Dijital Yerlilerde Çalişan Bellek ve Çoklu Görev

advertisement
5th International Computer & Instructional Technologies Symposium, 22-24 September 2011, Fırat University, ELAZIĞ- TURKEY
DİJİTAL YERLİLERDE ÇALIŞAN BELLEK VE ÇOKLU GÖREV
WORKING MEMORY AND MULTITASKING IN DIGITAL
NATIVES
Selim GÜNÜÇ
Anadolu Üniversitesi, EskiĢehir, TÜRKĠYE
sgunuc@anadolu.edu.tr
ÖZET: Teknolojinin geliĢimi insan yaĢamında birçok değiĢim ve dönüĢümü beraberinde
getirmektedir. Bu değiĢim ve dönüĢüm sürecinin baĢından itibaren içinde yer alan ve teknoloji kültürü ile
yetiĢen bireyler dijital yerliler olarak ifade edilmektedir. Ġnsan beyninin çevresel faktörlere göre
değiĢebilmesi varsayımı beraberinde günümüz dijital yerli öğrencilerinin öğrenme ve zihinsel
süreçlerindeki farklılıkların belirlenmesini zorunlu hale getirmiĢtir. Bu bağlamda, dijital yerlilerin bu
değiĢim ve dönüĢüm sürecinden nasıl etkilendiği ve bir önceki nesilden farklılıklarının belirlenmesi
günümüz öğrencilerinin öğrenmelerini ve davranıĢlarını daha kolay anlamamıza olanak sağlayacaktır.
Dijital yerlilerin bir yandan internette gezinirken bir yandan cep telefonu ile mesaj yazması ve müzik
dinlemesi gibi birkaç iĢi aynı anda yapabilmesi özelliğini ifade eden çoklu görev (multitasking) dijital
yerlilerin önceki nesle göre en belirgin farklılıklarından olarak ifade edilmektedir. Bu çalıĢmada; dijital
yerlilerin çoklu görevlere sahip olması ya da çoklu görevlerin önceki nesle göre daha çok ön plana
çıkmasının; çalıĢan bellek kapasitesinin geniĢlemesi, dijital ortamda büyüyerek sahip olunan alıĢkanlık ya
da farklı enformasyon türlerinin geliĢmesi gibi etkenlerle açıklanıp açıklanamayacağı tartıĢılmaktır. Çoklu
görevlerin sadece yeni bin yılın öğrenenleri dijital yerlilerin bir özelliği olup olmadığı ve çalıĢan bellek
kapasitesini ifade eden biliĢsel yük kuramının çoklu görev özelliği ile iliĢkisi de bu çalıĢmada tartıĢılarak
alanyazın doğrultusunda ele alınmıĢtır.
Anahtar Kelimeler: Dijital yerliler, Çoklu görev, BiliĢsel Yük Kuramı, Multitasking
ABSTRACT: Multitasking is indicated that is the act of doing multiple things at once such as
surfing on internet, texting message on cell phone and listening music. It is stated digital natives have
multitasking more typical characteristic than old generation. It is known that digital natives have more
multitaskings than old generation. In this study, it is discussed Whether or not it can be explained with
factors such as expanding capacity of working memory, owned habits because of growing up in digital
environment or developed different information types. In addition, it was discussed through literature
whether or not multitasking is only a digital natives‟ characteristic and relation between cognitive load
theory and multitasking.
Keywords: Digital natives, Multitasking, Cognitive load theory, Working memory
1.
GİRİŞ
GeliĢen teknolojinin eğitim ortamlarına entegrasyonunun önemi kadar bu teknolojilerin sunduğu
olanaklardan hangi ilke ve kuramlarla fayda sağlanacağı da önem taĢımaktadır. Önemli faydalar
getirebilecek bir teknoloji aracının uygun olmayan enformasyon sunumlarıyla olumsuz etkiler
doğurabileceği söylenebilir. Bilgisayar, internet, cep telefonu gibi teknolojilerin geliĢmesi ile birlikte
eğitim ortamlarında metnin yanında resim, animasyon, ses gibi farklı enformasyon türleri yaygınlaĢmaya
baĢlamıĢtır. Farklı enformasyon türlerinin eğitim ortamlarında nasıl iĢe koĢulacağı ve bu enformasyon
türlerinin zihinde iĢleme süreçleri araĢtırmacıların çalıĢma konusu olmaktadır. Bu bağlamda birçok ilke
ve kuram geliĢtirilmiĢtir. Bilgi iĢleme sürecinde çalıĢma belleğinin sınırlı ve uzun süreli belleğin ise sınırlı
olmayan kapasitesi varsayımı nedeniyle ilke ve kuramların birçoğu çalıĢma belleği üzerinde
temellendirilmiĢtir.
Öğrenmenin nasıl gerçekleĢtiğinin anlamaya yönelik geliĢtirilen kuramların insan ve insanın
yaĢadığı ortam değiĢimlerinden etkilenebildiği göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesi
gerektiği söylenebilir. Öyle ki hızla geliĢen teknoloji hem insan hem de insanın yaĢadığı ortamı kendisiyle
birlikte değiĢime ve dönüĢüme zorlamaktadır. Bu değiĢim ve dönüĢüm sürecinin baĢından itibaren içinde
yer alan ve teknoloji kültürü ile yetiĢen bireyler dijital yerliler olarak ifade edilmektedir (Prensky, 2001).
Ġnsan beyninin çevresel faktörlere göre değiĢebilmesi varsayımı beraberinde günümüz dijital yerli
öğrencilerinin öğrenme ve zihinsel süreçlerindeki farklılıkların belirlenmesini zorunlu hale getirmiĢtir. Bu
5th International Computer & Instructional Technologies Symposium, 22-24 September 2011, Fırat University, ELAZIĞ- TURKEY
bağlamda, dijital yerlilerin bu değiĢim ve dönüĢüm sürecinden nasıl etkilendiği ve bir önceki nesilden
farklılıklarının belirlenmesi günümüz öğrencilerinin öğrenmelerini ve davranıĢlarını daha kolay
anlamamıza olanak sağlayacaktır. Dijital yerlilerin en önemli özelliklerinden biri çoklu görevdir
(multitasking). Çoklu görev, dijital yerlilerin bir yandan internette gezinirken bir yandan cep telefonu ile
mesaj yazması ve müzik dinlemesi gibi birkaç iĢi aynı anda yapabilmesi özelliğini ifade etmektedir.
Dijital yerlilerin bu özelliği önceki nesle göre en belirgin farklılıklarından biri olarak ifade edilmektedir.
Bunun yanında; dijital yerlilerin öğrenme tercih ve stillerinin bir önceki nesilden daha farklı olduğunu
düĢünen araĢtırmacılar da bulunmaktadır (Bennett, Maton ve Kervin, 2008; Dede, 2005, Prensk, 2004).
Öyle ki Wolfe ve Brandt (1998) bu farklılığı bir adım daha ileri götürerek teknolojilerin geliĢmesi sonucu
beynin esnekliği ve değiĢkenliğinden (neuro plasticity) söz etmiĢtir.
Bu çalıĢmada; dijital yerlilerin çoklu görevlere sahip olması ya da çoklu görevleri önceki neslin
bireylerine göre daha fazla kullanmasının; çalıĢan bellek kapasitesinin geniĢlemesi, dijital ortamda
büyüyerek sahip olunan alıĢkanlık ya da farklı enformasyon türlerinin geliĢmesi gibi etkenlerle açıklanıp
açıklanamayacağı tartıĢılmaktır. Çoklu görevlerin sadece yeni bin yılın öğrenenleri dijital yerlilerin bir
özelliği olup olmadığı ve çalıĢan bellek ile olan iliĢkisi de bu çalıĢmada tartıĢılarak alanyazın
doğrultusunda ele alınmıĢtır.
1.1. Yeni Bin Yılın Öğrenenleri: Dijital yerliler
1980‟li yıllarda doğarak dijital kültürle yetiĢen günümüzün öğrencileri Prensky (2001) tarafından
“dijital yerli” olarak ifade edilmiĢtir. Zamanının çoğunu Ġnternet‟te ve diğer teknolojileri kullanarak
geçiren dijital yerliler farklı araĢtırmacılar tarafından; yeni bin yılın öğrenenleri (Pedro, 2006), Y nesli
(McCrindle, 2006), Ġnternet nesli (Oblinger ve Oblinger, 2005), teknolojik yerli (Monereo, 2004) gibi
farklı ama benzer kavramlarla ifade edilmiĢtir.
Dijital yerliler teknolojiyi öğrenme etkinlikleri ve özellikle sosyal ve iletiĢim amaçlı
kullanmaktadırlar (Lei, 2009). Dijital yerliler kolayca yeni teknolojilere uyum sağlayan, onu kullanırken
bozmaktan ya da yanlıĢ yapmaktan korkmayan ve teknoloji aracının yeniden baĢlatılması ile her Ģeyin
önceki haline dönebileceğini bilerek teknolojiyi daha rahat bir Ģekilde kullanan bireylerdir (Rikhye, Cook,
ve Berge, 2009; Bennett, Maton ve Kervin, 2008; Günther, 2007). Ayrıca dijital yerlilerin teknoloji
kültürüyle yetiĢmeleri nedeniyle gerek teknoloji araçlarına gerekse teknolojinin bulunduğu ortamlara
iliĢkin alıĢkanlıkları söz konusudur. Öyle ki içinde bulunduğumuz dijital çağın bireylerinin birçok Ģeyi
bilgisayar oyunlarından öğrendikleri (Prensky, 2005) ve pek çok iĢlerinde teknolojiyi kullandıkları
gözlenmektedir.
Bunlarla birlikte dijital yerlilerin bir önceki nesle göre farklılıkları; bilgisayarların teknoloji olarak
görülmemesi, internetin televizyona tercih edilmesi, sanallığın da gerçek olarak kabul edilmesi, anında
mesajlaĢmanın (chat) kullanılması, bilmek yerine uygulamanın tercih edilmesi, deneme-yanılma yoluyla
öğrenmenin gerçekleĢmesi, aynı anda birden fazla iĢe yoğunlaĢabilmesi (çoklu görev), televizyonu değil
bilgisayar oyunlarının tercih edilmesi, internete bağlı kalma isteği, gecikmeye iliĢkin tahammülsüzlük
yaĢanması vb. Olarak ifade edilmiĢtir (ġahin, 2010; Oblinger ve Oblinger, 2005; Pospisil ve McMahon,
2005; Frand, 2000; Carrier ve diğerleri, 2009; Brown, 2000). Dijital yerlilerin en dikkat çeken
karakteristiklerinden biri aynı anda birçok iĢe yoğunlaĢabilme yani çoklu görev (multitasking) özelliğidir.
Pospisil ve McMahon (2005) yaptıkları çalıĢmalarında öğrencilerin birçoğunun aynı anda birden fazla iĢle
(çoklu görev) meĢgul olduklarını belirtmiĢtir.
1.2. Çoklu Görev (Multitasking)
Çoklu görev en basit anlamda, 2 ya da daha fazla görevi aynı anda gerçekleĢtirmek olarak
tanımlanabilir. Görevler aynı anda gerçekleĢtirilebileceği gibi bir görevden diğerine hızlı değiĢimler ile de
gerçekleĢtirilebilir (Spink, Cole ve Waller, 2008).
Dijital yerlilerin çoklu görevi sıklıkla gerçekleĢtirdikleri gözlenmektedir. Dijital yerliler; bilgisayar
ve internet kullanma, müzik dinleme, yemek yeme, televizyon izleme, ev ödevi yapma, cep telefonu
kullanma gibi görevlerin iki ya da daha fazlasını eĢzamanlı olarak kullanmaktadır (Jeong ve diğerleri,
2010).
Çoklu görevlerin bireyler açısından olumlu ve olumsuz etkilerinin bulunmasına rağmen olumsuz
etkilerinin daha çok olduğu düĢünülmektedir (Spink, Cole ve Waller, 2008). Olumlu etkilerinden biri olan
birçok görev açısından zaman paylaĢımına olanak sağlamasına karĢın, bilginin hafızada kodlanması,
bireyde üretkenliği ve performansı düĢürmesi gibi olumsuz etkileri bulunmaktadır (Judd ve Kennedy,
2011; Rubinstein, Meyer and Evans, 2001; Wickens, 1992).
5th International Computer & Instructional Technologies Symposium, 22-24 September 2011, Fırat University, ELAZIĞ- TURKEY
1.3. Çalışan Bellek (Working Memory)
Ġnsan öğrenirken uzun süreli bellek ve kısa süreli bellek olmak üzere iki bellek türüne ihtiyaç
duymaktadır. Uzun süreli bellek bilgilerin kalıcı olarak depolandığı bellektir. Ġnsan zihni uzun süreli
belleğe iliĢkin doğrudan bir bilince sahip değildir. Çünkü bu bilinç kısa süreli bellek tarafından filtre
edilir. Uzun süreli bellekte bilgiler Ģemalarla depolanır. Aynı zamanda Ģemalar da uzun süreli bellekte
depolanır. Bu durum Ģema kuramı (schema theory) ile ifade edilmektedir. ġemalar kategorize edilmiĢ
enformasyon parçalarıdır. ġemaların en önemli görevi bilgileri organize etmek ve daha sonra
depolamaktır. ġemalar aynı zamanda çalıĢan belleğin yükünü de azaltır. Uzun süreli belleğin
kapasitesinin sınırsız olduğunun düĢünülmesine rağmen kısa süreli belleğin kapasitesi sınırlıdır. Kısa
süreli bellekte aynı anda iĢlenen parça sayısı sınırlı olmasına rağmen parçaların boyutu ve karmaĢıklığına
iliĢkin bir sınırlılık bulunmamaktadır. Kısa süreli bellek çalıĢan bellek olarak da bilinir ve bilgilerin uzun
süreli bellekte depolanmadan önce iĢlendiği yerdir. Birçok öğrenme kuramı çalıĢan bellek temeline
dayanmakta ve çalıĢan belleğin zihinsel sürecini ele almaktadır (Sweller, Van Merriënboer ve Paas,
1998). Bunlar arasında; ikili kodlama kuramı (dual coding theory) (Clark ve Paivio, 1991), biliĢsel yük
kuramı (cognitive load theory) (Sweller ve Chandler, 1991), Mayer‟in çoklu ortam öğrenme biliĢsel
teorisi (Mayer, 2009) gibi öğrenme kuramları bulunmaktadır.
Bu kuramlar, sözel ve görsel tabanlı enformasyonların çalıĢan belleğe alınarak nasıl bir zihinsel
süreçten geçtiğini ve öğrenmenin gerçekleĢtiğini açıklamaya yönelik geliĢtirilmiĢlerdir. Benzer Ģekilde,
bu enformasyonların ayrı ayrı iĢleniĢlerinin yanında birbirleriyle olan etkileĢimleri de yine bu kuramların
çalıĢma konusu olmuĢtur. Bu kuramlara göre bir materyalin öğeleri arasındaki etkileĢim düĢük ve öğeler
arasındaki bağ karmaĢık değil ise öğrenenin bu enformasyonu anlaması daha kolaydır. Çünkü öğeler
arasındaki etkileĢim ne kadar yüksek düzeyde ise öğrenenin bu yapı arasındaki bağı aynı anda çalıĢan
bellekte iĢlemesi o kadar zordur (Gerjets ve Scheiter, 2003; Bannert, 2002; Sweller, Van Merriënboer ve
Paas, 1998). Zihinsel sürecin dıĢındaki bu duruma karĢın zihinsel süreçteki durumu Mayer ve diğerleri
(1999) sözel ve görsel enformasyonun çalıĢan bellekte birbirleriyle iliĢkilendirerek yapılandırılması ya da
çalıĢan belleğe alınan enformasyon parçalarının birbirleriyle etkileĢimlerinin sağlanmasının
gerekliliğinden söz etmektedir.
2.
TARTIŞMA
Dijital yerlilerin sürekli teknoloji araçlarıyla bir arada olmaları nedeniyle günlük alıĢkanlıklarının
değiĢtiği gözlenmektedir. Bunlar arasında; cep telefonlarının her gün yapacaklarını hatırlatması, cep
telefonlarının geniĢ bir belleğe sahip olması nedeniyle telefon numaralarını ve birtakım notları
ezberlemeye gerek duymaması, hemen hemen istediği her bilgiye kolayca cep telefonundan ya da
bilgisayarından internete bağlanarak ulaĢabilmesi gibi özellikler sayılabilir (Günther, 2007). Bununla
birlikte günlük iĢlerini yerinden kalkmadan halledebileceği teknolojiye sahip olması dijital yerlileri hem
zihinsel hem de fiziksel anlamda bir dönüĢüme zorlamaktadır. Ancak dijital yerlilerin teknolojiyle daha
kolay sahip olduğu bu bilgi ve becerilerin (Bennett, Maton ve Kervin, 2008) dijital yerliler için olumlu bir
durum teĢkil edip etmediği henüz deneysel çalıĢmalarla ortaya çıkarılmıĢ değildir. Bu bağlamda;
alanyazında Ģu sorulara cevap aranmak istenmiĢtir: Çoklu görev ve çalıĢan bellek arasında nasıl bir iliĢki
vardır?, dijital yerlilerde çoklu görev özelliğinin belirgin olarak öne çıkması yeni teknolojilerde kullanılan
enformasyon türleri ya da beynin esnekliği ile iliĢkili olarak mı açıklanabilir?, önceki neslin öğrencileri
yani günümüzün yetiĢkin bireylerinde çoklu görev özelliği var mıdır?, teknolojinin sağladığı olanaklar
sayesinde dijital yerlilerin aynı anda birden fazla iĢe yoğunlaĢabilmeleri (çoklu görev) dijital yerlilerin bir
önceki nesle göre daha geniĢ kapasitede çalıĢan belleğe sahip olduklarını gösterir mi?, dijital yerlilerin
karakteristikleri olarak bilinen beklemeye karĢı tahammülsüzlük (Pospisil ve McMahon, 2005) ya da
ihtiyacı olana daha hazır ve kolay ulaĢma isteği dijital yerlilerin çalıĢan belleklerini daha az kullandıkları
ve bu nedenle daha çok sayıda çoklu görevi gerçekleĢtirme olanağı buldukları Ģeklinde yorumlanabilir
mi?
Alanyazında görsel materyallerin yazılı materyallere göre çalıĢan bellekte daha az kapasiteye
gereksinim duyduğu belirtilmektedir. Katırcı (2010) yaptığı çalıĢmasında, ağırlıklı animasyon ve
simülasyon kullanılan enformasyonların ağırlıklı metin kullanılan enformasyonlara göre daha az biliĢsel
yüke neden olduğu yani daha az çalıĢan belleğe ihtiyaç duyduğunu göstermiĢtir. Aynı paralellikte,
Bourdin ve Fayol (2000) görsel enformasyonun sözel enformasyona göre çalıĢan bellekte daha az
kapasiteye ihtiyaç duyduğunu ve yazılı metnin çalıĢan bellekte aĢırı yüklenmeyi artıracağını
göstermiĢlerdir. Naish (2008) ise dijital yerlilerin video, resim ve sesli materyalleri yazılı metinlere tercih
ettiklerini, buna karĢın bir önceki neslin ise yazılı metinleri daha çok tercih ettiklerini göstermiĢtir.
5th International Computer & Instructional Technologies Symposium, 22-24 September 2011, Fırat University, ELAZIĞ- TURKEY
Özellikle gazete ve benzeri metin tabanlı medyalar, okunurken daha fazla dikkat gerektirmesi nedeniyle
görsel-iĢitsel medyalara oranla daha fazla çalıĢan belleğe ihtiyaç duymaktadır (Jeong ve diğerleri, 2010).
Carrier ve arkadaĢları (2009) yaptıkları çalıĢmalarında 3 nesli çoklu görevler (multitasking)
açısından karĢılaĢtırmıĢtır. ÇalıĢmanın bulgularına göre çoklu görev sayısında eski nesilden yeni nesle
doğru artıĢ yaĢandığı ve yeni nesli ifade eden dijital yerlilerin çoklu görevleri daha kolay bulduğu
belirlenmiĢtir. ÇalıĢmada bunun nedeni olarak dijital yerlilerin ve önceki nesillerin aynı fiziksel ve
biliĢsel mekanizmaya sahip oldukları ancak dijital yerlilerin çoklu görevler için çalıĢan bellekte daha
geniĢ bir kapasiteye sahip oldukları yorumu yapılmıĢtır. Carrier ve arkadaĢları (2009) yaptıkları çalıĢmada
önceki nesillerin de çoklu görev karakteristiğine sahip olduklarını sadece görev sayısının dijital
yerlilerden az olduğunu belirtmiĢtir. Oysaki yeni neslin bireylerinin daha fazla sayıda çoklu görevi
gerçekleĢtirmesi çalıĢan bellek kapasitesinin geniĢlediği ile değil kullanılan enformasyon türlerinin daha
az kapasiteye ihtiyaç duyduğu ile de açıklanabilmektedir. Bunun yanında, alanyazında yaĢlı bireylerin
daha genç bireylere göre daha az çalıĢan bellek performansı gösterebildikleri belirtilmiĢtir (Foos ve
Goolkasian, 2010; Jost ve diğerleri, 2010). Bu nedenle belirli bir zaman kesitinde farklı yaĢ gruplarına ait
bireyleri alarak nesilleri karĢılaĢtırmak sağlıklı sonuçlar vermeyebilmektedir. BaĢka bir ifade ile çoklu
görev sayısında ortaya çıkan bu sonuçlar nesillerin farklılığından değil farklı yaĢ gruplarının çoklu görev
yönünden karĢılaĢtırılmasından kaynaklanıyor olabilir. Benzer bir çalıĢmada ise Naish (2008) dijital
yerlilerin aynı anda paralel iĢlemler yapabilmeleri ve bunu tercih etmelerine karĢın önceki neslin sadece
bir iĢleme yoğunlaĢmayı tercih ettiklerini belirterek örneklemdeki yaĢ farklılıklarını göz ardı etmiĢtir.
Alanyazında aynı anda birçok görev ya da iĢi yapabilme dijital yerlilere özel bir karakteristik olarak
yorumlanmıĢtır. Oysaki Sweller (1990) çalıĢmasında bir önceki öğrenci neslin bir yandan yazılı bir metni
okurken bir yandan müzik dilediklerini ve arkadaĢları ile görüĢtüklerini belirtmiĢ ve bu durumu çoklu
görev olarak ifade etmiĢtir. Çoklu görev, önceki neslin bireyleri için de söz konusu olsa da nesiller
arasında çoklu görev türlerinin ve sayılarının farklı olması nesiller arasında çalıĢan bellek açısından da
bazı değiĢimlerin gözlenmesine neden olabilmektedir. Dijital yerlilerde daha fazla sayıda çoklu görev
gerçekleĢmesi; önceki neslin bireylerinde yazılı metinlerin tercih edilmesi ve yazılı metinlerin de görsel
enformasyonlara oranla daha çok çalıĢan belleğe ihtiyaç duymasıyla açıklanabilir.
Nesiller arasında çalıĢan bellek ve çoklu görevler açısından yapılan karĢılaĢtırmaların bazı
nedenlerle sağlıklı sonuçlar veremeyeceği düĢünülmektedir. Bu karĢılaĢtırmalarda, yaĢ ve bireysel
farklılıkların çalıĢan bellek ve çoklu görevler açısından önemli düzeyde etkileri olduğu ve sonuçlara etki
edebileceği göz ardı edilmemelidir (Foos ve Goolkasian, 2010; Jost ve diğerleri, 2010; Tuholski, Engle
ve Baylis, 2001). Ayrıca Paas ve Van Merriënboer‟a (1994) göre öğrenene sunulan görev ya da
enformasyon doğrudan çalıĢan bellekteki yüklenmeye etki etmektedir. Ancak bu miktarın sadece verilen
görev ya da enformasyon ile ilgili olmadığı aynı zamanda öğrenenin özellikleri, bireysel farklılıkları,
öğrenme stilleri, önceki deneyimleri, öğrenenin biliĢsel kapasitesi vb. öğrenene ait bazı faktörlerden de
etkilendiği söylenebilir. Bunun yanında, önceki nesillerde gözlenen müzik dinleme, yemek yeme,
televizyon izleme, kitap okuma gibi çoklu görevlerin yerini günümüzde daha çok internet, bilgisayar, cep
telefonu gibi teknoloji araçlarının alması, çoklu görevlerin (multitasking) dijital yerlilerin bir
karakteristiği olarak düĢünülmesi için yeterli görünmemektedir. Ayrıca, önceki nesillerin kullandığı
enformasyon türlerinin (ağırklı metin tabanlı) dolayısıyla çoklu görev tür ve sayılarının farklı olması ve
bu nedenle çalıĢan bellekte daha farklı iĢlemesi nesiller arasında çalıĢan bellekte ya da zihin yapılarında
ciddi değiĢimlerin olduğunu söylemek için çok yetersiz kalmaktadır.
Alanyazında, çalıĢan bellek ve çoklu görev arasındaki iliĢkiye dikkat çekilmiĢtir (Colom ve
diğerleri, 2010). Tüm bu bulgular doğrultusunda; dijital yerlilerin öğrenme, eğlenme gibi birçok durumda
çoklu ortamları (resim, video, ses vb.) kullandıklarını ve bunları yazılı metinlere tercih ettiklerini
göstermektedir. Bu durum, dijital yerlilerin bu iĢlemler için çalıĢan belleklerinde daha az kapasiteye
ihtiyaç duydukları ve bu nedenle aynı anda birçok iĢi önceki neslin bireylerine göre daha fazla sayıda
yapabilmelerine olanak tanıdığı Ģeklinde yorumlanabilir.
3.
SONUÇ
Ġnsanoğlu çağlardan beri nasıl öğrendiğini ve nasıl daha iyi öğreneceğini merak etmekte ve
araĢtırmalar yapmaktadır. Bu araĢtırmalar ve bulgular ıĢığında öğrenme kuram ve modelleri
geliĢtirilmektedir. Ġnsanoğlu çevresinden ve içinde bulunduğu çağın teknolojilerinden fiziki ve zihinsel
olarak etkilenerek değiĢim ve dönüĢüme maruz kalıyorsa, yeni teknolojilerin geliĢimi ile birlikte bilinen
öğrenme kuram ve modellerin yeniden gözden geçirilmesi zorunlu hale gelmektedir. Bu bağlamda Marc
Prensky, eğitimi gerek geçmiĢe gerekse geleceğe yönelik tekrar düĢünmenin gerekliliğini savunmuĢtur.
Prensky (2001) öğrencilerin son yıllarda değiĢtiğini vurgulamakta ancak bu değiĢimin çok dikkate
5th International Computer & Instructional Technologies Symposium, 22-24 September 2011, Fırat University, ELAZIĞ- TURKEY
alınmadığını da belirtmektedir. Oysaki eğitimde köklü değiĢimlerin olması gerektiği ve dijital yerli
öğrencilerin neredeyse tamamı eğitim ortamlarında yeni teknolojilerin kullanmasını beklemektedirler
(Pospisil ve McMahon, 2005). Çoklu ortam teknolojilerini kullanan dijital yerlilerin zihinlerinde daha
fazla kapasite açığa çıkmakta ve bu durum bireylerin farklı iĢlerle de meĢgul olmalarıyla
sonuçlanmaktadır. Dijital yerlilerin geliĢen yeni teknoloji ortamlarındaki zihinsel süreçleri iyi
tanımlanmalı ve gerek sosyal yaĢamları gerekse eğitim ortamları buna göre düzenlenmelidir (Rikhye,
Cook ve Berge, 2009).
Nesiller arasında çalıĢan bellekte ve çoklu görev özelliğinde yaĢanan bu değiĢimlerin geliĢen
teknoloji ve çoklu ortamların sahip olduğu enformasyon türleri ile iliĢkili olduğu söylenebilir. Bunun
yanında insan yaĢamının ve alıĢkanlıklarının teknolojiyle bağlı olarak sürekli değiĢim göstermesi beynin
esnekliği ve değiĢkenliğinden (neuro plasticity) söz etmek için Ģimdilik yeterli bir kanıt
oluĢturmamaktadır (Wolfe and Brandt, 1998).
Sonuç olarak, yeni bin yılın öğrenenleri dijital yerlilerin çalıĢan belleğinde nasıl bir süreç yaĢandığı
yakından takip edilmeli bu anlamda bir önceki neslin bulgularıyla ortaya atılmıĢ öğrenme kuram ve
modellerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yeni bin yılın öğrenenleri dijital yerlilerin yazılı
metni sıkıcı bulmaları, özellikle resim, ses, animasyon, video gibi çoklu ortam materyallerini tercih
etmeleri ve öğretim ortamlarında bilgisayar, cep telefonu ve internet gibi teknolojilerle öğrenme
tercihlerinin olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca dijital yerlilerin teknolojiyle olan bağlarının
ve bu doğrultudaki tercihlerinin, zihinsel yapılarındaki farklılıktan kaynaklanan bir durum olabileceği
unutulmamalı bu yönde deneysel çalıĢmalar yapılmalıdır.
KAYNAKÇA
Bannert, M. (2002). Managing cognitive load-recent trends in cognitive load theory. Learning and
Instruction, 12, 139-146.
Bennett, S., Maton, K. ve Kervin, L. (2008). The „digital natives‟ debate: A critical review of the
evidence. British Journal of Educational Technology, 38(5).
Bourdin, B. ve Fayol, M. (2000). Is graphic activity cognitively costly? A developmental approach.
Reading and Writing: An Interdisciplinary Journal, 13, 183–196.
Brown, J. (2000). Growing up digital: How the web changes work, education, and the way people learn.
Journal of the United States Distance Learning Association, 16(2), 31-36.
Carrier, L.M., Cheever, N.A., Rosen, L.D., Benitez, S., ve Chang, J. (2009). Multitasking across
generations: Multitasking choices and difficulty ratings in three generations of Americans.
Computers in Human Behavior, 25(2), 483-489.
Clark, J. M. and Paivio, A. (1991). Dual coding theory and education. Educational Psychology Review,
3(3), 149-210.
Colom, R., Martinez-Molina, A., Shih, P. C. And Santacreu, J. (2010). Intelligence, working memory,
and multitasking performance. Intelligence, 38, 543-551.
Dede, C. (2005). Planning for neomillennial learning styles. Educause Quarterly, 28(1), 7-12.
Foos, P. W. and Goolkasian, P. (2010). Age differences and format effect in working memory.
Experimental Aging Research, 36, 273-286.
Frand, J. L. (2000). The Information-Age mindset: Changes in students and implications for higher
education. Educause Review, 35(5), 14-24.
Gerjets, P. ve Scheiter, K. (2003). Goal configurations and processing strategies as moderators between
instructional design and cognitive load: evidence from hypertext-based instruction. Educational
Psychologist, 38(1), 33–41.
Günther, J. (2007). Digital natives and digital immigrants. Hamburg: Studienverlag.
Jeong, S., Zhang, W., Fishbein, M., Davis, E., Bleakley, A., Jordan, A., & Hennessy, M. (2010). Multiple
media use and multitasking with media among high school and college students: A Diary method. In
M.B. Hinner (Ed.) The interrelationship of business and communication. Frankfurt am Main, Germany:
Peter Lang GmbH.
Jost, K., Bryck, R. L., Vogel, E. K. and Mayr, U. (2010). Are old adults just like low working memory
young adults? Filtering efficiency and age differences in visual working memory. Celebral Cortex,
21(5), 1147-1154.
Judd, T. and Kennedy, G. (2011). Measurement and evidence of computer-based task switching and
multitasking by „Net Generation‟ students. Computer & Education, 56, 625-631.
5th International Computer & Instructional Technologies Symposium, 22-24 September 2011, Fırat University, ELAZIĞ- TURKEY
Katırcı, E. (2010). Farklı çoklu ortamların öğrencilerin mekanik konusundaki kavram yanılgılarının
giderilmesine ve biliĢsel yüklenmelerine etkilerinin incelenmesi: Görsel-uzamsal zekâ boyutunda bir
analiz. YayınlanmamıĢ yüksek lisans tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul.
Lei, J. (2009). Digital natives as preservice teachers: What technology preparation is needed?. Journal of
Computing in Teacher Education, 25(3).
Mayer, R. E. (2009). Multimedia learning (2nd ed). New York: Cambridge University Press.
Mayer, R. E., Moreno, R., Boire, M. ve Vagge, S. (1999). Maximizing contructivist learning from
multimedia communications byminimizing cognitive load. Journal of Educational Psychology,
91(4), 638-643.
McCrindle, M. (2006). New generations at work: Attracting, recruiting, retraining & training generation
Y.
McCrindle
Research,
Ocak
02,
2011
tarihinde
http://www.mav.asn.au/CA256C320013CB4B/Lookup/NewGenerationsAtWork/$file/NewGeneratio
nsAtWork.pdf adresinden alınmıĢtır.
Monereo, C. (2004). The virtual construction of the mind: the role of educational psychology. Interactive
Educational Multimedia, 9.
Naish, R. (2008). The digital ages of man. E-learning Age, ABI/FORM Global, 10-11.
Oblinger, D. ve Oblinger, J. (2005). Is it age or IT: First steps toward understanding the Net generation.
Ocak 02, 2011 tarihinde http://www.educause.edu/ educatingthenetgen adresinden alınmıĢtır.
Pedró, F. (2006). The new millennium learners: Challenging our views on ict and learning OECD-CERI
http://www.oecd.org/dataoecd/1/1/38358359.pdf,
Ġnternet adresinden 02.01.2011 tarihinde
edinilmiĢtir.
Prensky, M. (2004). The emerging online life of the digital native: What they do differently because of
technology,
and
how
they
do
it.
Aralık
03,
2010
tarihinde
http://www.marcprensky.com/writing/Prensky/The_Emerging_Online_Life_of_the_Digital_Native03.pdf adresinden alınmıĢtır.
Prensky, M. (2001). Digital natives, digital immigrants. On the Horizon, 9(5), 1-5. Aralık 05, 2010
tarihinde
http://www.marcprensky.com/writing/Prensky%2020Digital%20Natives,%20Digital%20Immigrants%20-%20Part1.pdf adresinden alınmıĢtır.
Pospisil, R. & McMahon, M. (2005). Laptops for a digital lifestyle: Millennial students and wireless
mobile technologies. In H. Goss (Ed), Balance, Fidelity, Mobility: Proceedings of the 22nd
ASCILITE Conference (pp. 421-432). Brisbane, 5-7 December 2005.
Paas, F. ve Van Merrienboer, J. (1994). Variability Of Worked Examples And Transfer Of Geometrical
Problem-Solving Skills: A Cognitive-Load Approach. Journal Of Educational Psychology, 86(1),
122-133.
Rikhye, R., Cook, S. ve Berge, Z. L. (2009). Digital natives vs. digital ımmigrants: myth or reality?.
International Journal of Instructional Technology and Distance Learning, 6(2), 3-11.
Rubinstein, J. S., Meyer, D. E., and Evans, J. E. (2001). Executive control of cognitive processes in task
switching. Journal of Experimental Psychology: Human Perception and Performance, 27(4), 763–
797.
Spink, A., Cole, C. and Waller, M. (2008). Multitasking behavior. Annual Review of Information Science
and Technology, 42, 93–118.
Sweller, J., Van Merriënboer, J., ve Paas, F. (1998). Cognitive architecture and instructional design.
Educational Psychology Review, 10(3), 251–296.
Sweller, J. (1990). Cognitive Processes and Instruction Procedures. Australian Journal of Education,
34(2), 125-30.
Sweller, J. ve Chandler, P. (1991). Evidence for cognitive load theory. Cognition and Instruction, 8(4),
351-362.
ġahin, M. C. (2010). Eğitim fakültesi öğrencilerinin yeni bin yılın öğrencileri ölçütlerine göre
değerlendirilmesi. YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
EskiĢehir.
Tuholski, S. W., Engle, R. W. and Baylis, G. C. (2001). Individual differences in working memory
capacity and enumeration. Memory & Cognition, 29(3), 484-492.
Wickens, C. D. (1992). Engineering psychology and human performance. New York: HarperCollins.
Wolfe, P. and Brandt, R. (1998). What do we know?. Educational Leadership, 56(3), 8-13.
Download