uluslararası finans

advertisement
ULUSLARARASI
EKONOMİ
Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR
Uluslararası Ekonomi
Uluslararası Ekonomi
mal ve hizmetlerin
ithalat ve ihracatıyla
üretim faktörlerinin
uluslararası alanda dolaşımını
ele alır.
Bağımsız devletler arasındaki
ekonomik ilişkilerin tüm yönlerini inceler.
Uluslararası ticaretin iç ticaretten ayıran
nedenler:
1-Farklı Ekonomik Sistemler
Devletler farklı ekonomik sistemleri benimsemiş
olabilirler,
örneğin;
bazıları liberal,
bazıları devletçi,
bazıları da sosyalist olabilirler.
Aynı sistemi benimsemiş bile olsalar ekonomik
yasal ve idari düzenlemeleri farklı olabilir.
2- Hal Ve Hizmet Akımlarına Müdahale (Kambiyo
Denetimi, Kota)
Ülkeler toplum yararını ön planda tutarak, uluslar
arası mal ve hizmet akımlarına
mudahale de bulunabilirler.
Örneğin;
dış ticareti kısıtlamak için
gümrük tarifeleri,
kotalar,
ithalat yasakları,
kambiyo denetimi gibi
önlemlere baş vururlar.
3-Farklı Ulusal Paralar (Döviz Piyasası)
Siyasal ekonominin en doğal
sonuçlarından birisi de her ülkenin
kendine has para sisteminin olmasıdır.
Uluslararası ekonomik işlemler farklı para
birimine sahip ülkeler arasında
yapıldığından, bu paraların birbirlerine
dönüştürülmeleri gerekir.
Bu işlemler uygulamada döviz
piyasasını oluşturur.
4-Faktör Hareketleri (Sermaye, Transferi Serbest
Olmayan İşgücü Faktörü Gibi)
Emek ve
sermaye gibi
üretim faktörleri
ülkeler arasında ülke içinde olduğu kadar
hareketli değildir.
FAKTÖR HAREKETLİLİĞİ
EMEK FAKTÖRÜ:
Hemen her ülkede yabancı işçi çalıştırılmasını
engelleyen yasaklar vardır.
SERMAYE FAKTÖRÜ:
Ulusal ekonomiyle karşılaştırıldığında
sermaye faktörünün hareketliliği de
uluslar arası alanda düşüktür.
ÜCRET VE FAİZ FARKLILIĞI:
Faktör hareketliliğinin farklılığı faktör fiyatlarında
da görülür.
5-Farklı Dil Ve Adetler
Ulusların örf adetleri ve alışkanlıkları
farklıdır.
Örneğin;
Bazı ülkelerde trafik sağdan bazılarında
ise soldan kullanılmaktadır,
bazı ülkeler ağırlık ölçülerini kğ bazıları
ise pound kullanmaktadırlar vs..
6-Az Gelişmiş Ülkelerin Kalkınması
Az gelişmiş ülkelerle
gelişmiş ülkeler
arasındaki gelir farklılıkları
uluslararası ticarette
sorunlar yaratmaktadır.
7-Uzaklık (Taşıma Giderleri)
Uzak mesafelerdeki ülkeler arasında
taşımacılık önemli bir sorundur.
Taşıma giderleri, bölgeler arası ticarette de
vardır, fakat uluslar arası ticaretteki kadar
önemli etkiler doğurmaz.
Böylece yukarıda anlattığımız bütün bu faktörler
uluslararası ekonominin farklı bir bilim dalı olarak
incelenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Dış Ticaret Teorileri
Soyut Dış Ticaret Teorisi











Uluslararası ekonomik işlemlerin
reel
ve parasal
yönleri vardır.
Soyut dış ticaret teorisinin başlıca amacı temel kuralları
göstermek istediğinden parasal olayları göz önüne almaz.
Reel maliyet unsurlarıyla anlatır.
Bu sebeple soyut dış ticaret denmektedir.
Bir ülke hangi mallarda,
hangi ülkelerle ve
ne miktarlarda dış ticaret yapar?
Bu soruya cevap aramaya çalışacağız.
VARSAYIMLAR (SOYUT DIŞ
TİCARET TEORİSİ)








İlişki halinde bulunan iki ülkenin
bulunması
Para yok
Mal fiyatlar da
TRŞ(Tam rekabet şartları) geçerli
Ekonomik müdahale yok
Kota gümrük vb kısıtlama yok
Taşıma giderleri yok
İş gücü ülkeler arası hareketsiz
Ülkeler neden dış ticaret yaparlar?

Uluslar arası toplum büyük küçük birçok
ülkeden oluşmuştur.

Bu ülkeler doğal kaynak ve teknolojik
ilerleme gibi özellikleri bakımından
faklılıklar gösterirler.

Uluslararası iktisat çeşitli ülkelerarası mal
ve hizmet akımını açıklamaya çalışır.
1-YERLİ ÜRETİM YOKLUĞU VE/VEYA
YETERSİZLİĞİ



Doğal Kaynakların Yeryüzündeki Dengesiz
Dağılımı
Teknik Bilgi Ve İleri Derecede
Uzmanlaşamamış İş Gücü Yokluğu
Ekonomik Gelişme Farklılıkları
2-ULUSLARARASI FİYAT
FARKLILIKLARI
3-FARKLILAŞTIRILMIŞ MALLAR

Dış ticaretin diğer bir nedeni de mal
farklılaştırılmasıdır.

Her bir ürünün diş görünüşünde olduğu gibi
kullanım fonksiyonları da birbirinden farklıdır.
Araba A.B.D. yapımı (büyük araba) örneği.
Malın farklılığı mı önemli yoksa karşılaştırmalı
üstünlük teorisi mi?
Fiyat farklılıkları büyükse karşılaştırmalı
üstünlükler teorisi önem kazanmaktadır,
fiyat farklılıkları önemli değilse nitelik farkları
öne çıkmaktadır.



SOYUT DIŞ TİCARET TEORİSİ
Merkantalizm:
 iç ve dış ticarette kısıtlayıcılıkla
himayeciliği içeren tavır.
 Hazinenin deniz aşırı ülkelerden değerli
mallarla doldurulmasına ve ithalatın
kısıtlanmasına dayanıyordu.
 Sanayi devriminden sonra İngiltere
mallarını boşaltacak piyasalar aramaya
başlamasıyla diğer iktisat teorileri gelişti.


Klasik Görüş Liberalizm: 19. yüzyılda
İngiltere’de sanayi devrimi
tamamlandıktan sonra kendi ihtiyacı
haricinde ürettiği ürünleri satabilecek
pazarların arayışına girmesiyle ortaya
çıkmıştır.
Dış Ticaret teorileri
İlk Teoriler
 1. Mutlak üstünlükler teorisi
 2. Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi

Mutlak üstünlükler teorisi








Ulusların Zenginliği
( Adam SMITH,1899):
Birey refahını (homo econmicus) ön plana
çıkartan,
piyasaya gerektiği yerde müdahale eden bir,
adeta “gizli bir elin“
varlığını iddia ettiği ve
slogan olarak “bırakınız yapsınlar” cümlesini
benimseyen görüştür.
Adam Smith dış ticarette liberal görüşlerin
savunucusu olmuştur.
Smith’in ticaret görüşü mutlak üstünlükler
teorisidir.
Örnek

Amerika ve İngiltere’de buğday ve kumaş olmak
üzere iki türlü mal üretilmektedir.

Amerika’da 100 birim işgücü; İngiltere’de 80
birim işgücü bulunmaktadır.

İşgücü Dış ticaret yapılmadan önce %70 buğday
üretimi %30 kumaş üretiminde kullanılmaktadır.

Amerika ve İngiltere ne kadar buğday ve kumaş
üretip tüketmelidir?
Örnek: Amerika ve İngiltere’de Bir birim işgücünün
üretebileceği buğday ve kumaş miktarları
Tablo’dan görüleceği gibi Amerika buğday İngiltere ise kumaş üretmelidir.
ülke
Amerika
İngiltere
Buğday
Kumaş
12 birim
2 birim
6 birim
5 birim
Dış ticaretten önce buğday ve kumaş
üretim miktarları

Ülkeler
Amerika
buğday
70*12=840
kumaş
30*2= 60
İngiltere
56*6= 336
24*5=120
1176
180
Toplam
Uzmanlaşma

Amerika 100*12=1200 birim buğday

İngiltere80*5=400 birim kumaş
üretecektir.

Dış ticaret yapılırsa;
Ticaret haddi
Ticaret haddi =İhracat fiyatı/İthalat fiyatı
Ticaret hadleri

İç ticaret hadleri
Amerika =12 buğday/2 kumaş=6
İngiltere =6 buğday/5 kumaş=1.2
Dış ticaret hadleri

Varsayım
2 buğday =1kumaş=2 olduğunu,
 İngiltere’nin 170 birim kumaş Amerika’ya
sattığını ve 340 birim buğday satın aldığını
varsayalım.

Uzmanlaşma ve ticaretten sonra Amerika ve
İngiltere’nin sahip olacağı buğday ve kumaş miktarları

Ülkeler
buğday
kumaş
Amerika
860
170
İngiltere
340
230
1200
400
Toplam
Uzmanlaşma ve Ticaret sonucu Amerika
ve İngiltere’nin kazançları
buğday

kumaş

Amerika
860-840=20
170-60=110

İngiltere
340-336=4
230-120=110

Toplam
1120-1176=34
400-180=220
Ülkeler kapalı ekonomi durumuna göre daha karlı
buldukları için dış ticaret seçeneğini
kullanmaktadırlar.
Adam Smith ise bunu Mutlak Üstünlük Teorisine
dayandırmaktadır.
Mutlak üstünlükler genel anlamıyla çok
kısıtlayıcılı ve uygulaması zordur.
Oysa karşılaştırmalı üstünlükler teorisi diş
ticarete daha uygun bir yaklaşım getirmiştir.
KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK
TEORİSİ
Bu teoride, KARŞILAŞTIRMALI
ÜSTÜNLÜK TEORİSİ,
uluslararası işbölümü kavramı ortaya
çıkmaktadır ki;
bu da dünya refahını arttıracağı düşünülen
bir unsurdur.
Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi
Ülkelerarası verimlilik farklılıkları vardır,
bazı ülkeler bazı malları üretmede
diğerinden daha etkindir,
dolayısıyla bu malları daha ucuza elde
ederler.
Ülkeler ucuza mal ettiği malları kendisi
üretecek diğerlerini ise dışarıdan alacaktır.
Kaynağını en etkin biçimde kullanacaktır.
iş bölümü
Bu sistem;
Uluslararası iş bölümünü zorunlu
kılmakta,
serbest dış ticaret rejimini zorunlu kabul
etmektedir.
az gelişmiş ülkeler açısından;
Bu ülkelerde sanayileşmenin başında doğrudan
karşılaştırmalı üstünlük teorisi
geçerli olmamakla birlikte öncelikle;
sanayinin biraz korunduktan ve geliştirildikten,
sonra serbest dış ticarete geçilmesi gereklidir.
Ricardo
Teorisi
Karşılaştırmalı Üstünlük
Buğday
Kumaş
Amerika
12
6
İngiltere
4
5
Bu tablodaki değerlere göre Amerika söz konusu
her iki malda da mutlak üstünlüğe sahiptir.
Bu konumda mutlak üstünlük teorisine göre dış
ticaret yapılamaz.
Karşılaştırmalı üstünlük teorisine göre ise
Amerika buğday sektöründe üstünlüğü 3 kat,
kumaş sektöründe ise 6/5 kat daha fazladır.
İç ticaret hadleri

Amerika 12/6=2 veya 2/1=2
İngiltere 4/5=0.80
 Amerika buğday üretiminde karşılaştırmalı
üstünlüğe sahiptir.

Üstünlükler
O halde maliyetlerden bakıldığında;
Amerika buğdayı
İngiltere ise kumaşı daha ucuza
üretmektedir.
Böylece Amerika buğday’da
İngiltere ise kumaş üretiminde uzmanlaşır.
Örnek
Amerika’da 100 br işgücü,
 İngiltere de 80 birim işgücü varsa;
 Amerika ve İngiltere işgüçlerinin
 %70’ini buğday ve
 %30’unu kumaş
 üretiminde kullandığını varsayalım.

Dış ticaretten önce Amerika ve İngiltere’de
üretilen buğday ve kumaş miktarları
buğday
Amerika
İngiltere
Toplam
70*12=840
56*4=224
1060
kumaş
30*6=180
24*5=120
300
Uzmanlaşma

Amerika 12*100=1200 br buğday
İngiltere 5*80= 400 birim kumaş
üretir.
Dış Ticaret hadler=1.5 buğday/1kumaş
ise;
 İngiltere kumaşın %50’sini Amerika’ya 200
birim satıp, 1/1.5 oranında,
 Amerika’dan 300 birim buğday alsa;

Uzmanlaşma sonuçları
buğday
kumaş
Amerika
İngiltere
900
300
200
200
Toplam
1200
400
Uzmanlaşma ve ticaret sonucu kazançlar
buğday
Amerika
İngiltere
Toplam
900-840=60
şarap
200-180=20
300 -224=76
200-120=80
1200-1064=136
400-300=100
Klasik Karşılaştırmalı Üstünlük
Teorisinin Eksiklikleri:






Ricardo’ya göre maliyet unsuru sadece
‘emek’ ten ibarettir.
İşgücünün ülkeler arası verimlilik farkını
açıklamaz.
Emeğin ülkeler arasındaki hareketliliği
sıfırdır.
Tam uzmanlaşmaya dayanmaktadır.
Arz fonksiyonu ile ilgili bir teoridir.
Talep yönü ile ilgilenmez.
Diğer teoriler

Fırsat Maliyetleri Teorisi
Fırsat Maliyetleri ve Karşılaşmalı
üstünlükler Teorisi
Bir birim ürünü üretmek için gerekli olan tüm kaynakların
toplam değerine birim üretim maliyeti denir
ve verimlilik yerine ele alınması gereklidir.
Fırsat maliyeti, bir malın üretimini bir birim arttırmak için
vazgeçilen başka bir birim malın maliyetidir.
Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi’nin eksikliklerini fırsat
maliyeti ile açıklanmaya çalışılmıştır.
Kağıt
Buğday
Türkiye(TL)
10
1
A.B.D.($)
1
1
Parasal değerler
Şimdi Üretim faktörlerinden:
 Emek
 Sermaye
 Doğal kaynakların
Parasal değerlerini bulmaya çalışalım.
Türkiye’de 1 birim kağıt 10 birim buğdaya eş maliyettedir,
yani 1 birim kağıt elde etmek 10 birim buğdaya ihtiyaç
vardır.
Bu verilere göre Türkiye dış ticarette uzmanlaşmaya
gidecek olursa buğday ürünü konusunda;
A.B.D.dış ticarette uzmanlaşmaya gidecek olursa kağıt
ürünü konusunda uzmanlaşma yolunu seçecektir.
DIŞ TİCARET KAZANÇLARI
Örneğimizde
Türkiye’de bir birim tarım ürünü = 1/10
birim sanayi ürünü
A.B.D. ‘de ide bir birim tarım ürünü = 1
birim sanayi ürünü eşitliği geçerlidir.
Hiçbir ülke kendi ekonomisindeki iç piyasa
fiyatlarından daha düşük seviyede ticaret
yapmak istemez.
DIŞ TİCARET KAZANÇLARI
ABD de iç maliyetler
oranı
ABD ticaret
yapamaz
Sanayi
Ürünü
Karlı dış ticaret alanı
4
2
Türkiyede iç
maliyetler oranı
Türkiye dış ticaret
yapmaz
2
4
DIŞ TİCARET KAZANÇLARI
Dünya ticaret fiyatları;
A.B.D. iç piyasa fiyatlarına ne ölçüde yaklaşırsa;
Türkiye’nin kârı da o ölçüde fazla olacaktır,
Dünya ticaret fiyatları
Türkiye’nin iç piyasa fiyatlarına yaklaşırsa;
A.B.D. ‘nin kârı da fazla olacaktır.
DIŞ TİCARET HACMİ
VARSAYIMLAR:




İki ülkeli modelde ülkelerin birbirleri arasındaki
dış ticaret hacimleri eşit olmalıdır.
Maliyetler sabit
Verimlilik artışı yok.
Bu durumu dönüşüm eğrileri ile gösterecek
olursak;
DIŞ TİCARET HACMİ
Bu durumu dönüşüm eğrileri ile gösterecek
olursak;
Ulusal İç Fiyatlar
Buğday
Kağıt
Türkiye(TL)
1
10
A.B.D.($)
1
1
Karşılaştırmalı Üstünlükler
Türkiye’de 1 birim kağıt 10 birim buğdaya eş
maliyettedir,
yani 1 birim kağıt elde etmek 10 birim buğdaya
ihtiyaç vardır.
A.B.D. de ise 1 birim kağıt 1 birim buğdaya eş
maliyettedir,
yani 1 birim kağıt elde etmek 1 birim buğdaya
ihtiyaç vardır.
İki ülkenin dış ticarette bulunabilmesi için en üst
ve en alt sınırları belirlemek gereklidir.
Bu iki ülke arasındaki ticaret sınırları şu
çerçevede olmalıdır.
En yüksek 1 br kağıt
1 birim buğday =
En düşük 1/10 br kağıt
1 birim TL / buğday =


En fazla 1 TL = 1 $
En az 1 TL = 1/10 $ olmalıdır.
1 TL = 5 $ olursa
En yüksek 1 $
En düşük 1/10 $
Buğday
Kağıt
Türkiye($)
5
50
A.B.D.($)
1
1
olmalıdır.
A.B.D. ‘de her iki malda ucuzdur. Türkiye ticaret yapamaz.
Türkiye’de devalüasyon yapılarak sınırlar içindeki yerini saptar.
İKİ ÜLKE İÇİN İKİDEN FAZLA MALLI
MODELLER:
Buğda
y
Makine
Kağıt
Şarap
Türkiye(TL 2
)
20
10
6
A.B.D.($)
6
4
8
2
Buğday Fiyatlarını ölçü alırsak fırsat maliyetleri şu şekilde olur,
Buğday
Makine
Kağıt
Şarap
Türkiye(TL)
1
10
5
3
A.B.D.($)
1
3
2
4
Sıralarsak;
Türkiye
Karşılaştırmalı
Üstünlük
Şarap
Buğday
Kağıt
Makine
4:3
1:1
2:5
3:10
Türkiye’nin şarap A.B.D.’nin kağıt ihraç etmesi gerekir.
İşçi ücretleri açısından ise her ülkede kendi verimliliği ile orantılı
olmalıdır.
TALEP KOŞULLARI ve SOYUT DIŞ TİCARET
TEORİSİ
Ülkelerin iç fiyatlarının oranları birbirinden
farlı olduğu sürece dış ticaret yaparlar.
Arz ve talep koşullarının bu teoriye dahil
edersek;
Dünya ticaretinin boyutu ülkelerin
birbirlerine olan malların nispi taleplerinin
şiddetine bağlıdır.
KARŞILIKLI TALEP KANUNU:
J. STUART MILL
Uluslararası fiyat seviyesini talebin şiddeti
belirler.
Örneğin Türkiye – A.B.D. mallarına çok
fazla ihtiyaç duyuyorsa fiyatlar A.B.D. ‘ nin
iç fiyatına yakın oluşacaktır.
Eşit olmayan rekabet
Eğer ticarette ortaklardan birisi çok zayıf,
diğeri çok güçlü ise karşılıklı talep kanunu
geçerli olmayabilir ve fiyatlar güçlü ülkenin
fiyatlarına yakın oluşur.
TAŞINMA GİDERLERİNİN ETKİLERİ
Taşınma giderlerini incelememizi katarsak
yukarıdaki açıklamamız ülkelerin iç fiyat
farklarının taşıma giderlerinden büyük
olması gerekir. Şayet taşıma gideri çok
fazla ise kârlı dış ticaret imkanı olamaz.
Taşıma giderleri çok karmaşıktır.
(Navlun, konteynır giderleri, CIF, FOB gibi)
Faktör Donatımı Teorisi
Heckscher-ohlin teorisi

Karşılaştırmalı üstünlük teorisi dış ticaretin
nedeni,

üretim maliyetlerinin farklı olması
nedeniyle maliyetlerin farklı oluşudur.

Ülkeler arası maliyet fiyatları neden
farklıdır?
Maliyet
farklılıkları
Her malın emek sermaye oranları
farklıdır.
Bazı mallar sermaye yoğun,
bazıları emek yoğundur.
Ülkelerin yapısı

Emek ve sermayenin ülkeler arası
dağılımına bakacak olursak,
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler emek
yoğundur.
 Emek yoğun malları daha ucuza üretirler


Bu durumu HECKSHER Ohlin teorisinde
fiziki olarak düşünürsek ;
Ca
La
Ct
Lt
T: Türkiye
A. A.B.D.
C: Kapital
L : Emek
Faktör donanımı

Türkiye
İşgücü

Amerika
Sermaye
Üretim

Türkiye
Emek yoğun mallar

Amerika
üretir.
Sermaye yoğun mallar
zevk ve tercihler
Fakat ülkelerin zevk ve tercihlerinin farlı
olduğu kabul edilirse, yukarıdaki teori aynı
yönlü çıkmayabilir.
Yani Türkiye’de talep buğdaya yatkın ise
buğday fiyatları artacak ve kağıt
ucuzlayacaktır.
Kağıdın iç piyasa fiyatı düşmüştür A.B.D.
‘de tersi yaşanırsa, Türkiye kağıt A.B.D.
buğday ihraç etmek isteyecektir.
Faktör fiyatlarının eşitlenmesi
Bu teorinin sonucu mal ticareti yoluyla faktör fiyatları
eşitlenecektir.
Faktör hareketliliği olmayan bir varsayımda faktör
fiyatlarının eşitlenmesi şu şekilde gelişebilir;
Buğday ihracatıyla Türkiye de buğdayda uzmanlaşacak
böylece buğday giderek pahalanacak A.B.D. ise fiyatlar
düşecektir, böylece nispi fiyatlar eşitlenir.
Gerçek hayatta ise ülkelerin faktör fiyatları hiçbir zaman
birbirine eşit değildir. Örneği sendikaların ücret politikası
(emeğin fiyatının yüksek tutulması).
Faktör donanımı teorisi

Bu teori çok sağlam bir mantığa dayanmaktadır.
Konulan varsayımlardan tartışmasız sonuçlara
ulaşılır.

Matematik ve geometri yöntemlerin ygulamasına
çok uygun bir teoridir.

Bu teori yardımıyla kalkınmanın dış ticarete
etkileri, uluslararası faktör hareketlerinin
nedenleri, dış ticaretin gelir dağılımına etkileri vs.
gibi bir dizi önemli sorunlar kolaylıkla
cevaplanmaktadır.
LEONTIEF PARADOKSU
1930’larda girdi - çıktı tablolarını geliştirmiş, her malın emek ve
sermaye bileşenini ayırmaya çalışmıştır. A.B.D. ‘de yaptığı çalışmada,
İHRACAT
İTHALAT
SERMAYE / $
2550780
3091339
EMEK
182313
170004
1 milyon $ ihracatta 2550780 $ sermaye
1 milyon $ ithal ikamesi malda daha az, emek ise daha
fazladır. Yani A.B.D. emek yoğun mal ihraç etmektedir. Leontief
paradoksunda bu durum şöyle açıklanmıştır: bir A.B.D.'li işçi 3
tane yabancı işçiye bedeldir. Buna vasıflı emek olarak
adlandırılır.
DİĞER HİPOTEZLER
YETİŞKİN İŞ GÜCÜ HİPOTEZİ
Eğitimli iş gücüne sahip ülkeler bu
faktörlerin kullanıldığı mallar ihraç eder.
Vasıfsız iş gücüne sahip ülkeler ise bu iş
gücünün kullanıldığı mallara yönelirler.
DİNAMİK YAKLAŞIM
Ticaret haddi =
İhracat fiyatı
İthalat fiyatı
Bu oranın yükselmesi ülkenin refahının artmasının göstergesidir.
Ekonomik büyüme  üretim kapasitesinin artışı
Her iki faktörde aynı oranda büyürse toplam değişim ülkenin
tüketiminin ne yönde değişeceğine bağlıdır. Tüketim alışkanlıkları
ithal mal yönünde değişirse ithal mallar pahalanır.
Her iki faktörde farklı miktarda büyürse:
Eğer emek faktörü büyürse, ticaret yapılan malın üretimi artar.
Şayet sermaye büyürse sermaye yoğun malın üretimi artar.
Birincisine ticaret arttırıcı yönlü üretim, ikincisine ticaret azaltıcı
yönlü üretim denir. Fakat bu durum tam olarak böyle gelişmez.
Buğdayda emeği kullanmak için biraz da sermayeye ihtiyaç vardır.
Bu da sanayi kesiminden elde edilecektir. Bu tip büyüme ise
Yoksullaştıran büyüme olarak adlandırılır.
TEKNOLOJİ AÇIĞI HİPOTEZİ
Malı icat eden ilk ihracatçısı olur. Örneğin
tekstil İngiltere ‘de
doğmuştur
MAL GELİŞTİRME HİPOTEZİ(TERCİHLERDE
BENZERLİK)
Azınlığın zevki bazen genel zevkle
çakışmaz. A.B.D. ‘den büyük araba ithal
edilir.
DİNAMİK YAKLAŞIM
Daha önce incelediğimiz SOYUT DIŞ
TİCARET TEORİSİ statiktir. Değişimi de
göz önüne almalıyız.
Faktör Donanımı Değişebilir.
 Ticaret Hadleri Değişebilir

1. TEKNOLOJİK GELİŞME
Belirli kaynaklarla daha fazla mal üretilmesi olarak tanımlanır.
1-Yansız
2-Emek tasarrufu
3-Sermaye tasarrufu
Sağlanması olarak incelenir.
1-Yansız :
Her iki faktörden de aynı oranda tasarruf sağlanır.
2-Emek tasarrufu
Emeğin marjinal verimliliği düşer.
Emek açığa çıkar. Gerçek hayat bu yöndedir.
3-Sermaye tasarrufu
Sermaye açığa çıkar.
2. TOPLUMSAL ZEVKLERDE
DEĞİŞME
DIŞ TİCARET VE EKSİK REKABET
TAM REKABET VE TEKEL PİYASALARI
Tam rekabet piyasalarını bilmekteyiz. Bu piyasalarda
fiyat = MM = MR eşitliği vardır. Tekel piyasalarda ise
MM  fiyat dir. Tekelci piyasa kaç birim üretirse fiyatını
kendisi belirler.
Fiyat
Fiyat
MM
MM
TM
TM
P
P
Talep
D
L
MR
Miktar
Tam rekabet
Miktar
Tekel
Uluslararası Fiyat Farklılaştırması
Monopolcü durumda bulunan büyük bir firmanın
ürettiği malı iç ve dış piyasalarda farklı fiyatlardan
satmasına uluslararası fiyat farklılaştırması denir.
Böyle piyasalar birbirinden ayrılmış olmalıdır.
Marjinal gelirleri farklı olmalıdır. Tanım gereği bir
malın son biriminden elde edilen gelir marjinal
gelirdir. Monopolcü iç ve dış piyasa mal miktarını
şöyle ayarlar;
Her iki piyasanın da MR’ ni eşitlemeye çalışır.
(yani bir piyasada MR ötekinden yüksekse üretimi
o piyasaya kaydırmak gerekir.
DAMPİNG
Monopolcü malını dış piyasada iç
piyasadan daha düşük fiyattan satmasıdır.
Dış piyasanın talep esnekliği daha
yüksekse bu malları daha ucuza satabilir.
DUMP  İÇİNİ BOŞALTMAK
KARTEL
Benzer mal ve hizmetleri üreten firmaların fiyatları
belirlemek üretimi azaltmak, piyasaları bölüştürmek veya
yeni teknolojileri sınırlandırmak için aralarında yapmış
oldukları anlaşmalardır.
Patent anlaşması  bir yeniliği bulana hükümetin sağlamış
olduğu monopol hakkıdır.
Çok Uluslu Şirketler’ in yabancı ülkelerde yaptığı yatırımlar.
Kartellerin Amacı
 Fiyatların denetimi
 Piyasaların paylaştırılması
 Arzın sınırlandırılması
 Dış rekabetin önlenmesi
 Teknoloji gelişmenin engellenmesi
A.B.D. ‘de ve ortak pazarda kartellere hükümet tarafından
sıkı denetleme yapılmaktadır.
KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜKLER TEORİSİ
VE AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER








Tam rekabet koşulları ve görünmez el sayesinde piyasa
mekanizmasının işleyişi optimum üretim yapısı
sağlanmasına ve optimum kaynak dağılımına yol açar. Bu
duruma pareto optimumu denir.
Gelişmekte olan ülkeler açısından dinamik yararları şöyle
özetlenebilir.
Sermaye Malları İthali: ekonomik kalkınma sermaye
malları stokunun artışına bağlıdır. Bu kaynak ithalatla
sağlanabilir.
Tasarruf açığını gidermek: dış yardım alarak kalkınma
sağlanabilir.
Modern teknoloji ithali
İç piyasa darlığın kırılması : yoksulluk çemberinin
kırılması, ihracata yönelik üretim yaparak tam kapasite ile
fabrikaların çalışması
Faktör Hareketleri : iş gücü ihracı , işçi dövizleri
Rekabetin Artması
BÜYÜME
İTHAL İKAMESİ
 İHRACATIN ÖNDERLİK ETTİĞİ BÜYÜME
 Forward Linkage  ileriye dönük büyüme
 Backward Linkage  geriye dönük
büyüme

DÖVİZ PİYASASI
Uluslararası ekonomik işlemlerin bir reel bir de parasal yönü vardır.
Birincisi mal ve hizmet akımlarını ikincisi ise bu işlemin parasal yönünü
kapsar.
DÖVİZ KAVRAMI:
Yabancı ülkelerin paralarına döviz denir. Uluslararası ticarette döviz
kullanılır. Uluslararası ticaret olduğunda bu paraların birbirlerine
dönüştürme sorunu vardır. Döviz fiyatı (kambiyo kuru) bir birim yabancı
para satın almak için gerekli yerli para miktarı olarak tanımlanır.
Dövizin alınıp satıldığı yer banka komisyoncu hazine ve merkez bankası
İlgili üç taraf vardır :
1-Alıcı
2-Satıcı
3-Döviz piyasası

Döviz Kurları
Önceki konularda anlatılan bilgiler ne kadar soyut teorinin
kapsamında olsa da döviz kuralarını anlatmamızı engellemez.
Her ülkenin kuruluş şartlarından biri olan kendi milli para birimi
vardır ve bu paraların diğer para birimleri ile değişimine Döviz
Kuru diyoruz.
Döviz Kuru, ya arz ile talebe göre serbestçe belirlenir
ya da hükümet yetkilileri iki şekilde belirlenir.
Hükümetçe belirlenen ilk Döviz Kuru rejimi serbest kur ikincisi
ise sabit kur rejimidir.
DÖVİZ KURU
Her malın olduğu gibi dövizin de bir fiyatı
vardır. Altın – para standardı dönemlerinde
uluslar arası para otomatik olarak
belirlenebilmekteydi.
altın standardı

Çünkü altın standardın da her ülke
parasını otomatik olarak altın standardına
bağlamış ve bu iş içinde hazineyi
görevlendirmiştir.

Örneğin Osmanlı Lirası 1 gr altına A.B.D.
doları 2 gr altına eşit ise bir Osmanlı Lirası
0,5 A.B.D. doları eşit olur.
Düşük döviz kuru
Döviz kurlarının yüksek oluşunun ihracat
ve ithalat bakımından taşıdığı önem
büyüktür.
Düşük döviz kuru ihraç mallarını
pahalandırır, ithalatı ucuzlatır, yabancı mal
tüketimi artar.günümüzde geçerli olan
sistem kağıt para sistemidir.
Denge kuru
Yabancı paralar döviz piyasasında alınıp,
satılırlar.
Döviz talebi genellikle türemiş bir taleptir.
Yani fertler yabancı parayı onunla mal ve
hizmet satın almak için talep ederler.
(döviz spekülasyonları hariç).
Böylece döviz arzı ve talebi oluşur.
Denge kuru döviz arzı ve talebi tarafından
belirlenir.
Döviz Çeşitleri



Döviz kullanılış şekline göre Konvertibl döviz ve
Konvertibl olmayan döviz olmak üzere ikiye
ayrılır.
Konvertible Döviz
Diğer devletlerin paralarına serbestçe ve
kolaylıkla çevrilebilen dövizlere, konvertibl döviz
ve yapılan bu işleme konvertibilite denir.
Uluslararası işlemlerde genelde kullanılan döviz,
konvertbil dövizdir. Bir ülkenin parası diğer bir
ülkenin parasına dünyanın her yerinde serbest bir
şekilde çevrilebiliyorsa o milli para için "tam
konvertibl" denir.

Dolayısıyla Konvertibl olan milli paralar
uluslararası ödeme aracı olarak kullanılırlar.
Çünkü konvertibl bir paraya sahip olan bir ülke
bunu istediği anda diğer bir paraya kolaylıkla
çevirebilir. Parası konvertibl olan ülke, dünya
ticaretinde bir Merkez Bankası gibi rol oynar ve
ödeme aracı olarak emisyonda bulunmak
suretiyle bu işten kar bile elde edebilir.
Konvertibilite sonuçta, bir ülkenin ulusal
parasının, değişim aracı olma, hesap birimi olma,
borç ödeme ve birikim aracı olarak kullanılma gibi
işlevlerini, ülke sınırları dışında da
gerçekleştirmesidir.
Konvertibl Olmayan Döviz

Her devletin parasını konvertibl yapma
imkanı yoktur. Çünkü konvertibl para için
önce ilgili devletin ödemeler bilançosu
büyük ölçüde açık vermemesi; dünya
ekonomisinde ortaya çıkabilecek ani bir
krizi karşılayabilecek ölçüde altın ve döviz
rezervlerine sahip olması gerekmektedir..

Ayrıca parasına konvertibilite sağlayan devletin,
diğer devletlerin kendi parasına karşı besledikleri
güveni sarsmamak için izleyeceği ekonomi
politikasına da dikkat etmesi gerekir. Aksi halde
ellerinde konvertibl para tutan devletler, bunları
diğer paralara çevirmek isterler ve sonuçta
konvertibilite ortadan kalkar. Bir ülke parası,
diğer ülkelerin paraları ile cari döviz fiyatları
(kurları) üzerinden serbestçe değiştirilemiyorsa o
ülkenin parasına konvertibl olmayan döviz
denmektedir
parite
Her ülke sair kurdan parasını A.B.D. dolarına
bağlar.Bu bağlama oranına “parite” denir.
Genellikle parite kurları etrafında çok dar biçimde
dalgalanmasına izin verilir.
En üst değere = üst destekleme noktası
En alt değere = alt destekleme noktası
Fiyatları bu iki sınır arasında tutmak Merkez
Bankası’nın görevidir.
denir.
KAMBİYO SİSTEMLERİ
A.SERBEST DEĞİŞKEN KUR SİSTEMLERİ:
 Döviz kurlarının arz ve talep koşullarına bağlı
olarak serbestçe değişebildiği sistemlere değişken
kur veya serbest dalgalanan kur sistemi
denilmektedir.

Bu sistemde döviz piyasası tamimiyle hükümet
denetiminin dışındadır. Herkes istediği miktarda
dış ödeme yapmakta serbesttir
Doların fiyatı
1 500 000
A
B
AB döviz arzı fazlası
dengeye yönelir.
1 000 000
756 000
c
D
M
Dövizin
miktarı
1 $ = 1500000 TL olursa A.B.D. halkı için Türk malları ucuzlayacak. Türk halkı
için ise A.B.D. malları pahalanacaktır. AB döviz arzı fazlasıdır.
1 $ = 750000 TL olursa ithal mallar ucuzlayacak, döviz talebi CD kadar
yaratılacak, gene döviz fiyatları denge noktasına dönecektir.
Alış fiyatı satış fiyatı farklılığı vardır, bu da hizmetler karşılığıdır.
B. SABİT KUR SİSTEMİ
Bu sistemde döviz kurları bir kere belirlendikten sonra arz
ve talep koşullarıyla bunun dışına çıkılmasına izin verilmez.
a)Ayarlanabilir sabit kur sistemi
Dünya’da 1973 Mart’ına kadar uygulanan sistem sabit kur
sistemi idi.Bu sisteme ayarlanabilir sabit kur sistemi veya
Bretton Woods sistemi denmektedir.
KAMBİYO SİSTEMLERİ
MN döviz talebi fazlası döviz fiyatı 50’den 60’a
gider. Amerika türk malı isterse arz fazlası
oluşur. 40 TL’ ye geriler.
Sınırsız dalgalanma zararsız etkilere yol açar.
İstikrar açısından sakıncalıdır.
Fiyat
S
60
50
M
N
40
$
T
1.1
D
1.0
9.9
0
A
$ satısı
A
Q
arz artarsa satın alınır.
Görülüyor ki bu sistemi ayakta tutabilmek için mutlaka Merkez
Bankası’nın yeterli miktarda döviz fonuna sahip olması gereklidir.
Bu da çok az gelişmiş ülkeler için gereklidir.
b)Kambiyo Denetim Sistemi
Sabit kur sisteminin bir şeklidir.Devlet
denetler.
Doğu bloğu ülkeler uygular.
Bu tür paralar konvertibiliteden
yoksundur.
c)Altın Para Standardı
Sabit kur rejimidir.
Her ülke parasını sabit fiyatlar altına bağlamış , altının alım
satım ihraç ve ithali
serbest olmuştur.
Böylece döviz kurları sabittir.
Türkiye
A.B.D.
1 TL = 1 gr.
1 $ = 10 gr.
1 $ = 10 TL olur
Türkiye’de hiç kimse 1 $ için 10 dan fazla vermez.
DÖVİZ PİYASALARININ GÖREVLERİ
A)SATIN ALMA GÜCÜNÜN TRANSFERİ
Yabancı mal alıyoruz.(ithalat)
1.Uluslararası ödemelerin yapılışı
İthalat
İhracat
B
mal
B nin ulusal parası
İhracatçının
bankası
muhabir banka
ithalatçı
A
A nın ulusal parası
ithalatçı
bankası
BAŞLICA ÖDEME ŞEKİLLERİ
İthalatçı ve ihracatçı firmalar uzakta
birbirini tanımaz.
 Gönderilen malın kalitesinden emin
değildir.
 Yapılan antlaşmanın geçerli olup
olmayacağından emin değildir.Garanti
ister.
 Mesafe uzak olduğundan ödemeye kadar
parasını tutmak istemez

1-PEŞİN ÖDEME
Ödeme yapıldıktan sonra malı gönderir.
2-MAL KARŞILIĞI ÖDEME
Mal ulaştıktan sonra ödeme yapar.
3-VESAİK KARŞILIĞI ÖDEME
Burada , ihracatçı malının gemiye
yükledikten sonra ilgili belgeleri ithalatçı
bankanın ihracatçı ülkesindeki muhabirine
devredince ödeme yapılır.
4-İTHALATÇININ MALLARI SATTIKTAN
SONRA ÖDEME YAPILMASI
Konsinye satış denir.
5-AKREDİTİF İLE ÖDEME
: letter of credit
İthalatçının talebi üzerine bir aracı banka
tarafından bu bankanın yabancı ülkedeki muhabiri
üzerinde ihracatçı lehine açılan hesaptır.
Banka güvencesi sağlanır.Satış sözleşmesinde
ihracatın akreditif yapılacağı yazar.
Satıcı malları gemiye yükler yüklemez satış
sözleşmesindeki parayı tahsil eder.Belgeleri verir
banka belgeleri ithalatçı firmaya ulaştırır.
1-KABİLİ RUCU AKREDİTİF
Akreditif açılan banka ithalatçıya kredi açmış
olur , ancak tek taraflı bir kararla bundan
vazgeçebilir.
2-GAYRİ KABİLİ RUCU AKREDİTİF
İthalatçı firma ve bankanın birlikte onay
olmadan antlaşma iptal edilemez.
İkiye ayrılır :
1-Teyitli : ithalatçıya güvenmez ise dava açar.
2-Teyitsiz : tamamen güven esasına dayanır.
3 tarafın onayını ister.
6-KREDİLİ ÖDEME
Poliçe ile ödenebilir.
Banka aracı olur.Poliçeyi ciro ettirebilir.
Bankanın kabul etmesi istenebilir.
Bunlar serbest piyasada alınır ve satılır.
B ) DÖVİZ SAĞLAMA ( KREDİ SAĞLAMA )
Döviz piyasasının ikinci işlevi dış ticaret işlerini finanse
etmektir. Mal transferi sırasında banka gerekli dövizi öder.
İthalatçı firma poliçeyi kırdırarak dövizini elde edebilir fakat
diğer yandan ihracatçı zaman bitince parayı bankaya
yatırınca işler başlar.
İhracat
mal
Poliçeyi
Kırdırır
para
ithalat
Bu zaman zarfında döviz kurunda değişiklik olabilir,
hükümet devalüasyon yapmış olabilir.Bu gibi rizikolarla ilgili
hükümetlere güvence sağlamaktır. Bu gibi güvenceleri
vadeli döviz piyasası sayesinde yapar
ANINDA TESLİM ve GELECEK TESLİM
DÖVİZ PİYASALARI
Satılan döviz anında derhal teslim edilirse
: spot market
Gelecekte teslim piyasası : Forward
market
Forward market
Gelecekte teslim kurları anında kurlardan
farklı olacaktır.
Bu işlemi yapanlar yine bankalar ,
komisyoncular ve döviz spekülatörleridir.
ANINDA TESLİM ve GELECEK TESLİM DÖVİZ
PİYASALARI
Örnek:
ABD Almanya’dan araba ithal etmek istiyor. 50
000$ parası vardır. 1 woswagen 10 000 € olup
1$=1 € olduğundan 5 adet araba ithal edecektir.
Kurlar aşağıdaki şekilde değişirse ithalatçı
firmanın ne yapacağını bulunuz?
a) 1 $ = 1,25 € olursa
b) 1 $ = 0,75 € olursa
ABD
İthalatçı firmanın
50.000 $ vardır.
1 $ = 1 € ( navlun hariç )
a)kur değişirse ; 1 $ = 1,25 € olursa
50.000 € /1,25 = 40 000 $ ödeyecektir.
b)1 $ = 0,75 € olursa
50.000 € / 0,75 = 66.000 $ öder.
Almanya
5 VW
10.000 €
toplam 50 000 €
Gelecek teslim kurları ile anında teslim kurlar arasında ilişki :
İki ülkenin döviz kurları arasındaki fark faiz oranları farkına eşittir.
€ğ = €b ( 1 + İa )
Dğ = Db ( 1 + İusa )
Taraf tarafa bölersek;
Kg = KB * ( 1+İa )
( 1 + İusa )
€ Almanya parası
iA = Almanyadaki faiz oranı
İUSA = Amerikadaki faiz oranı
Kb= Bugunkü kur
Kg = Gelecek kur
Vadeli teslim kuru faiz farkı kadar anında teslim kurundan farklı
olur.
Gelecek teslim kuru ve anında teslim kurları arasındaki fark faiz
farkı kadardır. ( İşlemler hariç)
ULUSLARARSI KISA SÜRELİ SERMAYE
HAREKETLERİ
Eldeki mali fonların yabancı bir paraya
çevrilip bunlarla 1 yıldan kısa süreli
yabancı kağıtların alınmasıdır. (Sıcak para)
 Fonlar yurtdışında bankaya yatırılır yada
kağıt alır.
 Faize duyarlı SICAK PARA
 ARBİTRAJ
 SPEKÜLASYON

ARBİTRAJ
Döviz kuru farklılığından doğar.
New York
1 £ = 2,50 $
Sterlin al
Londra
1 £ = 2,55 $
Dolar al
Risk yok
Sterlin talebi artar
Sterlin fiyatı artar
Fiyatlar eşitlenir
Dolar talebi artar
Dolar kuru azalır
İki yanlı arbitraj
Çapraz Kur
1$=1.5 €
1€ =12Y
1$= 10Y
N.Y
Almanya
Tokyo
Tokyodan 1$ alırız. N.Y. 1.5 € olur Almanyada 18 Yen eder. 8 Yen karlıyız.
SPEKÜLASYON
Spekülasyon piyasayı canlı tutabilmek anlamındadır, bu
piyasadaki riski üstlenen kişiye ise spekülatör denir.
Piyasadaki riske ve döviz kuru değişimi tahminine göre
davranır.
1 $ = 2 milyon TL
ilerde
1 $ = 1 milyon TL
derhal gelecek teslim $ satarlar.
1 $ = 1,5 milyon TL
50000 $ satsa , 75 milyar TL eder.
1 $ = 1 milyon olsa , 50 milyar TL eder.
25 milyar kar
tersi olursa ;
1 $ = 2,5 milyon olduğu zaman 75 milyar zarar eder.
DIŞ DENGEYİ SAĞLAYICI
POLİTİKALAR
A)PARA POLİTİKASI : Dış açık arttığı
takdirde öncelikle faizler artacak
dolayısıyla yatırım yapmak için alınacak
kredilerin maliyeti artacak bu da yatırım
ve ithalat yapılmasına azaltıcı yönde
etkide bulunacaktır. Friedman, Özal,
Teacher, Reagan, Sosyal erezyonu fazla.
B)MALİYE POLİTİKASI
Devlet tarafından vergi oranlarındaki
yapılacak bir artış gelirleri azaltacak,
dolayısıyla harcamalar yani talep azalacak,
bu da milli gelire ve ithalata azaltıcı yönde
etkide bulunacaktır.
HARCAMA KAYDIRICI POLİTİKALAR
Harcamaların toplam hacmini değiştirmeyip, kaydırır.
a)Döviz Kuru Değişimleri


Devalüasyon ithalata azaltıcı, ihracatı arttırıcı yönde etkide bulunacaktır.
Revalüasyon
b)Dolaysız Kontroller
Ticari Kontroller (kota, gümrük, tariff)
Kambiyo denetimi devlet giren çıkan dövizi kontrol eder.
1-Klasik Görüş:
MV = PQ
ARZ TALEP
M : PARA MİKTARI
P : FİYAT
Q : ÜRETİM MİKTARI
V : PARA MİKTARINI DOLAŞIM HIZI
M = f (p)
HARCAMA KAYDIRICI POLİTİKALAR
2-Keynes : Toplam harcamalardaki artış ye
milli geliri ya da fiyatların genel seviyesini
etkiler. Ekonomik unsurlar düşük
kapasitede çalışıyorsa toplam harcama
milli geliri arttırır. Ekonomi unsurlar tam
kapasite çalışıyorsa harcamalar fiyatları
yükseltir.
KUR AYARLAMALARI
Değişken kur sisteminde arz ve talep kurları
dengeye getirir. Sabit kur rejiminde ise bu
duruma izin verilmez. Bu nedenle dış açık kısa
vadede ülkenin döviz talebini yükseltir
Bunun için ülkeler para politikası, mali
politika, dış ticaret ve kambiyo rejimlerini
uygular. Bu politikalar tedavi edici olmamakla
birlikte baskı altına alarak kontrol esasına
dayanır. Dış ticaret pozisyonlarına göre
yapılacak kur ayarlamaları;
DIŞ AÇIK 
DIŞ FAZLA 
DEVALÜASYON
REVELÜASYON
DEVALÜSYON
İlk etkisi ithal malları pahalandırmak ihraç mallarını
ucuzlatmaktır.
Diyelim ki Türkiye ‘de 1 $ = 10 TL iken 3000$ / adet üründen 10
adet alınmaktadır. Türkiye hükümeti 1 $ = 15 TL olacak şekilde
devalüasyon yaptıktan sonra 1 adet ürün 30000TL yerine
45000TL ‘ye mal olacaktır. Ancak eldeki para miktarı
değişmediğinden bu üründen 10 adet yerine daha az miktarda
talep edecektir. Yani bu durumda devalüasyon ithalatı azaltıcı etki
yapar.
4500
II
3000
I
Q2
Q1
2 nolu 1 nolu alan alandan daha büyük olmalıdır.
Tabi bununla birlikte bu etki yurt içi talep eğrisinin de
esnekliğine bağlıdır. Eğer esneklik eğrisi miktar eksenine
dik (yani ürünün esnekliği katı)ise devalüasyon hiç etki
yapamaz. Yataya yakın (yani çok esneklik fazla) ise hemen
etkilenir.
Devalüasyon ithalatı azaltmakla birlikte ödenen döviz
miktarı artmış olabilir. Devalüasyon yabancı para cinsinden
yerli malları ucuzlatacaktır.
1 $ = 1000000 TL iken
1 kg üzüm 1000000 TL
yani 1 $ olup,
1500000
1 $ = 1500000 TL
devalüe edildikten sonra
1 kg üzüm 0,66 $ olacaktır.
II
1000000
I
M2
M1
Üzüm miktarı
Ürünün $ bazında
ucuzlaması ihracatı ve yerli
mallar talebi arttırır
Yukarıdaki grafikte 1 nolu 2 nolu alan alandan daha büyük
olmalıdır. Devalüasyon ülkeye ancak bu takdirde döviz kazandırıcı
etkide bulunarak yarar sağlar, aksi takdirde devalüasyonun bir
yararı olmaz.
Esneklik fazla ise ihracat geliri artar. Esnekliğin bire eşit olması
durumunda ise %’lik hacim artışı nispetinde % ‘lik ucuzlama
olacağından, etki “0” olacaktır.
Esnekliği ise birden küçük ise devalüasyon etkisi döviz gelirlerini
azaltır.
TİCARET BİLANÇOSU ÜZERİNE ETKİSİ
em + ex ≥ 1
em :ithal mallara yurt içi talep etkisi
ex :ihraç mallarına yurt dışı talep etkisi
Marshall Lerner koşulu
em=0 ; ex ≥ 1
ex=0 ; em ≥ 1 olmalıdır.
TOPLAM HARCAMA YAKLAŞIMI İLE DEVALÜASYON
Y = A + ( X-M )
MİLLİ GELİR = TOPLAM HARCAMALAR + ( İHRACAT – İTHALAT )
DIŞ AÇIK
Devalüasyon eksik kapasite ile çalışan ekonomiyi canlandırır. Bu
da milli geliri arttıracaktır. Fakat devalüasyon yapıldığında ekonomi
tam kapasite ile çalışmaktaysa üretimi arttırmayıp malların
fiyatlarını arttıracaktır.
Böyle zamanlarda ve durumlarda daraltıcı politikalar daha iyidir.
Etkileri:
Reel Para Stoku (Real Cash Balance ) :
Devalüasyon fiyatları arttırır, para stokunun reel değeri azalır,
para stokunun reel değerini sabit tutabilmek için harcamalar
azaltılır.
Kârlar ücretlerden hızlı artar harcamalar azalır.
Para yanılgısı (Money Illusion) : malların fiyatları artar,
dolayısıyla tüketim azalır, çünkü reel gelirin azaldığı kuşkusu
vardır.
Tüm bunlara rağmen devalüasyonun etkisi geçicidir.
Devalüasyonun başarılı olma koşulları:
1-İhraç mallarına dış talebin, ithal mallara ise iç talebin yüksek
olması
2-İhraç mallarının arz esnekliği
Mal stoku bulundurulmalı
Atıl üretim kapasitesi olmalıdır.
3-İthal mallarının yabancı arz esnekliği.
Eğer ithalat kısılırsa yabancılar fiyat düşürebilir, bu da
devalüasyonun etkisini azaltacaktır.
4-İç Fiyatlar Sabit Tutulmalı: yani iç fiyat artışları önlenmelidir.
Eğer iç fiyatların sabit tutulması uygulanamaz ve iç fiyatlar
artarsa, devalüasyonun olumlu etkisinden bahsedilemez.
Devalüasyon yapıldıktan sonra para hacmi sabit olursa
ekonomik durgunluk milli geliri azaltır, bu da işsizliği
artacaktır.
5-Misilleme : bir ülkenin devalüasyon yapması rakiplerinin de
devalüasyon yapmasına neden oluyorsa bunu da göz
önüne almak gerekir.
6-Eski ve Yerleşik Piyasalar : eski yani oturmuş yapıdaki
piyasalara devalüasyon ile müdahale edilerek kolayca
değişim sağlanamaz.
DEVALÜASYON VE AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER
Sabit kur rejiminde tek başvurulabilecek çare
devalüasyondur.
Devalüasyonun etkisi az gelişmiş ülkelerde biraz
azdır.
1-Az gelişmiş ülkelerin karşılaştıkları dış açıklar
farklı niteliktedir ve devalüasyonun bu açıkların
giderilmesini etkisiz kılar. Donanım makineyi
gelişmiş ülkelerden almak zorundadır. Bu gibi
yapısal açık ve ihtiyaçları devalüasyon gibi geçici
yöntemlerle kapatmak imkansızdır.
2-Az gelişmiş ülkelerde ihraç mallarının arz
esnekliği çok düşüktür (gıda ve tarım ürünleri )
üretim artışı hemen yapılamaz.
3-Az gelişmiş ülkelerin mallarına dış talep
esnekliği düşüktür. Fiyatlardaki düşüş
istenilen talep artışını yaratamaz.
4-Devalüasyon döviz tasarruf etkisini
arttırıcı az gelişmiş ülkelerde pek işlemez.
İthalatı kısmak mümkün değildir.
Gene de döviz kurlarının enflasyon
etkisiyle aşırı değerlendirmesine izin
verilmemelidir.
NE ORANDA DEVALÜASYON
Satın alma gücü paritesi iyi bir
göstergedir. Döviz kuru iç piyasadaki satın
alma gücünü yansıtmaktadır. İç satın alma
gücü fiyatların genel seviyesinin tersiyle
ölçülür. Yani fiyatların genel seviyesindeki
artış ne kadar artarsa paranın iç değeri o
kadar düşer.
X ve Y ülkeleri
R1
R2
=
Xp1
Yp1
/
Xp2
Yp2
olmalıdır.
Özetle devalüasyon oranı paranın iç satın alma gücündeki
değişmeye eşit olmalıdır.
2000
2001
1 $ = 1000000TL = 100
de genel fiyat seviyesi 120 = A.B.D.
150 = T.R.
1000000 / R2 = 100/100 / 150 / 120
R2 = 1250000TL
1 $ = 12500000
BRETTON WOOD SİSTEMİ VE DEVALÜASYON
1944 İMF ‘ den sonra kurulan BRETTON
WOOD SİSTEMİ sabit kur sistemidir.
Bu sistemde IMF kredileri kendi tasarrufları
döviz rezervlerini kullanmalı daha sonra
devalüasyon başvurmalıdır. % 10 ‘dan daha
fazla oranda yapılacak devalüasyolarda IMF ‘in
iznini almak gerekiyordu.
Bu ülkeleri devalüasyon yapmaktan
kaçındırmıştır.
ULUSAL PARANIN DIŞ DEĞER SORUNU
Ulusal paranın bir iç bir de dış olmak üzere iki türlü değeri
vardır. Paranı iç değeri satın alma gücünün tersine eşittir.
Paranın dış değeri döviz kurlarının tersiyle ölçülür. Ulusal
paranın satın alabileceği dış mal ve hizmetleri kapsar.
Ulusal Paranın Yeni Değeri - Ulusal Paranın
Eski Değeri
Devalüasyon Oranı =
Ulusal Paranın Yeni Değeri
1 $ = 2500000 TL YENİ DEĞER
1 $ = 2000000 TL ESKİ DEĞER
Devalüasyon Oranı = 0,20
DEVALÜASYONUN DİĞER ETKİLERİ
1-Milli gelir ve çalışma düzeyi üzerinde etkisi: ihracat ve ithal ikamesi
endüstrilerine talebi arttırır. Bu endüstrilerdeki büyüme bütün
endüstriye yayılır. Milli gelir ve çalışma düzeyini artar. Boş kapasite
önemlidir. Ayrıca az gelişmiş ülkelerde işsizlik sorunu talep
yetersizliği ile ilgili olmayıp sermaye eksikliği söz konusudur.
2-İç fiyatlar üzerinde etkisi : dış sanayi talebi
değişmeyeceği için fiyatların artması maliyeti
arttırır. Fiyat artışı sürer. Uygulanacak para
politikası çok fazla etkili olamaz. Devalüasyon
enflasyonu azaltıcı değil arttırıcı etki yapar.
3-Kaynak dağılımına etkisi : kaynak dağılımını
ihracat ve ithal ikamesi kanallarına yöneltir.
4-Yabancı sermaye girişi : işçi dövizinin girişi ülkeye
girişi artar
DEVALÜASYONUN DİĞER ETKİLERİ
5-Dış borçlar üzerinde etkisi : ulusal para ile
ödenecek dış borçları etkilemez. Borç artar.
6-Ticaret hadleri üzerinde etkisi : ithalat pahalanır,
ihracat ucuzlar ihracat / ithalat oranı yani ticaret
haddi oranı ülkenin aleyhine döner.
7-Döviz ve mal spekülasyonunu hızlandırır
*** Devalüasyon sırasında önemli ölçüde para
kazanılır(Spekülatif amaçlı). Devalüasyon zamanı
gizlilik içinde yapılmalıdır.
8-Revalüasyon devalüasyonun tersidir..
DÖVİZ PİYASALARI (PAZARLARI

Döviz piyasalarının temel fonksiyonu,
uluslararası ticaret ve sermaye akımlarının
gerçekleştirilmesidir. Bugün dünyadaki en
büyük mali piyasalar döviz piyasalarıdır.
Dünyadaki döviz piyasaları içinde işlem
hacmi en büyük olan ise Londra
piyasasıdır.

Döviz piyasalarının diğer mal ve hizmet
piyasalarından bazı temel farkları vardır. Bunlar
daha çok farklı ulusal paraların birbirine
dönüşümünü sağlayan bir örgüt veya kurumsal
yapı niteliğindedirler. Ancak, bir piyasanın ana
özelliklerini de bünyesinde taşırlar. Şöyle ki, bu
piyasada da döviz arz eden satıcılar, döviz talep
eden alıcılar ve aracı kurumlar vardır. Arz ve
talebin karşılaşmasından döviz fiyatları oluşur.
Döviz fiyatlarına "döviz kurları" (exchange rates)
da diyoruz.

Döviz piyasasının temel aracı kurumları
ticari bankalardır. Hemen hemen tüm
büyük bankalar müşterilerine döviz alım
ve satım hizmeti sunarlar. Bankaların
genellikle döviz işlemleri yapmak üzere
kurulmuş özel servisleri (kambiyo
departmanı) vardır.

Döviz piyasasının büyük bölümü anında teslim
(spot) işlemlerden oluşur Daha sınırlı bir bölümü
de vadeli işlemleri (forward transactions) kapsar.
Spot işlemler alınıp satılan ulusal paraların ilke
olarak anında teslimi kaydıyla yapılırlar. İleride
ayrıntılı biçimde inceleneceği gibi vadeli teslim
işlemlerinin ana özellikleri bundan farklıdır. Bu
işlemlerde bir banka ile döviz alım veya satım
sözleşmesi bugünden yapılır. Ancak dövizin ve
karşılığında ödenecek ulusal paranın teslimi 30,
60 veya 90 gün gibi belirli bu süre sonra yerine
getirilir
Döviz Piyasasında Yapılan İşlemler

Günümüzde döviz piyasaları fiziksel bir mekan olmayıp,
elektronik iletişim ağı ile birbirine bağlanmış kendi
işyerlerinden faaliyet gösteren katılımcıların oluşturduğu bir
piyasadır. Döviz piyasası, yabancı paraların alınıp satıldığı
kurumsal yapıdır. Bu piyasada döviz arz ve talebi karşılanır,
bir ulusal para başka bir ulusal paraya dönüştürülebilir.
Piyasanın üyeleri, bankalar, mali kuruluşlar, spekülatörler,
ihracatçı ve ithalatçılar, şirketler, kamu kuruluşları ve
merkez bankalarıdır. Döviz piyasasında işlemler genellikle
"spot" işlemlerden oluşur. Bir kısım işlemler de "vadeli
(forward)" olarak yapılmaktadır. Döviz piyasalarında
gerçekleştirilen işlemlerden bazılarının bir bacağı para
piyasası işlemleri ile ilgilidir. Ör. swap işlemlerinde para
piyasalarındaki faiz farklarının kura dönüştürülmesi gibi. Bu
nedenle aşağıda döviz piyasası ve bazı para piyasası ile ilgili
işlem ve kavramların kısa tanımları verilmektedir.
Spot İşlem

Bir dövizin işlem tarihinde belirlenen bir
kur üzerinden alış veya satışının iki iş
günü sonrası valörü ile
gerçekleştirilmesidir. Döviz piyasalarında
kurlar spot valör için kote edilir. Aynı gün
veya bir gün valörlü işlem yapılması
durumunda spot kurlarda gerekli
ayarlamalar yapılır.

Forward İşlem : Belli miktardaki dövizin
anlaşmanın yapıldığı tarihte belirlenen bir
kur üzerinden ileriki bir tarihte veya bir
zaman dilimi içerisinde alım ya da
satımının yapılması. yükümlülüğüdür.

Arbitraj : Belli bir anda çeşitli
piyasalardaki fiyat farklılıklarından
yararlanarak kar elde etmek amacıyla,: bir
dövizin alınıp satılması işlemine "arbitraj"
adı verilmektedir.

Depo : Uluslararası piyasalarda bir
geceden bir yıla kadar olan vadeler için bir
dövizin uluslararası piyasalarda geçerli
olan faizler karşılığında borç alınıp
verilmesi işlemleridir.

Outright (Düz Forward) : Belirli
miktarlardaki dövizin ileriki bir tarihte
satılması ya da alınması sözkonusudur.
Forward kurlar swap priminin spot kura
eklenmesi veya swap iskontosunun spot
kurdan çıkarılması şeklinde bulunur.

Swap : Sözcük anlamı değiş tokuş
anlamına gelen swap, faiz oranları ile
döviz kurlarında oluşan dalgalanmalardan
doğan riskleri minimize etmek amacıyla
geliştirilmiş olan bir mali tekniktir. Swap
işlemi bir dövizin forward alımı (satımı),
spot satımı (alımı) veya aynı anda iki tane
forward alım-satımı içeren (forwardforward) işlemlerdir. Tüm vadeli işlemlerin
yüzde 50’sine yakını swap işlemleridir.
Futures Contracts (Gelecekte işlem
Sözleşmeleri):

Bu sözleşmeler, miktar ve niteliği belli
standartlara göre belirlenen bir malın veya bir
mali enstrümanın, gelecekte önceden belirlenmiş
bir tarihte, üzerinde anlaşılan bir fiyattan
organize bir borsada alım ya da satımını içeren
sözleşmelerdir. İleri bir tarihte gerçekleşecek olan
alım-satım işleminin fiyatı bugünden belirlenip
anlaşmaya bağlanır. Döviz futuru sözleşmeleri,
sözleşme sahibinin gelecekteki bir tarihte
önceden belirlenmiş bir döviz kurundan belli
tutarda döviz elde etmesini sağlayan standart bir
anlaşmadır. Standart vade ve tutarı vardır.
İşlemler her gün oluşan fiyata göre yeniden
değerlendirilir, (marked to market).

Options Contract (Opsiyon Sözleşmeleri) i; Bîr opsiyon
sözleşmesi, bir ürünün belli bir miktarını gelecekteki belirli bir
tarihte veya bu tarihe kadar belli bir fiyattan alma ya da satma
hakkını içeren bir anlaşmadır. Opsiyon satın alan taraf belirli bir
fiyat üzerinden söz konusu ürünü alma veya satma hakkını belli
bir prim ödeyerek satın alır. Opsiyonu satan taraf ise, karşı taraf
talep ettiğinde sözleşmeye konu olan ürünü teslim etme
yükümlülüğünü üstlenir. Bu yükümlülüğün doğması için, opsiyon
hakkının vade tarihine kadar kullanılması şarttır. Döviz
opsiyonunda belli miktardaki dövizi önceden belirlenen fiyattan
belirli bir tarihe kadar satın alma hakkı veren sözleşmelere "cali
option (alım opsiyonu)", satma hakkı veren sözleşmelere de "put
option (satım opsiyonu)" denir. Amerikan opsiyonunda opsiyon,
alıcı tarafından vade içinde herhangi bir tarihte kullanılabilir.
Avrupa opsiyonunda sadece vade günü kullanılabilir. Options on
futures (futures döviz opsiyonu) ise, gelecekteki belli bir tarihte
veya bu tarihten önce, belli bir fiyattan işlem gören) döviz futures
sözleşmesinin alım ya da satım hakkını içerir. Opsiyonun
kullanılması durumunda satın aldığı kadar futures sözleşmesi
teslim edilir.
Download