme getirmiştir; (b) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevini verimli bir biçimde yerine getirilebilmesi için Hükümetlerden tam destek alınmasının gerekli olduğunu tekrarlamış; ve özellikle Hükümetlerin Yüksek Komiser ile birlikte kesin çözümler üretmelerine yönelik hükmün önemi üzerinde durmuştur; (c) Uluslararası mülteci hukukunun geliştirilmesi ve mültecilere karşı uluslararası bağlamda kabul edilmiş standart uygulamaların güçlendirilmesi konularında elde edilen ilerlemeleri memnuniyetle karşılamıştır; (d) Günümüzde çok sayıda Devletin Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesine ve 1967 Protokolüne katılmış olduğu gerçeğini memnuniyetle karşılamış ve yakın gelecekte çok daha fazla sayıda Devletin bu temel uluslararası belgelere katılmasının ve böylece söz konusu belgelerin ayrılmaz bir parçası olduğu uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı çerçevesinin güçlendirilmesinin umut edildiğini belirtmiştir; (e) Bir ülkenin, 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi uyarınca yerine getirmesi gereken sorumluluğu bağlamında coğrafi sınırlamaları kaldırmış olmasını ve söz konusu gelişmenin bir başka ülke tarafından da olumlu karşılanmasını takdir etmiş; ve hala coğrafi sınırlamaları bulunan Devletlerin bu bunları kaldırmayı düşünmesini önermiştir; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/40/12/Ek.1)’de yer almaktadır. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) (f) Mültecilerle ilgili uygulamaların geliştirilip standartlaştırılmasına rağmen, dünyanın farklı yerlerinde bulunan mültecilerin temel haklarının hala görmezden gelindiğini ve bu kişilerin korsan saldırılara, diğer şiddet eylemlerine, askeri ve silahlı saldırılara, keyfi alıkonma ve zulüm riski olan yere gönderme uygulamalarına özellikle maruz bırakıldığını endişe ile kaydetmiştir; (g) Genel Kurul’un, 39/140 numaralı kararı ki 3. paragrafı diğer unsurların yanı sıra mülteci kampları ve yerleşimlerine yönelik askeri ve silahlı saldırılarla ilgilidir, oyçokluğu ile kabul etmiş olduğunu kaydetmiştir; (h) Mülteci kampları ve yerleşimlerine yönelik askeri ve silahlı saldırı sorununun sürekli olarak Yürütme Komitesi’nin gözetiminde tutulmasının önemini vurgulamış ve Başkan’dan konu ile ilgili görüşmelerine devam etmesini istemiştir; (i) Ekonomik ve gelişmeden kaynaklanan zorluklarla karşı karşıya bulunan Devletler de dahil olmak üzere dünyadaki pek çok Devletin, çok sayıda mülteciye sığınma hakkı vermeye devam etmesini memnuniyetle karşılamıştır; (j) Bir ülkede koruma elde eden ancak düzensiz bir biçimde başka bir ülkeye gönderilen mülteci ve sığınmacılarla ilgili sorunun gün geçtikçe büyüdüğünü endişeyle kaydetmiş, bu sorunun, uluslararası işbirliği ve sorumluluk paylaşımı çerçevesinde küresel çözümler üretilerek hafifletilmesinin umulduğunu belirtmiş ve Yüksek Komiser’den, konu ile ilgili bir anlaşmaya varmak amacıyla görüşmelerine devam etmesini istemiştir; (k) Yüksek Komiser’in Mayıs 1995 tarihinde düzenlemiş olduğu Sığınmacıların ve Mültecilerin Avrupa’ya Gelmesi ile ilgili Görüşmeler toplantısını memnuniyetle karşılamıştır; (l) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin işleyişini kolaylaştırmak amacıyla, mültecilerin içinde bulundukları kötü koşullarla ilgili olarak kamuoyunda daha derin bir anlayış yaratmanın önemi üzerinde yeniden durmuştur; (m) Ofis’in (Komiserlik’in), özellikle San Remo’daki Uluslararası İnsani Hukuk Enstitüsü ile işbirliği içerisinde, uluslararası mülteci yasalarının geliştirilip güçlendirilmesini yönelik süreğen çabalarının önemini yeniden gündeme getirmiştir. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) No: 37 (XXXVI)ORTA AMERİKA MÜLTECİLERİ VE CARTAGENA BİLDİRGESİ Yürütme Komitesi, (a) Son günlerde özel ilgi gösterilen Orta Amerika bölgesindeki mülteci durumunun karmaşıklığını ve yoğunluğunu ele almıştır; (b) Orta Amerika’da Barış ve İşbirliği için Contadora Sözleşmesinde yer alan mültecilerle ilgili hükümler üzerinde durmuştur; (c) Colombia Cumhuriyeti Hükümeti’nin gözetiminde Cartagena, Colombia’da 19-22 Kasım 1984 tarihleri arasında toplanmış bulunan Orta Amerika, Meksika ve Panama’da Uluslararası Mülteci Koruması ile ilgili Kollezyum: Yargısal ve İnsani Sorunlar görüşmesi.sonuçlarını da kapsayan Cartagena Bildirgesi üzerinde ilgi ile durmuştur. (d) Kollezyumda sık sık ele alınmış olan bölgesel mülteci sorunlarının çözümlenmesi amacıyla bölgesel yaklaşımların kullanılmasını olumlu karşılamıştır. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) No: 38 (XXXVI)DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASI* Yürütme Komitesi, (a) Denizde tehlike altında bulunan herkesin, sığınmacılar da dahil olmak üzere, gemi kaptanı tarafından kurtarılmasının uluslararası hukuk çerçevesinde temel bir yükümlülük olduğunu yeniden onaylamıştır; (b) Denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasının kolaylaştırılmasını sağlayacak önlemler üzerinde daha çok durulması gerektiğinin kabul edilmiş olduğu daha önceki oturumlarda Yürütme Komitesi’nce alınmış olan kararları yeniden gündeme getirmiştir; (c) Bir yandan 1985 yılından bu yana denizde tehlike altında bulunan çok daha fazla sayıda sığınmacının kurtarılmış olduğunu memnuniyetle ifade ederken, öte yandan diğer pek çok geminin denizde tehlike altında bulunan sığınmacıları görmezden geldiğini kaygıyla belirtmiştir; (d) Uygun sayıda yeniden yerleşim alanı ile ilgili hükmün, Denizde Kurtarma Yeniden Yerleşim Teklifleri (RASPO) Sistemi’nin Mayıs 1995 tarihinden itibaren deneme maiyetinde uygulanmaya başlamasını mümkün kıldığını memnuniyetle belirtmiştir; (e) BMMYK’nın, denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasının teşvik edilmesi adına uygulamakta olduğu geniş insiyatif yelpazesini ve Devletlerin bu uygulamalara vermiş olduğu desteği memnunlukla karşılamıştır; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) (f) Devletlerin bu alanda BMMYK’ya destek vermeye devam etmelerini ve aşağıdaki uygulamaları dikkate almalarını şiddetle önermiştir: (i) en kısa zaman içinde DISERO (Karaya Çıkarma Yeniden Yerleşim Teklifleri) ve RASPO (Denizde Kurtarma Yeniden Yerleşim Teklifleri) Sistemleri’ne ya da iki sistemden birine katılmaları ya da katılımlarını yenilemeleri; (ii) gemi sahiplerinden, tüm gemi kaptanlarına Güney Çin Denizi’nde tehlike altında bulunan tüm sığınmacıları kurtarma sorumluluğu taşıdıklarının hatırlatılmasının istenmesi. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) No: 39 (XXXVI) KADIN MÜLTECİLER VE ULUSLARARASI KORUMA* Yürütme Komitesi, (a) Ofis’in (Komiserlik’in) Nisan 1995 tarihinde Cenevre’de yapılan Kadın Mülteciler Konusundaki Yuvarlak Masa görüşmesini organize etmiş olmasını memnuniyetle karşılamıştır; (b) Nairobi’de (Kenya) Temmuz 1985 yılında yapılmış olan Birleşmiş Milletlerin Kadınlarla İlgili Olarak On Yıl İçinde Kaydetmiş Olduğu Başarıların Gözden Geçirilmesi ve Değerlendirilmesi ile ilgili Dünya Konferansı’nda kadın mülteciler ve yerlerinden edilmiş kadınlar konusunda ortaya konmuş olan önerileri memnuniyetle ele almıştır; (c) Kadın ve genç kız mültecilerin, dünya mülteci nüfusunun büyük bölümünü oluşturduğunu ve bunların çoğunun uluslararası koruma alanında özel sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu kaydetmiştir; (d) Bu sorunların söz konusu kişilerin içinde bulunduğu ve onları sık sık fiziksel şiddete, cinsel tacize ya da ayrıma maruz bırakan hassas durumlarından kaynaklandığını ortaya koymuştur; (e) Bu tür sorunların üzerine Hükümetler ve BMMYK tarafından acilen gidilmesi ve kadın ve genç kız mültecilerin şiddet, fiziksel güvenlikleri konusunda karşılaşabilecekleri tehditler ya da cinsel taciz gibi olgulardan korunabilmeleri için tüm gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurgulamıştır; (f) BMMYK’nın kadın mültecilerin korunmasına yönelik sorunların çözümlenmesine ve bu kişilerin uygun biçimde korunabilmesine yönelik olarak almış olduğu önlemleri memnunlukla karşılamıştır; (g) Devletleri, BMMYK’nın kadın mültecilerin korunması amacıyla oluşturduğu programları ve özellikle kadın mültecilerin eğitim ve gelir sağlama projeleri yardımıyla kendi kendilerine yeten bireyler olmalarını amaçlayan BMMYK programlarını desteklemeye çağırmıştır; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) (h) Devletlerin, tek tek, birarada ya da BMMYK ile işbirliği içinde, mevcut programları yeniden tanımlamasını ve yönlendirmesini, ve gereken durumlarda kadın mültecilerin karşı karşıya kaldığı özel sorunların çözümlenebilmesi, özellikle de fiziksel bütünlük ve güvenliklerinin korunmasının ve kendilerine eşit bir biçimde davranılmasının sağlanması için yeni programlar oluşturulmasını tavsiye etmiştir; (i) Uluslararası koruma alanında kadın mültecilerin özel ihtiyaç ve sorunları bağlamında daha ayrıntılı bir bilgi ve anlayış geliştirilmesinin ve kadın ve genç kız mültecilerin etkin bir biçimde korunmasının sağlanabilmesi için uygun mekanizmaların belirlenmesi ve uygulanması amacıyla söz konusu mültecilerle ilgili istatistiki, sosyolojik ve diğer verilerin toplanmasının önemini vurgulamıştır; (j) Yüksek Komiser’den kadın mültecilerin ihtiyaçları ve onların yararı için mevcut olan ya da önerilen programlar konusunda Yürütme Komitesi üyelerine düzenli bir biçimde raporlamada bulunmasını istemiştir; (k) Egemenlik ilkesinin uygulanması sırasında Devletlerin, içinde bulundukları toplumun sosyal geleneklerinin ihlal edilmesine bağlı olarak katı ya da insanlık dışı tutumlara maruz bırakılan kadın sığınmacıları, 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi’nin 1 (A) 2 Maddesi doğrultusunda “özel bir sosyal grup” olarak nitelendirebileceğini kabul etmiştir. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) No: 40 (XXXVI)GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ* Yürütme Komitesi, Gönüllü geri dönüş konusunda uluslararası hukuk ve uygulamaların temel ilkelerini yansıtan 1980 kararının önemini tekrarlayarak konu ile ilgili olarak aşağıdaki kararları almıştır: (a) Menşe ülkelerine gönüllü geri dönüş yapacak kişilerin temel hakları yeniden gündeme getirilmiş ve uluslararası işbirliğinin bu çözüme ulaşmaya yönlendirilmesi ve bu çalışmanın geliştirilmesi gerektiği belirtilmiştir; (b) Mültecilerin geri dönüş yapması ancak kendi serbestistekleri doğrultusunda gerçekleşmelidir; mülteci geri dönüşlerinin isteğe bağlı ve bireysel niteliğine ve bu dönüşün tercihen mültecinin menşe ülkesindeki ikamet noktasına kadar mutlak güvenlik içinde yapılmasına duyulan gereksinime her zaman için saygı gösterilmelidir; (c) Olayın meydana geliş nedenleri, sorunun çözümünde önemli bir yer tutmaktadır ve ayrıca mülteci hareketlerinin nedenlerinin ortadan kaldırılması konusunda uluslararası çaba harcanmalıdır. Özellikle Birleşmiş Milletler’de ve uluslararası topluluk bağlamında ortaya konmakta olan işbirlikçi çabalar da dahil olmak üzere sözü geçen hareketlerin nedenlerine ve alınabilecek önlemlere çok daha fazla dikkat edilmelidir. Mülteci akışının önlenebilmesinin temel koşulu, mülteci hareketlerinin özünde bulunan nedenleri ortaya çıkarma konusuna doğrudan ilişkin olarak, Devletlerin yeterli politik iradeyi göstermesidir; (d) Devletlerin vatandaşlarına karşı olan sorumlulukları ve diğer Devletlerin gönüllü geri dönüşü teşvik etme yükümlülükleri uluslararası topluluk tarafından da desteklenmelidir. Gönüllü geri dönüşle ilgili uluslararası eylemler, ister evrensel ister bölgesel düzeyde olsun, ilgili tüm Devletlerin doğrudan tam desteğini ve yardımını almalıdır. Aynı şekilde, mülteci sorununa getirilecek bir çözüm olarak gönüllü geri dönüşün teşvik edilmesi de, sorunun çözümüne yardımcı olacak koşulların yaratılmasıyla doğrudan ilgili olan Devletlerin politik iradelerini gerektirecektir. Bu, Devletlerin temel sorumluluğudur; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) (e) Yüksek Komiser’in mevcut yetkisi, bu amaca yönelik girişimlerde bulunarak, söz konusu taraflar arasındaki diyaloğu teşvik ederek, aralarındaki iletişimi sağlayarak ve bir arabulucu ya da bir iletişim kanalı görevini üstlenerek gönüllü geri dönüşün teşvik edilmesini sağlamaya yetecek ölçüdedir. Yüksek Komiserin, mümkün olduğunca tüm ilgili taraflarla görüşmeler yapması ve bu tarafların bakış açılarına aşina olması gerekmektedir. Bir mülteci sorununun ortaya çıktığı ilk andan itibaren Yüksek Komiser, grubun tamamı ya da bir parçası için söz konusu olabilecek gönüllü geri dönüş olasılığını etkin bir biçimde göz önünde bulundurmalı ve mevcut koşulların uygun olduğunu düşündüğü anda bu çözüm önerisini etkin bir biçimde sunmalıdır; (f) Yüksek Komiser’in insani kaygıları tarafların her biri tarafından kabul edilmeli, saygıyla karşılanmalı ve kendisine, mültecilere koruma sağlanması ve mülteci sorunlarına çözüm aranması ile ilgili insani himayesini devam ettirme çabaları konusunda tam destek verilmelidir; (g) Yüksek Komiser her tür durumda, geri dönüş uygulamasının fizibilitesinin değerlendirilmesinden, planlama ve uygulamaya kadar geçen tüm aşamalarına katılmalıdır; (h) Menşe ülkeye kendiliğinden geri dönmenin önemi ele alınmış ve organize bir biçimde gönüllü olarak geri dönüş yapmaya teşvik edici eylemlerin mültecinin kendiliğinden geri dönüş yapması önünde herhangi bir engel teşkil etmeyeceği belirlenmiştir. İlgili Devletler, menşe ülkede yardım sağlanması da dahil olmak üzere, durumun ilgili mültecilerin yararına olduğu durumlarda söz konusu hareketin desteklenmesi adına gereken herşeyi yapmalıdır; (i) Yüksek Komiser’in düşüncesine göre, belirli bir mülteci grubu için gönüllü geri dönüşün teşvik edilmesi konusunda ciddi bir sorun ortaya çıktığında, sadece bu sorun için, Başkan ve Yürütme Komitesi Bürosu’nun diğer üyeleri ile birlikte belirlenecek gayri resmi bir özel durum (ad hoc) danışma grubu kurulması gündeme getirebilir. Böyle bir gruba gerektiğinde Yürütme Komitesi’nin üyeleri arasında yer almayan Devletler de dahil edilebilir, ancak prensipte grupta yer alacak ülkelerin olayla doğrudan ilgili ülkeler olması gerekmektedir. Yüksek Komiser ayrıca diğer uzman Birleşmiş Milletler organlarından da yardım almayı düşünebilir; 1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum) (j) Gönüllü geri dönüşün kolaylaştırılabilmesi için üç taraflı komisyon uygulaması rahatlıkla kullanılabilir. Menşe ülke, sığınma ülkesi ve BMMYK’dan meydana gelen üç taraflı komisyon hem ortak planlama hem de geri dönüş programının uygulaması ile ilgilenebilir. Sonuçta oluşabilecek sorunlar konusunda ilgili taraflar arasında görüşmeler yapılmasının sağlanması için de etkin bir araçtır; (k) Gönüllü geri dönüşü teşvik etmeyi amaçlayan uluslararası eylem, menşe ülkenin olduğu kadar alıcı ülkenin içinde bulunduğu durumun da gözönüne alınmasını gerektirir. Menşe ülkede uluslararası topluluk tarafından, geri dönüşü kabul edilen kişilerin ülkeyle yeniden bütünleştirilmesi için sağlanan yardım, geri dönüşün teşvik edilmesi konusunda önemli bir etken olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle BMMYK ve uygun olduğu takdirde diğer Birleşmiş Milletler organlarının, geri dönüş yapan kişilere menşe ülkelerinde deneyimleyecekleri çeşitli bütünleşme ve rehabilitasyon aşamalarında yardımcı olacak fonlara sahip olması gerekmektedir; (l) Yüksek Komiser, özellikle bir genel af ya da verilen başka bir garanti sonucunda ortaya çıkan bir geri dönüşün sonuçlarıyla meşru olarak ilgilenecek kişi olarak kabul edilmelidir. Yüksek Komiser, yardımda bulunduğu her tür geri dönüşün sonucu ile ilgili meşru kaygıları üzerinde durarak bunları dile getirecek kişi olarak kabul edilmelidir. Yüksek Komiser’in, ilgili Devletle yapılan ayrıntılı görüşmeler çerçevesinde, genel af ve mültecinin geri dönüş yapmasını sağlayan diğer garantilerin yerine getirilip getirilmediğini izleyebilmesi amacıyla geri gönüş yapan kişilere doğrudan ve engelsiz erişimi sağlanmalıdır. Bu unsur kendisinin yetkisinin ayrılmaz bir parçası olarak görülmelidir; (m) Gönüllü geri dönüş ile ilgili tüm mevcut ilkeleri ve temel unsurları yansıtan bir belgenin uluslararası topluluğun tam kabulünün alınabilmesi amacıyla daha da geliştirilmesine çalışılmalıdır. 1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI 1 KARARLAR No: 41 (XXXVII)GENEL Yürütme Komitesi, (a) Mültecilerin ve sığınmacıların mevcut hareketlerinin sayıca artması ve yapılarının değişmesi nedeniyle Yüksek Komiser’in uluslararası koruma fonksiyonu uygulamasının giderek karmaşıklaştığını kabul etmiştir; (b) Günümüz mülteci sorunlarının doğası gözönüne alındığında çözüm sunma aşamasının, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma fonksiyonunun önemli bir yönü olarak ele alınması gerektiğini kabul etmiştir; (c) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma fonksiyonunun etkin biçimde uygulanabilmesi için, mülteci sorunlarına, mümkünse menşe ülkede, kalıcı çözümler bulunması konusuna Hükümetlerin tam destek vermesinin önemi ortaya konmuş; Yüksek Komiser’in Yürütme Komitesi’nin otuz altıncı oturumundan bu yana, belirli mülteci gruplarının sorunları, özellikle de bir bölgeden diğerine geçen mülteci ve sığınmacılardan kaynaklanan sorunu çözmek üzere ilgili Hükümetler arasında görüşmeler düzenlemek amacıyla göstermiş olduğu çabaları memnuniyetle karşılamıştır; (d) Günümüz mülteci sorunlarına bir çözüm olarak gönüllü olarak yeniden yerleşmenin büyük önemini yinelemiş ve Yürütme Komitesi’nin otuz birinci oturumunda almış olduğu 18 No’lu kararı ve otuz altıncı oturumunda almış olduğu 40 No’lu kararı gözönüne alarak süregelen gönüllü geri dönüşü teşvik çabalarını memnuniyetle karşılamıştır; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/41/12/Ek.1)’de yer almaktadır. 1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum) (e) Kalıcı çözümler arama çabaları arasında, mültecilerin ve sığınmacıların menşe ülkelerinden çıkışlarının ve ilk sığınma ülkelerinden yeni noktalara doğru yaptıkları hareketlerin nedenlerine eğilme ihtiyacının bulunduğu ortaya koymuştur; (f) Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne Ekvator Ginesi, Tuvalu, Papua Yeni Gine ve Venezuela’nın yeni katıldığını ve bu temel insani belgelere taraf olan Devlet sayısının 100’ü aştığını memnuniyetle belirtmiş ve Ofis’in (Komiserliğin), Birleşmiş Milletlerin tüm üyelerinin zaman içinde taraf olacağı bu belgelere katılımı teşvik etmek amacıyla ortaya koyduğu çabaları memnuniyetle karşılamıştır; (g) Mevcut uluslararası mülteci belgelerinde tanımlanan standartların etkin biçimde uygulanabilmesini sağlayacak ulusal nitelikli kanuni ve/veya idari tedbirlerin önemini tekrarlamış ve Yüksek Komiser’in bu tür yeni tedbilerin alınmasının teşvik edilmesine yönelik çabalarını memnuniyetle karşılamıştır; (h) Ofis’in (Komiserliğin), dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen yuvarlak masa toplantıları, seminerler ve tartışma grupları yoluyla uluslararası mülteci hukukunun geliştirilip güçlendirilmesinin teşvik edilmesine ve uluslararası mülteci hukuku ilkelerinin olabildiğince çok yaygınlaştırılmasına yönelik çabalarının önemini yeniden dile getirmiştir; (i) Mültecilere karşı sergilenen muamele standartlarının bölgesel düzeyde belirlenmesine yönelik uluslararası belgelerin önemini gündeme getirmiş ve bu alanda Arap Ülkeleri, Asya-Afrika Yasal Danışmanlık Komitesi, Avrupa Konseyi, Afrika Birliği Organizasyonu, Amerika Eyaletleri Organizasyonu ve İslam Konferansı Teşkilatı’nın çabaları sonucunda elde edilmiş olan gelişmeyi takdirle karşılamıştır; (j) Dünyanın farklı alanlarında mülteci ve sığınmacıların temel haklarının ciddi bir biçimde ihlal edilmekte olduğunu ve bu kişilerin zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesi hiçe sayılarak fiziksel şiddet, korsanlık eylemleri ve menşe ülkeye zorla gönderilme gibi eylemlere maruz bırakıldıklarını endişe ile kaydetmiştir; (k) Komite’nin otuz altıncı oturumundan bu yana mülteci kamp ve yerleşim yerlerinin askeri ve silahlı saldırılara maruz kalmaya devam ettiğini endişe ile kaydetmiş ve bu soruna çözüm getirmek amacıyla süregelen çabaların yakın gelecekte olumlu sonuçlar ortaya çıkaracağının umulduğunu belirtmiştir; 1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum) (l) Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma ile ilgili 39 No’lu Kararı yeniden gündeme getirmiş ve Yüksek Komiser’i kadın mültecilerin bu özel koruma ihtiyacını dikkate almaya ve konu ile ilgili olarak Yürütme Komitesi’ne rapor vermeyi sürdürmeye çağırmıştır; (m) Çocuk mültecilerin durumunun da özel ilgi gerektirdiğini kaydetmiş ve Yüksek Komiser’i Yürütme Komitesi’ne çocuk mültecilerin ihtiyaçları ve söz konusu kişilerin yararına olacak mevcut ve teklif aşamasında bulunan programlar konusunda düzenli olarak rapor vermeye çağırmıştır; (n) Sivil toplum örgütlerinin, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma alanındaki çabalarını destekleme konusunda ortaya koydukları değerli katılımı gündeme getirmiştir; (o) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi uygulanmasının kolaylaştırılması amacıyla kamuoyunda olumlu bir ortam yaratılmasının önemi üzerinde durmuş; mülteci ve sığınmacıların özel durum ve ihtiyaçlarının kamuoyuna tam olarak yansıtılmasının gerektiğini vurgulamış; ve BMMYK’nın bu alanda Hükümet yetkilileri ve ilgili sivil toplum örgütleri tarafından tam olarak desteklenmesi gereken çabalarını memnuniyetle karşılamıştır. 1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum) No: 42 (XXXVII)ULUSLARARASI BELGELERE KATILIM VE BUNLARIN UYGULANMASI* Yürütme Komitesi, (a) Yürütme Komitesi’nin daha önceki pek çok kararda, Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne katılmaları için Ülkelere başvurduğunu ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun bazı kararlarında da benzer başvuruların yapıldığını hatırlatmıştır; (b) Şu anda 100’ü aşkın Devletin 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf olduğunu memnuniyetle kaydetmiştir; (c) Bu düzenlemlerin, zulüm riski oln yere geri göndermeme ilkesi de dahil olmak üzere mülteci hukukunun temel ilkelerini, mültecilere karşı takınılan tutumun asgari standartlarını oluşturduğunu ve böylece uluslararası korumanın temel taşı olduğunu belirtmiştir; (d) 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne yapılan katılımın, bir inanç ve bu belgelerin kapsamına giren temel ilkelerin desteklenmesi anlamına geldiğini, katılımda bulunan her bir Devletin, mülteci sorunlarına çözüm getirme konusunda gösterilen uluslararası çabalara verdiği önemin altını çizdiğini ve mülteci sorununun şu andaki evrensel karakterini yansıttığını vurgulamıştır; (e) Söz konusu belgelere sağlanan geniş katılımın, bu belgelerin evrensel anlamda uygulanabilirliğini yeniden ortaya koyduğunu, mülteci korumasının uluslararası yasal çerçevesini desteklediğini ve böylece Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi uygulamasına yardımcı olduğunu belirlemiştir; (f) Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne ve 1967 Protokolü’ne katılmamış olan Devletleri bu belgelere katılmaya çağırmıştır; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. Yürütme Komitesi - 37. Oturum) (g) Söz konusu belgelere halihazırda taraf olan Devletlerin, bu belgelere getirdikleri coğrafi sınırlamaları ve ayrımları geri çekmelerinin gündeme getirilmesini önermiştir; (h) 1951 Sözleşmesi’nin ve 1967 Protokolü’nün, hem uluslararası düzeyde kabul edilmiş olan mültecilerle ilgili çeşitli uluslararası belgeler hem de bölgesel düzeyde kabul edilmiş olan bir dizi standardı belirleyen belgeler ile tamamlanmış olduğunu hatırlatmış ve Devletleri bu tür ek evrensel belgelere ve bölgelerine uygulanabilecek olan diğer benzeri belgelere katılmaya çağırmıştır; (i) İster evrensel ister bölgesel bir nitelik taşıyor olsun, çeşitli uluslararası mülteci belgelerine katılımda bulunmanın günümüzdeki mülteci sorununun hem kapsam hem de ciddiyeti bağlamında büyük önem taşıdığını belirtmiş ve Yüksek Komiser’den, uluslararası mülteci belgelerine katılımı teşvik etmek amacıyla elinden geleni yapmaya devam etmesini istemiştir; (j) Şimdiye kadar böyle bir uygulama yapmamış olan Devletlerden, mülteciler ile diğer yabancılar arasında gereken ayrımı yaparak, uluslararası mülteci belgelerinin etkin biçimde uygulanabilmesi için gereken yasal ve/veya idari tedbirleri almayı düşünmelerini önermiştir. 1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum) No: 43 (XXXVII)MÜLTECİ STATÜSÜNE İLİŞKİN 1951BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SÖZLEŞMESİ VE 1967PROTOKOLÜ KONUSUNDAKİ CENEVRE BİLDİRGESİ* Dünyanın pek çok bölgesinde ciddi ve kitlesel mülteci sorunları devam edegeldiği için; Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne yapılan yeni katılımlar, mültecilerin yasal durumunun güçlendirmesi ve Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin uygulanabilmesi açısından büyük önem taşıdığı için; Yasal mülteci statüsünün dünyanın farklı bölgelerinde bulunan çok sayıda Devlet tarafından belirlenmesini sağlayan bu temel insani belgelere yapılan katılım, çoğunlukla Genel Kurul kararları sırasında yeniden gündeme getirilen ilkelerin temel önemini yansıttığı ve bu düzenlemelerin uluslararası uygulanabilirliğinin sağlanmasına yardımcı olduğu için; Söz konusu Sözleşme ve Protokol’e yapılan yeni katılımlar, bu belgelere taraf Devlet sayısını yüz bire çıkarttığı için; Yürütme Komitesi, bu belgelere yapılacak uluslararası katılımın önemini hatırlatarak, 1. Bu temel insani belgelere henüz taraf olmamış Devletleri, yapılan uygulamaların gerçek anlamda uluslararası bir nitelik kazanabilmesi için bu belgelerde yer almaya çağırmıştır; 2. Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi’nin kabul edilmesinin 40. Yıldönümünde, Birleşmiş Milletler Üyesi tüm Devletlerin söz konusu belgelere katılmış olmasının ümit edildiğini belirtmiştir; * ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİ’NİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN BİLDİRGE. 1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum) 3. 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne katılımın yanı sıra bu belgelerin ilke ve hükümlerinin etkin bir biçimde uygulanmasının da çok önemli olduğunu vurgulamıştır; 4. Başkanı ve Yürütme Komitesi’nin Üye Ülkelerini, Yüksek Komiser’in 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne yapılan katılımın artırılması konusundaki çabalarına yardımcı olmaya çağırmıştır. DOSYA ADI: 44-54 1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum) No. 44 (XXXVII)MÜLTECİ VE SIĞINMACILARIN ALIKONMASI Yürütme Komisyonu, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi’nin 31.Maddesi’ni hatırlatarak; Kitlesel sığınma hareketi konusundaki anlaşmayla ilgili 22. No.lu (XXXII) Kararını, bir ülkede hukuka uygun şekilde bulunan mültecilerin tutuklanması veya alıkonması konusuyla ilgili olarak 7. No.lu Karar’ın (XXVIII), (e) paragrafını, mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda ise 8. No.lu Karar’ın (XXVIII) (e) paragrafını hatırlatarak; Mevcut Kararlarda kullanılan “mülteci”teriminin Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’nde kullanılan terimle aynı anlamda olduğunu ve farklı bölgelerde geçerli olan daha geniş tanımları etkilemeyeceğini belirterek; (a) Dünyanın çeşitli bölgelerindeki çok sayıda mültecinin ve sığınmacının yasadışı girişleri nedeniyle veya durumları sonuçlanıncaya kadar sığınma aramakta olmaları nedeniyle halen alıkonma veya benzeri sınırlayıcı eylemlere maruz kalıyor olmalarını kaygıyla ifade etmiştir; (b) İçerdiği zorluk nedeniyle alıkonmanın normal olarak kaçınılması gereken bir uygulama olduğu fikrini dile getirmiştir. Gerekiyorsa, alıkonma uygulamasına, ancak yasalarla belirlenen esaslar uyarınca ve kimlik belirleme, mülteci statüsü veya sığınma isteğinin dayandırıldığı unsurları belirleme, mültecilerin veya sığınmacıların sığınma istedikleri Devletin yetkililerini yanıltmak amacıyla seyahat ve/veya kimlik belgelerini imha ettiği veya hileli belge kullandığı durumlarda veya ulusal güvenlik ve kamu düzenini korumak amacıyla başvurulabileceği fikrini ifade etmiştir; (c) Mültecileri ve sığınmacıları haklı bir nedene dayanmayan veya aşırı derece uzayan alıkonma uygulamalarından korumak üzere Mülteci statüsünü belirlemek veya sığınma hakkı tanımak konusunda uygulanacak usullerin adil ve hızlı olmasının önemini belirtmiştir; 1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum) (d) Mültecilerin ve sığınmacıların durumu ile yabancıların durumu arasındaki gözetilmesi gereken ayrımı belirleyecek olan ulusal mevzuatın ve/veya idari uygulamaların önemini vurgulamıştır; (e) Mülteciler ve sığınmacılarla ilgili olarak alınan alıkonma önlemlerinin yargısal veya idari anlamda gözden geçirilmesini önermiştir; (f) Mültecilerin ve sığınmacıların alıkonma koşullarının insani olması gerektiğini vurgulamıştır. Özellikle, mülteciler ve sığınmacılar mümkünse, adi suçlu olarak tutulmakta olan kişilerin yanında tutulmayacak ve fiziksel güvenliklerinin tehlike altında olduğu yerlerde bulundurulmayacaktır; (g) Alıkonmuş olan mültecilerin ve sığınmacıların Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu ile temas kurması veya bu ofisin bulunmaması durumunda, ulusal mülteci yardım organlarına ulaşmasının sağlanmasını önermiştir; (h) Mültecilerin ve sığınmacıların içinde bulundukları ülkelere karşı görevleri olduğunu ve bu görevlerin de özellikle kanun ve yönetmeliklere ve bununla birlikte kamu düzenini korumak üzere alınan önlemlere uymalarını gerektirdiğini tekrar ifade etmiştir; (i) Zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin gözetilmesinin asli önemini yeniden ifade etmiş ve bu bağlamda 6 No.lu Kararı (XXVIII) hatırlatmıştır. 1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum) No. 45 (XXXVII)MÜLTECİ KAMPLARINA VE YERLEŞİMLERİNE YAPILAN ASKERİ VE SİLAHLI SALDIRILAR Yürütme Komitesi, Mülteci kamplarına ve yerleşimlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar konusunda belirlenen bir dizi ilke ve kararları içeren taslağın hazırlanması için Yürütme Komitesi tarafından gösterilen süreğen çabaları hatırlatarak; Yürütme Komitesinin Başkanını ve Yüksek Komiser’i, bu konuda bir dizi kararı içeren bir taslak üzerinde anlaşmaya varılması için gösterdikleri çabalardan dolayı kutlayarak; Yapılan uzun müzakerelerin ardından halen ortak bir noktaya ulaşılamamış olmasından duyulan üzüntüyü dile getirerek; Mülteci kamplarına ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılarla ve bunun dışında başka konularla ilgili olarak Genel Kurul’un oyçokluğu ile onayladığı 39/140 No.lu Karar’ın 3. Paragrafını hatırlatarak; Mültecilere yapılan muameleler konusunda oluşturulmuş olan standartların geliştirilmesi ve güçlendirilmesine karşın, özellikle çok sayıda kurbanla ve mülteci kampları ve yerleşimlerine yapılmaya devam eden askeri ve silahlı saldırılarla da kanıtlanan, dünyanın çeşitli bölgelerindeki mültecilerin temel hakları ihlallerinden son derece kaygılanıldığını belirtmiştir; (a) Mülteci kamplarına ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar sorununun Yürütme Komitesi tarafından sürekli gözden geçirilerek mültecilerin uluslararası korumasını desteklemek üzere bir dizi ilke ve karar üzerinde anlaşmaya varılmasının önemini ve aciliyetini vurgulamıştır; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum) (b) Başkan’ın ve Yüksek Komiser’in bu konudaki istişarelerine devam etmesini, gelişmeleri gözden geçirerek konunun kendi yetkileri dahilindeki yönleriyle ilgili ayrıntılı raporlarını Yürütme Komitesi’nin otuz sekizinci oturumuna sunmalarını istemiştir. 1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK 1 ALDIĞI KARARLAR No. 46 (XXXVIII)GENEL Yürütme Komitesi, (a) Günümüzde mülteci sorunlarının dünya çapında giderek karmaşık bir hal almasının Yüksek Komiser’in öncelikli görevi olan koruma işlevinin asli önemini vurguladığını kaydetmiştir; (b) Çağdaş mülteci sorununun nitelik ve unsurlarının değişmesiyle birlikte, uluslararası kamuoyunun sığınmacıların ve mültecilerin özel ihtiyaç ve koşulları konusunda daha büyük bir anlayış içinde olmaları gerektiğini ve Yüksek Komiser’in onların adına göstermekte olduğu çabalara tüm Devletlerin tam destek vermesi gerektiğini ifade etmiştir; (c) Dünyanın çeşitli yerlerinde zulüm riski olan yene geri göndermeme ilkesinin sürekli olarak ihlal edilmesinden duyulan ciddi kaygıyı özellikle belirtmiştir; (d) Güney Afrika’daki mülteci ve sığınmacıların kötüye giden durumlarını kaygıyla ifade etmiştir; (e) Aralarında çok sayıda Filistinli’nin de bulunduğu ve dünyanın çeşitli yerlerinde olan değişik mülteci gruplarının yeterli uluslararası korumadan mahrum olmasından duyulan kaygıyı ifade etmiş ve Birleşmiş Milletler sistemi içinde bu kişilerin koruma ihtiyaçlarına yanıt verebilecek çabaların gösterileceği yönündeki umudunu dile getirmiştir; (f) Yüksek Komiser’in mülteci koruması konusunda liderlik rolü oynadığını bir kez daha dile getirmiş ve özellikle kendisini tek başına veya ilgili Devlet ve organlarla birlikte bu kişilerin, diğer olayların yanısıra fiziksel şiddete, korsanlığa, askeri ve silahlı saldırılar ile keyfi gözaltına karşı fiziksel güvenliklerini sağlamak için olası tüm önlemleri almaya devam etmeye çağırmıştır; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/42/12/ Ek I)’da yer almaktadır. 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum) (g) Kadın mültecilerin, tüm mültecilerin yararına kullanılabilecek özel kaynaklara sahip olmakla birlikte özel koruma ve yardım ihtiyaçlarının bulunduğunu dikkate almış, mevcut koruma ve yardım programlarını iyileştirmek amacıyla kadınların durumuna özel bir dikkat gösterilmesi gereğini yeniden dile getirmiş ve tüm Devletler ile ilgili organları, Yüksek Komiser’in bu yöndeki çabalarını desteklemeye davet etmiştir; (h) Kadın mültecilerle ilgili güvenilir bilgi ve istatistikleri toplama, bunların durumuyla ilgili sağduyuyu arttırma ve Ofis’in eğitim programlarında bu kişilerin ihtiyaçlarıyla ilgili bilgileri toplama gereğini ifade etmiş ve Yüksek Komiser’i Yürütme Komitesi’nin otuz dokuzuncu oturumunda özellikle kadın mültecilerin koruma ve yardım sorunları ve bu sorunları çözmek üzere alınacak sağlam önlemlerle ilgili rapor vermeye çağırmıştır; (i) Bir ülkede koruması sağlanmış olan ve başka bir ülkeye düzensiz olarak giriş yapmış olan mülteci ve sığınmacılarla ilgili olarak giderek büyümekte olan olgu konusundaki kaygılarını belirtmiş ve Yüksek Komiser’i 36 (XXXVI) sayılı Karar’ın (j) paragrafını uygulamaya çağırmıştır; (j) İltica usullerinin suiistimalini önlemeye yönelik bir dizi önlem almış olan Devletleri, bu önlemlerin uluslararası temel koruma ilkeleri ve sığınma kurumu üzerinde yıkıcı hiçbir etki yaratmamasını sağlamaya çağırmıştır; (k) Kalıcı çözümlerle altta yatan nedenler arasındaki yakın ilişkiye dikkati çekmiş ve uluslarlarası kamuoyunu, mülteci ve sığınmacıların menşe ülkelerinden ve ilk sığındıkları ülkelerden göç etme nedenlerine eğilmek için ellerinden geleni yapmaları çağrısında bulunmuştur; 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum) (l) Özellikle bugün ortaya çıkmakta olan kitlesel sığınma olayları bağlamında, en iyi kalıcı çözümün gönüllü geri dönüş olduğunu yeniden ifade etmiş, Devletlerin bu alanda bulunulacak eylemleri her zaman yönlendirmesi gereken temel ilkelere saygı duymaları gereğini vurgulamış ve Yüksek Komiser ile Devletleri gerektiğinde bu çözümü uygulama yönünde çaba göstermeye devam etmeye çağırmıştır; (m) Gerek Merkez’de gerekse sahada özellikle Mülteci Yasası ve Doktrini Bölümü ile Bölgesel Ofisler arasındaki koordinasyonun artırılması ve BMMYK personelinin Ofis’in koruma işlevi alanındaki eğitiminin desteklenmesi yoluyla Ofis’in uluslararası koruma işlevinin güçlendirilmesi çağrısında bulunmuştur; (n) Uluslararası korumaya en iyi şekilde ancak koruma, yardım ve kalıcı çözümler konusunda benimsenecek bütünleşik ve küresel bir yaklaşım sayesinde ulaşılabileceğini belirtmiş ve Yüksek Komiser’i bu konuda ilgili Devletler’den de yardım alarak mülteci topluluklarıyla ilgili istatistiklerin toplanması gibi çalışmaları daha da geliştirmeye davet etmiştir; (o) Mülteci hukuku konusunda daha geniş bir bilgi ve anlayışı geliştirmenin önemini yeniden dile getirmiş ve özellikle hükümet görevlileriyle birlikte BMMYK personeline verilen eğitim programları dahil olmak üzere Ofis’in bu yönde gösterdiği tüm çabaları memnuniyetle karşılamıştır; (p) Topraklarına sürekli olarak mülteci ve sığınmacıların büyük gruplar halinde girmesine bağlı zorluklara rağmen Devletlerin bu kişilere karşı muamelelerinde uluslararası platformda kabul görmüş standartlara büyük ölçüde uyuyor olmasını memnuniyetle karşılamıştır; (q) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü'’e başka Devletlerin de katılmasını desteklemiş ve Yüksek Komiser’in bunlar ve bunlara benzer düzenlemelere, özellikle kitlesel mülteci sorunlarıyla karşı karşıya kalan Devletler tarafından yapılan 1987 (Yürütme Komitesi-38.Oturum) katılımları yaygınlaştırma yönünde göstermekte olduğu çabaları sürdürmesini istemiştir; (r) Mülteci statüsünün belirlemesine yönelik gerekli usullerin oluşturulması da dahil olmak üzere, uluslararası mülteci düzenlemelerinin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için ulusal idari ve yasamaya ilişkin önlemlerin bir dizi Devlet tarafından benimsenmesini olumlu karşılamıştır; (s) Sivil toplum örgütlerinin Yüksek Komiser’in uluslararası koruma alanında gösterdiği çabaları etkin bir şekilde desteklemede gösterdikleri katkıları tekrar takdirle karşılamıştır; (t) Devletlerin, hükümetlerarası, ulusal ve sivil toplum örgütlerini de kapsayan tüm ilgili organların, mülteciler ve sığınmacılara karşı daha olumlu bir tutum geliştirmek amacıyla onlara karşı anlayış ve saygı duygusunun oluşturulmasına yardımcı olabilmek için bu kişilerin özel durumları ve ihtiyaçları konusunda kamuoyuna duyarlık kazandırmaları gereğini vurgulamıştır; 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum) No. 47 (XXXVIII)ÇOCUK MÜLTECİLER* Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiser’i Çocuk Mültecilere İlişkin Raporu (EC/SCP/46) dolayısıyla takdir etmiş ve dünyanın çeşitli bölgelerinde çocukların insan haklarının ihlal edilmesinden duyulan ciddi kaygıyı ve çocukların geniş mülteci nüfusu içindeki özel ihtiyaç ve hassasiyetlerini ifade etmiştir; (b) Çocuk mültecilerin dünya mülteci nüfusunun yaklaşık olarak yarısını oluşturduğunu ve içinde bulundukları koşulların kalıcı çözüm gerektiren sorunlarla birlikte genellikle özel koruma ve yardım sorunlarına yol açtığını müşahede etmiştir; (c) Çocukların öncelikle koruma ve yardım alması gereken kişiler olduğu konusunda yaygın bir şekilde kabul gören ilkeyi yeniden dile getirmiştir; (d) Çocuk mülteciler adına atılan tüm adımların ailenin bütünlüğü ilkesine olduğu kadar, çocukların üstün yararı ilkesine göre de yönlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır; (e) Çocuk mültecilerin fiziksel şiddet ve diğer temel insan hakları ihlalleri ile cinsel suiistimal, çocuk ticareti, korsanlık eylemleri, askeri veya silahlı saldırı, cebri çalıştırma, siyasi suiistimal veya keyfi olarak gözaltına alma uygulamalarına maruz kalmasını kınamış ve bu tür ihlallerin önlenerek kurbanlara yardım edilmesi için ulusal ve uluslararası adımların atılması yönünde çağrıda bulunmuştur; (f) Devletleri sığınma ülkesinde doğan mülteci çocukların doğum kayıtlarını yapmak için gerekli önlemleri almaya davet etmiştir; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum) (g) Çocuk mülteciler arasında giderek artmakta olan vatansızlık sorunundan duyulan kaygıyı ifade etmiştir; (h) Ebeveynlerinin yanında olan ve ebeveynleri mülteci sayılan çocukların da mülteci olarak tanınmasını teklif etmiştir; (i) Refakatsiz çocukların ve ebeveynlerinden ayrı olarak başka ailelerin yanında bulunan çocukların ihtiyaçlarına bağlı olarak statülerinin ve fiziksel ve duygusal anlamda desteklenmeleri için gerekli koşulların yaratılması ve aile ya da akrabalarının bulunması yönünde çaba gösterilmesi gerektiren özel durumlarına dikkati çekmiş ve bu bağlamda Ailenin Biraraya Getirilmesi konusundaki 24 No.lu (XXXII) Karar’ın ilgili paragraflarını hatırlatmıştır; (j) Yüksek Komiser’i, değerlendirmelerin bireysel olarak yapılmasını ve refakatsiz çocuklar ile ebeveynlerinden ayrılmış olan ve başka ailelerin refakatinde bulunan çocukların değerlendirmesi için yeterli sosyal özgeçmişlerin hazırlanarak acil ihtiyaçlarının karşılanmasının kolaylaştırılmasını, mevcut düzenlemeleri güçlendirmek için gerek acil gerekse uzun vadeli geçerliliklerin analiz edilmesini ve gereken kalıcı çözümlerin planlama ve uygulasının yapılmasını sağlamaya çağırdı; (k) Refakatsiz bir çocuk mülteci için bulunacak en iyi kalıcı çözümün söz konusu olayın özel koşullarına bağlı olduğunu, ancak gönüllü olarak ülkesine geri dönme olasılığının her zaman için göz önünde tutularak çocuğun çıkarlarının kollanması ve ülkesine gönüllü olarak geri dönmesinin yaratacağı olası zorlukların değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir; (l) Özürlü mülteci çocukları korumaya, onlara gerekli özel yardımı ve rehabilitasyon hizmetini vermeye yönelik olarak uluslararası ve ulusal düzeyde desteklenen programlara duyulan ihtiyacı dile getirmiş ve özürlü mülteci çocukların yeniden yerleştirilmelerine ilişkin olarak Devletleri “Twenty or More” Planı’na (Yirmi ya da Daha Fazla) katılmaya çağırmıştır; (m) Kamplarda uzun süre kalmanın çocuk mültecilerin gelişimi üzerindeki yıkıcı etkilerini ciddi bir kaygıyla kaydetmiş ve bu etkileri hafifletmek ve en kısa zamanda kalıcı çözümler sağlamak üzere uluslararası eylemde bulunma çağrısı yapmıştır; 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum) (n) Çocuk mültecilerin duygusal denge ve gelişimini sağlamak üzere özel psikolojik, dini, kültürel ve rekreasyonel ihtiyaçlarının karşılanmasının önemini ifade etmiştir; (o) Çocuk mültecilerin temel eğitim hakkına sahip olduklarını tekrar ifade etmiş ve tüm Devletleri, ayrı ayrı veya hep birlikte Yüksek Komiser’le işbirliği içinde, tüm çocuk mültecilerin tatminkar niteliğe sahip ve kendi kültürel kimliklerine saygı gösteren ve sığınma ülkesini anlamaya yönelik bir temel eğitimden yararlanmasını sağlama yönünde gösterdikleri çabaları yoğunlaştırmaları çağrısında bulunmuştur; (p) Mülteci çocukların daha ileri eğitim alma ihtiyacını kaydetmiş ve Yüksek Komiser’in genel yardım programı dahilinde ilköğretim sonrası eğitimi ele almasını teklif etmiştir; (q) Tüm Devletleri, BMMYK ve ilgili organlarla birlikte çocuk mültecilerin karşı karşıya kaldığı beslenme ve sağlıkla ilgili sorunlara eğilecek programları ve bununla birlikte yeterli, dengeli ve güvenli bir diyet, genel bağışıklık ve temel sağlık bakımı sağlayacak programları geliştirme ve/veya desteklemeye çağırmıştır; (r) Çocuk mültecilerin ihtiyaçlarının bireysel olarak veya örnekleme anketleri yoluyla sığınma ülkesinin de desteği alınarak ve mülteci topluluğunun etkin katılımı sağlanarak, düzenli olarak ve zamanında değerlendirilerek yaş, cinsiyet, kişilik, aile, din, sosyal ve kültürel geçmiş ve yerel nüfusun durumu gibi tüm ilgili etkenlerle birlikte gözden geçirilmesini teklif etmiştir; (s) BMMYK ile çocuk mültecilere yapılacak yardım ve bunların korunmasına ilişkin diğer organlar ve kurumlar arasındaki sürekli ve geniş işbirliğinin yasal ve sosyal standartların oluşturuması yoluyla geliştirilmesi gereğini yeniden dile getirmiştir; (t) Çocuk mültecilerin ihtiyaçları konusunda BMMYK, diğer hükümetlerarası organlar, sivil toplum örgütleri ve ulusal yetkililerce ek destek programlarının belirlenmesi ve mevcut programların yeniden yönlendirilmesi için yapılacak ileri incelemelerin önemini belirtmiştir; 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum) (u) Yüksek Komiser’e, ilgili kuruluşlarla istişare ederek, BMMYK ile bu kuruluşlar arasındaki işbirliğini artırmaya yönelik kurallar geliştirerek çocuk mültecilerin uluslararası koruma, fiziksel güvenlik, huzur ve normal psikolojik gelişimlerinin sağlanması çağrısında bulunmuştur; (v) Yüksek Komiser’e Risk Altındaki Çocuk Mülteciler BMMYK Çalışma Grubu’nun çalışmalarını çocuk mülteciler konusundaki odak noktası olarak benimseyerek Çalışma Grubunu güçlendirme ve Yürütme Komitesinin üyelerini düzenli olarak bu grubun çalışmaları konusunda bilgilendirme çağrısında bulunmuştur. 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum) No. 48 (XXXVIII)MÜLTECİ KAMPLARI VE YERLEŞİMLERİNE YAPILAN ASKERİ VE SİLAHLI SALDIRILAR Yürütme Komitesi, Dünyanın çeşitli bölgelerinde mültecilerin kamplarına ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar da dahil olmak üzere mülteciler ve sığınmacılara yapılan yasadışı saldırılardan duyulan derin üzüntüyü ifade etmiş ve bu saldırıların trajik ve birbirinden farksız sonuçlarına bağlı olarak mülteciler ve sığınmacıların tahmin edilemeyecek bir insani sefalet içinde olması karşısında, bu oturumunda insani kaygılarını ve kınamayı en güçlü şekilde ifade etmenin gerekli ve zamanında olduğuna inanmaktadır; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun özellikle oybirliği ile kabul edilmiş olan 39/140 (1984) sayılı Genel Kurul Kararı da dahil olmak üzere, mülteciler ve sığınmacıların hak ve güvenliklerine karşı gerçekleştirilmiş tüm ihlalleri ve özellikle de mülteci kamp ve yerleşimlerine karşı girişilen askeri veya silahlı saldırıları kınayan Kararları takdirle karşılamıştır; Diğer nedenlerin yanısıra, bu mülteci kamplarının ve yerleşim yerlerinin tümüyle sivil olması ve insani bir nitelik taşıdığı varsayımına bağlı olarak ve sığınma hakkının veya mülteci statüsünün başka bir Devlet tarafından düşmanca karşılanamayacak olan barışçıl ve insani bir hareket olduğu ilkesine dayanarak bu Kararı onaylamıştır; mülteciler ve sığınmacıların güvenliğini garanti altına alma ve bu kişilerin, Devletlerin ve uluslararası kuruluşların uluslararası hukuk kuralları ve ilkeleri gereğince taşıdıkları yükümlülükleri ve sorumluluklarını destekleme konusunda yardımcı olmayı ümit etmiş Devletlerin Birleşmiş Milletler Antlaşması ve ilgili uluslararası kural ve ilkeler ve uluslararası insani hukuk kuralları gereğince taşıdıkları hak ve sorumlulukların değişmeyeceğinin altını çizmiştir; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum) 1. Mülteciler ve sığınmacıların hak ve güvenliklerine karşı girişilen tüm ihlalleri ve özellikle mülteci kamp ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırıları kınamıştır; 2. Devletleri, uluslararası hukuk ilkelerine karşı olan ve bu nedenle mazur görülemeyecek olan bu tür ihlallerden uzak durmaları konusunda önemle uyarmıştır; 3. Devletleri ve yetkili uluslararası kuruluşları uluslararası dayanışma ilkesi çerçevesinde mülteci ülkesinin yükünü azaltmak, mevcut olanaklara bağlı olarak mülteci kamplarına ve yerleşimlerine yapılan, bu tür askeri ve silahlı saldırıların kurbanlarının yaralarını hafifletmek üzere gerekli tüm yardımı yapmaya çağırmıştır; 4. Devletleri ve diğer tarafları mülteci kampları ve yerleşim yerlerinin korunmasını desteklemek üzere alınacak önlemleri artırma konusunda aşağıdaki konuları göz önüne almaya çağırmıştır; (a) Sahip oldukları temel haklarla birlikte, kamp ve yerleşim yerlerindeki mültecilerin, sığınma ülkesi tarafından kendilerine verilen sığınma ve koruma hakkından kaynaklanan birtakım görevleri vardır. Özellikle, Kamu düzenini korumak üzere alınmış yasal önlemler de dahil olmak üzere sığınma Devletinin kanun ve yönetmeliklerine uyma, kamp ve yerleşim yerlerinin tümüyle sivil ve insani niteliğinden ödün verecek her türlü etkinlikten uzak durma görevleri söz konusudur. (b) İltica Devletlerinin bu tür kamp ve yerleşim yerlerinin sivil ve insani niteliğini korumak üzere ellerinden geleni yapmaları zorunludur. Diğer tüm Devletler bu konuda onlara yardım etmeye davet edilmektedir. Bu yönde, Birleşmiş Milletler’in ilgili organları kendi referans koşulları dahilinde gerektiğinde yardım etme konusunda tüm Devletlerle işbirliğinde bulunmaya davet edilmişlerdir. 1987 (Yürütme Komitesi-38. Oturum) (c) BMMYK ve Birleşmiş Milletler’in diğer ilgili organları kendi referans koşulları dahilinde ve Birleşmiş Milletler Antlaşması ilkelerine uyarak, kamp ve yerleşim yerlerindeki mültecilerin güvenliğini sağlayacak koşulları oluşturmak üzere her türlü çabayı göstermelidir. BMMYK’nın bunu yapabilmesi için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile yakın temas halinde olması ve ilgili tüm taraflarla bağlantıyı sağlaması gerekecektir. Bu çalışma aynı zamanda sığınma Devletleri ile bu tür mülteci kampları ve yerleşim yerlerinın korunması ve mümkün olduğunda menşe ülkesinin sınırlarından makul bir uzaklıkta yerleştirilmeleri için benimsenecek yöntemler konusunda gerekli düzenlemeleri yapmayı da gerektirmektedir. (d) Devletlerin Yüksek Komiser’in insani koruma ve yardım işlevini yerine getirmesinde kendisiyle işbirliği yapma görevi söz konusudur ve bu görevi etkin bir şekilde yerine getirebilmesi için ilgilenmekte olduğu kamp ve yerleşim yerlerine ulaşabiliyor olması gerekmektedir. 1987 (Yürütme Komitesi-38. Oturum) No. 49 (XXXVIII)MÜLTECİLERE AİT SEYAHAT BELGELERİ* Yürütme Komitesi, Mültecilere ikamet etmekte oldukları ülkenin dışında geçici olarak seyahat etme ve diğer ülkelerde yeniden yerleşmeleri için seyahat belgesi düzenlemenin önemini yeniden vurgulayarak; Mültecilerin Seyahat Belgelerine ilişkin 13. No.lu Kararı (XXIX) hatırlatarak; Mültecilerin Statüsü ve Program ile ilişikteki Eki’yle ilgili olan 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 28. Maddesi’ni hatırlatarak; (a) Mültecilere Ait Seyahat Belgeleri konusunda Yürütme Komitesi’nin önceki Kararı’nın (EC/SCP/48) izlenmesine ilişkin olarak Yüksek Komiser’in Notası’nı memnuniyetle karşılamıştır; (b) 1951 BM Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf olan Devletlerin büyük bir çoğunluğunun, yukarıda sözü geçen 1951 BM Sözleşmesi’nin hükümleri ile 13 No.lu Karar’ının (XXIX) hükümlerini yerine getirdiğini ve bazen de bu hükümleri aştığını memnuniyetle müşahede etmiştir; (c) Bununla birlikte bazı ülkelerde Seyahat Belgeleri Sözleşmesi konusunda ve bu dökümanların çıkarılması, bunların coğrafi ve geçici geçerliliği, geri verilme koşulu, uzatılma veya yenilenmeleri, çıkarılmalarıyla ilgili sorumluluk transferi ve vize çıkarılmasına ilişkin sorunların görülmeye devam ettiğini belirlemiştir; (d) 1951 BM Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolüne taraf olup, seyahat belgelerini çıkarmaya, yenilemeye ve sürelerini uzatmaya, Sözleşmeye ait Seyahat Belgelerinin sahiplerine vize vermeye yetkili ulusal yetkililere net talimatlar vermek de dahil olmak üzere Sözleşmeye ait Seyahat Belgelerinin (Madde 28, Program, Ek) çıkarılmasıyla ilgili düzenlemelerin koşullarını etkin bir şekilde uygulayabilmek için gerekli doğru yasal veya idari önlemleri henüz almamış olan tüm taraf Devletleri bu önlemleri almaya çağıımıştır; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum ) (e) 1951 BM Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf olmayan ve Sözleşmeye ait Seyahat Belgelerinde geçerli olan koşullara olabilldiğince benzer durumlarda mültecilere gerekli uygun seyahat dökümanlarının verilmesini sağlamak üzere uygun yasal veya idari önlemleri almamış tüm Devletleri bu önlemleri almaya davet etmiştir; (f) Yüksek Komiser’in Hükümetlere mültecilerin seyahat belgelerinin çıkarılması konusunda bulunduğu çeşitli yardımları takdirle anmış ve kendisinden bu konudaki çabalarını sürdürerek, özellikle de Sözleşmeye Ait Seyahat Belgelerinin formatını modernleştirme olasılığını da incelemesini istemiştir. 1988 (Yürütme Komitesi- 39. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK 1 ALDIĞI KARARLAR No. 50 (XXXIX)GENEL Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiser’in koruma konusundaki sorumluluklarının ezeli niteliğini ve asli önemini yeniden vurgulamıştır; (b) İnsan hakları standartlarının gözetilmesiyle, mülteci hareketleri ve koruma sorunları arasındaki doğrudan ilişkiyi kaydetmiştir; (c) Devletlerin mültecilere karşı muamelelerinin, mülteci korumasının ahlaki boyutları da göz önünde tutularak, uluslararası hukuk ve insani ilkeler ve uygulamalarla yönlendirilmeye devam edilmesi gerektiğini vurgulamıştır; (d) Yalnızca yeni mülteci hareketlerini önlemek bakımından değil, aynı zamanda mevcut sorunların çözümünü kolaylaştırmak adına da mülteci hareketlerinin altta yatan nedenleri üzerine eğilmenin önemini vurgulamıştır; (e) Uluslararası mülteci korumasıyla kalıcı çözümler arasındaki yakın ilişkiye dikkati çekmiş ve Yüksek Komiserliğin gönüllü olarak geri dönme, ilk sığınma ülkesiyle yerel bütünleşme olma veya üçüncü bir ülkede yerleşme gibi çözümleri yaratma konusunda gösterdiği çabaları sürdürmeye çağırmıştır; (f) Çok sayıda Filistinli’nin de dahil olduğu, dünyanın çeşitli bölgelerindeki değişik mülteci gruplarının yeterli uluslararası korumadan yoksun olmasından duyulan kaygıları dile getirmiştir ve Birleşmiş Milletler sistemi içinde bu kişilerin koruma ihtiyaçlarına yanıt verilmesi yönünde çaba gösterileceğinin ümit edildiğini belirtmiştir; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/43/12/ Ek I)’da yer almaktadır. 1988 (Yürütme Komitesi-39. Oturum) (g) Zulüm riski olan yere geri göndermeme ve sınırdışı etme konusuyla ilişkili olarak 6 (XXVIII) ve 7 (XXVIII) sayılı Kararları hatırlatmış ve sınırdışı etme ve zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkeleri konusundaki temel yasakların bir dizi Devlet tarafından sık sık ihlal edilmekte olmasından duyulan kaygıyı ifade etmiş ve tüm Devletler’den bu konudaki uluslararası yükümlülüklerine sadık kalmalarını ve bu tür uygulamalara derhal son vermelerini istemiştir; (h) Dünyanın çeşitli bölgelerindeki mülteci ve sığınmacılara karşı devam eden hak ve güvenlik ihlalleri bağlamında, Yürütme Komitesinin otuz sekizinci oturumunda alınan 48 No.lu (XXXVIII) kararı yeniden onaylamıştır; (i) Devletleri, Yüksek Komiser’i ve diğer ilgili tarafları, mültecilerin keyfi olarak gözaltına alınması ve şiddete maruz kalmasından korumak için gerekli tüm önlemleri almaya çağırmıştır; (j) Kazanç sağlayan istihdam da dahil olmak üzere temel ekonomik ve sosyal hakların geliştirilmesinin, mültecilerin kendi kendine yetmesi ve ailevi güvenliklerinin sağlanması, insanlık onurunun yeniden kazandırılması, mülteci sorunlarına kalıcı çözümlerin getirilmesi bakımından çok önemli olduğunu belirlemiştir; (k) Mültecileri barındıran tüm Devletleri, ülkelerinde mülteci istihdamının kolaylaştırılması, mülteci istihdamı konusunda mevcut engellerin tespit edilerek olabildiğince ortadan kaldırılması için kanun ve uygulamaların incelenmesi yönünde teşvik etmiştir; (l) Mülteci sorunları ile ülkesiz kişiler arasındaki yakın ilişkiye dikkati çekmiş ve Devletleri ülkesiz kişilere uygun önlemleri etkin bir şekilde araştırarak geliştirmeye ve bu çerçevede Ülkesiz Kişilerin Statüsü’ne ilişkin 1954 Sözleşmesi ile Ülkesizliğin Azaltılması konulu 1961 Sözleşmesine taraf olmaya ve bununla birlikte ülkesiz kişilerin temel haklarını korumaya yönelik yasaları benimsemeye ve ülkesizliğe neden olan kaynakları ortadan kaldırmaya çağırmıştır; (m) Mültecilerin genel korumasının geliştirilmesi bağlamında, ilgili her ülkenin özel gerekliliklerini göz önüne alarak, kamuoyundaki farkındalık ve bilgilendirme çalışmalarını ve bununla birlikte sivil toplum örgütlerinin mülteci korumasıyla ilgili diğer konularda olduğu kadar bu konuda verebileceği değerli katkıları artırma gereğini vurgulamıştır; 1988 (Yürütme Komitesi- 39. Oturum) (n) Bir ülkede koruma sağlanan ve başka bir ülkeye düzensiz bir şekilde giden mülteci ve sığınmacılara ilişkin giderek büyümekte olan sorundan duyulan kaygıyı dile getirmiş ve Yüksek Komiser’i 46 No.lu (XXXVI) kararın (j) paragrafını uygulamaya davet etmiştir. 1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum) No. 51 (XXXIX)MÜLTECİ HUKUKUNUN GELİŞTİRİLMESİ VE YAYGINLAŞTIRILMASI* Yürütme Komitesi, Mülteci hukukunun geliştirilerek yaygınlaştırılmasının Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin asli sorumluluklarından biri olduğunu ve bu konunun mültecilere etkin uluslararası koruma sağlanmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu yinelemiştir; Uluslararası Belgelere Katılım ve Bunların Uygulanmasına ilişkin 42 No.lu Kararı (XXXVII) ve 43 No.lu Kararı (XXXVII) yani otuz yedinci oturumda kabul edilmiş olan Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne ilişkin Cenevre Bildirisi’ni hatırlatmıştır; 1. Mülteci hukuku ile koruma ilkelerinin daha yaygın olarak bilinmesi ve anlaşılması ve yeterli kaynakların elverişliliğine bağlı olarak mülteci yasasının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi alanında BMMYK tarafından girişilen etkinliklerin Devletlerden alınan etkin işbirliği ve destekle birlikte yoğunlaştırılması gereğini yeniden ifade etmiştir; 2. Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne taraf olmayan tüm Devletleri bu düzenlemelere ve uygunsa mülteci hukukunun temel ilkelerinin olası en yaygın uygulamasını teminat altına almak amacıyla Afrika’daki mülteci sorunlarının belirli yönleriyle ilgili 1969 Afrika Birliği Kuruluşu’na (OAU) taraf olmaya çağırmıştır. 3. Gerek mülteci hukukunun yaygınlaştırılmasında göz ardı edilemeyecek bir rol oynayan (STÖ) sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle, gerekse Mülteciler Dökümantasyon Merkezi tarafından verilen çeşitli bilgi hizmetleri ve yayınlar yoluyla mülteci hukukunun yaygınlaştırılması yönünde Yüksek Komiser tarafından atılan çeşitli adımları memnuniyetle karşılamıştır. *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1988 (Yürütme Komitesi-39. Oturum) 4. Mülteci hukuku ve ilkelerinin pratik uygulamasının geliştirilmesi gereğini ve mülteci hukuku ile mülteci koruması konusunda mülteci etkinlikleriyle ilgili hükümet görevlileri veya diğer görevlilere BMMYK tarafından verilecek veya desteklenecek eğitim kurslarının önemini vurgulamış ve Devletleri gerek buna benzer ilgili hedef grupların faydalanacağı yayılma çalışmalarını gerekse bu gibi kursların organizasyon ve uygulamasını başlatmaya veya bu konuda işbirliği göstermeye çağırmıştır; 5. BMMYK’den dünya çapındaki promosyon etkinlikleri ve bunların bölgesel bazdaki mali etkileriyle ilgili olarak Yürütme Komitesi’ne bilgi vermesini istemiştir. 1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum) No.52(XXXIX)ULUSLARARASI DAYANIŞMA VE MÜLTECİ KORUMASI Yürütme Komitesi, Dünyadaki mülteci sorunlarının, bunlara eşlik eden ciddi insan hakları ihlallerinin ve bundan etkilenen milyonlarca insanın yerinden edilerek tehlikeye sokulmasının yarattığı ağır ve karmaşık sorunlardan duyulan derin kaygıyı ifade ederek; Mülteci sorunlarının uluslararası kamuoyu için bir kaygı unsuru olduğunu ve bunların çözümünün Devletlerin hep birlikte içtenlikle ve gerçek insaniyet ve uluslararası dayanışma içinde gösterecekleri irade ve kapasiteye bağlı olduğunu yeniden açıklayarak; Devletlerin mültecilere yapılan muameleler konusunda temel bir standardı ve korumayı oluşturma sorumluluğu veya yükümlülüğünün olduğunu ve bunların iyi niyet içinde yerine getirilmesi gerektiğini ifade ederek; Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin mültecilere koruma sağlama konusunda duyulan acil ihtiyaç nedeniyle kurulduğunu ve Komiserliğin gerçek işlevinin bu koruma işlevi olduğunu belirtmiştir; 1. Ofis’in koruma rolünü tanımlamış olan Devletlerin, Ofis ile işbirliği içinde çalışarak, bu çalışmaları motive eden temel insani ilkelere bağlı olarak yetkilerini kullanmasında işbirliği içine girme sorumluluğuna sahip olduğunu belirlemiştir; 2. Devletlerin ve BMMYK’nin mültecilerin sorunlarına çözüm bulma ve mültecilerin temel haklarının uluslararası korumasını sağlama amacında birleştiklerini belirtmiştir; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum) 3. Uluslararası dayanışma ilkesinin, sığınma hakkına karşı insani bir yaklaşım benimsenmesini teşvik etmede ve genel olarak uluslararası korumanın etkin bir biçimde uygulanmasında temel bir rol oynadığını vurgulamıştır; 4. Her koşul altında, temel insani ilkelere saygı gösterilmesinin uluslararası camianın tüm üyeleri için bir zorunluluk olduğunu ve bunun da uluslararası dayanışmanın bu ilkelerin tatminkar bir şekilde uygulanmasında çok büyük önem taşıdığı anlamına geldiğini hatırlatmıştır; 5. Tüm Devletlerin gerek ikili gerekse çok taraflı olarlak uygun olan tüm yollardan Yüksek Komiser’in koruma işlevlerini etkin bir şekilde desteklemeye devam etmelerini ve bununla birlikte özellikle sığınma arama ve elde etme hakkını koruyarak zulmü önleme ve non-refoulement ilkesine tümüyle saygı gösterilmesini sağlama konusunda mültecilere karşı taşıdıkları insani sorumlulukları yerine getirmeleri çağrısında bulunmuştur. 1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum) No.53(XXXIX)KAÇAK SEYAHAT EDEN SIĞINMACILAR* Yürütme Komitesi, Kaçak olarak seyahat eden sığınmacıların genellikle son derece hassas bir durumda uluslararası koruma ve kalıcı çözüm ihtiyacı içinde olduklarını belirleyerek; Sığınacak Ülkesi olmayan Mültecilerle ilgili olarak Yürütme Komitesinin otuzuncu oturumunda kabul edilmiş olan 15 No.lu (XXX) kararını hatırlatarak; Kaçak olarak seyahat eden sığınmacılarırn ihtiyaçlarına gerektiği gibi eğilme ve bunları karaya çıkararak mülteci statülerini belirleme ve gerektiğinde onlara kalıcı bir çözümü sağlama gereğini yeniden ifade ederek; Kaçak olarak seyahat eden sığınmacılarla ilgili olarak halihazırda hiçbir genel ve uluslararası anlamda kabul görmüş kuralın olmadığını ve aynı zamanda sığınmacılara durumlarının gerektirdiği özel ilginin gösterilmesi gerektiğini belirlemiştir; Devletlerin ve BMMYK’nin kaçak olarak seyahat eden sığınmacılarla ilgili gerçek olaylar üzerinde çalışırken aşağıdaki noktaları dikkate almasını önermiştir; 1. Diğer sığınmacılar gibi, kaçak seyahat halindeki sığınmacıların da menşe ülkelerine zorla geri gönderilmeye karşı korunması gerekir. 2. Bandra Devletinin sorumlulukları değişmeksizin, kaçak olarak seyahat eden sığınmacılara mümkün olduğunda uğranılan ilk limanda karaya çıkma izni verilmeli ve karaya çıkılmış olması, karaya çıkılan ülkede kalıcı bir çözüm ifade ediyor olmasa da, bu kişilerin yetkililerle tespit edilen mülteci statüsüne kavuşmaları sağlanmalıdır. *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum) 3. Normal şartlarda olayın tüm yönlerine bağlı olarak BMMYK’den, mülteci olarak bulunan kişiler için kalıcı bir çözüm bulma konusuda yardımcı olması istenecektir. 1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum) No.54KADIN MÜLTECİLER Yürütme Komitesi, Mülteci Kadınlar Notası’nı (A/AC.96/XXXIX/CRP.1) ve özellikle bu notanın kadın mültecilere yardım, bunların koruması ve sağlanacak kalıcı çözümlerle ilgili sorun ve özel ihtiyaçlarının birbirine bağlı olduğu konusunda yapılan vurgulamayı takdirle karşılamıştır; Uluslararası koruma bağlamında, kadın mültecilerin belirli yönlerden zarar gördüğü, özellikle fiziksel güvenliklerinin tehdit edilerek cinsel suiistimalle karşılaştıkları durumlar olduğunu belirlemiştir; Ofis ve ilgili organlar tarafından alınacak önleyici önlemlerin desteklenerek kadın mültecilerin fiziksel güvenliklerinin artırılması çağrısında bulunmuştur; Evsahibi Hükümetlere, kadınlarla ilgili etkinliklerinde, Ofis’in koruma etkinliklerine verdikleri desteği artırmaları çağrısında bulundu ve ilgili Hükümetlerin Risk Altındaki Kadınlara Yönelik Özel Yeniden Yerleşim Programı’nı desteklemesini istedi. Yüksek Komiser’in kadın mültecileri hayati bir ekonomik güç olarak tanımasını desteklemiş ve kadınların, koruma ve yardım programlarının planlanmasından fayda görecek kişiler olduğu kadar, aynı zamanda katılımcı taraflar olarak da desteklenmeleri gerektiğini belirlemiştir; Yüksek Komiser’in her aşamadaki programlama ve planlamasına kadın konularının da eklenmesi yönünde etkin önlemler getirmesini istemiştir (özellikle: teknik sektör kuralları içindeki kontrol listeleri, Yürütme Komitesi’nin ülke bölümleri içindeki cinsiyet konuları, BMMYK Program Kitapçığı’ndaki ayrıntılı referans). Aynı zamanda, fonlandırma amacıyla verilmiş olan tüm proje dökümanlarının, sorunlarla ve kadın mültecilerin özel ihtiyaçlarıyla ilgili bir paragraf içermesini ve periyodik açıklama raporlarının bu konuyu da içermesini istemiştir; 1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum) BMMYK aracılığıyla çalışmaları koordine edecek, bütünleştirecek ve idare edecek ve etkin biçimde kıdemli düzeyde çalışacak bir Yönetim Kurulu’na duyulan ihtiyacı vurgulamıştır; Yüksek Komiser’i diğer Birleşmiş Milletler organizasyonları, bağış camiası ve sivil toplum örgütlerinden elde edilen deneyimi araştırarak bu deneyimi kullanmaya ve bu bilgileri BMMYK’nin belirli yönelimleri doğrultusunda uyarlamaya çağırmıştır; Yüksek Komiser’i, kamuoyunu kadın mülteciler konusunda bilgilendirme çalışmalarına girişmesi yönünde teşvik etmiş ve kendisini bu alandaki çalışmalarını gelecekte genişletmeye çağırmıştır; Yüksek Komiser’i, BMMYK personeline ve uygulayıcı taraflara verilerek mültecilerin belirli ihtiyaçları konusundaki farkındalığı artırmak ve bu ihtiyaçlara yanıt verecek pratik araçları geliştirmek üzere verilecek eğitim modüllerini geliştirmeye teşvik etmiştir; Yürütme Komitesi’nin kırkıncı oturumunda, Yüksek Komiser’i Ofis’in kadın mültecilerle ilgili politika ve programlarının uygulanması konusunda ayrıntılı bir raporla birlikte BMMYK’nın kadın mültecilerin uluslararası korumasıyla ilgili olarak uyguladığı dahili kuralların etki derecesinin değerlendirmesini sunmasını istemiştir; Evsahibi ülkelere, bağış camiasına ve sivil toplum örgütlerine, bu programın uygulanmasında Yüksek Komiser’i etkin bir şekilde destekleme çağrısında bulunmuştur. DOSYA ADI: 55-64 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA 1 İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI KARARLAR No. 55 (XL) GENEL Yürütme Komitesi, a) Yüksek Komiser’in koruma sorumluluklarının öncül niteliğini ve asli önemini yeniden dile getirmiştir; b) BMMYK’nin halihazırdaki mali durumundan duyulan kaygıyı ifade etmiş ve bu bağlamda BMMYK ile birlikte Devletleri, kamu ve sivil toplum örgütleri ile genelde uluslararası kamuoyunu koruma etkinliklerine gerekli önceliği vermeye ve bunların etkililiğini ve verimliliğini sağlamak üzere çalışmaya çağırmıştır; c) Mültecilerin güvenliklerinin ve fiziksel bütünlüklerinin temel koruma ilkelerine gösterilen saygıya bağlı olduğunu belirtmiş ve Devletlerin, statüleri belirleninceye ve dosyalarına gereken çözüm bulununcaya kadar mültecileri kabul ederek almaya devam etmelerini istemiştir; d) Mültecilerin korunmasının bazı Devletlerde sınırdışı etme ve mültecilerin zulüm riski olan ülkeye geri gönderilmesi yoluyla veya özel durumlarını dikkate almayan birtakım uygulamalarla ciddi bir şekilde tehlikeye sokulmasından duyulan derin kaygıyı dile getirmiş ve tüm Devletleri bu tür uygulamalardan uzak durmaya ve özellikle de bu tür uygulamalara karşı koyulan temel yasaklamalara rağmen mültecileri geri çevirmek veya ülke dışına çıkarmak gibi uygulamalara başvurmamaya çağırmıştır; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/44/12/ Ek I)’da yer almaktadır. 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) e) İlgili ölçütlere göre mülteci olarak tanınmaları için geçerli hiçbir belirgin nedeni olmayan kişilerin mülteci statüsü talep etmelerinin, bazı Devletler açısından ciddi bir sorun oluşturmaya devam etmesinden ve bu gibi taleplerin mülteci olarak tanınmak için anlamlı nedenleri bulunan başvuru sahiplerinin çıkarlarını da zedelemesinden duyulan kaygıyı dile getirmiştir; f) Bu bağlamda uluslararası ölçütlere ve uygun yasal teminatlara uygun olarak, statü belirleme usulünün hızlı ve etkili bir biçimde işletilmesinin önemini vurgulamıştır; g) Dünyanın çeşitli bölgelerinde, sığınma talep etmek üzere bir ülkeye yasadışı giriş yapan ya da hukuka aykırı olarak bulunan kişilerin durumları belirleninceye kadar hali hazırda alıkonma veya benzeri kısıtlayıcı uygulamalara maruz kalan çok sayıda mülteci ve sığınmacının durumundan duyulan kaygıyı ifade etmiş ve bu tür kişilerin alıkonmasına ilişkin gerekçelere çerçeve oluşturan 44 No.lu Kararı’nı (XXXVI) tekrarlamıştır; h) Dünyanın çeşitli bölgelerindeki mültecilerin ve sığınmacıların hak ve güvenliklerinin ciddi bir biçimde ihlal edilmesi ve bununla birlikte silahlı kuvvetlerde zorla istihdam edilmesi konusunda duyulan kaygıları ifade etmiştir; i) Mültecilerin kamplarına ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar konusunda 48 No.lu Kararı (XXXVIII) yeniden hatırlatmış ve ilgili tüm tarafları BMMYK’ye ulaşma konusu da dahil olmak üzere, mevcut tüm kurallara saygı göstermeye çağırmıştır; j) Çok sayıda Filistinli’nin de dahil olduğu, dünyanın çeşitli bölgelerindeki farklı mülteci gruplarının yeterli uluslararası korumadan mahrum olmasından duyulan kaygıyı ifade etmiş ve bu kişilerin koruma ihtiyaçlarına yanıt verilmesi için Birleşmiş Milletler sistemi içinde çaba gösterilmeye devam edileceğini umduğunu belirtmiştir; k) Devletlerin uluslararası uygulamalara uygun olarak suçluların iadesi konusundaki mevzuatın veya düzenlemelerinin, mültecilerin temel haklarını korumaya yönelik koruma veya muafiyetleri içermesini sağlayacağı yönündeki inancını ifade etmiştir; 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) l) Çok sayıda mültecinin gönüllü geri dönüş suretiyle sorunlarına kalıcı bir çözüm bulmuş olmalarından duyulan memnuniyeti ifade etmiş ve bu bağlamda Gönüllü Geri Dönüş konulu 40 No.lu Kararın (XXXVI) önemini vurgulamıştır; m) Yeniden yerleşimin bazı mülteciler için olası bir çözüm olmakla kalmayıp aynı zamanda bireysel olaylarda bir koruma önlemi olduğunun da altını çizmiş, çeşitli Afrika Devletlerinin bu tür yeniden yerleşim fırsatlarını sağlamasını memnuniyetle karşıladığını bildirmiş ve tüm devletleri bireysel mültecilerin korunmasına yönelik acil durumlara yanıt verebilmek için gerekli yerleri hızla hazır hale getirmeye davet etmiştir; n) Ofisin mülteci hukukunun ilerletilmesi ve yayılması konusunda ve özellikle hükümet görevlilerinin ve diğer ilgili görevlilerin koruma alanında eğitildiği kursların organizasyonunda gösterdiği başarıyı müşahede etmiş ve Yüksek Komiser’in, bu tür koruma eğitimi kurslarını önemli bir ölçekte devam ettirmek üzere her türlü çabayı göstererek etkinliklerini sürdürmesini istemiştir; o) Macaristan’ın Mültecilerin Statüsüyle ilgili olan 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne katılımını memnuniyetle karşılamış ve Yüksek Komiser’in bu düzenlemelerin evrensel geçerlililiğini sağlamaya yönelik etkin çalışmalarını desteklemiştir; p) Uluslararası Koruma İle İlgili Bütünün Alt Komitesi’nin kurulmasından bu yana, mülteci koruma alanında mevcut yetersizlik ve sorunların belirlenmesi konusunda, mülteci sorunu ile ilgili politikaların geliştirilip yönlendirilmesi sırasında Devletler’in, BMMYK’nın ve diğer kuruluşların ortaya koyduğu uluslararası kurallar olan kararları alarak oynadığı önemli rolü yeniden onaylamıştır; q) Bu görevin önemi dolayısıyla ve Alt Komite’nin herhangi bir konunun tüm yönlerini derinlemesine inceleyebilmesi için, Alt Komitenin gündeminin mültecilerin uygulamada yararına olan tercihen bir veya iki konuyla sınırlandırılmasına, yıllık toplantıların arasında gayriresmi çalışma gruplarınca yapılacak toplantıların daha yararlı olduğuna ve gerektiğinde belirli bir konunun Alt Komite’nin sonraki toplantılarında ele alınabileceğine karar vermiştir. 1989 (Yürütme Komitesi- 40.Oturumn) No.56(XL) KALICI ÇÖZÜMLER VE MÜLTECİ KORUMASI* Yürütme Komitesi, Mülteci korumasının ve mülteci sorunlarına çözüm aranmasının, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin kuruluş amacına bağlı işlevleri olduğunu hatırlatarak; Çözüme ulaşma süreci içinde temel koruma ilke ve kaygılarının gözetilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ederek; Mültecilerin ve sığınmacıların çağdaş sorununun boyut ve karmaşıklığı dolayısıyla mevcut gerçekliğe denk düşecek uyumlu ve kapsamlı yaklaşımların geliştirilmesi gerektiğine inandığını ifade ederek; a) Mülteci Sorununun Çözümü ve Mültecilerin Korunması konusunda İtalya’nın San Remo kentinde 12-14 Temmuz 1989 tarihinde bir grup uzmanın oluşturduğu gayriresmi Yuvarlak Masa toplantısının daha sonra alınan (EC/SCP/55 sayılı Dökümanda yeniden oluşturulmuştur) rapor ile geri plan çalışmalarını takdirle karşılamıştır; b) Toplantı sırasında aşağıdaki konulara gösterilen özeni takdirle karşılamıştır; i) En iyi çözüm olarak insan haklarının gözetilmesi de dahil olmak üzere önleme konusu ve bununla birlikte koruma ve çözümler arasındaki iç ilişki; ii) Yeni toplu hareketleri önlemek ve getirilecek en iyi çözüm olan mültecilerin gönüllü geri dönüşlerini kolaylaştırmak amacıyla sığınmacıların ve mültecilerin toplu halde hareket etme nedenleri üzerine eğilmeye yönelik ortak uluslararası çabaların güçlendirilmesi; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1989 (Yürütme Komitesi- 40.Oturum) iii) Gerek menşe ülkesi, iltica ülkesi ve yeniden yerleşilen ülke, gerekse geniş çapta uluslararası kamuoyu tarafından ayrı ayrı yükümlülük ve sorumluluklarına bağlı olarak getirilecek çözümlerin etkin bir biçimde teşvik edilmesi; iv) İlgili taraflar arasında doğrudan veya aracılar vasıtasıyla yapılacak temasları teşvik etmeye ve kolaylaştırmaya yönelik uluslararası adımların atılması yoluyla çözümlerin sunulması; v) Gelişime yönelik işbirliğinin hem iyileştirici hem de önleyici yönleriyle ele alınması; vi) Gerektiğinde mevcut yasa ve doktrinlerin mültecilerin karşılaştığı gerçek durumların ışığında ve bu bağlamdaki insan hakları ilkeleri de göz önüne alınarak incelenmesi; vii) İltica veya sığınma ülkesindeki veya menşe ülkesindeki mültecilerin korunması bakımından çok önemli olan geleneksel ilkelerin ve korumaların artırılarak güçlendirilmesi; c) İlgili konuların önem, kapsam ve karmaşıklığı ile bunların derinlemesine incelenmesi gereği karşısında atılacak ilk adım olarak Yüksek Komiser’i Yürütme Komitesinin Başkanı ile istişare içinde Yürütme Komitesinin üyelerinden oluşan bir açık uçlu çalışma grubu oluşturmaya ve bu grupla birlikte Yüksek Komiser’in yetkisini göz önüne alarak koruma ve çözüm konularını uygun ve kapsamlı bir şekilde inceleyerek Yürütme Komitesi’nin kırk birinci oturumunda bir rapor sunmaya çağırmaya karar vermiştir. 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) No.57(XL) MÜLTECİLERİN STATÜSÜNE İLİŞKİN 1951KONVANSİYONU VE 1967PROTOKOLÜNÜN UYGULAMASI Yürütme Komitesi, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi’nin kırkıncı kutlanacağını hatırda tutarak; yıldönümünün 1991’de Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’nün mülteci koruması ve mültecilerin iltica ülkesindeki statülerinin desteklenmesi bakımından taşıdığı asli önemi tekrarlayarak; Yürütme Komitesi’nin otuz yedinci oturumunda alınan ve diğer konuların yanısıra Sözleşme ile Protokolün etkin bir şekilde uygulanmasının önemini vurgulayan 42 ve 43 sayılı Kararları (XXXVII) dikkate alarak; Bu düzenlemelerin Taraf Devletler tarafından tümüyle ve etkin bir şekilde uygulanması gereğinin altını çizerek; 1951 Sözleşmesi’nin 35. Maddesi uyarınca, Taraf Devletler’in BMMYK’nin Sözleşmeye ilişkin denetmenlik görevini ve bu görev dahilinde uygulama konusundaki bilgi ve istatistiksel verilerin sağlanması çalışmalarını desteklemeleri gerektiğini dikkate alarak; a) Sözleşme ve Protokol hükümlerinin, bu düzenlemelerin hedef ve amaçlarına tümüyle uygun bir şekilde uygulanabilmesi bakımından Devletler tarafından olumlu ve insani bir yaklaşımın benimsenmeye devam edilmesi gereğini vurgulamıştır; b) Bu uluslararası mülteci düzenlemelerinin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için Devletlerin gerekli olan uygun yasal ve/veya idari önlemleri almayı değerlendirmeleri yönündeki isteğini tekrarlamıştır; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) c) Devletleri, bu düzenlemelerin tümüyle uygulanmasını önleyen olası yasal veya idari engelleri tespit etmek ve ortadan kaldırmak için gerekli olan her türlü adımı atma konusunda değerlendirme yapmaya çağırmıştır; d) Yüksek Komiser’in 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün uygulanması konusunda bu Alt Komite tarafından Sözleşmenin kırkıncı yıldönümü kutlamaları dahilinde değerlendirilmek üzere daha ayrıntılı bir rapor hazırlamasını istemiş ve Taraf Devletleri, istendiğinde her ülkeyle ilgili olarak sözleşme ve/veya Protokol uygulamaları konusundaki ayrıntılı bilgileri zamanında Yüksek Komiser’e vermek suretiyle bu çalışmayı kolaylaştırmaya çağırmıştır. 1989 (Yürütme Komitesi- 40.Oturum) No.58(XL) KORUMA ALTINA ALINDIKLARI BİR ÜLKEDE DÜZENSİZ BİR ŞEKİLDE AYRILAN MÜLTECİ VE SIĞINMACILAR SORUNU* a) Mülteci olarak tanınmış olsunlar veya olmasınlar (sığınmacılar), koruma altına alındıkları ülkeden düzensiz bir şekilde ayrılarak başka bir yerden sığınma talebinde bulunmak veya kalıcı olarak yerleşmek isteyen kişilerin sorunu giderek kaygı yaratan bir konu haline gelmektedir. Bu kaygının nedeni ise, mültecilere uygun çözümler yaratma yönünde gösterilen uluslararası nitelikteki çabaların söz konusu düzensiz hareketler tarafından olumsuz yönde etkilenmesidir. Bu tür düzensiz hareketlerde, ilgili ulusal yetkililerin önceden onayı alınmaksızın veya bir giriş vizesi olmaksızın ya da normal olarak seyahat için istenen yeterli belgeleri olmaksızın veya hatalı ya da hileli dökümanlar kullanılarak başka bir ülkenin topraklarına giriş yapılmaktadır. Benzer şekilde kaygı yaratan bir başka konu da, vardıkları ülkedeki yetkilileri yanıltmak amacıyla belgelerini isteyerek yok eden veya atan mülteci ve sığınmacıların giderek büyümekte olan sorunudur. b) Bir ülkede koruma altına alınmış olan mülteciler ve sığınmacıların düzensiz hareketleri büyük ölçüde, eğitim ve istihdam olanağı bulunmadığı ve gönüllü olarak geri dönmek, gidilen yerle bütünleşmek ve yeniden yerleşmek suretiyle bulunacak uzun vadeli kalıcı çözümlerin mümkün olmaması nedeniyle kendilerini bulundukları ülkeden çıkmak durumunda hisseden kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir; c) Bu tür düzensiz hareketlerin yarattığı sorun ancak BMMYK ile istişare halinde çalışacak olan hükümetlerin atacağı ortak adımlarla ve aşağıdaki hedeflere yönelerek çözülebilir; i) herhangi bir mülteci olayında düzensiz hareketlerin nedenleri ve kaspamını tespit etmek; * Bu kararla ilgili yorum içeren bildiri veya çekinceler için bkz. Döküman A/AC.96/737 kısım N, sayfa 23. 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) ii) sığınma hakkı tanıyarak veya gerekli olan kalıcı çözümleri getirerek veya diğer uygun yardım önlemlerini alarak, bu tür düzensiz hareketlerin nedenlerini ortadan kaldırmak veya hafifletmek iii) İlgili ülkelerdeki mültecilerin kimliklerinin belirlenmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını desteklemek iv) Kendilerini içinde buldukları belirsiz durum nedeniyle bir ülkeden başka bir ülkeye düzensiz bir şekilde hareket etmek durumunda hisseden mültecilere ve sığınmacılara insanca muamele edilmesini sağlamak; d) Bu çerçeve içinde hükümetler BMMYK ile yakın işbirliği içinde çalışarak aşağıdaki işleri yapmalıdır e) i) Mültecilerin ve sığınmacıların koruma altına alındıkları ülkelerde kalıcı bir çözüm tespit edilinceye kadar ihtiyaç duydukları bakım ve desteği görmeleri için gerekli önlemlerin oluşturulmasının sağlanması ii) Öncelikle gönüllü geri dönüş, bu çözüm mümkün olmadığında ise, içinde bulunulan yerle bütünleşme ve yeniden yerleşme fırsatlarının yeterince sağlanması üzerinde durularak gereken kalıcı çözümlerin oluşturulması; Belirli bir ülkede koruma altına alınmış olan mülteciler ve sığınmacılar normal olarak başka bir yerde kalıcı çözüm arayışıyla düzensiz bir şekilde o ülkeden ayrılmamalı, ancak hükümetler ve BMMYK tarafından yukarıdaki (c) ve (d) paragraflarında öngörüldüğü şekilde atılan adımlar yoluyla mümkün kılınmış olan mevcut kalıcı çözümlerden faydalanmalıdır. f) Koruma altına alındıkları ülkeden düzensiz bir şekilde ayrılan mülteciler ve sığınmacılar o ülkeye aşağıdaki şartlarda geri gönderilebilirler i) bulundukları ülkede zulüm riski olan yere geri göndermeye karşı korunuyorlarsa ve ii) Orada kalmalarına izin veriliyor ve kendileri için kalıcı bir çözüm bulununcaya kadar temel insani standartlar çerçevesinde muamele görüyorlarsa. Böyle bir geri dönüşün öngörüldüğü durumlarda, ilgili kişinin yeniden kabul ve geri alım düzenlemelerinde yardımcı olması için BMMYK’ye başvurulabilir. 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) g) Bir mülteci veya sığınmacının, daha önce koruma altına alındığı bir ülkede zulüm görme, fiziksel güvenlik veya özgürlüğünün kısıtlanması yönünde tehdit altında olduğunu makul gerekçelerle iddia ettiği görülebilir. Bu tür olaylarda, kişinin sığınma istediği hakkında Devletin yetkilileri makamları lehte değerlendirme yapılmalıdır. h) Düzensiz hareketlerin oluşturduğu sorun, giderek artan sayıda mülteci ve sığınmacının, vardıkları ülkenin yetkililerini yanıltmak amacıyla hileli döküman kullanması ve seyahat ve/veya diğer dökümanlarını bilerek imha etmeleri veya atmaları nedeniyle daha da büyümektedir. Bu uygulamalar ilgili kişinin kimlik tespitini ve ülkeye girmeden önce hangi ülkede, ne şartlarda ve ne süreyle bulunduğunun anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu tür uygulamalar aldatıcıdır ve ilgili kişinin dosyasını zorlaştırabilir. i) Herhangi bir mülteci veya sığınma arayan kişinin fiziksel güvenlik veya özgürlüğünün tehlike içinde bulunduğu bir ülkeden ayrılırken koşullar gereği hileli döküman kullanmaya başvurmak durumunda kalabildiği anlaşılmaktadır. Bu tür zorlayıcı koşulların bulunmadığı durumlarda, hileli dökümanların geçerli bir nedeni olamaz; j) Mülteci veya sığınmacılar tarafından vardıkları ülkedeki ulusal makamları, daha önce bulundukları ve koruma altına alındıkları ülke konusunda yanıltıcı olmak amacıyla seyahatle ilgili veya diğer belgelerin bilerek imha edilmesi veya atılması kabul edilemez. Devletler tarafından gerek bireysel olarak gerekse diğer Devletlerle işbirliği içinde bu giderek büyüyen sorunla ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) No.59(XL) ÇOCUK MÜLTECİLER Yürütme Komitesi, a) Çocuk Mülteciler Raporu’nu (A/AC.96/731) takdirle karşılamış, birçok çocuğun güvenliklerine, durumlarına ve gelecekteki gelişimlerine karşı mevcut riskleri kaygıyla ifade etmiş ve Yüksek Komiserlik tarafından çocukların özel ihtiyaçlarına yanıt verme konusunda yapılan çalışmaların etkinliğini artırma yönündeki çabalarını takdir etmiştir; b) Çocuk mültecilerle ilgili Kararını (Karar No.47/ XXVIII) yeniden ifade etmiş ve sağlanan yönlendirmenin sürekliliğini vurgulamıştır; c) Yüksek Komiser ve Çocuk Mülteciler Çalışma Grubu’nun Çocuk Mültecilerle İlgili Kurallar’ın oluşturulması ve yayılması ve ayrıca çocuk mültecilerle ilgili bir çalışma planının uygulanması yönündeki çalışmaları onaylamış ve kuralların uygulanması konusunda BMMYK’yi, hükümetlerin ve aralarında UNICEF, Sivil toplum örgütleri ile mültecilerin kendilerinin de bulunduğu diğer Birleşmiş Milletler organlarının etkin işbirliği ve desteğini aramaya çağırmıştır; d) Yüksek Komiser’den çocuk mültecilerin ihtiyaçlarına özellikle dikkat edilerek bu konuda her mülteci olayındaki kaynak ve gereksinimlerin düzenli olarak değerlendirilmesini sağlamasını, program planlama aşamasında ilgili demografik, sosyo-ekonomik ve kültürel bilgileri toplayarak kullanmasını ve kendisinin çocuk mültecilerle ilgili programlarının etkisini izleyerek değerlendirmesini istemiştir; e) Yapılan yiyecek yardımına bağımlı olarak yaşamakta olan çocuk mülteciler arasında giderek artan beslenme eksikliği hastalıkları ve yanlış beslenme olayları konusunda duyulan ciddi kaygıları ifade etmiş ve çocuk mültecilerin beslenme sorunlarını hafifletmek üzere işbirliği stratejileri geliştirmek amacıyla BMMYK’yi acil olarak ilgili Birleşmiş Milletler organları, bağış sahipleri ve diğer insani kuruluşlarla resmi görüşmeler başlatmaya çağırmıştır; 1989 (Yürütme Komitesi- 40.Oturum) f) Eğitim ile kalıcı çözümler arasındaki bağlantıyı görmüş ve diğer yolların yanısıra, yeni kuruluşların ve kamu ve sivil toplum örgütü olan bağış sahiplerinin katılımını sağlayarak ve gerektiğinde yardım programlarında gerekli düzenlemeleri yaparak çocuk mültecilerin eğitime erişebilirliklerini artırmak suretiyle BMMYK’nin evhasibi ülke hükümetlerine yardım etme yönündeki çabalarını artırması için kendisini teşvik etmiştir; g) Yüksek Komiser’in, reşit olmayan ve refakatsiz çocukların ihtiyaçlarıyla özel olarak ilgilenmeye devam etmesini ve Yürütme Komitesi’nin bir sonraki oturumunda, mevcut programların ayrıntıları ile bunların uygulanması sırasında karşılaşılan güçlüklür konusunda bilgi vermesini istemiştir; h) BMMYK’yi, özellikle zorla silah altına alma ve düzensiz evlat edinmenin getirdiği risklere karşı, reşit olmayan ve eşliğinde kimse bulunmayan çocuklar açısından mümkün olan en iyi yasal korumayı teşvik etmeye çağırmıştır; i) BMMYK’nin, mülteci çocukların durumları ve ihtiyaçları ile çocuklara karşı silahlı çatışma ve zulüm uygulanmasının etkileri konusunda kamuoyunun duyarlılığını artırma yönündeki çabalarını yoğunlaştırmasını istemiştir; j) Çocuk mültecilerin koruma ve yardımla ilgili ihtiyaçlarına yanıt verecek ve bu ihtiyaçları tespit edecek saha personelinin kapasite ve etkinliğini artırmak üzere eğitim malzemeleri geliştirmesi için BMMYK’yi teşvik etmiştir; k) 1986 tarihli Otuz yedinci oturumunda (No.41/XXXVII) Yüksek Komiser’ın çocuk mültecilerin ihtiyaçları ve bunların yararına olan mevcut ve önerilmiş programlarla ilgili olarak düzenli bir şekilde rapor vermesi yönündeki isteğini tekrarlamıştır. 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) No.60(XL) KADIN MÜLTECİLER Yürütme Komitesi, a) Kadın Mülteciler Raporu’nu (A/AC.96/727) takdirle karşılamış ve Yüksek Komiser’in, koruma ve yardım programlarının planlanması ve uygulanmasında mülteci kadınların yalnızca lehdar olmakla kalmayıp katılımcı olmalarının sağlanması yönündeki çalışmalarını başlatmıştır; b) Kadın mültecilerin temel haklarının bazı durumlarda ihlal edilmesinden ve bunların arasında fiziksel güvenliklerine karşı oluşturulan tehditler ve cinsel istismarlardan duyulan ciddi kaygıları kaydetmiştir; c) Önleyici önlemlerin alınması ve Devletler ile ilgili organların BMMYK’nin kadın mültecilerin koruma etkinliklerini ve diğer konuların yanısıra risk altındaki kadınlara yeniden yerleşecek yer sağlama çalışmalarını desteklemeye çağırmıştır; d) Yürütme Komitesi’nin Kırk Birinci Oturumunda Uluslararası Korumaya İlişkin Bütünün Alt Komitesi’nin gündemi ile İdari ve Mali İşler Alt Komitesi’nin gündemine kadın mülteciler konusunun “Önemli Eğilimler”başlığı altında BMMYK tarafından dahil edilmek istendiğini kaydetmiştir; e) Yürütme Komitesi’nin Kırk Birinci Oturumunda Yüksek Komiser’den, kadın mültecilerin katılımını artırmak üzere özellikle kadın saha işçilerinin ihtiyaçlarına önem vererek organizasyon içinde kadın mülteci konularının genel hatlarını belirleme çalışmasının sonraki aşamalarında BMMYK’nın bir çerçeve ve organizasyon çalışma planı oluşturmasını istemiş ve buna ek olarak, Yüksek Komiser’in kadınlarla ilgili hem koruma hem de yardım programlarının uygulamasına ilişkin ayrıntılı bir faaliyet raporu vermesini istemiştir. Özellikle Yüksek Komiser’in kadın mültecilerin uluslararası korumasına ilişkin dahili kuralların gözden geçirilmiş ve genişletilmiş bir versiyonunu hazırlamasını talep etmiştir; 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) f) Yürütme Komitesi’nin Otuz Dokuzuncu Oturumunda kadın mültecilerle ilgili olarak alınan kararları yeniden onaylamış ve bu kararların koordinasyonu, bütünleşmesi ve uygulama gözetimi konusunda üst yönetimin etkin bir şekilde destek verme gereğinin devam ettiğini yeniden ifade etmiştir. Bu anlamda, üst düzey yöneticilerin g) Kadın Mülteciler Üst Düzey Koordinatörün atanmasını, kadın mültecilerin katılımını teşvik etmek ve onların özel ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla saha ofisleri için kuralların oluşturulmasını ve kadın mültecilerin gözden geçirilmiş bibliyografyasının basılmasını takdirle karşılamıştır; h) Mülteci programlarındaki cinsiyet konularına sistematik olarak yaklaşabilmek için bir yöntem geliştirmesi için Yüksek Komiser’e çağrıda bulunmuştur ve buna temel oluşturmak üzere, Yüksek Komiser’in mülteci topluluklarına ilişkin demografik, antropolojik ve sosyo-ekonomik bilgileri ve özellikle de cinsiyet rolleri ve sorumluluklarına ilişkin verileri toplayarak bu bilgilerin BMMYK programlarının planlanmasında kullanılmasını sağlamasını istemiştir; i) Kadın mültecilerin belirli ihtiyaçları ve potansiyelleri konusundaki farkındalığı artırmaya yönelik eğitim malzemeleri ve kursları geliştirmede ve bu eğitime sivil toplum örgütlerini de dahil etmede Yüksek Komiseri desteklemiş; geliştirilmiş bir program ve proje planlaması yoluyla gelecekte bu alanda yapılan çalışmaları artırarak özellikle mülteci kadınlarla ilgili özel koruma konularına eğilmek üzere birtakım unsurları da dahil etmeye çağırmıştır; j) Kadın mültecilerin durumu konusundaki kamuoyu farkındalığını artıracak ek çalışmalarda bulunması için Yüksek Komiseri teşvik etmiş ve kırkıncı yıldönümünde, kadınların BMMYK programlarının etkin katılımcıları olduğunun vurgulanmasını önermiştir; k) Yüksek Komiser’in bu konudaki deneyimlerini diğer Birleşmiş Milletler organlarıyla paylaşması yönünde kendisini teşvik etmiş ve 1990 yılında yapılacak olan Kadınların Statüsü’ne İlişkin Otuz Dördüncü Komisyon Oturumu’nda kadın mültecilerin durumunu 1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum) açıklama konusunda Yüksek Komiser’in liderlik etmesi yönünde kendisini desteklemiştir; l) Kadın mültecilerle ilgili olarak gerek BMMYK içinde gerekse diğer kuruluşlarla ortaklaşa olarak hazırlanan dökümanların sistematik bir şekilde toplanarak yayılması yönündeki çalışmalara sürekli olarak özen gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır; m) Etkin katılımcıları aşağıdaki çalışmalarda bulunarak Yüksek Komiser’e destek vermeye çağırmıştır: proje sözleşmelerinde ve kendi kendini değerlendirme raporlarında mülteci kadınların üzerindeki etkinin değerlendirilmesi yönünde bir şartı koymak da dahil olmak üzere, cinsiyet yönelimli eğitim alanındaki çalışmalarını genişletmek ve kadın konularında deneyim sahibi olan diğer kuruluşlarla bilgi alışverişinde bulunmak. 1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA 1 İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI KARARLAR No. 61 (XLI) GENEL Yürütme Komitesi, 1 a) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin merkezi ve asli niteliğini yeniden ifade etmiştir; b) Devletleri, BMMYK’yı ve ilgili diğer tarafları, mültecilerin etkin bir şekilde korunmasını sağlayacak olan gerekli tüm önlemleri almaya çağırmış ve bu bağlamda 28 Temmuz 1951 tarihli Mültecilerin Statüsü’ne ilişkin Sözleşmenin ve 31 Ocak 1967 tarihli Mültecilerin Statüsü’ne ilişkin Protokol’ün asli önemini hatırlatmıştır; c) Mülteci korumasının birçok Devlet tarafından sınırdışı etme, zulüm riski olan yere geri gönderme ve mültecilerin fiziksel güvenlik, onur ve huzuruna karşı oluşan diğer tehditler de dahil olmak üzere ciddi bir şekilde ihlal edilmesinden duyulan ciddi kaygıyı dile getirmiştir; d) Bazı durumlarda, bazı mülteciler tarafından girişilen çeşitli etkinliklerin ulusal güvenliğe aykırı olmasından duyulan kaygıyı ifade etmiş ve bu bağlamda, Mülteci Kamp ve Yerleşimlerine Yapılan Askeri ve Silahlı Saldırılarla ilgili 48 No.lu Kararı’nı (XXXVIII) ve bu kararın özellikle 4 (a) sayılı paragrafını yeniden onaylamıştır; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/45/12/ Ek I)’da yer almaktadır. 1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum) e) Uluslararası koruma, uluslararası dayanışma, maddi yardım ile gönüllü geri dönüş, iltica ülkesiyle bütünleşme veya yeniden yerleşme arasındaki yakın ilişkiyi vurgulamış ve Yüksek Komiser’in koruma önlemleriyle yardım ve kalıcı çözüm programlarının tümüyle bütünleşmesi yönündeki çabalarını sürdürmesi çağrısında bulunmuştur; f) Koruma ve yeniden yerleşme arasındaki bağlantıya dikkati çekerek, devletlerin yeniden yerleşme ihtiyacı içinde olan mülteciler için yeterli mekanı sağlaması gereğinin altını çizmiştir; g) İlk sığınma ülkelerinin, mülteciler, yerinden edilmiş kişiler ve sığınmacıların yükünün çoğunu üstlendiğini dikkate almış ve uluslararası kamuoyu ile Yüksek Komiser’i, yardım ve çözüm üretme konusunda gösterilen çabalara ortaklık etmeye ve ilgili gruplara gerekli çözümleri sağlayacak mekanizmaları aramaya çağırmıştır; h) Çok sayıda Filistinli’nin de dahil olduğu, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan çeşitli mülteci gruplarının yeterli uluslararası korumadan mahrum olmasından duyulan kaygıyı ifade etmiş ve Birleşmiş Milletler sistemi içinde koruma ihtiyaçlarına yanıt verme çabalarının sürdürülmesinin ümit edildiğini belirtmiştir; i) Mültecilerin Statüsü’ne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne taraf olan tüm Devletlerin, Yüksek Komiser tarafından sirküle edilen bu düzenlemelerin uygulanmasına yönelik soru anketine olabildiğince kısa süre içinde yanıt vermelerini istemiştir, böylelikle Yüksek Komiser Yürütme Komitesi’nin kırk ikinci oturumunda, bu düzenlemelerin uygulanması konusunda ayrıntılı bir rapor sunabilecektir; j) Komiserliğin özellikle koruma konusundaki eğitim kurslarının düzenlenmesi yoluyla mülteci yasasının güçlendirilerek yaygınlaştırılması ve bir araştırma kapasitesinin korunması konusunda Komiserlik tarafından gösterilen başarıları takdirle karşılamıştır; 1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum) No.62(XLI) ULUSLARARASI KORUMA NOTASI* Yürütme Komitesi, Bir dizi bölgedeki mülteci sorunlarını çözmede geçen kırk yıl içinde gösterilen önemli ilerlemeyi ve genel kabul gören yasal ilkeler çerçevesinde ve uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı sayesinde milyonlarca mülteci ve sığınmacı açısından koruma ve yardım teminatlarının sağlanmış olmasını, memnuniyetle karşılamış; Bununla birlikte, olumlu gelişmeler ve sorunları çözmeye dönük uluslararası işbirliğine rağmen, mülteciler ve sığınmacıların sorunun daha karmaşık ve kalıcı olmasını dikkate almış; Mülteciler için duyulan uluslararası kaygı ve onlara sağlanan korumanın arkasında yatan insani ilkelerin ve insan hakları ilkelerinin bugün de 1951’de olduğu kadar geçerli olduğuna inanmış; Mülteciler ve sığınmacıların sorunlarının mevcut kapsam ve özelliklerinin, soruna verilen uluslararası tepkilerin doğru bir şekilde yeniden değerlendirilerek mevcut gerçeklerle bağdaşacak kapsamlı yaklaşımların benimsenmesi gereğine inanmış; Başarılı olabilmek için kapsamlı yaklaşımların, ilk iltica ve alıcı Devlet konumunda olan ve bundan etkilenen tüm Devletlerin sorunlarına da yanıt verebiliyor olması gerektiğini vurgulamış; Yüksek Komiser’in Uluslararası Koruma Notası’nda mülteci stratejilerini geliştirmek üzere sunduğu birtakım görüşlerde benimsenen kapsamlı yaklaşımı takdirle karşılamış; a) Yüksek Komiser’in Uluslararası Koruma Notası’nda aşağıdaki konularla ilgili olarak bulunduğu vurguları dikkate almıştır: *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum) i) gelişen durumların önlenmesi ve bu konuda yapılacak erken uyarılar ile sorunları ele almanın etkin bir yolu olarak benimsenecek arabuluculuk ii) ulusal ve uluslararası istikrarsızlık kaynağı olabilecek mülteci hareketlerinin olası insan hakları boyutları; iii) mülteciler ile ekonomik veya benzeri nedenlerle göç etmek isteyen insanlar arasındaki fark, bu iki kategorideki insanlar arasındaki temel farklara saygı gösterilmesini sağlayacak bir mülteci politikasına duyulan ihtiyaç ve mültecilerin korunmasına ilişkin ve bu konuda önem taşıyan ilkelere (ilk iltica ve zulüm riski olan yere geri göndermemede dahil olmak üzere) tümüyle uymak; iv) gönüllü geri dönüş en iyi çözüm olmakla birlikte, gönüllü olarak vatandaşlığa geri dönmek, yerleşmek veya yeniden yerleşmek, yani mülteciler için bulunacak geleneksel çözümlerin tümünün, mülteci sorunlarına verilen anlamlı ve önemli yanıtlar olması; v) üç geleneksel kalıcı çözümün kabul edilmesini sağlayacak ve bunu yaygınlaştıracak olan önlemlerin geliştirilmesi; vi) uygun çözümler bulmak ve buna bağlı olarak altta yatan nedenlere eğilme ve gönüllü geri dönüşü kolaylaştırma ve mülteci olmayan vatandaşlarının geri dönmesini sağlama gibi önemli bir sorumlulukları menşe ülkelerinin almaları gerekmektedir; vii) Devlet sorumluluğu kavramının ve bu kavramın özellikle de menşe ülkelerininin sorumlulukları bağlamındaki yerinin daha ayrıntılı bir şekilde ifade edilmesi; viii) Birleşmiş Milletler ve diğer nitelikli uzman organların uygun bir şekilde insan hakları organlarıyla birlikte kendi yetkinlik alanları içinde Devletler ve BMMYK tarafından etkin bir şekilde kullanılması ix) kalkınma yardımlarının mülteci ve iltica benzeri durumlarına bulunacak çözümler, bu durumların önlenmesi ve nedenlerine eğilinmesi konusunda ek bir önlem olarak ele alınması; 1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum) x) bölgesel organların ve grupların kendi bölgelerindeki sorunların olumlu bir şekilde çözülmesinde daha etkin bir rol almaya teşvik edilmeleri; xi) Sığınma taleplerireddedilmiş kişilerle sorumlu bilinciyle ve etkili bir şekilde ilgilenmek üzere Devletler tarafından alınan önlemlerin geliştirilmesi; xii) Kamu bilgilendirme çalışmalarının stratejilerle tümüyle bütünleştirilmesi; xiii) Yeni yaklaşımlar konusunda yapılacak tam ve açık tartışmaların teşvik edilmesi; xiv) Sığınma sorunları ile uluslararası göç arasındaki ilişkinin ele alınması. b) Bu konuları Yürütme Komitesi Çözüm ve Koruma Konulu Çalışma Grubu’na iletmeye karar vermiştir. 1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum) No.63(XLI) ÇÖZÜMLER VE KORUMA* Yürütme Komitesi şu şekilde karar almıştır: a) Çözümler ve Koruma Konulu Çalışma Grubu’nun kurulması konusunu dikkate alınacaktır; b) Yürütme Komitesi’nin kırk birinci oturumunun ardından en kısa süre içinde Çalışma Grubu’nun bir başka toplantı yapması talep edilecektir; c) İlkesel olarak, Çalışma Grubu’nun tartışmalarına yapılan katılımın yalnızca Yürütme Komitesi Üyesi ülkelerle sınırlandırılmaması gerektiği ve bu konuda verilecek kararın söz konusu çalışmanın ihtiyaçları doğrultusunda Çalışma Grubu tarafından belirlenmesi gerektiği dikkate alınacaktır; d) Çalışma Grubu’nun çalışmalarının acil olduğu ve sonuç alınmasının gerektiğini, böylelikle daha kesin bir toplantı programı konusunda alınacak kararların Grubun kendisine kalmasına karşın, sıkı bir çalışma programının gerekli olduğu dikkate alınacaktır; e) Yürütme Komitesi’nin 1991’de yapacağı kırk ikinci oturumunda Çalışma Grubu’nun etkinlikleriyle ilgili bir raporun sunulması talep edilecektir. *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1990 (Yürütme Komitesi- 41. Oturum) No.64(XLI) KADIN MÜLTECİLER VE ULUSLARARASI KORUMA* Yürütme Komitesi, Kadın mültecilerin hakları ve onların birtakım ihtiyaçlarının yaygın bir şekilde ihlal ediliyor olmasından duyulan endişeleri dile getirmiştir; Kadın mültecilerin potansiyelini ve bunların ihtiyaçlarını analiz etmede ve sahip oldukları kaynakları uygun şekilde kullanacak programların tasarlanarak uygulanmasında kadın mültecilerin tam katılımlarının sağlanması gereğinin altını çizmiştir; Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma konusunda 39 No.lu (XXXVI) kararı yeniden onaylamıştır; Mülteci olan kadınlar adına atılan tüm adımların, mülteci statüsü konusundaki ilgili uluslararası düzenlemeler ve bunun yanında diğer geçerli insan hakları düzenlemeleri ve, özellikle de ilgili Devletler için, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılmasına dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi tarafından yönlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır; Kadın ve erkek mültecilere eşit şekilde davranılmasının teminat altına alınması için kadınlar lehine belirli adımların atılması gerektiğini belirlemiştir; Kadınların İlerlemesine Yönelik Nairobi İleriye Dönük Stratejileri’nin önemini ve Birleşmiş Milletler Sistemlerinin bir bütün olarak bu stratejilerin hükümlerine geçerlilik kazandırma zorunluluğunu hatırlatmıştır; Kadın mültecilerin ihtiyaçlarını gidermede kaydedilen ilerlemelerin izlenebilmesini sağlayan verilen toplanmasının önemini yeniden ifade etmiştir; a) Sivil toplum örgütlerini olduğu kadar Devletleri, ilgili Birleşmiş Milletler kuruluşlarını da kadın mültecilerin ihtiyaç ve kaynaklarını tam olarak anlaşılmasını ve kendi etkinlik ve programlarıyla olabildiğince bütünleştirmelerini sağlayabilmek ve dolayısıyla diğer konuların yanısıra, aşağıdaki amaçlara ulaşarak kadın mültecilerin uluslararası korumasını ilerletmek üzere önlemler almaya çağırmıştır; *ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR. 1990 (Yürütme Komitesi- 41. Oturum) i) Kadın mültecilerin, mülteci programlarının tüm alanlarındaki planlama, uygulama ve değerlendirme/izleme çalışmalarına tam ve etkin olarak katılmasını heves içinde desteklemek ii) Gerektiği gibi eğitilmiş kadın elemanların, mülteci programları alanında çalışan kuruluşların ve oluşumların tüm düzeylerindeki temsilini artırmak ve kadın mültecilerin bu elemanlara doğrudan ulaşabilmelerini sağlamak; iii) Gerektiği zaman, mültecilerin statüsünün belirlenmesine yönelik usullerde beceri sahibi kadın görüşmecileri temin etmek ve sığınma arayan kadınların, yanlarında erkek aile üyeleri olduğu zaman bile bu usullere gerektiği gibi erişmesini sağlamak; iv) Tüm mültecilerin ve ilgili kuruluş ve yetki mercilerinin personelinin, kadın mültecilerin hak, ihtiyaç ve kaynaklarından tümüyle haberdar olmasını ve gerekli adımları atmalarını sağlamak; v) Diğer koruma konularının yanısıra fiziksel ve cinsel suiistimal olaylarını caydırmak, tespit etmek ve ıslah etmek amacıyla, mülteci kamp ve yerleşimlerini planlarken kadın mültecilerin korunmasına yönelik görüşleri, başlangıçlarından itibaren yardım etkinlikleriyle bütünleştirmek; vi) Suiistimal edilmiş olan kadın mültecilere verilen diğer ilgili hizmetlerin yanısıra, profesyonel ve kültürel olarak doğru cinsiyet temeli olan danışma hizmeti vermek; vii) Kadın mültecilere karşı suç işleyen kişileri tespit etmek ve haklarında kovuşturma yürütmek ve bu tür suçların kurbanlarını misillemelerden korumak; viii) Tüm kadın mültecilere bireysel kimlik ve/veya kayıt belgesi çıkarmak; 1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum) ix) Tüm kadın mültecilerin yiyecek, su ve yardım araçları, sağlık ve temizlik, eğitim ve beceri kursu gibi temel hizmetlerden etkili ve eşitlikçi bir şekilde yararlanmasını sağlamak ve onlara para kazanma fırsatı yaratmak; x) Kadın mültecilerin kendileri için bulunan kalıcı çözümler konusunda alacakları bireysel kararlarda onları bilgilendirerek etkin onaylarının ve katılımlarının sağlanması; xi) b) Yeniden yerleşim programlarının risk altındaki kadın mülteciler için özel şartlar uygulamasını sağlamak. Kadın mültecilerle ilgili politikasına A/AC.96/754 sayılı dökümanında da belirtildiği gibi geçerlilik kazandırmak üzere, BMMYK’yı acil bir konu olarak kadın mültecilerin korunmasına ilişkin kapsamlı bir kurallar bütünü oluşturmaya davet etmiştir. No: 65 (XLII) – 1991 ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR Yürütme Komitesi, (a) Günümüz mülteci sorunlarının ısrarlı ve karmaşık boyutlarını endişe ile belirlemektedir; ayrıca söz konusu sorunlara çözüm getirilmesi amacıyla son kırk yılda ortaya konmuş olan önemli gelişmelere rağmen, mülteci koruma olgusunun, çözüme yönelik yaklaşımlara ihtiyaç duyan süreğen ve zorlu bir mücadele olduğunu gözlemlemiştir; (b) Devletlerin, mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla önemli kaynakları seferber ederek söz konusu olguya ulusal ve uluslararası düzeyde güçlü ve süreğen bir insani katılım göstermelerinin yanı sıra mültecileri kabul etme ve onlara koruma sağlama konusunda süregelen istekli tavırlarını memnuniyetle karşılamaktadır; (c) Mülteci korumasının birer asli ilkesi olarak zulüm riski olan yere geri göndermeme ve sığınmanın temel önemi üzerinde durmakta ve Devletleri, mülteci haklarının korunması, mültecilerin kamp ve yerleşimlerde silahlı saldırı eylemlerinin hedefi olmaktan kurtulmaları, dolaşım özgürlüklerine getirilebilecek gereksiz ve ciddi sınırlamaların kaldırılması, kabul edilmiş uluslararası standartlara uygun sığınma koşullarının sağlanması ve yurt dışında seyahat ettikten sonra geri dönüş yapabilmek için gerekli kişisel belgelerin ve iznin çıkarılması da dahil olmak üzere sığınma ülkelerinde kalmalarının kolaylaştırılması konusundaki çabalarını yoğunlaştırmaları yönünde desteklemektedir; (d) Çok sayıda Filistinli de dahil olmak üzere, dünyanın farklı yerlerinde bulunan çeşitli mülteci gruplarına yeterli düzeyde uluslararası koruma sağlanamaması konusundaki endişelerini dile getirmekte; söz konusu kişilerin korunma ihtiyaçlarına yönelik çabaların Birleşmiş Milletler sistemi dahilinde devam ettirileceğini ummaktadır; (e) BMMYK’yı, hem Merkez hem de saha çalışmaları bağlamında, BMMYK’nın kadın mülteciler konusunda geliştirmiş olduğu politika ve etkinliklerin daha çok desteklenmesi ve anlaşılması için BMMYK’nın uygulama konusundaki ortakları ve kadın ve genç kız mültecilerin korunma sorunlarının gündeme getirildiği diğer tüm ilgili ulusal ve uluslararası forumlarla etkin olarak desteklemektedir; (f) Kadın Mültecilerin Korunması ile İlgili Temel Noktalar (döküman (EC/SCP/67)) isimli çalışma konusunda Yüksek Komiser’i övmekte, bu temel ilkelerin BMMYK’nın tüm koruma ve yardım etkinliklerinin ayrılmaz bir parçası olmasını istemekte, Yürütme Komitesi’nin kırk üçüncü oturumunda söz konusu temel ilkelerin uygulanması ile ilgili bir gelişme raporunun hazırlanması için çağrıda bulunmakta ve Yüksek Komiser’in Kadın Mülteciler Konusunda Kıdemli Koordinatör pozisyonunda kalmasını talep etmektedir; (g) Yürütme Komitesi’nin kırkıncı oturumunda kabul edilmiş olan çocuk mültecilerle ilgili 59 No’lu (XL) Karar’ı yeniden onaylamakta, çocuk mültecilerin güvenlik ve gelişiminin elde edilebilmesi için uygun koruma ve yardımın sağlanmasının önemini tekrarlamakta ve bu bağlamda Yüksek Komiser’in yeni bir görev olan Çocuk Mülteci Koordinatörü pozisyonunun oluşturulması ile ilgili kararını olumlu karşılamaktadır; (h) Dünyadaki mültecilerin durumunun, Devletlerin mülteci sorunlarını çözümleme konusundaki sorumluluklarına özellikle dikkat etmesi ve özellikle de menşe ülkeler bağlamında mülteci akınlarının nedenlerini ortadan kaldırması yoluyla koruma ile ilgili yeni yönelimler ve yasanın geliştirilmesi ile ilgili eksiksiz ve açık tartışmaların yapılmasının yanı sıra konunun mevcut boyutlarının ve karmaşıklığının eldeki koruma ilkelerinin kesin bir biçimde yaygınlaştırılması gerektirdiğini yinelemektedir; (i) Yüksek Komiser’i bu bağlamda, koruma ilkelerine uygun önleyici stratejiler için yeni seçenekler, Devletin sorumluluk ve sorumluluk paylaşımı mekanizmalarının güçlendirilebileceği ve kamu bilgisi stratejilerinin koruma etkinliklerini tamamlamak üzere kullanılabileceği yöntemler aramaya çağırmaktadır; (j) Yüksek Komiser’den mültecilerin gönüllü geri dönüşünü destekleyen ya da teşvik eden çabaları güçlendirmesini, Devletlerden de, herhangi bir geri dönüş hareketinin gönüllü olarak yapılmasına saygı gösterilmesini sağlayarak, vatandaşlarının evlerine dönüş sırasında ya da dönüşten sonra herhangi bir tacize, keyfi alıkonmaya ya da fiziksel tehdite maruz kalmadan güvenli ve başı dik bir biçimde varmasına izin vererek bu çabaları kolaylaştırmasını istemektedir; (k) Romanya ve Polonya’nın Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne katılımını memnuniyetle karşılamakta, bu belgeler kapsamına girmemiş Devletlerden uluslararası sorumluluk paylaşımını teşvik edecekleri ve mülteci sorunlarının çözümünü kolaylaştıracakları bu belgelere katılmalarını istemekte ve tüm Devletleri, Yüksek Komiser’in evrensel katılımı teşvik çabalarını desteklemeye çağırmaktadır; (l) Yüksek Komiser’e, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün uygulanması konusundaki geçici raporla ilgili takdirlerini sunmakta ve anket uygulamasına katılmamış olan tüm Devletleri, Yüksek Komiser’in dolaşıma sunmuş olduğu uygulama konulu anketi cevaplamaya çağırmaktadır; (m) 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü kapsamındaki sorumluluklarını uygulama konusunda Taraf Devletler tarafından yapılmakta olan raporlamanın değeri üzerinde durmakta ve BMMYK’dan, ilgili Devletlerin onayı ile, yukarıda sözü geçen ankete Devletlerin vermiş olduğu cevaplara kamu erişimi sağlanmasına olanak tanımasını istemektedir; (n) Sığınma süreçlerinin giderek artan yanlış kullanımının, sığınma kurumunu ve mülteci statüsü belirleme süreçlerinin adil ve verimli olmasının sağlanmasını zedeleyebileceğini kaydetmektedir; ayrıca Devletleri, sığınma süreçlerinin suistimale açık kullanımının engellenmesine yönelik tedbirlerin, sığınma kurumu ve uluslararası koruma ile ilgili temel ilkeler üzerinde zararlı bir etki yaratmamasını sağlamaya çağıran 46 (j) (XXXVIII) No’lu Kararı yeniden hatırlatmıştır; (o) Adil ve verimli süreçlerin oluşturulmasının ve tüm sığınmacıların bu süreçlere erişiminin sağlanmasının, mülteci sorunlarının yönetimi ve çözümlenmesi için kullanılacak uygun bir uluslararası strateji açısından önemli unsurlar olduğunu onaylamakta ve bu bağlamda Mülteci Statülerinin Belirlenmesi ile ilgili 8 (XXVIII) No’lu Karar’ı, Sığınma Ülkesi Bulunmayan Mülteciler ile ilgili 15 (XXX) No’lu Karar’ı, Mülteci Statüleri ve Sığınma Konusunda Alenen Mesnetsiz ya da Suistimale Açık Uygulamalar Sorunu ile ilgili 30 (XXXIV) No’lu Karar’ı ve Koruma Elde Etmiş Olduğu Bir Ülkeden Düzensiz Bir Biçimde Ayrılan Mülteci ve Sığınmacı Sorunu ile ilgili 58 (XL) No’lu Karar’ı hatırlatmaktadır; (p) Güvenli ülke kavramının önemi açısından ve diğer forumlarda süregelen endişler bağlamında Uluslararası Koruma ile ilgili Bütün’ün Alt Komitesi’nin konu ile ilgili kararlar almak amacıyla söz konusu kavram üzerinde tartışmalarını sürdürmesi gerektiğini onaylamaktadır; (q) Bir ülkede meydana gelen durum değişiklikleri, bu ülkeden gelen mültecilerin uluslararası koruma alamayacakları ve kendi ülkelerinin korumasından artık yararlanamayacakları derecede derin ve kalıcı bir yapı sergilediğinde, zorlayıcı nedenlerin bazı bireylerin mülteci statüsünün sürdürülmesini destekleyebileceğinin kabul edilmesi şartı ile, 1951 Sözleşmesi’nin durdurma maddelerinin kullanılma olasılığının altını çizmekte ve BMMYK’yı Uluslararası Koruma İle İlgili Bütünün Alt Komitesi’ndeki durdurma maddelerinin uygulaması üzerinde durmaya çağırmaktadır; (r) 50 (1) (XXXIX) No’lu Karar’ı yeniden onaylamakta, Devletlerin, vatansızlarla ilgili uluslararası belgelere katılım da dahil olmak üzere vatansızlar yararına olacak tedbirleri etkin bir biçimde araştırıp teşvik etmeleri için yapmış olduğu çağrıyı tekrarlamakta ve bu bağlamda Birleşmiş Milletler insan hakları organlarının, milliyetinden keyfi olarak mahrum edilme ve vatandaşlık hakkının kapsamı ile ilgili sorunlar da dahil olmak üzere, vatansızlık sorununa eğilmesinin yararlı olacağına inanmaktadır; (s) Yüksek Komiser’in mülteci hukukunu mevcut kaynaklar yoluyla, harici özel fonları kullanarak geliştirme çabalarını takdirle karşılamakta ve Yüksek Komiser’i Ofis’in (Komiserliğin) eğitim etkinliklerini, özellikle Hükümet görevlilerine ya ve mülteci ve sığınmacılarla doğrudan irtibatta bulunan diğer çalışanlara yönelik eğitim kursları yoluyla güçlendirmeye çağırmaktadır; (t) Mültecilerin bulunduğu bazı alanlarda güvenliğin yetersiz olmasını ve bu durumun BMMYK personelini de oldukça büyük bir riske soktuğunu kaygı ile belirtmekte ve Devletleri, ülkelerinde mülteciler adına çalışan uluslararası ya da yerel elemanların güvenliklerini sağlamaya çağırmaktadır; (u) İnsan Hakları Dünya Konferansı’nın toplantısını memnuniyetle karşılamakta ve Yüksek Komiser’i, insan hakları ve toplu kaçış konularının daha ciddi biçimde ele alınması gerektiğini akıldan çıkartmaksızın, Konferans’ın hazırlık ve uygulama aşamalarında etkin bir biçimde yer almaya çağırmaktadır; (v) Yüksek Komiseri uluslararası insan hakları organlarının görüşmelerine gerektiği gibi katılımda bulunmaya devam etmeye çağırmaktadır. No: 66 (XLII) – 1991 ÇALIŞMA GRUBU’NUN ÇÖZÜMLER VE KORUMA İLE İLGİLİ RAPORU Yürütme Komitesi, Çalışma Grubu’nun Çözümler ve Koruma İle İlgili Raporu’nu, Yüksek Komiserlik Programı’nın (Doküman (EC/SCP/64)) Yürütme Komitesi’nin kırk ikinci oturumuna takdirle kabul ederek; (a) Yüksek Komiser’den, Çalışma Grubu’nun Raporu ile ilgili sonuç bekleyen konuların yanı sıra ilgili diğer koruma sorunları üzerinde yapıcı görüşmelerde bulunmaya devam etmek gerekli olabileceği için, Uluslararası Koruma İle İlgili Bütünün Alt Komitesi’nin bu tür oturumlar arası toplantılar düzenlemesini istemeye ve Rapor’un, tavsiyelerinin ve diğer ilgili konuların, gerektiği gibi, eylem yönelimli bir biçimde izlenmesi konusunda fikirbirliği oluşturulmasına karar vermektedir; (b) Bu bağlamda Alt Komite’nin gerektiği biçimde uygun harici ekspertiz almasının gerekli olabileceğini kabul etmektedir; (c) Ayrıca Yüksek Komiser’den, kırk üçüncü oturumda Alt Komite’nin görüşmelerinde elde edilen gelişmeler konusunda Yürütme Komitesi’ne raporlama yapmasını istemeye karar vermektedir. No: 67 (XLII) – 1991 BİR KORUMA DÜZENLEMESİ OLARAK YENİDEN YERLEŞİM (ÜÇÜNCÜ BİR ÜLKEYE YERLEŞİM) Yürütme Komitesi, Uluslararası koruma ve bir koruma düzenlemesi olarak üçüncü bir ülkeye yerleşim arasındaki bağı ve bazı durumlarda bu bağın kesin bir çözüm olarak kullanılmasının önemini yeniden onaylayarak, (a) Uluslararası sorumluluk paylaşımı bağlamında hükümetleri yardım eli uzartmaya ve mülteci kabul tavanı oluşturmaya çağırmaktadır; (b) Devletlerden, mülteci kabul tavanlarını oluştururken, hızla gelişen durumlara müdahale edilmesi gerektiğinde kullanılabilecek uygun bir olası durum hükmüne de yer vermelerini istemektedir; (c) Hızla gelişen durumların üçüncü bir ülkeye yerleşim gerekliliklerinde bir yıldan diğer yıla farklılık gösterebileceğini ve bu nedenle kabul tavanlarının bu tür gelişmeler bağlamında esnek olması gerektiğini kabul etmektedir; (d) Alıcı Devletlerin mülteci kabul gerekliliklerine tabi, özellikle hassas gruplar ve acil koruma talepleri için söz konusu olan BMMYK üçüncü bir ülkeye yerleşim gerekliliklerine hızlı ve esnek çözümler bulunması gerektiğini kabul etmektedir; (e) Ofis’in (Komiserliğin) üçüncü bir ülkeye yerleşim etkinliklerinde BMMYK ile sürekli istişare içinde bulunmasının yararını kabul etmektedir; (f) BMMYK üçüncü bir ülkeye yerleşim taleplerinin gözden geçirilmesi sırasında, bu tür taleplerin kapsamına giren koruma unsurunun gözönüne alınması gerektiğini takdir etmektedir; (g) BMMYK’nın üçüncü bir ülkeye yerleşimi, ne gönüllü geri dönüş ne de yerel bütünleşme mümkün olduğunda, mülteciler için en uygun çözüm gibi durduğunda ve uygun olduğu yerlerde ancak son çözüm olarak öne sürmesi üzerinde durmaktadır. No: 68 (XLIII) – 1992 ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR Yürütme Komitesi, (a) İlgili insan hakları ve insani yasalara uygun bir biçimde uluslararası mülteci hukuku ve uygun bölgesel belgeler çerçevesinde gayri politik, insani ve sosyal bir işlev olarak gerçekleştirilen ve Birleşmiş Milletler Şartına uygun olarak, uluslararası sorumluluklar, dayanışma ve sorumluluk paylaşımı bağlamında Devletler arasında olduğu kadar BMYYK ile işbirliğini de gerektiren Yüksek Komiser’in koruma sorumluluklarının temel yapısını yeniden onaylamaktadır; (b) Arnavutluk, Çek ve Slovak Federal Cumhuriyetleri ve Honduras’ın yeni katılımları ve Slovenya’nın, coğrafi sınırlamalar olmaksızın, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne geçiş (intikal) tebliğini belirtmekte ve diğer Devletleri, mülteci sorunlarına yanıt bulma ve çözüm getirme konusunda uluslararası işbirliğini daha da artırmak amacıyla bu düzenlemelere katılmaya teşvik etmektedir; (c) Taraf Devletlerin, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü dahilindeki sorumluluklarını uygulama konusunda raporlama yapmalarının değerini belirtmekte, uygulamalar konusunda Yüksek Komiser tarafından sirküle edilen ankete henüz katılmamış olan kişileri bu anketi cevaplandırmaya bir kez daha teşvik etmekte ve Yüksek Komiser ve diğer tüm Devletleri söz konusu uygulamayı, daha yoğun tanıtım çabaları, daha uygun izleme anlaşmaları ve mülteci tanımlama ölçütlerinin daha uyumlu bir biçimde kullanılması yoluyla güçlendirmeye yönelik olarak çalışmaya çağırmaktadır; (d) Devletlerin, mültecileri kabul ederek onlara koruma ve yardım sağlamaya devam etme konusundaki kuvvetli inançlarını memnuniyetle karşılamaktadır; (e) Bazı ülke ya da bölgelerde mültecilerin güvenlik ve sağlıklarını ciddi bir biçimde tehlikeye sokan ve sayısız refoulement, sınır dışı etme, mültecilere karşı düzenlenen fiziksel saldırılar ve kabul edilemez koşullarda gözetimaltına alma uygulamalarını da içeren ısrarlı sorunlar konusundaki derin kaygısını yeniden ifade etmekte ve Devletleri, mülteci korumasının temel ilkelerine saygı gösterilmesini sağlayacak tüm gerekli önlemleri almaya çağırmaktadır; (f) Mülteci korumasının temelini teşkil eden zulüm riski olan yere geri göndermeme ve sığınma ilkelerinin asli önemini yeniden belirtmektedir; (g) Devletlerin, BMMYK’nın tavsiye ve yardımı ile, statü belirleme süreçlerinin ve bunlara kabulün etkin ve hızlı bir biçimde yapılması ve bu süreçlerin açık ve bilinçli bir biçimde kötüye kullanılmasının önlenmesi geretiğini belirtmekte ve bu bağlamda 65 No’lu (XLII) Karar’ın özellikle (n) ve (o) paragraflarını gündeme getirmektedir; (h) Çok sayıda Filistinli de dahil olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde bulunan çeşitli mülteci gruplarının gerekli uluslararası korumadan yoksun kalması konusundaki kaygılarını ifade etmiş ve bu kişilerin koruma ihtiyaçlarının ele alınmasına yönelik çabaların Birleşmiş Milletler sistemi içinde devam ettirilmesinin ümit ettiğini belirtmiştir; (i) Kadın Mültecilerin Korunması ile ilgili Temel Noktalar’ın (doküman (EC/SCP/74)) uygulanması ile ilgili gelişim raporunu takdirle karşılamakta, fiziksel güvenliği sıklıkla tehlike altına giren ve uygun sağlık ve eğitim koşulları da dahil olmak üzere temel gerekliliklere eşit erişim olanaklarından çoğunlukla yoksun bulunan çok sayıda kadın mültecinin içinde bulunduğu güvensiz durumu kaygıyla belirtmekte ve tüm Devletleri, BMMYK’yı ve diğer ilgili tarafları, özellikle kadın mültecilerin maruz kaldığı her tür cinsel taciz ya da şiddet eylemlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik tedbirlerin alınması, aile reisi olan kadınların korunması ve kadınların kendi yaşamlarını ve toplumlarını etkileyen kararalara aktif bir biçimde katılmalarının teşvik edilmesi yoluyla söz konusu Temel Noktalar’ın uygulanmasının sağlanmasına çağırmaktadır; (j) Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma ile ilgili 64 (XLI) No’lu Karar’ı yeniden onaylamakta ve Yüksek Komiser’i, kadın ve genç kız mültecilerin hak ve korunma ihtiyaçları ile ilgili kamuoyu anlayışının, diğer unsurların yanı sıra kadınların statüsü ile ilgilenen organların daha hassaslaştırılması ve uluslararası insan hakları gündemine kadın mülteci hakları maddesinin de eklenmesinin desteklenmesi yoluyla geliştirilmesine yönelik çabalarını sürdürmeye çağırmaktadır; (k) Yüksek Komiser’i, kadın mültecilerin karşı karşıya bulundukları sorunlara gösterilmesi gereken özel ilginin mülteci korumasının ayrılmaz bir parçası haline gelmesinin sağlanması konusunda desteklemekte ve kendisinden hem kadın hem de çocuk mültecilerin korunmasının, Uluslararası Koruma ile İlgili Bütün’ün Alt Komitesi’nin gelecek toplantılarının çalışma planına dahil edilmesinin sağlanmasını istemektedir; (l) Komite’nin, çocuk mültecilerin, özellikle de refakatsiz küçüklerin, korunmalarına ve sağlıklarına verdiği önemi yinelemekte ve Çocuk Mültecilerle İlgili Temel Noktalar’ın uygulanmasının desteklenmesi ve Devletler’in, diğer uluslararası kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin çocuk mültecilerle ilgili çabalarının koordine edilmesi konusunda önemli bir unsur olarak Çocuk Mültecilerle İlgili Kıdemli bir Koordinatör’ün atanmasını memnuniyetle karşılamaktadır; (m) Ancak şu andaki mülteci sorununun boyutlarını ve karmaşıklığını, bazı ülke ve bölgelerde meydana gelen yeni mülteci durumları ile ilgili olası riskleri ve sürekli olarak değişen küresel politik, sosyal ve ekonomik şartlar nedeniyle mülteci koruması bağlamında ortaya çıkan yeni sorunları endişe ile kaydetmektedir; (n) Yüksek Komiser’e, tavsiyeleri, yeni ve çok yönlü koruma sorunlarına pratik yaklaşımlar için yararlı bir temel oluşturan Uluslararası Koruma İle İlgili Nota’da yansıtılmış olan Uluslararası Koruma İle İlgili Dahili Çalışma Grubu’nu toplama yetkisini vermekte, böylece Yüksek Komiser’in çalışma alanına giren kişilere içinde buldukları duruma göre koruma sağlanmış olmaktadır; (o) BMMYK’nın insani alandaki kapsamlı uzmanlık ve deneyiminin, özel durumlarda, sığınma, önleme ve çözüm getirme alanlarında mevcut şartlara uygun biçimde ve gerektiği yerlerde asli koruma ilkeleri ve kendi yetkisi çerçevesinde ve diğer Birleşmiş Milletler organları ile koordinasyonlu olarak Ofis’in (Komiserliğin) yeni seçenekler bulması ya da yeni koruma etkinlikleri geliştirmesi için uygun bir temel oluşturduğunun kanıtlanmış olduğunu kaydetmektedir; (p) Bu bağlamda Yüksek Komiser’in, mülteci kaçışlarına neden olan koşulların ortadan kaldırılması için kendi yetki ve sorumlulukları dahilinde, temsilciler, hükümetler arası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri çerçevesinde, erken uyarı, eğitim, danışmanlık hizmetleri ve insan hakları ve kalkınmanın teşviğini içeren daha ileri yaklaşımların bulunması amacıyla yoğunlaştırmış olduğu çabaları desteklemektedir; (q) Ayrıca Yüksek Komiser’in, Genel Sekreter ya da Birleşmiş Milletler’in yetkili temel organlarından gelen özel istekler doğrultusunda ve ilgili Devletlerin onayı ile, yetkilerin birbirini tamamalayıcı özellikleri ve diğer ilgili organizasyonların uzmanlıklarını da göz önüne alarak, ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin yararına olacak etkinlikleri gerçekleştirme çabalarını da desteklemektedir; (r) Bu bağlamdaki yeni yaklaşımların, temel koruma ilkelerinin yanı sıra sığınma kurumunu ve özellikle de zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesini gözardı etmemesi gerektiğini kabul etmektedir; (s) Uygun olduğu durumlarda, mültecilerin gönüllü geri dönüşünün tercih edilen çözüm olduğunu yeniden kabul etmekte ve BMYYK’nın bir mülteci sorununun ilk anından itibaren gönüllü geri dönüşün emin ve sorunsuz bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayacak koşulları oluşturmaya yönelik etkin çabalarını onaylamaktadır. Bu çözümün başarısı, geri dönüş sonrası güvenliğin sağlanması, kabul düzenlemeleri ve BMMYK’nın izleme olasılıkları, kabul düzenlemelerinin uygunluğu ve yeniden bütünleşme olasılıkları gibi bir dizi etkene bağlı olacaktır; (t) Bir koruma düzenlemesi ve özel durumlarda kullanılabilen kesin bir çözüm olan üçüncü bir ülkeye yerleşimin önemini yeniden gündeme getirmekte ve bu bağlamda Hükümetleri daha yoğun bir esnekliğe ve Ofis (Komiserlik) tarafından belirlenmiş olan zorlayıcı koruma olaylarının ve hassas grupların dışına çıkmaya çağırmaktadır; (u) Sayısı gün geçtikçe artmakta olan kitlesel akımların çözümlenebilmesinin, ilgili Devletlerin çıkarlarını, bireylerin hak ve isteklerini dengeleyen ve gerektiğinde BMMYK’yı geçici koruma ve sorumluluk paylaşımı ile ilgili düzenlemeleri içeren çözüm yönelimli yeni yaklaşımlar bulmak amacıyla diğer Devlet ve ilgili organizasyonlarla çalışmaya iten kapsamlı bir eylem planının ayrılmaz bir parçası haline gelmesi durumunda çok daha kolaylaşacağını kabul etmektedir; (v) Mülteci sorunlarının önlenmesi ve çözümlenebilmesinin yanı sıra bir acil hazırlık unsuru olarak görülen mülteci yasasının teşvik edilmesinin önemini kaydetmekte ve Yüksek Komiser’i Ofis’in (Komiserliğin) teşvik ve eğitim etkinliklerini güçlendirmeye devam etmeye çağırmaktadır; (w) Etnik ve diğer her tür hoşgörüsüzlüğün, zoraki göç hareketlerinin temel nedenlerinden biri olduğunu üzüntü ile belirtmekte, aynı zamanda da mülteci ve sığınmacı kabul eden bazı ülkelerdeki nüfusun bir bölümünün, ülkelerine gelen bu kişileri oldukça büyük bir tehlike altına sokan yabancı düşmanlığı ile ilgili kaygısını ortaya koymakta ve bu nedenle Devletleri ve BMMYK’yı, ülke insanlarının mülteci ve sığınmacıların olumsuz koşullarını daha iyi anlayabilmelerini sağlayacak etkin çalışmaları devam ettirmeye çağırmaktadır; (x) Yüksek Komiser’in ilgili uluslararası organlara sağlamış olduğu önemli katkıları gündeme getirmekte ve kendisinden, BMKP (UNDP), UNICEF, DGP (WFP) BMGTÖ (FAO), BMÇP (UNEP), İnsan Hakları Merkezi, İnsan Hakları Komisyonu, UGÖ (IOM) ve ICRC gibi kurumlarla daha yoğun bir biçimde işbirliğinde bulunma fırsatı aramasını ve diğer unsurların yanı sıra gelişme ve çevre sorunları ile mülteciler ve insan hakları arasındaki bağlar konusundaki bilincin yaygınlaştırılmasını sağlamaya devam etmesini istemektedir; (y) Devletlere ve ilgili uluslararası kuruluşlara, vatansızların lehine tedbirlerin etkin bir biçimde araştırılıp alınması amacıyla yapmış olduğu çağrıyı tekrarlamakta ve söz konusu kişilerle ilgili genel bir yetkisi bulunan uluslararası bir kurumun bulunmadığını hatırlatarak Yüksek Komiser’den, vatansız kişilerle ilgili genel çabalarını sürdürmesini ve vatansızlarla ilgili uluslararası düzenlemelere bağlılığın ve bu düzenlemelerin uygulanmasının teşvik edilmesi amacıyla etkin bir biçimde çalışmasını istemektedir. No: 69 (XLIII) – 1992 STATÜ’NÜN DURDURULMASI Yürütme Komitesi, Diğerlerinin yanı sıra, bir ülkede meydana gelen koşul değişiklikleri mültecilerin artık o ülkede uluslararası koruma almasını gerektirmeyecek ölçüde etkili ve kalıcı olduğunda ve bazı kişiler için geçerli olan mevcut zorlayıcı nedenlerin mülteci statüsünün devamını gerektirdiğinin kabul edilmesi durumunda kişinin kendi ülkesinin korumasından yararlanma olasılığını artık geri çeviremediğinde 1951 Sözleşmesi’nin IC(5) ve (6) Maddesi’ndeki durdurma hükümlerinin kullanılabileceğinin altını çizen 65 (XLII) No’lu Karar’ı yeniden gündeme getirerek, 1951 Sözleşmesi’ndeki durdurma maddelerinin uygulanmasının sadece Taraf Devletlerin elinde bulunmasını ancak Yüksek Komiser’in, söz konusu Sözleşme’nin 35. Maddesi’nde belirtildiği gibi, 1951 Sözleşmesi’nin hükümlerinin uygulanmasının denetlenmesi konusundaki görevine uygun olarak çalışmalarda yer alması gerektiğini göz önüne alarak, Yüksek Komiser’in, Ofis (Komiserlik) Tüzüğü’nün bazı mültecilerle ilgili olarak kendisine tanımış olduğu yetkinin son bulduğuna dair herhangi bir beyanının hem 1951 Sözleşmesi’nin hem de durdurma hükümlerinin uygulanması konusunda Devletlere yardımcı olabileceğini kaydederek, Durdurma hükümlerini net bir biçimde yerleşik süreçler kullanarak uygulamaya yönelik dikkatli bir yaklaşımın mültecilere, statülerinin menşe ülkede mevcut olan ancak temel bir nitelik taşımayan geçici değişiklikler ışığında gereksiz gözden geçirme işlemlerine maruz bırakılmayacağının garantilenmesi için gerekli olduğuna inanarak, (a) “Durdurulmuş koşullara” bağlı durdurma hükümlerinin uygulanması ile ilgili herhangi bir karar alırken Devletlerin, baskı korkusuna neden olan bazı unsurların yanı sıra genel insan hakları koşulları da dahil olmak üzere, mülteci statüsünün verilmesine yol açan durumun nesnel ve kanıtlanabilir bir biçimde ortadan kalkmış olduğunun garantilenmesi için milliyet ya da menşe ülkedeki değişikliklerin temel karakterini dikkatle değerlendirilmesinin gerektiğini vurgulamaktadır; (b) Devletlerin yapmakta olduğu bu tür değerlendirmelerin temel bir unsurunun, diğerlerinin yanı sıra özellikle BMMYK da dahil olmak üzere ilgili diğer uzman organlardan elde edilen uygun bilgiler kullanılmasıyla ortaya çıkarılan değişikliklerin asli, sabit ve kalıcı niteliği olduğunun altını çizmektedir; (c) “Durdurulmuş koşullar” durdurma hükümlerinin, mesnetli bir zulüm korkusu taşımaya devam eden mültecilere uygulanmaması gerektiğini vurgulamaktadır; (d) Bu nedenle de, söz konusu durdurma hükümlerinin uygulanması ile ilgili bir grup ya da sınıf kararından etkilenen tüm mültecilerin, istek üzerine, kendi bireysel durumları ile ilgili koşullar bağlamında durumlarının yeniden gözden geçirilmesini talep etme olasılığına sahip olmaları gerektiğini kabul etmektedir; (e) Zorlu durumları bertaraf etmek amacıyla Devletlerin ciddi bir biçimde, kendi ülkelerinin sağlamış olduğu korumadan yeniden yararlanmayı reddetmeleri nedeniyle önceden maruz kalmış oldukları zulümler sonucunda ortaya çıkan zorlayıcı nedenleri bulunan kişiler için önceden kazanılmış hakları koruyan uygun bir statü belirleme çalışması yapmalarını önermekte ve ayrıca mevcut koşulları tehlikeye sokmayacak uygun düzenlemelerin, söz konusu ülkede uzun süre kalmanın sonucunda ortaya çıkan güçlü ailevi, sosyal ve ekonomik bağlar nedeniyle sığınma ülkesinden ayrılması beklenemeyen kişilerle ilgili yetkililer tarafından aynı şekilde ele alınmasını tavsiye etmektedir; (f) Durdurma hükümlerine işlerlik kazandıran kararların yürürlüğe girmesi sırasında Devletlerin her tür durumda sonuçtan etkilenen birey ve grupların durumu ile yakından ilgilenmesini ve hem sığınma ülkelerinin hem de menşe ülkelerin geri dönüşün adil ve onurlu bir biçimde yapılmasının sağlanmasını tavsiye etmektedir. Mümkünse, geri dönüş yapan kişilere verilen gerekli geri dönüş ve yeniden bütünleşme yardımları, ilgili uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere uluslararası toplulukça sağlanmalıdır. No: 70 (XLIII) – 1992 OTURUMLAR ARASI TOPLANTILARLA İLGİLİ KARAR Yürütme Komitesi, Uluslararası Koruma ile İlgili Bütün’ün Alt Komitesi’nin Oturumlar Arası Toplantıları’na İlişkin Altyapı Notası’nı takdirle belirterek, (a) Yüksek Komiser’den, Uluslararası Koruma ile İlgili Bütün’ün Alt Komitesi’ni ilgili koruma sorunları konusunda yapıcı görüşmelerin devam etmesi amacıyla en az bir kez oturumlar arası toplantıya çağırmasını istemeye karar vermektedir; (b) Ayrıca Yüksek Komiser’den, kırk dördüncü oturum sırasında Alt Komite’nin görüşmelerinde kaydedilen gelişmeler konusunda Yürütme Komitesi’ne raporlama yapmasını istemeye karar vermektedir. No: 71 (XLIV) – 1993 ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR Yürütme Komitesi, (a) Mevcut mülteci sorununun boyutlarını ve karmaşıklığını, yeni mülteci durumlarının olası risklerini ve mülteci koruması ile ilgili sorunları kaygıyla kaydetmektedir; (b) Mültecilerin korunmasına yönelik uluslararası yasal çerçevenin merkezinde bulunan Mülteci Statüleri ile ilgili 1951 Sözleşmesi’nin ve 1967 Protokolü’nün önemini yeniden gündeme getirmektedir; (c) Bu bağlamda, Ermenistan, Azerbaycan, Bahamalar, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Kamboçya, Çek Cumhuriyeti, Kore Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Slovak Cumhuriyeti tarafından Mültecilerin Statüsü ile ilgili 1951 Sözleşmesi’ne ve 1967 Protokolü’ne yapılan ve bu düzenlemelerden birine ya da her ikisine taraf olan Devlet sayısını 123’e yükselten katılım ve geçişi (intikali) memnuniyetle kabul etmekte ve diğer Devletleri de bu düzenlemelere katılarak ve ilgili hükümleri uygulayarak mülteci sorunlarına cevap ve çözüm bulma konusunda daha ileri düzeyde uluslararası işbirliği sağlamaya çağırmaktadır; (d) Yüksek Komiser’in, korumaya ihtiyacı olan kişilerin sayısında meydana gelen artış ve zorla yerinden edilme ile ilgili sorunların artan karmaşıklığı nedeniyle gün geçtikçe zorlaşan, mülteciler için uluslararası koruma sağlama ve mülteci sorunlarına çözüm getirme fonksiyonlarının önemini takdir etmektedir; (e) Özellikle de kaynakları sınırlı gelişmekte olan ülkeler dahil olmak üzere mülteci sorunları ile karşı karşıya bulunan Devletlerin, bir yandan on sekiz milyonu aşan sayıda mülteciye sığınma hakkı ve sığınma sağlarken öte yandan temel uluslararası koruma ilkelerini gözetmeye devam ettiklerini takdirle kaydetmekte ve Devletlerin, mültecilere koruma ve yardım sağlama ve Yüksek Komiser’e uluslararası koruma sorumluluklarını yerine getirebilmesi için destek verme konusunda süregelen güçlü inancını memnuniyetle karşılamaktadır; (f) Ancak mültecilerin korunması olgusunun, kişilerin fiziksel güvenlikleri, onurları ve sağlıklarına gelebilecek tehditlerin yanı sıra kabulün geri çevrilmesi, sınır dışı etme, zulüm riski olan yere geri gönderme ve nedensiz alıkonma uygulamaları gibi bazı durumların sonucunda ciddi bir biçimde tehlikeye sokulmaya devam edildiğini kaygıyla belirtmektedir; (g) Devletleri, sığınmayı mültecilerin uluslararası anlamda korunması için vazgeçilemez bir düzenleme olarak görmeye ve asli zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine titizlikle saygı göstermeye çağırmaktadır; (h) Uluslararası mülteci koruması kavramının desteklenmesi konusunda uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımının önemini vurgulamakta ve Devletleri, BMMYK ile birlikte, çok sayıda mülteci ve sığınmacı kabul etmiş olan Devletlerin omuzlamış olduğu yükü hafifletmeye yönelik çabalara katılmaya çağırmaktadır; (i) Mültecilerin ve uluslararası ve ulusal kanunlar çerçevesinde koruma altına alınabilecek diğer tüm kişilerin belirlenip bu kişilere sığınma sağlanması amacıyla tüm sığınmacılar için 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü çerçevesinde mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda adil ve etkili süreçler oluşturulması ve bu süreçlerde yer almalarının sağlanmasının önemini tekrarlamaktadır; (j) Uluslararası koruma almak üzere yeterli nedeni bulunmayan ancak sığınma ve mülteci statüsü elde etmek amacını güden çok sayıda başvuru sahibinin bazı bölgelere gelmelerinin ve burada kalmalarının, sığınma kurumunu olumsuz yönde etkileyerek, mülteci statüsünün belirlenmesi konusundaki ulusal usullerin etkinliğini tehlikeye sokarak ve mültecilerin hızlı ve etkin bir biçimde korunmasını önleyerek hem mülteciler hem de ilgili Devletler için ciddi sorunlar yaratmakta olduğunu kabul etmektedir; (k) Mülteci statüsünün adil usuller çerçevesinde ve hızlı bir biçimde belirlenmesini teşvik eden tedbirlerin yararlılığını vurgulamakta ve olayla doğrudan ilgili Devletler arasında, BMMYK ile işbirliği içerisinde, sığınma ve mülteci statüsü ile ilgili bir başvurudan, gerekli korumanın sağlanmasından ve böylece karışıklıkların önlenmesinden hangi Devletin sorumlu olacağının belirlenmesi amacıyla ortak ölçütlerin ve ilgili düzenlemlerin oluşturulması yoluyla mültecilerin korunmasının sağlanabilmesi için sonuçlandırıcı anlaşmaların yapılmasının önerilebileceğini belirtmektedir; (l) Bu tür usul, tedbir ve anlaşlamalarda, uluslararası korumaya ihtiyacı olan kişilerin belirlenmesini ve mültecilerin refoulement uygulamasına maruz bırakılmamasını sağlayacak tedbirlere yer verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır; (m) Yüksek Komiser’in ve Devletlerin, ülkelerinden kitleler halinde kaçmak zorunda kalan ve uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişiler bağlamında uygun bir çözüm tanımlaması yapılmadan önce geçici koruma gibi çeşitli sığınma stratejilerini incelemeye devam etmelerini desteklemekte ve Yürütme Komitesi’nin Geniş Ölçekli (Kitlesel) Sığınma Durumlarında Sığınmacıların Korunması ile ilgili 22 (XXXII) No’lu Kararı’nın önemini yeniden gündeme getirmektedir; (n) Önleme, koruma ve çözüm getirme çalışmalarının bölgesel ve kapsamlı bir biçimde ele alınmasının önemini takdir etmekte ve Yüksek Komiser’i, Devletler, Birleşmiş Milletler İnsani İlişkiler Departmanı (Bölümü) (DHA), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve diğer ilgili uluslararası örgüt ve bölgesel kurumlarla, zorunlu nüfus hareketleri konusunda karmaşık sorunlara sahip bazı alanlarda ek tedbir ve insiyatif uygulamaları olasılığı üzerinde görüşmeler yapmaya ve Uluslararası Koruma’ya İlişkin Bütün’ün Alt Komitesi’ni ve gereken durumlarda İdari ve Mali Konular Alt Komitesi’ni bilgilendirmeye davet etmektedir; (o) Mültecilere İlişkin Cartagena Deklarasyonu’nun onuncu yılının yanı sıra Afrika Birliği Örgütü’nün, Afrika’daki mülteci sorunlarının özel yönlerini ele almış olan OAU Sözleşmesi’ni kabulünün yirmi beşinci yılının anısına düzenlenecek etkinlikleri beklemekte ve BMMYK’yı bu kutlamalarda bulunmaya davet etmektedir; (p) Koruma, yardım ve getirilen çözümler arasındaki sıkı bağlantıyı takdir etmekte ve Yüksek Komiser’in, tercih edilen çözüm olan gönüllü geri dönüşe destek veren koşulları, uygun durumlarda teşvik etmeye yönelik fırsatları kullanma çabalarını, Ofis’in (Komiserlik’in) söz konusu çabaları sürdürmek üzere geliştirdiği işletime yönelik temel unsurları takdirle kaydederek desteklemektedir; (q) Üçüncü bir ülkeye yerleşim (yeniden yerleşim), bazı durumlarda ortaya çıkan kalıcı bir çözüm sağlama özelliğinin süregelen değerinin yanı sıra bir koruma düzenlemesi olarak rolünü yeniden onaylamakta ve Devletlere, Yüksek Komiser ile birlikte bu aracın, özellikle mülteci koruma ihtiyaçlarını karşılama bağlamında, daha etkin ve esnek bir biçimde nasıl kullanılabileceğini araştırmalarını önermektedir; (r) Yüksek Komiser’i, kendisinin geniş insani deneyim ve uzmanlığına ve BMMYK personelinin bu alandaki özel yeterliğine dayanarak, mülteci akınlarına neden olan koşulları önlemeye yönelik koruma ve yardım eylemlerini her zaman için temel koruma ilkelerini gözönüne alarak, ilgili Hükümetlerle sıkı koordinasyon içinde ve duruma göre kurumlar arası, hükümetler arası ve sivil toplum örgütleri çerçevesinde araştırmaya ve uygulamaya devam etmek üzere desteklemekte ve Yüksek Komiser’den Uluslararası Koruma’ya İlişkin Bütün’ün Alt Komitesi’nin ve İdari ve Mali Konular Alt Komitesi’nin gelişmelerden haberdar edilmesini istemektedir; (s) Genel Kurul’un 47/105 kararının 14. paragrafını yeniden gündeme getirerek bu bağlamda Genel Sekreter ya da Birleşmiş Milletler’in yetkin temel organlarından gelen talepler doğrultusunda ve ilgili Devletlerin onayı ile Ofis’in (Komiserlik’in) özel ekspertizini gerektiren bazı durumlarda ülkesinde yerinden edilmiş kişilere sağlanması gereken insani yardım ve koruma ile ilgili olarak Yüksek Komiser’in etkinliklerine verdiği desteği yeniden onaylamakta ve Yüksek Komiser’in, söz konusu etkinliklere katılmak amacıyla Ofis’ine gelen talepleri karşılamak üzere yeterli kaynak mevcudiyetinin yanı sıra diğer ilgili organizasyonların tamamlayıcı yetkileri ve özel uzmanlıkları doğrultusunda ölçütler oluşturmuş olduğunu kaydetmektedir; (t) Yüksek Komiser’in, uluslararası topluluğun Birleşmiş Milletler sistemi içerisinde ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin korunma ve yardım ihtiyaçlarının daha iyi bir biçimde ele alınmasını sağlayacak yöntem ve araçlar araştırma ihtiyacı sırasında bu öncelikli konu hakkında İnsani İlişkiler Departmanı (Bölümü) (DHA), Ülkesinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Sekreteri Özel Temsilcisi ve Uluslararası Kızıl Haç Komitesi de dahil olmak üzere diğer ilgili uluslararası organizasyonlar ve kurumlar ile görüşmelerde bulunmaya devam etmesini ve söz konusu görüşmelerin sonuçlarını Uluslararası Koruma’ya İlişkin Bütün’ün Alt Komitesi ve gerektiği durumlarda İdari ve Mali Konular Alt Komitesi’ne raporlamasını istemektedir; (u) BMMYK’nın önleme alanındaki etkinliklerinin, söz konusu kurumun uluslararası koruma sorumluluklarını tamamlar ve uluslararası insan hakları ve insaniyet hukuku ilkelerine uygun nitelikte olması gerektiğini ve sığınma kurumunun öneminin hiçbir biçimde yitirilmemesi gerektiğini tekrarlamaktadır; (v) Yüksek Komiser’i, kadın ve genç kız mültecilerin korunmasının sağlanmasına yönelik çabalarını devam ettirmeye çağırmakta ve bu bağlamda Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma ile ilgili 64 (XLII) No’lu Karar’ı ve 68 (XLIII) No’lu Karar’ın (i) ve (k) paragraflarını yeniden onaylamaktadır; (w) Özellikle çocuk mültecilerin hassas durumları üzerinde kaygıyla durarak Yüksek Komiser’in Çocuk Mülteciler Politikası’nı (EC/SCP/82) memnuniyetle karşılamakta ve kendi ilgi alanına giren çocukların korunma ve bakımı ile ilgili adımların atılabilmesi için normatif bir çerçeve oluşturan Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin önemini vurgulamaktadır; (x) Yüksek Komiser’i, çocuk mültecilerin özellikle de refakatsiz küçüklerin ihtiyaçlarının BMMYK’nın genel koruma ve yardım etkinlikleri bağlamında, uygun yönetim desteği, eğitim, izleme, vb. uygulamalar yoluyla tam olarak karşılanmasının sağlanması için gereken herşeyi yapmaya çağırmakta ve BMMYK’yı, Çocuk Mülteci Politikası ve BMMYK Çocuk Mültecilerle İlgili Temel Noktalar’ın uygulanması konusunda Hükümetler, sivil toplum örgütleri ve özellikle Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) ve Çocuk Hakları Komitesi de dahil olmak üzere hükümetler arası organizasyonlarla girmiş olduğu işbirliğini sürdürme konusunda desteklemektedir; (y) Yüksek Komiser’den, kadın ve çocuk mültecilerin korunmasını zorlaştıran bazı engellerin farklı ve ısrarlı niteliği nedeniyle Yürütme Komitesi’nin Başkanı ile biraraya gelerek Komite üyelerinden oluşan gayri resmi bir çalışma grubu oluşturarak söz konusu engelleri incelemelerini, seçenekleri gözden geçirmelerini ve bu engelleri aşmak için somut tedbirler öne sürmelerini istemektedir; (z) Çok sayıda Filistinli de dahil olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerindeki farklı mülteci gruplarına gereken şekilde uluslararası koruma sağlanamıyor olması konusundaki kaygılarını ifade etmekte ve ortaya çıkan son olumlu gelişmelerden söz ederken uluslararası topluluğu da söz konusu kişilerin koruma ihtiyaçlarını tatminkar bir biçimde karşılayabilmek amacıyla verilen çabaları devam ettirmeye çağırmaktadır; (aa)BMMYK’nın, mülteci hukuku ve koruma ilkelerinin teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması konusundaki etkinliklerini memnuniyetle belirtmekte ve Yüksek Komiser’i, Ofis’in teşvik ve eğitim etkinliklerini, Devletlerin etkin desteği ve Uluslararası İnsaniyet Hukuku Enstitüsü (San Remo), akademik kuruluşlar ve Uluslararası Hukuk (Decade of International Law) programlarında yer alan diğer kurumlar da dahil olmak üzere insan hakları ve uluslararası insaniyet hukuku ile ilgili kurum ve organizasyonlarla hergün artan sayıda gerçekleştirilen işbirliği sayesinde genişletmeye ve güçlendirmeye devam etmeye çağırmaktadır; (bb)Devletleri, BMMYK ve sivil toplum örgütleri ile biraraya gelerek, yabancılara karşı sergilenen düşmanca tutumlar ve diğer hoşgörüsüzlükler bağlamında farklı altyapı ve kültürlerden gelen kişilerin toplum içinde daha çok anlaşılıp daha rahat kabul edilmesine yönelik çabalarını sürdürmeye çağırmaktadır; (cc) Yüksek Komiser’in, insan haklarının korunması ve mülteci sorunlarının önlenmesi arasındaki yakın bağlantı konusunda daha kapsamlı bir bilinç oluşturmaya çalışan ilgili uluslararası kurumlara sağlamış olduğu katkıları desteklemekte olduğunu bir kez daha belirtmekte ve Yüksek Komiser’i, İnsan Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Merkezi ve diğer ilgili kurum ve organizasyonlara etkin bir biçimde katılmaya ve katkıda bulunmaya devam etmeye çağırmaktadır; (dd)İnsan topluluklarının yerlerinden edilmelerinin altında yatan nedenlerin karmaşık ve bağlantılı olduğunu, bu nedenlerin arasında yoksulluğun, ekonomik engellerin, politik çatışmaların, etnik ve topluluklar arası gerilimin ve çevresel tahkirin bulunduğunu ve uluslararası topluluğun söz konusu nedeleri somut ve kapsamlı bir biçimde ele alması gerektiğini takdir etmektedir; (ee)İnsan Hakları Dünya Konferansı’nın Viyana Deklarasyonu ve Eylem Programı’nı, özellikle sığınma arama ve bu uygulamadan yararlanma ve kişinin ülkesine geri dönebilme hakkını yeniden onayladığı için memnuniyetle karşılamakta; 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün önemini vurgulamakta; BMMYK’yı takdir etmekte olduğunu belirtmekte; asıl nedenlerin üzerine gidilmesi, acil durum bilincinin ve yanıt verebilme uygulamasının güçlendirilmesi, etkin koruma sağlanabilmesi ve kalıcı çözümlere ulaşılabilmesi gibi etkinlikler de dahil olmak üzere uluslararası topluluğun mülteci ve yerinden edilmiş kişilere göstermesi gereken kapsamlı yaklaşıma duyulan ihtiyacın yanı sıra insan haklarının büyük ölçüde ihlali ve yerinden edilme uygulaması arasındaki bağlantıyı kabul etmekte; ve ayrıca kadın ve çocuk mültecilerin koruma ve yardım bağlamındaki özel ihtiyaçlarının kabul edilmiş olduğunu ve ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin sorunlarına çözüm getirilmesinin öneminin vurgulandığını belirtmektedir; (ff) Mülteci sorunlarının tüm aşamalarında yer alan karar alma uygulamasının daha bilinçli bir biçimde yapılabilmesi için zorunlu yerinden edilmenin çeşitli nedenleri ile ilgili nesnel ve doğru bilgilerin bulunması ve bu bilgilere erişimin sağlanmasının önemini kaydetmekte ve bu anlamda Yüksek Komiser’in uygun bir bilgi stratejisi oluşturma ve ilgili bilgileri barındıran bir veri tabanı yaratma konusundaki çabalarını desteklemektedir; (gg)Uluslararası Koruma’ya İlişkin Bütün’ün Alt Komitesi’nin son yıllarda düzenlenen oturumlar arası toplantılarının değerini takdir etmekte ve Yüksek Komiser’den, koruma ile ilgili sorunların derinlemesine ele alınabilmesi için en az bir oturumlar arası toplantı düzenlemesini ve Alt Komite’nin kırk beşinci oturumundaki gelişmeleri raporlamasını istemektedir. No. 72 (XLIV)- 1993 MÜLTECİLERİN KİŞİSEL GÜVENLİĞİ Yürütme Komitesi, Kadın ve çocukların da içlerinde bulunduğu mülteci ve sığınmacılara karşı öldürme, işkence, askeri veya silahlı saldırı, tecavüz, dövme, yıldırma, zoraki çalıştırma ile keyfi veya insanlıkdışı gözaltı koşulları yaratma gibi şiddet ve suiistimal olaylarının sıklığını ifade eden raporlar konusunda duyulan derin kaygıyı ifade ederek, Mülteci ve sığınmacıların işkence veya diğer zalim, insanlıkdışı veya aşağılayıcı davranış veya cezalandırmadan bağımsız olma ve yaşama, özgürlük, kişisel güvenlik hakları gibi temel insani hakları karşısında Devletlerin saygılı olma ve bu hakları güvence altına alma sorumluluğunu yeniden ifade ederek, Mültecilerin kişisel güvenlikleriyle ilgili olan önceki kararları ve özellikle 22 No.lu (XXXII) Kitlesel Sığınma Durumlarında Sığınmacıların Korunması başlıklı ve 48 No.lu (XXXVIII) Mülteci Kampları ve Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri veya Silahlı Saldırılar başlıklı kararları hatırlatarak, Mültecilerin ve sığınmacıların sığınma ülkesinin kanun ve hükümlerine uyma ve mülteci kampları ile yerleşimlerinin sivil ve insani niteliğinden ödün verecek her türlü etkinlikten uzak durma görevini yeniden vurgulayarak, Mültecilerin kişisel güvenlikleri bakımından non-refoulement ilkesinin dikkatle gözetilmesinin asli önemini yeniden ifade ederek, (a) Mültecilerin ve sığınmacıların kişisel güvenlik haklarına karşı yapılan tüm ihlalleri ve özellikle onlara yöneltilen organize saldırı veya şiddete kışkırtma olaylarını kınamaktadır; (b) Devletlere, BMMYK ve gerektiği gibi ilgili Hükümetler tarafından onaylanmış olan diğer organizasyonları uyararak ve onlara sınırsız erişimi sağlayarak, mülteci kampları ve yerleşimlerini güvenli yerlere yerleştirerek, hassas grurpların güvenliğini sağlayarak, bireysel dökümanların çıkarılmasını kolaylaştırarak ve kadın ve erkeklerlerden oluşan tüm mülteci camiasının katılımını, onların kamp ve yerleşimlerindeki organizasyon ve idari işlerde sağlayarak, mültecilerin ve sığınmacıların sınır bölgeleri ve diğer yerlerdeki kişisel güvenliklerine karşı olan tehditleri önlemek ve bunları ortadan kaldırmak için gerekli tüm önlemleri almaya çağırmaktadır; (c) Devletleri, mülteci ve sığınmacıların kişisel güvenliklerine karşı bulunulan ihlalleri ciddiyetle araştırmaya ve mümkün olduğunda, bu tür ihlallere girişen kişilere karşı cezai kovuşturma açmaya, uygun olduğunda, sıkı disiplin önlemleri almaya çağırmaktadır; (d) Devletlere, BMMYK’yla ve gerektiği gibi ilgili Hükümetler tarafından onaylanmış olan diğer kuruluşlarla işbirliği içinde, mülteci ve sığınmacılara etkili fiziksel korumayı sağlamaya ve gerektiğinde özellikle mültecilerin korunması ve insani yardım için temin yollarını güvenceye almakla görevli personelin istihdam ve eğitimini sağlama yoluyla insani yardım ile kurtarma görevlilerine güven içinde erişmelerini temin etmeleri çağrısında bulunmuştur; (e) Yüksek Komiser’in, mültecilerin ve sığınmacıların kişisel güvenliğini izleme ve bu konudaki ihlalleri önlemek veya ıslah etmek için gerekli önlemleri alma yönünde attığı adımlarla birlikte, yasa uygulama görevlileri, diğer ilgili Hükümet personeli ve sivil toplum örgütleri arasında mülteci korumasının anlaşılmasını sağlamaya dönük eğitim programlarının genişletilmesi yönündeki çabalarını desteklemektedir; (f) Yüksek Komiser’i, Devletler’in, BMMYK’nın ve diğer uluslararası ve sivil toplum örgütlerinin sığınmacı ve mültecilerin fiziksel korumasını güçlendirmek amacıyla alacağı pratik önlemleri içeren kuralları oluşturarak Yürütme Komitesi’yle paylaşmasını ve bunları yayması yönünde desteklemektedir; No.73(XLIV) – 1993 MÜLTECİ KORUMASI VE CİNSEL ŞİDDET Yürütme Komitesi, Uluslararası insan hakları insani yasalar tarafından tanınan asli kişisel güvenlik hakkını ihlal eden ve kurbanlara, ailelerine ve yaşadıkları topluluklara ciddi bir şekilde zarar vererek zedeleyen ve dünyanın bazı bölgelerindeki mülteci hareketlerini de içeren cebri göçlere neden oluşturmuş olan cinsel şiddetin yaygın bir şekilde görülmesi karşısından duyulan derin kaygıyı kaydederek, Ayrıca aralarında çocukların da bulunduğu mülteci ve sığınmacıların birçok durumda uçuşları sırasında veya sığınma aradıkları ülkelere varışlarından sonra tecavüz veya diğer cinsel şiddet biçimlerine maruz kaldığı, bununla birlikte temel ihtiyaçların karşılanması, kişisel dökümanların veya mülteci statüsünün elde edilmesinde cinsel cebir kullanılması yönünde alınan üzücü duyumları kaydederek, Mülteci ve sığınmacıları etkili bir şekilde koruyabilmek amacıyla cinsel şiddet olaylarını ortaya çıkarmak, caydırmak ve ıslah etmek için kesin eylemlerde bulunma gereğini ifade ederek, Cinsel şiddetin önlenmesinin, iltica olaylarını da kapsayan cebri göçleri önlemeye yardımcı olabileceğini ve çözüm bulmayı kolaylaştırabileceğini de ifade ederek, Mültecilere, insan haklarına ve sığınmacılara ilişkin uluslararası düzenlemeler ile mültecilerin ve geri dönenlerin cinsel şiddete karşı korunmasına ilişkin insani yasaların önemini belirterek, Kadın Statüsü Komisyonu, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi, İnsan Hakları Komitesi, Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletlerin diğer organları tarafından cinsel şiddeti önlemek, araştırmak ve kendi kuruluş yetkilerine bağlı olarak cezalandırmak amacıyla alınan diğer önlemlerin yanısıra Kadın Statüsü Komisyonu tarafından Kadınlara Karşı Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Deklarasyon taslağını hatırda tutarak, Kadın mültecilerle ilgili 39 No.lu (XXWVI), 54 No.lu (XXXIX), 60 No.lu (XL), 64 No.lu (XLI) Kararlarını tekrarlayarak, (a) Yalnızca insan hakları ihlali olmakla kalmayıp, silahlı çatışma ortamında işlenmesi durumunda insani yasalara karşı büyük bir ihlal oluşturan ve aynı zamanda özellikle insanlık onuruna karşı büyük bir suç olan cinsel şiddet yoluyla yapılan zulümları şiddetle kınamaktadır; (b) Devletleri, kendi toprakları içinde yaşayan tüm insanların asli hakları olan kişisel güvenlik haklarına saygı duyarak garanti altına almaları ve bunu, başka yolların yanısıra, uluslararası standartlara uygun bir şekilde ilgili ulusal yasaları uygulayarak ve cinsel şiddeti önlemek ve bununla savaşmak için alınacak önlemleri benimseyerek yapmaları çağrısında bulunmuş ve bunlara bağlı olarak aşağıdaki çalışmaları yapmalarını istemiştir: (i) yasa uygulama görevlileri ve askeri güçlerin üyelerinin her koşul altında ve her zaman her bireyin haklarına daha çok saygı göstermesini, cinsel şiddete karşı korumayı da kapsayan kişisel güvenliğin sağlanmasını amaçlayan eğitim programlarının geliştirilmesi ve uygulanması (ii) cinsel şiddet şikayetlerinin dosyalanarak incelenmesinin kolaylaştırılması, suçluların kovuşturması, cinsel şiddetle sonuçlanan kuvvet suiistimali olaylarının zamanında ve anlamlı disiplin önlemleri alınarak işleme sokulmasını sağlayacak etkili ve ayrım yapmayan yasal düzenlemelerin uygulanması; (iii) tüm sığınmacıların, mültecilerin ve geri dönenlerin BMMYK ile gerektiğinde ilgili Hükümetlerce onaylanmış olan diğer kuruluşlara anında ve engellenmeksizin erişimlerinin sağlanması; (iv) Kadın Mültecilerin Korunmasına Yönelik Kurallar’ın yayılması ve bunların uygulanması yoluyla, kadın mültecilerin tüm mülteci programlarında tam katılımları sağlanarak kadın mültecilerin haklarınının güçlendirilmesine yönelik etkinlikler (c) Devletleri ve BMMYK’yı, kadın ve erkeklerin mülteci statüsünü belirleme usullerine ve (d) (e) (f) (g) (h) (i) (j) (k) (l) (m) mültecilerin hareket özgürlüğüne, huzur ve sivil statülerine ilişkin kişisel dökümanların tüm biçimlerine eşit olarak erişmelerini sağlamaya ve gönüllü geri dönüş veya diğer kalıcı çözümlerle ilgili kararların alınmasında erkekler kadar kadınların katılımının da sağlanmasını teşvik etmeye çağırmaktadır; Irk, din, milliyet, belirli bir sosyal grup veya siyasi düşünceye bağlı olarak cinsel şiddet yoluyla zulüm görme konusunda haklı bir korkuya bağlı olarak mülteci statüsü alma talebinde bulunan kişilerin mülteci olarak tanınmalarını desteklemektedir; Devletlerin, kadın mültecilerin genellikle erkek mültecilerden farklı zülum uygulamalarına maruz kalmalarından yola çıkarak, kadın sığınmacılar konusunda gerekli kuralları geliştirmelerini teklif etmektedir; Cinsel şiddete maruz kalan mülteciler ile bunların ailelerine yeterli tıbbi ve psiko-sosyal bakımın sağlanması ve bununla birlikte doğru kültürel olanakların temin edilmesini ve Devletlerden ve BMMYK’dan alınacak yardım ve bulunacak kalıcı çözümler konusunda bunların özel ilgili gerektiren kişiler olarak ele alınmalarını teklif etmektedir; Mülteci statüsünün belirlenmesi sırasında yapılan işlemler sırasında, cinsel şiddete maruz kalmış olabilecek sığınmacılara özellikle duyarlı bir şekilde davranılmasını teklif etmektedir; Mülteci programlarında, acil durumlarda çalışan kadın saha görevlilerin sağlanmasının ve kadın mültecilerin bunlara erişiminin sağlanmasının önemini yeniden belirtmektedir; Yüksek Komiser’in bu alanda yetkili olan diğer hükümetlerarası ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yetkililer, kamp görevlileri, seçim görevlileri ve cinsel şiddeti önleme ve ona karşı koyma yönünde alınan koruma önlemleriyle ilgilenen kişiler için eğitim kursları geliştirme ve organize etme çalışmalarını desteklemektedir; Mülteci statüsünün belirlenmesi sürecine katılan kişilerin cinsiyet ve kültür konularında duyarlı hale getirilmesine yönelik eğitim programlarının Devletler tarafından oluşturulmasını teklif etmektedir; Yüksek Komiser’in insan haklarıyla ilgili kuruluş ve organlarla işbirliği içinde, mülteci hakları, kadın ve kız mültecilerin özel ihtiyaç ve becerileri konusundaki farkındalığı artırmak ve Kadın Mültecilerin Korunmasına İlişkin Kurallar’ın tam ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla yaptığı çalışmaları teşvik etmektedir; Yüksek Komiser’i, Kadın Mültecilerin Korunmasına İlişkin Kurallar’ın uygulanması konusunda gelecekte hazırlanacak olan faaliyet raporlarına cinsel şiddet konusunu da dahil etme çağrısında bulunmaktadır; Yüksek Komiser’in, Mülteci Kadınlara Karşı Cinsel Şiddetin Belirli Yönlerine Ait Nota başlıklı bir bildiriyi Yürütme Komitesi dökümanı olarak hazırlayarak yaymasını istemektedir; No. 74 (XLV) –1994 ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR Yürütme Komitesi, (b) (c) (d) (e) (f) (g) (h) (i) (j) (k) (l) (m) (a) Son zamanlardamülteci akımı ve diğer cebri göçlerdeki krizlerde insanların acı çekmesi ve hayatlarını kaybetmelerindenduyulan derin kaygıyı ifade etmektedir; Yüksek Komiser’in uluslararası mülteci korumasını sağlamak ve mültecilerin kötü durumlarına zamanında ve kalıcı çözümler bulma konusundaki önemli işlevini gerçekleştirmesini daha da zorlaştıran son mülteci sorunlarının ölçeği ve karmaşıklığı karşısındaki endişeleri ifade etmektedir; Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün, mülteci koruması için oluşturulan uluslararası sistemin mihenktaşı olarak taşıdığı önemi tekrarlamakta ve Yüksek Komiser’in bu düzenlemelerin ayrı ayrı 35.Maddesi ve II. Maddesi uyarınca ve Ofis Tüzüğü gereğince söz konusu düzenlemeleri denetleme rolünün altını çizmektedir; Geçen yıl içinde, bu düzenlemelerin bir veya ikisine de taraf olan ülke sayısını 127’ye çıkaran Dominik Cumhuriyeti, Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti ve Tacikistan’ın katılımını veya intikalini memnuniyetle karşıladığını belirterek, Birleşmiş Milletler’e üye ülke sayısının artık 189 olduğunu ifade etmekte ve mülteci sorununun küresel niteliğini göz önünde tutarak, henüz bu düzenlemelere taraf olmamış olan Devletleri taraf olmaya ve tüm Devletleri bu düzenlemelere tamamen uymaya çağırmaktadır; Devletlerin BMMYK ile işbirliği içinde mültecileri kabul ve misafir etmede ve onlara uluslararası koruma sağlamada göstermiş oldukları inancı memnuniyetle karşılamaktadır; Bazı durumlarda geri dönenler ve BMMYK için kaygı konusu olan diğer kişiler kadar mültecilerin de silahlı saldırı, cinayet, tecavüz ve kişisel güvenlikleri ile diğer asli haklarına karşı yapılan ihlal veya bulunulan tehditlere maruz kalmış olmasını ve zulüm riski olan yere geri gönderme olaylarının görülmesini ve bunların güvenli ortama erişmelerinin engellenmekte olmasını kınamaktadır; Devletlere, sığınmayı, uluslararası mülteci korumasının vazgeçilmez bir parçası olarak destekleyerek güçlendirmeleri, asli bir ilke olan zulüm riski olan yere geri göndermemeye uymaları ve kendi yargı alanları içinde bulunan mültecilerin güvenlik ve huzurunu temin etmek için her türlü çabayı gösterme çağrısında bulunmaktadır; Mültecilerin korunmasını teşvik etmede uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımının önemini vurgulamakta ve tüm Devletleri BMMYK ile etkin işbirliği içinde, çok sayıda mülteci ve sığınmacıyı kabul eden ve özellikle sınırlı kaynaklara sahip olan ülkelere yardım etme çabalarına katılmaya çağırmaktadır; Uluslararası koruma arayan herkesin, mülteci statüsünün belirlenmesi veya diğer mekanizmaların işlemesinde adil ve etkin muameleye erişiminin sağlanarak uluslararası koruma ihtiyacı içinde olan kişilerin tespiti ve koruma almasının sağlanmasının önemini belirtmektedir; Uluslararası koruma ihtiyacı içinde olmayan çok sayıda düzensiz göçmenin bulunduğu sığınma başvurularının belirli bölgelerde ciddi sorunlar yaratmaya devam ettiğini kaydetmekte ve bu bağlamda 71 No.lu (XLIV) (1993) kararın j, k ve l paragraflarını tekrar etmektedir; Uluslararası korumaya ihtiyacı olan çok sayıda kişinin yaşam veya özgürlüklerinin anlaşmazlık nedeniyle tehlike içinde olmasına bağlı olarak göç etmeye veya menşe ülkelerinin dışında kalmaya zorlandıklarını kaydetmektedir; Anlaşmazlığa bağlı olarak menşe ülkelerine güven içinde dönemeyen kişilerin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün hükümleri uyarınca, belirli koşullar göz önüne alınarak mülteci olarak tanınabilecek veya tanınamayacak olduklarını, ancak yine de genellikle uluslararası koruma, insani yardım ve içinde bulundukları kötü durum karşısında bir çözüme ihtiyaç duyduklarını ifade etmektedir; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun BMMYK’den, anlaşmazlık durumunun bir sonucu olarak menşe ülkelerinin dışında sığınma aramaya zorlanan kişilere (n) (o) (p) (q) (r) (s) (t) (u) (v) (w) (x) koruma ve yardım sağlamasının sık sık istenmiş olduğunu hatırlatmaktadır ve Yüksek Komiser’in bu tür kişilere uluslararası koruma sağlamaya devam etmesini ve bu kişilerin cebri göçlerinden kaynaklanan sorunlara Genel Kurul kararlarına uygun şekilde çözüm aramasını desteklemekte ve tüm Devletleri Yüksek Komiser’in bu yönde göstereceği çabalara yardım ederek destek vermeye çağırmaktadır; Afrika ve Latin Amerika’da bölgesel düzenlemelerin, zulümden kaçan kişiler kadar silahlı çatışma ve sivil mücadelelerden kaçan mültecilerin de korunmasını sağladığını ve diğer bölgelerde, uluslararası koruma gerektiren ancak 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü kapsamında mülteci olarak tanınmayan veya bu düzenlemeleri kabul etmemiş ülkelerde bulunan kişilere genel olarak Devletler tarafından benimsenmiş olan belirli önlemler yoluyla ve BMMYK’nın tüm desteği alınarak koruma ve insani yardım sağlanmış olduğunu kaydetmektedir; İhtiyaç duyan herkese uluslararası korumanın sağlanması için daha başka önlemlerin araştırılmasının gereğini ifade etmektedir; Uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişilerin bu korumaya gerçekten kavuşabilmesini garanti altına alabilmek için ulusal politikaların bölgesel olarak uyumlu hale getirilmesinin önemini belirlemekte ve Devletleri bu amaca ulaşmada bölgesel düzeyde BMMYK ile istişare içinde olmaya çağırmaktadır; Yüksek Komiser’i ihtiyaç duyan herkese uluslararası koruma sağlamaya devam etme konusunda ve bu amaca ulaşmada ilkelerin oluşturulması, ortak eyleme geçilmesi gibi çalışmaları da içerebilecek birtakım önlemlerle ilgili istişare ve tartışmalara devam etme konusunda desteklemektedir; Yüksek Komiser tarafından Eski Yugoslavyadaki İnsani Krize Kapsamlı Tepki bağlamında, güvenlik içinde olma, temel insan haklarına saygı, zulüm riski olan yere geri göndermeye karşı korunma, koşullar izin verdiğinde menşe ülkesine güvenlik içinde geri dönme olarak tanımlanmış olan geçici korumanın, geniş ölçekli sığınma koşullarında çatışma veya zulüm durumu söz konusu olduğunda uluslararası korumayı geçici bir şekilde sağlamanın pragmatik ve esnek bir yolu olarak bir değer taşıdığını kaydetmektedir; Koruma Kararı (m) (1993) uyarınca, bölgesel anlamda kapsamlı bir şekilde önleme, koruma ve çözüm oluşturma konusunda Yüksek Komiser’in bir sığınma stratejisi olarak geçici koruma sağlamanın yollarını araştırmasını memnuniyetle karşılamakta ve bu konuda ilgili Hükümetler arasında daha ileri görüşmeler yapılarak, geçici korumanın süresi konusunun da ele alınmasını beklemektedir; Geçici korumadan yararlananların 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün hükümleri gereğince mülteci niteliği taşıyan kişiler ve bu niteliği taşımayan kişiler olabileceğini ve Devletler ile BMMYK'’ın geçici koruma sağlarken bu düzenlemelere göre mültecilere sağlanan korumayı azaltmaması gerektiğini belirtmektedir; BMMYK’yı, ilgili Hükümetlerle yakın işbirliği içinde çalışarak, geri dönmenin en uygun çözüm olarak değerlendirildiği durumlarda, gönüllü geri dönüş konusunda ve uluslararası koruma ihtiyacı ortadan kalktıktan sonra güvenli geri dönüş konusunda tavsiyelerde bulunmak da dahil olmak üzere, geçici koruma ve geri dönüşe yönelik diğer sığınma biçimlerinin uygulanması konusunda rehberlik sağlamaya ve bu rehberlik çalışmalarını koordine etmeye davet etmektedir; Uygun olduğunda, gönüllü geri dönüşün mülteci sorunları için en ideal çözüm olduğunu yeniden ifade etmekte ve menşe ülkelerini, sığınma ülkelerini, BMMYK’yı ve bir bütün olarak uluslararası camiayı, mültecilerin evlerine güvenlik içinde ve onurlu bir şekilde geri dönme haklarını özgürce kullanabilmelerini sağlamak üzere mümkün olan herşeyi yapmaya çağırmaktadır; Gönüllü geri dönüşe karşı çeşitli engellerle karşılaşıldığını ve bunların arasında hem sığınma ülkesinde hem de menşe ülkesinde, geri dönen mültecilerin güvenliğine karşı oluşan tehditler ve mülteci hareketlerine neden olan koşulların devam etmesi ve tekrar ortaya çıkmasının söz konusu olduğunu tespit etmektedir; Bu bağlamda menşe Devletlerinin vatandaşlarını yeniden kabul ederek güvenlik ve huzurlarını sağlama, sığınma ülkelerinin ise mültecilerin asli haklarını garanti altına alma ve koruma sorumluluğunu vurgulamakta ve uluslararası camiaya, mülteciler ve geri dönenlerle ilgili sorumluluklarını yerine getirmede Devletlere yardımcı olması çağrısında bulunmaktadır; (y) Gönüllü geri dönüş konusundaki 1985 tarihli ve 18 No.lu (XXXI) (1980) ve 40 No.lu Kararlarını tekrarlamakta ve BMMYK’nın sığınma ülkeleriyle birlikte mültecilerin gönüllü geri dönüşünü sağlama, kolaylaştırma ve koordine etme ve bununla birlikte, mülteciler menşe ülkelerine güvenli ve onurlu bir şekilde dönünceye kadar uluslararası korumayı sağlama, gerektiğinde, geri dönen mültecilerin dönüşüne ve yeniden ülkeleriyle bütünleşmelerine yardım etme ve döndükten sonraki güvenlik ve huzurlarını izleme konusundaki liderlik görevinin altını çizmektedir; (z) Gerekli olan durumlarda, gönüllü geri dönüşü sağlamaya yönelik bilgilendirme kampanyaları çerçevesinde, menşe ülkelerinden gelen temsilcilerin iltica ülkelerindeki mülteci kamplarına yaptığı ziyaretlerin yararını takdir etmekte ve BMMYK’nın ilgili iltica ülkeleri ile işbirliği içinde bu tür ziyaretleri kolaylaştırması çağrısında bulunmaktadır; (aa)Geri dönüşün sürdürülebilir olabilmesi ve buna bağlı olarak mülteci sorunları karşısında kalıcı bir çözüm olabilmesi için, rehabilitasyon, yeniden yapılanma ve ulusal uzlaşma konularına kapsamlı ve etkili bir şekilde yaklaşılması gerektiğini belirlemekte ve uluslararası camiayı, Yüksek Komiser’in, gerektiği gibi Devletler, ilgili uluslararası, bölgesel ve ulusal hükümetler ve sivil toplum organları ile istişare içinde kapsamlı ve bölgesel yaklaşımları benimseyerek önleme, koruma ve çözüm bulma çalışmalarında kendisini desteklemeleri çağrısında bulunmaktadır; (bb)Üçüncü bir ülkeye yerleşmenin bir koruma düzenlemesi olarak taşıdığı önemi ve belirli durumlarda kalıcı bir çözüm olarak başvurulabileceğini yeniden ifade etmektedir; (cc) Özellikle insani ve barış yanlısı operasyonlarda söz konusu olan karmaşık acil durumlarda, Yüksek Komiser’in koruma görevine saygı duyulmasını ve BMMYK etkinliklerinin tarafsız ve tümüyle insani niteliğinin korunmasını sağlama ihtiyacını vurgulamaktadır; (dd)Yüksek Komiser’in, Genel Kurul’un 48/116 (1993) sayılı kararı gereğince, ülkesinde yerinden edilmiş kişilerle ilgili çalışmalarını desteklediğini tekrarlamakta ve gerek Uluslararası Koruma Bütünü’nün Alt Komitesinde gerekse diğer forumlarda, uluslararası camianın yerinden edilmiş kişilerin koruma ve yardım ihtiyaçlarına daha iyi yanıt vermesini sağlayacak yollar konusunda yapılmış ayrıntılı ve verimli tartışmalardan duyulan memnuniyeti dile getirmektedir; (ee)Çeşitli bölgelerdeki vatansız kişilerin süreğen sorunları ve vatansızlıkla ilgili yeni olaylardan duyulan kaygıları dile getirmekte ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Yüksek Komiser’e, vatansızlığın önlenmesi konusunda verilen sorumlulukları (Genel Kurul kararı 3274 (XXIX)) ifade etmekte, BMMYK’nın bu alandaki çalışmalarına hız vererek, Vatansızlığın Azaltılması konulu Sözleşme ve Vatansız Kişilerin Statüsü konulu Sözleşmeye yapılacak yeni katılımları teşvik etmesi, BMMYK personeli ile hükümet yetkililerini eğitmesi, sorunun boyutlarıyla ilgili olarak sistematik bir şekilde bilgi toplaması ve Yürütme Komitesini tüm bu etkinliklerden haberdar etmesi çağrısında bulunmaktadır; (ff) Yüksek Komiser’e, BMMYK’nın 1995 Dünya Kadın Konferansı ile bu konferansın Bölgesel Hazırlık Konferanslarına etkin bir şekilde katılarak mülteci kadınların durumunun, kadın konularıyla ilgili uluslararası gündemin ana maddelerinden biri olmasını sağlama çağrısında bulunmaktadır; (gg)BMMYK’nın, Devletler, diğer Birleşmiş Milletler organları ve uluslararası ve sivil toplum örgütleriyle ve özellikle UNICEF ve ICRC ile işbirliği içinde çalışarak, çocuk mültecilerin ihtiyaçlarına özel bir dikkat göstermek üzere gösterdiği çabaları sürdürmesi ve özellikle de sağlık, beslenme, eğitim ile ailelerinden ayrılmış çocukların söz konusu olduğu durumlarda kayıt, izleme ve ailenin yeniden biraraya getirilmesi de dahil olmak üzere, çocukların bakımı için acil ve uzun vadeli düzenlemelerin yapılmasını sağlaması çağrısında bulunmaktadır; (hh)Mültecileri barındıran Devletleri, BMMYK ve diğer iligili örgütlerle yakın işbirliği içinde ve BMMYK’nın Çocuk Mültecilere Yönelik Kuralları’na uygun bir şekilde çocuk mültecilerin güvenliğini sağlama ve askeri veya başka silahlı gruplarda çalıştırılmamalarını garanti altına alma çağrısında bulunmaktadır; (ii) Gerek mayın tarlalarının ayrımsız bir şekilde kullanılması nedeniyle, gerekse bu silahların milyonlarca mülteci ve yerinden edilmiş kişinin gönüllü geri dönüş, rehabilitasyon veya normal yaşantılarına geri dönüşü üzerindeki zararlı ve uzun vadeli etkileri nedeniyle çok sayıda kadın ve çocuğu da kapsayan mültecilerin ve geri dönen kişilerin sakat bırakılması ve aciz kılınmasından duyulan kaygıları dile getirmekte ve Yüksek Komiser’in, bu kişilere karşı oluşmuş olan mayın tarlası tehdidini hafifletme veya ortadan kaldırma yönündeki uluslararası çalışmaları artırmak adına attığı adımları onaylamaktadır; (jj) Mültecilerin her düzeydeki durumlarına çözüm getirmek adına gönüllü yer değiştirmeler konusunda yeni ve güvenilir bilgilere ulaşılmasını sağlamanın önemini belirtmekte ve Yüksek Komiser’in bu konuda ilgili bilgi kaynakları yoluyla yeni konulara yanıt verebilecek bir bilgi politikası ve veritabanı geliştirmek için sürdürdüğü çabalarını desteklediğini yeniden ifade etmektedir; (kk) BMMYK’nın mülteci yasası ve koruma ilkelerinin teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarını memnuniyetle kaydetmekte ve Yüksek Komiser’i Devletler’in etkin desteği ve insan hakları örgütlerinin, akademik kurumların ve Uluslararası İnsaniyet Hukuku Enstitüsü (San Remo) ile Birleşmiş Milletler sistemi içinde ve dışındaki ilgili örgütlerin giderek artan işbirliğiyle birlikte teşvik ve eğitim etkinliklerini yoğunlaştırmaya ve genişletmeye devam etmesi çağrısında bulunmaktadır; (ll) Yüksek Komiser’in İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve İnsan Hakları Merkezi ile giderek artmakta olan işbirliğini memnuniyetle karşılamakta ve BMMYK’ya İnsan Hakları Komisyonu ile olan etkin ilişki ve işbirliğini sürdürmesi çağrısında bulunmaktadır; (mm) Uluslararası Koruma Bütünü’nün Alt Komitesi tarafından yapılan oturumlar arası toplantıların sürmesinin yararlı olduğunu belirtmekte ve Yüksek Komiser’in halihazırdaki koruma sorunlarını görüşmek ve Komitenin kırk altıncı oturumunda faaliyetlerle ilgili bilgi vermek üzere en azından bir kez böyle bir toplantı yapmasını istemektedir. DOSYA ADI: 75-80 No: 75 (XLV) – 1994 SINIR İÇİNDE YERİNDEN EDİLMİŞ KİŞİLER Yürütme Komitesi, (a) Kişilerin kendi ülkeleri dahilinde yerlerindenedilmelerinin küresel boyutları olan bir sorun olduğunu ve sayıları mültecilerin sayısını geçebilmekteolan bu tür kendi ülkesinde yerindenedilmiş kişilerin olumsuz durumlarının çok büyük bir insani sorun meydana getirdiğini kabul etmektedir; (b) Kişilerin kendi istekleri dışında ülkelerindenedilmelerinin ve mülteci hareketlerinin altında yatmaktaolan çok sayıda ve farklı nedenin çoğunlukla benzerlik göstermekteolduğunu ve hem mülteciler hem de ülkelerindeyerlerindenedilmiş kişilere ilişkin sorunların, önleme, koruma,insani yardım ve çözüm bağlamındabenzer tedbirlergerektirdiğini kaydetmektedir; (c) Uluslararası topluluğun, kişinin kendi isteği dışında yerindenedilmesi uygulamasının bertarafedilmesi için yollar ve araçlar araması gerektiğini tekrarlamaktadır; (d) Sınır içinde yerinden edilmiş kişiler kendi ülkelerinin yetkisi altında kaldıkları için, bu kişilerin iyi durumda bulunmaları (sağlıkları) ve korunmalarından temelde söz konusu Devlet’in sorumlu olduğunu vurgulamaktadır; (e) Sınır içinde yerinden edilmiş kişiler söz konusu olduğunda Devlet Hükümetleri’ni, bu kişilerin iyi durumda bulunmaları ve korunmalarına yönelik sorumluluklarını yerine getirmeye yöneltmektedir; (f) Uygun durumlarda uluslararası topluluğu, sınır içinde yerinden edilme uygulamasından etkilenen ülkelere, yerinden edilmiş kişilere karşı taşıdıkları sorumlulukları yerine getirebilmeleri için zamanında ve ivedi insani yardım ve destek sağlamaya çağırmaktadır; (g) Çoğu kez, sınır içinde yerinden edilmiş kişilerin yanı sıra mülteci ve geri dönen kişilerin ya da hasas bir konumda bulunan yerel nüfusun da bulunduğunun ve bu gibi durumlarda kişilerin yardım ve koruma ihtiyaçlarının ayrı ayrı ele alınmasının ne makul ne de yararlı bir uygulama olduğunun altını çizmektedir; (h) Uluslararası topluluğun ilgili Devletle işbirliği halinde sınır içinde yerinden edilmiş kişiler adına yapmış olduğu etkinliklerin gerginliklerin hafifletilmesine ve yerinden edilme uygulamasından kaynaklanan sorunların çözümlenmesine katkıda bulunabileceğini ve mülteci sorunlarının önlenmesine ve çözümlenmesine yönelik kapsamlı bir yaklaşımın önemli unsurlarını içerebileceğini takdir etmektedir; (i) İlgili Hükümetleri, sınır içinde yerinden edilmiş kişiler ve silahlı çatışma kurbanlarının yanı sıra kendi sınırları içinde bulunan mülteciler de dahil olmak üzere koruma ve yardıma muhtaç kişilere insani erişimi daha güvenli ve zamanlı bir biçimde gerçekleştirmeye çağırmaktadır; (j) “Genel Sekreter ve Birleşmiş Milletler’in yetkili asli organlarından gelen özel istekler sonucunda ve ilgili Devlet’in de rızası ile, Ofis’in ekspertizini gerektiren durumlarda, özellikle de bu tür çabaların mülteci sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesine katkıda bulunabileceği durumlarda, kendi ülkelerinde yerlerinden edilmiş kişilere insani yardım ve koruma sağlanması konusunda diğer ilgili örgütlerin tamamlayıcı yetki ve uzmanlıklarını da göz önüne alarak” Yüksek Komiser’in çabalarına verilen desteği yeniden onaylayan 20 Aralık 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun almış olduğu 48/116 no’lu kararın, Yüksek Komiser’in sınır içinde yerinden edilme uygulamalarına müdahale edebilmesini sağlayan uygun bir çerçeve oluşturmaya devam ettiğini takdir etmektedir; (k) Yüksek Komiser’i, Ofis’inin ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin söz konusu olduğu durumlara BMMYK’nın katılımı ile ilgili dahili ölçüt ve temel unsurları uygulamaya koymaya yönelik ve ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin ihtiyaçlarına uluslararası toplulukça daha ortak bir tepki verilebilmesine büyük katkıda bulunacak olan çabalarını devam ettirme konusunda desteklemektedir; (l) Sınır içinde yerlerinden edilmiş olan kişiler adına yapılan etkinliklerin, diğer ülkelerde zulümden kaçmak amacıyla sığınma arama ve alma hakkı da dahil olmak üzere sığınma kurumunun önemini göz ardı etmemesi gerektiği vurgulamaktadır; (m) Uluslararası insan hakları hukukunun, uluslararası insaniyet hukukunun ve çoğu durumda ulusal hukukun dahilinde, yerinden edilme tehlikesi altında bulunanların yanı sıra sınır içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenliklerinin ve korunmalarının sağlanmasına yönelik normların bulunduğunu takdir etmektedir; ilgili tarafların bu normlara saygı göstermemesi konusunda taşımakta olduğu ciddi kaygıları da ifade etmiştir; (n) Sınır içinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Sekreter Temsilcisi’nin çalışmalarının ve özellikle de ülkesinde yerinden edilmiş kişilere karşı sergilenen davranışlar konusunda mevcut uluslararası standartların biraraya getirilmesi ve bu alandaki temel ilkeleri içine alan bir çalışma tarzı geliştirmeye yönelik çabalarının önemini takdir etmektedir; (o) BMMYK’yı, görevini yerine getirme konusunda Genel Sekreter Temsilcisi ile aralarındaki yakın işbirliğini devam ettirmeye çağırmaktadır; (p) Ayrıca Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nin, uluslararası insani hukukunun yaygınlaştırılması ve silahlı çatışma ile yerlerinden edilmiş kişilerin koruma ve insani yardım sağlanması konusundaki temel önemini takdir etmektedir; (q) Uluslararası insan hakları hukukunun ve uluslararası insani hukukunun yaygınlaştırılması ve bu konuda eğitim verilmesine ve söz konusu uluslararası standartların uygulanması konusunda ilgili örgüt ve kurumların ortak teşvikinin sağlanmasına yönelik çabaların güçlendirilmesi için çağrıda bulunmaktadır; (r) Sınır içinde yerinden edilme sorununun ele alınması sırasında uluslararası topluluğun, ilgili uzmanlık alanında bulunan sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere mevcut insani örgütlerle olabildiğince çok yardımlaşmaya çalışması gerektiği üzerinde durmaktadır; (s) BMMYK’yı, Acil Kurtarma Koordinatörü’nün liderliğinde ve ilgili diğer kurumlarla işbirliği içerisinde, uluslararası topluluğun ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin olumsuz koşullarına daha başka çözümler bulunması amacıyla, özellikle Kurumlar Arası Daimi Komite gibi mevcut kurumlar arası mekanizmalar yoluyla koordinasyonun güçlendirilmesi ve yapılandırılmasına yönelik çabalarını sürdürmeye teşvik etmektedir; (t) Uluslararası topluluğun sınır içinde yerinden edilmiş kişilere ilişkin soruna daha kapsamlı ve tutarlı bir yaklaşım göstermesi amacıyla söz konusu uygulamanın kurumlar arası yönüne ilişkin görüş alışverişlerinin diğer uygun forumlarda da devam ettirilmesini desteklemektedir. No: 76 (XLV) – 1994 MÜLTECİLER VE AFRİKA’DA ZORLA YERİNDEN EDİLMİŞ NÜFUSA İLİŞKİN AFRİKA BİRLİĞİ ÖRGÜTÜ/BMMYK ANMA SEMPOZYUMU ÖNERİLERİ Yürütme Komitesi, Diğerlerinin yanı sıra, Afrika Birliği Örgütü’nün, Afrika’daki mülteci sorunlarının özel yönlerine ilişkin ABÖ (OAU) Sözleşmesi’ni kabulünün yirmi beşinci yıldönümü anısına düzenlenen olayların dört gözle beklendiği ve BMMYK’nın bu anmada etkin bir biçimde yer almasının istendiği (A/AC.96/821, parag.19(o)) 1993 Uluslararası Koruma Kararı’nı yeniden gündeme getirerek, (a) Söz konusu kabulün yirmi beşinci yıldönümü ve Afrika’daki Mülteci Sorunlarının Özel Yönleri’ne İlişkin 1969 ABÖ (OAU) Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesinin yirminci yılı kutlamaları çerçevesinde sürdürülen etkinlikleri dikkate almaktadır; (b) Anma etkinliklerinden biri olarak 8-10 Eylül 1994 tarihlerinde Addis Ababa, Etiyopya’da gerçekleştirilen Mülteciler ve Afrika’da Zorla Yerinden Edilmiş Nüfusa İlişkin ABÖ/BMMYK Sempozyumu’nu başarılı bir biçimde organize etmiş olan Yüksek Komiser’i ve Afrika Birliği Organizasyonu’nu tebrik etmektedir; (c) Afrika’da genelde meydana gelen, nüfusun zorunlu olarak yerinden edilmesi sorunlarının çözümlenmesine ve bu sorunlara uygun çözümlerin bulunmasının yanı sıra mülteci ve zorla yerinden edilme uygulamları kurbanlarına sığınma, korunma ve yardım sağlanmasına yönelik çerçeveye önemli bir katkıda bulunmuş olan yukarıda adı geçen sempozyumda kabul edilmiş olan önerileri memnuniyetle onaylamaktadır; (d) Önerilerin gerektiği gibi ele alınarak uygulanmasını ilgili Devlet, hükümetler arası kurum ve sivil toplum örgütlerine bırakmaktadır; (e) Yüksek Komiser’den, İlgili Devlet, hükümetler arası kurum ve sivil toplum örgütleri ve özellikle de Afrika Birliği Organizasyonu ile yakın işbirliği içinde, söz konusu önerileri geniş kitlelere yaymasını, bu konudaki uygulamaları gerektiği gibi teşvik etmesini ve Yürütme Komitesi’ni bu alandaki gelişmelerden haberdar etmesini istemektedir. 1995 (Yürütme Komitesi - 46. Oturum) YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI 1 KARARLAR No: 77 (XLVI) GENEL Yürütme Komitesi, (a) Henüz kendileri için bir çözüm bulunamamış olan mültecilerin süregelen sıkıntılarını üzüntü ile belirtmiştir; zulümden kaçmak amacıyla diğer ülkelerde sığınma arama ve bulma hakkının korunması gibi temel insani ilkelere gösterilmesi gereken saygının ve zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin kesinlikle uygulanmasının uluslararası topluluk üyelerinin hepsine ait sorumluluklar olduğunu yeniden gündeme getirmekte ve Devletlerin mültecileri kabul etme ve onlara evsahipliği yapmaya devam etmelerini ve bu kişileri kabul edilmiş olan yasal ilkeler doğrultusunda korumlarını desteklemektedir; (b) Mülteci sorunları ile ilgili çözüm arayışlarının, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma yetkisinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve mülteci sorunlarının belirlenerek çözüm uygulamalarına geçilmesi için, tek tek Devletlerin bu ortak amaç konusundaki istek ve kapasitelerinin güçlendirilebilmesi amacıyla uluslararası topluluktan sürekli destek alınıyor olmasının gerektiğini kaydetmektedir; (c) Mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası yasal temeli oluşturan Mülteci Statüsüne ilişkin1951 Sözleşmesi’nin ve 1967 Protokolü’nün önemini vurgulamakta ve uygun olduğu durumlarda Cartagena ve San Jose Bildirgelerinin yanı sıra özellikle ABÖ (OAU) Sözleşmesi gibi bölgesel düzenlemelerin değerinin altını çizmektedir; (d) Namibya, Solomon Adaları, Samoa, Antigua ve Barbuda’nın 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne katılarak söz konusu düzenlemelerin birine ya da her ikisine taraf olan Devlet sayısını 130’a yükseltmelerini memnuniyetle karşılamakta ve bu düzenlemelerde henüz yer almamış olan Devletleri ve diğer tüm Devletleri bu düzenlemeleri uygulamaya özendirmektedir; (e) Yüksek Komiser’in, mültecilerin korunmasına yönelik uluslararası düzenlemelerin uygulanması konusundaki denetimde göstermiş olduğu başarıyı yeniden onaylamaktadır. Devletlerin söz konusu uygulamaları, konunun ruhu ve amacına uygun biçimde yorumluyor ve gerçekleştiriyor olmalarının önemi üzerinde durmaktadır.1951 Sözleşmesi’ne ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf Devletlere, 1989 yılında Yürütme Komitesi’nin kırkıncı oturumunun 57. Kararı’nda tekrarlanmış olan ve Sözleşme’nin 35. Maddesi’nde yer alan, Yüksek Komiser’e Sözleşme’nin uygulanması konusunda ayrıntılı bilgi verilmesini öngören hükmü hatırlatmakta ve bu hükmü henüz yerine getirmemiş olan taraf Devletleri bu uygulamayı gerçekleştirmeye çağırmaktadır; 1 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/50/12/Ek.1)’de yer almaktadır. (f) Yüksek Komiser’i, ihtiyaç duyan herkese uluslararası koruma verilmesini sağlayan tedbirlerle ilgili görüşme ve tartışmalara girmeye teşvik eden 74 (XLV) no’lu kararı yeniden gündeme getirmekte ve BMMYK’nın, uluslararası düzenlemelerde yansıtılmış olan temel koruma ilkelerine uygun ve bu amaca hizmet eden ilkelerin geliştirilmesi konusudaki rolünü desteklemekte olduğunu yeniden belirtmekte ve BMMYK’yı konu ile ilgili gayri resmi görüşmeler yapmaya çağırmaktadır; (g) Yüksek Komiser’i, Devletlerin aşağıda adı geçen ölçüt ve temel unsurları geliştirmeye yönelik insiyatifleri konusunda bilgi paylaşımında bulunarak ve söz konusu uygulamanın adil ve tutarlı bir biçimde gerçekleştirilmesinin sağlandığını izleyerek Devletlerin özellikle kadınlara yönelik zulüm eylemlerine karşılık verebilecek ölçüt ve temel unsurların geliştirilip uygulanmasına yönelik çabalarını desteklemeye ve teşvik etmeye çağırmaktadır. Kadın haklarının insan hakları olduğu ilkesi doğrultusundaki sözü geçen temel unsurlara göre, cinsel şiddet ve diğer cinsiyetle ilgili zulümler de dahil olmak üzere, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nde sıralanan nedenlerden dolayı zulüm görmekten haklı olarak korkarak mülteci statüsü talebinde bulunan kişiler kadın mülteci olarak kabul edilmelidir; (h) Mülteci sorunlarına getirelebilecek kalıcı çözümlere bir engel teşkil etmenin yanı sıra zorunlu yerinden edilme uygulamalarının temel nedenleri arasında bulunan her tür etnik şiddet ve hoşgörüsüzlüğü kınamakta ve Devletleri, özellikle mülteci ve sığınmacıların özel durumlarına bağlı kamu bildirileri, uygun yasama uygulamaları, ve sosyal politikalar yoluyla hoşgörüsüzlük, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi olgulara karşı savaşarak eşduyum ve ortak bir anlayış yaratmaya davet etmektedir; (i) Devletlerin, mültecilerin kabul edilmesi, geri dönen mültecilerin yeniden bütünleşmelerinin sağlanması ve mülteci hareketlerinin bazı nedenlerinin üzerinde durulması konusundaki insani sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için, yasaların uygulanmasını, adaleti ve güvenilirliği sağlayan kurumlar da dahil olmak üzere etkin bir insan hakları rejiminin en temel unsur olduğunu takdir etmekte; ve bu bağlamda BMMYK’yı, gerektiğinde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiser’i ile birlikte ulusal yasal ve kanuni kapasite oluşturma uygulamalarını destekleyen etkinlikleri güçlendirmeye çağırmaktadır; (j) Tüm Devletleri, mültecilerin geri dönüşünü sağlayan koşulları teşvik etmeye ve gerektiğinde BMMYK ve ilgili kalkınma kurumları ile işbirliği içine girerek menşe ülkelerine gerekli rehabilitasyon ve kalkınma yardımında bulunarak sürdürülebilir bir yeniden bütünleşme sağlamaya çağırmaktadır; (k) Herkesin kendi ülkesine geri dönme hakkının bulunduğunu tekrarlamakta ve bu bağlamda mültecilerin gönüllü geri dönüşünün güvenli ve onurlu bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayacak koşulların oluşturulmasının menşe ülkenin temel sorumluluklarından biri olduğunu vurgulamakta ve her Devletin yurttaşının geri dönüşünü kabul etme yükümlülüğünü hatırlatarak tüm Devletleri mülteci olmayan vatandaşlarının geri dönüşünü kolaylaştırmaya çağırmaktadır; (l) Bu bağlamda uluslararası koruma ihtiyacı bulunmayan kişilerin geri dönüşü ile ilgili sorunlara eğilme gerekliliğini vurgulamakta ve BMMYK’yı diğer uluslararası örgütlerle işbirliği içine girerek geri dönüş sürecini kolaylaştırma yolları aramaya ve Daimi Komite’yi bu konuda bilgilendirmeye özendirmektedir; (m) Yüksek Komiser’i, Devletlerin etkin desteği ile ve sivil toplum örgütleri, akademik kurumlar ve diğer ilgili organizasyonlarla kurulan ve günden güne artan işbirliği yoluyla Ofis’in, mülteci yasalarının ve koruma ilkelerinin teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik etkinliklerini genişletmeyi ve güçlendirmeyi sürdürmeye ve belgeleme, araştırma, yayımlama ve elektronik dağıtım alanlarındaki etkinliklerini bütünleştirmeye çağırmaktadır; (n) Mülteci topluluğunun eğitiminin, ulusal mütabakat konusunda üstlenebileceği rolü takdir etmekte ve BMMYK’yı, diğer örgütlerle işbirliği içerisinde mültecilerin, barış ve insan haklarına ilişkin eğitimi programlarına giriş de dahil olmak üzere eğitim uygulamalarına katılımlarının sağlanabilmesi amacıyla, evsahipliği yapan Hükümetlere yardım etme konusundaki çabalarını desteklemektedir; (o) Tüm ülkeleri, mülteci hakları doğrultusunda kabul edilmiş standartların uygulanmasının desteklenmesi amacıyla BMMYK ile işbirliği içine girerek cömert sığınma politikaları ortaya koyma kapasitelerini artırma özelliği taşıyan politik ve diğer somut yöntemlerle uluslararası dayanışma ve özellikle kaynakları sınırlı sığınma ülkeleri ile sorumluluk paylaşımı sergilemeye çağırmakta; mülteci sorunlarının bazı nedenlerinin yanı sıra uygun olduğu durumlarda gönüllü geri dönüş uygulaması da dahil olmak üzere ilgili çözümlerin de üzerinde durmakta ve ayrıca önlem stratejilerinin geliştirilmesi bağlamında gelişim ve rehabilitasyon yardımının önemini yeniden gündeme getirmektedir; (p) Bir koruma düzenlemesi olan üçüncü bir ülkeye yerleşimin ve bu uygulamanın bazı durumlarda mülteci sorunlarına getirilebilecek kalıcı bir çözüm olarak kullanımının süregelen önemini tekrarlamakta; bir değerlendirme çalışması başlatılmasını ve BMMYK sponsorluğundaki üçüncü bir ülkeye yerleşim görüşmelerini memnuniyetle karşılamakta ve BMMYK’yı, etkinliklerini bu bağlamda güçlendirmek amacıyla ilgili Hükümetlerle ve sivil toplum kuruluşları ile kurmuş olduğu diyaloğa devam etmeye ve Yürütme Komitesi’ne devamlı olarak konu ile ilgili raporlama yapmaya özendirmektedir; (q) Mülteci Kamp ve Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri ve Silahlı Saldırılar konusundaki 48 (XXXVIII) No’lu Kararı yeniden onaylamakta ve sığınma sağlama eyleminin barışçı ve insani bir eylem olduğunu, mülteci kamp ve yerleşimlerinin, vatandaşlık ve insani haklara yönelik özel yapısının korunması ve tüm tarafların bu gerçeği zedeleyecek her tür eylemden kaçınması gerektiğini tekrarlamakta; mülteci ve sığınmacıların kişisel güvenlikleri açısından bir tehdit oluşturacak ya da Devletlerin güvenli ve istikrarlı durumlarını tehlikeye sokabilecek tüm eylemleri kınamakta; sığınma Devletlerini, mülteci kampları ve yerleşimlerinin vatandaşlık ve insani haklara uygun hale getirilmesinin sağlanması konusunda gerekli tüm önlemleri almaya çağırmakta; ve ayrıca sığınma Devletlerini, silahlı unsurların sızmasını önlemeye yönelik etkin tedbirleri almaya, mülteci ve sığınmacılara etkin fiziksel koruma sağlamaya ve BMMYK ve diğer ilgili örgütlerin bu kişilere hızlı ve engelsiz bir biçimde erişebilmesini sağlamaya çağırmaktadır. 1995 (Yürütme Komitesi - 46. Oturum) No: 78 (XLVI) VATANSIZLIĞIN ÖNLENMESİ VE AZALTILMASI VE VATANSIZ KİŞİLERİN KORUNMASI Yürütme Komitesi, Her bireyin vatandaşlık hakkı bulunduğunu ve hiçkimsenin bu vatandaşlık hakkından keyfi olarak mahrum edilemeyeceğini kabul ederek, Kişinin kendi milliyetini belirleyememesi de dahil olmak üzere vatansızlık olgusunun yerinden edilme uygulamasına yol açabileceği üzerinde durmuş, Vatansızlığın önlenmesi ve azaltılması ve vatansız kişilerin korunması uygulamalarının potensiyal mülteci sorunlarının önlenmesi konusunda büyük önem taşıdığını vurgulayarak, (a) Vatansız mülteciler ve vatansızlık olgusunun azaltılması konularının Yüksek Komiser’e zaten sorumluluk yüklenmiş olduğunu belirtmekte, BMMYK’yı, Genel Kurul’ca kendisine, 1961 Sözleşmesi’nin Vatansızlığın Azaltılması’na İlişkin 11 No’lu Kararı’nca verilmiş olan işlevleri yerine getirmeye yönelik olarak yüklenen sorumluluğun yanı sıra uluslararası koruma sağlama ile ilgili sözleşme öncesi işlevini ve önleyici çalışmalarının bir parçası olarak vatansızlar adına gerçekleştirmekte olduğunu etkinliklerini sürdürmeye özendirmektedir; (b) Devletleri, uluslararası hukukun temel ilkelerine uygun bir biçimde, özellikle kişinin vatandaşlık haklarının keyfi bir biçimde kendisinden alınmasının önlenmesi ve daha önce başka bir milliyeti olmaksızın ya da başka bir milliyet almaksızın bir milliyetin terk edilmesine izin veren hükümlerin ortadan kaldırılması yoluyla vatansızlığın azaltılmasına yönelik vatandaşlık yasaları çıkartmaya çağırmaktadır; (c) BMMYK’dan, aşağıda adı geçen düzenlemelere taraf Devlet sayısının sınırlı olması nedeniyle Vatansızların Statüleri ile ilgili 1954 Sözleşmesi’ne ve Vatansızlığın Azaltılmasına İlişkin 1961 Sözleşmesi’ne katılımı etkin bir biçimde teşvik etmesinin yanı sıra ilgili Devletlere vatandaşlık hakları yasalarının hazırlanması ve uygulanması konusunda gerekli teknik ve danışmanlık hizmetlerini vermesinig istemektedir; (d) Ayrıca BMMYK’dan, bilgi aktarımı, personel ve devlet yetkililerinin eğitimi yoluyla vatansızlığın önlenmesi ve azaltılmasını etkin biçimde teşvik etmesini ve diğer ilgili örgütlerle kurulan işbirliğini daha da geliştirmesini istemektedir; (e) BMMYK’yı, Yürütme Komitesi’nin kırk yedinci oturumundan başlamak üzere iki yılda bir vatansızlarla ilgili olarak gerçekleştirilen etkinlikler konusunda, özellikle vatansızlarla ilgili uluslararası düzenlemelerin ve uluslararası ilkelerin uygulanması konusunda, vatansızlık sorununun boyutları da dahil olmak üzere bilgi sağlamaya davet etmektedir. No: 79 (XLVII) – 1996 ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR Yürütme Komitesi, (a) Mevcut mülteci sorunlarının karmaşıklığının, hem Yüksek Komiser’in uluslararası koruma ile ilgili temel sorunların asli öneminin hem de söz konusu işlevin uygulanmasına bağlı zorlukların altını çizdiğini kabul etmektedir; (b) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin ancak Hükümetlerin tam desteği ile ve özellikle de kalıcı çözümler hükmü yoluyla etkin bir biçimde yürütülebileceğini tekrarlamakta ve Devletlerin, mülteci ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kaynaklar sağlamanın yanı sıra mültecilerin kabulü ve korunması ile ilgili süregelen açıklıklarını memnuniyetle karşılamaktadır; (c) Bu bağlamda, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün temel önemini, özellikle de yapılan uygulamaların bu düzenlemelerin hedef ve amaçlarına tam anlamıyla uygun bir biçimde gerçekleştirilmesini gündeme getirmekte ve Güney Afrika ile Kırgızistan’ın Mülteci Statüleri ile ilgili 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne katılması ile sözü geçen düzenlemelerin birine veya ikisine taraf ülkelerin sayısını 132’ye çıkmasını memnuniyetle karşılamıştır; (d) 1951 Sözleşmesi’ne ve 1967 Protokolü’ne ve mülteci koruması ile ilgili bölgesel düzenlemelere henüz katılmamış olan tüm Devletleri, bu düzenlemelerde yer almaya ve tüm gereklerini uygulamaya ve böylece uluslararası koruma çerçevesini güçlendirmeye davet etmektedir; (e) 1951 Sözleşmesi’ne ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf olan ve söz konusu düzenlemeleri kabul ederken mevcut hükümlerle ilgili çekinceleri olan Devletleri, bu çekinceleri, çekilmeleri bağlamında yeniden ele almaya davet etmektedir; (f) Yüksek Komiser’in mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası düzenlemelerin uygulanması ile ilgili denetim yeterliğinin yeniden onaylanmış olduğunu gündeme getirmekte ve 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf Devletlere, Yüksek Komiser’e söz konusu düzenlemelerin uygulanması konusunda ayrıntılı bilgi verme sorumluluklarını hatırlatmaktadır; (g) Vatansızların Statüsü’ne İlişkin 1954 Sözleşmesi’ne ve Vatansızlığın Azaltılmasına İlişkin 1961 Sözleşmesi’ne giriş de dahil olmak üzere vatansızlık sorununa eğilmenin önemini yeniden gündeme getirmekte ve Brezilya ve Guatemala’nın 1954 Sözleşmesi’ne, Azerbaycan’ın ise her iki vatansızlık sözleşmesine girişini memnuniyetle karşılamakta ve diğer Devletleri de bu düzenlemelere girmeye çağırmaktadır; (h) Özellikle kaynakları sınırlı gelişmekte olan ve konumları nedeniyle çok sayıda mülteci ve sığınmacıya evshipliği eden ülkeler de dahil olmak üzere sığınma ülkelerinin ağır bir yük taşımakta olduğunu kabul etmekte; bu bağlamda uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkelerini desteklemeye olan inancını tekrarlamakta ve Hükümetleri ve BMMYK’yı, kalıcı çözümler bulunana kadar mültecilerin yardım ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmeye çağırmaktadır; (i) Kimi zaman mültecilerin ölümü ile sonuçlanan zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin ve mülteci haklarının genelde ihlal edilmesini üzüntü ile karşılayarak ve çok sayıda mülteci ve sığınmacının oldukça tehlikeli durumlarda zulüm riski olan yerlere gönderildiğini ve sınırdışı edildiğini belirten raporlardan büyük bir rahatsızlık duyararak, zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin kısmi değişikliğe maruz bırakılamayacağını hatırlatmaktadır; (j) Mültecilerin ya da İşkence ve Diğer Zalim, İnsanlıkdışı ya da Küçük Düşürücü Davranış veya Ceza Sözleşmesi’nde belirtilen türde işkence görme tehlikesi altında olduğu ya da bu tür işkencelere maruz kaldığı düşünülen kişilerin sınırdışı edilmesini ve ne şekilde olursa olsun, resmi olarak mülteci statüsüne kabul edilmiş olsun ya da olmasın, ırkları, dinleri, milliyetleri ya da sosyal bir grup ya da politik bir fikre üye olmaları nedeniyle yaşamlarının ya da özgürlüklerinin tehdit altına gireceği sınırlara iadelerini yasaklayan non-refoulement ilkesinin temel önemini yeniden onaylamaktadır; (k) Özellikle kadın ve çocuklara yönelik cinsel ve benzer saldırılar da dahil olmak üzere mültecilerin ve sığınmacıların kişisel güvenlik hakkının ihlalini üzüntü ile karşılamakta ve tüm Devletleri, mülteci ve sığınmacıların fiziksel güvenliklerinin korunmasına yönelik uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye ve bu uygulamaların hemen sonlandırılmasını sağlayacak önlemleri almaya çağırmaktadır; (l) Sığınma süreçlerinin yanlış kullanımı konusundaki endişelerini belirterek, sığınma süreçlerinin suistimalini önlemeye yönelik tedbirler almış olan Devletleri, söz konusu tedbirlerin, sığınma kurumu da dahil olmak üzere uluslararası koruma temel ilkesi üzerinde yıkıcı etkiler yaratmamasını sağlamaya çağırmaktadır; (m) Yüksek Komiser’i, ihtiyacı olan herkese uluslararası koruma verilmesini sağlayacak tedbirlere ilişkin görüşme ve tartışmalara teşvik eden ve BMMYK’yı bu konu ile ilgili gayri resmi görüşmeler yapmaya çağıran 77 (XLVI) No’lu kararı yeniden gündeme getirmekte; BMMYK’nın, söz konusu görüşme ve tartışmalarla ilgili olarak şimdiye dek gerçekleştirmiş olduğu etkinlikleri desteklemekte; ve BMMYK’yı, Yürütme Komitesi’ne bilgi vermeye devam ederek bu süreci sürdürmeye özendirmektedir; (n) BMMYK’nın mülteci hukukunun ve koruma ilkelerinin özendirilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik etkinliklerinin üzerinde memnuniyetle durmakta ve Yüksek Komiser’i, Ofis’in vatansızlığın önlenmesi ve azaltılması ve diğer ilgili vatandaşlık konuları da dahil olmak üzere teşvik ve eğitim hizmetlerini, Devletlerin etkin desteği ve diğer uluslararası örgütler, sivil toplum örgütleri, akademik kurumlar ve diğer ilgili organizasyonlarla artan işbirliği yoluyla genişletme ve güçlendirmeye devam etmeye çağırmaktadır; (o) BMMYK’nın Devletlerin, özellikle kadınlara yönelik baskılara karşı verdiği tepkilerin ölçüt ve temel unsurlarının geliştirilmesi ve uygulanmasını desteklemesi ve teşvik etmesine yönelik talebini yeniden gündeme getirmekte, bu bağlamda amacı Devletlerin konu ile ilgili insiyatiflerine ilişkin bilgi paylaşımı olan ve Şubat 1996’da BMMYK tarafından düzenlenen Cinsiyete Bağlı Zulüm Sempozyumu’nu memnuniyetle karşılamakta ve BMMYK’yı, haklı yere zulüm korkusu yaşayan kadınların korunmasına ilişikin çabaları sürdürmeye ve güçlendirmeye özendirmekte; ve Devletleri, cinsiyetle ilgili sorunlara duyarlı ve mülteci statüsü talepleri, cinsel şiddet ya da cinsiyetle ilgili diğer zulümler de dahil olmak üzere 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nde sıralanan nedenlerden dolayı haklı bir zulüm görme korkusuna dayanan kadınların mülteci olarak kabul edilmesini sağlayacak bir yaklaşım benimsemeye çağırmaktadır; (p) Ofis’in koruma işlevini etkin bir biçimde sürdürebilmesi amacıyla, BMMYK’nın sığınma başvurusu sahiplerine ve mültecilere erişimini sağlamanın önemini vurgulamaktadır; (q) Uygun olan durumlarda gönüllü geri dönüşün en arzu edilir çözüm olduğunu belirterek, gönüllü geri dönüşün, yerel bütünleşmenin ve üçüncü bir ülkeye yerleşimin mültecilere yönelik geleneksel ve kalıcı çözümler olduğunu kaydetmiştir; (r) Bir koruma düzenlemesi ve kalıcı bir çözüm olan üçüncü bir ülkeye yerleşim ile ilgili 67 (XLII) No’lu kararı yeniden onaylamakta ve ölçüt ve süreçlerle ilgili Üçüncü Bir Ülkeye Yerleşim Kitapçığı’nın yayımlanması da dahil olmak üzere BMMYK’nın yeni eylemini memnuniyetle karşılamakta ve bu alandaki üçüncü bir ülkeye yerleşim etkinliklerini desteklemeye yönelik eğitim etkinliklerini teşvik etmektedir; (s) Hükümetler tarafından gerçekleştirilen üçüncü bir ülkeye yerleşim etkinliklerini ve üçüncü bir ülkeye yerleşim ihtiyacı olduğu kabul edilen mültecilere bireysel çözümler bulunması ve üçüncü bir ülkeye yerleşim fırsatlarından eksiksiz bir biçimde yararlanılması amacıyla BMMYK’nın göstermiş olduğu çabaları takdir etmekte ve bu bağlamda Hükümetleri, sorumluluk paylaşımı dahilinde mültecilerin üçüncü bir ülkeye yerleşim ihtiyaçlarına etkin bir biçimde karşılık vermeye yönlendirmektedir; (t) BMMYK’nın Hükümetler ve üçüncü bir ülkeye yerleşim ile ilgili STÖ’lerle (NGO) yaptığı süregelen görüşmelerin bir parçası olan düzenli bilgi alışverişini desteklemektedir; (u) Herkesin ülkesine dönme hakkını ve tüm Devletlerin vatandaşlarının geri dönüşünü ve yeniden bütünleştirilmesini kabul etme ve kolaylaştırma sorumluluğunu tekrarlamakta ve Devletlere, uluslararası korumaya ihtiyacı bulunmayan kişilerin güvenli ve onurlu bir biçimde geri dönmesini kolaylaştırmaya yönelik stratejileri uluslararası işbirliği çerçevesinde incelemelerini tavsiye etmektedir; (v) Bu bağlanmda BMMYK’yı, diğer ilgili uluslararası örgütlerle işbirliği içerisinde, 1995 yılında geri dönüş sürecinin nasıl kolaylaştırılabileceği sorusu ile başlatılmış olan karşılıklı danışma sürecini sürdürmeye özendirmektedir; (w) İnsan haklarına saygı ve ilgili düzenleme ve standartların uygulanması da dahil olmak üzere, Devletlerin mülteci sorunlarını çözmeye yönelik sorumluluklarına özellikle dikkat ederek ve özellikle menşe ülkeler bağlamında mülteci akışının nedenlerini ortadan kaldırılması amacıyla önlem alınmasının istenen bir durum olmasının yanı sıra koruma ve bulunan çözümler arasındaki ilintiyi de hatırlatarak BMMYK’yı uygun olduğu durumlarda ulusal yasal ve hukuki kapasite oluşumunu desteklemeye yönelik etkinlikleri devam ettirmeye ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve konu ile ilgili diğer örgütlerle işbirliği yapmaya çağırmaktadır. No: 80 (XLVII) – 1996 BİR KORUMA ÇERÇEVESİNE BAĞLI KAPSAMLI VE BÖLGESEL YAKLAŞIMLAR Yürütme Komitesi, Kitlesel zorunlu yerinden edilmenin altında yatan nedenlerin karmaşık ve birbiri ile ilintili olduğunu ve silahlı çatışma, yoksulluk ve ekonomik sorunlar, politik çatışmalar, etnik ve topluluklar arası gerginlikler ve çevresel tahkir (küçümseme) de dahil olmak üzere çok sayıda insan hakları ihlalini kapsadığını ve uluslararası topluluğun bu nedenlere kararlı ve hassas bir biçimde eğilmesi gerektiğini kabul ederek, Bu bağlamda Gönüllü Geri Dönüş ile ilgili olan ve nedenlerin getirilecek çözümler açısından önemli olduğunu ve uluslararası çabaların bir yandan da mülteci hareketlerinin nedenlerinin ortadan kaldırılmasına yöneltilmesi gerektiğini belirten 40 (XXXVI) No’lu kararı yeniden onaylayarak; ayrıca mülteci akışının önlenmesine ilişkin en temel koşulun, konu ile doğrudan ilgili Devletlerin mülteci hareketlerinin merkezinde yer alan nedenlere eğilmek amacıyla yeterli politik irade kullanması olduğunu vurgulayarak, Yüksek Komiser’i, ihtiyacı olan herkese uluslararası koruma sağlama hedefine ulaşmanın yanı sıra zorunlu nüfus hareketlerinin karmaşık sorunlar doğurduğu özel alanlarda söz konusu olabilecek olasılık ve insiyatifleri kapsayan karşılıklı görüşmelere girme konusunda teşvik etmeye yönelik çabalarını yeniden gündeme getirerek, Söz konusu durumların önlenmesi ve çözümlenebilmesinin BMMYK’nın yetki ve kapasitesini aşabileceğini kaydederek, Ayrıca kendi ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin hukuki anlamda kendi ülkelerinin yetki sınırları içinde kaldıklarını ve kendi sağlık ve korumaları ile ilgili temel sorumluluğun ilgili Devlete ait olduğunu belirterek, İnsanların çekmekte olduğu acılara ek olarak zorunlu yerinden edilmenin önemli bölge içi sorunlara neden olabileceğinin ve bu durumun bölge düzeyindeki güvenlik ve istikrarı etkileyebileceğinin bilincinde olarak, Uluslarararası topluluğun, temel nedenlerin ele alınması, acil durum hazırlıklılığı ve tepkisinin güçlendirilmesi, etkin koruma sağlama ve kalıcı çözümler elde etmek de dahil olmak üzere mülteci ve yerinden edilmiş kişilere ilişkin sorunlara daha kapsamlı bir biçimde yaklaşmasının arzu edilir bir durum olduğunu belirterek, (a) Devletlerin, insanları korku içinde kaçmaya zorlamayacak koşulların elde edilmesi, sığınma kurumunun desteklenmesi, gönüllü geri dönüşü sağlayacak koşulların yaratılması, temel insani ihtiyaçların karşılanmasına yönelik adımların atılması ve kitlesel mülteci olgusunun en ağırlıklı biçimde görüldüğü ülkelerle işbirliğinde bulunulmasına ilişkin sorumluluğunu vurgulamaktadır; (b) Özellikle CIREFCA süreci, Kapsamlı Eylem Planı ve Mozambik’e Geri Dönüş, gibi sığınma ülkelerinin yanı sıra menşe ülkelerde de mevcudiyeti ve etkinlikleri ile önemli bir rol üstlenmiş olan BMMYK’nın kapsamlı yaklaşımının değerini yeniden onaylamakta; ve Yüksek Komiser’in, tüm önemli taraflar arasındaki diyaloğu geliştirmek, aralarındaki iletişimi kolaylaştırmak ve bir aracı ya da iletişim aracı görevini üstlenmek de dahil olmak üzere insiyatif göstererek gönüllü geri dönüşü sağlama konusunda yetkilendirilmiş olduğunu hatırlatmaktadır; (c) Zorunlu biçimde yerinden edilmenin, mevcut nedenlerin politik yönünü kapsayıcı bir biçimde ele alınması konusunda önceki yaklaşımlarla sergilenmiş olan bölgesel yardımlaşmanın değerinin altını çizmektedir; (d) Bu tür yaklaşımlar için bir şablon söz konusu olmadığı halde, korumaya yönelik sorunların, çözüme yönelik tüm süreci yönetmesi ve standartların devamlı olarak uygulanması gerektiğini hatırlatmaktadır; (e) Devletleri, birbirleri ile ve mümkünse uluslararası örgütlerle koordinasyon ve işbirliği içinde, bazı yerinden edilme sorunlarına korumaya dayalı kapsamlı yaklaşımlar geliştirmeye özendirmekte ve bu tür yaklaşımların temel ögeleri olarak aşağıdaki maddeleri tanımlamaktadır: (i) işkence ve diğer zalim, insanlıkdışı ve tahkir edici uygulama ve cezalardan uzak olma özgürlüğünün yanı sıra yaşama, özgürlük ve güvenlik hakkı da dahil olmak üzere tüm insan haklarının korunması; kişinin ülkesini terk etme ve geri dönme özgürlüğü; azınlıkların korunması da dahil olmak üzere ayrımcılık yapılmaması ilkesi; ve vatandaşlık hakkı (ii) ulusal yasal ve kanuni kapasite oluşturma yöntemi yoluyla hukuk kurallarının teşviki (iii) asli non-refoulement ilkesi de dahil olmak üzere sığınma kurumuna saygı ve ihtiyacı olan herkese uluslararası koruma sağlama (iv) uluslararası dayanışmayı ve sorumluluk paylaşımını güçlendirecek tedbirler (f) (v) uzun vadeli sürdürülebilir gelişime destek (vi) ulusal kapasiteyi güçlendirerek gelişimsel yaklaşımları salıverilme aşaması ile bütünleştirmek (vii) geri dönüşün sürdürülebilirliğini garantileyecek olan, rehabilitasyon, yeniden bütünleşme ve yeniden oluşturma tedbirlerine verilecek destek (viii) özellikle yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa karşı koymak amacıyla, hem evsahibi ülkeler hem de menşe ülkelerindeki mülteci ve göç sorunlarına ilişkin farkındalığı artırmaya yönelik kamu bilgisi (ix) çatışma yerinden edilme sonucunda ortaya çıkabileceği için çatışma vakalarından kaçınma ya da bunları azaltmak üzere tasarımlanmış olan mekanizmaların oluşturulması ya da geliştirilmesi (x) gerekli ve mümkün olduğu takdirde, özellikle çatışma üstü durumlarda çözümlerin kalıcı olması adına alınacak mütabakat tedbirleri (xi) hem menşe ülkelerde hem de sığınma ülkelerinde, topluluk düzeyi de dahil olmak üzere barış ve insan haklarına yönelik eğitim BMMYK’yı, kapsamlı yaklaşımlar geliştirme ve Devletlerin, bu tür yaklaşımların nerede ve nasıl uygun ve gerekli olabileceğini daha sistematik bir biçimde araştırmalarına yardımcı olma konusunda destek ve ekspertiz sağlamaya davet etmektedir. No: 81 (XLVIII) – 1997 Uluslararası KorumaKonulu Genel Karar Yürütme Komitesi, (a) Mülteci krizlerinin giderek daha karmaşıklaşmasına rağmen, dünyanın birçok yerindeki Devletlerin mültecilere gerek bireysel düzeyde, gerekse kitlesel akın durumlarında sığınma hakkı tanıyor olmasını memnuniyetle karşılamaktadır; (b) Mültecilerin, geri dönenlerin ve yerinden edilen kişilerin insan haklarının geçen yıl içinde ciddi ve genellikle zalimce ihlal edilmesini şiddetle kınamakta ve özellikle orta Afrika’daki mültecilerin, sığınmacıların ve yerinden edilmiş kişilerin durumundan duyulan kaygıyı ifade etmektedir; (c) Bu konuda BMMYK’nın kuruluş rolü kadar, mültecilerin uluslararası korumasının asli önemini de tekrarlamakta ve Yüksek Komiser’in Devletlerle ve ilgili organlarla işbirliği içinde mültecilerin korunmasını teşvik etmek ve kalıcı çözümleri kolaylaştırmak üzere bulunduğu çabaları takdirle karşılamakta; Yüksek Komiser’in Devletlerle olduğu kadar, diğer insani örgütler ve kalkınma örgütleriyle birlikte çalışarak mülteci krizlerini çözme ve bunların kökünde yatan nedenlere eğilme yönündeki çabalarını kaydetmektedir; (d) Mülteci korumasının esas olarak Devletlerin sorumluluğu altında olduğunu ve BMMYK’nın bu alandaki kuruluş rolünün, Devletler ve evsahibi ülkeler ile menşe ülkeleri ve ayrıca diğer uluslararası örgütler ve bir bütün olarak uluslararası camia tarafından gösterilecek etkili eylem, siyasi irade ve tam katılımın yerini tutamayacağını vurgulamaktadır; (e) Mültecilerin ulusal mevzuatlar aracılığıyla da dahil olmak üzere, doğrudan mülteci haklarıyla ilgili olan uluslararası insan hakları ve insani hukuk belgeleri aracılığıyla korunması ve BMMYK’nın uluslararası koruma işlevini yerine getirmesi ve mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası sözleşmelerin uygulanması konusundaki denetleme rolünde BMMYK ile tam işbirliği içinde çalışarak, mültecilerin etkili bir şekilde korunmaları için gereken tüm önlemleri almaları konusunda Devletlere çağrıda bulunmuştur; (f) Devletleri, Birleşmiş Milletler’in ve diğer ilgili uluslararası örgütlerin yetkili organları vasıtasıyla, özellikle mülteci korumasının tehdit altına girdiği karmaşık acil durumlarda uluslararası koruma ilkelerinin uygulamalarını sağlamlaştırma görevinde Yüksek Komiser’e yardım etmek üzere atılacak adımları değerlendirmeye çağırmaktadır; (g) Hayati koruma politikaları ve uygulamaları alanında rehberlik verme ve oybirliği sağlama konusunda bu Komite tarafından oynanan rolün önemini vurgulamakta ve bu bağlantı çerçevesinde Yürütme Komitesi’nin Kararları’na verilmesi gereken önemi ifade etmektedir; (h) 80 No.lu (XLVIII) Kararı’nı yinelemekte ve mülteci koruması konusunda kapsamlı bir yaklaşımın, diğer konuların yanısıra, tüm insan haklarına, zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine, 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü uyarınca, tüm sığınmacıların statü belirleme ve koruma ihtiyaçları için adil ve etkili usullere erişimine saygı duyulmasını, bu usuller uygulanmaksızın sınırlarda hiçbir şekilde sığınmacıların reddedilmemesini, sığınmayı, gerekli tüm maddi yardımın sağlanmasını ve insan onurunu ve değerini teslim eden kalıcı çözümlerin belirlenmesini kapsadığını kaydetmektedir; (i) Resmi olarak mülteci statüsünü kazanmış olsunlar veya olmasınlar, ırk, din, milliyet, belirli bir sosyal grup veya siyasi fikri benimseme nedeniyle yaşamları veya özgürlüklerinin tehlikeye girdiği toprakların sınırlarına herhangi bir şekilde mültecilerin veya İşkence veya Diğer Zalimce, İnsanlıkdışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmaların Engellenmesine İlişkin 1984 Sözleşmesi’nde de belirlendiği gibi, işkenceye maruz kalma tehlikesinden şüphelenmek için yeterli nedenin bulunduğu kişilerin geri gönderilmesi veya sınırdışı edilmesini önleyen non-refoulement ilkesinin asli önemini idrak etmektedir; (j) Sığınma ülkelerinin, özellikle gelişmekte olan ülkeler, geçiş halindeki ülkeler ve bulundukları yer nedeniyle çok sayıda mülteci ve sığınmacıya evsahipliği yapan ve sınırlı kaynakları bulunan ülkelerin ağır bir yük taşımakta olduklarını belirlemekte ve bu konuyla ilgili olarak, uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkelerini ayakta tutma konusundaki kararlılığını yeniden ifade ederek, Hükümetleri, BMMYK’yı ve uluslararası camiayı, kalıcı çözümler bulununcaya kadar mültecilerin yardım ihtiyaçlarına yanıt vermeye devam etmeye çağırmaktadır; (k) Devletleri ve BMMYK’yı, gerektiğinde mülteci koruması ve kalıcı çözümlerin bulunması için bölgesel bazda girişimlerde bulunmaya devam etmeye teşvik etmekte ve geliştirilmiş olan bölgesel standartların, evrensel olarak kabul görmüş olan standartlara tümüyle uymasını sağlamaya ve bölgesel olaylara ve koruma ihtiyaçlarına yanıt vermeye çağırmaktadır; (l) Estonya, Latviya ve Litvanya’nın 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne katılmasını ve böylelikle bu düzenlemelerden bir veya ikisine taraf olan devlet sayısının 135’e çıkmasını memnuniyetle karşılamaktadır; (m) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne taraf olmayan Devletlerin sığınma karşısında verici bir yaklaşım izlemesinden duyulan memnuniyeti ifade etmekte, bununla birlikte, elliden fazla Devlet’in henüz bu belgelere katılmamış olduğundan hareketle, Yüksek Komiser’i diğer ülke katılımlarını teşvik etmeye çağırmakta ve bu düzenlemeleri katılmamış olan tüm Devletleri, mültecilerin korunması ve mümkün olduğunda, uluslararası koruma çerçevesini güçlendirilmesi adına bu düzenlemelere katılmaya ve tümüyle uygulamaya çağırmaktadır; (n) 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne katılımları sırasında bu belgelerin herhangi bir hükmüyle ilgili çekincelerini bildiren Devletleri, bu çekincelerini yeniden incelemeye çağırmaktadır; (o) Vatansız Kişilerin Statüsü’ne ilişkin 1954 Sözleşmesi ile Vatansızlığın Azaltılması’na ilişkin 1961 Sözleşmesi’ne giderek artan sayıda katılımın gerçekleşmesini memnuniyetle karşılamakta ve BMMYK’nın ilgili örgütlerle birlikte bu her iki düzenlemeleye yapılacak katılımları teşvik etme, teknik danışma hizmetleri ve eğitimi global olarak vermeye, vatansızlık ve milliyet konularında bilgi yaymaya ve bu alanda Devletler ve diğer ilgili örgütlerle olan işbirliğini artırmaya devam etmesini desteklemektedir; (p) İhtiyacı olan herkese uluslararası koruma sağlanmasını garanti altına almak üzere alınan önlemlerle ilgili olarak yapılan tartışmaları hatırlayarak, belirleyici ilkelerin geliştirilmesinin araştırılması da dahil olmak üzere bu alanda ilerleme kaydetmek üzere gayriresmi danışma hizmetlerini organize etmeye devam etmesi için BMMYK’yı teşvik etmektedir; (q) Gönüllü geri dönüş, yerel bütünleşme ve üçüncü bir ülkeye yerleşmenin mülteciler için bulunacak geleneksel kalıcı çözümler olduğunu kaydetmekte, mümkün olduğunda, mültecilerin gönüllü geri dönüşünün en çok tercih edilen çözüm olduğunu onaylamakta, menşe ülkelerini, sığınma ülkelerini, BMMYK’yı ve uluslararası camiayı, mültecilerin memleketlerine güvenlik ve onurlarıyla geri dönme haklarını özgürce kullanabilmeleri için gerekli tüm önlemleri almaya çağırmaktadır; (r) Bir koruma ve sorumluluk paylaşımı aracı ve belirli durumlarda kalıcı bir çözüm olarak üçüncü bir ülkeye yerleşmenin devam etmekte olan önemini yeniden onaylamakta, bunu yapabilecek kapasitede bulunan tüm Hükümetlerin, mültecileri yeniden yerleştirme çabalarını göstermeye teşvik etmekte, mültecilere üçüncü bir ülkeye yerleşme fırsatı verme konusunda katılım göstermemiş olan Hükümetleri bu yönde teşvik etmekte ve BMMYK’dan Yürütme Komitesi’nin kırk dokuzuncu oturumunda üçüncü bir ülkeye yerleşme konulu etkinliklerle ilgili bir rapor vermesini istemektedir; (s) Tüm insanların ülkelerine geri dönme haklarını ve Devletlerin vatandaşlarının bu geri dönüş ve yeniden uyum sağlama hareketini kolaylaştırma sorumluluğunu yeniden vurgulamakta, uluslararası korumaya ihtiyacı olmayan kişilerin ülkelerine güvenli ve onurlu bir şekilde dönmelerini kolaylaştıracak stratejilerin uluslararası işbirliği çerçevesinde incelenmesi için Devletler’e teklifte bulunmakta ve BMMYK’yı, ilgili uluslararası örgütlerle birlikte, kişilerin uluslararası koruma gerektirmeksizin adil ve etkili yöntemlerle geri dönüş sürecine girebileceği yolların bulunmasını kolaylaştırmaya ve Daimi Komiteyi bu konuda bilgilendirmeye çağırmaktadır; (t) 39 (XXXVI), 54 (XXXIX), 60 (XL), 64 (XLI) ve 73 (XLIV) sayılı kararlarını yeniden tekrarlamakta ve Devletleri, BMMYK’ni ve diğer insani örgütleri, bu kararları uygulamak için gereken tüm adımları alarak, cinsel şiddet veya cinsiyete dayalı diğer zulüm türlerini içeren konular da dahil olmak üzere, mülteci statüsü yönündeki talepleri 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne bağlı nedenlerle gerçekçi bir şekilde zulüm görme korkusuna dayanan kadınların mülteci olarak tanınması istemekte ve bunun da mülteci kadınlar adına atılan tüm adımların program planlaması ve uygulaması aşamalarla bütünleştirilmesi ve kadın ve kızlara karşı gelişen şiddet olaylarını ortadan kaldırmak üzere eyleme geçilmesiyle gerçekleştirilmesini istemektedir; (u) BMMYK’nın yaygınlaşmasını ve mülteci kanunu ile koruma ilkelerinin yayılması yönünde yapılan eğitim çalışmalarını memnuniyetle karşılamakta ve Yüksek Komiser’i Ofis’in mülteci hukukunu yayma çalışmalarını güçlendirmeye devam etmesi ve bu konuda Devletlerin etkin desteğini ve sivil toplum örgütlerinin, akademik kurumların ve diğer ilgili örgütlerin giderek artan işbirliğini arkasına alması konusunda çağrıda bulunmaktadır; No: 82 (XLIX) – 1997 KORUMA AMAÇLI SIĞINMA KONUSUNDA ALINAN KARARLAR Yürütme Komitesi, (a) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin asli önemini hatırlatmakta; (b) Doğrudan doğruya 1948 İnsan Hakları Bildirgesi’nin 14. Maddesi’nde (1) belirlenen sığınma talep etme ve bundan yararlanma hakkından kaynaklanan sığınma kurumunun, mültecilerin uluslararası korumadan yararlanmasına yönelik en temel mekanizmalardan biri olduğunu onaylamakta; (c) Mülteci krizlerinin giderek daha da karmaşık bir durum sergilemesinin sığınma kurumu için ciddi ve yeni ortaya çıkan bir sorun oluşturduğunu endişeyle kaydetmekte; (d) Bu güçlükler karşısında, genel olarak sığınma kurumuna karşı saygı gösterilmesi gereğini yeniden ifade etmekte ve bu durum karşısında aşağıdaki konulara dikkati çekmeyi uygun bulmaktadır; (i) Resmi olarak mülteci statüsünü kazanmış olsunlar veya olmasınlar, ırk, din, milliyet, belirli bir sosyal grup veya siyasi fikri benimseme nedeniyle yaşamları veya özgürlüklerinin tehlikeye girdiği toprakların sınırlarına herhangi bir şekilde mültecilerin veya İşkence veya Diğer Zalimce, İnsanlıkdışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmaların Engellenmesine İlişkin 1984 Sözleşmesi’nde de belirlendiği gibi, işkenceye maruz kalma tehlikesinden şüphelenmek için yeterli nedenin bulunduğu kişilerin geri gönderilmesi veya sınırdışı edilmesini önleyen zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesi; (ii) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne uygun olarak, sığınmacıların mülteci statüsünün belirlenmesi sırasında ve korunma ihtiyaçları açısından adil ve etkili usullere erişimi; (iii) mültecilerin Devletlerin ülkelerine kabul edilmeleri gereği ve sınırlarda mülteci statüsünün belirlenmesinde ve koruma ihtiyaçlarının giderilmesinde hiçbir şekilde reddedilmemeleri (iv) Yüksek Komiser’in ilgilendiği kişilerin BMMYK’ya hızlı, güvenli bir şekilde ve engellenmeksizin ulaşabilmesi (v) 1951 Sözleşmesi’nin 1 F Maddesi’nde ve ilgili diğer belgelerde şart koşulan hariç tutma paragraflarının uygulanması sayesinde, hak sahibi olmayan kişilerin koruma şemsiyesi altına alınmaması yoluyla sığınma kurumunun istismar edilmeksizin bütünlüğünün korunması; (vi) sığınmacılara ve mültecilere mevcut insan hakları ve ilgili uluslararası belgelerle ortaya konan mülteci hukuku standartları çerçevesinde muamele gösterme zorunluluğu; (vii) evsahibi Devletlerin gerektiğinde uluslararası örgütlerle birlikte çalışarak silahlı veya askeri unsurları tespit ederek mülteci topluluklarından uzak tutma ve sığınma kurumunun huzur niteliğini korumak amacıyla mültecileri mümkün olduğunca menşe ülkelerinin sınırlarından uygun bir mesafede güvenli yerlerde yerleştirmeye çalışma sorumluluğu; (viii) mültecilerin ve sığınmacıların evsahibi Devletlerin yasalarına saygı duyma ve bunlara uyma görevleri; (e) İlgili tüm tarafları, sığınma kurumunun dayandığı hükümlere saygı duymaya ve uymaya, gerçek insaniyet, uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ruhu içinde kendi yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırmaktadır; No: 83 (L) – 1997 BMMYK PERSONELİ İLE DİĞER İNSANİ PERSONELİN GÜVENLİĞİYLE İLGİLİ KARAR Yürütme Komitesi, BMMYK’nın görevinin insani, siyaset dışı niteliğini vurgulayarak, Tüm Devletlerin, insani personelin güvenlik ve emniyetiyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere, uluslararası insani hukukun ilke ve normlarına saygı göstererek bunları yayması gerektiğini vurgulamakta ve 1994 Birleşmiş Milletler ve İlgili Personelin Güvenliğine İlişkin Sözleşme’yi ve Güvenlik Konseyi Başkanlık Bildirisi S/PRST/1997/34’ü dikkate alarak, BMMYK’nin yerel ve uluslararası personeli ile uygulayıcı ortaklarının ve diğer insani personelin çatışmalı bölgelerde ve fiziksel risk ve zihinsel stres altında giderek daha fazla çalışmasının gerektiğini belirtmekte; Yüksek Komiserlik personelinin çatışmalı bölgelerde ve tehlikeli koşullar altında sorumluluklarını cesur ve kararlı bir şekilde yerine getirmelerinden duyulan memmuniyeti dile getirerek ve ciddi bir şekilde zihinsel stres veya fiziksel yaralanan ya da görev sırasında hayatları tehlikeye giren veya hayatlarını kaybeden personel üyeleri ve bunların ailelerini takdirle anmakta; (a) Gerek diğer insani personeli gerekse BMMYK personeli ile uygulayıcı ortaklarını, insani işlevlerini yerine getirmekten alıkoyan veya onları önleyen ya da onların tehlike altına girmelerine, cebre maruz kalmalarına veya genellikle yaralanma veya ölümle sonuçlanan fiziksel saldırıya hedef olmalarına neden olan her türlü eylemi şiddetle kınamaktadır; (b) Devletleri ve ilgili tüm tarafları; (i) (ii) BMMYK personeli ile uygulayıcı ortaklarının ve ayrıca diğer insani personelin kendi görevleri çerçevesindeki işlevleri yerine getirmelerini önleyen veya alıkoyan her türlü eylemden uzak durmaya; Gerek diğer insani personelin gerekse BMMYK personeli ile uygulayıcı ortaklarının fiziksel güvenliği ile malvarlığını korumak için mümkün olan tüm önlemleri almaya; (iii) Hem diğer insani örgütlerin hem de BMMYK’nın ve uygulayıcı ortaklarının öngörülen işlevlerini yerine getirmelerini kolaylaştırmaya çağırmaktadır; (c) Devletlerden, diğer insani personel ile birlikte BMMYK personeli ve uygulayıcı ortaklarına karşı işlenmiş herhangi bir suçu tam olarak soruşturmak için gerekli tüm adımları atarak, bu tür suçlardan sorumlu kişileri yargı önüne çıkarmasını istemektedir; (d) Diğer insani personel de dahil olmak üzere, BMMYK ile uygulayıcı ortaklarının personelinin içinde bulunduğu stres ve güvenlik durumundan ciddiyetle kaygı duyulduğunu belirtmiş ve (i) BMMYK’ni personel güvenliği ve emniyetini gerektiği gibi diğer uluslararası örgüt ve organlarla birlikte artırmak amacıyla önlemleri inceleyerek almak için gerekli tüm dikkati göstermeye çağırmakta; (ii) Yüksek Komiser’in bu konuyu Koordinasyon Danışma Komitesi’nin dikkatine sunarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Koordinatörlüğüyle istişare içinde BMMYK ve uygulayıcı ortaklarının personelinin ve ayrıca diğer insani personelin güvenliğini artırmak için atılacak adımlar konusundaki önerileri toplama çağrısında bulunmakta; No: 84 (LI) – 1997 ÇOCUK VE GENÇ MÜLTECİLERE İLİŞKİN KARAR 21. Yürütme Komitesi, Çocuk ve gençlerin, BMMYK’ni ilgilendiren mülteci ve diğer kişilerin büyük bir çoğunluğunu oluşturduğunu kaydederek, Tüm çocuk mültecilerin ve gençlerin insan hakları ve onurlarına saygı duyarak ve bunların belirli ihtiyaçları ve daha geniş mülteci topluluğu içindeki hassasiyetleri nedeniyle, herhangi bir sığınma durumunda koruma ve yardımı ilk olarak alması gereken kişiler olduklarını kaydederek, Çocuk ve genç mültecilerin, cinsel istismar ve suistimal ve askeri ya da silahlı saldırı da dahil olmak üzere ailelerin ayrılmasından, fiziksel şiddet ve diğer insan hakları ihlallerine maruz kalmaya devam ediyor olmasından duyulan ciddi kaygıları dile getirerek, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin (CRC), çocuk ve genç mültecilerin korunması ve çıkarlarının en iyi şekilde korunmasına yönelik yasal çerçeve içinde taşıdığı asli önemi hatırlatarak, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin önsözünde, çocukların kişiliklerinin tümüyle ve uyumlu bir şekilde gelişebilmesi için bir aile ortamında, mutluluk, sevgi ve anlayış atmosferi içinde yetişmesi gerektiğini hatırlatarak, Silahlı Çatışmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi Üzerine Birleşmiş Milletler Araştırması’nı (“Machel Çalışması”) ve Silahlı Çatışmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi Konusunda Genel Sekreter Özel Temsilcisinin atanmasını memnuniyetle karşılayarak, Machel Çalışması’nın izlenmesi konusunda BMMYK’nın stratejisini ilgiyle izleyerek, çocuk ve genç mültecilerle ilgili işlevsel performans hedeflerinin oluşturulmasını takdirle karşılamakta, Çocuk ve genç mültecilerle ilgili olan 47 (XXXVIII) ve 59 (XL) sayılı Kararlarını hatırlatarak bunların geçerliliğini koruduğunu kaydetmekte; (a) Devletleri ve ilgili tarafları, uluslararası insan hakları ve insaniyet hukukuna uygun olan ve uluslararası mülteci koruması için ve özellikle de çocuk ve genç mültecilerin korunması için önem taşıyan hak ve ilkelere ve aşağıdaki kurallara saygı göstererek bunları gözetmeleri çağrısında bulunmakta: (i) çocukların üsüt yararının gözetilmesi ilkesi ve çocuk ve gençlerin korunması ve gözetilmesi konusunda toplumun en temel grubu olarak ailenin rolü; (ii) çocuk ve gençlerin yaşam, özgürlük, kişilik güvenliği ile işkence ve zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele ya da cezaya maruz kalmama gibi asli hakları; (iii) çocuk ve gençlerin eğitim, yeterli yiyecek ve elde edilebilecek en yüksek sağlık standartlarına ulaşma hakkı (iv) çocuk mültecilerin yaralanma, suistimale uğrama ve silahlı çatışmaya bağlı olarak ölüm tehlikelerine zorla maruz bırakılma konusunda özellikle hassas oldukları düşünülerek, çocukların silahlı çatışmaya karşı koruma özel muamele görme hakları (v) çocukların zararlı geleneksel uygulamalardan ve diğer tüm suiistimal türlerinden korunma hakları (b) Devletleri ve ilgili tarafları, diğerlerinin yanısıra, çocuk ve genç mültecileri korumak için olası tüm önlemleri alarak aşağıdaki çalışmaları yapmaya çağırmaktadır: (i) çocuk ve genç mültecilerin ailelerinden ayrılmasının önlenmesi ve refakatsiz küçüklerin aileleriyle yeniden biraraya getirilerek bakım, korunma ve izleme çalışmalarının yapılması (ii) çocuk ve genç mültecilerin fiziksel güvenliklerinin sağlanarak, kamp ve yerleşimlerinin menşe ülkelerinin sınırlarından makul bir uzaklıkta tutulması ve mülteci kamp ve yerleşim yerlerinin sivil niteliği ve insani özelliklerini korumak için adımların atılması; (iii) cinsel şiddet, suiistimal, uyuşturucu kaçakçılığı ve kötüye kullanmanın önlenmesi, çocuk ve genç kurbanların ihtiyaç ve haklarını gözetmek üzere gerekli yasal ve rehabilitasyon önlemlerinin alınması ve Çocuklara Karşı Cinsel Suiistimal Konulu 1996 Dünya Kongresi’nin Eylem Planı’nın izlenmesi (iv) askeri personel ve barış görevlilerinin çocuk ve genç mültecilerin sahip olduğu insan hakları ve insani koruma konularında doğru eğitimi alması ve mülteci olaylarında bu tür hakların ve korumaların ihlal edilmesi konusunda tüm tarafların sorumlu kılınması (v) çocukların eğitim almalarının ve düşünce, vicdan ve din özgürlüğünün sağlanması (vi) çocuk ve genç mültecilerin ve özellikle de refakatsiz veya anne ve babası ölmüş çocukların sosyal olarak toplumla bütünleşmelerine yardımcı olabilmek için rehabilitasyon yardımıyla birlikte tıbbi veya diğer özel bakımın sağlanması (c) BMMYK’yı, çocuk haklarını politika ve programlara tam olarak dahil etmeye devam etme, çocuk ve genç mültecilerin ihtiyaçlarını değerlendirmede işletme yöntemlerini geliştirme, personelini ve uygulayıcı ortaklarını buna göre eğitmeye, önleyici stratejileri biçimlendirmeye ve Devletler, UNICEF, WFP, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, ICRC, sivil toplum örgütleri ve diğer tüm ilgili birimlerle olan işbirliğini güçlendirmeye çağırmaktadır; (d) BMMYK’yı, 1998 Daimi Komitesi’nin çalışma programına, Machel Çalışması’nın izleme stratejisinin uygulanmasıyla ilgili bir rapor ekleyerek, çocuk ve genç mültecilerle ilgili işlevsel performans hedeflerinin oluşturulması ve bu hedeflere ulaşmak üzere personel, eğitim ve bütçe konusundaki gelişmelerin tespit edilmesi gibi konulara özel olarak bu raporda yer verilmesi ve ayrıca, çocuk ve genç mülteciler adına girişilen BMMYK programlama ve koruma çalışmalarının değerlendirme izlemesiyle ilgili rapor verilmesi çağrısında bulunmakta; (e) Devletleri, çocukların silahlı çatışmalara girmesi konusunda Çocuk Hakları Sözleşmesine opsiyonel bir protokol hazırlanmasıyla ilgili görüşmelerde, metin üzerinde erkenden bir anlaşmaya varmak bakımından yapıcı bir şekilde katılımda bulunmaya çağırmaktadır. Yürütme Komitesi Kararları No:85 (XLIX)-1998 Uluslararası Korumaya Ilişkin Karar YürütmeKomitesi, Korumaile ilgili olarak, (a) Çoğu Devletin uluslararası hukuk ve uluslararası düzeyde kabul gören ilkeler ve standartlar çerçevesinde hem münferit başvuranlara hem de topluca gelen mültecilere sığınma tanımaya devam etmesinden memnuniyet duyar, fakat bu kanunlarla ilkelerin ve standartların çeşitli durumlarda ciddi bir şekilde ihlal edilmesini esefle karşılar; (b) Özellikle de mültecilerin, geri dönenlerin ve BMMYK’nin ilgi alanına giren diğer kişilerin çeşitli durumlarda güvenliklerinin sağlanmaması, geri gönderilmelerinin (refoulement) engellenmemesi ve oldukça tehlikeli durumlara maruz kalmaları dahil, silahlı saldırılara, cinayet, tecavuz ve kişisel güvenliklerine yönelik diğer tehditlere maruz kalmalarını esefle karşılar; (c) Din, dil, milliyet, belirli bir sosyal zümreye mensubiyet veya siyasi düşünceleri nedeniyle hedef alınan gruplara yönelik zulüme dayalı politikaları uygulamak için savaşın ve şiddetin artan şekilde kullanılması konusundaki derin endişelerini ifade eder; (d) Mültecileri korumanın Devletlerin sorumluluğu altında olduğunu ve korumanın uluslararası dayanışma ve yükün paylaşılması anlayışı ile hem Devletlerle BMMYK arasında hem de diğer uluslararası organizasyonlar ve ilgili taraflar ile yapılacak etkin işbirliği ile sağlanabileceğini vurgular; (e) BMMYK ve Devletleri Mültecilerin Hukuki Statüsüne Ilişkin 1951 Sözleşmesine ve 1967 Protokolüne daha yaygın katılım konusundaki gayretleri desteklemeye ve bu belgelerin evrensel düzeyde tam uygulanmasını sağlamak için işbirliğinde bulunmaya teşvik eder; Insan hakları ve mültecilerin korunması ile ilgili olarak (f) Evrensel Insan Hakları Beyannamesinin 50 yıldönümünün bu yıl kutlandığını kaydeder ve Beyannamenin 14. Maddesinde belirtilen zulme karşı sığınma ve ilticadan yararlanma hakkından doğan iltica olgusunun mültecilerin korunmasını amaçlayan en temel mekanizmalar arasında bulunduğunu yineler; (g) Mültecilerin her aşamada yaşadıkları tecrubelerin, Devletlerin insan haklarını ve temel özgürlükleri tanıma ve mültecilerin korunmasına ilişkin ilkelere saygı gösterme derecelerine yakınen bağlı olduğunu kabul eder ve, bu bağlamda, ırkçılık, ayırımcılık ve yabancı düşmancılığıyla mücadele etmek, herkese ve insan haklarına yönelik hoşgörüyü ve saygıyı arttırmak, hukukun üstünlüğünü ve hukuki ve adli kapasiteyi geliştirmek ve sivil toplum ile sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirmek açısından eğitimin ve diğer programların taşıdığı önemi tekrarlar; (h) Mülteci akınlarının doğmasının başlıca sebeplerinden biri olan insan hakları ve temel özgürlüklerinin ciddi ve sürekli ihlallerinin hem barış zamanında hem de silahlı çatışma durumlarında devam etmesini esefle karşılar; (i) Koordinasyonu iyileştirme, birbirini tamamlama, sarfedilen gayretlerin tekerrürüne mani olma ve ilgili kurumların özgün himayelerini muhafaza etme hususlarını akılda tutarak, mültecilere sağlanan korumayı güçlendirmek amacıyla, BMMYK’ni sivil toplum örgütlerinin yanısıra ilgili insan hakları kurumları ve mekanizmalarıyla ve Insan Hakları Yüksek Komiserliği ile daha fazla işbirliğinde bulunmaya teşvik eder; (j) Mülteci ve yerinden edilen kadın ve kızlara cinsiyetleri dolayısıyla yapılan her türlü ayrımı ve şiddeti kınar, ve tüm Devletlere bu durumdaki kişilerin insan haklarının ayrıca fiziksel ve psikolojik benliklerinin korunmasını temin etmeleri ve onları sözkonusu hakları konusunda bilinçlendirmeleri çağrısında bulunur; (k) Askeri faaliyetlere katılıma zorlamak için kaçırmak dahil olmak üzere, şiddet içeren eylemler, haysiyetlerine yönelik tehdit, aileden zorla ayırma ve cinsel istismar ve sömürü yoluyla mülteci çocukların haklarının ihlal edilmesine devam edilmesi konusunda derin endişeler taşır, ve Devletlere ve ilgili taraflara bu ihlallere mülteci hukuku, insan hakları hukuku ve savaş hukuku ilkeleri ve standartları uyarınca son verme çağrısında bulunur; (l) 1999 yılının Uluslararası Yaşlılar Yılı ilan edildiğini kaydeder ve BMMYK’ne yaşlı mültecilerin haklarına, ihtiyaçlarına ve haysiyetlerine tam saygı gösterilmesi ve bu konuların uygun program faaliyetleri ile ele alınmasını temin etmek için yapılan gayretleri yenilemeye çağırır; (m) Tabiiyet hakkının önemini yineleyerek Devletlere vatansızlığı ulusal mevzuat ve gerektiğinde Vatansızlığa Ilişkin Sözleşmelerden yararlanmayı mümkün kılma yoluyla azaltmak için her türlü gerekli tedbiri almaya çağırır; bu çerçevede iltica ülkelerinde doğan ve uygun mevzuatla kayıt prosedürlerinin olmaması veya izlenmemesi halinde vatansız olabilecek mülteci ve sığınmacı çocuklarının durumuna acilen dikkati çeker; Sığınma ve sığınmadan yararlanma yoluyla ilgili olarak (n) Iltica alanında gerçekleştirilebilecek uygun kalıcı çözümleri temin ederken uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişilere yapısal bir çerçevede koruma ve yardım sağlanması amacına hizmet eden mültecileri koruma ilkesinin önemle altını çizer; (o) Uluslararası dayanışma ve yükü paylaşma taahhüdünü yineler, mülteci alan özellikle de dünya mültecilerinin çoğuna evsahipliği eden ve bu bağlamda büyük bir yük taşıyan gelişmekte olan ülkeler için kaynakların seferber edilmesi gereksinimini tekrar teyit eder, ve Hükümetlere, BMMYK’ne ve uluslararası topluma sığınma sağlamaya ve kalıcı çözümler bulununcaya kadar mültecilerin ihtiyaçlarına cevap vermeye devam etmeleri çağrısında bulunur; (p) Uluslararası dayanışma ve yük paylaşımının, mültecileri korumaya yönelik ilkelerin tatminkar bir şekilde uygulanması üzerinde doğrudan etkiye sahip olduğunu kabul eder; bununla birlikte, insan haklarına ve insani ilkelere saygının uluslararası topluma mensup tüm üyelerin taşıdığı bir yükümlülük olduğunu, iltica prosedürüne alınma ve Devletlerin koruma yükümlülükerini yerine getirme konusunun yük paylaşımına ilişkin düzenlemelerin mevcudiyetine dayanmaması gerektiğini vurgular; (q) Aniden bazende toplu halde geri-gönderme dahil, geri-gönderme (refoulement) olayının çeşitli hallerde devam ederek insanlık trajedilerini doğurması gerçeğini esefle karşılar; bu bağlamda mültecilerin sınırda geri çevrilmeden Devletlerin topraklarına alınmaları, ayrıca statülerinin belirlenmesi ve korunma ihtiyaçlarının tespit edilmesi için adil ve etkili prosedürlere erişimlerinin sağlanması gereğini yineler; (r) Devletleri uluslararası standartların yanısıra Yürütme Komitesinin önerdiği standartlarla tutarlı olan evrensel ve bölgesel mülteci belgelerinde belirtilen koruma ilkelerine uygun olarak mülteci ifadelerinin ele alınması için prosedürler oluşturmaya ve uygulamaya teşvik eder; (s) Ülkelerden gelen raporlara bakarak ülkelerin mülteci statüsünün tayinine ilişkin ulusal mevzuatlarını giderek hatalı kullanma veya istisimar etme eğilimlerini endişe ile kaydeder; Devletlerin bu sorunu hem ulusal düzeyde hem de uluslararası işbirliğiyle ele almaları gereğini bildirir; bununla birlikte Devletleri göçü kontrol etmeye yönelik tedbirler dahil ulusal hukuk ve idari uygulamaların ilgili uluslararası düzenlemelerde belirtilen mülteci ve insan hakları hukuku ilkeleri ve standartlarına uygunluğunu temin etmeye teşvik eder; (t) Sığınmacıların ve mültecilerin bulundukları ülkelerdeki kanunlara ve yönetmeliklere uyma görevlerini vurgular; Aile birliği ile ilgili olarak (u) Evrensel Insan Hakları Beyannamesinin 16(3) maddesinde ve Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesinin 23(1) maddesinde belirtildiği üzere ailenin toplumun doğal ve temel birimi olduğunu ve toplum ve Devlet tarafından korunması gerektiğini hatırlatır; (v) Özellikle aile reisinin mülteci olarak bir ülkeye kabul edildiği durumlarda olmak üzere, aile birliğinin sağlanması için Hükümetlere gerekli tedbirleri almalarını önerir; (w) Ilgili ilkeler ve standartlar uyarınca, Devletleri toprakları üzerindeki mültecilerin aileleri ile birleşmelerini olumlu ve insani bir anlayış içerisinde gecikmeler olmaksızın kolaylaştırmaya teşvik eder; (x) Mültecilerin ve ailelerinin insan haklarını dikkate alarak, ulusal düzeyde tüm mültecilerin aile birliği hakkını temin etmek için henüz hukuki bir yapı geliştirmemiş olanlara böyle bir yapıyı gerçekleştirmeye teşvik eder; Karma mülteci hareketleri ve geri dönüşün kolaylaştırılması (y) Nüfus hareketlerinin mültecilerin yanısıra uluslararası korumaya ihtiyaç duymayan ya da bu tür bir korumadan yararlanma hakkına sahip olmayan kişileri de içerebileceğini vurgular, bu sebepten dolayı, geri dönüşün uygun olup olmayacağını gösterecek olan koruma gereksinimini belirlerken iki grup arasında doğru ve dikkatli bir ayırımın yapılmasının son derece önemli olduğunu belirtir; (z) Insanların ülkelerinden ayrılma ve geri dönme konusundaki temel haklarının yanısıra Devletlerin vatandaşlarını geri kabul etme yükümlülüğünü yineler, ve bazı ülkelerin ya yasaları ve uygulamaları vasıtasıyla ya da süratli ve etkin dönüşe doğrudan mani olmak suretiyle vatandaşlarının geri dönüşünü sınırlamaları nedeniyle uluslararası korumaya ihtiyacı olmayan kişilerin dönüşü konusunda derin endişeler taşımaya devam eder; (aa) Ülke topraklarına tekrar alma konusundaki ikili ya da çok taraflı anlaşmaların uygulanması hali de dahil olmak üzere, iltica başvurusunda bulunup sığındığı ülke topraklarında daha başvurusunun karara bağlanmadığı sığınmacının üçüncü bir ülkeye dönmesi durumunda, üçüncü ülkenin sığınmacıya (sığınmacılara) kabul edilen uluslararası standartlara uygun muamelede bulunulacağı, gerigöndermeye (refoulement) karşı etkili koruma sağlanacağı ve sığınmacıya (sığınmacılara) iltica başvurusunda bulunma ve ilticadan yararlanma hakkının verileceğinin temin edilmesi gerektiğini vurgular; (bb) Bu türden uygulamaların sığınmacılar ve uluslararası korumaya ihtiyaç duymayan kişilerin dönüşü için kullanılması ve dolayısıyla bu kişilerin fiziksel güvenliklerini tehdit etmesi durumunu esefle karşılar, bu bağlamda sözkonusu kişilerin statülerine bakılmaksızın geri dönüşlerin aşırı güç kullanımına mahal vermeden insancıl bir şekilde ve insan haklarına ve özgürlüklerine tam saygı gösterilerek yapılması gerektiğini tekrarlar; Sığınmacıların gözaltına alınması (cc) 1951 Sözleşmesinde Mültecilerin Statüsüne Ilişkin 31. Maddeyi hatırlatır ve mültecilerle sığınmacıların gözaltına alınması konusundaki 44 (XXXVII) sayılı Kararı yineler; (dd) Birçok ülkenin (reşit olmayanlar dahil) sığınmacıları keyfi olarak gereğinden uzun bir süre gözaltına almayı rutin bir şekilde sürdürmelerini ve bu kişilere gözaltı süreçlerinin zamanında tetkik edilmesi için adil usüllere ve BMMYK’ne erişim imkanının tam olarak verilmemesini esefle karşılar; bu türden gözaltı uygulamalarının insan hakları standartlarıyla bağdaşmadığını belirtir ve tüm Devletleri gözaltına nazaran daha uygun alternatifleri aktif bir şekilde keşfetmeye teşvik eder; (ee) Sadece illegal girişleri ya da mevcudiyetleri nedeniyle gözaltına alınan sığınmacıların çoğu zaman adi suçlularla birlikte tutulmasını endişeyle kaydeder, bu durumun arzu edilmeyen bir durum olduğunu ve mümkün olan hallerde önlenmesi gerektiğini yineler, ayrıca sığınmacıların fiziksel güvenliklerinin tehlike altında bulunacağı bölgelerde tutulmamaları gerektiğini belirtir; Kalıcı Çözümler (ff) Devletleri, özellikle de mültecilerin menşei ülkelerini mülteci akınlarının altında yatan nedenleri çözebilmek için hem önleyici hem de tedavi edici bir yaklaşımla, ayrıca adil ve kalıcı çözümleri kolaylaştırmak için ikili, bölgesel ve evrensel düzeyde kararlılıkla işbirliğinde bulunmaya teşvik eder; (gg) Mülteciler için geleneksel çözüm yolları olan gönüllü geri dönüş, yerel bütünleşme ve üçüncü ülkeye yerleştirmenin, her ne kadar gönüllü geri dönüş öncelikli çözüm olsa da, şimdiye kadar olduğu gibi hayata geçirilebileceğini ve mültecilik durumu için önemli çözüm yöntemleri olduklarını belirten 62 (XLI) sayılı Kararı hatırlatır; (hh) Mültecilerin memleketlerine güvenli ve onurlu bir şekilde dönme haklarını özgürce kullanabilmeleri için menşei ülkelere, iltica ülkelerine, BMMYK’ne ve uluslararası topluma gerekli tüm tedbirleri almaları çağrısında bulunur; (ii) Dönüşün kalıcı olmasını temin etmek ve kolaylaştırmak açısından uzlaşmanın önemini vurgular, ve Devletlerle mültecilerin kendileri dahil diğer tüm ilgili tarafları yeniden bütünleşmenin olduğu toplumlara kalıcı barışı ve adaleti getirmek amacıyla yapılan her girişime de gönüllü olarak ve cömertçe işbirliğinde bulunmaya çağırır; (jj) Üçüncü ülkeye yerleştirme uygulamasının bir koruma aracı ve yükü paylaşma unsuru olarak süregelen önemini yineler; uygun çözümün üçüncü ülkeye yerleştirme olduğu kişilere etkili ve zamanında yerleştirme imkanının sağlanmasını iyileştirmek için BMMYK’ne üçüncü yeleştirme ülkeleri ile çalışmaya devam etmesi çağrısında bulunur; mültecilere üçüncü bir ülke olarak yerleşim imkanı tanımayan ancak tanıyabilecek durumda olan Devletleri bu imkanı sağlamaya teşvik eder, ve Devletlerle BMMYK’ne risk altındaki kadınlar, reşit olmayanlar, ergenlik çağındaki gençler, yaşlı mülteciler ve işkence kurbanları dahil olmak üzere özel koruma ihtiyacı olan münferit mültecilerin üçüncü ülkeye yerleştirilme durumuna özel önem vermeleri çağrısında bulunur. No 86(XLIX)-Koruma Meseleleri Hakkındaki Gayri Resmi Müzakerelere Ilişkin Karar Yürütme Komitesi, Ihtiyacı olan herkese uluslararası korumanın sağlandığını temin etmek üzere alınacak tedbirler için yapılan gayri resmi müzakerelerin karmaşık koruma konularının açıkca görüşülmeşi için yapıcı ve değerli bir forum oluşturduğunu yineler; ve BMMYK’den Devletlerle işbirliği halinde, mevcud kaynaklar çerçevesinde ve geniş kapsamlı katılımla zaman zaman mevcud koruma meseleleriyle ilgili olarak gayri resmi uzman müzakerelerini düzenlemeye devam etmesini rica eder. Rev. 5 5 Ekim 1999 ULUSLARARASI KORUMA HAKKINDA TASLAK KARARLAR A. GENEL No: 86/1999 Yürütme Komitesi, Koruma Durumu (a) Geçen yıl mültecilerin, sığınmacıların ve ilgi alanı altındaki diğer kişilerin uluslararası alanda tanınmış haklarının ciddi şekilde ihlal edilmesini esefle karşılamış ve insan haklarının sistematik bir şekilde ihlalinin, uluslararası savaş hukukunun gözardı edilmesinin, ve nüfusların topluca sınırdışı edilmesinin ve etnik temizliğin dünyanın pek çok yerinde hem ülke içerisindeki hem de ülkeler arasındaki yerinden edilmelerin sayısında ciddi artışa yol açmasından endişe duymuştur; (b) Ilgili Kararları, özellikle de gelişmekte olan ülkelerin ağır bir yük taşımakta olduklarının belirlendiği Karar No. 81 (XLVIII), para. (j)’yi yeniden teyit etmiş ve uluslararası hukuk ve yerleşik ilke ve standartlara uygun olarak konumları nedeniyle çok sayıda mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan gelişmekte olan, geçiş dönemindeki ve sınırlı kaynakları olan diğer ülkelerin mültecilerin iltica taleplerini kabul etmesini ve onlara koruma sağlamasını takdirle karşılamıştır; (c) Kendisini uluslararası dayanışma ve yük paylaşımı ilkelerini desteklemeye adayarak Karar No. 85 (XLIX) para (o)’yu yeniden teyit etmiş, geçtiğimiz yıl bu ilkelerin somutlaştırıldığı örnekleri memnuniyetle karşıladığını ifade etmiş ve Devletlerin ve BMMYK’nin bu önemli ilkelerin daha geniş bir alanda etkili olması için gayret göstermesini teşvik etmiştir; (d) Gelişmekte olan ülkelerdeki kentte ve kırsal kesimde kitleler halinde bulunan mülteci gruplarının varlığının bu ülkelerin ekonomisine ve çevresine önemli derecede yük olduğunu ve bu olumsuz etkinin hafifletilmesi için bu konuya önem verilmesi gerektiğini kabul etmiş; ve BMMYK’ni çok sayıda mültecinin yaşadığı alanlarda çevrenin bozulması sorunu ve ekonomik ve sosyal problemler için uluslararası topluluğun yardımını seferber etme konusunda katalizör rolü oynamaya davet etmiştir; (e) 1951 Sözleşmesine ya da 1967 Protokolüne yahut bu belgelerin her ikisine de taraf olan ülke say ısını 138’e çıkaran Gürcistan ve Kazakistan’ın Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesine ve 1967 Protokolüne taraf olmalarını memnuniyetle karşılamış ve bu belgelere katılımın daha fazla olması ve bu belgelerin tam olarak uygulanması konusunda BMMYK’nin ve Devletlerin gösterdikleri çabaları teşvik etmiştir; Mülteci Korumanın Çerçevesi (f) Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesinin ve 1967 Protokolünün uluslararası mülteci rejiminin temellerini oluşturduğunu yeniden teyit etmiş fakat, korumayla ilgili tamamlayıcı belgelere ihtiyaç duyulabileceğini kabul etmekte ve bu bağlamda da bu konunun tüm yönlerinin incelenmesi için BMMYK’nin Devletlerle ve ilgili taraflarla istişarede bulunmasını teşvik etmiştir; (g) Karar No. 85 (XLIX) paragraf (d)’yi tekrar teyit etmiş ve uluslararası dayanışma ve yükün paylaşılması ruhu içerisinde uluslararası mülteci koruma sisteminin desteklenmesi amacıyla tüm ilgili tarafları eski ortaklıkları canlandırmaya ve yeni ortaklıklar kurmaya önem vermeye davet etmiştir; (h) Bu yıl, silahlı çatışma hakkındaki Cenevre Sözleşmelerinin 50. yıldönümünün kutlandığını belirtmiş; silahlı çatışmalarda taraf olan Devletleri ve diğer tarafları titizlikle uluslararası savaş hukukunu gözetmeye davet etmiş; ve BMMYK’yi Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu, ve ulusal Kızılhaç ve Kızılay Kurumları ile yaptığı işbirliğini kuvvetlendirmeye davet etmiştir; (i) Afrika’daki Mülteci Problemlerinin Belli Yönleri hakkındaki OAU (Afrika Birliği Organizasyonu) Sözleşmesinin 30. yıldönümünün de bu yıl kutlandığını belirtmiş; bu Sözleşmenin bölgesel mülteci koruma standartlarının gelişimine büyük katkısı olduğunu kabul etmiş; ve BMMYK’nin Afrika Birliği Organizasyonu ile yakın işbirliğini Afrika’daki mültecilerin korunmasının geliştirilmesi amacıyla devam ettirmesini teşvik etmiştir; Korumaya Ulaşma (j) Iltica kurumunun mültecilerin korunmasındaki son derece önemli rolünü tekrar hatırlatmış; iltica prosedürüne ulaşmanın sağlanmasının önemini tekrar vurgulamış; iltica ülkeleri olmayan mülteciler ve düzensiz hareketlerle dolaşan sığınmacılar hakkındaki 1979 tarihli Karar No. 15’i (XXX) ve 1989 tarihli No. 58’i (XL) hatırlatmış; ve bu konuda iltica prosedürlerine ulaşmanın uygunsuz bir şekilde yadsınması veya non-refoulment (zulüm riski olan ülkeye geri göndermeme) ilkesinin ihlaliyle sonuçlanmaması için güvenli menşe ülke, dahili kaçış alternatifi ve güvenli üçüncü ülke gibi kavramların doğru şekilde uygulanması gerektiğini tekrar teyit etmiştir; (k) Devletlerin ulusal mülteci belirleme prosedürünü kötüye kullanmaları yahut suistimal etmeleriyle ilgili sorunlara hem ulusal düzeyde hem de uluslararası işbirliği ile çözüm bulunması gerektiğini kabul etmiş fakat Devletleri göç kontrol mekanizmalarını da kapsayan ulusal hukuk ve idari uygulamaların uygulanan ilgili uluslararası belgelerde belirlenmiş olan mülteci ve insan hakları hukukunun ilke ve standartlarına uygun olmasını sağlamaya teşvik etmiştir; (l) Sığınmacıların düzensiz hareketlerle yer değiştirmesinin önlenmesi için alınan önlemler hakkındaki Karar No. 58’i (XL) yeniden teyit etmiş; iltica ettikleri ilk ülkede koruma bulan ve bu ülkenin korumasından faydalanan önemli sayıda mültecinin başka ülkelere düzensiz şekilde gitmeleri konusunda duyduğu endişeyi belirtmiş; ve BMMYK’ni, Devletleri ve diğer ilgili tarafları bu tür hareketlerin nedenlerine çözüm bulmak amacıyla yapılan işbirliğini geliştirmeleri, özellikle de sığınmacılara ve mültecilere ilk iltica ülkesinde sağlanabilen en yüksek koruma standartlarına uygun olarak muamele edilmesinin temin edilmesi ve düzensiz hareketlerle bağlantılı riskler ve tehlikeler özellikle de kaçakçıların istismarı konusunda bilgilendirmenin sağlanması konusunda teşvik etmiş, ve BMMYK’ni düzensiz dolaşan sığınmacıların ve mültecilerin koruma ve yardım ihtiyaçlarının karşılanması için transit geçiş ve varış ülkeleriyle çalışması konusunda cesaretlendirmiştir; (m) Sığınacak bir ülkeleri bulunmayan mültecilerle ilgili 15 (XXX) sayılı Kararı, mülteci statüsü ya da sığınma konusunda açıkça dayanıksız ya da suistimale açık başvuru sorunu hakkındaki 30 (XXXIV) sayılı Kararı, ve kendilerine koruma sağlanan bir ülkeden başka bir ülkeye düzensiz hareketlerle yer değiştiren mülteciler ve sığınmacılar sorunu hakkındaki 58 (XL) sayılı kararı hatırlatarak; BMMYK’ne hukuki temellere dayanmayan başvuru kavramıyla ilgili hususları inceleyip zam anında Komite’ye rapor verme çağrısında bulunmuştur; Özel koruma ihtiyaçları (n) Devletlerin cinsiyet perspektifini iltica politikalarına, yönetmeliklere ve uygulamalarına katmak için gösterdikleri özel gayretleri memnuniyetle kaydetmiş, Devletleri, BMMYK ve diğer ilgili tarafları zulmün cinsiyetle ilgili nedenlerden veya cinsel şiddetten kaynaklanabileceği hususunu da koruma kriterlerine katarak daha kapsamlı bir şekilde mülteci kabul etmeye teşvik etmiş; ayrıca BMMYK ve diğer ilgili tarafları, merkezi politikalar ve stratejilere cinsiyet perspektifinin dahil edilmesini desteklemek ve cinsiyetle ilgili politikaların uygulanmasında güvenilirliği arttırmak için, mülteci bağlamında cinsiyetle ilgili kılavuzlar geliştirip, yaygınlaştırış uygulamaya ve eğitim programları hazırlamaya teşvik etmiştir; (o) Tüm Devletleri mültecilerin haklarını korumaya ve geliştirmeye davet etmiş; büyük bir endişe ile mülteci kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere, korunma konusunda özel ihtiyaçları olan mültecilerin, artan şekilde istismar, zorunlu askerlik ve başka şekillerdeki şiddetin hedefi haline geldiklerini belirtmiş; ve Devletlerden koruma konusundaki müdahelelerini bu durumu dikkate alarak tasarlamalarını istemiştir; (p) Yaşlı mültecilerin sosyal parçalanma, sürekli olarak başkalarına bağımlı olma ve mülteci olmaktan kaynaklanan diğer olumsuz koşullardan daha fazla etkilendiklerini dikkate alarak, Devletler, BMMYK ve diğer ilgili taraflara yaşlı mültecilerin hakları, ihtiyaçları ve onurlarına saygı gösterildiğini ve bu unsurların uygun faaliyet programları kapsamında ele alındığını temin etmeleri çağrısında bulunmuştur; Mültecilerin güvenliği (q) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin A/RES/1208 (1988) sayılı kararını hatırlatmış; silahlı kişilerin mülteci kamp ve yerleşim alanlarına sızması da dahil olmak üzere, mültecilere yönelik askeri ve silahlı saldırılar ve diğer tehditlerin devam etmesi konusundaki ciddi endişelerini taşımaya devam etmiş; gerekli olan hallerde, BMMYK ile çalışan Devletlerin, BMMYK ve BM sistemindeki diğer ilgililerle işbirliği halinde, başka önlemlerin yanısıra mülteci grubu içindeki silahlı şahısları tespit edip ayırma ve mültecileri daha güvenli yerlere yerleştirme suretiyle, mülteci kamp ve yerleşim alanlarının güvenliğini temin etme ve bu yerlerin sivil ve insani karakterini koruma sorumluluğunu tekrar vurgulamış; Devletler ve BMMYK’ni, birbirleri ve BM sistemindeki diğer ilgililerle işbirliği halinde mülteci kamp ve yerleşim alanlarının güvenliğini ve sivil doğasını geliştirme gayretlerini sürdürmeye teşvik etmiştir; Kalıcı Çözümler (r) Gönüllü geri dönüş, yerel bütünleşme ve üçüncü ülkeye yerleştirmenin mülteciler için geliştirilen geleneksel çözümler olduğunu ve her birinin kullanılmaya devam edilerek mülteci durumlarında önemli bir yardım şekli oluşturduğunu tekrar teyit etmiş; uygun olan hal ve yerlerde, gönüllü geri dönüşün çoğu mülteci durumunda tercih edilen çözüm olduğunu tekrar belirtmiş; ve her bir mülteci durumunun özel koşulları gözönünde bulundurularak oluşturulacak çözüm kombinasyonunun, birçok mülteci durumuna kalıcı çözüm getirilmesine yardımcı olacağını kaydetmiştir; Vatansız kişiler ve ülke içinde yerinden edilenler (s) Vatansızlıkla ilgili sorunların devam ettiğini endişe ile kaydederek Çad’ın Vatansız Kimselerin Statüsü ile ilgili 1954 Sözleşmesi ve Vatansızlığın Azaltılmasına ilişkin 1961 Sözleşmesine taraf olmasını, ayrıca St Vincent ve Grenadinler ve Zimbabwe’nin Vatansız Kimselerin Statüsü ile ilgili 1954 Sözleşmesini kabul edişini memnuniyetle karşılamış; ve BMMYK’ni başka Devletlerin de bu belgelere taraf olmasını ve ilgili Devletler tarafından tam olarak uygulanmasını temin etmek için çaba göstermeye teşvik etmiştir; (t) Ülkesinde yerinden edilmiş insanlar hakkındaki 75 (XLV) sayılı Kararı hatırlatarak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Aralık 1998’de benimsenen 53/125 sayılı kararı dikkate almıştır; Ülke Içinde Yerinden Edilme konusundaki Yol Gösterici Ilkelerin 1 önemini yineleyerek Genel Kurul tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde, ülkesinde yerinden edilmiş insanlar konusunda, BMMYK’nin rolüne yönelik desteğini tekrar yinelemiştir. MÜLTECI AILELERININ KORUNMASI No: 87 Yürütme Kurulu, a) 9 (XXVIII) sayılı Karar, 24 (XXXII) sayılı Karar, 84 (XLVIII) sayılı Karar ile ailenin birleştirilmesi, aile birliği, çocuklar ve ergenlik çağındaki gençler hakkındaki 85 (XLIX) sayılı Kararın (u)’dan (x)’e kadarki parargraflarını tekrar teyit ederek; ailenin toplumun en doğal ve temel birimini oluşturduğunu ve aileye toplumla Devlet tarafından korunma sağlanması gerektiğini tekrar vurgulamıştır; b) Başka tedbirlerin yanısıra, mültecinin aile birliğinin aşağıdaki şekillerde korunması gerekliliğinin altını çizmiştir: (i) mülteci olarak kaçışı üzerine ayrı düşen aile fertlerinin tekrar biraraya getirilmesi dahil olmak üzere, aile birliği ilkesine saygı gösterilmesini temin etmek için önlem alınması; (ii) ülkeye alınacak aile fertlerini belirlerken, kapsamlı bir aile birleştirme anlayışıyla, liberal kriterlerin kullanılması; (iii) mülteci başvurusunda bulunan kişiye mülteci statüsü tanındığında, ailedeki diğer bireylere de mülteci statüsü tanınmasına imkan veren hükümlerin ve/veya uygulamaların benimsenmesi, ve varsa eğer, diğer aile fertlerinin de ayrıca mültecilik başvurusunda bulunmalarına imkan verilmesi; n1 E/CN.4/1998/53/Add.2,annex. Bu belge Insan Haklarý Komisyonunun talebi üzerine hazýrlanmýþ ve Nisan 1998’de Ülke Içinde Yerinden Edilen Kiþilerden sorumlu Genel Sekreter Temsilcisi tarafýndan sunulmuþtur. (iv) tüm mülteci operasyonlarının erken safhalarında aile birliği ile ilgili konulara öncelik verilmesi; ve (v) bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerini destekleme kapasitelerini arttırabilmek için yetişkin aile fertlerinin kendi kendine yeterliliklerini arttırmak için programlar düzenlenmesi; c) Devletler, BMMYK ve diğer ilgili taraflara aileleri ile birleştirilmeyi bekleyen ve refakatçisi olmayan çocukların özel ihtiyaçlarına özel önem verilmesi çağrısında bulunarak; bu bağlamda, çocukları evlat edinme ancak aile izini sürme ve aileyi birleştirme yönünde yapılabilecek tüm uygun opsiyonlar sona erdiğinde ve durum uluslararası standartlara uygun olup çoçuğun en yüksek menfaatleri gözetildiğinde düşünülmelidir. YürütmeKomitesi Kararları No. 89 (LI) – 2000Uluslararası KorumaHakkındaki Karar Yürütme Komitesi, Ofisin kuruluşunun 50. yıldönümünde BMMYK’yi içtenlikle kutlayarak; ve korumayı etkili kılmak için Ofis tarafından alınan tedbirler konusunda bu yıl hazırlanmış olan Uluslararası Koruma Hakkındaki belgeye verilen önemi memnuniyetle karşılayarak, Mültecilerin haklarına gösterilen saygının arttırılması ve sorunlarının çözülmesi hedeflenirken uluslararası korumanın mültecilerin ülkeye girişlerini, kabul edilmesini, ve onlara yapılan muameleyi desteklemek ve kolaylaştırmak ve korumaya dayanan çözümler sağlamak amacıyla, Devletler ve diğer partnerlerle işbirliği içerisinde gerçekleştirilen dinamik ve eylem merkezli bir işlev olduğunu, hatırlatarak, Çok sayıda mülteciye pek çok Devlet tarafından iltica hakkı tanınmaya devam edilmesini memnuniyetle karşılayarak, ancak mültecilerin geri-gönderilmesi, mülteci kamplarının silahlandırılması, mülteci çocukların askeri eylemlere katılması, mültecilere özellikle de kadın mültecilere yönelik cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılık ve sığınmacı ve mültecilerin keyfi şekilde gözaltına alınmaları gibi mültecilerin uluslararası alanda tanınmış haklarının ihlalinden son derece rahatsız olarak; ve bazı üye devletlerin uluslararası mülteci belgelerini tam olarak uygulamamasından endişe duyarak; Kadınların, çocukların, gençlerin, ve yaşlıların koruma ihtiyaçlarına BMMYK programlarının ve Devlet politikalarının planlanması ve uygulanmasında öncelikle dikkat edilmesinin önemini teyit ederek; Uzun süreli mülteci durumlarına çözüm eksikliğinin yanısıra, silahlı çatışma ve yerinden edilme halleri, karma nüfus hareketleri, çok sayıda mülteci ve sığınmacının kabul edilmesinin ve sığınma sistemlerinin korunmasının yüksek maliyeti, insan kaçakçılığının artması, iltica sistemlerinin suistimale karşı korunması ve mülteci korumasını hak etmeyenlerin statü harici bırakılmaları gibi sorunlar dahil olmak üzere, mültecilerin karmaşık özelliklere sahip değişen çevrelerde korunması gerektiğini dikkate alarak; Çok sayıda mülteci ve sığınmacı kabul eden iltica ülkelerinin, özellikle de gelişmekte olan, geçiş dönemindeki ve sınırlı kaynakları bulunan ülkelerin ağır bir yük altında olduğunu kabul ederek; bu bakımdan sorumlulukların paylaşılması için uluslararası dayanışmaya, yük paylaşımına ve uluslararası işbirliğine verdiği büyük önemi tekrarlayarak; ve BMMYK’nin mülteci alan ülkelere, özellikle de gelişmekte olan ülkelere yardım edilmesi ve destek verilmesi, büyük mülteci nüfuslarına yanıt verilmesi için uluslararası topluluktan yardım seferber edilmesi konusunda katalizör görevi görmekte olduğunu teyit ederek; Mültecilerin ev sahibi ülkelere sağladıkları olumlu katkıları kabul ederek; Hükümetlerin, BMMYK’nin ve uluslararası topluluğun mültecilerin iltica ve yardım ihtiyaçlarına kalıcı çözümler bulunana kadar yanıt vermeye devam etmelerine olan ihtiyacı kabul ederek; ve gönüllü geri dönüşün, yerel bütünleşmenin ve üçüncü ülkeye yerleştirilmenin mülteciler için geleneksel kalıcı çözümler olduğuna dikkat çekerken; mümkün olduğu durumlarda gönüllü geri dönüşün tercih edilen bir çözüm olduğunu teyit ederek; Daimi Komitenin sığınmacı ve mültecilerin yollarının kesilmesi hakkındaki görüşmelerine dikkat çekerek; ve düzensiz göç, potansiyel olarak mülteci ve sığınmacıları kapsayan insan kaçakçılığı ile etkili bir şekilde ilgilenmek ve bu bağlamda sığınmacı ve mültecilerin uluslararası koruma ve yardım ihtiyaçlarının uluslararası koruma yükümlülüklerine uygun olarak özellikle de geri göndermeme ilkesine uygun olarak belirlenmesini ve tam olarak karşılanmasını sağlamak amacıyla tüm ilgili devletler arasında ve BMMYK, uluslararası kuruluşlar ve diğer uygun kuruluşlar ile işbirliği içerisinde kapsamlı önlemler benimsenmesinin önemini hatırlatarak; Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesinin ve 1967 Protokolünün uluslararası mülteci rejiminin temelini oluşturduğunu yeniden teyit ederek; bazı devletlerce benimsenen tamamlayıcı koruma şekillerinin ihtiyacı olan kişilerin bu türden bir koruma almalarının sağlanması konusunda pragmatik bir yaklaşım olduğunu belirterek; ve bu bağlamda taraf Devletlerin 1951 Sözleşmesini ve 1967 Protokolünü tam olarak uygulamalarının önemini kabul ederek; BMMYK’nin Uluslararası Koruma hakkında Küresel Müzakereleri başlatma girişimlerini hatırlatarak ve bu müzakerelere paralel olarak BMMYK’yi Devletlerle ve diğer ilgili taraflarla işbirliği içerisinde koruma konusundaki mevcut ve gelecekte ortaya çıkacak sorunlara pratik çözümler arama çabalarını sürdürmeye teşvik ederek; (a) Devletlerin, ev sahibi ülkelerin ve genel olarak uluslararası topluluğun haklı endişelerini dikkate alırken, BMMYK’nin, diğerleri arasında, mülteci koruma uzmanları, sivil toplum örgütleri ve mültecilerin katılımı ile uluslararası koruma rejiminin yeniden canlandırılması ve tüm ihtiyacı olanlara uluslararası korumanın sağlanması konusunda alınacak önlemlerin tartışılması için Devletlerle Küresel Müzakereler süreci başlatma teklifini memnuniyetle karşılar; (b) Bu bağlamda bu tür bir sürecin Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesinin 50. Yıldönümünün arifesinde mülteci koruma sisteminin güçlendirilmesi, Sözleşme ve Protokolün etkili bir şekilde uygulanmasının teşvik edilmesi ve bu belgelerin kapsamadığı yeni durumlara yanıt verebilmek için yaklaşımların belirlenebilmesi için önemli bir imkan sunduğunu doğrular; (c) Bu süreçte kaydedilen ilerlemelerle ilgili olarak BMMYK’yi Yürütme Komitesinin 52. Oturumunda rapor vermeye davet eder. Uluslararası Korumayailişkin Genel Karar Tarih: 8 Ekim 2002 YürütmeKomitesi Kararları Belge Sembolü : Sayı 92 (LIII- 2002) Yürütme Komitesi; Uluslararası Korumaya İlişkin Küresel İstişarelerin, mültecilerin korunmasına yönelik uluslararası çerçeveyi kuvvetlendirmek ve Devletlerin sorunları diyalog ve işbirliği ruhuyla ele almaya donanımlı hale gelmelerine yönelik olarak getirmiş olduğu katkıyı memnuniyetle karşılamaktadır, Sözleşme’nin 50. Yılını anmak amacıyla Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin 1951 Sözleşmesi ve / veya 1967 Protokolüne Taraf Devletlerin 12 ve 13 Aralık 2001 tarihinde Cenevre’de toplanan Bakanlar Düzeyindeki Toplantısında kabul edilen Taraf Devletler Beyannamesi bu bağlamda özellikle memnuniyetle karşılamaktadır, Küresel İstişareler sürecini başarılı hale getirmek için kaydadeğer çabalar göstermiş olan BMMYK’ne takdirlerini sunmaktadır, Yürütme Komitesi ve BMMYK müşterek Koruma Gündemi’nde belirlenen Küresel İstişareler’den doğmuş olan, devam niteliğindeki faaliyetlerin geniş bir katılımla sürdürülmesi niyetini teyit eden uluslararası korumaya ilişkin 90 (LII) sayılı Kararını anımsatmaktadır, (a) Daimi Komite’nin yirmi dördüncü toplantısında alınan karara uygun olarak, Küresel İstişareler sürecinden doğan A/AC.96/965/Add.1 belgesi dahilindeki Koruma Gündemi’ni onaylamaktadır, (b) Koruma Gündemi’nin bir amaçlar ve hedefler belgesi konumunda olduğunu ve mültecilere yönelik uluslararası korumanın güçlendirilmesi için önemli bir müfredat teşkil ettiğini, ayrıca, Devletler ve BMMYK ile birlikte diğer Birleşmiş Milletler kuruluşlarının olduğu kadar hükümetlerarası ve hükümet-dışı kuruluşların eylemlerine yönelik olarak da bir kılavuz görevi görmeyi amaçladığını kabul etmektedir, (c) BMMYK’den, Koruma Gündemi’ni, Yürütme Komitesi’nin elli üçüncü oturumuna ait rapora ek olarak Genel Kurul’a iletmesini istemektedir; (d) Devam niteliğindeki faaliyetlere yönelik öncelikleri tespit etmek amacıyla BMMYK’den; Koruma Gündemi’ni, Daimi Komite çerçevesi dahilinde de olmak üzere, özellikle Devletlerle ileri görüşmeler yürütmek yoluyla geniş ölçüde yaygınlaştırarak ortakların devam niteliğindeki faaliyetlere etkin katılımlarını sağlamasını istemektedir; (e) İlgili tüm aktörleri, eylemleri açısından gerekli olan faaliyetleri uygulamaya ve devam niteliğindeki faaliyetlerini yerine getirirken BMMYK’ne yardımcı olarak, işbirliği içerisinde hareket etmeye teşvik etmektedir; (f) BMMYK’ni ve Devletleri, uygulama ilerledikçe, Koruma Gündemi’ni daha da geliştirmeye ve Gündem’in unsurlarını gözden geçirmeye yönelik fırsatları değerlendirmeye davet etmektedir; (g) Koruma Gündemi’nin ilgili tüm taraflarca uygulanmasıdaki ilerlemeleri izleme sürecinde Devletleri, BMMYK ile işbirliğinde bulunmaya davet etmektedir; (h) BMMYK’ni, Yürütme Komitesi’ni, kaydedilmiş olan ilerlemeler ve Koruma Gündemi’nin uygulanması amacıyla alınmış olan inisiyatifler ile ilgili olarak, Devletlerin ve diğer aktörlerin yardımıyla ve kendi Daimi Komitesi aracılığıyla sürekli olarak bilgilendirmeye davet etmektedir.