7. Hafta Çevirisi PALEOGEOGRAPHY (1. Bölüm) Paleogeography: Eski/Antik devirlere ait coğrafi yapıları inceleme bilimi To answer questions about the ancient geography of the earth in order to make comparisons with the present day geography, it is necessary to make maps of the lands and seas that existed during past ages. Answer: Yanıtlamak Question: Soru About: Hakkında, dair Ancient: Eski, antik Geograpghy: Coğrafya Earth: Dünya, yeryüzü In order to: Amacıyla, için Make comparison: Karşılaştırma yapmak With: İle Present day: Bugün(kü), Günümüz(deki) Necesseray: Gerekli, elzem Map: Harita Land: Toprak, arazi, kara Sea: Deniz Exist: Ortaya çıkmak, belirmek During: Sırasında Past ages: Eski zamanlar(da) Dünyanın bugünkü coğrafi özellikleriyle karşılaştırma yapabilmek amacıyla eski dönemlerdeki coğrafi özellikler hakkındaki soruları cevlayabilmek için, geçmiş dönemlerde mevcut olan kara ve denizlere dair haritalar yapmak gerekmektedir. This process of reconstructing ancient geography is called paleogeography (from the Greek word palaious, meaning ancient). Process: İşlem, süreç Reconstruct: Yeniden inşa etmek, yeniden yapılandırmak to be called: Adlandırılmak Greek: Yunan(ca)/Rum(ca) Mean: Anlamına gelmek Antik/eski coğrafi yapıları yeniden inşa etme sürecine paleography denilmektedir. (Bu sözcük Yunanca’da “antik/eski” anlamına gelen “palaious”tan gelmektedir.) Like a modern day detective, the geologist must search for clues about the nature of the ancient geography among the rocks. Like: Gibi, benzeri biçimde Geologist: Jeolog, yerbilimci Search for: Ara(ştır)mak Clue: İpucu, iz Nature: Doğa Among: Arasında Rock: Kaya Jeolog, modern zamanlardaki detektifler gibi, kayalar arasında antik coğrafi yapıların doğası hakkında ipuçlarını araştırmalıdır. The clues are of two main kinds: the types of fossils preserved in rocks and the properties of the rocks themselves. Main: Ana, esas Kind: Tür, çeşit Type: Tür Preserve: Bulunmak, sakla(n)mak Peroperty: Özellik, nitelik (Bu) İpuçları iki çeşittir: Kayaların içinde muhafaza edilmiş fosil türleri ve kayaların kendi özellikleri. By studying these clues, the geologist gains direct knowledge about the distribution of the lands and seas and also the natural environment of the area, such as climate, the temperature and salinity of the water, and the downhill direction of slopes on the earth's surface. Study: Çalışmak, araştırmak, incelemek Gain: Edinmek, kazanmak Direct: Doğrudan Knowledge: Bilgi Distribution: Dağıtım, dağılım Also: de/da Natural: Doğal Environment: Çevre, doğa Area: Alan, bölge Such as: ... gibi 1 Climate: İklim Temperature: Sıcaklık i.e.: yani, başka bir ifadeyle Water: Su Yön Slope: Eğim Surface: Yüzey Salinity: Tuzluluk (oranı) Downhill: Aşağı Direction: Jeolog, bu ipuçlarını inceleyerek, karaların ve denizlerin dağılımı ve bölgenin -iklimi, sıcaklığı, suların tuzluluk oranı ve yer yüzeyindeki eğimin aşağı yönü gibi- doğal çevresi/ortamı hakkında doğrudan bilgi sahibi olmaktadır. The last item is very important in helping the geologist to guess where the mountains and basins were located in the geologic past. Last: Son(uncu) Item: Birim, kalem, madde, şey Important: Önemli Help: Yardımcı olmak Guess: Tahmin etmek Mountain: Dağ Basin: Havza Locate: Yerleşmek, yer almak Past: Geçmiş Son madde/unsur, jeoloğa jeolojik geçmişte dağların ve havzaların nerede konuşlandığını tahmin etmeye yardımcı olabilmesi açısından çok önemlidir. The distribution of fossils (skeletons, shells, leaf impressions, footprints, and dinosaur eggs) in rocks can provide information about the ancient distribution of lands and seas. Skeleton: İskelet Shell: Kabuk/Midye Leaf: Yaprak Impression: Damga, izlenim Footprint: Ayakizi Egg: Yumurta Provide: Sunmak, sağlamak Information: Bilgi Kayalardaki fosillerin (iskeletlerin, kabukların, yaprak izlerinin/kalıntılarının, ayakizlerinin ve dinozor yumurtalarının) dağılımı, kara ve denizlerin antik dönemdeki dağılımı hakkında bilgi sağlayabilir. For example, the remains of corals and clamshells (sea animals) in very old limestone deposits indicate that the area was once part of a shallow sea. For example: Örneğin Remain: Kalıntı Coral: Mercan Clamshell: İstiridye Animal: Hayvan Old: Eski, yaşlı Limestone: Kalker, kireç taşı Deposit: Stok, birikim, kalıntı Indicate: Göstermek, ortaya koymak Once: Bir keresinde, önceden Part: Kısım, parça Shallow: Sığ Örneğin, çok eski kalker birikimleri içindeki mercan ve istiridye (deniz hayvanları) kalıntıları, alanın önceden denizin sığ kısmı olduğunu ortaya koymaktadır. Similarly, when the remains of ancient animals, such as horses and camels, are found, it can be assumed that the area was dryland or that land was nearby. Similarly: Benzer şekilde Horse: At Camel: Deve Find: Bulmak Assume: Varsaymak, farz etmek Dryland: Kuru alan Nearby: Yakında Benzeri biçimde, atlar ve develer gibi antik hayvanlara ait kalıntılar bulunduğunda (ise), alanın (geçmişte de) kara parçası/kuru alan olduğu ya da bunun yakınında bulunduğu varsayılabilir. Fossils can also show the depth and temperature of ancient waters. Show: Göstermek Depth: Derinlik Fosiller antik denizlerin/suların derinliğini ve sıcaklığını da gösterebilir. 2 For example, certain kinds of shelled sea animals live in shallow water, others in deep water. Certain: Belirli Live: Yaşamak Others: Diğerleri, ötekiler Deep: Derin Örneğin, kabuklu deniz hayvanlarının belirli türleri sığ sularda yaşarken, diğerleri derin sularda yaşamaktadır. Certain kinds of present day coral need warm and shallow tropical salt waters to be able to live. Need: İhtiyaç duymak Warm: Ilık, sıcak Tropical: Tropikal, sıcak Salt water: Tuzlu su Günümüz mercanlarının belirli türleri (ise) yaşayabilmek için ılık ve sığ tropikal tuzlu sulara ihtiyaç duymaktadır. When similar types of coral are found in ancient limestone, it can be surmised that the area at one time had a warm, tropical climate. Similar: Benzer Surmise: Tahmin etmek Antik kalkerlerde benzer mercan türleri bulunduğunda, alanda eskiden sıcak, tropikal bir iklimin olduğu tahmin edilebilir. The properties of rocks are also important clues about the ancient past and are used as guides to reconstruct paleogeography. Property: Özellik, nitelik Use: Kullanmak Guide: Rehber Kayaların nitelikleri de antik geçmiş hakkında önemli ipuçlarıdır ve paleocoğrafyayı yeniden inşa edebilmek için rehber olarak kullanılmaktadırlar. In 1863, the famous naturalist, Louis Agassiz, helped to solve a mystery about the origin of certain kinds of rocks, containing a mixture of sand, silt and clay. Famous: Ünlü Naturalist: Doğacı/doğabilimci Solve: Çözmek Mystery: Gizem Origin: Köken Contain: İhtiva etmek, içermek Mixture: Karışım Sand: Kum Silt: Çakıl Clay: Kil, toprak Ünlü doğabilimci Louis Agassiz, 1863’te, kum, çakıl ve kil karışımını ihtiva eden belirli türdeki kayaların kökenleri hakkındaki gizemin çözülmesine yardımcı olmuştur. Some experts thought the rocks originated during the Biblical flood, but others suggested that they were caused by sediment, i.e., anything left behind from melting icebergs. Some: Bazı Expert: Uzman Think: Düşünmek Biblical flood: (Kutsal kitaptaki) Nuh tufanı Suggest: Önermek, teklif etmek, düşünmek Cause: Neden olmak Sediment: Tortu Anything: Herhangi bir şey Leave: Ayrılmak, arkasında bırakmak, geriye kalmak Behind: Arkasında Melt: Erimek Iceberg: Buzdağı Bazı uzmanlar kayaların Nuh tufanı zamanından kaldığını düşünürken, diğerleri bunlara tortuların (yani eriyen buz kütlelerinden geriye kalan herhangi bir şeyin) neden olduğunu ileri sürmüşlerdir. Devamı haftaya... 3